Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Roverizm

Roverizm

Published by otaymaz, 2020-05-17 17:57:39

Description: Roverizm

Search

Read the Text Version

ROVER İZCİLİK Araştırma Orhan TAYMAZ (Int’WB4) 1

Önsöz Babamdan sık sık duyardım: “Eğri oturalım, doğru konuşalım!”derdi. İşte her zaman öyle olmuyormuş baba! Doğruyu bile eğriltmek isteyenler var şimdi... Bu risaleyi önsöz yazmadan önce sosyal medyada paylaştım üç gün önce. Kıyamet koptu! Haydi izci olmayanlara bir lafım yok; neyin ne olduğunu bilmeyebilirler. Peki izcilere ne demek lazım? Öğrenmek istemeyen bir izci olur mu? Gerçeğin peşinde koşmayana nasıl “gerçek izci” denilsin? Anladım ki pek çoğu gerçeklerden korkuyor. Sosyolojik ve tarihsel gerçeklerle yüzleşmeye cesaret edemeyenler ütopik bir izcilik kurgulamışlar kafalarında ve ona inanıyorlar. Da bu böyle ne kadar devam eder daha, bilinmez. Bu risale izcilik sürecine bir başka açıdan ışık tutmak için hazırlandı. Üzerinde konuşulması, tartışılması ve yeni nesil izcilik uygulamalarında nelerin olup olamayacağının hatlarını iyi belirlemek gerekiyordu. Roverizmin, izciler arasında bu denli tabu kabul edilen bir konu olduğunu açıkçası bilmiyordum. E biz ne zaman gerçek izci olacağız bu durumda? Bir izci tabulardan, efsanelerden, tarihten korkar mı? Yabancı organizasyonların içinde yer alan kimi uygulamalardan biz neden korkalım? Onların yerine koyacak bir planımız, programımız yok mu? Evet, yok! Hem, “İzcilik ırk, dil, din, cinsiyet ve benzeri bir ayrım kabul etmez” diyeceksin, hem “İzci herkesin arkadaşı, bütün izcilerin kardeşidir” diyeceksin, “Ergin izci topluma hizmet eder” parolasını kullanacaksın, “daima hazır” olduğunu iddia edeceksin ve sonra kalkıp ayrımcılık, düşmanlık yapacaksın. Sormak isterim: Böyle davrananlar kime hizmet ediyorlar? Neye daima hazırlar? Hangi kuruluşların üyesidirler ki bu risaleden rahatsızlık duydular? Ya da risalede anlatılanlar yanlış mıdır? İzci andı içmiş her izci, okumalı, araştırmalı, tartışmalı ve nihayetinde gerçeğin ne olduğunu öğrenmeli. Karanlıktan korkmaz izciler, çünkü hazırlıklıdırlar, çevreyi aydınlatıverirler; en azından kendi çevrelerini. Türk izciliği içinde Hristiyan roverizminin yerini dolduracak yeni bir sistem oluştururlar. Yasaklamakla, görmezden gelmekle, hamasetle bir yere varılamayacağını bilirler. Üç yıldan beri Dünya Bağımsız İzci Organizasyonu’nun (WOIS) Dünya İzcilik Programı Komisyonerliğini yapıyorum. Yani WOIS’e üye kuruluşların kendine göre hazırladığı kurumsal programları inceliyor, onaylıyoruz; öte yandan WOIS’in uluslararası faaliyetlerinin programını yapıyoruz. Önüme hiç bilmediğim, duymadığım faaliyetler geliyor. Hepsini olmasa da pek çoğunu derinlemesine incelemek, araştırmak, WOIS’in genel programına uyup uymadığına karar vermek, gerekirse raporlamak benim görev tanımımda yer alıyor. 2

Hiç bilmediğim bir şeyi biri kalkıp bana sorarsa ne cevap veririm? Kalkıp da, “Sancak bağı nasıl atılıyordu?” diye soracak değiller ya bana. Misal: 2020 Şubat ayında Şili’de yapılması taa 2017’deki Dünya Kongresinde karara bağlanmış olan WOIS 1. Dünya Jamboree’sinin, Covid-19 pandemi koşullarında, takvime bağlı kalarak yapılıp yapılamayacağı, yapılırsa ne zaman yapılacağı soruluyor. Önceden yapılmış tüm hazırlıkların finansal boyutunu, yolculuk veya konaklama rezervasyonlarının yapılmış ön ödemelerini, hizmet alınan firmalarla yapılan kontratları koyuveriyorlar önünüze ve “karar sizin” diyorlar. Ekonomik yetersizlikler sebebiyle katılamayacağınız bir faaliyetin finansal yönlerinin tüm detaylarını düşünmek zorundasınız, zira son kararı siz vereceksiniz. WOIS içinde Müslüman, Hristiyan, Budist başta olmak üzere birçok dini inanca mensup insanlar olduğunu biliyorum. Bizim yoksa da onların 18 yaş üzeri izci basamakları var, faaliyetteler. O halde oralarda yapılanları, modern enstrümanları kullanarak geleneksel ve bağımsız izcilik yapma iddiasıyla kurulmuş bir organizasyon içinde neler yaptıklarını da bilmek, bilmiyorsanız araştırmak zorundasınız. İki ay önce bir program taslağı geldi önüme, 23 Nisan tarihinde rover izciler geleneksel şekilde toplu yemin edecekmiş, İnteramerikan İzci Yayınları tarafından 1975’te İspanyolca basılmış bir rover izci el kitabında tarif edildiği geleneksel şekliyle… Bunca yıllık izciyim; hiç görmediğim, duymadığım şekilde bir uygulamaydı. Rover izciliği, bir kaç yıl önce yaptığımız gençlik ve izcilik çalıştayının bir oturumunda sunmuştu genç kardeşlerimizden biri. “Roverizm nedir?” ana hatlarıyla biliyorum; ara sıra Hristiyan izci ünitelerinin kiliselerde çekilmiş ayinsel tören fotoğraflarını sosyal medyada görüyorum; evrensel izcilikte din-mezhep ayrımı yapılmaz denilmesine rağmen, sadece Hristiyan izcileri kabul eden kimi radikal izci kuruluşları olduğunu da biliyorum. Fakat uygulamalar içinde böyle bir yemin töreni olduğunu bilmiyordum; haliyle bir araştırma yapmam gerekliydi. İnternete “roverizm”, “rover scouts” yazınca oradan oraya sürükleniyorsunuz. Karşıma neler çıkmadı ki! Bunların üzerine araştırdım. Yüzyıllardır anlatılan efsanesi, tarihi süreci, dini ve şövalyelik geleneğiyle olan bağlantısı, siyasi akımlarla, ırkçılıkla, sosyal-toplumsal hareketlerle olan ilişkisi… Araştırmayı yaparken yabancı kaynaklardan da yararlandım, fakat pek çoğu hakkında detaylı bilgi zaten Türkçe sitelerde de yer alıyordu. Türkiye’de, Sakarya’da doğdum; Türk’üm, Müslüman’ım ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı Müslüman’dır, başka dinlerin öğretisi nedir bilmeyiz. Fakat bu durum, benim gibi gerçeği öğrenme arzusunda olan izcileri ve bunların üzerine cidden kafa yoranları tarihten ve dünya gerçeklerinden soyutlayamaz. T.C. Anayasası, “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” der. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, “Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir” der. O halde benim de bu araştırmayı yapmamda ve yayınlamamda bir sakınca yoktur. Peki o zaman bu araştırmayı yayınlamam üzerine koparılan kıyametin sebebi nedir? Zira, benim kendimden hiçbir şüphem yok. Yakın çevremde olup beni tanıyan insanlar da yıllardır nasıl yaşadığımı iyi bilir. Bu risalede yazdığımdan çizdiğimden duyulan rahatsızlığın sebebi, yıllardır görmezden gelinen, hatta gizlenmek istenen bazı gerçeklerin gösterilmesi, bir nev’i ifşa edilmesi 3

olabilir mi? Bu kıyameti koparanlar, izciliğin içinde ya da dışında olsun, kendi dini, siyasi, ırkçı, cinsiyetçi görüşlerini yayma düşüncesinde olan bağnazlar mıdır? Olabilir mi, soruyorum... Bu risaleden yola çıkarak, kurulduğundan bu yana başında bulunduğum Trakya İzciler Birliği Federasyonu’nu (TİB) ve üyelerini toptan “misyoner, ajan ve hain” ithamıyla nitelemeye neden gerek duyulmuştur? Neden kimi kesimlerce “mal bulmuş Mağribi” gibi davranılmıştır? Türkiye’de hangi izcilik kuruluşu kendi izcilerine Hristiyan rover izcilerin kullandığı bayrağın bir türevini neredeyse her törende taşıtıyor? Müslüman bir gence, aleminde ay-yıldız bulunan gönder direğine çekilmiş haçlı bayrak taşıtarak bayraktarlık yaptıranlar, o bayrakla kimlere nasıl bir mesaj iletmek amacındalar? Hangi dünya kuruluşlarına bağlıdır risalede anlatılan cinsten, görselleri olan Hristiyan rover izciler? Hangi kuruluşlar roverizm anlayışını, geleneklerini benimser? Hepsi internet ortamında var; ilgilenenler araştırır, detaylarına ulaşır. Dünya Bağımsız İzci Organizasyonu (WOIS) içinde risalede anlatıldığı şekilde yapılan rover izcilik yok, Trakya İzciler Birliği Federasyonu (TİB) içinde de yok. Çünkü bağımsız izciler dini öğretilerden esinlenen, din kökenli törenleri izciliğe entegre etmez, uygulamazlar. Bağımsız izcilikte kimse kimsenin dini inancına karışmaz, izcilere din öğretisi değil, sadece izcilik öğretisi verilir, modern bilimsel izcilik teşvik edilir. Aileler ya da devlet nasıl uygun görüyorsa, çocuklar dini eğitimini gider oradan alır, izcilik kuruluşlarından değil. WOIS ve TİB içinde bu tür bir yemin törenine de onay vermem mümkün değil. Tüzüklerimize, geleneklerimize aykırıdır. Rover izciliğin bilinmeyen yönlerini, tarihi sürecini ve izciliğin bir zamanlar ne şekilde, hangi amaçlarla kullanıldığını anlatan bir risalede “yok şu kadar haç resmi var”, “şövalyelik yasaları var”, “Hristiyanlık anlatılıyor” diyerek feveran etmek, kişi ve kuruluşlara iftira atmak yersizdir. Özellikle Türk’üm diyenler hiç korkmamalı bunlardan. Zira biz bunlarla, Malazgirt’le başlayıp Haçlı Seferleri ile devam eden, ardından Balkanlar’da, Kıbrıs’ta, Malta’da, Çanakkale’de, İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da mücadele eden, şehitler veren, yüzyıllarca coğrafi sınırlarını koruduğumuz İslam’ın bayraktarlığını yapmış bir milletiz… 21. Yüzyıl İzciliğinde hamasetle, korkuyla yol alınamaz. Şimdi bu görüşlerle risaleyi, tekrar ve hiçbir kuruluş adına değil, bireysel olarak yayınlıyorum. Üzerine konuşmak, tartışmak, polemiklere girmek değil amacım. Sadece bilinmeyen bir konunun üzerindeki perdeyi aralayıp az da olsa aydınlatmak… Yirmi sayfalık risaleye, üç sayfa önsöz yazılır mı? Bazen gerekiyor işte! En iyi gerçek izcilik dileklerimle, Orhan TAYMAZ 17 Mayıs 2020, Sakarya 4

Rover İzcilik (RS) Nedir? Uluslararası literatürde “Rover Scouting (RS)” olarak adlandırılan, yıllardır uygulanan geleneksel bir izcilik basamağıdır. Türkiye’de “Rehber/Kılavuz İzcilik” olarak bir dönem uygulanmaya çalışılsa da, din bazlı katı ve geleneksel bir anlayış güttüğünden uygulaması başarıya ulaşmamıştır. Gezgin İzcilik (Venturer Scouting) ile Yetişkin İzcilik (Scouter/Adult Scouting) arasında yer alır. 18 ile 25 yaş arasında gençlerin katıldığı rehber/kılavuz izcilik adı ile rover izciliğe benzer bir basamak yapılanması, “topluma hizmet” kavramı öne çıkarılarak, Türkiye’de de dönem dönem denenmiş olsa da, uygulamalar başarılı olamamış ve 2000’li yılların ortasında terk edilmiştir. 18 yaşından sonra başlayan rover izciliğin yabancı ülkelerde 30-35 yaşına kadar aktif olarak hâlen sürdürüldüğünü de görüyoruz. Rover izcilik, bilinçli ve nitelikli izcilik aktivitelerinin ağırlık kazandığı bir basamaktır. 5-8 yaş arası Şirin İzci (Beawers-erkekler, Cookies-kızlar), 7-12 yaş arası Küçük İzci (Cub Scouts), 11-16 yaş arası İzci (Scouts), 15-21 yaş arası Gezgin İzci (Venturers) basamaklarında izciliğe katılan ve 18 yaşına kadar basamak aşama eğitimlerini tamamlayanlar yetişkin lider adayı olarak Rover İzciliğe (Rover Scouts) kabul edilirler. En geç 16 yaşında izciliğe başlamamış olanların rover izci olarak kabul görmesi ve Rover Yemin Töreni yapılması nadiren olur. Rover izcilik, bir Gezgin İzcinin (Venturer), basamaktaki tüm izcilik aşamalarını tamamlayıp Yetişkin İzci Lideri (Scouter) olarak izci yetiştirmeye başlaması öncesinde yapılan izciliğin genel adıdır. Genel olarak Hristiyan izcilik kuruluşları içinde görülen geleneksel bir ant içme/yenileme töreni ile Gezgin İzci, Rover izciliğe geçiş yapar. Rover İzcilik; 16-21 yaş arasında yapılan “Pioneer” (Öncü) basamağı ile başlar, 21 yaşından sonra “Explorer” (Kâşif) aşaması ile devam eder, 25 yaşından sonra da “Adventurer” (Maceracı) aşaması ile 30-35 yaşlarına kadar sürdürülür. Ulusal RS Topluluklarının uygulamaları ve bireysel gelişime göre bu aşamaların süreçleri çeşitli farklılıklar gösterebilir. 5

Küresel Gelişim Süreci Rover izciliğin resmi olarak başlaması 1918 olarak kabul edilir. İzciliğin Kurucusu Lord Baden- Powell, 1916 yılında izcilerin kullanımına verilen Londra-İngiltere’de bulunan Gilwell Park’ta, Yavrukurt, İzcilik ve Rover İzcilik Basamak Programlarını çevresinde bulunan izciliğe gönül vermiş ve doğada yaşamayı iyi bilen insanlarla ve yoğun bir çalışma süreciyle hazırlamıştır. Bu çalışma ekibinde, başta dönemin “Orman Kitabı” isimli kitabıyla ünlenen yazar Rudyard Kipling (Hindistan doğumlu bir İngiliz’dir) ve eğitimci-yazar Vera Barclay (Doğada öğrenme konusunda döneminin önde gelen eğitimcisi ve kadın izci lideri) etkin rol oynamışlardır. Hava ulaşımının maliyetli, deniz ve kara ulaşımının ise zaman istediği, iki büyük dünya savaşı arasındaki 20 yıllık dönemde, rover izcilik daha çok Avrupa’ya uzak olan ülkelerde Hristiyan misyonerlerin desteğiyle kuvvet bulmuş ve pozitif ivme kazanmıştır. Bugün dahi, Uzakdoğu ülkelerinde rover izci olmak önemli bir paye olarak kabul edilmektedir.. Başlangıçta Rover İzcilik, Gilwell Eğitim Sistemi içinde yer alsa da, kısmen bağımsız olarak yürütülüyordu. Zira, Gilwell Eğitiminin son aşaması olan Wood-Badge Eğitimi, 2. Dünya Savaşına kadar sadece Londra-İngiltere’de Gilwell Park’ta yapılıyordu ve her Rover İzci olan Wood Badge Kursu’nu almak için İngiltere’ye gitme imkânı bulamıyordu. 2. Dünya Savaşı yıllarında -mecburen alınan güvenlik önlemleri sebebiyle- Dünya İzcilik Bürosu tarafından savaş bölgesinden uzak olan, başta ABD olmak üzere, diğer ülkelerde de Wood Badge Kursları açılmasına izin verildi. Böylece liderlik yolunda yürüyenlerin “rover izcilik dönemi” her ülkede açılmaya başlayan Wood Badge Kursları ile tamamlanır oldu. İzci liderlerinin Wood Badge Kursundan sonraki dönemi, “Gilwell dönemi” olarak adlandırıldı ve Wood Badge Kursunu tamamlayanlar, Ulusal Rover Topluluklarından ayrılmaksızın Uluslararası Gilwell Topluluğuna da kabul edilir oldular. Burada belirtmek gerekir ki, aktif izciliğin zirvesi Wood Badge Kursu’dur. Rover izcilik dönemi daha çok fiziksel faaliyet ve topluma hizmet etmeyi beklerken, Gilwell dönemi daha çok izcilik kuruluşlarında yöneticilik yapmak, organizasyonlar düzenlemek, ünite çalışma plan ve programlarını hazırlamakla geçer. Askeri bir terimle betimlenecek olursa, Gilwell dönemi kurmay subaylık ve ileri aşamaları da generallik olarak nitelenebilir. 6

2. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan ekonomik-toplumsal değişimler, uygulanan modern eğitim sistemleri ile iletişim ve ulaşım teknolojilerindeki hızlı gelişim sonucunda, Explorer ve Adventurer aşamaları rover izcilik uygulamalarından kalkmış ve tümü Pioneer (Öncü) aşaması içinde kalmıştır. SSCB’nin dağılmasından sonra rover izcilik, eski doğu bloğu ülkelerinin gençlik kuruluşlarının da batılı izcilik kuruluşlarına uyum sağlamaları ile birlikte yeniden bir yükseliş ivmesi kazanmıştır. Bugün özellikle Uzakdoğu ve Avustralya’da rover faaliyetleri, modern izcilik enstrümanları ile kadim roverizm gelenekleri sentezlenerek sürdürülmektedir. Güney Amerika ülkelerinde bulunan Katolik izciler, rover izciliği dini ayinlerle öne çıkarmaktadır. Avrupa’da ise rover izcilik daha çok 21-30 yaş arası genç yetişkin izcilerin birlikte uluslararası seyahatlere çıkarak dünyayı gezmeleri şeklinde görülmektedir. Fransa, İtalya, Malta merkezli kimi Hristiyan izcilik kuruluşları da rover izciliği din ve mezhep eğilimlerinin bir parçası olarak dışarıya kapalı bir sistemle sürdürmektedir. 7

Aziz Yorgi (St. George / Aya Yorgi) Efsanesi Ejderha günde iki kuzu yiyerek ülkenin açlığa sürüklenmesine sebep olur. Kral ejderhayı öldürmek için tüm imkânları denese de başarılı olamaz, fakirleşen ve çaresiz kalan halk ejderhaya genç kızları kurban etmeye başlar. Sıra kralın kızına gelir. Prenses kurban olarak gönderildiği yerde, denizden çıkacak olan ejderhayı bekler. Fakat Aziz Yorgi kralın kızını kurtarmak için beyaz atının üstünde oraya gelir, denizden çıkan ejderhayı elindeki mızrakla yaralar ve atının ayakları altında ezerek öldürür. Ejderhanın öldürülmesine sevinen kral, Aziz Yorgi’ye teşekkür etmek için ona hediyeler sunar, Yorgi ise bu hediyeleri halka dağıtarak oradan ayrılır. Cömert tavrı, kötüye karşı savaşı, fakiri güçsüzü koruma, iman gücü gibi özelliklerin bu efsanede vurgulanması insanlarda vicdan ve iyiliğin gelişip artması için önemli bir örnek oluşturmuştur. Bu sembolik anlatımda prensesin Hristiyanlığı temsil ettiği, ejderhanın ise Hristiyanlığın karşısında olan güçler olduğu kabul edilebilir. Ejder, “Dragon” sürüngen gövdesi ile yersel gücü temsil ederken, bedeninde kanatlara sahip olması ile göksel, tanrısal olanı, hükümdarlığı, savaşçıyı, iradeyi de temsil eder. Bu bakış açısı ile “Ejder”in, doğa güçlerine inanılan pagan dinini ifade ettiği de düşünülebilir. Suyun içinden çıkan, ateş saçarak uçan yılan gövdeli ejderha, mitlerde gök gürültüsünden sonra yağan yağmur ile toprağı ıslatarak ürün vermesini sağlayan yaratıcı özelliğe, fırtına enerjisi ve sellerin oluşması ile yıkıcı özelliğe sahiptir. Bir düşünceye göre ejderhanın hava, su, ateş, toprak simgelerinin hepsini kendinde toplaması evrensel olanı ve bütünlüğü temsil ettiği anlamına da gelir. Başka bir düşünceye göre ise kötülük, savaş ve şeytani gücü ortaya çıkartır. Hristiyanlığın ilk dönemlerindeki inanca göre ise; bir genç kızı ejderden kurtarmak, kötü olanı yenmek ve saflığı ortaya çıkartmak anlamına gelir. 8

3. yüzyılda yaşayan Aziz Yorgi’yi birçok ülke ve şehir kutsal koruyucusu olarak kabul etmiştir. İngiltere, Etiyopya , Gürcistan ve İspanya'daki Katalonya ve Aragon Özerk Toplulukları ve diğer bazı ulus devletler, şehirler, üniversiteler, meslekler ve kuruluşların hepsi Aziz Yorgi’yi tüm mülkünden vazgeçerek Hristiyan kalmayı seçen ve sonunda işkenceyle öldürülen bir şehit olarak kabul eder. Gürcistan’ın (Georgia) adı da “Aziz Yorgi’nin Diyarı” anlamına gelir. Efsanenin benzerleri Sümer ve Yunan mitolojilerinde de bulunur. Hatta İslami kaynaklarda da karşılığı vardır: Zor durumdaki insanlara yardım eden Hızır-İlyas ikilisi ile benzerlik gösterir, Hz. Ali (r.a.) üzerinden anlatılan efsanelerle bağdaşır. Sonuç olarak Aziz Yorgi yeryüzünde şövalyelik ruhunu başlatan kutsal kişi olarak nam salmıştır. Öldürüldüğü gün batı kiliselerinde 23 Nisan, doğu kiliselerinde 6 Mayıs (Hıdırellez) olarak kabul edilir. Gürcistan bayrağı İngiltere bayrağı 23 Nisan İngiltere’de dini bir tatil günüdür ve “Saint George Günü” olarak anılır. Kiliselerde ve çeşitli kurumlarda Aziz Yorgi anısına düzenlenen çeşitli ayinler/törenler yapılır. Ortodoks kiliselerinde ise 6 Mayıs “Aya Yorgi Günü” olarak kabul edilir çeşitli ayin ve törenlerle, Londra’dan Batum’a, Kiyev’den Addis Ababa’ya kadar anılır. İstanbul Büyükada’da bulunan Aya Yorgi Kilisesi’ni de her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde değişik inançlardan insanlar ziyaret ederek kilise çevresine dilek bağlarlar. 9

Şövalyeliğin Rover İzcilik Üzerindeki Etkisi Aziz Yorgi batılı ülkelerde şövalyeliğin kurucusu ve şövalyelerin koruyucusu olarak kabul edilir. Şövalyelik kurumu Hristiyan Avrupa tarihinde son derece önemli bir onursal kurumdur. Şövalyelerin uymakla zorunlu olduğu kurallar vardır. Şövalyelik yasaları olarak bilinen on yasa şunlardır: 1. Kilise öğretilerinin tamamına uy. İlk madde şövalyeleri kilisenin askerleri olarak tanımlanması, eğitim süresince kayda değer dini eğitim almış olmaları ve kilise ile bağlarını koparmamalarını açıklar. 2. Kiliseyi savun. İlk madde ile bağlantılı görünen ikinci maddede, askerilik net bir biçimde vurgulanmıştır. Birkaç kelime ile özetlemek gerekirse şövalyelik hiçbir şekilde korumasız gerçeğin koruyucusundan başka bir şey olmamıştır ve olmayacaktır. 3. Zayıfları Koru. Şövalyelik yemininin bir parçası olan “zayıfları korumak” olgusundan bahsederken burada Hristiyanlığa karşı gelenler tarafından şiddet gören insanların, yoksulların, hastaların bahsedildiği anlaşılmalıdır. Yine fark edilmektedir ki, şövalyeliğin amacı bu zaman dilimi içerisinde gerçeği ve doğrusu savunmaktır. 4. Ülkeni Sev. Askeri alanla birlikte vatanseverliğin yoğunlukla vurgulandığı bu madde ile şövalyelerin cesareti, vatan sevgisi ve atılganlıkları vurgulanmaktadır. 10

5. Düşman karşısında geri çekilme. Bu kural ölüm pahasına olsa da geri çekilmemeyi teşvik etmektedir. 6. Sapkınlara karşı savaş. Birbiriyle yakından ilişkili 5. ve 6. maddeler o dönemdeki diğer dinlere mensup milletlerle yapılan savaşlar söz konusu olduğunda çok önemlidir. 7. Lorduna karşı görevini yerine getir. Lorduna karşı görevini yerine getirmek bir şövalyenin en büyük sorumluluklarından biridir. Bunun için fief-vassal (derebeyliklerde emir-komuta hiyerarşisi içinde yapılan çağrılara, verilen emirlere sorgulamadan uymak) ilişkisini bilmek gerekir. 8. Yalan Söyleme. Evrensel bir kural olan yalan söylememek şövalyeler için de gereklidir. Bu, zayıflık ve korkaklık işaretidir. 9. Sözünde Dur. Bu da diğeri gibi evrensel bir değerdir ve itibara yardımcı olmaktadır. 10. Cömert Ol. Cömert olmak yasası yanlış anlaşılıp bu işi israf boyutuna getirenler de olmuştur. Cömertlik, israf seviyesine getirilmemelidir. Sonuç olarak aslında her insanda bulunması gereken ve iyi bir insan ve vatandaş olmanın gerekliliği olan, ancak Ortaçağın kendine has durumundan dolayı genel anlamda şövalyelere atfedilen kahramanlık, sadakat, nezaket, cesaret, kendine hakim olma, onur ve dindarlık gibi özellikler şövalye yasalarının olmazsa olmazıdır. Şövalye Kardeşliğinin (Knighthood) bir üyesi olarak Rover Topluluğuna kabul edilenler, Şövalyelik Yasalarına uygun hareket etmesi beklenen modern çağın şövalyeleridir. Zaten bu yasalara ömür boyu uyum sağlayacağına kesin kanaat getirilen kişiler rover izciliğe alınırlar. Kadim Şövalyelik Yasaları’nın bugünkü İzcilikteki karşılığı İzcilik Töresi’dir. İzcilik Töresi (Scout Law / İzci Yasası) de on maddeden oluşur. Türkiye izciliğinde “İzcilik Töresi” yerine, 1970’ten sonra, “İzcilik Türesi” denildiği de görülmektedir. TDK, “töre” kelimesini şöyle açıklar: Töre 1. isim Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet. 2. isim Bir toplumdaki ahlaki davranış biçimleri, adap. TDK, “türe” kelimesini de şu şekilde açıklar: Türe isim Adalet. Görüldüğü gibi farklı anlamlar taşıyan bu iki kelime Türk izciliğinde birbiriyle karıştırılmıştır. İzcilik Töresi izcilik yasalarının tüm maddelerini içermektedir, bu nedenle doğru söyleyiş “töre” şeklinde olmalıdır. 11

Türk izciliğinde bir izcinin, izcilik içinde aldığı yol “Türe Yolu” olarak betimlenir. Bu hayali yol, izcilerin ömür boyu doğruluk, dürüstlük, adaletten ayrılmayacaklarına dair şerefleri üzerine ant içerek yürümeye başladıkları hayali yoldur ve bir nev’i “Rover izcilikte betimlenen şövalyeliğe giden kutsal yol”a benzer. Bir izcinin Türe Yolu’ndaki meşakkatli yürüyüşü ölene kadar devam eder. İzci Töresi’nin maddeleri şunlardır: 1. İzci, sözünün eridir. Şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar. 2. İzci, yurduna, milletine, ailesine ve izci liderlerine sadıktır. 3. İzci, başkalarına yardımcı ve yararlı olur. 4. İzci, herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir. 5. İzci, herkese karşı naziktir. 6. İzci, bitki ve hayvanları sever ve korur. 7. İzci, büyüklerinin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur. 8. İzci, cesurdur, her türlü şartlar altında neşeli ve güler yüzlüdür. 9. İzci, tutumludur. 10. İzci, fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür. Rover izciler yeminlerini, katıldıkları her yemin töreninde yineleyerek tazeler. Görüldüğü gibi İzci Töresi’nin maddeleri genel anlam bakımından Şövalyelik Yasaları ile uyumludur. Her ikisinde de “iyi vatandaş ve iyi insan” olarak bireyin toplum içinde, evrensel insanlık asalet ve onuruyla yaşaması hedeflenmektedir. 12

İki Dünya Savaşı Arasında İlk Dünya Savaşı bitmemiş bir süreçti ve arkasının gelmesi kaçınılmazdı. Ulusalcı akımların güçlenerek çıktığı 1. Dünya Savaşı’nda Almanya yenilmesine rağmen, Almanya’da nasyonalist- sosyalist söylemlerin siyaseten yükselmesi ve Alman silah sanayiinin güçlenmesinin önüne geçilememişti. Almanya’da ırkçı söylemlerle git gide taraftar toplayan Nasyonal Sosyalizm sonunda iktidar olmayı başardı. Hitlerin yönetimindeki Nazi Partisi toplumsal siyasi propaganda mekanizmasını iyi kullanıyordu. Alman şehirlerinin duvarlarını sarışın, atletik yapılı, güleç yüzlü, “Kara Fularlılar” olarak bilinen Alman İzcileri gösteren afişlerle donatarak, siyasi fikirlerinin gençlere cazip gelmesini sağlıyorlardı. Ari Alman ırkının fiziksel özelliklerine sahip gençleri topladıkları eğlenceli, rekabetli izci kamplarında sürekli parti siyasetine uygun propaganda çalışmaları yapıyorlar, gençlerin beynini yıkayarak onları istedikleri yönde yetiştiriyor ve kullanıyorlardı. Kısa sürede Nazi ideallerine tam anlamıyla inanan, bu idealler uğruna yaşamayı hatta ölmeyi göze alan bir genç nesil yarattılar. Bu gençler kendi ailelerinden, mahallelerinden sorumlu tutuldular. Böylece Almanya’da neredeyse tüm evlere kökten girilmiş oldu. Tabii sadece ari ırk mensubu ailelerin evlerine… Kısa sürede dünya ülkelerinden bazıları ekonomik sebeplerle Nazi yönetiminin etkisi altına girdi ve Almanya ile ittifak yaptı. Mussolini yönetimindeki İtalya’da kurulan ve Kara Gömlekliler olarak bilinen gençlik kuruluşu, Hitler yönetimindeki Almanya’da bulunan Kara Fularlı gençlik kuruluşundan esinlenerek benzer amaçlarla kurulmuştur. 13

İtalyan Kara Gömlekli İzciler bir törende İzciliğin Kurucusu Lord Baden-Powell ve Hitler arasında bir dizi mektuplaşma yapıldığı resmi kayıtlarda vardır. Baden-Powell ilk başta faşist gençlik/izci örgütlerine de sıcak bakmış, ancak ilerleyen zaman içinde izciliğin siyasi amaçlarla nasıl kötü kullanıldığını da görmüştür. Önceleri Nazi selamına benzeyen şekilde eller yukarıya doğru açılarak yapılan büyük izci selamının değiştirilmesi, faşist gençlik örgütleriyle yaşanan yol ayrımının simgesidir. Bay ve Bayan Baden-Powell, İzciler tarafından Nazi selamını andıran eski büyük izci selamıyla selamlanıyor. 2. Dünya Savaşı’nda izciliğin kullanılış şekli, Dünya İzcilik Hareketi Organizasyonu’nun izciliği yeniden gözden geçirmesine sebep olmuştur. Bugün dahi, WOSM’un yıllar önce aldığı bir yasaklama kararı gereği, WOSM’a üye izcilerin, izci üniformalarında siyah gömlek giymeleri ya da düz siyah fular takmaları yasaktır. Hitler ve Nazi Partisinin kurduğu Alman İzcilik Örgütü 14

Sonuçta milyonlarca insanın ölümüne yol açan 2. Dünya Savaşı öncesinde izcilik uygulamalarının bu denli etkin olarak kullanılması, gençlerin siyasetin parçası hâline getirilmesi izciliğin temel amaçları arasında değildir. Bu sebeple, 2. Dünya Savaşı sonrasında izcilikte sivilleşme ve evrenselleşme arayışları ağırlık kazandı ve Dünya İzcilik Bürosu sivil toplum kuruluşları üzerinden izcilik yapılmasını teşvik eden bir dizi karar aldı ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu farklı din ve ırklardan birçok ülkeyi üyeliğine kabul ederek, Dünya İzcilik Hareketi içinde barışçıl bir denge sağlamaya çalıştı. Bugün, Dünya İzcilik Tarihi’nde iki büyük Dünya Savaşı arasında kalan dönemde yapılan hatalar fazla dile getirilmez. Bununla beraber ulusal kuruluşlar o dönemden bir ders çıkarmış olarak izciliği barış ve doğa yanlısı, çevreci bir hareket olarak görmekte, ırkçılık ve her türlü ayrımcılığı reddetmekte, bireysel ve toplumsal gelişime ağırlık veren faaliyetler gerçekleştirmektedir. Yine de militarist görünüşlü unsurlara ve törenlere kimi ülkelerde rastlanmaktadır. 15

Soğuk Savaş Yıllarının Roverizme Etkisi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde kurulan ve “Pioneer” (Öncü) adıyla tüm Doğu Bloğu ülkelerinde faaliyet gösteren gençlik organizasyonları, Batı Dünyasındaki Rover İzcilik faaliyetlerini de kökten etkilemiş ve kapitalizm karşısında çeşitli sosyalist gençlik hareketlerine ilham vererek barış-özgürlük yanlısı, savaş karşıtı ciddi toplumsal eylemlere dönüşmüştür. Hippilik ve yuppilik akımları ile 1970’lere kadar uzanan bu dalgalı anarşik ve başıboş süreç, batılı ülkelerdeki izcilik faaliyetlerinin, devletlerin siyasi beklentileri doğrultusunda gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesine sebep olmuştur. 1963’te başlayan yeniden yapılanma sürecinde İzcilik faaliyetleri de 25 yaş ile sınırlandırılmıştır. Bundan sonraki süreç ise Yetişkin İzci Liderliği olarak isimlendirilmiştir. Yetişkin İzci Liderliği de Gilwell Eğitim Sistemi içinde yer alan Temel Liderlik Eğitimi (Basic Leadership Training), İleri Liderlik Eğitimi (Advanced Leadership Training) ve Tahta İşareti Eğitimi (Wood Badge Training) ile tamamlanır. Tahta İşareti Eğitiminden sonra gelen Lider Eğitimciliği Seminerlerine ise çoğunlukla Tahta İşareti sahibi pedagojik formasyon sahibi profesyonel eğitimciler kabul edilmiştir. 16

The Rover Scouts International yöneticileri Roverizmin Kitlelere Ulaşamama Sebebi Devletlerin izciliğe karşı itidalli tutumu ilerleyen dönemlerde de devam etmiş, izciliğin bir gençlik hareketinden daha çok, bir çocuk macerası/eğlencesi olarak yönlendirilmesine ve bu amaçla desteklenmesine sebep olmuştur. Bu durum haliyle 18 yaş üzerinde yapılan rover izciliği olumsuz yönde etkilemiştir. İtiraf etmek gerekirse, bugünün materyalist dünyasında medya aracılığıyla sürekli tüketime yönlendirilen gençlere “gönüllü hizmet” kavramı cazip gelmemekte, yeni nesilde değer bulamamaktadır. Bu nedenle rover izcilik gelenekleri dünya genelinde önemli oranda zayıflamıştır. Avrupa, Amerika ve Avustralya’da gençler daha çok grup içinde sosyalleşmek, macera yaşamak ve eğlenmek amacıyla rover izcilik faaliyetlerine katılmaktadır. Hâlen, izcilikte “Yalnız Kurt (Alone Wolf)” olarak isimlendirilen eski rover izciler kendilerini “Explorer” ya da “Adventurer” olarak nitelendirmekte ve bireysel anlamda izcilik faaliyetlerini kendilerine göre, izci fularsız ve kurumsal bir işaret kullanmadan sürdürmektedir. Explorer izciliği Rover izcilikten ayıran bir başka özellik de gönüllülük ilkesidir. Özellikle ABD, Kanada ve Avustralya’da izcilik faaliyetlerini profesyonel olarak sürdüren, izcilik benzeri faaliyetler organize edenlere “Explorer” ya da “Adventurer” denilmektedir. Diğer yandan, rover izcilik gelenekleri içinde ağırlığını gösteren Hristiyan gelenekleri, diğer dinlere mensup izciler tarafından yadırganmakta ve roverizm, Hristiyanlar dışında kayda değer bir karşılık bulamamaktadır. Geleneklere bağlı roverizm bugün az sayıdaki Hristiyan izci kuruluşları tarafından sürdürülmektedir. 17

Rover İzciliğin Günümüzdeki Nitelikleri Rover izcilik günümüzde 18-25 yaş arasında yapılmakta olup süreç içinde Temel Liderlik Eğitimini (Basic Training) tamamlayarak İzci Andı’nı içenler/yenileyenler, rover izci olarak kabul edilmektedir. Temel İzci Liderleri henüz “Scouter” (Ünite Lideri) olarak nitelenmezler. Sorumlu ünite lideri olarak bir izci ünitesi kurmaları ve ünitede izci yetiştirmeye başlamaları İleri İzcilik Eğitimi (Advanced Training) sonrasında mümkündür ki bu da ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. Kimi ülkelerde, bir izci ünitesinin sorumluluğunu almak ancak İki Tahta İşareti Eğitimi (Wood Badge Training) Sertifikası ve Pedagojik Formasyon Diplomasının ikisini birden almakla elde edilebilecek bir haktır ve Wood Badge Eğitimini tamamlayan pedagojik formasyon sahibi eğitimcilere ayrıca bir de Ünite Liderlik Sertifikası verilir. Yine de buna bağlı olmadan Wood Badge Eğitimini tamamlayanlar “Ünite Lideri” olarak uluslararası alanda tanınırlar. Basamak izci parolası “Ergin izci topluma hizmet eder” olarak Türkçeleştirilmiş olan rover izciliğin uluslararası sloganı “Serve”dir. Rover İzcilerin gönüllülük temel ilkesine bağlı kalarak başkalarına her zaman yardımcı ve yararlı olmaları (hizmet aşamasının iyi idrak edilmesi), ileri liderlik becerilerini geliştirmeleri ve evrensel izcilik prensiplerini kendi öz hayatlarına yansıtmaları beklenir ve basamak çalışmaları bu doğrultuda bireyleri teşvik etme ve cesaretlendirme amacı taşır. Rover izciliğin beklentilerini tamamen sağlayanlar, kişiye özel bir törenle yemin ederek rover izci brövesi taşımaya hak kazanırlar. Bu bröveyi kazanmak ergin izciler için son derece önemlidir ve bir onur nişanı olarak takılır. Hristiyan olmayan ülkelerin izcileri genelde bu bröveyi/armayı taşımazlar. Rover İzci Brövesi/Arması yukarıdaki şekilde olur. Brövede/armada beyaz zemin üzerine kırmızı bir artı (haç) bulunur, brövenin/armanın çevresi altın işlemelidir. Rozet şeklinde kullanıldığında R ve S harflerine de yer verildiği görülür. Yine değişik Hristiyan İzci kuruluşlarında görüldüğü şekliyle çatal ağızlı haç da kullanılabilir. Rover izcilerin özel avadanlığı, üst ucu iki kısa çatala ayrılan (“Y” şeklinde olan) ve en az omuz yüksekliğine kadar gelen izci sopasıdır. Rover izci olanlar bu şekilde bir izci sopası taşırlar. Ayrıca şövalye miğferi ve kılıcı ile birlikte üzerinde yine kırmızı haç bulunan kalkan da geleneklerini Hristiyanlık’tan alan roverizmin sık kullanılan simgeleri arasındadır. 18

Rover izci olarak kabul edileceklerin özel yaşamlarında başarılı bir profesyonel kariyere sahip olacak şekilde yetişkinlik/ekonomik hayatına başlangıç yapması, kendi yasal kazançları ile hayatlarını sürdürmeleri, evrensel izcilik ahlâkına ve izcilik felsefesine uygun bir yaşam sürdürmeleri ve izcilik faaliyetlerini tamamen gönüllü olarak sürdürmeleri esastır. Rover izci yemin töreni yapılanlar, Dünya izciliği içinde bir tür “şövalye” olarak kabul edilirler. Şövalyeliğin de bronz, gümüş, altın aşamaları şeklinde uygulamalarının yapıldığı görülmektedir. Alışılagelenden farklı olarak burada bronz şövalyelik en üst aşamadır. Rover izciliğin flaması aşağıdaki şekildedir. Flamanın ebatları ise kısa kenarı 1 birim, uzun kenarı 2 birimdir. Bazı flamaların boyutları farklıdır ve gönderden uzak olan kısa kenar kırlangıçkuyruğu şeklindedir. Flama gönder direğine altın sırma kordonlar bağlanılarak da kullanılabilir. Rover izcilik flamasının alemi altın renkli fleur de lis (zambak) şeklindedir. 19

Rover İzci Yemin Töreni Rover izci yemin törenleri eskiden genellikle ibadethanelerde (şapel, kilise, katedral) düzenlenen bir törenle yapılıyordu. Bugünse seyrek olarak ibadethanelerde yapıldığı görülmekle beraber, genel olarak açık hava kamp faaliyetleri içinde yapılmaktadır. Tören, roverizmi, çağdaş izcilikten ayıran belirgin özelliklere sahiptir. Bugünkü genel işleyiş şöyledir: Temel Liderlik Eğitimini tamamlamış olan genç lider yardımcı/destek izci lideri olarak görev aldığı kamplarda danışmanlarınca gözlemlenir. Gözlem süreci en az bir yıldır. İzci kampları sırasında 24 saat süren Nöbetçi Liderlik görevi/hizmeti yapan Temel İzci Lideri, bu görevini ertesi sabah yapılacak bayrak töreni ile ve bayrak töreninde tekmil alan/veren yeni Temel İzci Lideri’ne devretmiş olur. Gözlem sürecinde Temel İzci Liderliğinin ve Kamp Nöbetçi Liderliğinin gerektirdiği görevleri özveriyle ve layıkıyla yerine getirdiğine rover izci brövesi taşıyan gözlemcilerce kanaat getirilen Temel İzci Lideri, Nöbetçi İzci Liderliğini tamamlamak üzere olduğu bir sabah, daha izciler uyandırılmadan önce ve güneşin ilk ışıklarını yaydığı saatlerde Rover Topluluğu tarafından Rover İzci yemini ettirilerek Rover Topluluğu’nun (The Clan Rover) üyeliğine alınır ve genç bir Rover İzci olarak izcilikteki hizmet sınavını başarıyla geçtiği kabul edilir. Böylece, İleri İzcilik Eğitimine, daha üst liderlik eğitim ve seminerlerine katılma hakkını kazanır. Wood Badge Eğitimleri’ne ve Gilwell Topluluğu’na (The Clan Gilwell) kabuller Rover Topluluğu içinden olur. Rover Toplulukları ulusaldır; Gilwell Toplulukları ise uluslararası olarak çalışır. 20

Gün doğumunu takiben yapılan RS Ant İçme Törenine yalnızca topluluğa daha önce kabul edilmiş rover izciler katılabilir. Törene katılanlara “Rover Topluluğu” (Rover Klanı) denilir ve sadece rover izci yemini etmiş ve edecek olan aday topluluğun törenine kabul edilir. Yemin töreninde kullanılacak masanın ön yüzünde şövalyeliğin koruyucusu Aziz Yorgi’nin (St. George) taşıdığı flama (Birleşik Krallık içinde yer alan İngiltere’nin bugün ulusal bayrak olarak kullandığı beyaz zemin üzerinde kalın bir kırmızı haç bulunan bayraktır.) bulunur. Flama şövalyeliğin ilk zamanlarından bu yana değişmemiş bayrağıdır. Masanın üzerine temizliğin simgesi olan beyaz örtü örtülür, masada şeffaflığın simgesi olarak bir cam sürahi içinde, evrensel gönüllü olmanın simgesi olarak saf su (pınar suyu), dayanıklılığın simgesi olarak bir çelik kâse (lavabo olarak kullanılır) ve başkalarına hizmetin simgesi olarak beyaz peçete/mendil bulunur. Uzakdoğu ülkelerinde yapılan Rover İzci Yemin törenlerinde masanın üzerinde ayrıca bir kılıç da bulundurulur. Masaya uzunlamasına yerleştirilen kılıç adaleti ve otoriteyi simgeler. Törene katılan herkes tam izci üniformasını, en düzgün şekilde giymiş olmalıdır. Tören daha önceden bu yemini içmiş olan en kıdemli Rover izcinin yönetiminde yapılır. Kıdemli Rover İzci’ye tören boyunca “Rover Önderi” denilir. Önder, masanın arkasında ve ayakta bekler. Sağ elinde ucu çatal (Y şeklinde) olan ve rover izciliğin simgelerinden olan izci sopası vardır. Kendi izci pelerinini kuşanmış olarak töreni yönetmesi mümkündür. Adayın yine daha önceden bu yemini içmiş olan iki rover izci liderinin kefilliği ile topluluğa önerilmiş olduğu kabul edilir ve aday bu iki kefilin (kefiller temsili olabilir) arasında masanın önüne getirilir. Getirilirken sol adım öne atılır, sağ ayak sol ayağın yanına çekilir bir an için beklenir ve sağ ayakla adım tamamlanır, sol ayak sağ ayağın yanına çekilir bir an için beklenir ve sol ayakla adım tamamlanır. Yürüyüş bu şekilde ağır ağır devam eder. Masanın önüne gelince tamamlanır. 21

Masanın arkasında duran Rover Önderi, Aday’a ön adıyla seslenir ve aralarında şöyle bir diyalog başlar. Önder: (Aday’ın ön adını söyler.) …………; buraya Dünya Kardeşliğimiz içinde yer almak ve rover izci olmak arzusuyla mı geldin? Aday: Evet kendi arzumla geldim. Önder: Geçmişte yaşadığın ve gelecekte yaşayacağın zorluklara rağmen; temiz bir hayat sürmek, tüm çalışmalarında dürüst, şeffaf ve gönüllü olarak senin iradene bağlı olan her şeyi yapmaya karar verdin mi? Ne diyorsun, yaptığın her şeyde ömrün boyunca bu yemine sadık kalacak mısın? Aday: Evet karar verdim; yeminime daima sadık kalacağım. Önder: Yaşamınızı nasıl kullandığınızı dikkatle düşündünüz mü? Aday: Evet düşündüm. Önder: Bu yeminin; ömür boyu izciliğe ve halk yararına sadakatle hizmet edeceğin, başkalarına karşı her zaman nazik olman gerektiği ve onlara yardımcı olmak için elinden gelenin en iyisini yapacağın anlamına geldiğini idrak ettin mi? Bazen sana uymayan veya hoşlanmadığın ya da senin için tehlikeli olabilecek bir iş yapmak zorunda kalabilirsin; bu gibi durumlar için herhangi bir ödül bekler misin? Aday: Evet idrak ettim, ben tamamen gönüllüyüm. Önder: Rover izci olduğunda, başkalarına her zaman yardımcı ve yararlı olmaya, saflıkla itaat etme amacı taşıyan bir Kardeşliğe katılacağını ve bu ideal yolunda birbirini destekleyen pek çok kardeşinin olacağını biliyor musun? Aday: Evet biliyorum. Önder: Kadim zamanlarda, şövalye olanların saf su ile yıkanması (vaftiz edilmesi) alışılmış bir durumdu. Geçmiş hatalarından arınmanın ve yeni bir hayata başlama isteğinin dışa dönük bir işareti olarak bu kararlılığını hepimizin huzurunda göstermek ister misin? Aday: Keşke mümkün olsa. (Aday ellerini çelik lavaboya koyar; kefillerden biri saf su (pınar suyu) dolu sürahiyi alır ve adayın ellerine su döker, diğer kefil beyaz peçeteyi/mendili alır ve adayın ellerini kurular. Bu aslen Hristiyanlık’taki şövalye vaftiz töreninin Rover izcilikteki şeklidir.) Önder: Şunu çok iyi anlamalısın; bundan böyle senden, artık bir çocuğun bakış açısıyla değil, bir yetişkinin bakış açısıyla İzciliği özümsemen ve sürdürmen beklenecektir. Şimdi buna hayatın 22

boyunca sadık kalacağını göz önünde bulundurarak İzci Andını içmenizi (veya yenilemenizi) rica ediyorum. (Rover Topluluğunun flamasını taşıyan program direktörü, adayın sol eliyle flamanın bir ucunu tutmasını sağlayacak şekilde topluluk flamasını masanın üzerine Önder ve Aday arasında olacak ancak birbirleriyle göz temasını kesmeyecek şekilde yerleştirir. Aday sağ eliyle büyük izci selamını verir, sol elini flamanın üzerine koyar ve İzci Andı’nı, kendi ulusal izci kuruluşunun öngördüğü şekilde ve kendi dini inancına göre yüksek sesle söyleyerek içer.) Batı tarzı Rover İzci Töreni Aday: (Buraya Türkiye’de söylendiği şekliyle alınmıştır.) Tanrı’ya ve vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, İzcilik Töresi’ne uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim. (Batılı ülkelerde: Önder masanın ön tarafına gelir. Adayın sol elini izci tokalaşması şeklinde sol eliyle tutar ve sağ eliyle adayın sol omuzu ile dirseği arasındaki pazusunu sıkıca tutar.) (Uzakdoğu ülkelerinde: Önder masanın üzerindeki kılıcı sapı aşağıda ve dik olacak şekilde sağ eliyle kendi göğüs ortasından tutarak masanın ön tarafına gelir.) Ant içen aday, sol dizi yerde olacak şekilde önderin iki-üç adım önünde diz çöker. Sağ eli, sağ dizinin üzerinde sol eli sol yanında boştadır. Önder kılıcın uç bölümünü adayın sol omzuna koyar konuşmaya başlar. Sözlerini kılıcı adayın başının üzerinden geçirerek sağ omuzuna ve beklemeden tekrar sol omuzuna koyarak bitirir.) 23

Uzakdoğu tarzı Rover İzci Töreni Önder: Burada içtiğin andı hayatın boyunca şerefinle koruyacağına güveniyorum ve kadim şövalye geleneğini hatırlamak için aldığım desteği şimdi sana da veriyorum. Bundan böyle, sen de öz vicdanından başka bir şeyin önemli olmadığı konusunda hassas olmalı, kadim şövalyelik onuruna daima sahip çıkmalısın. (Uzakdoğu ülkelerinde: Önder sağ eliyle kılıcı tekrar dik tutar ve sol eliyle adayın sol elini izci tokalaşması şeklinde tutar ve ayağa kaldırır.) (Kefillerden adayın solunda olan, adayın omuz Rover işaret bağını -3 renk şeritten oluşan ve omuzdan aşağı en çok bir karış uzunluğunda sarkan bir örgü ya da 3 renkte kurdele- çömezin sol apoletinin ucuna iğneleyerek yerleştirir.) Önder: Bu sarı, yeşil ve kırmızı (lâl rengi) omuz işaretinde, Kardeşliğimizin üç basamağını temsil eden renkleri göreceksiniz. Bunlar size, küçük kardeşlerinize karşı olan görevlerinizi, bir Rover İzci ve genç bir izci lideri olarak yüklendiğiniz sorumluluklarınızı daima hatırlatacaklardır. (Törene katılan topluluk üyeleri yeni Rover İzci’ye doğru sessizce yaklaşır ve onu sol elle tokalaşarak ve sağ elleriyle birbirlerinin sol pazusunu kuvvetlice tutarak ve göz teması sağlayarak tebrik ederler. Ayrıca başka bireysel konuşmalar yapılmaz, sessizlik esasına uyulur.) Bundan sonra, tüm rover izciler genellikle 23 Nisan Aziz Yorgi Günü’nde, münferit olarak yapılan bölgesel törenlerle izci antlarını kendi aralarında yineleyerek tazelerler. 24


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook