Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore 16lı Branş Deneme Türkçe

16lı Branş Deneme Türkçe

Published by ZEKA KÜPÜ YAYINLARI, 2022-07-22 12:27:59

Description: 16'lı Branş Deneme Türkçe

Search

Read the Text Version

3. Osmanlı coğrafyasında ve Osmanlı Devleti’ne komşu ülkelerde yaptığı gezilerde gördüklerini, ya- şadıklarını, duyduklarını, öğrendiklerini kaleme alarak Seyahatname’yi yazan Evliya Çelebi’yi ne kadar tanıyoruz? Evliya Çelebi’nin kim olduğunu kendi anlatısıyla Seyahatname’ye baka- rak öğreniyoruz. Alimimiz yalnızca gezmekle kalmamış, seyahat ettiği yerleri; bu ülkelerle il- gili gözlemlerini, yolculukları sırasında başından geçen olayları, gittiği yerlerde kendisine an- latılan öyküleri eşsiz üslubu ve akıcı bir diliyle yazıya dökmüştür. On ciltten oluşan Seyahatname, yalnızca Türk edebiyatının değil bütün dünyanın en büyük gezi kitabıdır. Evli- ya Çelebi aynı zamanda bir insan dostudur. Bilgisiyle, tatlı diliyle, nükteli konuşmasıyla, hazır- cevaplığıyla, güzel sesiyle her mecliste aranan bir değerdir Evliya Çelebi. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Yazar, düşüncelerini samimi bir dille ifade etmiştir. B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. C) Öznel ifadelere yer verilmiştir. D) Düşünceyi desteklemek için tanık göstermeden faydalanılmıştır. 4. Anlamca bağlı oldukları için peş peşe yazılan, virgül veya noktalı virgülle birbirlerinden ayrılan, en az iki yüklem içeren cümle- lere “sıralı cümle” denir. 1. II. cümlede söz edilen durum, özneldir. 2. II. cümlede aşamalı bir durum anlatılmıştır. 3. I. cümledeki durumun gerekçesi II. cümlede verilmiştir. 4. I. cümlede koşul anlamı vardır. Verilen bilgiden hareketle yukarıdaki ifadelerin tamamına uygun olan sıralı cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Bugün hiçbir şey yapmak gelmiyorsa içinizden, giderek şehri kaplayan bu sıkıcı bulutlar yüzündendir. B) Tahlil sonuçları iç karartıcı olsa da iyileşeceğine inanıyorum, günden güne artan ağrılarıyla nasıl baş edeceğini çözmüş gibi güçlü bir enerjisi vardı bugün. C) Türk sinemasını hor görüp bu filmleri izlemezsek bu sektörün ülkemizde hiçbir zaman gelişemeyeceğini biliyor olmalısınız. D) Bu şehrin ayrı bir havası vardır, diyor lakin günden güne özellikle işe giderken bu şehrin trafiğine sitem ediyor. 5. Büyük, köklü ve medeni milletler kendi milli kimlikleri üzerinde büyür, gelişir ve devamlılık sağlar. Evrensel olmanın yolu, milli olmaktan geçer. Kendi kendiniz olamıyorsanız, başkaları da sizi kendiniz kabul etmeyecektir. Bir milletin milli kimliği, onun kül- tür temellerinde gizlidir. Milli kimliği ve kültürünü kaybeden milletlerin güçlü olmalarına imkân yoktur. Yukarıdaki parçanın ana fikri aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı milletlerin sahip olduğu kültürel temeller sağlam değildir. B) Evrensel olmak ve çağı yakalamak, milli olmaktan önce gelir. C) Evrensel ve güçlü bir millet olmak, milli kimlik ve kültürü korumaktan geçer. D) Milli değerleri korumak, evrensel değerleri yakalamaktan daha zordur. 2

6. Şimdi bu yoldan gitsem ne olur? Şu yoldan gitsem ne olur? Hayattaki tercihlerimiz değil midir bizi hep bir durağa çı- karan? İşte tam da bu konuyu ele alır Olasılıksız da Adam Fawer. Usta yazar, hayatta şans ya da olasılık olarak ad- landırdığımız yaşanmışlıkları bilim, felsefe ve gerçeklik ile harmanlayıp bize hayatı anlatıyor. Hayatta açıklanamayan birçok olasılık vardır. Düşündüğünüz insan ile birdenbire karşılaşmanız, birilerinin şans oyunlarını kazanırken sizin kazanamamanız, bir şey yaparken içinizden bir hissin size ne yapacağınızı söylemesi, bazen bir anı önceden yaşa- mış gibi hissetmeniz ve buna anlam verememeniz, rüyanızda gördüğünüzü gerçek hayatta bire bir yaşamanız ya da rüya mı gerçek mi diye karıştırmanız... Adam Fawer’ in “Olasılıksız” romanı, içinde tüm bu ve benzeri soruların ceva- bını bulunduruyor. Siz de sorularınıza cevap bulmak için kitabı okumaya başlayabilirsiniz. Bu metnin yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir? B) Bahsedilen eserin olumsuz yönlerini ortaya koymak D) Varsayımlardan hareketle bir sonuca varmak A) Okuyucuya kitap önerisinde bulunmak C) Romanın dil ve anlatımıyla ilgili bilgi vermek 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur? A) Sabah ki toplantıya trafik yüzünden yetişemedim. B) Yapılan törende onuncu Yıl Marşı da okundu. C) Ayşe de olan biten her şeyi fark etmiş. D) Gözlerindeki ışık bir Yıldız gibi parlıyordu. 8. Anahtarları bırakırken bana parmak uçlarıyla hafifçe dokunmasını beklemiştim ama işten gelince yüzüme bile bakmadan ayakkabılarını çıkardı. Sonra tam karşımdaki sehpada duran kumandayı aldı. Evde kimse olmadığı anlaşılmasın diye sa- bahtan açık bıraktığı televizyonu kapadı, peşinden sokak lambasının ışığından faydalanarak birkaç adım attı ve nazikçe perdeleri kapadı. Zaten her zaman ve herkese karşı böyle nazikti ancak herkesin ona karşı aynı nezaketi gösterdiğini pek söyleyemem. Neden mi? Daha dün geceydi işten geldikten sonra yine bana dokunmadan hüngür hüngür ağladı saatler- ce. Televizyonun hemen yanındaki mumları yaktı. Böyle zamanlarda hiçbir şey görmek istemiyordu. Zaten insanın içi ka- rarınca dünya aydınlansa gözü görmez. Olayları, kişileri, mekânı okurlara anlatan kişi veya varlığa “anlatıcı” denir. Olay metinlerinde anlatım, birinci kişi ağzından ve üçüncü kişi ağzından olmak üzere iki şekilde yapılır. Bu bilgilerden ve metinden hareketle yukarıdaki olayın anlatıcısı aşağıdakilerden hangisidir? A) kapı- birinci kişi B) elektrik düğmesi- üçüncü kişi C) kapı- üçüncü kişi D) elektrik düğmesi- birinci kişi 3

9. İlkokul çağındaki Enrico’nun okul ve sosyal yaşamının bir yılını, çocuğun kendi ağzından anlatan bir romandır. Yazar, bu romanı kendi oğlunun günlüklerinden esinlenerek yazmıştır. Her ne kadar eğitim bilimi uzmanlarınca “dünyanın en yarar- lı çocuk kitabı” olarak kabul edilmiş olsa da tıpkı Küçük Prens gibi yetişkinlerin de muhakkak okuması gereken bir kitap Çocuk Kalbi çünkü insan bu kitabı okurken tıpkı çocukluğundaki gibi birçok şeyi fark etmeye başlıyor. Olaylara çocukla- rın gözüyle bakmak, yaşadıkları zorlukların aslında onlar için ne kadar ağır olduğunu hissetmek insanı duygulandırıyor. Ben ise okurken kitapta adı geçen öğrencilere sarılıp onların gözyaşlarını silip o güzel gözlerinden öpmek istedim. Yük- lerini almak istedim ki onların minik bedenleri, eşsiz beyinleri yorulmasın ama yapamadım! İnanın kitabı okurken kendimi o kadar kaptırmışım ki onlara yararım olamadı diye üzüldüm. Sonra dedim ki “Kitaptaki öğrencilere faydalı olamasan da faydalı olabileceğin birçok öğrencin var.” İşte bu benim için iyi bir teselli oldu! Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafta sözü edilen eserle ilgili kesin olarak söylenir? A) Yazar, oğlu Enrico’nun hayat hikâyesinden esinlenmiştir. B) Kitap, yetişkinler tarafından da çokça okunmaktadır. C) Okuyan kişiler, kitap sayesinde hayata dair farkındalık kazanmaktadır. D) Öğretmenlerin öğrencilere okuttuğu bir kitaptır. 10. I. Dost kötü günde belli olur. İyi günde ise yüz binlercesi bulunur. Ferideddin Attar II. Seyyah oldum şu âlemi gezerim Bir dost bulamadım gün akşam oldu Kul Himmet III. Sende en iyi ne varsa Dostuna onu ver Mevlânâ IV. İyiliklerde olduğu gibi, kötü günlerimizde de bizimle paylaşacak bir dost bulabilmek ender bulunan bir talihtir. Euripides Dostluk üzerine yazılmış özdeyişlerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) l - ll B) ll - lll C) lll - lV D) l - lV 4

11. Huzur Sitesi, site girişine güvenlik amacıyla yüz tanıma sis- 12. Yazım yanlışlarını bulunuz. (20 puan) temi kurmuştur. Sistem gelen kişiyi tanımlayıp ona göre ka- pıyı otomatik olarak açmakta veya açmamaktadır. Site gi- 1. Sanayi de çalışmak ona zor geliyormuş. rişine site sakinlerinden biri geldiğinde sistem “yeşil ışık”, 2. Vedalaşdığın insanlara birkez daha ümit verme. site görevlilerinden biri geldiğinde “mavi ışık” yakıyor ve 3. Pastalar olmuş mu diye kontrol edeceğiz. kapı otomatik açılıyor. Sisteme tanımlı olmayan, yabancı  Adı: Nilgün biri geldiğinde ise “kırmızı ışık” yanıyor ve kapı açılmıyor. Yazım yanlışlarını bulunuz. (20 puan) Site yöneticisi Osman Bey haftalık giriş çıkış yoğunluğunu 1. Penbe rengi çok sevdiğini söylüyordu. incelediğinde şöyle bir tabloyla karşılaşmıştır: 2. Dolmabahçe sarayı yine çok görkemliydi. 3. Hızlıca yürürken burunburuna geldik. Sabah Öğle Akşam  Pazartesi Mavi Yeşil Kırmızı Adı: Vera Salı Yeşil Yeşil Yeşil Pisagor Denemeleri Çarşamba Mavi Yeşil Kırmızı Yazım yanlışlarını bulunuz. (20 puan) 1. Hiçbir ışık Güneş’i gölgeleyemezdi. Perşembe Yeşil Kırmızı Kırmızı 2. Sende onlarla gitmek istiyor musun? 3. Ç oğu kez Brüksel lahanası yemeyi tercih ediyordu. Cuma Mavi Kırmızı Mavi  Adı: Nazım Bu tabloya bakarak Huzur Sitesi’nin giriş yoğunlukla- Yazım yanlışlarını bulunuz. (20 puan) rıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 1. Usta Ve Margarita kitabı çok sürükleyiciydi. 2. Fırat Nehri tüm ihtişamıyla oradaydı. A) Site sakinleri genellikle akşam saatlerinde giriş yap- 3. Ona yapacağı sürprizin hazırlıklarına başladı. mıştır.  Adı: Didem B) Salı günü site sakinlerinden başka, siteye giriş yapan Verilen yazılı kâğıtları incelenirse aşağıdaki öğrenci- olmamıştır. lerden hangisi tam puan alır? C) Sisteme tanımlı olmayan, yabancı girişleri en çok per- A) Nilgün B) Vera C) Nazım D) Didem şembe günü olmuştur. D) Site görevlilerinin girişleri genellikle sabah saatlerinde olmuştur. 13. Eser, öznel bir olguya öznel bir bakış. Bundan ötürü genel olarak ele alınıp yoruma tabi tutmak haksızlık olur. Lakin böyle iken, yine de vurgulamak istediğim bir husus var: Kullanılan üslup okuyucuyu konunun merkezinden bazen uzaklaştırıyor, akıcı ve anlaşılır olmaktan öte, tanıdık olmayan bir Türkçe tadı bırakıyor zihinlerde. Bu metindeki altı çizili sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Öznel ifadeler kullanıldığı için herkese hitap etmemesi B) Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşması C) Çok fazla söz sanatı kullanılması D) Günümüz Türkçesinin kullanılması 5

14 - 15. soruları aşağıda verilen metne göre cevaplayınız. Elektrikli klima, bir mühendis olan Willis Haviland Carrier tarafından 1902 yılında icat edildi. Matbaalarda kullanılan kâğıtlar sıcak- lık artışı ve değişen nem dengesi nedeniyle genleşip büzüşüyordu. Buna bağlı olarak baskı süresince renkler düzgün çıkmıyor- du. Carrier de bu sorunu çözmek için bugün klima adı verdiğimiz makineyi geliştirdi. Sıklıkla kullandığımız klimalar genellikle iki parçadan oluşur. Klimanın iç ünite denilen parçası binanın içinde, dış ünite denilen diğer parçası da binanın dışında bulunur. Klimayı çalıştırdığımızda, klimanın içinde bulunan fan odanın içindeki havayı emer. Sı- cak hava buharlaştırıcı adı verilen bölümden geçer. Buharlaştırıcının içindeki soğuk klima gazı, sıcak havayı soğutur. Bu sırada klima gazı da sıcak havanın etkisiyle ısınır. Soğumanın sürekli olabilmesi için klima gazının tekrar soğutulması gerekir. Kompresör adlı parça, klima gazını sıkıştırıp sıvı hâle geçirir. Elde edilen yüksek basınçlı ve sıcak sıvı soğuması için klimanın dış ünitesinde bulunan yoğuşturucu adlı bölümden geçer. Klimanın dış ünitesinde yer alan fan sayesinde sıcak olan bu sıvı soğutu- lurken dışarıya sıcak hava üflenir. Sıvı hâldeki klima gazı genişleme vanasından geçtikten sonra basıncı düşer ve gaz hâline dö- nüşür. (I) Bu dönüşüm sayesinde de iyice soğur. (II) Soğuk gaz odanın içinde bulunan iç ünitedeki buharlaştırıcıya gelir. (III) Sı- cağın ve nemin bunaltıcı etkisinden kurtulmak için ev, iş yeri ve otomobillerde klimalardan yararlanıyoruz. (IV) Klima çalıştığı sürece bu işlemler bir döngü olarak devam eder. 14. Verilen metinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Elektrikli klima kim tarafından icat edilmiştir? B) Klimanın icat edilme amacı nedir? C) Klima nasıl çalışır? D) Klimanın çevreye zararı var mıdır? 15. Bir paragrafta konuyla, konuya bakış açısıyla bağlantısı kopmuş ya da çok zayıflamış olan cümle, anlatımın akışını bozar. Buna göre metnin son kısmında numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? D) IV A) I  B) II  C) III  16. (1) Bu film romantik filmlerin bütün sıradan özelliklerini taşıyor. (2) Yönetmen olaylara istediği şekilde yön vermek için ilginç te- sadüfler kullanmış. (3) Olayların akışındaki kopukluğa rağmen, karakterlerin diyalogları oldukça başarılı. (4) Karakterler toplu- mun çeşitli katmanlarını yansıtacak biçimde seçilmiş. Numaralanmış cümlelerin hangisinde fiilimsiye yer verilmemiştir? A) 1  B) 2  C) 3  D) 4 6

17. Yunanlılar, MÖ 7. yüzyılda Ege Denizi kıyılarına yerleşerek ticaret ile uğraşmaya başladı. Bu dönemde mitolojik öyküleme- den bireysel deneyime geçişler yaşandı ve epik şiirin yanında duyguların coşkulu bir dille anlatıldığı lirik şiir ortaya çıktı. Bu şiirin doruğunda ise ilk defa bir kadın olarak Sappho vardı. Sappho, MÖ 630-612 yılları arasında Lesbos’ta, yani bugünkü adı ile Midilli Adası’nda doğdu. Zengin bir aileye mensuptu, asi ve kalıbına sığmayan bir karaktere sahipti. Lesbos’ta genç kadınlar için sosyal ilişkiler, genel kültür, yürüme, konuşma ve dans etme gibi eğitimlerin verildiği bir okul kurdu. Anne ve babasının ölümünden sonra kendini şiire adadı ve lirik şiirin, özellikle de aşk konulu şiirlerin temelini oluşturdu. Sappho, eserlerinde açık ve özünden gelen bir tutumla içinden geçenleri söyledi. Eserlerinde sınır tanımayan, yaratıcı bir üslup, ce- sur benzetmeler ve yeni vezinler kullandı. Böylece eserleri tüm benzerlerini geride bırakarak çağlar boyunca varlığını de- vam ettirdi ve eleştirildi. Eserleri çoğunlukla şiir biçimindeydi ve şiirlerinde Antik Yunan’da yaşamış dört Yunan kavminden biri olan Aiol kavminin lehçesini kullandı. Bir tane 11’lik, bir tane 5’lik dizeden oluşan eserler verdi. Yaşadığı dönemde ve sonrasında en önemli lirik şair olarak nitelendirildi. Rivayetlere göre 9 şiir kitabı vardı ve sadece ilk kitabı 1320 dizeden olu- şuyordu. Bu metinde Sappho ile ilgili aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir? A) Genç kadınlar için kurduğu okulda lirik şiirin, özellikle de aşk konulu şiirlerin temelini oluşturmuştur. B) Soylu bir ailenin üyesi olduğundan sakin bir karakterdir. C) Aiol kavmi, Antik Yunan’da yaşamış dört kavimden biridir ve şair onların lehçesini kullanmıştır. D) Yaşadığı dönemde kıymeti bilinmemiş daha sonrasında kıymeti bilinmiştir. 18. Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Yukarıda verilen dizeleri yazan şairin düşünceleri ile seçeneklerdeki metinlerden hangisi uygunluk göstermez? A) Aydınlanan günde mahalledeki esnafı selamlayarak yola çıktı. Hava buz gibiydi ama neşeli bir şarkı söylemeye başladı. Derin bir nefes aldı, ciğerlerini huzurla doldurdu. Ağaçların dallarına konan kuşları kafasını eğerek selamladı. B) Kovasına bir tane bile balık atamamıştı. Tam iki saattir elinde oltasıyla balık tutmaya çalışıyordu. Yanındaki arkadaşları ko- valarını neredeyse doldurmuşlardı. Ama onda ufacık bir can sıkıntısı yoktu. Arkadaşlarıyla şakalaşıyor, gülüp eğleniyordu. Denizin kokusunu içine dolduruyor, yaşadığı andan lezzet alıyordu. C) Eline aldığı renkli kalemlerle beyaz kâğıda onlarca balon çizdi. Ağaçları meyvelerle doldurdu, pamuk şekeri satan adamı gülen gözleriyle çizdi. Resmini öğretmenine gösterdiğinde duyduğu “Harika olmuş çalışman mutluluk veriyor insana.” yo- rumu onu çok sevindirmişti. D) Üzerindeki koyu lacivert elbiseyle uyumluydu bugün tavırları. Sofrada herkes konuşup gülüşürken o suratını asmış taba- ğındaki yiyecekleri çatalıyla didikliyordu. Bu yemek hem çok pişmiş hem de çok tuzlu olmuş, dedi. Herkes şaşırarak ona baktı. Yemek harika olmuştu aslında. 19. Görüntüsü hâlâ gözümün önündedir; orta boylu, geniş omuzlu, sağlam yapılı, büyükçe başlı; yuvarlak yüzlü, kalınca, kara kaş- lı, ela gözlü, irice beyaz bıyıklı, beyaz tenli, heybetli yüzü... Yukarıdaki metinde bulunan tüm noktalama yanlışlarının düzeltilmesi için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) \"önündedir\" ve \"kaşlı\" sözcüklerinden sonra virgül, \"kalınca\" sözcüğünden sonra noktalı virgül getirilmelidir. B) \"omuzlu\" ve \"irice\" sözcüklerinden sonra noktalı virgül getirilmelidir. C) \"önündedir\" sözcüğünden sonra iki nokta, \"başlı\" sözcüğünden sonra virgül getirilmeli ve \"kalınca\" sözcüğünden sonraki vir- gül kaldırılmalıdır. D) \"başlı\" sözcüğünden sonraki noktalı virgül yerine virgül getirilmelidir. 7

20. Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, Türk edebiyatında hikâyeciliğe getirdiği yenilikler nedeniyle \"kökü kendisinde olan\" bir yazar olarak kabul edilir. Klasik öykü tekniğini yıkarak doğayı ve insanları basit, samimi, iyi ve kötü ta- raflarıyla, olduğu gibi ama aynı zamanda şiirsel ve usta bir dille anlattı. Döneminin pek çok sanatçısından farklı olarak ken- disini Batı'daki gelişmelerle sınırlamadı, hiçbir edebî anlayışın etkisinde hareket etmedi, belli bir tarzın takipçisi olmadı. Asaf Hâlet Çelebi'nin ifadesiyle \"Sait Faik kendi ismi içinde mahsur kalacaktır. Hele bizde son zamanlarda onun bazı taklitleri tü- remekle beraber muhakkak ne kendisinden evvel ve ne de sonra ona yakın kimse gelmedi.\"Toplumsal sorunlara değil, bi- reyin toplum içindeki sorunlarına eğilen Sait Faik, öykülerinde çoğunlukla kendisinden yola çıkarak insanın hakikatini an- lamaya çalıştı. Çoğunlukla şehirli alt sınıfın hayatını; balıkçı, işsiz, tacir, kıraathane sahibi gibi karakterleri sade bir dille anlattı. Dilindeki sadelik, eserlerinin derinliğinden hiçbir şey götürmedi. Eserlerinin bugünlere taşınmasında bunun büyük payı vardır. İnsanların yaşama biçimlerini, arzularını, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini irdeleyerek \"insanı ele alan sa- natçılar\" sınıfında yer aldı. Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Modern Türk hikayesi de- yince akla gelen isimlerdendir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularından olup Türkçede sadeleşme akımının savunucusudur. Ömer Seyfettin’in hikâyelerinde kullandığı çocuk teması, eğitsel bakış açısı ve modern Türk hikâyeciliğine etkisi, Türkçe öğretimine katkıları akademik çalışmalara konu olmuştur. Olay ya da Maupassant tarzı öykücülüğün kurucu ismidir. Öykülerinde büyük oranda realizm etkisinde olduğu görülmektedir. Öykülerinde anlatımı daha etkili kılmak için ef- sanelerden, atasözlerinden, deyimlerden ve halk hikâyelerinden sık sık faydalanır. Öyküleri genellikle sürpriz bir sonla bit- mektedir. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Sey- fettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basıldı. Bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır. Bu metinlerden hareketle aşağıdakilerden hangisi Sait Faik ve Ömer Seyfettin’in ortak özelliklerinden biri değildir? A) Her ikisi de dilde sadeleşme akımını savunan öncü isimlerdendir. B) İki yazarımız da Türk hikâyeciliğine yenilikler kazandırmıştır. C) Her ikisi de modern hikâyeciliğin öncülerindendir. D) İki yazarımız da eserleriyle günümüzde okunmaktadır. Öğrenci No CEVAPLAR Soru ABCD Soru 100717 ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 4. TAM İSABET DENEMESİ 3011 1. Çağımızda bilginler yetenek ve birikimlerini; yazdıkları ya- 2. Sarp ve arkadaşları okulda bir özlü söz sergisi açacak- pıtlarla, topluma verdikleri hizmetlerle ve sağladıkları ya- lardır. Yaptıkları plana göre dört farklı renkteki kartonla- rarlarla ortaya koyuyor. Fakat bir kanunun ya da bir prob- ra harflerle adlandırdıkları ünlü kişilerin sözlerini, bu söz- lemin incelenmesi, probleme çözüm bulunması için lerin altlarına da rakamlarla numaralandırdıkları aynı ana tartışmalar yapılmalıdır. Çünkü tartışmanın nedeni insan- fikri belirten, özlü sözlerle eş ya da yakın anlamlı olan ların gereksinimi ve demokrasinin en güçlü belirtisidir. kendi sözlerini yazacaklardır. Kullandıkları özlü sözler ka- rışık hâlde şöyle sıralanmıştır: Bu metindeki bazı sözcüklerin anlamları; ★, ●, ■, ▲ sem- A. Ufak tefek sıkıntılar sineklere benzer, biraz hareket on- bolleriyle verilmiştir. ları dağıtır. J. Gustav White ★ Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma B. Herkese kulağını aç ama çok azına sesini ver. ● Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen Shakespeare C. Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıdır. soru, mesele Dr. W. Dwyer ■ Eksikliği duyulan şey, ihtiyaç D. Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hep- ▲ Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse sini kabuk sanar. Gazali ● 1. Önyargılı insan sizinle ilgili bir fikri olduğu için sizi din- lemez. ■ Pisagor Denemeleri 2. Evet derken iyi düşün. Hayır derken de... 3. Sorunlarınıza bulutların üzerine çıkıp bir de oradan ba- ★ 1 kın; ne kadar küçük olduklarını göreceksiniz. 4. Tüm insanları dinle ancak az bir kısmına cevap ver. 5 Buna göre Sarp ve arkadaşlarının, sözleri kartonlara yer- leştirme planı hangi seçenekte doğru verilmiştir? 2 A) A B C D ▲4 2431 Anahtar Kelime 3 B) A B C D 12345 3421 Numaralanmış kutularda yer alan harfler “anahtar söz- C) A B C D cük” bölümüne yerleştirildiğinde ortaya çıkan anah- 4231 tar sözcük aşağıdakilerden hangisidir? D) A B C D A) Ramiz B) Semiz C) Tesis D) Temiz 3142 1

3. I. Nefes nefese kapıyı bile vurmadan bir adam karakoldan içeri girdi. Gözleri kocaman olmuştu. İçeridekinin ise otuz yıllık meslek hayatında öğrendiği en sarsıcı şeydi insanların yüzüne bakınca içlerini görmek. Bu yüzden onu o hâl- de görünce sarsılmıştı yine ama öğrendiği bir başka şey de kendini gizlemekti. O, herkesi okurken kimse onu okuyamazdı. Ak- lından geçenleri bir Allah bilirdi bir de kendisi… Bu becerisini kullanarak sakin bir şekilde sordu: Evet, sizi dinliyorum… Il. Asi bir kedi gibi can havliyle tırmandım o dimdik yokuşu. Peşimde kimse var mıydı? Bilmiyorum. O an bildiğim tek şey sokağın başına çıkıp köşedeki karakola sığınmaktı. Hızlı adımlarla ulaştım nihayet o kapıya. Vurmakla vurma- mak arasında birkaç saniye gidip geldikten sonra direkt içeri girdim. Nezaket gösteremeyecek kadar korkmuş ve telaşlıydım. Buz gibi bir yüz ifadesi ve asla halimden anlamayacak bir ses tonu ile karşılandım: Evet, sizi dinliyorum… Aynı olayı iki farklı kahramanın bakış açısıyla anlatan yukarıdaki metinlerin anlatıcıları aşağıdakilerden hangisidir? I. ll. A) Masa başındaki polis ve adam üçüncü şahıs tarafından İçeri giren adam birinci şahıstır ve yaşadığı olayı kendisi an- anlatılıyor. latıyor. B) Polis, birinci şahıstır ve kendi başından geçeni anlatıyor. Masa başındaki polis, üçüncü şahıs tarafından anlatılıyor. C) Birinci şahıs, polisin başından geçenleri anlatıyor. Üçüncü şahıs, olayı yaşayan kişiyi anlatıyor. D) İçeri giren adam birinci şahıstır ve olayı kendisi anlatıyor. Polis, birinci şahsın başından geçenleri anlatıyor. 4. Fotoğrafçılık, kamera, lens ve ışık kullanarak gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir. ………………………… İlk fotoğraflar yapılmadan uzun zaman önce Çinli filozof Mo Di ve Yunan matematikçiler Aristoteles ve Öklid MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda bir iğne de- liği kamerasından bahsetmişlerdir. MS 2. yüzyılda Bizanslı matematikçi Anthemius deneylerinde bir tür karanlık oda kullanmıştır. Ünlü optik bilimcisi İbn-i Heysem’in ka- ranlık odalar ve iğne deliği kamerası hakkında araştırmaları vardır. Albertus Mag- nus gümüş nitratı, Georges Fabricius gümüş klorürü keşfetmiştir. Wilhelm Hom- berg 1694 yılında bazı kimyasalları ışığın nasıl kararttığını (fotokimyasal etki) açıklamıştır. Fransız yazar Tiphaigne de la Roche’nin 1760 sene- sinde yayımlanan Giphantie adlı romanında fotoğrafçılığın ne anlama geldiği hakkında önemli yorumlar yapmıştır. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin anlam bütünlüğü bozulur? A) Fotoğrafçılık birkaç teknik buluşun bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. B) Fotoğrafçılık sanatı ile ilgili yapılan yalnızca bir çalışma vardır. C) Fotoğrafçılığı tek yönlü bir sanat saymak ona gerçekten haksızlık olacaktır. D) Bu sanatın gelişip zenginleşmesi öyle bir çırpıda olmadı. 2

5. Aşağıdaki metinlerin hangisinde kullanılan fiilimsi sayısı diğerlerinden daha fazladır? A) Dünyamızın en önemli yazarlarından olmasına rağmen yapıtlarının tamamı henüz kitaplaşmamış. Pek çok yazısı dergi ve gazete sayfalarında yitip gitmiş. Yazdığı oyunların adlarını edebiyat tarihi kitaplarından öğreniyoruz ama pek azını okuma imkânına sahibiz. B) Edebiyatımızın konusu her şeyden önce insandır. İnsan ise yerden göğe kadar hemen her şeyle ilgilidir. Bu sebeple ede- biyatın konusu da insanların hayalleri, istekleri ve ilgileri kadar geniştir. Başka bir ifadeyle insanı ilgilendiren her şey edebi- yatın konusu olabilir. C) Anlatımın konuşulan kültür dilinin sözcükleriyle yapılması kadar doğal bir davranış olamaz. Nasıl konuşuyorsak öyle de yazmalıyız. Konuşma dilimiz ve yazı dilimiz ayrı evrenler gibi birbirinden uzak sözcükleri kuruluşları birbirine benzemez bir vaziyette olmamalıdır. D) Yazınsal metinlerde bulunan birtakım anlam boşluklarını okurun doldurması, söylenenlerden söylenmeyeni de çıkarması gerekir. Bu boşlukların temel nedeni yazınsal metnin kurma dünyası ile okurun deneyleriyle tanıdığı gerçek yaşam arasın- daki karşıtlık, benzeşmezlikti. 6. Bir dil bilgini gemiye binmiş. O kendini beğenmiş hâliyle gemiciye dönüp, “Sen” demiş, “Hiç gramer okudun mu?” Gemici, “Ha- yır” deyince bilgin “Eyvah” demiş, “Gitti ömrünün yarısı.” Gemici, bu yüksekten atmaya kızmış, alınmış ve gönlü kırılmış fakat susmuş, hemen cevap vermemiş. Derken rüzgâr gemiyi bir girdaba düşürmüş, o zaman gemici, dil bilginine bağırmış: “Sen yüzme bilir misin?” Bilgin telaşla, “Hayır!” demiş, “Bende yüzücülük arama.” O zaman gemici, “Eyvah!” demiş; “Gitti ömrünün hepsi.” Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilmediğimiz konularda başkalarıyla konuşmamalıyız. B) Dil bilginleri herkesten daha alçakgönüllü olmak zorundadır. C) Sahip olduğumuz şeylerle diğer insanlara gösteriş yaparak gururlanmamalıyız. D) Yaptıkları şeyin yanlışlığı, kibirli insanların yüzüne vurulmalıdır. 7. Merve, Gül, Tuğçe; Yılmaz, Doğa ve Yiğitcan Uludağ’a tatile gitmek istiyorlar. Tatil sezonları üç dönemden oluşuyor. Bilinenler ise aşağıda verilmiştir: • Dönemlerin birincisi 4, ikincisi 5, üçüncüsü 6 gündür ve fiyatlar, gün sayısı arttıkça yükseliyor. • Festivallerin herhangi birinde Tarkan, üçüncü dönemde ise alternatif gruplar sahne alacak. • Merve kayak takımına para ödüyor. • Her sezona 2 kişi, Doğa ile Tuğçe ise beraber gidiyor. • Festivallerden en uygun fiyatlı olanda sucuk ekmek partisi düzenlenecektir ve bu sezonda başka etkinlik yapılmayacaktır. • En uzun dönemde kayak kostümlerini kiralamak ücretsizdir. • Gül, kayak kostümünün ücretsiz olduğu dönemi, Tuğçe Tarkan’ın sahne aldığı dönemi, Yılmaz sucuk ekmekli dönemi seç- mek istiyor. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Tuğçe, Tarkan konserine gitmiştir. B) Doğa ile Yiğitcan farklı dönemleri seçmiştir. C) Merve sucuk ekmek yememiştir. D) Yiğitcan bedava kayak takımından faydalanmıştır. 3

8. Hukuk fakültesi öğrencisi olan Berra, üçüncü sınıfa gitmektedir. Sene başında üst dönemden ders almak isteyen Berra ile ilgi- li bilinenler şunlardır: • Bir dönemde en fazla 60 kredilik ders alabilmektedir. • Üçüncü sınıf derslerinin toplam 44 kredisi vardır. • Üst dönemden en fazla üç ders alınabilmektedir. • Alt dönemden 4 kredilik bir ders alma zorunluluğu vardır. 4. Sınıf Dersleri Krediler Ceza Usul Hukuku 6 Kıymetli Evrak Hukuku 4 Genel Kamu Hukuku 4 İcra - İflas Hukuku 6 İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 6 4 Miras Hukuku 4 Milletlerarası Özel Hukuk Yukarıda verilen bilgilere ve tabloya göre Berra, seçenekteki derslerden hangilerini almış olabilir? A) Milletlerarası Özel Hukuk B) Ceza Usul Hukuku Genel Kamu Hukuku İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kıymetli Evrak Hukuk Miras Hukuku C) Miras Hukuku D) Kıymetli Evrak Hukuku Genel Kamu Hukuku Ceza Usul Hukuku İcra - İflas Hukuku Genel Kamu Hukuku 9. Genç Dostum, Yazılarınızı okudum. Doğa betimlemelerinde gerçek sanatçılara özgü bir çaba içindesiniz, hevesinizi anlıyorum. Ancak “utangaç yapraklar solup düşerken, bulutlar derin derin nefes alırken” gibi betimlemeleriniz anlatımı basitleştiriyor. Unutma- yın ki doğa betimlemelerindeki güzellik “yapraklar soldu, yağmur başladı” gibi cümlelerle elde edilir. Eleştirmen, genç yazarı yukarıdaki gibi eleştirmiş ve yazılarında belli düzeltmeler yapmasını istemiştir. Eleştirmenin dediklerini dikkate alan yazara ait yazı seçeneklerden hangisi olabilir? A) Başını öne eğmiş öylece bekliyordu yağmur. Annesini camda bekleyen küçük çocuklar gibi rüzgârını bekliyordu. O esmez- se yapması güçtü. Onsuz hep güçsüzdü. B) Ellerini çıkarmıyordu ceplerinden. O gelene kadar öylece bekleyeceğim diyordu küskün genç. Nihayet dallarına kondu kuş- lar. Küskün ağaç konuşmadan sarı Hint bülbülüne bakıyordu. En uzun o susmuştu şimdi en çok o konuşmalıydı. C) Dalgakıran üstüne martılar konup bir süre sonra kalkıyordu. Renkleri griden siyaha dönen bulutlar tüm göğü kaplamıştı. Uzaklardan gemilerin sirenleri de duyulmaya başlamıştı. Kim bilir açıkta görüş mesafesi ne kadar düşüktü. D) Penceresini sonuna kadar açıp onu beklemeye koyuldu. Beklemek ne büyük bir emekti. Uzaktan geliyordu üzerine giydiği siyah uzun, üzerinde heyecanla savrulan elbisesiyle. Seslense sesini suskun bir yel alıp götürürdü. Seslenemedi, bekledi sadece öyle sessizce. 4

10. • Kimi insanlar vardır ki yapacakları şeyi kimseye belli etmeden gizlice yapıverirler. Böyle kimselere karşı dikkatli olmanızı öneririm. Çünkü size olumlu davranışlar sergileyip sizin yanınızda gibi görünürken kuyunuzu kazıyor olabilirler. Böyle in- sanlar .......................... kişilerdir ve her an tehlikeli olabilirler. • İnsan sırrını herkese açmamalıdır. Anlattığı, emanet ettiği sırrını özenle saklayacağını bildiği kişilerle iletişimini artırmalıdır. Aksi takdirde .......................... kişilerle yapacağı her paylaşımdan sonra pişmanlık ve üzüntü duyacaktır. Verilen metinlerdeki boşluklara sırasıyla seçeneklerdeki deyimlerden hangileri getirilirse metni yazan kişinin vermek istediği ileti doğru vurgulanmış olur? A) • eşeğini sağlam kazığa bağlayan B) • etliye sütlüye karışmayan • dut yemiş bülbüle dönen • kulp takan C) • kimsenin tavuğuna kışt demeyen D) • saman altından su yürüten • haybeye kürek çeken • ağzında bakla ıslanmayan 11. Brokolinin Faydaları • Hücre yapısını koruyarak kansere karşı vücudu korur. • İltihaplanmaları engeller. • Serbest radikallere karşı vücudun direncini yükseltir. • Toksinlerin vücuttan hızlı bir şekilde atılmasını sağlar. Özellikle karaciğer ve bağırsaklar için oldukça faydalıdır. • Lifli yapısı sayesinde sindirim sistemi sağlığına iyi gelir. Ayrıca uzun süre tok kalmamızı sağ- ladığından, diyet için çok uygundur. Yukarıdaki bilgilerden çıkarılabilecek en doğru yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Brokoli vücutta iltihap oluşmasını engeller. B) Toksinler vücudumuza faydalı olsa bile vücudumuzda uzun süre kalmamalıdır. C) Brokoli çok hızlı bir şekilde zayıflamamızı sağlar. D) Brokoli serbest radikallerin vücudumuza girmesini engeller. 12. Bir eser yaratma sırasındaki sancıları onu meydana getiren kişiden başkası bilemez. Sanatçı eserine son noktayı koyuncaya ka- l dar zihnindeki sözcüklerin arasında debelenip durur. Bazen bir cümleyi tamamlayacak sözcüğü bulmak için günlerce bekler. An ll lll lV olur, tutar yazdığı her şeyi aniden çöpe atıp yenisini yazmaya koyulur. Bunlar biz sıradan insanlar için ilginç, sanatçı için ise en olağan durumdur. V Numaralanmış sözcüklerle ilgili, a. I numaralı sözcük grubu cümlede özne görevinde kullanılmıştır. b. II numaralı sözcük grubu cümlede yer tamlayıcısı görevinde kullanılmıştır. c. III numaralı sözcük bir zarf tamlayıcısıdır. d. V numaralı sözcük cümlede gerçek özne olarak yer almıştır. verilen bilgilerden hangileri doğrudur? A) a - b - c B) b - c - d C) a - b - d D) b - d 5

13. Arabistan Oriksi çölde yaşayan bir hayvandır. Soluduğu havada ki nem ile su ihtiyacını gidere biliyor. Üstelik vücut sıcaklığını geceye ve gündüze göre ayarlıyor bu saye de terlemeyi engelliyor. Böylelikle 2 yıl boyunca hiç su içmeden yaşaya biliyor. Yukarıdaki metinde kaç yazım yanlışı vardır? A) 2  B) 3  C) 5  D) 6 14. Birkaç dakika daha bekledim ( ) avluda rüzgârın döndürdüğü kuru yapraklara ( ) Akdeniz’in kavuran sıcağıyla yanmış dallara baktım ( ) Kendimi oyalamak için ne yapacağımı bir türlü bulamadım ( ) Verilen metinde yay ayraçla belirtilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir? A) ( , ) ( . ) ( . ) ( ? ) B) ( , ) (. . .) ( . ) ( ! ) C) ( ; ) ( , ) ( . ) ( . ) D) ( ; ) ( , ) ( . ) ( ? ) 15. Ayten, Şafak, Nida, Deniz ve Metin; Hatice Öğretmen’den haftanın belli günleri bire bir matematik dersi almaktadır. Bununla il- gili verilen bilgiler aşağıdaki gibidir: • Metin çarşamba günleri matematik dersi aldığı için Türkçe dersi alamamaktadır. • Deniz cuma günü ders almaktadır. • Ayten’in dersi Nida’nın dersinden bir gün sonradır. • Şafak’ın dersi Deniz’in dersinden bir gün öncedir. Yukarıdaki bilgilere göre öğrencilerin hangi günler ders aldıklarıyla ilgili tablo seçeneklerin hangisinde doğru veril- miştir? A) Pzt Ayten B) Pzt Ayten C) Pzt Metin D) Pzt Nida Sal Metin Sal Şafak Sal Ayten Sal Ayten Çar Şafak Çar Metin Çar Nida Çar Metin Per Nida Per Nida Per Deniz Per Şafak Cum Deniz Cum Deniz Cum Şafak Cum Deniz 16. Ayşe Öğretmen öğrencilerin metin türleri arasındaki farkları daha iyi kavramaları için yan- Fabl Deneme daki \"Çarkıfelek Oyunu\"nu hazırlamıştır. Oyunun kuralı, çark döndürülüp durduğunda okun Masal Fıkra gösterdiği bölmede yazan iki metin türü arasındaki farkı söylemektir. Serra çarkı üç kez çe- virmiş ve sırasıyla şu üç cevabı vermiştir: Efsane 20 35 Hatıra Destan 30 10 Günlük I. Metinlerden birisi milli bir nitelik taşırken, diğerine farklı biçimlerde farklı milletlerde de rastlanabilir. 25 15 II. Metinlerden birisi güncel konularda yazılırken, diğeri her konuda yazılabilir. Biyografi Roman Otobiyografi Hikâye III. Metinlerin birinde kahraman sayısı çokken, diğerinde azdır. Serra'nın verdiği tüm cevapların doğru olduğu bilindiğine göre Serra kaç puan almış olur? A) 80  B) 75  C) 70  D) 60 6

17. “Kanguru faresi” ismi üstün sıçrama ve iki ayak üzerinde yürüme yetenekleri yüzünden verilmiştir. Tohum ve bitkilerle beslenir. Koyu renkli kanguru faresinin böceklerle ve hayvan atıkları ile de beslendikleri bilinmektedir. Bu farenin en ilginç özelliklerin- den biri de su içmemesidir. Bunun yerine suyu yedikleri yiyeceklerden metabolik olarak elde eder. Kanguru faresi yiyecekleri toplar ve yer altına açtıkları 1 ila 2,5 metre uzunluğa varabilen deliklere depolar. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Benzetme B) Tanımlama C) Örnekleme D) Karşılaştırma 18. Ben bir demirci ustasıyım. Geçimimi bu meslekle sağlıyorum. Bazılarına garip gelebilir ama bu meslek benim için dünyada sahip olduğum en değerli şeydir. Çünkü ben işimi severek yapıyorum. Bir doktor olsaydım ya da bir mühendis, belki de bu kadar mutlu olmayacaktım. Çünkü bence önemli olan sahip oldu- ğum meslekten mutluluk duymaktır, o meslekle bütünleşmek, onu sevmektir. Eğer mesleğinizi sevmiyorsanız o işte başarılı da olamazsınız. Bu da hayatta- ki en değerli şeylerden biri olan huzurdan uzak kalmak demektir. Ben hep şöy- le düşünürüm, ... Demirci ustasının, sözlerini aşağıdakilerden hangisiyle sürdürmesi beklenmez? A) bir insan sevdiği işi yaptığı sürece mutlu olur. B) ben sevmediğim bir mesleğe sahip olsaydım bu kadar mutlu, huzurlu ve başarılı olamazdım. C) sevdiğiniz bir mesleğin yerini göz alıcı meslekler hiçbir zaman tutamaz. D) eğer daha iyi bir mesleğim olsaydı daha başarılı biri olabilirdim. 19. Ekosistem, doğal hayatın kendi içerisindeki dengesidir. Bitkiler ve hayvanlar, iç içe yaşayarak birbirlerinden yararlanmakta ve doğal dengeyi korumaktadırlar. Hayvanların birbirlerine aynı zamanda bitkilere de ihtiyaçları vardır. Bunlardan birinin eksikliği bile ekosistemi alt üst eder. Verilen metin çatı özellikleri yönünden incelendiğinde; I. Eylemi yapanın belli olmadığı edilgen çatılı cümle örneği vardır. II. İçerisinde birden fazla geçişsiz fiil bulunan cümle örneği vardır. III. İçerisinde nesnenin açıkça verildiği geçişli cümle örneği vardır. IV. Çatı özelliğinin aranmadığı cümle örneği vardır. numaralanmış bilgilerden hangisi doğrudur? A) I - II B) I - III C) II - IV D) III - IV 7

20. SUDOKU Bir Japon oyunudur. Oyun belirlenmiş farklı büyüklükteki alanlarda oynanabi- lir. Bu oyun her satır ve sütunda rakamların veya belirlenmiş şekillerin bir defa bulunmasını amaçlayan bir zekâ oyunudur. Yandaki şekil alanı 4x4 olarak belirlenmiş bir sudoku oyunudur. Buna göre, yukarıdaki sudoku oyununda boş bırakılmış alanlara getirilmesi gereken şekiller hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) B) C) D) Öğrenci No CEVAPLAR Soru ABCD Soru 100720 ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook