5
ŞAHİN VETERİNER KLİNİĞİ HİZMETE AÇILDI Burdur’un hayvan sağlığı konusunda önemli bir veterinerlik hizmeti veren Erdem Şahin’in , yeni kliniğini hizmete açıldı. Şehit Akif Altay caddesinde bulunan Şahin Ve- teriner Kliniğini bugün öğleden sonra yoğun bir katılımla açılışı gerçekleşti. Açılış programına AK Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, CHP Milletvekili Mehmet Göker, Burdur Belediye Başkanı ALi Orkun Ercengiz, Cumhur İttifakı Burdur Belediye Başkan adayı Deniz Kurt, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşla- rın temsilcileri, esnaflar, iş adamları ve davetli- ler katıldı. Açılış programında konuşan protokol üyeleri Veteriner Erdem Şahin’in yeni iş yeri Şahin Ve- teriner Kliniğinin hayırlı olması dileklerinde bu- lundular. 6
7
DÖRT ASIRLIK HOCA BALİ HAMAMI AYAĞA KALDIRILIYOR Burdur’da Osmanlı dönemi Türk hamamları mimari tarzını yansıtan dört asırlık tarihi Hoca Bali Hamamı, aslına uygun restore edilerek ayağa kaldırılacak Burdur’da 16. yüzyıl dönemi Türk hamamı özelliklerini barındı- ran dört asırlık vakıf eseri Hoca Bali Hamamı, restore ediliyor. Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünce restorasyon çalışması başlatılan soyunmalık, hamam ve su deposu olmak üzere üç bölümden oluşan eser, ayağa kaldırılıyor. 1914’te yaşanan büyük Burdur depremine direnen ve 1940’lı yıllara kadar çalı- şır durumda olan vakıf eseri Hoca Bali Hamamı, restorasyon çalışmasının ardından sergi salonu olarak yeniden hizmet ve- recek. Merkezi kubbe çevresinde 4 eyvanlı, köşe halvetli, ana kubbe- nin tam altında sekizgen göbek taşlı, cehennemlik ve külhan yapılarıyla zamana meydan okuyan tarihi hamam, aslına uy- gun şekilde restore edilerek ilerleyen yıllarda hamam olarak da kullanılabilecek. 8
Burdur Valisi Hasan Şıldak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Burdur’un geniş kültür ve turizm potan- siyeline, eşsiz coğrafi özelliklere sahip olduğunu belir- terek, il merkezinde koruma altındaki pek çok eserden biri olan Hoca Bali Hamamı’nın da restorasyon sonu- cunda eski ihtişamlı günlerine kavuşacağına inandığı- nı dile getirdi. Şıldak, tarihi yapıların günlük hayatın içinde değerlen- dirilmesi çalışmalarının devam ettiğini belirterek, şöyle devam etti: “Aynı bölgede yaklaşık bir ay önce ‘Mısırlılar Evi’ denilen tarihi bir konağı da restoran günlük hayata dahil ettik. Hoca Bali Hamamı restorasyonun ardın- dan bölge daha da değer kazanacak. İlimizde kültür ve turizm alanında yürütülmekte olan bütün çalışma alanlarındaki planlamalar devam ediyor. Gerek Salda Gölü civarında gerek Sagalassos, Kibyra gibi antik şe- hirlerimizde, İnsuyu mağaramızda ve lavanta ile ilgili ekoturizmde hızlı çalışmalar içindeyiz. Bu çalışmalar- la ilimizde birkaç yıl içinde turizm alanında çok hızlı gelişim görülecek ve Burdur bir turizm şehri olarak bu kervanda yerini alacak.” “Burdur’un simge tarihi eserlerinden” Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar ise Hoca Bali Hamamı’nın Burdur’un simge tarihi eserle- rinden biri olduğunu söyledi. Hamamın 1582’de Hoca Bali bin Muslihiddin Efendi tarafından inşa ettirildiğini belirten Coşar, “Hoca Bali Hamamı, 1914 yılında Burdur’un yaşadığı büyük dep- remde bile yıkılmadan ayakta kalan bir yapı.” dedi. Coşar, hamamın metruk halde olduğunu dile getirerek, yapıyı ayağa kaldırmak için 2018’in ekim ayında ihale tesliminin yapıldığını kaydetti. Türkiye’de olduğu gibi Burdur’da da vakıf eserlerini ayağa kaldırdıklarını vurgulayan Coşar, “Burdur’un tarihi birikimi açısından Hoca Bali Hamamı, çok özel bir eser. Restorasyon sonrası herkes tarafından görü- lebilecek. Projede sergi salonu olarak fonksiyon veril- di ancak bizim buradaki amacımız hamam olarak da tekrardan hizmet verebilecek şekilde bir restorasyon yapmak.” diye konuştu. “2020’nin ilk altı ayında bitirmeyi hedefliyoruz” Coşar, Hoca Bali Hamamı’nın dört asırlık, dönemin mi- mari özelliklerini taşıyan bir yapı olduğuna işaret ede- rek şöyle konuştu: “Üzerinde aydınlatmalı kubbeleri var. Soyunmalık, so- ğukluk ve sıcaklık bölümlerinden oluşmakta. Tıraşlık ve halvet odaları var. Bunun yanında hamamın en bü- yük özelliği ciddi yıkıcı depremlere rağmen ayakta kal- mış olması. Biz de tamamen özgününe uygun şekilde restorasyonunu yapıp bu yapıyı halkımızın hizmetine açacağız. Bazı statik problemlerine önlemler alarak bu tarihi hamamımızı daha uzun yıllar yaşatmaya çalışa- cağız. Restorasyonun 700 günlük süresi var, 2020’nin sonlarına doğru bitmesi gerekiyor ancak biz 2020’nin ilk altı ayında bitirmeyi hedefliyoruz. Yaklaşık 2 milyon liralık bir harcama öngörülüyor.” 9
ÖZGÜR DOĞAN ÜRETİM, SÖYLEMLERDE KALMAMALI Gazeteci - Mühendis [email protected] 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerini geride bıraktık. Çok konuşuldu, tartışıldı. Siya- set uzmanları ve konuya ilgi duyan herkes analizlerini yaptı. Artık geçmişe bir sünger çekip önümüze bakmamız gereken bir sürece girdik. Bir toplum veya bir birey başarıya ulaşmışsa geçmişten de ders çıkarmalı, re- havete uğramamalıdır. Sürdürebilirlik ve istikrar mütevazi davranarak ve ken- dini bilerek olur. 2018’te ekonominin ana gündem maddesi olduğu bir yıl olarak geçirdik. 2018 yılında gerçekleşen olumsuz tabloların sancılarını 2019 yılında da çekmeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle seçim dönemlerinde vurgu- lanan “üretim üretim üretim” kavramını fiilen hayata geçirmeliyiz. Vaatlerde ve siyasi söylemlerde söylenen “üretim” propagandası havada kal- mamalı. Toplum da siyasiler de üretimi gerçek hayatlarında evlerinin bahçe- sinden başlamalı. Eskiden, apartman hayatının henüz yayılmadığı dönemlerde müstakil evle- rimizde birçoğumuzun küçük bir kümesi vardı. Tavuklar yumurta verirdi. Yu- murtamızı kendimiz üretirdik. Bu küçük bir örnek. Artık günümüzde tüketim toplumu haline gelerek her tükettiğimiz ürünü hazır almaya başladık ve alıştık. Üretim gerilerken nüfusumuz arttı. Artan nüfusun doğal olarak talepleri fazla- laştı. Talep, arzı karşılamazsa doğal olarak domatesin de biberin de fiyatı kat ve kat artar ve arttı da. Bundan dolayı hepimiz suçluyuz. Üretimi savunurken kaçımız üretim yapıyor? Önce aynaya bakmalıyız. Atalarımızı önce çuvaldızı kendine batır derler. Merhum gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’nun söylediği gibi “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” sözlerinde vurgulandığı üzere fikir üretiyoruz ama dayanaksız fikirler. Fikirlerimizin büyük bir bölümü ise şi- kayet ve eleştiriden ibaret. Kaçımız bir model ortaya koyup sistemli bir şekilde üretmeye başladı? Üretmek yine söylemekle olmuyor. Hemen bugün bu yazıyı okuyan bir okurun ilk yapacağı işin evinin bir bölümünü üretime ayırıp domates, biber, marul, maydanoz, soğan, sarımsak, gibi üretimi kolay sebzeleri balkonda üretmeye başlamasını temenni ediyorum. Eğer bir müstakil evin varsa zaten bunları yap- mamanız büyük bir kayıptır. İnsanlar üretmeyi artık hobi görüyor. Bu da büyük bir yanlıştır. Hobi bahçesi denilen entelektüel bir aktivite sadece egoyu tatmin eder. Hobi bahçeleri karşıyım demiyorum ama eğer bir toplum dışa bağımlı olmayacaksa bunu entelektüel bir aktivite görmeyip hakikaten en azından bir dönüm araziyi tohum ekerek, fidan dikerek üretime katarsa hem toprakla iç içe olmuş olur hem de ülke ekonomisine olumlu katkıda bulunmuş olur. Bazıları “memleketi ben mi kurtaracağım?” edasında hayatını sürdürüyor. Her birey kendine düşen asli görevi yerine getirdiği takdirde ne israf ne olur, ne memlekette fakir fukara kalır, ne de ülke olarak dışa bağımlı hale geliriz. Her bireyin hem ferdi hem de toplumsal sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk bilin- ci ailede başlar okulda devam eder. Her konuda olduğu gibi de eğitim, temeli çekmektedir. Ailelerde de çocuklarımıza üretim bilincini yerleştirmemiz gerekmekte, okul öncesi ve ilk okul dönemlerinde üretime yönelik eğitimlerin ders konusu olma- sı gerekmektedir. Bir birey, üretimi ders olarak alır ve nasıl hayatta uygulaması gerektiği öğretildiği takdirde ülkemizin geleceği temelden üretim odaklı olur. Bu noktada ülke Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük bir iş düşüyor. Üretim sadece söylemlerde kalmamalıdır. Üreten toplumun temeli eğitimle sağlanır. 10
MEHMET CAN “ELİNİZİ ÇABUK TUTUN” ÇAĞRISINA KULAK VERİLMELİ! DOĞAN Yazdığım bütün yazılarda da belirttiğim üzere, Burdur’un gelişimi konusunda önem verdiğim Gazeteci - Öğretmen iki başlıktan birisi olan “turizm” ile ilgili yazılarımı bıkmadan ve usanmadan siz değerli oku- [email protected] yucularıma büyük bir zevkle aktarmak istiyorum. Burdur’un gelişimindeki çıkış yolunun hep “turizm” olduğunu 2013 yılından itibaren sürek- li olarak dile getiriyorum ve getirmeye de devam edeceğim.Burdur’un turizm konusunda önemli bir potansiyeli olduğunu vurgu yaparken bir kesim ise: “Antalya varken Burdur nedir ki” diyenlerin sesini hala kulağımda duyuyorum.O dönemlerde karşı çıkanların şimdi ise turizm konusunda ne kadar hevesli olduklarını görmek inanın beni çok mutlu ediyor.Çünkü Burdur’un bir turizm potansiyeli olduğuna Salda, Sagalossos, Kbriyra ve Lisinia’ya ya ziyaret eden turistler sayesinde inandılar. Bu noktada ise en büyük turizm pazarlama stratejimiz ise Salda Gölü namı diğer “Maldivler” olmalıdır. Salda artık Burdur’un turizmdeki markası olarak tanıtımda en üst noktada olması gerekir.İlimizin turizm pazarlaması stratejisi ise Salda üzerinden şekillenmelidir.Geçtiğimiz günlerde , Burdur İl Koordinasyon toplantısında Burdur Valisi Hasan Şıldak çok önemli bir konuda “Elinizi çabuk tutun” çağrısında bulunarak önemli bir konuyu gündem taşıdı. Vali Hasan Şıldak bu çağrıda Burdur’daki girişimcilere turizm yatırımı yapmalarını istedi.Bu çağrı neden önemli derseniz eğer, ilk önce bu çağrıyı okumanızı istiyorum. İşte Valimiz Hasan Şıldak’ın o çağrısı: ““İnşallah ilimiz bu önemli kapasiteye sahip turizm alanında da önümüzdeki senelerden iti- baren çok daha yüksek düzeyde gelir elde edecektir. Bu pastadan pay almaya başlayacaktır. Ben her vesileyle tekrarlıyorum özellikle Burdurlu iş adamlarımız, iş insanlarımız, yatırımcı- larımız turizme yönelsinler, Burdur merkezinde olsun, Salda civarında olsun ciddi anlamda konaklama tesisine ihtiyacımız vardır. Bakın Antalya’da turizm fuarı açıldı. Ben katılamadım, Vali Yardımcımız oradadır. Gençlik ve Spor Bakanımız tarafından açılışı yapıldı. Burdur, çok rağbet görüyor, çok talep var. Sürekli turlarla, acentelerle, kalkınma ajansı da işin içinde o da destek veriyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Gelenlerin birinci talebi evet çok değerli ha- zinelere sahipsiniz, Sagalassos’undan Kibyra’sına Salda’dan lavanta turizmine, yine il merke- zindeki destinasyon alanlarına baktığımız zaman Burdur küçümsenmeyecek derecede turizm potansiyeline sahip ama konaklama tesisimiz yok. Yeterli sayı ve kalitede yeme içme tesisimiz yok. Burdur eğer turizmden para kazanacaksa, bu alana eğilmesi lazımdır. İş dünyasının, yatı- rımcıların elini taşın altına koyması lazımdır, bir süre sonra istedikleri avantajlı durumları da bulamayabilirler çünkü yabancılar gelip burada yatırım yapacak, göreceksiniz. Burdur önemli bir turizm alanına dönüşüyor” açıklamasında bulundu. Bu çağrıdaki önemli mesajları size maddeler halinde veriyorum. 1.Burdur önemli bir turizm alanına dönüşecek. 2.Bu pastadan pay almaya başlanacak. 3-Yatırımcılar turizme yönelmeli. 4-Burdur çok rağbet görüyor ve çok talep var. 5.Kalkınma ajansları destek veriyor. 6.Konaklama ve yeme içme tesisi yeterince yok. 7.Yatırımcılar elini taşın altına koymalı 8.Yabancılar gelip burada yatırım yapacaklar. 9.Bir süre sonra avantajlı durumlar bulunmayabilir. 10.Burdur küçümsenmeyecek derecede turizm potansiyeline sahip. Sayın Valimiz Hasan Şıldak’ın koordinasyon toplantısında söylemiş olduğu sözleri sizlere 10 maddelik mesaj olarak aktardım.Burada söylenilen her sözün son derece önemli ve dikkate alınması gerektiğini vurguladım.Bunun içinde yatırımcıların bu sözleri iyice analiz edip, bu yatırım fırsatını kaçırmamaları gerekmektedir.Çünkü Burdur’un uzun vadede geleceği tu- rizmdir. Ben de buradan Sayın Valimiz Hasan Şıldak’ın bu çağrısına Burdur’da yaşayan tüm yatırım- cıların kulak vermesi ve bu süreçte de katkıda bulunulması gerektiğini bir kez daha vurgu- lamak istiyorum.Çünkü “keşke” dememek için elinizi çabuk tutup bu fırsatı kaçırmayınız. Yazıma sevdiğim bir sözü paylaşarak bitirmek istiyorum. “Turizm, kalkınmanın lokomotifidir.” 14
DAVRAZ YAŞAM HASTANESİ’NE DEVLET TEŞEKKÜRÜ Isparta, Burdur ve Afyon illerinden hastaların sağlık bulduğu Isparta’mızda on yılı aşkın süredir verdiğimiz kaliteli ve bi- Davraz Yaşam Hastanesi kurumlar vergisinde elde ettiği sıra- limsel sağlık hizmetlerimizin yanı sıra devletimize ve milleti- lamadan dolayı onore edildi. mize karşı sorumluluklarımızın bilincinde devlet terbiyesi ile Geçtiğimiz Şubat ayında çeşitli etkinliklerle kutlanan vergi yetişmiş bireylerin oluşturduğu bir kurum olarak vergi öde- haftasını takiben Isparta Defterdarı Nazım KAYA ve Defter- menin en önemli vatanseverlik göstergelerinden biri olduğu darlık İdari Kadrosu görevlilerinden oluşan bir heyet Davraz inancımızla, bu husustaki hassasiyetimizin gereklerini yerine Yaşam Hastanesini ziyaret ederek, 2017 vergilendirme döne- getirme çabalarımıza karşılık bu durumun Devletimiz tara- mi kurumlar vergisi Isparta il geneli ilk 100 mükellef sırala- fından da belgelenerek Sayın Defterdarımız tarafından kuru- masında listeye giren Davraz Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi mumuzun onore edilmesinden gurur duyduk. Kendilerine ve ve Ticaret Anonim Şirketi adına Yönetim Kurulu Başkanı Dr. bu anlamlı ziyarette hastanemizi şereflendiren Defterdarlık Bayram GÜVEN ve Başhekim Uzm. Dr. Erdoğan SEVÜK’e İdari Kadrosuna teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Bu vesile ile teşekkür ederek belge takdim etmişlerdir. Davraz Yaşam Ailesi olarak tüm halkımıza sağlıklı günler di- liyoruz” dedi. Törende bir konuşma yapan Defterdar Nazım KAYA, “Ver- gi yükümlülüklerinizi zamanında yerine getirmede göster- miş olduğunuz üstün gayret ve vatandaşlık duyarlılığınızdan dolayı Davraz Yaşam Hastanesi’ni tebrik ve teşekkür ediyor, çevremizden de başarılı sağlık hizmetlerini memnuniyetle müşahede ettiğimiz bu değerli sağlık kuruluşumuzun bun- dan sonra da başarılarının ve ülke ekonomisine katkılarının devamını diliyoruz” dedi. Daha sonra söz alan Davraz Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bayram GÜVEN ve Davraz Yaşam Has- tanesi Başhekimi Uzm.Dr.Erdoğan SEVÜK, “Vatanını en çok seven, çok çalışarak milletine, çok vergi ödeyerek devletine karşı sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan- dır. Bizler bu anlayışla Davraz Yaşam Ailesi olarak gül kokulu 16
Burdur Bahçeşehir Koleji Kampüs Müdürü Gurbet ÇETİN BİZİM TEK İŞİMİZ VAR; O DA EĞİTİM Burdur Bahçeşehir Koleji Kampüsü Müdürü Gurbet Çetin, Burdurweb Dergisi okurları için söyleşide bulundu. Çetin, Burdurweb Dergisi’nin sorularını yanıtladı. 18
Bahçeşehir Koleji Burdur olarak eğitim sektöründe maya çalışmaktayız. Akademik donanım olmazsa 4 yılı tamamlamak üzeresiniz. Geldiğiniz noktayı olmazımız fakat öğrencilerimizin kendini keşfetmiş nasıl değerlendiriyorsunuz? ve bu doğrultuda kendini tamamlamış bireyler ol- ması ve topluma değer katabiliyor olmaları bizim Gurbet ÇETİN: Aslında yılın bu zamanlarındaki tem- en kıymetli değerimiz. pomuzda bu, değerlendirebildiğimiz bir durum de- ğil. Bu soruyu kendimize Temmuz-Ağustos gibi so- Öğrencilerin ve velilerin sizi tercih etmelerinin se- rarız. Her sene hayal ettiğimiz noktaya daha çok bebi size göre nedir? yaklaşıyoruz. Hayalimize ulaşmak için hep daha çok çalışıyoruz. Yenilikçilik, Liderlik ve Sürdürülebi- Gurbet ÇETİN: Bahçeşehir Kolejlerinde Dünya ile lirlik değerlerini yaşatan bir okul olmak için çaba- yarışan liderler yetiştirmek için öğrencilerimize 21. lıyoruz. Okulumuzun her köşesinde gün boyu pek Yüzyıl bilgi ve becerileri kazandırılıyor. Nedir bu be- çok farklı akademik ve sosyal çalışma yapılıyor. Bu ceriler? çalışmaların sonucunda ilde, bölgede ve ülkede Matematik Okuryazarlığı, Fen Okuryazarlığı, Eleştirel kazanılan sayısız başarılarımız var. En önemlisi her düşünme ve problem çözme, İletişim ve işbirliği, Ya- seferinde daima daha iyiyi hedefleyen bir ekibimiz ratıcılık ve yenilikçilik, Üretkenlik, İnsiyatif alabilme var. Geldiğimiz noktadan tatmin olduğumuzu söy- ve öğrencilerimizi hayata hazırlarken farklılıklarını lemiyorum fakat memnun olduğumuz bir gerçektir. ortaya koymalarını sağlayacak sayısız beceri saya- biliriz. Her yıl artış sağlayan bir öğrenci kapasiteniz var. Bunun yanı sıra okulumuzda öğrencilerimizin Dünya Her alanda geleneksel hâle getirdiğiniz çalışma- ile konuşan bireyler olması yolunda dil gelişimleri- lar devam ederken bunlara yenilerini ekleme ko- ni desteklemek üzere 21 saate varan yoğun bir dil nusunda başarı grafiğiniz sürekli yükselişte. Bunu eğitimi programı sunulmaktadır. Akademik dil geli- neye borçlusunuz? şimleri ile birlikte günlük konuşma akıcılığı eş zamanlı ve profosyonel olarak desteklenmektedir. 8. Sınıfın Gurbet ÇETİN: Bizim tek işimiz var. O da eğitim. Biz sonuna geldiğimizde öğrencilerimizin B2 seviyesin- ekibimizle işimizi mükemmel bir şekilde yapmayı de İngilizceye hakim olacaklarını garanti edebiliriz. hedefleyerek yola çıktık. Tüm aklımızı, beynimizi, Öğrencilerimiz Ulusal sınavlara hazırlanırken; her enerjimizi bu işe yoruyoruz. Bu sebeple gerek yö- hafta uyguladığımız deneme sınavlarının sonuç neticilerimizle gerek öğretmenlerimizle olsun tüm analizlerinin ilgili ders öğretmeni, mentor öğretmen, çalışanlarımızla hep daha iyinin, daha farklının ve rehberlik servisi ve okul yönetimi tarafından incelen- daha güzelin peşindeyiz. Araştırıyoruz, inandığımız mesi sonucu kazanım ve konu eksikleri belirlenerek projelerde mücadeleci davranıyoruz. Ekip ruhunu bir sonraki sınava kadar eksiklerin giderilmesi sağ- yaptığımız tüm işlere yansıttığımızı düşünüyorum. lanır, öğrencilerimizin sınav esnasında oluşabilen İlimizin eğitim alanında ihtiyaç gördüğü tüm boş- olası kaygı stres dikkat dağınıklığı vb.. problemler lukları dolduruyoruz. Velilerimiz beklentilerini her karşısında o anı yönetebilmeleri için gerekli rehber- anlamda karşılayan Bahçeşehir Kolejinin sistemine lik desteği sağlanır, yani akademik anlamda Ulusal güven duydukça grafiğin yükselmesi kaçınılmaz sınavlara hazırlarken öğrencilerimize çok yönlü bir oluyor. rehberlik hizmeti de beraberinde sunulur. Bahçeşehir Koleji’nin uyguladığı yoğunlaştırılmış Tüm bunların okulumuz için tercih sebebi olduğunu eğitim sistemi dışında ne gibi farklı yönleri vardır? düşünüyorum. Gurbet ÇETİN: Bahçeşehir Koleji her şeyden önce Son olarak çocuklarının başarılı olabilmeleri için küresel bir okul. Türkiye’de eğitimin öncülüğünü ailelere önerdiğiniz bir şey var mı? yapıyoruz. Çocuklarımızın geleceğinde söz sahibi bireyler olabilmesi için çalışıyoruz. Eğitimin öncüsü Gurbet ÇETİN: Başarı nedir? Bu hep tartışılan bir olma yolunda STEM, Master 6,Kişiye Özgü Öğren- şey. Başarı göreceli bir kavram. Kimi iyi bir mesleğe me Modeli (KÖM),Robotik ve Kodlama gibi yenilik- kimi çok para kazanmaya başarı diyor. Başarı sa- çi eğitim modelleri ve uygulamalarıyla çocuklarımı- dece akademik doygunluğa ulaşmakmıdır? Yok- zı buluşturuyoruz. sa bireyin yaptığı işi mutlulukla, tutkuyla yapması, bundan keyif alması mıdır? Kendini her anlamda Bilgi ve bilişim çağının hızla geliştiği bir dönemdeyiz. tamamlamış mutlu bir birey başarılıdır diyecek olur- Dünya hızla değişiyor ve gelişiyor. Yapay zekanın sak; öncelikle ailelerimizin çocuklarını doğru analiz hayatın her alanına girmesinin sonucunda geçmiş- etmesi onları iyi tanımaları, onları iyi yönlendirmele- teki eğitim ve öğretim anlayışıyla bugünün bilimsel ri çocuklarının önüne kapı açmaları, onlaraa gü- ve teknolojik gelişmişliğini yakalamanın mümkün ol- venmeleri , onları örselemeden ileriye götürmeleri madığı bir yüzyıldayız. Tüm gelişmiş ülkelerde eğitim başarıyı getirir. Bununla birlikte ailelerimizden en politikası olarak kabul edilen STEM bizim okulumuz- önemli beklentimiz bizlerle işbirliğine gereken has- da da uygulanmaktadır. Böylece öğrencilerimize sasiyeti göstermeleridir. farklı disiplinleri ortak kullanma becerisi kazandır- 19
AŞKLARI BOYLARINDAN BÜYÜK Burdur’da halk arasında “cücelik” olarak bilinen akondroplazi rahatsızlığıyla yaşamını sürdüren İmran Uğur, evini ve babasını kaybettiği yangının ardından yaşadığı zorlu günleri kendisiyle aynı hastalığı taşıyan Cansu Uğur ile hayatını birleştirerek atlattı. Duygularını samimiyetle anlatan İmran Uğur:”Rabb’im karşıma eşimi çıkardıktan sonra hayata tutun- dum. Dünyam değişti, bir anda mutsuz ve karamsar günlerden hayata yeniden başlamış oldum” Dedi. Eşi Cansu Uğur:”Birbirimizi çok sevdiğimiz için hiçbir engel bizim sevgimizin önüne geçemiyor” Dedi Burdur’da halk arasında “cücelik” olarak bili- nen akondroplazi rahatsızlığıyla yaşamını sür- düren İmran Uğur, evini ve babasını kaybetti- ği yangının ardından yaşadığı zorlu günlerin acısını kendisiyle aynı hastalığı taşıyan Cansu Uğur ile yaşamını birleştirerek mutluluğa dö- nüştürdü. İmran Uğur (36), hayatındaki engelleri ailesi- nin desteğiyle aşmaya çalışırken 2016 yılında evinde çıkan yangında babasını kaybetti, olu- şan hasar nedeniyle evsiz kaldı. Annesi ve akrabalarının desteğiyle yaşama tu- tunmaya çalışan Uğur’un, “Her şey bitti” diye düşünürken karşısına çıkan kendisi gibi aynı hastalığı taşıyan Cansu Özçanak yaşama se- vinci oldu. İlk görüşte birbirlerine aşık olan iki- li, geçen yıl ekim ayında hayatlarını birleştirdi. 20
İmran Uğur, Burdur Devlet Hastanesinde, Cansu Uğur da - Tüm zorlukları sevgileriyle yeniyorlar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıbbi sekreter ola- Cansu Uğur (29) da aradığı aşkı eşiyle bulduğunu ifade etti. rak çalışsa da ikilinin aşklarına mesafeler de engel olamıyor. Eşinden ayrı kalmanın üzüntüsünün kavuştuklarında mutlu- Çift, karşılaştıkları zorlukları, aşklarının gücüyle yenecekleri- luğa dönüştüğünü belirten Uğur, “Birbirimizi çok sevdiğimiz ne inanıyor. için hiçbir engel bizim sevgimizin önüne geçemiyor. İmran ile - Eşiyle dünyası değişti hayatıma renk geldi. Çevremizdekiler bizim sevgimizi konu- İmran Uğur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle 14 Şu- şuyor. Tek sıkıntımız ikimiz de farklı illerde çalıştığımız için bat 2018’de Antalya’da hastanede tanıştıklarını, o günden ayrı kalmak. Bunun da ilerleyen süreçte çözüleceğine inanı- bu yana birbirlerini çok sevdiklerini söyledi. yorum.”diye konuştu. Hayatının aşkını bulana kadar zor günler yaşadığını anlatan Uğur, şunları dile getirdi: “Yangın hayatımı silip süpürmüştü. Çevremdekilerin yar- dımıyla evimizi onardık. Hastalığım nedeniyle bir gün evle- neceğimi hiç düşünmüyordum. Kendimle aynı rahatsızlığı taşıyan birini bulmak çok zor gibi görünüyordu ama Allah karşıma eşimi çıkardı. Rabb’im karşıma eşimi çıkardıktan sonra hayata tutundum. Dünyam değişti, bir anda mutsuz ve karamsar günlerden hayata yeniden başlamış oldum. Bundan dolayı eşime çok teşekkür ediyorum. Eşimle iş ha- yatımızdan dolayı ayrı olsak da sevgimiz her engeli aşıyor. Buluşma anlarımızda sanki ilk defa birbirimizi görüyor gibi çok mutlu oluyoruz. İnşallah bir gün aynı şehirde yaşamımızı sürdüreceğiz. Tek hayalimiz birbirimizden hiç ayrılmamak. Yaşadığımız sıkıntıyı devlet büyüklerimizin çözeceğini dü- şünüyoruz. Cumhurbaşkanımızdan yuvamızı birleştirmesini istiyoruz.” 21
AV KÖPEKLERİ MERA YARIŞMASINDA YARIŞTI Serik Avcılık, Balıkçılık, Atıcılık Spor rası milli hakem Uğur Leylek yaptı. Kulübü Derneği tarafından düzenlenen Serik Avcılık, Balıkçılık, Atıcılık Spor 3. Fermalı Av Köpekleri Mera Yarışma- Kulübü Derneği Başkanı Mustafa Kire- sı, Antalya’da yapıldı. mitçioğlu, yaptığı açıklamada, bölgede üçüncüsünü düzenledikleri yarışmala- Serik ilçesi Belek Mahallesi’nde ger- rı trafik kazasında hayatını kaybeden çekleştirilen yarışmaya kontinental ye- Musa Çelik’in anısına düzenlediklerini tişkin, kontinental genç, İngiliz ırkları söyledi. yetişkin, İngiliz ırkları genç ve kovucu ırkları güzellik kategorilerinde Antalya, İki gün süren yarışmalar sonunda ko- Burdur ve Denizli’den 60 av köpeği ka- vucu ırklarda Hüseyin Gülmez’in “Rap- tıldı. ko” isimli köpeği birinci, Hüseyin Burun- suz’un “Tot” isimli köpeği ikinci, Hüseyin Yarışmanın hakemliğini Köpek Irkları Uyanık’ın “Ceza” isimli köpeği üçüncü ve Kinoloji Federasyonundan uluslara- oldu. 22
İngiliz ırkları yetişkinlerde Ali Kavalcı’nın “Ke- Öner’in “Barbie” isimli köpeği birinci olurken, sik” isimli köpeği birinci, Cihan Arık’ın “Yörük- Lütfi Türe’nin “Barbar” isimli köpeği ikinci, Con- den Belinda” isimli köpeği ikinci, Selçuk Oral’ın tinental ırklar gençlerde Hüseyin Sönmez’in “İra” isimli köpeği üçüncü, İngiliz ırkları gençler- “Abel” isimli köpeği birinci, Hüseyin Akçaoğ- de Selçuk Oral’ın “Amor” isimli köpeği birinci, lu’nun “Çakıl” isimli köpeği ikinci oldu. Süleyman Korkmaz’ın “Jole” isimli köpeği ikinci, Selçik Oral’ın “Arvi” isimli köpeği üçüncülüğü Dereceye giren av köpeklerinin sahiplerine elde etti. ödülleri Serik Kaymakamı Haluk Şimşek ve pro- tokol tarafından verildi. Continental ırkları yetişkinlerde ise Mesut 23
DR. İBRAHİM AYAKTA KAL HAYATTA KAL! KUBİLAY TÜRKAY Pek kıymetli Burdur Sakinleri, uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba! Fiziksel Aktivite Uzmanı Nasılsınız? Umarım yediden yetmişe tüm halkımızın sağlığı sıhhati yerinde- dir. Görüşemediğimiz süre boyunca ben de eğitimimle ilgilendim. Bu arada sizlere yine birbirinden kıymetli, bilimsel araştırmalar ışığında konular ge- tirdim. Her zaman olmasa da arada bir karşınıza çıkıp bu değerli konuları paylaşmak istiyorum. Bu hafta sizlere dünyada en değerli fiziksel aktivite seçilen, tüm doktorları ve fiziksel aktivite uzmanlarının her rahatsızlıkta öncelikle tercih ettiği ve önerdiği “YÜRÜYÜŞ” den bahsetmek istiyorum. Yürüyüşe, tüm dünyada büyük ilgi duyulmaktadır. Elde edilen verilere göre sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde bile yürüyüş aktivitesine ilgi duyan- ların sayısı 100 milyonu aşmıştır. Tüm dünyada günlük yapılan aktivite se- çiminde ilk sırayı almaktadır. Peki, niçin “yürüyüş” ilk sırayı almaktadır? Bu kadar tercih edilmesinin sebepleri nelerdir? Geliniz bunları şu şekilde sıralayalım: 1. Hemen hemen herkes tarafından kolaylıkla yapılabilmesi, 2. Özel bir hüner ve pratik gerektirmemesidir, 3. Rahat bir ayakkabının dışında hiçbir özel donanım gerektirmemesi, 4. Yeteri kadar enerji sarf ettirmesi, 5. Özgürlük hissi vermesi, 6. Özgüveni arttırması, Kıymetli okurlar, bu tercih nedenlerinin yanında aslında en önemli iki un- suru paylaşacağım sizlerle. Yürüyüşü bu kadar mükemmel bir egzersiz ya- pan, sizin için yapmış oldukları değil, yapmamış olduklarıdır. Birincisi çok sayıda diğer egzersizlerle karşılaştırıldığında, travmadan (darbeden) uzak bir etkinliktir. Yürüyüş esnasında vücut ağırlığının yaklaşık 1.5 katı kadar bir güç meydana getirirsiniz. Koşma esnasında ise bu güç vücut ağırlığının 3 katıdır. Bu da eklemlerimizde oluşabilecek hasarı büyütecektir. Ancak yürüyüş esnasında böyle bir sorunla karşılaşma riskiniz daha azdır. İkinci en önemli ve güzel neden ise, yürüyüş birçok spor dalına göre en iyi uyku uyutan fiziksel aktivite olarak veriliyor. Amerika da başkanlık konseyinin 7 Tıp uzmanı 14 spor çeşidini ve egzersizlerini karşılaştırmışlardır. Sonuç olarak yürüyüşün; hentbol, squash, basketbol, jimnastik, tenis, kayak, beysbol, golf ve bowling de dâhil olduğu birçok spor çeşidinden daha faz- la uyumada insanlara yardımcı olduğu ispatlanmıştır. Yürüyüşten daha iyi uyku sağlayan spor dalları olarak jogging, yüzme, bisiklet, paten ve cross- country kayağı belirlenmiştir. Ancak bunların travma riski, eklemleri zorla- ma riski daha yüksektir. Bu yüzden yürüyüş ilk tercih sebebidir. Yüzde 10 eğimli bir yolda 45 dakikalık canlı bir yürüyüş 65 kg’lık bir kişiye 541 kalori yaktırır. Bu da aynı ağırlıktaki bir kişinin 5. 5 mil hızla koştuğunda yakacağı kaloriden daha fazladır. Düz bir alanda saatte 4 mil(yak. 6 km) hızla 45 dakikalık bir yürüyüş 248 kaloridir. Evet kıymetli Burdur Sakinleri, hepimizinde gördüğü gibi nerede hareket orada bereket. Haydi bu sakinliği biraz bozalım. Yeni sloganımız “Ayakta kal, hayatta kal!” Sağlıcakla kalınız… 24
MAKÜ Alternatif Sporlar, Sporcu Eğitimi ve Kamp Merkezi Burdur’un Kalkınmasına ve Türk Sporunun Gelişimine Yeni Bir Soluk Getirecek MAKÜ, SPOR KAMPININ MERKEZİ OLACAK Burdur’un gelişimi için her sektöre kucak açan ve kamp merkezi olarak iki ana tesisten oluşuyor. pek çok alanda projeler üreten Burdur Mehmet Proje “1. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Akif Ersoy Üniversitesi fiziki ve akademik altyapısı- Sanat Ödülleri Töreni” ne katılmak üzere 11 Mart nı geliştirmeye devam ediyor. Her geçen gün yap- 2016 tarihinde Burdur’a gelen Cumhurbaşkanı- tığı yeniliklerle adından sıkça söz ettiren Burdur mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sunulmuş ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Alternatif Sporlar, projeyle yakından ilgilenen Cumhurbaşkanımızın Sporcu Eğitimi ve Kamp Merkezi projesiyle birlik- talimatlarıyla Spor-Toto Başkanlığı tarafından des- te Burdur’u yeni bir üne daha kavuşturmayı ve bu teklenmiştir. Uluslararası standartlarda pek çok şehri sporun ve sporcu eğitiminin de baş şehri ha- spor organizasyonuna ev sahipliği yapabilecek line getirmeyi hedefliyor. altyapıya sahip, bölgenin en büyük spor komp- Toplam 41.824 metrekarelik kapalı alana sahip leksi ile ulusal ve uluslararası pek çok sporcunun Alternatif Sporlar, Sporcu Eğitimi ve Kamp Mer- yararlanacağı kamp merkezinde projesinde son kezi, projesi spor kompleksi ile sporcu eğitimi ve aşamaya gelindi. 26
Proje, bölgesel kalkınma hedefine odaklanmış üniversitemizin Batı Akdeniz’de alternatif bir turizm olan “Spor Turizmi” sektörünün gelişimini de sağlayacak Spor kompleksinde basketbol, öğretimine katkı sağlayacak çok leri için gerekli her türlü konforu voleybol ve hentbol antrenman sayıda derslik, konferans salonu sağlayacak donanımlara sahip salonları, ata sporumuz yağlı gü- ve ofislerin de bulunduğu 10 bin özel bir tesis de yer alıyor. Bu reş başta olmak üzere çeşitli di- izleyici kapasiteli bir stadyum yer tesiste sporcuların en iyi şartlar- siplinlerde güreş salonları, masa alacak. Olimpik özelliklerde inşa da misafir edileceği 120 odalı tenisi, step, aerobik, atletizm ve edilen stadyum atletizmden fut- muhteşem bir otel yükselecek. jimnastik, serbest jimnastik, bola kadar çok sayıda ulusal ve Kapalı ve yarı olimpik yüzme ha- badminton, uzak doğu sporları, uluslararası spor müsabakaları- vuzu, Türk hamamı, sauna, ma- halk oyunları ve kondisyon salo- na ev sahipliği yapabilecek. Bu saj odaları, buhar odası, fitness nu yer alıyor. İçerisinde efor test spor kompleksine ilerleyen yıllar- salonu ile çok amaçlı seminer ve ünitesi, fizik tedavi, hidroterapi da motor sporları ile dağ bisikleti toplantı odalarına sahip olan bu ve sporcu beslenme analiz bi- pistlerinin de eklenmesi hedef- otel havuzlu bahçesi, gezilebilir rimlerinin yer aldığı Spor Sağlık lenmekte. terasları, restoran ve dinlenme Merkezi de bu kompleksin bün- Sporcu Eğitim ve Kamp Merkezi alanlarıyla gerçek manada 5 yesinde hizmet verecek. adını taşıyan ikinci ünite ise spor- yıldızlı bir kamp merkezi olarak Yine bu kompleks içerisinde Spor cuların müsabaka öncesinde iyi inşa edildi. Bilimleri Fakültesinin eğitim ve bir hazırlık dönemi geçirebilme- Proje hakkında bilgiler aktaran MAKÜ Rektö- “Spor Turizmi” sektörünün gelişimini de sağla- rü Prof. Dr. Adem Korkmaz, projenin Burdur için yacaktır. Proje, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep önemine dikkat çekerek, “Proje, sporcu yetiştiril- Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde yürütülmekte ve mesi ve spor sektörüne nitelikli teknik eleman- onun Türk gençliğine çizmiş olduğu vizyonun so- lar ile spor profesyonelleri kazandırarak ülkemiz mut bir resmi olup üniversitelerin toplumsal so- sporunun gelişimine katkı verecektir. Bu nokta- rumluluk kapsamında içinde yaşadıkları ülkelerin da akademi ile spor sektörünün ortak düzlemde sorunlarına karşı duyarlılığını da göstermektedir.” buluşması bakımından özgün bir projedir. Proje, ifadelerini kullanarak projenin amaçlarını genel bölgesel kalkınma hedefine odaklanmış üniversi- hatları ile özetledi. temizin Batı Akdeniz’de alternatif bir turizm olan 27
MAKÜ REKTÖRÜ PROF. DR. ADEM KORKMAZ Kamp Merkezi, 6 adet eğitim salonu, SPA merkezi, 1.500 kişi kapasiteli kongre salonlarının bulunduğu 120 odalı yüksek standartlara sahip otelden oluşuyor Projenin Spor Sektörüne ve Spor Turizmi’ne hizmet verecek bir tesisleşmeye de sahip olduğunu ak- taran Korkmaz, “Proje iki ana tesisten oluşuyor. Birinci kısım bünyesinde iki adet kapalı antrenman salonu, açık ve kapalı atletizm pistleri, futbol antrenmanlarının yapılabileceği çim sahalar, alternatif sporlar için antrenman salonları, futbol müsabakalarının da yapılabileceği 10.000 kişi kapasiteye sa- hip stadyum ve Spor Bilimleri Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesinin ilgili akademik programlarının da bulunduğu Spor Kompleksi ve ikinci kısımda ise 6 adet eğitim salonu, SPA merkezi, 1.500 kişi kapasiteli kongre salonlarının bulunduğu 120 odalı yüksek standartlara sahip otelden oluşan Kamp Merkezi’dir” şeklinde konuştu. Bunların yanı sıra üniversitenin mevcut sportif altyapı imkanlarından da bahseden Rektör Korkmaz, “Şu an faaliyette olan Yarı Olimpik Yüzme Havuzumuz, 2.500 kişi kapasiteli Kapalı Spor Salonumuz, Fitness Merkezimiz ve farklı sporlara hizmet verebilecek açık antrenman alanlarımız ve proje ile ta- mamlanma aşamasına gelen tesislerimiz birleştiğinde gerek bölgemizde gerekse ülkemizde eşine az rastlanır bir altyapıya sahip olacağız. Ancak bununla yetinmeyip 75 odalı 225 yataklı ikinci bir otel ile Kamp Merkezini büyütmeyi ve henüz proje aşamasında olan kapsamlı bir Sporcu Sağlığı Gelişim Mer- kezi ile de sporcu sağlığı konusunda da hizmet vermeyi düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu. Projede uygulamalı eğitime göre yapılandırılmış güçlü bir akademik ve teknik altyapının olduğunu kay- deden Rektör Korkmaz, “Üniversitemizin başta Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu olmak üzere Sağlık Bilimleri Fakültesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu, Burdur Sağlık Hizmetleri Meslek Yük- sekokulu ve Burdur Gıda, Tarım ve Hayvancılık Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan birçok bölüm ve program projenin akademik altyapısını oluşturuyor. Bu akademik altyapıyı geliştirmek adına yeni bölüm ve programlar da açmayı hedefliyoruz.” dedi. 28
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Sporcu Sağlığı ve Performans Analizi Merkezi •Antrenörlük Eğitimi Bölümü •Yorgunluk ve Sürantrenman Analizi •Hareket ve Antrenman Bilimleri Anabilim Dalı •Kas Aktivitesi ve Simetri Analizi •Spor Sağlığı Bilimleri Anabilim Dalı (Öğrenci alımı yapılacaktır) •Yüklenme Monitörizasyonu •Spor Yöneticiliği Bölümü •Laktat Testleri •Spor Yönetimi Bilimleri Anabilim Dalı •Kuvvet Platformu Analizleri Sağlık Bilimleri Fakültesi •Nordbord Hamstring Analizi •Beslenme ve Diyetetik Bölümü •Antrenman Performansı Analizleri •Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü (Öğrenci alımı •Max VO2 Analizi yapılacaktır) •İzokinetik Analizler Burdur Sağlık Hizmetleri MYO •Denge ve Stabilite Analizleri •Terapi ve Rehabilitasyon Bölümü •Beslenme Danışmanlığı •Fizyoterapi Programı •Psikolojik Performans Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu •Yetenek Analizi •Konaklama İşletmeciliği Bölümü •Tedavi Etkinliği Takibi •Seyahat İşletmeciliği Bölümü •Aqua Therapy •Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü •Lazer Therapy Burdur Gıda, Tarım ve Hayvancılık MYO •ESWT •Aşçılık (Program açıldı) •Tüm Vücut Kryoterapi Ice Lab •Çim Alan Tesisi ve Yönetimi •Manyetik Alan Terapisi •Üniversitemiz Bünyesinde Bir Spor Lisesi (Proje aşamasında) •Manual Therapy •Alter G Therapy Sporcu Sağlığı, Beslenmesi ve Gelişim Merkezi (Proje aşamasında) Tüm bu akademik birimlerin yanı sıra Psikolojik Danışmanlık Birimi, Beslenme ve Diyet Birimi, Atletik Performans Birimi, Fizyoterapi ve Sportif Rehabilitasyon Birimi, Biyokimya ve Mikrobiyoloji Birimi ile Ağız ve Diş Sağlığı Birimlerinden oluşan Sporcu Sağlığı ve Performans Analiz Merkezi’nin de projede yer aldığını belirten Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, bu merkez- de bir çok analizin yapılabileceğini ve terapi hizmetlerinin de verileceğini ifade etti. 29
Projenin hayata geçmesiyle birlikte uygulanacak masıyla Burdur ekonomisinin yeni bir sektör olan modellerden de bahseden Rektör Korkmaz, “Pro- “Spor Turizmi” ile buluşması ve hem Burdur’un je sonucunda etkin bir yönetim modeli ve sektör hem de bölgenin sportif alanlarda gelişimine kat- işbirliğine dayalı uygulamalı eğitim bir modeli kı vermenin yer aldığını” sözlerine ekledi. uygulamayı hedefliyoruz. Bu aşamada konakla- ma ve spor tesislerinin yönetimi profesyonel bir şirket aracılığı ile uygulamalı eğitim kapsamında yürütüleceğinden yönetim ve işletmecilik maliyet- lerinde ciddi tasarruflar sağlanacaktır. Spor Bilim- leri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nun proje kapsamındaki ilgili programları tamamen proje bünyesinde uygulamalı eğitimlerde görev alacak- lardır. Bu sayede sistemde her zaman yaklaşık 500 öğrenci uygulamalar içinde 365 gün yer ala- cak hem tecrübelerini ve bilgilerini geliştirecekler hem de hizmetlere katkı vereceklerdir.” şeklinde konuştu. Modelin temel çıktılarından da söz eden Rektör Korkmaz, “Projenin hedefleri arasında yetenek- li gençlerin ülke sporuna kazandırılması, sporun toplumsal yaşamın bir parçası haline getirilmesi, akademik ve teknik altyapıların spor sektörünün hizmetine sunulması, Spor Bilimleri, Sağlık Bilim- leri ve Turizm Programlarının uygulamalı eğitim kapsamında sektörün ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapıla- cak bir ortak çalışma ile tematik bir spor lisesinin proje içinde yer almasının sağlanması ile akade- mik ve teknik alt yapıların sektör hizmetine açıl- 30
Son yıllarda gerek kavramsal gerekse ekonomik sonunda Türkiye’de spor yapan yabancı turistlerin beklentilerin değerlendirilmesi kapsamında tartı- sayısı 550 bini aştığı gibi, bu turistler tarafından şılan spor turizmi, spor pazarlaması ve turizm pa- yapılan toplam harcama rakamı da 900 milyon do- zarlamasının kesiştiği bir nokta olarak görülmek- ların üzerine çıkmıştır. 2015 yılında ise ülkemizin tedir. Spor turizmi, insanların herhangi bir alanda daha da parlak sonuçlara ulaştığı görülmektedir. düzenlenen spor organizasyonlarına aktif olarak Örneğin, spor turizminin en önemli merkezi olan katılmak veya izlemek amacıyla yaptıkları seya- Antalya futbol, golf, tenis, yüzme ve okçuluk başta hatlerin yanında spor organizasyonunun süresi olmak üzere birçok dalda verdiği hizmetler ile ülke boyunca turizm etkinliklerinde bulunmaları olarak ekonomisine 500 milyon avro kazandırmıştır. Tür- da ifade edilebilir. kiye’de spor turizminin toplamdan aldığı pay yüz- Yakın geçmişte spor turizmi, turizm sektörü içeri- de 1,5 düzeyindedir. Bu pastadan en çok golf ve sinde önemli bir ivme kazanmaktadır. 2015 yılının futbol pay almaktadır. Bir spor turisti ortalama bir verilerine göre dünya genelinde 180 milyar dolar- turistin 2 katı kadar harcama yapmaktadır. Türki- lık büyüklüğe sahip olmakla beraber, her yıl yüzde ye’ye gelen yabancı sporsever turistin harcaması 14 oranında büyüme kaydetmektedir. 2014 yılının bin 648 dolar düzeyindedir. Türkiye’de spor turizminin toplamdan aldığı pay yüzde 1,5 düzeyindedir. 31
MAKÜ REKTÖRÜ PROF. DR. ADEM KORKMAZ “Burdur, Spor Kampının Merkezi Olabilir” Futbolcuların kamp için Bur- Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi belirleyicidir. İkinci faktör spor dur’u tercih edebilmeleri ve sos- olarak spor projesi ile hem ülke- tesisidir. Bu faktör nizami fut- yo-ekonomiye katkıda bulunabil- nin hem de bölgenin sosyo-eko- bol sahası, koşu parkuru, çim mek adına yapılan çalışmaları nomik kalkınmasına katkıda bu- kalitesi, antrenman araçları ve anlatan Rektör Korkmaz, “Fut- lunmayı hedefliyoruz. Bu hedefi saha güvenliği gibi unsurları bol takımları ve hazırlık kampla- gerçekleştirmek için yeterli şart- içermektedir. Konaklama tesisi rı pazarı Akdeniz bölgesinde ve ları taşıdığımızı düşünüyoruz. ve olanaklar olarak belirlenen yoğunlukta olmak üzere Antal- Çünkü bir futbol takımının kamp üçüncü faktör; otel, yiyecek-içe- ya’da bulunan ve son dönemler- yapabilmesi için gerekli tüm cek çeşitliliği ve kalitesi, kondis- de sayıları artan değişik temalı şartları gerek Burdur’un konu- yon merkezi, transfer (otel-saha otellerin yanı sıra yeni ve farklı mu ve gerekse üniversitemizin arası) ve otel güvenliği değiş- pazarlar niteliği taşıyan futbol ve akademik birim ve altyapısıyla kenlerini içermektedir. Özellikle golf turizmi alanlarında önemli hazır hale getiriyoruz. konaklama tesislerinin futbol gelişmeler kaydedilmiştir. Dün- Bir futbol takımının kamp için üç takımlarının kamp ve hazırlık ça- yada futbol kampları turizmine önemli faktörü göz önünde bu- lışmaları için gerekli donanıma İspanya’nın öncülük ettiği bilin- lundurduğunu belirten Prof. Dr. sahip olması ve kaliteli hizmet mektedir. Türkiye’de bu turizm Korkmaz, Burdur’un bu üç fak- sunması bu faktör grubu içinde türü 1995 yılında başlamasına töre de sahip olduğunu söyledi. yer almaktadır. İşte biz Spor-Toto karşın oldukça hızlı bir gelişme Rektör Korkmaz, “Bir futbol ta- Başkanlığımızın desteğiyle inşa göstermiştir. Örneğin, 1995 yılın- kımı, kamp için hangi faktörleri ettiğimiz stadyumumuz, sporcu da kamp turizmine katılan takım göz önünde bulundurur? Kısaca kamp eğitim merkezimiz ve bun- sayısı yalnızca 70 civarında iken özetlersek; Birinci faktör iklim ları destekleyecek spor, sağlık, bu rakam 2003 yılında 700‘e, ve konumdur. Bu bağlamda, sı- turizm alanındaki akademik bi- günümüzde ise bin 500’e yük- caklık, nem, yağış, rakım, rüzgar rimlerimizle spor turizmine fark- selmiştir. Böylece Türkiye, İspan- değişkenleri futbol takımlarının lı bir anlayış ortaya koyuyoruz.” ya’dan sonra futbol turizminde kamp ve hazırlık çalışmaları için ifadelerini kullandı. ikinci sıraya yerleşmiştir. Burdur 32
Proje üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaları- nı sürdürdüklerini ve projede tamamlanma aşamasına gelindiğini belirten Rektör Kork- maz, “Üniversitelerin misyonlarından en önemlisi de içinde bulundukları şehre katkı sağlamaktır. Bulunduğumuz ekosisteme ne kadar değer katarsak bizler de üniversite olarak o kadar büyür ve gelişiriz. Yapılacak merkez, bölge ve sporcusuna katkı verecek bir proje olmasının yanı sıra spor turizminin gelişmesine de destek olacak. Farklı ülke ve şehirlere kamp çalışmaları için giden spor kulüpleri, merkezimizle şehrimizde, üniver- sitemizde olacak ve hem açık hem de kapalı alanlarda antrenman yapabilecekler. Proje- mize destek veren başta Sayın Cumhurbaş- kanımız Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muhar- rem Kasapoğlu ve Spor-Toto Başkanlığı ol- mak üzere emeği geçen herkese çok teşek- kür ediyorum. Bu proje ile çoğu üniversitede olmayan bir altyapı kuruluyor. Proje sadece üniversitenin değil Burdur’un spor merkezi olacak. Kompleks içindeki tüm branşlarla birlikte burası bir cazibe merkezi haline ge- lecek.” ifadelerini kullandı. 33
NURAY MAKÜ ÖĞRENCİSİNİN YEŞİL ALANA İHTİYACI VAR KARATAŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bilindiği üzere 2006 yılında eğitim Öğrenci faaliyetlerine başlamış henüz gelişmeye çalışan bir üniversitedir. 13 yıldır eğitim veren üniversitemiz tabi ki diğer birçok köklü üni- versiteler gibi gelişmiş faaliyet alanlarına sahip olmasa da hızla büyüyüp başarılar elde etmektedir. Bunu her geçen zaman göz- lemliyoruz. . Mehmet Akif Ersoy Üniversitesine başladığım 2016 yılından bu yana üniversitemizde birçok değişiklikler ve gelişmeler oldu. İlk geldiğimde temel fakültelerin dışında kalan çoğu alan inşaat ha- lindeydi. O zamanki kampüsümüzün görüntüsünün pek hoş oldu- ğunu söyleyemem. Tabi ki bir de üniversite ortamı beklentisi çok farklı ve yüksek olunca karşılaştığım manzara beni üzdüğünü söy- leyebilirim. Ancak üniversitemizin şu anki durumuna baktığımızda geldiğim ilk gün ile karşılaştırınca çok güzel ilerleme kaydettiğini görebiliyoruz. Üniversitemizde son tamamlanan eser yeni faaliyete geçmiş olan kütüphanemizdir. Modern yapıdaki İlhan Varank Kütüphanesi en son teknolojik gelişmelerle desteklenmiş ve geniş koleksiyonuyla hizmete açılmıştır. Özellikle sınav dönemlerinde biz öğrenciler için müthiş çalışma ortamı sağlanıyor. Ayrıca Prof. Dr. İlhan Varank Kütüphanesi bölgenin en büyük kütüphanesi olarak dikkat çekiyor. Üniversitenin gelişimine katkıda bulunan diğer bir çalışma ise stadyumudur. Stadyum 10.000 kişilik kapasiteye sahip. Bu ben- ce Burdur için yeterli olduğu kanaatindeyim. Birçok spor dalına ev sahipliği yapacak şekilde hazırlandığı ifade ediliyor. Ayrıca 100 kişilik geniş alanlarda faaliyet gösterecek sporcuların kamp yapa- cakları otel üniversitenin bünyesine kazandırılmaya hazırlanıyor. Okula başladığım ilk dönemde inşaat halinde olup şimdi kullanıma açılmış diğer bir yapı ise İlahiyat ve Turizm fakültesi oldu. Kampü- sün sosyal aktivite alanlarını geliştirmek için açılan alışveriş soka- ğı ise pek başarı elde edemediği gözlemledik. Çoğu alan boş kal- dı ve biz öğrenciler tarafından rağbet görmedi. Bana göre bunun başlıca sebebi yeterli sayıda işletmenin faaliyet göstermemesi. Üniversitemiz gelişmeye devam ederken şuan için yetersiz kal- dığı noktalar da var. Özellikle öğrencilerin ders aralarında ya da sınav dönemlerinde stres atıp vakit geçirebilecekleri yeşil alanla- rın ve ağaçların eksikliği dikkat çekilmesi gerekilen konulardandır. Özellikle ağaç gölgesinde ders çalışabilmek ve kitap okuyabilmek her öğrencinin hakkıdır. Diğer bir konu ise köpekler için barınağın olmaması. Bilhassa kışın köpeklerin üşüdüğü dönemlerde fakülte- lerin içine kadar girdiğini bile oluyor. Bu konularda üniversite yö- netimimizin çözümler bulmasını umut ediyoruz ve yakın zamanda çok daha büyük adımlarla gelişip çok daha iyi şartlarda faaliyetine devam edeceğine inanıyorum. 34
15 YILDIR AYNI DİREĞE YUVA YAPIYORLAR Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde 15 yıldır aynı direğe yuva yapan Paşa ve Sultan, Beyrebucak Mahallesi’nin maskotu oldu. 36
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde 15 yıldır aynı direğe yuva larının çıkışlarını merakla bekliyoruz. Onları çok seviyoruz. yapan leylekler Paşa ve Sultan, Beyrebucak Mahallesi’nin Bize zararları yok, faydaları var. Yılan ve böcekleri topluyor- bahar sevinci oldu. lar.” diye konuştu. Göçmen kuşların en önemli konaklama ve geçiş güzergahı Şefik Yıldız ise leyleklerin, evlerinin üzerinde süzülerek uçtu- olan Anadolu’da leyleklerin ayrı bir yeri var. ğunu gördüklerinde mutlu olduklarını belirterek, “Leylekler Gelişleriyle baharı müjdeleyen, sürüler halinde göçtüklerin- baharın müjdecisi. Onlar geldi mi ‘bahar geldi’ diyoruz. Git- de kışın habercisi olan, ata sözlerine, deyimlere bile konu tikleri zaman da ‘kış geliyor’ diyoruz. Önce biri ardından eşi olan leylekler, şubat ayından itibaren Avrupa’dan yola çıkıp, geliyor. Komşuluğumuz çok iyi.” ifadelerini kullandı. Anadolu topraklarına varıyor. Sürüler halinde göçen leylek- Dursun Yıldız ise leylekler gelince mahallelerinin neşelen- ler, kendileri için belirledikleri uygun noktalarda, ilkbahar ve diğini, sohbetlerde hep leyleklerin konuşulduğunu kaydetti. yaz ayları boyunca konaklayarak yavruluyor. 15 yıldır Antalya’nın Gazipaşa İlçesi Beyrebucak Mahalle- - “Türkiye leylekler için önemli bir göç ülkesi” si’ne gelerek her yıl aynı yere yuva yapan ve mahallelinin Türkiye’nin leylekler için önemli bir göç ülkesi olduğunu Paşa ile Sultan adını verdiği leylekler, bu yıl da Gazipaşa-A- vurgulayan Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölü- namur yolu kenarındaki elektrik direğine yuvalarını kurdu. münden Prof. Dr. Ali Erdoğan, şubat ayından itibaren gök- “Baharın müjdecisi” kabul edilen Paşa ile Sultan’ın gelişi, yüzünde bazen yüzlerce leyleğin görüldüğünü anlatarak, mahalleliyi sevindirdi. şunları söyledi: Mahallelinin gözü gibi baktığı yuvalarında sırayla kuluçkaya “Leylekler Avrupa’dan Ortadoğu ve Afrika’ya, Türkiye üzerin- yatan Paşa ve Sultan, zaman zaman besin bulmak için ha- den göç ediyor. Anadolu toprakları leyleklere çok güzel ev valanıyor. sahipliği yapıyor. İnsanlarla iç içeler. Bazen bir baca bazen Leylekler bölgedeki tarım alanlarında yer alan yılan, böcek bir cami minaresi bazen de direklere yuva yapıyorlar. Doğa ve kurbağalarla besleniyor. Paşa ve Sultan’ın, itinayla her yıl şartlarına göre ortalama 30 yıl yaşıyorlar. Yuvalarında 33-34 onarım yaptığı yuvaları ise çok sayıda serçe kuşuna da ev günlük kuluçka döneminin ardından genelde 4 yavru çıkar- sahipliği yapıyor. tır. Erkek ve dişi, iş birliği içerisinde, nöbetleşe kuluçkaya - “Geç geldiklerinde yollarını gözlüyoruz” yatarlar. Yumurtadan çıkan yavrular 2 ayda gelişir ve uçabi- Mahalle sakinlerinden Lütfi Çağlayan, leylekleri çok sevdik- lecek duruma gelir. Daha sonra ebeveynleriyle birlikte göç lerini söyledi. Leyleklerin geldiklerinde ilk olarak yuvalarını hareketlerine devam ederler.” onardıklarını anlatan Çağlayan, “Onarım işlemi bitince ku- Leyleklerin genellikle sulak alanların çevresinde yuva yaptı- luçkaya yatıyorlar. Civcivler yumurtadan çıktıktan sonra bir ğına işaret eden Erdoğan, “Buralarda balıklar, yılanlar, kur- süre onları besliyorlar. Onlar da uçmaya başlayınca gözden bağalar ve böceklerle beslenirler. Genelde tek eşli oluyorlar. kaybolup gidiyorlar. Onların bu süreçlerini izlemek çok güzel Bazen aynı göç yollarını kullanmasalar bile 1 yıl sonra aynı oluyor. Geç geldiklerinde yollarını gözlüyoruz.” dedi. yuvada buluşuyorlar. İlk gelen, yuvada eşini bekler. Yuvası- Leyleklerin şubat ayında mahallelerine geldiğini dile getiren na ve eşine bağlı olan türlerdir. Aynı leylekler 25-30 yıl aynı Hasibe Çağlayan ise “Burada bize komşu oluyorlar. Yavru- yuvayı paylaşıyorlar.” şeklinde konuştu. 37
BURDUR TİCARET BORSASI BAŞKANI GÜNDÜZALP: “MALİYETLER DÜŞÜRÜLÜRSE, ÜRETİCİ VE ÜRETİM DESTEKLENMİŞ OLUR” Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündü- zalp, Olağan Meclis Toplantısı’nda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, Mart ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Tüketici Enflasyonu (TÜFE) Mart ayında yüzde 1,03, yıllık 19,71 ile beklentilerin üzerinde arttığını ifade eden Gündüzalp, enflasyon artışını, gıda fiyatlarının etkilediğini söyledi. Burdur Ticaret Borsası Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hikmet Çangır başkanlığında ya- pıldı. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gün- düzalp, Meclis Toplantısının ardından, sunum eşliğinde Mart ayı enflasyon rakamlarını değerlen- dirdi. Enflasyonun, aylık yüzde 1.03, yıllık yüzde 19.71 ile beklentilerin üzerinde arttığını, Aralık ayından bu yana ise yavaş yavaş da olsa düşüş eğili- mine geçtiğini belirten Başkan Gündüzalp, “TÜİK tarafından açıklanan Mart ayı tüketici enflasyo- nundaki aylık ve yıllık artış, bu düşüşü duraksat- mıştır” dedi. Gıda fiyatlarının, Mart ayında da ana belirleyici unsur olmayı sürdürdüğünü ifade eden Başkan Gündüzalp, “En yüksek artış ise aylık bazda yüz- de 3.48 ile sağlık grubunda, yıllık bazda ise yüzde 29.77 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde oldu. Üretici enflasyonunda (ÜFE) ise aylık artış yüzde 1.58, yıl- lık artış yüzde 29.64 olarak ölçüldü. Mart ayı enf- lasyonu aylık yüzde 1.03 ile beklentilerin üzerin- de artmıştır. Beklentimiz, aylık artışın yüzde 0.94 olacağı yönündeydi. Yıllık artış da yüzde 19.71 ile yüzde 19.61’lik beklentiyi aştı” ifadelerini kullandı. 40
Batı Akdeniz insanının, ülke ortalamasının üzerin- Başkan Gündüzalp, sözlerini şu şekilde sürdürdü, de tükettiğini belirten Gündüzalp, “Burdur-Ispar- “Gıda enflasyonunu tetikleyen üç temel neden var. ta-Antalya illerini kapsayan Batı Akdeniz Enflas- Bunlardan birincisi artan girdi fiyatları, ikincisi ik- yonunun Mart ayında 1,06 ile yıllık enflasyonda ise lim değişikliği üçüncüsü ise tarımsal üretimin azal- 20,57 ile ülke ortalamasının üzerinde devam ediyor. ması. Buna et olarak da dövizdeki yükseliş. İnşallah, Burdur-Isparta-Antalya illerini kapsayan Batı Akde- hükümetimiz tarafından en kısa sürede kalıcı ted- niz enflasyonunun, aylık olarak bakıldığında 26 böl- birler ve çözüm önerileri devreye girecektir. Aksi ge içerisinde 11. Sırada, yıllık enflasyonda ise yüzde halde, üretici ve tüketici kesiminin tüm tarafları, bu 17. sırada Türkiye ortalamasının üzerinde” şeklinde durumdan etkilenecektir. Üretimin artacağı bir dö- konuştu. nemde maliyetler düşürülürse, hem üretici hem de Fiyat artışlarını baskılamak amacıyla yapılan tanzim üretim desteklenmiş olur. Bu da enflasyonun düş- satışların, tüketici enflasyonu üzerinde piyasa bek- mesine katkı sağlar, ekonomik büyüme hızlanır.” lentisinin ötesinde bir baskı yarattığına dikkat çeken 41
İZ PEŞİNDE GEÇEN HAYATLAR Kusursuz olay, izsiz suç yoktur” parolasıyla görev yapan Antalya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin çalışma stili, en karmaşık olayların çözüldüğü dünya ça- pında izlenen ünlü Amerikan dizisi “CSI: Miami” filmindeki sahneleri aratmıyor.Antalya Olay Yeri İnceleme Müdürlüğü ekipleri, 7 gün 24 saat esasına göre “turizmin başkenti”nde büyük bir titizlikle çalışarak olayları aydınlatıyor. Bu yıl 174. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Türk Ekipler, sadece suçlunun tespiti değil, suçsuzun Polis Teşkilatı’nın en önemli birimlerinden olan da suçsuzluğunu kanıtlamada yardımcı oluyor. olay yeri inceleme şubesi ekipleri, suç mahallinde Olay yerindeki her bulgu, yargılama aşamasında yaptıkları incelemeler ile bazen bir damla kandan “sessiz bir tanık” haline geliyor. bazen de ayakkabı izinden, neredeyse başka türlü çözülmesi imkansız olan faili meçhul olayları ay- Olay yeri ekiplerince zor şartlar altında verilen dınlatıyor. emek, dökülen alın teri, mahkeme aşamasında mağdurların yüzünü güldürüyor. Cinayet, hırsızlık, gasp, kundaklama bazen de çok gizli ve karmaşık terör bağlantıları olan faili meç- Kördüğümün çözülmesinde önemli rol oynayan hul kalmış olayların çözülmesinde kilit rol oynayan olay yeri polisleri, bazen bir kan damlasından, ba- olay yeri polisleri, son teknoloji ekipmanlarıyla suç zen bir ayakkabı ya da lastik izinden bazen de olay bölgelerinde yaptıkları incelemelerle görülmeyeni yerinde bulunması imkansız olan küçücük bir top- görüp, fark edilmeyeni fark ediyor. raktan yola çıkarak faile ya da faillere ulaşılmasını sağlıyor. 44
Ekipler, büyük bir titizlikle delilleri özel torbalara koyarak müdürlük bünyesinde- ki laboratuvara ulaştırıyor. Burada kimya alanında uzman personel, gelen delille- rin türüne göre değişik kimyasal yöntem- ler uygulanarak, görülmeyen parmak iz- lerinin, gerek gözle görülür hale gelmesi gerekse UV ışık kaynağı altında farklı dalga boylarında tespiti sağlanıyor. Buradaki incelemelerin ardından biyolo- jik, balistik, kimyasal inceleme yapılmak istenilen bulgular, kriminal polis laboratu- varına gönderiliyor. Ekiplerce olay yerinde ve laboratuvarda tespit edilen izleri, veri tabanındaki Tür- kiye genelinde önceden alınmış milyon- larca parmak izi ile karşılaştırılıyor. Elde edilen bulgular sayesinde şüpheli şahsın kimliği tespit edilirse soruşturmayı yürü- ten cinayet, terör gibi bürolara gönderilip gözaltı işleminin başlatılması sağlanıyor. Bütün bu çalışmaları başarıyla yapan Antalya Olay Yeri İnceleme Şube Müdür- lüğü ekipleri, 7 gün 24 saat esasına göre görev yaparak “turizmin başkenti”nde büyük bir titizlikle çalışarak olayları ay- dınlatıyor. Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin ça- lışma stili, en karmaşık olayların çözüldü- ğü dünya çapında izlenen ünlü Amerikan dizisi “CSI (Crime Scene Investigation: Olay Yeri İnceleme): Miami” filmindeki sahneleri aratmıyor. 45
Vatandaşlara “olay yerini olduğu gibi koruyun” uyarısı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Komiser Yardım- cısı Okan Beşer, bir günlük olay yeri incelemesi ve la- boratuvar çalışmalarına tanıklık eden AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzman ekip arkadaşlarıyla kentte çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurguladı. Ekipman anlamında ABD, Almanya, İngiltere gibi geliş- miş ülkelerden hiçbir eksikliklerinin olmadığını ifade eden Beşer, personel deneyimi anlamında ise birçok ülkeden daha önde olduklarını belirtti. Olay yerinde elde edilen bulgular sayesinde olayı ay- dınlatma başarılarının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Beşer, “Suç mahallinde vatandaşlarımız, en küçük bir saç kılından, kan damlacığından faile ulaş- ma ihtimalimizi öngörerek olay mahallini korumaları gerekiyor. Evlerde hiçbir temizlik yapmadan, bir eşya- nın yerini değiştirmeden ya da dokunmadan polislerin inceleme yapmalarını beklemeleri gerekiyor. Bu hem olayın aydınlatılmasında hem de failin hızlıca yakalan- masında büyük önem arz ediyor.” dedi. Beşer, bazen gözle görülmeyen bir vücut sıvısından çok büyük olayları çözdüklerini söyledi. “Her temas mutlaka iz bırakır” Suçluların olay yerinde mutlaka bir iz bıraktığını anla- tan Beşer, “Her temas mutlaka iz bırakır. Suçlular bir- çok şeyi öngörüp, hesaplayamaz. İnceleme yaptığımız evlerde mutlaka bir iz buluyoruz.” ifadelerini kullandı. 46
Personel özel sınavla alınıyor Olay yeri polisi olmak için tüm illerde amirler ve polis memurlarının sınava girdiğini kaydeden Be- şer, şöyle devam etti: “Bu sınavın ardından mülakat ve psikolojik test- ler yapılıyor. Bunlardan başarıyla geçenler krimi- nal daire başkanlığında 3 aylık zorlu bir eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitimin ardından staj dönemi başlıyor. Bu staj döneminden de başarılı olanlar olay yeri inceleme uzmanı olarak görev yapıyor.” dedi. Antalya Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli Başpolis Aziz Gün ise olay yerine ulaştık- larında önce gözlem yaptıklarını ifade etti. Gün, önce kendilerini o alanda suçu işleyen şüp- helinin yerine koyarak “nasıl yapabilir, nereden girebilir, nereden çıkabilir, hangi malzemeleri kullanır?” diye düşündüklerini belirterek, şunları söyledi: “Bastığımız yerlere bile dikkat ederiz. Her bulgu her delil o olayın aydınlatılması için çok önemli bir unsurdur. Faili meçhul olayın aydınlatılma- sında birer delildir. O yüzden gördüğümüz kan lekesini, bir saç kılını, tükürüğü, izmariti hatta o alanda zemin üzerinde bulunan yabancı toprak parçasını, lastik ya da ayakkabı izini değerlendi- rerek çok önemli faili meçhul ya da firar olayları aydınlatıldı.” 47
ANTALYA’DA 3 BİN 600 YILLIK GEMİ BATIĞI BULUNDU Antalya Valisi Münir Karaloğlu, kentte, milattan önce 1600’lü yıllara tarihlenen 14 metrelik gemi batığı bu- lunduğunu bildirdi. Karaloğlu, Antalya Yat Limanı’nda düzenlediği ba- sın toplantısında, su altı arkeolojisi bakımından çığır açacağına inandığı yeni bir keşif yaptıklarını söyledi. Kemer ilçesindeki Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araş- tırmaları Merkezinin çalışmaları sonucunda kentin batısında gemi batığı bulunduğunu dile getiren Ka- raloğlu, buna “Batı Antalya Batığı” adının verildiğini belirtti. Vali Karaloğlu, şunları kaydetti: “Bundan önceki en eski batık, yine Antalya’da ‘Ulu- burun Batığı’ olarak adlandırılan ve milattan önce 1400 yılına ait olduğu varsayılan bir batık. Oradan çı- karılan eserler Bodrum’daki Sualtı Eserleri Müzesi’n- de sergileniyor. Bu batığımız, bizi ‘Uluburun Batığı’n- dan 200 yıl daha geriye götürdü. Milattan önce 1600 yıllarına ait bir batık. 3 bin 600 yaşında bir batıktan bahsediyoruz. Geminin boyu 14 metre, taşıdığı bakır külçelerin ağırlığı da 1,5 ton.” 48
“Kemer, su altı arkeolojisinin merkezi olacak” 3 aşamalı uygulanan çalışmalarda tespit edilen kar- gonun bilimsel fotoğraf ve filmleri çekildi, yayıldığı Karadaki arkeolojik kazılar sonucu Göbeklitepe’nin alanın derinlikleri ve fiziki özellikleri kayıt altına alın- “tarihin sıfır noktası” kabul edildiğini anlatan Kara- dı. loğlu, “Kazı çalışmalarına başlayacağımız Batı An- talyaBatığı ‘su altının Göbeklitepesi’dir. Buradan çıkacak eserler için Kültür ve Turizm Bakanlığına, Kemer’de su altı arkeoloji müzesiyle ilgili proje sun- duk. İnşallah yapacağımız bu müzede batıktan çıka- cak buluntular sergilenecek. Kemer, su altı arkeoloji- sinin merkezi haline gelecek.” diye konuştu. Karaloğlu, batığın bulunduğu alanın 50 metre derinli- ğinde olduğunu, talan edilme riski nedeniyle yerinin çalışmaların tamamlanmasının ardından açıklanaca- ğını bildirdi. - “Batık gemi çığır açtı” Gemide sonar incelemeleri, foto mozaik ve photos- can çalışmaları yapıldı, elde edilen görüntüler Akde- Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi Öğ- niz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi bilgisa- retim Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz de Kültür ve Turizm yarlarında işlendi. Batığın 3 boyutlu görüntülerinden, Bakanlığının izinleriyle “Akdeniz Kıyılarında Sualtı taşıdığı görülebilir külçelerin sayısına ulaşıldı. Araştırmaları Projesi”ni hayata geçirdiklerini söyledi. Öniz, “Proje kapsamında 2018 yılında, dünyanın en Kıbrıs’taki madenlerden çıkarılıp milattan önce 16 eski ticaret gemisi olduğunu düşündüğümüz bir ba- veya 15. yüzyılda kalıba döküldüğü değerlendirilen tığın bilimsel olarak tespitini gerçekleştirdik.” dedi. külçelerin olduğu geminin, buradan Girit veya Ege Batığın ana yükünün bakır külçeler olduğunu ifade kıyılarındaki bir limana giderken yakalandığı fırtınada eden Öniz, “Külçelerin tipolojisinden, bunun milattan battığı düşünülüyor. önce 16. yüzyıla ait bir ticaret gemisi olduğu ortaya çıkıyor. Bu, aynı zamanda dünyanın en erken endüst- Külçeler yastığa benzediği için “yastık formlu” ola- riyel ürünlerini taşıyan bir gemi. Bu özellikleriyle bi- rak sınıflandırılıyor. Bu, Prof. Dr. George Bass’ın “Tip limsel olarak dünyada su altı arkeolojisi kapsamında 1” olarak adlandırdığı, dünyada bilinen ilk bakır külçe çığır açtı.” diye konuştu. formunu oluşturuyor. Batığın görülebilen yayılımından, geminin 12-14 met- - Batık üzerinde yapılan çalışmalar re boyunda, standart bir Tunç Çağı ticaret gemisi ol- duğu değerlendiriliyor. Valiliğin verdiği bilgilere göre, batıkta geçen aylarda 49
Burdur Teke Yöresi Tarım ve Hayvancılık fuarı kapılarını açıyor tımızı gerçekleştirdik. Bütün katılımcı kurum ve kuru- luşlarımız hazırlıklarını tamamlamışlar. Fuar için hazı- rız diyebiliriz. Ekonomisinin % 40’ı süt üretimine dayalı hayvancılık faaliyeti ve hayvancılığı destekleyen bitkisel üretimden oluşan, tarımsal potansiyeli oldukça yüksek olan İlimizde, 25 – 28 Nisan tarihleri arsında Burdur Teke Yöresi Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na ev sahipliği yapacağız. Burdur Valisi Hasan Şıldak başkanlığında, 25-28 Nisan İlimizde 2012 yılından bu yana yapılmakta olan fuar tarihleri arasında düzenlenecek Burdur Teke Yöresi Hay- organizasyonumuz, yeni ismi olan “Teke Yöresi Tarım, vancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı öncesi düzen- Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı” olarak leme komitesi temsilcilerinin katılımıyla toplantı yapıldı. 5. kez kapılarını açıyor. Nisan Ayının 25.’inde başlayacak Toplantıda, organizasyonu üstlenen firma yetkilileri ta- olan fuarımız ülkemizde önde gelen hayvancılık, yem ve rafından fuarla ilgili yapılan hazırlıklarla ilgili düzenleme süt endüstrisi firmalarının katılımıyla 4 gün boyunca ön- komitesine ayrıntılı olarak bir sunum yapılarak, genel celikle Burdurlu üreticiler başta olmak üzere İl dışından değerlendirmede bulunuldu. Fuar organizasyonu içeri- gelen tarım sektörünün içindeki herkese, güncel tekno- sinde yapılacak etkinliklerle ilgili karşılıklı fikir alışveri- lojiyi ve bilgiyi sunmak üzere kapılarını açacak.İlimizde şinde bulunarak, Fuar süresince yapılacak programların işini çok iyi yapan üreticilerimiz, bölgemiz dışından te- son şekli görüşüldü. min etmekte olduğu bazı ürün ya da teknolojiyi bu fuar sayesinde daha yakınından temin edebileceğini de gör- müş olacak. Bu durum hem fuara stant açan firmalarımız hem de nitelikli faydalanıcı olarak fuar ziyareti yapanları ve çiftçilerimizi yakından ilgilendirmektedir.Süt hayvan- cılığına dayalı tarımsal faaliyet potansiyeli yüksek olan İlimiz, ülkenin dört bir yanında düzenlenen fuar organi- zasyonları içinde Hayvancılık üzerine ihtisas fuarı olma yolunda hızla ilerlemektedir. Buna yönelik olarak başka fuarlarda göremeyeceğiniz kaliteli canlı hayvanları bu fuarda görmek mümkün olabilecektir. Sürdürülebilir bir fuar için Burdur’daki en anlamlı sektörün Hayvancılık Sektörü olduğu da muhakkaktır. Toplantıya Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Bu organizasyon kapsamında geçmiş yıllarda olduğu gibi Prof. Dr. Adem Korkmaz, Ticaret Borsası Başkanı Ömer bu yılda Valiliğimiz himayelerinde, Burdur Belediyesi, Faruk Gündüzalp, Burdur Veteriner Hekimler Odası Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğümüz, Ticaret Başkanı Kazım Üstüner, Ziraat Odası Başkanı Kemal Ku- Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Damızlık Sığır Yetiştiri- bilay, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birli- cileri Birliği, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, ği Genel Başkanı ve Burdur Birlik Başkanı Kamil Özcan, Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Ziraat Odası, Veteriner He- Köy-Koop Genel ve Burdur Birlik Başkanı Yakup Yıldız, kimler Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Ağlasun-Çel- Burdur Kırımızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Tuncay tikçi-Bucak Süt Üreticileri Birliği, Gölhisar-Çavdır-Altın- Çayır, Tarım ve Orman İl Müdür V. Oktay Darcan, Tarım yayla Süt Üreticileri Birliği, Yeşilova Süt Üretici Birliği, ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatö- Burdur Köy-Koop Birliği tarafından desteklenmektedir. rü Mesut Yıldıran, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Burdur İnanıyoruz ki İlimize yakışır, ilginin, katılımın yoğun Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Tülin Kalkan, Bele- olduğu, çeşitli aktivitelerle renkli bir atmosfer içinde ve diye Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu ve Fuar Organi- sektörün sorunlarının da dile getirerek çözüm üretecek zasyon Şirketi Genel Müdürü Gül Ceylan katıldı. Top- hususlarında ortaya konulacağı bütün kesimlerin mem- lantının ardından Vali Hasan Şıldak basın mensuplarına nun kalacağı bir fuar sürecini hep birlikte yaşamayı te- açıklamada bulundu. menni ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle fuarın orga- Vali Şıldak yaptığı açıklamada; nizasyonunda emeği geçen bütün paydaş kurumlarımıza “Bugün ilimizin geçtiğimiz dört yıl ev sahipliğini yaptı ve ve organizasyon firmamıza teşekkürlerimi bir kez daha bu yıl beşincisini gerçekleştirecek olduğumuz tarımsal ve bildiriyorum. Değerli basınımıza, yerel basınımıza da hayvansal anlamda en önde olduğumuz sektörlerin bir aynı zamanda İlimizin tanıtımı anlamında büyük bir kat- sunumunun da aynı zamanda gerçekleşeceği Tarım ve kı sağlayacak olan bu organizasyonu destek vermelerini Hayvancılık Fuarımızla ilgili son değerlendirme toplan- kendilerinden rica ediyorum” şeklinde konuştu. 50
Search
