Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Sayı - 43

Sayı - 43

Published by ozgurdogan15, 2019-06-21 04:25:17

Description: Burdurweb Dergisi 43. Sayısı

Keywords: burdur

Search

Read the Text Version

6



DiLAMEDZARİFLİĞİN , DOĞALLIĞIN VE TEVAZUNUN BİRLEŞTİĞİ YER Burdur merkez Burç Mahallesi Kışla caddesinde haziran ayında hizmete başlayan Dilamed, moda, tasarım, bakım ve güzellik hizmetleriyle Burdur’a yeni bir soluk getiriyor. Dilamed Bur- dur işyeri sahibi Zeynep Çevik ile Burdurweb Dergisinde okurlarımız için söyleşide bulundu. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Zeynep ÇEVİK Zeynep Çevik, 1986 yılında Burdur’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Burdur’da ta- mamladım. Bu işe ilk önce merakla başladım. Daha sonra bu merakımı özel sektörde çalışmaya başlayarak devam ettirdim. Gerek kuaförlük hizmeti olsun gerekse de türban ta- sarımda olsun kendimi geliştirdim. Yılın belli aralıklarında kendimi geliştirmek için İstan- bul’da mesleğimle alakalı eğitimleri katılmaktayım. Yenilikçi, gelişmeye açık ve modayı an be an takip etmekteyim. Dilamed’in 23 yıllık tecrübesini Burdur’a getirerek sektörümüzde yeni bir soluk getireceğiz. Aynı zamanda Burdur’da türban tasarımı konusunda ilk firmayız. İşletmenizde ne tür hizmetler vermektesiniz? İşletmemizde ben ve Ümran Okur arkadaşımla beraber çalışmaktayız. İkimizde kendi ala- nımızda uzman kişileriz .İşletmemizde düğün, nişan ve diğer özel günler için kuaförlük hizmetleri içerisinde yer alan tesettürlü bayanlar için türban tasarımı, gelin başı tasarımı, saç tasarımı, make up /profesyonel makyaj) ve kaş tasarımı, fön, saç kesimi boya ve ağda hizmetlerini gerçekleştirmekteyiz. Profesyonel makyaj konusunda ise malzemelerimiz ise orijinal ürün olan “mac” markasından gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca işyerimize gelen tüm gelinlerimizde prova çalışması yapmaktayız. Bu mutlu günlerinin her aşamasında birlikte hareket ederek mutluluklarını paylaşıyoruz. Kaliteli ve özverili hizmetimizle işimizi severek yapmaktayız. 8

Diğer işletmelerden farkınız nedir? En büyük farkımız ise Ayşe Ema- net’in sektörde 23 yıllık tecrübesiyle oluştuğu Dilamed markasını Burdur’a getirmiş bulunmaktayız. Onun bilgi ve tecrübesiyle ilimizde ve bölgemiz- de fark yaratacağımızdan eminim. Özellikle iletişim konusunda seviyeli ve ölçülü bir diyalog ile işyerimize gelen tüm misafirlerimize farkımızı daha da ortaya koymaktayız. Son olarak neler söylemek istersi- niz? İlerleyen dönemlerde gelinlik, nişan- lık ve kaptanlık gibi giysi ihtiyaçları- nızı başka illere ve yerlere gitmeden Burdur’da karşılamanızı sağlayacağız. Ayrıca güzellik ve bakım noktasında ise yeni cilt bakım cihazlarımızla çok yakında hizmete başlayacağız. 9

ÇENDİK MOTEL KIR DÜĞÜN SALONU HİZMETE GİRDİ Burdur merkezde faaliyet gösteren Çendik Motel Restoran ve Düğün Salonları, 2019 yaz düğün sezonuna Burdur’da bir ilk hayata geçirerek bomba bir giriş yaptı. Çendik Motel, Burdur’da ilk olarak genç çiftlerin yoğun ilgi gösterdiği kır düğün haya- lini gerçekleştiriyor. Özellikle açık havada ve gün batımında muhteşem bir düğünün gerçekleşmesini ola- nak sağlayan Çendik Motel Kır Düğünü işletmecisi Anıl Şahin, “2019 yılına yeni kır düğün salonumuzla beraber güzel bir giriş yaptık. Burdur’da ihtiyaç duyulan ve talep gören kır düğün salonu hizmetini Burdurlu genç çiftlerimizin hizmetine sunmuş bu- lunmaktayız. Kır düğün salonumuzda 1000 kişilik kapasiteli olup yemekli ve yemek- siz olarak gerçekleştirebilmektedir. Kapalı ve açık düğün salonumuzda verdiğimiz hizmetlerin tamamını burada verebilmekteyiz. Detaylı bilgi için kır düğün salonumuza gelerek yerinde görebilir ve bilgi alabilirler.” Dedi. 10

KIR DÜĞÜN SALONU ÖZELLİKLERİ Çendik Motel Kır Düğün Salonu, Burdur Gölü manzarasında bulunan geniş pistiyle yemyeşil çimlerin üzerinde konumlanmış bir düğün alanı olarak göze çarpıyor. Adeta doğa ile iç içe bulunan bu alanda etrafı ağaçlar ve kuş sesleri donatıyor. Çendik Motel Kır Düğün Salonunda düğün esna- sında verilen hızlı ve kusursuz hizmet ise düğün sahiplerini oldukça memnun ediyor. Düğün ön- cesi organizasyon ve düğün esnası organizasyon genç çiftin kusursuz bir düğün yaşaması, düğüne gelen davetlilerin ise memnun ayrılmaları için her türlü detay titizlikle irdeleniyor ve hazırlanıyor. 11

ÖZGÜR DOĞAN TÜKETİCİ BİLİNÇLENDİ, Gazeteci - Mühendis REKLAMA GÜVENİYOR [email protected] Teknolojinin 21. Yüzyılda sıçrama yapmasıyla birlikte kitle iletişim araçlarının insanlara ulaşımı daha da kolaylaştı. İnsanlar akıllı telefonlarını ceplerinde ta- şıyarak kullanımını artırması bu sıçramayı destekledi. Zira insanların talepleri sayesinde teknolojiyle ilişkili bütün sektörler finansman olarak büyümesi, kuru- luşların her geçen gün kendilerini yenilemeye ve geliştirmeye devam etti, ediyor. Teknoloji doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştıran bir unsur olarak göze çarpı- yor. Özellikle teknoloji insanların satın alma tercihlerinde en çok kullandığı pazar haline geldi. İnsanlar, internet vasıtasıyla ihtiyacı olan ürünü kolaylıkla satın ala- biliyor ve bu sayede mutlu olabiliyor. İnternet artık son dönemde elektrik, su ve gıda gibi temel ihtiyaç haline geldi. Bunda sık kullanımın etkileri söz konusu. Toplumumuzda insanlar artık tekno- lojinin verdiği kolaylıklara alışarak ihtiyacı olan unsuru çok araştırmak yerine güvenilir olup olmadığını sorguluyor. Birçoğumuz eğer konuyla ilgili uzmanlığımız ve yeterince ilgimiz yoksa tanıdığı- mızın aldığı bir ürünü görüp beğendiğimiz takdirde onu nereden aldığını ve güve- nilir olup olmadığını sorarız. Bu bilgiler bizim için çoğu zaman yeterlidir. Ürün üreten ve ürünü pazarlayan firmalar ise güveni sağlama noktasında yeterli referansı beklemektense reklama yönelip güven kazanma ve satışlarını hızlan- dırma çabası içerisindeler. Çünkü son dönemde reklamın ne kadar güçlü etkile- re sahip olduğu yapılan araştırmalarda görülmüştür. Bu konuyla ilgili bir örnekleme gerekirse, ismi önemli olmayan bir tanıdığım bir alışverişte kendisinden ürün satın alacağı kişiye “Reklamınızı hiç görmedim. Ne- den bu kadar değerli bir ürününüzü tanıtmayı tercih etmeniz?” Sorusunu yönelt- tiğine şahit oldum. Tabi ki de satıcı böyle bir tepkiyle karşılaşınca siz söyledikten sonra önemini anladım dercesine müşterisine yanıt vermişti. İşte bu küçük bir örnekte olduğu gibi reklamın önemini istisnalar olsa da kavramış durumdayız. Keza tüketici bu ürünün reklamının yapılmadığını ve reklamı yapılması gerektiği- ni açık bir dille belirtmişti. Tüketiciler artık ulusal, yerel veya bölgesel düzeyde olsun yazılı, görsel, internet veya işitsel medya olsun, açık hava reklamcılığı veya el broşürü olsun reklamı yapılan ürüne dair olan güveninin reklamı yapılmayan ürüne göre daha fazla ol- duğu açıkça görülüyor. Reklam, tanınmanın yanı sıra hem firmaya hem de ürüne güven katıyor. Zira reklamlarda açık adres, iletişim bilgileri ile ürün hakkındaki garanti, iptal ve iade unsurları aleni bir şekilde kitlelere belirtiliyor ve tüketicinin aklında önemli soru işaretleri olan konulara ışık getiriyor. Tabi ki her sektörlerde olduğu gibi reklamın güven katkısını kötü emellerine kul- lanan aldatıcı, dolandırıcı, yanıltıcı kişiler veya firmalar olabiliyor. Bu noktada tüketicinin dikkat etmesi gereken ise reklam unsuruna nereden ulaştığıdır. Yani reklam nerede yayınlanıyor? Buna dikkat etmelidir. Reklamı yayınlayan yayıncı- nın güvenilirliğinden şüphesi yoksa reklamın da güvenilirliği tartışılamaz hale gelir. Güvenilir televizyon, radyo, gazete, dergi ve internet sitelerinde yayınlanan reklamlar da küçük istisnalar dışında güvenilir olmaktadır. Zira reklam yayınla- yan yayıncı firmalar da reklam yayınlamadan önce reklam veren hakkında detay- lı araştırma yapar, ürün hakkında güvenilirliğini ve kalitesini sorgular, kendi okur ve izleyicisini aldatılmaması için filtreden geçirir. Yani tabiri caizse ince eleyip sık dokur. Son olarak belirtmem gereken ise tüketicinin reklama güvendiği bir ortamda sektörlerde reklama karşı önyargıları bulunanların bakış açısını değiştirip, biraz da reklamın gücüne, etkisine ve faydalarına güvenme zamanının geldiği vurgu- lamak isterim. 12



S.S. BURDUR ISPARTA PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİ OY BİRLİĞİ İLE İBRA EDİLDİ S.S Burdur Isparta Pancar Ekicileri Kooperatifi 19 Hazi- ran 2019 günü 66. Olağan Genel Kurulunu gerçekleş- tirdi. 2018 Faaliyet Yönetim Ku- rulu ve Denetçiler Raporu, Bilanço, Gelir Tablosu He- sapları ile 2019 Faaliyet Yılı İş Programı ve Bütçesinin onaylandığı Genel Kuruluna S.S Burdur Isparta Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Ero- ğuz, Yönetim Kurulu Üyele- ri, PANKOBİRLİK temsilcisi, Tarım ve Orman Bakanlığını temsilen İbrahim Yıldız ve Orhan Bağ, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu tem- silcileri ile çok sayıda davetli ve üye katıldı. 14

Kooperatif Burdur Satış Mağazasında gerçekleşen kurul divan üyelerinin seçimiyle baş- ladı. Divan Başkanlığını Levent Kayaalp yaparken, Nihat Koç katip üye, Tekin Korkmaz katip üye, Kemal Kubilay Başkan Yardımcısı, Demirel Canbolat oy toplayıcı ve Bilal Özel oy toplayıcı olarak görev yaptı. katılım sağladı. Kooperatifin tanıtım videosunun izlenmesinin ardından Genel Kurulda S.S Burdur Isparta Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Eroğuz konuşmada bulundu. 15

“Biz üretmek zorundayız” Gerçekleştirdiği konuşmada üretimin yol göstermek zorundayız.” Dedi. önemine ve desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Eroğuz, “Ülkemi- Başkan Eroğuz, S.S Burdur Isparta zin olmazsa olması üretimin desteklen- Pancar Ekicileri Kooperatifi 66. Olağan mesi adına 2008 yılında tohum eleme Genel Kuruluna katılan herkese teşek- tesisimizi hizmete açarak kendi ektiği- kür ederken, “Bu yıl ve gelecek yıllarda miz tohumu kendimiz üretir hale getir- da üretiminizin bol ve bereketli olması- dik. Bölgemizin büyük bir kesiminin hay- nı temenni ediyorum. Hepinizi en kalbi vancılıkla uğraşması nedeniyle Şeker duygularımla sevgi, saygı, hürmetle ve Fabrikasından alınan yaklaşık 40 Bin muhabbetle selamlıyorum” Dedi. Ton yaş pancar küspesini 2016 yılında kooperatife kazandırılmış paketleme Başkan Eroğuz’un konuşmasının ardın- makinesiyle paketlemesi yapılarak hay- dan . 2018 Faaliyet Yönetim Kurulu ve vancılıkla iştigal eden çiftçilerimize sa- Denetçiler Raporu, Bilanço, Gelir Tab- tışlarını yaptık. Amacımız üretim. Şunu losu Hesapları ile 2019 Faaliyet Yılı İş açık ve net söylüyorum. Bugün dışarda Programı ve Bütçesi oy birliği ile kabul üretilip bizim midemizi dolduranlar, eğer edildi. biz üretmezsek bir gün gelir bizim gırt- lağımızı sıkabilirler. Bundan dolayı biz Oylamanın ardından genel kurul sona üretmek zorundayız. Biz üretene her ererken genel kurula gelen davetlilere zaman yardımcı olmak, elinden tutmak, yemek ikramında bulunuldu. 16

17

MEHMET CAN ASLA YILMADIK YILMAYACAĞIZ DOĞAN İlimizin geçmişten bu güne kadar şu anki bulunduğu durumdan pek faz- la ileriye gidememesi çoğu kesim tarafından “ümitsizlik” olarak da nite- Gazeteci - Öğretmen lendirilse de ben bu konuda aynı fikirde değilim.İlimizde bazen büyük [email protected] sıkıntılar yaşıyoruz, canımız sıkılıyor, bazen de isyan ediyoruz ama sonuç itibariyle Burdur çoğu memleketten kat be kat daha iyidir. Zaten iyi ol- duğu içinde belli bir kesim tarafından ilin çok fazla gelişmesi istenmiyor. Bu noktada bu durumu kızıyoruz.İlimizin gelişmemesini dertleniyoruz. Bazen Burdur’dan çekip gitmek ya da farklı bir ilde yaşıyorsak da Bur- dur’a geri dönmek istemiyoruz.Bu tarzda düşüncelerin Burdur’da yoğun bir şekilde olduğunu gittiğim her ortamda görebiliyorum.Hep şu soru ben ve benim gibi düşünen insanların aklında olduğunu biliyorum. “Ya arkadaş neden böyle olmak zorunda.Neden Burdur böyle…Neden ihti- yaçlarımı farklı illere giderek karşılıyorum.Neden kendi ilimde istediği- mi bulup alamıyorum”.Bu tarz ve bunun gibi farklı düşünlerin olduğunu biliyorum. Burdur’da en büyük sıkıntı bence şu.Bu tarz düşüncelerin sayısı fazla ama bu tarz düşüncelerin değişmesi konusunda çaba harcayan kişi sayısı epeyce az.Asıl sıkıntı bu.Yani şikayet eden, konuşan çok fazla ama “elini taşın altına sok” dendiğinde hemen geri vitese bağlayan insan sayısı bun- dan daha fazla. Ben artık bu düşüncelerin bir noktadan sonra değişeceğini kesinlikle far- kındayım. Burdur’da olmaz denilen çoğu şeylerin olduğunu ve başarılı bir şekilde devam ettiğini görmekteyim.Bu durumu kimlerin değiştire- ceğini söyleyeyim.Bu durumu kesinlikle ve kesinlikle “gençler” değişti- recektir.Her geçen gün çağın ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan- ların kafasındaki bazı “geri kafalıkların” değişeceğinden eminim.Şuanda Burdur’un gelişmesini istemeyen bir kesimin olduğu gerçeğinin yanında, ilerleyen yıllarda Burdur’un gelişmesini özellikle isteyecek bir kesimin olacağından ve bu kesiminde başarılı olacağından eminim. Ben yeni nesil gençlere güveniyorum.Şuan onlar bizden ya da bizden ön- ceki nesillerden biraz daha farklı düşünüyorlar.Bu düşüncelerin sadece nasıl harekete geçeceği konusunda deneyim ve tecrübelerinin eksik oldu- ğunun farkındayım.Ama gençlerimizin belli bir olgunluğa ulaştıklarında ise gelecek için nasıl bir potansiyel olduklarını zamanla yaşayarak öğre- neceklerdir.Bunun içinde gençlerimize belli konularda fırsat ve rehberlik etmemiz gerekmektedir.Biz Burdur’un gelişimi konusunda geçmişte ne noktadaysak şimdi de aynı noktadayız, gelecekte de aynı nokta da ola- cağız.Bu konuda “asla yılmadık yılmayacağız”.Sadece bazı şeyler değişti. Yazıma Mustafa Kemal Atatürk’ün “Her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki, hiçbir şeyi unutmayacaktır; gelece- ğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir” sözüyle bitirmek istiyorum. 18



20

21

2 ASIRDIR AYNI YÖNTEMLE GÜL YAĞI ÇIKARILIYOR Güller ve göller diyarı olarak bilinen Burdur Gölü Keyik çifti, odun ateşi üzerinde iki kara kazanı suyla kenarına kurulu İlyas köyünde oturan Keyik çifti, doldurup, her bir kazana 20 kilo gül yaprağı koyuyor. dede, anne ve babalarından gördükleri yaklaşık 200 Yaşlı çift, kapaklarını kil topraktan yapıp çamurla sar- yıllık yöntemle gül yağı ve suyu elde ediyor. dıkları kazanlarda kaynayan suyun oluşturduğu bu- harın borulardan geçerek soğumasını ve bu şekilde Gül üretiminin yaygın olduğu, 1990’larda hemen her- yoğuşarak şişelere dolmasını bekliyor. kesin bu yöntemle gül yağı elde ettiği 350 hanelik köy- de, günümüzde bu geleneği sadece Keyik çifti yaşa- Kaynattıkları gülün posasını döktükten sonra kazan- tıyor. ları yıkayıp temizleyen çift, her iki kazandan çıkarak şişelere dolan suyu, kazanlara tekrar boşaltıp üzeri- Saatlerce kara kazanlarda kaynatılarak elde edilen ve ne birer şişe daha önceden hazırladıkları gül suyunu gramı 120 liradan satışa sunulan, yurt içinin yanı sıra maya olarak döküyor. Kaynatma işlemini tekrarlayan Suudi Arabistan, Fransa ve Kanada’dan alıcı bulan Keyik çifti, yoğuşma tekniği ile doldurdukları şişelerde- doğal gül yağı, ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanı- ki gül suyunun üzerinde biriken yağı, şırınga yardımıy- lıyor. la çekip küçük bir şişede biriktiriyor. 22

40 yılı aşkın süredir aynı yöntemle gelenler oldu. Gül yağı daha çok Atamızdan, dedemizden gördüğü- gül yağı çıkaran 54 yaşındaki Tun- kozmetik ve ilaç sanayisinde kul- müz şekilde benim bildiğim yak- cay Keyik, AA muhabirine yaptığı lanılıyor. Gül suyunu da litre olarak laşık 200 yıldır aynı yöntemle yağ açıklamada, sabah erken saatte satıyoruz.” diye konuştu. ve gül suyu elde ediyoruz. Bizden kalkıp hayvanlarına baktıktan son- sonra çocuklarımın bu işi devam ra eşi ve komşularıyla gül tarlasına “40 kilo gülden 10 gram yağ elde ettireceğini sanmıyorum çünkü her gittiklerini söyledi. ediyoruz” şey fabrikasyon oldu.” “Gülden geleneksel yöntemle yağ Keyik, gülün bölge halkı için bir ni- “Emeğimizin karşılığını almak is- elde etme işlemi çok zahmetli bir met olduğuna vurgu yaparak, şun- tiyoruz” iş.” diyen Keyik, gül yağının uçucu ları kaydetti: bir madde olduğundan kaynatma Eşe Keyik de gül yağı çıkarma işi- işlemini yavaş yapmaları gerektiği- “Gül geçim kaynağımız. Üç çocu- nin dede mesleği olduğunu, seve- ni, bu yüzden işlemin uzun sürdü- ğumu gülden kazandığım parayla rek yaptığını anlattı. ğünü belirtti. okuttum, biri mühendis oldu. Yo- rucu bir sistem ancak yapacak bir Alın teriyle helalinden para kazan- Doğal gül yağının gramının 120 şey yok geçim kaynağımız. Üç beş maya çalıştıklarını dile getiren Ke- liradan alıcı bulduğunu kaydeden kuruş kazanalım diye bu ateşin yik, “Emeğimizin karşılığını almak Keyik, “Türkiye’nin her yerinden al- karşısında saatlerce emek veriyo- istiyoruz. Gülün yağını çıkarmak, maya geliyorlar. Örneğin Balıkesir, ruz. 40 kilo gülden 10 gram yağ gül toplamaktan daha zor. Geç sa- Ankara, Denizli, İstanbul ve Kocae- elde ediyoruz. Alıcılar yağı ucuza atlere kadar kaynattığımız oluyor. li’den kimya sektörüyle uğraşanlar almak istiyor ancak bu işin bu ka- Her nimetin bir zorluğu var.” ifade- gelip alıyor. Yurt dışından da Suudi dar zor olduğunu bilmiyorlar. Köy- lerini kullandı. Arabistan, Fransa ve Kanada’dan de bu işi yapan bir tek biz kaldık. 23





EĞİTİM-BİR-SEN BURDUR ŞUBESİ YETKİYİ PERÇİNLEDİ Üniversitesinde) 303, KYK ( Kredi Yurtlar Kuru- mu) 25 olmak üzere toplam 1921 üyemizin ve ilimizdeki Eğitim Çalışanlarımızın sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyoruz. Mutabakat sonuçlarına baktığımızda neredeyse Eğitim Birsen’in dışındaki tüm Eğitim sendikaların üye sayısının toplamı Eği- tim Birsen’in üye sayısına ancak tekabül ettiğini görmekteyiz. Samimiyetle, cesaretle, kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelenin, akıttığımız terin, gös- terdiğimiz çabanın karşılığını almış; mazlumdan, mağdurdan, milli iradeden ve medeniyet değerle- rinden yana duruşuyla eğitim çalışanlarının tevec- cühünü kazanmış sendikamız, eğitim çalışanları için emin adımlarla yoluna devam etmektedir.” dedi MAKÜ’ de Yetki Eğitim Bir-Sen’de yıllar sonra da olsa artık MAKÜ de yetki emin ellerde diyebiliriz. Yetkiyi almanın getirdiği sorumluluk bilinciyle ha- reket ederek inşallah üniversite temsilciliğimizi Şube olma yoluna taşıyacağız. En kısa sürede de Şube olacağımıza inanıyoruz. Murat BULUT Eğitim hizmet kolu çalışanlarımız çamur sıçrat- Eğitim-Bir-Sen Burdur Şube Başkanı ma ve bulanık sularda kendine alan açma taktiği güdenlere, hamaseti hizmetin önüne koyanlara Yetkili Sendika belirleme çalışmaları kapsamın- değil; ülkenin demokratik teneffüs ortamına kat- da, Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılan kıda bulunan, ihanet girişimlerinde daima millet mutabakatta, Burdur Eğitim-Bir-Sen Şubesi Bur- eksenli duruş ortaya koyan, sorunların çözümüne dur Merkez ve tüm ilçelerde yetkiyi alarak kamu paydaş olma gayreti güden, ilkeli, ahlaki ve tutarlı çalışanlarının temsil etme hakkına sahip oldu. faaliyetleri ile göz dolduran sendikamızı yetkili kıl- Eğitim-Bir-Sen Burdur Şubesi Başkanı Murat Bu- mıştır. Ve bu yetkinin güçlenerek devamı bizim so- lut: “Yetkili Sendika belirleme çalışmaları kapsa- rumluluğumuzun artmasını da beraberinde getir- mında, Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğünde yapı- miştir.” diye sözlerine devam eden Bulut “Çözüm lan mutabakatta, Burdur Eğitim-Bir-Sen Şubesi odaklı değil problem odaklı çalışan , kendi insanıy- olarak, Burdur Merkez ve tüm İlçelerde yetkiyi la ve onun değerleriyle kavgalı sendikalar daima alarak kamu çalışanlarımızı temsil etmenin ve yet- kaybetmeye mahkûmdur . Eğitim Bir-Sen’in sendi- kimizi perçinleyerek yenilemenin haklı gururunu kacılığında yetkili olmak amaç değil araçtır. Bizim yaşıyoruz. için yetki, emeği ve ekmeği yüceltmenin yanında, Milli Eğitim de 1593, MAKÜ (Mehmet Akif Ersoy özelde kamu çalışanlarının, genelde ise; ülkemi- zin menfaatlerini gözetmektir. Ve bununla birlikte insanlık ailesinin tüm bireylerinin insan onuruna yakışır bir hayat standardına ulaşmasını sağlama adına sadece bir vesiledir.”Dedi. 26

Teşekkür Ediyoruz Kamu çalışanlarının haklarını koruma ve geliştirme mücadelemize devam edeceğiz. Emek, hak, özlük ve özgürlük mücadelemiz, devam edecektir. Ben bu vesile bu kutlu mücadelede; yetkinin destanının yazılmasında gece gündüz demeden çalışan, emek veren, zamanının önemli bir kıs- mını sendikal mücadelemize hasreden; yönetim kurulumuza, ilçe başkanlarımıza ve yönetim- lerine, iş yeri temsilcilerimize, kadın kollarımıza ve tüm değerli üyelerimize teşekkür ediyoruz. Murat BULUT Eğitim-Bir-Sen Burdur Şube Başkanı 27









BURDUR HALK EĞİTİM MERKEZİ YIL SONU SERGİSİ GERÇEKLEŞTİ Burdur Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitim ve Hacı Rahmi Sultan Halk Eğitim Merkezi ile 2018- 2019 Eğitim Öğretim Yılı döneminde açılan Meslek Kurslarının Yılsonu Sergisi açılışı gerçekleşti. Açılış programına başta Burdur Valisi Haşan Şıldak,e- şi Fatma Nur Şıldak, Memur-Sen İl temsilcisi Murat Bulut, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Hüseyin Çetinka- ya, kurumların il müdürleri, usta öğreticiler ve kursi- yerler katıldı. 2018 / 2019 eğitim öğretim yılı içerisinde 454’ü Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitimi Merkezi, 215’i Hacı Rahmi Sultan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ol- mak üzere toplam 669 kurs açılırken, bu kurslardan 19.032 kişi yararlanarak 8.792 kişi belge almaya hak kazandı. 32

33

34

“Kurslarımıza hassasiyetle devam edilmiştir” Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın başında, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Akan açılış konuşma- sını yaptı. Burdur Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitim Müdürü Ömer Akan yaptığı konuşmada, “2018-2019 eğitim ve öğretim yıl sonu itibariyle Bur- dur Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitim ve Hacı Rahmi Sultan Halk Eği- tim Merkezi Müdürlüğümüzün açmış olduğu giyim, el sanatları, na- kış, takı tasarım, ahşap boyama, resim, aşçı çırağı, pasta yapımı gibi kurslarımızın yıl sonu sergisine hoş geldiniz. Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri yurt sathında gerek tabana yayılması gerekse beceri- lerin artırılması konusunda bireylere toplumu içindeki tüm renklere hizmet vermeyi kendisine amaç edinmiş Atatürk ilkeleri ve çağdaş normları benimsemiş yerel değerlere önem veren demokratik eği- tim kurumlarıdır. Vatandaşlarımızın sosyal ve kültürel gelişmesini sağlamak, meslek edinmek onlara bilgi ve beceri kazandırmak oku- ma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğrendirmek, bir üst öğrenim sınavlarına hazırlamak, kültürel eserlerimizi korumak, yaşatmak ve yaygınlaştırmak, eksik kalan eğitimlerine yardımcı olmak, kursların en önemli özelliği olmalıdır ve müdürlüğümüzce de bu yönde çalış- malar sürdürülmüştür.Halk Eğitimi Merkezlerinde geçen yıl oldu- ğu gibi bu yıl da okuma ve yazma kurslarımıza hassasiyetle devam edilmiştir.Açık Öğretim Lisesi ve Açık Öğretim Orta Okulu ile ilgili olarak da yaklaşık 1850 öğrencimize yeni kayıt, kayıt yenileme, ders seçim kitap temini gibi konularda müdürlüğümüzce yardımcı olun- maktadır.Ayrıca ders ekleme yetiştirme kursları yönergesi ile orta- öğretimden mezun vatandaşlarımızın kurs ihtiyaçları Halk Eğitim Müdürlüklerince karşılanmaktadır.Ayrıca ana sınıfında başlamak üzere ilk ve ortaöğretim öğrencilerimizin büyük bir kısmı Türkiye Bağımlılık ile mücadele kursundan geçirilmiştir. 2019 yılının Şubat ayından itibaren İl Müftülük binasının karşısında iki ek binamızda kurs yerlerimiz daha nezih ve daha rahat bir kurs ortamına kavuş- muştur.Tüm bu kursların düzenlenmesi hayata geçirilmesi konu- sunda başta Valiliğimize ve Milli Eğitim Müdürlüğümüze serginin tertiplenmesinde emeği geçen idarece arkadaşlarımızın yanında okullarımızla ve diğer kurumlarda görev yapan Lisans, ön lisans ve lise mezunu öğretmen uzman usta öğreticilerimize, kursiyerlerimi- ze ayrıca birçok okulumuzda kurs merkezi olarak derslik ve salon konusunda destek vereni veremeyen tüm idarecilerimize şükranla- rımızı sunuyorum.” dedi. Program yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe şiir okuması, halk oyunları gösterisi ve kursiyerlere belge verilmesi ile devam etti. Program il protokolünün sergi açılışını gerçekleştirilmesi ve sergi- nin gezilmesi ile sonlandı. 35

BUTSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI YUSUF KEYİK İHRACAT RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı bu yıl 2018’e göre daha alt sevi- Yusuf KEYİK, Burdur’un 2019 yılı yelerde olan ihracat rakamlarımı- ihracatını değerlendirerek, önü- zın en kısa sürede artacağını ön- müzdeki süreçte 2018’in ihracat görüyoruz. performansına ulaşmayı ümit et- tiklerini kaydetti. Burdur’da 2018 yılı ilk 4 aylık ihra- cat rakamları: 59 milyon 264 bin Burdur’un dış ticaret rakamların- dolar, Burdur’da 2019 yılı ilk 4 aylık da Nisan ayı itibarıyla yıllık baz- ihracat rakamları: 53 milyon 540 da azalma olduğunu vurgulayan bin dolar oldu, arada 5,276 mil- BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı yon dolar fark var. Bu farkın en Yusuf KEYİK; “Bu yıl, 2018 yılının kısa sürede kapanıp, daha yük- aynı ayına göre dış ticaret hac- sek hacimli dış ticaret yaşanaca- mimizde küçülme görünmekte- ğı beklentisindeyiz ” dedi. dir. Değişen ticaret kuralları, dün- yadaki kur manipülasyonları ve Burdur’un sanayi ve ticaret ha- ekonomik dalgalanmalar nede- yatındaki enerjisinin giderek ar- niyle 2019’un ilk dört ayındaki en tacağını belirten KEYİK: “İlimizin yüksek ihracat hacmini Nisanda sanayi ve ticaret hayatında ka- yakaladık. Burdur’daki gelişen ve buğunu kıran bir enerjisi bulun- büyüyen ticaret ve sanayi haya- maktadır. Bizler BUTSO yönetimi tını göz önünde bulundurursak; olarak istihdam oluşturan, istih- önümüzdeki dönemde 2018 yılı damı ve katma değeri artıran, ihracat performansını yakala- ilimize ve ülkemize istihdam ve yıp, 2019’da daha yüksek per- ihracat amacıyla finansmanlarını formanslar gerçekleşeceğinden seferber eden, dış ticaretimizi ge- ümitliyiz. ” dedi. liştiren, yeni pazarlar bulmamızı sağlayan, bunlarla birlikte sıcak Nisan ayı sonu itibarıyla ihracat paranın hareketliliği açısından sektörleri hakkında detay da iç ticarette de işbirliklerini artıran veren Başkan Yusuf KEYİK: “Bur- her türlü gelişmenin yanındayız dur’un dış ticaret kalemleri arasın- ve destekçisiyiz. Dünya ticareti- da en fazla ‘Madencilik Ürünleri’, nin değiştiği günümüz şartlarında ‘Makine ve Aksamları’ ve ‘Savun- yeni rotalar, yeni pazarlar, mev- ma ve Havacılık Sanayi’ ürünleri cut pazarlarla ekonomik bağların gelmektedir” ifadelerini kullandı. güçlendirilmesi ve yeni yol harita- ları konularına önem veriyoruz. En Dış Ticaret Hacmi alttan en üste istihdam sağlayan- lara, çalışanlara, yorulanlara, üre- Başkan KEYİK: “Ekonomik dalga- tenlere ve ürünlerini özellikle dış lanmalar ve dünya ticaret haya- ticarette pazarlayanlara teşekkür tındaki olumsuzluklar nedeniyle ediyoruz” dedi. 36

“Dış ticaret hacmimizde küçülme görünmektedir” 37

KARACAÖREN GÖLÜ TURİSTLERİN GÖZDE MEKANI OLDU Burdur’daki Karacaören Baraj Gölü, Antalya’ya ta- tile gelen birçok yabancı turistin uğramadan geç- mediği yerler arasına girdi. Antalya-Isparta kara yolu, Burdur’un Bucak ilçesi Kar- gı köyü sınırlarında yer alan, 1993 yılında işletmeye alınan, 49 milyon metreküp depolama hacmine ve yılda ortalama 206 gigawatt (GWh) enerji üretimine sahip Karacaören-2 Barajı’nın göl sahası, orman ara- sında eşsiz manzarasıyla görenleri büyülüyor. Kara yolundan geçenlerin dinlenmek için çok sık mola verdiği, birçok kuş türünü de bünyesinde ba- rındıran, doğayla iç içe olan alan, Antalya’ya turlar- la gelen turistlerin de en çok uğradığı mekanlardan oldu. Bir işletme sayesinde motorlu tekneyle çekilen yüzer platform üzerinde gruplar halinde gölü seyir imkanı bulan turistler, hayran kaldıkları sahada vakit geçir- menin keyfini yaşıyor. 38

Bölgeyi tur kapsamında ziyaret eden Alman Kerstin Termin, AA muhabirine yaptığı açıklama- da, göl sahasını çok beğendiğini söyledi. Deniz bölgeleri dışında Türkiye’de çok fazla güzellik olmayacağını düşündüğünü aktaran Termin, “Bu düşüncem, burayı görünce değişti. Burası çok güzelmiş, çok şaşkınım. Beni çok etki- ledi.” dedi. Profesyonel turist rehberi Osman Yücel ise An- talya’ya 60 kilometre uzaklıktaki bölgeyi sık sık Alman turist gruplarıyla günübirlik ziyaret ettikle- rini kaydetti. Alternatif turizm örneği Türkiye’nin farklı güzelliklerini de tanıtmayı amaçladıklarını vurgulayan Yücel, şöyle konuş- tu: “Gürültüsüz bir ortamda doğayla iç içe, kuş ses- leriyle çok mutlu oluyorlar. Türkiye’nin sadece deniz, kum, güneşten oluşmadığını, doğanın güzelliğini de görmüş oluyorlar. Buranın suyunun Antalya’nın içme suyu olarak kullanıldığını hem de sulama da kullanıldığını anlatıyoruz. Göl sularının altında kalan bir köy olduğu bilgisi de kendilerini heyecanlandırı- yor. Gezimizde su içindeki halen yıkılmamış bir baca, cami ve ev temellerini kendilerine gösteriyoruz.” Bölgedeki bir restoranın işletmecilerinden Hüse- yin Doğan da Karacaören-2 Barajı’nın, turistlerin yoğunlukla uğradığı bir yer haline geldiğini an- lattı. Bölgenin orman içinde doğa yürüyüşü imkanı sunduğundan bahseden Doğan, “Tek eksiğimiz buranın turizm bölgesi olmaması. Turizm bölge- si de olsa, insanlar burada çok çeşitli aktiviteler yapabilirler.” ifadelerini kullandı. Köy sakinlerinden Kağan Büyük ise baraj gölü- nün mükemmel manzarasıyla stres atmak için çok güzel bir yer olduğunu belirtti. Oğluyla balık tutup stres attı Antalya’dan 10 yaşındaki oğlu Muhammed Sa- lih Ekşi ile göle balık tutmaya gelen İsmail Ekşi de baraj sahasında huzur bulduğunu dile getirdi. Fırsat buldukça göl alanına gelip, birkaç gün kaldığını anlatan Ekşi, “Burası balık tutup eğlenmek için çok güzel bir yer. Buranın doğal güzelliği korunmalı. Doğadan faydalanmanın karşılığı zarar vermek olmamalı. Bizden sonrakilerin de faydalanabilmesi için doğayı korumalıyız. Herkes çöpünü toplarsa, bulunduğu alanı temizlerse sorun olmaz. Burayı görmeyi herkese tavsiye ediyorum.” diye konuştu. 39





MİNİK ÖĞRENCİLER Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) öğrencileri Elsazı köyündeki anasınıfı öğren- cilerini İngilizce ile tanıştırdı. Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu Ço- cuk Gelişimi Programı öğrencileri İngilizce dersi kapsamında Elsazı Köyü Yenice İlkokulu anası- nıfında eğitim gören minik öğrencilerle bir araya geldiler. Yabancı Diller Yüksekokulu Öğr. Gör. Serap Şen, Çocuk Gelişimi Programı Öğr. Gör. Ayşe Aydın ve Antalya Sanayici İş Adamları Derneği (ANSİAD) Girişimcilik Komisyonu Başkanı Işık Yargın ön- cülüğünde gerçekleşen etkinlikte Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri Elsazı Köyü Yenice İlkokulu anasınıfında bulunan minik öğrencileri ilk kez ya- bancı dil ile tanıştırdılar. Anasınıfı öğrencileri ilk etapta ısınma (warm up) adı verilen etkinliklerle güdülenirken, çocuk ge- lişimi bölümü öğrencileri tarafından hazırlanmış olan çeşitli materyaller, oyunlar ve dramatik et- kinliklerle yabancı dilin ne ölçüde keyifle öğreni- leceği uygulamalı olarak gösterildi. Çocuk Gelişimi 1. sınıf öğrencileri gerçekleşti- rilen bu etkinlik ile staj uygulaması öncesinde alanları ile ilgili sahaya inerek daha fazla meslek- lerini pekiştirme şansı elde ettiler. Ayrıca çocuk gelişimi bölümü öğrencileri bu şekilde uygulanan bir proje kapsamında İngilizce ile ilgili oluşan tüm ön yargıları kırarak sektörde İngilizce uygulama- sının nasıl kullanılacağı ve anasınıfı öğrencileri tarafından da yabancı dilin benimsenmesi nokta- sında katkıda bulundular. 42

İNGİLİZCE İLE TANIŞTI 43

44

SIĞLA ORMANLARI BİLİM İNSANLARINI BEKLİYOR Burdur’un Bucak ilçesinde bağlı Kargı kö- “Daha çok Muğla ve Burdur illerinde yündeki Anadolu Sığla Ağacı’nın yayılış görülüyor” gösterdiği Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı bilim insanlarını bekliyor. Anadolu sığla ağacının daha çok Muğla ve Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı, Ispar- Burdur sınırları içinde görüldüğüne dikkati ta-Antalya-Burdur il sınırlarının kesişim nok- çeken Kamil, şöyle devam etti: tasındaki Aksu Çayı’nın kenarında yer alan eşsiz bir ekosisteme sahip. 1987 yılında tescil “Sığla ağacı her yerde olmayan endemik bir edilen 885 dekar büyüklüğündeki tabiatı ko- ağaç. 25-30 metreye kadar boylanabilen yap- ruma alanı, bölgede yayılış gösteren endemik raklı ağaç özelliğini taşıyor. Sığla ağacının bir tür olan Anadolu sığla ağacının en elit ör- gövdesinden sığla yağı çıkartılıyor. Yağı par- neklerini barındırıyor. füm endüstrisinde kullanılıyor, tütsüler yapı- Turistik ziyarete kapalı tutulan Antalya’ya 70 lıyor. Yaprağı çınar ağacının yaprağına benzer kilometre uzaklıktaki alana, sadece bilimsel fakat çınar ağacının yaprağından daha küçük araştırma yapmak için gelen grupların girişine ve narindir. Yaprağına dokunup kokladığınız izin veriliyor. zaman güzel kokusunu hemen hissedersiniz. Bu ağaç her yerde yetişmiyor; özellikle sulak alanları, yağışın bol olduğu yerleri seviyor.” “Çok farklı, özel bir ortam” Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Mü- Kamil, sığla ağacının Türkiye’de yaklaşık bin dürü Rıza Kamil, AA muhabirine yaptığı 348 hektarlık alanı kapladığını aktararak “Çok açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa farklı, özel bir ortam. Bu alanlar bilim insanla- Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğün- rı için araştırma ormanı niteliği taşıyor. Alan- ce yönetilen 30 tabiatı koruma alanının 5’inin da yoğun olarak görülen Anadolu sığla ağacı- Antalya, Isparta ve Burdur’da olduğunu söyle- nın yanında çınar, kızılçam, kızılağaç ve meşe di. ağaçları da bulunmakta. Farklı kuş ve sincap Kargı köyü sınırlarında yer alan Sığla Orma- türleri, kaplumbağalar ve sürüngen türleri ile nı Tabiatı Koruma Alanı’nın koruma alanla- çok sayıda yengeç türlerini burada görmek rı içinde özel bir yeri olduğunu dile getiren mümkün.” ifadelerini kullandı. Kamil, “Ülkemizde Muğla, Isparta ve Burdur “Bilim insanlarını buraya davet ediyoruz” üçgeninde olan Sığla Ormanları bilim ve fen Kamil, Sığla Ormanı Tabiat Koruma Alanı’nın bakımından eşsiz ekosistemleri barındırıyor.” bir tabiat harikası olduğuna vurgu yaparak dedi. şunları söyledi: Kamil, Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Ala- “Bu alan bilimsel veri altlığı ile alanda çalışan nı’nın, içinde yaşayan kuşları, sığla ağaçları, bilim insanları için bir hazine adeta. Bilim sulak alanı ve çağıldayan küçük dereleriyle bi- insanlarını buraya davet ediyoruz, gelsinler lim insanlarına araştırma yapma imkanı sağ- burada araştırma yapsınlar çünkü bu alanlar ladığını belirtti. ülkemizin bilimsel kaynak değerleri. Bu de- ğerleri koruyup, geliştirip, gelecek nesillere sağlıklı habitatlar olarak aktarmamız lazım. Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlü- ğü olarak alanları bu amaçlar doğrultusunda koruyoruz.”Kamil, müdürlük tarafından ala- nın flora ve fauna çeşitliliğinin belirlenmesi amacıyla 2015 yılı içinde yapılan araştırma ra- porunun kitap haline getirildiğini ancak daha kapsamlı araştırmalarla kitabın daha da zen- ginleşebileceğini kaydetti. 45

YEDİ ASIRLIK CAMİNİN İZLERİNE 15 YILLIK ÇALIŞMAYLA ULAŞILDI Antalya’nın Korkuteli ilçesinde Anadolu beylikleri dönemin- “Bilinçsizce yapılan eleştirileri dikkate alırsak tarihi yapılara de Karamanoğlu Alaaddin Bey’in yaptırdığı tahmin edilen yazık olur” yaklaşık 700 yıllık Alaaddin Camisi’nin toprak altında kalan iz- Restorasyonların yapının ömrünü uzatmak, özgün halini ko- leri gün yüzüne çıkarıldı, tahrip olan taç kapısının da yer aldığı rumak için yapıldığını belirten Coşar, çalışmaların uzmanların kısımlar restore edildi. görüşleriyle ve tamamen bilimsel olarak yapıldığı vurguladı. Yıllar içerisinde yangınlara maruz kalarak kullanılamaz hale ge- Restore edilen yapılara yönelik zaman zaman doğru olmayan len, 14. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Alaaddin Camisi’nde eleştirilerin yapıldığını aktaran Coşar, sözlerini şöyle sürdürdü: yaklaşık 15 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmaları ile tari- “Bu çalışmamızda da ‘Niye taşlar bu kadar beyaz?’ diye eleş- hin izlerine ulaşıldı. tirilerle karşılaşıyoruz, restorasyon ilkeleri gereği beyaz görün- Cami ve bölgesinde gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile eserin mek zorunda. Biz bunu değiştiririz, aynı motiften yaparız o toprak altında kalan kısımları gün yüzüne çıkarıldı. Yıllar içinde zaman yanıltma yapmış oluyoruz, bu da restorasyon ilkelerine tahrip olan cami ve taç kapısı, Antalya Kültür Varlıklarını Koru- aykırı. Yaptığımız sadece özgün taş neyse, o taşı kullanmak, es- ma Bölge Kurulu onaylı, Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünün kitmek, yeni bir motif yapmak değil. Restorasyon mantığında, projesi ile bilimsel çalışma kapsamında onarıldı. bu dönemde yapıldığı belli olsun diye farklı belirtme teknikleri Minaresini Osmanlı padişahlarından 1. Ahmed’in sadrazamı de kullanılabiliyor. Bazen tuğla, bazen de çok modern bir mal- Murad Paşa’nın yaptırdığı belirtilen, taç kapısı, mihrabı, süsle- zeme kullanılabiliyor ama biz uzmanların görüşü doğrultusun- meleri ve kabartmalarıyla dikkati çeken cami, bu yıl mart so- da aynı cins taşı kullandık. Bilinçsizce yapılan eleştirileri dikka- nunda ibadete açıldı. te alırsak tarihi yapılara yazık olur.” Bir taşla ilgili günlerce çalışma yapıldığını belirten Coşar, za- “Özgün yapı ortaya çıkarıldı” man zaman iki uzmanın bile farklı görüşleri savunabildiklerini kaydetti. Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, AA muhabiri- Taç kapının yüksekliği ile ilgili de eleştiriler yapıldığını söyleyen ne yaptığı açıklamada, yaklaşık 100 yıl önceki yangınla tavanı Coşar, Selçuklu döneminde taç kapıların bir sistem ve birtakım düşen caminin tamamen tahrip olduğunu, bölge halkının iba- kurallara uyularak yapıldığını ifade etti. Selçuklu mimarisi ko- detini ise cami içerisinde yapılan küçük bir mescitte gerçekleş- nusunda araştırmalar yapan Prof. Dr. Cezmi Tuncer’in görüş- tirdiğini söyledi. lerine de başvurduklarını anlatan Coşar, “Bilimsel çalışmaların Caminin özgün yapısına ulaşılması ve korunması için yaklaşık sonucunda kapı yüksekliği yaklaşık bir metre yükseldi.” dedi. 15 yıl önce bir çalışma başlatıldığını anlatan Coşar, acil müda- hale ihtiyacı olduğu özellikle vurgulanan yapı ve taç kapı için “Atalarımızın yadigarına biz sahip çıkacağız” önce çelik payandalarla sağlamlaştırma projeleri hazırlandığını kaydetti. Koruma Kurulunun uzun vadeli bir koruma sağlama- Cami imamı Durmuş Ali Kaplan da 4 yıl önce camiye atandığını yacağı gerekçesiyle bu projeyi kabul etmediğini aktaran Coşar, söyledi. Restorasyon çalışmaları süresince caminin sadece ra- taşların numaralandırılarak sökülmesi ve yeniden örülmesine mazan aylarında açık olduğunu ancak çalışmaların bitmesiyle ilişkin hazırlanan projenin onaylandığını belirtti. caminin ibadete açıldığını anlatan Kaplan, “Görünümüyle de Proje onaylandıktan sonra bölgede kazı çalışmalarına başla- çok güzel oldu. Şu anda eksiğimiz bu tarihi mekanda cema- nıldığını dile getiren Coşar, şunları söyledi: at. İnşallah cemaat ile de dolarsa atalarımızın yadigarı olan bu “Toprak altında kalan bölgeleri gün yüzüne çıkardık. O yüzden mekanı, daha verimli hale getirmiş olacağız, biz de daha mutlu çalışma yaklaşık 15 yıl sürdü. Kazı çalışmalarıyla daha önceki olacağız. Tabii atalarımızı da dualarımızla memnun edeceğiz.” caminin ayakları ortaya çıktı. Özgün zemine ulaşıldı. Koruma diye konuştu. Kurulu kararı ile yıpranan taç kapıda, taşlar numaralandırılarak İbadetin huzurlu bir şekilde yapılmasını önemsediklerini dile söküldü ve düzgün bir şekilde örüldü. Nitelikli taşları korumak getiren Kaplan, “Artık bundan sonra camimize biz sahip çıka- için analiz yapıldı ve aynı cins taş kullanarak restorasyon ta- cağız ve koruyacağız.” ifadelerini kullandı. mamlandı. İçinden de çok fazla devşirme taşlar ile molozlar Bölge halkından Ali Manis ise Antalya’da yaşadıklarını, yaz ay- çıktı, niteliksiz taşlar ayıklandı, nitelikli taşlar ise özel korumaya larında Korkuteli ilçesine geldiklerini söyledi. İlçede bulunduğu alındı. Şu an motif ya da nitelikli taş konusunda herhangi bir süre içinde ibadet için Alaaddin Camisi’ne geldiğini dile geti- kaybımız yok.” ren Manis, “Bir dönem bakımsızdı, kötü durumdaydı. Şu anda Coşar, yapı içerisinde bulunan devşirme taşları cami avlusunda daha iyi bir görünüme kavuştu.” görüşünü ifade etti. sergilediklerini dile getirdi. 46

47

“GAZELLA GAZELLA” TÜRÜ DAĞ CEYLANLARININ VARLIĞI ARTIYOR Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve 2008 yılında ya- Yavru ceylanlara özel bakım pılan çalışmalarda Türkiye’de sadece Hatay’da varlığı Yaklaşık 160 dönümlük istasyonda, doğumlarından sonra tespit edilen, ‘’gazella gazella’’ türü dağ ceylanlarının popü- yavru ceylanlar yırtıcı kuşların hedefi olma ihtimaline karşı lasyonunda her yıl sevindirici oranda artış yaşanıyor. özel bakıma alınıyor. Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Suriye sınır hattına yakın nok- Şu anda 11’i yavru toplam 27 ceylanın bulunduğu istasyon- talarda yaşamlarını sürdüren ve tespitin ardından 2009 yı- da minik ceylanlar, özel biberonlar yardımıyla keçi sütüyle lında yapılan ilk sayımlarda 150 civarında olduğu değerlen- beslenerek gelişimini tamamlıyor ve ardından doğal yaşam dirilen gazella gazella türü Hatay dağ ceylanlarının sayıları, ortamlarına bırakılıyor. 2012 yılında 235 olarak tespit edildi. Düzenli olarak her yıl sayıları artan dağ ceylanlarının varlığı 2018 yılı sonunda ise 757’ye ulaştı.Bu yıl envanter çalışma- sının tamamlanması, yeni doğan yavruların da eklenmesiy- le sayılarının daha da artacağı öngörülen dağ ceylanlarının varlığındaki artış, bölgenin ekoturizmine de katkı sağlıyor. İlçede 2014 yılında faaliyete giren Doğa ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü Dağ Ceylanları Üretim İstasyonunda da gözlem, tedavi, bakım gibi her türlü ihtiyaçları karşılanan dağ ceylan- ları yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. 48

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, AA görmek için geçtiğimiz yıllarda Bulgaristan’dan ziyaretçiler muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede tür tanımı ilk kez geldi. İnsanlar gelip ceylanları izleyebiliyorlar.” dedi. 2008 yılında yapılan dağ ceylanlarının her geçen yıl sayıları- Öğünç, bölgenin yaban hayatı geliştirme sahası olarak da nın artmasının sevindirici olduğunu söyledi. ilan edilmesi için dernek olarak çalışmalar yaptıklarını ve İstasyonun faaliyete girmesiyle türün korunmasında çok olumlu sonuçlar beklediklerini sözlerine ekledi. büyük mesafeler katedildiğini ifade eden Öğünç, “Dağ Cey- lanları Üretim İstasyonu kurulduktan bu yana hem etkin ko- ruma çalışmaları yapıldı hem de bu sahada rastlaştığımız hasta, yaralı ceylanlar buradaki görevli arkadaşların yerin- de ve zamanında müdahaleleriyle kurtuldu. En son yapılan 2018 yılındaki envanter çalışmasında 757 tane dağ ceylanı saymış olduk.” dedi. Korumada Mehmetçik’in de katkısı var İstasyonun bulunduğu alanın askeri yasak bölge olduğunu ve Mehmetçik’in sık sık ceylanlarla karşılaştığını aktaran Öğünç, “Askeri erkanımızın müthiş bir gayreti var. Gecenin bir yarısı yeri geliyor beni arıyorlar ve ‘Hasta ceylan bulduk’ diyorlar. Yaralı kuş dahi bulsa arıyorlar, Mehmetçik’in hakkı ödenmez. Ceylanların bugüne kadar yaşamlarının devam etmelerini ben iki nedene bağlıyorum. Birincisi bölge aske- ri yasak bölge ve Mehmetçik tamamiyle şefkatiyle koruyor, ikincisi de yerel halk ceylanları kutsal bir değer olarak görü- yor.” diye konuştu. Öğün, koruma altındaki bir türün sayısının düzenli olarak ar- tış göstermesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu an- lamda dünyadaki sayılı bölgelerden biri olduklarını belirtti. Ekoturizmin de önemine değinen Öğünç, “Burası Hatay’ın değil Türkiye’nin ekoturizmde kalbi olabilir çünkü bir ceylanı 49


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook