Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore GENÇ ROTA - 7

GENÇ ROTA - 7

Published by erenayildirim, 2021-03-30 07:53:44

Description: GENÇ ROTA - 7

Search

Read the Text Version

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 GENÇ ROTA #İNCELİKLİŞEYLER

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 12 MART İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ İstiklal Marşı’mızın kabulü 100. yılında da gururla kutlanıyor. Milli birlik ve beraberliğin yanında bağımsızlığımızı da anlatan marşımız, Anadolu’da Milli Mücadele’nin devam ettiği o zorlu yıllarda Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınmıştır. I. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 100 yıl önce milli marş olarak kabul edilmiştir. 100 yıldır coşkuyla, sevinçle okuduğumuz marşımız bize bağımsızlığımızı, milli birlik ve beraberliğimizi bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu ulusun “Korkma!” diye başlayan bir marşı, aldığı ödülü bağışlayacak kadar yüce gönüllü bir İstiklal Şairi vardır. Onlarla ne kadar övünsek az. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın! Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yıllarda cephedeki askerleri coşturacak, onların moralini yükseltip manevî duyguları güçlendirecek bir millî marşın hazırlanması düşüncesi gündeme geldi. Bunun üzerine ödüllü bir yarışma açıldı ve durum tüm yurda duyuruldu. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Değerlendirme komisyonu şiirlerin tamamını inceledikten sonra altı tane şiir millî marş olmaya aday olarak belirlendi, diğerleri elendi. Ancak yapılan ayrıntılı incelemede seçilen altı şiirin de millî marş olma özelliği taşımadığına karar verildi. Mehmet Akif’e teklif götürüldü. Millî marşın yazılması için Mehmet Akif Ersoy’a teklif götürüldü. Oysa Akif, yarışma açıldığında da katılmak istemiş ancak ucunda para ödülü olduğu için bundan vazgeçmişti.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 Çünkü o, vatan için yazılacak bir millî marş için para alınmaması gerektiğini düşünüyordu. Onun için bu bir “vatan görevi”ydi. Bu nedenle isteksiz olan Akif’e, dostlar devreye sokularak bir daha teklif götürüldü ve ikna edilmeye çalışıldı. Mehmet Akif, para ödülünü yardım olarak bağışlama şartının kabul edilmesinin ardından marşı yazmayı kabul etti. “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” diye başladı İstiklal Marşı’nı yazmaya. Ankara’daki Taceddin Dergâhında şiiri 48 saatte yazan Akif’in, 10 kıtayı yazarken kâğıdının bittiği ve mürekkep ile duvarlara yazarak şiiri tamamladığı dahi söylenir. Akif, bu 48 saat içinde yazdığı şiiri, imzasız bir şekilde gerekli mercilere iletir. 1 Mart 1921 günü Meclis oturumunda dönemin Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, kürsüde Akif’in yazdığı şiiri okudu. Seçim için son sözün Meclis’e ait olduğunu söyledi Tanrıöver. Tam 12 gün sonra, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi yeniden toplandı. Yapılan seçimde Akif’in 20 Şubat 1921’de yazdığı ve “Kahraman Ordumuza” başlığını taşıyan şiiri, büyük çoğunluk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde İstiklal Marşı olarak kabul edildi. Aynı yıl bir de beste yarışması açıldı ama kesin sonuç alınamadı. Bunun üzerine Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi uygun görülerek okullara duyuruldu. 1924’ten 1930 tarihine kadar marş bu beste ile çalındı. 1930’da ise bunun yerini Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Zeki Üngör’ün 1922’de hazırladığı bugünkü beste aldı. Özgürlük, bağımsızlık, Milli Mücadele, vatanın her karış toprağı için bir olabilmenin en önemli simgelerinden biri olan İstiklal Marşı işte böyle kabul edildi. Sadece düşmanla değil yoksullukla da savaşan milletimiz, tam bağımsız bir ulus olma yolunda kendinden emin adımlarla yürürken milli şuuru iliklerinde İstiklal Marşı’mız sayesinde hissetti. “Korkma!” diye başlayan marşımız bize daima dik durmayı, düşman karşısında cesurca cenk etmeyi öğretti.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 12 MART İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY’U ANMA GÜNÜ ŞİİR VE KOMPOZİSYON YARIŞMASI 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü kapsamında düzenlenen “Yüzyıllık Bağımsızlık Türküsü: İstiklal Marşı” konulu şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. UNUTULMAZ MARŞIMIZ Karanlıktan aydınlığa kavuşmamızın sembolü olarak gördüğümüz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış İstiklal Marşımız 12 Mart 1921’de kabul edilmiştir. Şanlı marşımız bir millete millet olduğunu hatırlatan yurt, bayrak sevgisiyle; bağımsızlık tutkusuyla yüreklerimize dokunan, her kelimesini dudaklarımızdan döktüğümüzde şehitlerimizi ve gazilerimizi tüylerimiz diken diken olurken milletimizin nasıl topyekûn savaştığını, her yaştaki onlarca insanın düşmana karşı nasıl direndiğini gözlerimiz yaşlıyken anarız. Bağımsızlık uğruna savaşılan o günlerde milli marşımız herkese umut olmuş, herkesin içindeki duyguları dile getirmişti; her dizesi bir yaraya merhem olmuş, bir cümlesi birine umut vaat etmişti. İşte bu yüzden İstiklal Marşı bizim için sadece bir yazıdan ibaret değil geçmişimiz ile geleceğimiz arasındaki önemli bir köprü, bir milletin tarihinin günlüğü, bize eskileri anlatan bir hikâyedir. Bu hikâye de neler yoktur ki… Sönen ocaklar, geri gelmeyen sevgililer, sabreden anneler, geride bırakılan mutluluklar…

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 Marşımız bazen bir babanın ağlayışı, annenin haykırışı; bir çocuğun ağlayışı ve yanındaki kardeşinin tesellisi olur kulaklarımızda. Yıllardır başımız dik, ileriye bakışlarımızla okuduğumuz Mehmet Akif’in her bir dizesinin bize anlatmaya çalıştığı şeyler vardır. Mesela ilk dizede: Marşımız bir haykırışla başlar. Herkesin kalbini sızlatan, güven dolu bir haykırıştır bu. Çünkü Mehmet Akif milletine canı gönülden inanmış ve içinde umut kalmayanlara umut aşılamak istemiştir bu dizelerle: “Korkma! Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak. Sönmeden Yurdumun Üstünde Tüten En Son Ocak” Türk milleti haksızlıklara karşı koyabilen, bağımsızlığı için canını feda edecek bir millettir; topraklarına sahip olmayı düşünen karşı kuvvetlere karşı birlik ve kuvvet içinde savaş veren bir millettir ve bu dizelerde Mehmet Akif Ersoy’a göre bu denli ülkesi ve bağımsızlığı için savaşan bir millet umutsuzluğa düşmemeli, gücüne güç katmalıdır. Geçmişte, şu anda ve gelecekte ne zaman İstiklal Marşı’mızı okursak okuyalım kalbimizde hissedeceğiz her cümlenin ne haykırdığını. Dalgalanan bayrağımızda göreceğiz şehitlerimizin ne uğruna öldüğünü. Şanlı marşımızı okurken ağzımızdan çıkan her bir harf anlatacak bize milletimizin nasıl bir mücadele verdiğini. Ata’mıza borcumuzu tarihimizi yaşatarak, onun izinden giderek ödeyeceğiz. Her dönemin ilacı olan İstiklal Marşı’nı kelimenin tam anlamıyla anlayarak, ondan ders alarak bunu gerçekleştireceğiz. Ceren ATILGAN 8/A (Ortaokul Kompozisyon Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 BAĞIMSIZLIK TÜRKÜSÜ “Korkma!” Ecdadının ruhu arkanda Her okuduğunda güç verir ruhuna. Mehmet Akif’in yazdığı satırlarla Bir mücadele canlanır herkesin hatırında. İzmir’de, Sivas’ta, Ankara’da… Yankılanır her sokakta. Mehmet Akif’in yaktığı bu ışıkla Vatan aydınlanacak sonunda. On kıtanın onunda da güven verdi orduya. Ordu şaha kalktı, yürüdü umutla. Bir milletin kurtuluşu var oldu Bu unutulmaz satırlarla. “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme!” Bağımsızlık mücadelesi var her yerinde Cesur notaların ahengiyle Yükseliyor Türk milleti. Deniz ŞAHİN 8/A (Ortaokul Şiir Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 İLELEBET İSTİKLAL Toprağa düşen her damla kan, Unutur mu hiç seni bu vatan? Destanını al bayrağına taşıyan. Atalarımızın toprağına su olup akar İstiklal Marşı. Düşmandan gelen kurşunlar, bombalar, Vatan uğruna ölüme koşanlar, Göğsünde şehit kardeşini taşıyanlar, Dikilir dünyanın karşısına zafer olup çıkar İstiklal Marşı. Dönülmez bir yoldur bağımsızlık. Türk adıyla binlerce yıl onu andık. Emanet alıp miras bıraktık. Vazgeçilmez bir yar olup kalplere dolar İstiklal Marşı. Yüz yıl geçmiş bağımsızlıktır marşın. Yüzlerce yıl daha uzayacak tarihin arşın arşın. Bir millete adanmış on kıtayla vatanın. Bitmez bir destan olup anlatılır ilelebet İstiklal Marşı. Kenan KOÇAN 7/A (Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şiir Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ Türk’ün şanlı tarihi, şanlı destanı tam 106 yaşında! 1915 yılının Mart ayında o kanlı tepede süngüyle, tüfekle bağımsızlığı için mücadele eden 15’liler, Kara Fatmalar ve Türk askeri değildi sadece; nişanlısını bekleyen genç kızlar, gencecik oğluna asker kınasını yakıp “Geri gelme.” diyen gözü yaşlı anneler de savaştı. “Üç oğlum var üçü de bu vatana feda olsun.” diyen babalar da katıldı bu büyük savaşa. Tarihi sadece kanla değil; cesaretle, mücadeleyle ama en çok vatan sevdasıyla yazdılar. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanımızın bağımsızlığı uğruna canını hiç çekinmeden ortaya koyan bütün askerlerimizin ruhu şad, mekanı cennet olsun. 106 yıl sonra bile sadece biz değil, bütün bir dünya onları gururla yâd ediyor. 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ ŞİİR VE KOMPOZİSYON YARIŞMASI 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kapsamında düzenlenen “Truva’nın Yeniden Dirilişi: Çanakkale Zaferi” konulu şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren ve yarışmaya katılan öğrencilerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 TÜRK’ÜN ZAFERİ Osmanlı Devleti sonlarına gelmişti. Asırlar boyunca hükmetmiş şimdi susuz kalan bir çiçek gibi solacaktı. Sürekli kaybedilen savaşların üstüne Osmanlı Devleti artık bitiyordu. Bu şartlarda bir de İtilaf Devletleri Boğazlara dayanmıştı. Ne pahasına olursa olsun Türk milleti buna karşı koymaya kararlıydı. Milletinin geleceği için öleceğini bile bile düşmana boyun eğiyor, vatan sevgisini her şeyden üstün tutuyor ve düşmanın bizden çok daha fazla donanmasına varıyla yoğuyla karşı koyuyordu Türk askeri. Topraklar düşmanın yoğun saldırısıyla kan gölüne dönmüştü. Kalanlar burunlarına gelen ceset kokusu ve gözlerinde yaşlarla yerini terk etmiyor, tüm gayretiyle karşılık veriyordu. Boğazı geçeceğinden emin olan donanma bu insan üstü direnişe karşı korkuyla kaçmaya başlamıştı. Mehmetçikler düşmana geçit vermemek için canını hiçe sayıyor, gözünü kırpmadan yürüyor. Öleceksem de bu vatan için öleyim, diyordu. Analar evlatlarını, genç kızlar sevdiklerini kanla yazılmış bir destana gönderiyorlardı, Çanakkale’ye. Giden geri gelmiyordu. Yüzlerce, on binlerce ocak sönmüştü. Herkes kanla yazılmış kaderini yaşıyordu. Böyle bakınca Çanakkale Zaferi nedir? Sadece sıradan bir zafer midir? Çanakkale Zaferi kendi kaderine boyun eğmiş ama vatanın kaderine boyun eğmemiş Mehmetçiğin duygusuz bir şekilde akan göz yaşıdır, bir an olsun arkasına bakmamış; öleceğini bile bile yürümüş bir neslin analarının çığlığıdır, düşmana koşarken ölümü kucaklayan; mermisi bitmiş ama yine de pes etmeyen korkusuz onlarca askerdir, yok olmuş mutlulukların, umutların, hayallerin bu dünyada yaşanamayacağının resmidir, evladını kaybetmiş bir ana; babanın feryadı, abisini bir daha göremeyecek küçük çocukların üzüntüsü, sevdiğini bir daha göremeyecek olan genç bir kızın özlemidir Çanakkale. Bir mezarı bile olmayan onlarca kahraman askerimizin, bağımsızlık için savaşan yüz binlerin sesidir Çanakkale. Annesinin ona yaptığı en sevdiği yemeği özleyen bir çocuğun açlığı, bir kuru ekmeğe razı olan; suya hasret çeken askerlerin iç sesidir, tüm imkansızlıklara rağmen göğsünü siper eden şehitlerimizin ölmeden önce söylediği sözlerdir Çanakkale. Yeneceğini sanan acımasız düşmanın gözlerden kaybolduğu, yenilgiyi en derinden hissettiren bir hikayedir Çanakkale. Tarihin değiştiği, Mustafa Kemal’in önderliğinde herkesin esarete karşı baş kaldırdığı kayan bir yıldızdır Çanakkale. Vatan için canını feda etmiş onlarca askerimize saygıyla… Ceren ATILGAN 8/A (Ortaokul Kompozisyon Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 BEN BİLMEZDİM Ben bilmezdim bu vatanın eşsiz güzelliğini, “Taaruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” demeseydi Ata’m. Ben bilmezdim toprağımda varlığın, bayrağımda hürriyetin tadını Mehmetçiğim mermiye koşmasaydı. Adımı, kimliğimi, Türkçemi bilmezdim, Yazamazdım şiirimi, destanımı, tarihimi, Tarih sahnesini kıskandıracak, Conkbayırı’nda süngü hücumu olmasa. Bilmeseydi Tük askeri savunduğu toprak anavatanı, Süngü takıp, ölüme gider miydi? Bilmeseydi Ata’m İlyada Destanı’nı, Truva’dan üç bin yıl sonra der miydi; “Truva’nın öcünü aldık”. Truva’da Aka, Çanakkale’de İngiliz, Çok iyi bilirler hileyi, işgali. Ama onlar bilmezler bu vatanın evladını, Mavi gözlü devini, ölüme koşan evlatlarını. Bir tarih yazdılar aldılar intikamı. Ben bilmezdim olmasaydı bu zafer, Emperyalistlerin yenilgisini. Ondandır bu savaşın büyük önemi. Ben bilmezdim bir ulusun ayakta kalma mücadelesini, Olmasaydı Çanakkale Zaferi! Doruk AYGÜN 6/D (Ortaokul Şiir Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 ORTAOKUL YAZAR ETKİNLİKLERİMİZ 5. sınıf öğrencilerimiz ile Küçük Prens’i “yeniden” okuduk Yaratıcı okuma ve yazma etkinlikleri kapsamında Altın Kitaplar iş birliği ile Gaziemir ve Bornova Kampüsü 5. sınıf öğrencilerimizle gerçekleştirdiğimiz atölyede Yaratıcı Drama ve Okuma Eğitmeni Sayın Aslı Şişman ile Değerli Yazar Antoine de Saint- Exupery’in “Küçük Prens” kitabını inceledik. Keyifle geçen bir saatin ardından öğrenciler hem kitabı anlama,yorumla hem de yazar Saint- Exupery’i yakından tanıma fırsatı buldular. Bu keyifli söyleşi için Sayın Aslı Şişman’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 “Sevgili Küçük Prens, evrendeki her şey eşsizdir. Seninle arkadaş olma isteğim, o eşsiz şeylerin içinden beni tanıyabilmen” Şefik Emir ÖZKAYA 5/D aynı arkadaş olacağımız zaman gibi.)” “Sevgili Küçük Prens, evrendeki her şey eşsizdir. Eğer beni tanımak istiyorsan bu mektubumu lütfen okumaya devam et. Ben senin gibi meraklı biriyim, gezip dolaşmayı da çok severim. Umarım bu mektubumu alırsın. Sevgilerimle, İlkem. (Her şey sonsuza dek sürer, İlkem ÇAĞIRAN 5/E

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 “Monte Kristo Kontu” Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı Özel Rota Ortaokulu Gaziemir ve Bornova Kampüsü 7. sınıf öğrencilerimiz Yaratıcı Drama Eğitmeni Çiğdem ODABAŞI ile Alexandre DUMAS'ın \"Monte Kristo Kontu\" kitabı üzerine yaratıcı okuma atölyesine katıldılar. Düşündürücü, yaratıcı ve eğlenceli etkinlikler ile okudukları kitap hakkında farklı bakış açıları geliştirerek bir kitabı derinlemesine nasıl incelendiğine tanık oldular. Değerli katılımları için Sayın Çiğdem ODABAŞI'ya çok teşekkür ederiz.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 Hicabi Demirci ile “Çizginin Çizgisi” ve Daha da Ötesi” Değerli Çizer Hicabi DEMİRCİ “Çizginin Çizgisi” kitabıyla karikatür okuma atölyesinde Gaziemir ve Bornova Kampüsü 6. sınıf öğrencileri ile birlikteydi. Karikatüre, çizmeye ve edebiyata bir de çocuk gözünden baktılar. Bu eğlenceli ve verimli etkinlik için Sayın DEMİRCİ’ye teşekkür ediyor, başka bir etkinlikte, bu kez yüz yüze olarak görüşmeyi diliyoruz.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 “ATASÖZÜ” DEYİP GEÇME “Lafla peynir gemisi yürümez.” atasözünü çoğumuz duymuşuzdur ama “Ne anlama gelir?”, “Acaba bir hikayesi var mıdır?” diye düşünenimiz çok azdır değil mi? Biz düşündük, bulduk ve evet bunun da diğer atasözleri gibi bir hikayesi varmış. Bakalım “Lafla peynir gemisi yürümez.” nereden gelmiş? Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı var imiş. Madrabaz ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleri İstanbul’da satar, artanını da deniz yoluyla İzmir’e gönderirmiş. İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunu peşin vermek istemeyerek kaptanları yalanlarıyla oyalar durur, “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm.” diye vaatlerde bulunurmuş. Birkaç kez aldanan tüccar gemi kaptanlarından birisi, yine İzmir’e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş: -Efendi tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masarifim var. Navlunu peşin ödemezsen Sarayburnu’nu bile dönmem. Aksi Yusuf her zamanki gibi: —Hele peynirler salimen varsın… demeye başlar başlamaz gemici: —Efendi, lafla peynir gemisi yürümez. Buna kömür lazım, yağ lazım. Aksi Yusuf parayı ödemiş. O gün akşama kadar şu bir tek cümleyi sayıklayıp durmuş: “Lafla peynir gemisi yürümez.” (Sen sormadan söyleyelim, “Navlun”, taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret demek.) İşte böyle, günlük hayatta sürekli kullandığımız; kullanmadığımız ama duyduğumuz, anlamını bildiğimiz ya da bilmediğimiz o atasözlerinin aslında bir ortaya çıkış hikâyesi var. Eğer senin de daha önce duyduğun, nasıl ortaya çıktığını bilmediğin ve merak ettiğin bir atasözün varsa bize yaz, diğer sayıda senin için hikâyesini bulalım, ne dersin?

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 “DEYİM” DEYİP GEÇME Çizmeyi aşmak deyimi “Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak.” anlamına gelen ve hemen hemen herkesin bildiği bir deyim ama bu deyimin bir hikâyesi var. Bakalım neymiş… Yıllar önce Fransa’da büyük bir resim sergisi kurulur ve bu resimlerin içinde bir şövalye resmi de vardır. Günlerden bir gün bu şövalye resminin önünde bir adam durur ve resmi uzun uzun inceler bunu gören ressam, adamın yanına gelir ve sıkıntısının ne olduğunu sorar. Adam, çizme ustası olduğunu söyler ve “Çizdiğiniz resimde şövalyenin çizmeleri hatalı.” der. Ressam fırçasını kapar ve adamın dediği yerleri düzeltmeye koyulur. Düzeltme işi bittikten sonra adam eleştirilerine devam eder. Bu sefer de pantolonda hatalar olduğunu söyler. Bu eleştirilere öfkelenen ressam “ Siz kunduracısınız, lütfen çizmeyi aşmayın.” der. Peki, senden bu deyim için bir hikâye oluşturmanı isteseydik neler yazardın? Hadi yazdıklarını bize gönder, diğer sayıda senin hikâyeni yayımlayalım. ������

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 ÖĞRENCİLERİMİZDEN YARATICI YAZMA ETKİNLİKLERİ Gaziemir ve Bornova ortaokulu olarak Türkçe derslerimizin bir saatinde “Yaratıcı Konuşma ve Yazma” dersi yapıyoruz. Öğrencilerimizi evde olduğumuz, bilgisayarın başından kalkamadığımız, sevdiklerimizi bile göremediğimiz bu can sıkıcı günlerde bir nebze de olsa rahatlatmak ve enerjilerini yeniden geri kazandırmak adına türlü etkinliklerle kasvetli ortamdan biraz olsun uzaklaştırmayı hedefliyoruz. Bizler bu etkinlikleri yaparken çok eğleniyoruz ve içimizdeki o yazarı, şairi, filozofu ortaya çıkarıyoruz çünkü burası Rota Koleji. Akrostiş Çalışmaları Art arda dizeler Fatma Şimal ÖZSOY Kelimeler heceler 5/C Rastgele değil ama Oluşturursun bir mana Sıra sıra yaz ve çiz Tertiple düzenle İlk harflerini oku Şimdi harfleri birleştir Zeynep Doğa MICIK 6/B

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 Atatürk yurdumuzun kurucusu sensin Türk tarihinin en büyük eserisin Atatürk yiğitliğin vatanseverliğin en büyük örneğisin Tarih kitaplarında senin örnek hayatın geçiyor Üzülüyoruz seni göremediğimiz için Renkli hayatımızda sen varsın Atatürk Kalbimizde hep olacaksın Atatürk Ceylin GÖNEN 6/B Nihal YİĞİT 5/B

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 İNCELİKLİ ŞEYLER-GERMANO ZULLO “Küçücük bir ayrıntı bile dünyayı değiştirmeye yeter.” İsviçreli yazar Germano Zullo ile illüstratör Albertine'den, hayatta keşfedilmeyi bekleyen küçük ayrıntılar üzerine bir kitap: İncelikli Şeyler. 2011 Sorcières Ödülü'nün yanı sıra 2012 New York Times En iyi Resimli Kitap Ödülü ve 2014 São Paulo Büyük Ödülü'ne değer görülen İncelikli Şeyler okurları umut veren bir dünyaya davet ediyor. İncelikli Şeyler, ucu açık metni ve kendine özgü minimal resimleriyle her yaştan kitapseverin ilgisini cezbedecek evrensel bir hikâye anlatıyor. Kamyonun arkasındaki tüm kuşları gökyüzüne salan bir adam, en köşede ufacık, utangaç bir kuş görür. Bu ufak, siyah kuşun uçup arkadaşlarının peşine takılmak gibi bir niyeti yoktur. Çünkü bazı günler farklıdır. Bu günleri farklı kılansa ayrıntılardır ve biri bile önemlidir. Şiirsel dili ve çarpıcı resimleriyle okurlarını küçük ayrıntıların yarattığı cömert bir evrene davet eden İncelikli Şeyler, ayrıntıların insanın dünyaya bakışını ne kadar değiştirebileceğini gözler önüne seriyor. Ciltli baskısıyla özel bir koleksiyon kitabı olan İncelikli Şeyler; akıp giden hayatta, insana mutluluk veren küçük anlara dokunuyor.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 GÖKYÜZÜNE DÜŞEN KIZ- A. ORÇUN CAN Ya Her Şey Tersine Dönerse! Evrende birbirine benzeyen ama birbirinden farklı şeyler bir araya geldiğinde ne olur? Bir gün zıplarken, gökyüzüne düşerseniz neler olur, hiç düşündünüz mü? Gökyüzüne Düşen Kız, genç bir yazardan, A. Orçun Can'dan \"genç işi\" bir çocuk romanı... Nil koşmayı, zıplamayı çok seven ve tabii ister istemez, kendini özgür hissettiği bu eylemlerin sonucu bazen de düşmeyi göze alan bir çocuktur. Ama bir gün, anneannesinin aldığı trambolinde zıplarken öyle bir düşer ki bu, hiçbir düşmesine benzemez. Nil, gökyüzüne düşmüştür. Kendi yaşadığı dünyaya hem benzeyen hem de çok farklı Gökyüzü Krallığı'na... \"Nil, Prenses senden korkuyor; çünkü sen onun zıddısın. Korkuyor çünkü bir araya gelirseniz ne olacağını bilmiyor. Belki o kısa çubuk olacak, belki yok olacak, belki sadece seni güçlendirecek. Belki de bambaşka bir şeye dönüşecek. Bir düşünsene, sen buraya geldiğinden beri dikkatleri nasıl üzerine çekiyorsun. Korkuyor çünkü onun karşıtı, onun yerini alabilir, onu devirebilir, onu ortadan kaldırabilir... Eğer seni zindana atarsa bunu düşünmesi gerekmeyecek.”

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 FİLM ÖNERİMİZ Pİ’NİN YAŞAMI Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir cankurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir. Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekâsı ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulur. Sıra dışı yolculuk sona ermeden büyülü bir adaya varacaktır. Oscarlı sinemacı Ang Lee'nin yönetmenliğinde sıra dışı bir öykü sunan filmin kadrosu ise oldukça renkli. Daha önce oyunculuk deneyimi bulunmayan Suraj Sharma'nın Pi'yi canlandırdığı yapımda, ayrıca Tobey Maguire, Irrfan Khan, Adil Hussain rol alıyor.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021 Not: Cevaplar diğer sayıda verilecektir.

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021

Genç Rota Gazetesi 7. Sayı 30 Mart 2021


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook