Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Vecihi_Dergi_01 sayi

Vecihi_Dergi_01 sayi

Published by helena, 2017-03-15 15:28:30

Description: Vecihi_Dergi_01 sayi

Search

Read the Text Version

BÜLTENİ2016 KIŞ SAYI: 1 ÜCRETSİZDİR Vecihi Hürkuş kimdir? BULMACA YENİ DÜNYA DÜZENİ: KAPİTALİZM Kültür sanat ajandası ÇİZGİ DİLİ MİLANO

VENTILATION TECHNIC

Cvsair Bülteni Vecihi Wakeboard 1 SAYI 01 - KIŞ 24 İçindekiler SAHİBİ Gerdanlık Diyabet CVS HAVALANDIRMA Şehir SİSTEMLERİ A.Ş. ADINA 26 MARDİN 16 İstanbul’a 18 Tolga YOLCU YAYIN KURULU Kültür Sanat adlarını verenler Ajandası Tayfun DİNÇ Farenin Tarihi Leyla CİVELEK 10 Ve Dönüşümü Alev KAHRAMAN Murat PARLAK Vecihi 36 SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Hürkuş Tayfun DİNÇ kimdir? Yeni dünya [email protected] düzeni: YÖNETİM YERİ 04 Kapitailzm Cumhuriyet Mah. Kartal Cad No: 101/1 42 Kartal İstanbul YAYINA HAZIRLIK Safran Yayıncılık A.Ş. 0212 290 33 44 [email protected] Beybi Giz Plaza, Dereboyu Cad. Meydan Sk. No: 28 Kat: 2 34398 Maslak / İSTANBUL BASKI YERİ Portakal Baskı İt. İh. San ve Tic. A.Ş. Huzur Mh. Tomurcuk Sk. No: 5/1 Sarıyer / İSTANBUL 0212 332 28 01 pbx Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Vecihi Cvsair’in şirket içi bültenidir. Ücretsizdir, para ile satılmaz.

ÇİZGİ DİLİ

3NEDEN VECİHİ Yerli imalat ürünleri üretmek geliştirmek, ürünleri sahneleridir. Eğilmez usta muhtemeldir ki karakteri geliştirmek, uluslararası arena da söz sahibi olmuş özellikle pilot yapmış ve özellikle ismini Vecihi Vecihi Hürkuş Türk pilot ve mühendis. Türk havacılık firmaların hep bir adım önünde olma yarışına koymuştur. Bugün bir çok insan Vecihi ismini Şenertarihinin en önemli ismidir. İstiklal Savaşı’nın çalkantılı girdik. Zamanla onları geçip, kendimizi kendimizle Şen’in canlandırdığı karakterden biliyor. Şener Şenyıllarında savaşa girmiş, esir düşmüş, kaçmayı başarmış, yarışır halde bulduk. Onur duyduk. Gururlandık. Bu ustanın ekibimizde yarattığı derin saygı bir yana, filmganimet kalan motorlardan uçak yapmış. Savaş sonrası ülkenin okullarında okumuş genç, pırıl pırıl zihinlere içinde Münir Özkul ile yaşadıkları, saygı, sevgi, şerefuçak üretimine devam etmiş ama hep engellerle sahip mühendisleriz. Devamlı araştırma geliştirme sınırlarını aşmadan arzulu, istekli ve sabırlı olmanın aşkıkarşılaşmış. Koşmuş, yılmamış alternatif yollar içerisindeyiz. İçinde bulunduğumuz gerilimli rekabet aşk yapan duygular olduğunu yıllarca içimize işledi. Budeneyerek hayallerinin peşinden koşmuş. yarışında Vecihi Hürkuş’un hayatındaki kesitleri aşkla tasarladığımız derginin ismi için tek bir fikir çıktı her zora düştüğümüzde, her yeni adımı atmaya tüm ekibimizden. Vecihi Bey, üretken, çalışkan, azimli yapısıyla hem niyetlendiğimizde, hatırlamak için siz değerli müşterikendi hayatına anlam katmış hem de topraklarında dostlarımızla iletişim amaçlı hayata geçirdiğimiz dergiye VECİHİyaşadığı, suyunu tükettiği ülkesinin gelişmesi yolunda VECİHİ ismini koymaktan başka yolumuz kalmadığınıcanı pahasına tehlikelerle yüz yüze gelmekten anladık ve mutlu olduk.korkmamıştır. Yurt içinde havacılık için eğitim gönüllüsüolmuş, uluslararası standartlara sahip ve zamanının çok Bu kadar sert ve çetin şartlar içerisinde ailelerimizinilerisinde uçaklar imal ederek, bunları uçurmuştur. Uçuş bize verdiği ve yıllardır üzerinde yaşadığımızmüsaadesini verebilecek yetkinliğe sahip birimler o Anadolu’nun, havasından suyundan edindiğimizzamanın genç Türkiye Cumhuriyeti’nde olmadığından, duygusallığımız, insan severliğimizde eklenince, Vecihiuçağını parçalara ayırıp, tren vagonlarında Prag’a adının bizlerin tam karşılığı olduğunu düşündük.götürmüş, orada tekrar toplayarak uçuş müsaadesialmaya hak kazanmıştır. Bu yaptığı, doğru bildiğine ve 1977 yılında Ertem Eğilmez’in çektiği Gülen Gözlerdoğru yaptığına inanan insanın azmidir. Bizde bu bakış filminin en çok dikkat çeken sahnelerinden birisi deaçısındaki insanların suretini, ekip olarak her birimizde ailenin büyük kızı Fikret’e aşık olan Pilot Vecihi’ningördüğümüzden VECİHİ ismini kendimize kılavuz olarakaldık. Ve yola başladık....

Vecihi Hürkuş (1896 - 1969) 18 Ocak 1896’da İstanbul’da doğdu. Babası uçağını teslim etmemek için yaktı. Esir olarak kara ve deniz okulunda öğretmenliğindenİstanbullu bir aileden Gümrük Müfettişi Ali Hazar Denizi’ndeki Nargin Adası’na gönderildi. başka fen işleri ile de uğraşmış. Savaşta çekilenFeham Bey, annesi Zeliha Niyir Hanım’dır. Azeri Türklerinin yardımı ile adadan yüzerek yoklukların giderilmesi amacı ve havacılığıÜç kardeşin ortancası olan Vecihi çok canlı kaçtı. Nargin Adası’nın karşısındaki Bakü, Rus millileştirme düşünceleri başlamıştı.ve hareketli bir çocuktur. Bebek’te okudu, işgali altında olduğundan, savaşa katılmayanÜsküdar’da Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve İran’da karaya çıktılar. Birlikte kaçtığı istihkâm Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcuÜsküdar Paşakapısı İlkokulu İdadisinde okudu, Teğmeni Salih Bey ile 2,5 ayda yaya olarak tayyaresini almaya görevlendirilmiş ve hizmetsanata olan ilgisinden Tophane Sanat Okulu’na Süleymaniye üzerinden Musul’a geldiler. karşılığı bu uçağa “Vecihi” adının verilmesi,geçti ve bu mektebi bitirdi. 1919’dan beri uçak projeleri yapan Hürkuş’ta İstanbul’a geldiğinde savaşın sonları idi. uçak inşa etmek düşüncesini yeniden 1912’de Balkan Harbi’ne eniştesi Kurmay Başkent İstanbul Hava Müdafaa Bölüğü’ne tayin canlandırmıştır.Albay Kemal Bey’in yanında gönüllü olarak oldu. Vecihi Bey İstanbul hava müdafaasınakatıldı. Edirne’ye giren kuvvetler içinde katıldı. İstanbul işgal edilince esaretten dönenyer aldı. Balkan Harbi sonunda İstanbul askerlerin arasında gizlice Harem’den kalkan birOrdu Kumandanlığı tarafından Beykoz gemiyle Mudanya’ya, oradan Bursa ve EskişehirServiburun’daki esir kampına kumandan oldu. üzerinden Konya’ya giderek Kurtuluş Savaşı’na katılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda Vecihi Hürkuş, Tayyareci olmak istiyordu. Yaşı küçük “Sivil Pilot”tur.olduğundan makinist mektebine aldılar. TayyareMakinist Mektebi’nden Küçük Zabit (Gedikli/ Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunuAstsubay) olarak mezun oldu. Makinist olarak yapan, İzmir / Seydiköy Hava MeydanınıBirinci Dünya Savaşı’nda Bağdat cephesine işgal eden tayyareci olmuş, TBMM’den üçgönderildi. Orada 2 Şubat 1916 tarihinde bir defa takdirname alarak kırmızı şeritli İstiklaluçak kazasında yaralanarak İstanbul’a döndü. Madalyası kazanmıştır. Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek Kurtuluş Savaşı içinde Akşehir’detayyareci oldu. Pilot olarak ilk uçuşu 21 Mayıs 1916 Jandarma Komutanı Ratıp Bey’in kızı Hadiyetarihindedir. 15 Kasım 1916 tarihinde tayyarecilik Hanım’la evlendi. İzmir’de Gönül, İstanbul’atahsilini bitirerek pilot diplomasını aldı. döndüklerinde de Sevim isimli iki kızı olmuştur. 1917 sonbaharında Kafkas Cephesi’ne, 7. Savaş sonrası İzmir’de Seydiköy’de açılanTayyare Bölüğü’ne atandı. Orada bir Rus uçağı tayyare okulunda yeni tayyarecileri eğitimedüşürerek Kafkas Cephesi’nde uçak düşüren ilk başlamış, tam o sırada 1923 yılı başlarında İzmittayyareci oldu. mıntıkası Tayyare bölüğüne atanmış. Üç ay sonra İzmir’de Binbaşı Fazıl’ın eğitim uçuşu sırasında 8 Ekim 1917 günü bir hava savaşında düşüp ölmesiyle yeniden İzmir’e çağrılmış,yaralanarak düşünce, Rus’lara esir olmadan önce

5 Ganimet olarak Yunanlılardan ellerine bağışları ile yaşayan bir kuruluş olacaktı. Türkiye’de anonim şirket halinde tayyaregeçen pek çok motordan yararlanarak Bunun için bir okul açmak, milli bir hava fabrikası kurmak fikrindeydiler. Fransa’da daprojesini hazırlayıp ilk uçağı Vecihi K VI’yı sanayi kurmak amacındaydı. Hürkuş, yaptığı Breguet, Potez, Hanriot gibi birçok fabrikalarıimal etmiştir. Uçağı için uçuş müsaadesi uçağını geri alıp, T.T.C.’nin bağış toplama ziyaret etmişler, Hürkuş da bu fabrikalarınistemiş, uçabilirlik sertifikası için bir faaliyetlerinde kullanarak halka havacılık uçaklarıyla tecrübe uçuşları yapmış, Potezteknik heyet oluşturulmuş, ancak teknik sevgisini aşılamak istiyordu ama uçağını geri 25 tipindeki rekor tayyaresiyle akrobasiheyetin içerisinde tayyareyi uçuracak ve almayı başaramadı. uçuşundan sonra fabrika tarafından Atlantikkontrol edecek personel bulunmadığından Okyanus geçiş uçuşu yapması için teklifgecikmiştir. Sonunda teknik heyetten birinin Bağış toplamak için bir madalya tüzüğü yapılmış, fakat Fransız Aero Kulübü’nün“Vecihi, biz sana bu lisansı veremeyiz, hazırlandı. Bağışa göre bronz, gümüş, altın baskısı ile teklif suya düşmüştür.uçağına güveniyorsan atla, uç, bizi de kurtar” ve elmaslı madalya verilecek, 10.000 TLsözü üzerine Hürkuş, 28 Ocak 1925’de uçağı bağışlayanın adı da alınacak uçağa ad olarak Türkiye’ye dönüşte 19 Ekim 1925’deVecihi K VI ile ilk uçuşunu yapar. verilecekti. Türk Tayyare Cemiyetine ilk Tayyare Cemiyeti Yönetim Kurulu istifa yardım Ceyhan ilçesinden gelmiş, 10.000 etmiş, cemiyetin tasarı ve projeleri suya İzin almadan uçtuğu için cezalandırılınca, TL telgrafla bağışlanmış, alınan ilk uçağa da düşmüş, elindeki tayyare, vasıta veistifa ederek hava kuvvetlerinden ayrılıp Ceyhan adı verilmiştir. elemanları hava kuvvetlerine verilerekAnkara’ya gider ve kurulmakta olan Türk havacılıkla ilgisi kesilmiş oluyordu.Tayyare Cemiyeti’ne (T.T.C.) katılır. T.T.C. Fen Hürkuş’un uçakla yurtiçi bağış gezileri de Hürkuş’un da tekrar hava kuvvetlerindeşubesini organize etmekle görevlendirilir. bu uçakla başlamıştır. görev alması istenince istifa etmiştir.Gazi Mustafa Kemal’in “İstikbal göklerdedir...”yönermesiyle havacı bir kuşak yetiştirmek Bu arada Avrupa havacılığının incelemek Milli Savunma Bakanlığı, Kayseri’deiçin kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, halkın için bir heyetle Hürkuş, ikinci kez Avrupa’ya Tayyare Onarım ve Motor Anonim Şirketi gider. Almanya’da Junkers ve Rohrbach uçak (TOMTAŞ) adında bir fabrika kurmak için fabrikalarını ziyaret ederler. Bu fabrikalar

anlaşır. Hürkuş, TOMTAŞ’ın teklifini kabul ederek Almanya’ya henüz TOMTAŞ fabrikası teşekkül etmemiş ve Junkers A.35gider. Hürkuş, Almanya’da Junkers A.20 tayyarelerinde bazı tayyaresi de TOMTAŞ’a devredilmemiş olduğundan bu uçuşunoksanlıklar bulur, onların düzeltilmesi ile Junkers A.35’lerin reddedilmişti.yapımını da üstlenir. 16 Eylül 1926 tarihinde Türkiye’de ilk paraşüt gösterisi 18 Temmuz 1926’da telgrafla memlekete çağrılır, Junkers Ankara’da yapıldı. Vecihi Hürkuş’un kullandığı Junkers F–13A.35’in satın alınması için tecrübe uçuşu istenir. Junkers bu uçağından Alman paraşütçü Heinke’nin 700 m irtifadanuçuşun özellikle Hürkuş tarafından yapılmasını, uçağının yaptığı 178. atlayışı Gazi Mustafa Kemal ve Ankaralılarzamanın en modern ve yüksek ateş kudretinde iki kişilik av izlediler.tayyaresi, savaşta her tarafa ateş saçabilme gücü olduğununkanıtlanması için Fransızların gözde uçağı Nieuport Delage ile Milli havacılığımız için güzel bir başlangıç olan TOMTAŞ nesavaşını ister. 1 Ağustos 1926 da temsili savaş yapılır, savaşı yazık ki 1928 yılına kadar çalışmalarına devam edebildi. KötüJunkers A.35 ile Hürkuş kazanır. yönetimi yüzünden 1928’de iflas etmiş, daha doğrusu iflas ettirilmiştir. Hürkuş yurda döndükten sonra, TOMTAŞ emrinde biri14 kişilik 3 motorlu Junkers G.24, diğeri altı kişilik tek Hürkuş 1925’de Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul’da ikenmotorlu Junkers F.13 yolcu tayyareleriyle Ankara - Kayseri sevdiği, Mustafa Kemal’in yanına Anadolu’ya geçtiği için ailesiarasında ulaşım uçuşları yapar. Tarih 1927’dir. Hürkuş’un tarafından kendisine verilmeyen İhsan Hanım’la anlaşmış,bu uçuşlarının, yurdumuzda ilk hava yolları uçuşları olduğu eşinden ayrılarak onunla evlenmiş ve 1927’de Perran isimlidüşünülebilir. bir kızı daha doğmuştur. Hürkuş, TOMTAŞ’a, Junkers A.35’in kanatlarına benzin Bir yıllık aradan sonra Hürkuş, Türk Hava Kurumu’ndakidepoları ilavesi ile havada kalma süresini uzatarak eski görev yeri olan Teknik Şubeye döner.Ankara-Tahran uçuşunu direkt yaparak, İran devletineuçağı göstermek ve hükümetimizin rızasıyla devletimizin 1930 yılı Sanayi Kongresi Ankara’da toplanmış,ihtiyacından fazlasının yabancı devletlere de satılabilmesi Halkevi’nde de Yerli Mallar Sergisi açılmıştır. Hürkuş buradafikrini açmış. Bu yapılırsa hem devletimiz şereflenecek, yerli malı uçaklarının resim ve maketleri ile üstten kanatlıhem de TOMTAŞ’a büyük faydası sağlayacaktı. O sırada kapalı kabinli Vecihi K-XI tipi uçak modelinin minyatürünü sergiler ve büyük ilgi görür. Kurumda boş durmaz, yeni uçak model ve tiplerini tasarlamaya devam eder.

7 1930 yılı yıllık iznini iki ay ücretsiz olarak uzatıp Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililerKadıköy’de bir keresteci dükkânını kiralayarak, üç ay tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle,içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı Vecihi başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı birXIV uçağını inşa etmiştir. İlk uçuşunu 16 Eylül 1930’da pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır.Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğukarşısında yapmıştır. Uçak iki kişilik, tek motorlu spor ve 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’yeeğitim uçağıdır. Uçağı ile birlikte uçarak Ankara’ya dönmüş, gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.Ankara üzerinde bir gösteri yapmış, Başbakan İsmet Hürkuş, uçağının atıl kalmaması için Posta İdaresi ile çeşitliİnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek görüşmelerde bulunur. İlk kurulmak istenen posta hattıtebrik edilmiş. Uçabilirlik sertifikası verilmesi için İktisat Ankara-Erzurum ile Ankara-İstanbul arasında düşünülür.Bakanlığı’na müracaat ederek müsaade istemiştir. Bu arada Türk Hava Kurumu yeni bir turne planlar. 14 Ekim 1930’da, “Tayyarenin teknik vasıflarını Ankara’dan başlayan uçuş Aksaray, Konya, Manavgat, Antalya,tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika Fethiye, Muğla, Aydın, Denizli, Uşak, Eskişehir, Adapazarı,verilmemiştir” cevabını almış. Hürkuş, bunun üzerine İzmit ve Yeşilköy’de tamamlanır. Uçuş büyük bir başarıylabakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen tamamlanmıştır. Kurum şubeleri bağışlarla zenginleşmiştir,belgenin alınması amacıyla Çekoslovakya’ya gönderilmesi ama 3 Kasım 1931 tarihli telgrafla büyük yardımcısıiçin müsaade almıştır. Uçak Ankara’da sökülmüş, Demiryolu makinisti Hamit’in işine son verilir Hürkuş’a ödenen uçuşvagonları ile Haydarpaşa’ya, Sirkeci’den de Prag’a tazminatı kesilerek Vecihi XIV uçağı uçuştan men edilir.gönderilmiştir. Bundan sonraki uçuşların Milli Savunma Bakanlığı tarafından verilecek uçakla gerçekleştirileceği bildirilir. Bu durum Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz Hürkuş’un kurum’dan tekrar ayrılmasına neden olur.tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmievrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte Gezileri sırasında gençlikte oluşturduğu uçma sevgisiedilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü ile bir havacılık okulu açmayı düşünür. 21 Nisan 1932’deyapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile İlk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu kurar. İkisi kız olmak üzereuçuşun kontrolü tamamlanmıştır. 12 öğrenci kaydolur. 27 Eylül 1932’de eğitim ve öğretime başlanır. Okulun gayesi Türk gençliğini havacılığa alıştırmak,

tayyareci kuşaklar yetiştirerek Türkiye Cumhuriyeti hava kızı (yeğeni) Eribe yalnız uçmayı başarmışlardır. Vecihi Sivilordusunun yedek gücü olmaktı. Tayyare Okulu parasal sorunlardan ve yetiştirdiği öğrencilerin diplomalarına denklik verdirememiş olmasından kapanmıştır. Okulun motorlu ve motorsuz iki şubesi vardı. Eğitim teorikve uygulamalı olarak yapılıyordu. Büyük bir atölyesi vardı. 1935 yılı başlarında Türk Hava Kurumu Başkanı Fuat Bulca,Kalamış’ta bir hangar ve uçuş alanı olarak kullandıkları küçük çağrılı olarak Rusya’ya gider. Orada sivil havacılığın durumunubir sahası, bir de Fikirtepesi’nde uçuş alanları vardı. görür ve dönüşünde Atatürk’e anlatır. Atatürk, gezdiği her yerde kendisini havadan saygıyla izleyen, gazetelerdeki İlk 12 öğrenci Sait, Tevfik, Muammer, Abdurrahman, Salih, yazılardan izlediği Hürkuş hakkında da Fuat Bey’den bilgi ister.Osman, Rıza, Hikmet, Hüseyin, Kenan, Eribe ve Türkiye’nin Aldığı cevaplar karşısında Büyük Atamız: “Ya, öyle mi? O haldeilk kadın pilotu olan Bedriye (Gökmen) idi. Öğrencilerin Türk Kuşu namı ile yeni bir çalışma yolu açın ve Vecihi’deneğitim sırasında hiçbir kazası olmamıştır. Zor koşullarda faydalanın!” emrini verir.eğitim yaparken bazı kurumların, örneğin Tekel İdaresi’ninve İş Bankası’nın reklâmlarını yapmış, bazı vatansever yetkili Hürkuş Ankara’ya çağrılır. O da uçağına atlayarak Ankara’yakuruluşların da yardımları olmuştur. gelir. Hürkuş bu durumdan çok sevinçlidir. Türk Kuşu’nda yapılması düşünülenler, onun gerçekleştirmek istediği Nuri Demirağ Bey, bir tayyare yapımı için 5.000 TL vermiş, şeylerdir.böylece 1933’de adı “Nuri Bey” olan “Vecihi XVI” kapalı kabinuçağı yapılmıştır. Başöğretmen olarak amatör gençleri çalıştırmak, Etimesgut hangarlarını yapmak, yaz kampı için uçuş sahası İnönü’nün Aynı yıl tek satıhlı “Vecihi XV” uçağını da inşa etmişler ve bulunması ve okulunda yetiştirdiği öğrencilerinden Sait30 Ağustos 1933’de iki Vecihi XIV, iki tane Vecihi XV ve Nuri Bayav, Tevfik Artan ve Muammer Öniz’in Rusya’ya eğitimeBey Vecihi XVI uçakları ile öğrencileri, İstanbul göklerinde gönderilmesi onun mutluluğu olur. Ne yazık ki 29 Ekimgösteri uçuşu yapmış ve okulda, bir de “Vecihi SK-X” adlı, uçak 1936’da yeğeni Eribe’nin paraşütünün açılmaması nedeniylemotoru ile çalışan deniz botu yapılmıştır. düşmesi ve 30 Ekim 1936 günü şehit olması onu çok üzmüştür. Öğrencilerinden Sait Bayav, Tevfik Artan, Muammer Öniz,Osman Kandemir, ilk kadın tayyarecimiz Bedriye Gökmen ve

9 Türk Hava Kurumu, 1937 sonbaharında mühendislik Müdürü olduğu “Kanatlılar” adlı aylık bir dergiyi, 12 sayı yapmadığı yerlere seferler koyarak, izin vermediklerindeeğitimi için Hürkuş’u Almanya’ya gönderir. Vecihi Hürkuş, çıkarttılar. Büyük çoğunluğu üniversite öğrencileri olan gazete taşıyarak çalışmak istedi, ama kazalar, kaçırılmalar,Weimar Mühendislik Mektebi’ne ihtisas sınıfından Kanatlılar Birliği fazla yaşayamadı. sabotajlar sonunda Hürkuş Hava Yolları’nın uçaklarıbaşlatılmış, bir buçuk yıl sonra da mezun olmuştur. 27 uçuştan men edildi.Şubat 1939’da Tayyare Makine Mühendisliği diplomasını 1951’de beş arkadaşıyla birlikte havadan zirai ilaçlamaalmıştır. Türkiye’ye döndüğünde Bayındırlık Bakanlığına yapmak üzere “Türk Kanadı” adı ile bir şirket kurmuş, Sait Buna rağmen elinde kalan son uçağını (TC-ERK) dabaşvurarak, “Tayyare Mühendisliği Ruhsatnamesini” almak Bayav ve Muammer Öniz’le İngiltere’ye giderek Auster Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nün emrinde kullanarakistedi. Ancak yetkililer, “iki yılda mühendis olunmaz” diye MK-V tipi üç uçak almışlar. Türkiye’ye döndükten sonra Güney Doğu Anadolu’da toryum, uranyum ve fosfatbir gerekçe ile kabul etmemişlerdir. ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık üzerine Hürkuş, arayarak zor doğa koşullarında çalıştı. haklarından vazgeçerek şirketten ayrılır. 1952’de Paro Mühendisliğini Danıştay kararı ile kabul ettirir. mamasının reklâmını yapmak için tekrar İngiltere’ye Hayatının sonlarında çok sıkıntı çekmiş,Türk Hava Kurumu’nda da yönetim değişmiş, vazifeleri giderek Percival Proctor V tipi dört kişilik hafif turist tipi borçlandırılmış, uçamayacak duruma düşürülenbaşkalarına verilmiştir. O günkü koşullarda teknik imkânın tayyare alır. Bu tayyare ile değişik müesseselerin reklâmını uçaklarının sigorta giderleri ve bunların faizleri borcunaolmadığı Van’a tayin edilir. Bunun üzerine istifa ederek yaptı. Paro bebek maması, Puro sabunu gibi gıda ve eklenmiş, icra takipleri ve davalar neden ile vatana hizmetkurumdan ayrılır. malzemeleri ufak kâğıt paraşütlerle uçaktan dağıtarak, tertibinden kendisine bağlanan çok yetersiz maaşına bile kanatlarına taktığı patiskalar üzerine banka isimlerini haciz konmuştur. 1942 Yılında “Vecihi Havada” kitabını yayınlar. Bu yazarak reklâmcılık yaptı.kitabında, 1915-1925 yılları arasında Birinci Dünya Ankara’da anılarını yazarken, beyin kanamasındanSavaşı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk döneminde 6 Ağustos 1954’de “40. Hizmet Yılı”nı kutlamak için komaya girdi. Gözleri ve kalbi göklerde olan Vecihi Hürkuş,yaşadıklarını, ilk uçağını nasıl yaptığını anlatır. Yeşilköy Uluslararası Havaalanı’nın salonunda “Türk insanların aya ayak basmak üzere dünyadan ayrıldığı Havacılar Bayramı” adıyla bir jübile yapıldı. gün olan 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Havacılıktan uzun bir ayrılıktan sonra 1947’de Akademisi Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu.Kanatlılar Birliği’ni kurdu. Gençlerin büyük ilgi gösterdiği 29 Kasım 1954’de Hürkuş Hava Yolları’nı kurdu. Türkbir kuruluş oldu. Hava Yolları’nın seferden kaldırdığı uçaklardan sekiz Ankara, Cebeci Asri Mezarlığı’nda defnedildi. tayyare Ziraat Bankası’ndan kredi ile satın alınmıştı. 1948’de Türk Hava Kurumu’ndan Magister tipi bir Bir takım güçlüklerle uğraşarak hava yollarının sefer Kaynaklaröğrenim uçağı temin ettiler. Kızı Gönül’ün Yazı İşleri •Kaynak: tayyarecivecihi.com

KÜLTÜR SANAT AJANDASIBASEL ODA ORKESTRASI & HÉLÈNE GRIMAUD I. Stravinsky Oda Konçertosu, Mi bemol Majör “Dumbarton Oaks” J. S. Bach Klavsen Konçertosu No. 1, Re minör BWV 1052 S. Prokofyev Senfoni No. 1, Re Majör Op. 25 “Klasik” W. A. Mozart Piyano Konçertosu No. 20, Re minör KV 466 Yer: İş Sanat Kültür Merkezi Tarih: 19 Ocak 2016 Saat: 20:30 Bilet Kategorileri 175 TL / 120 TL /80 TL/ İndirim 70 TL/ Öğrenci 20 TL Günümüzün Rönesans kadını olarak tarif edilen Hélène Grimaud, sadece piyanistik becerilere sahip tutku dolu bir müzisyen değil, aynı zamanda şiirsel ifadesi ve emsalsiz teknik kontrolüyle de enstrümanın ötesine uzanabilen çok yönlü bir süper yetenek. 1987’deki başarılı Tokyo çıkışının ardından ünlü şef Daniel Barenboim’un daveti üzerine Orchestre de Paris ile sahne alarak müzikal kariyerine etkili bir başlangıç yapan Fransız sanatçı, gerçekleştirdiği çok sayıdaki kaydıyla da aralarında Choc du Monde de la musique, Diapason d’Or, Grand Prix du disque, Midem Classical ve Echo Klassik’in bulunduğu ödüllere layık görüldü. Bu olağanüstü piyaniste gecede uluslararası orkestra sahnesinin en heyecan uyandıran oluşumlarından Basel Oda Orkestrası eşlik edecek. Geçtiğimiz sezon Beethoven’in 9. Senfonisi’ni kaydeden ve böylelikle bestecinin tüm senfonilerini diskografisine ekleyen topluluğun iki de Echo Klassik ödülü bulunuyor.

11AVISHAI COHENİLE BİR GECEYer: İş Sanat Kültür MerkeziTarih: 22 Ocak 2016Saat: 20.30Bilet Kategorileri75 TL /60 TL /50 TL/ İndirim 40 TL/ Öğrenci 20 TL DÜNYACA ünlü caz sanatçısı Avishai Cohenklasik müzik dünyasına doğru yeni bir macerayaatıldığı orkestral projesi “Avishai Cohen ile BirGece” ile ilk kez İş Sanat’a konuk oluyor. 1997yılında Chick Corea tarafından keşfedilen ve kısasürede kendine özgü stiliyle caz dünyasının öndegelen sanatçıları arasında yerini alan Cohen, enginmüzikal birikimi, eşsiz besteleri ve caz müziğinikendine has tarzıyla şekillendiren, yenilikçiprojeleriyle her türden dinleyiciyi heyecanlandıranve ilham veren bir isim. Echo Caz ödüllü sanatçı2013 çıkışlı albümü Almah’da triosu ve yaylıçalgılar kuartetini buluşturduğu çalışmalarını biradım daha ileriye taşıyarak bu kez triosunu yaylıçalgılar orkestrasıyla bir araya getiriyor. Caz, klasikve dünya müziklerinin muhteşem bir ittifakınayol açan bu özgün bir proje için sahneyi StuttgartOda Orkestrası ile paylaşan Avishai Cohen,dinleyicilere özgürlük ve duygu dolu muhteşembir deneyim sunuyor.

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BİFO İLE MAHLER 2Yer: İstanbul Lütfi Kırdar ICEC BİFO’nun her yıl yeni başyapıtlar ekleyerek genişlettiği Yarışması da dahil olmak üzere, Viyana ve Sofya’da düzenlenenTarih: 14 OCAK 2016 repertuvarının bu sezonki önemli yapıtlarından biri de Mahler’in yarışmalarda birincilikler elde etti; Frankfurt, Viyana, Nancy veSaat: 20.00 2. Senfoni’si, bir başka adı ile: Diriliş. Bestecinin en sevilen Linz’te başroller oynadı. Sanatçı bu sezon BİFO ile Mahler’in ve başarı kazanan yapıtlarından biri olan bu senfoninin gerek 2. Senfoni’sini seslendirmenin yanı sıra Amsterdam ve yineBilet Kategorileri müzikal, gerekse felsefi açıdan önemi büyüktür. Mahler, bu Viyana’nın büyük sahnelerinde La bohème, La clemenza di Tito130 / 85 / 65 / 45 TL senfonide geleceği görür, dünyasını yeniden kurar, müziği ve Schubert’in Lazarus’u gibi önemli yapıtlarda sahneye çıkacak.İndirim 40 TL/ Öğrenci 20 TL sözle birleştirir, koral senfonide yepyeni bir sayfa açar. Rus mezzosoprano Elena Zhidkova ise opera tutkunlarının BİFO Mahler’in dünyasını, sizlere dünyaca ünlü solistlerin heyecanla beklediği bir diğer yıldız. Wagner ve Berg’inSASCHA GOETZEL şef eşliğinde sunacağı bu konserde, Wiener Singakademie ile kaleminden çıkmış en zor roller dahil olmak üzere üstlendiğiWIENER SINGAKADEMIE Viyana Konzerthaus Korosu birlikte Çiğdem Soyarslan ve Elena Zhidkova’ya eşlik edecek. her rolü ustaca seslendirmesi ile opera sahnelerinin arananHEINZ FERLESCH sanat yönetmeni ve koro şefi İstanbul’dan dünyaya açılan en başarılı seslerden biri olan sanatçılarından biri olan Zhidkova’nın yoğun opera temsiliÇİĞDEM SOYARSLAN soprano Çiğdem Soyarslan, İstanbul’da düzenlenen ve tüm opera programının yanı sıra orkestra eşlikli yapıtlardaki performansıELENA ZHIDKOVA mezzosoprano dünyasının dikkatlerini üzerine toplayan Siemens Opera da mükemmel olarak nitelendiriliyor.

13SHREK THE MUSICAL Shrek’in güçlü kolları sonunda Broadway’e kadar uzandı. Dünyanın en prestijli sahnesi, Shrek ve arkadaşlarınınBroadway’in Yeşil Devi sömestirde Kalbi de en az kendisi kadar dev olan Shrek’in beyaz hikayesini tam bir yıl boyunca misafir etti. Eleştirmenlere iseİstanbul’da! Shrek The Musical, orijinal perdeden Broadway’e taşınan öyküsü, Zorlu Performans bu harika müzikal uyarlamaya tam puan vermek düştü. Jeanindilinde Türkçe üstyazı ile sahnede! Sanatları Merkezi’ne taşınıyor. Tesari’nin bestelediği müzikleri, David Lindsay-Abaire’nin yazdığı şarkı sözleri ile ilk saniyesinden son saniyesine kadar Shrek’le tanışmamıza vesile olan şimdilik toplam dört benzersiz bir deneyim yaşatan Shrek Müzikali, çok prestjli filmin animasyon dünyasındaki yeri ve önemini tartışmaya Tony Ödülleri’nin yıldızlarından biri oldu. Tim Hatley’nin gerek bile yok. DreamWorks tarafından William Steig’in tasarladığı harika kostümler, Shrek Müzikali’ne En İyi Kostüm 1990 tarihli, Shrek! isimli kitabından uyarlanan serinin ilk dalında fazlasıyla hak edilmiş bir ödül getirdi. ayağı, animasyon filmlerinin hasılat rekorlarına yeni bir çıta koydu. Aynı zamanda endüstrinin kalite standartlarını da hayli Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde deneyimleme yukarı çekti. Sadece çocukların değil, her yaş kategorisinden şansını yakalayacağınız Shrek Müzikali, toplam 22 şov izleyicinin fenomeni haline gelen Shrek’in bu başarısı, boyunca her yaştan Shrek hayranını misafir edecek. 10 yeşil devin, bilgisayar oyunları ve çizgi romanlara da konuk konteynerlik dev seti, 60 kişilik kadrosu ve canlı orkestrası olmasını sağladı. ile müzikal tarihinin en ihtişamlı ve eğlenceli yapımlarından biri olan Shrek Müzikali’ni orijinal dilinde, Türkçe üstyazı ile beraber izleme şansını kaçırmayın.

KÜLTÜR SANAT AJANDASI4, 3, 2, 1, Zero.Geleceğe Geri Sayım Başladı!S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Yer: Sakıp Sabancı MüzesiAkbank Sanat işbirliğiyle 20. yüzyılın Adres: Sakıp Sabancı Cad. No:42en büyük uluslararası sanat ağı Emirgan Sarıyer İstanbulZERO’nun yenilikçi ve dinamik ruhunu Telefon: 012 277 22 00galerilerinde ağırlıyor. 2 Eylül 2015 itibariyle S.Ü. Sakıp Sabancı workshop’lar, çocuk atölyeleri, rehberli turlar ve sesliMüzesi’nde ziyarete açılan ZERO. Geleceğe Geri Sayım rehber ile zengin bir içerik sunacak ZERO sergisi,sergisi, II. Dünya Savaşı sonrası dünyaya hakim olan kapsamlı kataloğuyla da önemli bir hafıza oluşturacak.durağan ve olumsuz atmosfere bir cevap olarak doğan Akıma odaklanan 2014 yapımı “ZERO Saati - ZEROve adını bir roketin kalkmasından önceki geri sayımdan Sanat Akımı” isimli belgesel ise, sergi boyuncaalan ZERO akımına odaklanıyor. Sergi, 1957 yılında hazırlanan Türkçe altyazılar eşliğinde SSM konferansAlmanya’da doğan ZERO’nun kurucuları Heinz Mack, salonunda ziyaretçiler ile buluşacak. ZERO sergisi, 10Otto Piene, Günther Uecker’in eserleri ile akımın tinsel Ocak 2016 tarihine kadar SSM’de ziyaret edilebilecek.öncülüğünü üstlenmiş önemli sanatçılar Yves Klein,Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerdeürettiği 100’ün üzerinde eseri bir araya getiriyor.Küratörlüğünü ZERO Vakfı Kurucu Yöneticisi ve küratörMattijs Visser’in üstlendiği sergi, ZERO’nun omurgasınıoluşturan Işık, Zaman, Boşluk, Renk ve Hareket temalarıetrafında şekilleniyor. ZERO enerjisini S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesigalerilerine taşıyan serginin etkinlik programında 3Eylül Perşembe günü gerçekleşecek küratör MattijsVisser eşliğinde sergi turu da yer alıyor. Sempozyum,konferans, film gösterimleri, sanatçı konuşmaları,

15YOLDAN ÇIKAN OYUNDrama Sahnesi / Tiyatro Lerzan Pamir’in yönettiği, Mehmet - Bir gecede iki seans sergilenen oyunun Ergen’in ise yapımcılığını üstlendiği Yoldan başarısı, o günlerde çağrı merkezi, bar ve BU OYUNDA BIR TERSLİK VAR! Çıkan Oyun’un çok ilginç bir hikayesi var. Gourmet Burger Kitchen’da çalışan üçlüyü Hayatta her şeyin ters gittiği anlar vardır. “Devamı çorap ilgi odağı haline getiriyor. söküğü gibi geldi…” tanımının en bahtsız hali diyebileceğimiz İngiltere’nin meşhur mu meşhur West bu durum, biri bitmeden diğerinin başladığı talihsizliklerin End sahnesinin son dönemlerdeki en başarılı - Bu başarı, Yoldan Çıkan Oyun’u bir her zaman can sıkıcı bir şekilde hayatımızda yer edeceğini oyunlarından biri olan Yoldan Çıkan Oyun, pub’ın üst katındaki odadan prestijli West kanıtlamaz. Dört bir yanınızın kaosla çevrili oluşu, karnınız galasını 2014 yılında West End Duchess End sahnesine taşıyor. ağrıyana kadar güleceğiniz anları da beraberinde getirebilir. Theater’da yaptı. Fakat oyunun geçmişi biraz 23 Kasım’dan itibaren Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde daha eskiye dayanıyor… - Michael Green’in 1964 tarihli kitabı sahnelenecek Yoldan Çıkan Oyun’da, her şeyin ters The Art of Coarse Acting’den ilham alınarak gitmesinden dolayı çok memnun olacaksınız. Cornley Polytechnic Drama Society isimli hayata geçen oyunun etkilendiği karakterler tiyatro grubunun, 1920’lerde yaşanmış bir ise; Buster Keaton, Charlie Chaplie ve Mr. cinayet hikayesini sahnelemek istemesiyle Bean. başlayan olay örgüsü, oyunun karakterlerinin başına zor gelecek sonsuz terslikleri Nisan 2016’ya kadar her pazartesi getiriyor. Bu terslikler, oyunun karakterlerini izleyebileceğiniz oyun, Zorlu Performans zorluklarla dolu bir serüvene doğru iterken, Sanatları Merkezi’ndeki Drama Sahnesi’nde Yoldan Çıkan Oyun izleyicileri ise bu olacak! birbirinden komik tersliklere kahkahayla karşılık vermek durumunda kalıyorlar. Yazan: Henry Lewis, Jonathan Sayer, Henry Shields Bu yıl Laurunce Olivier Ödülleri’nden En Çeviren: Mehmet Ergen İyi Komedi ödülüyle dönen, whatsonstage. Yöneten: Lerzan Pamir com’un 2014 yılında En İyi Yeni Komedi Dekor Tasarım: Behlüldane Tor seçtiği Yoldan Çıkan Oyun, Tom Hardy ve Kostüm Tasarım: Gül Sağer J.J. Abrams’ın da aralarında bulunduğu Işık Tasarım: Kemal Yiğitcan birbirinden ünlü isimleri tiyatro salonuna Ses Tasarım: Orhan Enes Kuzu çekmeyi başardı. Reji Asistanı: Zari Azimi Yapım Asistanı: Çağla Özavcı Yoldan Çıkan Oyun’u yakın çekime alarak Oynayanlar: Bartu Küçükçağlayan, Defne bu hikayenin adımlarını anlatalım. Koldaş, Gökçen Gökçebağ, Güliz Gençoğlu, Kemal - Henry Lewis, Jonathan Sayer ve Henry Kayaoğlu, Shields üçlüsünün yaratıcısı olduğu oyunun Kubilay Çamlıdağ, Öner Erkan, Sarp Apak kökleri bir pub’ın üst katında sergilenen oyuna dayanıyor. *Bu etkinlik 8 yaş ve üzeri izleyiciler için uygundur.

GEZİGerdanlık ŞehirMARDİN YAZI VE FOTOĞRAFLAR: MEHMET ÖREN Doğal güzelliklere, tarihi zenginliklere ve önemli “GECE GERDANLIK, GÜNDÜZ MEZARLIK”kültürel varlıklara sahip, birçok eski uygarlığa beşiklikyapmış gizemli bir şehir olan, “İnsanlığın Kültür Mardin’e dair duyduğum sözlerin başındaMirası” olarak da tanımlanan Mardin, 12.000 yıllık “Gece gerdanlık, gündüz mezarlık” sözü gelir. Mezarlıktarihi birikimi ile Subari, Sümer, Babil, Akad, Mitani, kelimesi kimilerince soğuk bir kelime gibi de dursa...Asur, Pers, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Hamdani, Anlatılmak istenen o değildir. Nusaybin’den Mardin’eSelçuklu, Artuklu, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve bir gece karanlığında yol alırken bu sözün haklılığınıOsmanlı’lar gibi birçok eski uygarlığa ev sahipliği çokça düşünmüşümdür. Gece her yer karanlık veyapmış, farklı kültürleri, dinleri ve dilleri içinde sessiz. Şehrin etrafına yayıldığı Mardin Kalesi birharmanlamış, yoğurmuş dünyanın sayılı “SİT” kadın boynunu andırır. Eğer bu kocaman gerdanlığışehirlerinden birisidir. Binlerce yıl öncesine dayanan göremiyorsanız ya da fark edemiyorsanız… Mardin’inçok zengin bir mozaiktir. Farklı milletlerin ve dinlerin bir havaalanı var, en kısa zamanda atlayın bir uçağa.bugün bile bir arada yaşıyor olması Mardin şehrinitarihi ve kültürel doku açısından da, dinler tarihi Gündüz ise bir mezarlık kadar sessizdir, çünküaçısından da önemli kılıyor. Kronolojik olarak burası Güneydoğu ve burası yazın 40 dereceMardin’in tarihi yaşam seyri bu şekilde. Bu kronolojiyi sıcaklığı rahatlıkla görür. İnsanlar taş binalardakidetaylandırmak istemiyorum ama Mardin’i çekici kılan serinlikten dışarıya zaruret hasıl olmadıkça çıkmakbütün o medeniyetlerin bütününden arta kalanlar. bile istemezler. Bu söz öyle etkilemişti ki, oturup şu satırları yazmıştım.

17DAR SOKAKLAR, SERİN AVLULAR BİR ARADA ÇOK DİN, ÇOK MİLLET Geniş avlulu çift katlı taş binalar kadar bu binaların Bir Keldanî, bir Süryanî, bir Türk, bir Arap, bir Kürt’legölgelediği sokaklar da serindir, yazın sıcağında. Kışlarını konuşun. Çarşıya inin ince ince dokunan telkârikârlarbildiğimi söyleyemem ama kışında sıcak olduğunu izleyin. Susayınca bir bardak hayatı (meyan kökü şerbeti)söyleyenleri biliyorum. O sıcakta Mardin’e gidilir mi? yaşlı bir satıcının sırtında taşıdığı gümüş ibriktenDüşüncenizi silin kafanızdan ve mutlaka Mardin’i görün. için. Bir Mardin kıyısından geniş Mezopotamya’yıBir tepeye kurulmuş olmasından, yer sıkıntısından daralan seyredin. Medeniyetin başladığı topraklardasınız,sokakların bir çoğuna arabanızla giremezsiniz. Bu yüzdendir Mezopotamya’da. Bir ucu Harran’a çıkar, bir ucuki, hala belediyenin kadrolu eşekleri toplar çöpleri. Hasankeyf’e, Diyarbakır’a.TAŞ ABİDELER ŞEHRİ Sonra Nusaybin’e geçin, Savur’a, Midyat’a… mimarileriyle her biri küçük bir Mardin’dir bu ilçeler. Mardin’e gidin sokakları dolaşın. Sivil mimariörneklere daha yakından bakın, merdivenlerden Tabi bu sözleri eski Mardin için söylüyorum.çıkın, avlulardan geçin. Kasımiye Medresesi’ne, Yeni Mardin’den söz etme gereği duymuyorum bile.Zinciriye Medresesi’ne, Ulu Cami’ye, Kırklar Kilisesine, Kimsenin de benim düşündüğümün tersine bir sav öneDeyrülzafaran Manastırı’na gidin. Muhteşem taş işçiliğini sürmeyeceğinden eminim. Şehir Sit alanı ilan edileligörün. Rengarenk boyanmış, her biri farklı bir kültüre beri, yeni yaşam alanı Yeni Mardin olmuş. Ve aslında iyiait kapı desenlerini seyredin. Yalnız bu kapılar, Mardin ki de olmuş. Çünkü daha Mardin’i göremeyenlerin çokdenilince bir çoğumuzun aklına gelen “Mardin Kapı şen olduğunu biliyorum.olur” türküsündeki kapılar değildir. Çünkü sanıldığı gibitürkü Mardin türküsü değil, Diyarbakır türküsüdür. Mardin’e… Senin gözlerinden seyrediyorum, Ey güzel gözlü kız, Güzel gözlerinle güzel görünür elbet Bu çamur tarlaları arasındaki geçmiş Gerdanlığı gerdanına takıp öyle bakıyorum sana Fakat güzel gözlü kız Senin gözünle bakmıyor bana, Gerdanına taktığım gerdanlık şehir. Tutsak ve çıplağım ve ansızın yalnız… Ve şimdi bak bana güzel gözlü kız Senin gözlerinle seyrediyorum Şehrin eteklerinden gerdanlığı.

AKTÜELİstanbul’aadlarınıverenler İstanbul coğrafi konumu, ekonomik önemi ve taşıdığı anlamı varsa semtlerinin isimleri de farklı öykülerle tarihi mirasıyla önemli bir yerleşim birimi. Tarihi boyunca oluşmuştur. Bazı semtlerin isimleri antik dönemden, çeşitli milletlerin hâkimiyetine giren kente, bu milletler bazılarının ki Bizans, Roma, Osmanlı dönemlerinden tarafından farklı isimler verilmiş. Latinler Makedonya, geliyor. Bazıları oralarda yaşayan kişilerden, bazıları Süryaniler Aleksandra, Yahudiler Vizendovina, Ruslar da dikilen bir sütun ya da taştan, yapılan işlerden, o Tekfuriye, Araplar Kostanti-niye-i Kübra, İranlılar Kayser dönemde yaygın mesleklerden, tarihi olaylardan alıyor Zemin, Hintliler Taht-ı Rum demişler. Türkler de fetihten adını. İstanbul’un her bir semtinin tarihsel gerçekliklerin sonra İslambol, Dersaadet, Darü’s-Saade, Daru’l-Hilafe, yanı sıra birçok rivayet sonucu oluşmuş isimleri de var. Biz Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Asitane-i Saadet şeklinde ilk olarak isimlerini dönemlerinin önemli şahsiyetlerinden isimlendirmişler. Kendi isimlerinin her birinin nasıl birer alan semtlere bakalım istedik.

19ALİBEYKÖY: ALTUNİZADE: AYAZAĞA BAYRAMPAŞAAlibeyköy ismini zamanında İs- Altunizade Mahallesi, 19. yüzyılın Ayazağa Mahallesi adını orta İlçeye 1927’de Bulgaristan’dantanbul’a yerleşen Karesi Beyliği ikinci yarısında Altunizade İsmail Asya Kıpçak Türklerinden gelen göçmenler sağmal in-Emirlerinden Gazi Evrenos Bey’in Zühdi Paşa tarafından kurulmuş- Eksük oğlu Artuk, Artuk oğlu ekler yetiştirmek için çiftlikleroğlu Ali Bey‘den aldı. Osman- tur. Semtin adı da Altunizade İs- İlgazi, İlgazi oğlu Ayaz neslin- kurduğundan dolayı bölgelı’nın daha henüz devlet olmadığı, mail Zühdi Paşa’dan gelmektedir. den Ayaz Paşa’nın torunu, Ayaz Sağmalcılar olarak anıldı. Os-hükümdarlarına emir dendiği İstanbul’un köklü ailelerinden Ağa’dan alır. Ayaz Ağa İstan- manlı döneminde semtte çı-dönemde Orhan Bey zamanında birisine mesup Seyyîd İsmâil bul doğumludur. Semtin 300 kan kolera salgınından çok kişiOsmanlı’ya bağlanan Karesi Bey- Zühtü (Altûnîzâde), deniz ticareti yıllık bir geçmişi olduğu bilinir. ölünce, IV. Murad’ın sadrazam-liği, Rumeli’deki fetihlerde öncü yapar. Sultan II. Mahmut kendis- Ayazağa merkez camisinin de larından Bayram Paşa’nın bura-olarak görev almıştı. Fatih Sultan ine “vay Altunizade vay” diye 300 yıl önce yapıldığı bilinme- da bir çiftlik sahibi olmasındanMehmet’de Ali beyi başarılarından hitap ederek iltifatta bulunur ve ktedir. esinlenilerek Sağmalcılar adıötürü ödüllendirmek için şimdi “Altunizade” lakabını almış olur. Bayrampaşa olarak değiştirildi.bizim Alibeyköy dediğimiz bu İsmail Zühdi Paşa semtin camisini, Bayrampaşa eskiden enginararaziyi verdi. Ali bey de bu arazi- karakolunu, hamamı ve akaretler- bahçeleriyle ünlü olduğu içinyi çiftlik olarak kullandı. Şuan ini 1866 yılında inşa ettirmiştir. böyle bir heykel yapmışlar.bildiğimiz Alibeyköy, o zamanlar Camii’nin minaresinde ve kub-Ali beye ait devasa bir mısır çift- besinde bulunan altın hilallerliğiydi. Şimdi kimsenin ne anla- Altunizade’den Kırım Savaşı’nama geldiğini bilmediği bir mısır gidenlerin anısı üzerine Sultanheykeli bulunuyor. tarafından semte hediye edilm- iştir. Caminin önünde bir çeşme, Altunizade ailesine ait bir mezarlık yer alır.

AKTÜELBEBEK: BEYAZIT: BEYOĞLU: BOMONTİ:Küçük bir balıkçı köyü olarak, tarihin- Sultan II. Beyazıt’ın buraya ken- Bizans döneminde yerleşim alanı Semt adını, 1902 yılında Bomontiin Hıristiyanlık öncesi döneme kadar di ismiyle anılacak bir külliye olmayan bu kesime; karşı yaka öte Kardeşlerin burada kurdukları Bo-gittiği sanılan semtin bilinen en eski yaptırmasından sonra semt, anlamına gelen Pera’dan kaynak- monti Bira Fabrikası’ndan almıştır.adının, çeşitli kaynaklarda çeşitli Beyazıt olarak anılmaya başladı. lanan Peran Bağları deniliyordu. Bu bina daha sonra İstanbul Tekelşekillerde yazılan (Challae, Chilai, II. Bâyezîd veya II. Beyazıt ayrıca Beyoğlu adının ortaya çıkışına il- Bira Fabrikası olarak anılmıştır.Khile) Skallai (iskeleler) sözcüğünün bilinen adıyla Sultân Bayezid-î işkin çeşitli rivayetlerden biri Fatih Kent nüfusunun küçük birbozulmuş bir biçimi olan Hallai old- Velî Osmanlı İmparatorluğu’nun Sultan Mehmed zamanında Pon- bölümünü Ermeniler ve Gürcüleruğu ileri sürülmektedir. Osmanlı sekizinci padişahıdır. Babası Fa- tus prenslerinden Aleksios Kom- oluşturmaktadır. Burada Katolikdöneminde Bebek’e ve Bebek adının tih Sultan Mehmed annesi Sit- nenos’un İslamiyet’i kabul ederek Gürcülere ait günümüzde halakökenine ait ilk bilgiler İstanbul’un ti Mükrime Hatunya da Emîne burada oturmasına dayanır. İkinci Gürcüler tarafından kullanılan tar-fethi’nin hemen öncesine gider.İs- Gül-Bahar Vâlide Hatûn’dur. rivayet ise burada oturan kişinin ihi kilise mevcuttur.tanbul’un kuşatılması sırasında ve Yavuz Sultan Selim’in de ba- Pontus prensi değil, Kanuni zam-Rumeli Hisarı yapılırken bu yörede Bi- basıdır. Tahta geçtiğinde 511.000 anındaki Venedik elçisi Andrezans egemenliğinin zayıfladığı, hatta km²’si Asya’da, 1.703.000 km²’si Giritti’nin oğlu Luigi Giritti old-buradaki balıkçı köylerinin Galata’ya Avrupa’da olmak üzere toplam uğudur. Üçüncü rivayet ise Kan-bağlı oldukları sanılmaktadır. Başta 2.214.000 km² olan imparator- uni Sultan Süleyman dönemindeEvliya Çelebi olmak üzere, bazı kay- luk toprakları, ölümünde yaklaşık burada oturan Venedik elçisinenaklar, II. Mehmed’in Rumeli Hisarı’nın 2.375.000 km² idi. yazışmalarda Beyoğlu dendiğiyapımı ve kuşatma sırasında asayişi için semtin Beyoğlu adını aldığısağlamak üzere buraya Bebek Çelebi yönündedir.adlı veya lakaplı bir bölükbaşı tay-in ettiğini; Bebek Çelebi’nin semttebir köşk ve bir bahçe kurduğunu,ölümünden sonra semtin onun adıylaanıldığını yazmaktadır.

AKTÜEL 021Tanıtım videomuzu izlediniz mi? video.cvsair.com.tr

SİNEMADenizin Ortasında Creed: (Rocky 7) İyi Bir DinozorVizyon Tarihi: 01 Ocak 2016 Vizyon Tarihi: 08 Ocak 2016 Vizyon Tarihi: 15 Ocak 2016Yapımı : 2015 - ABD Yapımı : 2015 - ABD Yapımı : 2015 - ABDTür : Dram Tür : Dram , Spor Tür : Animasyon, Aile, KomediSüre: 121 Dak. Süre: 95 Dak. Süre: 89 Dak.Yönetmen : Ron Howard Yönetmen : Ryan Coogler Yönetmen : Peter Sohn Oyuncular : Sylvester Stallone, Michael B. Jordan , Seslendirenler : Anna Paquin, Steve Zahn, FrancesOyuncular : Chris Hemsworth, Ben Whishaw, Cillian Graham McTavish, Tessa Thompson, Phylicia Rashad McDormand, Sam Elliott, Jeffrey WrightMurphy, Brendan Gleeson, Michelle Fairley Senaryo : Ryan Coogler Senaryo : Meg LeFauveSenaryo : Edward Zwick, Marshall Herskovitz, Peter Yapımcı : Sylvester Stallone , Robert Chartoff Yapımcı : John Lasseter, Denise ReamMorgan, Rick Jaffa, Charles Leavitt, Amanda SilverYapımcı : Brian Grazer, Paula Weinstein Film Özeti Film Özeti Eski bir boksör olan büyükbabası Apollo Creed’in İyi kalpli bir Apatosaurus olan Arlo,talihsiz Film Özeti kazandığı şampiyonlukların getirdiği servetin olaylar sonucunda ailesinden ayrı düşer ve uzun bir Herman Melville’in ünlü Moby Dick romanına sayesinde zengin bir ailede büyüyen ama bu hayatı yolculuğa başlar. Yolda kendine hiç beklemediği birilham kaynağı olan olay 1820’de geçiyor. Owen Chase reddederek boksör olma hayalleri kuran genç bir yoldaş bulur, bu bir insandır... Disney’in 2016 yılının(Chris Hemsworth) ve arkadaşları gemileriyle balina boksörün, onu yetiştirmesi için Rocky Balboa’nın ilk ayında vizyona girmesi beklenen animasyonu,avına çıkarlar, ancak dev bir İspermeçet balinasının peşine düşmesini anlatıyor. “dinozorlar yok olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu”saldırısına uğradıktan sonra gemileri batar. Gemilerini sorusunu keyifli bir anlatımla irdeliyor.kaybeden mürettebatın en yakın karaya ulaşabilmekiçin önünde binlerce mil vardır.

23Carol Kötü Kedi Şerafettin Bizans Oyunları Geym of Bizans (Kahpe Bizans 2)Vizyon Tarihi: 29 Ocak 2016 Vizyon Tarihi: 05 Şubat 2016Yapımı : 2015 - İngiltere Yapımı : 2016 - Türkiye Vizyon Tarihi: 15 Ocak 2016Tür : Dram, Romantik Tür : Animasyon, Aksiyon , Komedi Yapımı : 2016 - TürkiyeSüre: 118 Dak. Süre: 82 Dak. Tür : KomediYönetmen : Todd Haynes Yönetmen : Ayşe Ünal, Mehmet Kurtuluş Yönetmen : Gani MüjdeOyuncular : Cate Blanchett, Rooney Mara, Sarah Seslendirenler: Demet Evgar, Okan Yalabık, Uğur Yücel, Oyuncular : Tolgahan Sayışman, Tuvana Türkay, GürkanPaulson, Kyle Chandler, Jake Lacy Ayşen Gruda, Ahmet Mümtaz Taylan Uygun, Ünal Yeter, Gonca VuslateriSeslendirenler : Blanca Camacho Senaryo: Levent Kazak, Bülent Üstün Senaryo : Gani MüjdeSenaryo : Phyllis Nagy Yapımcı: Michael Favelle, Mehmet Kurtuluş Yapımcı : Şükrü AvşarYapımcı : Tessa Ross, Christine Vachon Film Özeti Film Özeti Film Özeti Sefahati meşhur, marazı bol Beyoğlu’nda geçen bir İlki 2000 yılında vizyona giren ve izlenme rekorları 1950’li yıllarda New York’ta geçen hikâye, evli, İstanbul serüveni! Alelade bir Mart sabahı, kahramanların kıran Kahpe Bizans filminin 15 yıl aradan sonra gelençocuklu ve zengin, ancak eşiyle sorunlar yaşayan, orta en antisi, kedilerin en fenası Kötü Kedi Şerafettin, kadim ikinci filmi.yaşa yaklaşmakta olan bir kadın olan Carol ile genç bir yancıları Fare Rıza ve Martı Rıfkı ile akşama mangaltezgâhtar olan Therese arasında tesadüfen tanışmalarıyla hazırlığı yapmaktadır. Ne var ki evdeki hesap çarşıyabaşlayan, ancak günden güne tutkulu bir yakınlığa dönen uymaz… Şero, aynı gün, babası Tonguç tarafından evdenilişki anlatılıyor. Carol eşinden boşanıp kızının velayetini kovulacağı, göz koyduğu manitanın ölümüne sebepalmak istese de kocası Harge, onun Therese ile olan olacağı, bir dizi düşmanının saldırısına uğrayacağı,ilişkisinin sınırlarından gitgide kuşkulanmaya başlayacak hayatında ilk kez aşık olacağı, baba olduğunu öğrenseve kızını bırakmak istemeyecektir. de kabullenemeyeceği gibi, mangal planları da bu “ufak aksiliklerle” altüst olacaktır.

SPORWAKEBOARD

25Kablolu Su Kayağı her yaştaki insanın yapabileceği, kayarken çok heyecanveren, vücudun bütün kaslarını çalıştıran ve son zamanlarda aktif birşekilde yayılmaya başlayan su sporların dalıdır. Extreme spor dalınagirmesine rağmen ve ilgili spor dallarından en emniyetli olanlardan biridir. Kablolu Su Kayağının doğuşu 1950’lere dayanır: ile yapılan su kayağında ise teknenin arkasında yaralanma riskiniz motorlu tekne ile yapılandanMünihli bir mühendis olan Bay Bruno Rixen maksimum iki kişi kayabiliyor. Önemli avantajlardan daha düşüktür. Ve riskin azalması ile kayanlar hiçbirhayatında ilk kez su kayağını denemiş ve bu spordan biri de ücret! Motorlu tekne ile yapılan su kayağı şey kaybetmiyor, hatta daha fazla akrobasileriçok hoşlanmıştır. Ancak su kayağı yapmak için tekne yapabilmek için özel bir motorlu tekneyi kiralamak yapabiliyorlar. Şu anda dünyada toplamda yaklaşıkkullanmak istememiş ve dolayısıyla telesiyej gibi gerekir ki bu çok maliyetlidir. Kablolu su kayağın 250 adet wake-park bulunmaktadır. Bunlar Almanya,hareket edecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu tespit maliyeti ise çok daha düşüktür ve bu yüzden de Fransa, Büyük Britanya, ABD ve Türkiye olmak üzereetmiştir. Rixen böylece, su kayakçılarının suyun kayanlara yansıyan ücret daha azdır. Bu olgu kablolu 30 farklı ülkelerde bulunmaktadırlar. Kablolu suüzerinde bir kablo sistemi tarafından çekildikleri bir su kayağın popülariteyi kazanmasında önemli kayağı uluslararası spor dalı olarak da kabul görmüşsu kayağı mekanizması yapmıştır. etken olmuştur. Avantajlardan diğer de kablolu su ve 2001 yılından itibaren uluslararası wake-board kayağın tamamen ekolojik olmasıdır. Kablolu sistem şampiyonaları da yapılmaktadır. Kablolu su kayağın kullanım prensipleri motorlu sadece ve sadece elektrik tüketerek çalışmaktadırteknenin arkasında yapılan su kayağın prensipleri ile ve çevreyi kirletmez. Bundan ötesi kablolu su kayağıhemen hemen aynıdır. Farklılık ise sadece sporcunun yapılan göletlerde doğal yolla yılda ortalama olaraksuyun üstünde gidebilmek için kullandığı araçtır 9 tona kadar oksijen karıştırılmaktadır. Dolaysıyla(kablo veya motorlu tekne). Yani motorlu teknenin kablolu su kayağı ekolojiye destek olduğunu daarkasında kayılarak yapılan bütün akrobasiler ve söyleyebiliriz. Kablolu su kayağı öğrenilmesi kolay birengeller kablolu su kayağında hemen hemen aynıdır, spor dalıdır. İlk defa deneyenler 1-2 saat sonra çoksadece sporcu motorlu teknenin yerine kabloyu emin bir şekilde kayabiliyorlar. Ayrıca 7 yaşından 80çeken direk ve makara sistemini kullanıyor. Bu yaşına kadar olan herkimse kablolu su kayağı kolaycayüzden de bu spor dalın ismi “Kablolu su kayağı” öğrenebilir ve yapabilmektedir. Klasik su kayağıolmuştur. Kablolu su kayağı yarattığı hareket birçok su sporunu barındırdığı için ekstrimal su sporumekanizması sayesinde motorlu tekne ile yapılan olarak kabul edilmekte. Ancak özel parklarda kurulansu kayağına göre birçok avantajı vardır. Birincisi, hız kablolu su kayağı sayesinde bu spor dalı ekstrimalsabit olduğundan yeni başlayanlar su kayağına daha heyecanını ve hissini koruyarak daha güvenli ve kolayçabuk adapte oluyorlar. Ayrıca kablolu su kayağı ulaşılabilir hale geldi. Kablolu su kayağını yaparkensisteminde 5-6 kişi birden kayabilir, motorlu tekne

SAĞLIK Diyabet (Şeker Hastalığı) yaşadığımız yüzyılın en ciddi sağlık sorunlarından biridir. Dünyada ortalama her 100 erişkinden 6’sının diyabetli olduğu, 1985 yılında 30 milyon, olan diyabetli sayısının 2025 yılında 380 milyona ulaşacağı, tahmin edilmektedir. Dünya üzerinde yaklaşık her 10 saniyede 1 kişi, yılda yaklaşık 3.8 milyon kişi diyabete bağlı nedenlerle hayatını kaybetmektedir.DİYABET Gülhan Kuzu Coşansu(ŞEKER HASTALIĞI)

27 Türkiye’de ise her 100 kişiden 7’sinde aşikar • Gebelik sırasında diyabet tanısı almış olmak ve 4 GİZLİ ŞEKERdiyabet, bir o kadar kişide de ileride diyabet olma kilonun üstünde bebek doğurmakolasılığı yüksek olan “bozulmuş şeker toleransı- gizli Klinik olarak diyabetin ortaya çıkmasından önceşekeri” vardır. Yani her 100 kişiden yaklaşık 15’i • Hipertansif olmak (≥140/90 mmHg), pek çok kişide kan şekeri normal sınırların (70-100diyabetten etkilenmektedir. • HDL kolesterol düzeyinin <35 mg/dl ve / veya mg/dl) üstünde olabilir. Ancak bu yükseklik diyabet trigliserid düzeyinin >250 mg/dl olması, tanısı (126 mg/dl ve üstü) koyduracak kadar yüksek Diyabet genellikle açlık kan şekeri yükseldiğinde değildir. Normalde açlık kan şekerinin 100 mg/dl’yiteşhis edilmektedir. Oysa bilimsel veriler diyabetin *Beden Kitle İndeksi (BKİ)= kilo/boy(m)2 geçmemesi gerekir. Açlık kan şekeri 100-125 mg/ dlklinik tanıdan yaklaşık 10-12 yıl önce başladığını arasında ise veya yapılan şeker yükleme testindeve yeni tanı alan diyabetlilerin %21’inde göz, %18‘inde böbrek, %12’sinde ise sinir harabiyeti ve %20’sinde cinsel fonksiyon bozukluğu gelişmiş olduğunugöstermektedir. Başlangıçtan itibaren ilerleyici birhastalık olan diyabette erken tanı ve tedaviye erkenbaşlamak hayati önem taşır. Erken tanı için hastalıkrisk faktörlerinin bilinmesi ve gereken taramalarınyapılması gerekir. Fazla kilolu ve 45 yaşın üstündekibireylerde mutlaka bir sağlık kuruluşunda gereklitestlerin yapılması gerekir. Fazla kilolu ve 45 yaşınaltındaki bireylerde ise aşağıda belirtilen riskfaktörlerinin varlığında gerekli testler yapılır ve butestler önerilen sıklıkta tekrarlanır.DİYABET RİSK FAKTÖRLERİ Fazla kilolu olmak (BKİ 25 ve üstünde*) • Hareketsiz bir yaşam tarzı, • Birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş)diyabet varlığı, • Daha önceden herhangi bir zamandakan şekerinin yüksek bulunmuşolması

SAĞLIK2. saat sonucu 140-199 mg/dl arasında ise bu durum ulaşmak ve bu kiloyu korumayı gerektirir. Kalori 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapılmasına işaret“pre-diyabet” yani gizli şeker olarak adlandırılır. gereksiniminin yağı azaltılmış, karbonhidrattan zengin etmektedir. ve lifli besinlerle karşılanması halinde diyabetin Türkiye’deki 5 milyonun üzerindeki şeker önlenebileceğini gösteren kanıtlar mevcuttur. Özetle, pek çok bilimsel araştırma diyabethastasından 2,5 milyonunun gizli şeker hastası için yüksek risk taşıyan bireylerde yaşam tarzıolduğu tahmin edilmektedir. Bu kişiler uzun Erişkinlerde sedanter yaşam biçimi diyabet alışkanlıklarındaki değişimlerle (kilo kaybı, yağyıllar (10-15 yıl) hiç bir ciddi bir belirti vermeden gelişimi için son derecede önemlidir. Düzenli tüketimini özellikle doymuş yağ oranının azaltmak,hayatlarını sürdürebilirler. Bunun yanı sıra bu fiziksel aktivitenin yüksek riskli bireylerde diyabetin lifli gıdaları tercih etmek ve düzenli egzersiz yapmak)kişilerde kilo almaya eğilim, sık acıkma, sinirlilik, gelişmesini anlamlı olarak azalttığı bilinmektedir. diyabet gelişme riskinin yaklaşık %60 oranındaaçlığa tahammülsüzlük, hızlı yeme ve yemek Öneriler günde en az 30 dakika ya da haftada en az azaldığını göstermektedir.sonrasında yorgunluk , uyku hali gibi belirtilergörülebilir. Bu belirtileri gösteren kişilerde herzaman açlık kan şekeri değeri yüksek çıkmayabilir.Böyle bir durumda mutlaka tokluk kan şekeri(yemekten 2 saat sonra) ölçümü yaptırmak gerekir. Gizli şekeri olan bireyler diyabetli olmaya adaydır.Bu bireyler aynı zamanda kalp-damar hastalıkları içinde yüksek risk taşırlar. Ancak, gizli şeker erken teşhisedilirse kişinin diyabet olmasının önüne geçilebilirya da diyabetin başlaması geciktirilebilir. Diyabetiçin önemli riskler olan genetik yatkınlık ve yaşdeğiştirilemese de beslenme ve egzersiz gibi yaşamtarzı alışkanlıkları değiştirilebilir. Alınan enerji miktarının harcanandan fazla olmasıdurumunda obezite riski ve dolaylı olarak da tip2 diyabet riski artmaktadır. Obeziteden bağımsızolarak diyetle alınan yağların özellikle de doymuşyağların diyabete yatkınlığı arttırdığı bilinmektedir.Bu bağlamda diyabet riskinin azaltılması ideal kiloya

29BİLİYOR MUSUNUZ? Parfümlerin ana maddeleri Tenimizde kalması için parfümlerin içinde fiksatör (sabitleyiciler) dediğimiz malzemeler kullanmak zorundayız. Doğada en güçlü fiksatörler hayvanlarda var. Bir cins kedinin (Misk Kedisi -Civettictis Civietta)anüsünün etrafındaki salgıdan, bir cins geyiğin (Misk Geyiği- Moschus Moschiferus) testislerinin hemen üzerindeki bezeden, bir cins balinanın dışkısı veya kusarak attığı bir şeylerden elde ediliyor. Koku dediğimizde ilk aklımıza gelen Misk, bir cins geyiğin testislerinin hemen üzerindeki bezeden çıkartılıyor. Zaten misk kelimesi de köken olarak testise kadar gidiyor. Amber, ‘Physeter macrocephalus’ isimli balinanın, denize attığı salgı muhteviyatındaki amberin denizden veya yakalanan balinalardan toplanması yoluyla elde ediliyor. Küçük - çocuk (Etimoloji) - KÜÇÜK sözünün Türkiye Türkçesi dışındaki Türk lehçelerinin varında köpek yavrusu anlamına geldiğini, küçük sözü yerine öbür Türk lehçelerinde kiçine, kiçik, kiçkine sözlerinin kullanılıyor olduğunu, Türkiye Türkçesinde Köpek çağırırken kullanılan küçü küçü sözlerinin küçük sözünden türediğini, “evin kiçigi (ufağı) olacağına, itin küçüğü ol!” deyiminin Türkistan’da yaygın kullanıldığını. - Çocuk / çoçka sözlerinin eski Türkçede ve öbür Türk lehçelerinde hâlâ domuz Yavrusu anlamında kullanıldığını… Çocuk “domuz yavrusu, her şeyin küçüğü” [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] Çocuk/çoçka “domuz yavrusu” [ Codex Cumanicus (1300) ] Çoçka/çoçğa “aynı anlamda” [ Kitab-ı Mecmu-ı Tercüman-ı Türkî (1900) ] Çuçak “cüce” [ Pavet de Courteille, Dictionnaire Turc Oriental (1500 yılından önce) ]

DÜŞÜNCEArşimet Yasası (taç problemi) Ve böyle de yapar.Altına gümüş karıştırıldığı anlaşılır. Arşimet, her ikisinden de taşan suyu tartarak, taçta neBir gün Syrakuzai’de kuyumcular, Yemek yerken, kadar gümüş olduğunu hesaplar. Böylece, hırsızlık ortayahükümdara altından bir taç gezinirken, çıkar. Herkes şaşar. En çok şaşan, hırsızlar olur. Çünküyaparlar. Kuyumcuların, altının bir hatta hamamda bunlar çok usta kuyumcular oldukları için, dünyada kimseninkısmını gizleyip yerine taca gümüş bile, aklı fikri altına gümüş karıştırıldığının farkına varamayacağınıkarıştırdıklarından şüphelenir. bu meselededir. düşünmüşlerdi. Belki bu sadece bir hikayedir. Bunu anlatanHükümdar, Arşimet’i çağırtıp: -İşte Syrakuzaililer, cahil insanlardı.tacım, der. Bunda ne kadar gümüş Herkes uyuduğuolduğunu anla, yalnız tacı bozma. halde, bu mesele Cahiller içinse, bir bilginin nasıl düşündüğünü anlamak kendisine rahat zordur. Arşimet’ten söz açılınca, akıllara hep banyo geldiği Arşimet, bu zor meseleyi vermez. gibi, bir gün Newton’un sözü olduğunda da, ağaçtan düşen çözebilmek için geceli elmayı hatırlayacaklardır.Bir bilginin hakkında böyle hikayeler gündüzlü düşünür. anlatıldığına göre, insanlar bilimin gücüne, aklın kuvvetine inanıyorlar demektir.  ggstEaatbübüdtagaAddiyaeğBmğmiaaafecçnıveşeirtrştfüıiriüyaıreıadınrnaşşşealrmrrıri,ikdlş.kmıçtsm.ğekdbgeeilaaıiıstıeüayB,naraBaelfnatintyklğırdzu“EecııuılanıtnanaçaatybruAşamaıudelniddddirttpckvnnardasraıüıeaıılurnanrrşşnğkaıyüışiçaürıı,saksakumlnönaz.rlumh!nztsesye,”delauıaüıFnkaörttündşyfmdmv’dbioayirtlaiokneşeüaaanişiıfülznakmenrusırnyeştrlririına.üüeii.hrnadakyrlabbkaç.Çsedky.TGr“ıBbiaemı,anğürülsnsute,auıaışnimabarlsylrmümdçketokçiçısınyvbaurdueuünaaüşckusmiabdrtaunlt!uua.ay”çep.ann



DÜŞÜNCEBİLGELİĞE GİDEN YOLKARL JASPERSYAZI: Münür Kunduracı ŞİMDİ, kendi insani durumumuza bir göz kaynağıdır. Günlük yaşamımızda gözlerimiziatalım. Her daim belli ahvalimiz vardır. Bu haller kapatarak veya onlar hiç olmamış gibi yaşayarak,değişir, fırsatlar ortaya çıkar. Eğer bu fırsatlar onlardan sık sık kaçınırız. En sonunda, ölmemizkaçırılırsa, asla geri gelmezler. Ben kendim, bu gerektiğini unuturuz, suçumuzu unuturuz vehali değiştirmeye çalışabilirim. Her ne kadar feleğin merhametine bağlı olduğumuzu da.anlık görünüşleri değişse ve ezici gücü gözden Sadece somut durumlarla yüzleşir ve onlarıkaybolsa da gerçekte aynı kalan bazı haller lehimize çeviririz, uygulanabilir ilgilerimizinsöz konusudur: Ölmeliyim, acı çekmeliyim, tahrikiyle, onlara, dünyada eylemde bulunarakmücadele etmeliyim, kadere bağlıyım, ve plan yaparak tepki veririz Fakat bu nihaikendimi merhametsizce suçun içine çekerim. durumlara, ya onları gizlemeyle ya da –onlarıVaroluşumuzun bu temel hallerini, nihai haller gerçekten kavradıysak- ümitsizlik ve yenidenolarak adlandırırız. Bir başka deyişle, bu haller, doğuşla karşılık veririz: varlık bilincimizde birdeğiştiremeyeceğimiz ya da kaçınamayacağımız değişiklikle, kendimiz oluruz…hallerdir. Şüphe ve merakla beraber, bu nihaihallerin idrakinde olmak, felsefenin en esaslı Nihai durumlar – ölüm, kader, suç ve dünyanın belirsizliği - beni başarısızlık

33gerçeğiyle karşı karşıya koyar. Eğer dürüstsem ya da sevgisiz bir biçimde boşluğa bakarkenki Descartes ve Felsefetanımamamın imkânsız olduğu bu mutlak terk edilmişlik hissinden, dünya meşgalesiyle İlya Yayınlarıbaşarısızlığa karşı ne yaparım? tükendiği ve korku içinde aniden uyanarak, 202 sayfa kendine: “Ben neyim, neyi beceremiyorum, ne İnsan için önemli olan şey, başarısızlık yapmalıyım?” diye sorduğu zamanki kendini Suçluluk Sorunukarşısındaki tutumdur: başarısızlığın insandan ihmalden doğar. Söz konusu kendini ihmalcilik, Almanya’nın Siyasalsaklı kalıp kalmadığı ya da en sonunda, yalnızca makine çağı tarafından şiddetlendirilmiştir. Sorumluluğu Üzerinenesnel olarak insanı altedip etmediğidir; kişinin, Zaman saatleriyle, -ister insan gücüne dayalı İthaki Yayınlarıvaroluşunun değişmez sınırıyla onu anlaşılması ister sadece mekanik olsun- insanı insan olarak 160 sayfagüç görüp görmediğidir; onunla akıl almaz daha az tamamlayan meslekleriyle bu kendiniçözümlerde ve tesellilerde kapışıp kapışmadığı ihmalcilik, kişiyi, kendisinin makinenin bir Nietzsche Nasılya da dürüstçe yüzleşip yüzleşmediğidir. İnsanın orada bir burada manevra yapan bir parçası Felsefe Yapıyordu?başarısızlığına yaklaşma biçimi, kişinin ne olduğunu düşünmeye götürebilir. Serbest Alfa Yayınlarıolacağını belirler. bırakıldığındaysa, bir hiç olduğunu, kendisiyle 576 sayfa hiçbir şey yapamayacağını hissetmesine sebep Nihai durumlarda insan, bütün fani dünyevi olur. Tam kendine gelmeye başladığı esnada,varoluşun üzerinde ve onlara rağmen, ya hiçliği kavrar bu devasa dünya, onu yeniden anlamsız işinya da gerçek varlığı algılar. Ancak dünyada mümkün ve anlamsız boş vaktin kişiyi tamamen tüketenolan ümitsizlik, dünyanın ötesine işaret eder. çarklarına çeker. Ya da farklı bir şekilde ifade edersek, insan Ancak böyle insan, kendini ihmalciliğekurtarılmayı arar. Bu kurtarılma, büyük evrensel meyillidir. Kişi; dünya, alışkanlıklar, münasebetsizkurtuluş dinlerinin vaat ettiğidir. Onlar, kurtuluş banallikler ve herkesin geçtiği yollar tarafındanhakikatinin ve gerçekliğinin nesnel teminatıyla hezimete uğramak istemiyorsa, kendini buradakarakterize edilirler. Onların yolu, bireysel bir sözü edilen ihmalcilikten çekip çıkarmalıdır.ihtida -din değiştirme- hareketine götürür.Felsefe bunu sağlayamaz. Hal böyleyken, felsefe, Felsefe, bizim birincil kaynağımızı uyandırma,kurtarılmaya paralel olarak, dünyayı aşmadır… tekrar kendimize giden yolu bulma ve içsel eylemle kendimize yardım etme kararıdır. Felsefi bir hayat sürdürme isteği, bireyin,içinde kendisini bulduğu karanlıktan, kaynaklanır,

TARİH

35OSMANLILARDA BİLİMSELKÜLTÜRÜN GELİŞMESİNESEKTE VURAN HAREKETLER Mirim Çelebi Doğu’da Batlamyus’un Almajest’i tartışmaya başlayınca kaçıp saraya sığınan bu günü Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa’ya rasathaneninüzerine bina edilmiş bilgilerle kitap yazdığı sırada adamları oradan zorla alarak, camide inançları derhal yıkılması irade olunmuş ve bu kurum bir geceBatı’da Kopernik bin sene ilim âlemine hâkim olan aleyhine verdiği bir vaazın arkasından onları içinde yerle bir edilmiştir.Batlamyus sistemini yıkmaya çalışıyordu. ahaliye yaktırmıştır. HHH HHH HHH Avusturyalılarla Osmanlılar arasında geçen Fatih Sultan Mehmet, ta gençliğinden beri din ve 1576-1580 yılları arasında Takyeddin bin bir savaşta Petervaradin’de şehit düşen (1716)metafizik hususunda büyük bir merak ve tecessüs Mehmed bin. Ahmed III. Murad’ın hocası Sadettin Sadrazam Damat Ali Paşa’nın yalnız katalogu 4 ciltgöstermiştir. Mesela Hurufiler tarikatı dervişlerinden Efendi’ye bir rasathane kurulması gerektiğini tutan kitaplarının müsaderesi için çıkan irade üzerinebazı kimseler Osmanlı’ya gelerek, padişahın anlatmış, o da Hünkârı ikna ederek Tophane bunlar arasında bulunan felsefe, tarih, astronomiiltifatına mazhar olmuşlar ve sarayda oturmaya sırtlarında bir rasathane kurdurtmuştur. Hoca kitaplarının kütüphaneler vakfının caiz olmayacağınabaşlamışlardır. Fatih’in bunlarla sıkı münasebetini Saadettin ile vaktin Şeyhülislamı olan Ahmet dair Şeyhülislam Ebu İshak İsmail Efendi’nin fetvagören Veziri Azam Mahmut Paşa Edirne Müftüsü ve Şemseddin Efendi’nin arasındaki düşmanlık verdiğini görüyoruz.Müderrisi Fahrettin Acemi’ye durumu anlatmış ve yüzünden bu Şeyhülislam Efendi padişaha sunduğupadişah’ı Hurufiliğe eğiliminden alı koymak için bir bir arizada gökleri rasat etmenin uğursuz ve her HHHçare bulmasını rica etmiştir. Bunun üzerine müftü bu nerede bu işe teşebbüs edildiyse, devletin mahivdervişlerin sözlerini, padişahın konağında gizli bir ve harap olduğunu söyleyerek ilim düşmanlığını III. Murad zamanında 120 medrese, 89 hastaneyerden dinledikten sonra ortaya çıkıp kendileriyle göstermesi üzerine 987 yılı zilhiccesinin 4. Perşembe ve 9000 öğrenci vardı ancak öğrencilerin ders çalışmadıklarından, zevk ve sefaya daldıklarından şikâyet edilmekteydi.

TEKNOLOJİFARENİN TARİHİVE DÖNÜŞÜMÜ

37BUGÜN BİLGİSAYARLARIN YANINDA VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇA OLAN FAREYİ İLK OLARAK DOUGLASENGELBART VE STEVE JOBS ADLI KİŞİLER YAPMIŞ. DOUGLAS 40 YIL ÖNCE MOUSE DENEN MUCİZEVİMEKANİZMAYI İCAT EDEN, STEVE İSE BU TEKNOLOJİYİ EVLERİMİZE SOKAN KİŞİ. BULUŞUNUN ADININ FAREOLMASININ SEBEBİ DE KABLOSUNU BİR FARENİN KUYRUĞUNA BENZETMESİYMİŞ Douglas Engelbart’ın amacı, bilgisayarın sadece bilgisayarın sadece klavye tuş kombinasyonlarını Douglas Engelbartdeneyimli bilim adamları tarafından kullanılan ezberleyebilenlerin tekelinden çıkacağını, çokulaşılmaz oyuncak değil, herkesin kolayca daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşacağını, defalarca artırmak ve fiyatını yüzde 90 aşağıyakullanabileceği bir yardımcı haline gelmesine ön ayak farenin bilgisayar dünyasında bir devrim olacağını çekmekmiş çünkü!olmakmış. Profesör Engelbart, ilk mouse prototipini düşünüyormuş.1965’te hazırlamış. İki tekerlekli bu tahta alet, Farenin tasarımı, az önce bahsettiğimiz Jim1970’te “görüntüleme sistemleri için X-Y yer gösterici Yalnız ortada bir problem varmış: Xerox’un kendi Sachs’ın da kurucularından olduğu Hovey-Kelleysistem” adıyla patent almış. Farenin kullanılabilmesi teknolojisiyle ürettiği fareler yaklaşık 400 dolara adlı firmaya verilmiş. Firma, Stanford’dan mezuniçin bir grafik arabirim de yazmış, ancak o zamanlar maloluyormuş, sürekli bozuluyormuş ve temizlemesi ve çoğu Silikon Vadisi’nde çalışmış bilgisayaryazılımlar için patent verilmiyormuş. Bu yüzden imkansızmış. Douglas Engelbart’ın icadı olan fareninbugün bu sektörün kaymağını o değil uyanık Bill torunu olan bu yeni nesil fare, teknoloji için mucizevi,amca toplamakta. piyasa için facia bir ürünmüş anlayacağınız. Steve Jobs’un hedefi 10 ile 30 dolar arasında bir paraya Buluşunun adının fare olmasının sebebi de maledilebilecek, hergün saatlerce kullanılsa bilekablosunu bir farenin kuyruğuna benzetmesiymiş. bozulmayacak ve düzgün bir yüzey olmasa bileAslında düşününce, klavye, monitör gibi parçalar çalışacak bir fareymiş.arasında biraz garip bir isim. O sıralarda Jobs için çalışan Jim Sachs şöyle Aynı günlerde Apple için klavye ve kasa üreten diyor: “Yeterince uyumadığını ya da diyetinde lifşirketin sahibi Dean Hovey, Jobs’a artık daha konusunu abartıp vitaminsiz kaldığını düşünmüştük.fazlasını yapmak istediğini söylemiş. Steve Jobs’un Ama saat başına ödediği 25 dolar için eğer istiyorsacevabı “yapmamız gereken bir fare üretmek”, güneş enerjisiyle çalışan ekmek kızartma makinesiDean Hovey’in tepkisi ise “hıı?” olmuş. Apple o geliştirmeye bile hazırdık!” Düşünürseniz, ekmeksıralarda Lisa ve Macintosh kod adlı iki bilgisayar kızartma makinesi daha kolay olabilirmiş. Steveüzerinde çalışıyormuş ve Steve Jobs’un amacı bu Jobs’un istediği şey, Silikon Vadisi’nin en ışıl ışılfare denen şeyi piyasaya sürmekmiş. Bu sayede adamlarının hazırladığı teknolojiyi alıp çalışırlığını

TEKNOLOJİSTEVE JOBS fare için kendini feda eden şeyler arasındaymış. Bu kere bulununca bunların seri üretime geçmemesi tuhaf malzemeleri kullanmışlar, çünkü bir tasarım için hiçbir sebep de yokmuş. İlk Xerox faresindendahilerinden kuruluymuş. Yani fare, büyürken hazırlamanın ve sonra da ona uygun parçalar beri büyük problem olan kirlenme ve bir sürede doğduğu yerden fazla uzaklaşamamış. Ortak yaptırmanın uzun ve pahalı bir süreç olacağını sonra çalışamama sorunu ise bugün hala optik fareözellikleri, geleneksel ürün geliştirme metodlarına tahmin etmişler. Birşeyler söküp uygun gördükleri almamış kişilerin haftada bir kullandıkları yerindenve bilgisayarcı stereotipine sinir olmalarıymış. parçaları birbirine yapıştırmak çok daha kolay çıkan halka ile çözülmüş. Bu fikir, buzdolabı motoruBütün bilgisayarcıların inek olması gerekmediğini görünmüş. Zaten bu tür uygulamalar, hayal gücü söküldükten sonra ister istemez projeye dahil olandüşünüyorlarmış yani. geniş, bütçesi dar mucitlerin sürekli yaptıkları Dean Hovey’in karısı tarafından bulunmuş. şeylermiş. Bozulan buzdolabını tamir etmek, yeni bir İlk prototip 1980 baharında yapılmış. Farenin parça döktürmekten çok daha ucuza çıkıyormuş. Her şey bitince sıra artık farenin nasılgövdesi bir tereyağı kutusu, topu da bir roll on görüneceğine gelmiş. İşin ilginci, ilk düşünülendeodorantın topuymuş. Dizayn için kullanılan Xerox’un faresi, topu masaya bastırarak yuvarlak formlu farelerin Apple tarafındantek alışılmadık malzeme bunlar değilmiş: Dean çalışıyormuş. Dean Hovey, ofisinin yamuk masasında reddedilmesiymiş. Tamamen köşeli ve ergonomiyleHovey’in buzdolabı ile arabasının vites sistemi de topların nasıl kaydığını görünce kendilerini uzaktan yakından hiç alakası olmayan bir tasarım kurtaracak fikri bulmuş; topun bastırılması değil, kabul edilmiş hangi akla hizmetse artık. İnsanların kaydırılması gerekiyormuş. Jim Sachs’ın da daha önce hangi tuşun ne yaptığını hatırlayamamaları tesadüfen öğrencileriyle birlikte yuvarlanan topların konusunda duyulan endişeler abartılıp Xerox’un yerini ve hareketleri belirleyen ufak bir mekanizma üç tuş sayısı da teke indirilmiş. Kullanıcının tuşa hazırlamış olması işlerini iyice kolaylaştırmış ve ne kadar basması gerektiğini anlamasını sağlayan masrafları düşürmüş. pratik, bilgisayara hükmettiğini hissettiren psikolojik faydaları olan “klik” sesi ise fareye keyfî olarak Ancak hala sürüyle problem varmış; hala hem eklenmiş. ucuz hem de milimetrik derecede hassas bir ürün yapamamışlar. Elektronik cihazlar ya pahalı ve hassas Projenin tamamıyla bitmesi 1981’in ilk aylarını ya da ucuz ve dan dun oluyormuş. Kuyruk bile bulmuş. Hovey-Kelley’in araştırmaları, fareyi seri başlıbaşına bir problemmiş; elektrik kabloları ya kalın üretilebilen, güvenilir ve ucuz bir bilgisayar parçası ya da kırılgan oluyormuş. Minicik oynar parçaları haline getirmiş. Pahalı Lisa serisinin piyasadan yerleştirecekleri plastik kabın dışı basit, içi ise incik kaldırılmasıyla Macintosh 1984’te satışa çıkmış ve cincik olmalıymış. “Yeter artık” deyip bırakmamaları grafik arabirim - fare ikilisi, bilgisayar kullanımını enteresan. kökten değiştirmiş. Microsoft, Apple arabirimine Windows ile cevap vermiş ve kendi faresini üretmiş, Bu sorunların çoğunu çözerlerken öğrencilerin hatta baş tasarımcı da Apple’ın faresini tasarlayan çok yardımını görmüşler. Gerekli çözümlerin Jim Yurchenco’ymuş. bulunması uzun ve zor olmuş ancak çözümler bir

39GÜNÜMÜZÜN MODERN ‘FARE’LERİApple Magic Mouse 2 Wedge Touch Mouse Yeni Magic Mouse 2, tümüyle şarj edilebilir olduğu için geleneksel pilleri Wedge Touch Mouse başka aygıtlara benzemez. Cebinize sığacak kadar küçük olmakullanma zorunluluğunuz ortadan kalkıyor. Şimdi daha hafif. Üstelik, yerleşik özelliğiyle, kompakt çerçevesi hareket halindeyken dizüstü bilgisayarınız veya Windowspili ve pürüzsüz alt yüzeyi sayesinde daha az sayıda hareketli parçaya ve 8 tabletiniz için mükemmel bir arkadaştır. Ustalıklı ve sade tasarım, size akıcı, dört yönlüoptimize edilmiş bir yüzey tasarımına sahip. Tüm bu özellikleriyle Magic kaydırma imkanı sunar. Ayrıca Bluetooth teknolojisi, kablo karışıklığı veya vericiler olmaksızınMouse 2, hareketlerinizi daha kolay takip ediyor ve yüzey üzerinde hareket ederken çok her yerden kullanabileceğiniz anlamına gelir. Dahası, Wedge Touch Mouse, bilgisayarınızdaha az direnç gösteriyor. Multi-Touch yüzeyi, oldukça basit kaydırma hareketleriyle web veya tabletiniz hazırda bekletmede veya kapalıysa, pilsayfaları veya belgeler arasında gezinebilmenizi sağlıyor. Magic Mouse 2, kutudan çıkar gücünü muhafaza etmek için “Sırt Çantası Modu”naçıkmaz kullanıma hazır. Mac’iniz ile otomatik olarak eşleşmeye de. (esas olarak bir düşük güç modu) giriyor. Farenizi, kapanıp kapanmadığından endişe etmeden çantanıza koyabilirsiniz, çünkü artık ihtiyaç duyulmadığını kendi kendine algılar.Touch Mouse Arc Touch Mouse Şık ve cüretkâr, Touch Mouse bugün Arc Touch Mouse güzelliği ve fonksiyonu bir araya getirir.pencere yönetimi için optimize edilmiş bir, iki Dokunsal geri bildirim (kaydırma hızına işaretveya üç parmakla yapılan hareketlere tepki eden ışık titreşimi) tamamen hissederek,veren, dokunmaya duyarlı büyük bir yüzey belgelerde veya web sayfalarındaiçermektedir: yerleştirme, hareket ettirme, ihtiyaç duyduğunuz kadar hızlıküçültme ve büyütme, web sayfası üzerine veya dikkatli bir şekilde düşeyileri ve geri gitme, görevler arasında geçiş olarak kaymanızı sağlar. Ayrıca,yapma ve benzerleri. Touch Mouse ürününü yenilikçi, eğilebilir kuyruğu, Arckullanmayı öğrenmek kolay ve eğlencelidir, Touch Mouse’u hareket halindeykenancak touch hareketlerine alışırken bir kullanım için mükemmel hale getirir.yandan da eski farenizle yaptığınız gibi işaret Açmak için bükün, kapatmak içinetmeye ve tıklatmaya devam edebilirsiniz. düzleştirin ve çantanıza atın. Varlığını hissetmeyeceksiniz bile.

MODA2016 kış modasıgeçmişe yolculukyaptırıyorZEYNEP YILDIZ2016 kış modası bize farklı renk ve modelleriyle geniş bir yelpaze açıyor. 2016 ağırlıkla geçmişe yolculuk yaptırıyor. Süet, püskül, çizgili grafik desenli elbise ve pantolonlar karşımıza çıkacak. Bu kış denemekten çekindiğiniz her ürün gardırobunuzda yer almalı. ABD donanmasından moda Kadifenin asil duruşu da 2016dünyasına yansıyan kruvaze ceketler, kışında vitrinlerde göz kamaştırmaya2016 kışına hâkim durumda. Kısa ve devam edecek Patcwork tekniğiyleuzun her boy bulmak mümkün. Kış hazırlanmış tasarımlar gündemde...aylarının soğukluğunu üzerimizden Rengârenk giyinmeyi sevenlerin tercihiatacak canlı renklere yer açılacak. olacağı kesin.Sarı, fuşya, portakal reni favorilerarasında… En fazla dikkat çeken ürünler ise gotik tarzı siyah, tül, dantel ve 2016 kışında dilerseniz baştan derinin kombinleri. İri düğmeleraşağı deri de giyinebilirsiniz. Deriyi her 2016 kışında işlevinin yanı sırakoleksiyonda görmek mümkün Kalın aksesuar konumunda. Büyükboğazlı kazaklarınızı desenli cesur kemerler de birçok kıyafete ayrı birminilerinizle kombinleyebilirsiniz. hava katıyor.

41SİYAH BEYAZ (Valentino) KRUVAZE CEKET / KABAN (Chloe) KÜRK (DSquared2) KAPİTONE (Fendi)80’LER (Jeremy Scott) PUNK (Balenciaga) MİLİTER (Isabel Marant) KADİFE (Ralph Lauren)

EKONOMİK GÖRÜŞ YENİ DÜNYA DÜZENİ:KAPİTALİZMYAZI: A.Taner Agün Kapitalizm, özel mülkiyete ve özel uygulanmış pek çok doktrin veya dinin ADAM SMITH KAPITALIZM, ÖZEL teşebbüse dayanan bir ekonomi sistemidir. kurallarına aykırıdır. Ancak 1700’lerde, MÜLKIYETE VE ÖZEL Bu sistemde ekonomik aktivitelerin hepsi insanların ekonomik çıkarları dahil sekizinci yüzyılda liberal ekonomik TEŞEBBÜSE DAYANAN değilse de çok büyük bir kısmı kar amacı olmak üzere şahsi çıkarlarının peşinden düşüncenin temel taşı olmuştur. Bu yüzyılın BIR EKONOMI SISTEMIDIR. güden özel bireyler ya da özel kuruluşlar gidebilme özgürlüklerinin olması gibi ortasında bir gurup Fransız düşünür, BU SISTEMDE EKONOMIK tarafından yürütülür. Üretimin araçları, bazı argümanlar güçlü bir şekilde ifade fizyokratlar, bu fikri ekonomik teorilerine AKTIVITELERIN HEPSI örneğin ham madde, sermaye ve diğer edilmiştir. 1714’de Bernard Mandeville eklemlendirdiler. Merkantilizme karşıDEĞILSE DE ÇOK BÜYÜK BIR gerekli araçlar büyük oranda bireyler (1670 – 1733) tarafından yazılan “Arıların çıkarak gerçek zenginliğin ne ticarette KISMI KAR AMACI GÜDEN tarafından sahiplenilir. Hikayesi” (The Fabe of the Bees) böylesi ne de imalatta olduğunu, zenginliğinÖZEL BIREYLER YA DA ÖZEL argümanlara bir örnektir. Mandeville’nin temellerinin tarımsal üretim olduğunuKURULUŞLAR TARAFINDAN Kapitalizmde ekonominin bir kısmı öyküsü, kendilerinin ne kadar bencil iddia ederler. Dahası bu zenginliğin YÜRÜTÜLÜR. ÜRETIMIN kamuya ait olabilir. Hükümet kamu olduklarını anlayan ve bir reforma gitmeye geliştirilmesinin ekonomiye müdahale edici ARAÇLARI, ÖRNEĞIN sağlığı ve güvenliği, rekabetin sağlanması ve diğerlerinin de iyiliğini düşünerek düzenlemelerden ve kısıtlamalardan değil HAM MADDE, SERMAYE ve çevrenin korunması gibi belli bazı yaşamaya karar veren arıların bulunduğu kısıtlanmayan özgür girişimden geçtiğini düzenlemeleri özel sektör üzerinde bir arı kovanının hikayesidir. Ancak bu iddia ederler. Hükümetlere, ekonomik VE DIĞER GEREKLI uygulayabilir. Ancak böyle düzenlemelerin reform felaketle sonuçlanır. Askerler, düzenleme ve kısıtlamaları kaldırmaları veARAÇLAR BÜYÜK ORANDA genelde negatif sonuçları olur. Kurallar hizmetçiler, tüccarlar, ve diğer pek çok arı insanlara pazarda rekabet edebilmeleri için genellikle bireylerin ve kurumların kovandan atılır zira artık onların hizmetine serbest bırakmaları tavsiyesinde bulunurlar. BIREYLER TARAFINDAN normal şartlarda gerçekleştirmeyecekleri ihtiyaç yoktur. Aslında Mandeville kovanın Şu ifade fizyokratların fikirlerini özetler: SAHIPLENILIR. uygulamaları zorunlu tutar. eski bencil ve kibirli haliyle çok daha iyi çalıştığını anlatmaya çalışmaktadır. Kapitalizm altında ekonomik alışverişler kar amacı güden özel bireyler veya firmalar Toplumun tamamının iyiliğinin, arasında olur. Hem özel mülkiyet fikri insanların teker teker kendi çıkarlarının hem de kar amacı fikri aslında kapitalizm gözetebilmelerinden geçtiği fikri on öncesinde prensipleri ekonomide

43“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.” göre ekonomi üzerindeki kısıtlamalar, Smith’in bakış açısına göre iktisadi geliştirilmiş bir modeldir. Almanya doğum(laissez faire, laissez passer) sınırlandırmalar ve ayrıcalıklar kaldırılırsa değişimlerde devletin fonksiyonu yeridir. Avusturya, Benelüks ülkeleri, İsveç, bu insanları kar etmek için mal veya olabildiğince az olmalıdır. Ona göre Fransa ve pek çok İskandinav ülkesinde bu Laissez faire fikrinin en esaslı ve etkili hizmet üretip satmaya teşvik eder. Kar devletin yalnızca üç temel görevi vardır. model görülür. Büyük oranda Friedrich Listsavunması Adam Smith ‘in “Milletlerin edebilmek için üreticiler rakiplerinden Birincisi ülkeyi yabancı işgalinden (1789 – 1846) fikirlerine dayanmaktadır.Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri ya daha kaliteli ya da daha ucuz mallar korumak, ikincisi özellikle özel mülkiyet Teşebbüs kapitalizmine göre daha esnekHakkında Araştırma” (1776) isimli üretmek zorundadırlar, aksi takdirde hakkını koruyarak adaleti ve düzeni ve pragmatik kurallara sahiplerdir. Örneğinçalışmasıdır. Smith (1723 – 1790) İskoçyalı insanlar ürünleri almayacaklardır. Serbest sağlamak, üçüncüsü de özel girişimcilerin List, yeni doğan endüstrilerin devletbir ekonomist ve filozoftur. Merkantilizme bırakılmış şahsi çıkarlar dolaylı olarak vermeyeceği veya veremeyeceği yollar, tarafından yurt dışı rekabetten korunmasıve monopoliye karşı duruşu sebebiyle kamunun iyiliği için çalışacaktır çünkü köprüler, kanallar, limanlar gibi, şimdilerde gerekebileceğini söyler. Bu nedenlefizyokratlarla aynı fikirdedir. Ona göre mallar daha fazla, daha kaliteli ve/veya ekonomistlerin altyapı dedikleri ve iş devletin ekonomiye müdahalesi bazeniktisadi rekabet üzerindeki herhangi bir daha ucuz olacaktır. Smith’in tabiriyle faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli faydalı olabilir. Bu modelin ana temasıkısıtlama, kamuya faydalı olmaktan çok sanki görünmeyen bir el, kendi çıkarlarını olan unsurları ve halk için eğitimi bir pazarın toplumsal oluşudur. Bu pazardakiuzak olduğu gibi, insanlardan sadece az düşünen rakiplerin, toplumun genelinin kamu hizmeti olarak sağlamaktır. Diğer rekabet disiplininin, toplumun birliğibir kısmının çıkarlarına hizmet edecektir. ortak çıkarlarına hizmet etmelerini bütün sektörler için en iyisi, kendi ve dayanışması için gerekli ihtiyaçlarlaBu durum pek çok insan için rekabetin sağlayacaktır. çıkarlarını düşünen girişimcilerin kar kaynaştırılmasıdır. Son olarak kolektifengellenmesi, fiyatların yükselmesi ve amacı güderek rekabet ettikleri serbest kapitalizmin ana vatanı ikinci dünya savaşıkıtlığın artması demektir. Smith merkantilistlere karşı çıkarak piyasaya bırakılmalarıdır. Rakipler kendi sonrası Japonya’dır. Çinin de dahil olduğu ülkeler arasında serbest ticaretin olması çıkarları doğrultusunda nasıl uygun Doğu Asya Kaplanlarının benimsediği Bir çare olarak, Smith, bireylerin gerektiğini savunmuştur. Eğer yabancı görüyorlarsa o yönde hareket etmelidirler. bu model iş birliğine dayalı uzun dönempazarda serbestçe rekabet edebilmelerini topraklarda insanlar istediğimiz bir mal Bu anlamda Smith ve diğer pek çok ilişkilere vurgu yapar. Bu ekonomiyi cansızsağlayacak bir ekonomi politikasını önerir. veya hizmeti bizlere, aynı ürünü veya kapitalizm savunucusu liberal bir duruş bir fiyat mekanizmasına değil ilişkiselBu yalnızca herkese eşit fırsat tanıması hizmeti kendimiz ürettiğimiz takdirde sergilemişlerdir. Pazar denilen bir mekanizmaya bırakmayısebebi ile en adil olan bir piyasa değil, ortaya çıkacak maliyetten daha az bir öngörmekten geçer. Örneğin Japonya’daaynı zamanda en verimli uygulama maliyetle satmak istiyorsa, bu ticaretin Modern dünyada üç çeşit kapitalizm sermaye ve finans sektörü çok yakın ilişkiolacaktır. Çünkü şahsi çıkardan başka gerçekleşmesi gerekmektedir. Yurt görülmektedir. Bunlar teşebbüs kapitalizmi, ve ortaklıklar içerisindedirler. Bu nedenle(yani kar amacından başka)insanları diğer dışından ithal edilen ürünlere konulacak Sosyal kapitalizm ve kolektif kapitalizmdir. yatırımlarını uzun dönemli yapabilmeinsanlar için mal veya hizmet üretmeye vergiler yurt içindeki üretimi destekliyor Teşebbüs kapitalizmi daha çok Anglo ve büyük karlar gözetebilme yeteneğinemotive edebilecek bir şey yoktur. Smith’in ve koruyor olabilir ancak bu aynı zamanda - Amerikan ülkelerde görülür ve saf sahiptirler. Bu ve bunun gibi bağlantılar,de dediği gibi kasaplar ve fırıncılar yerli tüketimci için az sayıda, düşük kapitalizm olarak da nitelendirilir. Bu model ilişkiler ve ortaklıklar ekonomiye bir çeşithayırsever olduklarından dolayı bize kalitede ve pahalı malların tüketilmesi dünyanın geri kalanında Amerika’da ve istikrar sağlar.yiyecek vermezler, kendi çıkarları olduğu zorunluluğu demek olduğundan büyük İngiltere’de olduğu kadar kabul görmez.için bunu yaparlar. bir maliyeti de beraberinde getirir. Bu Temelleri Adam Smith’in fikirlerine çok Kaynaklar: nedenle ülkeler arasında barışçıl ve yakın olan bu model Milton Friedman 1. Oxford, Dictionary of Economics. (Black, Hashimzade, Myles) Kendimizi de, onların insanlığı üzerine serbest ticaret uzun dönemde insanlar tarafından da güncellenmiştir. Sosyal 2. Terence Ball – Richard Dagger (Political Ideologies and Thedüşünmeye değil, kendi çıkarlarını ne için en faydalı olandır. kapitalizm ise orta ve batı Avrupa tarafından Democratic Ideal)kadar düşünüyor oldukları üzerine 3. Politics (Andrew Heywood)kafa yormaya sevk etmeliyiz. Ona

DÜNYA ŞEHİRLERİMİLSTAİLİNN AODI Lombardia bölgesinin başkenti, İtalya’nın ikinci büyük şehri Milano; prestij sahibi kültürel gelenekleri, konservatuarları, sanat akademileri, dünyanın en meşhur opera binalarından biri olan La Scala’sı, meşhur sanat galerileri ve alışveriş merkezleriyle Avrupa’nın en gözde şehirleri arasında gösteriliyor. Dünyanın üç büyük katedralinden Duomo Katedrali, müzisyenlerin rüyası meşhur opera binası La Scala, içinde Leonardo da Vinci’nin “Son Aksam Yemeği” tablosunun bulunduğu Santa Maria delle Grazie Bazilikasi, eşsiz Como Gölü’ne yakınlığı, Paris ve New York ile birlikte moda başkentlerinden biri olması ile Milano, İtalyan kültürünü yansıtan en güzel şehirlerden...HAVAALANINDAN ULAŞIM Türk Hava Yolları, İstanbul’dan Milano’ya haftanın her günü karşılıklı üçsefer düzenliyor. Uçuşlar hakkında detaylı bilgi için www.thy.com web sitesiniziyaret edebilirsiniz. Malpensa Havaalanı’ndan kent merkezine ulaşım taksiyle 80 Euro tutuyor.Daha hesaplı bir ulaşımı tercih ederseniz, her 10 dakikada bir havaalanındankalkan otobüslerin ücreti, kişi başı 7 Euro; Malpensa Express treniyle ulaşımise 11 Euro. Yol ortalama 45 dakika sürüyor.

45NEYİ MUTLAKA GÖRMELİ-YAPMALI döneme ait 21 lokomotif ve taşıma elemanı; Hava ve Deniz Duomo ziyaretinizin hakkını vermek için mutlaka asansörle Taşımacılığı Binası’nda ise deniz mürettebatı eğitim gemisi en tepeye çıkın ve Alpler’le kucaklaşan uçsuz bucaksız Museo Nazionale della Siensa e della Tecnologia “Ebe”, “Conte Biancamano” köprüsü ve İtalyan Donanması’na manzaranın keyfini çıkarın.Leonardo da Vinci (Leonardo da Vinci, Ulusal Bilim ve ait deniz altı “Enrico Toti” sergileniyor.Teknoloji Müzesi) Santa Marie delle Grazie Duomo Via San Vittero, 21 Piazza S. Maria dele Grazie, 2 Rönesansın dahisi Leonardo da Vinci’nin daha önce Koç Piazza Del Duomo Milano’ya gittiğinizde sanat adına yapmanız gerekenMüzesi’nde gördüğümüz bilimsel ve teknolojik çalışmaları Milanolular’ın buluşma noktası Duomo (Katedral),çok daha kapsamlı olarak Milano’daki bu müzede sergileniyor. ilk şey Leonardo da Vinci’nin 1943’teki bombalara rağmenÜç bölümden oluşan müzenin ana binasında; ölçüm, fizik, Hristiyan aleminin en büyük 3. kilisesi. Barok ve neo-gotik varlığını korumayı başaran ve defalarca yenilenen İsa’nınoptik, elektrik, astronomi, saat yapımı, radyo-iletişim ve cepheyi kaplayan 3500 heykel, 135 sivri kule ve 5 bronz “Son Akşam Yemeği” tablosunu görmek olmalı. Leonardometalurji çalışmaları sergileniyor. Demiryolu Binası’nda, farklı kapı Duomo’nun görkemli yapısının başrol oyuncuları. da Vinci, 1482’de geldiği Milano’da az sayıda eser (10’dan

DÜNYA ŞEHİRLERİaz) üretti. Bunlardan biride dünyaca ünlü “Son Yemek”ti. 2 kanatlı, tepesi camdan, içi işlemeler ve heykellerle bezeli da Bodrum barlar sokağını anımsatıyor. Güzel bir havadaLeonardo da Vinci, “Mona Lisa”dan sonra en ünlü eseri olan belki de dünyanın en güzel alışveri merkezinin yer aldığı akşamüstü Navigli’ye giderek; elinizde dondurmanızbu yapıtı Santa Marie delle Grazie Kilisesi’nin duvarına bir geçit. Birleşik İtalya’nın ilk kralının adını taşıyan pasaj, tezgahları gezmenizi ve zamanınız varsa salaş biryapmıştı. Bu tabloyu görmek için en az bir hafta öncesinden 1861’de tasarlanmış ve Giuseppe Mengoni tarafından “trattorria”da lezzet molası vermenizi tavsiye ederiz.randevu almanız gerektiğini belirtmekte yarar var. 1865-1877 yılları arasında inşa edilmiş. İçerisinde yer alan oteli, kafeleri ve mağazalarıyla gün boyu binlerce kişiyi YEME-İÇMETeatro alla Scala Piazza della Scala ağırlayan Galleria, adeta Milano’nun gözbebeği. İtalya denince akla ilk peynir, pizza, makarna ve şarap 1776 yılında çıkan bir yangın sonucu yıkılan Teatro Regio Palazzo di Brera ve Pinacoteca di Brera gelir. Milano’ya kadar gitmişken zengin lezzetleriyle ünlüDucale’nin yerine, neoklasik stiliyle tanınan mimar Guiseppe İtalyan mutfağının hakkını vermek lazım. İtalyanlar’ınPiermarini tarafından 1778 yılında inşa edilen Teatro alla (Brera Ulusal Sanat Galerisi) enteresan bir yeme alışkanlığı var. Sabah bir fincanScala perdelerini ilk kez 1778’de Antonio Salieri’nin yazdığı Via Brera, 28 espressoyla ayakta atıştırılan bir kruvasan, ardından öğleL’Europe operasıyla açtı. Bugüne kadar Manon Lescaut Salıdan pazara 08:30-19:15 arası açıktır. 1809’da yemeği, saat19:00- 21:00 arası aperatif saatinde içkiyleve Madame Butterfly gibi önemli operalara ev sahipliği birlikte ufak atıştırmalıklar ve sadece 23:00’e kadar servisyapmış. Hala faal olan binanın hemen bitişiğinde ise; kültür kurulan ve Milano’nun en prestijli koleksiyonlarından birini yapan restoranlardan birinde 21:00 civarı güzel bir yemek.meraklıları için bir de opera müzesi bulunuyor. La Scala’ya son barındıran Brera Sanat Galeri’sinde Piero della Francesca, Kısacası, İtalyanlar her daim atıştırmayı seviyor. Boğazınızagün bilet neredeyse imkansız, imkan olursa da 450 Euro’dan Signorelli, EI Greco, Caravaggio, Rubens, Rembrandt, Van düşkünseniz bu tempoya çabucak ayak uydurabilirsiniz.başlıyor. Salon 11 bölüme ayrılıyor. Birinci bölümün fiyatları Dyck, Tiepolo, Canaletto ve Guardi’nin çalışmalarının yanı Muhteşem İtalyan dondurmalarına da yer ayırmayı230 Euro civarında. Koltuk sırtlarına yerleştirilen ekranlardan sıra 15. - 16. yüzyıl Lombardia Okulu resimleri çok iyi unutmayın. Hemen belirtelim. Aimo e Nadia ve Trussardidil seçimi yapabiliyor ve böylece orijinal dilinde seslendirilen muhafaza edilmiştir. alla Scala şu sıralar kentin en iyi restoranlarının başındaoperanın librettosunu takip edebiliyorsunuz. geliyor. Nehir kıyısında yürüyüş yapın.Galeri Vittorio Emanuele II KONAKLAMA Milano’da aslında her şey yürüyüş mesafesinde. Şehir Piazza del Duomo ve Piazza dela Scala’yı birbirine merkezine en uzak noktalardan Navigli’ye yani nehre bile Milano’da şehir merkezine yakın bir oteldebağlayan Galleria Vittorio Emanuele II, 47 m uzunluğunda, yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Küçük nehirlerin çevrelerinde konaklarsanız hemen her yere yürüyerek gidebilirsiniz. sıralanan tezgahlar, size kimi zaman Ortaköy’ü, kimi zaman

47Eğer şehir merkezinden uzak bir yerde OTELLER Principe di Savoia, en eski otel oluşuyla Cracco-Peckkalmayı kalmayı planlıyorsanız ulaşım Milanolular için ne kadar önemliyse; Via Victor Hugo 4,için taksi ya da treni tercih edebilirsiniz. Hotel Straf müdavimleri için de alternatifsiz ve Tel: (02) 87 67 74 (info) Via San Raffaele, 3 vazgeçilmez. Eskiden CraccoALIŞ-VERİŞ Straf, Duomo’nun Peck olarak hemen ara Hotel The Gray hizmet vermiş Milano denince akla ilk gelenlerden sokağındaki bir 6 Via San Raffaele olan restoranınbiri şüphesiz alışveriş. Moda’nın keşif. Doğal ve Galleria Vittorio Emanuele’nin tam artık tek birdünyadaki sayılı merkezlerinden biri ham materyallerin karşısında yer alan bu 21 odalı otel, Via sahibi var; şefolan Milano’da dünyaca ünlü markaların çağdaş sanat Montenapoleone’de alışverişle dolu bir Carlo Cracco.kendi mağazası hatta neredeyse her eserleriyle bir araya günden sonra kalınabilecek en doğru Üstelik hala Milano’nun en iyilerinden.bölgede birkaç butiği bulunuyor. getirildiği sürrealist adreslerden biri. Gucci mağazalarının Menüde yinelemelerden kaçınanMilano’nun ana alışveriş merkezini otel, 64 odalı tasarımcısı Guido Ciompi tarafından dekore Cracco’nun tadım menüsünde bile domatesoluşturan sokaklar Via dele Spiga, modern ve zarif edilen otel ultra modern bir çizgiye sahip. dahil hiçbir malzeme yeniden kullanılmıyor.Va Manzoni, Via Sant Andrea ve Via bir butik otel. Otel “Le Noir” adlı otel restoranı da iddialı. Pazar hariç hergün akşam yemeği servisiMontenapoleone ya da İtalyanlar’ın dekorasyonunda için açık olan Cracco şık bir restoran.deyimiyle “Altın Dörtlü” de yer alan kullanılan eskitilmiş aynalar, parlatılmış RESTORANTLAR Fiyatlar içki hariç kişi başı 150- 200 Euromarkaların koleksiyonlarının tamamını pirinç, bakır ve siyah kayrak taşı oldukça civarı. Rezervasyon yaptırmak şart.görmek mümkün. Eğer daha alternatif ilgi çekici. Herbiri farklı tasarlanan otel La Risacca 6tasarımlardan hoşlanıyor ve ünlü odalarının bazılarında “masaj ve aroma Via Marcona, 6 Antica Trattoria della Pesamodaevlerinin fiyatlarını pahalı terapi köşeleri” bulunuyor. Şehirde lezzetlerini denemeden Viale Pasubio 10,buluyorsanız Ticinese bölgesindeki ayrılmamanız gereken restoranlardan bir Tel: (02) 655 5741butikleri ve Vintage mağazaları Principe Di Savoia diğeri de La Risacca 6. La Risacca’da balıklar Servis saatleri: 12:30 - 14:30 & 1keşfedebilirsiniz. Piazza della Repubblica, 17 olağanüstü lezzetli. Mekanda balık yemek 9:30 - 23:00 Giorgio Armani, istemeyenler için et çeşitleri de mevcut. Risotto’larıyla Quadrilatero d’Oro...Gucci, Principe di Savoia Özellike damak tadına düşkün turistler ünlü MilanoPrada, Versace, Valentino, Dolce & için “50’lerin bu restorana her Milano’ya gittiklerinde bölgesineGabbana gibi dünyaca ünlü markayı lüksünü taşıyor” uğruyor. has yemeklerbulabileceğiniz alışveriş cenneti. diyerek güzel sunan tipikSant’Andreaise Armani, Fendi, bir özet yapmış. Obika bir İtalyanTrussardi ve Missoni vitrinleriyle dolu. “The Leading Via Mercato,28 restoranı.LaRinascente; Creed, Aesop ve Dr Hotels of the World” üyesi otel, Milano’nun Dünyanın ilk “mozarella barı” olma Antika lambaların ve mobilyaların hakimHauschka gibi dünyaca ünlü kozmetik saray-oteli sayılıyor. Principe di Savoia’da özelliğini taşıyan Obika’da bu harika olduğu mekan koyu renk ahşapla kaplıürünleri ve Louis Vuitton, Fendi, Chloé geçmişin asaleti hakim. Yakın zamanda peynirin farklı lezzetlerle kombinasyonunu duvarlarıyla nostaljik bir atmosfere sahip.ve Dior gibi markalara ev sahipliği odalarının büyük bölümünün yenilendiği tatmanız mümkün. Modern çizgilere sahip Risotto dışında “Bollito” Antico Trattoriayapıyor. otelin, mozaik duvarlı banyoları ve “Acqua şık ve samimi dekorasyonu da Obika’nın della Pesa’nın denenmesi gereken di Parma” vücut bakımı ürünleri kadınların belirgin özelliklerinden biri. Yöresel bir lezzetleri arasında. Fiyatlar içki hariç 10 Corso Como Vogue’un efsanevi kalbini fethederken; ahşap bir modüle tat olan Mozarella peynirine ilginç bir kişi başı 50 Euro civarı. Rezervasyoneditörü Franca Sozzani’nin kızkardeşine monte mini bar, flat tv ve bilgisayar da konseptle yepyeni kimlikler kazandıran yaptırmak şart.ait yarı kitapevi, yarı butik/galeri. 10 özellikle erkek müşterilere hitap ediyor. Obika’da fiyatlar kişi başı 25 Euro cicarında.Corso Como orijinalliğiyle mutlakagörülmesi gereken bir nokta.

BULMACA Yarışma Demokrasi Mağara Ucu yanık Levazım Değerli Serbest Akciğerden Eski bir Halk dilinde Akarsuyun Yemin Kanun rekabet Yedek (kısa) Yapma, odun (kısa) bir taş bırakma Tarla sınırı duyulan tahıl ölçeği hala çok hızlı Halk çalma etme İsrail’in aktığı yer mızrabı Soldaki 7 Zayıflamak plakası Sivasın bir pataloji ses Genişlik Bir içecekşarkıcı soyadı (İng.) ilçesi BromunBalıkesir’in İlaç, simgesi Gürültü, merhem bir ilçesi patırtı Protein sentezi Kemal 9 Osmanlıların 1 Tahir’in bir bir deniz asidi savaşı Meydan Sulama romanı İ vcar arabası Radyumun Lezzet simgesi 2 Dökme Kültür demirMerkep Bir bağlaç Malik Yemek, Çocuk Yük Asalak bir yiyecek dilinde böcek Bir kadın gezme 5 Macun ismiBir sayı “Ceyhun Atuf .......” (resimdeki şair) “Kerem ......“ Avuç Arı kovanı Yay silahı (aktör) HicapYad etme Tuzak Çare 6Tahıl tozu Merhale Hindistan prensi İlaç Kırmızı 8 Bir tür baharat Ne Rusça evet Parça parça, Hatalı Yazılmış Hitit yapacağını Alçak kimse ayrılmış, basılmış kitaplar, İnce urgan Bankaya para bilememe yırtık yazılar yatıran kimse pullar Koca 12Siv Huysuz, Türe Güney AfrikaGüç Hane şirret kadın Yemek plakası Belirti Mülkiyet, taşınır taşınmaz varlık 10 Geminin 4 Bale adımı Cennet Geri dönen arkası Yetersiz Bir nota Sıcak değil Radyasyon İnsansız Kum falı Bir zeka 11 Siyahhava aracı Sebze, oyunu Batarya meyve Bir çeşit (kısa) pazarı peynir Bir kebap Yük gemisi Yağ yağmuru Radonun çeşidi simgesi Bir uzvumuz Öküz 3. Tekil kişi Alfabenin Dış karşıtı Krom’unyemliği 11. harfi simgesiYabancı Yanmış Öç, madde düşmanlık, 3 garez artığı Kadife 1 234 5 6 7 8 9 10 11 12 ANAHTAR SÖZCÜK


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook