Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Met-Men'in Yolculuğu

Met-Men'in Yolculuğu

Published by ÖZNUR ELBAŞ, 2021-12-12 14:59:13

Description: Met-Men'in Yolculuğu

Search

Read the Text Version

Proje Ekibi Öğretmenlerimiz Öznur ELBAŞ/Atatürk İlkokulu -Elif ULUCAN Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu /Ankara Dönay AYYILDIZ / Camili İlkokulu-Ersel BALTÜRK /Atatürk İlkokulu Erman SÜREN/Karakoca İlkokulu-Ebru SÜMER /Hacı Mehmet ve Nimet Erman Zeytçioğlu İlkokulu-İbrahim TÜRKMEN/Ertuğrul Gazi İlkokulu Yazar ve Çi zerlerimiz Bahadır Aybüke Naz Zehra Gül SEVİM HITA PALABIYIK Mustafa Neslihan Ela Öykü SİVUK ÇİÇEK KOYUNCU Aysel Rana Sultan Hiranur KILDACI BAL BORAN Elif Nisanur Pınar TUNÇ ARSLAN AYDIN Gülten Tuğçe Mustafa Derviş KÖSE YAŞA KARA Mustafa Ali Mehmet Eymen Yaren YABACI TAŞDEMİR GÜZEL Nur ÖKKEŞ Değerli velilerimize destek ve katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Önsöz Bu kitabı okuyorsanız, eTwinning aracılığıyla başlatılan Şehrimi Yazıyorum projesinin sonuna gelmişiz demektir. Güzel ülkemizin farklı şehir- lerinden bir araya gelen öğretmen ve öğrenci- lerin iş birliğiyle oluşturulan bu kitapta macera- ya doyacaksınız. Öğrencilerimizin kalemlerinin kendi hikayele- rini yazdığı eserimizde size Met-Men eşlik ede- cek. Onunla birlikte Kahramanmaraş'ta başla- yan yolculuğunuz Bursa'da son bulacak. Okurken şehirlerimizi gezecek, şehirlerin tarihi ve doğal güzelliklerini öğrenecek hatta Met- Men'in yediği yöresel yemekleri yemiş kadar ola- caksınız. Tabi öğrencilerimizin çizdiği resimler de okuduklarınızı hayal etmenize yardımcı olacak. Heyecanlandınız değil mi? Hadi okumaya başlayalım o zaman. 1

Resim: Ersel Baltürk/Atatürk İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) Bugün derste öğretmenimiz şehirle- rimizden ve oralara ait kültürel özellik- lerden bahsetti. Her bir şehri dinlerken çok heyecanlandım. Bi’de tabi ki çok merak ettim. En çok hangi şehri mi sevdim? Bilmem. Keşke tek tek görme şansım olsaydı. Neyse şimdi uyku vakti. Yarın kim bilir daha neler neler öğreneceğim okulda. 2

Resim: Ersel Baltürk/Atatürk İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) Neredeyim ben? Buraya nasıl gel- dim? Hava birden nasıl bu kadar ısındı? Uyurken kış mevsiminde değil miydim ben? Bu pelerin de neyin nesi? Aaa, uçu- yorum beeeeen! Sanırım, sanırım rüyadayım ve uçuyo- rum. Her şey nasıl bu kadar gerçekçi olabilir ki? 3

Mmm.. Aşağıda gördüğüm bir dondurma- cı mı yoksa? Nasıl olsa uçuyorum, hemen gi- dip yemeliyim. -Hey! Dondurmacı amca. Bana muzlu, çiko- latalı bir dondurma yapar mısın? -Tabi ki yaparım Met-men. -Met-men mi? O da kim? -Sensin. Sen Met-Men'sin; pelerini olan, istediği yere uçan, maceraperest çocuk. -Hı? Be-be-ben ge-ge-gerçekten istediğim yere uçabilir miyim? -İlahi Met-Men. Buraya nasıl geldin sanıyor- sun? Pelerininle. -Doğru ya. Peki burası neresi dondurmacı amca? -Burası kahramanların şehri: Kahramanmaraş! -Hani öğretmenimizin anlattığı ve ahşaptan yapılmış tarihi evlerin, yıllar önce yapılmış kalenin, Sütçü İmam’ın memleketi Kahraman- maraş mı? Yaşasın! -Doğru dedin Met-Men. Aynı zamanda Ulu Camii’nin, kapalı çarşının, Yedi uyurların memleketi. 4 Arka Plan Resim: İbrahim TÜRKMEN Ertuğrul Gazi İlkokulu Kahramanmaraş(Okul öncesi öğrencileri)

Resim: Ersel Baltürk/Atatürk İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) Rüyada da olsa uçuyor olmak çok gü- zel. Bu fırsatı öğretmenimizin anlattığı şehirleri gezerek değerlendirmeliyim. İlk olarak Kahramanmaraş’ta çok me- rak ettiğim altı yüzyıl önce yapılmış olan Taş Köprü’ ye gideceğim. Sanırım uçarak hemen gidebilirim. 5

İşte Taş Köprü’ deyim. Öğretmenimizin de dediği gibi man- zarası bir harika! Ceyhan Nehri altımız- dan akıp giderken yüzen restoranda Maraş dondurması yemek ne güzel bir his. Sırada ahşap konaklar var. Eskiden insanların ahşaptan yapılmış evlerde kaldığını söylemişti öğretmenimiz. Şimdi onlara tarihi eser diyoruz. Dedeoğlu, Kocabaş ve Deligönüller konakları… İnsanlar gerçekten buralarda mı yaşı- yorlarmış? Keşke bu gelenek hiç bozul- masaydı, bizler de buralarda yaşayabil- seydik. Fakat biliyorum ya. Gelişen dün- yanın gereklilikleri neyse o oluyor işte. 6 Arka Plan Resim: İbrahim TÜRKMEN Ertuğrul Gazi İlkokulu Kahramanmaraş(Okul öncesi öğrencileri)

Resim: Ersel Baltürk/Atatürk İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) -Heey şoför amca bekle beni. Kapalı Çarşı’ya gidip herkese oradan hediyeler alacağım. -Senin neden otobüse binme ihtiyacın olsun ki Met-Men? Uçarak gidebilirsin pekala. -Hıh! Doğru ya, hep unutuyorum. Hooop! İşte Kapalı Çarşı’dayım. Sanki geçmişte yolculuk yapıyorum. Eskiden ahşap evlerde yaşayan insanlar, sanırım yine eskiden bakır kapları daha çok kul- lanıyorlardı. Eminim annem de bayılır bakır kaplara. 7

Resim: Dönay Ayyıldız/Camili İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) İşte oldu. Anneme, babama, öğretmenime ve canım arkadaşlarıma bir sürü güzel he- diyeler aldım. Sanırım artık başka bir şehrimize git- menin vakti geldi. Acıkmışken Adana’ya mı gitsem? Bekle beni Adana. Met-Men geliyor! 8

Resim: Dönay Ayyıldız/Camili İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) Ve Adana’dayım.. Aaaa bu da ne? Yangın mı var acaba? Her yer du- man olmuş. Öhöööö öhööö. İnsanlar ne yapıyor böyle hep birlik- te? Mmmm... Çok da güzel kokular geliyor. Şimdi anladım, herkes kebap pişiriyor. Vay, şu masaya bak. Çok lezzetli gö- rünüyor. Adana’ya kadar gelmişken kebap yemeden gitmek olmaz değil mi? Zaten çok acıktım Kahramanmaraş’ta gezerken. 9

Resim: Dönay Ayyıldız/Camili İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) -Kolay gelsin kebapçı amca. -Ooo, hoş geldin lezzet coğrafyasına Met-Men. Gel de meşhur kebabımızdan ye. Hem bak, yanında meşhur şalgamı- mız da var. Ne güzelmiş ya böyle. Herkes adımı biliyor, bana çok iyi davranıyorlar. Çok da acıkmıştım. Mmmm, kebap da mis gibiymiş. Güzelce karnımı doyurayım. Gezip görmem gereken yerlere, aç kar- nına uçmak kötü bir fikir bence. 10

-Kebapçı amca, kebap ve şalgam harikaymış. Teşekkür ederim. Şimdi uç- ma vaktim geldi. Daha gidip aklımda o- lan yerleri gezeceğim. -Nerelermiş orası bakalım aklında olup da gezip göreceğin yerler? -Öğretmenimiz dedi ki, Türkiye’nin en büyük kubbesine sahip olan ünlü cami bu şehirdeymiş, onu görmeye gidece- ğim. -Sen Merkez Cami’yi söylüyorsun. Sey- han Irmağı'nın kenarında olan o cami- nin çok da güzel bir yapısı var. Neyse ben söylemeyeyim özelliklerini de sen gidince kendin gör. Zaten görünce an- layacaksın ne güzel bir camiye sahip olduğumuzu. 11

Resim: Dönay Ayyıldız/Camili İlkokulu(İlkokul 3. sınıf öğrencileri) İşte yine göklerdeyim. Ne güzel...Her yeri görebiliyorum. Şu kocaman parkın içindeki cami Merkez Cami mi yoksa? Evet, tam da meşhur Merkez Cami. Te- pesinde de 6 tane minaresi var. Vay canına! Kebapçı amcanın söylediği kadar varmış. 12

En iyisi birazcık daha etrafı dolaşa- yım. Aaaa, şu ilerdeki köprü de Taş Köp- rü galiba. Öğretmenimiz Merkez Cami ve Taş Köprü'nün birbirine çok yakın olduğunu söylemişti. Peki insanlar ne- den sıraya girip, elinde fotoğraf maki- nesi olan amcaya gülüyorlar ki? Bu sorumun cevabını bulabilirim bence. Öğretmenim burayı anlatırken ne demişti ki başka? Düşünüyorum, düşü- nüyorum... İşte buldum! Bu köprü, dün- yada hala kullanılan en eski köprüler- den biriymiş ve Adana’nın simgesi olarak kabul ediliyormuş. İnsanlar bu yüzden sıraya girip fotoğraf çektiriyor olmalı. Gideyim de ben de güleyim fotoğraf- çı amcaya, belki benim de fotoğrafımı çeker. 13

Öğretmenim başka nerelerden bah- setmişti acaba..? Şimdi hatırladım! Varda Köprüsü diye bir yerin adını söylemişti sanki. Onun buraya uzak olduğunu biliyorum ama neyse ki ben uçabiliyorum. Oh oh, iyi ki de uçuyorum! Baksanıza, bu özelliğim sayesinde hemen geldim bile. Etrafında bir sürü şelale olan Varda Köprüsü’nün iki tane adı varmış: Zamanında Almanlar inşa etmişler bu köprüyü. O yüzden buraya Alman Köprüsü de deniyormuş. Çok meşhur bir yermiş. Şehir dışından görmeye ge- len de çokmuş. Acaba insanlar şelale- ler için mi yoksa köprü için mi geliyor- lar. Bilemedim ki.. Hem pelerinim var hem de uçuyorum diye her şeyi de bilecek değilim ya. 14

Çok sevdim Adana’yı ama bir o kadar da sıcak buldum. Eriyip gidece- ğim neredeyse. Daha soğuk bir yere gidip gezme- liyim bence. Bu mevsimde Ankara hafif soğuktur. Sahi ya, ne de güzeldir şimdi orası. Gideyim de azıcık gezeyim güzel Ankara’yı. En sevdiğim cümlemle Adana’ya ve- da edeyim en iyisi. Met-Men yine göklerde... 15

Yaşasın, gökyüzünde olmak ve her yeri kuşbakışı izlemek çok güzel! Yemyeşil kırları, dağları, ovaları.. Aaa o da ne? Kuş, evet bu bir kuş! -Ne sandın şaşkın tabi ki kuş. -Bana mı seslendin, se se sen konuşuyor musun? -Herhalde sana sesleniyorum Met- Men. -Adımı da mı biliyorsun? -Ooo seni ve senin maceralarını bilme- yen mi var? -Eee, sen kimsin peki? -Benim adım Popi ve ben posta güver- ciniyim. Sana üç tane sevimli çocuktan mektup getirdim. Bak şurada, ayağım- da takılı. 16

bğdigulyeizevroyNilsgMeprmeiröminroeseerd.ukamrnşehşnideesabuhçikunberoinri.kalosli.lSoyetiMBeyrokeriornieniszurstieulnz-tteniaz.Myr,m.rDo”iAsBeharuenunciinylz,ekvmdi.rabebuaEeirdziğlaclğaoume’üerğymdçrıeainacukAlaıezayrgnsnafaküekaiaşnngzadıeöirysaclargaorlee’iöryyvkEurfşaalaezeelbindghrfıvin,leaienerlıÖirinbbşrdauuyeoverlhrkelanaaüdi-şrybutvsaigı-zeereiı--- Benim gibi maceraperest üç arka- daşım varmış. Hem galiba kalp kalbe karşıymış diyebilirim. Çünkü ben de Ankara’ya gitmek için yola çıkmıştım. Şimdi çok daha heyecanlı gideceğim. 17

Resim: Elif Ulucan/Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu(Okul öncesi öğrenciler) -Eee Met-men bilmece neymiş? Ben de merak ettim yahu! -Doğru ya haydi bilmeceyi okuyalım. Şöyle yazmışlar : Karlıdır başım, kayılır kışın. -Sana kolay gelsin Met-Men. Ben artık işime dönmeliyim. -Seni tanımak güzeldi. Hoşça kal Popi. 18

Çok heyecanlıyım. Acaba bilmecenin cevabını bulabilecek miyim? Sanırım bi- raz düşünmem gerek. Bir de öğretme- nimizin Ankara ile ilgili anlattıklarını ha- tırlamalıyım. Öğretmenimiz Ankara’da bir dağ ol- duğunu söylemişti. Neydi o? Hmmm Armutdağ mıydı? Yok yok Kar- puzdağ. Sulu bir meyveydi ama neydi ki acaba? Heh işte şimdi buldum: Elmadağ! Bekleyin arkadaşlarım Met-Men geliyor! 19

İşte geldi di-di-dim! Bu ne so-so-soğuk! Resmen dişlerim birbirine çarpıyor ama manzara çok güzel. Bembeyaz karla kaplı, sanki Adana’daki pamuk tarlası gibi. Tabi bu kadar soğuk değil orası. Bakalım arka- daşlarım neredeler. Umarım beni beklerken donmamışlar- dır. -Met-men Met-men! Gelmişsin. -Evet, mektubunuzu alır almaz geldim. Ben de tam sizi arıyordum. -Seni gördüğümüze çok sevindik Met- Men. -Bilmeceyi bulmak çok zamanımı almadı. -İyi ki de almamış. Biraz daha beklesek donabilirdik. -O zaman atlayın pelerinime ve Anka- ra'nın başka yerlerine gidelim. -Bekle bizi Ankara. Biz geliyoruz! 20

-Ankaralı olan sizsiniz, haydi söyleyin bakalım ilk olarak nereye gidelim? -Hedefimiz Ankara Kalesi, ileri! -Bu sözünüz bana Mustafa Kemal Atatürk’ü anımsattı. Göreceğim her yer için çok ama çok heyecanlıyım. Öğretmenimizin anlattığı kadar var- mış Ankara kalesi. Her tarafı surlarla çevrili olması çok hoşuma gitti. Sanki zamanda yolculuk yapıyor gibiyim. Uç- maya alışınca kalenin etrafını yürüye- rek dolaşmak epeyce yordu beni. Adana’da da iyi yemek yemiştim a- ma Ankara’nın lezzetlerini de tatmakta fayda var. 21

-Sevgili arkadaşlarım, Ankara’ya gel- miş ve acıkmış birine ne yemesini öne- rirsiniz? -Ankara tava, Beypazarı güveci, İnce- ğiz çorbası yanına bir de çubuk turşusu yersen, doymadım demezsin Met-Men- cim. -O zaman haydi atlayın pelerinime, ye- mek vakti! Gezmeye bir yemek molası vermek i- yi bir fikirdi ama galiba her şeyi mideye attığım için göbeğim bir süre uçmama izin vermeyecek gibi. En iyisi biraz yürüyüş yapmak. -Ankara’da deniz yok demişti öğretme- nimiz. Fakat Mogan Gölü olduğunu biliyorum. Yürüyeceğimiz için beni oraya siz götürür müsünüz ? -Evet, tabi ki götürürüz Met-Men. 22

Resim: Elif Ulucan/Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu(Okul öncesi öğrenciler) Uçarken yürümeyi unutmuş olabilir miyim? Belki de Mogan Gölü’ne yürü- yerek gitmek iyi bir fikir değildi. ...bin beş yüz on altı, bin beş yüz on ye- di, bin beş yüz on sekiz.... İşte Mogan Gölü’ndeyiz. Ne kadar çok balık var. Gezip gördüğüm her şehir beni ina- nılmaz şaşırtıyor. 23

-Popi! Popicim sen2m2isin, sen nereden çıktın? - Son mektubumu dağıtırken gördüm sizi Met-men. Neler yaptığınızı merak ettim. O yüzden yanınıza uçuverdim hemen. Neler yaptınız bakalım? -Neler yapmadık ki Popicim? Elmadağ, Ankara Kalesi ve leziz yemekler derken kendimizi Mogan Gölü’nde bulduk. -O zaman Ankara’da gidebileceğin en güzel yere sizi ben götürmekten mutlu- luk duyarım Met-Men. Bu sefer senin pelerininde değil benim kanatlarımla gideceğiz ama. -Hay hay. İşte atladık kanatlarına. 24

Resim: Elif Ulucan/Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu(Okul öncesi öğrenciler) Ankara’nın en güzel yeri dediğinde Anıtkabir'e gittiğimizi anladım tabi ki. İşte Atatürk’ün sesi kulaklarımda çınlı- yordu: “Küçük hanımlar, küçük beyler… Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendi- nizin ne kadar önemli, kıymetli olduğu- nuzu düşünerek ona göre çalışınız.” 25

-Canım arkadaşlarım, sizi tanıdığım için çok mutlu oldum. Daha görmem gere- ken bir sürü şehrimiz var. Bir an önce yola koyulmalıyım. -Seninle Ankara’yı gezmek çok güzeldi Met-Men. İyi uçuşlar. Ankara gezimde tam tamına dört tane arkadaşım oldu. Ne güzel! Hem bir tanesi de konuşan posta gü- verciniydi. Daha neler yaşayacağım a- caba şehirlerimizi gezerken. Popi bir şehrimiz ile ilgili bir şey söylemişti de… Dur dur hatırlayacağım. Doğma büyü- me Kilisliyim mi demişti acaba? Evet doğru hatırlıyorum, Kilisliydi. Canım arkadaşımın şehrine gitmeden olmaz. Buradan güneydoğu yönüne doğru uçarsam tam da Kilis’in üstüne konarım bence. O zaman Kilis yolculu- ğu başlasın! 26

Ben geliyorum Kilis halkı sıkı durun! Oh, neydi o soğuk hava öyle! Öğretmeni- miz Ankara'nın soğuk olduğunu söylemişti derste, gerçekten de doğruymuş. Neyse ki yine güneydoğuya gidiyorum. Orası sıcacıktır şimdi. Biraz uzun sürüyor yolculuk ama olsun uçmak harika bir duygu. Gaziantep üzerinden gidiliyormuş Kilis’e. Bu sayede Gaziantep’i de görmüş oldum. Bir gün mutlaka oraya da gideceğim. Şahin gibi olmasa da benim gözlerim de iyi görüyor. Şuradaki tabelaya göre Kilis'teyim artık. Keşke Popi'de burada olsaydı. Onunla gezmek çok güzeldi. KİLİS 27

Haydi, biraz gezelim artık. O da ne, her yerde bahçeler, ağaçlar var. Ve bir de çiftçi amca... En iyisi biraz sohbet edeyim. -Hey, çiftçi amca merhaba. -Merhaba Met-Men, hoş geldin şehrimi- ze. -Hoş buldum çiftçi amca, hoş buldum da çok uzaktan geldim. Eh, biraz yoruldum. -Gel bakalım gel, otur biraz, dinlen bağ evimizde. Sana güzel bir Kilis tava ya- payım da parmaklarını ye. Yanına da şöyle soğuk bir ayran… -Ohh, mis. Yeme de yanında yat derler böylesine çiftçi amca. -İlahi Met-Men. Sen de amma komik- mişsin. 28

-İşte geldik. Haydi bakalım, çık şu sül- lümden de dama yiyelim yemeğimizi. -Süllüm ve dam da nedir çiftçi amca? -Kilis'te merdivene süllüm, evin üstün- deki açık alana da dam deriz. -Hmm, yeni bir şeyler daha öğrenmiş oldum sayenizde çiftçi amca. Çıkalım bakalım dama. Kilis tava yemeği de ne güzelmiş. Kim bilir Popi ne çok seviyordur. -Çiftçi amca, buranın en meşhur tarihi yeri neresidir? Artık biraz gezmemin zamanı geldi. -Ravanda Kalesi buranın en ünlü tarihi yeridir Met-Men. Bu kale birçok savaşta askeri üs olarak kullanılmıştır. Haydi git gör bir an önce sen de bu tarihi eşsiz yeri çok beğeneceksin. -Tamam çiftçi amcacım her şey için çok teşekkür ediyorum, ellerinize sağlık. Ben Ravanda Kalesi’ne uçuyorum, hoşçakal... 29

Resim: Öznur Elbaş/Atatürk İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) Hop, geldim işte. Gerçekten de birçok kale ve sur duvarları var. Şimdi tarihi eser dediğimiz bu yerlerde, zamanında, insan- lar neler yaşadılar acaba? Şimdi bile öy- lesine hissediyorum ki yaşananları... Uff, yalnız burası tepede olduğundan mıdır nedir ne kadar da serinmiş. Çiftçi amca demişti ama orası biraz eser diye. Serin olmasına serin de, burada yaşayan- lar bu havanın şifalı olduğunu söylüyor- larmış. Hatta bazıları sadece havası için bile geliyormuş. 30

Keşke yemeği gezmeden önce ye- meseydim, bir ağırlık çöktü üstüme. Bi- raz uzanıvereyim şuraya. Daha çok i- şim var,çarşısını gezip Popi’ye hediye alacağım. Sonuçta sevgili arkadaşım Popi’nin memleketine gelip de bir hedi- ye almadan gitmek olmaz. Uzanırken ne çok şey düşünüverdim öyle. Buradan gökyüzünü izlemek insa- nı hayallere daldırıyor. Şimdi kalkma zamanı, biraz daha uzanırsam uykuya dalacağım neredeyse. Haydi, Met-Men! Çarşı seni bekler. 31

Ankara’nın çarşısı buraya göre ne kadar da kocamanmış. Küçücük ama şirin bir yer burası. Ne alsam acaba Popi’ye? Hem ona memleketinden hediye aldığı- mı duyunca çok sevinecektir. Yine karşı- laşacağımıza inanıyorum, öyle hissedi- yorum. O zaman hediyesini vereceğim. Aaa, o da ne? Şu kuşlar ne kadar da çok Popi'ye benziyorlar. Ayaklarındaki- ler de ne öyle? -Merhaba amcacım, buradaki kuşları tanıyor musunuz? -Tanımak mı? Onlar benim arkadaşla- rım. Biz burada güvercinlerle arkadaş- lık etmeyi, onları beslemeyi çok severiz. -Ne güzel, benim de güvercin bir arkadaşım var. Adı da Popi. 32

-Popi mi? Popi benim de arkadaşım olur. -Dünya gerçekten küçükmüş. Bunu duyduğuma çok sevindim. Ben de ona hediye almak için gelmiştim buraya. -O zaman sana fikir vereyim Met-Men. Bence Popi'ye halhal almalısın. -O da nedir? -İşte bak, güvercinlerin ayaklarında olan şey. -Ne şanslıyım! Hem arkadaşıma alaca- ğım hediyeyi buldum hem de halhalı öğrendim. Güzel Kilis, seninle de vedalaşmanın zamanı geldi. Buradan sonra nereye gi- deceğimi hiç düşünmemiştim ama bunun için harika bir fikrim var. Gözümü kapatarak uçacağım, bildiğim en yüksek sayıya kadar sayıp, bittiği yer- de duracağım. Bakalım kendimi nerede bulacağım. 33

Hızlı mı uçuyorum yoksa hızlı mı sayı- yorum bilemedim. Bildiğim tek şey uç- manın çok güzel bir his olduğu. Bakalım burası neresi? Aaa oradan çocuklar bana el mi sallıyor? Evet evet el sallıyorlar. Hemen yanlarına inmeli- yim, böylece nerede olduğumu da öğ- renebilirim. -Merhaba arkadaşlar. -Merhaba Met-Men. Biz de seni bekli- yorduk. -Buraya geleceğimi nereden biliyordunuz ki? -Her yeri gezdiğini duyduk. Elbet bura- ya da gelir dedik. Böylece seni her gün gökyüzüne bakarak bekledik. -Siz beni tanıyorsunuz? Ben de sizi tanımak isterim. -Benim adım Mustafa, arkadaşımın adı ise Derviş. 34

-Sizi tanıdığıma çok memnun oldum ar- kadaşlarım. Bu da demek oluyor ki bu- raları birlikte gezeceğiz. Sahi, burası neresi? -Burası Siirt, Mezopotamya ile Anadolu Uygarlıkları'nın kesiştiği yere kurulan, fıstığı ile de meşhur olan şehrimiz. -Fıstığı da çok severim ama şu an biraz açım. Onunla doymam ki... -Fıstıkla kimse doymaz Met-Men. Ma- dem açsın, o zaman seni Siirt'in en meş- hur yemeğini yedirmeye götüreceğiz. Siirt'in en meşhur yemeği Büryanmış. Böylece onu da öğrenmiş oldum. Bür- yan, kuzu etinin çamur ile kapağı kapa- tılmış bir kuyuda odun ateşinde pişiril- mesi ile oluyormuş. Sabah erken saat- lerde yemesi de bir başka oluyormuş. Öyle dedi, yemek yediğimiz yerdeki aşçı. 35

Resim: Öznur Elbaş/Atatürk İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) -Öğretmenimiz Tillo ve Delikli Taş’tan da bahsetmişti. Delikli Taş da neymiş, çok merak ediyorum, Oraya gitmeye ne dersiniz? -Harika olur, deriz Met-Men. Siirt'i tanı- mak için iyi bir başlangıç yapacaksın. 36

-Ne kadar da yüksek bir yer, manzarası gerçekten harika. Delikli Taş nasıl oluştu ki? -Dik kireç taşlarının milattan önceki de- virlerde oyulmasıyla oluşmuş Met-men. - Çok yüksek, kaç metre acaba? -370 metre Met-Men. Ben biraz araş- tırmayı severim. Burası gerçekten harika bir yer. Öğ- retmenim ve arkadaşlarımda yanımda olsalardı keşke. Neyse biraz daha etrafı gezeyim. Manzaraya karşı kahve içenler, man- gal yapanlar...Paraşüt mü o? - Paraşütçü abi, merhaba. - Merhaba Met-Men. - Siz paraşütle uçarken ben de pelerinimle size eşlik edebilir miyim? -Tabiki de Met-Men seninle uçmak bizi çok mutlu eder. 37

Resim: Öznur Elbaş/Atatürk İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) -Sizi tanımak ve sizinle gezmek çok gü- zeldi arkadaşlarım. -Görüşürüz Met-Men. Tillo Seyir Tepe- si'ne uğramayı unutma! Her yerde arkadaş bulmam çok gü- zel. Onların beni bulması dersem daha doğru olur herhalde. Bu arada en iyisi Mustafa ve Derviş'i dinleyip Tillo'ya gitmek. 38

Gözlerime inanamıyorum! Tillo Seyir Tepesi’nin böyle olacağını tahmin ede- mezdim. Gökyüzünde uçarken hiç kork- muyordum ama bu cam köprü beni biraz ürküttü. Sanırım cam köprüden korkan sadece ben değilim. -Eee Met-Men uçuyorsun, pelerinin var diye korkusuz zannetmiyordun değil mi kendini? -Şey, sen beni duydun mu ? Sanırım yine sesli düşündüm, değil mi? -Evet, Met-Men. Bu arada tanışalım. Ben Aysel ve şurada duran arkadaşım da Mustafa. Hadi gel onunla tanıştıra- yım seni. 39

Resim: Ebru Sümer/Hacı Mehmet ve Nimet Erman Zeytçioğlu İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) -Biliyor musun Mustafa, Siirt’e ilk gel- diğimde Derviş ve senin adaşın olan başka bir arkadaşım daha vardı. Bir süre onlarla gezdik. Daha sonra yol- larımız ayrıldı. -Bu duruma üzüldüğünü hissediyo- rum. İstersen Aysel ve ben sana eşlik edebiliriz. -Çok isterim. Sizinle gezmek için sa- bırsızlanıyorum. 40

Gerçekten şanslı biriyim galiba. Hayır, hayır sadece pelerinim olduğu için değil. Gittiğim, gezdiğim her şehir- de arkadaşım olduğu için şanslıyım. Bunları içimden söylediğime eminim. -İşte şurada akan su ise Botan Çayı. Met-Men! Sen beni dinliyor musun? Uzaklara daldın, gittin. -Şe-şey, yok canım bir yere gitmedim. Daha buralardayım. Sadece biraz dal- mışım o kadar. -Ama şimdi gerçekten gitme zamanı. Seni Siirt’in en ama en eski yapıların- dan birine götüreceğiz. -Atlayın pelerinime, gidiyoruz! Yolu tarif etmeyi unutmayın. 41

Burası Ulu Cami. Çok ama çok uzun zaman önce yapılmış olduğunu tahmin edebiliyorum. Yıllar önce buralarda do- laşan insanlarla aynı yerlere basmak, aynı duvarlara dokunmak çok farklı bir his. -Hava da ne çabuk karardı. Sanırım artık başka bir şehir beni çağırıyor. -Başakşehir seni mi çağırıyor. - Yok yahu başka bir şehir, dedim. -İyice Hacivat ve Karagöz gibi olduk. -Hacivat ve Karagöz mü? Galiba o başka şehrin neresi olacağına karar verdim. -Neresi Met-Men? Bize de söyler mi- sin? -Tabi ki Bursa! Görüşmek üzere canım dostlarım. Bursa’da hava nasıldır acaba? En iyisi bir an önce gitmek. 42

Oh! Sonunda vardım. Vardım varmasına da ben yine çok acıktım. Ooo… Oradakiler yemek mi yiyiyor? Madem ki Bursa’ya geldim, şuracıkta durup İskender yemeden olmaz değil mi? -Merhaba aşçı amca! -Merhaba Met-Men. Hoş geldin. Ne yemek istersin? -Bu da soru mu aşçı amca. Tabi ki İs- kender. -O zaman bol tereyağlı İskender geliyor. Mmmmm. Yemek çok güzeldi. Acaba şimdi ne yapsam? Neydi o dağın ismi..? Hıh, buldum! Uludağ. 43

Aaa, şuradaki teleferiğe binerek git- mek çok eğlenceli olabilir. -Merhaba Met-Men. -Merhaba arkadaşım. -Nereye gidiyorsun? -Uludağ’a gidiyorum. -Neden uçarak gitmiyorsun? -Her yere uçarak gidiyorum, çok yoruldum, hem teleferik çok eğlenceli değil mi? Biraz kayak, biraz kartopu derken zaman nasıl geçti anlamadım bile. Bu- rası çok eğlenceliymiş ama tarihi çınarı da merak etmiyor değilim. Yedi yüz yıllık demişti öğretmenimiz. Uff çok fazla değil mi? 44

Resim: Ebru Sümer/Hacı Mehmet ve Nimet Erman Zeytçioğlu İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) İşte tarihi çınar! Benim dedemin dedesinden bile daha yaşlı olduğuna inanamıyorum. Konuşabilse bize neler anlatırdı aca- ba? Pelerinim konuşsa çok şey anlatırdı o kesin! Amma da yoruldum yahu! Biraz dinlensem iyi olacak. Bu geceyi Gölyazı' da geçireceğim sa- nırım. Çok huzurlu ve sakin olduğunu söylemişti öğretmenimiz. Dinlenmek için en iyi yer! 45

Resim: Ebru Sümer/Hacı Mehmet ve Nimet Erman Zeytçioğlu İlkokulu(İlkokul 4.sınıf öğrencileri) Dinlenmek çok iyi geldi. İyi ama be- nim bu kayıkta ne işim var? Mis gibi yatakta uyumuyor muydum? -Met-Men, Met-Men ! -O da kim? Kimsiniz? -Tanımadın mı beni? Sabah geldin ya- nıma ve balık tutmak istediğini söyle- din. Ben de ip alıp geleceğim dedim. -Sanırım o arada ben uyuyakaldım teyzecim. O yüzden burada olmama bile çok şaşırdım az önce. -Pelerinin de olsa çocuk olduğunu unutma Met-Men'cim. Senin dinlen- meye de ihtiyacın var. Neyse hadi ba- kalım. Hazırsan balık tutabiliriz. 46

Bak aklıma ne geldi? Siirt’te gezer- ken Hacivat ve Karagöz’den bahset- miştim ya. Neden onları görmeye git- miyorum ki? Hemen yola çıkmalıyım. Eveeet. İşte müze ve Hacivat’ın mezarı orada. İçeride bir gölge oyunu gösteri- si var galiba. İzlemeden gitmek olmaz. Buraya mutlaka arkadaşlarımı da ge- tirmeliyim. Bu arada gösteride yeni bir şey öğrendim: Hacivat ve Karagöz Ulu Cami’nin yapı- mında çalışmışlar. O halde neden Ulu Cami'yi de ziyaret etmiyorum ki? 47

Resim: Erman Süren/Karakoca İlkokulu(İlkokul 4. sınıf öğrencileri) İşte burası olmalı. Ne kadar da büyük. Aaa, bana burayı bu minik çocuk tanı- tabilir mi acaba? -Merhaba arkadaşım, bana burayı ta- nıtabilir misin? - Elbette Met-Men. Burası tarihi Ulu Ca- mi. Bursa merkezde bulunuyor. Yıldırım Bayezit tarafından yaptırılmış. Bursa’da en çok ziyaret edilen yer burası. -Teşekkür ederim arkadaşım. Sayende ne çok şey öğrendim. Tarihi çınar mı daha yaşlı yoksa Ulu Cami mi? Kafam karıştı. 48


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook