Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri RaporuKUDÜS İNSAN HAKKI İHLALLERİ RAPORU Uluslararası Adalet ve Hürriyet Derneği Mayıs 2015
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu KUDÜS İNSAN HAKKI İHLALLERİ RAPORU Uluslararası Adalet ve Hürriyet Derneği (UAHDER) Mayıs 2015 UAHDERHürriyet Mah. Mahmutbey Cad. Tekin Sk. No:6 D:1 Şirinevler – İSTANBUL +90 212 452 56 61-62 / +90 545 548 77 71 www.uahder.org [email protected]
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu İÇİNDEKİLER 5 6ÖNSÖZ 81. …………………DERNEĞİ YETKİLİLERİ İLE YAPILAN TOPLANTI2. MUHAMMED HÜSEYİN SAİD EBU HUDEYR‘İN AİLESİNİ ZİYARET 113. TUR BÖLGESİNİ ZİYARET VE ……… MUHTARI İLE OKULLARIN VE BÖLGE 11HALKININ SORUNLARININ GÖRÜŞÜLMESİ 123.1. Muhtar …………………. İle Görüşme3.2. …………. ve …………. ile Görüşme 164. ŞEYH CERRAH BÖLGESİNİ ZİYARET VE MAHALLE SAKİNLERİ İLE 23GÖRÜŞMELER 245. MAGASİT HAYRİYYE HASTANESİNİN ZİYARETİ 286. KUDÜS ESVAD KAPISI ÖNÜNDE MURABİTAT ÜYELERİ İLE GÖRÜŞME7. ŞEYH RAİD SALAH ZİYARETİ VE DEĞERLENDİRMELERİ 348. SİLVAN BÖLGESİNİ ZİYARET VE MAHALLE SAKİNLERİ İLE YAHUDİ 34YERLEŞİMCİLER ARASINDAKİ SORUNLARIN DİNLENMESİ 408.1. Hayyil Hilwa Bölgesi 458.2. Bostane Mahallesi Sakinlerinin Anlattıkları 508.3. Marağa Mahallesindeki Tutuklanan Çocuklar ve Yerleşimci Evi 509. ……….. DERNEĞİ’NE ZİYARET 549.1. KUDÜS İMAR SORUNLARININ DİNLENMESİ 559.2. Nüfus Ve Vatandaşlık Sorunlarının Dinlenilmesi 629.3. Tutuklu Çocukların DinlemesiDEĞERLENDİRME VE SONUÇ 3
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Kudüs-Mescid-i Aksa4
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri RaporuÖNSÖZ Bu rapor Kudüs’te kronikleşen insan hakları ihlallerini ve insani son durumutespit ve değerlendirmek, kamuoyu ile paylaşmak amacıyla hazırlanmıştır. 08-13 Nisan 2015 tarihleri arasında Uluslararası Adalet ve Hürriyet Derneği(UAHDER)’in organizasyonu ile Av. Ahmet Akif Demir, Av. Mahmut Doğan, Av.Fikret Özgül, Av. Ömer Faruk Yıldırım, Av. Cavit Tatlı ve Şakir Diclehan‘danoluşan heyet, Kudüs’e giderek tespit ve temaslarda bulunmuş, gözlemler yapmış vegörüşmeler gerçekleştirmiştir. Heyet, özellikle Kudüs’te yaşayan Filistinli çocukların, İsrail tarafından maruzbırakıldığı şiddet ve yaşadığı sorunlar ile Kudüs’te yaşayan Müslümanlarınyerleşim problemleri ile ilgili inceleme ve tespitlerde bulunmuştur. Bölgetemsilcileri ve diğer ilgililerle; gençler, çocuklar, 6kadınlar, muhtarlar vb. gruplarlagörüşmeler gerçekleştiren heyet ayrıca hukukçularla detaylı toplantılar yapmış,insan hakları kurumları ile görüşmüştür. Ancak bu raporda işgalci rejiminuyguladığı işkence ve kötü muamele, hukuksuz göz altıların sebep olduğuemniyetsiz ortam nedeniyle görüşme yapılan bazı tanık, kişi ve kurum yetkililerininisimleri paylaşılmayacaktır. 5
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu1. …………………DERNEĞİ YETKİLİLERİ İLE YAPILAN TOPLANTI Kudüs’te, özellikle tutuklu çocukların haklarını müdafaa etmek üzere faaliyetgösteren ...Derneği yetkilileri kısaca bize Filistin Halkının hukuki statüsünü izahettiler.Filistin’de yaşayan Arapların hukuki statüsü ; Yetkilinin anlatımı; İşgalci İsrail kendi mevzuatında Filistin halkını dört ayrıstatüde tanımlamıştır. Esasen bir milletin kendi vatanında vatandaş olarak dörtfarklı gruba ayrılması kabul edilir bir şey değildir. Bu tasnif FilistinliMüslümanları vatandaşlık bilincinden soğutma, Filistin’i parçalayarak bitirmeamacı gütmektedir.Yapılan sınıflandırma şu şekildedir:1-Kudüs’te ikamet eden Halk : Burada yaşayan halkın vatandaşlığı bulunmamakta olup, pasaporta da sahipdeğildirler. Seyahatlerini kendilerine verilen bir kart ile sağlamaktadırlar. 1980yılında yapılan bir anlaşma ile seçme-seçilme dışında toplumsal hayattaki tümhaklara sahip oldukları kabul edilmiş ise de bu haklar İsrail tarafından sürekli vekeyfi olarak sınırlandırılmaktadır.2-Batı Şeria Halkı : 1994 yılında Arafat ile Rabin’in, Clinton liderliğinde imzaladığı OsloAnlaşması gereği Filistin kimlik kartı veriliyor. Kudüs’e giremiyorlar. Duvarlaçevrili alanda yaşıyorlar.(Ramallah, El Halil, Beytül Lahim,Eriha)3- 1948 Halkı : 1948 yılındaki işgal ile evleri ve köyleri yıkıldığı için İsrail tarafından mecburenİsrail vatandaşlığı ve pasaportu verilen kişilerdir. 1.5 milyon civarındadır.Yaklaşık 1.2 milyon Müslüman, 300 bin Dürzi Hıristiyan. Kuzey Filistin, Yafa,Hayfa ve En Nasra civarında yaşamaktadırlar.6
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu4- Gazze Halkı : En fazla baskı Gazze halkına yapılıyor. Gazzeye ambargo uygulanmaktadır.Gazzeye, Hamas hakim. İsrail, Gazze’ye hiçbir Filistinlinin girip çıkmasınamüsaade etmiyor. Sadece sınırlı zamanlarda Mısır tarafında bulunan Refah SınırKapısı’ndan giriş/çıkışa izin veriliyor. Her dört statüde olanlar içinde, Ürdün’den alınan Filistin Kanunu uygulanıyor.Filistin toprağı şu an 27.000 km2 ve 6 milyon Filistinli yaşıyor.………….. Derneği yetkilileri şu konularda da heyeti bilgilendirdi: İsrail yazılı kanun metinlerinde herhangi bir sorun yok. Ancak uygulama çokfarklı. İşkence, cinsel saldırı ve psikolojik baskı birçok vakada karşılaşılan şeyler.Özellikle 12-16 yaş arası çocuklara çok baskı var. Sistemli bir şekilde çocuklarınsicillerini bozarak geleceklerini karartma politikası uyguluyorlar. Eğitimhayatlarının önüne ket vurulan öğrenciler, zorunlu olarak çalışma hayatınameylediyorlar. Ancak Kudüs’te çalışan çocukların çalışma şartları insanistandartların çok altındadır. Kudüslü Müslümanların önemli problemlerinden biri de belediye hizmetleridir.Alınan vergiler aynı olmakla birlikte Filistinlilere ya daha az hizmet götürülmekteya da hiç hizmet götürülmemektedir. 7
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu2. MUHAMMED HÜSEYİN SAİD EBU HUDEYR‘İN AİLESİNİ ZİYARET Şehit Muhammed Hüseyin Said Ebu Hudeyr’ın evi Muhammed Hüseyin Said Ebu Hudeyr, Yahudiler tarafından 02.07.2014tarihinde Ramazan’ın 4. Günü saat 03.50’de evinin hemen yanındaki Ali Mescit’inenamaz için giderken kaçırılmış, ardından yakılmak suretiyle şehit edilmiştir.Cenazesi tanınmayacak hale geldiğinden, anne ve babasından alınan DNAörnekleri ile yapılan test sonucunda kimliği tespit edilebilmiştir. Muhammed, vefat ettiğinde 17 yaşındaydı. Lise ikinci sınıfa gidiyordu.Gelecekle ilgili planı ise liseyi bitirdiğinde babasının yanında elektrik ustası olarakçalışmaya başlamak istiyormuş. Olaylar şöyle gelişmiş: 17 Haziran 2014’te El Halil bölgesinde kaybolan üç Yahudi genç 15 gün sonrayine aynı bölgede ölü olarak bulunmuş. Olaydan Filistinlileri sorumlu tutan aşırısağcı Yahudiler gösteriler yapmaya başlamışlar. Muhammed’in şehadetinden 30saat önce, 8 yaşındaki başka bir çocuk aynı şahıslar tarafından boynundan ipgeçirilmek suretiyle sürüklenerek kaçırılmaya çalışmış ise de ailenin feryadı veçevredekilerin müdahalesi sonucu kaçırma engellenebilmiş. Sözkonusu kaçırmagirişimi ile ilgili olarak şikâyetçi olunmuş ancak polis olayı örtbas etmiş ve hiçbirsoruşturma yapmamış. 8
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Olaydan yine 10 saat önce, aşırı sağcı Yahudiler El Halil’deki öldürme olayınınprotestosu için toplanmış, tüm Arapların öldürülmesine yönelik sloganlaratmışlardır. Sözkonusu eylemler uluslararası basının da bulunduğu bir ortamdayapılmıştır. Muhammed’i şehit eden 3 kişi de gösterilerde görüntülenmiştir. Muhammed’in oturduğu bölge Şuffad olarak adlandırılmaktadır. Söz konusubölge, işgalci Yahudi yerleşimine yakın olduğundan kaçırmanın kolay olmasısebebiyle özellikle seçilmiştir. Muhammed’in kaybolmasının hemen ardından ailesi polise başvurmuş veçocuklarının telefonunun açık olduğunu yerinin tespit edilmesini istemişler ancakpolis hiçbir işlem yapmamıştır. Muhammed’in şehadet haberinden sonra baba, olayın gerçekleştiği yerincivarında ipucu sayılabilecek bazı kamera kayıtlarına ulaşmış ve bunu yetkilileresunarak soruşturmanın yürütülmesini talep etmiş ise de İsrail Polisi görüntüleri yoketmek istemiştir. Ancak Muhammed’in babasının söz konusu görüntüleri kendi ceptelefonuyla da kaydetmiş olması sebebiyle soruşturmaya devam etmek zorundakalmışlar. İfadelere göre; kamera kaydı bulunmasaydı, polis olayı aile içi şiddetolarak raporlayıp soruşturmayı kapatacaktı. Filistinli bir doktorun da katıldığı otopsi sonucunda Muhammed’in canlı olarakyakılmış olduğu, yanık dumanını koklaması neticesinde oluşan, ciğerlerindekibenzin ve duman kokusunun varlığından anlaşılmıştır. Ayrıca otopsi neticesinde,Muhammed’e ölmeden işkence yapıldığı ve darp edildiği anlaşılmıştır. Yakalanan failler, savcılık soruşturma aşamasında 130 kişinin önünde suçlarınıitiraf etmiş ve yakmadan önce bisiklet pedalı ile defalarca vücuduna ve kafasınavurduklarını anlatmışlardır. Olay ile ilgili olarak 6 kişi yakalanmış, bunlardan 3’ü 18 yaş altında olmalarısebebiyle ev hapsinde tutulmakta olup diğerleri cezaevinde tutulmaktadır. Faillerönce suçlarını itiraf etmişler ise de daha sonra Uluslararası Yahudi Ajansıtarafından tayin edilen avukatların yönlendirmesi ile mahkeme aşamasında her şeyiinkar etmişler ve önceki ifadelerini baskı altında verdiklerini iddia etmişlerdir. 9
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu 13.04.2015 tarihinde davanın 10. duruşması gerçekleştirilecektir. Mahkeme,sanıkların olayı daha sonra inkâr etmesi sebebiyle, yargılamayı genişleterek yenidelil bulma arayışı içerisine girmiştir. Bu yolla öncelikle dava uzatılmakta veardından sanık avukatların da savunması doğrultusunda sanıkların aklimelekelerinden yoksun olduğu yönünde karar verilme ihtimali gündemdedir.(Benzer davalarda bu gibi sonuçlara rastlanılmıştır. Mahkeme sanıkların akılsağlığı yerinde olmadığına karar vererek beraat ettirmekte, sanıklar yaklaşık 2 yılboyunca tedaviye tabi tutulmakta, daha sonra Uluslararası Yahudi Ajansıtarafından Amerika ve Kanada gibi ülkelerde tedavisinin devam edeceğibahanesiyle yurt dışına kaçırılmaktadır -Filistinli Avukatların verdiği bilgi -). Başka bir durumda da; mahkeme sanıkların cezalandırılmasına karar verse dahi,2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra cumhurbaşkanı af yetkisini kullanarak şahıslarındışarı çıkmasını sağlayabilmektedir. Söz konusu durum Yahudilerin Müslümanlarakarşı işledikleri suçlar için bir genelleme niteliğindedir. Muhammed’in ailesiavukatları aracılığıyla Mahkemeden söz konusu şahıslar için af yetkisikullanılmasının önüne geçilmesine yönelik talepte bulunmuşlardır. (İsrail Mahkemeleri, takdir yetkisini işgalci Yahudilere yumuşak ve alt haddenuygulayıp, delilleri de yüksek oranda Yahudiler lehine yorumlamakta iken;Müslümanlar için tüm delilleri aleyhte yorumlamaktadır. Aynı olay ile ilgili olarakFilistinliye üst sınırdan ceza verilirken Yahudi’ye tüm takdiri indirim sebepleriuygulanarak alt sınırdan ceza veriliyor ya da hiç ceza verilmeden güvenliktedbirleri ile serbest bırakılıyor. Yasalar teorik olarak bir ayrım gözetmese deuygulamada İsrail Yahudilerine yönelik her anlamda pozitif ayrımcılıkyapılmaktadır-Filistinli Avukatların verdiği bilgi -.) 10
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu3. TUR BÖLGESİNİ ZİYARET VE ……… MUHTARI İLE OKULLARINVE BÖLGE HALKININ SORUNLARININ GÖRÜŞÜLMESİ 3.1. Muhtar …………………. İle Görüşme Tur Bölgesi, Aksa’ya 1 km uzaklıkta 36 bin Müslüman’ın yaşadığı bir yer. Bubölgede 200 kişilik Hıristiyan Mahallesi de bulunuyor. Filistinli Muhtarın anlatımı; Tur Bölgesi’ndeki iki bölge üzerinde, İsrail’inyerleşimcileri bu noktaya çekme çabasından dolayı durulmalıdır: 1.Bölge Mıntıkatül Hılva: Kudüs’ün batı tarafındadır. İşgalci güçler burada 6tane daireyi gasp ederek Yahudi yerleşimcileri yerleştirdi. Bölgede yerleşimiarttırmak için 2010 yılında Megaribe mahallesinden Hilva’ya teleferik projesigündeme getirilmiştir. İsrail, teleferik ile Hilva’nın yerleşimciler gözündecazibesini artırmayı ve Yahudileri buraya çekmeyi; ayrıca havadan da bölgeyikontrol altına almayı planlamaktadır. Ancak işgalciler, bu projeyi sadece turizmiartırmak için planladıklarını iddia ediyorlar. Müslümanlar tarafından yapılaneylemler sonrasında bu teleferik projesi şu anda rafa kaldırılmıştır. Mıntıkatül Hılva. Yahudilerin ikamet ettiği bu bina, ön cepheden Mescid-i Aksa’yı görünüyor. 11
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Yine Tur Bölgesinde polisler, son 6 aydır çocuklara müdahale edip gözaltınaalıyor. Rabiatül Adeviye Caddesi üzerinde 4 büyük okul, 4.500 öğrenci var. Buradapolis ve asker öğrencilere devamlı üst araması yapıp sürekli gerginlik çıkartıyor.10 yaşından küçük çocukları dahi tutuklayıp götürüyor. Gerekçe ise çocukların taşatıyor olması. 15 yaşından küçük çocukları özellikle taciz ediyorlar. 12-21 arası 39öğrenci şu anda tutuklu. Bundan 2 ay önce okulların tatil olduğu bir gün askere aitkanalizasyon aracı Şamil Medresesi’ne geldi. Bir sıvıyı okula, bahçesine, okulunduvarlarına ve camlarına fışkırttılar. Bu sıvı; pis kokulu, hem koklandığında hemde deri yolu ile temas ettiğinde hastalık yayan bir sıvıydı. Bu olaydan sonraokullarda birkaç gün ders yapılamadı. Ancak bu sıvıya temas eden çocuklarhastalandı. Hastaneler bu nedenle doldu taştı. İsrail böyle yaparak çocuklarıkorkutmak, okuldan soğutmak, aileleri buradan uzaklaştırmak ve oradakiyerleşimin önünü açmak istiyor. 2.Bölge Silvane: Burada 6 bin Müslüman var. İsrail burada yasal olmayanyollardan yerleşim bölgesi oluşturmaya çalışıyor. Belediye, kamulaştırma yapıyorsonra da imar değişikliği ile el attığı bu yerleri İsraillilere veriyor. 3.2. …………. ve …………. ile Görüşme Tur bölgesi Şeffat, İnane ve İseviye olarak 3’e ayrılıyor. Bölge yetkilisinin anlatımı; Burada sistemli bir şekilde yıkım çalışması var.Halkı göçe zorluyorlar. Tur bölgesi 1948 ile 1967 arası 12.500 dönüm idi,1968 densonra işgal ile 1.300 dönüme indi. İseviye’de 18.000 nüfus var. Bölgeye giriş veçıkışlarda sürekli sorun yaşanıyor. Belediye otobüsü mahalleye girmiyor,yolcularını İseviye’nin epeyce dışında bırakıyor. Yahudilerle aynı vergi verildiğihalde belediye otobüsü çalışmıyor. Çöpler toplanmıyor. Çocuk oyun alanları yok.İseviye bir mahrumiyet bölgesi. İseviye bölgesinin içlerine doğru yaptığımız gezide, rehberimiz evlerin veişyerlerinin kırılmış camlarını gösterdi. Polis araçları önce plastik mermilerlecamları kırıyor, ardından evlerin içine kimyasal su fışkırtılıyor. 12
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu İseviye Mahallesi. Kırılmış pencere camları naylon ile kapatılmış. İsrailliler tarafından Müslüman esnafa sürekli para cezası kesiliyor. Esnafıntamamı bu cezalarla karşı karşıya ve bu cezaları ödeyememekte. Müslüman halktanvergiler tam olarak alınıyormuş. Ancak mahallede yollar çok kötü, çöplerintoplanmadığını ifade ediyorlar. Bizler de çöplerin toplanmadığını bizzat müşahedeediyoruz. Çocuklar yollarda oynuyorlar. Çocukların oyun alanları yok. Oyun alanıyapmak için izin taleplerinin sürekli reddedildiğini ifade ediyorlar. Bununla ilgiligirişimlerini ve başta izin verildiğini bunun için masraflar yaptırıldığını ancakdaha sonra gerekçesiz şekilde bu taleplerinin geri çevrildiğini ifade ediyorlar. İseviye, Kudüs’te en fazla gösteriye katılan, en fazla direnişte bulunanbölgelerin başında geliyor. Gazze’den sonraki en büyük direnişi bu bölge halkıgösteriyor. İsrail buraya Küçük Gazze diyor. Bu nedenle bölgeye işgalci güçlertarafından çok ciddi baskı uygulanıyor. 13
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu İseviyeli bir müslüman mahalle hakkında açıklamada bulunuyor. İseviye Bölgesi’nde iki ev gezisi gerçekleştirdik. Birinin pencerelerinden içeriyekimyasal su fışkırtılmış. Evde özürlü, konuşamayan bir kız ailesi ile yaşıyor. Evebu sıvı sıkıldığında anne mutfakta kız ise suyun sıkıldığı salonda bulunuyormuş.Özürlü kızın yaşadığı korkuyu kızın annesi ifade etti. Eve sıkılan kimyasalmaddenin kokusu ise hala çıkmamış. Kokuyu bizlerde hissediyoruz. Diğer ev, 2011 doğumlu Muhammed…….’in evi. Dört yaşında olanMuhammed kreşten dönerken işgalci güçler tarafından sağ gözünün yanındanplastik mermi ile vurulmuş. Çocuğun gözünde % 40 görme kaybı var. Yüzünde izkalmış, iki kez ameliyat olmuş. Çocuğun taksicilik yapan babası basına gitmemesiiçin İsrailli yetkililerce tehdit edilmiş. Baba ayrıca gözaltına da alınmış. Bu şekilde6 vakanın daha olduğu belirtildi. 14
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri RaporuGözüne plastik mermi isabet eden Filistinli çocuk 15
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu4. ŞEYH CERRAH BÖLGESİNİ ZİYARET VE MAHALLE SAKİNLERİİLE GÖRÜŞMELER Burası, Selahattin Eyyubi zamanından kalma eski bir mahalle. Bizi Av.…………. karşıladı ve müvekkilinin evi ile ilgili bilgilendirmeyi müvekkilininevinde yaptı. 1948 yılındaki İsrail işgal saldırısından önce Kudüs’ün bu bölgesindeYahudiler de bulunmaktaymış. Bu Yahudilerin oturduğu evler mülkler Osmanlıdöneminden kalan Vakıflara ait olup burada yaşayan Yahudiler uzun yıllığınakiracı olarak oturmaktaymış. 1948 yılında İsrail’in Kudüs’ün Batısını işgal etmiş ve burada yaşayanMüslümanları da evlerinden çıkarmış. Kudüs’ün doğusundaki Şeyh CerrahBölgesinde yaşayan Yahudiler de kendi istek ve iradeleri ile can güvenliklerinibahane ederek evlerinden çıkmış ve Kudüs’ün batısındaki Müslümanların zorlaçıkartıldıkları evlere yerleşmişler. Ürdün, Yahudilerin terk ettiği Şeyh Cerrah mahallesindeki bu evleri korumalıkira sözleşmesi ile uzun yıllığına Filistinli Müslümanlara kiraya vermiş. 1967yılından önce Ürdün ve İsrail arasında kabul edilen Koruma Kanununa göre bubölgelerdeki ikametlerin korunması gerekmektedir. 1967 yılında İsrail’in tüm Kudüs’ü işgal etmesinden sonra, buralara KadastroMemurları gönderip maliklerinin kim olduğu tespit ettirme bahanesiyle tespityapmış, bu tespitlerde Filistinliler söz konusu evlerin Mia ve Hicazi Vakıflarına aitolduğunu belirtmesine rağmen Yahudiler bu evlerin kendilerine ait olduğunu iddiaetmişler. İsrail mahkemeleri Yahudileri haklı görmüş. Tanıkların ifadelerini dekabul etmemiş. Bu tespit işleminin ardından Yahudi Derneklerinin de desteklemesi ile1948 den sonra Kudüs’ün Batısına taşınan Yahudiler sözkonusu evlerin kendilerineait olduğunu belirterek dava açmışlar. 2008 yılında bu davaların neticesi olarak 6 aile evlerinden çıkartılmış. Bunlarınyerine Yahudi yerleşimciler yerleştirilmiş. Şu an mahkemelerde halen tahliyedavaları devam etmekteymiş. Şeyh Cerrah mahallesinde korunma kanunundanfaydalanan 33 aile var. Bu bölge 10,5 dönüm üzerine kurulmuş. İsrail’in isteği, 16
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporuburanın sakinlerini tahliye edip 360 konut inşa ederek İsrailli yerleşimcileri burayayerleştirmek. Ev sakini ……………anlatıyor: Bizim evimiz en doğuda bulunan ve yıkılacakilk ev. 33 evden 12’sine dava açıldı. Bunlardan biri de bana açılan ev tahliyesidavası. Davayı kaybettik. Her an evimizin yıkılmasını bekliyoruz. Ve gidecek biryerimiz de yok. Aslında bu bölgeden giden Yahudiler de Filistin’in batısındaArapların evlerini aldılar. Şimdi tekrar buraları geri alıyorlar. Mülakatımız burada bitiyor. Sonra hakkı ihlal edilen başka bir Müslümanailenin evine doğru yola çıkıyoruz. Bu sefer Mescidi Aksa’nın yanında bulunanSultan Süleyman surlarının içerisinde Eski Kudüs’te ikamet eden …………….veeşi……………………………………’in evine misafir oluyoruz. …………………….anlatıyor; 1953 yılında ailem Ürdün Devleti’nden burayıkiraladı. Ürdün, evlerini terk eden Yahudilere ait evler için “aduv” statüsükurmuştur. Burası aduv statüsünde ama benim dedem de daha önce buradayaşıyordu. Bizim oturduğumuz yer Yahudilerin değil. Nasıl olmuşsa kayıtlardaYahudilerin gözüküyor. 1970’lerin başından itibaren İsrail bu evi terk etmemiz içinbizi zorlamaktadır. Korumalı kira kontratı olduğu için baskılar yapıldı ama bir şeyolmadı. İşgalciler evin bakım ve tadilatı için onay vermeyerek bizi çıkmayazorlamaktadır. İsrail evi boşalttırmak için dayıma kimlik kartı teklif etti. Dayımbunu kabul etmeyince Ürdün’e sürüldü. 17
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu …….. Hanım’ın evinin arka boşluğu. Üstteki pencere bir Yahudi yerleşimciye ait. …. Hanım’ın evi eski Kudüs evlerinden tarihi bir ev. ………….Hanım “ben buevde doğdum ve bu eve gelin geldim” diyor. Evinin penceresi Mescid-i Aksa’yabakıyor, pencere önünü ise …..Hanım’ın çiçekleri süslemiş. 18
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu 19
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu İsrail devleti evin üst katını Yahudilere vermiş. Yahudiler evin ortak olankapısını kapatmışlar. Bunun üzerine aile arka küçük kapıyı kullanmaya başlamış ve1980’de dava açmışlar, 1985 yılında bu evden geçici olarak 7 yıl uzaklaştırılmışlar.2000 yılında hâkim keşfe gelmiş, 2001 yılında ön kapı açılmış. Bu seferdeYahudiler arka kapıyı kapatmışlar. Aile olarak 2001 yılından 2010 yılına kadarsorun yaşamamışlar. 2010 yılında gaipler komisyonu evin mülkiyetini birYahudi’ye satmış. Yahudiler satın aldıktan sonra tahliye için dava açmışlar. 2014yılında mahkeme tahliye kararı vermiş. Mahkeme komşuların tanık olarakifadelerini ise kabul etmemiş. …….. Hanım’ın evi. Üst katında yerleşimci bir yahudi oturuyor. 20
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Mahkeme Eylül 2014’de karar vermiş. 2014 yılının 12. ayında yerleşimcilerpolisler ile tahliyeye gelmişler. Ancak başaramamışlar. Şubat 2015’te Yahudiyerleşimci avukatı ile birlikte eve gelmiş. Mahkeme kararı olmadığı için aileyiçıkartmayı yine başaramamışlar. Mart 2015’te 20 polisle gelmişler yine başarılıolamamışlar. Gerekçeli karar çıkınca da aile üst mahkemeye itiraz etmiş. 2 Mayıs2015 tarihinde üst mahkemede duruşma yapılacakmış. ……. Hanım’ın evinin kapısına protesto için yazdığı pankart: “Subleben Ailesinin evinin işgaline Hayır” 21
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Şam Kapısı. İşgalci İsrail, Kudüs’te işgal ettiği her yere bayrak ve inancının sembollerini yerleştirmektedir.22
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu5. MAGASİT HAYRİYYE HASTANESİNİN ZİYARETİ Hastane yönetimi ile yaptığımız görüşmede; hastaların tedavi olmak içinİsrail’den izin alma gerekliliğinin olduğu ancak her zaman İsrail tarafından bunaizin verilmediği belirtilmiştir. Filistin’in en büyük hastanesi olduklarını ifade edenyönetim, en büyük eksikliklerinin ilaç ve medikal malzeme olduğunu belirtti.Ayrıca İsrail’in kendilerine izinle hasta gönderdiklerini bunun da bürokrasisininçok zorlaştırıldığını ifade ettiler. 23
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu6. KUDÜS ESVAD KAPISI ÖNÜNDE MURABİTAT ÜYELERİ İLEGÖRÜŞME İzahat verenler: ………. Hanım ve ……….. Hanım, Mescid-i Aksa İlimHalkaları gönüllüleri. …. Hanım bize Mescidi Aksa’da yaptıkları ilim halkalarından bahsetti, Ribatkonusunda bilgi verdi. Karşılaştıkları zorluklardan ve uğradıkların zulümlerdenbahsetti. Yahudiler Babul Meğarib kapısından Mescid-i Aksa alanına girerekoluşturdukları sahte tarihlerini burada insanlara anlatıyorlar. Mescidi Aksa alanıYahudiler ve misyonerler tarafından gezilmeye başlandı. Fakat Müslümanlarolarak bize birçok zorluk çıkartılıyor ve Mescidi Aksa’ya girmemize izinverilmiyordu. Şartları devamlı ağırlaştırıyorlardı. 2011’de tekrardan Mescidi Aksa’nın tüm kapıları açıldı. Mescidi Aksa normaledönmeye başladı. Bu dönem Türkiye’den Mirasımız Derneği, Mescidi Aksaiçerisinde dini halkalar proje ile bize geldi. Biz bu Ribat’a çok sevindik. Projeuygulanmaya başlandı. Mescidi Aksanın her yerinde öbek öbek bay ve bayanlar 24
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporuayrı ayrı olmak üzere ilim halkaları oluşturuldu. Namaz saatleri dışında dersverilmeye başlandı. İlim Halkaları tüm Filistin’de tutuldu, hatta üniversitelerdebile derslere girdi ve anlatılmaya başlandı. Artık Mescidi Aksaya gelenler Ribat’ımızı, ilim halkalarını görüyor. İşgalciİsrail, Mescidi Aksa’da Müslümanlar tarafından verilen bu eğitimi kendilerine birtehdit unsuru olarak görmeye başladı. Engellemek istediler, bıktırmaya, yıldırmayaçalıştılar ama biz hiçbir zaman pes etmedik. İlim halkaları bize yüksek birmotivasyon ve şuur aşılamıştı. Engellemek için;- Süreyi sınırlandırdılar.- Tüm kapı girişlerinde kimlik kartlarımızı almaya başladılar.- Mescidi Aksa bahçesinde gezici kamera taşımaya başladılar.- Sadece Babul Meğarib kapısından almaya başladılar, diğer kapıları kapattılar. İsrail sadece bu kapının tam kontrole sahip olduğu için bu kapıdan giriş çıkış yaptırmaya başladı. Ve saatlere böldüler: sabahleyin saat 7:30 da alıyorlar, 11:00 gibi alan boşaltılıyordu. Öğleden sonra 13:30 da tekrar açılıyor ve 14:30 da boşaltılıyordu. Biz yine ilim halkalarına devam ettik.- Kimlik kartlarımızı çıkışta kapıdan alıyorken, kartlarımızı kışlaya göndermeye başladılar. Çıkışta kimlik kartlarımızı kışladan almaya başladık. Yılmadık. Kışlaya grup grup gidip kimlik kartlarımızı almak için sıra oluşturduk; sırada da boş durmadık; Kuran okumaya başladık. Kışlada Kuran sesleri duyuluyordu. Uzun kuyruklar oluştu 300-500 kişilik sıralar oluştu. Sonunda bu uygulamadan işgalci İsrail vazgeçmek zorunda kaldı.- Hepimizi telefonla aramaya başladılar. Evlerimiz aranmaya başlandı, öğrencilerimiz soruşturulmaya başlandı. Gözaltı işlemleri başladı. İstihbarat sorguya alıyordu. Bu da elhamdülillah bizi durdurmadı.- Eğitim verenlere ve eğitim alanlara uzaklaştırma kararı verilmeye başlandı, uzaklaştırma kararı kırk gün, iki ay, üç a, gibi veriliyor.- İlim Halkaları için bize destek veren ortak kuruluş ile aramıza girerek yardımları kesmeye çalıştılar 25
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu- İlim Halkalarının verildiği alanları daraltmaya başladılar. Size Aksanın 144 dönümü değil sadece kıble yönü kutsal dediler, kadın öğrencilerimize alanı daha da daraltılar.- Saatlerimizi daralttılar. Şimdi sadece üçten sonra ders yapabiliyoruz.- Bayram günlerinde ise her türlü zorluk daha fazla artıyor.- Yer yer biber gazı, ses bombası, göz yaşartıcı bomba kullanılmaya başlandı.- Revaklara yaklaştırmıyorlar. Açık alana doğru bizi itiyorlar. Bu durum yağmurlu havalarda ve kışın, ilim halkalarının yapılmasını kısmen engelliyor. Şu anda normal olarak giriş çıkış yapıyoruz. Öğrenci gruplarımız şuanda 500kişi civarında. … Hanım şu anda hakkında alınan uzaklaştırma kararı ile MescidiAksa alanına giremediğini ifade ediyor. …. Hanım; hakkında beş seferuzaklaştırma kararı verildiğini ifade etti. Uzaklaştırma kararı alındıktan sonra surdışında bile olmayacaksın diye tehdit mesajları aldığını söylüyor. Yanında yinehakkında UZAKLAŞTIRMA kararı alınan bir öğrenci var. İşgalci İsrail’in buhaksız kararını kamuoyuna gösterebilmek için üzerlerine tişört yaptırmışlar; sırttarafına gelecek şekilde “BİZİ MESCİDİ AKSAYA ALMIYORLAR”yazdırmışlar. Uzaklaştırma kararı alınanlar bu gömlekler ile Kudüs sokaklarındadolaşıyor. 26
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu… Hanım uzaklaştırma kararının alınmasını ve sebeplerini anlatmaya devam etti:- Mescidi Aksa içerisinde tekbir getirilmesi.- Turist kafilelerin ve yerleşimcilerin gezmesinin engellenmesi- İşgalci İsrail polisine engel olunduğu iddiasıUzaklaştırma kararları üç çeşittir:- İdari birim tarafından alınan uzaklaştırma kararı. Burada askeri birim sorguya çektikten sonra bir yargı kararı olmadan uzaklaştırma kararı verilebiliyor.- Askeri birim soruşturma yapıyor, polis birimine yönlendiriyor, polis karakolu bu sefer mahkeme kararı olmadan uzaklaştırma kararı verebiliyor.- Savcılık iddianameyi hazırlar ve mahkemeye sevk edilir. Mahkeme uzaklaştırma kararı veya mali kefalet cezası verebilir. Ya da mahkeme her iki ceza ile beraber uzaklaştırma cezası da verebilir.………Hanım bu süreçte tutuklu olarak kaldıkları mekanların çok kötü olduğunu ve psikolojik olarak işkence yapıldığını söylüyor. “Biz bize yapılan her engellemede, işgalcilere şu mesajı verdik” diyor: “BİZİ DURDURAMAZSINIZ”.Bizim sivil tepkilerimiz ise şunlardı diyor … Hanım:- Türkiye’ye, Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdik. Yetki Ürdün’de şeklinde cevap verdiler. Bu sefer Ürdün’e yazdık, yetinmedik, Kral Abdullah’a gittik ve konu ile ilgili seminer verdik; hala dönüş yapılmadı. Dönüş yapmalarını bekliyoruz.- “Biz Aksa’dan uzaklaştırıldık” diye gömlekler hazırladık onları giyiyoruz.- Broşürler, bilgilendirme kitapçıkları vs. bastırdık.- Sosyal medyayı kullanarak diğer Müslüman ülkelerde de aynı anda Ribat yapmaya başladık. “İşgalci İsrail bizi yıldıramayacak” diyen …. Hanım, “Kudüs tarihin herdöneminde bizimdi, şimdi de bizim, yarınlarda da bizim olacak inşallah, bizlere 27
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporudua edin, destek verin, dış dünyaya sesimizi duyurun, işgalcilerin bizlere yaptıklarıhaksızlıkları ve zulümleri bildirin.” dedi.7. ŞEYH RAİD SALAH ZİYARETİ VE DEĞERLENDİRMELERİ Cuma günü, Filistin ve Kudüs davasının önemli isimlerinden Şeyh Raid Salahile görüşmek için Şeyh’in bulunduğu Ümmül Fehim’e gittik. “İşgal gücü kendisini kanun görüyor” diyen Şeyh Salah, “işgalci gücün kendisihakkında meydanda idam! kararı verdiğini” ifade etti. Meydanlarda, hiçbir sebepileri sürmeksizin ya işgalci güç eliyle ya da işgalci yerleşimciler eliyle sokakortasında mermi ile infaz yapılıyor. İşgalci güç, cinayetleri ve bunu yapanlarıcezalandıracağına yüceltiyor. Meydanda yapılan çocuk katliamları da var. Yenişehit edilen çocuklarımızdan biri Hayrettin Hendem için bugün programdüzenleniyor. Şeyh Raid Salah, Şehit Hayrettin Hendem’in nasıl meydanda şehit edildiğinişöyle anlatıyor; Şehit Hayrettin, Katat Meydanı’nda işgalci gücün polis arabasına 28
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporusaldırır ve kaçar. İşgalci güç polisi arabadan iner. Yapacağı şey en fazlakovalamak ya da olsa olsa ayağına doğru mermi sıkmak iken; polis öldürme kastıile ateş etmiştir. Çocuk Hayrettin’imiz orada şehit oldu. Polis ifadesinde ŞehitHayrettin’nin kendisine saldırdığını söylemiş. Ancak kamera kayıtları çıkıncaAllah kendisini rezil etti. Şeyh Raid Salah; İşgal kuvvetleri burada orantısız güç kullanıyor ve bunuyaparken de işgalci yönetimden destek alıyor. Çünkü İşgalci İsrail, meydan cinayetiişleyenleri ödüllendiriyor. Şeyh Raid Salah yine bir çocuğun meydan cinayeti ile öldürüldüğünü ifade etti.Neden öldürüldüğünü bilmiyoruz diyen Şeyh devamla; burada her alanda olanbitenden haber almak için çok büyük bir çaba sarf etsek de, herşeyi öğrenebilmemizçok zor dedi. İşgalci güç, toplu ceza verme yetkisini kendisinde bir hak olarak görüyor.İşgalci güç Müslüman birini suçlu gördüğü zaman o kişinin evini yıkar, ailesi ileBatı Şeria’ya kovar, bütün haklarına ve memaliğine de el konulur. MescidiAksa’dan kovulursun, Kadim (eski) Kudüs’ten kovulursun, yerleşimciler demülklere, eşyalara el koyar, gaspeder. Müslüman çocuğu suçlu görüyorlar ailesinicezalandırıyorlar, evini alıyorlar, kovuyorlar. Tarih boyunca en büyük suçu bunlarişlemiş ve halen de işlemekteler. Minik şehidimiz Hayrettin Hendem’in cenazesinde biber gazı sıktılar. İşgalcigüç her cenazede bunu yapıyor. Bu davranışlarının kendilerine göre güçlü tefsirlerivar. Yaptıkları her cinayeti dine dayandırıyorlar. Kudüs’te yapılan tüm kazılarıdine dayandırıyorlar. Tüm katliamlar dine dayandırılıyor. Onların inancına göretüm ırklar Yahudi’ye hizmet için yaratıldı. Kanunları bu temel üzerinedir. İsrail, kanunu ben koyarım, benim dediğim kanundur. Kanunu ben okurum,yorumlarım, uygularım mantığıyla davranıyor. Şeyh Raid Salah devam ediyor; Cuma günü idi öğrencilerimize ders verdim.Hakkımda şikâyet olmuş verdiğim bu dersten dolayı. Britanya Mahkemelerindeyargılandım. Britanya Mahkemesi söylediklerinde hiç töhmet yok dedi ve beraat 29
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporuettim. Konu bu sefer İsrail Mahkemesine taşındı. İsrailli yargıç, BritanyaMahkemesini kastederek “onlar anlamaz biz anlarız” dedi ve bana sen bu dersteırkçılık yaptın bir hafta sonra cezan başlayacak denildi. Varsayalım ki onlar doğru, Benjamin Netanyahu ve Liberman ile karşılaştırsınben bir şey demiyorum. Liberman dedi ki; “Filistinlileri tek tek keseceksin, canlıcanlı.” Filistinlileri her yerleşimciye ve işgalci kuvvetlere hedef gösterdi, hattabunların dışındakilere de. Netenyahu’nun da böyle alçaltıcı konuşmaları, hakaretleri var. NetenyahuFilistinliler için alenen “haşere, tahtakurusu” dedi. Filistinlilere kaç defa yılan, kara böcek dediler, kaçı yargılandı? Bir tanesi dahiyargılanmadı. Sonra bir avukat, ….. yetkilisi konuşmaya başlıyor. Biz hazırlıklarımızı yaptık, işgalci İsrail askerlerinin Mescidi Aksa’da yaptığıkatliamları düzenli ve sistemli olarak rapor halinde hazırlıyoruz. İşgalci İsrail’inırkçılık ve kınamaları ile ilgili de raporumuz var. Diğer bir avukat ise şöyle diyor: İşgalci İsrail’in verdiği yeni bir idari karar gereği bir yıldan beri şeyhimizİstanbul’a gelemiyor, yurt dışı çıkışı yasak. 2007 yılından itibaren de yaptığı birkonuşma sebebiyle Mescidi Aksa ve Kudüs’e girişi yasaklandı. Benim de Mart 2015’den itibaren Kudüs’e girişim yasaklandı. İsrailMahkemelerinde Filistinlileri savunduğum, onların avukatlığını yaptığım için buceza İsrail mahkemeleri tarafından verildi. Şeyh Raid Salah’ın önümüzde ki hafta ( 13/04/2015-17/04/2015) arasında başkabir yargılaması daha olacak. Bunun gerekçesi ise; Şeyh Raid Salah’ın Umredönüşü ailesi ile birlikte arabada gelirken, İsrailli polislerin kendisini ve ailesiniarama taleplerine karşı çıkması; bir erkeğin bir kadını arama yapamayacağınıifade ederek aramaya izin vermemesi ve polisi engellemesi. 30
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Bizler burada işgalci İsrail’in insan haklarına aykırı tutumlarını raporlayalım.Sonra dünya liderlerine bunu duyuralım. Meydan cinayetlerini Cenevre’dekonuştuk. Bu konuları dünyaya anlatmamıza yardımcı olun. 3. yetkili araya girerek; Biz insan hak ve ihlalleri ile alakalı olarak 2015Haziran’da program yapacağız. Filistinli derneklerle işbirliği ile bir konferansdüzenleyeceğiz inşallah dedi. Daha sonra avukat sözüne devam etmeye başladı; bize şimdi ilim halkaları içinrapor verdiler. Raporu arkadaşımız …Bey aldı. Son dört ayda ilim halkalarında 34kadın tutuklandı. Şuanda dini bayramları yaklaştığı için ilim halkalarının çoğunuKudüs’ten uzaklaştırmaya başladılar. İlim halkalarının hukuksuz olduğu ifadeedildi; oysa yapılan anlaşmalarda bu tedrisat için hukuki zemin var. Kudüslü dernekler olarak biz, yaşanan bu ihlalleri İnsan Hakları Derneklerinebildiriyoruz. Şeyh Raid Salah, Mavi Marmara’da üzerine şehit kanı değen bayrağımızı gösteriyor ve Filistin davasını anlatmaya devam ediyor. 31
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Şeyh Raid Salah tekrardan konuşmaya başlıyor; Harp Suçluları için (MaviMarmara’yı kastediyor) Türkiye’de devam eden yargılama İsrail’i çokendişelendiriyor. Burada iki tane durum var;- Birincisi; işgalci İsrail’in yaptığı katliamı bu dava üzerine inşa edebiliriz.- İkincisi; siyonist İsrail, uluslararası arenada yaptığı işlerin bu karar ile geri tepeceği endişesini taşıyor. İnşaallah biz de ve siz de (Türk yargısını işaret ederek) başarılı ve muzaffer oluruz. Ve sözlerinin burasında ayağa kalkarak gelin size bir şey göstereceğim dedi.Odadan çıktık. Duvarda Türk Bayrağı vardı. Şeyh; Kayseri’de bir program vardı.Mavi Marmara şehitleri için biz de gittik. Orada Mavi Marmara’ya katılan birhanım, elinde bir bayrakla yanıma geldi ve anlatmaya başladı. İşgalci İsrailaskerleri bir Türk gencini şehit ediyor. Türk gencinin kucağında al bayrak var.Kanı bu bayrağa bulaşıyor. Hanım kızımıza son nefesinde bu bayrağı emanetediyor ve şehadet şerbetini içiyor. Hanım kızım ağlayarak bunları anlattı vebayrağı bana emanet etti. “Bu bayrağı Filistin özgürlüğüne kavuştuğu güne kadarsaklayın. O gün bu bayrağı sizden geri alacağız” dedi. Avukatlardan biri konuşmaya başlıyor: İşgal tamamen kanun dışıdır. İkikapsamda bunu anlatabiliriz;- Birinci olarak; İsrail burada ne kendi koyduğu yasalara uydu, ne Uluslararası Kanun’a ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarına... Bu noktada Uluslararası Hukuk her ne kadar İsrail’e yaptırım uygulamasa da bizi destekliyor.- İkinci olarak; katliam yaparak Filistin neslini yok etmeye çalışıyorlar. İsrail’in resmi kaynaklarında bu katliamları kendilerinin yaptığına ilişkin teyitler var. Resmi olarak karar almışlar. İsrail 2000 yılında bir proje sundu. Adı, Heykel projesi. 2000 yılında Kudüs’te,Filistinli Müslüman nüfusu %37 idi. 2020 de ise Filistin nüfusunu %12 ye indirmekararı aldılar. Yani resmen 2020’de Müslüman nüfus %12’yi geçmeyecek dediler.Peki, bu nasıl olacak? 32
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu- Tehdit,- Ev yıkma,- Mali sorumluluk arttırma, Filistinli herkesin para cezalarını ödeyememe durumunun amaç edinilmesi, Filistinli Müslümanların ikameti alınıp Kudüs dışına atılmaya çalışılması,- Boş arazilere imar uygulaması veya fiilen el koyma,- Bina yapma ruhsatı verilmemesi. İsrail böylece Kudüs’te Müslümanlara çevresel genişlemeyi yasakladı, çevredaraltmasına gittiler. Çocuklarımız büyüdüğü zaman Kudüs’te; - İş alanları, - Evlenme imkânı, - Mesken olmayacak. İsrail’in tek amacı; Kudüslü Müslümanları, Kudüs dışına çıkartmaktır. Buamaçlarını kendi resmi kararlarında da görmemiz mümkündür. 33
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu8. SİLVAN BÖLGESİNİ ZİYARET VE MAHALLE SAKİNLERİ İLEYAHUDİ YERLEŞİMCİLER ARASINDAKİ SORUNLARINDİNLENMESİ 8.1. Hayyil Hilwa BölgesiBölge : Silvan Bölgesi Konumu : Kıble Mescid’inin hemen altında bulunan bölge. Evler vemahalleler Kıble Mescid’ine çıkıyor. Mescid-i Aksa’ya en yakın Müslümanmahallesi. Yerleşimciler ( İşgalci Yahudiler) Hz. Davud a.s.’ın burada yaşadığına inanıyorve burayı ele geçirmek için Yahudi Dernekleri ve Uluslararası Yahudi Kuruluşlarıaracılığı ile davalar açarak evleri gasp ediyorlar. Yol üzerindeki korunaklı tank ve jeeplerin arasından bir savaş alanındayız hissiyaşayarak ilerledik. Bu duyguları ziyaret ettiğimiz her Filistinli mahallede yaşadık.Kudüs’e turist olarak gelenlerin bu bölgeleri gezip görme imkanı bulunmamaktadır.Turistlerin gezeceği yerlerde birkaç aramanın dışında sıkıntı yaşanmıyor. Rehberimiz ….. Bey ve …… Hanım bizleri Hilvan …… Merkezine götürdü.Bizi, …… Merkezi Müdürü ……. Bey karşılıyor. …..Bey’in üniversiteyiTürkiye’de okuduğunu öğreniyoruz. … Bey anlatıyor; Silvan Bölgesinin nüfusu 55 bin. Burası 1967 ihtilalinden beriişgalci güç tarafından hedefte. Bölgede Hz. Davut’un yaşadığı, gezintiye çıktığı vebahçesinin olduğu inancı içinde olan işgalci güç, burayı Müslümanlardantamamen temizlemek istiyor. Silvan’ın, bölgenin en hareketli yeri olduğunu öğreniyoruz. Birinci İntifadaburada başlamış. 1986 yılından sonra yerleşimciler bölgeye girmeye başlamışlar. İsrail, 1991 yılında bir taraftan Müslümanlarla Madrid Konferansları ile barışgörüşmeleri yaparken, diğer taraftan Silvan Bölgesine girerek beş evi hukuksuzşekilde Gaipler Komisyonu aracılığı ile gasp etti. 1993/1994 yıllarında yapılan34
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri RaporuOslo görüşmeleri sırasında bile İşgalci güç yerleşimcileri hukuksuz yerleştirmeçalışmalarından geri adım atmadı. Hatta daha da hızlandırdı. İşgalci güç ilemasaya oturmak gereksiz. Zira onlar Filistinli Müslümanları kendilerininhizmetçisi olarak görüyorlar. 1991 yılında İşgalcilerin Başbakanı olan İzhak Şamir, gelecek 10 yıl içindeSilvan Bölgesi’nin tamamen yerleşimcilere ait olacağını, yerleşimcilerin burayayerleştirileceğini ifade etti. Kudüs Belediyesi, buraya geleceğin Yahudi yerleşimbölgesi olması yönünde imar planı oluşturdu. …. Bey, Silvan Bölgesi hakkında; Yahudilerin Süleyman heykeli (siyon mabedi)adını verdikleri Süleyman Mabedinin bu alanda olduğunu, bu bölgedekiyerleşimcilerin inancına göre su kaynaklarının kutsal olduğunu, tarihte Yahudilerinbu su kaynaklarında yıkandıktan sonra ibadete başladıklarını, bu alanın 3000 yılönce Hz.Davud’un şehri olduğunu, Hz. Davud’u peygamber olarak kabuletmediklerini sadece kral olarak gördüklerini buralara Melik Davut’un yerleridediklerini, Davut’un kabrinin burada olduğunu, Kudüs diye adlandırılmadan öncebu bölgenin Yebus olarak adlandırıldığını, kendi inançlarına göre Yahudimedeniyetinin başladığı ilk yerin 5000 yıl önce burası olduğunu ifade etti. Yerleşimcilerin, Mukaddes Havuz içerisinde yer alan bu bölgeyi ele geçirmekiçin dışarıdan da devlet bazında, çeşitli kurum ve kuruluşlar, zengin iş adamlarıaracılığı ile birçok destek aldıkları ifade edildi. Dünya’dan sadece Kudüs Belediyesine yerleşimcilerin Kudüs’e yerleştirilmesiiçin yıllık iki milyar dolar para akışının olduğunu, Kudüslü Müslümanlara ise yıldatahminen yüz milyon dolar yardım geldiği belirtildi. 35
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Silvan Bölgesinde bir su kaynağı Biz Silvan’da, belediye ruhsat vermediği için eskimiş yıkılmak üzere olanevlerimizde sağlıksız bir şekilde çadır hayatında yaşıyoruz. Eski Belediye Başkanı; bu bölgenin imar planını geleceğin yerleşimciYahudilerinin yerleştirilmesine uygun bir şekilde hazırladı ve bu plandaMüslümanların yeri olmadığını belirtti. Buna rağmen Başkan, yerleşimcilerineleştirilerine hedef oldu. Yerleşimciler, Müslümanların yaşadığı yerlere alt yapıyapılmasından rahatsız olduklarını belirttiler. Başkan bu durumu şöyle açıkladı.Yerleşimcilere geleceğin Kudüs’ünü hazırlıyorum. Ben bu alt yapıyı yapmazsamburası mikrop yatağı olur ve tüm Kudüs kolera hastalığına tutulur bundan bizdezarar görürüz diye belirtti. Mukaddes havuzu yerleşimcilere hazırlıyorum dedi. 36
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu ……. Bey: Mescidi Aksa’ya en yakın yer olmamamıza rağmen (tahmini 200metre uzaklıkta) bizi Mescidi Aksa’dan uzaklaştırdılar. Babı Meğarib kapısınıkapattılar. Bizde Babı Silsile kapısından veya Babu Esfad kapısından giriyoruz. Bu bölgede devamlı yer altı çalışması var. Kazılar nedeniyle bölgede yaşayanFilistinlilerin evleri de her an çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Filistinlerinyaşadıklarını ……… Merkezi olarak her daim duyurmaya çalışıyoruz. Vadi HelvaMahallesi'nde Filistinlilere ait 40 ev, İsrail’in Kudüs’ü genişletme projesinedeniyle yaptığı kazılar dolayısıyla çökme tehlikesi altındadır. Hem kazıyapıyorlar hem tünel açıyorlar. Burada Melik Davud’un yaşadığını ispatlamayaçalışıyorlar. Henüz hiç bir şey bulamadılar. Bulamasalar da Yerleşimcilerhikâyeler yazdılar ve bu hikâyeleri tüm dünyaya servis ettiler. Kazı yapılırken İslam ve Hristiyan dönemine ilişkin eserler çıkıyor. Silvan’ındört mahallesi var (Vadi Hilva, Vadi Rebabe, Vadi Gusve, Vadiyi Bostane). Esasenbu kazı çalışmalarının ilmi heyet bünyesinde yapılması gerekiyor. Kazının bir ilmihedefi olması gerekirken, işgalci İsrail ilmi heyet ile çalışmayıp tamamen Yahudidernekleri ve Yahudi lobisi aracılığı ile bu kazı çalışmalarını yürütüyor. Bubölgeler Uluslarası 1. Bölge sit alanı. Yerleşimciler Yahudilik ile ilgili bir buluntubulamadılar. Çalışmalarda, İslam medeniyeti eserleri ve Hristiyan Medeniyetieserleri ortaya çıktı. Bulunan tüm Müslüman mezarlarını da yok ettiler. Yerin dörtkat altına indiler Roma, Eyyübi, Memluk, Emevi, Abbasi ve Osmanlı eserleri çıktı.Yahudilere ait hiç bir bulguya rastlanmamasına rağmen gerçek olmayan hikâyeleruydurdular. İslami eserleri ne kadar da yıksalar yok edemediler. Okullarda Kudüstarihine yasak getirdiler. 37
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Silvan Vadisi. Vadi-i Bostan, Hz. Davut’un Bahçesi diye iddia edilen bölge Yahudiler burada din savaşı yapmıyor. Tarihin her devrinde olduğu gibi yinedini kullanıyorlar. Gayemiz, Yahudilerin Siyonist yalanlarını ortaya çıkarmak vedini alet ederek Filistin halkını sindirmeye çalışmasına engel olmaktır. İşgalci İsrail, Silvan Bölgesi’nde 1996 yılında hazırlanan 11555 nolu projeyiuygulamaya çalışıyor. Bu proje 2020 projesi. Eğer bu proje gerçekleştirirlerseSilvan Bölgesi’nde Müslüman toprağı %7, Yahudi toprağı ise %93 olacak. Silvantoprağı birkaç gaspın dışında neredeyse tamamı bizim elimizdeyken projekapsamında bu oran %7 olacak.. …… Bey bize ilginç bir olayı daha anlatıyor; Bir yakınımız ölünce, cenazeyıkama esnasında birkaç Filistinli Müslüman geldi. Ninenizin memaliğiniYahudilerden korumak istiyoruz dediler ve ellerinde tuttukları A4 boş kâğıdıgöstererek ninenin parmak izini buraya basmak istediler. Filistinli kardeşlerimizegüvenerek boş olan A4 kâğıda ölü kadının parmağını basmalarını kabul ettik. Olay1991’de oldu. 1994 yılında Yahudi yerleşimciler burayı gasp ettiler. 38
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Mahkemeye başvurduk. Mahkeme cevaben parmak imzalı kağıdı önümüzekoydu ve yerleşimcilerin burayı satın almış olduğunu belirtti. Ninenin öldüğü güngelen Filistinlilerden birinin işbirlikçi olduğunu sonradan öğrendik. İşbirlikçi boşaimza attırdığı kağıdı Yahudi’ye 25 milyon dolara satmış. Halen mahkememiz sürüyor. Ninenin ölü olduğunu bu şekilde imza attırıldığınıispatladık. ( …Bey bize, bu yerin 2,5 dönüm bir arazi olduğunu, işgalci İsrailbayraklarının, evin duvarlarının her köşesine asılmış olduğunu, evin her yerinde degüvenlik kameraları olduğunu gösterdi.) Silvan bölgesinde buna benzer 41hukuksuz gasp var ve mahkemeleri devam ediyor. İsrail, Türkiye’de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ten, Abdullah Öcalan’ınTürkiye’ye verilmesi karşılığında, Kudüs şehrinin yer altı Osmanlı dönemiharitalarının kendilerine verilmesini istemiş. Bülent Ecevit de kabul etmiş.Haritalar İşgalci İsrail’e verildi. Şu anda yapılan kazılar bu haritalara göreyapılmaktadır. …….. Bey bizi buradan Silvan Camii’ne götürüyor. Camii’de kazı-tünelçalışması devam ediyor. Asma, demir, tahta korkuluklardan tutunarak yürüyoruz.Aşağımız kazı alanı, içeriye doğru ilerliyoruz. Kazı alanının ucunda tünelgörüyoruz. Camii’nin yıkılmaması için demir profillerden destekler, demir direkleryapılmış. Camiye ayrıca mahallelerden gelen yollar varmış; ancak buralarıDavut’un mabetten çıktıktan sonra gezdiği yerler diyerek kapatmışlar. 39
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Silvan Camii, işgalci İsrail tarafından yapılan kazılar neticesinde göçme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu yüzden demir profillerle güçlendirilmiş. Caminin içinde ayrıca Hıristiyan dönemine ilişkin eserler bulunuyor. Aşağıyamerdivenle iniyoruz. Tahmini kırk beş-elli basamak. Güzel bir su kaynağı veiçerisinde sütun parçaları bulunuyor. Kaynağın başında, iki kayanın arasında uzun,ince bir tünel ve daha ileri gidemiyoruz. ……. Bey bunun ilerisinde ne olduğunubilmediklerini belirtti. Yerleşimcilerin bu suyu kullandırtmamak için suyakanalizasyon karıştırdıklarını belirtti. Bu nedenle içme suyu olarakkullanılamıyormuş. Suyun Hıristiyan inancına göre şifalı olduğunu söyleyenlervarmış. 8.2. Bostane Mahallesi Sakinlerinin Anlattıkları Camii’den çıkıyoruz. Bostan Mahallesindeki protestoların yapıldığı çadıradoğru ilerliyoruz. Burası meydanda bölgeye hakim bir yer. Protesto çadırında bizi Bostan Mahallesinin Muhtarı Yusuf Musa MahmudAhmed Muhammed Mustafa Musa Ahmed Muhammed Mahmud Yusuf Yakupkarşılıyor. İsmi o kadar uzun ki, Kudüs Belediye Başkanı: İsmin bundan sonrabizim makamımızda kısaca 59 olarak geçecek demiş. 59 İbranice de maddi, manevi 40
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporuolarak hiçbir değer ifade etmeyen manasına geliyor. Mahalleli ise ona Hudur diyehitap ediyor. Hudur anlatmaya başlıyor: Hilvan Vadisi Hz. Davud döneminde, Yahudiinancına göre Davud’un oturduğu yer anlamına gelmektedir. (Eli ile vadinin üsttarafını, vadi eteklerini, Silvan Camisini ve protesto çadırının bulunduğu alanlarıgöstererek) Buralarda da bostanı olduğu yani bahçesi olduğu inancı içindeler.Hilvan Vadisi yaklaşık 60 dönüm, burada 1500 aileyiz. Buralar için 2002 yılındayıkım kararı çıktı. Gerekçe olarak Nebi Davud (Yahudiler Melik Davud diyorlar)un Hilvan Vadisinde oturduğu, buralarda yürüdüğü, dolaştığı ve bostanı olduğuiddiasını öne sürdüler. Oysa bunların hepsi yalan. Bunu bilimsel olarakispatlayamadılar ama kendi uydurdukları dini inançlarına göre hikâye ettiler vebunu tüm dünyaya inandırdılar. Hudur, Yahudi’nin gerçek amacı buraları TevratBahçesi yapmak dedi. Buna direndik, yaralananlarımız oldu, şehitlerimiz oldu. Buoyunlar karşısında tüm Müslümanların aynı derecede duyarlılık göstermesigerekiyor. Ben ve üç çocuğum tutuklandı. En küçük çocuğum 10 yaşında; onu datutukladılar. Bostan Mahallesi olarak yanımızda İslam âlemi, Arap âlemi olmasadahi Kudüs için canımızı vermeye hazırız. Bu topraklar İslam’ın bir emaneti, buemaneti atalarımızdan, dedelerimizden aldık, çocuklarımıza bırakacağız inşaallah. Mahalle Komisyonu üyesi Fehri Ebu Diyaz söz alıyor. 1996 yılında hazırlanan2020 İsrail Projesi kapsamında özellikle Bostan Mahallesinde ve Silvan Bölgesinde2000 yılından beri tek bir eve ruhsat verilmediği gibi, tadilata da izin vermiyorlar.Oysa Filistin nüfusu sürekli artıyor. 41
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Kutsal Havza diye adlandırılan bölgeden bir görünüm. İsrail’in 2020 projesi ile tamamen yerleşimci Yahudilere kalması planlanıyor. Kudüs Belediye Başkanı’nın seçim propagandalarında ilk vaat ettiği şey TevratBahçeleri, turistik yollar ve buralarda Filistin nüfusunu %12’ye düşürmek.Belediye başkanları Yahudi dernekleri ve uluslararası kuruluşlar ile bizi buradannasıl çıkartacağını planlıyor. Turistlerin rahat gezebilmesi için tren projeleri var.Trenle Kudüs’ün etrafını kapatarak, Filistin halkını evsiz ve barksız bırakmakamaçları iken turizmi buna alet etmektedirler. Burası uluslararası arenada sitbölgesi diye geçiyor. Yahudiler bunu kullanarak, bizleri Mescidi Aksa bölgesindenuzaklaştırmaya çalışıyor. İslam ümmeti Kudüs halkını yalnız bırakmamalı.Müslümanların Mescidi Aksa’yı korumak için ne olursa olsun yanımızda olduğunuhissetmeye ihtiyacımız var. Kudüs’ü unutmayın ve unutturmayın. Sonra mahalle sakinlerinden Kuteybe Udi konuşmaya başlıyor. İsrailin TV2kanalında Kudüs Belediyesi’nin en tehlikeli mahallesi olarak Silvan Bölgesi 42
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporugösterildi. Çünkü burada devamlı olarak işgale bir başkaldırı var. Her gün bumahalleden şehitler çıkıyor. İşgalci yerleşimciler ihtilalden beri buraları elimizdenalmak için uğraşıyor. Kudüs Belediyesi 11 Kasım 2004 yılında Belediye İmarMüdürlüğü olarak karar çıkartmış, bu karar bir nevi müsadere Kararı, yani yıkımkararı. Biz de mahalle sakinleri olarak bu yıkım kararına karşı bir direniş cephesioluşturduk. Şu anda içinde oturduğumuz çadır bu direnişi gerçekleştirmek içinoluşturduğumuz protesto çadırıdır. Buradan biz tüm dünyaya mesaj gönderiyoruz.Müslüman toprağı alınamaz. Biz burada olduğumuz müddetçe Silvan BölgesiKudüs’ten ayrılmayacak. Silvan’ın dokusu ile Kudüs’ün dokusu aynıdır. İşgalciGüç ihtilalden beri sabırla biz Filistinlilere devamlı olarak zulüm yapıyor, bir günbakıyorsun bir insanımızı şehit ediyorlar, bir gün Müslüman bir kardeşimizin eviniişgal ediyorlar. Her gün işgalci güç tarafından zulüm görüyoruz. İşgalci İsrailsabırla bize zulmediyor. Biz de direniyoruz. İslam alemine sesleniyoruz, Türkiye’yesesleniyoruz, bize yardım elinizi uzatın, bu zulmü dünyaya anlatın, İşgalci İsrail’edurun diyebilecek tek Müslüman ülke olarak Türkiye’yi görüyoruz. Bostane mahallesinde bu yıl on mesken yıkıldı, biz mahalle sakinleri olarak buyıkımlara karşı koyduk. Mahalleli olarak direniş gösterdiğimiz içinarkadaşlarımızın bir kısmını hapse attılar, İşgalci güçler bizden bu tepkiyibeklemiyordu. Kudüs Belediyesi tarafından Silvan Bölgesi kasıtlı olarak ihmaledildi. Silvan Bölgesine hizmet götürülmedi. Bu bölgede kış olduğu zaman tümevler su alır. Burada evlerimiz birbirine bitişiktir. Biz buna rağmen sabrediyoruz.Silvan Bölgesinde her ev şu anda imar muhalefeti adı altında Kudüs Belediyesineceza ödüyor. Bizleri hak sahibi olarak savunacak güçlü bir kurumumuz da yok. 43
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Evler iç içe. Ruhsat ve tadilat 1967 yılından beri yasak. İşgalci İsrail çevre daraltma projesi uygulayarak Filistinlileri göçe zorluyor.44
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Protesto çadırının altına 2012 yılında bir Kültür Merkezi kurduk. Kültürmerkezinin amacı; tutuklu olan çocukları, hapisten çıkan, hapis mağduru çocuklarıdesteklemekti. Onları topluma kazandırmak için merkezde etkinlikler yapıyorduk.Ancak imkânsızlıklar yüzünden 2014 yılının Ağustos’unda Kültür Merkezinikapatmak zorunda kaldık. Biz Silvan Mahalle sakinleri olarak Kudüs Belediye Başkanına da çıktık.Kendisinden yıkım kararını geri almasını istedik. Esasen evlerimizin daha öncekiimar planlarına ve imar kanunlarına göre uygun olduğunu, bu yıkım kararınınkanuna aykırı bir karar olduğunu ifade ettik. Yeni imar kanununa aykırı olan kaçakyapıları da bize kanunen bir süre verildiği takdirde imar planına, ruhsata uygunhale getirmek için tadilat yaptıracağız dedik. Bunun için mühendisler tuttuk,paralar harcadık. Kudüs Belediye Başkanı’na projemizi ve anlaşmamızı sunduk.Kudüs Belediyesi bunu kabul etmedi. Oysa bizim sunduğumuz projeler hepkanundan kaynaklanan ve haklı taleplerimizdi. Bize Silvan Bölgesinde ki evlerin %50 si sizin olsun biz de geri kalan %50 sini yıkalım diye teklif yaptı. Biz KudüsBelediyesinin kanuna açıkça aykırı olan bu teklifi kabul etmedik. 8.3. Marağa Mahallesindeki Tutuklanan Çocuklar ve Yerleşimci Evi Heyet olarak hep beraber protesto çadırından çıktık ve Silvan BölgesininMarağa Mahallesi’ne (Ced mahallesi de deniliyor) geçtik. Bu bölge de evler çokbitişik, bakımsız; sokaklar dar ve etraf çöplerle dolu; yollar bozuk, okul yok, çocukoyun alanları yok; belediye hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmiyor. OysaMüslümanlar bir yahudiden daha fazla vergi ödüyorlar belediyeye. Evler harap, neyenisinin yapılmasına müsaade ediliyor ne de tadilat ile bu evlerin yenilenmesineizin veriliyor. Marağa’nın dar sokaklarında yürürken kameralar görüyoruz. Rehberimiz bukameraları Müslümanların koyduğunu, ara ara İsrail askerlerinin ani baskınlaryaptığını, bu kameralar ile onları ellerinden geldiğince kayıt altına aldıklarını ifadeetti. 45
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Marağa Mahallesinden bir görünüm Sokakları geçerken altı katlı, her tarafı İsrail bayrağı olan ve kameralar ile dolubir binanın önünde durduk. Binanın etrafı işgalci İsrail askerleriyle dolu. Askerlerinellerinde silahlar, elleri tetikte. Hemen yanı başlarında, sokağın içinde Filistinliçocuklar. Filistinli çocuklar silahların, askerlerin gölgesinde oyun oynamayaalışmışlar. Bizim garipsediğimiz bu ortam, onların doğal yaşam ve oyun alanıolmuş. Bir mahalle sakini anlatmaya başlıyor: 2005 yılından beri bu bina yerleşimcilerin elinde. İşgalci gücün askerleri birgece ansızın geldiler. Kapıyı kırdılar ve evde yaşayan kadını, çocuklarını veeşyalarını sokağa attılar. Sonra binaya yerleşimciler yerleştirilmeye başlandı.Binanın en alt katında askerler kalıyor. Mahalle sakinleri de bu binaya yöneten 46
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporuadını koymuşlar. Oysa bu mahalle tamamen bir Müslüman mahallesi. Ezelden beribu bölge Filistinlilere ait. Yerleşimciler buraya yerleştirildikten sonra bizim huzurumuz kalmadı. Bizesataşmaya, küfür etmeye ve saldırmaya başladılar. Bunu binaların altında kalanasker ve polis ile beraber yapıyorlar. Ansızın çocuklarımızı, gençlerimizitutukladılar. Yönetene alıp zulüm ettiler. Buradan karakola götürdüler uzun sürelitutuklu kalanlar oldu. Zorbalıkla ele geçirdikleri bu eve yerleştirilen yerleşimciler, asker ve polistengüç alarak ansızın, özellikle geceleri evlere baskın düzenliyorlar. Ses bombalarıatıyor, evlerimize, arabalarımıza zarar veriyorlar. Ayrıca mahallenin çeşitliyerlerine koydukları kameralar ile bizi sürekli takip ediyorlar. Yerleşimciler işgalciaskerlerden aldıkları güçle bir nevi mahallede çete oluşturdular. Bizleresaldırdılar, bizleri dövdüler. Bu çeteler kızlarımızın, eşlerimizin başlarını açmayaçalıştılar. Bu binada altı yerleşimci aile var. Para ile yeni bir bina daha almayaçalışıyorlar. Bunu da işbirlikçi Filistinliler ile yapıyorlar. Filistinli geliyor Dubailibir müslümanın ev alacağını söylüyor. Biz Dubailiye sattığımızı sanıyoruz ama evİsrailli yerleşimciye satılmış. 47
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Bu arada yanımıza mahallenin çocukları geliyor. Bu çocuklar 10 ile 12 yaş arasıve hepsi kendi mahallelerinde sebepsiz yere tutuklanmış ve hapse atılmışlar.Onların da hikâyeleri var, şimdi hepsini dinlemeye çalışıyoruz: Enes anlatıyor; sokağın başında arkadaşlarımla oyun oynarken birdenaskerler geldiler ve beni aldılar. Beni polis karakoluna götürdüler. Karakolda 4saat kaldım. Karanlık bir odada kaldım. Daha sonra babam geldi kefalet ile serbestbırakıldım. Polis karakolunda 4 nolu oda var. Bu oda biz çocuklar için özel olarakyapılmış iki metrelik ufacık kapkaranlık bir oda. Ufak bir pencere var amadışarıdan o pencere de kapatılmış, içeriye güneş ışığı almıyor. Oda nem ve rutubetdolu. Tutuklanma sebebimin ise taş atma, kanuna muhalefet etme olduğunusöylediler. Yusuf anlatıyor; bir gece evimize baskın yaptılar. Beni ve 15 yaşındakikardeşimi aldılar. İki kardeş olarak bizi Rebabe’de polis karakoluna götürdüler.Önce gözümüze yumruk attılar, sonra sorgulama odasına aldılar. Eğer itirafetmezsek 4 nolu odaya almakla tehdit ediyorlardı. Sonra babam geldi ve kefaletleserbest bırakıldık. Tutuklanma sebebimiz olarak bize, taş atma ve kanuna muhalefetolduğunu söylediler. Hamza anlatıyor; beni gündüz vakti sokağın köşesinden aldılar. Önce silahındipçiği ile vurdular; sonra Yöneten evinin alt katında bulunan odaya götürdüler.Yöneten evine götürülürken askerlere komşumuz beni kurtarmak için müdahale ettiama kurtaramadı. Ailemin haberi olmuş. Annem beni almaya Yöneten binasınageldiyse de yerleşimciler ve askerler sokağa doğru ses bombası attılar. AnnemYöneten binasına dahi yaklaşamadı, beni de tuvalete kapattılar. İşgalci güçaskerleri beni Yöneten’den alarak en yakın polis karakoluna götürdüler.Karakolda da beni korkutmaya çalıştılar, tehdit ettiler. “Konuş ki senidövmeyelim” dediler. Bana su içmek isteyip istemediğimi sordular, ben yok dedim.Beni güneşe koydular. Epey güneşin altında sıcakta beklettiler. Tekrar sorguyaaldılar. Babam geldi kefaletimi ödeyip beni aldı. 48
Kudüs İnsan Hakkı İhlalleri Raporu Marağa Mahallesi’ndeki çocuklar ve 4 nolu odayı anlatan broşür Muhammed anlatıyor; mahalle camisinden çıkarken kapının önünden benialdılar. Hemen kameradan uzak bir yere götürdüler. Çünkü biz, hemyerleşimcilerin hem de işgalci İsrail askerlerinin saldırılarını kayıt altına almak vegüvenliğimizi korumak için mahallenin çeşitli yerlerine kamera koymuştuk. Beniönce yere yatırdılar; üstümü ve botumu çakardılar ve beni duvara doğrudöndürdüler. Üzerimde bir şey olmamasına rağmen beni aradılar. Bana bunu 3asker yaptı. Daha sonra yedi asker daha geldi. Beni bağladılar, dövdüler, toplamon asker olmuştu, mahalleli gelmeye başlayınca beni Yöneten binasına aldılar.Yaralıydım, vücudumun her tarafı ezikti, kafamdan darbe almıştım. Bir müddetYöneten binasında beklettikten sonra hastaneye kaldırdılar. Çünkü kafamdanyediğim silah dipçiklerinden dolayı kan akıyordu. Vücudumda da yaralar vardı.Hastaneden sonra beni karakola götürdüler. 4 nolu odaya attılar. Babam geldikefalet ödeyip serbest kaldım. Suçum taş atmakmış, kanuna muhalefet etmekmiş. Bu sırada Av…. Bey bir haberi bize iletiyor; A…… Hanım, 50 yaşlarında,Mescid-i Aksa'nın hanım muhafızlarından. İşgalci İsrail mahkemesi tarafından,Kudüs ve Mescid-i Aksa için yaptığı çalışmalar nedeniyle hakkında 26 ay hapiscezası verildi. Önümüzde ki günlerde hapse alınacak. 49
Search