Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore GAZETE ROTA 13

GAZETE ROTA 13

Published by erenayildirim, 2020-11-26 16:40:56

Description: GAZETE ROTA 13

Keywords: gazete,rota

Search

Read the Text Version

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 1

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 “İyi bir gazete, kendisiyle konuşan ulustur.” der Özdemir Asaf. Gazete yaşamın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumda yaşayan bireylerin yaşamlarını etkiler ve toplum, gazeteciliğin işlevini belirler. Ve insanoğlu var olduğu gün itibariyle farkında olmadan da olsa gazeteciliğin temellerini atmıştır. İnsanlar ilk çağlardan beri, çevrelerine, dünyaya vermek istedikleri mesajları, yaşadıkları çağın kendilerine sunduğu şartlar ve kendi oluşturduğu bilgi, beceri ve teknik olanakların sınırları içinde iletmeye çalışmışlardır. İlk mağara resimleri, “hiyeroglif” yazı türüyle günümüze kadar gelen tabletler, yazının gelişmesiyle birlikte daha sonraları papirüs ve parşömen üzerine yazılı metinler, bunların yansımaları olmuştur. Sonra teknolojiyle birlikte her geçen gün gelişen haberleşme modeli günümüz gazetelerinde son halini almıştır. Sonuç olarak yol farklı olsa da haberleşme ihtiyacı insanlık tarihi kadar eskidir. Dünya tarihine baktığımızda da yaşanan ekonomik gelişmeler, sosyal, kültürel gelişmelerin sağlam temeller üzerinde biçimlenmesinin en önemli nedenlerinden biri de gazetedir. Fransız yazar E. Boivin’in “Eğer gazeteyi günlük olayların açığa vurulması olarak kabul edersek gazetecilik tarihini insanlık tarihi ile eş tutarız.” sözü bu gerçeği iyi anlatan cümlelerden sadece biri. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.” sözünün bilinciyle yürüdüğümüz yolda Türk Dili ve Edebiyatı Zümremiz ve öğrencilerimiz tarafından çıkarılan “Gazete Rota”nın öneminin bilinciyle yürüyoruz. Sevgili Öğrencilerimiz, “Gazete Rota”nın dördüncü yılında duygu ve düşüncelerini samimiyetle ve cesaretle ifade edebilen bir neslin eşliğinde yarınlara gülümsüyoruz. Bu yolculukta emeği geçen öğretmenlerimize ve Gazete Rota’nın kahramanı öğrencilerimize teşekkür ediyorum. İyi okumalar diliyorum. Cüneyt ŞENOĞUL Özel Rota Anadolu ve Fen Lisesi 2

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Ulusumuzun önderi Başkomutan Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün cumhuriyetimiz hakkındaki önemli sözleri ve bu sözleri söylediği zaman ve yeri hakkındaki bilgileri: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya suikast girişiminin ardından Gazi Paşa’nın yaşadığı üzüntünün biraz olsun giderilmesi adına 18 Haziran 1926 günü akşamı Bornova Ziraat Mektebi’nin bahçesinde (Günümüzde Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve İktisat Fakültesi dekanlık binalarının bulunduğu bahçe) balo düzenlenmiştir. Balonun ardından Atatürk, basın mensuplarına verdiği mülakatta yukarıdaki sözünü söylemiştir. “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” Ulu Önder Atatürk, Büyük Zafer'den iki yıl sonra 30 Ağustos 1924'te Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katılmak üzere geldiği Zafertepe’de yukarıdaki sözünü söylemiştir. “Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.” Atatürk, Ankara’da toplanan Öğretmenler Birliği Kongresi’nde 25 Ağustos 1924’te yukarıdaki sözünü söylemiştir. “Türk milletinin karakterine ve âdetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.” Atatürk’ün 1919’dan 1927 yılına dek devam eden davranış ve yönetiminin ulusumuza hesabını vermek amacıyla 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikinci büyük kongresinde 36 saat 31 dakika süreyle okuduğu, daha sonra kitap haline getirdiği söylev (nutuk) metninden alınmıştır. 3

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Okulumuzda gerçekleştirilen kutlamalar: 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI “Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır. Cumhuriyet, tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatı kimliğinde birleştirmiştir.” der Mustafa Kemal Atatürk. Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programı’nı Rota Koleji Youtube kanalında coşkuyla gerçekleştirdik. 10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 82. yıl dönümünde 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü kapsamında öğretmen ve öğrencilerimizin hazırlamış oldukları programı Rota Koleji Youtube kanalında saygı ve özlemle gerçekleştirdik. 4

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 NİCE SENELERE Pek uzakta değil o korkunç günler geçeli. Doksan yedi yıl olmuş, işte bir milletin talihi döneli. O günlerde doğmuş bir bebeğe şimdi dede demeli. Oysa Cumhuriyet hala bir çocuk, her geçen gün büyümeli. O çocuk daha büyüyecek yüzyıllar boyunca. Biz eksik etmedikçe tuzumuzu çorbada. En küçükten en büyüğüne, her daim bu yolda, İlelebet yaşayacak cumhuriyet, devam edecek asırlarca. Bir gül açarken ilk önce dalında olur gonca. Bu millet için yeşerecek her avuç toprakta. Binbir renkte yan yana büyür çiçekler Anadolu’da, Asla değişmez bu gerçek ne Batı’da ne Doğu’da. Ne zamanki özgürlük bize geldi Ata’yla. Yürüyoruz gösterdiği hedefte, açtığı yolda. Değil doksan yedi yıl yüzlerce yıl da harcasak bu uğurda. Bu kudret yaşayacak damarlarımızdaki asil kanda. Ruhlarını şad ederek yitirdiğimiz bir neslin, Toyumuzdaki soyumuzdandır yüceliğin, Gözler kapandığında kalplerimiz açılır onlar için, Her günü şükrederek geçecek bu milletin. 5

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Sekiz yüz yıllık mahkûmiyet sona erdi bugünle. Üzerine doğdu ve büyüdü nesilleri nice. Şimdi kutlama zamanı cumhuriyeti el ele, İyi ki doğdun çocuk, var ol ve eriş nice senelere. Senanur KÖKER 10-B EN DEĞERLİ EMANET Okul sıralarına oturmaya başladığımızdan beri söylenen bir cümle: “Türkiye’nin yönetim şekli: Cumhuriyet’tir.” İlkokul hatta anasınıfı sıralarından bu yana, ilk günden beri bizlere öğretilen kalıp bir cümle. Kaçımız biliyoruz Cumhuriyet’in önemini? Kaçımız bu Cumhuriyet rejimi sayesinde özgürce yaşadığımızın farkındayız? Bu ülke çok zor zamanlardan geçti. Çok bedeller ödedi bugünlere gelebilmek için. Biz şimdi mutlu, özgür, kendimizden emin ve korkusuzca yaşayabiliyorsak bunu geçmişte gerek canlarıyla gerek mallarıyla gerekse aklımıza bile gelemeyecek fedakârlıklarıyla atalarımıza ve onlara önderlik yapan Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Bizler kolay kazanılmayan bir Cumhuriyet’in torunlarıyız. Mustafa Kemal Atatürk Onuncu Yıl Nutku’nda “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.” diyerek kurduğu rejimin önemimi vurgulamıştır. Çünkü Atatürk halkın kulluk ettiği değil, özgür ve yönetimde söz sahibi olduğu toplumların gelişeceğini biliyordu. Bu yüzden yüzünü çağdaş medeniyetler seviyesine çevirdi Türk milletinin. Üstelik Anadolu gibi binlerce yıllık bir kültür tutkalının bu medeniyetle birleşmesi eşsiz bir devletin meydana gelmesini sağladı. Doksan yedi yıldır Anadolu nefesiyle Batı medeniyetinin bir araya gelmesi sayesinde özgür, bağımsız, modern bir ülkede yaşamaktayız. Bunu hem Atalarımıza hem de Ulu Önderimiz Atatürk’e borçluyuz. En büyük eserini biz gençlere emanet ederek : “Ey Türk Gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyet’ini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.” diyen Atamızın izinde, daha nice doksan yedi yıllar boyunca, Anadolu’da yaşayacaktır yüce Türk milleti. Sefa Çağatay TEK 10-A 6

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Özel Rota Anadolu ve Fen Lisesi müdürümüz Sayın Cüneyt ŞENOĞUL ile okulumuzun covid19 sürecinde aldığı önlemler üzerine röportajımız: Bize kendinizden ve görevinizden bahseder misiniz? Adım Cüneyt Şenoğul, kurulduğundan beri bu okulun bir ferdi olarak görev yapıyorum. Yaklaşık altı yıldır idari görevime devam ediyorum. Üç yıldır da Anadolu ve Fen Lisesi müdürü olarak görev yapıyorum. Öğrencilerimizin servis kullanımında ne gibi önlemler alındı? Servis araçları belli dönemlerde ozon makineleriyle temizleniyor. Öğrenciler servise belli mesafelerle oturuyorlar. Okulumuza giriş ve çıkışlarda ne gibi önlemler alındı? Yerleşkeye giriş yapanların ateş ölçümü için termal kameralar yerleştirdik. Ateşi 37,5 derecenin altında olan öğrencilerimiz okula giriş yapabiliyorlar. 37.5 derece ve üzerinde olanlar bir süre gölgede bekletilerek ateşi tekrar ölçülüyor ve beklenen dereceye geldiğinde öğrencilerimiz okula alınıyor. Ayrıca okul girişine dezenfektan paspasları yerleştirdik. 7

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Sınıflarımız covid19 önlemleri kapsamında nasıl hazırlandı? Sınıf sayılarımız ile ilgili bir sıkıntı yaşamıyoruz. Sınıflarımız ozon makineleriyle temizleniyor. Ders esnasında sınıf pencerelerini açık tutup sınıfı devamlı havalandırıyoruz. Ayrıca sınıflarımızda klima kullanılmıyor. Öğrencilerimiz belli mesafe aralığında ve adları yazılan sıralara oturuyorlar. Okulumuzun yemekhane, kantin, spor salonu ve kütüphane gibi yerleri için ne gibi önlemler alındı? Yemekhanede belli bir koruma servisimiz var, oradan servis yapılıyor. Ayrıca daha önce yemekhanede bulunan salata barın yerine salataların tek kullanımlık kapalı paketler biçiminde verilmesi sağlandı. Bununla beraber masaları yalnızca iki öğrencinin oturabileceği duruma getirdik. Kantin, spor salonu, kütüphane gibi kapalı yerler hem sabah hem akşam ozon makineleriyle temizleniyor. Zor geçen bu salgın günlerinde okulumuzun eğitim öğretim için hazırlayıp sunduğu ROKEES sisteminden kısaca bahseder misiniz? Şu anda tüm şubeler için Microsoft Teams programını kullanıyoruz. 12. sınıflar için ise öğrencilerimizin bir kısmının evde, bir kısmının okulda olduğu; öğrenci açısından eğitim öğretimin belli aralıklarla okulda, belli aralıklarla uzaktan devam ettiği, yüz yüze ve uzaktan eğitimin bir arada uygulandığı hibrit sistemini kullanıyoruz. Gerek öğrencilerimizden gerekse velilerimizden aldığımız dönütler oldukça olumlu. Biz okulda da olsa evde de olsa her türlü duruma karşı hazırız. 8

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 Röportajı kabul edip soruları yanıtladığınız için çok teşekkür ederim. En değerlimiz olan çocuklarımızın salgın sürecinde okula dönüşlerini güvenli bir biçimde sağlamak adına hazırlanan “Okula Dönüş Rehberi” için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz. https://www.rotakoleji.com/okula-donus-rehberi 9

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 1 KASIM 1928 HARF DEVRİMİ \"Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek. Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz. Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse bundan insan olanların utanması gerek.\" Yukarıdaki sözleri Atatürk, 10 Ağustos 1928 yılında İstanbul Sarayburnu’nda ulusa seslenişinde söylemiştir. 1 Kasım 1928 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1353 Sayılı Yasayla 29 harften oluşan yeni Türk Alfabesini kabul ettiği açılış konuşmasında Ulu Önder Atatürk, Harf Devriminin önemini şu sözlerle açıklamıştır: \"Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme uğraşında başlı başına bir geçit olacaktır.” 10

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 SENİNLE HER AN Atılmak ister istikbale Türk’ün yüreği Biraz çekinceli gibi Arar gözleri seni ama ne yapsın ki 82 yıl geçmiş siren ciğerini alıp götüreli. Bir an aksine ilişir gözü aynada. Bir parçaya rastlar kendinde senden gelen. Bütün sözlerin çınlar kulağında: “Ölsem de ‘hayattayım!” diye yükselen Seninle kurduğu hayaller canlanır zihninde, Senden gördüğü azmi hisseder o bileklerinde, Senden miras o coşku kabarır göğsünde, “İlelebet cumhuriyet!” diye haykırır Seninle aldığı her nefesinde. Atılmak ister istikbale Türk’ün yüreği Kendinden pek emin oldukça kararlı gibi Yakar içindeki meşaleyi, aydınlatır yüreğini 82 yıl geçse de bir an bile sönmeyen o alevi Yanmış kavrulmuş bir kandildin sanki Işığı asırlarca aydınlatan bu milleti O naçiz vücudunda göremese de seni Ruhun yanı başında Gülümser, hisseder, korur kollar ülkeyi. Doğa Karin AYAN 10-F1 11

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 KARANLIKLARI AYDINLATAN KAHRAMAN Kapkaranlık bir ülke düşünün. Hiçbir şeyin gözükmediği yanacak tek bir ışık hüzmesine muhtaç olan bir yer. İşgal altında karanlıklara terk edilmiş, yalnızlığa mahkûm bırakılmış bir ülkeydi. Sonra bir adam belirdi karanlığın en ortasında, Anadolu’nun tam kalbinde. Zifiri karanlıkta bile belli oluyordu masmavi gözlerinden yayılan sımsıcak parıltı. Emin adımlarla yürüyordu. Sonra karanlığı parçalayan bir mum yaktı. Aydınlık etrafını ağ gibi sardı sarmaladı, vatanın mücadelesi için filizlenen ilk umut ışığıydı o. Adam korkusuzca yakmaya başladı tek tek mumları. Karanlığa gömülü umutları çıkarmaya başladı teker teker. Hayır onlar karanlık değildi. Her biri ışık saçan meşaleydi. Yüreği vatan aşkıyla parıldayan bu meşaleler yurdun evlatlarıydılar. Hepsinin yüreklerindeki aydınlık birleşti ve karalara bürünmüş matemli vatan, güneşine kavuşmuştu sonunda. Oysa kimileri bu gemi batıyor deyip kaçmayı seçerken kimileri ise kanının son damlasına, verdiği son nefese kadar mücadele etmeyi seçmişti. Sonunda denizin en dibinde boğulma ihtimalinden bir zerre korkmadan o gemide ışık saçmayı seçti onlar. İşte onlardan biriydi Mustafa Kemal. Aldığı ‘isyanları durdur’ emrine rağmen o isyan ateşlerini daha da alevlendirdi, belki de ucunda sonsuz uyku olduğunu bile bile. Çünkü o bu vatanın çocuğuydu. Kalbinin en ücra köşesi bile vatan aşkıyla dolup taşan bir askerdi. Sonra nasıl hesap verecekti toprağın altında yatan Mehmetçiklerimize, nasıl hesap verecekti cephede omuz omuza savaştığı kahramanlara, nasıl hesap verecekti bağımsızlığı tadamamış her bir çocuğa? Bu yüzdendi attığı her adım sağlam, bu yüzdendi Anadolu’nun bağrında özgürlük için yaktığı her meşale sonsuz. O cesur adam biliyordu ki yalnızca savaş kazanmakla aydınlığa eremezdi bu ülke. Bu yüzdendir ki bilimin, sanatın bizim yol göstericimiz olmasını istemişti hep mavi gözlü büyük kahraman. Eğitimi savaş yıllarında dahi bir gereklilik olarak görmüştür. Cepheden cepheye koşarken bile satırların arasındaki gizli dünyayı okumuş biriydi. İşte bu yüzden o Selanik’in sokaklarında koşuşturan hayata karşı umut dolu bir çocuk, Askeri liseden harbe katılmak için kaçmaya çalışan gözü pek bir genç, Çanakkale’de ölüme meydan okuyan bir albay, Samsun’da bir destan başlatan cesur komutan, Kurtuluşumuzun şarkısında baş komutan, düşman askerlerini Ege’nin soğuk sularına gömerken kararlı bir mareşaldi. Bir baba hepimizin babası, cumhurbaşkanı, sonra korkusuzca zeybek oynayan bir efe ve kara tahtaya yeni harfleri sabırla yazan bir başöğretmendi o. Kısacası “karanlıkları aydınlatanımızdı” o. Bir sonbahardı o acı gün geldiğinde. Her taraf dökülen sararmış, kuru yapraklarla doluydu, deniz dalgalarını boğaz kıyılarına delice vuruyordu. Ve saatler 9.05 gösteriyordu. İki çift mavi göz yumdu gözlerini dünyaya. Bu yurdun güzel insanları için feda edilen 57 yıllık bir ömür sona ermişti o gün. Bütün dünya yastaydı saygıyla o kara günde. Eminiz ki hiçbir zaman sönmeyecek ülkenin aydınlığı. Onun bizlere miras bıraktığı cumhuriyet, inkılaplar yaşadıkça ve yüreklerimize aşıladığı ülke sevgisi var oldukça bu güzel yurdumuz hiçbir zaman karanlıklara teslim olmayacak. Duru DOĞAN 11-A 12

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 STEFAN ZWEİG Stefan Zweig, 1881 yılında Viyana’da doğmuştur. Küçük yaşlardan itibaren İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. Zweig'in eserleri, dünya çapında dönemin en çok okunan kitapları arasına girdi, elliyi aşkın dile çevrildi. Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin öyküsüdür. 60 yıllık ömründe görmediği, tanık olmadığı, acısını çekmediği hiçbir felaket kalmadığını söyleyen Stefan Zweig, anlattıklarımızla bir gerçek kırıntısını bile bizden sonraki kuşağa ulaştırabilirsek yine de boşuna yaşamış sayılmayız, diyor. Kendileriyle Savaşanlar adlı eserinde Hölderlin, Kleist ve Nietzsche'nin yaşam öykülerini anlatıyor. Bu üç yazarın yaşamlarının ortak yanı, mizaçlarını belirleyen neredeyse tabiatüstü bir güçle bitmek bilmeyen bir iç mücadeleyi sürdürmeleridir. 13

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 İHSAN OKTAY ANAR İhsan Oktay Anar, 1960 yılında Yozgat’ta dünyaya gelmiştir. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi felsefe bölümünde tamamlamış ve aynı bölümde 2011 yılında emekli olana kadar öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 2009 yılında Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Anar, felsefenin anlaşılmaz gibi görünen yanlarını romanın anlatım özellikleri ile buluşturup edebiyatımızda felsefi roman çığırının açılmasında önemli bir adım atmıştır. Anar romanlarında felsefe, tarih, polisiye iç içedir fakat daha da önemlisi onun metinleri \"üst kurmaca\" bir anlayışın ürünüdür. Yazarın ilk ve en çok bilinen romanı Puslu Kıtalar Atlası'dır. Âmât adlı eserinde yeryüzündeki bütün kötülükleri içinde taşıyan ve yok olmaya mahkûm bir gemi metaforu ile okura iyi ile kötünün bitmeyen çekişmesini gözler önüne sermiştir. Suskunlar adlı romanında Mevlevi kültürün izleri görülmektedir. Efrasiyab'ın Hikâyeleri adlı eserinde insan ömrünün sınırlı ve bu yüzden de hayatı güzelleştirip öne çıkaran yegâne duygunun sevgi olabileceğini işlemiştir. Yazarın son romanı ise Galiz Kahraman'dır. 14

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 CENGİZ AYTMATOV 1928'de Kırgızistan'ın Talas Eyaleti 'ne bağlı Şeker Köyü'nde doğan Cengiz Aytmatov, Bişkek'te 1953 yılında Veteriner Fakültesi'nden üstün başarı derecesiyle mezun oldu. Aytmatov’un Kırgız Türkçesi ile kaleme aldığı eserleri, Türkiye Türkçesi'nin yanı sıra yüz elliden fazla dile çevrilerek milyonlarca baskıya ulaştı. Dişi Kurdun Rüyaları ve Elveda Gülsarı romanlarında, yalnız insanların değil, hayvanların da psikolojisini başarıyla anlatmıştır. Romanlarında kurt ve at gibi hayvanlara da yer vermiş, onlara insani özellikler atfetmiş ve bunda da başarılı olmuş dünyadaki sayılı yazarlardan biridir. Ulusuna ait efsane, destan, masal ve türküleri ile bunların meydana geldiği koşulları öykülerinde canlandırmayı çok iyi bilmiştir. Eserlerinin çoğunda tema olarak aşk, dostluk, savaş döneminin acıları ve kahramanlıkları ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklerine bağlılığını seçti. 15

Rota Gazetesi 13. Sayı 25 Kasım 2020 26 EYLÜL TÜRK DİL BAYRAMI KUTLU OLSUN 16


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook