Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Sayı - 52

Sayı - 52

Published by ozgurdogan15, 2020-03-19 03:57:42

Description: Burdurweb Dergisi 52. Sayısı

Keywords: burdur

Search

Read the Text Version

4



BUCAK’TA 4. ETAP TOKİ İNŞAATI DEVAM EDİYOR Burdur’un en büyük ilçesi Bucak’ta 4. Etap TOKİ Konutlarının inşaatı aralıksız devam ediyor. Bu- cak Belediye Başkanı Başkanı Emrullah ÜNAL ve TBMM Divan Katip üyesi AK Parti Burdur Milletve- kili Bayram Özçelik, yapımı devam eden konutların inşaatını yerine giderek incelemede bulundu. Bucak Belediye Başkanı Başkanı Emrullah ÜNAL: “Belpaş 3. Akaryakıt istasyonu yapım çalışmaları- mız hızla devam ediyor.Burdur Milletvekilimiz Sa- yın Bayram Özçelik, Ak Parti Bucak İlçe Başkan Yardımcılarımız ile birlikte 3.Akaryakıt İstasyonu- muzda ve Alaattin Mahallesinde yapımı devam eden 4. ETAP TOKİ Konutları inşaat sahasında in- celemelerde bulunduk.” Dedi. 3. AKARYAKIT İSTASYONUNDA SONA DOĞRU Bucak Belediyesi tarafından yapımı süren 3.Akar- yakıt İstasyonu inşaat çalışmalarında sona doğru yaklaşılıyor. Kısa süre içinde açılacak olan akar- yakıt istasyonunda incelemelerde bulunan Bu- cak Belediye Başkanı Başkanı Emrullah ÜNAL ve TBMM Divan Katip üyesi AK Parti Burdur Milletve- kili Bayram Özçelik yüklenici firmadan teknik çalış- malar hakkında bilgi aldı. 6

BUCAK BELEDİYESİ’NDEN KORONAVİRÜS TEDBİRİ Bucak Belediyesi tüm dünyayı etkileyen koronavirüsüne karşı mücadeleyi aralıksız sürdürüyor. Başkan Ünal, sürdürülen mücadele ile ilgili açıklamada bulundu. Başkan Ünal, “Belediye Ekiplerimizce Korona virüs tedbirleri kapsamında, halk otobüsleri, kapalı duraklar, Adliye Sarayı ve Kaymakamlık Binasında dezenfektasyon çalışması yapıldı.Umuma açık kullanım alanlarında dezenfektasyon çalışmaları sürü- yor.” Dedi. 7

ÖZGÜR DOĞAN DÜNYA ASRIN SINAVINI VERİYOR Gazeteci - Mühendis [email protected] Her yüz yılda insanlığın başına türlü türlü olaylar geliyor. 21. Yüzyılda da Covid-19 ismi verilen bir hastalık 2020 yılı itibariyle dünyanın her köşesine yayılarak insanlığın bu yüzyıldaki en büyük sınavını başlattı. Coronavirus adı verilen dayanıklı virüs bulaşma hızıyla ve tedavisinin henüz bulunmamasıyla insanlığın geleceği için büyük tehlike saçıyor. Özetle bu virüs insanlık için büyük bir sınava vesile oldu ve hayatımızın akışını, tercihlerini ve kararlarını şimdiden değiştirdi. Bu sınavın bize getirdiği olumsuz sonuçlar ise üretim, tüketim, sağlık, ekonomi, turizm, spor, sosyal aktivite gibi bir çok sektörü derinden et- kiledi. Fırsatçılar ve bazı koronavirüse karşı tedbir uygulayan sektörler haricinde neredeyse kazanan yok diyebiliriz. Türkçe tanımlamayla Koronavirüsün etkilerini ülkemizde mart ayı iti- bariyle yaşamaya başladık. Virüsün bulaştığı son ülkelerden biri olan Türkiye’nin aldığı tedbirler ne kadar etkili olacak şuan için bir şey söy- lememiz söz konusu değil. Şuanda virüsün kaç kişiye bulaştığını tespit etmek çok zor. Virüsün etkilerini zaman içerisinde artma olasılığı da var, bir müddet pik yapıp sonra kontrol altına alınma olasılığı da var. Bu süreçte virüsün etkilerinin minimize edilmesi için mutlaka insanların hem bireysel temizliğine dikkat etmesi hem de bilmeden taşıyıcı ise virüsü daha çok kitlelere bulaştırmaması için bulunduğu ortamdan ka- labalık ortamlara hayati zorunluluklar olmadıkça gitmemesi gerekiyor. Uzmanları hemen her gün dinliyor, tavsiyelerine uymaya çalışıyoruz. Tabi ki bu süreç psikolojik açıdan da zorlu bir süreç. Hem sağlığına dik- kat etmelisin hem de eve tıkılmak zorundasın... Bu virüsün yol açtığı sağlık ve sosyolojik sonuçlarının yanı sıra ülkele- rin, şirketlerin ve bireylerin ekonomisine de büyük bir darbe vurması da açıkçası cabası. Üretim neredeyse durmak üzere…Hizmet sektörü bit- me noktasına geldi. Vaka sayılarının artmaması için birçok hizmet sek- töründe özetle esnaf kepengini indirmiş durumda. Tarihte ilk defa böyle bir durum sanıyorum yaşanıyor ve ön görülemez bir süreç devam ediyor. Devlet tarafından açıklanan ekonomi destek paketleri ne derece yeterli olur bilinmez ama kanaatimce bu desteklerin yeterli olmayacağı, es- nafın da fikri alınarak çözümler üretilmesi gerektiğidir. Esnafın sesine de kulak verilmelidir. Özellikle kirada oturan esnaf dükkanını çalıştırsa da çalıştırmasa da bu bedeli ödemek zorundadır. Sabit giderleri olan bir esnaf, borcu olan bir esnaf dükkanını çalıştıramazsa düzenli gelir sağlayamazsa önümüzdeki süreçte iflas edecektir. Binlerce esnafın if- las ettiğini düşünsenize...Ekonominin bel kemiğinin kırılmasıyla aslında aynı durum. Virüsün namlusu insan seçmiyor. Yeryüzüne “musallat ettirilen” bu vi- rüs yediden yetmişe, kadınından erkeğine, yoksulundan zenginine, nor- mal vatandaştan şöhreti bulana kadar herkesi hedef alıyor. Bu nedenle hepimiz aynı gemideyiz. Aslında tüm dünya halkları aynı gemide. Umarım batmayız... 8







GİYİM SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ VE BAŞARILI İSMİ HALİL ÇİÇEK Burdur’un giyim sektöründe öncü ve köklü isimlerden Halil ÇİÇEK, Burdurweb Dergisi’nin Mart sayısına konuk oldu. Çiçek, kendisi, firması, sektör hayatı, sektörün durumu ve geleceği konusunda Burdurweb Okurları için söyleşide bulundu. 12

Halil Çiçek kimdir? Halil Çiçek, 1974 yılında Burdur‘un Pınarbaşı köyünde doğdum ilkokulu köyümde ortaokul Kozluca kasabasında liseyi Burdur da bitirdim babamıın fikri ve büyük desteğiyle esnaflık yap- maya karar verdik.1992 yılında geçici bir süre bir mağazada çalıştıktan sonra 1993 yılnda çocuk giyim mağazasıyla sektöre girdik gayretli ve düzgün esnaflığımızdan dolayı kardeşlerimle birlikte 95 yılında çiçek Kardeşler konfeksiyon düğüncü mağazamızı açtık. 1995 yılından itibaren ise düğüncü mağaza- sı olarak hizmet vermekteyiz. Bu mağazamızla Burdur merkezi başta olmak üzere bütün ilçeler- deki vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. İler- leyen yıllarda küçük kardeşim kuyumculuk işine başladı. 2004 yılında diğer kardeşim ise mermer sektö- rüne girdi. Sonrasında giyim sektörüne kendim ve ekibimle devam ettim. Bu süre içerisinde kısa bir nakliyat sektöründe faaliyetlerde bulundum. Bu işi de bıraktıktan sonra tüm yoğunluğumuzu konfeksiyon işine ayırdım. Oğlum İbrahim’in üni- versite eğitimini bitirmesinin ardından ilimizin en işlek caddesi Gazi Caddesi’nde öğrencilere yönelik Çiçek Ambar Bayan giyim mağazamızı açtık. Geçen iki yıl içerisinde öğrencilerin artması ve ihtiyaçların fazlalaşmasıyla bu yıl içerisinde Ha- dise Koton mağazasını açtık. 13

Çiçek Kardeşler Konfeksiyonda hangi tür kıyafetler bulunmakta? Halil Çiçek: Çiçek Kardeşler Konfek- siyonda bay-bayan giyim, manifatura, tuhafiye, çeyiz, gelinlik, nişanlık, abiye, damatlık, okuluk gömlek ve havlusunu burada bulabilir. 27 yıllık bir geçmişe sa- hip olduğumuz için de müşterilerimizin yüzde yetmişini de tanımaktayız. Müşte- rilimize gerek ödeme kolaylığı gerekse de taksitle ödeme konusunda eski geleneği- mize devam ettiriyoruz. Hadise-Koton mağazasını neden açma gereği duydunuz? Çiçek Ambar mağazasında ise hangi Halil Çiçek: İlimizde her geçen gün tür ürünler bulunmakta? öğrenci sayısı artıyor.Talep artınca Halil Çiçek: Çiçek Ambar mağazasında bu taleplerin karşılanması için ma- daha çok üniversite gençlerimize yöne- ğazaları açma ihtiyacı duyuyorsunuz. lik. Daha çok günlük spor giyime yönelik Hadise giyim mağazası Çiçek Ambar kıyafetlerin bulunduğu 15 yaş ile 30 yaş giyim mağazasına nazaran her ke- arası gençlere yönelik ürün çeşitlerimiz simi hitap eden ve daha çok ürün bulunmaktadır. çeşitliği bulunan bir mağazadır. Ay- rıca mağazamızda tesettür giyimi de bulunmaktadır. Koton kısmında ise Burdur’da böyle talebin gelmesin- den dolayı Koton markasının ürün- lerini de mağazamıza kazandırmış olduk. Koton ürünleri ise bay-bayan ve çocuk giyim olarak başlamış bu- lunmaktayız. 14

Giyim sektöründe genel anlamda ne gibi sıkıntılar bu- Kıyafetlerin sağlık açısından önemi nedir? lunmakta? Halil Çiçek: Muhakkak ki kıyafetler sağlık açısından çok Halil Çiçek: Burdur gibi 100 binden az nüfus olan şehir- önemli. Yurt dışından gelen Çin ürünleri belli sıkıntıları lerde giyim konusunda alternatifler bulmak çok zor. Her ortaya çıkarıyor. Mağazalarımızda biz yerli üretim yapan istediğinde bir ürünü bulmak ne yazık ki zor diyebiliriz. firmalarla çalışmaktayız. Şimdiye kadar yerli üretim ya- Giyim sektöründe şuan diyebilirim ki çocuk giyim haricin- pan firmalarla çalıştığımız içinde şuana kadar bir sıkıntı de insanların istediğini yüzde 80 seksen temin edebiliriz. yaşamadık. Bizim ürünlerimizde pamuk oranlarına bakıl- Bunun dışında sektörde tezgahtar ve personel sıkıntımız dığında en az yüzde 20 oranında olup bazı ürünlerimizde bulunmaktadır. Aynı zamanda terzi bulmak konusunda yüzde 60’ın üzerinde bir pamuk oranını görebilirsiniz. da yine bazı sıkıntılarımız bulunmakta. Bunun haricinde çok büyük sıkıntılarımız da yoktur. Giyim sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mağazalarınızın fiziksel ölçülerini öğrenebilir miyiz? Halil Çiçek: Giyim sektörünün geleceğini şu anki düğün- Halil Çiçek: ÇİÇEK KARDEŞLER KONFEKSİYON ma- cü mağazamıza göre konuşursak eğer; bundan 10 yıl ğazası toplamda 3 katlı olmak üzere yaklaşık 1750 met- sonra bu tarz şeyler bitecek. Ama diğer girişim yaptığımız rekare, HADİSE giyim mağazası ise 3 katlı olmak üzere iki mağazaya göre bakarsak eğer giyim sektörü marka- toplamda 555 metrekare, ÇİÇEK AMBAR mağazası da larla birlikte konsept mağazalara dönüşecektir. Müşte- iki katlı mağaza olmak üzere toplamda 200 metrekare riler mağazalara gelecek, istedikleri ürünleri seçip, eski bir alanda hizmet vermektedir. Yerli firma olarak bu ko- usuldeki pazarlık yapıp ürünler alma yolundan ziyade, nuda hizmet verilen alan bakımından Burdur’da hakimiz beğendikleri ürünleri direk alma yoluna seçecektir. Bun- diyebiliriz. Yaklaşık 20 çalışanımızla Burdur’da hizmet dan 10 yıl sonra eski usul giyim mağazalarını olacağını vermekteyiz. artık düşünmüyorum. Bir diğer konu ise giyim açısından güncel gelişimleri takip etmek zorundasınız. Özellikle mo- dayı takip edenler, bir filmdeki oyuncunun kıyafetini gör- düğünde hemen bunun aynısını kendi üzerinde görmek istiyor. Bunun için de bu talebi yerine getirmek zorunda kalıyorsunuz. Eskiden tekstil konusunda ürün ihtiyacımız için İstanbul’a 2 -3 ay gibi aralıklarda giderken şimdi ise 15 günde bir İstanbul’a güncel gelişmeleri takip etmek için gidiyoruz. Burdurluların giyim tercihleri konusunda düşünceleri- niz nelerdir? Halil Çiçek: Giyim konusunda ilimizde bu yönde şanlıyız Son olarak neler söylersiniz? diyebiliriz.Burdur müşterisinin yüzde 50 yüzde 60’ı diye- Halil Çiçek: Tüm Burdurlu hemşehrilerimi saygı ve se- bilirim ki kaliteli ürün almayı tercih ediyor. Burdur, giyim lamlarımızı sunarken, Burdur’da iş Burdur’da aş olma- konusunda çoğu yerden daha iyi. Bizim Burdur’un insanı ya çalışıyoruz.Burdur’u seviyoruz, Burdur’da yatırım giyinmeyi ve kaliteli giyinmeyi çok iyi bilir. Burdur’da belirli yapmayı seviyoruz, Burdur’da kazanıyoruz ve Burdur’da bir kesim kumaşın kalitesine dikkat ediyor. Özellikle genç yatırım yapıyoruz. müşterilerimiz ise kombine ve fiyat konusunu daha çok önemsiyorlar. 40 yaş üstü müşterilere baktığımız zaman ise genelde pamuk oranına daha çok dikkat ediyorlar. 15





BURDUR’DA İLK MÜSTAKİL TOKİ PROJESİ KARAMANLI’DA HAYATA GEÇİYOR Burdur’un gözde ilçelerinden Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu TOKİ idaresi tarafından yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Karamanlı Belediye Başkanlığına seçildiği günden itibaren tüm gücüyle ilçenin gelişmesi için harcayan Fa- tih Selimoğlu ilçede devam TOKİ çalışmalarını yerinde inceleyerek kamuoyuna bilgilendirmede bulundu. TÜRKİYE’DE BİR İLK UYGULANIYOR Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu: “Konutlarda kaba inşaatların yapımı devam ediyor. Son 3 Blok kaldı. İç kısımda sıva, mermer ve fayans işleri ile dış cephe kaplamaları yapılıyor. Konutlarda stokerli kalorifer kazanları kullanılacak.”Dedi. Ayrıca Başkan Selimoğ- lu Türkiye’de bir ilk gerçekleştiğini mutfak dolapları ve tezgahın ihale öncesi çıkartıldığını ve maliyetin düş- tüğünü söyledi. Buna göre, her konut sahibi mutfak dolap ve tez- gahlarını kendisi yaptıracak.” Dedi. Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu ayrıca Burdur’da ilk defa yapılan tek katlı müsta- kil konutların TOKİ tarafından inşa edildiği duyurdu. Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu: “Burdur ve ilçele- rinde Toki idaresi tarafından ilk defa yapılan Tek katlı Müstakil konutla- rın yaklaşık 450 m2 arsası olacak. Eylül, Ekim aylarında bitmesi planlanan konutlar, peyzaj ve bahçe düzenle- mesi ile muhteşem olacak. Şimdiden hak sahiplerine hayırlı olsun. Emeği geçen herkese şahsım, konut sahipleri ve Karamanlı halkı adına teşekkür ederim.” Dedi. 18

19

MEHMET CAN “BELİRSİZLİK” DOĞAN Bu yazımda siz değerli okuyucularıma bir kavramdan bahsetmek istiyo- rum. Çünkü son dönemlerde insanların kafasına yer etmiş olan “belirsiz- Gazeteci - Öğretmen lik” kavramının günlük yaşantımıza etkileri bayağı bir arttı. [email protected] Öncelikle belirsizlik kelimesini ifade etmek gerekirse, “Olayların gerçek- leşme olasılığının bilinmediği durum risk.” Belirsizliğin tanımı yapılırken bu ifade geçiyor. Diğer bir ifadeyle, olayların gerçekleşme olasılığını kont- rol edememek de diyebiliriz. Belirsizlik ifadesini genelde aldığım turizm eğitimi derslerinde çok duymuştum. Turizm deyince aklıma hep belirsiz- lik olarak kalmıştır. Çünkü yaşanan her olumsuz gelişme turizm sektö- rünü etkiliyordu. Terör, siyaset, diplomasi, hastalık, ticaret gibi etmenler aslında turizm sektöründe bir belirsizlik yaratıyordu. Turizm sektöründe çok güzel geçen bir yılın ardından bir sonraki yıl ise aynı güzellikte geç- miyordu. Bu da turizm sektörü içerisinde bulunan her parçayı olumsuz etkiliyordu. Bunun sonucunda ise gerek yatırımcılar gerekse de bu sektö- rün içerisinde bulunanlar bu belirsizlikten ötürü sektörden uzaklaşıyor- lardı. “Belirsizlik” kavramını turizm sektöründen tanıyan birisi olarak artık bu kavramı tüm sektörlerde ve hayatımızın çoğu yerinde duyar hale geldim. Bu bence önemli bir sorun. Çünkü insanlar sonunu görmedikleri ya da kontrol edemedikleri hiçbir şeyin içerisinde yer almak istemezler. Bunun sonucunda da “belirsizliklerin” çoğaldığı bir ortamda ise motivasyon haliyle düşüp, durgunluk konumuna dönüşecektir. Gerek ticari hayatta gerekse de sosyal yaşantımızda belirsizliklerin olduğu ortamda kafamız- da hep korku ve endişe hâkimdir. Çünkü insanlar sadece somut olayları görünce kendilerini rahat hissederler. Belirsizlik ise insanları kafasında soyut bir kavram olarak değerlendirilmektedir. Özellikte ülkemizde ciddi anlamda bir “belirsizlik” ortamı oluşmaya başlamıştır. İnsanlar hem sos- yal hayatında hem de ticari hayatında ciddi belirsizliklerin oluştuğunu fark etmişlerdir. Ülkemizde bir takım kesim, başımıza ekonomist kesilmiş hayatı boyunca yatırımın ne olduğunu bilmeyen insanlar kulaktan dolma tavsiyelerle para kazandığını düşünmektedir. Eskiden ticarette, çalışarak alın teriyle kazanılmış kazançlar ön plana çıkarken, şuan ise cebindeki 3-5 lira paraya bakarak nereye yatırım yapsam diyen “sonradan görme” insanlar ortaya çıkmaktadır. Bu da bulunduğumuz belirsizlik ortamı ifa- de eden bir davranıştır. Çünkü eskiden her şey netti. Ticarette kimleri yer alacağı belliydi. Şimdi ise cebinde 3-5 lira parası olanlar başımıza yatırım- cı kesilmiş. Buradan herkese şu soruyu kendinize sormaya davet ediyorum. Beş yıl veya on yıl sonra hayatım nasıl olacak? Cevabını ben söyleyeyim. Bu so- runun cevabını bu saatten sonra öngörmeniz imkânsız. Türkiye beş yıl içerisinde nasıl bir noktaya geldi düşünün derim. İşte bunun sebebi aslın- da “belirsizlik”. Belirsizlik olan bir ortamda hiç kimsenin belli bir konuda öngörüsü maalesef yoktur. Bunun içinde bu soruya vereceğiniz cevapta yoktur. Yazıma Dostayevski’nin bir sözüyle bitirmek istiyorum. “Belirsizlik en kötü ihtimalde daha acı vericiydi.” 20



Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal KUBİLAY: “Köylerde refah seviyesi iyi olsa, para kazansalar, göçün de önüne geçilir” Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal Kubilay, üretici- Çiftçinin size ulaşan sorunları nelerdir? lerin meselelerini ve çözüm önerilerini değerlendirdi. Başkan Kubilay kendisine yönelttiğimiz sorularımızı Kemal Kubilay: Çiftçimizin ve hayvancılarımızın yanıtladı. çok fazla sıkıntıları var. Gübre fiyatları, mazot fiyat- ları aşırı şekilde yüksek, şimdi şu mevsimde üst güb- “Girdi maliyetlerinin çiftçi üzerinde en büyük yük ol- re dediğimiz gübrelerin atılması lazım. Fiyatlar 100 duğuna” dikkat çeken Kubilay, “artan bu girdi mali- TL çuval bazında, çiftçinin geliri az. Son zamanlarda yetleri karşısında, çiftçimiz daha fazla desteklenmeli. et 33 liraya kadar çıktı, fakat yem fiyatları da buna Destekleme kalemleri artırılmalı, genişlemeli” beklen- endeksli bir şekilde pahalılandı. Girdiler pahalı, sa- tisini dile getirdi. man fiyatları 1 Lira, çiftçinin mağduriyeti mutlaka giderilmelidir. Destekler bazında desteklerin artı- Burdur Ziraat Odası’nın üyelerine, zirai üretim yapan rılması lazım.Gübre fiyatları, yem fiyatları, mazot çiftçilere daha iyi hizmet vermesi için çaba gösterdikle- fiyatları çok aşırı yüksek. Bunların Tarım Bakanlığı rini belirten Kubilay, “İlaçlama konusu çok önemli. Açık tarafından gözden geçirilmesi lazım veyahut da bir Pazar yerinde Zirai İlaç Bayiliği açtık. Tüm ilaçlarımız, kısmının devlet tarafından sübvanse edilmesi lazım. fide fidanlarımız gelmeye başladı ve satışlarımızda piya- İşte; bu olumsuz durumlar yüzünden yüzde otuz sadan ucuz ve kaliteli bir şekilde devam ediyor. Taş top- araziler ekilmedi maalesef! Malum köyde yaşayan lama makinalarımız var. Geçen sene 2 adet taş toplama çiftçilerimiz arasında genç nesil kalmadı, şehirlere makinesi, 2 tane traktör ile birlikte köylerdeki taşlı tar- göç etti. Çiftçilik yapan kişilerin pek çoğu 65 yaş laların taşlarını toplattırdık. Tarımsal üretim hem ilimiz üzeri, bunların bir gözden geçirilmesi lazım. Toprak ekonomisi hem ülkemizin geleceği, sosyo-ekonomik ekilmediği zaman olmaz. Bina olmasa olur, ama gıda şartlar açısından da çok önemli. Üretim azalınca, köylü olmazsa olmaz bunların mutlaka; ki takip edilmesi para kazanamayınca, köylerden kentlere göç ediyor, genç lazım ve çiftçilerin desteklenmesi gerekiyor. nesil şehirlerde iş arıyor. Köylerde refah seviyesi iyi olsa, para kazansalar, göçün de önüne geçilir” Dedi. 22

Yağış rejimi konusundaki görüşle- gelişmesi için biz Oda olarak çalış- mağdurdu. 2020 yılı da aynı gübre, riniz nelerdir? malarımızda ne söz verdiysek hep- mazot fiyatları, yem fiyatları artışı sini yerine getirmeye çalıştık ve bu- devam ederken, ekilen arazilerde ise; Kemal Kubilay: “Şimdiki yağışlar güne kadar da yüzde 60’ını yerine bu masraflardan dolayı azalma var. yeterli. Gerçekten son zamanda baya getirdik. Açık Pazar Yeri’nde Zirai Vatandaş, köylümüz arazilerini elin- üst üste yağan yağışlar, tarım ve ara- İlaç Bayiliği açtık. Tüm ilaçlarımız, den geldiği kadar ekmeye çalışıyor, ziler üzerinde çok büyük etkisi oldu. fide fidanlarımız gelmeye başladı ve ama maliyetler yüksek olduğundan Yeterli yeraltı suları, yer üstü suları ve satışlarımızda piyasadan ucuz ve ka- dolayı çoğu tarlasını boş bırakıyor! tabii ki bu yağışlar yeterli derken Ni- liteli bir şekilde devam ediyor. Zira- İşte; bu ortamda çiftçilerimizin daha san ayı içerisinde Nisan yağmurları- at Mühendisimiz hem danışmanlık fazla ve mutlaka desteklenmesi la- mızda iyi olacak olursa, bitkiler ken- yapmakta hem de orada zirai ilaç zım. 2020 yılında da inşallah hayırlı disini kurtarır. Biraz geç yağmasına bayi dükkânımızda çalışmaktadır. olur. İşte son yağışlarımız fena değil. rağmen bizim çiftçilerimiz tarlalarını Taş toplama makinalarımız var. Ge- Nisan, Mayıs aylarında yağış devam ekti. Bundan sonra Nisan, Mayıs ay- çen sene 2 adet taş toplama makinesi, ederse ürünler kurtarır. İnşallah iyi larında da tekrar bir yağışımız olursa 2 tane traktör ile birlikte köylerdeki olur tek beklentimiz yağışların de- bitki kendisini kurtarır. Tabii kurta- taşlı tarlaların taşlarını toplattırdık. vam etmesi. En önemlisi ise; bu girdi rır derken eski yağışlarımız yok. Al- Oda olarak çalışmalara, personeli- fiyatlarının düşürülmesi lazım. lah beterinden saklasın yağışlar yine mizle, yönetimimizle, Meclisimiz ile Şimdi köylerden göçün sebebi de bu. oldu. Bu ürünler bazında bahar ayına Allah bin kere razı olsun elimizden Refah seviyesi düşük olduğundan girdik gerçekten toprağın çok büyük geleni yapmaktayız ve çiftçimize des- dolayı genç nesil şehirlerde iş arıyor. ihtiyacı olan yağmurlarımız iyi oldu. tek çıkmaktayız. Köylerdeki vatandaşlara, gençlere kız Bu yağışlar belirli aralıklarla devam bile vermiyorlar. İlla ki şehre gitsin, ettiğinde kurtarır diye düşünüyo- 2019 ve 2020 yılını kısaca değerlen- en azından bir asgari ücretle çalışsın rum. dirir misiniz? istiyorlar. Köyler de refah seviyesi iyi olsa, para kazansalar, kesinlikle göç Burdur Ziraat Odası olarak ne tür Kemal Kubilay: 2019 yılında ve- olmaz. Ayrıca bu göçün ömrünü de çalışmalarınız sürüyor? rim normaldi. Çiftçilerimiz, tabii önlemiş oluruz. bu girdilerin bahsettiğimiz gibi ma- Kemal Kubilay: Burdur Tarımının liyetlerin yüksek oluşundan dolayı 23

BUTSO BAŞKANI YUSUF KEYİK “HİÇBİR HASTALIK KALICI OLMAMIŞTIR” Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, bir mesaj yayınlayarak korona virüsü tedbirleri için açıklanan uyarı ve ikazlara riayet edilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Yusuf Keyik mesajında: “Lütfen biraz daha dikkat, Korona Virüsü sebebi ile gerek Ülkemiz ve gerekse birçok ülke zor günlerden geçmektedir. Hiçbir hastalık kalıcı olmamıştır. Bu süreçten de en kısa zamanda çıkacağımıza inancımız tamdır. Vatandaşlarımızın başta Sağlık Bakanlığı ve Valiliğimizce açıklanan uyarı ve ikazlara önem vermesini, ‘Bana Bir Şey Olmaz’ mantığını bırakmalarını, selamlaşma ve kucaklaşma alışkanlıklarımıza da bir süre ara verilmesini önemle rica eder, tüm üyelerimiz ve aile- lerine sağlıklı uzun ömürler dilerim” ifadelerini kullandı. 24

BUTSO Başkanı Keyik’e sertifika Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik’e, Burdur Sa- jesi için Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim nayi ve Teknoloji İl Müdürü İsmail Türe tarafından Kurulu Başkanı Yusuf Keyik Katılım Sertifikası ve- sertifika verildi. rildi. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) 2019 yılı Ticaret, sanayi ve teknoloji alanlarında Ar- Ge, ino- Teknik Destek Programı kapsamında desteklenip, vasyon ve mentorluk kavramlarının önemli olduğu- Burdur Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından nu vurgulayan Başkan Yusuf Keyik, ziyaret ve serti- yürütülen “Ar- Ge ve İnovatif Mentörlük Eğitimi” pro- fika için İl Müdürü Türe’ye teşekkür etti. 25

Yaban hayvanlarının beslenme anları fotokapanla görüntülendi Burdur, Isparta ve Antalya’da doğal yaşam alanlarına yem bı- rakılan yaban hayvanları foto- kapanla görüntülendi. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğünce orga- nize edilen “Yaban Hayatı Kış Yemleme Faaliyeti” kapsamın- da yaban hayvanları için doğa- ya yem bırakıldı. Zorlu kış şartlarında beslenme güçlüğü çeken yaban hayvanla- rının türüne ve besin ihtiya- cına göre temin edilen yonca, saman, sebze, meyve, arpa, buğday gibi yemler, üç ildeki hayvan populasyonun yoğun ol- duğu alanlara götürüldü. Yılın ilk üç ayındaki yemleme faaliyeti kurulan fotokapan- larla da görüntülendi. Domuz, yaban keçisi, geyik ve ceylan gibi yaban hayvanlarının do- ğaya bırakılan yemlerle bes- lenmesi görüntülere yansıdı. BURDUR (AA) 26

27

BTB Başkanı Gündüzalp: “Süt ve yoğurt üretimi Ocak ayında arttı” Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Baş- yüzde 5,7, inek peyniri üretiminin yüzde 0,4 arttı- kanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, ğının altını çizen Başkan Gündüzalp, “Tam yağlı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, süt tozu üretimi yüzde 2,5, kaymak üretimi yüz- 2020 Ocak dönemi süt ve süt ürünleri üretiminin, de 5,3, diğer peynirler (koyun, keçi, manda ve Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre karışık sütlerden elde edilen peynir çeşitleri) yüz- toplanan inek sütü miktarının yüzde 8,9 arttığı- de 10,8 ve yağsız süt tozu üretimi ise yüzde 12,3 nı, Ocak ayında ticari süt işletmeleri tarafından azaldı” şeklinde konuştu. toplanan inek sütü yağ oranının ise ortalama yüzde 3,5, protein oranının ise ortalama yüzde 3,2 olarak tespit edildiğini söyledi. SÜT VE YOĞURT ÜRETİMİ ARTTI Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gün- KÜMES HAYVANCILIĞINDA ARTIŞ düzalp, Ocak 2020 dönemi süt ve süt ürünleri üretim rakamlarının, TÜİK tarafından belirlendi- 2020 Ocak dönemi kümes hayvancılığı üretimi ğini söyledi. Başkan Gündüzalp, Ocak ayında, verileri hakkında da bilgi veren Başkan Gündü- bir önceki yılın aynı ayına göre ticari süt işletme- zalp, şu şekilde konuştu: “Tavuk eti üretimi, 2020 leri tarafından yapılan içme sütü üretiminin yüz- Ocak döneminde yüzde 8,8 artarak 183 bin 713 de 8,7 artarak, 146 bin 247 tona, Ocak ayında ton, kesilen tavuk sayısı yüzde 6 artarak 103 mil- bir önceki yılın aynı ayına göre ticari süt işletme- yon adet, tavuk yumurtası üretimi de yüzde 1,6 leri tarafından yapılan yoğurt üretiminin yüzde artarak 1,8 milyar adet olarak gerçekleşmiştir” 8,1 artarak 91 bin 983 tona yükseldiğini aktardı. SÜT TOZU-KAYMAK-PEYNİR ÜRETİMİ DÜŞTÜ Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ayran üretiminin yüzde 14, tereyağı üretiminin 28

BAŞKAN GÜNDÜZALP “HAKSIZ FİYAT ARTIŞI YAPAN FİRMALARI BORSAMIZA İHBAR EDİN!” Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yö- gili gelişmelerin ardından, ülke yapan firmalara hak ettikleri ce- netim Kurulu Başkanı Veteriner genelinde bazı ürünlerin fiyatla- zaların hiç kuşkusuz verileceğini Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, rında görülen artışlara karşı al- belirterek, “Umuyoruz ki, kenti- yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dıkları tedbirler konusunda bilgi mizde bu tür olaylar yaşanmaz. ile ilgili gelişmelerin ardından, verdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Çünkü Burdur esnafı duyarlıdır, ülke genelinde bazı ürünlerin Birliği’nden gelen yazı üzerine, vicdan sahibidir. Vatandaşımızın fiyatlarında görülen artışlara vatandaşı mağdur edenlere ye- böyle durumla karşılaşmaları karşı, Burdur halkını duyarlı ol- rel firmalara karşı sessiz kalma- halinde, 2337991 nolu telefon- masını, özellikle Burdur’a özgü yacaklarının altını çizen Başkan dan bizimle irtibata geçmeleri markaları, fahiş fiyatla satışını Gündüzalp, “Burdur Ticaret Bor- önemli rica ediyorum. Haksızlık yapan işyerlerini, Burdur Ticaret sası olarak, ürünlerinde haksız yapan firmalara hak ettikleri ce- Borsası’na ivedilikle bildirmele- fiyat artışı yapan firmalara karşı zayı vereceğimizi bir kez daha rini istedi. disiplin mekanizmalarımızı çalış- buradan kamuoyuna duyuruyo- Burdur Ticaret Borsası Başka- tıracağımızı özellikle belirtmek ruz. Herkes bilmeli ki, vatanda- nı Ömer Faruk Gündüzalp, yeni isterim” dedi. şımızı mağdur edenlere karşı tip koronavirüs (Kovid-19) ile il- sessiz kalmayacağız.” Başkan Gündüzalp, haksızlık 29

EŞEKLE GETİRDİĞİ KİTAPLARI ÇOCUKLARA DAĞITTI “Eşekli Kütüphaneci”den esinlenen hayırsever, eşekle getirdiği kitapları çocuklara dağıttı Eşek sırtında götürdüğü kitaplarla köylerde oku- ma alışkanlığını aşılayan ve bu özelliğiyle “Eşekli kütüphaneci” olarak bilinen Mustafa Güzelgöz’ü örnek alan bir hayırsever, aynı yöntemle taşıdığı kitap ve kırtasiye malzemelerini Burdur’un Bu- cak ilçesindeki köy okullarında dağıttı. Almanya’da yaşayan 57 yaşındaki gurbetçi Ersin Bilge, “Karakaçan” ismini verdiği eşeğinin sır- tındaki heybelere doldurduğu kitap ve kırtasiye malzemeleri ile Bucak’taki köy okullarına geldi. İlk olarak Susuz Köy İlkokuluna giden Bilge, ge- tirdiği hediyeleri öğrencilere dağıttı. 30

Kendileri için getirilen kitap ve kırtasiye malzemeleri eşek sırtında görüp şaşıran çocuklar, aldıkları hediyelerle sevinç ya- şadı. İlçede iki gün kalıp, 8 köy okulunda yakla- şık 600 öğrenciye kitap ve kırtasiye mal- zemesi dağıtmayı planladığını ifade eden Bilge, çevresinde “Eşekle gelen Dostoyev- ski ve çocukların bilge amcası” olarak ta- nındığını dile getirdi. Köy çocuklarına eşek sırtında getirdiği kitapları dağıtarak çocukluk hayalini ya- şattığını dile getiren Bilge, “Tek hayalim, bu ülkenin çocukları bilimde, teknolojide, sanatta örnek olmalarıdır. Ülkemizin kal- kınması için her bir çocuğumuzun üzerine sorumluluk düşüyor, onların gelişimine bir nebze olsun katkı sağlamak istiyorum. Çocukların ilgisini daha çok çekmek ve hafızalarında unutulmayacak bir anı bı- rakmak için kitapları okullara eşekle gö- türüyorum.” diye konuştu. Aslen Erzincanlı olduğunu aktaran Bil- ge, geçen yıl da memleketinde ve Arda- han’daki köy okullarında da yine eşek sırtında götürdüğü kitap ve kırtasiye mal- zemelerini dağıttığını ifade etti. Çocukluğunun yokluk içinde geçtiğini be- lirten Bilge, “Ülkem için bir şeyler yapmak istiyorum. Bir farkındalık oluşturmak iste- dim. Geçtiğimiz yıl başlattığım bu iyilik ha- reketini devam ettiriyorum.” dedi. 31

Özel çocukların “koruyucu meleği” oldu Burdur’da down sendromlu oğlundan etkilenen İlknur Her bir çocukla özel olarak ilgileniyor Cenkci, kurduğu Bucak Melekler Derneğinin ardın- dan da “meleklerim” adını verdiği rehabilitasyon mer- Babası ve eşiyle kurduğu merkezde 100 down send- keziyle özel çocukların hayatına dokunuyor. romlu, otizmli, zihinsel ve bedensel engelli çocuklara eğitim ve rehabilitasyon hizmeti sağlayan Cenkci, her İki çocuk annesi 43 yaşındaki Cenkci’nin ilk çocuğu sabah öğrencilerini kapıda karşılıyor. Mustafa 18 yıl önce down sendromlu olarak dünyaya geldi. Oğluyla yaşadığı Personeliyle özel öğren- sıkıntıları “meleklerim” cilerin beslenmelerine, dediği diğer çocukların oyun oynamasına, eğiti- yaşamasını istemeyen mine ve aktivitelerine ka- Cenkci, rehabilite edi- dar her şeyleriyle birebir len down sendromluların ilgilenen Cenkci, onların mutlu şekilde yaşamlarını bir gülümsemesiyle tüm sürdürdüklerinin belirtil- yorgunluğu sona eriyor. mesi üzerine bu yönde bir çaba içerisine girdi. Hala kurduğu derneğin Kendisini özel çocuklara başkanlığını yürüten adayan Cenkci, ilk olarak İlknur Cenkci, AA mu- yarım bıraktığı lise eğiti- habirine, oğlunun down mini tamamladı. sendromlu olduğunu öğrendikten sonra iki yıl Cenkci, açık öğretimden boyunca kimseyle pek de çocuk gelişimi üzerine lisans eğitimi aldı. Daha iletişim kurmadığını, içine kapandığını belirtti. sonra engelli çocukların aileleriyle bir araya gelen Cenkci, Bucak Melekler Derneğini kurdu. Zor günler geçirdiğini, her gün ağladığını, maddi ola- rak da büyük sıkıntılar yaşadığını, çocuğuna bağla- Down sendromlu ve otizmlilere sunulan haklar hak- nan evde bakım ücretinin kendilerine büyük dayanak kında daha çok bilgiye ulaşan Cenkci, özel çocukların olduğunu anlatan Cenkci, “Bir süre sonra çocuğumun kendi kendilerine yetebilmeleri ve onların sosyalleş- bana Allah’ın bir hediyesi olduğunu düşünmeye baş- melerini sağlamak amacıyla ailesinin de desteğiyle ladım. Bulunduğum ilçede engellilere yönelik özel 2019’un aralık ayında “Meleklerim” adını verdiği bir eğitim merkezinin eksik olduğunu gördüm. Devletimiz rehabilitasyon merkezi kurdu. bu konuda çok büyük destek veriyor.” dedi. 32

“Meleklerimin saf, temiz ve çok güzeller. Onların olduğu Öğrenci velileri de Cenkci’nin her duyguları beni daha çok yerde huzur var, bereket var. Bura- zaman yanlarında olduğunu vur- motive ediyor” da kendimi yorgun hissetmiyorum. gulayarak, “Çocuklarımızın aldık- Aileler bana çocukları için teşekkür ları eğitim sonrası değişimlerine Cenkci, eğitimin eksik olduğu yer- ettiğinde çok mutlu oluyorum. Özel şahit olmak bizi çok sevindirdi. Bu de her şey eksik kalacağını belirte- çocukları tanıdıktan sonra onlar konuda İlknur Cenkci’ye ne kadar rek, şöyle devam etti: için ne yapılacaksa sonuna kadar teşekkür etsek az kalır. Kurduğu mücadele ettim. Meleklerimin saf, dernekle her şeyden haberdar “Çocuğu engelli olan bir annenin temiz duyguları beni daha çok mo- olduk. Kendi çocuğu gibi hem bi- gözüyle açıldı burası. Ticarethane tive ediyor. Meleklerim mutluysa zimle hem de evlatlarımızla ilgile- gözüyle hiçbir zaman bakmıyoruz. ben de mutluyum, her şey onlar niyor.” ifadelerini kullandı. Özel çocuklarımızın çok güzel için. Kendim için bir hayalim yok. yetenek ve becerileri var. Bunla- Tek hayalim meleklerimin daha iyi BURDUR (AA) rı keşfetmek lazım. Benim bütün eğitim alması ve topluma bu ço- hayalim, bu çocukları keşfetmek cukların da var olduğunu kanıtla- oldu. Bu çocuklarımız kazanılırsa mak.” topluma faydalı olurlar. Her zaman eğitilen çocuk, devlete millete ha- Cenkci’nin babası Necati Özkurt yırlı olur. Benim gibi engelli çocu- de kızının gösterdiği fedakarlığa ğu olan ailelerin ayağa kalmasını kendilerinin de her zaman destek istedim. Bizim çocuklarımız özel olacağını ifade etti. 33

“TURİZMİN BAŞKENTİ” HANLARIYLA DA CEZBEDİYOR Ağırladığı turist bakımından “turizmin başkenti” ola- farklı ilçelerinde bulunan hanlar, turistleri cezbedi- rak nitelendirilen Antalya’nın sahip olduğu tarihi yor. hanlar, ziyaretçileri cezbediyor. Büyük bir bölümü Selçuklu döneminde yapılmış, En çok otel sayısına ve ülke genelindeki bakanlık sosyal ve ticari hayatın önemli merkezlerinde yer belgeli 1 milyon 200 bin yatağın yüzde 42’sine sahip alan, avlularında dükkanların olduğu, katlarında Antalya, 193 ülkeden turist çekiyor. yolcuların dinlenebildiği odaların bulunduğu hanlar, tarihin izlerini bugünlere taşıyor. Plajlarıyla, koylarıyla, otellerindeki hizmet kalitesiy- le, tarihi ve kültürel değerleriyle dünyanın en önem- Geçmişte yolcuların konakladığı hanlardan bazıları, li turizm destinasyonları arasında gösterilen kentin restore edilerek varlıklarını sürdürüyor. 34

Antalya’nın kültür turizmi- ma olduğu ifade ediliyor. ne katkı yapan hanları Kervansaraylar grubunda yer alan hanın güney do- Alanya ilçesinin Çakallar ğusunda hamam bulunu- Mahallesi’nde bulunan yor. Handa, restore çalış- Alarahan, Selçuklular dö- maları devam ediyor. neminde kente kazandırıl- mış bir yapı. Taç kapısında Döşemealtı ilçesinde bulu- 6 satırlık kitabe bulunan nan ve Anadolu Selçuklu han, Anadolu Selçuklu döneminde antik Lageon Kervansarayları arasın- şehrinin kalıntıları üzerine da önemli bir yere sahip. inşa edilen Evdirhan, o Moloz taşla örülmüş doğu dönemin hanları arasında cephesi dışında diğer üç farklı bir plan şemasına sa- cephesi düzgün kesme hip. taşla örülmüş olan han, 1998’de restore edilerek Kitabesine göre, Sultan İz- “restore et-işlet-devret” zettin Keykavus tarafından modeliyle 49 yıllığına kira- yaptırılan han, ziyaretçileri landı ancak geçen yıl han cezbediyor. Handa kısa boşaltıldı. süre içinde restorasyon çalışmalarına başlanması Alanya’nın Konaklı Ma- bekleniyor. hallesi’ndeki Serapsu (Şa- rapsa) Han, 2. Giyaseddin Döşemealtı Bıyıklı Mahalle- Keyhüsrev döneminde si’ndeki Kırkgözhan, Antal- inşa edildi. Selçuklu döne- ya-Konya kervan yolunda- minde Anadolu’nun güne- ki Evdir’den sonraki ikinci yinde uzanan yol üzerinde, durak yeri. 1236-1237’de ilk varış noktasındaki hanın inşa edildiği belirtilen han, taç kapısının üzerinde be- 2005’te 29 yıllığına “restore yaz bir mermer levha üzeri- et, işlet ve devret” mode- ne yazılmış 5 satırlık inşa ki- liyle kiraya verildi. Han, tari- tabesi bulunuyor. 1992’de hi filmlerin, dizilerin çekildiği restore edilen ve 10 yıllığı- bir mekan olarak kültür tu- na kiraya verilen han, bu- rizmine hizmet ediyor. gün de bir şirket tarafından Korkuteli ilçesinde Murat kiralanarak hizmet veriyor. Paşa tarafından 16. yüzyı- Manavgat ilçesinde Bey- lın sonlarında yaptırılan Ye- diğin Mahallesi’ndeki Kar- nice Han ise restore edil- gıhan’ın 13. yüzyıldan kal- meyi bekliyor. ANTALYA (AA) 35

36

YAŞ SEBZE VE MEYVE İHRACATINI DOMATES VE BİBER SIRTLIYOR Antalya, Isparta ve Burdur’u kap- dığını vurgulayan Bahar, “63 mil- lık domates gönderdik.” dedi. sayan Batı Akdeniz’nden iki ayda yon dolarla maden ve metaller 102 milyon dolarlık kısmı yaş seb- ikinci, 25 milyon 800 bin dolarla Rusya’nın domateste başlattığı ze ve meyve sektöründen olmak ağaç mamülleri ve orman ürünleri kota sınırlamasını artık kaldırma- üzere 316 milyon 137 bin dolarlık de üçüncü sırada yer aldı. Hemen sı gerektiğine dikkati çeken Ba- ihracat gerçekleştirildi. akabinde sırasıyla kimyevi mad- har, şu anda kotanın 50 bin ton deler ve mamüllerinde 25 milyon artırıldığını, bunun da birkaç ay Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği 600 bin dolarlık, hububat, bakli- sonunda dolacağını kaydetti. Başkanı Hakkı Bahar, AA muha- yat, yağlı tohumlar ve mamulleri Domatesi ise 22 milyon 700 bin birine, bölgeden büyük bir bölümü sektöründe ise 16 milyon 400 bin dolarla biberin takip ettiğine deği- yaş sebze ve meyve ile maden ve dolarlık bir ihracat gerçekleştirildi. nen Bahar, biberde de ilk sırada metaller sektörü olmak üzere 129 İhracatımızın yarısını iki sektör Almanya’nın yer aldığını bildirdi. ülkeye ihraç gerçekleştirdiklerini oluşturuyor.” diye konuştu. Almanya’ya 5,5 milyon dolarlık söyledi. biber ihracatı gerçekleştirildiğini Yaş sebze ve meyve sektörün- aktaran Bahar, ilk 5’te yer alan Bölgeden ocak ve şubatta, ge- de domates ile biber revaçta ülkeler sıralamasında ise Ro- çen yılın aynı dönemine göre ih- manya’ya 4,3 milyon dolarlık, racatta artış yaşandığını aktaran İki ayda en fazla 34 milyon 679 Rusya’ya 2,5 milyon dolarlık, Uk- Bahar, iki aydaki ihracatın 316 bin dolarlık domates ihraç edildi- rayna’ya 1,6 milyon dolarlık ve milyon 137 bin dolara ulaştığını ğini, en fazla Ukrayna’ya gönde- Hollanda’ya da 1,4 milyon dolarlık bildirdi. rildiğini belirten Bahar, “Bulgaris- biber ihraç edildiğini söyledi. tan’a 4 milyon 700 bin dolarlık, İlk sırada 102 milyon dolarla yaş Rusya’ya 4 milyon dolarlık ve Be- ANTALYA (AA) sebze ve meyve sektörün yer al- yaz Rusya’ya da 3,5 milyon dolar- 37

DÜNYA MİRAS LİSTESİ ADAYI “ST. PAUL” İÇİN 200 BİN TURİST HEDEFİ UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan ve Hristiyan alemi için önem taşıyan Mersin’in Tarsus ilçe- sindeki St. Paul Kilisesi ve Kuyusu’nu bu yıl en az 200 bin turistin ziyaret etmesi hedefleniyor. AA muhabirinin Tarsus Müze Müdürlüğü 2019 yılı ziya- retçi verilerinden derlediği bilgiye göre, “Tarsuslu Pav- lus” olarak bilinen St. Paul’un (Aziz Pavlus) doğum yeri ilçedeki St. Paul Kilisesi ve Kuyusu’nu 53 bin 736 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Hazreti İsa ve 4 havarinin freskleri bulunuyor Hristiyan dünyası için önem taşıyan kilise ve St. Paul’un yaşadığı evin bulunduğu yer olarak rivayet edilen av- luda bulunan su kuyusu, 2000 yılında “St. Paul Kilisesi, Kuyusu ve Tarihi Çevresi” adıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alındıktan sonra turistlerin ilgisi daha da arttı. Dönem dönem ayinlerin yapıldığı, hem Katolik hem de Ortodoks mimari stilinde inşa edilen kilisenin orta nefinin tavanında Hazreti İsa, yanlarda da 4 havariler Yohan- nes, Mattios, Marcos ve Lucas’ın freskleri bulunuyor. 38

“St. Paul’un bu kent için çok önemli ve anlamlı yer almak ve turizm açısından ciddi bir turist bir yeri var” akını sağlamak. Yeryüzünde yaklaşık 2 milyara yakın Hristiyan var. St Paul, akın akın gelmele- Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, AA ri gereken bir yer. St. Paul Klisesi ve Kuyusu’nu muhabirine yaptığı açıklamada, 10 bin yıllık tari- 2020’de en az 200 bin turistin ziyaret etmesini hi geçmişi bulunan kentin, Hititler’den Bizans’a, hedefliyoruz, tarihi kompleksin UNESCO Dünya Anadolu Selçuklu Devletinden Osmanlı İmpa- Miras Listesi’nde kalıcı olarak yer almasını sağla- ratorluğu’na kadar birçok medeniyetin izlerini maya çalışıyoruz. taşıyan önemli eserlere sahip olduğunu söyledi. St. Paul’un, Doğu Akdeniz ve Çukurova böl- gesinin en önemli inanç turizm merkezlerinden biri olarak öne çıktığına dikkati çeken Bozdo- ğan, “2000 yılında yapılan başvuruda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer aldık. Süreç 20 yıldır geçici olarak devam ediyordu. Birkaç gündür UNESCO’dan gelen heyet, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın eşlik ettiği ekiple kentimizi geziyor. St. Paul’un bu kent için çok önemli ve anlamlı bir yeri var.” diye konuştu. Bozdoğan, ilçenin “Danyal Peygamber’in kab- ri”, “Kleopatra Kapısı”, “Donuktaş Tapınağı” ve “Ashab-ı Kehf” gibi zenginliklerle açık hava mü- zesi görünümünde bulunduğunu kaydetti. Tarihi yapıların, St. Paul Kilisesi ve Kuyusu ile ken- O kadar önemli bir konuma sahip ki Mezopo- tin turizmine katkı sağladığını ifade eden Bozdo- tamya’dan Anadolu’ya bağlantı yeri, 5 kez de ğan, şöyle konuştu: başkentlik yapan bir kent. Böyle bir kenti Türki- ye’ye, bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor.” “2020 yılından sonra bizim en büyük hedefimiz, Bozdoğan, başta tanıtım olmak üzere faaliyet- UNESCO Dünya Miras Listesi’nde kalıcı olarak lere hız vereceklerini sözlerine ekledi.MERSİN (AA) 39

40

ANTALYA’DA EĞİTİM DALIŞI YAPAN PROFESÖR TOP GÜLLELERİ BULDU Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, eğitim dalışında top gülleleri buldu. Antalya Kaleiçi Yat Limanı yakınlarındaki falez- lere araştırma ve eğitim dalışı yapan Gökoğlu, kayalıklarla bütünleşmiş 5 top güllesi olduğunu fark etti. Gülleleri çektiği fotoğraflarla belgeleyen Gökoğ- lu, gazetecilere yaptığı açıklamada, güllelerin, fırtına sonrasında ortaya çıkmış olabileceğini söyledi. Güllelerin Osmanlı’ya ait olabileceğini aktaran Gökoğlu, “Top mermileri farklı büyüklükte. Çap- ları farklı. Bu gülleler, büyük ihtimal Antalya’nın tarihi surlarına denizden atılmış. Bunların çıka- rılmasına karşıyım. Çıkarıldıktan sonra çok iyi korunmaya alınması gerekiyor.” dedi. Gökoğlu, Antalya kıyılarında daha önce top mermisi bulduğunu, bu durumun da bölgede önemli savaşların meydana geldiğinin kanıtı ol- duğunu kaydetti. ANTALYA (AA) 41

Genç anne azmiyle kanseri ikinci kez yenmeyi başardı Antalya’da ikinci kez tekrarlayan kanseri kök hücre Bu süreçte Altındiş’e, aldığı tedaviyle yumurtalıkları nakliyle yenen Seher Altındiş, hamile kalma olası- zarar gördüğü için hamile kalma ihtimalinin düşük lığının düşük olduğu söylenmesine rağmen doğur- olduğu belirtildi. Altındiş, 11 yıl önce hayatını Aydın duğu ve şimdi 9 yaşında olan oğluyla güzel günlerin Altındiş ile birleştirdi. Altındiş çifti, evliliklerinden hayalini kuruyor. kısa süre sonra oğulları Oktay’ı kucaklarına aldı. 33 yaşındaki Seher Altındiş’e 17 yaşındayken şid- Oktay henüz bir yaşındayken kanserin nüksetmesi detli bel ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede yumuşak üzerine Altındiş, kök hücre tedavisi gördü. 8 yıl son- doku kanseri teşhisi konuldu. İki yıl kemoterapi ve ra ikinci kez yakalandığı hastalığı yenmeyi başaran radyoterapi tedavisi gören Altındiş, hastalığını yen- Altındiş’e, düzenli olarak kontrole gittiği doktorları, di. hastalığı tamamen vücuttan attığını bildirdi. 42

Hayatının büyük bölümünde kanserle müca- ümitlerini kesmesinler. Mutlu olmasını bilsinler. Ken- dele etti dilerini güçsüz sanmasınlar. Sıradan bir hastalık gibi Seher Altındiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görüp, morallerini yüksek tutsunlar.” ifadelerini kul- henüz genç kızken yakalandığı kanseri hiçbir zaman landı. ciddiye almadığını söyledi. Ailesiyle kötü günlerin izlerini silmeye çalıştığını anla- Sadece, uzun olan saçları kemoterapi sonrası dökül- tan Altındiş, katıldığı toplantılarda kanser hastalarına düğünde çok etkilendiğini aktaran Altındiş, her zaman moral vermeye çalıştığını kaydetti. yaşam azmini ve direncini yüksek tutmayı bildiğini Altındiş, genç kızlığından bu yana kendisiyle ilgilenen dile getirdi. doktorunun yönlendirmesinin kendisi için en büyük Çocuklarının olmama ihtimaline rağmen kendisiyle moral kaynağı olduğunu söyledi. evlenen eşinden sonra hayatının tamamen değiştiğini vurgulayan Altındiş, bir gün rahatsızlandığı için gittiği ANTALYA (AA) hastanede hamile olduğunu öğrenince ne yapacakları- nı bilemediklerini ifade etti. Altındiş, her şey yolundayken kanserin tekrarlandığı- nı belirterek, şöyle konuştu: “Oğlum henüz bir yaşındaydı. Bir süre ayrı kaldık. Onun hayalini sevdim ama hep kanseri yeneceğimi bi- liyordum. Kanseri grip gibi gördüm. Büyük bir hasta- lık olarak bakmadım. Hiçbir zaman ‘kansere yakalan- dım, öleceğim’ diye düşünmedim. Kök hücre nakliyle kötü günleri geride bıraktım. Kanserle adeta kardeş gibi olduk. Hayatımın büyük bölümünde bana hep eş- lik etti.” “İmkansızlıkları imkanlı hale getirmek kendi elimiz- de.” diyen Altındiş, “Kanser hastaları hiçbir zaman 43

44

45

Amik Ovası’nda renk cümbüşü yaşanıyor 46

Hatay’ın bereketli topraklarıyla ünlü Amik Ovası’ndaki meyve ağaçlarının çi- çek açmasıyla renk cümbüşü oluştu. Kentte bir süredir etkili olan yağışların ardından güneşin kendisini göstermesiy- le ağaçlar çiçek açtı. Pembe ve beyaz renkli çiçeklerin ağırlıklı olduğu nektarin ve erik ağaçları, görsel bir şölen sundu.Kartpostallık görüntülerin oluştuğu ekili alanlar, fotoğrafçıların ve yoldan geçen vatandaşların da ilgi odağı oldu. HATAY (AA) 47

Antalya Müzesi’nde 48 yıllık soru yanıt buldu Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fa- katini çektiğini anlatan Işık, “Yap- Karakolu ekiplerince kaçakçıla- kültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim tığım araştırmada portrenin antik rın elinden “zor alım” yöntemiyle Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık, dönemin ilk ve en önemli kadın alınarak müzeye teslim edildiğini Antalya Müzesi’nde 1972’den bu şairi olarak bilinen Sappho’ya ait kaydetti. yana bulunan portre heykelin, an- olduğunu tespit ettim. Portre üze- tik dönemin ilk ve en önemli kadın rinde yaptığım çalışmaları, konuk Müzede özenle korunan portre- şairi olarak bilinen Sappho’ya ait olarak gittiğim yurt dışındaki üni- nin, ilk kayıtlarda erkek portresi olduğunu tespit ettiğini söyledi. versitelerde akademik incelemey- olarak geçtiğini kaydeden Işık, le de teyit ettim. Çalışmamla ilgili “Milattan önce 4. yüzyılda yapıl- Aynı zamanda Patara Antik Kenti hazırladığım bilimsel makaleyi mış Sappho portresiyle ilgili aka- Kazı Başkanı olan Işık, AA muha- yakın zamanda yayımlayacağım demik çalışmamı, 8 Mart Dünya birine, heykel ve portre dersleri- ve böylece bütün dünya bu ese- Kadınlar Günü’nde açıklamayı nin bazılarını, dünyanın en önem- rin Antalya Müzesi’nde olduğunu uygun gördüm. Kadınlar Günü’n- li heykel müzelerinden Antalya öğrenecek.” diye konuştu. de antik dönemin en önemli kadın Müzesi’nde yaptığını ifade etti. şairinin portresi Antalya’ya arma- Portrenin Antalya Müzesi’ne ğanım olsun.” ifadelerini kullandı. Müzede, Perge Antik Kenti’nde 1972’de geldiğine işaret eden bulunduğu belirtilen portrenin dik- Işık, portrenin o dönem Yeni Kapı 48

Adı “Antalya’nın Sappho’su” oldu belirten Işık, ölüm tarihinin ise milattan önce 570 yıl- ları civarı olduğunu kaydetti. Portrenin adını “Antalya’nın Sappho’su” koyduğu- nu dile getiren Işık, eserin literatürde bundan sonra Şairin, erken döneme ait bir sanatçı olduğuna de- böyle geçeceğini vurguladı. ğinen Işık, “Maalesef şiirlerin yüzde 7-8’lik bir kısmı elimizde, geri kalanları kaybedilmiş. Midilli Adası’n- Bunun bir örneğinin de Münih’te yer aldığını aktaran da yaşamış. O dönem Midilli Adası, Anadolu kültü- Işık, şunları söyledi: rünün içinde kabul edilen bir ada. Bu adalar zaten hiçbir zaman Anadolu kültürü dışında bir gelişim “Adı ‘Münih’in Sappho’su diye geçiyor. Portrenin, göstermemiş. Sappho, döneminin son derece mo- Antalya Müzesi’nde artık çok ayrı, vurgulayıcı bir dern, hiçbir kural tanımayan yaşamıyla biliniyor. yere konulması gerekiyor. Türkiye’de başka bir ör- Genellikle aşk şiirleri yazıyor. Çok önemli bir kadın neği bulunmuyor. İstanbul Müzesi’nde bir Sappho şair.” diye konuştu. başı var ama başka tipte. Bu, 4. yüzyıl tipinde Tür- kiye’de bulunan tek örneği, dünya müzelerinde de ANTALYA (AA) çok az sayıda var. Dünya çapında bir heykel müzesi olan Antalya Müzesi, bu eserle önemini bir kez daha taçlandırmış oldu.” Işık, portrenin nerede bulunduğuna ilişkin net bir bil- ginin olmadığını bildirdi. Müzede, portrenin Perge Antik Kenti’nde bulundu- ğunun yazdığını ancak bunun kesin bir bilgi olmadı- ğını ifade eden Işık, “Yeni Kapı Karakolu, o dönem tarihi Kaleiçi’nde hizmet veriyor. O yıllarda Kaleiçi’n- de de bazı temel kazı çalışmaları yapılmış. Kalei- çi’ndeki kazılarda da bulunmuş olabilir.” değerlen- dirmesinde bulundu. Sappho’nun milattan önce 630 yılında doğduğunu 49

50


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook