EYLÜL 2017-ŞUBAT 2018 YIL:1 SAYI:2 PARA İLE SATILMAZ ’deSn ize HABER Sonbahar / Kış Türkiye’nin 18Koleksiyonu Tekstil tarihi 17- STİL Siyaset İş ve Sanat dünyasının giyim tarzı SOSYAL SORUMLULUK Engelli Olmak Şık Olmaya Engel DeğilPowered by TCPDF (www.tcpdf.org)
41 Yıllık Tecrübe ile...
İÇİNDEKİLER İMTİYAZ SAHİBİ 16 86 BİSSE Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. Adres: Rami Kışla Caddesi No:59/A Topçular/İstanbul “48 yıldır “Engelli Olmak eşim seçer Şık Olmaya Engel Değil!” Tel: (+90) 0212 613 97 10 ben giyerim” Faks: (+90) 0212 613 97 14 44 Sabri Yiğit [email protected] HABER 46 Emre Kocadağ 9 Tekstil sektörünün Türkiye’de tarihçesi 48 Altay Özgen YAYINA HAZIRLAYAN 72 Dünyada ve Türkiye’de satrancın tarihçesi 50 Metin Şentürk KEÇECİ YAYINCILIK ORG. TİC. LTD. ŞTİ. STİL 52 Özcan Ata 14 Atatürk 54 İrfan Karakaş GENEL YAYIN YÖNETMENİ 16 Yılmaz Ulusoy 56 Sertaç Taşdelen SALİH KEÇECİ 18 Ahmet Misbah Demircan 58 Raşit Bağzıbağlı 20 Süleyman Çetinsaya 60 Fuat Sami YAYIN KOORDİNATÖRÜ 22 İtalya Başkonsolosu 62 Mesut Yar ASİYE KEFELİ 24 Eray Kapıcıoğlu 64 Sebahattin Gürel 26 Mehmet Sevigen 66 Murat Akdoğan YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ 28 Brezilya Başkonsolosu 68 Gökçe Meriçten E. BERNA TUNA FENEMEN 30 Serdar Sümer 70 Vatan Şaşmaz 32 Orhan Gencebay RÖPORTAJ GÖRSEL YÖNETMEN 34 Macaristan Başkonsolosu 74 Bülent Akarcalı RIFAT KURT 36 Ahmet Ürkmezgil 78 Orlando Carlo Calumeno 38 Nuri Develi 82 Prof. Dr. Ümit Özekici EDİTÖR 40 Coşkun Bayraktar MODA STİL BURCU NAZLI DAĞYELİ DURMUŞ 42 Yavuz Kocaömer 92 BİSSE Sonbahar-Kış 2017 Koleksiyonu 114 B76 Sonbahar-Kış 2017 Koleksiyonu MODA EDİTÖRÜ BİSSE SOSYAL SORUMLULUK ASİYE KEFELİ 86 “Engelli Olmak Şık Olmaya Engel Değildir” BAKIM MUHABİR 156 Şükrü Dudu Barber’s Club’tan ERAY KABİL yeni sezon saç modası KATKIDA BULUNANLAR HAKAN GÖKÇE, FARUK SARAÇ, MAGAZİN REHA ARAR, BİROL-NECİBE DARCAN 140 Serdar Ortaç İLYAS HAYRİ, EGEMEN TÖRELİ 144 İpek Açar YAZARLAR ARŞİV 148 Hakan Gökçe SEVİL ASLAN 150 Faruk Saraç 152 Ramazan Baş YAPIM 154 Reha Arar KEÇECİ YAYINCILIK ORG. TİC. LTD. ŞTİ. Esentepe Mah. İrfan Baştuğ Paşa Cad. Yuva 3 Ap. No. 8 D.3 Şişli, İstanbul Tel: 0 212 265 01 38-71 Faks: 0 212 265 01 71 [email protected] www.qualityofmagazine.com BASKI PROMAT BASIM YAYIN SAN. VE TiC. A.Ş Adres: Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak No:34 Esenyurt İstanbul/Türkiye Tel:+90 212 622 63 63 pbx Fax: +90 212 605 07 98 e-posta: [email protected] Copyright ©: Derginin içinde yer alan her türlü resimli ve yazılı bilgilerin, yaratıcı fikirlerin, röportajların, faydalanma, çoğaltma, yayımlama, digital iletim suretiyle yayma, kullanma, derleme, çoklu kullanma vb. telif hakları BİSSE Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz kullanılamaz. Yazarlarımızın köşe yazıları ile ilgili her türlü sorumluluk kendilerine aittir. 6 aylık süreli yayındır.2
92 74 Bisse Sonbahar / Kış “Sanayicimiz, devletin 2017/2018 Koleksiyonu verdiği desteği hak ediyor” 160 Portekiz’de tarihinderinliklerine yolculuk 144 “Müzikle ilgili bildiğim her şeyi Kayahan’dan öğrendim” 166 168 Sadeliğin ihtişamı Porsche 911 Turbo S Exclusive: Sadece 500 adet üretildi 3
EDİTÖRDEN Asiye Kefeli Bisse’den Size [email protected] Erkek modasına sadece koleksiyonlarımızla değil, “BİSSE’den Size” ile, yazı ve görüşlerimizi, bakış açımızı paylaşarak da yön veriyoruz. Bu sayımızda da farklı olanı arayacağız. Alışılagelmiş olan katalog anlayışının dışına çıkacağız. Farklı olanı arayacağız ama BİSSE’yi oluşturan değerleri temel alarak bu arayışın içinde olacağız. “Birlikte İlkemiz Sanatla Sanayiye Erişmek” düşüncesine bağlı kalarak, sanatsal içerikten ödün vermeden endüstriyel olana ulaşmaya devam edeceğiz. Her sayımız gibi bu sayımız da, emekle, çalışkanlıkla ortaya kondu. Yeni koleksiyonumuz erkek modasında yeni trendlerle, yepyeni koleksiyonlarla, stil önerileriyle dolu. Stil ve moda her zamanki gibi içeriğin önemli bir kısmını oluştururken, ünlü iş adamlarıyla yaptığımız röportajlarla, biraz soluklanıp, sohbetlerimize katılmanızı istedik. “Farklı olanı arayacağız” dedim. Farklı olan aslında çoğu zaman içimizde olandır. Acaba sadece onu görmek mi gerekir? Farklı olan, bütünün dışında aranmamalıdır, bütünün içindedir farklılığıyla, zenginliğiyle… BİSSE, engelli insanların “engelini” büyük oranda, çoğunluğun kendisi için kurduğu düzende farklı olana yer vermemiş olmasında görür. Dönüp ona bakmamış olmasında... Neyse ki bu noksanlığımız yavaş yavaş gideriliyor ve farklılığın nasıl bir zenginlik olduğunu ve engeli olan insanımızın şüphesiz bizlerden birisi olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Pekala hepimiz için geçerli olabilecek bir engelin, bugün o engeli taşıyan birey için en az etkisi olması için çalışıyoruz. Toplumsal ölçekte STK’lar, belediyeler ve kamu kuruluşları, insanın bu gerçeğini daha iyi anlıyor ve somut çözümlerle bu konuya yaklaşıyor… Yani aslında bugünümüz ve kendi yarınımız için, insanımız üstüne daha doğru düşünüyoruz ve daha iyi bir toplum düzeni inşa etmeye çalışıyoruz. “Engelli Olmak Şık Olmaya Engel Değil” BİSSE olarak biz de bu konuda üzerimize düşen görev bilinci ile TOFD ile iş birliği yaparak “Engelli Olmak Şık Olmaya Engel Değil” isimli sosyal bir projeye imza attık. Engelli insanımız için keyifle hazırladığımız özel koleksiyonumuzu, bir defile ile tanıttık. Bu sayımızda bu konu ile ilgili haberimize de yer verdik. Sayfaları çevirdikçe, giyim kuşamda yeni ilhamlar almanızı, moda ve iş dünyasındaki yenilikleri takip etmenizi ve aynı zamanda da keyifli vakit geçirmenizi diliyorum. Asiye Kefeli4
GM 75050 5
HABERTekstil sektörünün kısa tarihi Anadolu’daki tekstil Tekstil sektörü ülkemizin en eski sanayi Kaşgarlı Mahmut’tan günümüze dokumacılığının dallarından birisini oluşturmaktadır. Anadolu’daki tekstil dokumacılığının tarihi, Kaşgarlı Mahmut tarafından 11. Yüzyılda yazılan tarihi, Hitit ve Asur Hitit ve Asur dönemlerine kadar uzanmaktadır. Türkçe sözlükteki pamuklu dokumanın karşılığı dönemlerine kadar Ankara’nın ünü tüm dünyaya yayılan tiftik olarak kullanılan “böz” veya “bez” kelimesi dokumalarının kökeni ise Frikyalılara dayanmaktadır. günümüze kadar gelmiştir. uzanmaktadır. Üç bin yılı aşkın bir süredir, Anadolu’da tekstil Yine gündelik kullanım için üretilen kaba üretimi yapılmakta ve önemli bir ticaret alanı olarak pamuklulara verilen “kirbas”, ince pamuklular için bilinmektedir. kullanılan “dülbent” kelimeleri hâlâ güncelliğini korumaktadır. İran ve Suriye’deki diğer dokumalarıyla ünlü6
Selçuklular ve ardından gelen Osmanlılardöneminde, özellikle ipek, ipekli dokuma enönemli ticaret maddesi haline gelmiştir.bölgeleriyle yapılan ticaretin sonucunda buralardan da yeni teknikler,kumaş çeşitleri zamanla Anadolu’ya aktarılmıştır.Asya’dan gelen Türk, Tatar, Moğol ve diğer kavimlerin göçleriyle Anadoluve yakın coğrafyasına yerleşen topluluklar, geçmişten gelen bu üretimtekniklerini zaman içinde geliştirmişlerdir.Selçuklular ve ardından gelen Osmanlılar döneminde, özellikle ipek, ipeklidokuma en önemli ticaret maddesi haline gelmiştir.Halı ve kilim dokumacılığı13. Yüzyıl başlarından itibaren Anadolu’da üretilen halı (kali), kilim ve ipeklidokumaların dünyanın çeşitli bölgelerine gönderildiği tarihi kayıtlardananlaşılmaktadır.Örneğin, 14. Yüzyıla ilişkin belgelerde, Bursa’daki ipekli dokuma tezgâhısayısının bine ulaştığı saptanmıştır. Aynı dönemlerde, İtalya’da da ipeklidokuma üretildiği bilinmektedir, ancak ilginç olan bulgulardan birisi İtalyandokumacıların, Anadolu’dan gelen ipekli dokumaları taklit etmeleridir.İpekli, pamukluların dışında zamanla yün, kenevir ve ketenden üretilendokumaların da çeşitli kentlerde birer sanayi dalına dönüştüğügözlenmiştir.Kirbas ve tülbent üretiminde Kastamonu, Amasya, Tokat, Çorum, Burdur,Isparta, Konya, Karaman, Kayseri, Tire, Bergama, Denizli, Menemen,Akhisar ve Nazilli öne çıkan kentler olmuştur.Ağırlıklı olarak Ege, Akdeniz bölgesine yayılan Türkmen kabilelerinin (Yörük)Kilim ve halıları 13. Yüzyıldan başlayarak çok aranan ürünler haline gelmiştir.Ancak zamanla halı üretiminde Uşak en ünlü kent olarak tanınmıştır. 7
HABERYüz binlerce insanın geçim kaynağıBir dönem (17-18. Yüzyıl) Hindistan’dan gelen pamukludokumaların Anadolu’ya yayıldığı ve aranan birkumaş türü haline geldiği döneme ilişkin kayıtlardagörülmektedir. Ancak bu etki fazla sürmemiş,Anadolu’daki dokuma ustaları, Hint kumaşlarınınbenzerlerini üreterek eski güçlerine kavuşmuşlardır.Tekstil sektörü, eğirme, desen-kalıp hazırlanması (nakkaş),dokuma ve boyama olarak farklı uzmanlık alanlarınaayrılmıştır. Böylece tekstil, tarım ve hayvancılıkla birlikteçok geniş bir coğrafyada yüz binlerce insanın geçimkaynağı olmuştur.Batı istilası18. Yüzyıldan sonra, tekstil ürünleri bakımından bu kezyeni üretim teknikleri geliştiren Batı’dan gelen bir istila ilekarşılaşılmış ve Türkiye’deki zanaatkârlar tezgâhlarındankopmaya başlamıştır. Önceleri zengin kesimlerin tercihiolan İngiliz pamukluları, Fransız yünlüleri zamanlafiyatların daha da düşmesi sonucunda Osmanlı’nın diğerbölgelerinde de yayılmıştır.Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalan, büyükşehirlerde 19. Yüzyıldan itibaren tekstil imalatı büyükoranda çökmüş, yalnızca yerel ihtiyaçları karşılayanküçük tezgâhlar kalmıştır. Bu dönemde, devlet tarafındankurulan Beykoz’daki Çuha Fabrikası (1805), Haliç’tekiFeshane (1826) ve Bakırköy’deki Basmahane ise yalnızcaordunun ihtiyaçlarını karşılamaya dönük üretim yapmıştır.Devletin dışında kurulan az sayıdaki özel imalathaneve fabrikalar ise genellikle iflas etmiş, bunlardan ancakbirkaçı Cumhuriyet döneminde de varlığını sürdürmüştür.Tekstil sektörünü bu dönemde ayakta tutan, baştapamuk olmak üzere tekstil hammaddelerinin üretimi veişlenmesidir. Bu nedenle, Tarsus ve Adana kısa süredeiplik eğirme başta olmak üzere tekstil hammaddesiüretimiyle gelişen şehirler arasına girmiştir.8
MN 17201BAY 17503 TR 17203 GM 75159PNS 17210 GM 75075 9
HABERCumhuriyet sonrası Cumhuriyet sonrasında, devletCumhuriyet sonrasında, devlet eliyle kurulan fabrikaların sayısı eliyle kurulanartmaya başlamıştır. Sümerbank’ın kuruluşuyla birlikte tekstil fabrikaların sayısısektörünün bir sanayi olarak gelişimi sağlanmıştır. Sanayi Teşvik artmaya başlamıştır.Kanunu ile sağlanan olanakla, yeni tekstil fabrikaları, atölyeleriaçılmıştır. 1930’lara gelirken, ekonomideki toplam üretim 1970’li yıllar boyunca yüksek gümrük duvarlarıyla korunan iç piyasa,tesisleri arasında tekstil yüzde 23’lük bir paya ulaşmıştır. hemen her sanayi sektörü gibi tekstil sektörünün de gelişmesine1929 Büyük Bunalımı, tüm ekonomiyi olduğu kadar tekstil katkı vermiştir. 1980’lere gelindiğinde imalat sanayinde çalışanlarınsektörünü de ağır biçimde etkilemiştir. İhracatımız yüzde 60, yüzde 29’u tekstil sektöründe yer almıştır. 1980’lerle birlikteithalatımız ise yüzde 30 dolayında azalmıştır. başlayan ihracata dönük sanayileşme politikası, özellikle tekstilDevlet kuruluşu olan Sümerbank 1950’li yıllara kadar, tekstilde sektörünün canlanmasını sağlamıştır. 1990’larda sektöre sağlananhem üretim kapasitesi, hem istihdam gücü ve üretim değeri teşviklerle bilinen tekstil merkezlerinin dışında da birçok kentte yenibakımından en önemli güç olmuştur. Özel sektör ise 1960’lı tesisler açılmış, üretim kapasitesi ve istihdam gücü armış, 1990’larınyılların ortalarından itibaren, sağlanan teşvik ve desteklerle sonunda imalat sanayi içindeki tekstil imalatı oranı ise yüzde 45hızla gelişmiştir. olmuştur.1950 yılında özel sektöre ait 441 büyük işletmede yaklaşık 32bin kişi çalışırken, 10 yıl sonra işletme sayısı bini aşmış, çalışan 1976’dan günümüze BİSSEişçi sayısı ise yaklaşık 74 bine ulaşmıştır. 1976 yılında idealist iki kardeş tarafından İstanbul Vefa’da 40Günümüzün modern tekstil fabrikalarında son model metrekarelik bir atölyede gömlek imalatı ile sektöre adım atanlazerli, bilgisayarlı makinalar ile üretim yapılıyor. Bisse, bugün gömlekten takım elbiseye, çoraptan ayakkabıyaBunlardan biri de tabii ki Bisse. dek erkek giyiminde ülkemizin istihdam yaratan en önemli markalarından biri olmuştur.10
PNJ 17201PCK 17201 TR 17201 GM 75196 11
HABERAdını Atatürk koydu, açılışını da bizzat yaptı:Sümerbank Merinos YünlüSanayi Dokuma FabrikasıTürkiye’nin ilk sanayileşme atılımları çerçevesinde Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası’nın özel bir önemi var.Merinos Fabrikası’nın açılışı, 2 Şubat 1938 tarihinde,Bursa’ya yaptığı 17. ziyaretinde CumhurbaşkanıMustafa Kemal Atatürk tarafından yapılmıştı.Fabrikaya “Merinos” adını da Cumhurbaşkanı MustafaKemal Atatürk vermişti. Bunun nedenini de şucümleler ile açıklamıştı: “Güneş dili araştırmalarına göre, merinos öztürkçebir kelimedir ve ince, uzunca yün anlamına gelir.İspanya’ya giden İber Türkleriyle oraya intikal etmiş veo Türklerle oraya giden koyunlar ve yünleri bu isimleanılmışlardır. Bu nedenle merinos bu fabrika için pekuygun bir isimdir.”12
Sümerbank Merinos YünlüSanayi Dokuma Fabrikası’ndaki‘İpek Bölümü Dokuma Tezgahı,bugün Merinos Tekstil SanayiMüzesi’nde sergileniyor.Açılış töreni sırasında, Cumhurbaşkanı Atatürk, Sümerbank Genel Müdürü Nurullah Esat Sümertarafından kendisine sunulan fabrikanın altın anahtarını aldıktan sonra, fabrika içerisindeincelemelerde bulunmuş ve ardından onur defterinin ilk sayfalarına duygularını şöyle aktarmıştı:“Sümerbank Merinos Fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak millî Türk tekstil tarihinin Cumhuriyet sonrası ensevinci artıracaktır. Bu eser, yurdun, özellikle Bursa bölgesinin endüstri önemli mihenk taşlarından biri; Sümerbankgelişimine ve büyük millî ihtiyacın giderilmesine yardım edecektir. Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası’dır.Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümerbankdirektörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi, tam 13düzenli idarede, direktörüne başarı temenni ederim.” K. Atatürk
AY NOS 001 GMS 600514
Gelmiş geçmiş en şık erkekMustafa Kemal Atatürk Saygıyla anıyoruz 15
STİL Yılmaz Ulusoy Yılmaz Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı ‘48 yıldır eşim seçer ben giyerim’ İş dünyasının duayenlerinden, Yılmaz Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy, kendine özgü şıklığı ile her zaman hayranlık uyandırır. Ünlü iş adamı, giyim tarzını ve modaya bakışını bakın nasıl anlattı: “Giyimime çocukluğumdan beri meraklıyım. Olması gerektiği ölçünün dışına çıkmadım. Hz. Muhammed diyor ki ‘Yediğin, giydiğin ve verdiğin senindir.’ Ben üçünü de yapmaya çalışıyorum. İyi yiyeceksin, iyi giyineceksin ama vermeyi de ihmal etmeyeceksin. İşe hep kravatlı gelen biriyim. 65 sene hep kravat takmışım. Spor giyindiğim zaman bir noksanlık hissediyorum. Seyahatteysem; torunlarımla, çocuklarımla, o zaman spor giyiniyorum. Moda olanda bazen uçuk kaçık şeyler olabiliyor. Ben kendime yakışanı, benim gözüme estetik gelenleri giymeyi tercih ediyorum. Aksesuar seviyorum ve aksesuar olarak da kravat iğnesi, mendil, saat, kol düğmesi ve yüzük kullanıyorum. Giyimimde vazgeçemediğim eşimin seçtikleridir. Sabah kalktığım zaman her şeyim hazır olur. 48 senedir Allah razı olsun. Kusur da yoktur, sınır da yoktur o konuda. Eşim seçer, ben giyerim. Renk olarak mavi, lacivert ve siyah tonlarında giyinmeyi tercih ederim.”16
AY NOS 012 17
STİL Ahmet Misbah Demircan Beyoğlu’nın genç, yakışıklı, karizmatik ve çalışkan Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan bakın giyim kuşam konusunda neler diyor: Beyoğlu Belediye Başkanı “Kıyafet seçimi, kişiliğimizin iç ve dış dünyamıza bir yansımasıdır. Bu seçimi doğru yansıtmak, zaman ve mekân ilişkisi ile doğru kurmak önemli. ‘Giyim insanın Çünkü giyim insanın kişiliğinin aynasıdır. Ben, iyi giyinmenin insanın kendisine kişiliğinin ve çevresine ciddi seviyelerde güven verdiğine inanıyor ve giyinmeyi aynasıdır’ önemsiyorum. Benim için giyimde uyum, renkler ve duruş önemlidir. Gideceğim ortama göre kıyafet seçimimi yapmaya çalışırım. Ancak son dönemlerde, kravattan olabildiğince uzak, rahatlığı ve şıklığı ile hepsini bir arada tamamlayan tarzları kendime çok yakın görmeye ve sevmeye başladım. Hafta sonu giydiğim, rahat bir kot pantolon ve gömleğin ruhumu dinlendirdiğini düşünüyorum. Fırsatım olduğunda istediğim giyim tarzının da bu olduğunu söyleyebilirim. Özetle; Beyoğlu gibi tutkulu ve renkli, İstanbul gibi ulaşılmaz ve sevdalı giyinmeyi seviyorum…”18
GM 75076 19
STİL Süleyman Çetinsaya Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ‘Daima sadelikten yanayımdır’ İş dünyasının önde gelen isimlerinden, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, giyim ve moda anlayışını şöyle özetledi: “İnsanın her daim şık ve temiz olması gerektiğine inanırım. İyi giyinmenin temelinde benim için, kendinize duyduğunuz saygının ötesinde karşınızdakine duyduğunuz saygı yatmaktadır. Her şeyden önce bir patronsanız bir firmayı ve beraberinizdeki çalışanlarınızı temsil ediyorsunuzdur. Bu nedenle daima kaliteli ve şık giyinmeye özen gösteririm. Hafta içi ciddi bir giyim tarzı tercih ederim. Takım elbise ve kravat benim için özeni ifade eder. Hafta sonu ise daha rahat bir giyim tarzı tercihimdir. Alışılagelmiş bir söylem vardır; moda kendine yakışanı giymektir... Modaya ilişkin benim de düşüncem böyle ama mutlaka yeni tarzları da takip ediyorum. Takım elbise kesiminden kravatımın tarzına kadar dikkat ettiğim hususlar vardır. Renk tercihime gelince, genellikle takım elbisede lacivert ve siyahı, tamamlayıcı olarak beyaz gömlek ve farklı renklerde kravatlar kullanırım. Giyimimde daima sadelikten yanayımdır. Bir erkeğin vazgeçilmez aksesuarı saattir. Benim için de giyimimin önemli bir tamamlayıcısı saatim olur. Ağırlıklı olarak takım elbise giyen biri olarak saat ve kravat vazgeçilmezimdir diyebilirim. Nadiren kravatsız takım elbise giydiğim olur ancak saat mutlaka kullanırım.”20
21
STİLFederica Ferrari Bravoİtalya İstanbul Başkonsolosu‘Konforlu şıklığı tercih ederim’İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Federica Ferrari Bravo, çok zarif Bence erkekler kadınlara oranla daha sade bir giyim seçiminden ve naif bir hanım. Giyim anlayışı ve modaya bakışını, samimi bir faydalanabiliyorlar. Bir ceket, bir gömlek giymek ve duruma göre bir yaklaşımla bakın anlattı: kravat takmak, onlara her zaman ortama uygun giyim fırsatı verebiliyor. “Bence giyim, insanlar hakkında bir karar ölçütü olmamalıdır. Çeşitli Doğal olarak Türk erkekleri bu kuralda bir istisna oluşturmuyorlar. tarihi ve kültürel gelenekler çerçevesinde, insanlar için giyim, toplum Türkiye çok ilginç bir ülke, değişik kültür ve geleneklerin farklılıklarını içerisinde bir nevi onların kartviziti olmuştur. Ben yine de pahalı ya da muhafaza ederek birbirlerini tamamlayabildikleri bir yer. Etkileyici moda dergilerinde görünen kıyafetler giymenin insan hayatında bir dinamizmi ve canlılığı ile görevim bittikten sonra da sık sık ziyaret öncelik taşıması gerektiğini düşünmüyorum. edebilmeyi umduğum bir bölge. Bunu da Türkiye’nin sunduğu tüm güzelliklerin tadını çıkarabilmek adına iş sorumluluklarından uzak, Ben de bu çerçevede, konfordan ödün vermeden şıklık ila vekar gönlümce yapabilmeyi ümit ediyorum.” arasında doğru bir denge muhafaza etmeye çalışıyorum.22
GM 75077 23
STİL Eray Kapıcıoğlu Dünyagöz Yönetim Kurulu Başkanı ‘İş adamı için giyim çok önemlidir’ Sağlık sektörünün en büyük gruplarından Dünyagöz Hastaneleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu şıklığı ile dikkat çeken isimlerden biri. Bakalım o ne diyor giyim kuşam ve moda söz konusu olduğunda… “Bizim gibi iş adamları için giyim çok önemlidir. Ben de çok önem veriyorum. Takım elbisesiz bir günüm olmaz. Hafta sonu spor giyinirim. Düğün olduğunda ise yine takım elbiseye dönüyoruz. Her ne kadar patron da olsak, takım elbise giyiyorum haftanın beş günü. Benim bir tarzım var. Açık renk takım elbise giyemem. Koyu füme, koyu lacivert, siyah takım elbise giyerim. Gömlek tercihiğim de beyaz ağırlıklı, açık mavi giyerim. Kol düğmesi ve saat takarım. İki tane saatim var; birisi spor diğeri klasik. Öyle saat koleksiyonu olan bir adam değilim. Her gün değişik takım elbise giyiyorum. Kimse farkına varmaz ama ben biliyorum onu. Bütün kıyafetlerim ofisimdedir. Çıkardığım kıyafetlerim yıkamaya-ütüye, ayakkabılarım boyaya gider. Düzgün giyinmeyi seviyorum. İyi kumaş alıp diktiririm. Hazır giyim tercih etmem. Bedenime göre yaptırırım kıyafetlerimi, 15-20 yıldır böyle devam ediyor. Yakanın şeklinden, düğmenin desenine kadar her şeyi kendim seçerim.”24
GM 75082 25
STİL Mehmet Sevigen Siyasetçi ‘Kumaşın canlı olduğunu düşünen biriyim’ CHP eski Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul eski Milletvekili Mehmet Sevigen 34 yıllık evli. Selen ve Berke adında 2 evladı var. Oğlu Berke 22 yaşında, Bahçeşehir Üniversitesi’nde okuyor. Kızı Selen’den ise Ada Deren ve Derin Su isminde 2 torun sahibi. Aktif siyaseti bırakmadığını belirten, “Parti çağırdığı sürece ben göreve hazırım. Şu ara ufak inşaatlar yapıyorum.” diyen Sevigen, giyim anlayışı ve modaya bakışını bakın nasıl anlattı: “İnsanlar kendilerine neyi yakıştırıyorlarsa öyle giyinmeli. Önce kendilerini beğenmeleri gerekiyor. Ben, kendime yakışanı, marka takıntım olmadan giyiyorum. Hafta sonu, parlamenter yaşamdan kaynaklanan takım elbiseye alışmışız. Klasik değil, çeşitli renklerde ceketler giyerdim. En Şık Milletvekilleri Listesi’nde ilk beşteydim. Hafta sonu keten pantolon, keten gömlek, tişört, blazer ceketler giyiyorum. Kumaşın canlı olduğunu düşünen biriyim. Mavi ve lacivert en favorilerim. Siyah, kırmızı, yeşil ve diğer renklerin de hepsini severim. Modayı çok fazla takip etmiyorum. Döneme uygun giyinmeyi severim ama... Gençliğimde takip ederdim modayı. Aksesuar olarak, kravat olmazsa olazımdır. Kol düğmesi, saati severim. Binlerce kravatım var. Kayalarla dalgaların arasında kalmış yosunların çıkardığı ses gibi bir ses çıkarır gömlek. Bu sesi gerçekten seviyorum.”26
GM 75005 27
STİLPaulo Roberto FrançaBrezilya İstanbul Başkonsolosu‘Tarzım çoğunlukla geleneksel-klasik’Brezilya’nın İstanbul Başkonsolosu de hafta sonu çalıştığım zamanlarda takım Paulo Roberto França, giyim anlayışını elbise ve kravat giymeyi tercih ediyorum. ve modaya bakışını BİSSE’den Size’ye Çalışmadığım zamanlarda günlük veya spor bakın nasıl anlattı: tarz kıyafetler giyiyorum. “Giyimin öneminin içinde bulunduğumuz İstanbul’daki Türk erkeklerinin genellikle şıkdurum ve ortama göre değiştiğini olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de birçokdüşünüyorum. Bir tören ya da resmi bir kültürel ve sanatsal etkinliğe katıldım ve Türketkinlik söz konusu ise daha resmi giyinmek sanatçılarının genellikle son derece şık vedurumundayım, diğer taraftan, son derece tarz sahibi olduklarını düşünüyorum. gayri resmi bir buluşmaya gidiyorsam Türkiye güzel bir ülke; ayrıca zengin vedaha esnek olabilir ve günlük kıyafetler etkileyici bir tarihe sahip. Görev süremgiyinebilirim. bittikten sonra tabii ki Türkiye’ye geleceğim.Çoğunlukla geleneksel-klasik tarzda Bu güzel ülkeyi ve buradaki arkadaşlarımıgiyinmeyi tercih ediyorum. Hafta içi ve bazen ziyaret edeceğim.”28
GM 75172 29
STİL Serdar Sümer Aktifbank Genel Müdürü ‘Kendi stilim ve rahatlığım önemli’ Finans dünyasının genç ve başarılı yöneticilerinden, Aktifbank Genel Müdürü Serdar Sümer, giyim ve modaya bakışını “Bisse’den Size”ye şöyle anlattı: “Benim önceliğim rahatlık ancak mesleğim ve bulunduğum ortamda temsil ettiğim kuruma uygun olması nedeniyle mesai saatlerinde takım elbise giyerim. Hafta içi takım elbise giysem de, mecbur kalmadıkça kravat takmam. Hafta sonları ise spor giyimi tercih ederim. Hatta rahatına düşkün biri olarak mevsim uygun oldukça hafta sonu şort ve tişört giyen biriyim. Modayı takip etmiyorum. Benim için kendi sitilim ve rahatlığım önemli o nedenle giyim kuşam konusunda kişisel zevklerime öncelik veriyorum. En sevdiğim renkler ise siyah ve lacivert. Aksesuar olarak saat takmayı seviyorum. Hafta sonu ise şapka kullanmayı tercih ediyorum. Olmazsa olmazım mavi ve beyaz gömlektir. Bunların dışında farklı bir gömlek giymem.”30
GM 75080 31
STİL Orhan Gencebay Sanatçı ‘Yakışanı giymeyi tercih ederim’ Müzik dünyasının duayeni ünlü sanatçı Orhan Gencebay, giyim anlayışına ve modaya bakışına ilişkin bakın neler söyledi: “Bir davete gideceksem takım elbise giyerim ancak hiçbir zaman hazır takım elbise almadım. Çünkü eskiden spor yaptığım için, hiçbir kalıp bana uymuyor. O nedenle hep ısmarlama diktirdim. Davet olmadığı zamanlarda spor kıyafet tercihimdir. Kot pantolon hariç her şeyi giyerim. Bir tek kot pantolona alışamadım. Pantolon paçam da geniştir, dar paça giymem. Bütün renkleri severim ama lacivert ve tonları en çok kullandığım renklerdir. Tabii ki moda olan bazı güzellikler yakışıyorsa, onu da kıyafetlerimde tercih ederim. Moda birleştiricidir ama Lord Bayron der ki, ‘Moda o kadar çirkindir ki insanlar her altı ayda onu değiştirir.’ Ben de modayı şiddetle takip edenlerden değilim. Takı olarak 15 yaşımdan beri boynumda taktığım barış sembolü vardır. Bunu da yıllar önce Sevim Hanım bana hediye etti. Birkaç tane bilekliğim ve Cevşen duası var, başka da takı kullanmam. Saat de kullanmam. Vazgeçemediğim ayakkabım bottur. Yaz- kış yarım bot giyerim.32
33
STİL Balázs Hendrich Macaristan İstanbul Başkonsolosu ‘İnsan giyimi ile karşı tarafa mesaj verir’ Üç yıldan beri Macaristan’ın İstanbul Başkonsolosu olarak görev yapan Balázs Hendrich, konumuna uygun, yazlık bir şıklık içinde karşıladı bizi ve “İnsan giyimi ile karşı tarafa bir mesaj veriyor.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Benim açımdan giyim gerçekten önemli. Hafta içi iş yerimde bu gördüğünüz stilde, ceket-pantolon-gömlek şeklinde giyiniyorum. Hafta sonu biraz daha rahat bir tarzı tercih ediyorum. Ama onda da yine bulunduğum faaliyet, olduğum yer belirliyor giyim tercihlerimi.” “Dünyadaki birçok ülke ile karşılaştırdığımda Türk erkekleri giyim konusunda hayli dikkatli. Türk sanatçıları ise resmi giyimi daha az tercih ediyor. Onların kendilerine özgü, doğu motifleri ağırlıklı, oryantalist bir giyim tarzları olduğunu görüyorum.” Budapeşte’de doğup büyüdüğünü belirten Hendrich, “İstanbul’u ikinci evim gibi görüyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum İstanbul’da. İkinci evim olarak hissettiğim bir yere çok doğal olarak daha sonrasında yine gelmeyi isterim.” dedi.34
GM 75167
STİL Ahmet Ürkmezgil Promat Matbacılık Yönetim Kurulu Başkanı ‘Olmazsa olmazım yaka mendilidir’ Promat Matbaacılık’ın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Genel Sekreteri Ahmet Ürkmezgil, en şık giyinen iş adamlarımızdan biri. Kendisinin giyim anlayışını ve modaya bakışını sorduğumuzda bakın neler söyledi: “Giyim kuşam bence çok önemlidir. Yerine göre uygun giyimi, insanın sadece görüntüsü ile karşısındaki kişilerden ilgi, saygı görmesinin dışında özgüvenini yansıtır, rahat hareket etmesini sağlar. Ben şahsen giyimim ile insanları mutlu ettiğimi düşünüyorum. Hafta içi, konumum nedeniyle takım elbise-kravat tercih ederim. Hafta sonu ise maç veya toplantı yoksa spor giyimi tercih ederim; ceket, pantolon, gömlek şeklinde. Mont ve kazaklarımı ise sadece pazar günleri giyiyorum. Modanın sıkı takipçisi değilim. Ancak bu konuda belli başlı kurallara uymaya çalışırım. En sevdiğim renkler siyah, mavi, lacivert. Giyim konusunda olmazsa olmazım ise yaka mendilidir. Bu konuda çok ciddi bir mendil koleksiyonum vardır. Zaman-zaman eşarp ve şal da kullanıyorum.”36
GM 75192 37
STİL Nuri Develi Develi Yönetim Kurulu Üyesi ‘Giyinme odama gözüm gibi bakarım’ Genç iş adamlarımızdan, Develi Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Develi, giyim ve moda üzerine düşüncelerini Bisse’den Size’ye şöyle anlattı: “Kişinin giyime verdiği özen bence başkalarından önce kendine olan saygısıdır. Ben şahsen başkalarının bakışından ziyade aynaya baktığımda kendim mutlu olmayı önemserim. Severek alışveriş yaparım ve aldığım ürünleri uzun süre kullanırım. Gece eve gelince mutlaka ayakkabılarıma bakım yaparım. Giyinme odama ise gözüm gibi bakarım. Gece uyumadan önce bir sonraki gün giyeceklerimi hazırlarım. Giyimim günlük programıma göre değişir ancak hangi tarz olursa olsun şık olmalı. Yerine göre takım elbise ya da kot – tişört giyerim ama kombin ve renk uyumu çok önemli. Yabancı marka merakım yoktur, çok değerli markalarımız var ve kaliteli ürünler yapıyor. İnsanlar giyimleri ile değil yaptıkları ile kişilikleri ile anılır. Giyimimiz şık olsun ama kalbimiz de şık ve güzel olsun. Lacivert rengi çok kullanırım. Siyah rengi ise kullanmamaya özen gösteririm. Ancak siyah kullanacaksam mutlaka lacivert ile kombin yaparım. Aksesuara oldukça meraklıyım, kravat ve saate önem veririm. Orijinal kravat ve yaka iğneleri kullanırım. Güzel bir kravat ve mendil koleksiyonum var. Saat ise bence erkeği yansıtan en önemli aksesuardır. Bir de her zaman cebimde kalem taşırım ve iyi bir kalem koleksiyonum vardır. Sivri burun ayakkabı giymem, gömleğimin üç düğmesini açmam, takım elbise giyiyorsam asla ceketimi çıkarmam.”38
B76 BPNJ 17504 BYL 17501 BAY 17502 BGM 17514 39
STİLCoşkun Bayraktar Via Properties Yönetim Kurulu Başkanı‘Giyim tarzı başarıyı destekleyen bir unsur’Kendine özgü tarzı ile hayranlık uyandıran Via Properties Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Bayraktar, giyim ve moda üzerine düşüncelerini şu şekilde aktardı: “Giyim tarzını, özellikle biz iş adamlarının başarılarını destekleyen önemli unsurlardan biri olarak görüyorum. Görsel bir iletişim aracı olarak da değerlendirebileceğimiz giyim tercihlerimiz, saygınlığı ve özeni de temsil etmektedir. Davetlerde, toplantılarda, günlük ve gece tercihlerimizde yaptığımız seçimler, kişiliğimizle beraber, stilimizi de ortaya koymaktadır. Ben hafta içi ve hafta sonu tüm seçimlerimin şık, kibar ve sade olmasına özen gösteriyorum. Kendi tarzım ve stilimin olmasını önemsiyorum. Gündüz ve geceye göre ise; kombinlerime yelek, mendil gibi aksesuarları ekleyerek farklılaştırmayı tercih ediyorum. Hafta içi genelde çift düğme kruvaze takımları tercih ediyorum. Kravat seçimlerimde ise canlı renkler olmazsa olmazım. Davetler, toplantılarda tüm modacıların söylediği gibi; takım elbise tahtından asla inmeyecek ancak hafta sonları günlük seçimlerimde daha çok modayı takip ettiğimi söyleyebilirim. Rahatlığı şıklıkla tamamlamak ve kişinin kendi bedenine uygun, kendisini tanıyarak giyinmesi çok önemli. Günü gününe olmasa da genel trendleri takip ediyorum ama ben de modanın insanın kendisine yakışanı giymesi olduğunu düşünenlerdenim. Her erkeğin favori bir rengi olması gerek. Özellikle mavi tonları erkeğin kurtarıcısı ve gardırobunda olmazsa olmazlardandır. Siyahın asaleti ve vazgeçilmezliği de tartışılmaz. Sıcak renklerden de korkmam, kombinli ve uyumlu giyinmeye dikkat ederim. Gözlük, vazgeçilmez aksesuarlarım arasındadır. Bir de zamanın değerini bilen bir insan olarak saatlerim her zaman benim için özeldir.” 40
AY NOS 001 GMS 6001 41
STİL Yavuz Kocaömer İş adamı - TESYEV Başkanı ‘Giyim tarzımı günümün akışı belirler’ İşadamı Yavuz Kocaömer, kurucusu olduğu TESYEV’in Başkanlığının yanı sıra Kansersiz Yaşam Derneği’nin de Onursal Başkanı ve aynı zamanda Posta Gazetesi köşe yazarı. O zaman soralım bakalım giyim kuşam konusunda nelere dikkat ediyor? O da bakın nasıl cevap veriyor: “Giyim kişiliğimi yansıtan bir kimlik bilgisi gibidir. Bu yüzden son derece önemli ve hassas olduğum bir konudur. Giyim tarzımı günümün akışı belirler. Eğer resmi bir toplantım olacaksa klasik İtalyan şıklığını tercih ediyorum. Güne öğle yemekli rahat bir toplantı ile başlıyorsam yine İtalyan esintili spor bir şıklık tercih ediyorum. Hafta sonları ise casual kıyafetler beni mutlu ediyor. Moda diye özellikle giydiğim parçalar yok. Ama yaklaşık 25 senedir bağımlısı olduğum 4-5 yabancı markam var ve elbette sezonda onların parçalarından ediniyorum. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim Türk markalarının son zamanlardaki gelişimi beni çok memnun ediyor. Ve alışveriş rotamı zaman zaman bu yöne de çeviriyorum. Kesinlikle yeşilin her tonu vazgeçemeyeceğim renklerin başında geliyor. Aksesuar olarak ise tercihim sadece saat. Giyim konusunda kıyafetin bir kombin olması ve bu kombinin saat ile tamamlanması benim için çok önemli bir detay.”42
43
STİL Sabri Yiğit Digicom Group Yönetim Kurulu Başkanı ‘Ne kadar sade o kadar iyi’ Elektronik, inşaat ve temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Digicom, Say Yapı, Parex gibi firmaları bünyesinde bulunduran Digicom Group Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit de giyim kuşam konusunda dergimiz “Bisse’den Size” için fikirlerini açıkladı. “Giyim bana göre her zaman kendine yakışanı ve rahat olanı tarzınız haline getirebilmektir. Giyimin önemi de kendine yakışanı bulabilmek noktasında başlar. Ben her zaman şık görünmeyi seviyorum. Kendime en yakışanı hep bulabildiğimi düşünüyorum. Hafta içi yoğun iş temposu içinde, spor şık tarzda takımları tercih ediyorum. Ama kravat hiç kullanmıyorum, kesinlikle sevmiyorum diyebilirim. Hafta sonları daha spor giyinmeyi tercih ediyorum. Moda takipçisiyim diyemem fakat mağazalara girdiğinizde tüm kreasyonlar modaya göre şekillenmiş oluyor. İster istemez modadan etkileniyorsunuz ama modayı takip edeceğim diye özel bir çaba harcamıyorum. Lacivertin tonlarını yoğun şekilde kullanıyorum. Fakat vazgeçemem dediğim bir renk yok. Yakışanı giyme tercihim renkler için de geçerli. Pek aksesuar kullanmıyorum. Saat, bilezik, yüzük hiçbiriyle aram yok. Tek aksesuarım; en sevdiğim grup markalarımızın rozetleri diyebilirim. Çoğu zaman tek aksesuarım onlar oluyor. Olmazsa olmazım rahatlık. Ayakkabının da gömleğin de pantolonun da rahat olması benim için çok önemli. Bunun dışında dediğim gibi, çeşitli aksesuarlarla arası iyi olan bir adam da değilim. Ne kadar sade o kadar iyi bana göre.”44
B76 BSW 17502 BPNJ 17511 BMN 17504 BAY 17502 BGM 17516 45
STİL Emre Kocadağ Sütiş Yönetim Kurulu Üyesi ‘Marka değil, kalite takıntım var’ Emre Kocadağ, gözde lezzet duraklarından Lokma ve Sütiş’lerin aynı zamanda EssperssoLab zincirinin sahibi, gayrimenkul ve inşaat sektöründe yatırımları bulunuyor. Koç Üniversitesi Sosyoloji mezunu olan Emre Bey, evli ve baba olmaya hazırlanıyor. Genç iş adamı, giyim anlayışı ve modaya bakışını BİSSE’den Size’ye anlattı: “Genelde takım elbise giymeyi sevmiyorum. Kumaş pantolon, gömlek, tek ceket kombinlemeyi seviyorum. Özel günlerde takım elbise giyiyorum. Jean, gömlek, rahat ayakkabılar seçmeye gayret ediyorum. Mavi, beyaz ve siyah giymeyi seviyorum. Dolabımda çok renkli şeyler yoktur. Aksesuar olarak saat merakım var. Ayrıca güneş gözlüksüz çıkmam. Pantolon paçasına dikkat ederim. Bol paça pantolon giymeyi sevmiyorum. Modayı takip ediyorum. Yurt dışındaki trendlere bakıyorum, ne giyiyor insanlar, diye. Önüme geldikçe bakarım. Özel bir araştırmam yok. Çizgim belli olduğu için çok fazla fantezi aramıyorum. Marka takıntım yok ama kalite takıntım var. Kumaş anlamında kaliteli olması gerekiyor.”46
B76 BPNJ 17510 BJK 17504 BAY 17502 BGM 17519 47
STİL Altay Özgen Özartaş Aydınlatma Yönetim Kurulu Başkanı ‘Benim için renk kombinasyonu çok önemli’ Aydınlatma sektörünün öncü markalarından biri olan Özartaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Altay Özgen’in kıyafet konusundaki görüşlerini merak edip sorduk, bakın neler söyledi: “Bana göre giyim kuşam insanın kendisine saygısı ile doğru orantılıdır. Ben bu konuya renk kombinasyonundan ütüsüne kadar çok dikkat ederim. Hafta içi klasik takım bazen canlı renklerden oluşan kombinler yaparım. Hafta sonu ise rahat spor kıyafetleri tercih ediyorum. Yazın canlı renkler enerjimi arttırıyor. Modayı güzel ve kendine yakışanı giymeyi seven her insan kadar takip ediyorum. Vazgeçilmez rengim mavidir. Giydiğim kıyafetlerin içinde muhakkak mavi tonunda bir şey olur. Saat, kol düğmesi ve kalem ise vazgeçilmez aksesuarlarımdır. Ne giyersem giyeyim, nasıl giyinirsem giyineyim, renk kombinasyonu uygun olmalıdır. Moda önemli ama insanın kendine yakışanı giyinmesi daha önemli. Çünkü her moda olan herkese, yaşına, iş konumuna uymayabilir.”48
GM 75167 49
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186