Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore 16lı Branş Deneme Türkçe

16lı Branş Deneme Türkçe

Published by ZEKA KÜPÜ YAYINLARI, 2022-07-22 12:27:59

Description: 16'lı Branş Deneme Türkçe

Search

Read the Text Version

TÜRKÇE 2996 1. KONU ANLATIMLI KAZANIM SIRALI DENEME 1. Çikti Bir mekânın içinden dışarıya varmak. Meydana gelmek. Bir inceleme, araştıma sonucunu bulmak. Yayımlanmak Türkçede bazı sözcükler birden fazla anlamda kullanılabilir. Buna sözcükte çok anlamlılık denir. Örneğin “Bu iş çok sürdü.” cümlesinde “sürmek” sözcüğü “zaman almak” anlamında kullanılırken, “Bu görüşü ilk bu bilim adamı öne sürdü.” cümlesinde “ortaya koymak, savunmak” anlamında kullanılmıştır. Buna göre yukarıda sembollerle belirtilen “çıkmak” sözcüğünün anlamlarından hangisi afişteki “çıkmak” sözcüğü ile aynı anlamda kullanılmıştır? A) B) C) D) 2. Gerçek Anlam: Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamıdır. Örneğin “boş” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı, “içinde hiç kimse veya hiçbir şey bulundurmayan, dolu karşıtı.” şeklindedir. Mecaz Anlam: Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşıp başka bir anlam kazanmasıdır. “Çocuk öylece boş boş bakıyordu.” cümlesinde “boş” sözcüğü “anlamsız” şeklinde kullanılarak gerçek anlamından tamamen uzakla- şıp mecaz anlam kazanmıştır. “Ne etrafınızı kıracak kadar sert ne de karşınızdakilere cesaret verecek kadar yumuşak olunuz.” l. ll. lll. lV. Sadi Şirazî Verilen bilgilere göre Sadi Şirazî’ye ait sözde yer alan altı çizili sözcüklerle ilgili yapılan aşağıdaki değerlendirme- lerden hangisi doğrudur? l ll lll lV A) Mecaz Anlamlı Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı Mecaz Anlamlı B) Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı C) Mecaz Anlamlı Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı Gerçek Anlamlı D) Gerçek Anlamlı Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı Mecaz Anlamlı 1

3. Öykü 5. DİYE İLE -DİĞİNDEN -DAN/-DEN l: Öykü de edebiyatın önemli türlerinden biridir. ll: Hayatın öyküsü asıl şimdi başlıyordu. Yukarıdaki kutularda neden-sonuç cümlelerinde cümleye “neden/sebep” anlamı veren ek ve sözcüklerden bazıları- Dünya na yer verilmiştir. l: Dünya, Güneş’in etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde verilen ll: Ona dünyaları versen yine de doymaz. eklerden veya sözcüklerden herhangi biri kullanıldı- ğı cümleye “neden” anlamı katmamıştır? Taç l: Defans oyuncusu topu taca attı. A) Ali, kendisini ziyaret etmedi diye ona küsmüş. ll: Kralın kaybolan tacı nihâyet bulundu. B) Yağmur yağdığından maç iptal oldu. Yukarıdaki sözcükler l. cümlelerde herhangi bir spor, sanat veya bilim vb. alanlarla ilgili kavramları karşılayan sözcük- C) Bu su karşı kayalıklardan geliyor. ler oldukları için terim anlamlı sözcükler olmuştur. Bu söz- cükler ll. cümlelerde ise herhangi bir alanla ilgili olmayıp ge- D) Arkadaşını görmesiyle yüzünde gülücükler belirmeye nel anlamda kullanıldıkları için terim anlamlı sözcük başladı. değillerdir. Pisagor Denemeleri Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde “kök” sözcüğü terim anlamıyla kullanılmamıştır? A) Ağacın kökleri toprağın derinliklerine doğru inmiş. B) Bu işi kökünden halletmeliyiz. C) Türkçede sözcük köklerine aynı anda hem yapım hem çekim ekleri getirilebilir. D) Buğday saçak köklü bir bitkidir. 4. Meydana gelen her olayın mantıklı bir gerekçesi (sebebi/ 6. Anlatımı güçlendirmek için aralarında ortak nitelik bulunan nedeni) vardır. İşte bir durum veya olayın nedeni ve sonu- iki varlık veya kavramdan, ortak nitelik yönünden güçlü cu aynı cümlede belirtiliyorsa bu cümleye neden-sonuç olandan zayıf olana aktarma yapılmasına benzetme de- cümlesi denir. “Canım sıkıldığı için dışarı çıktım.” cümle- nir. “Cennet gibi güzel bir bahçe.” dediğimizde burada cen- sinde “dışarı çıktım” sonuç, “canım sıkıldığı için” ise ne- net ve bahçe güzellik yönünden ortak bir niteliğe sahiptir. den bölümüdür ve bu iki bölümde aynı cümlede yer almış- Cennet, güzellikte (nitelik) bahçeden üstündür. Bu neden- tır. le nitelikçe güçlü olan cennetten, nitelikçe zayıf olan bah- çeye nitelik aktarması yapılarak bahçe cennete benzetil- Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde ne- miştir. “Gibi, kadar, sanki, güya, misal, andırmak vb.” den-sonuç aynı cümlede yer almıştır? ifadeler benzetme yapmak için sık sık kullanılan ifadeler- dir. A) Arkadaşını ziyaret etmediğini hatırladı. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde benzet- B) Yorgun olduğu her hâlinden belliydi. me yoktur? C) Şiddetli soğuklardan kimse dışarı çıkamıyordu. A) Ovadan bakılınca çelikten dev testere ağzını andıran tepeler, yaz kış ışıl ışıldır. D) Eline geçen fırsatı değerlendirememenin pişmanlığı yüzünden okunuyordu. B) Sular öyle temiz ki annemin yüzü gibi. 2 C) Durmuş bir saatti sanki geçmeyen zaman. D) Gözlerimin önünden geçti kervan saraylar.

7. ll l İSTANBUL İZMİR EGE’NİN İNCİSİ GALATA KULESİ Kanıtlanamaz Kanıtlanabilir Merve yukarıda numaralanmış afişlerden l. afişteki ifade için “kanıtlanamaz”, ll. afişteki ifade için ise “kanıtlanabilir” şeklinde notlar yazmıştır. Bu notlarla ilgili Merve ve Berrin arasında şöyle bir diyalog geçmiştir: Berrin : l ve ll. afişler için kanıtlanabilir ve kanıtlanamaz ifadelerini niçin yazdın? Merve : l. afişte yer alan “Ege’nin İncisi” ifadesi İzmir için kullanılmış bir ifadedir. Ancak herkese göre İzmir, “Ege’nin İncisi” ol- mayabilir. Dolayısıyla bu ifadenin doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlanamaz. Böyle ifadelere öznel ifade denir. ll. afişte ise “Galata Kulesi” ifadesi herkes için aynı şeyi ifade eder ve doğruluğu, yanlışlığı kanıtlanabilen nesnel bir ifadedir. Bu bilgilere göre Merve afişlerdeki ifadeler için yaptığı değerlendirmeleri aşağıdaki cümleler için de yaparsa hangi cüm- le için yaptığı değerlendirme diğerlerinden farklı olur? A) Boğazın nazlı çiçeğini Kız Kulesi’ni, görmeyi çok istiyordu. B) Ege Bölgesi’nde yazlar sıcak ve kurak geçer. C) Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür. D) Selimiye Camii’nin iç duvarları İznik çinileriyle kaplanmıştır. 8. Fiilimsiler fiillerden türeyen fakat fiillerin bütün özelliklerini yansıtmayan sözcüklerdir. Bu sözcükler fiil kök veya gövdelerine ge- tirilen bazı eklerle oluşur ve aldıkları eklere göre isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil diye üçe ayrılırlar. Örneğin “Arkadaşımı görmek için yola koyuldum.” cümlesinde “gör”- fiil kökü -ış/-iş, -uş/-üş, -ma/-me, -mak/-mek isim-fiil eklerinden “-mek” ekini alarak isim-fiile dönüşmüştür. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde isim-fiile yer verilmemiştir? A) Balık tutmak beceri isteyen bir iştir. B) Çocukların gelişimi için bu besinler gerekli. C) Evi boyama işini bize verdi. D) Şehre varışları epey zaman alabilir. 3

9. -An/-en, -ası/-esi, -maz/-mez, -mış/-miş, -ar/-er, -dık/-dik, 11. Bazı sözcükler fiilimsi eklerini aldıkları hâlde fiilimsi olma -ecek/-acak eklerinden herhangi biri fiil kök veya gövdele- özelliklerini tamamen kaybedip bir varlık veya kavramın rine eklendiğinde ortaya çıkan sözcük sıfat görevini üstle- kalıcı ismi hâline gelmişlerdir. “Dondurma” sözcüğü “don- niyorsa bu sözcüklere sıfat-fiil denir. durmak” fiiline getirilen “-ma” isim-fiil ekiyle türetilmiştir. An- cak bu sözcük fiilimsi özelliğini tamamen kaybedip bir yi- Bu açıklamalara göre, yeceğin kalıcı ismi hâline gelmiştir. Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan Bu bilgilere göre, l l. Dolmuş ağır ağır ilerliyordu. halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler ll. Çocuklar gökyüzündeki uçurtmaları seyrediyordu. üzerine kullanılan motifler vahşi hayvanları yaşam alan- lll. Çağlayandan gelen su sesleri oldukça etkileyiciydi. ll larından uzak tutmak için işlenmiştir. lV. O, Türk futbolunun unutulmaz efsanelerinden biriydi. lll lV V. Akşamdan yağan kar her tarafı beyaza bürümüştü. aşağıdakilerden hangisinde sıfat-fiile yer verilmemiş- numaralanmış cümlelerde yer alan fiilimsi eki almış tir? altı çizili sözcüklerden hangileri kalıcı isim değildir? A) l - ll   B) lll - lV   C) ll - lV  D) l - lll A) l - ll   B) l - lll  C) ll - lll  D) lV - V Pisagor Denemeleri 12. 10. Zarf-fiiller de diğer fiilimsi türleri gibi fiil kök veya gövdele- rine getirilen bazı eklerle yapılır. Zarf-fiiler cümlede genel- likle zaman ve durum belirtirler. Buna göre, • Oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi. Sıfat-fiiller cümlede bir ismi niteleyerek ya da belirterek sı- (durum) fat görevini üstlenirler. Fakat sıfat-fiilin belirttiği veya nite- lediği isim düşerse bu durumda sıfat-fiil adlaşmış sıfat-fiil • Önümden koşarak geçti. olur. Örneğin “Ali dövüşen adamları barıştırdı.” cümlesin- (durum) de “dövüşen” sözcüğü sıfat-fiildir ve bir isim olan “adam- ları” sözcüğünü nitelediği için sıfat görevindedir. Bu cüm- • Akşam olmadan köye vardık. leyi şu şekilde yazarsak “Ali dövüşenleri barıştırdı.” (zaman) cümlesinde “dövüşenleri” sözcüğü bir önceki cümlede bu- lunan “dövüşen adamları” ifadesinin yerine geçerek ad- • Dizi başlayınca hepimiz sustuk. laşmış sıfat-fiil olur. (durum) Bu bilgilere göre yukarıdaki afişte kaç tane adlaşmış • Onu görmeyeli on yıl oldu. sıfat-fiil vardır? (zaman) A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 • Otobüs ilerledikçe hava da iyice kararıyordu. (durum) • Eve varır varmaz onu aradım. (zaman) • Bu sudan doyasıya içtik. (durum) Yukarıdaki cümlelerde altı çizili olarak belirtilen zarf-fi- illerden hangilerinin cümleye kattıkları anlam yanlış verilmiştir? A) kalkıp B) koşarak olmadan görmeyeli C) başlayınca D) varır varmaz ilerledikçe doyasıya 4

13. Bir paragrafta birçok fikir bulunabilir. Fakat asıl anlatılmak istenen fikir tektir ve paragraftaki diğer fikirler asıl anlatılmak istenen fikri desteklemeye yöneliktir. Bu fikre paragrafın ana düşüncesi denir. Ana düşünce paragrafta anlatılanların özetidir ve parag- rafın tamamını kapsar. Eğer bir fikir paragrafın tamamını değil de bir bölümünü kapsar, ilgilendirirse bu fikir paragrafın ana dü- şüncesi olamaz ve paragraftaki asıl vurgulanmak isteneni, en doğru mesajı yansıtamaz. Fransız ressam Delacroix, Paris’te bir resim sergisi açmış. Sergiyi gezen ziyaretçilerden birinin, büyük bir şövalye tab- losunu uzun müddet detaylı biçimde incelemesi ressamın dikkatini çekmiş. Bu ilginin nedenini sorduğunda ise ziyaret- çi, kendisinin ayakkabıcı olduğunu, sık sık çizme diktiğini ve şövalyenin çizmesinde hatalar gördüğünü söylemiş. Bu- nun üzerine ressam, eline fırça ve tuvalini aldığı gibi ayakkabıcının yönlendirmeleriyle tabloyu gözden geçirip düzeltmiş. Bir sözüyle resimde değişikliğe neden olduğunu gören ayakkabıcı, pantolon ve kemerde de hatalar gördüğünü söyle- yince “Siz ayakkabıcısınız, lütfen çizmeden yukarı çıkmayın!” diye cevap vermiş. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi verilen metnin ana düşüncesi olmaya en uygundur? A) İnsan doğruyu bulmak için söylenen her şeye kulak verirse sonradan gelebilecek eleştirilere de kapı açmış olur. B) Bir sanatçı her şeyden önce eserinde kusursuzluğu yakalamalı, başkalarının eleştirilerine fırsat vermemelidir. C) İnsanlar uzmanı oldukları konularda saygı beklemek yerine önce kendi çizgilerini korumalıdır. D) Bilgi ve tecrübenin saygı görmesi güzeldir. Bundan daha güzeli ise her bilgi ve tecrübenin kendi sınırlarını aşmamasıdır. 14. Çoğu insan yazılı olmayan bilgiye itibar etmez, kitapta yer almadıkça anlatılanlara inanmaz. Bu kişilere “Bir yerde duydum.” derseniz olmaz, “Bir yerde okudum.” demelisiniz. Ben ise insanların söyledikleriyle yazdıklarını ayırt etmem. Kitaplarda yazı- lanlar kadar kendi görüp yaşadıklarımdan da faydalanırım. Hatta kitapta yer alan her şeyin doğru olduğuna da inanmam. Çün- kü sözlü ya da yazılı olsun öğrendiğim bilginin doğru olup olmadığını araştırmadan bir sonuca varmak bana göre hiç de man- tıklı değildir. Yukarıdaki metinden • Birçok insanın sözlü bilgiye inanmadığını • Birçoğuna göre kitapta yazılı olan bilginin inandırıcılığının daha yüksek olduğunu çıkarabiliriz. Bu çıkarımlar metni oluşturan yardımcı fikirlerden bazılarıdır. Yardımcı fikirler metnin belirli bir bölümünü kapsa- yan fakat metnin tamamı için kapsayıcılığı olmayan fikirlerdir. Bu yönüyle yardımcı fikir ana düşünceden ayrılır. Çünkü ana dü- şünce metinde yer alan bütün fikirleri özetleyen, metnin tamamını kapsayan fikirdir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi verilen metnin yardımcı fikirlerinden biri olamaz? A) Yazarın, bir bilginin doğruluğunu belirlemede tecrübelerine güvendiği B) İnsanların bilgiye farklı yollardan ulaşabileceği C) Az da olsa yazılı olmayan bilgiye de güven duyan insanların olduğu D) Kitaplarda olsun veya olmasın söylenenlerin doğru olup olmadığıyla ilgili araştırmaların yapılması gerektiği 15. Ünlü deneme yazarlarımızdan Nurullah Ataç denemeyi tanımlarken “Deneme ‘Ben’in ülkesidir.” yani kişinin kendi özgürlüğü- nü ilan edip kendi düşüncelerini hiçbir ispat gereği duymadan samimi bir üslupla ortaya koyduğu yazı türüdür. Bu yazı türünde “bana göre, bence” gibi ifadeler üstü kapalı olarak kendini sık sık hissettirir. Deneme köşe yazısıyla karıştırılabilir. Denemenin köşe yazısından (fıkra) farkı güncel sorunlardan değil,daha genel konulardan bahsetmesidir. Deneme türüyle ilgili yapılan yukarıdaki açıklamalara göre seçeneklerde yer alan metinlerden hangisi deneme türü- nün özelliklerini yansıtır? A) Gece korku vaktidir. Göz artık vazifesini yapamadığı için yanlış şeyler görmeye başlar. Her gölge oyunu, her ot titreyişi, her yaprak kımıldayışı bir düşman hissini verir. B) Bugüne kadar yapılmış olan bilimsel deney ve araştırmalar uzun süre televizyon izlemenin çocuklar üzerinde olumsuz et- kiler oluşturacağını gösteriyor. C) Bugün köşemde bitmeyen çilemiz ve sorunlarımızdan, İstanbul trafiğinden bahsetmek istiyorum. Bu sorun güzelim İstan- bul’u bütün güzelliklerinden soyutlayıp âdeta bir cehenneme çeviriyor. D) 1969 yılının bir kış sabahı, havanın soğuk olduğu bir zamanda kardeşimle dışarıya çıktık. İçimiz adeta soğuktan titreyerek çarşıya doğru yürüyorduk. Çarşıda harçlıklarımızla bir şeyler yapacaktık. 5

16. Birçok yönü olan, anlaşılması güç, kafa karıştırabilen bilgileri; metin, görsel ve sembol vb. yardımıyla daha anlaşılır hâle getir- mek amacıyla oluşturulan grafiklere “infografik (bilgilendirici grafik)” adı verilir. Aşağıdaki infografikte bozkır delicesi adlı kuş türünün 1.5 yılda katettiği 25 bin km’ye yakın yol ve konakladığı noktalar yeşil, mavi ve turuncu çizgilerle belirtilmiştir. BOZKIR DELİCESİ Türkiye Kazakistan Nijerye Kazakistan IĞDIR OZYORNOYE SOKOTO OZYORNOYE (Başlangıç) (Üreme Noktası) (Kışlama Noktası) (Üreme Noktası) Buna göre bozkır delicesinin 1,5 yılda izlediği yol ve uğradığı konaklama yerleri aşağıdakilerden hangisinde sıra- sıyla doğru bir şekilde ifade edilmiştir? A) Iğdır’dan Ozyornoye kışlama noktasına varmıştır. Sonra Ozyornoye’den Sokoto üreme noktasına uçmuştur. Daha sonra tekrar Ozyornoye kışlama noktasına gelmiştir.   B) Iğdır’dan Ozyornoye üreme noktasına gelmiştir. Sonra Ozyornoye’den Sokoto kışlama noktasına varmıştır. Daha sonra So- koto kışlama noktasından tekrar Ozyornoye’ye gelmiştir ve buradan Iğdır’a dönmüştür. C) Iğdır’dan Ozyornoye üreme noktasına varmıştır. Sonra buradan Sokoto kışlama noktasına gelmiştir. Daha sonra Soko- to’dan Iğdır’a ulaşmıştır ve Iğdır’dan da Ozyornoye üreme noktasına varmıştır.   D) Iğdır’dan Ozyornoye üreme noktasına varmıştır. Sonra buradan Sokoto kışlama noktasına ulaşmıştır. Daha sonra Sokoto kışlama noktasından tekrar Ozyornoye üreme noktasına gelmiştir. 6

17. Okumak; dinlendirir, dedikoduyu önler. Hafızayı güçlendirir, zihni gerilemeyi durdurur. Kelime haznesini geliştirir. Yukarıdaki metnin konusunun ne olduğunu bulmak isteyen Özge bir paragrafın konusunu bulmayla ilgili şu bilgilere ulaşmış- tır: “Konu, bir metinde vurgulanan kavramdır. Bir metnin konusunu bulmak için yazıda “Ne üzerinde duruluyor?”, “ Ne hakkında söz söyleniyor?” sorularına cevap aranmalıdır. Bu sorulara verilen cevaplar aynı zamanda ilgili metnin konusunu da ortaya çı- karır.” Buna göre Özge öğrendiği bilgilerle beraber verilen metnin konusunu bulmak için soracağı sorulara aşağıdaki ce- vaplardan hangisini alması beklenemez? A) Kitap okumanın faydaları   B) Kitap okumanın kazandırdıkları  C) Kitap okumanın etkileri   D) Kitap ve kitap okumayı sevmek 18. Bir metni okuduğumuzda içimizde beliren, ön plana çıkan duyguya metnin ana duygusu denir. Metnin ana duygusu aynı za- manda metnin temasıdır. Aşk, ayrılık, özlem, korku, yalnızlık, sevgi, ölüm vb. kavramlar bir metnin ana duygusu ve teması ola- bilir. Bir ayna parçasından başka beni kim anlar, Bir mum gibi erirken bitmeyen düğünde? Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar; Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde. Cahit Sıtkı Tarancı Yukarıdaki şiirin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Korku   B) Yalnızlık   C) Öfke   D) Pişmanlık 7

19. • Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılırım. • Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını ayırmak için kullanılırım. • Saat ve dakika gösteren sayıları biribirinden ayırmak için saat ve dakikanın arasına konurum. • Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra ko- nurum. • İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra kullanılırım. • Ögeler arası virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılırım. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde verilen kurallarla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A) Yeni şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu. B) Bu mevsimde kiraz, kayısı vs. oldukça zor bulunur. C) 1, 2 ve 3. koltuklara oturmak kimsenin içinden gelmiyor, herkes birbirine bakıyordu. D) 12.30’da gelen trenden indi; yavaş adımlarla istasyondan uzaklaştı. 20. Ev ödevini bulan kişi Roberto Nevilis adında ki İtalyan öğretmendir. Yukarıdaki cümlede aşağıdaki yazım kurallarından hangisine uyulmamıştır? A) Millet, boy vs. isimleri büyük harfle başlar. B) Meslek adları küçük harflerle yazılır. C) Bağlaç olmayan “ki” ayrı yazılmaz. D) Bulunma hâl eki “de” bitişik yazılır. Öğrenci No CEVAPLAR Soru ABCD Soru 100705 ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 4. KONU ANLATIMLI KAZANIM SIRALI DENEME 2999 1. “Evi gelecek hafta taşıyoruz.” cümlesinde “ev” sözcüğü benzetme amacı güdülmeden bir anlam ilgisiyle (iç- dış ilgisi) “evin içindeki eşyalar” yerine kullanılmıştır. Bu tür kullanımlara Türkçede “ad aktarması (mecaz-ı mürsel)” adı verilir. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde “ev” sözcüğünün cümledeki kullanılışına benzer bir kullanım var- dır? A) Bu türküyü ilk defa Kars’ta duymuştum. B) Oda soğudu, sobayı hemen yakalım. C) İki adam yolun kenarında oturmuş, sohbet ediyordu. D) Evin bahçesindeki elma ağacı çiçek açmıştı. 2. Anlatımı daha güçlü ve etkili kılmak amacıyla tek sözcükle anlatılabilecek bir varlık veya nesnenin birden fazla sözcükle ifade edilmesine dolaylama denir. Örneğin kaleci için “file bekçisi” futbol topu için “meşin yuvarlak” balık için “derya ku- zusu” Atatürk için “Ulu Önder” gibi ifadelerin kullanılması birer dolaylamadır. Buna göre, “ Beyaz perdede bu hafta gösterime girecek filmlerin sayısı çok az.” cümlesindeki altı çizili sözcük aşağıdaki- lerden hangisinin yerine kullanılmıştır? A) Televizyon B) Tiyatro C) Siyah cam D) Sinema 3. Bir varlık veya kavram olduğundan daha az ya da daha çok; daha büyük veya daha küçük gösterilerek anlatılır. Bu tür kul- lanımlara abartma (mübalağa) adı verilir. Abartmalarda mantık dışılık, olağanüstülük ön plandadır. Yukarıdaki açıklamalara göre aşağıdaki görsellerden hangisinde bir abartma yoktur? D) A) B) C) 1

4. Hayıflanma: Elinde imkân varken yapmadığı bir işten dolayı ortaya çıkan olumsuzluk karşısında duyulan üzüntüdür. Pişmanlık: Yaptığı bir işten dolayı ortaya çıkan olumsuzluk karşısında duyulan üzüntüdür. Verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde bir hayıflanma söz konusudur? A) Üniversiteyi Eskişehir’de okumak vardı. B) Sakin olmayı başarabilseydim, onunla kavga etmeyecektim. C) Borç vermeseydim, dolandırılmayacaktım. D) Sigarayı hiç içmesem ne kadar güzel bir hayatım olurdu. 5. • Yazar ilk önce karşı olduğu düşünceyi ortaya koyar ve neden karşı olduğuyla ilgili açıklamalar yapar. • Daha sonra kendi savunduğu görüşleri açıklayarak karşı olduğu görüşün yanlışlığını kanıtlar. • Bu anlatım biçiminde amaç okuyucunun düşüncesini değiştirmektir. “Bir filozof, ‘Hayatta başarının sırrının akıl ve zekâ kaynaklı olduğunu düşünüyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz.’ demiştir.” cümlesi aşağıdaki metinlerden hangisiyle devam ettirilirse ortaya çıkan metin tartışmacı anlatım için bir örnek olur? A) ... Bu sözü birçoğunuz doğru bulmayabilir. Yalnız şunu da unutmamak gerekir akıl ve zekâsına güvenip de yarı yolda ka- lan nice kişiler olmuştur şu hayatta. Çalışmayı önemsemeyip her şeyi akıl ve zekâsıyla halledebileceğini düşünen. B) ...Gerçekten de öyle midir, başarının temelinde akıl ve zekânın yerine başka ne olabilir ki? Çalışmak mı, peki nasıl çalış- mak? Akıl ve zekânın desteği olmadan çalışmanın ne yeterliliği olacak ki başarı elde etmede? C) ... Ona göre zeki olmayan insan, bunu çabucak fark eder. Zekilerle arasındaki açığı başka şeylerle kapatır. Bu açıkları ka- patma işinde büyük bir ustalık gösterir. Son derece sosyaldir. Çıkarcıdır. Fırsatını bulunca zeki insanı alt eder. D) Bu cümle bana ünlü bilim insanı Einstein’ın şu sözünü hatırlattı: “Başarının 10’da 1’i zekâ 10’da 9’u çalışmaktır.” 6. “Yeni durağa gelmiştim ki olan oldu.” cümlesinde anlatılmak istenen net olarak belli değildir. Bu durum anlatımda açıklık ilkesine aykırıdır. “İnsanoğlu yaratılışından beri günümüze kadar bilgiye ve bilime önem vermiştir.” cümlesinde “-den beri” “günümü- ze kadar” ifadesiyle aynı anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla bu cümlede anlatımda duruluk ilkesine aykırılık vardır. “Gemimiz şafaktan önce bir deniz ejderhasını andıran görünümüyle Ege’nin nazlı çiçeği güzel İzmir’den hırçın dal- galı Akdeniz’e doğru açılmıştı.” cümlesinde süslü sanatlı ifadelere gereğinden fazla yer verildiği için anlatımda ya- lınlık ilkesine aykırılık vardır. “Nöroşirurji mütehassısı buradaydı.” cümlesinde okunuşu, söylenişi zor ifadelere yer verdiği için akıcılık ilkesine aykırılık vardır. Verilen açıklamalara göre “Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada boş su şişesi” tekerlemesinde anlatımın hangi ilkesine aykırılık ön plandadır? A) Açıklık B) Duruluk C) Akıcılık D) Yalınlık 2

7. Kullandığımız sofra tuzu genellikle deniz suyundan ya da kurumuş tuzlu nehirlerden elde edilen bir kimyasaldır. Bolivya And- ları’ndaki Salar de Uyuni tuz düzlükleri 12.000 km² lik alanıyla türünün en büyüğüdür. Ancak bu “beyaz altın”ın büyük bölü- mü yer altı yataklarından gelir. Yerin altından borularla çekilen tatlı su, bu tuzlu katmanları açığa çıkarır. Suyun yüzeye pom- palanmasıyla toplanan tuzlu çözelti buharlaştırılır. Böylece bir tortu hâlinde mutfak tuzu elde edilir. Yemek sektörü potasyum ve sodyum fosfatları koruyucu malzeme olarak kullanır. Ayrıca tarımda fosfat ve potasyum tuzlarından gübre ürünleri ola- rak yararlanılır. Yukarıdaki parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İnandırıcılığı artırmak için örneklemeye başvurulmuştur. B) Düşünceler bir başkasının sözleriyle desteklenmiştir. C) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. D) Tanımlamaya yer verilmiştir. 8. Gelişme Cümlesi Sonuç Cümlesi Giriş Cümlesi Bağımsız bir cümledir. Kendinden ön- Paragrafın giriş bölümünde öne sürü- Paragrafta ifade edilen düşüncelerin ceki bir yargının varlığını bildirmez.Bu len düşünceleri açıklayan cümlelerdir. özetlenip bir sonuca bağlandığı durum- cümlelerde “kısaca, özetle, bundan do- Bu cümlelerde “bundan dolayı, çünkü, larda bu cümlelere yer verilir. “sonuç layı, fakat vb.” ifadeler yer almaz. ama, ancak, bu görüşe göre, öyle ise” olarak, kısacası, yani, özetle” vb. ifa- vb. ifadelere yer verilir. delere yer verilir. Tablodaki açıklamalara göre, …....................... Bazı reklamları defalarca izler, her izlediğinde yeni bir mesaj yakalamaya çalışır. …....................... Ken- disinden yeni bir reklam filmi istendiğinde zihnindekilerden bağımsız, özgün ürünleri içinde yaşadığı toplumun istekleri- ne vurgu yapacak şekilde kurgular. …....................... çerçeve içinde verilen metindeki boşluklardan herhangi birine aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilemez? A) İyi bir reklam yazarı her şeyden önce sıkı bir izleyicidir. B) Hafızasını geliştirerek diğer reklamlara ait tüm bilgileri zihninde canlı tutar. C) Her şeyden önemlisi bunu yaparken tüm dünyaya seslenmeyi de başarır. D) Böylece izlediklerinden hareketle yeni ürün satın alma isteği artar. 3

9. Paragraf oluştururken: R Karışık hâlde verilen bütün cümleleri oku ve ne anlatmak istediklerini bul. R Cümleler olay yazısından alınma ise olayın gerçekleşme sırasını, düşünce yazısından alın- ma ise düşüncenin mantık sırasını belirle. R Tüm bu aşamalarda paragrafın giriş cümlesini bul ve seçenekleri incele. 1. Soğuk iklimlerde yaşayan kuşlar kalın telek tüyü katmanlar ve yalıtkan ince tüylerle korunur. 2. Uçma becerisi, kuşları diğer hayvanlardan ayıran özelliktir. 3. Uçuş yeteneğinin yanı sıra, üstün görüş yetisi de kuşların öne çıkan bir başka niteliğidir. 4. Bu özellik, çok yüksekten küçük hayvanları saptayabilen avcı kuşlarda son derece gelişmiştir. 5. Tüyleri de özgün yaşam tarzlarına uyum sağlamıştır. 6. Doğaya olağanüstü derecede uyum sağlamış yapılarıyla yeme alışkanlıklarına bağlı olarak birçok değişik biçime bürünen gaga; yırtıcı kuşlarda keskin kenarlı, ağaçkakanlarda çok sert ve sinek kuşlarında boru gibidir. 7. Erkek kuşlarda renkli tüyler dişileri çekerken mat renkler kamuflaj sağlar. Karışık bir şekilde verilen numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse doğru sıralama aşa- ğıdakilerden hangisi olur? A) 2, 3, 4, 6, 5, 7, 1 B) 1, 4, 2, 3, 6, 7, 5 C) 2, 3, 4, 6, 5, 1, 7 D) 1, 4, 2, 3, 7, 5, 6 10. Konu veya düşünce bakımından parçadaki diğer cümlelerden farklı olan cümle, anlam akışını bozan cümledir. Bu bilgilere göre, “Son dönemde yazılan çoğu projelerden hiç ümidim yok. Hepsi dostlar alışverişte görsün tadında. Topluma yararlı hizmetler geliştirmek sanki ikinci plana atılmış. Teknolojiyi iyi kullanan gençlere teknoloji öğretmenin, okuma oranlarının yüksek olduğu bölgelerde kitap okuma etkinlikleri düzenlemenin kime ne faydası olabilir ki?” Yukarıda tırnak içinde verilen paragrafta altı çizili cümle yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse paragrafın anlam bütünlüğü bozulur? A) Çünkü hiçbiri yeterince ilgi görmüyor. B) Hangisine baksam hedeflenen neticeye ulaştırmıyor. C) Hiçbiri asıl amacına hizmet etmiyor. D) Çünkü bir ihtiyacı, problemi çözmeye yönelik değiller. 11. Yazar konuyu işlerken her bir paragrafta konunun farklı Pisagor Denemeleri 12. Hintli bir adam suyun içinde zar zor ilerlemeye çalışıyor- bir yönünü işler. Anlattığı bir düşünceden farklı bir düşün- muş. Bu sırada yanına bir akrep yanaşmış. Adam akrebi ceye geçiş yaptığında yeni bir paragrafa başlaması ge- kurtarmak istemiş ve parmağını ona doğru uzatmış. Fa- rekir. kat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Hintli adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrar- Holografi, 1950’li yıllarda Dennis Gabor tarafından bu- dan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar ada- lunan bir görüntü kaydetme tekniğidir ve bu yolla elde mın parmağını sokmuş. Bu olayı gören başka bir adam edilen görüntülere hologram adı verilir. (I) İlk dönemler- kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçme- de siyah beyaz ve durağan olan hologramlar, şimdiler- si gerektiğini söylemiş. Hintli adam buna şu şekilde cevap de renkli ve hareketli de olabiliyor. (II) Genellikle baskı- vermiş: “Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben lı ürünler, çıkartmalar ve güvenlik bandrolleri gibi insanım, insanın doğasında ise sevmek vardır. Akrebin alanlarda günlük hayatın içine giren hologramlar bilim doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmek- kurgu filmlerinde de kendine yer buluyor. (III) Hologra- ten mi vazgeçeyim?” demiş. fi tekniğinde, görüntünün kendisi değil onu oluşturan frekanslar kaydedilir. (IV) Bu sayede, elde edilen görün- Yukarıdaki hikâyede, tünün etrafında dolaşılabilir, arkasına bakılabilir ama dokunmak istendiğinde bir boşlukla karşılaşılır! I. Zaman II. Mekân III. Olay IV. Kişi Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümlelerden han- Numaralanmış hikâye unsurlarından hangileri belir- gisi yeni bir paragrafın ikinci cümlesi olur? gindir? A) I B) II C) III D) IV A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) III ve IV 4

13. Bütün kuşlara “kuş”, bütün balıklara “balık”, bütün ağaçlara “ağaç” diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Daha az sözcük, daha az çeşit ve daha az tat… Bilinçsiz kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor. Olanlar da hayatın dışında kalıyorlar. Soframıza geldiklerinde görüyoruz onları. Hangi meyve hangi ağaçta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi kuş hangi mev- simlerde uçar, bunları bilmiyoruz. Aşağıdaki karikatürlerden hangisi yukarıdaki metinde vurgulanmak istenen sorunlarla ilişkilendirilebilir? A) B) C) D) 14. NESNESİNE GÖRE GEÇİŞLİ FİİL GEÇİŞSİZ FİİL (Nesne alabilen fiillerdir.) (Nesne alamayan fiillerdir.) “Bu sabah kardeşimi gördüm.” cüm- “Bu sabah geldim.” cümlesinde nes- lesinde “kardeşimi” sözcüğü cüm- ne yoktur. Bu durumda “geldim.” fi- lenin nesnesidir. Dolayısıyla “gör- ili geçişsizdir. düm” fiili geçişlidir. Yukarıdaki bilgilere göre “Simitçi genç, sabah aldığı simitlerin hepsini satmıştı.” cümlesinde Ayşe, Banu, Ömer ve Demir adlı öğrenciler cümlenin yüklemini nesnesine göre değerlendirmiştir. Öğrencilerden Banu ve Demir’in yanlış değerlendirme yaptığı bilindiğine göre aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin yaptığı değerlendirmeyi doğru bir şekilde yansıtır? Ayşe Ömer Banu Demir A) Geçişli Geçişsiz Geçişli Geçişsiz B) Geçişli Geçişsiz Geçişsiz Geçişli C) Geçişsiz Geçişsiz Geçişli Geçişli D) Geçişli Geçişli Geçişsiz Geçişsiz 5

15. Bir fiil cümlesinde yüklemin belirttiği işi, hareketi, durumu gerçekleştiren veya oluş içinde bulunan açık ya da gizli özne var- sa cümlenin yüklemi etken fiildir, eğer cümlede eylemi gerçekleştiren özne belli değilse bu cümlede fiil edilgen çatılıdır. Örnek 1: Nihal sabaha kadar uyumadı. (Uyumama eylemini gerçekleştiren Nihal bu cümlede öznedir ve bu cümlenin yükle- mi öznesine göre etken fiildir. Örnek 2: Etraftaki bütün çöpler toplandı. (Çöpleri toplama işini kimin gerçekleştirdiği belli olmadığı için bu cümlede yüklem öz- nesine göre edilgen fiildir. Bu bilgilere göre aşağıdaki seçeneklerden hangisinde hem edilgen hem de etken fiili cümlelere yer verilmiştir? A) Bir hayranı, konser çıkışında koşarak ünlü kemancıya yaklaşır ve “Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün hayatımı verir- dim.” der. Kemancı cevap verir: “Ben verdim.” B) Balzac romana ilişkin düşüncelerini açıklarken “Romancı, kralı da yazsa posta ulağını da yazsa kendinden yansımaları di- le getirir.” der. C) Yapımına 1173 yılında başlanan Pisa Kulesi, 1274’te daha üçüncü katının inşası tamamlanmadan eğilmeye başladı. Zemi- nin sağlam olmamasına ve kulenin eğilmesine rağmen yapım çalışmaları sürdürüldü ve kule 1350’de tamamlandı. D) “Nesnelerin interneti” ile nesnelerin de kablosuz olarak bir ağa bağlanıp veri paylaşabileceği yepyeni bir dünyaya açılıyo- ruz. Akıllı telefonlarla kapıyı aralayan ikinci dijital devrim, insanların sağlıklarını ve yaşadıkları çevreyle olan etkileşimlerini ölçen sensörler taşımalarına olanak sağlayacak. 16. l. adlı kitabı çok beğendim. ll. okundu ve özeti çıktı. lll. beni çok etkiledi ve çok şey kattı. lV. kitabı ilginç ama akıcı değildi. Yukarıdaki kitabın ismi, kitabın yanında yer alan numaralanmış ifadelerden herhangi biriyle cümle oluşturacak şekilde tamam- lanacaktır. Buna göre oluşacak cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. ifadeyle tamamlanırsa oluşan cümlede nesne olmadığı için öge eksikliğine dayalı anlatım bozukluğu olur. B) II. ifadeyle tamamlanırsa yüklemlerden her ikisi aynı çatıda çekimlenmediği için çatı uyuşmazlığına dayalı anlatım bozuk- luğu olur. C) III. ifadeyle tamamlanırsa yer tamlayıcısı olmadığı için öge eksikliğine dayalı anlatım bozukluğu olur. D) IV. ifadeyle tamamlanırsa “ama” bağlacından önceki yüklem “ilginçti” şeklinde ek fiil kullanılmadan çekimlendiği için ek fiil eksikliğine dayalı anlatım bozukluğu oluşur. 17. Osmanlı kahvehaneleri XVI. yüzyıldan sonra halkın çeşitli kesimlerinden insanların bir araya gelerek sohbet ettikleri doğaç- l. ll. lama hikâyeler anlattıkları, okur-yazar kimselerin beraberinde getirdikleri yazıları dinleyenlere okudukları mekânlara dönüş- müşlerdi. lll. lV. V. Yukarıdaki numaralanmış ifadeler yazım kuralları yönünden değerlendirildiğinde aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) I. sözcüğün yazımı doğrudur. B) II. sözcükte herhangi bir ses olayı olmadığı için ayrı yazılması doğrudur. C) III ve V. sözcüklerdeki düzeltme işareti kaldırılmalıdır. D) IV. sözcüğün yazımı yanlıştır. 6

Doğumda18. Hiçbir şekilde kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan yapılan ekolojik tarımda (organik tarım) doğal ve sağlıklı ürünler elde edi- 1. ayın sonulebiliyor. Ancak bunun, tarladan kaldırılan ürün miktarında bir düşüşe neden olduğu da biliniyor. Ürün kaybına karşı çiftçile- 2. ayın sonurin yan bir gelirle desteklenmesi düşüncesiyle bir proje geliştirildi. 2004 yılında hayata geçirilen “Ekolojik Çiftliklerde Tarım 4. ayın sonuTurizmi ve Gönüllü Bilgi ve Tecrübe Takası” projesi kırsal kalkınma, üretim tüketim zinciri ve tüketici bilinci sayesinde ekolo- 6. ayın sonujik yaşam kültürünü yeniden oluşturdu. 12. ayın sonu 18. ayın sonu I. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır. 24. ayın sonuII. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır. 48. ayIII. Yay ayraç, cümledeki anlamı tamamlanmayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgileri belirtmek için kullanılır. 13 yaşIV. Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir. Numaralanmış kullanımlarından hangilerinin örneğine yer verilmiştir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) I ve IV 19. ULUSAL ÇOCUKLUK DÖNEMİ AŞILAMA TAKVİMİ Çocukların yaş gruplarına göre olması gereken aşılar, bir takvime göre yapılıyor. T.C. Sağlık Bakanlığı Ulusal Çocukluk Dönemi Aşılama Takvimi (2020) Hep - B: Hepatit B BCG: Verem KPA: Konjuge pnömokok DaBT-İPA-Hib: Difteri, boğmaca, tetanoz, polio (çocuk felci), hemofilus influenza tip B (Beşli Karma) OPA: Oral Polio (Çocuk felci) Suçiçeği: Suçiçeği KKK: Kızamık,Kızamıkçık, Kabakulak Hep-A: Hepatit A DaBT-İPA: Difteri, Aselüler boğma- ca, tetanoz, inaktif polio (Dörtlü Karma) Tetanoz: Erişkin Tipi Difteri- Tetenoz Yukarıdaki tabloda çocukluk dönemi aşılama takvimi ve aşı dozlarıyla (I,II ve III. dozlar) pekiştirme (R*) aşılarının hangi dö- nemlerde uygulanacakları belirtilmiştir. Bu aşılardan herhangi birini aynı günde olan çocuklarla ilgili bilinenler şunlardır: • Ayça Hep-B aşısının 3. dozunu vurulmuştur. • Yağız DaBT-İPA-Hib aşısının pekiştirmesini vurulmuştur. • Ravza KKK aşısının 2. dozunu Kerem ise Hep- A’nın son dozunu vurulmuştur. • Sude çocukluk dönemine ait son aşısını vurulmuştur. Bu bilgilere göre aşı olan çocukların en küçükten en büyüğe doğru yaş sıralaması aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? A) Ayça - Ravza - Yağız - Kerem - Sude B) Yağız - Ayça - Kerem - Sude - Ravza C) Yağız - Ayça - Kerem - Ravza - Sude D) Ayça - Yağız - Kerem - Ravza - Sude 7

20. İskoçya’da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fleming’di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir de baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kurtulmak için çırpınıp duruyor. Çocukcağız bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Çiftçi çocuğu bataklıktan çıkardı ve acılı bir ölümden kurtardı. Ertesi gün Fle- ming’in evinin önüne gelen gösterişli arabadan şık giyimli bir aristokrat indi. Çiftçinin kurtardığı çocuğun babası olarak tanıt- tı kendini. “Oğlumu kurtardınız, size bunun karşılığını vermek istiyorum” dedi. Yoksul ve onurlu Fleming “Kabul edemem!”- diyerek ödülü geri çevirdi. Tam bu sırada kapıdan çiftçinin küçük oğlu göründü. “Bu senin oğlun mu?” diye sordu aristokrat. Çiftçi gururla “Evet!” dedi. Aristokrat devam etti: “Gel seninle bir anlaşma yapalım. Oğlunu bana ver, iyi bir eğitim almasını sağlayayım. Eğer karakteri babasına benziyorsa ilerde gurur duyacağın bir kişi olur. “Bu konuşmalar sonunda Fleming’in oğlu aristokratın desteğinde eğitim gördü. Aradan yıllar geçti. Çiftçi Fleming’in oğlu Londra’daki St. Mari’s Hospital Tıp Fa- kültesi’nden mezun oldu ve tüm dünyaya adını penisilini bulan Sir Alexander Fleming olarak duyurdu. Bir süre sonra Aris- tokrat’ın oğlu zatürreye yakalandı. Onu ne mi kurtardı? ¾ Penisilin. Yukarıdaki metin tür yönünden değerlendirildiğinde seçeneklerdeki açıklamalardan hangisiyle ilişkilendirilebilir? A) Kahramanları cansız varlık ve hayvanlar olan ve en sonunda da öğüt ve ders veren metinlerdir. Bunlar masallara göre da- ha kısadır. Bu metinlerin masallardan ayrılan diğer bir yanı, ön planda sadece cansız varlık ve hayvanların olmasıdır. Ma- sallarda ise insanlar da diğer varlıklar kadar olayların içindedir. B) Olaylar gerçek hayatta yaşanmış veya yaşanabilecek türdendir. Romanla benzer özellikler gösterir fakat romana göre da- ha kısadır. Kişi sayısı azdır ve birçok olay yerine bir olay veya durum üzerinde durulur. C) Bu tür metinlerde olaylar tek bir kahraman etrafında döner. Başkahraman güçlü, cesur, mücadelecidir. Olağanüstü varlık ve olaylar, savaş, kahramanlık vb. unsurlar bu metinlerin vazgeçilmez yönüdür. D) Masallar “Bir varmış, bir yokmuş vb.” kalıp ifadelerle başlayan kahramanları insan, cansız varlık, hayvan veya olağanüstü varlıklardan oluşan metinlerdir. Öğrenci No CEVAPLAR Soru ABCD Soru 100708 ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 1. İDMAN DENEMESİ 3000 1. Bir yazarı tanımanın tek yolu, onun tüm eserlerini okumaktan geçer. Çünkü yazar kaleme aldığı her eserinde mut- laka geçmiş yaşantısına, acı tatlı anılarına yönelik perdeler aralar. Yukarıdaki cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dikkat çekici olmak B) Kendi hayatıyla ilgili bilgiler vermek C) Anlaşılması zor hâle getirmek D) Uygun duruma gelmek 2. Tiyatro, sanatı en etkili şekilde topluma aktaran bir araçtır. Bu araç kültürel gelişmeyi sağlar, bir fener gibi top- lumun yolunu aydınlatır. Eğlendirirken düşündürmesiyle de toplumu eğiten önemli bir kurum olma özelliğini taşır. Yukarıdaki metinde geçen “Kültürel gelişmeyi sağlayan bir fener” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların henüz tiyatronun özelliklerini keşfedememesi B) Tiyatronun kültürel gelişimde yol gösterici olması C) Tiyatronun birden çok fayda sağlaması D) Tiyatro ile iç içe olan insanların gelişmesi 1

3. Günümüzde “dün” şeklinde söylediğimiz sözcük 11. yüzyılda “tün” şeklinde söyleniyordu. Bugün iyi bir anlam taşıyan “yaman” sözcüğü daha önceleri “kötü” demekti. O hâlde... Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir? A) insanlar, duygu ve düşüncelerini dil ile başkalarına aktarır. B) dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, iletişim kuran bir araçtır. C) dil, kendisine has kuralları olan bir sistemdir. D) dil değişmez, durgun bir varlık değil; değişen canlı bir varlıktır. 4. Emek verilen herhangi bir işin büyüğü küçüğü olmaz. Önemli olan, alın teri döktüğünüz bir işin sonunda temiz bir kazanç elde etmektir. Yapılan işi sıkıcılıktan kurtarmak kişinin kendisine bağlıdır. Çok yoğun bir tempoda çalışan, titizlikle yapılması gereken bir işin stresini her gün taşıyan insanlar işlerini eğlenceli hâle getirmek için de kafa yormalıdır. İş stresi ve vücut yorgunluğu ancak böyle küçük en aza indirilebilir. Parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İşleri eğlenceli hâle getirmek iş stresini azaltabilir. B) Stresli işlerde büyük kazançlar elde edilir. C) İş yaparken eğlenmek işin verimini düşürür. D) İşleri eğlenceli hâle getirmek işverenin görevidir. 5. Ahmet Hamdi Tanpınar “Altın Kitap” dergisinde yayımlanan “Musul Akşamları” şiiriyle adından ilk kez söz ettirmiştir. Dergah, Hayat, Görüş adlı birçok dergide şiirleri yayımlanmıştır. Şiir türünde Ahmet Haşim ve Yahya Kemal’den etkilenmiştir. Roman, öykü, deneme gibi türlerde eser vermiştir. Eserlerinde zaman basit bir süreklilik hâlinde değil, çok katlı ve karmaşık bir akış hâ- lindedir. Aşağıdakilerden hangisi bu metindeki yazarla ilgili kesin olarak söylenir? A) “Musul Akşamları” adlı eseri en ünlü şiiridir. B) Roman türünde birçok yazardan etkilenmiştir. C) Yazar, çeşitli türlerde eser vermiştir. D) Şiirlerinde zaman kavramına yer vermiştir. 2

6. Türk edebiyatında ün yapmış önemli romanlar vardır. Bu romanlarla ilgili bilinenler şunlardır: ● Çalıkuşu yazılan son romandır. ● Aşk-ı Memnu romanından önce Araba Sevdası yazılmıştır. Bu bilgilere göre romanların yazılış sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) B) →→ → → C) → D) → → → 7. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde noktalama işaretlerinin kullanımı ile ilgili yanlışlık yapılmıştır? A) Yarın Yrd. Doç. Sevil Günay ile bir randevum var. B) Gün geçtikçe içimdeki öfke diniyordu. C) Bu yarışmada 3. olacaksın demiştim. D) Toplantı sabah 10:00’da başlayacak. 3

8 - 10. soruları aşağıda verilen metne göre cevaplayınız. ADALET AĞAOĞLU \"Hayatla p şt ğ kadar k tapla da p şmel nsan\" • 1929 • 1973 - 1989 23 Ekim’de Ankara, Nallıhan’da doğdu. İlk romanı “Ölmeye Yatmak” yayımlandı. Bu ilk romanın- dan itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. • 1938 - 1950 “Ölmeye Yatmak” daha sonra yazdığı “Bir Düğün Gecesi” İlköğrenimini Nallıhan’da tamamladıktan sonra ai- (1979) ve “Hayır” (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluş- lesiyle birlikte Ankara’ya yerleşti. Ortaöğrenimini turdu ve birçok ödül kazandı. Ankara Kız Lisesinde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin Fran- • 1991 sız Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Ede- Öykü kitapları, denemeler, anı ve roman türünde eserler de biyata ilgisi lise yaşamında şiir yazarak başladı. yayımlayan Ağaoğlu “Çok Uzak Fazla Yakın”la oyun yazar- lığına döndü. • 1951 - 1971 TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. Ankara Radyo- • 2020 sunda göreve başladığı yıl yazarın ilk radyo oyunu 14 Temmuz’da çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayatını olan “Aşk Şarkısı”nı yazdı. kaybetti. Adalet Ağaoğlu eserlerinde toplumun çalkantılı dönemlerini ve bu dönemlerin bireyler üzerindeki etkilerini ironik bir dille ele almıştır. Eserlerinin biçimsel yönünün başarısı da son derece dikkate değerdir. Özellikle ayrıntıları değerlendi- rişi, geriye dönüşler ve iç monologlar gibi değişik tekniklerden yararlanması anlatımının en önemli yönleridir. 8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi altı çizili cümleyle anlam yönünden aynı doğrultudadır? A) İnsan, yaşamın zorluklarıyla mücadele ederek olgunlaşır. B) Kitap okumayan bir insanın hayatı da karanlıklarla örülüdür. C) İnsan, yaşamında öğrendiklerini kitaplarla da zenginleştirip öğrenmelidir. D) Hayat sadece kitaplarda anlatılanlardan ibaret değildir. 4

9. Verilen metne göre, Adalet Ağaoğlu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Edebiyata oyun yazarlığıyla başlamıştır. B) Oyun yazarlığına bir süre ara vermiştir. C) Roman yazarlığında belli bir başarıya ulaşmıştır. D) Farklı türlerde eserler vermiştir. 10. Çerçeve içine alınmış bölüm aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnektir? A) Deneme  B) Fıkra  C) Eleştiri D) Sohbet 11. Bir yazar eserini ortaya koyarken okurunun isteklerini düşünmemelidir. Bu cümleye anlamca en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Başkalarının düşünceleri bir yazar için çok değerlidir. B) Eserin amacı okuyucuyu yönlendirmek olmalıdır. C) Okuyucu kendi düşünceleriyle yazarı belli bir yere yönlendirir. D) Yazar, ne hissediyorsa ne düşünüyorsa özgürce bunu dile getirmelidir. 12. Son zamanlarda okuduğum şiirler beni adeta bambaşka bir dünyaya götürüyor. Aşağıdaki seçeneklerin hangisi yukarıdaki cümlenin bir özelliği değildir? A) Kurallı cümle B) Yapıca olumlu anlamca olumsuz cümle C) İçerisinde fiilimsi bulunan cümle D) Eylem cümlesi 5

13. (I) Bir öneri geldiği zaman, hemen o gün onun üstünde tartışılmaz. Tartışma gelecek toplantıya bırakılır. (II) Böylelikle kimse ilk aklına gelen şeyi gelişigüzel ortaya atmaz ve halkın yararını unutarak kendi düşüncesini savunmaya kalkışmaz. (III) İnsan çok kez yanıldığını açığa vuramaz. (IV) Kendi ününü kurtarmak için halkın yararını feda eder. Bu metinde numaralandırılmış cümlelerin hangisinde amaç-sonuç anlamı vardır? A) I B) II C) III D) IV 14. İzmir’e gittiğimiz ilk gün kardeşim eski okuluna, ben de ailemin yanına gittim. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Öge eksikliği B) Yüklem eksikliği C) Bağlaç yanlışlığı D) Tamlama yanlışlığı 15 - 16. soruları aşağıda verilen metne göre cevaplayınız. Bence günümüzdeki insanların çoğu ağrıya, ağrının getirdiği acıya karşı tahammülsüzleşmiştir. Ağrıyı hissetme- ye başladıkları anda durumu kurtarmak için ağrı kesicilere sarılan birçok insan doğru yanlış demeden bilinçsiz bir şekilde ağrı kesici kullanıyor. Oysaki yapmaları gereken ilk şey tembelliği bırakıp bir hekim ile görüşüp ağrıya ne- yin sebep olduğunu öğrenmektir. Böylelikle kendilerini tedavi etmek için ilk adımı atmış olurlar. Doktorlarının be- lirledikleri ilaçları doğru zaman ve doğru miktarda aldıklarında ise akılcı ilaç kullanım kurallarına uymuş olurlar. Akılcı ilaç kullanımına uyum sağlamak oldukça önemlidir çünkü doğru ilacı kullanmak tedavi için tek başına yeter- li değildir. Hasta, akılcı ilaç ilkelerine bağlı kalmadığı takdirde iyileştirici etki görmez aksine öncelikle bağışıklık sis- temi olmak üzere birçok organın hasar görmesine sebep olur. Eğer siz de bilinçsiz ve düzensiz bir şekilde ağrı ke- sici kullanıyorsanız sağlığınız için bundan vazgeçmelisiniz. 15. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Öznel ifadelere yer verilmiştir. B) Yazar, düşüncelerini soru cevap yoluyla ifade etmiştir. C) Düşüncelerini başkalarının görüşleriyle desteklemiştir. D) Yazar, anlatımında öyküleyici teknikten faydalanmıştır. 6

16. Metnin son cümlesinin ifade ettiği anlam aşağıdakilerden hangisidir? A) Ön yargı B) Varsayım C) Öneri D) Öz eleştiri 17. Şiirler yazarım Basılmaz Basılacaklar ama Bir mektup beklerim müjdeli Yukarıda verilen dörtlüğe hâkim olan ana duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalnızlık B) Karamsarlık C) Umut D) Çaresizlik 18. 1. Yaşamak birer birer ve hep beraber İpekli bir kumaş dokur gibi 2. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik 3. Sen gülünce güller açar, gülpembe Bülbüller seni söyler 4. Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey Numaralanmış dizelerin hangisinde zarf-fiil kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 7 19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) Yarın Dolmabahçe Sarayı’na gideceğiz. B) Bu benim ilk öğretmenler günüm. C) Son zamanlarda Galata kulesine ziyaretlerde bir artış var. D) Taksim meydanındaki kalabalık beni her zaman bunaltmıştır.

20. İnsanlar hayatlarının çoğu zamanında başarının hayalini kurarlar. Kurdukları hayalin gerçekleşmesi için ise hiçbir şey yap- mazlar. Oysaki tembelliği bırakıp düşledikleri şeye doğru adım atsalar her şey daha güzel olacaktır. Günümüz insanları hazıra konmaya o kadar alışmış ki hiçbir şey için çaba sarf etmeye ihtiyaç duymuyor. Durum böyle olun- ca da birçok işte başarısız oluyorlar. Başarısızlığı geride bırakmak için öncelikle oldukları yerden kalkmaları gerekiyor. Bu iki metinden çıkarılabilecek ortak sonuç aşağıdakilerden hangisidir? A) Başarıyı yakalayabilmek için düzenli olmak gerekir. B) Başarısızlığı ancak harekete geçip, emek vererek geride bırakabiliriz. C) Hayal kurmak zaman kaybıdır. D) Yalnızca hayal kurarak başarıyı elde edebiliriz. Öğrenci No CEVAPLAR Soru ABCD Soru 100709 ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 3003 4. İDMAN DENEMESİ 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Uygun randevu alıp görüşmeye gidilecek. B) Gökyüzündeki kuşlar ne de güzel uçuyor. C) Öğrenciler sınava hazırlanıyor. D) Hepimiz yağmurda ıslanmayı severiz. 2. Bu sefer her zamankinden farklı davranıp hatasına göz yumarak onu ............ Bu cümlenin anlam bütünlüğü dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi boş bırakılan yere getirilemez? A) mâzur görmüştü. B) hoş görmüştü. C) bağışlamıştı. D) cezalandırmıştı. 3 . Öğrencim kendisini ifade ederken oldukça zorlanıyor ………. hiç kitap okumuyor. Oysa kitap okumaya gereken özeni gös- terse iletişim kurmakta daha az zorlanacaktır. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin anlam bütünlüğü bozulmaz? A) çünkü B) halbuki C) ancak D) oysa 1

4. Yalnızca onun şiirlerini okuyacağım artık. Yukarıdaki cümleyi kuran Esra ile ilgili aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) Yalnızca tek bir şairi okumuştur. B) Birden fazla şairin şiirini okumayacaktır. C) Birden fazla sevdiği şiir vardır. D) Beğendiği her şairin şiirini okur. 5. 1. Dünyayı değiştirmek istiyorsan önce kendinden 3. Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir. başla. 2. Sen değiştiğinde talihin de değişir. 4. Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kim- se kendini değiştirmeyi düşünmez. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) 1 - 2 B) 1 - 3 C) 1 - 4 D) 2 - 3 6. Edilgen fiillerde işi yapan gerçek bir özne yoktur. Özne yapılan işten etkilenen durumundadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde edilgen fiil vardır? A) Biberler kurutulmak için ipe serpildi. B) Kargoyu geç teslim ettim. C) Annem son zamanlarda bana çok sinirli davranıyor. D) Öğrencilerim verdiğim ödevlerden dolayı bana yakınıyor. 2

7. Teknolojinin gelişimi ile birlikte insanların ilgi alanları tamamen değişmiştir. Televizyon ve telefona erişim bağımlılığı art- mıştır. İnsanlar teknolojiye vakit ayırmaktan kendi aralarında iletişim kuramaz hâle gelmişlerdir. Korkarım ki bu bağımlı- lık gelecek senelerde insanlar arasındaki bağı tamamen koparacaktır. Aşağıdaki kavramlardan hangileri bu metinde anlatılanlarla ilişkilendirilebilir? A) Öngörü- kaygı B) Hayal kırıklığı- umutsuzluk C) Uyarı- umut D) Teselli- kaygı 8. Verimli uyku vücudun dinlenmesi, kişinin gerekli enerjiyi toplaması, bağışıklık sistemi ve birçok şey için oldukça önemlidir. Aşa- ğıda verimli bir uyku için yapılması gerekenler gösterilmiştir. Buna göre verimli şekilde uyuyan biri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Cep telefonu yerine pil ile çalışan saatlerle alarmını kurmayı tercih eder. B) Sporuna gerekli önemi ve özeni gösterir. C) Çay ve kahveyi sabahları tüketir. D) Müzik dinleyerek uyumayı tercih eder. 3

9. . . . SEYİR TERASI RESTORAN . KAFE . ALTERNATİF AKTİVİTE . ALANLARI . 20 BİN METREKARE . HALKA AÇIK YEŞİL ALAN . Çamlıca Kulesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? . A) Resmi açılışla birlikte yayın hayatına başlamıştır. B) Yayın hayatına başlamasından itibaren 203 bin kişi ziyaret etmiştir. C) Birden fazla radyo yayın yapmaktadır. D) İstanbul’u olumsuz etkilemiştir. 4

10. “Açmak” sözcüğü aşağıdaki seçeneklerin hangisinde “beğenmek” anlamında kullanılmıştır? A) Eve giderken o malum şarkıyı açtık. B) Onu görür görmez kollarını açtı. C) Karla kapanan yolu açabilmek için uğraşıyoruz. D) Bu film beni açmadı, başka filme gidelim. 11. Aşağıda üç arkadaşın sırasıyla okumak üzere oluşturduğu program verilmiştir. Roman Hikâye Şiir Fatih Harbiye Şeftali Bahçeleri Bursa’da Zaman Anayurt Oteli Kaşağı Han Duvarları Berkay, İsa ve Erol’la ilgili bilinenler şunlardır: > Üç arkadaş da tüm edebi türlerden birini kesin olarak okumuştur. > Yalnızca İsa roman türünden iki kitap okumuştur. > Erol hem hikâye hem de şiir türünün tamamını okumuştur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) İsa Fatih Harbiye adlı romanı okumuştur. B) Berkay roman okumamıştır. C) Erol Şeftali Bahçeleri’ni okumuştur. D) Berkay ve Erol şiir okumuştur. 12. “MÖ 7 ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biri olan İlyada, Homeros’un Troya Savaşı’nı epik bir şiirle anlattığı destandır.” Yukarıdaki cümlenin anlam ve yapısı korunarak üç farklı cümleye bölünmüş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) 1- MÖ 7 ya da 8. yüzyılda Troya Savaşı’nın anlatıldığı destandır. 2- Antik Yunan edebiyatının temel eserlerindendir. 3- Epik destandır. B) 1- İlyada, Homeros’un Troya Savaşı’nın anlattığı destandır. 2- MÖ 7 ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir. 3- Epik bir şiirdir. C) 1- İlyada, MÖ 7 ya da 8. yüzyılda Homeros’un Troya Savaşı’nın anlattığı bir şiirdir. 2- Antik Yunan edebiyatının temel eserlerindendir. 3- Epik bir şiirle yazıldığı düşünülmektedir. D) 1- MÖ yazıldığı düşünülen İlyada, Homeros’un temel eserlerinden biridir. 2- Troya Savaşı epik bir şiirle anlatılmıştır. 3- Yunan edebiyatının destanıdır. 5

13. Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak: “Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok.” demiş. Dilenci: “Verdiniz ya efendim.” demiş. “Bana kardeşim dediniz.” Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yardım etmek ancak para ile mümkündür. B) Bir yabancıya iyilik yapmak şüpheyle karşılanabilir. C) İyilik yaparken kullandığımız kelimelerin bir önemi yoktur. D) İyilik yalnızca parayla yapılan bir eylem değildir. 14. Geçmişin büyük bilginlerinden biri, yorgun bitkin bir hâlde uzun bir yolculuktan dönmüş, ter ve kir ağırlığı da buna ek- lenmişti. Yurduna, yuvasına kavuşan bilginin ilk işi hamama gidip kendisine en fazla rahatsızlık vermiş olan kir ve ter- den kurtulmak oldu. Hamamda kendisini yıkayan tellak görgüsü kıt biriydi. Yıkanma kesesine dolan avuç avuç kirleri suya tutacağına “Ne kadar kirlisin!” der gibi bilgin zatın önüne yığıyordu. Keseleme işi devam ederken, tellak keseledi- ği şahsın ilim sahibi biri olduğunu öğrenince, “Efendim madem siz derin bir bilginsiniz ‘Mertlik nedir?’ bana açık seçik anlatır mısınız?” dedi. Yıkanmakta olan büyük bilgin tellağa bir incelik dersi vermenin fırsatını yakalamıştı. Şöyle dedi: “Mertlik; kimsenin ayıp ve kusurlarını yüzüne vurmamak, kirlerini kendisine göstermemektir.” Yukarıdaki metinde vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Cömert olup insanların minnettarlığını her zaman kazanmalıyız. B) Merhametli olup insanların sevgisini kazanmalıyız. C) İnsanlara karşı sabırlı olup onların güvenlerini kazanmalıyız. D) Mert olup insanların kusurlarını örtmede gece gibi olmalıyız. 15. Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914’te Beykoz’a bağlı Yalıköyü’nde bulunan İshak Ağa Yokuşu’ndaki Çayır Sokak’ta 9 numaralı konakta dünyaya geldi. (I) Babası İzmirli tüccar Fehmi Bey’in oğlu Mehmet Veli, annesi ise Beykozlu Hacı Ahmet Bey’in kızı Nigar Hanım’dır. (Il) Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Orhan Veli Kanık, Türk şii- rindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. (III) Yeni bir zevk orta- ya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti. (IV) Kafiyeyi il- kel; mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. Numaralandırılmış cümlelerden hangisi bu metnin anlam bütünlüğünü bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV 6

16. Avlunun dört tarafını çeviren surlar kara tarafında kalın ve birbiri arkasına birkaç tane idiler. Bir zamanlar burası şehrin iç sarayı imiş ve şimdi sarı yüzlü, sakallı ve dünyadan uzak zavallıların dolaştığı bu bahçede asırlar önce genç cariyeler, bel- ki aynı hürriyet aşkıyla gözlerini yukarı çevirip denizi dinleyerek dolaşırlarmış. Bu kalın surlar onları hem yabancı gözler- den hem de düşmandan korumak için yapılmış. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. B) Devrik cümle kullanılmıştır. C) Amaç sonuç cümlesi kullanılmıştır. D) Öznel ifadelere yer verilmiştir. 17. Kullanılamaz duruma gelen eşyalara karşı ‘‘atamıyorum, kıyamıyorum, elimde değil’’ cevabını veren insanlara dikkat edilmelidir. Bu durum zaman içinde bir bağımlılığa dönüşebilir. Kullanılmayan eşyalar atılmayıp biriktirildiğinde ev artık yaşanamaz hâle gelir. İstifleme bağımlılığı yalnızca kişiyi değil kişinin çevresini de olumsuz bir şekilde etkiler. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisi olabilir? B) İstifleme bağımlılığının tedavisi D) İstifleme bağımlılığının nedenleri A) İstifleme bağımlılığının olumlu etkileri C) İstifleme bağımlılığının belirtileri 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Bu sefer deniz yolunu kullanacağız. B) Gece yarısı olduğu zaman hep bir hüzün kaplar içimi. C) Hafta sonu kardeşimi ziyaret edeceğiz. D) Çevreyolundan dönecekken yolu şaşırdık. 7

19. Yüklemler farklı yapıda oluşturulmuş fiillerden oluşabilir. Bu bilgiye göre altı çizili sözcüklerin hangisinde yüklem doğru gösterilmiştir? A) Yazdıklarına ancak şimdi göz atabildim. B) Sorularda hata yaptığını fark ediyorum. C) Bu güzel kitabı nasıl yazdın? D) Seninle gideceğimi son anda hatırladım. 20. Zarf-fiiller cümleleri zaman ve durum yönünden tamamlar. Buna göre aşağıdaki seçeneklerin hangisinde zarf-fiil yoktur? A) Beni bakışlarıyla susarak ezdi. B) Düşe kalka halledeceğiz bunu. C) Gün doğmadan yola çıkacağız. D) Onun güzel sesini hatırlıyorum. Öğrenci No CEVAPLAR Soru Soru 100712 ABCD ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 1. TAKTİK DENEMESİ 3004 1. Eleştirmen yazarın yeni eserini incelerken \"Bu eser yazarımızın adeta kara kutusudur.\" der. Eğer siz okuyucularımız da yaza- rımızı yakından tanımak isterseniz yeni eserini mutlaka okumalısınız. Verilen cümlede altı çizili sözle eserin hangi yönü vurgulanmıştır? A) Yazarın diğer eserlerinden nitelik olarak üstün olduğu B) Yazarın yaşamından izler taşıdığı C) Kapalı bir anlatıma sahip olduğu D) Sanatçının bilinmeyen yönlerini ele aldığı 2. İklim değişikliği, boyutları ve uzun vadeli sonuçları itibarıyla insan hayatını riske atan en önemli küresel sorunlardan bi- ridir. Atmosferdeki sıcaklık artışıyla kendini gösteren iklim değişikliğinin en sık görülen etkileri: okyanusların ısınması, buzulların erimesi, deniz seviyesindeki yükselme, olağan dışı doğa olaylarındaki artış ve benzeri gelişmelerdir. Genel olarak bakıldığında iklim değişikliğinin neredeyse tümüyle küresel ısınma kaynaklı olduğu söylenebilir. Kısaca küresel ısınma; “Atmosfere salınan sera gazlarının artması nedeniyle dünyanın ortalama yüzey sıcaklığının artmasıdır.” şek- linde tanımlanabilir. Burada dikkat çekilmesi gereken esas mesele, ısınmayı tetikleyen asıl sebebin havadaki karbon- dioksit oranının artışıyla ilgili olmasıdır. Yapılan çalışmalar karbondioksit, metan ve azot gibi gazların ısıyı hava içinde hapsettiğini göstermiştir. Böylece havadaki karbondioksit oranı arttıkça Dünya’ya gelen Güneş ışınları olması gereken- den daha fazla emilmekte ve bu da atmosferdeki ısının artmasına sebep olmaktadır. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öznel ifadelere yer verilmiştir. B) Sayısal verilerden faydalanılmıştır. C) Tanımlama yapılmıştır. D) Karşılaştırma ifadelerine yer verilmiştir. 1

3. Yolunuza çıkan çakıl taşlarını size kaya gibi gösterip sizi yoran insanlarla vakit harcamayın. Verilen cümledeki altı çizili ifadeyle aynı anlama sahip bir söz seçeneklerin hangisinde yoktur? A) Bence sen pireyi deve yapıyorsun, buna gerek yok. B) Tüm bu olayları gözünde büyütmesinden yoruldum artık. C) Duyduğu şeyleri bire bin katarak gördüğü herkese anlatmış. D) Gerçek yüzü ortaya çıktı işte, meğer bugüne kadar göz boyamış hep. 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Ablam mutfağı, ben de salonu temizledim. B) Bugün onu görmek ve onunla konuşmak istiyorum. C) Onun şiirlerini her zaman okurum. D) Kardeşim, yemek yapmayı iyi bilir. 5. Pozitif düşünce, olumsuzluklar karşısında yılmayan ve her koşulda yapılabilecek iyi şeylerin olduğuna ina- nan insanların hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır. Önemli bir konudur çünkü bugün tıp dünyası da hastalıkların iyileşme sürecinde pozitif düşüncenin gücünü benimsemektedir. Beyne etkisi de şu şekilde açıklanmaktadır: Olumsuz, korku verici düşünceler insanda stres tepkilerini tetiklerken olumlu düşünceler gevşeyerek rahatlamayı, fizyolojik dengeye geçmeyi tetikler. Bu denge durumu beden içinde- ki fizyolojik ve duygusal kararlılığı sağlar. Parasempatik sinir sisteminin kontrolündeki bu denge durumu sırasında enerji birikimi ve hücre yenilenmeleri gerçekleşir; diğer bir ifadeyle beden gençleşir. Yukarıda verilen metinden çıkarılabilecek en geniş kapsamlı yargı hangi seçenektedir? A) Pozitif düşünceye sahip insanlar kendilerini daha enerjik hisseder. B) Hastalıkların tedavisinde pozitif düşünce olumlu yönde etki etmektedir. C) Olumlu düşünceler; insanı fizyolojik ve psikolojik olarak rahatlatır, denge durumu sağlar. D) Fizyolojik dengeyi sağlayan birincil etki pozitif düşüncedir. 2

6. (I) Titanic, 1912’de yola çıktığında kimse olacakları tahmin etmiyordu. (II) Atlas Okyanusu’nda bir buz dağına çarparak su- lara gömülen gemi, günümüzde bile ilgi uyandırıyor. (III) Rivayete göre gemi batarken insalar paniğe kapılmasın diye or- kestra hiç durmadan çalmaya devam ediyordu. (IV) Bu trajik hikâyenin başkahramanı ise orkestranın başı Wallace Hartley. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinde amaç anlamı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. 7. Çocukların kişilik gelişimi üzerinde ailesi kadar çevresi de etkilidir. Dolayısıyla çocuk, evden çıkıp okula gittiğinde orada yeni huylar edinmesi kaçınılmazdır. Bu gibi durumlarda her ebeveyn çocuğunu dikkatlice gözlemlemeli ve müdahale edilecek du- rumlarda erken davranmalıdır. Verilen metinde aşağıdaki anlam özelliklerinden hangisine sahip cümle örneği bulunmaktadır? A) Varsayım B) Öneri C) Öz eleştiri D) Beklenti “8. Olacakları çok önceden kestirebilmek mümkün değildi. “ Aşağıdakilerden hangisi bu cümlenin bir özelliği değildir? A) Eylem cümlesi B) Olumsuz cümle C) İçinde fiilimsi bulunan cümle D) Kurallı cümle 3

9. Rüya Matruşka Son Haldun Taner Sahnesi Çın Sabahta 23 Ocak Perşembe | 20.30 Haldun Taner Sahnesi Reşat Nuri Sahnesi Reşat Nuri Sahnesi Betül Matruşka 18 Ocak Cumartesi | 15.00 19 Ocak Pazar | 12.00 22 Ocak Çarşamba | 15.00 Matruşka Tiyatro oyunlarına bilet alan dört arkadaşla ilgili bilinenler şunlardır: Rüya Rüya • Bilge ve Betül aynı sahnenin oyununa katılmışlardır. • Özlem'in katıldığı oyun Meral'in oyunundan daha önceki bir tarihtedir. • Hafta sonundaki oyunlara Betül ve Özlem katılmıştır. • Aynı saatte gösterilen oyunlara Bilge ve Özlem katılmıştır. Buna göre hangi seçenekte dört arkadaşın katıldığı oyunlar doğru verilmiştir? Bilge Özlem Meral A) Rüya Son Çın Sabahta B) Rüya Çın Sabahta Son C) Matruşka D) Matruşka Son Çın Sabahta Çın Sabahta Son 10. İlk bilgisayarın abaküs olduğu söylenmektedir. (I) Fakat günümüze uyarlanan ilk bilgisayar Charies Babbage tarafından üretil- miştir. (II) Mucit, bu tasarımı 1870 yılına kadar geliştirdi. (III) Sayıları ekleyip çıkaran bir fark makinesi üretti. (IV) Bu makineyi basitleştirmek yerine geliştirerek bilgisayarı icat etmiş oldu. Bu metinde kaç numaralı cümleden önce “İlk olarak 1833 yılında bir bilgisayar tasarladı.” cümlesinin getirilmesi uygun- dur? A) I B) II C) III D) IV 11. Stefan Zweig eserde kendisinden aşina olduğumuz kısa fakat vurucu tarzını yeniden ortaya koyuyor. Kendisini etkileyen deneyimiyle öykünün kahramanı, yıllar önce başından geçen ve tüm hayatına tesir etmiş hikâyesini anlatır. Aşağıdakilerden hangisi bu metinde sözü edilen eserle ilgili kesin olarak söylenemez? A) Daha önceden de aynı tarzda yazdığına B) Olayların gerçek hayattan alındığı C) Yazarın hayat hikâyesinden de yararlanıldığı D) Eserin oldukça yoğun ve uzun bir anlatımının olduğu 4

12. Küçük Mustafa, haziran 1887’de başladığı ilk öğrenimine bir süre Zübeyde hanımın arzusuna uyarak Hafız Mehmet Efendi Ma- halle Mektebinde devam etti. Çok geçmeden babasının isteği üzerine Selanik’de Şemsi Efendi Mektebine geçti. Bu metinde aşağıdakilerin hangisiyle ilgili bir yazım yanlışı yapılmamıştır? A) Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri B) Belli bir tarih bildiren ay ve gün adları  C) Bulunma durum eki “-da, -de”nin yazımı   D) Kurum ve kuruluş adları 13. 1. Kahkahalarla gülüyor, sevinçle durmadan haykırıyorlardı. 2. Kimi evine geç kalmış acele ediyor, kimi eğlence yerine gidiyordu. 3. Yoldan geçenler paltolarının yakalarını kaldırmış, atkılarına bürünmüş hızlı hızlı yürüyordu. 4. Çocuklar koşuyor birbirlerine kar topu atıyordu. 5. Gecenin zevkini en çok onlar çıkarıyordu. 6. Bir yılbaşı gecesiydi; dışarıda dondurucu bir soğuk vardı. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse doğru sıralama nasıl olur? A) 6 - 3 - 2 - 4 - 5 - 1 B) 5 - 6 - 4 - 3 - 1 - 2 C) 6 - 3 - 2 - 1 - 5 - 4 D) 3 - 2 - 1 - 5 - 6 - 4 14. 15 Haziran 1925’te İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu. Senaryolarında “Ali Kaptanoğlu” takma adını kullandı. Garip Akımı ve İkinci Yeni şiirine karşı çıktı. Mavi ya da Maviciler adıyla tanınan toplumcu gerçekçi şiir akımını başlattı. “Sisler Bulvarı, Ben Sana Mecburum, Elde Var Hüzün” şiirleriyle genç şair kuşağını etkiledi. “Kurtlar Sofrası, Sırtlan Payı, Bıçağın Ucu” gi- bi başarılı romanlarıyla da dikkat çekti. Bu parçanın türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Anı B) Otobiyografi  C) Biyografi   D) Eleştiri 5

15 - 17. soruları aşağıda verilen metne göre cevaplayınız. İnsanoğlu yazıyı tarihin çok erken dönemlerinde keşfetti ve zamanla geliştirdi. Yazının gelişmesiyle beraber yazı yazarken kul- lanılan araçların da gelişmesi gerekiyordu. İnce çubuk biçimindeki ilk kalemler, mürekkebe batırılarak kâğıt ya da kâğıt benzeri zeminler üzerine yazmada kullanılıyordu. Bu kalemlerle yazmadaki en büyük sorun, mürekkebin taşınmasının zorluğuydu. Mü- rekkep kalemden ayrı olduğu için ikisini bir arada bulmak da mümkün olmuyordu. Uzun bir süre sonra Orta Çağ’da dolma ka- lem icat edildi. Böylece ayrı bir mürekkep kutusu taşımaya gerek kalmıyordu. Dolma kalemin mürekkebinin kötü olması yazının bozulmasına sebep oluyordu. Bu yüzden kolay taşınabilen ve mürekkebe ge- rek duymayan bir yazı aleti bulunması gerekiyordu. Tüm bu sorunlar için çözüm aranırken 1560 yılında İngiltere’de fırtına nede- niyle büyük bir meşe ağacı devrildi. Çobanlar devrilen ağacın altında bulunan koyu renkli madenin, temas edildiğinde elleri si- yaha boyadığını ve kolay kolay çıkmadığını fark ettiler. Böylece yumuşak olan, beyaz zeminde siyah bir iz bırakan grafit madeni bulunmuş oldu. O yıllara kadar bilim insanları kurşun ya da gümüşten kesilen çubuk şeklindeki parçaları kalem yerine kullanıyordu. Ancak kurşunun zehirli olması ve gümüşün yeterince yumuşak olmaması nedeniyle bu kalemler kullanışlı değildi. 1700’lü yılların sonunda Fransız bir kimyacı, grafiti ince bir silindir hâline getirerek ağaçtan yaptığı bir borunun içerisine koydu. Böylece bugün kullandığımız kurşun kalemler ortaya çıktı. Kurşun kalemin ucunun sertliğini gidermek için toz hâline getirilen grafit, kille karıştırılırken odun kısmının da geliştirilmesi gereki- yordu. Ucu köreldiğinde kolayca açılabilmesi ve dayanıklı olabilmesi için reçine ağacı en uygun ağaçtı. Reçine ağaçlarının kokusu hem böcekleri uzak tutuyor hem de grafit ve kilin kötü kokusunu engellemiş oluyordu. 15. Verilen metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Bazı buluşlar tesadüfen ortaya çıkmıştır. B) İnsanlar deneme yanılma yoluyla daha iyiye ulaşmaya çalışmışlardır. C) Reçine ağacının zehirli olmasından dolayı meşe ağacı tercih edilmiştir. D) Yazının gelişimi yazı araçlarının da gelişimine kapı açmıştır. 16. Metinde altı çizili sözcüklerden hangisi zarf-fiil değildir? A) aranırken B) karıştırılırken C) olmaması D) getirerek 17. Verilen metin aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir? A) Kurşun kalem nasıl ortaya çıkmıştır? B) Yazının keşfi ne gibi faydalar sağlamıştır? C) Kalemin icadına neden gerek duyulmuştur? D) Günümüzde en çok kullanılan kalemler hangileridir? 6

18. Görevler 1. Sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır. 2. Tırnak içine alınmayan alıntı cümlelerinden sonra kullanılır. 3. Anlama güç katmak için tekrarlanan kelimeler arasında kullanılır. 4. Eş görevli sözcük ya da sözcük gruplarını ayırmak için kullanılır. Ekrem Öğretmen virgülle ilgili yukarıdaki bilgileri verdikten sonra öğrencilere şu metni yazdırmıştır: Bu meseleye göre anlattıkları her şeyde doğruluk payı vardı. Dinlememişti onları, anlamamıştı. Beni affetmenizi istiyo- rum, dedi usulca. Kabul etti özrünü arkadaşı. Ardından sarıldı, sarıldı, bir daha sarıldı. Verilen metinde virgül, numaralandırılmış görevlerinden hangisine örnek olacak şekilde kullanılmamıştır? A) 1  B) 2  C) 3  D) 4 19. Portakal, turunçgiller familyasından olan bir ağa- Mandalina, turunçgiller familyasına ait ılıman Ak- cın meyvesidir. Akdeniz ikliminin egemen olduğu deniz iklimde yetişmekte olan 3-4 m yüksekliğin- bölgelerde yetişir. Ana yurdunun Hindistan’dan de mandalina ağacının meyvesidir. Turuncu, sarı Çin’e kadar Doğu Asya olduğu sanılır. Öteki ılı- renklerde olan mandalina, etli ve sulu bir yapıya man iklimli bölgelere buralardan yayılmıştır. Avru- sahiptir. Mandalina, portakala nazaran daha yu- pa’ya 1550’lerde getirilen bitki, günümüzde Akde- muşak olan kabuğu soyulduktan sonra yenebildi- niz ülkelerinde çokça yetiştirilir. Genelde ağacın ği gibi suyu sıkılarak da içilebilen bir meyvedir. Di- yüksekliği 3-4 m arasındadır. Ancak 10 m’ye ula- ğer isimleri mandalin, tangerine, mandarine olarak şan türleri de vardır. Bu büyüklükteki ağaçların bilinir. meyve verimi 10 bine kadar ula- şır. Fakat genelde ortalama bo- yutlardaki verim 500 meyvedir. Bu metinlerden hareketle portakal ve mandalina ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Tarihsel serüvenlerine B) Yetiştikleri iklim özelliklerine C) Ortalama ağaç boylarına D) Aynı familyadan olduklarına 7

20. Tuna Nehri akmam diyor Etrafımı yıkmam diyor Şanı büyük Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor Düşman Tuna’yı atladı Karakolları yokladı Osman Paşa’nın kolunda Beş bin top birden patladı Kılıcımı vurdum taşa Taş yarıldı baştan başa Askerinle binler yaşa Nâmı büyük Osman Paşa Bu dizelerde aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmemiştir? A) Kahramanlık B) Merhamet C) Cesaret D) Vatan sevgisi Öğrenci No CEVAPLAR Soru Soru 100712 ABCD ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 4. TAKTİK DENEMESİ 3007 1. R Çoban şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. R Çok okunaksız bir yazı ama ben söker gibi oldum. R Bu insanlar tüm gün eski bebek battaniyelerini sökerler. R Bu idealist gençlerin içinden bu fikirleri sökemezsiniz. “Sökmek” kelimesi bu cümlelerde aşağıdaki anlamlarından hangisiyle kullanılmamıştır? A) Karışık bir yazıyı okumak B) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak C) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak D) Örülmüş, dikilmiş şeyin, örgüsünü veya dikişini ayırmak 2. Onların eline düştüğünden beri oldukça tedirgindi. Altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Egemenliği, buyruğu altına girmek B) Yakalanmak C) Birine muhtaç olmak D) Eziyet vermek 3. Anadolu çiftçisinin büyük sıkıntılara düşmesinin nedeni su kaynaklarının yetersiz oluşundan kaynakla- nıyor ….. bu güzelim toprakların eşi benzeri dünyada yok. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin anlam bütünlüğü bozulur? A) çünkü B) oysaki C) hâlbuki D) ne yazık ki 1

4. Uludağ’ın eski adının Keşiş Dağı olduğunu siz de mi bilmiyordunuz? Bu öyküyü bir kez daha dinlerken Sunay Akın’dan, ade- ta dağın doruklarına yükseliyorum çocuksu bir heyecanla. Yukarıdaki açıklamayı yapan biriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) Uludağ’ın eski ismini bilmeyen başka biri de varmış. B) Teleferiğe binerek dağın doruklarına yükselmiştir. C) Bu hikâyeyi ilk kez dinliyordur. D) Sunay Akın dışında bir isimden de bu öyküyü dinlemiştir. 5. II. Güzün gelişi yazdan belli olur. I. Ağaç yaprağı ile gürler. III. IV. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Huylu huyundan vazgeçmez. Numaralanmış atasözlerinden hangileri birbiriyle aynı anlama gelmektedir? A) I - II B) II - Ill C) I - Ill D) Il - IV 6. Birleşme sırasında hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcüklerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık vardır? A) Annemin balkonundaki aslanağzı çiçekleri, hep rüyalarıma girer. B) Akşamüstü gördüğümüz minik kedi, hepimizi neşelendirdi. C) Geçen hafta sonu hep birlikte pikniğe gittik. D) Bilimkurgu filmlerine olan hayranlığı ile tanınıyordu. 2

7. Aşağıdaki tabloda Çilek Lokantasının menüsü verilmiştir: MENÜ Çilek Lokantasına yemeğe giden Oğuzhan, Osman ve Neziha’nın siparişleriyle ilgili bilinenler şunlardır: ● Herkes bir tatlı, bir yemek ve bir içecek istemiştir. ● Meyve suyunu yalnız Neziha istemiştir. ● Osman, tatlılardan baklavayı tercih etmiştir. ● Yaprak sarma isteyen iki kişi profiterol istemiştir. Bu bilgilere göre aşağıda verilenlerden hangisine kesin olarak ulaşılamaz? A) Oğuzhan baklava yememiştir. B) Osman taze fasulye yemiştir. C) Neziha yaprak sarma yemiştir. D) Baklavanın yanında su içilmiştir. “8. “ Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Gü- nün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi… Sait Faik Abasıyanık - Son Kuşlar Aşağıdaki kavramlardan hangisi bu metinde anlatılanlarla ilişkilendirilemez? A) Teselli B) Kaygı C) Uyarı D) Öngörü 3

9. İnternetten alışverişi mi mağazadan alışverişi mi tercih edersiniz? 15 - 30 Yaş 30 - 45 Yaş Mağaza İnternet İnternet Mağaza İnternet alışverişinin güvenirliği konusunda endişeniz var mı? 15 - 30 Yaş 30 - 45 Yaş Var Yok Yok Var Ülkemizde internet alışverişi konusunda bir anket yapılmış ve elde edilen verilerin yüzdesi yukarıdaki grafiklerde gösterilmiş- tir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu grafiklerin raporlaştırılmış hâlidir? A) Elde edilen verilere göre 15-30 yaş grubundaki insanlar, internet alışverişini daha zahmetsiz ve güvenilir bulurken 30-45 yaş grubundakiler mağaza alışverişini daha çok tercih ediyor. B) Elde edilen verilere göre büyük yaş grubu insanlar, deneyip görerek alışveriş yapmaya daha yatkın iken genç yaştan in- sanlar zaman tasarrufu açısından internet alışverişini tercih ediyor. C) Elde edilen verilere göre 15-30 yaş grubu internet alışverişinin güvenirliği konusunda daha az endişe taşıyor ve internet alışverişini daha çok tercih ediyor. 30-45 yaş grubu ise çoğunlukla internet alışverişi konusunda endişeli ve mağazadan alışverişi tercih ediyor. D) 30-45 yaş grubundan insanlar daha cesur olduğu için internet alışverişi konusunda daha rahat, yaş grubu büyüdükçe ga- ranticilik arttığı için endişe de artıyor ve insanlar mağazadan alışveriş yapmayı daha güvenilir bulmaya başlıyor. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Ben çiçekleri sever ve bakarım. B) Biz gezmeyi seven bir aileyiz. C) Onun şiir kitabı yakında çıkacak ve o ünlü bir şair olacak. D) Anlattıklarına hiç kimse inanmadı. 4

11. FARKLILIKLARI NEDİR? 1. ? ? ? - 1/3 kahve - 1/3 sıcak süt - 1/3 süt köpüğü 2. ? ? ? - bir ölçü kahve - 1/4 sıcak süt - bir miktar süt köpüğü 3. ? ? ? - bir buçuk ölçü kahve - bir miktar soğuk süt 4. ? ? ? - yarım ölçü kahve - bir miktar soğuk süt Yukarıdaki afişle ilgili bilinenler şunlardır: • Kahve oranı en yüksek olan flat white değildir. • Macchiatoda bir miktar soğuk süt bulunmaktadır. • Süt köpüğü cappuccino ve lattede bulunmaktadır. • Lattedeki süt köpüğü oranı, kaynatılmış süt oranından daha azdır. Buna göre numaralanmış kısımlara hangi isimler gelmelidir? A) 1. Latte B) 1. Cappuccino C) 1. Cappuccino D) 1. Latte 2. Cappuccino 2. Latte 2. Latte 2. Cappuccino 3. Flat white 3. Macchiato 3. Flat white 3. Macchiato 4. Macchiato 4. Flat white 4. Macchiato 4. Flat white 12. O Othello, William Shakespeare’nin yazdığı trajedilerden biridir. O Arabın İntikamı adıyla 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Türkiye’de taşra şehir ve kasabalarında gezgin çadır ve halk tiyatroların- da Othello temsil edilmiştir. Bu iki cümlenin anlamca doğru birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) William Shakespeare’nin yazdığı Othello, Arabın İntikamı adıyla 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Türkiye’de taşra şehir ve kasa- balarında gezgin halk tiyatrolarında temsil edilmiştir. B) Arabın İntikamı 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Türkiye’de taşra şehir ve kasabalarında gezgin halk tiyatrolarında temsil edilmiş- tir. C) William Shakespeare’nin yazdığı Othello 1940’lı yıllarda Türkiye’de taşra şehir ve kasabalarında gezgin çadır ve halk tiyat- rolarında Othello temsil edilmiştir. D) William Shakespeare’nin yazdığı trajedilerden biri olan Othello, 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Türkiye’de taşra şehir ve kasa- balarında gezgin çadır ve halk tiyatrolarında Arabın İntikamı adıyla temsil edilmiştir. 5

13. Bir gün, adam ormanda gezerken bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını gördü. Kozasındaki küçük delikten çık- maya çabalayan kelebeği saatlerce izledi. Sonra adam, kelebeğin gücünün kalmadığını düşündü. Kozadan kolayca çık- ması için ona yardım etmek amacıyla deliği büyüttü. Bu sayede kelebek kozasından kolayca çıkabildi. Fakat çıkmaya daha hazır olmadığı için bedeni hâlâ kuru ve kanatları buruş buruştu. Adam kelebeğin gücünü toplayıp, kanatlarını açıp, uçacağını düşünüyordu ama kelebek kozasından zamanından önce çıkmıştı. Ne kadar çabalasa da uçamadı ve buruş- muş kanatlarıyla yerde sürünmeye devam etti. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Hayat akarken sarf edilen çabalar, uğraşlar bizi hayatımızdaki bir sonraki adıma hazırlar, gerekli güce ulaşmamızı sağlar. B) Kelebekler kozadan çıkmak için yardıma ihtiyaç duyarlar ama zamanını iyi kestirmeden müdahale etmemek gerekir. C) Her canlının bazen yardıma ihtiyacı olur ancak bunu birilerinin fark edip doğru müdahale etmesi oldukça önemlidir. D) Hayatta kendi çabalarımız çok önemlidir, bu nedenle hiçbir zaman kimseden yardım kabul etmemeliyiz. 14. Çölde devesiyle birlikte yürümekte olan bir çöl insanı güçlükle hareket eden, susuzluktan ölmek üzere olan bir adama rastlamış. Adam Allah rızası için su istemiş. Devesinden inip zavallı adama suyundan vermiş. Suyu içen adam birden çöl insanını ittiği gibi deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Çöl insanı arkasından ba- ğırmış: – Tamam, deveyi çalıyorsun ama senden bir ricam var: Sakın bu olandan kimseye bahsetme. Bu isteği anlamsız bulan hırsız şaşırmış ve “Neden?” diye sormuş: – Eğer bu yaptığını anlatırsan bu dilden dile yayılır ve insanlar bir daha çölde yardıma muhtaç birini görünce yardım etmezler. Bu metinde vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Birine yardım ederken çok dikkatli olmalıyız ve o kişinin bize verebileceği zararları iyi hesaplamalıyız. B) Herkese yardım etmeye çalışırsak kendimize zarar verebiliriz, bu nedenle önceliği kendimize vermeliyiz. C) İyiliklerimize kötülükle bile cevap verseler gerçekten yardıma ihtiyaç duyacak bir sonraki insan için yardımseverliğe devam etmek gerekir. D) Bazen iyilik yaparken insanlara aslında zarar veririz çünkü zor durumdan kurtulmak için çabalaması gerektiğini unutturu- ruz onlara. 15. (I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçiş dönemi eseri Dede Korkut Hikâyeleri’dir. (II) Bu hikâyeler, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma ve akınlarını konu alır. (III) Dede Korkut ise, Oğuz boylarının destanlaşmış hikâyelerini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcıdır. (IV) Ancak eserde ara ara şiirsel bir dil de kul- lanılmıştır. (V) Ağır ve sanatlı bir dili olan Dede Korkut Hikâyeleri’nin tamamı düzyazı biçimindedir. Bu metinde düşünce akışını sağlamak için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I-II B) II-III C) III-IV D) IV-V 6

16. Günün birinde kurbağa ile fare arkadaş olmuşlar. Bir bahar mevsiminde kurbağa fareye: “Gel, biraz gezelim.” demiş. Bunlar gide gide bir yemyeşil ırmağa rastlamışlar. Kurbağa, farenin sudan geçemeyeceğini bildiği için ona “Sen üzeri- me çık, uzun kuyruğunu da ayağıma bağla. Böylece seni karşı tarafa rahatlıkla geçirebilirim.” demiş. Fare kurbağanın sırtına binmiş, tam suyun ortasına vardıklarında kurbağa suyun dibine doğru dalmaya başlamış. El- bette fare suyun içine girer girmez boğulmuş. Ama kuyruğu kurbağanın ayağına bağlı olduğu için yi- ne onun sırtında kalmış. Suyun yüzüne çıkan kurbağa sırtında fare ile dolaşırken kartal yukarıdan fareyi görmüş ve kaptığı gibi dağın başına götürmüş. Fare de kurbağaya bağlı olduğu için kurbağa yüksek dağın zirvesinde kartala yem olmaktan kurtulamamış. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olaya dayalı bir anlatım yapılmıştır. B) Betimlemelerden faydalanılmıştır. C) Konuşturmaya başvurulmuştur. D) Fabl olan bir metinden alınmıştır. 17. Bursa çoktan uyanmış, sokaklar çoktan canlanmıştı. Gecenin ölmüşlüğünden eser yoktu şimdi. Her taraf cıvıl cıvıl kaynı- yordu. Tacirler sergilerini açmış, mallarını yol boyunca sıralamış, bağıra bağıra müşteri çekmeye çalışıyorlardı. İbrahim, hayatında Bursa kadar büyük bir şehir görmemişti. Bunun için her tarafa dikkatle bakıyor, her yeniliği hayretle süzüyordu. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? B) Bursa’nın meşhur sokakları D) Bursa’da yapılan ticari faaliyetler A) Bursa’nın bir sabahki hâli C) Bursa’nın büyük şehir olması 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru özneyi buldurmaya yöneliktir? A) Beni mi aradılar? B) Babam mı gelmiş? C) Yarın mı gideceğiz? D) Yukarı mı çıktın? 7

19. Fiilimsi türeten ekler aynı zamanda eylem anlamı olmayan ad, sıfat ya da zarf türetebilirler. Bu tür sözcükler fiilimsi sayılmaz. Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük fiilimsi değildir? A) Bahçemiz gittikçe güzelleşiyor. B) Uyuyan kedisini şefkatle okşadı. C) Başvuru koşullarını danışmadan öğrendim. D) Son bakışını unutamıyorum. 20. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi etken çatılıdır? A) Ödevler titizlikle yapılmış. B) Bahçedeki çiçekler sulanıyor. C) Sonuçlar panoya asıldı. D) Öğrenciler verilen ödevleri yapmış. Öğrenci No CEVAPLAR Soru Soru 100716 ABCD ABCD 0 1 11 1 2 12 2 3 13 3 4 14 4 5 15 5 6 16 6 7 17 7 8 18 8 9 19 9 10 20 8

TÜRKÇE 1. TAM İSABET DENEMESİ 3008 1. Özellikle sıralı cümlelerde tümleç, kullanılması gereken yerde kullanılmamışsa anlatım bozulur. Bir tümlecin birden çok yüklem için ortak kullanımı mümkündür; ancak bu ortak tümleç yüklemlerden birine dahi uymazsa cümlede anla- tım bozukluğu meydana gelir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tür anlatım bozukluğu vardır? A) Kardeşimle yaptığımız karşılıklı tartışmalara bugünlerde ara verdik. B) Yazarın öyküye ilgisini çeken, yazmaya yönlendiren nedir? C) Onu önceden tanıyor ve güveniyoruz. D) Sanat topluma bir şeyler vermeli ve eğitmelidir. 2. “Şiir tercüme edilemez.” diyenlerin temel tezi tam olarak budur. Şiiri şiir yapan, kelime seçiminden başka ne olabilir? Kimi şa- irler, günlük gazeteden kırptıkları kelimeleri bir torbaya doldurup kura sonucu yan yana getirdikleri kelimelerden şiir yapmakla itham ediliyordu. Bu metinde geçen “günlük gazeteden kırptıkları kelimeleri bir torbaya doldurup kura sonucu yan yana getirdikleri kelimeler- den şiir yapmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalnızca güncel konularda yazmak B) Sanattan yoksun bir dil kullanmak C) Şiire farklı açılardan bakamamak D) Bilindik kelimelerle rastgele eserler yazmamak 1


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook