HA HA HAPŞU Kış geldi, üşüyorum. Üşümek ne? Donu- yorum. Annem: - Paltonu giy, dedi. Ablam durur mu? O da akıl verdi: - Yünlü çoraplarını giy. Babam güldü: - Oğlum, dedi. Dışarısı çok soğuk. Sen evden çıkma. 1
En son ben konuştum: - Benim adım Ersoy. Soğuktan korkmam. İzin verirseniz dışarı çıkacağım. Kimse bir şey demedi. Giyindim, kuşandım. Dışarıya çıktım. - Dı, dı, dııı... Titredim. Üşüdüm. Üşüdüm, titredim. Ben böyle soğuk hava görmedim. Karga dalda gakladı. 2
- Ben de görmedim, dedi. Kargayı bıraktım. Köpeğe gittim. - Çok açım, dedi. Cebimdeki kurabiyeyi çıkardım, verdim. Bir lokmada yedi, yuttu. - Hav... Teşekkür ederim, dedi. - Ha, ha, hapşuuu! dedim, hapşırdım. Sokak kedisi üşümüştü. Açtı. Yine de bana: - Çok yaşa, dedi. 3
- Sen de gör, dedim. Son kurabiyeyi çıkardım. Parçaladım. Önü- ne koydum. - Miyav. Çok iyi bir çocuksun, dedi. Dışarıda benden başka kimse yoktu. Yine titredim, üşüdüm. - Hapşuuu! Annem alnıma dokundu. - Aaa! dedi. Ateşin var. Babam telâşlandı. 4
- Haydi, doktora gidiyoruz, diye bağırdı. Gittik. Doktor, boğazıma baktı. Göğsümü dinledi. - Arkadaşım üşütmüş, dedi. İlâç yazdı. Eve gelince canım sıkıldı. Yatağa yattım. İlâç içtim. Terledim de terledim... Annem üstümü değiştirdi. Ablam ıhlamur çayı yaptı. İçine limon sıktı. Azıcık da şeker koydu. 5
- Bol bol iç, dedi. Ablamı kırar mıyım? İçtim. İlâçlarda iyi geldi. Kısa sürede iyileştim. Ayağa kalktım. Okula gittim. Öğretmenim, arkadaşlarım: - Geçmiş olsun, dediler. Ben de teşekkür ettim. - Sizi çok özledim, dedim. Dersimiz “Resim”di. Öğretmenimiz: 6
- Kış resmi çizelim mi? diye sordu. - Çizelim, dedik. Ben: - Yaşasın! diye bağırdım. Herkes şaşırdı. Bazıları güldü. Öğretmenimiz meraklandı: - Ne oldu Ersoy? Dışarıyı gösterdim. - Öğretmenim, baksanıza... Kar yağıyor, dedim. 7
Herkes pencereye koştu. Dışarıyı seyret- meye başladı. Son ders bitti. Giyindik. Dışarıya çıktık. Kar durmadan yağıyordu. Her yer bembe- yaz olmuştu. Bir an önce eve gitmeliydim. Bakalım an- nem ne diyecekti? Ezgi’yle komşuyduk. Yan yana yürüdük. Ezgi: - İyi ki okul yakın, dedi. 8
Ben de şaka yaptım: - Evet, iyi ki ev yakın. Ezgi güldü. - Bahçeye inecek misin? Oynarız. - Oynarız, dedim. Kar lapa lapa yağıyordu. Karnımı doyurdum. Bahçeye indim. Ezgi benden önce gelmiş. - Ezgi, ne yapalım? İyi ki sormuşum. Ezgi, bana kartopu fırlatmaya başladı. 9
- Sen bilirsin! dedim. Ben de ona fırlattım. Sonra üzüldüm. Acıdım atmadım. O benim en iyi arkadaşım! Evlerin önünde bir çok ağaç vardı. Birkaçı meyve ağacıydı. Kuşlar onlara konuyordu. Karınlarını doyuruyorlardı. Ezgi, burnunu çekerek geldi. - Bu kuşlar aç, dedi. - Ne yapmalıyız? diye sordum. - Onlara yiyecek bulalım. 10
- Tamam, Ezgi. Dediğin gibi olsun. Cebin iyilikle dolsun. Ben eve gittim. Ezgi de evine gitti. Bi- rer poşetle döndük. - Şimdi ne olacak? Ezgi, ciddi bir sesle konuştu: - Kuşları besleyeceğiz, dedi. - Nasıl yapacağız? Ezgi akıl verdi: - Yere bırakmayalım. Dallara takalım. 11
Kuşlar gelsin, yesin. - Ezgi, dedim. Çok haklısın! Yiyeceklerin çoğu ekmekti. En alçak dalları seçtik. Ekmekleri par- çaladık. Dalların ucuna taktık. Birkaç tane ekmek ağacı olmuştu. Oradan uzaklaştık. Aç kuşlar birer birer geldiler. Yemeye başladılar. Ezgi’nin yüzü güldü. Ben de mutluydum. Kuşlara: 12
- Afiyet olsun! diye seslendim. Ezgi: - Kuş olsam ben de yerdim, dedi. Kar durmuştu. Biz durmadık. Kar varsa kardan adam da olmalıydı. Ezgi destek verdi. - Kardan adam yapalım. - Olur, dedim. Yapalım. Eldivenlerimiz vardı. Ellerimiz hiç üşümüyordu. Önce kocaman bir gövde yaptık. Üzerine bir baş yerleştirdik. 13
- Bu kardan adam çok şişman oldu, dedim. Ezgi güldü: - Bence harika oldu, dedi. Ben gittim. Kömür parçaları buldum. Ev- den minik bir havuç aldım. Ezgi kaşkol getirdi. Taktık, takıştırdık. Kardan adam tamamlandı. Geriye çekildik. Hayran hayran baktık. Ezgi çok mutluydu. - Çok güzel oldu. Gözleri kömür, duruşu ömür. 14
- Bence de harika oldu. Aferin bize! dedim. Annem pencereden seslendi: - Ersoy! Fındıklı kurabiye yaptım. Durur muyuz? Koştuk. Kurabiye yedik. Sıcak sütümüzü içtik. Pen- cereden kardan adama baktık. El salladık. Annem de baktı. - Aferin! Güzel olmuş, dedi. Sorun baka- lım, kurabiye ister miymiş? Kikir kikir gülüştük. Mutluluğu bölüştük. 15
B. Aşağıdaki soruları hikayeye göre cevaplandıralım. 1. Hikayedeki çocukların isimleri nedir? Cevap: 2. Ersoy, sokak kedisine ne verdi? Cevap: 3. Ablası hastalanan kardeşine ne hazırladı? Cevap: 4. Ersoy ile Ezgi okul çıkışı ne oynadılar? Cevap: 5. Çocuklar, kardan adamın burnuna ne taktılar? Cevap: 16
Search
Read the Text Version
- 1 - 17
Pages: