Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Mektepten Mektup Var!

Mektepten Mektup Var!

Published by nurullahokuyan, 2020-05-25 09:16:55

Description: Mektepten Mektup Var!
Umut Herkes İçin Her Zaman Vardır
Muharrem DEMİR

Keywords: Muharrem DEMİR,Mektep,Mektup,Umut

Search

Read the Text Version

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 147 01/04/2017 Sayın Bakanım, Benim adım Zülfikar DIŞLIKLI Kurultay İlkokulu dördüncü sınıf öğrenci- siyim. Oktay Öğretmenim, Sayın Bakanımız İsmet YILMAZ ‘a “Bakanım, Mek- tepten mektup var” İsimli bir etkinlik düzenledi. Mektup yazmak isteyenler yazabilir dedi. Çok mutlu oldum. Okul çıkışı koşarak eve gelip, hemen anneme haber verdim. Bir an evvel, anneme mektu- bu yazmaya başlamak istediğimi söyledim. Bu benim yazdığım ilk mektup, daha önce hiç mektup yazmadım. İlk mektubum size olacak. Sizin Gürünlü olduğunu- zu biliyorum. Millî Eğitim Bakanı olma görevini üstlenmiş bir insanın Gürünlü olma- sı beni çok gururlandırıyor. Ben de büyüyünce hâkim olmak istiyorum. Kitap okumayı çok seviyorum. Geçen yıl kitap okuma yarışmasında sınıfımda birin- ci oldum. Bana tablet hediye ettiler. Dizüstü bilgisayarımın olmasını istiyorum. Çünkü şimdiye kadar hiç bilgisayar kullanmadım. Öğrenmek istiyorum ve bana faydası olacağını düşünüyorum. Bir de sizin bir sözünüzü Öğretmenim derste söylemişti. “ Yüz akı iki cihana bedeldir” sözünüzün anlamını öğrenince doğrulu- ğa, adaletli olmaya, dürüstlüğe verdiğiniz önemi anladım. Sizi hep televizyonlar- dan görüyorum. Gürün e geldiğinizde sizi yakından görüp tanımayı çok isterim. Satırlarıma son verirken saygılarımı sunar ve ellerinizden öperim. Kurultay ilkokulu Zülfikar DIŞLIKLI 4/A NO: 87

148 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 149 Sevgili Bakan Amca Sizi hiç tanımıyorum, hiç de görmedim. Ama resminizi arkadaşımın kâ- ğıdında gördüm. Neyse sizden ricam olacak. Öncelikle okulumuzdan başlayım. Okulumuza büyük park, kütüphane, spor salonu, voleybol sahası yaptırır mısı- nız? Bir de büyük kantin, tuvaletler temizlensin, müzik salonu yaptırın, fut- bol sahası yaptırın, lütfen bütün çocukların hayallerini gerçekleştirin, size güve- niyorum. Bizlerin dileklerimizi yerine getirin. Şey bide kusura bakmayın, yazım biraz eğri büğrü ve kötü oldu da sorun olmaz de mi? Umarım olmazdır. Aaa! Bide 23 Nisan’da gösteri yapacağız sizi de bekliyoruz. Hoşça kalın. Adım: Elanur Soyadım: Siler Sınıfım: 3/A Öğretmenim: Feray Cinni Okulum: Cumhuriyet İlkokulu

150 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 151 03/04/2017 Pazartesi Sayın Bakanım; Bize süt, üzüm gönderdiğiniz için teşekkür ederiz. Sizi çok severiz. Siz bizim için değerlisiniz. Siz okulda daha çok neler yapıyordunuz? Bize kütüpha- ne yaptırdığınız için teşekkür ederiz ve bize çok güzel okul yaptırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin vatanınızı çok sevdiğinizi biliyorum. Ben öğretmenimden çok memnunum. Siz zengin kütüphaneyi nasıl yaptınız? Bakanım siz kendi oku- lunuzda neler yapıyorsunuz? Ve çocukken neler oynuyordunuz? Bakanım keş- ke siz bizim sınıfa gelseniz. Sizi daha çok tanıyabilsek. Çünkü sizin yaptığınızı siz- den duymak istiyorum. Çünkü ben sizi çok özledim. Hem de sizi çok seviyorum. Çünkü siz bize okul ve kütüphane yaptınız. Bunlar için size çok teşekkür ederiz. Sizi saygıyla selamlıyoruz. İşlerinizde başarılar diliyoruz siz neden hikâyelerin özetini çıkartamıyorsunuz? Hayvanları iyi besleyin. Bunlar bunların hepsini ke- sinlikle yapacağınızı kesinlikle biliyorum. Sizi saygıyla selamlıyoruz. Ellerinizden öpüyorum. Atatürk İlkokulu Sümeyra Emre 2-B

152 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 153 Gürün, 07/04/2017 Sayın Millî Eğitim Bakanım, Ben Gürün ilçesi Vali Tuncel İlkokulunda 3/A sınıfında okumaktayım. Okulumuzda öğretmenimiz size mektup yazacağımızı söylediğinde çok heye- canlandım ve mutlu oldum. Çünkü sizin yaptıklarınızla, başarılarınızla ilgili yazı okumuştum ve sizi mektup yazmak beni çok heyecanlandırdı. Sizin yaptıklarınızı duyunca ve okuyunca ben de sizin gibi Gürün’de büyük işler başarmak istiyorum. Sizin gibi Gürün’de bunu başaran kişi olmak istiyorum. Şu an ki görevinizde çok önemli işler yapıyorsunuz. Ülkemizin gele- ceği için, çocukların okuması için ve meslek sahibi olmasında size sorumluluklar yüklenmekte bunu başaracağınızdan çok eminim Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Gürün’e geldiğinizde okulumuzu ziyaret etmenizi ben ve arkadaşlarım büyük heyecanla bekliyorum. Sizi çok se- viyorum. Su Naz ERDİŞ Vali Tuncel İlkokulu 3/A Sıınıfı Öğrencisi

154 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 155 31/03/2017 Sivas/Gürün Sayın Millî Eğitim Bakanımız, Sizin çocukluğunuzu okudum. Şimdi de size “Küçüklüğünüzde ne yap- tınız?” diye sorulduğunda “Çok okudum şimdide okuyorum.” demeniz beni çok etkiledi. Bende size benzemeye çalışıyorum. Siz birçok üniversitede okumuş- sunuz. Daha sonra birçok iş yapıp Millî Eğitim Bakanı olmuşsunuz. Sizin öğrenme hayatınıza özendiğim için sizin gibi olmak istiyorum. Elli altı yaşınıza gelmenize rağmen hala okuduğunuzdan bahsediyorsunuz. Sizin hayata bakışınız okumak olduğunu düşünüyorum, başarılarınızın devamını diliyorum. Sizinle aynı memleketli olmak bana gurur veriyor. Yalnız sizden küçük bir ricam var. Gürün’de resim kurslarının olmasını istiyorum. Çünkü ben resim yapmayı çok seviyorum. Kendimi geliştirmek istiyorum. Saygı ile ellerinizden öper bir ömür boyu ailenizle mutlu ve huzurlu ya- şamanızı diliyorum. Atatürk İlkokulu İsim: Burak GÜLTEKİN 3/A Sınıf No:7

156 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 157 Gürün, 27/03/2017 Sayın Millî Eğitim Bakanım, Ben Vali Tuncel İlkokulu 3. sınıf öğrencisi Bilal GÜNDOĞAN. Sekiz ya- şındayım. Gürün Tepecik köyünde doğdum. Ailede beş kişiyiz ve ben en küçük üyesiyim öğretmenimiz bizin size mektup yazacağımızı söylediğinde en yaza- cağımı bilememiştim. Daha sonra düşündüm ve aklıma günlük hayatımı veya işlerimi yazabileceğim geldi. Ben okulumu, öğretmenlerimi, arkadaşlarımı çok seviyorum. Arkadaş- larımla okulda çok eğleniyoruz. Fakat okulda biraz fazla yorucu olduğu için bi- raz yoruluyorum. Ben hafta sonları evde oturmaktansa köye gidip bahçeyle ve amcamın hayvanları ile ilgilenirken orada çok eğleniyorum. Bahçeyi çok sevdi- ğim için okulda da böyle uygulamaların olmasını istiyorum. Böylece elde edilen ürünlerin ihtiyaç sahip verilerek hem onların ihtiyaçlarını gidermiş oluruz hem bizde eğlenerek ve öğrenerek başkalarını mutlu etmiş oluruz. Aynı zamanda yetiştirdiğimiz ürünlerden bizde yeriz böylece sağlıklı bir şekilde büyümüş olu- ruz. Sayın Bakanım yazın Gürün’e geldiğinizde Tepecik Köyü’nde ailemle yetiştirdiğim meyve ve sebzeleri size ikram etmek istiyorum. Bu dileğim ger- çekleşirse hem beni çok mutlu etmiş olursunuz hem de büyüdüğümde bana çok güzel bir anı olmuş olur. Sizi çok seviyorum hoşça kalın. Bilal GÜNDOĞAN 3/A Sınıfı Öğrencisi

158 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 159 02/Nisan/2017 Sevgili Bakanımız ; Ben birinci sınıftayım. Okulumuzu, öğretmenimi, müdürümü ve arka- daşlarımı çok seviyorum. Ben okulumuzun çok güzel olduğunu düşünüyorum. Sınıfımız temiz. Bir okulda olması gereken her şey var. Ama bazen televizyonda birçok eksiği olan okulları gösteriyorlar. Sizden onlara yardım etmenizi istiyo- rum. Sizi çok seviyorum. Yazar: 1/A sınıfından Mehmet Eren KAPLAN

160 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 161 Sevgili Bakan Amca Sayın Bakan amca, mektubuma başlamadan önce saygımı sunar elle- rini öperim. Bakan amca senden bir ricam olacak. Umarım bunu yaparsınız ya- parsanız çok sevinerek yapın olur mu. İstediğim tek şey bunlar bahçemize yeni çiçekler, laleler, güller dikebilir misiniz. Dikerseniz çok seviniriz hem dikerseniz okulumuz güzelleşir. Bunu yapın olur mu. Bir de yuna park yapar mısınız bakan amca. Teneffüslerde çocuklar yuna parkta oynar. Bir de fakirlere yardım ediniz. Hem ederseniz fakirler çok sevinir. Ad Soyad: Elif Kara Sınıf: 3-A Okul: Cumhuriyet İlk Okul

162 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 163 03/04/2017 Sayın Bakanım, Geleceğin hemşire adayı olarak bu mektuba başlamak istiyorum. İs- mim Nisanur Sevim Kuşçu sekiz yaşındayım ve ikinci sınıfa gidiyorum. Gürün’de yaşıyorum. Kurultay ilkokulunda okuyorum. Sizler gibi Gürün için bir şeyler yapmayı çok isterim. Büyüyünce hem- şire olmak istiyorum. Bu yüzden de sizin öğütleriniz gibi çok çalışıp okumalıyım bunu da biliyorum. Sizleri Gürün’de daha çok görmek isteriz. Sizin her zaman iyi olmanızı, sağlıklı ve sıhhatli olmanızı isterim. Allah’a emanet olun, sizi çok seviyoruz. Aksu Mahallesi Nisanur Sevim KUŞÇU Kocabayır Sokak No:15

164 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 165 03/04/2017 Pazartesi Sayın Bakanım ; Sizin dediğiniz gibi okumak çok güzel bir şey. Bazıları okumadan kıy- metini bilmiyor. “Kitap okumak neymiş” diyor. Ben de sizin gibi okuyup ülkeme katkılı biri olacağım. Herkese yardımcı olacağım. Aslında ben size birkaç soru sormak istiyorum. Sizin öğretmeninizin adı neydi? En çok hangi oyunu seviyor- sunuz? Ne için hikâyenin özetini neden yazmadınız? O kadar hikâyeyi kaç günde okudunuz? Biz hepimiz hikâyemizin özetini çıkartıyoruz. Sizden birkaç arzum var. Okulun bahçesine bir hayvan barınağı yapar mısınız? Bir de bir park istiyo- rum. Ve de oyun alanı biraz büyük olabilir mi? Sizden son bir isteğim var. Asker- lerimize dua eder misiniz? Ben kütüphane konusuna geçeyim. Ben kütüpha- neden çok memnunum. Çünkü hem konforlu hem de orada kendimi çok mutlu hissediyorum. Siz okulumuza gelir misiniz? Siz temiz kalplisiniz lütfen teklifimi kabul edin. Mektubumu bitirmeden önce ellerinizden öperim. Atatürk İlkokulu Semanur 2-B Kuşçu

166 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 167 Gürün 03/04/2017 Sayın Millî Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz; Öncelikle bizlere sağladığınız eğitimden dolayı size teşekkür etmek istiyorum. Bu yüzden size mektup yazdım. Bakanım, ben Vali Tuncel İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisiyim. Spor faaliyetlerimi beden eğitimi dersimizin olması- na rağmen tam anlamıyla gerçekleştiremediğimi düşünüyorum. Özellikle bizim yaşımızdaki çocuklar için gelişim açısından bu çok önemli. Bu nedenle okullarda spor salonları yapılması için yeni bir proje yapılmasını ben ve arkadaşlarım çok istiyoruz. Görüşlerimin dikkate alınmasını rica ederim. Çalışmalarınızda kolaylıkları diliyorum. Adres Rüzgar Kuzu Yeni Mahalle Gökpınar Sitesi C Blok / 4. Kat No: 164

168 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 169 01/04/2017 Sevgili İsmet Yılmaz, Siz çok iyi birisiniz. Herkesin sizi sevme nedeni budur. Millî Eğitim Baka- nı olmanıza çok sevindim. Duydum ki çok kitap okuyorsunuz. Ben de sizin gibi okuyorum. Bunun sayesinde okumam çok güzel okulumuzun kütüphanesinde yeni kitaplar var. Ben hergün bu kitaplardan alıp okuyorum. Öğretmenim bize şiir ezberletiyor. Biz de özel günlerde ve törenlerde bu şiirleri okuyoruz. Ama okulumuzun bir sahnesi olmadığı için dışarıdaki mer- divenlerde okuyoruz. Öyle olunca arkadaşlarım ya üşüyor, ya da güneşde yanı- yor. Ayakta dinlemeleri de zor oluyor. O yüzden şiirlerimizi okumak için bir sah- ne istiyorum. Atatürk ilkokulu Emirhan KÜRKLÜ 3-A Sınıfı

170 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 171 30/03/2017 Merhaba İsmet amca kucak dolusu selamlar gönderiyor, ellerinizden öpüyorum. Ben Zehra Nur Özpınar Gürün Cumhuriyet Okulu 1-A sınıfında okuyo- rum ilerde çok okuyup hedefim doktor olmak daha yolun çok başındayım ama başaracam hedefime ulaşıcam İsmet amca sizi okulumuzda görmek istiyorum size bir şiir yazıyorum. Kitap İnsana faydası çok, Kitaptan iyi şey yok, Öykü masal ve şiir, Yazılmış bize dair. Atasözü bilmece Okurum gündüz gece. Küçük olsa da yaşım Kitabımı yıpratmam, Onları koruyorum. Çünkü çok severim. Gönderen Zehra Nur Özpınar

172 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 173 04/02/2017 Sayın Bakanım Ben Cumhuriyet İlkokulu 4/A sınıfı öğrencilerinden Elif Polat. Gön- derdiğiniz mektubu aldım, çok sevindim. Yaşamınız boyunca başarılı bir insan olduğunuzu gördüm. Şimdi bir başarıya daha imza attınız. Bu da binlerce öğrenci ve veli için el yazısı ile okuma yazma öğrenmeleri çok zor geliyordu. Örnek ola- rak ben ve kardeşim çok zorlanıyorduk. Benim beş buçuk yaşında bir kardeşim daha var kendisi yaşıtlarına göre çok zeki, aslında onun özel bir eğitime ihtiyacı var. Ama bu şartlarda imkanımız yok. Ama ben ablası olarak dersleri ve eğitimi- ne yardımcı olacağım. Ayrıca ben sizin ailenizin karşı komşunuzum. Neyse lafı fazla uzatmayalım, bu el yazısının müfredattan kaldırmanıza çok sevindim. Te- şekkürler, ellerinizden öperim. Allah işinizde kolaylık versin. Hoşça kalın. ELİF POLAT

174 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 175 Sayın Bakanım; Öncelikle görevinizde başarılar dilerim. Ben Gürün Cumhuriyet İlkokulu 4-B sınıfı öğrencisiyim. Adım Elif Nur babamın görevi gereği Gürün’de oturuyo- ruz. Ben bir öğretmen çocuğuyum. Babam tam yirmi iki yıldır ilçemizde görev yapıyor. Aslen Konya ili Ereğli ilçesi nüfusuna kayıtlıyız. Ama ben Gürün doğum- luyum. Gürün küçük bir ilçe ve tarım arazisi kısıtlı olduğu bir yer. Bizde arka- daşlarımla inşallah öğretmenimizin de eşsiz çabaları ile okuma ve ilerleme yo- lunda elimizden geleni yapmak istiyoruz. İstiyoruz çünkü bizde sizin gibi memleketimizin mutluluğu ve yüksel- mesi için çalışmak, başarmak ve Atatürk’ün söylediği “Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapmaya layıktır.” Sözünü amaç edinerek kendimizi bu ülkemize hizmet adamak istiyoruz. Satırlarıma son verirken ellerinizden öper, saygılarımı sunarım. Elif Nur Soysüllü

176 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 177 31/03/2017 Cuma Sayın Bakanım; Sizi çok sevdiğimiz için mektup yazdık. Ben 2/A sınıfında okuyorum. Hatice TAKÇI. Siz nasılsınız? Sizin dediğiniz gibi biz okuduğumuz kitabın özetini çıkartıyoruz. Derslerde çok iyiyiz başarılıyız. Sizi okula çağırıyorum. Sizden ke- çeli kalem istiyorum. 3. Sınıfta kullanmak için istiyorum. Burada bitti ellerinizden öpüyorum. Hatice TAKÇI

178 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 179 Değerli Bakanım, Hayat hikayenizi okudum. Bizlere okumanın ne kadar değerli olduğu- nu anlatmışsınız. Ben de sizin gibi çok kitap okuyorum. Okuduklarımı anlayarak başarılı bir öğrenci olmak istiyorum. Derslerime iyi çalışarak öğretmenimi dinleyerek başarılı olup,gelecekte ailemi ve sizleri gururlandırarak ülkeme faydalı olmak istiyorum. Bize sağladığı- nız imkanlar ve kolaylıklar sayesinde bunu başarabileceğime inanıyorum. Bizim için yaptığınız her türlü çalışmalar ve kolaylıklar için size çok çok teşekkür ederim. Ellerinizden öperim. Sevgilerimle ve saygılarımla Atatürk ilköğretim okulu Rabia TAŞ 2-A

180 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 181 Sayın Bakanım İsmet Yılmaz, Ben Şeyma Toprak Sivas ilinin Gürün İlçesinin, Yolgeçen köyünde ya- şamaktayım. Ben Ortaokulunda okumaktayım. 5/A sınıfına gidiyorum. On ya- şındayım ama on birime girmeme çok az kaldı. Sizi görmesem de adınızı tabii ki de duymuştum. Sizinle hemşeriyiz. Sizin bize yaptıklarınızı düşünüyorum, size bu mektubu yazıyorum. Bu mektubu okuyacağınızı düşünmem inanın beni öyle mutlu etti ki. Sizi görmek isterim, inşallah da göreceğim, resimde gördüm ama canlı canlı görmedim o yüzden görmeyi çok istiyorum. Derslerim ne iyi, ne kötü, orta derecede bir ders çalışma yeteneğim var. İlerde inşallah okulumu bitirirsem, Üniversiteyi de kazanırsam hemşire ve ya çocuk doktoru olmayı planlıyorum. Ama kendime güvenmiyorum. Siz çeşitli meslekler yapmışsınız öğretmenim- den duymuştum. Kitap okumayı severmişsiniz hemen hemen kütüphanedeki kitapların hepsini veya birçok kitabı okumuşsunuz. Bende kitap okumayı sevi- yorum canım sıkılınca bırakıyorum. Bazı hobilerim var onlar ise top oynamak, resim çizmek ve yazı yazmaktır. Sizin karşınıza geçip bunları söyleyemezdim, ama bu söyleyeceklerimi dize dize sayfaya döküyorum. Şu an bu mektubu ya- zarken bile çok heyecanlıyım. Şu an çok şaşırıyorum benim bu yazdıklarımı İs- met Yılmaz okuyacak. İnşallah bunu okumuş olursunuz ve beni de tanımış olur- sunuz. Bizim köyümüzü ben ve arkadaşlarım çok seviyoruz. Her şeyimiz var, düğün salonumuz, bakkalımız, okulumuz var. Bu yüzden köye çok bağlıyım, öyle uzak yerlere yolculuk yapmadım. O yüzden de köyümü çok seviyorum. Bu işle- riniz arasında zamanınızın bir dakikasını ayırıp okursanız beni çok mutlu etmiş olursunuz. Size çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın. Hoşça kalın. Sizi çok seviyoruz. Şeyma TOPRAK

182 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 183 04/04/2017 Sayın Bakanım, Sizinle aynı memlekette olmaktan gurur duyuyorum. Ben de sizin gibi köyümü çok seviyorum. Siz de benim gibi köyde büyüyüp bakan olmuşsunuz. Bende sizin gibi okuyup bakan olmak istiyorum. Köyüme ilerde gelip, ziyaret et- mek ve hizmet etmek istiyorum. Sizin hayatınız beni hem duygulandırıp hem de hayallerimi süslüyor. Bana büyük düşünmemi öğretiyor. Ben de başarabilirim, ben de yapabilirim diye kendi kendime sürekli konuşuyorum. Okulumu çok seviyorum. Bizim okulu da ziyaret etmenizi istiyorum. Sizinle tanışıp ellerinizi öpüp, sizinle konuşmak en büyük hayalim belki imkânsız ama ben hayal ediyor ve çok heyecanlanıyorum. Eğer ben de bir gün okur, büyük adam olursam, Gürün’e gelip okulumu ziyaret edeceğim. Gürün’e bir sürü okul açmak isterim. Hatta en iyi Fen Liselerini açıp bütün çocukların ailelerinden ayrılmadan, kendi memleketlerinde okumalarını hayal ediyorum. Ahmet Kaan Uzunpınar Vali Tuncel İlkokulu 4/A

184 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 185 31/03/2017 Sayın Bakanım Ben 4.sınıf öğrencisi Yasin Yalçınkaya yaşadığımız ilçede bir Bakan ol- ması bizi gururlandırıyor ama bulunduğumuz ilçede olan imkânsızlık sosyal ya- şantımızı kısıtlıyor. Her çocuğun hayalleri vardır. Benim de hayallerim var. İlk başta baba- mın da bizimle yaşamasıdır. Kendimi bildim bileli babam aylar sonra gelir. Çünkü burada çalışacağı imkân yok. Umut ediyorum tatillerde evde oturmak yerine dı- şarı çıkıp oynayacağım bir futbol sahası bile yok, bir sinema salonu bile. Şehirlerde çocuklar için yapılan her oyun imkânları bizim elimizde yok, alan çok imkan yok. Hayallerimiz, umutlarımızın ulaşabileceğimiz güzel günlerimiz olsun Sayın Bakanım. Yasin Yalçınkaya

Gürün Cumhuriyet İlkokulu 1970’li yıllar. Okul arkadaşları ve öğretmenleri ile. 186 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 187 Gürün’den Ankara’ya Bir Yaşam Hikâyesi

188 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 189 UMUT HERKES İÇİN HER ZAMAN VARDIR Bir umut demledim sana azim, umut ve sevgi dolu bir babanın hayalinde… 1 Temmuz 2015’te, 25. Dönem Türkiye Büyük Millet Mec- lisi Başkanlığına seçilen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti protoko- lünde ikinci sırada yer alan TBMM Başkanı Sayın İsmet YILMAZ, sınıf başkanlığından TBMM Başkanlığına kadar uzanan bir başarı grafiğinin sahibidir. Çocukluğundan itibaren çevresindeki hemen herkese, hem ismiyle hem de çalışkanlığı ve güzel ahlâkıyla kendini sevdi- ren Sayın Bakanımızın başarı hikâyesi, çok sevdiği babasının as- kerlik yıllarındaki büyük bir hayaliyle başlar. Babası, evlenmeden önce askere gider ve askerliğini Sa- rıkamış’ta “er” olarak yapar. Kışlada gördüğü üniformalı, disiplinli, rütbeli subaylara gıpta ile bakar; zaman zaman da memleketini düşünür ve derin hayallere dalar. İçinden şöyle der: “Eğer bir gün, Rabbim bana erkek evlat nasip ederse, ben de onları okutaca- ğım.” Görevi sırasında siper kazarken yerden sıçrayan bir taş sol gözüne çarpar ve gazi olur. İkinci Dünya Savaşı sebebiyle o yıllar- da, askerlik süresi çok uzundur. Otuz altı ay sonra gazi olarak askerden dönen babası, köylerinde çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşmaya başlar. Sivas ve çevresinde ayak basmadığı köy kalmaz. İşini severek yapar ve

çok çalışır. Bu arada büyük hayalinden de vazgeçmez. En büyük hayali canından çok sevdiği çocuklarını okut- mak olan İbrahim Bey, hepsi birbirinden güzel, beş evladını; Ta- ceddin, Adnan, Gülizar, İsmet ve Leman’ı o yılların bütün zorlukla- rına rağmen okutup vatana ve millete hizmet eden, hayırlı evlatlar olarak yetiştirmeyi amaç edinir. 3 Ocak 1954’te doğan oğluna, 1950-1960 yılları arasında görev yapan mazlum başbakan Adnan Menderes’in adını; kara- kışta bir Cuma günü 20.01.1961 tarihinde dünyaya gelen oğluna ise Atatürk’ün silah arkadaşı İsmet Paşa’nın adını verir. O günden sonra hem annesi hem de babası oğullarını “Paşam” diye çağırır- lar. Yakınları, arkadaşları, öğretmenleri ve çevresindeki herkes de ailesi gibi kendisine “Paşa” diye hitap eder. Babası İbrahim Bey, yaşadığı çevrede sevilen, sayılan hem de tanınan biridir. Kendisi çalışkan, disiplinli, özverili ve misafir- perverdir. Eşi Turunç Hanım ile komşuları ve çevresi ile de iyi ge- çinir. Komşuluk haklarına, helal ve haram sınırlarına dikkat eder. Feragat ehlidir, fedakârlığı sever. Çocuklarına da öyle olmalarını tavsiye eder. “Kafanız kırılsa da eve hiçkimseden, hiçbir şikâyet getirmeyin.” der. Günlerden bir gün Gürün Kaymakamı Galip Demirel ge- lir, evlerine. Sohbet ederler, o sırada yanlarında bulunan oğlu Ad- nan’a bir ara dönerek şöyle der: “Sen de böyle okuyup büyük bir adam olsan, bir kaymakam olsan, ne güzel olur.” Babasının özverili gayretleri, kardeşlerinin de okuma ve başarma azmi ile ailesinde hemen herkes okur. Büyük ağabeyi Taceddin Bey, iktisadi ve idari bilimler fakültesini bitirip kendi işi- ni kurar. Diğer ağabeyi Adnan Bey, hukuk fakültesinden mezun olup kaymakam olur. Evin en çalışkanı, ablası Gülizar Hanım ise Elazığ’da kız meslek lisesini bitirir. Hem kardeşim hem de arkada- şım dediği küçük kardeşi Leman Hanım, eğitim fakültesini bitirip sınıf öğretmeni olur. Üç erkek kardeşin üçü de askerliğini yedek subay olarak ya- par ve çok sevdikleri babalarının hayalini bir şekilde gerçekleştirirler. 190 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 191 Ağabeyi Düzce Valisi Adnan Bey, “Bizler, üniversitede okurken, yaz tatillerinde ailemizi hiç yalnız bırakmazdık. Köy- de çiftçilik ve hayvancılık yapan babamıza hep birlikte yardım ederdik. Zaman zaman da koyunlarımıza çobanlık yapardık. Biz- ler, anamızın ve babamızın yoğun gayretleri ve güzel dualarının yüzü suyu hürmetine bu günlere geldik, çok şükür. Babam ha- yattayken kaymakam olduğumu gördü ve çok sevindi.” diyor. Bir zamanlar Orta Anadolu’nun, Sivas bozkırında, Orta Torosların devamı Tahtalı Dağları’nın eteğinde, Güneş köyünde gece gündüz demeden koyun sürülerinin peşinde geçimini sağ- layan; 1940’lı yıllarda asker ocağında, buram buram sıla hasreti çekerken İbrahim Bey’in kurduğu büyük hayali yıllar sonra ger- çekleşir. Bir sonbahar mevsiminde, ikindi vakti hayallerini bir bir süsleyen, canından çok sevdiği, memleket sevdalısı yavrularının diplomalarını birer birer eline alır ve bir müddet sessizce sey- reder. Saniyeler içerisinde yılları tüketir, ömrünü tüketen yıllar içerisinde unutulmaz nice anıları düşünür ve gözleri nemlenir. Sonra her birini, tek tek çerçeveletip gurur tablosunu misafir odasının başköşesine kendi eliyle asar. Kırk yıl önce gerçekleşen bu olay hâlâ aynı yerde mutlu- luk ve gururla âtiye yön veren, geleceğe ışık tutan şanlı bir mâziyi hatırlatmaktadır. Vefatından yirmi gün önce İbrahim Bey, mutluluk içeri- sinde torunlarını severken bütün evlatlarına da şöyle dua ediyor- du: Oğlunla oba ol, Kızınla komşu ol, Göğsünde ağ tüyler bitsin, Allah hep yardımcınız olsun.

Üniversite yıllarından bir anı 1980’li yıllar. 192 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 193 OKUMA SEVDASI 24 Mayıs 2016 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olan Sayın Bakanımızın okuma sevdası 1967 yılı eylül ayında Gürün Cumhu- riyet İlkokulunda başlar. Bir sonbahar günü, büyük bir heyecanla sabah erkenden kalkar, siyah önlüğünü giyer, üzerine beyaz yakasını takar ve se- vinçle okuluna koşar. İlk gün, ilk ders ve ilk öğretmen… Ve sonra yıllarca unutulmayacak olan o güzel anıların yaşanması… O yıllarda okulun öğrenci sayısı çok, sınıf ve öğretmen sa- yısı ise çok azdır. Her sınıfta ortalama altmış yetmiş kişi eğitim öğretim görmektedir. Sınıf öğretmenleri sürekli değişmektedir. Birinci sınıfla beşinci sınıf sürecinde yedi kez öğretmeni değişir. Çalışkanlığı, heyecanı, azmi, güler yüzü ve güzel davra- nışları ile kısa sürede okulun en gözde öğrencilerinden biri olur. Hem öğretmenleri hem de arkadaşları tarafından çok sevilir. Bir gün birinci sınıf öğretmeni Kifayet Hanım, öğrencile- rine bir duyuru yapar: “Çocuklar, okumaya ilk önce kim geçer- se onun fotoğrafını sınıfın panosuna asacağım.” der. Bu sözlerin üzerine sınıfta tatlı bir yarışma heyecanı başlar. İlk yarının sonu- na doğru da herkesten önce o okumaya geçer ve onun fotoğrafını panoya asarlar. O mutluluk ve gurur gününden sonra da onun bi- rincilik sevinci beşinci sınıfın sonuna kadar devam eder. Çünkü o, artık hep sınıfın önde gelen öğrencilerinden biri olur.

Kendisinin, çok çalışkan ve çok zeki bir öğrenci olduğu- nu vurgulayan Sınıf Öğretmeni Necati Tuncay, onun öğrenciliğini şöyle anlatıyor: “Dördüncü sınıftan itibaren okutmaya başladığım bu sı- nıfta yetmiş üç öğrenci vardı. Biraz da Hababam Sınıfı’na benzi- yordu. Birinci ve ikinci sınıfta çok fazla öğretmen değiştirmişler. Böyle bir sınıf ortamında Paşa; ağır, oturaklı, söylenenleri can kulağıyla dinleyen biriydi. Derslerine düzenli çalışır, ödevlerini zamanında yapar, çok kitap okur ve kütüphaneden hiç çıkmazdı. O mükemmel bir öğrenciydi. Çok soru sorardı; dersin yarısını onun sorularını cevaplamakla geçirirdim. Hatta teneffüs ara- larında da çok aktifti. Sınıfın başkanı da o idi. İyi hatırlıyorum, ufku çok genişti. Büyük adam olacağı o zamandan belliydi.” Aynı mahalleden sınıf arkadaşı olan Eray Yükselce ise o günleri heyecanla şöyle anlatıyor: “Paşa, derslerinde çok çalış- kan ve çok azimliydi. Tuttuğunu koparan bir yapısı vardı. Sınıf arkadaşımız Talat Özat ile sürekli yarışırdı. Hangisi daha yüksek not alırsa o kümemize kıvam şekeri veya gofret ısmarlardı. Sınıf mevcudumuz altmıştan fazlaydı. Fakat altışar kişilik masalarda, kümeler halinde otururduk. Okul çıkışlarında ise evlerinin ya- nındaki odun pazarı dediğimiz yerde futbol, yakan top ve misket gibi oyunlar oynardık. Futbol oynarken ikili mücadelelerde çok başarılıydı. Hiç yılgınlık göstermezdi. Motivasyonu ve kondisyo- nu her zaman çok yüksekti. Rakibinden topu alana kadar müca- dele ederdi.” 1972 yılında Cumhuriyet İlkokulu 5 sınıfından diplomasını “Pekiyi” derecesi ile aldıktan sonra o zaman ilçenin ilk ve tek orta- okulu olan Gürün Ortaokuluna devam eder. İlkokuldaki başarısını burada da devam ettirir. İlkokul ve ortaokuldan sınıf arkadaşı olan Hasan Gölpı- nar o günleri gururla şöyle anlatıyor: “Paşa’mla ilkokul ve ortao- kulu birlikte okuduk. Bugün olduğu gibi o yıllarda da çok atikti. Her şeyi onda on bilen bir arkadaşımızdı. Hep yıldızlı pekiyi alır- dı. Biz kendisine hep ‘Paşa’m’ derdik, asla “İsmet“ demezdik. Za- man zaman masalar arası yarışmalar yapılırdı, Paşa’mın masa- 194 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!

MEKTEPTEN MEKTUP VAR! 195 sı hep birinci olurdu. Sivas genelinde yapılan okullar arası genel kültür ve bilgi yarışmalarına da hep o katılırdı. Kendisi çok zeki ve alçak gönüllüdür.” O, okuma sevdasından asla vazgeçmez ve bu uğurda sev- diklerinden ayrı gurbet ellerde, yatılı okullarda okur. Bir sonba- har günü annesinin ve babasının hayır duaları ile İstanbul’a doğ- ru yola çıkar. Okuma sevdasıyla İstanbul’a gelir ve pek çok yazar, şair ve politikacı yetiştiren tarihi Haydarpaşa Lisesine yatılı öğrenci olarak kaydını yaptırır. Burada da yine yetmiş kişilik sınıflarda eğitim öğretimini tamamlar ve İstanbul Yüksek Denizcilik Okulu- nu yani şimdiki adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fa- kültesi Makine Bölümünü kazanır. 1982 yılında üniversiteden mezun olur ve İstanbul’da de- niz nakliyatında ve denizyollarında çalışmaya başlar. Görevi icabı, uzun deniz seferlerine çıkar, uçsuz bucaksız denizlerde, büyük okyanuslarda günlerce seyahat eder. Yeni şehirler ve yeni ülkeler tanır. Gelirken de hemen herkese birbirinden güzel, özel hediyeler getirir. O, bir taraftan çalışırken diğer yandan da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakül- tesine devam eder ve 1987 yılında buradan mezun olur. Böylece ikinci üniversiteyi de hem okuyup hem de çalışarak bitirir. Ama o, okumaktan ve çalışmaktan asla usanmaz ve “yılmaz”! İsveç’te Malmö’de Dünya Denizcilik Üniversitesi Gemi İş- letmeleri Teknik Yönetimi alanında ve Marmara Üniversitesi Sos- yal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalında iki ayrı yüksek lisans yapar. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalında da özel hukuk doktorasını tamamlar. Yakın arkadaşlarından Dr. Selahattin Semiz o günleri şöyle anlatır: “O, çok cömert bir insandır. Öğrencilik yıllarında hemen hemen tüm öğrenci arkadaşlarımız, burs veya kredi alı- yordu. Kendisi ise burs ve kredi almadığı gibi ailesinden gelen harçlıklarının da bir kısmını ihtiyacı olan arkadaşlarına verirdi. İstanbul Yüksek Denizcilik Okulundan mezun olup gemi ile uzun

yurtdışı seyahatlerine gittiğinde, birçok arkadaş beni arayıp kendisini sorardı. Hepsinin ortak isteği aynı idi. Borç aldıkları parayı geri iade etmek istiyorlar; fakat ya onu bulamıyorlar ya da bulsalar bile geri almaya ikna edemiyorlardı. Yine böyle bir borcu iade etmek için yapılan tatlı bir çekişmeye şahit olmuş- tum. Öğrencilik yıllarında maddi sıkıntı yaşayan bir arkadaşımız mezun olup hayata atılınca maddi durumu düzelmiş ve borcunu geri ödemek istiyordu. O da ‘Ben, o parayı geri almam, helal ol- sun.’ diyordu. O sırada biz de vakıf adına bir anaokulu açmaya çalışıyorduk. Nihayet, ‘Sen borcunu ver, sen de hayrını anaoku- luna yap.’ diyerek, güzel bir çözüm ürettik. Böylece her iki arka- daşımızın da rızası ile o borcu anaokuluna bağış olarak aldık.” O, memleketine, ailesine ve çevresine çok düşkündür. Her yaz tatilinde mutlaka Gürün’e gelir. Önce ailesini, sonra da arka- daşlarını ziyaret ederdi. Yaz tatillerinde boş durmayı asla sevmez; bol bol kitap okur, fikir sohbetleri yapar, fotoğrafçılık kursuna gi- der ve ailesine yardım ederdi. O, gönül ehli, irfan sahibi, Anadolu erenlerini çok seven, yiğit bir Anadolu çocuğudur. Bizim kültür ve medeniyetimizle yoğ- rulmuş; hem Doğu’yu hem de Batı’yı çok iyi bilen bir insandır. Şiiri ve hikmetli sözleri çok sever. En çok sevdiği şiirler- den biri, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin, “Hak şerleri hayr eyler, Zannetme ki gayr eyler, Görelim Mevla neyler, Neyler- se güzel eyler.”, şiiridir. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya Türküsü” ve “Çile” şiirlerini, Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” şiirini, Yavuz Bülent Bakiler’in “Küçük Ha- nım” şiirini, Abdurrahim Karakoç’un “Mektup Yazdım Hasana, Ha Hasana Ha Sana”, “Hâkim Beğ”, “Tohdur Beğ” ve “Yemin” şiirlerini severek okur. En çok sevdiği türküler Pir Sultan Abdal’ın, “Sivas Ellerinde Sazım Çalınır”, Âşık Veysel’in, “Uzun İnce Bir Yoldayım“ türküsüdür. Yıllar sonra bir televizyon programında kendisi de öğ- rencilik yıllarını şöyle anlatır: Ben öğrencilik yıllarımda Gürün Halk Kütüphanesindeki hemen her kitabı okumuşumdur. Bana “Ne yaptın.” diye sorulduğunda “Çok okudum.” diyorum. Çocuk- 196 MEKTEPTEN MEKTUP VAR!


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook