Yeşil Terapi - İyileştiren Doğa... Bitkisel Ürünlerle İlgili Sağlık Sorunları... TBeilkivmenik Aylık Popüler Bilim Dergisi Mayıs 2012 Yıl 45 Sayı 534 5 TL Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Yıl 45 Sayı 534 Münci KalayoğluOrgan Nakliyle Binlerce Hayat Kurtaran Hoca Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Âşık Beyin Venüs’ün Güneş’le Dansı Titanik’in Meçhul Bebeği 34 9 771300 338001
TBeilkivmenik Aylık Popüler Bilim Dergisi Yıl 45 Sayı 534 Mayıs 2012 “Benim mânevi mirasım ilim ve akıldır” Mustafa Kemal Atatürk Son zamanlarda organ nakli çalışmalarıyla ilgili önemli haberler işitiyoruz. Ülkemizde yapılan organ nakilleri dünya çapında başarılı çalışmalar. Nakilleri gerçekleştiren cerrahlarımızın becerileri ve başarıları üst düzeyde. Organ nakli deyince sadece ülkemizde değil dünyada ilk akla gelen isimlerden biri Prof. Dr. Münci Kalayoğlu. Prof. Kalayoğlu dünyada ilk karaciğer naklini yapan kişi olan Dr.Thomas Starzl ile 13 yaşında bir çocuğa yapılan karaciğer nakli ameliyatına katılıyor.Yaşama ümidi yok denilen çocuğun ameliyat sonrası iyileşmesini gören Prof. Kalayoğlu bu alanda uzmanlaşmaya karar veriyor. Sonuçta 2006 yılının Eylül ayında 1500 karaciğer nakli, 2000’den fazla böbrek nakli, 1000 civarında pankreas nakli yapmış deneyimli bir cerrah olarak ülkesine dönüyor. Ülkemizde de 1000’den fazla nakil gerçekleştiren Prof. Kalayoğlu, bildiklerini diğer meslektaşlarına anlatmak üzere yurtiçinde ve yurtdışında pek çok toplantıya gidiyor, katıldığı televizyon programlarıyla herkese organ bağışı için çağrıda bulunuyor. Dergimizin yayın kurulu toplantısında organ nakilleri konusunda bir yazı hazırlanması gündeme geldi. Kurul üyelerimizin önerisiyle organ nakli konusunda hocaların hocası Münci Kalayoğlu ile söyleşi yapmaya karar verdik. Arkadaşımız Özlem Ak İkinci uzun uğraşlar sonucu, çok meşgul olan hocamızla görüşerek ilgiyle okuyacağınızı düşündüğümüz bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazarımız Bahri Karaçay“Âşık Beyin”başlıklı yazısıyla modern bilimin aşk hakkında söylediklerini bizlere aktarıyor. Âşık beyni anlamaya çalışan bilim insanları ilk görüşte aşk, aşkın molekülleri, arzu ve bağlılık, aşk acısı gibi alt başlıklara cevap olabilecek çeşitli açıklamalar yapıyor. Şiirler, hikâyeler ve romanlardan okuduğumuz, şarkılardan dinlediğimiz gizemli, yakıcı, hüzünlü, mutluluk verici aşka bilimin bakışını bakalım nasıl bulacaksınız? Yaz mevsimiyle birlikte doğa, güzelliklerini tüm canlılara sunuyor. Arkadaşımız Özlem Kılıç Ekici’nin yazısı“YeşilTerapi, İyileştiren Doğa”, hastalık, ağrı ve acıları unutturan doğal güzelliklerden iyileştirme amacıyla faydalanmak için sağlık merkezlerinde oluşturulan terapi bahçelerini anlatıyor. Yazarlarımızdan Kadir Demircan“Titanik’in Meçhul Bebeği”başlıklı adli bilimler alanından bir yazıyla karşınızda.“Bitkisel Ürünlerle İlgili Sağlık Sorunları” başlıklı yazımızsa reklamlara ve çevreden duyulan bilgilere dayalı olarak kullanılan bitkisel ürünlerin ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Bir başka yazımız“Telomerler”başlıklı.Telomerler kromozomlarımızın uçlarındaki moleküler sayaçlar olarak tanımlanıyor. Süperbilgisayarlar ve Android konusundaki yazılarmızsa teknoloji sevenlerin ilgisini çekecek. Önümüzdeki ay önemli bir gök olayı gerçekleşecek:Venüs Güneş’in önünden geçecek. 6 Haziran’da gerçekleşecek olan bu olayı izlemenizi tavsiye ediyoruz, çünkü bir sonraki tekrarı ancak 105 yıl sonra olacak. Güneş tutulmasında olduğu gibi derginiz Bilim veTeknik,Venüs geçişini güvenli bir şekilde izleyebilmeniz için önümüzdeki ay güneş filtreli gözlük verecek. Derginizi şimdiden ayırtmanızda fayda var. Saygılarımızla Duran Akca Sahibi Yazı ve Araştırma Grafik Tasarım - Uygulama Mali Yönetmen TÜBİTAK Adına Başkan Alp Akoğlu Ödül Evren Töngür H. Mustafa Uçar Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ([email protected]) ([email protected]) ([email protected]) Genel Yayın Yönetmeni İlay Çelik Sayfa Düzeni / Web İdari Hizmetler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ([email protected]) Sadi Atılgan İmran Tok Duran Akca Dr. Özlem Kılıç Ekici ([email protected]) ([email protected]) ([email protected]) ([email protected]) Yayın Kurulu Dr. Bülent Gözcelioğlu Yazışma Adresi Abone İlişkileri Fiyatı 5 TL Dr. Kıvanç Dinçer ([email protected]) Bilim ve Teknik Dergisi (312) 468 53 00 Yurtdışı Fiyatı 5 Euro. Doç. Dr. Burak Aksoylu Dr. Özlem İkinci Atatürk Bulvarı Faks: (312) 427 13 36 Dağıtım: DPP Prof. Dr. Salih Çepni ([email protected]) No: 221 Kavaklıdere 06100 [email protected] http://www.dpp.com.tr Dr. Şükrü Kaya Dr. Zeynep Ünalan Çankaya - Ankara İnternet Baskı: PROMAT Yrd. Doç. Dr. Ahmet Onat ([email protected]) Tel www.biltek.tubitak.gov.tr Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. Doç. Dr. Gökhan Özyiğit Dr. Murat Yıldırım (312) 427 06 25 e-posta http://www.promat.com.tr/ Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu ([email protected]) (312) 468 53 00 [email protected] Tel (212) 622 63 63 Redaksiyon Faks ISSN 977-1300-3380 Baskı Tarihi: 28.04.2012 Sevil Kıvan (312) 427 66 77 ([email protected]) Bilim ve Teknik Dergisi, Milli Eğitim Bakanlığı [Tebliğler Dergisi, 30.11.1970, sayfa 407B, karar no: 10247] tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı [7 Şubat 1979, HRK: 4013-22-79 Eğt. Krs. Ş. sayı Nşr.83] tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
İçindekiler 18 Aşkı genelde şiirlerden, romanlardan, destanlaşmış aşk hikayelerinden, kalbi kırılmış bestekârların şarkılarından ve bazen de kendi tecrübelerimizden öğreniyoruz. Kimi aşktan dans edip sarkılar söylüyor, kimi sevdiği ile bir arada olduğu için bulutların üstünde uçuyor. Kimi sevgisine karşılık göremediği için yemeden içmeden kesiliyor. Kimi sevdiğine kavuşmak için evini barkını terk edip kaçıyor. Kimi sevdigini öldürüyor, kimi kendini. Peki türümüzün bu evrensel özelliği hakkında modern bilim neler söylüyor? Kalbimizle mi yoksa beynimizle mi âşık oluyoruz? Aşk acısı gerçek mi? Ya gücü?. 24 İsminin hakkını veren kaç kişi tanıyoruz acaba? Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Organ Nakli veTransplantasyon Bölümü Başkanı Prof. Münci Kalayoğlu dünyanın çeşitli ülkelerinde ve ülkemizde başarıyla gerçekleştirdiği çok sayıda organ nakliyle özellikle de karaciğer nakilleriyle tanınıyor. İsmi“Münci”yani kurtarıcı, kurtaran anlamına gelen Prof. Kalayoğlu dünyada ilk kez karaciğer nakli yapan Dr.Thomas Starzl’ın yanında eğitim alarak organ nakli yolculuğuna başlamış. 1993 yılında Sağlık Bilimleri dalında aldığıTÜBİTAK Bilim Ödülü, 1994’te kendisine Orta DoğuTeknik Üniversitesi tarafından verilen Onursal Felsefe Doktorası sahip olduğu ödüllerden sadece birkaçı. TÜBA asli üyesi Prof. Dr Münci Kalayoğlu hem başarılı bilim insanı yönüyle, hem kurtardığı hayatlarla, hem de organ bağışının önemi ve yaygınlaştırılması çalışmalarına yaptığı katkılar nedeniyle dergimizin bu ayki konuğu. 36 Bir bahçe düşünün.Taze bir esinti, kıvrıla kıvrıla giden patika yollar, mis kokulu çiçekler ve yeşillikler arasından süzülen güneş ışığı, derelerden ve havuzlardan melodi gibi yükselen su sesi ve etrafımızı kuşatan cıvıl cıvıl kuş sesleri. Öyle bir bahçe ki kalbimizi ve ruhumuzu tamamen doğal bir ortamda besliyor, iyileştiriyor. Bize hastalığımızı, ağrılarımızı, her türlü acımızı ve kaybımızı unutturuyor. Günümüzde bazı sağlık merkezleri vücudumuzu iyileştirirken aynı zamanda ruhumuza da iyi gelecek terapi bahçeleri oluşturmaya çalışıyor. Bu bahçelerin amacı hastaları hastanelerin ve tedavi merkezlerinin soğuk ve stresli ortamından bir nebze olsun uzaklaştırabilmek ve tedavi sürecini kısaltmak. Hatta bazı sağlık merkezleri işi biraz daha ileri götürerek baştan aşağıya yenilikçi bir mimari tarzda tasarlıyor terapi bahçelerini. Peki bu bahçeler gerçekten tedaviye yardımcı oluyor mu? Birçok bilimsel çalışma terapi bahçelerinin tedaviyi hızlandırdığını kanıtlıyor.
Haberler ..................................................................................................................................................... 4 + Tekno-Yaşam / Osman Topaç................................................................................................................ 12 76 Ctrl+Alt+Del / Levent Daşkıran........................................................................................................... 14 Türkiye Doğası Türkiye’nin Dolly’si, İlk Klon Koyunumuz Oyalı / Özlem Kılıç Ekici............................................ 16 Bülent Gözcelioğlu Âşık Beyin / Bahri Karaçay..................................................................................................................... 18 84 72 Yıllık Yaşamda Kurtarılan Binlerce Hayat Prof. Dr. Münci Kalayoğlu / Özlem Ak İkinci.... 24 Sağlık Venüs’ün Güneş’le Dansı / Alp Akoğlu................................................................................................ 32 Ferda Şenel Yeşil Terapi: İyileştiren Doğa / Özlem Kılıç Ekici............................................................................... 36 87 Titanik’in Meçhul Bebeği / Kadir Demircan....................................................................................... 42 Yayın Dünyası Bitkisel Ürünlerle İlgili Sağlık Sorunları / Bünyamin Traş - Kamil Üney - Sema Traş............... 48 İlay Çelik Kromozomlarımızın Uçlarındaki Moleküler Sayaçlar: Telomerler / Güvem Gümüş Akay......... 54 88 Yaban Hayatta Tularemi / Yasin Demirbaş - Nursel Aşan................................................................ 60 Gökyüzü Süper Bilgisayarlar / Börteçin Ege......................................................................................................... 62 Alp Akoğlu Çinko İle Gelen Sağlık / Özge Kahraman .......................................................................................... 67 90 Son Efsane ANDROID / Murathan Yıldırım.................................................................................... 68 Bilim Tarihinden Câbir İbn Hayyân / Hüseyin Gazi Topdemir...................................................................................... 72 H. Gazi Topdemir 94 Zekâ Oyunları Emrehan Halıcı
Haberler len büyük bir statik kayma gördüklerinde Seyhan Ormanları deprem olduğunu anladıklarını söylüyor. İklim Gerçek Zamanlı Değişikliğinden GPS’le Depremlere Bu tür ağlarla ilgili pilot projeler ABD’nin Olumsuz Erken Uyarı California, Oregon ve Washington eyaletle- Etkilenecek! rinde sürüyor. Bu projelerde GPS algılayı- İlay Çelik cılardan gelen veriler sismometre ölçüm- Doğa Koruma Merkezi leriyle birleştirilerek depremin şiddetinin Üstün hassasiyetli GPS algılayıcı ağları, hızla belirlenmesi sağlanıyor. California’daki Doğa Koruma Merkezi ve Adana Or- güçlü bir deprem olduğunda neredey- Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü’nden Ye- man Bölge Müdürlüğü yaptıkları or- se anında uyarı verme ve depremin şiddeti- huda Bock amacın bu sistemleri hem erken tak çalışma ile Seyhan ormanlarının iklim ni daha doğru ölçme potansiyeli taşıyor. deprem uyarısı için hem de depremden et- değişikliğinden nasıl etkileneceğini ortaya kilenen bölgeleri belirlemek için kullanmak koydu. Yapılan modelleme çalışmaları gök- Geçen hafta Hint Okyanusu’nda meyda- olduğunu belirtiyor. nar ve sedir ormanlarında önemli riskler na gelen 8,6 şiddetindeki depremin ardın- olduğunu gösterdi. dan milyonlarca insan dehşet verici bir bek- Böyle bir ağ, örneğin California’da şid- leme deneyimi yaşadı. 2004’teki tsunaminin detli depremleri tespit edip çevreki bölge- Doğa Koruma Merkezi ve Adana Or- anıları hâlâ tazeydi, dalgaların ne kadar ya- lere birkaç saniye öncesinden uyarı vererek man Bölge Müdürlüğü 2010 ve 2011 yılları kınlarında olduğunu bilmeden kendilerini deprem dalgaları vurmadan önce insanlara boyunca Birleşmiş Milletler Binyıl Kal- kıyıdan uzaklaşmak üzere yollara attılar. korunak bulmaları için zaman sağlayabilir. kınma Hedefleri Fonu desteğiyle Seyhan Havzası’nda Orman Ekosistemlerinin ve Or- Şimdi deprem ve tsunami tehlikesi bulu- Washington ve Oregon gibi tsunami teh- mancılığın İklim Değişikliğine Uyum Sağla- nan birkaç bölgede denenmekte olan üstün likesi bulunan yerlerde de sistem tsunami ması Projesi’ni yürüttü. Proje kapsamında hassasiyetli GPS algılayıcıların bu durumu kıyıya vurmadan önce erken uyarı verebilir. Seyhan Havzası’nda bulunan ormanların değiştirebileceği düşünülüyor. İnsanları öl- iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği coğ- dürücü dalgaların gelip vurmasını bekleme- Projelerin uzun vadeli hedefi GPS’leri rafi bilgi sistemleri ve modelleme çalışmaları ye mahkûm bırakmak yerine bu sistem nere- deprem istasyonlarıyla birleştirerek bir depre- kullanılarak tespit edildi. deyse anında uyarı vererek insanların yaşam- min şiddetini, depreme hangi fayın neden ol- larını ve mallarını kurtarmayı vaat ediyor. duğunu ve tsunami beklenip beklenmediğini Çalışmanın ilk aşamasında bölgedeki birkaç dakika içinde belirleyebilecek bir sis- karaçam, kızılçam, göknar ve sedir orman- Günümüzün küresel sismograf ağları sis- tem oluşturmak. Bock bunun, örneğin daha larının dağılımları haritalandı. Bunu ta- mik dalgaları gezegen içinde dağılırken be- geçen yıl meydana gelen Tohoku depreminde kiben Birleşmiş Milletler iklim uzmanları lirliyor, ancak bu sismograflar 7’den şiddetli yaşananlarla karşılaştırılınca çok büyük bir depremlerde doygun hale gelip deprem şid- gelişme olduğunu söylüyor. Tohoku depre- detinin olduğundan düşük ölçülmesine ne- minde Japon yetkililer depremin şiddetini ilk den olarak kötü sonuçlar da doğurabiliyor. başta 8 olarak belirlemiş ve şiddetin aslında 9 olduğunu anlamaları 20 dakika almış. Dola- Çok sayıda araştırma grubu sismografla- yısıyla ilk tsunami uyarısı tehlikenin boyutla- rı tamamlamak için, kendi konumunu her rını olduğundan küçük göstermiş. saniye 5-10 milimetrelik, yani ticari tipteki GPS’lerden çok daha büyük bir hassasiyet- le belirleyen, gerçek zamanlı GPS algılayıcı ağları kuruyor. Bir deprem olduğunda al- gılayıcılar yer kabuğunun ne kadar hareket ettiğini hassas biçimde belirleyebiliyor. Uni- versity of California, Berkeley’de sismoloji laboratuvarının yöneticisi olan Richard Al- 4
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 tarafından ortaya konan iklim senaryoları taya koyduk. Orman Genel Müdürlüğü ile Araştırma ekibi bölgesel iklimin bugün- kullanılarak bu orman türleri için gelecek- birlikte gerçekleştirilen bu projenin çıktıla- den 2100’e nasıl değişeceğini öngörebilmek teki yaşam ortamı uygunlukları tespit edildi. rının ilgili planlara aktarılarak uygulamaya için 16 iklim modelinin sonuçlarını birleştir- Çalışmanın sonucunda dört orman türünün geçirilmesi Türkiye ormanlarının geleceği di. Bu da her bir türün habitatının nasıl ka- de iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkile- konusunda bizlere umut veriyor”. yacağını, genişleyeceğini ya da daralacağını, neceği ortaya çıktı. Çalışmanın temel sonuç- dolayısıyla bu türleri korumak için daha ne ları şöyle: Çalışmanın ayrıntılarının yer aldığı ra- kadar arazinin tahsis edilmesi gerektiğini be- • Seyhan Havzası’ndaki kızılçam orman- porun tamamına ulaşmak için: lirlemelerini sağladı. Yapılan analizler proje- http://images.dkm.org.tr/2011/12/27/ nin 2050 itibariyle 2560 km2 daha fazla arazi larının bugün bulunduğu bölgelerin % iklim-degisikligi-ve-ormancilik.pdf gerektireceğini gösteriyor, bu rakam 2100 56,2’lik bölümünün 2050 yılında artık kı- itibariyle 3800 km2’ye çıkıyor. Shaw fazladan zılçamların yaşaması için uygun olmaya- Doğa Koruma Merkezi hakkında bilgi maliyetin 2050 itibariyle 1,73 milyar dolar, cağı, karaçamlar için ise bu oranın % 68,5 için: www.dkm.org.tr 2100 itibariyle ise 2,54 milyar dolar olacağını olduğu belirlendi. öngörüyor. Bu ise iklim değişikliği olmasa • Yine Seyhan Havzası’nda yaşayan göknar İklim Değişimi projeyi devam ettirmek için gerekecek mali- ve sedir ormanlarının durumunun daha Doğa Koruma yetin iki katından biraz daha fazla. kritik olduğu, havzadaki göknar ormanı Maliyetini bölgelerinin % 85,7’lik kısmının 2050 yı- Artıracak Shaw sonucun tüm türler için aynı olma- lında bu tür için uygun olmayacağı, aynı yacağını, çünkü bazılarının ilkim değişimine oranın sedir ormanları için % 93,1 oldu- İlay Çelik diğerlerinden daha dayanıklı olduğunu söy- ğu öngörüldü. lüyor. Yine de farklı habitatlarda da sonuç- • Seyhan ormanlarını bekleyen bu deği- Tehlike altındaki türleri ve doğal eko- ların aynı derecede çarpıcı olacağını ekliyor. şimleri en az zararla atlatabilmek için sistemleri korumak hayli pahalı bir iş. ekosistem yönetimi yaklaşımına geçilme- Zira bir koruma çalışması, korunan arazinin Geçtiğimiz ay yayımlanan iki çalışma si gerektiği ortaya kondu. Buna göre: başka amaçlar için kullanıma kapatılması, daha Shaw’un iddialarını destekler nitelik- 1. Ağaç türlerinin daha uygun yer- koruma için altyapı ve insan kaynağı oluş- te. Avustralya Canberra’daki Csiro Çevre lere göç etmesini desteklemek ve bu süreci turulması, korunan alanın bilimsel olarak Hizmetleri’nden Russel Wise ve çalışma ar- kısaltmak için “yardımcı göç” mekanizmala- izlenmesi gibi pahalı pek çok iş gerektiriyor. kadaşları Güney Afrika’daki Cape Floristic rının kurulması, Habitatların küresel ısınmadan nasıl etki- Region’a odaklandı. Bu bölgede, ekosistemin 2. Hem bitki hem de hayvan türle- leneceğine ve dolayısıyla gezegenimizin ne iklim değişimiyle başa çıkabilmesi için ko- rinin göç mekanizmaları incelenip olası en- kadarının daha korumaya ayrılması gere- ruma alanını gelecek 50 yıl içinde 2410 km2 geller kaldırılarak koridorlar oluşturulması keceğine dair öngörüde bulunulan üç ayrı artırmaya yönelik planlar yapılıyor. Wise bu- gerektiği görülüyor. araştırmanın sonuçlarına göre, eğer iklim nun en az 260 milyon dolara mal olacağını, Doğa Koruma Merkezi genel müdü- değişimine rağmen türlerin korunması is- hatta maliyetin bunun dört katına kadar çı- rü Dr. Uğur Zeydanlı yaptığı açıklamada teniyorsa korunan alanların genişletilmesi kabileceğini öngörüyor. şunları söyledi: “Yaptığımız detaylı bilimsel gerekecek ve koruma maliyetleri potansiyel çalışmalar, Seyhan Havzası’ndaki orman olarak ikiye katlanacak. Öte yandan Virginia Arlington’daki Con- ekosistemleri nin yakın gelecekte iklim de- servation International’dan Jonah Busch ve ğişikliğinden ciddi ölçüde etkileneceğini California San Francisco’daki Çevre Sa- çalışma arkadaşları iklim değişiminin 2080’e gösterdi. Bu değişikliğin görece hızlı olması vunma Fonu’ndan (Environmental Defense kadar Madagaskar’daki 74 bitki türünü nasıl ekosistemlerin değişime uyum sağlamasını Fund) Rebecca Shaw ve çalışma arkadaşları etkileyeceğini belirlemek için benzer model- zorlaştırıyor. Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma’nın (Nature Conservancy) lerden yararlandı. Modeller, korumacıların birlikte yürüttüğümüz bu çalışmayı sade- California’nın 3200 km2’lik bir kısmını kap- iklim değişince bitkilerin hâlâ uygun habita- ce teknik bir araştırma olarak ele almadık. sayan Hamilton Dağı Projesi’ni inceledi. ta sahip olabilmesini sağlamak için maliyeti Ormanların uyum kapasitesinin artırılması Bölgede iklim değişimine dayanıklılığı bili- çok daha yüksek stratejiler benimsemesi ge- için ormancılık açısından ne tür değişimler nen 11 tür üzerine odaklandılar. rektiği yönünde sonuçlar veriyor. gerektiğini de bir öneriler listesi olarak or- Shaw’a göre bu çalışmalar gelecekte do- ğayı korumanın çok daha zor ve pahalı hale geleceğini gösteriyor. 5
Haberler Yeni geliştirilen oluk, polilaktik Amatör Astronomlar Bilim - Eğitim Kam- asite dayalı, biyolojik olarak parça- pı’nın 16.’sı, Ege Üniversitesi Gözlemevi’nde Yeni Teknolojiyle lanabilen sentetik bir polimerden 25 Haziran-28 Temmuz 2012 tarihleri ara- Sinir Hasarında yapılmış ve zarar gören sinir hücre- sında birer haftalık 5 dönem halinde yapıla- İyileşme Ümidi lerinin bir dizi küçük kanal içinde cak ve 13 yaş ve üzeri katılımcılar kabul edi- büyümesine kılavuzluk edecek bi- lecek. Katılımcılara dönem sonunda birer İlay Çelik çimde tasarlanmış. sertifika verilecek. Sheffield Üniversitesi’nden araştırmacılar Araştırma ekibinden, Sheffield Kamp boyunca gündüz programların- travmatik kazalarda hasar gören sinir Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mü- da daha ziyade dersler, uygulamalar, video hücrelerinin doğal olarak onarılmasına yar- hendisliği Bölümü’nde araştırmacı gösterimleri ve basit proje çalışmaları yer dımcı olan bir yöntem geliştirdi. Yöntem ha- Dr. Frederick Claeyssens sinirlerin alacak. Dersler genel astronomi, teleskoplar, sar gören uzuvlarda hissin ve hareketin yeni- tek bir uzun kablo gibi olmadığını, Güneş Sistemi, Güneş, yıldızlar ve yaşamla- den kazanımını sağlama potansiyeli taşıyor. demetlerden oluştuğunu belirtiyor. rı konularında, basit düzeyde olacak. Uy- Claeyssens yeni teknikle her bir sinir dizisi- gun teleskoplar ve düzeneklerle yapılacak Araştırmacıların Almanya’daki Laser nin ayrı ayrı büyüyebileceği oluklar oluştura- olan Güneş gözlemleri de gündüz etkinlik- Zentrum Hannover’la ortaklaşa yürüttükle- rak sinir liflerinin sağlam sinirdekine benzer leri arasında yer alıyor. ri çalışmanın geçtiğimiz ay Biofabrication’da bir yapıda oluşmasını sağlayabildiklerini yayımlanan sonuçları, sinirler için kılavuz söylüyor. Bilim - Eğitim Kampı’nın en eğlenceli ve oluk ya da kısaca NGC adı verilen özel tıbbi Sinir tamamen oluştuktan sonra oluk do- heyecan verici tarafı ise neredeyse sabaha ka- cihazların üretildiği bir yöntemi içeriyor. ğal biçimde parçalanıyor. Araştırmacılar bu dar süren gece programları. İlk geceden baş- yaklaşımın çok sayıda çevresel sinir hasarı layıp öncelikle çıplak gözle gökyüzü tanıtımı Karmaşık yapıların bilgisayar dosya- vakasında tam iyileşme sağlamasını umuyor. yapılacak, takımyıldızlar ve gökyüzündeki larından CAD/CAM (bilgisayar destekli Laboratuvar denemelerinde polimer olu- hareketleri anlatılacak. tasarım/üretim) yoluyla üretilmesini sağ- ğa eklenen sinir hücreleri, oluğun kanallı layan bir doğrudan lazer yazımına dayanan yapısı içinde doğal biçimde büyüdü. Araş- Sonraki gecelerde teleskop kullanımı hak- yöntem, araştırma ekibinin daha öncekilere tırma ekibi şimdi de klinik denemeler için kında deneyim kazanacak olan katılımcılar, göre çok daha gelişmiş NGC’ler üretebilme- çalışıyor. gezegenleri, yıldızları, yıldız kümelerini ve bu- sini sağladı. Claeyssens bu iskeleler başarıyla çalışırsa lutsuları izleyecek, Ay’ın kraterlerini yakından yöntemin sadece çevresel sinir hasarı vaka- inceleyecek. Katılımcılar kendilerine verilen Günümüzde şiddetli travmatik sinir hasa- larına değil omurilik hasarı vakalarına da gök atlaslarını kullanarak teleskoplarını iste- rına uğrayan hastalar etkilenen uzuvlarında uygulanabileceğini öngördüklerini belirti- nen yıldızlara kısa zamanda yöneltebilecek. yıkıcı biçimde his ve/veya hareket kaybına yor. Çalışmanın heyecan verici yanının sa- maruz kalıyor. Geleneksel yaklaşım müm- dece sinirlerin büyümesini sağlayan kılavuz Katılımcıların gece gözlemleri sırasında, künse sinir uçlarının birbirine dikilmesi ya da iskeleler oluşturulması değil, aynı zamanda gözlemevinde Astronomi ve Uzay Bilimleri sinir parçalarının nakli şeklinde. Ancak bu tür mikro kalıplama ile bu iskelelerin hızlı bir Bölümü araştırmacılarının yaptığı bilimsel ameliyatlar genellikle tam iyileşme sağlamıyor. şekilde üretilebilmesi olduğunu vurguluyor. gözlemleri izleme ve gözlemlerde araştırılan Claeyssens bu teknolojinin şiddetli sinir ha- konular üzerine öğretim elemanlarından bil- Sheffield Üniversitesi’nde biyomühendis- sarı gören hastaların hayatını değiştirebile- giler alma fırsatı da olacak. lik profesörü John Haycock kollardaki ya da ceğini düşünüyor. Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: bacaklardaki sinirlerin omuriliktekilerden http://astronomy.ege.edu.tr/gozlemevi/bek/ farklı olarak yeniden büyüme yeteneğine Amatör sahip olduğunu, ancak bunun için yardım Astronomlar gerektiğini söylüyor. Haycock yaralanmış bir Bilim-Eğitim bölgeyi destekleyen ve bu bölgeye sinirlerin Kampı büyümesini uyarmak amacıyla fiziksel ve kimyasal işaretler sağlayan “iskele implant- Alp Akoğlu lar” oluşturduklarını belirtiyor. 15yıldır düzenli olarak yapılan ve her yıl dergimizde duyurduğumuz Amatör Astronomlar Yaz Okulu bu yıl Amatör Ast- ronomlar Bilim - Eğitim Kampı adıyla dü- zenleniyor. Ege Üniversitesi Gözlemevi, her yıl olduğu gibi bu yıl da kapılarını meraklı amatör gökbilimcilere açıyor. 6
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 da havanın kuru, yağmurlu veya karlı olup tırmaya göre bazı canlılara avantaj sağlıyor. olmadığını algılıyor. Araç hareket halindey- Columbia Üniversitesi’nden ağaç fizyoloğu ken bile lastikler koşullara göre yükselip ge- Kevin Griffin ve grubunun araştırmaları, nişleyebiliyor. Böylece sizin yerinize yol ve gece yükselen sıcaklığın şehir merkezin- hava durumunu arabanızın lastikleri düşün- deki ağaçların ertesi gün güneş çıktığında müş oluyor. Lastiğin hareket edecek kısımla- fotosentez tepkimesini artırdığını gösterdi. rının yapılacağı malzeme ile ilgili araştırma- Araştırmacılar şehir merkezinde ve merke- lar sürerken, şu ana kadar geliştirilen haliyle ze 160 kilometre uzakta meşe fideleri dikti. patent alındığı belirtiliyor. Aynı miktarda gübre ve haftalık sulamayla yetiştirilen fidelerin çevresindeki sıcaklık Kentsel Isı Adaları değişimi gözlemlendi. Şehirde en yüksek Ağaçları Etkiliyor sıcaklık ortalaması 2 santigrat derece daha yüksekken, minimum ortalama 4,5 san- Murat Yıldırım tigrat derece yüksek oldu. Araştırmanın sonunda şehirdeki fideler 8 kat daha fazla Güneş’ten gelen ışınlar şehirdeki yapı- biyokütle üretti. Diğer faktörleri kontrollü lar tarafından emilir ve emilen enerji deneylerle eleyen araştırmacılar, aradaki ısı olarak tekrar yayılır. Bu yüzden şehir farkın en büyük sebebinin aradaki sıcaklık merkezleri çevreye göre daha sıcak olur ve farkı olduğunu doğruladı. Dünya nüfusu- bu alanlar kentsel ısı adaları olarak adlan- nun neredeyse yarısının şehirlerde yaşadığı dırılır. Sıcak yaz geceleri: Şehir halkının ve bu oranın sürekli arttığı düşünülürse şe- kâbusu olan bu olgu, yeni yapılan bir araş- hirlerdeki ağaçların şehirle olan etkileşimi- ni anlamak daha önemli hale geliyor. Alman Bilim İnsanlarından Her Hava Koşuluna Uygun, Akıllı Lastik Özlem Ak İkinci Kış mevsiminin ilk günlerinde arabanıza kış lastikleri takmak zorunda olmak- tan sıkıldınız mı? Leipzig Üniversitesi’ndeki araştırmacılar ilk akıllı lastiği geliştirme- yi başardı. Lastik siz arabanızı kullanırken bile kendi kendine o anki hava durumuyla uyumlu hale gelebiliyor. Araştırmanın yürütücüsü Leipzig’deki Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden Det- lef Riemer Almanya’da düzenlenen dünyanın en büyük endüstri fuarı Hannover Fuarı’nda akıllı lastiğin tanıtımını yaptı. Reimer lastik seçiminde her zaman lasti- ğin fren yeteneği ve benzin tüketimi arasın- daki uyumun önemli olduğunu belirtiyor ve sürücünün özellikle uzun yolculuklara çı- karken her türlü hava koşulunu göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyor. Geliş- tirilen akıllı lastikteki elektronik algılayıcılar yolun otoyol ya da asfalt olup olmadığını ya 7
Haberler Aspirinin Kanser farelere salisilat verildiğinde ise, normal fa- Önleyici Etkisine relerin kan şekeri seviyesiyle aynı kan şekeri Doğadaki Enerji Dair Yeni İpuçları seviyesine sahip oldukları görülmüş. Depoları Özlem Ak İkinci Tüm bu sonuçlar ışığında, salisilatın vü- Murat Yıldırım cutta farklı yolaklar kullanarak etkin olduğu Eski Mısır el yazmalarında bile yangı te- düşünülüyor. Bu bulgulara göre aspirinin ağrı Concordia Üniversitesi’nde yapılan yeni davisi için kullanıldığından söz edilen kesici özelliği ile kanser önleyici özelliği farklı bir araştırma bizi temiz enerjiye bir söğüt ağacının kabuğundaki salisilat, binler- metabolik yollarla birbirinden ayrılıyor. Böy- adım daha yaklaştırdı. Doğadaki kendine ye- ce yıldır ecza dolaplarının en önemli vazge- lece aspirinden daha az yan etkisi olan yeni tebilen ve çevreyi kirletmeyen enerji toplama çilmezlerinden. kanser önleyici ilaçların keşfi için yeni kapı- ve depolama sistemlerini örnek alan László lar açıldığı düşünülüyor. Bir sonraki adım ise Kálmán önderliğindeki araştırmacılar, en- Salisilatın kanser önleyici etkisi henüz salisilatı kanserli farelerde test etmek olacak zimleri kullanarak enerji depolamayı başar- açıklığa kavuşturulabilmiş değil, süren araş- ve böylece kanser önleyici etkisinde AMPK dı. Araştırmacılar bazı bakterilerde bulunan tırmalarla bu konuda yeni ipuçlarına ulaşıl- enziminin etkinliği belirlenebilecek. ve güneş enerjisini yakalamak ve toplamak maya çalışılıyor. açısından önemli enzimlerden biri ile yaptığı Asteroit çalışmasında, enzimin enerji depolama süre- Salisilatın farklı bir formu olan aspirin, Madenciliği sini saniyelerden saatlere uzatmayı başardı. iltihaplanmayı önleyici ve ağrı kesici özelli- Başlıyor mu? Işığın etkisiyle, aynı pillerdeki gibi, bir ucu ğiyle hepimizin hayatında. Son zamanlarda pozitif, diğer ucu negatif yükle yüklenen bu yapılan bir araştırmaya göre aspirinin şaşır- Murat Yıldırım enzimde toplanan enerji normalde depolan- tıcı bir yan etkisi var. Vücutta hızla salisilata mayıp hemen kullanılıyor. Fakat araştırmada parçalanan aspirin bazı kişilerin bazı kanser Robot gemilerle asteroitlerdeki nadir ve enzimde depolanan enerjinin hemen boşal- türlerine yakalanma riskini azaltıyor. İngilte- kıymetli metalleri çıkarmak ve uzaydaki ması, ortama eklenen farklı protein molekül- re Dundee Üniversitesi’nden Grahame Har- en kıymetli maddelerden olan suyu topla- leriyle engellendi. Enzim depolanacak ener- die aspirinin bu beklenmedik etkisini araştır- mak her ne kadar bilim kurgu filmlerinden jiyi fotosentezle elde ediyor. Yani enerji için mış. Salisilatı laboratuvar ortamında kültüre fırlamış bir fikir gibi görünse de, bir grup işa- tüm gerekenler doğada bolca bulunan güneş alınmış insan böbrek hücrelerine uygulayan damı bu fikri hayata geçirmek için çalışmala- ışığı, su ve karbon dioksit. Tamamıyla temiz araştırmacı, ilacın hücre bölünmesinde ve ra başladı. Eski bir astronot olan Tom Jones enerji üreten bu sistemden biyo-uyumlu metabolizmasında görev alan AMPK enzi- projenin danışmanlığını yürütüyor. Google’n (canlı dokulara zararı olmayan) piller üre- mini etkinleştirdiğini ve bu enzimin kanser patronları Larry Page ile Eric Schmidt ve film tilmesi amaçlanıyor. Şu anda kullanılmakta ve diyabet ile de ilişkili olduğunu tespit et- yapımcısı James Cameron’un da kurucula- olan piller gibi zehirli maddeler içermeye- miş. Çalışmanın diğer araştırmacılarından rı ve destekçileri arasında olduğu Planetary cek bu piller, örneğin ameliyat sonrası doku Kanada McMaster Üniversitesi’nden Greg Resources Inc. uzayın zenginliklerini 10 yıl ve organları gözlemleyecek algılayıcılar için Steinberg ise farklı tip farelerde yüksek doz- içerisinde yerküreye taşımayı hedefliyor. Pro- kullanılabilir ve zararsız olduğu için vücutta daki salisilatın etkisini araştırmış. Salisilatın, jenin en önemli ayaklarından biri Dünya’ya bırakılabilir. genetik değişiklik yapılarak hücrelerinde yakın asteroitlerdeki suyu toplamak. Su hem AMPK enzimi olmaması sağlanan fareler- hidrojen ve oksijene ayrılıp yakıt olarak kul- de ve AMPK enzimine sahip farelerde aynı lanılarak milyonlarca hatta belki milyarlarca metabolik etkiyi göstermediğini tespit etmiş. dolarlık projenin maliyetini düşürecek, hem Salisilatın salsalate formunun insülin diren- de uzayda yiyecek yetiştirebilmek için kulla- ci ve tip 2 diyabetin tedavisinde de etkin ol- nılacak. Dünya’nın yakınından her sene 1500 duğu görülmüş. Ancak bu etkilerin AMPK enzimiyle bir ilişkisi olmadığı tespit edilmiş. İnsülin direncine sahip ve genetik değişiklik sonucu hücrelerinde AMPK bulunmayan 8
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 civarında asteroit geçiyor ve şirket öncelikli yesinde bitki genomlarının genetik bilgisi Peru Kıyılarında hedeflerini bu asteroitler arasından seçmek daha kesin ve güvenilir bir şekilde değişti- 900 Civarında istiyor. Madenleri çıkarmanın, zayıf bir çe- rilebiliyor ya da genomlara başka nitelikler Yunus Karaya kimle birbirine bağlanmış kayalardan oluşan eklenebiliyor. Vurdu asteroitlerde çok zor olmaması bekleniyor. Uzmanlar bu projenin kârlılığı konusunda Yeni geliştirilen teknik, bitkilerin doğal Bülent Gözcelioğlu şüphelerini dile getiriyor. Fakat aynı girişim- olarak kendi kendini onarma mekanizma- ci grubun daha önce insanlara uzay seyahati sına dayanıyor. Homolog rekombinasyon Yunusların intihar ettiği yönünde yaygın pazarladığını unutmamak gerekiyor. Proje- olarak bilinen mekanizma, hücre herhangi bir yanlış düşünce var. Bunda medyada nin iki sene içinde uygun asteroitleri seçmek bir nedenle bozulduğunda genomu onarı- “yunuslar intihar etti” biçiminde yer alan ha- için gerekli teleskopların uzaya gönderilme- yor. Moleküler makaslar olarak bilinen uy- berlerin de etkisi fazla. Her şeyden önce in- siyle başlaması bekleniyor. Şirket ilk uzay is- gun enzimler kullanıldığında öncelikle ge- tihar yaban hayatta ve evcil türlerde görülen tasyonlarını 2020 yılında faaliyete geçirmeyi nom uygun yerden kesiliyor ve daha sonra bir olgu değil. Yunuslar çeşitli nedenlerle ka- umuyor. gerekli bilgiyi içeren yama kullanılarak bu raya vurabilir, ancak bu intihar olarak değer- kesik onarılıyor. İşte bu yama, değiştirilmek lendirilemez. Yunuslar yönlerini baş kısımla- Bitki Genomlarına ya da geliştirilmek istenen özelliğin genetik rından gönderdikleri ses dalgaları yardımıyla Yapılan Moleküler bilgisini içeriyor. Bu tekniğe bitkide gen he- bulur. Yarasalar da karanlıkta yönlerini aynı Ameliyatlar deflemesi (in planta gene targeting, IPGT) yöntemle bulur. Yunusların ses dalgası gön- deniliyor. Bu tekniğin çok güvenilir ve etkili Özlem Kılıç Ekici olduğunu bildiren uzmanlar, yeni genetik bilginin istenilen hedef noktaya koplay- Kültür bitkileri sürekli olarak insanların ca tam olarak yerleştirilebildiğini açıkladı. ihtiyaçlarına göre ıslah ediliyor. Bazen daha çok meyve vermeleri için yani verim- liliklerinin artırılması için, bazen kuraklığa dayanmaları için, bazen de bitki hastalık ve zararlılarına karşı daha dayanıklı olmala- rı için ıslah ediliyorlar. Yeşil biyoteknoloji şimdilerde bitki özelliklerini daha hızlı ve etkili bir şekilde geliştirebilmek amacıy- la bilinen klasik ıslah yöntemlerine yeni yeni boyutlar katıyor. Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü botanik uzmanları tarafından ge- liştirilen yeni bir biyoteknoloji tekniği sa- Temelde bu teknik her türlü bitkiye ra- derme sistemi bazen bir enfeksiyon, virüs ya hatlıkla uygulanabiliyor ve bilinen klasik da başka nedenlerle (Dünya’nın manyetik tekniklerden % 100 daha etkili. Şimdiye alanının değişmesi, gemilerden ve askeri faa- kadar yapılan çalışmalar, bitki genomu- liyetlerden kaynaklanan ses dalgalarını bozu- nun yeni eklenen bilgiyi reddetmediğini cu etkenler, vb.) çalışamaz hale gelir. Bu du- göstermiş. Bir sonraki aşamanın bu tekni- rumda yunuslar yönlerini tayin edemedikleri ğin biyoteknolojide daha kapsamlı çalış- için karaya vurur. Yapılan kurtarma çalışma- malara uygulanması olduğunu açıklayan larında tekrar denize döndürülen yunusla- uzmanlar, yeni moleküler “makasların ve rın tekrar karaya vurduğu bilinse de, denize yamaların” geliştirileceğini bildiriyor. Bu dönenlerin de hayli fazla. Yunuslar genelde teknik sayesinde, doğada en zor koşullarda pek sık karaya vurmaz. Ancak bu yılın Şubat yaşamını sürdürebilen ve hayatta kalabilen ayı ile Nisan ayı arasındaki çok kısa sürede, yabani bitki türlerinin her türlü dayanıklı- Kuzey Peru kıyılarında 877 yunus ve mutur lık özelliklerinin kolaylıkla kültür bitkileri- (yunusa benzeyen bir başka deniz memelisi) ne transfer edilebileceği söyleniyor. Uzun ölüsü bulundu. Yaklaşık 200 km’lik bir alan- vadeli hedefleri ise doğal kaynakların en da gerçekleşen bu olayın nedeni tam olarak uygun seviyede kullanılarak gıdaların üre- anlaşılamasa da bir virüsten (Morbillivürus tilmesi. vb.) kaynaklandığı yönünde tahminler var. 9
Haberler “Bilimi Serginin girişi sizi bir anda evrenin baş- Beşinci ve son tema, temel araştırmaların Hızlandırıyoruz” langıcına, Büyük Patlama anına götürüyor. gündelik yaşamımızdaki teknolojik uygu- Sergisi ODTÜ’de Girişte “Siz, sevdikleriniz ve çevrenizdeki her lamalara yansımasıyla ilgili. Ziyaretçiler bu Açıldı şey, evrenin tam başlangıcında ortaya çıkan temanın yer aldığı odada etkileşimli ekran- parçacıklardan oluşmuş durumdasınız” şek- lar yardımıyla teknolojinin değişik alanlarını Alp Akoğlu linde etkileyici bir mesaj veriliyor. keşfediyor, günümüzdeki hangi uygulama- nın hangi araştırmaya dayandığını öğrene- CERN’ün “Bilimi Hızlandırıyoruz” ser- ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. M. Bilge Demirköz biliyor. gisi 2 Nisan’da CERN Başkanı Prof. Dr. ziyaretçi öğrencilerin sorularını yanıtlıyor. Rolf Heuer’in de katılımıyla açıldı. ODTÜ Bu sergi ilk kez CERN’e üye olmayan bir çalışanları ve öğrencilerinin yanı sıra halkın İlk odada Büyük Patlama’dan itibaren ev- ülkeye gönderiliyor. Bunu gerçekleştirdikleri da büyük ilgi gösterdiği sergi, konuşmala- renin tarihi anlatılıyor. Burada ziyaretçiler için başta ODTÜ Rektörlüğü ile Fizik Bölü- rıyla, sunumlarıyla ve gökyüzü fotoğrafları Büyük Patlama’yı zemine yansıtılan bir su- mü olmak üzere emeği geçenlere teşekkür eşliğindeki müzik gösterileriyle etkileyici bir numla sanki onun içindeymiş gibi hissede- ediyoruz. açılışa sahne oldu. rek izleyebiliyor. Sergi vesilesiyle ülkemize ilk kez gelen Geçtiğimiz ayki sayımızda serginin İkinci tema, ziyaretçileri parçacıkların CERN Başkanı Prof. Dr. Rolf Heuer ile yap- Türkiye’ye getirilmesinde büyük emeği geçen dünyasına götürüyor. Burada canlandırma- tığımız röportajın dergimizin gelecek sayı- ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. larla ve etkileşimli anlatımlarla maddenin sında yer alacağını da şimdiden duyurmak M. Bilge Demirköz sergiyi tanıtan bir yazı yapı taşları ve temel kuvvetler tanıtılıyor. isteriz. hazırlamıştı. Sergi 8 Temmuz’a kadar ziyaret- çilere açık olacak. O nedenle meraklılarına Gizem Odası adı verilen üçüncü tema- Yerbilimlerinde hatırlatmak için serginin içeriğine kısaca de- nın yer aldığı oda görebildiğimiz maddenin Envisat Krizi ğinmek istedik. Öncelikle belirtelim: Sergiye evrenin yalnızca % 4’ü olduğu gerçeğinden giriş ücretsiz ve sergisinin düzeyi 12 yaş ve yola çıkarak geri kalanın gizemini çözmeye İlay Çelik üzeri için uygun. yönelik çabaları anlatıyor. Gezegenimizin izlenmesinde çok önem- ODTÜ Kapalı Tenis Kortları’ndaki 400 Dördüncü tema CERN’de yapılan araş- li bir role sahip Envisat uydusuyla 8 metrekarelik bir alanda hazırlanan sergi beş tırmaları özetleyen sergilerden oluşuyor. Bu Nisan’dan beri iletişim sağlanamıyor. Yetki- ana temadan oluşuyor. Her bir tema ayrı bir sergiler poster, panel ve ekranların yanı sıra liler uyduyla iletişimin tekrar sağlanmasının odada yer alıyor ve kısa tünellerle bir odadan Büyük Hadron Çarpıştrıcısı’nın mıknatısla- düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyor. Uy- diğerine geçiliyor. Sergi, çoğunlukla dokun- rından birinin gerçek boyuttaki bir maketini dunun yerine yenisinin gönderilmesi ise bir matik ekranlardan oluşan etkileşimli ortam- ve ATLAS dedektörünün orantılı olarak kü- yıldan önce söz konusu değil, bu yüzden de da sunuluyor. Bunun yanı sıra duvarlarda çültülmüş maketini de içeriyor. yerbilimciler veri birikiminde oluşacak bü- konuyla ilgili hem Türkçe hem de İngilizce yük bir boşlukla karşı karşıya. bilgilendirici panel ve posterler bulunuyor. Envisat 2002’de Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından gönderilmişti. O zamandan beri uydunun sahip olduğu on cihaz, hava kalite- 10
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 si, Kuzey Kutup buzlarının yayılışı ve petrol beş uyduya bırakması planlanıyordu. Bu lı” olduğu belirtiliyor. Duke Üniversitesi’nde sızıntısı gibi çok önemli çevresel etmenler e uydular Çevre ve Güvenlik İçin Küresel İz- yapılan araştırmada erken çocukluk dönem- ilişkin veriler de dâhil olmak üzere gezege- leme adlı daha geniş bir programın parçası. lerinde şiddete maruz kalmış 10 yaşındaki nimizle ilgili çok miktarda ve çeşitli veriler Sentinel 1, Sentinel 3 ve Sentinel 5, Envisat’ın çocukların DNA’larında, normalde yaşın sağladı. Ancak 8 Nisan’da uyduyla bağlantı ölçümlerini üstlenecek. ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkması bekle- koptu ve yer ekibi bağlantıyı yeniden kurma- nen aşınmalar ve yıpranmalar olduğu tespit yı başaramadı. Ancak Sentinel programı da tehlike altın- edildi. Fiziksel istismara uğramış çocukların da. Uyduların üretimi ilk uydu 2013 sonun- kromozomlarının ucunda yer alan ve telo- Uyduya tam olarak ne olduğu bilinmiyor, da hazır olacak şekilde devam ediyor olsa da, mer adı verilen yapıların şidddete maruz ancak İtalya Frascati’den Envisat görev yöne- Laur uyduları işletmek için gerekli mali kay- kalmayan çocuklardakilere oranla daha kısa ticisi Henri Laur, muhtemelen uydunun ile- naklarının olmadığını söylüyor. olduğu belirlenmiş. Bu çalışmanın sonuçları tişim sistemine güç sağlayan mekanizmalar- Molecular Psycholgy dergisinde yayımlan- daki bir bozukluk olduğunu belirtiyor. Güç Tüm bu uydular planlandığı gibi gönde- mış. kesintisinin uydunun güvenli moda geçme- rilse bile verilerde yine de boşluklar olacak. sine neden olmuş olabileceği, ancak bu me- Laur bu durumun bilim dünyası ve karar Telomerler, kromozomların ucunda dü- kanizmada da bir aksaklık olmuş olabileceği vericilerin ortak bir hatasının sonucu oldu- ğümlenmiş olarak yer alan, tekrarlayan kısa düşünülüyor. Laur ve ekibi bozukluğun ne- ğunu, yaşlanan uyduların yerine yenilerinin DNA dizilimleri ve proteinlerden oluşan denini ortaya çıkarabilmek için uyduyu sü- gönderilmesine yönelik planların önceden ve ayrıca DNA sarmallarının çözülmesini rekli izliyor. yapılmasının veri devamlılığını sağlamak engelleyen yapılar olarak biliniyor. Bunla- açısından çok önemli olduğunu, ancak bu- rı ayakkabı bağcıklarının ucunda yer alan Laur uyduyla tekrar iletişim kurulabile- nun nadiren gerçekleştiğini belirtiyor. plastik parçalara da benzetebiliriz. Kromo- ceği konusunda kötümser. Envisat 10 yaşın- zomların ucundaki düğümlenmiş bu yapı da olsa da aslında 5 yıl işlev görmek üzere Özellikle iklimbilim, uydu verilerindeki sayesinde hücre çekirdeğinde yer alan en- tasarlanmış. Laur düşük de olsa bir şans ol- eksiklikten uzun süredir muzdarip. Geçen zimlerin kromozomları aşındırması ve iki duğu sürece uğraşmaya devam edeceklerini yıl da, havadaki aerosol parçacıklarının ik- kromozomun birleşmesi engellenir. Telo- belirtiyor. lim üzerindeki etkilerini ölçmesi planlanan merlerin kısalması normalde yaş ilerledikçe NASA’ya ait Glory adlı uydunun fırlatılışı ya da genetik bir hastalık neticesinde görü- Envisat’ın onarılamama ihtimaline karşı başarısızlıkla sonuçlanmıştı. lüyor. Hücreler yaşları ilerlerken ve bölünür- ESA’nın bir acil durum planı var, ancak bu ken, telomerler hücrelerin çoğalıp ulaşması planlar oluşacak veri kaybını sadece kısmen Çocuklukta gereken maksimum sayıyı koruyabilmek telafi ediyor. Örneğin ESA’nın, Kanada’ya Yaşanan Stres ve için, kısalmaya başlar. Telomerler zamanla ait iki uydudaki görüntüleme radarlarını Şiddet Genetik kısala kısala belirli bir boya gelince, hücrede kullanma anlaşmaları var, ancak bu uydu- İzler Bırakıyor bölünme durur ve o hücre ölür. Yani kısaca- lar Envisat’a göre çok daha az miktarda veri sı telomerler biyolojik yaşı yansıtır. Yapılan üretebiliyor. Özlem Kılıç Ekici çalışmalar, stres ve hızlanmış telomer kaybı arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Za- Uydu gözlemleri bazen yeterince güveni- Çocukluk dönemlerinde yaşanan bazı manından önce kısalan telomerler de di- lir olmayabiliyor, bu yüzden en iyisi birden travmatik deneyimler hayatımızda ka- yabet, kalp hastalığı, erken bunama, kişilik fazla uydunun verilerini sağlama yapmak lıcı birtakım duygusal yaralar açabiliyor ve bölünmesi, akıl hastalığı ve kronik yorgun- için kullanmak. Örneğin deniz seviyesindeki ilerleyen dönemlerde hayatımızı olumsuz luk gibi ciddi sağlık problemlerine neden yükselme dört ayrı uydudaki altimetrelerden yönde etkileyebiliyor. Yeni yapılan çalışmalar olabiliyor. alınan verilerle izleniyor. Envisat bu dört uy- çocuklukta yaşanan şiddet ve aşırı stresin, dudan biriydi ve üstelik bunlardan bir diğeri açtığı duygusal yaraların yanısıra genetik iz- Uzmanlar daha cevaplanması gereken olan Amerika-Fransız ortak uydusu Jason-1 ler de bıraktığını gösteriyor. Bu tür çocukla- pekçok soru olduğunu belirtiyor. Yapılan de birkaç ay önce işlev bozukluğu göster- rın, yaşıtlarına göre genetik olarak daha “yaş- çalışmalar yaşanan şiddet ve hızla kısalan meye başlamıştı. Laur, deniz seviyesindeki telomerler arasındaki bağlantıyı kurmuş du- değişiklikleri izlemede kullanılan altimetre rumda. Ancak, telomer uzunluğunun yaşam sayısının ikiye düşmesiyle veri kalitesinde de süresi ve sağlıkla ne kadar ilgili olduğunun düşüş olacağını belirtiyor. tespit edilmesi için ek araştırmalar yapılması gerekiyor. Envisat’ın önümüzdeki birkaç yıl içinde yerini, topluca Sentinel olarak adlandırılan Hepimizin bildiği gibi çocukluğumuz sonraki hayatımızı biçimlendirir. Çocukluk yılları ne kadar huzurlu ve mutlu yaşanırsa bunun hayatımıza olan yansıması da o kadar olumlu olur. Bu nedenle hayatımızın en de- ğerli varlıkları olan çocuklarımıza iyi davra- nalım. Onlara karşı sabırlı olalım. Çocukla- rımızı incitmeyelim ve elimizden geldiğince onları mutlu edelim. 11
Tekno - Yaşam Osman Topaç CloudFTP ile Dosyalar Bulutlarda Cepte Taşınabilir Dosyalarını internette yada Sabit Disklerde bulutta saklamak ve internet erişimi Yeni Sınır: 2TB Snooze Box olan her yerden dosyalarına ulaşmak isteyenler için Dropbox.com, iCloud.com, Box.net gibi pek çok servis hizmet vermeye başladı. CloudFTP ise USB belleklerde ve SD kartlardaki dosyalarınızı hızlı ve kolay bir şekilde buluta yüklemeniz için tasarlandı. Western Digitial cepte taşınabilir Daha çok yük taşımacılığında kullanılan bilgisayarlarda 2TB sınırına ulaştı. konteynerler, son zamanlarda USB 2.0’a göre 3 kat daha hızlı deprem gibi büyük afetler sonrasında veri aktarımına imkân veren afetzedelerin barınma sorununun USB 3.0 bağlantıya sahip Western geçici olarak giderilmesinde sıklıkla Digital My Passport’un kalınlığı kullanılıyor. İngiltere’de bulunan 21 mm, ağırlığı 230 g. bir şirket ise, festivaller ve spor organizasyonları gibi geçici olarak www.wd.com kalabalık grupların konaklama ihtiyacınının giderilmesine yönelik olarak, konteynerlerden oluşan geçici oteller kullanmaya başlanmış. Şirket, otelin kurulacağı mekâna Günümüzde yaygın olarak kullanılan malzemelerin ulaşmasından itibaren iPad, iPhone gibi cihazlarda 48 saat içinde, 400 yatak kapasiteli USB port ve SD kart yok. CloudFTP bir konteyner-oteli konaklamaya özellikle bu gibi durumlarda hazır hale getirebiliyor. önem kazanıyor. CloudFTP ile bir USB belleği FTP (dosya) http://www.snoozebox.com sunucusuna dönüştürebiliyor ve bu şekilde dosyalarınızı kolaylıkla paylaşabiliyorsunuz veya bahsettiğimiz bulut servislerini kullanarak dosyalarınızı buluta taşıyorsunuz. Daha sonra iPad gibi cihazlarınızı kullanarak dosyalarınıza ulaşabiliyor veya dosyalarınızı paylaşıma açabiliyorsunuz. http://goo.gl/8KcXM 12
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 [email protected] Çukur Öğrenciler Doldurucu: İçin Python 5000 Bilgisayar Yollarda açılan çukurları Bir grup İngiliz aktivist, Mercedes E-Cell doldurmak için çoğunlukla 1990’lı yıllarda bilgisayar birden fazla işçi ve birden fazla programları yapan çocuklar Elektrikli otomobil deyince genelde araç görevlendirilir ve bu olmasına karşın 2000’li ekonomik, küçük araçlar aklımıza çalışma hem trafiğin aksamasına yıllarda sadece bilgisayar geliyor. Mercedes-Benz SLS AMG neden olur hem de maliyeti hobisi olan öğrenciler olmasını, E-Cell, 4 saniyede saatte 100 km hıza yüksektir. Python 5000, derinliği onların da en iyi ihtimalle çıkabilen süper hızlı bir elektrikli 60 cm’ye kadar olan çukurları ancak web sayfaları yapabiliyor araç. 2013 yılında piyasaya sürülecek bir kaç dakika içinde, sürücü olmasını, ülkeleri adına olan E-Cell’in hız limiti 250 km/saat. dışında kimseyi gerektirmeden olumsuz bir gelişme olarak Her bir tekerleğinde dakikada 12.000 dolduran bir araç. Kasasında 5 ton karşılamış ve öğrencilerin devir yapabilen elektrikli motor soğuk veya sıcak asfalt karışımı yeniden bilgisayar bulunan E-Cell’in menzili de 210 km. taşıyan Python 5000, doldurulması programlamasını öğrenmesi gereken çukurun içindeki su, için bir şeyler yapmaya www.mercedes-benz.com çakıl gibi cisimleri basınçlı hava ile karar vermiş. temizliyor. Daha sonra çukur içine yapıştırıcı özelliğe sahip özel Bunun sonucunda da evdeki bir bir kimyasal püskürten alet, çukuru televizyona bağlanabilen asfalt ile doldurup sıkıştırıyor. (analog video yada HDMI girişi olan), Bütün bunlar bir kaç dakika içinde 256 MB belleğe sahip, SD kart olurken yolun sadece bir şeridi kısa girişi olan, USB ve ethernet süreliğine meşgul edilmiş oluyor. girişlerine sahip ve Linux işletim sistemi ile çalışan Rasperry Pi www.pythonmfg.com ortaya çıkmış. 35 US$’a satışa sunulan Rasperry Pi ile öğrencilerin çeşitli programlama dillerini öğrenmesini sağlamak üzere, ücretsiz dokümanlar da Rasperry vakfının web sayfasında kullanıcılara sunuluyor. http://www.rasperrypi.org 13
Ctrl+Alt+Del Levent Daşkıran Bir Parça Donanım Bin Ayıp Örter Asus, tabletlerindeki donanım bazlı problemi yazılımla çözemeyince donanım dağıtmaya başladı. Asus, geçtiğimiz yılın sonlarına doğru Transformer Prime adını verdiği yeni bir tablet piyasaya sürdü. Tabletin özelliklerine baktığınızda hayli gü- zel bir profille karşılaşıyordunuz. 4 çekirdekli mobil işlemci ve buna bağlı olarak gelen yüksek performans, tabletlere özgü Android 4.0 (Ice Cream) işletim sistemi, istendiğinde bir dizüstü bilgisayara dönüşmesini sağlayan klavye aksesuarı. Her şey çok güzel görünüyor değil mi? Tam olarak değil. Asus Transformer Prime’ı piyasaya çıkardığında ürün yazılım tarafında bazı ufak tefek kusurlar barındırıyordu. Bunların önem- li bir kısmı da zaman içinde çıkarılan yazılım güncellemeleriyle temizlen- di. Ama şirket kullanıcıların GPS (Küresel Konumlandırma Sistemi) konu- sundaki şikâyetleri bir türlü çözemedi. Tablet konum belirlerken ya uydu- lara bağlanmayı beceremiyor ya da bağlansa bile doğru dürüst konum işaretleyemiyordu. Maalesef bu sorun da basit bir yazılım güncellemesiy- le çözülebilecek bir sorun değildi, çünkü GPS alıcısındaki donanım hata- sından kaynaklanıyordu. Bunun üzerine Asus, şimdiye dek sıkça rastlamadığımız bir şekilde tableti alıp da hâlâ geri vermemiş olan müşterilerine özel olarak tasar- lanmış bir GPS alıcısını ücretsiz dağıtacağını açıkladı. Bu parçayı tabletin üzerine takarak çalışmayan fonksiyona yeniden kavuşmak mümkün ola- cak. Donanım kaynaklı bir kusurun yine donanım yardımıyla giderildiği bir vaka olarak kayda değer. Hatırlarsanız Apple da iPhone’un özellikle sol elle tutulduğunda çekim problemi yaşaması üzerine ücretsiz silikon kılıf dağıtma yoluna gitmişti, iş biraz ona benziyor. Detayları bit.ly/transfor- mergps adresinde bulabilirsiniz. 140 Karakterle Bırakın Mesaj, Oyun Bile Oluyormuş Usta programcılar, birçoğumuzun cümle kurmaya bile zorlandığı kadar küçük bir alanda gayet güzel çalışan oyunlara imza atıyor. Twitter. 140 karakterden oluşan mesajlar üzerinden kendinizi ifade lışmanın kodunu ve detaylarını 140byt.es adresinde paylaşıyorlar. Oyun- etmenizi sağlayan ve bu aralar hayli gündemde olan bir sosyal ağ. Başta da parçaların dönmesi hariç diğer tüm fonksiyonlar gayet güzel çalışıyor. kurgularken cep telefonlarının kısa mesaj servisleriyle de uyumlu olsun diye böyle bir sınırlamaya gitmişler, öyle de kalmış. Şimdi bakıyorsunuz, İş bu kadarla da kalmamış. Bu kez de bir başka grup “Acaba çalı- çoğukişisöylemekistediklerini140karakteresığdırmaktazorlanıyor.Oy- şan bir Tron oyununu kaç karaktere sığdırabiliriz” diye sormuş ve ga- sa 140 karakterlik alanda oyun bile kodlanabildiğini biliyor muydunuz? yet güzel çalışan, hatta puan bile hesaplayan Tron oyununu 219 karak- tere sığdırmış. Üstelik sitelerinde yazdıkları kodun hangi bölümünün İşte“Acaba bir tweet’e sığacak kadar kodla çalışan bir oyun yapabilir ne işe yaradığı adım adım açıklanıyor. Oynamak ve kodu incelemek miyiz” diye fikir yürüten bir grup programcı, 140 karakterlik JavaScript için alokmenghrajani.github.com/tron adresini ziyaret edebilirsiniz. kodundan ibaret bir Tetris oyununa imza atmayı başarmış. Yaptıkları ça- 14
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 [email protected] Rüyalarınızı Bir Mobil Uygulamaya Emanet Eder Miydiniz? Güzel bir gün, iyi bir uykuyla başlar. İyi bir uykunun Wiseman’ın sitede söylediğine göre şu an deneme da en güzel tarafı güzel rüyalar olsa gerek. Peki, aca- aşamasında olan uygulamanın vaadini yerine getirip ba uyurken gördüğünüz rüyaları çağdaş teknolojinin getiremediğini görmek için en az 10 bin kullanıcıya ih- yardımıyla kontrol altına almak ve istediğiniz gibi de- tiyaç var. Wiseman, bu uygulamadan gelecek bilgiler ğiştirmek mümkün olabilir mi? sayesinde rüyalar hakkında birçok bilinmeyenin açığa çıkarabileceğini umuyor. Dilerseniz siz de ücretsiz uy- İngiliz psikoloji profesörü Richard Wiseman, bu so- gulamayı telefonunuza indirerek bu ilginç deneyin bir rudan yola çıkmış ve Yuza adlı bir mobil yazılım şirke- parçası olabilirsiniz. Kendi yaptığım denemelerde çok tinin yardımıyla Dream:ON adını verdiği ücretsiz akıl- ilginç sonuçlar aldığımı da söyleyeyim. Detaylı bilgiyi lı telefon uygulamasını ortaya koymuş. Çalışma pren- dreamonapp.com adresinde bulabilirsiniz. sibi hayli basit. Uygulamayı çalıştırıyorsunuz, nasıl bir rüya görmek istediğinizi seçiyorsunuz, saat kaçta Akıllı telefonunuza yükleyeceğiniz uyanmak istediğinizi işaretliyorsunuz ve telefonu ters ücretsiz bir uygulama yardımıyla çevirip yatağınızın köşesine yerleştiriyorsunuz. Uygu- rüyalarınızı kontrol altına almak lama, uyanmanıza az bir zaman kala yatakta uzun sü- ister miydiniz? re hareketsiz kaldığınız bir anı kollayarak rüya görme- ye başladığınızı anlıyor ve gördüğünüz rüyayı yönlen- dirmek için özel tasarlanmış sesler çıkarıyor. Şehrin te- laşı veya huzurlu bir bahçe gibi. Uyandığınızda da na- sıl bir rüya gördüğünüzü kısaca tanımlamanızı istiyor ve topladığı bilgiyi uygulamayı geliştirmek için kulla- nıyor. Ayrıca size uyku düzeniniz hakkında bilgi de ve- riyor. Hayatımızdaki Ekranlara Bir Yenisi Ekleniyor Bilgisayar, tablet, televizyon, akıllı telefon derken hayatı- Google, geçtiğimiz ay mızı çepeçevre kuşatan ekranlara öyle görünüyor ki yakın- duyurusunu yaptığı gözlüklerle da bir yenisi daha eklenecek. Google’ın geçtiğimiz ay du- akıllı telefonlardan gelen bilgiyi yurduğu ve“Project Glass”adını verdiği özel bir gözlük, üze- doğrudan gözlerinizin önüne rinizde taşıdığınız akıllı telefondan topladığı bilgiler eşliğin- taşımaya hazırlanıyor. de Google servislerini deyim yerindeyse “burnunuzun di- bine” getirmeye hazırlanıyor. Yani gözlüğü taktığınızda kı- Gerçi Valve “Bizden bir şey çıksa da biraz zaman alır” diye sa mesajlardan arayan kişinin kim olduğuna, bulunduğu- açıklama yaptı, Forbes’ta da Tim Cook’un Valve ziyaretinin nuz yerdeki hava durumundan harita üzerinde yol bilgisi- donanım platformu ortaklığıyla ilgili olmayabileceğine dair ne kadar ihtiyaç duyabileceğiniz hemen hemen her bilgi- gayet ikna edici bir makale yayımlandı (onforb.es/HSac5L). yi, sanki gerçek dünyanın bir uzantısıymış gibi gözünüzün Ama yine de belli olmaz, son yıllarda Apple’ın neyle uğraştı- önüne getirebileceksiniz. Kontrol işini de gözlükle konuşa- ğını kim gerçekten tahmin edebiliyor ki? rak halledeceksiniz. Oluşturulmak istenen etkinin nasıl ol- duğu hakkında fikir edinmek için bit.ly/googleglassvideo Son olarak bu işle sadece Google’ın uğraştığını düşünü- adresindeki videoya göz atabilirsiniz. yorsanız, Wired’ın bugün parasını verip satın alabileceğiniz benzer diğer örnekleri bir araya getirdiği, bit.ly/huddisplay Google, Project Glass’ın duyurusunu yaparken ürünü adresindeki makalesine bir göz atmanızı öneririm 2012 yılı sonuna kadar 250 dolar ile 600 dolar arası fiyat- larla pazara sunmayı hedeflediğini de açıkladı. Vaat edilen- ler göz önüne alındığında gayet makul.Yine de bazı analist- ler bu ürünün tanıtım videosunda ortaya koyduğu vaatle- ri ilk aşamada gerçekleştirmesinin biraz zor olacağını düşü- nüyor. Ayrıca bu olgunlukta bir cihazın 2012 sonuna yetiş- meyeceğini iddia edenlerin sayısı da az değil. Google bunlarla uğraşırken Half Life, Portal gibi ünlü oyunların arkasındaki isim olan Valve’ın yeni bir sanal ger- çeklik platformu yaratmak üzere“donanım mühendisi”ara- yışına girmesi ve tam bu tarihlerde Apple’ın yöneticisi Tim Cook’un şirketi ziyaret etmesi de ilginç bir gelişme oldu.
Özlem Kılıç Ekici Türkiye’nin Dolly’si, Oyalıİlk Klon Koyunumuz (21 Kasım 2007-16 Nisan 2012) Oyalı ğurtan, bakıp büyüten ve bir nevi anneleri Klonlama, erişkin bir canlının genetik sayılan Prof. Dr. Sema Birler “Oyalı, Oya- benzerlerinin oluşturulması anlamına ortalamanın 2 katı büyüklükte, 5 kilo 600 lı” diye seslenince Oyalı ve Zarife sürüden geliyor. Klonlama çalışmaları üremeye yö- gram ağırlığında sağlıklı bir şekilde dünya- ayrılarak tıpış tıpış kuyruklarını sallayarak nelik klonlama ve tedaviye yönelik (terapö- ya geldi. Oyalı’dan 1 hafta sonra da Zarife “anne”lerinin yanına geliyordu. tik) klonlama olmak üzere iki ana başlıkta 3 kilo 700 gram ağırlığında dünyaya geldi. toplanıyor. Üremeye yönelik klonlamada Hayvancılık ve insan sağlığını ilgilendiren Sağlıklı bir şekilde 1 yaşına giren (Dolly ve Oyalı’nın doğumunda olduğu birçok konuda çığır açabilecek bu çalışma Oyalı’nın ve Zarife’nin, doğurma ve süt gibi) bir canlının üretilmesi söz konusu. bilim tarihine Türkiye’nin ilk klon projesi verme yeteneklerinin tespit edilebilmesi Tedaviye yönelik klonlamada ise embriyo- olarak geçti. Dünya sıralamasında, klonla- amacıyla gebe kalmaları için çalışmalara nik kök hücrelerin, yani klonlama yöntemi ma açısından ilk 10’da yer alıyoruz. başlanması planlanıyordu. Ancak, bir en- ile elde edilen embriyolardan kök hücrele- feksiyon hastalığına yakalanan ve gerçek- rin oluşturulması amaçlanıyor. Sürmeli gözlü olan ilk klon kuzularımız, leştirilen yoğun tedaviye cevap vermeyen mezbahadan alınan hücreler kullanıldığı Zarife 2009 yılında hayatını kaybetti. İlk ön 1996’da İngiltere’deki Roslin Enstitü- için özel bir cinse sahip değildi. Doğduk- bulgular ve patolojik incelemeler sonucun- sü’nden Dr. Wilmut ve arkadaşları ilk klon larında Trakya bölgesine özgü bir yerli ırk da durumun klonlama ile ilgili bir sorun- koyunu dünyaya getirmişti. Dolly olarak oldukları tespit edilen kuzular büyüdükçe, dan kaynaklanmadığı açıklandı. isimlendirilen koyun, yetişkin bir canlıyla kıvırcık ırkından oldukları anlaşıldı. İlk aynı genetik yapıya sahip ilk canlıydı. Dolly klon kuzularımız sürüdeki diğer kıvırcık- İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampü- 2003 yılında geçirdiği ağır bir akciğer en- lardan farklı olarak siyah sürmeli gözleri ile sü’nde sağlıklı bir şekilde hayatına devam feksiyonu ve eklem iltihabı nedeniyle çok hemen fark ediliyorlardı. Hatta onları do- eden Oyalı artık 3 yaşına gelmişti ve gebe acı çekmeye başlayınca, 7 yaşındayken uyu- kalması için yapılan çalışmalar Kasım tuldu. Dolly öldükten sonra doldurularak 2010’da sonuç vermişti. Oyalı 30 Mart İskoçya Kraliyet Müzesi’nde sergilenmeye 2011’de sezaryenle 4 kilo ağırlığında “Ba- başlandı. Daha sonra birinci Dolly’nin de har” ismi verilen sağlıklı bir kuzu dünyaya kopyalandığı, dondurulmuş meme hüc- getirdi. Oyalı bu doğumla normal fonksi- releri kullanılarak yeni Dolly’ler üretildi. yonlarını da yerine getirebildiğini göster- Dolly, kopyalama çalışmalarında bir milat miş oldu. Klonlanan hayvanların üreyebil- oldu, çünkü o yıldan bu yıla çalışmalar çok mesi, ilaç yapımı ve organ nakli gibi geniş büyük bir ivme kazandı. Klonlama çalış- bir alanda kullanılması planlanan klonla- malarının şu an tam olarak hangi noktada ma çalışmalarının geleceği açısından bü- olduğu bilinmiyor, ancak çok büyük aşa- yük önem taşıyor. malar kat edildiğinden şüphemiz yok. Normal bir koyunun ortalama ömrü 13 Dolly’den tam 11 yıl sonra Türkiye’de de yıl, ancak uzmanlar ortam ve koşullar elve- sürdürülen benzer çalışmalar ilk meyvesini rişli olduğu takdirde kopya koyunların da verdi ve İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı araştırmacıları ilk klon ko- yunu yaptı. Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışma- yı Prof. Dr. Sema Birler yürütmekteydi. Ya- pılan çalışmada mezbahada kesilen bir ya- şından genç bir koyundan alınmış yumurta hücrelerinden elde edilen 69 klon embri- yo, 8 koyuna transfer edilmişti. İlk olarak 5 koyunda gebelik tespit edilmiş fakat 40 günün sonunda sadece iki koyunun gebe- liğinin devam ettiği görülmüş. İki hamile- lik de başarıyla sonuçlanmış ve sezaryenle ilk klon kuzumuz Oyalı 21 Kasım 2007’de 16
>< Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Efe Meraklı Ece ve Ecem Nilüfer ve Kiraz hayli uzun yaşayacağı inancında. Dünyada la da sürdürülen araştırmada bu koyunların Prof. Dr. Sema Birler, klonlamanın hangi klonlama yöntemi ile doğan kuzuların çoğu Anadolu ve Mezopotomya’daki köklerine ve alanlarda yararlı olmasının beklendiğini ve doğumdan hemen sonra ölmüş. Bir kısmı bölgesel dağılımına bakılacak. Bunun için insan sağlığı açısından hangi amaçlarla kul- ilk 1 ayda, daha uzun yaşayanlar ise orta- yedi üniversitenin işbirliği ile koyun, keçi, lanılabileceğini şöyle açıkladı: lama 3 yıl sonra ölmüş. Dünyanın ilk klon sığır ve mandaların DNA profilleri çıkarı- canlısı Dolly 7 yıl yaşamıştı, Türkiye’nin ilk lıyor. Ayrıca sperm bankalarında bu türler “Klonlama ile hem hayvancılık alanın- klon koyunu Oyalı ise ne yazık ki 16 Nisan korunmaya alınıyor. Veteriner Fakültesi’nde da hem de insan sağlığını ilgilendiren ko- 2012’de 4,5 yaşındayken öldü. Böylece, İs- halen incelemedeki koyun türleri şunlar: 1) nularda ulaşılabilecek birçok önemli hedef tanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde Gökçeada 2) Sakız (İzmir) 3) Mor Karaman var. Soyu tükenmek üzere olan hayvanların 21 Kasım 2007 tarihinde dünyaya gelen (Erzurum) 4) Karagül (Tokat) ve 5) Hemşin klonlama yoluyla tekrar doğaya kazandı- Türkiye’nin ilk klon koyunu Oyalı dünya- (Artvin) rılması mümkün. Hayvancılık alanındaki nın en uzun yaşayan klon hayvanları arası- diğer bir konu, yüksek verimli elit hayvan- na girmiş oldu. Mor Karaman koyunlarında yapılacak ların oluşturulması ve bunlardan en üst dü- DNA ve genetik araştırmasının ilginç bir zeyde ürün elde edilmesi. Konu ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. yönü daha var. Eğer Erzurum bölgesinde Sema Birler, ülkemizin ilk klon koyunu çeşitli kazılarda bulunan koyun kemikleri Klonlanan hayvanlardan insan sağlığı Oyalı’nın ölüm nedeninin ilk belirlemelere ile karşılaştırma yapılabilirse, bölgede bir için yararlı ürünler elde edilebilir. Bura- göre bir akciğer enfeksiyonu olduğunu be- zamanlar hüküm süren Akkoyunlular ve da amaç transgenik hayvanlar üretmek. lirtti. Gerçekleştirilen yoğun tedaviye cevap Karakoyunlular dönemine kadar genetik Protein karakterindeki ilaç ve ilaç benzeri vermeyen bu akut durumun kesin nedeni- izleme yapılabilecek. Bu araştırma aynı maddeleri üretecek geni taşıyan koyunun nin ortaya konması amacıyla, bir dizi çalış- zamanda yalnızca koyunların değil onları sütünden, ilaca dönüştürülebilecek prote- ma başlatıldığı belirtildi. Ancak ön bulgu- besleyen insan soyunun bölgesel dağılımı- inler elde edilerek ilaç sanayisinde kullanı- ların ve patolojik incelemelerin, durumun na ilişkin de önemli ipuçları verecek. labilir. klonlama tekniği ile ilgili olmadığını gös- terdiği açıklandı. Anadolu’ya özgü boz ırk sığırları hasta- Klonlama teknolojisinin uygulanabile- lıklara ve zorlu iklim koşullarına karşı daha ceği bir başka alan ise hayvanların organ Oyalı’nın yavrusu Bahar dirençli olmalarına rağmen et ve süt verim- vericisi olarak kullanımı. Birçok hasta, or- lerin az olduğu için üretimde tercih edilme- gan yetmezliği nedeniyle çaresiz durumda. Klonlama Projesi’nin yanı sıra TÜBİ- diklerinden ve sürekli olarak diğer kültür Klonlama ve transgenik teknoloji birlikte TAK Marmara Araştırma Merkezi’nden ırkları ile melezlendiklerinden yok olma uygulanarak hayvan organlarının insanlar- (MAM) Doç. Dr. Sezen Arat ve İstanbul tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlar. Anado- da kullanılabilmesi için çalışmalar gerçek- Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Pabuccu- lu yerli ırklarının soyunun kurtarılması için leştiriliyor. Tabii ki bunlar henüz araştırma oğlu Türk-Hay-Gen1 projesini yürütüyor. yapılan bu çalışma bu nedenle çok önemli. aşamasında. Eğer çalışmalar başarı ile so- Bu proje kapsamında Anadolu’ya özgü yerli nuçlanırsa hayvanlar organ vericisi olarak ırkların korunması amacıyla hem embriyo, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen “ko- da kullanılabilecek.” hem sperma, hem doku, hem de DNA ban- yun klonlama” ve “Anadolu sığırlarının ilk kası oluşturuluyor. Dokuz trilyon liralık bir kez klonlanması” çalışmaları ile bu projeler fon ayrılan bu proje kapsamında 5 ayrı ko- dünyada adından söz ettirdi. İstanbul Üni- yun cinsi inceleniyor. Suni döllenme yoluy- versitesi Veteriner Fakültesi’nde 19 Ağustos 2009 tarihinde dünyaya gelen Türkiye’nin ilk klon buzağısı Efe, “dünyada ilk klonla- nan Anadolu yerli sığırı” olarak biliniyor. Efe’yi 4 adet dişi (Ece, Ecem, Nilüfer, Ki- raz) klon buzağının takip ettiiği biliniyor. Dünyaya gelen sığırlar sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Türkiye bu başarılı projeyle dünyada kendi topraklarına ait ırk- ları klonlayan 5. ülke olmuş. 17
Bahri Karaçay Âşık Beyin Aşkı genelde şiirlerden, romanlardan, destanlaşmış aşk hikayelerinden, kalbi kırılmış bestekârların şarkılarından ve bazen de kendi tecrübelerimizden öğreniyoruz. Kimi aşktan dans edip sarkılar söylüyor, kimi sevdiği ile bir arada olduğu için bulutların üstünde uçuyor. Kimi sevgisine karşılık göremediği için yemeden içmeden kesiliyor. Kimi sevdiğine kavuşmak için evini barkını terk edip kaçıyor. Kimi sevdigini öldürüyor, kimi kendini. Peki türümüzün bu evrensel özelliği hakkında modern bilim neler söylüyor? Kalbimizle mi yoksa beynimizle mi âşık oluyoruz? Aşk acısı gerçek mi? Ya gücü? Leyla ile Kays göçebe bir Arap ka- Leyla ve Mecnun hikayesi mek bırakan ailesi de artık ondan ümidi bilesinde dünyaya gelirler. Çocuk- çok sayıda yazara ve şaire ilham kaynağı olmuş. keser. Arada bir Kays’ı şiirler okurken ve- lukları birlikte geçer. Kabileleri- ya kum üzerine çubukla şiirler yazarken nin sürüsünü güderler birlikte. Zaman- Bir süre sonra Leyla istemediği halde gördüklerini söyleyenler olur. Kays’ın şi- la Leyla ve Kays birbirlerine âşık olur. başka bir kabileden zengin bir tüccar ile irleri dilden dile dolaşır, ama artık o halk Şair ruhlu Kays, Leylası için şiirler yaz- evlendirilir ve kabileden ayrılır. Leyla’nın arasında, Arapçada deli anlamına gelen maya başlar. Şiirleri o kadar güzeldir ki evlilik haberini duyan Kays deliye döner. “Mecnun” ismiyle anılıyordur. duyanlar onları ezberleyip tekrarlamak- Kabileyi terk edip yakındaki bir çölde do- tan kendilerini alamaz. Birbirlerine karşı laşmaya başlar. Uzun bir süre ondan ha- Ayrılık acısına ve hasrete dayanama- duydukları bu derin sevgiyi ömür boyu ber alınamaz. Onun için günlerce çöle ye- yan Leyla hastalanıp yataklara düşer. Kı- birlikteliğe dönüştürmek isteyen Kays, sa bir süre sonra da yaşama veda eder. Leyla’yı babasından ister. Fakat böyle bir Mecnun’un ölü bedeni ise kim olduğu bi- birlikteliğin geleneklere aykırı, o nedenle linmeyen bir kadının mezarı başında bu- de imkânsız olduğunu belirten Leyla’nın lunur. Mezarın yanındaki bir taşın üzeri- babası onun bu isteğini reddeder. ne kazınmış, üç kıtadan oluşan bir de şi- ir bırakmıştır geriye Mecnun. 18
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Leyla ve Mecnun hikayesi aslında ya- Fakat bütün bu özellikler açısından ben- den farklı bağışıklık sistemine sahip er- şanmış bir olaya dayanıyor. Mecnun’un zer kişilerin olduğu bir ortamda olduğu- kek öğrencilerin tişörtlerinin kokusunu 688 yılında öldüğü tahmin ediliyor. muzda bile, içlerinden sadece birine veya beğeniyor. Çalışmayı yürüten araştırma- Onların hikâyeleri aradan geçen asır- ikisine karşı özel ilgi duyuyoruz. cılar bunun gerisinde farklı iki bağışıklık lar boyu çok sayıda yazara ve şaire il- sisteminin birleşmesiyle çok daha güçlü ham kaynağı olmuş, olmaya da devam Karşılaştığımız birinin çekici olup ol- bir bağışıklık sistemine sahip, sağlıklı ço- ediyor. Leyla ve Mecnun’unkine benzer madığına saniyenin beşte biri gibi ola- cuklar dünyaya geleceği gerçeğinin yattı- hikâyelere dünyanın dört bir yanından ğanüstü kısa bir sürede karar veriyoruz. ğını bildiriyor. Bu da türümüzün devam- farklı kültürlerde de rastlıyoruz. Ferhat Değişik kültürden insanlarla yapılan ça- lılığını sağlıyor. ile Şirin, Romeo ve Juliet, Paris ve He- lışmalar, genelde insanların simetrik yüz len, Meilan ve Chang Po bunlardan sa- yapısını çekici bulduğunu gösteriyor. Bu- Peki nasıl âşık oluyoruz veya âşık ol- dece birkaçı. nun gerisinde muhtemelen simetrinin duğumuzda beynimizde neler olup bi- sağlıklı olmanın, dolayısıyla iyi bir gene- tiyor? Bu sorulara cevap bulmaya çalı- Yazılı en eski aşk şiiri İstanbul Arke- tik yapının göstergesi olması yatıyor. İl- şan ilk bilim insanlarından biri Rutgers oloji Müzesi’nde. Günümüzden yaklaşık ginç bir şekilde fiziksel özellikleri bize Üniversitesi’nden antropolog Helen Fis- 4000 yıl önce Sümerce yazılmış bu şiirde benzeyen insanları çekici buluyoruz. Bir her oldu. sevgiliye: çalışmalada kişilerin fotoğrafları bilgisa- yar ortamında karşı cinse dönüştürülü- Aşkın Molekülleri “Kalbimin sevgilisi yor. Örneğin bir erkeğe yüz özelliklerine Güzelliğin büyüktür baldan tatlı…” sadık kalınarak kadın görüntüsü veriliyor. Fisher romantik sevginin evrensel ol- diye sesleniliyor. Denekler fotoğrafların kendi fotoğrafla- duğunu ve beyindeki özel bir takım mo- İlkel kabilelerin aşk kavramı modern rının karşı cinsten görüntüsü olduğunu leküllerin ve sistemlerin eseri olduğunu toplumlarınkinden farksız. Polinezya’nın fark etmediği gibi, yine kendilerini (yani düşünüyordu. Fisher’in hipotezi, beyin- Cook Adaları’nda yaşayan Mangaia ka- karşı cins hallerini) seçiyor. Çekicilik ko- deki sinir hücreleri arasında mesaj ile- bilesinde “aşk için ölmek” anlamına ge- nusunda önemli bir diğer özellik ise sesi- timini sağlayan ve nörotransmiter adı- len bir kelime dahi var. Halk müziği- miz. Kadınlar geniş omuzlu, erkeksi yüz- nı verdiğimiz moleküllerden üçünün mizden sanat müziğimize, pop müziği- lü ve ince belli erkeklerin seslerinden hoş- (dopamin, norepinefrin ve serotonin) mizden arabeske, şarkı ve türkülerimi- lanıyor, erkekler ise ince belli, geniş kalça- romantik sevgide rol aldığı şeklindey- zin neredeyse tamamına yakını roman- lı ve genç kadın sesini ilgi çekici buluyor. di. Fisher, mutluluktan uçma duygusu- tik sevgiyi anlatıyor. Yaşamış olsak da ol- Kişinin vücut kokusu da onlar hakkın- nun, uykusuzluğun ve iştahın azalması- masak da hepimiz aşkın ne demek oldu- daki düşüncemizi etkiliyor. İsviçre’de ya- nın gerisinde beyindeki dopamin ve no- ğunu biliyoruz. Ancak sevginin ve aşkın pılan bir çalışmada bir grup üniversiteli repinefrin miktarının artmasının oldu- ne demek olduğunun açık ve net bir ta- kız öğrenciye erkek öğrencilerin iki gün ğunu ve benzer şekilde âşık olan bir ki- nımını bulmakta zorlanıyoruz. Sophok- boyunca giydiği tişörtler koklatılıyor. Kız şinin yatıp kalkıp sevdiği kişi hakkın- les “bu dünyanın yükünden ve acısından öğrenciler kendi bağışıklık sistemlerin- da düşünmesinin gerisinde de beyinde- bizi kurtaran tek bir kelime var, o da sev- ki serotonin etkinliğindeki azalma oldu- gi” diyor. Platon ise “aşkın dokunuşuy- Yoko Nakamura / Getty ğunu öngörüyordu. Bu üç nörotransmi- la herkes bir şair olur” diyor, ama daha terin seviyesinin beynin hangi bölgele- sonra aşkı “zihinsel bir hastalık” olarak rinde daha yaygın olduğunu bildiği için tanımlıyor. Bilim insanlarının gözünde araştırmasında o bölgelere yoğunlaşacak ise aşk “kimyasal, bilişsel ve amaçlı-dav- ve âşık olan birinin beynini incelediğin- ranış bileşenleri olan karmaşık ve ödül- de bu bölgelerden hangisinin daha aktif lendirici bir duygusal durum” veya “me- olduğunu belirleyerek bu üç nörotrans- meli beyninin eş seçim sistemi”. miterden hangisinin romantik sevgide rol oynadığını bulacaktı. İlk Görüşte Aşk Fisher’in planı şöyleydi. Âşık olmuş Psikologlar uzun bir süredir, bizimle deneklere sevdiklerinin fotoğraflarını ve aynı etnik kökenden ve sosyoekonomik olumlu veya olumsuz herhangi bir duy- sınıftan olan, bizimle benzer zekâ düze- gu beslemedikleri, tanıdık birinin fotoğ- yine ve benzer dini inançlara sahip, daha- rafını gösterecek, denekler bu fotoğrafla- sı görünüm açısından da bizimle benzer ra bakarken işlevsel manyetik rezonans seviyede (yakışıklılık veya güzellik) kişile- (fMRI) ile beyinlerinin görüntülerini el- re karşı özel ilgi duyduğumuzu bildiriyor. de edecekti. fMRI tekniği beyindeki ok- 19
Âşık Beyin Üniversitede değişik noktalara duyu- atini âşık olduğu kişiyi düşünerek geçir- rular asarak deney için gönüllüler bulma- dikleriydi. Çünkü Fisher’e göre saplantılı sijen tüketimini belirler. Beynin, üzerin- ya çalıştılar. Kriterlerden biri deneklerin olmak romantik sevginin temel öğelerin- de çalışılan işlevden sorumlu bölgesi di- yakın bir zamanda âşık olmuş olmasıy- dendi. Bu nedenle uyanık geçen her anın- ğer bölgelere göre daha fazla çalışacağı ve dı, diğeri ise uykuları kaçacak ve yeme- da âşık olduğu kişiyi düşündüğünü söyle- daha fazla oksijen tüketeceği için oksijen den içmeden kesilecek kadar delicesine yen denekler hemen deneye alındı. tüketimindeki artış sayesinde beynin o iş- âşık olmuş olmalarıydı. Ayrıca herhan- levle ilgili bölgesi de keşfedilmiş olur. De- gi bir nedenle beynin kimyasını değişti- Denekler önce 30 saniye sevdiklerinin licesine âşık olanların bu duygularının, rebilecek ilaç kullananlar ve solaklar ça- fotoğrafına baktı. Onlar fotoğrafa bakar- herhangi bir duygu beslemedikleri kişile- lışma dışı bırakıldı. İlaçlar da solaklık da ken beyinleri görüntülendi. Daha sonra rin fotoğraflarına baktıklarında hissettik- beynin organizasyonuna etki edebileceği ekranda onlara büyük bir rakam göste- lerini etkilememesi için de deneklere bu için sonuçlarda hataya neden olabilirdi. rildi ve 40 saniyelik sürede geriye doğru iki fotoğraf arasında büyük bir sayı göste- Kısa bir sürede bu kriterlere uyan çok sa- saymaları istendi. Geriye sayımın ardın- rilip (örneğin 8421) bu sayıdan her defa- yıda gönüllü çalışmaya katılmak için baş- dan 30 saniye süreyle herhangi bir duygu sında yedi çıkararak geriye doğru sayma- vurdu. Fisher denekleri seçerken ilk ola- beslemedikleri birinin fotoğrafına baktı- ları istenecekti. Böylece beynin dikkati ta- rak onlara ne kadar süredir âşık oldukla- lar. Bu sürenin sonunda tekrar geri sayım mamen dağılmış olacak, bir bakıma be- rını sordu. İkinci sorusu ise günün kaç sa- işlemini yaptılar, fakat bu sefer süre 20 sa- yin güçlü aşk duygularından kısa süreli de niye ile sınırlı tutuldu. Her bir denek için olsa arındırılmış olacaktı. bu işlem altı defa tekrarlandı ve sonuçta her bir deneğin değişik beyin bölgelerine Yoko Nakamura / Getty ait 144 görüntü elde edildi. Denekler sevdiklerinin fotoğraflarına baktıklarında beyinlerinin birçok bölge- sinde oksijen tüketimi arttı. Ancak beyin- de özellikle iki bölgedeki etkinlik dikkat çekiyordu. Bu bölgelerden biri beynin iç kısmında, merkezine yakın bir yerde bu- lunan, C harfi şeklindeki “kaudat nük- leus”, diğeri ise beynin “ödül sisteminin” önemli bir parçası olan ventral tegmental bölge (VTA) idi. Kaudat nükleus beynin oluşum açısından en eski bölümlerinden biridir ve diğer hayvanlarda da aynı işlev- leri yerine getiren yapılarla büyük benzer- lik gösterir. Yakın bir zamana kadar kau- dat nükleusun sadece vücut hareketlerini yönettiği düşünülüyordu. Ancak son yıl- larda beynin bu bölgesinin uyarılma, zevk hissetme ve ödül elde etmek için güdü- lenme gibi işlevleri yöneten “ödül sistemi- nin” önemli bir parçası olduğu keşfedildi. Görüşmelerde sorulan sorulara verdik- leri cevaplardan şiddetli bir aşk yaşadık- ları anlaşılan deneklerin kaudat nükleus- ları diğerlerine oranla çok daha etkindi. Âşıkların beyinlerinde üst düzeyde etkin olduğu bulunan ikinci bölge olan VTA da yine beynin ödül sisteminin önemli bir parçasıdır. Buradaki sinirler önemli dü- zeyde dopamin adı verilen nörotransmi- ter üretir ve beynin diğer bölgelerine gön- derir. VTA’da üretilen dopaminin ulaştı- ğı bölgelerden biri de kaudat nükleustur. 20
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Bu keşif Fisher’in varsayımının da bir ka- Yoko Nakamura / Getty nıtı oluyordu. Biraz önce açıkladığım gi- bi Fisher, âşık beyinde dopamin ve nore- Fisher’in bir diğer varsayımı da se- kıma obsesif kompulsif bozukluktaki pinefrin düzeyinin yükselmiş olacağını ratonin miktarının âşık beyinlerde da- (OKB) gibi bir saplantı durumu yarat- düşünmüştü. Dopamin ile ilgili tahmini ha düşük olacağı şeklindeydi. Bu düşün- tığını düşünüyor. OKB hastalarının te- doğru çıkmıştı. VTA’da üretilen dopami- cesinin nedeni âşıkların neredeyse uya- davisinde yaygın olarak kullanılan bir nin beynin diğer bölgelerine yayılması ki- nık oldukları her an sevdiklerini düşün- grup ilaç SSRI genel adı ile anılan anti- şinin dikkatinin artmasına, odaklanması- mesiydi. Bu nedenledir ki deneklere so- depresanlardır. Bu ilaçlar sinir hücrele- na, enerjisinin artmasına ve ödül elde et- rulan ilk sorulardan biri “sevdiğini gün- ri arasında iletişimin kurulduğu bölge- mek üzere güdülenmesine, neşe ve se- de ne kadar düşünüyorsun” şeklindey- ler olan sinapslardaki seratonin mikta- vinçten coşmasına neden oluyordu. Bü- di. Yeni âşıkların tamamına yakını, za- rını artırmak için kullanılır. Fisher bu tün bunlar da şüphesiz âşık olanlarda sık- manlarının % 90’ını veya daha fazlası- gözlemlerinden yola çıkarak OKB hasta- ça gözlenen özelliklerdi. nı sevdiklerini düşünmekle geçirdikleri- ları gibi âşıkların da beyinlerinde serato- ni bildirdi. Fisher âşık olmanın, bir ba- nin miktarının düşük olacağı savını ileri Beyin ve aşk konusunda Helen Fis- her ile çalışan, NewYork’taki Yeshiva Üniversitesi’nden Lucy Brown da aşkın daha önceden düşünüldüğü gibi bir duy- gu hali olmadığını, yine aynı araştırma grubundan Art Aron’ın ileri sürdüğü gi- bi öncelikle “türümüzün devamını garan- ti altına alacak bir motivasyon yani güdü” olduğunu belirtiyor. Aşk ile ilgili değişik duygular yaşanabileceğini, örneğin âşık birinin kendini bulutların üstünde uçar gibi hissedebileceğini veya bazan kay- gı, hatta nefret duyguları yaşayabileceği- ni belirtiyor. Fakat hepsinin ötesinde, ha- reketlerimizi ve duygularımızı da yönlen- diren ana kavramın “güdü” olduğunu be- lirtiyor. Brown’a göre âşık olduğumuz ki- şi yaşamdaki “hedefimiz” haline geliyor. Âşık olduğumuz insana ulaşmamız sonu- cunda ise beynimizdeki ödül sistemi (do- pamin) devreye giriyor ve çok güçlü pozi- tif duygular yaşamaya başlıyoruz. Fisher âşık beyinde dopaminin yanı sıra norepinefrin miktarının da artacağı- nı, seratonin miktarının azalacağını tah- min etmişti. Norepinefrinin etkileri bey- nin değişik bölgelerine göre değişmekle birlikte kişinin neşeli olması, kendini aşı- rı derecede enerjik hissetmesi, uzun süre uyanık kalması ve iştahsızlık gibi etkileri vardır ki bunların hepsi de âşıklarda göz- lenen davranışlardır. Norepinefrinin bir diğer özelliğinin de yeni uyarıların yarat- tığı anıların hafızaya daha güçlü aktarıl- ması olduğu düşünülüyor. Bu da âşıkların birlikte yaşadıkları birtakım olayları veya anları detayları ile hatırlamasının ve ara- dan yıllar geçse de onları unutmamasının bir açıklaması olabilir. 21
Âşık Beyin terior singulate gyrus” ve “insülar kor- Aşkla başlayan uzun süreli ilişkilerde, teks” adlı bölgelerinde etkinlik gözlenir- zaman içinde duygular hem dinginleşiyor sürdü. Bu düşüncesi için aslında bilim- ken yeni âşıklarda beynin bu bölgelerin- hem de daha derinden hissediliyor. Eğer sel bir destek de vardı. 1999 yılında bir de önemli bir değişim gözlenmemişti. çiftler şanlıysa kısaca “bağlılık” olarak ta- grup İtalyan bilim insanı 20’si yeni âşık, “Anterior singulate gyrus” beynin duy- nımlayabileceğimiz güven, huzur, rahatlık 20’si OKB hastası ve 20’si normal denek- gu, dikkat, ve hafıza gibi işlevlerle ilgi- ve birliktelik duyguları yaşanmaya başlı- ler üzerinde yaptıkları bir çalışmada ye- li bir bölgesidir. Ayrıca mutlulukla, ki- yor. (İstatistiksel veriler ABD’de her iki ev- ni âşık olanlarla OKB hastalarının kan- şinin duygusal durumunun farkında ol- lilikten birin boşanma ile sonuçlandığını larındaki seratonin miktarının normal ması ile, sosyal ilişkilerde diğerlerinin ne gösteriyor. Son yıllarda artmış olsa da ül- deneklerinkinden daha düşük olduğunu hissettiklerini anlama ile, bir şeyin değe- kemizde boşanma oranları şimdilik daha bulmuşlardı. Fisher “Neden Seviyoruz: rine göre karar verme ile de ilişkisi oldu- düşük düzeyde.) Bağlılık bilimsel çevre- Romantik Sevginin Doğası ve Kimyası” ğu biliniyor. “İnsülar korteks” ise beynin lerde, evrimsel süreçte insan neslinin de- adlı kitabını yayımladıktan sonra çok sa- vücutla ilgili veriler toplayan bir bölge- vamını sağlamak üzere gelişmiş bir içgü- yıda e-posta aldığını ve bu e-postaların si (örneğin sıcaklık, dokunulma, iç or- dü olarak kabul ediliyor. Çünkü meme- pek çoğunda, antidepresan (SSRI) kulla- ganların etkinliği gibi). İnsülar kortek- liler arasında sadece insan doğarken cok nan okurlarının aşk hayatlarının olum- sin duygularla da ilgili olduğu biliniyor. zayıf ve yardıma muhtaç doğuyor ve uzun suz yönde etkilendiğini yazdığını ve bu Bütün bunların ne anlama geldiği henüz bir süre yetişkinlerin yakın ilgi ve koru- durumun tedavide göz önüne alınma- kesinlik kazanmamış olmakla birlikte masına ihtiyaç duyuyor. Bağlılığın meka- sı gerektiğini aktarıyor. Fisher bu duru- veriler zaman içinde aşkın değişmesi- nizması hakkındaki bilgilerimiz ise ilginç mun önemli bir sağlık sorunu olduğu- ne paralel olarak âşık beyinde de önemli bir kaynağa, kır sıçanına uzanıyor. nu, çünkü cinsel isteği azalttığı bilinen değişiklikler olduğunu gösteriyor. bu ilaçların kullanımının sadece Batı’nın Kır sıçanı diğer pek çok memeliden ileri toplumlarında değil gelişmekte olan Cinsel Arzu ve Bağlılık farklı olarak hayatını tek bir eşle geçirir ülkelerde de hızla arttığını bildiriyor. (memelilerin sadece % 3-% 5’i monogam, SSRI’ların kullanımı serotonin seviyesi- Aşkla birlikte anılması gereken iki yani tek eşli bir yaşam sürer). Aynı ailenin ni yükseltiyor ama seratonin seviyesinin önemli duygu şüphesiz cinsel arzu ve bir diğer üyesi olan çayır sıçanının ise ço- artması beyinde dopamin sistemini bas- bağlılık. Cinsel arzu veya cinsel tatmin keşli bir yaşam tarzı vardır. Bilim insanları kı altında tutuyor. Âşıkların beyinlerinin insan zihnini en çok meşgul eden düşün- bu iki yakın türün beyinlerini inceleyerek fMRI görüntüleri, Fisher’in başlangıç- celerin başında geliyor. Cinsel arzu ro- eşe bağlılığın sinirsel temelleri hakkın- ta dopamin, epinefrin ve seratonin hak- mantik sevgiden farklı olmakla birlik- da çok önemli bilgiler elde etti. Eşler ara- kındak ileri sürdüğü varsayımları doğ- te özellikle Batı toplumlarında bu ikisi- sındaki bağlılığı oksitosin ve vasopressin ruluyordu. nin karıştırıldığını gösteren bilimsel veri- adı verilen iki hormonun kontrol ettiğini ler var. Pek çok toplumda romantik sevgi buldular. Anne ile çocuk arasında gözle- Aşk başlangıçta ne kadar güçlü ol- ile cinsel arzu farklı kelimelerle tanımla- nen bağlılığın gerisinde de aynı hormon sa da zaman içinde bir şeyler değişiyor. nıyor. Deney hayvanlarında ve insanlar- var. Kır sıçanlarının beyninde bu iki hor- İlk günlerin heyecanı, artan kalp atışları, da cinsel arzu ve onun tatmini ile ilgi ola- monun reseptörlerinin sayısının çok daha âşık olunan kişiyi devamlı düşünme gi- rak yapılan çalışmalar bu işlevde beynin fazla olduğu bulundu. Her iki hormon da derek azalıyor. Onların yerini başlangıçta değişik bölgelerinin görev aldığını göste- beynin ödül sistemini etkiliyor. Bu konu- yaşanmayan, örneğin sevgi bağlılığı gibi riyor. Bu çalışmalardan hem erkeklerde da en güçlü delil, çayır sıçanlarının bey- duygular alıyor. Acaba zamanla âşık be- hem de kadınlarda cinsel arzunun özel- nindeki vasopressin reseptörünün sayı- yinde ne tür değişiklikler meydana geli- likle testosteron adlı hormonun kontro- sı genetik olarak artırıldığında elde edildi. yor? Çok detaylı olmasa da bu konuda da lü altında olduğunu biliyoruz. Romantik Çayır sıçanları kır sıçanları gibi tek eşli bir bilgi edinmeye başladık. sevgi veya aşkın cinsel arzuyu kamçıladı- yaşam sürmeye başladı. ğı da bir gerçek. Bunun gerisinde ise yi- Helen Fisher ve arkdaşları ile eş za- ne beynin kimyası var. Bilimsel çalışma- Romatik sevgi beynin ödül sisteminin kısımları olan manlı olarak okyanusun diğer yanından, lar dopaminin testosteron salgısını artır- nükleus akumbens ve ventral tegmental bölgeyi etkinleştiriyor. İngiltere’deki London Collage’dan And- dığını gösteriyor. Erkek kobaylara dopa- reas Bertel ve Semir Zeki, âşık beyinde- min enjekte edildiğinde çiftleşme arzula- ki değişiklikler üzerinde çalışıyordu. Fis- rının arttığı görülüyor. Depresyon tedavi- her ve arkadaşlarının çalışmasında yeni si gören ve beyindeki dopamin miktarını âşıkların (ortalama yedi ay) beyinleri in- artırıcı ilaç alan hastalar cinsel arzuların- celenirken Bertel ve Zeki’nin çalışmasın- da artış olduğunu bildiriyor. da âşıkların birliktelik süresi ortalama 2,3 yıldı. Elde edilen sonuçlar Fisher ve akradaşlarının sonuçlarından farklıydı. Uzun süreli âşıkların beyinlerinin “an- 22
<<< Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Vicky Emptage / Getty Kelly Brooks / Getty Aşk Acısı Öte yandan bilim, sevgilinin dokunmasının acıya Antropolog Helen Fisher, karşı koruyucu etkisi olduğunu da belgeliyor. Virgi- âşık olduğumuzda Aşık olunan biri tarafından reddedilmenin ne ka- nia ve Wisconsin üniversitelerinden iki grup araştır- beynimizde neler olup bittigini araştırıyor. dar acı verdiğini tahmin edebilirsiniz. Bu tecrübeyi macının katkısıyla gerçekleşen ve James Coan’ın li- ya arkadaşlarınızda gözlemlediniz ya da kendiniz ya- derliğinde 2006 yılında yapılan bir çalışmada, mut- şadınız. Michigan Üniversitesi’nden Ethan Kross ve lu bir evliliğe sahip kadınların ayak bileklerine hafif Marc Berman yakın zamanda sevgilileri tarafından elektrik şoku verilerek deneyden hemen önce ve de- terk edilen 40 gönüllünün beyinlerini inceleyerek ay- ney sırasında beyin görüntüleri elde ediliyor. Dene- rılığın beyindeki etkisini belirlemeye çalıştı. Denek- yin ikinci aşamasında ise kadınların eşleri yanların- lere önce terk eden sevgililerinin fotoğraflarını gös- da durup onların ellerini tutuyor ve elektrik şoku eş- terdiler. Onlar fotoğrafa bakarken işlevsel MRI ile ler el eleyken veriliyor. Aynı güçteki elektrik akımı beyinlerini görüntülediler. Kontrol amacıyla bir de verilmesine rağmen bu sefer elektrik şoku kadınla- romantik bir ilişkilerinin olmadığı arkadaşlarının fo- rın beyinlerinde çok daha düşük düzeyde tepki yara- toğraflarına bakarkenki beyin görüntüleri elde edil- tıyor. Deney, evliliklerinde problem yaşayan denek- di. Denekler istemeyerek ayrıldıkları sevgililerinin ler üzerinde tekrarlandığında, eşinin elini tutması- fotoğrafına bakarken beyinlerinin “ikincil somato- nın denek üzerinde herhangi bir koruyucu etkisi ol- sensory korteks” ve “dorsal posterior insüla” adlı böl- muyor. Sağlıklı bir ilişki ve seven bir eşin dokunma- gelerinde etkinlik gözlendi. Oysa arkadaşlarının fo- sı tansiyonun düşmesini, kaygının azalmasını sağlar- toğraflarına bakarken herhangi bir fark gözlenmedi. ken strese karşı da koruyucu etki yaratıyor. Eşler ara- Kross ve Berman bu sefer deneklerin kollarına sıcak- sındaki sevgi arttıkça dokunmanın etkisi de artıyor. lık uyarısı (ılık ve hoş bir sıcaklık uyarısı ya da acı ve- ren sıcaklık uyarısı) verdi. Yine fMRI ile beyin etkin- Helen Fisher ve onun gibi âşık beyni anlamaya likleri belirlendi. Acı veren sıcaklık uygulandığın- çalışan diğer bilim insanları, bilimin aşk, seks ve eş da beynin yine aynı iki bölgesinin etkinleştiği göz- bağlılığı hakkında önemli gerçekleri açığa çıkardığı- lemlendi. Bu denemelere ek olarak araştırmacılar o nı fakat açıklayamadığı daha çok şey olduğunu be- güne kadar acı ve beyin konusunda yapılmış yakla- lirtiyor. Bu bilinmezlikler ise şüphesiz yaşantımıza şık 500 çalışmayı incelediklerinde, bu çalışmaların % renk katıyor. Tıpkı aşk gibi. 88’inde beynin aynı bölgelerinin, yani “ikincil soma- tosensory korteks” ve “dorsal posterior insüla”nın fi- Kaynaklar A Wiley Imprint, 2012. ziksel acı ile ilgili olduğunun bulunduğunu gördüler. Fisher, H., Why We Love: The Nature and Chemistry Kross, E., Berman, M. G., Mischel, W., Smith, E. E., Bütün bu sonuçlar âşık olunan birinden istemeyerek of Romantic Love, Henry Holt and Company, 2004. Wager, T. D., “Social rejection shares somatosensory ayrılmanın sonucunda çekilen acının fiziksel acı gibi Aamodt, S. ve Wang, S., Welcome To Your Brain: representations with physical pain”, Proceedings gerçek bir acı olduğunu gösteriyor. Why You Lose Your Car Keys But Never Forget of the National Academy Of Sciences of USA, How to Drive and Other Puzzles of Everyday Life, Sayı 108, s. 6270-6275, 2011. Bloomsbury, 2008. Your Brain in Love and Lust, http://www. Horstman, J., The Scientific American Book of Love, scientificamerican.com/video.cfm?id=your- Sex, and the Brain: The Neuroscience of How, When, brain-in-love-2012-02-14 Why , and Who We Love, Jossey-Bass, 23
Özlem Ak İkinci Dr., Bilimsel Programlar Başuzmanı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi K72uYrtıallrııklaYnaBşainmledrace Hayat Prof. Dr. Münci Kalayoğlu İsminin hakkını veren kaç kişi tanıyoruz acaba? Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Organ Nakli ve Transplantasyon Bölümü Başkanı Prof. Münci Kalayoğlu dünyanın çeşitli ülkelerinde ve ülkemizde başarıyla gerçekleştirdiği çok sayıda organ nakliyle özellikle de karaciğer nakilleriyle tanınıyor. İsmi “Münci” yani kurtarıcı, kurtaran anlamına gelen Prof. Kalayoğlu dünyada ilk kez karaciğer nakli yapan Dr. Thomas Starzl’ın yanında eğitim alarak organ nakli yolculuğuna başlamış. 1993 yılında Sağlık Bilimleri dalında aldığı TÜBİTAK Bilim Ödülü, 1994’te kendisine Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından verilen Onursal Felsefe Doktorası sahip olduğu ödüllerden sadece birkaçı. TÜBA asli üyesi Prof. Dr Münci Kalayoğlu hem başarılı bilim insanı yönüyle, hem kurtardığı hayatlarla, hem de organ bağışının önemi ve yaygınlaştırılması çalışmalarına yaptığı katkılar nedeniyle dergimizin bu ayki konuğu. Prof.Dr. Münci Kalayoğlu Çocukluğunda mühendis ya da mimar LIFE Dergisinin kapağında. olmayı isteyen Kalayoğlu’nun yaşamı 1940 yılında Ankara’da başlıyor. 24 İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladıktan sonra 1957’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girme hakkını kazanıyor. Aslında çocukken zayıf ve narin olduğu için annesi oğlunun kan görmeye dayanamayacağını düşünüyor ve doktor olmasını istemiyor. Kendisinin de aklından geçmiyor doktor olmak. En sevdiği ve en başarılı olduğu ders matematik. Annesi de, mühendisliğin ya da mimarlığın oğlu için daha uygun olacağı kanısında. Ancak sınav heyecanıyla 625’in karekökünü 25 yerine 15 olarak hesaplayınca, hayatının yönü değişiyor ve tıp fakültesine giriyor. Böylece babasının da dileği gerçekleşmiş oluyor.
>>> Bilim ve Teknik Şubat 2009 Dünya Standartlarındayız ! bu bilginin nesilden nesile aktarılması gerektiğine inanıyor. Yapılan hataların da böylece giderek azalacağını düsünüyor. Hocasının yap- Organ nakli, işlevini yitirmiş bir organ nedeniyle hayatını kaybet- tığı hataları kendisi yapmıyor. Organ nakli uzmanlığının hem sanat, me noktasına gelmiş kişiye ikinci bir şans vermek demek. Pek çok hem bilim, hem de deneyim demek olduğunu kabul ediyor. Organ ülkeden farklı doktorlarla çalışmış olan Prof. Kalayoğlu Türk cerrahla- nakli uzmanının ne kadar çok organ nakli ameliyatı gerçekleştirirse rın becerisinin dünya standartlarının da üstünde olduğunu önemle o kadar iyi öğreneceğini düşünüyor. Hata yapılacak, yapılan hata ka- vurguluyor. Dolayısıyla ülkemizde yapılan organ nakillerinin kali- bul edilecek ve nasıl doğrusu yapılabilinir, bunun üzerinde düşünü- tesinin dünyadaki hiçbir ülkeden düşük olmadığını belirtiyor. Ekip lecek. İşte böyle özetliyor Prof. Kalayoğlu bir organ nakli uzmanının çalışması organ naklinin başarısını etkileyen en önemli etkenlerden yolculuğunu ve kendi arkadaşlarına öğrettiklerini. biri. Prof. Kalayoğlu’na göre ülkemizde ekip çalışması konusunda yaşanan bazı sorunlar en büyük dezavantajlardan biri. Diğer yan- Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Türkiye’de yeterince organ nakli merke- dan eğitim de tabii ki bu işin olmazsa olmazı. Çok iyi organ nakli zi bulunduğunu belirtiyor. “Ama önemli olan organ nakillerinin sayı- ameliyatları yapabilen bir cerrahın bunu mutlaka kendisinden sonra sı ve başarısı” diye ekliyor. Bu noktada da Sağlık Bakanlığı tek otorite gelenlere öğretmesi gerekiyor. Cerrahların eğitim almak için yurt olarak görev yapıyor. Organ nakli bekleyenler listesine alınan, ame- dışına gitmek yerine ülkemizdeki uzmanların yanında yetişmesi en liyat edilen, ölen her hasta Sağlık Bakanlığı’na bildiriliyor ve bir veri ideal durum aslında. “Çok başarılı bir organ nakli uzmanının yaptığı bankası oluşturuluyor. Yönetmeliğe uyulmadığı durumlarda organ organ nakli sayısı 5, 10, 20 olabilir, ama 100, 200 hatta 500 organ nakil merkezi kapatılabiliyor. Organ merkezlerinde yapılan nakil nakli yapılmazsa, yeni uzmanlar yetişemez” diyor Prof. Kalayoğlu. sayısı da Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde. Belli bir sayının altında Bilginin sadece sayılı kişinin kafasında, ellerinde kalmaması gerek- organ nakli yapılırsa da Sağlık Bakanlığı organ merkezini kapatma tiği fikrini bir ilke olarak benimsemiş. Kendisi Dr.Starlz’dan sonra yetkisine sahip. ikinci nesil. Yetiştirdiği uzmanları üçüncü nesil olarak tanımlıyor ve 1963’te Ankara Üniversitesi Tıp Fakülte- Yapışık İkizleri Başarıyla Ayırıyor si’nden çok iyi bir eğitim alarak mezun oluyor. “Zamanın en iyi hocaları, o zaman bizlerle tek Genel Cerrahi Bölümü’nde uzmanlık eğitimine tek uğraşıyordu, hocalarımız öğrencilerinin isimleri- başladığı sıralarda ABD’ye gitme hevesi başlıyor. Fran- ni bilirdi, okula iki gün gelmeyince merak edip so- sızca bilen Doktor Kalayoğlu İngilizce öğrenmek üze- rarlardı” diyor Prof. Dr. Münci Kalayoğlu hocalarını re Amerikan Kültür Derneği’ne kayıt yaptırıyor. 2-3 yıl saygıyla anarak. O zamanlara dair unutamadığı en İngilizce eğitimine devam ediyor, bu arada Hacettepe önemli anılarından biri de tıp fakültesi diplomasını Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü’nde- İsmet İnönü’nün elinden almış olması. ki uzmanlık eğitimini tamamlayarak başasistan olu- yor. ABD’ye gitmek için gerekli dil sınavını geçtikten Uzmanlık eğitimi için Hacettepe Üniversitesi Tıp sonra hocalarının da desteği ile önce New York, Mount Fakültesi’ne gidiyor. “Yeni bir tıp fakültesi olan Hacet- Sinai Tıp Fakültesi’nde, ardından da Pittsburg Çocuk tepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Amerikalı hocalar Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı’nda eğiti- sayesinde başka bir ruh vardı. Ayrıca Ankara Üniver- mine devam ediyor. 3 yıl bu hastanede sadece çocuk sitesi Tıp Fakültesi’nde uzmanlığa başlayan doktor- ameliyatları yapıyor. 1968 yılında yapılan bir karaciğer lara 400 lira verilirken Hacettepe Tıp Fakültesi’nde nakli ameliyatına katılma ve ardından hastaya bakma 700 lira veriliyordu. Ayda 10 lira harçlığı olan bir öğ- şansına sahip oluyor. Maalesef hasta 36 saat sonra ölü- rencinin doktor olur olmaz 700 lira alması da elbette yor. Henüz 28 yaşındaki bu genç doktor, ilk kez şahit önemli bir şeydi.” İşte böyle sıralıyor uzmanlık eğiti- olduğu bu nakil ameliyatından çok etkileniyor. Yıllar mi için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tercih sonra ise o şaşkınlığını “böyle bir şeyin yapılabilir ol- etme nedenlerini Prof. Kalayoğlu. duğunu rüyamda görsem inanmazdım” şeklinde ifade ediyor. Böylece Prof. Dr. Münci Kalayoğlu için organ nakli macerası da başlıyor. 25
72 Yıllık Yaşamda Kurtarılan Binlerce Hayat Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Nakil Yaşamsal Değilse? Prof. Dr. Münci Kalayoğlu yaptığı tüm organ nakillerinin ya- En Çok İhtiyaç Duyulan Organ: Böbrek şamsal olduğunu hatta hastaya bile tercih hakkı kalmadığını Türkiye’de en çok böbrek hastalıklarında organ nakline ih- söylüyor. Hastanın karaciğerinin ya da böbreğinin işlevini ye- tiyaç duyuluyor. Yani en çok böbrek bağışına ihtiyaç var. Şeker rine getirememesi, eğer değiştirilmezse hastanın hayatını kay- hastalığı, yüksek tansiyon, aşırı şişmanlık, bazı kalıtsal hastalık- bedeceği anlamına geliyor. Yani başka seçenek yok. Ancak son lar, akraba evlilikleri, enfeksiyonlar, nefritler, çocuklarda kalıtsal günlerde gerçekleştirilen yaşamsal olmayan, ancak hastanın ya da doğuştan gelen kalıtsal böbrek hastalıkları sonucunda hayat kalitesini artıracak el, kol, bacak ve yüz nakillerinin tama- böbrekler hasara uğruyor ve kronik böbrek yetmezliği ortaya men hastanın tercihi ile ilgili olduğunu düşünüyor. Kendisinin çıkıyor. Kronik böbrek yetmezliği ise böbrek naklini gerektiri- bu nakillerle ilgili bir deneyimi olmadığını, ancak bu son nakil- yor. Türkiye’de şu an diyalize giren 60.000 kişi var, 2016’da ise lerden sonra bu konunun tekniği, nasıl yapıldığı, ameliyat stan- bu sayının 100.000-120.000 arasında olacağı tahmin ediliyor. dartlarının neler olması gerektiği ile ilgili bazı yayınlar okumuş Geçen yıl yapılan böbrek nakli sayısı sadece 4000. En uygun ve bir fikir edinmiş. Prof.Kalayoğlu tüm hastalarına söylediği tedavinin nakil olduğunu belirten Prof. Kalayoğlu diyalizin bir gibi, her ameliyatta ölüm riski olduğunu, yapılan her müda- tedavi şekli olmadığını sadece sonu geciktiren, erteleyen bir halenin ölümcül etkisinin olabileceğini vurguluyor. Ancak bu yöntem olduğunu vurguluyor. Madalyonun diğer yüzünde ölüm riskine rağmen ameliyatlar yapılmaya devam edildikçe ise işin ekonomik yönü var. Bir diyaliz hastasının yıllık masrafı başarı oranlarının da artacağını iddia ediyor. Dr. Starlz’ın yaptığı yaklaşık 25 bin dolar ve her yıl artıyor, oysa bir kereye mahsus ilk 178 ameliyatta yaşayan hasta sayısının 30 olduğunu belir- olmak üzere böbrek naklinin masrafı 25 bin dolar, daha sonra terek, organ nakli yapılmaya devam edildiği için şu an başarı da yıllık 3500-4000 bin dolar ilaç masrafı oluyor. oranlarının % 90 olduğunu da örnek olarak veriyor. Türkiye’deki karaciğer hastalıklarında ise en büyük problem Türkiye’de tüm organ nakli merkezleri Sağlık Bakanlığı’nın hepatit B, ardından da hepatit C. Karaciğer hastalıkları büyük- sıkı denetimi ve kontrolü altında. Organ merkezlerine ruhsat lerde kalıtsal hastalıklar, alkol tüketimi, aşırı şişmanlık, kalıtsal verilirken merkezde çalışan kişilerin eğitimi, hastanenin, kulla- karaciğer hastalıkları, yağlanma sonucunda, çocuklarda ise nılacak araçların, aletlerin uygunluğu Sağlık Bakanlığı görevlile- doğuştan ve akraba evliliği sonucunda ortaya çıkıyor. Bu gün ri tarafından inceleniyor. Yönetmeliğe uygun olmayan bir ame- 7500 hasta karaciğer nakli için bekliyor. Karaciğer nakil liste- liyat yapılması durumunda verilen ruhsat iptal ediliyor. sinde 38.000-40.000 hasta var. Nakil yapıldığında bu hastalar sağlıklarına kavuşuyor, normal hayatlarına geri dönebiliyor. Na- kil sonrası yapılması gereken tek şey ilaç kullanmak ve doktor takibinde olmak. Organ naklinde doku uyumunun en önemli olduğu organ böbrek. Ancak geliştirilen bazı ilaçlar sayesinde ve bazı testlerin sonuçları da olumlu ise tam uyum olmasa da nakil yapılabiliyor. Yeni geliştirilen bu ilaçlar sayesinde nakledilen organı vücudun reddetmesi yani uyum problemi artık neredeyse ortadan kal- kıyor. Karaciğer naklinde ise doku uyumuna bakılmıyor. Rh (+) ya da Rh (-) olması fark etmeksizin, sadece kan grubu uyumu gerekiyor. 26
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 1971 yılında Çocuk Cerrahisi Bölümü’ndeki uzmanlık eğitimi- yatını öğrenmek istediğini söylüyor. Prof. Kalayoğlu’nun bu konu- ni bitiriyor. Pittsburg Çocuk Hastanesi’nde çalıştığı dönem edin- da ne kadar istekli olduğunu anlayan Dr. Starlz, Prof. Kalayoğlu’na diği önemli tecrübelerden bir diğeri ise daha sonra çok yararını karaciğer komasında, böbrekleri çalışmadığı için diyaliz maki- göreceği yapışık ikizlerin ayrılması ameliyatına katılması oluyor. nesine bağlanmış, yani neredeyse “ölmüş” denilebilecek, Wilson Nitekim yıllar sonra, Wisconsin Üniversitesi’nde Organ Nakli ve hastalığına (karaciğer, beyin gibi hayati organlarda fazla miktarda Transplantasyon Bölüm Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, bakır birikmesine neden olan, kalıtımsal bir hastalık) yakalanmış bu konuda eğitimli tek cerrah olarak bir yapışık ikiz ayırma ame- 13 yaşında bir çocuk gösteriyor ve acilen karaciğer nakli yapılması liyatı daha gerçekleştiriyor. gerektiğini söylüyor. Münci Kalayoğlu’na bu ameliyata katılmasını teklif ediyor. Nakledilecek karaciğeri almak üzere Atlanta’ya gidi- En Büyük Hayali Karaciğer Nakli yorlar. 12 yaşındaki bir çocuktan aldıkları karaciğeri Pittsburg’da- ki çocuğa naklediyorlar. İlk gördüğünde “neredeyse ölmüş” dediği 1971 yılında Türkiye’ye dönen Münci Kalayoğlu 1972 yılında çocuk ameliyattan hemen sonra idrarını yapabiliyor, kanı pıhtı- Hacettepe Tıp Fakültesi’nde doçent unvanını alıyor. Aynı yıl ev- laşmaya başlıyor, ertesi gün ise kendi kendine nefes alabiliyor. 3 lenen Kalayoğlu 1977 yılında profesör oluyor. Türkiye’de böbrek ay sonra da futbol oynamaya başlıyor. Kendisini otelde bekleyen naklinin yeni yapılmaya başlandığı o dönemde aklında hâlâ ka- eşine yaşadıklarını anlatan Prof. Kalayoğlu, ABD’de bu konuda ça- raciğer nakli var. Türkiye’deki ilk böbrek naklini yapan Mehmet lışmak ve eğitim almak istediğini söylüyor ve “böyle ameliyatları Haberal ile beraber çalışıyor. Hacettepe’nin laboratuvarlarında ben de yapmadan ölürsem, gözlerim açık gider” diyor. Kendisi- köpeklerde karaciğer nakli ameliyatları yapmaya başlayan Prof. ne her zaman çok büyük destek olan eşi, bu kararında da Prof. Kalayoğlu bir gün dünyada ilk karaciğer nakli yapan kişi olan Dr. Kalayoğlu’nu destekliyor. Türkiye’ye dönüp yaşadıkları evi kiraya Thomas Starzl’ın Pittsburg Çocuk Hastanesi’ne geldiğini duyunca veriyorlar, arabalarını satıyorlar, ceplerine koydukları 7000 dolar ertesi gün uçağa binip Dr. Starzl ile görüşmeye gidiyor. Daha önce ile çocuklarını da alarak ABD’ye dönüyorlar. Kalayoğlu’nun tek bir karaciğer nakli ameliyatına katıldığını ve karaciğer nakli ameli- hayali, karaciğer nakli ameliyatını öğrendikten sonra ülkesine dö- nerek hayat kurtarmak. 27
72 Yıllık Yaşamda Kurtarılan Binlerce Hayat Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Canlıdan mı, Kadavradan mı? bakım ünitesi çalışanlarına ve doktorlarına düşüyor. Elbette ölüm Organ nakli canlıdan ve kadavradan olmak üzere iki şekilde uy- karşısında, hele ki bir yakının ölümü karşısında herkesin tepkisi çok gulanabiliyor. Canlıdan organ nakli, birinci derece akrabalar başta yoğun oluyor. Organ naklinin öneminin, bağışlanacak her organ ile olmak üzere yakın akrabalardan alınan organ ile gerçekleştiriliyor. kurtarılabilecek hayatların anlatılması çok güç bir görev, ama çok Kadavradan organ nakli yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü da gerekli ve önemli. Bunun bir eğitim ve kültür meselesi olduğu- gerçekleşmiş, solunum makinesi sayesinde solunumu devam nu söyleyen Prof. Kalayoğlu konunun önemin zamanla anlaşılacağı edebilen hastalardan alınabilecek organ ya da organların nakli ile ve organ bağışının artacağı konusunda umutlu. gerçekleştiriliyor. Bir hastanın beyin ölümü gerçekleştiyse, ancak solunum makinesi sayesinde kalbi çalışıyorsa, bu hastanın yaşa- Organ bağışını kabul eden hasta yakınlarının pek çoğu organın dığı anlamına gelmiyor. Solunum makinesi solunumun devamını ya da organların kime ya da kimlere gideceğini soruyor. Haklı bir dolayısıyla da hastanın kalbinin çalışmasını sağlıyor, damardan soru belki de. Ama bunu o an doktorlar da bilmiyor. Organları ba- verilen sıvı, antibiyotik ve gıdalarla organların canlılığı ve işlevi sür- ğışlanan kişinin laboratuvar bulgularından kilosuna kadar her türlü dürülüyor. Ancak ülkemizde kadavradan bağış sayısı yeterli değil. detay, Sağlık Bakanlığı’ndaki veri tabanına bildiriliyor. Bilgisayar or- Bu konuda yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Prof. Dr. Münci Kala- gan bekleyenler arasından, hastalığın ağırlık derecesi başta olmak yoğlu beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların çoğunun yoğun bakım üzere değişik ölçütlere göre nakil yapılacak kişiyi belirliyor ve or- ünitelerinde olduğunu, bu nedenle de yoğun bakım ünitelerinde gan en uygun hastaya gidiyor. Ancak Türkiye’de kadavradan bağış çalışan personelin özellikle de doktorların, hasta yakınlarını organ yeterli seviyede olmadığı için hem böbrek hem de karaciğer nakil- nakline yönlendirme konusunda daha istekli ve bilinçli olması ge- lerinde canlıdan nakil dışında pek bir seçenek yok. Diğer yandan rektiğini belirtiyor. Beyin ölümü beyin cerrahı, nörolog, kardiyolog canlıdan nakil, organı veren kişi için risk oluşturuyor. Örneğin bir ve yoğun bakım uzmanı olmak üzere dört uzman doktor tarafında karaciğer naklinde, karaciğerin yarısını diğer yarısına zarar verme- tespit ediliyor. Ardından bu dört uzman doktor ölüm raporunu im- den almak için yapılan ameliyat kolay bir ameliyat değil. Her ame- zalıyor. Bu aşamadan sonra hasta yakınlarına organ naklinin öne- liyatta olduğu gibi bu ameliyatlarda da risk söz konusu olabiliyor. minin anlatılması gerekiyor. Bu noktada en önemli görev yoğun Yılda 100 Karaciğer Nakli 1981-1983 yılları arasında Pittsburg Üniversitesi Transplan- tasyon Bölümü’nde görev yapan Prof. Kalayoğlu hayalini ger- çekleştirmek üzere Türkiye’ye dönüyor. Ancak karaciğer nakli konusunda görüştüğü yetkililer, Türkiye’de yılda 600 bin çocu- ğun ishalden öldüğü o yıllarda bu konunun önemini ve aciliyeti- ni sorguluyor. Kalayoğlu tam da o günlerde Madison Wisconsin Üniversitesi’nden teklif alıyor ve orada Karaciğer Nakli Bölüm Başkanlığına getiriliyor. Bu konuda eğitimli tek cerrah olan Prof. Münci Kalayoğlu orada yaptığı ilk karaciğer nakli ile tüm basının ilgisini çekiyor. Ardından nakil sayısı da gün geçtikçe artıyor. 20, 30, 50 derken 5. yılın sonunda yılda 100 nakil yapar hale geliyor. Böylece ABD’nin en iyi karaciğer nakli programı da Wisconsin Üniversitesi’nde hayata geçiyor. 2006 yılının Eylül ayında 1500 karaciğer nakli, 2000’den fazla böbrek nakli, 1000 civarında pank- reas nakli yapmış deneyimli bir cerrah olarak ülkesine dönüyor. Prof. Kalayoğlu’nun, kendisine onursal profesörlük unvanı veren Wisconsin Üniversitesi ile ilişkisi hâlâ devam ediyor. 28
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 “Organ Bağışı Artarsa, Organ Ticareti Kalmaz” cezaların ülkemizde de geçerli olduğunu belirtiyor. Organ bağışı- Prof. Dr. Münci Kalayoğlu her hastasına organ bağışı ve nakli nın artacağı konusunda çok umutlu olduğunu söyleyen Prof. Kala- ile ilgili kanunların ve yönergelerin yer aldığı Organ ve Doku Nak- yoğlu organ bağışı artarsa organ ticaretinin kendiliğinden ortadan li Mevzuatı’nı gösteriyor. Özellikle organ ticareti konusunda ciddi kalkacağına inanıyor. yaptırımlar olduğunu vurgulayarak, dünyada geçerli olan en katı “En çok istediğim kendi doktorlarımıza faydalı olmak” Şu an Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Organ Nakli ve Transplantas- yon Bölümü Başkanı olarak sürdürdüğü görevinde ise her fırsatta ne kadar güçlü ve iyi bir ekibi olduğundan söz ediyor. Bu güçlü ve iyi ekiple Memorial Hastanesi’nde Nisan ayı başı itibariyle 1000 nakil yapılmış. Ekibinin her zaman öncelikle “Hasta için en iyisi nedir?” diye düşündüğünü belirtiyor. Pek çok kişinin hayatını kurtarmanın yanı sıra ikinci görevlerinin de organ naklinin öğretilmesi yani eğitim olduğunu vurguluyor. En çok istediği şeyin kendi dok- torlarımızı bu konuda yetiştirmek ve onlara faydalı olmak olduğunu özellikle vurguluyor. “Eğitim bizim şerefimizdir ve geleceğimizdir. Hem insanlık, hem bilimsellik, hem de cerrahlık açısından bunun en büyük sorumluluğumuz ol- duğunu biliyoruz ve bu bilinç ile çalışıyoruz” diyerek bu konudaki hassasiyeti- nin de altını çiziyor. Bu nedenle yurt içinden ve yurt dışından pek çok cerrah belirli sürelerle Prof. Kalayoğlu’nun ekibine dâhil oluyor ve eğitim alıyor. 29
72 Yıllık Yaşamda Kurtarılan Binlerce Hayat Prof. Dr. Münci Kalayoğlu <<< Her Hasta Ayrı Bir Değer, Ayrı Bir Anı Her hasta Prof.Dr. Münci Kalayoğlu için bir anı, hatırlanacak bir sevinç kaynağı. Hastalarının sosyal durumları, ameliyat öncesi davranışları, ameliyat sonrası davranışları, üzüntüleri, sevinçleri, hepsi kendisini etkiliyor. Ama en çok sevindiren şey nakledilen karaciğerin ameliyattan sonra safra yapması, çünkü bu karaci- ğerin çalışması yani hastanın yaşayacağı anlamına geliyor. Aksi takdirde hastayı kaybetmemek için başka bir karaciğer bulmak gerekiyor ki, ikinci bir karaciğer de maalesef hazırda beklemiyor. Nakledilen organın işlevini yapamama ihtimali her zaman var. Bu işin en stresli aşamalarından biri işte bu. Prof Kalayoğlu bu yoğun stresle işini, yani hayat kurtarmayı sevdiği için baş edebiliyor. Hastalarına bilgisayara bağlı büyük bir TV ekranından röntgen Kişiye Özel Organ filmlerini göstererek hastalıklarını detaylı bir şekilde anlatıyor. Prof. Dr. Münci Kalayoğlu kök hücre araştırmaları konusun- “Başka türlü inandırmak zor oluyor, hastalarla bu şekilde paylaş- da hayli umutlu. Kök hücre uygulamalarıyla ileriki yıllarda kişiye mak bizi daha inandırıcı kılıyor” diyor Prof. Kalayoğlu. Her has- özel organların üretilebileceğini düşünüyor. New York’taki bir tasının fotoğrafını çekip dosyasına ekliyor. Böylece hem hastayı toplantıda Minnesota’dan bir araştırmacının bir laboratuvar or- hatırlamak, hem de kontrol için gelen hastalardaki fiziksel deği- tamında hastanın kök hücrelerini kullanarak ürettiği kalbi gör- şimleri fark etmek kendisi için kolay oluyor. düğünde ve bu kalbin attığına şahit olduğunda bu konudaki umutları da artmış. Başka bir araştırmacının, kök hücre uygu- Wisconsin Üniversitesi’nde görev yaptığı yıllarda Prof. Dr. lamalarıyla laboratuvar ortamında üretilen bir mesanenin has- Münci Kalayoğlu’nun organın vücut dışında işlevini yitirmeden taya nakledildiğinde üstelik doku reddini önleyici herhangi bir uzun süre tutulabilmesi için hazırlanan organ saklama çözeltileri ilaca gerek kalmadan çalıştığını görmesi de, bu konuda umutla- konusunda bazı çalışmaları olmuş. Geliştirdikleri bir çözeltiyi kö- rı arttıran diğer bir örnek. Ayrıca farklı canlı türleri arasında na- pek karaciğer nakilleri sırasında kullandıklarında başarılı sonuçlar killer de olduğunu belirtiyor ve bu konudaki deneyimini aktarı- almışlar. İnsana ait organların saklanmasında da denenmek üzere yor: Komadaki bir hastayı uygun insan karaciğeri bulununcaya izin alınmış ve bir bebekten alınan karaciğerin 20 saat bu çözelti- kadar, insan geni aktarılan bir domuzun karaciğerini kullana- de korunabildiği tespit edilmiş. rak, üç gün yaşatmayı başarmışlar. Üçüncü gün sonunda bulu- nan karaciğerin nakledilmesiyle de hasta sağlığına kavuşmuş. Kendisinin ve ekibinin en büyük çabası daha fazla organ nakli “Organ olmadan organ ameliyatı yapabilmek, daha fazla hayat kurtarabilmek, daha fazla or- nakli olmaz, organ nakli ol- gan bağışı farkındalığı yaratabilmek. Bunun için de Prof. Kalayoğlu mazsa da insanlar ölür” diyor bildiklerini diğer meslektaşlarına anlatmak üzere yurtiçinde ve yurt- Prof. Kalayoğlu. Yeni doğan dışında pek çok toplantıya gidiyor, katıldığı televizyon programlarıy- bebeğin olsun, 85 yaşında la herkese organ bağışı için çağrıda bulunuyor. Organ naklini, neden bir kişinin olsun, organların yapılması gerektiğini, organ naklinin böbrek hastalarında neden en -tabii sağlıklı oldukları süre- iyi tedavi şekli olduğunu, sirozun tek tedavi yolunun neden karaci- ce- nakil için kullanılabildi- ğer nakli olduğunu anlatmaya çalışıyor. Prof. Kalayoğlu’na başvuran ğini hatırlatarak organ bağışı hastalar arasında hiçbir şey yapılamayacak duruma gelmiş hastaların için her fırsatta çağrı yapıyor sayısı hayli fazla. Çünkü bugüne kadar kimse o hastalara karaciğer ve bir gün organ bağışının naklinden söz etmemiş. Örneğin kanserin tamamen yayıldığı kara- istenilen seviyeye ulaşacağı- ciğerine giden damarları tıkanmış, yani nakil yapılması olanaksız bir nı düşünüyor. hasta kendisine daha erken başvurmuş olsa sağlığına kavuşma ihti- mali de yüksek olacak. Bu yüzden insanları bilinçlendirmek bu işin Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’na katkılarından dolayı teşekkür ederiz. en önemli kısımlarından biri. 30
Alp Akoğlu Venüs’ün Güneş’le Dansı Venüs’ü Güneş’in önünden geçerken görmek ister misiniz? Eğer daha önce görmediyseniz bunun için tek bir fırsatınız var. Çünkü 6 Haziran’dan sonra 105 yıl daha Venüs Güneş’in önünden geçmeyecek. Venüs geçişi Güneş tutulması kadar görkemli bir olay olmasa da, Güneş tutulmalarına göre çok daha ender gerçekleştiği için tüm amatör gökbilimciler bu olayı heyecanla bekliyor. NASA Venüs geçişi birtakım basit yöntemlerle görmek mümkün olmadığı gibi, Güneş’e bir an için herkesin izleyebileceği bir gök olayı. Bir- bile çıplak gözle bakmak gözlerimize zarar verebi- takım yöntemler kullanmak ve bazı basit lir. Ama önümüzdeki ay dergimizle birlikte verme- önlemler almak gerekiyor, çünkü Güneş ona çıplak yi planladığımız özel gözlüklerle ya da burada an- gözle bakamayacağımız kadar parlak. Bu parlaklık lattığımız basit yöntemlerle geçişi güvenli bir şekil- nedeniyle Güneş’in önündeki Venüs’ü çıplak gözle de izleyebilirsiniz. 32
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 VenVüesnügsüngdüonğdouğmuumnudnadGaüGnüenşedşisdkiisnkininieçinddeeğer VeVneünsüsggüünnddooğğuummuunnddaaGGüünneeşşddisiskkininine Geçişin tamamı ddiisskkiinnien idçeiğnedre içinde gözlenebilecek değer Güneş ggüünnbbaattıımmıınnddaaGGüünneeşşdidisskikinnien Güneş Gündoğumunda geçiş ggüünnbbaattıımmıınnddaa Geçiş günbatımına başlamış olacak kadar gözlenebilecek içinde Venüs Venüs değer Venüs Venüs Geçiş Geçiş görülemeyecek görülemeyecek Michael Zeiler Venüs geçişinin tamamı ya da bir bölümü (başı veya sonu) yeryüzünün büyük bölümünden gözlenebilecek. Haritada da görülebileceği gibi, Asya’nın ve Avustralya’nın doğusu, Pasifik Okyanusu’nun batısı, Kanada’nın kuzeydoğusu ve Alaska geçişin tamamını izleyebilecek. 6 Haziran sabahı GüneşTürkiye’de doğduğunda geçişin yarısından biraz fazlası bitmiş olacak.Yani Güneş doğarkenVenüs onun önünde olacak. Biraz Geometri Gerçekte gezegenlerin dolandığı düzlem bu kadar mükem- mel değildir. Yani yörüngelerle düzlem arasında küçük açı fark- Gökyüzü sürekli değişim halindedir. Yıldızlar Dünya’nın dö- ları bulunur. Mesafeler de çok büyük olduğundan Merkür ve Ve- nüşüne bağlı olarak gece boyunca doğudan batıya hareket eder. nüs nadiren Güneş’in önünden geçer. Çoğunlukla Güneş’in bi- Yıl boyunca farklı zamanlarda farklı yıldızlar görürüz. Bunun raz üzerinden ya da biraz altından geçerler. Bu sırada Güneş’in yanı sıra Güneş, Ay ve gezegenler yıldızlı zemin üzerinde hare- parlaklığı onları görmemizi engeller. ket eder ve konumları günden güne değişir. Güneş, Ay ve ge- zegenlerin bu dansı sırasında bazen ilginç gök olayları meyda- İki ya da daha çok sayıda gökcismi birbirine yakın görünme- na gelir. Bunların en ilginçlerinin tutulmalar ve gökcisimlerinin sine “yakınlaşma” deniyor. Yakınlaşmalar aslında bir tür yanıl- birbirlerinin önünden geçişleri olduğunu söyleyebiliriz. Venüs samadır. Örneğin geçtiğimiz aylarda Venüs ve Jüpiter birbirleri- geçişi de bu olayların en ilgi çekici olanlarından biri. ne çok yakın görünüyordu. Ama gerçekte bu iki gezegenin ara- larında yüz milyonlarca kilometre var. Benzer şekilde aralarında Gökcisimlerinin Dansı onlarca ışık yılı olan bir gezegenle bir yıldız da yakın görünebi- lir. Bunun tek nedeni bakış doğrultusudur. Bazen ufuktan yük- Gezegenler Güneş’in çevresinde dairesel (elips demek da- selmekte olan Ay’a baktığımızda onu bir sokak lambasıyla yan ha doğru) yörüngelerde dolanır. Bu dolanma hareketi Gü- yana görebiliriz. Bu onların gerçekten birbirlerine yakın olduğu neş Sistemi’nin oluşumundan miras kalmıştır. Güneş oluştuk- anlamına gelmez. tan sonra onu oluşturan maddenin bir kısmı Güneş’in çevresin- de dolanmaya devam etmiş. Dönmenin etkisiyle yassılaşıp disk Gezegenler ve Ay yaklaşık aynı düzlemde dolandıklarından şeklini alan bu madde daha sonra gezegenleri oluşturmuş. sıklıkla birbirlerine yakın konuma gelirler. Gökyüzünde yıl- da birkaç kez gördüğümüz Venüs-Ay yakınlaşması gibi olaylar Gezegenler bu diskin içinde oluştuklarından yörüngeleri aynı bundan kaynaklanır. Yakınlaşmalardan çok daha ender olmak- düzlemdedir. Güneş ve gezegen maketlerini bir masanın üzerine la birlikte, bir gökcismi diğerinin önünden de geçebilir. Elbette koyup gezegen maketlerini Güneş maketi çevresinde dolandır- yakın olan cisim uzak olanın önünden geçer. Eğer öndeki cisim dığımızı düşünelim. Bu durumda hepsi aynı düzlemde dolanır. diğerinden büyük görünüyorsa bir süreliğine onu tümüyle örte- Masaya doğru eğilip kenarından bakarsak gezegenlerin birbir- bilir. Bu olaylara “örtülme” denir. Gökyüzünde en büyük alanı lerinin ve Güneş’in önünden geçtiklerini görebiliriz. Dünya’nın kaplayan cisim Ay olduğundan çoğu örtülmenin nedeni Ay’dır. olduğu yerden bakarsak, Güneş’le aramızda yalnızca Merkür ve Ay yıldızları, gezegenleri, hatta Güneş’i örtebilir. Ay Güneş’i ört- Venüs olduğundan sadece bu iki gezegen Güneş’in önünden ge- tüğünde buna özel bir ad verilir: “Güneş tutulması”. çebilir. 33
Venüs’ün Güneş’le Dansı I II III VI GO I : 01.10 (1. temas) II : 01.28 (2. temas) GO : 04.30 (geçiş ortası) III : 07.32 (3. temas) IV : 07.45 (4. temas) Alp Akoğlu 8 Haziran 2004’tekiVenüs geçişinin Ankara’dan çekilmiş fotoğrafı. 6 Haziran 2012’dekiVenüs geçişinin zamanları. ZamanlarTürkiye saatiyle veriliyor. Türkiye’de Güneş doğdunda geçişin bitmesine yaklaşık iki saat kalmış olacak. Güzel bir tesadüf eseri, Ay ve Güneş’in gökyüzündeki görünür ha çabuk dolanır. Ne var ki Merkür geçişlerini görmek daha zor- büyüklükleri birbirine çok yakındır. Bu nedenle Ay bazen Güneş’i dur. Merkür Venüs’e göre daha küçük ve bize Venüs’e göre daha tamamen örtebilir. Tam Güneş tutulması denen bu olay sırasında uzak olduğundan Venüs’ten çok daha küçük görünür. Merkür’ü Güneş’in normalde göremediğimiz taç katmanı gözler önüne se- Güneş’in önünden geçerken görebilmek için Güneş filtresi takıl- rilir. Dünya’nın ve Ay’ın yörüngelerinin daire değil hafif elips şek- mış bir teleskop ya da dürbün gerekir. linde olması nedeniyle Güneş-Ay-Dünya uzaklıkları biraz oynar. Ay, tutulma sırasında Dünya’ya biraz uzak konumdaysa Güneş’i Geçişin Aşamaları tamamen örtemez. Bu durumda Güneş diskinin kenarları ince bir halka şeklinde Ay’ın etrafında görülür. İşte buna “halkalı tutulma” Venüs geçişi toplam 6 saat 40 dakika kadar sürecek. Bu sürenin denir. Tam ve halkalı Güneş tutulmaları yeryüzünde ortalama 150 büyük kısmında Venüs Güneş diskinin önünde olacak. Geçişin en km genişliğinde, dar bir bant üzerinde izlenebilir. Güneş’in gölgesi ilgi çekici aşamalarıysa geçişin başlangıcı. Venüs, Güneş ışığını tam bu bant üzerinde hareket eder ve bu bantın üzerindeki bir gözlem- arkasından aldığından onu bir siluet halinde görürüz ve bu neden- ci birkaç dakikalığına Ay’ın Güneş tarafından örtüldüğünü görür. le geçişin tam başlangıç anında (1. temas) onu seçemeyiz. Güneş’in büyütülmüş görüntüsüne bakan gözlemciler birkaç dakika içinde Yaklaşık her 18 ayda bir tam Güneş tutulması olur. Ama tu- Venüs’ün Güneş’in kenarından küçük bir ısırık aldığını görebilir. tulmanın yeryüzünde belli bir noktada iki kez gerçekleşmesi yu- karıda söz ettiğimiz nedenlerden dolayı ancak yaklaşık 400 yılda Venüs giderek Güneş’in önüne geçer ve 2. temasta Venüs diski bir olur. Bu nedenle birçok insan yaşamı boyunca tam Güneş tu- Güneş diskine içten değer. İşte gözlemcilerin ve fotoğrafçıların en tulması görmez. Tam tutulma bantının çevresinde Ay Güneş’i kıs- çok ilgisini çeken an budur. Çünkü 2. temastan sonraki saniyeler men örter, yani gözlemciler parçalı tutulma görür. içinde Venüs diski Güneş’in önünde ilerlerken Güneş diskinin ke- narını Venüs’ün kenarıyla birleştiren siyah bir bölge görülür. Siyah Venüs ve Merkür geçişlerinde durum farklıdır. Venüs Ay’a damla etkisi (black drop effect) denen bu olayın nedeni tek bir et- göre çok daha uzak olduğundan geçiş Dünya’nın büyük bölü- kene bağlanamıyor. Atmosferdeki çalkantılar, ışığın Venüs atmos- münden görülebilir. Elbette yaklaşık altı saat süren geçişin en ferinden geçerken kırılması, gözlem aletlerinden kaynaklanan kı- azından bir bölümünde Güneş’in (dolayısıyla da Venüs’ün) gök- rılmalar gibi etkenlerin bileşimiyle oluştuğu düşünülüyor. Göz- yüzünde olması koşuluyla. lemler, atmosfer koşulları ne kadar kötüyse ve gözlem yapılan te- leskop ne kadar küçükse siyah damla etkisinin o kadar fazla oldu- Venüs’ün ilginç bir geçiş döngüsü var. Her 243 yılda toplam ğunu gösteriyor. Siyah damla etkisi, geçişin bitimine yakın Venüs dört geçiş olur. Bu geçişler 8, 105, 5, 8 ve 121,5 yıl arayla gerçekle- silueti Güneş diskinin kenarına içten tekrar değdiğinde (3. temas) şir. Bundan önceki geçiş Haziran 2004’te oldu, 6 Haziran’daki ge- yeniden görülür. 3. temasın ardından Venüs Güneş’in önünden çişten sonraki geçişse Aralık 2117’de olacak. yavaça çekilir ve birkaç dakika içinde geçiş sona erer (4. temas). Merkür Güneş’in önünden çok daha sık, yüz yılda ortalama 13 kez geçer. Çünkü Güneş’e daha yakındır ve onun çevresinde da- 34
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 <<< Nereden Gözlenir Venüs geçişinin tamamı ya da bir bölümü (başı sinin gölge olmasını sağlayabilirsiniz. Bu arada, te- Wikimedia veya sonu) yeryüzünün büyük bölümünden gözle- leskopla (ya da dürbünle) Güneş’i bulmaya çalışır- nebilecek. Haritada da görülebileceği gibi, Asya’nın ken göz merceğinden kesinlikle bakmayın Güneş’i Madrid’deki Güneş tutulmasını ve Avustralya’nın doğusu, Pasifik Okyanusu’nun gözmerceğinden bir an için bile görmek gözlerinize küçük bir teleskoptan projeksiyon batısı, Kanada’nın kuzeydoğusu ve Alaska geçi- zarar verebilir. Bunun yanı sıra, teleskop ya da dür- yöntemiyle izlemek için oluşturulmuş şin tamamını izleyebilecek. 6 Haziran sabahı Gü- bünü uzun süre Güneş’e çevirmek başta gözmerce- basit düzenek.Tutulma ve geçişleri neş Türkiye’de doğduğunda geçişin yarısından biraz ği olmak üzere onun çeşitli parçalarını aşırı ısıta- birçok kişi aynı anda ve güvenli fazlası bitmiş olacak. Yani Güneş doğarken Venüs rak bozabilir. Buna karşı bir önlem olarak kısa süre- bir şekilde izlemek için en iyi yöntem. onun önünde olacak. Belki geçişin büyük kısmını li, birkaç saniyelik gözlemler yapılabilir. Gözlemler kaçıracağız, ama Güneş bu sırada ufka yakın oldu- arasında teleskobun varsa kapağı kapatılabilir. Ka- ğundan gözlem yapmak daha kolay olacak. pak yoksa bir örtü de aynı işi görür. Dünya’nın bazı bölgelerindeyse geçiş sırasında Teleskobunuz ya da dürbününüz yoksa, onlara Güneş batacak. Kuzey Amerika kıtasının büyük bö- zarar vermekten çekiniyorsanız ya da daha güven- lümüyle Güney Amerika’nın kuzey batısı geçişi bu li bir yöntem arıyorsanız “iğne deliği” yönteminden şekilde izleyecek. yararlanabilirsiniz. Bunun için gereken düzenek, teleskoplu düzeneğe çok benzer. Bir kartona iğne ya Nasıl Gözlenir da çiviyle açacağınız küçük bir delikten, Güneş’in görüntüsünü bir başka kartona ya da yere düşürebi- Venüs, Güneş’le Dünya arasından geçerken aynı lirsiniz. Delik ne kadar küçük olursa görüntü o ka- zamanda Dünya’ya en yakın konumundan da geçer. dar net olacaktır. En iyisi önce küçük bir delik açıp Bu sırada görünür büyüklüğü diğer tüm gezegenle- istenen parlaklık elde edilene kadar onu büyütmek. rinkinden fazla olur. Normalde herhangi bir büyüt- Eğer daha iyi bir görüntü elde etmek isterseniz kar- me yapmadan, bir güneş filtresiyle bu olayı görmek tonun ortasına açacağınız bir-iki santimetre çaplı mümkün. Bir Güneş filtresinin arkasından, Venüs bir deliği alüminyum folyoyla kapatıp iğne deliği- Güneş’in önünde küçük bir leke şeklinde seçilebilir. ni bu folyonun ortasına açabilirsiniz. Güvenli bir güneş filtresi olmadan Güneş’e bakmak gözlere zarar vereceği gibi, aşırı parlaklık yüzünden Dilerseniz bu yöntemle hazırlayacağınız düze- geçişi görmek mümkün değildir. Uzmanlar, fotoğ- neği geliştirebilirsiniz. Büyükçe (ya da uzunca) bir raf ya da röntgen filmi ve isli cam gibi malzemelerin kutuyu, bir yüzünü görüntüyü görebilecek şekilde kullanımının güvenli olmadığını belirtiyor. Bu ne- açık bırakıp karşılıklı iki yüzden birine delik açıp denle en iyisi bu iş için üretilmiş özel filtreler yardı- diğerine beyaz kağıt yapıştırarak bir ekrana dönüş- mıyla gözlem yapmak. türebilirsiniz. Böylece görece karanlık bir oda oluş- turup Güneş’in daha net bir görüntüsünü elde ede- Tıpkı tutulma gözlemlerinde olduğu gibi, Venüs bilirsiniz. geçişini izlemek için de güvenli ve daha etkili başka yöntemler de var. Eğer bir teleskobunuz ya da dür- Ülkemizden geçişin yaklaşık son iki saatini izle- bününüz varsa uygun bir filtre kullanmak koşuluy- yebileceğiz. Güneş doğduğunda Venüs onun önün- la bu araçlarla geçişin her evresi izlenebilir. (Dikkat! de olacak. Geçişin büyük bölümünü göremeyecek Filtre kesinlikle gözle teleskop arasına konulan tür- olsak da Güneş’in ufka yakın oluşu özellikle dene- den değil, teleskopun önüne yani Güneş’le teleskop yimsiz gözlemcilerin gözlem yapmasını kolaylaştı- arasına konulan, özellikle bu iş için üretilmiş filtre- racak. Elbette Güneş’i olabildiğince erken görebil- ler olmalıdır.) mek için gözlem için doğu ufkunun olabildiğince açık olduğu bir yer seçmek gerekecek. Teleskop ya da dürbünü dolaylı olarak da kulla- nabilirsiniz. Dürbün ya da teleskobu Güneş’e doğ- Bu arada müjdemizi de verelim. Venüs geçişini ru çevirip Güneş’in görüntüsünü bir duvara ya da güvenli bir şekilde izleyebilmeniz için önümüzde- teleskobun gözmerceğinin yaklaşık bir metre uza- ki ay dergimizle birlikte güneş filtreli gözlük verme ğına yerleştireceğiniz beyaz bir kartona düşürebi- konusunda çalışmalarımız sürüyor. lirsiniz. Teleskobun ya da dürbünün netlik ayarıy- la da oynayarak beyaz kartonun üzerinde parlak ve Kaynaklar net bir görüntü oluşturabilirsiniz. Teleskobun çev- Croswell, K., “The Brightest Red Dwarf”, Sky &Telescope, Temmuz 2002. resine geçireceğiniz bir kartonla görüntünün çevre- Johnson, J. A., “The Stars that Host Planets”, Sky & Telescope, Nisan 2011. Haas, J. R., “The Neighbor: Gliese 581c”, Geochemical News, The Geochemical Society, 12.06.2007. Villard, R., “Hunting for Earthlike Planets”, Astronomy, Nisan 2011. 35
Özlem Kılıç Ekici Dr., Bilimsel Programlar Başuzmanı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi İyDileYoeşşiğtl Tiaerreapni
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Bir bahçe düşünün.Taze bir esinti, kıvrıla Yeşil Terapiye takım süreçleri de güçlendiriyor ve gelişti- kıvrıla giden patika yollar, mis kokulu çiçekler Neden İhtiyaç Duyarız? riyor. İşte bu anlayış doktorları, mimarla- ve yeşillikler arasından süzülen güneş ışığı, rı ve peyzaj mimarlarını bir araya getire- derelerden ve havuzlardan melodi gibi Yaşam kalitesi, mutluluk, sağlık ve hu- rek sağlıkta doğal çözümler yaratan tera- yükselen su sesi ve etrafımızı kuşatan cıvıl zur gibi ifadeler zorlu hayat mücadelesin- pi bahçeleri tasarlamaya yönlendirdi. Bi- cıvıl kuş sesleri. Öyle bir bahçe ki kalbimizi de her insan için gittikçe artan bir önem lim insanları şimdilerde bu tür bahçele- ve ruhumuzu tamamen doğal bir ortamda kazanıyor. Sorumluluklar, hedefler ve rin hangi temel özelliklerinin iyileştirici besliyor, iyileştiriyor. Bize hastalığımızı, beklentiler nedeniyle hep bir koşuştur- etki sağladığını derinlemesine araştırıyor ağrılarımızı, her türlü acımızı ve kaybımızı ma içindeyiz. Bu hızlı tempo, doğal ola- ve uygulamanın tüm sağlık merkezlerin- unutturuyor. Günümüzde bazı sağlık rak stresi ve buna bağlı birtakım rahat- de standart bir hal alması için çalışıyorlar. merkezleri vücudumuzu iyileştirirken aynı sızlıkları da beraberinde getiriyor. Doğa- zamanda ruhumuza da iyi gelecek terapi nın sakinleştirici ve iyileştirici özelliği çok bahçeleri oluşturmaya çalışıyor. Bu bahçelerin eski çağlarda da biliniyor ve kullanılıyor- amacı hastaları hastanelerin ve tedavi du. Ancak teknolojideki ve modern tıpta- merkezlerinin soğuk ve stresli ortamından ki gelişmeler ile birlikte doğanın tıp dün- bir nebze olsun uzaklaştırabilmek ve yasındaki önemi de azaldı. Son 20 yıldır tedavi sürecini kısaltmak. Hatta bazı sağlık ise doğanın ve özel olarak tasarlanmış te- merkezleri işi biraz daha ileri götürerek baştan rapi bahçelerinin insan sağlığındaki iyileş- aşağıya yenilikçi bir mimari tarzda tasarlıyor tirici rolü yeniden gündeme gelmeye baş- terapi bahçelerini. Peki bu bahçeler gerçekten ladı. Araştırmalar insanın içinde yaşadı- tedaviye yardımcı oluyor mu? Birçok ğı fiziksel çevrenin sağlığında ve mutlu- bilimsel çalışma terapi bahçelerinin tedaviyi luğunda ne kadar etkili olduğunu göste- hızlandırdığını kanıtlıyor. riyor. İster içerisi olsun isterse dışarısı, iyi tasarlanmış bir yaşam alanı, sağladığı iş- levsel etkinliğin yanı sıra sağlıkla ilgili bir- 37
Yeşil Terapi: İyileştiren Doğa bir özelliği var: Ülkedeki hastaneler ara- bahçede ve doğada zaman geçirmek çoğu sında bünyesinde en başarılı terapi bah- zaman ameliyatların, enfeksiyonların ve Sağlık ve Doğa Arasındaki çesini barındırıyor olması. Bu bahçe sı- diğer bazı rahatsızlıkların iyileşme süreci- Bağlantı: radan bir hastane bahçesinden çok do- ni hızlandırıyor. Çalışma ekibi, safrakese- Hastane Bahçeleri ğal bir botanik bahçesini andırıyor. Şim- si ameliyatından sonra iyileşme sürecinde dilerde bu tür hastaneler hastalar ve has- olan hastaları inceleyerek tıbbi kayıtlarını Geçtiğimiz Ağustos ayında sosyal ta yakınları tarafından daha çok tercih tuttu. Bütün diğer şartlar eşit tutulduğun- medyada yayımlanan, 3 yaşındaki Ame- ediliyor. Ayrıca, hastanenin genelde en da, yatakları ağaçlık bir manzaranın gö- rikalı kalp hastası bir çocuğun vide- alt katlarında yer alan radyoloji bölümle- rüldüğü bir pencerenin yanında olan has- o görüntüleri pekçok insanı etkiledi. Ai- ri gibi kısımlarında çalışan hastane per- taların, yatakları duvara bakan hastalara dan Schwalbe bazen kıvrımlı patikala- soneli de kendilerini zihinsel ve duygu- oranla ortalama 1 gün daha erken ayağa rı, güneş ışığı altında parlayan çimenle- sal açıdan rahatlatmak ve nefes almak kalktığı, çok daha az ağrı kesici kullandığı ri, rengârenk çiçekleri ve gölge veren bu- için zaman zaman terapi bahçelerini kul- ve ameliyat sonrası komplikasyonlara da- daklı ulu ağaçları keşfederken, bazen de lanabiliyor. ha seyrek maruz kaldığı belirlendi. bahçedeki kuşları, tavşanları ve sincap- ları neşe içinde beslerken görülüyordu. Terapi bahçelerinin tedaviye yardım- Uzun zamandır yapılan çalışmalar Hayatından son derece memnun görü- cı olduğu konusundaki ilk ciddi araştırma yükses sesin, gürültülü ortamların, bozu- nen bu sevimli çocuğa kalp nakli yapıl- psikolog Roger Ulrich’e ait. Science dergi- lan uyku düzeninin ve diğer stres faktör- mıştı ve tedavi sürecini Boston, Massac- sinde 1984 yılında yayımlanan ve çok ses lerinin kronik olarak fiziksel rahatsızlık- husetts’teki Çocuk Hastanesi’nde geçiri- getiren bu çalışmanın sonuçlarına göre, lara yol açabileceğini gösteriyor. Hastane yordu. Bu hastanenin insana huzur veren ortamlarının gürültülü, rahatsız edecek derecede kokulu ve insanın kafasını al- lak bullak eden stresli ortamlar olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. İşte bu tür bah- çeler, ortamın bu kasvetli ve stresli halini bir nebze olsun yumuşatıyor ve insanla- rın kendilerini daha iyi hissetmesini sağ- lıyor. Sağlıklı insanlarda yapılan kapsam- lı bir çalışmaya göre, içinde ağaçların, çi- çeklerin ve suyun olduğu bir manzaraya sadece birkaç dakika bakmak bile insa- nın gerginliğini, heyecanını, acısını ve ağ- rısını azaltabiliyor, rahatlamayı tetikliyor. Bunun sonucunda da kan basıncında, kas gerginliğinde, kalbin ve beynin elektriksel etkinliğinde olumlu yönde fiziksel ve bi- yokimyasal değişiklikler gözleniyor. Doğayı uzaktan seyretmenin ya da do- ğanın içinde bizzat bulunmanın etkileri o kadar kuvvetli ki doğa manzaralı resimle- re bakmak bile fayda sağlayabiliyor. Kalp ameliyatı geçirmiş 160 hasta ile yoğun ba- kım ünitesinde yapılan bir çalışmada, al- tı farklı tema içeren resimler kullanılmış: Üç ayrı doğa manzarası (açık yeşillik alan, etrafında ağaçların sıralandığı bir dere ve loş bir ormanlık alan), soyut resim, beyaz bir levha ve boş duvar. Yapılan inceleme- nin sonucunda yattıkları yerden ağaçlı de- re resmine bakan hastaların diğer resimle- re bakanlara göre daha az endişeli olduğu ve daha düşük dozlarda ağrı kesici almaya ihtiyaç duyduğu belirlenmiş. 38
>>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Güzel tasarlanmış bir bahçede zaman terapi bahçelerinde yapılan bir çalışmada Ancak, yetişkin hastaların ihtiyaçları biraz geçirmek tabii ki kanser gibi ciddi bir has- farklı tasarım planları karşılaştırıldı. Ör- farklı. Orta yaştaki hastalar daha sakin ve talığı ya da ağır bir yarayı tek başına ta- neğin çocukların üzerine tırmanabildiği huzurlu bir bahçeyi tercih ediyor. Bu tür mamen iyileştirmiyor. Ancak araştırmala- bir kaplumbağa heykelinin, sadece bakıp hastalar terapi bahçelerinde daha çok yal- ra göre doğayla iç içe olmak ağrı seviyesi- geçtikleri hayvan heykellerine göre da- nız zaman geçirmeği istiyor. Orta yaştaki- ni ve stresi azaltıyor. Böylece bağışıklık sis- ha etkili olduğu görüldü. Aynı şekilde ço- lerin tercihi ağaçlar arasında uzun yürü- temi destekleniyor ve bu da tıbbi tedaviye cukların oyuncak teknelerini yarıştırabil- yüş yolları, birbirinden uzak mesafelere yardımcı oluyor, sonuçta da iyileşme süresi diği ya da ayaklarını sokup etrafa su sıçra- yerleştirilmiş oturma alanları ve uzaktan kısalabiliyor. Terapi bahçeleri kronik has- tabildiği, yeşillikler arasından akan sığ bir gelen bir melodiyi andıran su sesi. Daha talığı olanların yanı sıra zihinsel ve duy- derenin, bir süs havuzundan ya da fıskiye- yaşlı olan hastalar ise yalnız kalmak iste- gusal açıdan yorulmuş ve bunalmış insan- den daha çok işe yaradığı fark edildi. Bah- miyor. İlgilerini dağıtacak bir hareketlilik ların rehabilitasyonu için de kullanılıyor. çelere kurulan minyatür oyun ve etkinlik ve kendilerine eşlik edecek bir başka insan Uzmanlar bu tür bahçeler için “zihni da- köşeleri de çocukların çok hoşuna gidiyor. arayışı içindeler çoğu zaman. ğıtan pozitif uyarıcı” ifadesini kullanıyor. Terapi Bahçesi Nasıl Tasarlanmalı? Araştırmalar terapi bahçelerinin hep- sinin aynı etkiyi göstermediğini belirtiyor. En etkili olanlar etrafında ağaçların sıra- landığı derelerin aktığı, yemyeşil gür çi- menlerin, yeşilin her renginin görüldüğü, çalıların ve rengârenk çiçeklerin olduğu bahçeler. Ayrıca dışarıya yapılmış gerçek bahçeler, bina teraslarında oluşturulmuş bahçelerden daha çok tercih ediliyor. Te- rapi bahçesi tasarlarken özellikle birtakım kuşlar ve kelebekler için cazip olan, onları çekebilecek çalıların ve çiçeklerin bahçede yer almasına dikkat ediliyor. San Diego’da üç ayrı çocuk kanser tedavi merkezindeki 39
Yeşil Terapi: İyileştiren Doğa lanan insanlar, öğrenme güçlüğü çekenler, bilitasyon merkezlerinde meyve-sebze ye- ıslah evleri ve huzurevlerinde kalanlar, ya- tiştiriciliği, fidan yetiştiriciliği ile ilgili te- Bir bahçeyi gerçek bir rı açık cezaevlerinde yatanlar gibi gruplara rapi amaçlı çalışmalar yapıldığı öğrenil- terapi bahçesi yapan birtakım hitap ediyor. Avrupa’da bitki ve hayvanla- di. Ayrıca uyuşturucu bağımlıları ile yarı özellikler var: rın sosyal amaçlarla kullanımı gittikçe yay- açık cezaevi mahkûmları için rehabilitas- gınlık kazanmaya başlamış. Sosyal amaçlı yon amaçlı organik tarım çiftliği ve zeytin • Bahçenin % 70’i yeşil alan olmalı. kullanılan tarımsal çiftlik sayısı Hollanda, çiftliği, gene bir huzur evinde hobi amaçlı • İlginç, dikkat çekici ve gerçekçi olmalı. İtalya, Norveç, Belçika, Avusturya, Fransa, süs bitkileri, meyve ve sebze bahçeleri ta- Almanya’da her geçen gün artış gösteriyor. sarlandığı görüldü. Ama diğer yandan da çok karmaşık ol- İsviçre, İsveç, Polonya, Macaristan, Slovak- mamalı, huzur verici olmalı. ya ve Türkiye’de ise bu konuda etkinlikler Ülkemizin ekolojik koşulları bölgeler • Kuş, kelebek, tavşan, sincap gibi hay- ve çalışmalar yeni yeni başlamış. ve tarımsal etkinlik alanları açısından bü- vanlar barındırmalı, her yaşa ve ihtiya- yük farklılık gösteriyor. Örneğin doğu böl- ca hitap etmeli. Avrupa’da Bilim ve Teknoloji’de İşbir- gelerimizde hayvansal tarım, batı ve güney • Geniş yürüyüş yolları olmalı, yüksek liği (COST) çerçevesinde, 2006-2010 yıl- bölgelerimizde ise bitkisel tarım ve peyzaj kaldırımlar olmamalı. Yürüyüş alan- larında, aralarında Türkiye’nin de bulun- ürünleri alanında etkinlik gösteren çiftlik- larının yanı sıra farklı tarzda oturma duğu 20 ülkenin katılımı ile Green Care ler daha yaygın. Tarımsal çiftliklerin etkin- mekânları da tasarlanmalı. in Agriculture (Tarımla Yeşil Terapi) isim- lik alanlarının farklılığı, bu çiftliklerin sos- • Bahçeler farklı duyulara hitap edebilme- li bir COST (COST 866) projesi yürütül- yal amaçlı kullanımı açısından ülkemi- li. Seçilen bitkilerin yapısına, rengine, dü. Bu projede yer alan bilim insanları, ko- ze büyük değer katıyor. Ülkemizde bitki- yaydığı kokuya, zehirli olup olmadığına nu ile ilgili kuramsal ve uygulamalı çalış- ler ve hayvanlar, ruh sağlığı ve hastalıkla- dikkat edilmeli. Gözle görülen, dokunu- malara ait deneyimlerini çalıştaylar vasıta- rı merkezlerinde, huzur ve ıslah evlerinde, lan, koklanan, hissedilen ve duyulan her sıyla paylaştı. İnsanların zihinsel ve fizik- yarı açık cezaevlerinde ve zihinsel-beden- şey hastaları tatmin etmeli, rahatsız et- sel sağlıkları ile yaşam kalitelerini en üst sel engelliler için kurulmuş rehabilitasyon memeli. Örneğin kemoterapi gören has- düzeye çıkarmak için ihtiyaç duyulan ça- merkezlerinde terapi amaçlı kullanılmaya talar da düşünülerek fazla ağır kokular lışmalar ve öneriler detaylı olarak tartışıl- yeni yeni başlanmış. Ülkemizin yayla ve yayan bitkiler tercih edilmemeli. dı. Bu amaçla, projeye katılan ülkelerden sahil turizmi açısından büyük bir avantaja • Su temalı dekorasyon ögeleri dikkat- Avusturya, Belçika, Yunanistan, Türkiye, sahip olduğu bilinen bir gerçek. Son yıllar- li kullanılmalı. Örneğin sürekli dam- İtalya ve Almanya’da çalıştaylar düzenlen- da özellikle Akdeniz bölgesi’deki bazı tu- layan bir musluk hissi veren fıskiyeler di. Bazı Avrupa ülkelerinde bedensel ve zi- rizm merkezlerinde terapi merkezlerinin ya da yoğun yosun ve rutubet kokusu hinsel engelliler için kurulmuş çeşitli reha- kurulduğu görülüyor. insanları rahatlatmak yerine rahatsız edebiliyor. • Bahçelere erişim kolay ve pratik olma- lı. Dışarıya çıkamayan hastaların oda- larındaki pencerelerin doğa manzaralı olmasına dikkat edilmeli. Sosyal Amaçlı Çiftlikler: Kişisel Sığınaklar Sosyal amaçlı çiftlik bitki, hayvan, bah- çe, orman ve peyzaj yardımıyla insanların ruhsal ve fiziksel sağlıklarını olumlu yönde etkileyerek yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefleyen bir olgu olarak biliniyor. Zira- atçılar, veterinerler, doktorlar, psikiyatr- lar, ekonomistler, sosyal bilimciler gibi uz- manlar ortaklaşa çalışarak tarımsal alanda faaliyet gösteren çiftliklere sosyal bir bo- yut kazandırıyor ve bu çiftlikleri çocuklar, gençler ve yaşlılar için sosyal bir sağlık ve eğitim merkezi olarak kullanıyor. Tarımın sosyal amaçlı kullanımı, fiziksel ve zihin- sel engelliler, aşırı alkol ve uyuşturucu kul- 40
<<< Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Tarımın, insanların sadece günlük beslenme ih- kendi sebze ve meyvemizi yetiştirdiğimiz, ağaçları- tiyacını karşılayan bir etkinlik olmaktan çıkıp, onla- nın gölgesinde oturup çayımızı yudumladığımız. rın ruhsal ve fiziksel sağlıkları ile yaşam kalitelerini Kuşların cıvıltıları, rüzgâr çanlarının melodisi, yap- iyileştirmeye yönelik çok işlevli ve sosyal bir kavram rakların hışırtısı yani doğanın sesi insana düşün- olarak algılanması, üreticiler için de yeni bir alter- me fırsatı verir. Doğa, pekçok insana hayatının en natif yaratarak gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi zor ve engebeli dönemlerinde sessizce ama derin- ve toplumsal imajları açısından büyük önem taşıyor. den eşlik eder, ilham kaynağı olur, güç verir, kalbi- Fakat gerek kamusal gerekse özel çiftliklerin Avrupa mizi ve ruhumuzu iyileştirir, acılarımızı ve ağrıları- ülkelerinde olduğu gibi sosyal amaçlarla çok işlev- mızı unutturur. Her bahçe terapi bahçesi olarak bi- li kullanımı ülkemizde henüz yaygın değil. Bunun- linmese de gene de doğanın her bir zerresi çok farklı la birlikte, Avrupa’da bile yeni yeni ivme kazanma- duyularımıza hitap ederek yaşamın ta kendisini içi- ya başlamış “Sosyal Amaçlı Çiftlik” olgusunun, ülke- mizde hissetmemizi sağlar. Nefes alabiliyor olma- mizde de kısa sürede yaygınlık kazanmaya başlaya- nın ne kadar güzel olduğunu bize yeniden öğretir… cağı şüphesiz. Bu olgunun yaygınlaşması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık ve Sağlık bakanlıkları ile kırsal Değerli katkılarından dolayı Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, kalkınma konusunda sosyal hizmet veren kuruluşla- Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi rın birlikte çalışması ve ortak projeler üreterek bun- Prof. Dr. Hamide Gübbük’e teşekkür ederiz. ları hayata geçirmesi gerekiyor. Kaynaklar Arboreter_terapihaver/terapihave/what_makes_ Bahçe spor yaptığımız, ailemizle ve dostlarımız- http://www.scientificamerican.com/article. healing_garden.ashx la piknik yaptığımız, vakit geçirdiğimiz bir yer ola- cfm?id=nature-that-nurtures http://www.informedesign.org/_news/nov_v02-p.pdf bilir. Kendimize ait olabilir, doğayla iç içe olmak is- http://www.sustland.umn.edu/design/ http://www.worldhealthdesign.com/Patient-specific- tediğimiz, ekip biçtiğimiz, çiçeklerimizi suladığımız, healinggardens.html Healing-Gardens.aspx http://depts.washington.edu/open2100/pdf/2_ http://www.lboro.ac.uk/research/ccfr/growing_ OpenSpaceTypes/Open_Space_Types/healing_ together/Green%20Care-A%20Conceptual%20 gardens.pdf Framework.pdf http://sl.life.ku.dk/om_skov_landskab/arboreter_ terapihaver/terapihaver/~/media/Sl/ 41
Kadir Demircan Titanik’in Meçhul Bebeği 42
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 100 yıl önce. 15 Nisan 1912. 2 yaşlarında sarışın Dev yolcu gemisiTitanik, buz bir çocuğun cansız bedenini dağına çarptıktan 2 saat 40 çıkardı. Diğer kurbanlarla dakika sonra Kuzey Atlantik’in beraber bu bebeğin bedeni de soğuk sularına gömülmüştü. Halifax Nova Scotia’daki Gemideki 2209 kişiden 1497’si Fairview mezarlığına götürüldü. hayatını kaybetti. 712 kişi Mackay-Bennett’in mürettebatı sağ kurtarıldı. Bazı cesetlere çocuğun mezarının üzerine ulaşıldı. Bir kısmının kimlikleri “Meçhul Bebek” zor da olsa belirlendi, ama yazan bir mezar taşı yerleştirdi. pek çok cesede ulaşılamadı. 2004 yılında genetik çalışmalar Kazadan 6 gün sonra 21 Nisan sonucu uzmanlar 1912’de, Mackay-Bennett adlı bu bebeğin, Finlandiyalı kurtarma gemisi çalışanları, 13 aylık Eino Panula olduğunu Atlantik Okyanusu’ndan açıkladı, ama yanılıyorlardı. 43
Titanik’in Meçhul Bebeği SAÇ TELİ dli genetik uzmanları 2001 yılında “Tita- HÜCRE nik DNA Projesi” kapsamında meçhul be- Hücre Zarı Abek mezarını açtı. 1998 yılında başlayan bu Sitoplazma Çekirdek projede mezarlıktaki 240, 281 ve 4 numaralı mezar- Çekirdek DNA’sı ların açılması için ailelerden izin alındı. 4 numaralı mezar meçhul bebek mezarı olarak biliniyordu. Ai- Kromozom Mitokondri Mitokondri içinde leler bu proje sonunda cesetlerin kimliklerinin tes- ortalama pit edileceğini umuyordu. Aslında bebeğin 2 yaşın- 2-10 adet dairesel daki İsveçli Gösta Leonard Palsson olduğu düşünü- mtDNA bulunur. lüyordu. Alma Palsson adlı bir yolcunun giysilerinin cebinde çocuklarına ait 4 bilet bulunmuş ve meçhul Çekirdek DNA MtDNA HV1: 16024-16365 (342 baz) bebeğin annesi zannedilen Alma da bebeğin me- HV2: 73-340 (268 baz) zarının yanına defnedilmişti. Ama meçhul bebek Guanin Sitozin Adenin Timin HV3: 438-574 (137 baz) Palsson değildi. Bebeğin kimliği iki kez yanlış tes- 3 milyar harf pit edildi. Ancak genetik bilimindeki gelişmeler ve 16.569 harf uzmanların ısrarlı çalışmalarıyla en sonunda doğru ( G, S, A, T bazları) kimlik tespiti yapılabildi. Bazılarımızın aklına şöy- ...TCACCGTGGAGAGGCGGGCGCT (HV1_16071_16140_Referans_dizi) le bir soru gelebilir: 100 yıl önceki kazada hayatını CGGGATAGATAGATAGATAGATAG ACCGCTATGTATTTCGTACATTACTGCCAGCCACC kaybetmiş bir kişinin kimlik bilgilerine ulaşılsa eli- ATGGCATGCCGCACACACACATG ATGAATATTGTACGGTACCATAAAT… mize ne geçecek? Bu kadar masrafa ve zaman harca- GCTCATTCATTCAT… maya ne gerek var? Bilimin görevi, insanlara faydalı olmak, sırları, soru işaretlerini ortadan kaldırmak ve yeni teknolojiler geliştirmek. İşte bu çalışmalar bun- ların hepsini yerine getiriyor. Adli tıpta, çekirdek DNA’sındaki 15 farklı STR tekrar dizisine, mtDNA’sında ise HV1-HV3 dizilerine bakılarak karşılaştırma yapılır. İnsan kalıntılarından DNA elde edilmesi üzeri- STR Çocuk-1 Çocuk-2 Çocuk-3 Anne Baba Çocuk:HV1 Anne:HV1 ne çalışan Kanada’daki Lakehead Üniversitesi pro- TPOX 10-11 12-13 8-8 11-11 10-12 ACCGCTATGT ACCGCTATGT fesörlerinden Ryan Parr, Titanik hakkında bazı vi- FGA 21-23 22-24 21-22 23-25 21-22 ATCTCGTACA ATCTCGTACA deolar seyrederek araştırmasına başlar. 2001 yılın- GATA 10-12 9-13 12-14 10-11 9-12 TTACTGCCAG TTACTGCCAG da Palsson ailesinin izni ile Gösta Leonard Palsson VWA 17-19 20-21 17-18 14-17 19-20 CCACCATGAA CCACCATGAA olduğu düşünülen çocuğun, Titanik kurbanlarının D5S818 9-11 9-10 8-12 11-11 9-10 TATTGTACAG TATTGTACAG defnedildiği Halifax’daki Fairview Mezarlığı’ndaki TACCATAAAT TACCATAAAT mezarı açılır. Çamurlu bir tabut, üç diş ve 6 santi- metre uzunluğunda bir kemik parçası çıkarılır. Ke- Yukarıda örnek aile görülüyor. Ailenin temsili Yukarıda temsili anne ve kızı görülüyor. mik ve dişler çok eski olduğu için çekirdek DNA STR sonuçlarına göre çocuk1, bu anne babanın Rapor: DNA’nın yüksek oranda değişim elde edilemez. Her hücrede bir adet bulunan çekir- çocuğudur. Çocuk 2’nin annesi farklıdır. gösteren HV1 (16071_16140) bölgesinden dek DNA elde edilebilse her şey çok kolay olacak- Çocuk 3’ün hem annesi hem babası farklıdır. 342 baz dizisi tespit edildi. tır, çünkü bu sayede % 99,9 oranında doğru kimlik Çocuk 1, yeşil tekrarları babasından kırmızı tekrarları Kırmızı ile gösterilen bazlar anne ve kızında tespiti yapılabilir. Ancak çekirdek DNA’sının elde annesinden almıştır. UYUMLUDUR. edilemediği durumlarda (yangın, antik kalıntılar, Rapor: Annenin Çocuk 2 ve 3 için biyolojik Kızı olma ihtimali DIŞLANMADI. aşırı kimyasal deformasyon) Y-STR ve mitokondri anneliği reddedildi. Çocuk 1 için % 99,99 DNA analizleri uzmanların rahat bir nefes alması- ihtimalle biyolojik anne olabileceği belirlendi. nı sağlar. Titanik projesinde Y-STR çalışmaları ba- şarısız oldu. İnsana ait bir hücreden (saç, tırnak, kan, kemik, sigara izmaritindeki tükürük gibi) adli genetik incelemeler yapılır. Her hücrenin çekirdeğinde bir adet çekirdek DNA vardır. Çekirdek DNA, biri anneden biri babadan 44 gelen 46 adet kromozom halinde, çekirdekte kromatin ağ olarak bulunur. Kromozomlardaki tekrar dizileri (STR) kimliklendirmede kullanılan belirteçlerdir. Genomun bazı yerleri GATAGATAGATA, GAATGAATGAATGAAT, TCTTTCTTTCTTTCTT ve AGATAGATAGATAGAT şeklinde tekrarlardan oluşur. STR belirteçlerinin tekrar sayısı 4-50 arasında değişir. 15 farklı STR incelenerek % 99,99 oranında bir kesinlikle kimlik tespiti yapılabilir. Çekirdek DNA’sından sonuç alınamaz ise mtDNA üzerinde çalışılır. Mitokondri sayısı hücre başına 100-10000 arasında- dır. Sadece bir mitokondri bulunduran hücreler de olabilirken, karaciğer hücreleri 2000 mitokondri içerir. Her mitokondride ortalama 2-10 adet mtDNA vardır. Yumurta hücresinde bir milyon kadar mtDNA olabilir. MtDNA sadece anne tarafından soy tespitinde işe yarar. 16.569 bazlık mtDNA’sının HV bölgeleri karşılaştırılır. Her ülke kendi mtDNA bankasını oluşturmaktadır. FBI, 14 farklı topluluktandan 4839 mtDNA bankasına sahiptir. Avrupa ülkelerinde ise 4527 EMPOP veri bankası vardır.
12 >>> Bilim ve Teknik Mayıs 2012 Parr ve ekibi aldıkları dişten, mtDNA elde et- 34 56 meyi başardı. Mitokondri, hücre sitoplazmasın- Kavramlar Sözlüğü da bulunan birçok organelden biri. ATP burada Genom: Çekirdekte, çekirdek DNA 78 9 10 üretiliyor. Mitokondrinin, çekirdek DNA’sından bulunur. Hücrenin çekirdeğindeki iki farklı olarak kendine özgü DNA’sı var. Bir mito- metrelik DNA zincirinin hepsine birden Aynı mtDNA’ya sahip bireyler (Haplotipler) kondrinin ortamala 2-10 DNA’sı olur. Mitokond- genom denir. Çekirdek DNA’sı bir iplik ri DNA’sı üzerindeki HV1, HV2 ve HV3 bölgele- yumağı gibi paketlenmiştir. Buradaki ri genetik kimliklendirmede kullanılır. Mitokond- 46 kromozomun üzerinde binlerce gen riyal DNA yavrulara sadece anneden geçer. Bizim, yerleşmiştir. Çekirdek DNA’sı 3,2 milyar annemizin, anneannemizin mitokondri DNA’sı ay- bazdan oluşur. nıdır. Bu yüzden adli tıpta anne tarafından birey- Gen: Kromozomlar üzerindeki DNA ler takip edilirken mitokondri DNA’sı çok işe ya- dizileridir. İnsanda 18-25 bin gen rar. Kısacası, mitokondri DNA’sı biyolojik bir arşiv- olduğu düşünülüyor. dir. Genetik soyadımızdır. Meçhul bebeğin DNA Kromozom: Çekirdekteki DNA, hücre dizisi Palsson’un akrabalarının mtDNA’sı ile kar- bölünmesinin metafaz safhasında şılaştırıldı, ama DNA’lar eşleşmedi. Ekip, araştır- görülür. Görülen bu yapılara mayı kazada ölen 3 yaşın altındaki diğer beş ço- kromozom denir. İnsanda 22 çift cuğu da katarak genişletti. Projeye dahil olan At- kromozoma ilave olarak X ve Y adında lantik Denizcilik Müzesi’nden Alan Ruffman kaza- 2 adet cinsiyet kromozomu bulunur. da ölen altı çocuğun anne tarafının soyunun izini Kromozomlara“genlerin evleri” sürmek için sosyal bilimcilerden, tarihçilerden, Ti- diyebiliriz. tanik araştırmacılarından, çevirmenlerden, arşiv- Mitokondri DNA’sı: Mitokondride cilerden ve aile üyelerinden yardım aldı. Adli soy bulunan DNA. 16.569 bazdan oluşur. uzmanları da çalışmaya destek verdi. Araştırmacı- Çekirdek DNA düz iken mitokondri lar meçhul bebeğin HV1’i ile diğer çocuklarınkile- DNA’sı daireseldir. Çekirdek DNA gibi ri karşılaştırdı ve iki çocuk hariç diğerlerini eledi. çift zincirlidir. Mitokondri DNA’sında sadece 37 gen var. Baz: DNA ve RNA’nın yapısında bulunan kimyasal maddeler. Adenin, Guanin, Sitozin ve Timin. Adenin timinle, guanin sitozinle bağ yaparak eşleşir. DNA çift zincirli olduğu için zincirler arası bazlar birbiriyle bağlanır. İki bazın bağlanmasıyla oluşan yapıya “baz çifti”denir. AT ve GC gibi. Bazlar arası bağlar kırılırsa iki zincir ayrılır. Buna DNA’nın denatüre olması yani normal yapısının bozulması denir. STR: Kısa ardışık tekrar dizileri. Genom, dört baz kullanılarak yazılmış bir kitaptır. Kitapta 3,2 milyar harf kullanılmış. Kitabın bazı yerlerinde bazı harfler kurallı bir şekilde tekrar ediyor. TATTATTATTAT. Bunlar her kişide farklı. Örneğin, AAAG tekrarı 4-37 arasında olabiliyor. Kromozomların biri anneden diğer babadan geldiği için bu tekrarlar çift oluyor. 4-8, 21-35 gibi. Anne 20-25, baba 30-32 olsun. Çocukları 20-30, 20-32, 25-30 ve 25- 32 olabilir. Adli tıpta STR belirteçleri kullanılarak kimliklendirme yapılıyor. STR çalışması için bir hücrenin olması yeterli. Saç teli, kepek, bardaktaki dudak izimizdeki ağız hücreleri, bir damla kan, ter vb. Adli genetik: Genetik biliminin adli bilimlerde kullanımı. İnsan ve hayvanlardan alınan hücrelerden DNA elde edilir. Olay yerlerinden toplanan deliller ile şüpheliler karşılaştırılır. Babalık davalarında kimliklendirme yapılır. Meçhul Bebek mezarı 1 11 12 2, 3, 6, 9, 11, 12 4, 7, 8 5 10 Mitokondri DNA’sının (mtDNA) anne tarafından kalıtımını gösteren örnek soy ağacı. Kareler erkeği, daireler kadını temsil ediyor. Her farklı renk, farklı mtDNA’yı temsil ediyor. 2 no’lu annenin oğlu (3), kızı (6), torunu (9) ve kız torununun çocukları (11, 12) aynı mtDNA’sını taşıyor. 7 ve 8 no’lu torunlar ise, anne (gelin) farklı bir mtDNA’sına sahip olduğu için, çocuklar annenin mtDNA’sı ile aynı. Diyelim ki, 2 no’lu anne 1940 yıllarında doğum yapmış ve 1945 yılında bir uçak kazasında ölmüş olsun. 70 yıl sonra uçak enkazında bulunan insan parçalarından mtDNA elde edilsin. 12 no’lu şahıs, “bulunan bu parçalar anneannemin annesine mi ait” diye merak ediyor. 2 ve 12 no’lu şahısların mtDNA analiz sonuçları eşleşirse bu iki kişinin anne tarafından aynı soydan geldiği anlaşılır. 45
HV1 sonuçları 6 olan aday sayısını 2’ye indirdi. HV2 sonuçları ile Goodwin ve meçhul bebek tam eşleşti. Koyu rakamlar eşleşen mtDNA dizi numaralarını gösteriyor. 4 çocuk eşleşme olmadığı için elenince geriye sade- İsim Yaş (Ay) HV1 HV2 Sonuç ce 13 aylık Eino Viljami Panula ve Sidney Goodwin Meçhul Bebek -Yayında gösterilmemiş 263, 309.1C, 315.1C kaldı. Meçhul bebeğin dişlerinde yapılan inceleme- Gilbert Danbom (İsveç) 263, 315.1C Dışlandı lerde çocuğun yaşının 9-15 ay arasında olduğuna ve Alfred Peacock (İngiltere) 5 16.186, 16,189 73, 152, 263, 315.1C Dışlandı iki çocuktan yaşı büyük olan 19 aylık Goodwin ola- Eino Panula (Finlandiya) 7 16.126, 16.294, 16.311 146, 263, 309.1C, 309.2C, 315.1C Dışlandı mayacağı kanısına varıldı. Sonuçta araştırmacılar Sidney Goodwin (İngiltere) 13 -Meçhul bebekle aynı 263, 309.1C, 315.1C Tam eşleşme meçhul bebeğin 13 aylık Finli Eino Viljami Panula Gösta Palsson (İsveç) 19 -Meçhul bebekle aynı 72, 93, 263, 309.1C, 315.1C Dışlandı olduğunu 2004 yılında bilim dünyasına duyurdu. Eugene Rice (Amerika) 28 16.153, 16.291, 16.298 73, 150, 263, 309.1C, 315.1C Dışlandı 30 16.126, 16.153, 16.294, 16.296 46
Bilim ve Teknik Mayıs 2012 <<< 42 yaşına bir elektrikçi olan Frederick, yeni bir hayata atılmak için ABD’ye taşınmaya karar vermişti. Küçük bir gemiden 3. sınıf bilet aldılar. Fakat grevden dola- yı o sefer iptal edildi ve yolcular Titanik’e sevkedildi. Fred, eşi Augusta (43), çocukları Lillian (16), Charles Sidney Goodwin, babası Frederick, annesi Augus- (14), William (11), Jessie (10), Harold (9) ve Sidney Les- Doç. Dr. Kadir Demircan ta ve beş kardeşi ile birlikte İngiltere’den Niagara Şe- si (19 aylık) sular altında kaldı. Goodwin ailesinin ka- 1972’de Kütahya’da doğdu. lalesi yakınlarındaki akrabalarının yanına gidiyordu. lıntıları asla bulunamadı. 6 ağustos 2008’de Goodwin 1994’te Cerrahpaşa Tıp ailesinin yakınları “meçhul bebek” mezarında bir an- Fakültesi Tıbbi Biyolojik ma töreni düzenledi. Titanik battığında hayatını kay- Bilimler Bölümü’nden mezun beden 50 çocuğun adı okundu ve her biri için dua oldu. 1999’da yüksek lisans edildi. Meçhul mezar taşı, Titanik’te kaybolan tüm ço- çalışmasını tamamladı. 2001- cukları temsil eder hale geldi. 2005 yıllarında Japonya’nın Okayama Üniversitesi Bu, meçhul bebeğin kimliğinin ikinci defa yanlış ta- rası Adli Genetik” dergisinde yayımlandı. Adli gene- Tıp Fakültesi Moleküler nımlanmasıydı. Ama sonra ilginç bir şey oldu. Meç- tik uzmanları kazadan 99 yıl sonra, 21 Nisan 1912’de Biyoloji ve Biyokimya Ana hul bebekten geriye kalan ayakkabı Atlantik Deniz- cansız bedenine ulaşılan meçhul bebeğin kimliğini Bilim Dalı’nda doktora, 2005- cilik Müzesi’nde sergileniyordu. Bir çift deri ayakka- doğru olarak tespit etmişti. Meçhul bebeğin, Palsson 2009 yıllarında da doktora bı, araştırmacıların belirlenen yeni kimlik hakkında ve Panula değil, İngiliz Goodwin ailesinin 19 aylık sonrası eğitimini tamamladı. sorular sormasına sebep oldu. Müzenin internet site- bebeği Sidney Leslie Goodwin olduğuna karar veril- 2009’da yardımcı doçent, sine göre ayakkabılar 1912 yılında 2011’de doçent oldu. Halen Clearance Northover tarafından di. Titanic ve Avatar filmlerinin yö- Fatih Üniversitesi saklanmıştı. Northover Halifax’ta netmeni James Cameron, son yıl- Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik polisti ve Titanik kurbanlarının ce- larda Titanik’in daha ayrıntılı ve Anabilim Dalı’nda öğretim setlerinin ve eşyalarının korunma- net görüntülerini elde etmeye ça- üyesi olarak çalışıyor. sına yardım etmişti. Northover’ın lışıyor. Titanik batığı, Robert Bal- Aynı zamanda, Adli Tıp torunu Earle bir mektubunda Tita- lard ve Jean-Louis Michel tarafın- Kurumunda Biyoloji İhtisas nik kurbanlarının giysilerinin ha- dan 1985 yılında bulunmuştu. Bu Dairesi Başkanı olarak keşiften itibaren Titanik’e ilgi da- görev yapıyor. tıra avcılarından korumak ama- ha da arttı. Genetikteki gelişmeler, cıyla yakıldığını anlatıyordu. Ama teknolojide de yaşanıyor. Okyanu- Northover o minik ayakkabıla- sun derinliklerindeki Titanik’in üç rı yakamamıştı. Ayakkabıları po- boyutlu görüntüleri hazırlanıyor. lis karakolundaki çekmecesine ko- Teknolojik ve genetik gelişmeler yuverdi. 2002 yılında torun Earle önümüzdeki yıllarda, karanlık su- Northover ayakkabıları müzeye bağışla- Eino Panula’nın ayakkabıları lara gömülerek sonsuza dek sustuklarını dı. Müzedeki ayakkabılar araştırmacıların kafasında düşündüğümüz insanların ve Titanik’in sesi olabile- Yazının hazırlanmasındaki katkıları şüpheler oluşturmuştu. Çünkü bu ayakkabılar 13 ay- cek. Titanik felaketi gibi başka felaket kurbanlarının için Sentegen’den Burak Yılmaz’a, lık bir bebeğe göre çok büyüktü! Acaba Panula, Pa- kimliklendirme çalışmaları da daha hızlı ve doğru tıbbi genetik uzmanı Dr. Bilgin nula değil miydi? İki yanlış kimlik tespitinden sonra olarak yapılabilecek. 1912’de batan Titanik hakkında Kütükcü’ye ve Titanik projesinde araştırmada üçüncü aşamaya geçildi. bugün bunları konuşuyoruz. 2112’de bakalım neler çalışan adli bilimler uzmanı Dr. Odile Loreille’e teşekkür ederiz. Ayrıca aile fotoğraflarının yayınlanmasına izin verdiği için Nathan Goodwin’e teşekkür ederiz. Parr ve ekibi kimlik tespitini ABD Silahlı konuşulacak. Yorumu sizlere bırakıyoruz. Kuvvetleri’nin DNA Kimlik Laboratuvarı’nda tekrar yapmaya karar verdi. Ekip, yine mitokondri DNA analizi yaptı. Daha önce elenen Sidney Goodwin’in HKaoyldneank,laCr., “Americans and French Find the Titanic”, Titley, K. C., “The Titanic Disaster: Dentistry’s Role meçhul bebek olabileceğini gösteren mitokond- CSciiletn2c2e9,, Sayı 4720, s. 1368-1369, 27 Eylül 1985. in the Identification rinin HV2 bölgesine baktılar. Sonuç eşleşmişti. http://news.discovery.com/history/titanic-unknown- DCofielantnt7a0‘Ul,ASnsaksynoıco1iwa, tsni.o2Cn4,h-2il8d,’”2, J0o0u4r.nal of Canadian Silahlı Kuvvetler Laboratuvarı sonucu doğruladı. Bu cJuhsitl,dR-i.dSe.n, Ltiofireedil-le1,1O04. M26..,hMtmollto, J. E., Merriwether, D. BAucatldeer,mJ.,icFuPnredsasm, 2e0n1t0a.l of Forensic DNA Typing, veri, tanımlamanın % 98 oranında doğru olduğunu A., Woodward, S. R., Matheson, C., Creed, J., McGrath, NGöisraünlm20em12i.ş Titanik, National Geographic Türkiye, gösteriyordu. 2004’te bebeğin Panula olduğunu du- S. E., Sturk-Andreaggi, K., Coble, M. D., Irwin, J. A., http://onlinestore.usatoday.com/titanic-p16342.aspx yuran sonuçlar 2011 yılında düzeltilerek “Uluslara- Ruffman, A., Parr, R. L., “Titanic’s unknown child: the http://www.forensicgenealogy.info/contest_81_ critical role of the mitochondrial DNA coding region results.html in a re-identification effort”, FSaoyreın3s,isc.S2c3ie1n-c2e3I5n,tHeranzaitriaonna2l0G11e.netics, Cilt 5, 47
Bünyamin Traş Kamil Üney Sema Traş Bitkisel Ürünlerle İlgili Sağlık Sorunları İlaçlarla kıyaslandığında, aktif içerikleri ve etki mekanizmaları çoğunlukla açıklanamayan, toksikolojik testlerden ve kontrollü klinik denemelerden geçmeyen, iletişim araçlarındaki reklamlara ve bilgilere dayalı olarak insanların kendi inisiyatifleri ile kullandığı bitkisel ürünler, çok ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme neden olabilir. Bu sağlık sorunlarına, ürünlerin içine, etkinliğini artırmak amacıyla beyansız ilaç etkin maddelerinin ilave edilmesi ve ilaçlarla etkileşim gibi çeşitli faktörler neden olur.
>>> Bu yönler, bitkisel ürünleri kullanan- Bilim ve Teknik Mayıs 2012 anser ve Alzheimer gibi hasta- ların nitelikleri ve bu ürünleri tercih ne- lıklarda modern tıbbın yeter- denleri, bu ürünlerin kullanımından Bitkisel Ürün Kullananların kaynaklanan sağlık sorunlarının önemi, Özellikleri ve Bu Ürünleri Ksiz kalışı, diyabet ve hipertansi- ürünlerin kalitesi ve güvenilirliği, tüketi- Tercih Nedenleri cilerin ekonomik açıdan suistimali, ürün- yon gibi ömür boyu ilaç kullanılmasını lerin tüketiciye arz koşulları ve bu alanda- Diyabet, hipertansiyon, osteoartrit, as- gerektiren hastalıklar, obezite gibi sağlık ki yasal düzenlemelerle ilgilidir. tım, romatizma gibi ömür boyu ilaç kul- problemleri, sağlıklı kalma çabası ve yaş- lanımı gerektiren hastalıkları olanların ve lılık, bazı insanları alternatif ve tamam- Bu yazının amacı, bitkisel ürünlerle il- obezite hastalarının bu ürünleri daha faz- layıcı tıp diye tanımlanan uygulamalara gili sorunları ulusal ve uluslararası düzey- la kullandığı belirtiliyor. Kanser hasta- yöneltiyor. İnternet gibi iletişim teknolo- de inceleyerek tüketicilerin ve yasal ku- lıklarında, bağışıklık sisteminin güçlen- jilerinin bilgiye ulaşmayı kolaylaştırması, rumların dikkatini çekmek ve onları bil- dirilmesi ve cinsel sorunların giderilme- reklam ve pazarlama gibi ticari faaliyet- gilendirmek. si amacıyla da yaygın olarak kullanılıyor- lerde kullanılması insanları sağlık konu- lar. Ayrıca kadınların ve kronik hastalıkla- sunda ikileme sürüklüyor. İnsanlar sağ- rı olan yaşlıların bu ürünleri daha çok kul- lıklı olmaya çalışırken kendi elleri ile sağ- landığı da bildiriliyor. Bu ürünlerin tercih lıklarını bozabiliyorlar. edilmesinin en önemli nedeni, doğal ol- dukları için hiç bir yan etkilerinin olma- Modern tıp dışında, tedavi etme ve dığına inanılması. sağlığı koruma amacıyla kullanılan yön- temler olarak tanımlanan alternatif tıp, bilimsel delillerden ziyade tarihi ya da kültürel geleneklere dayanır ve kültürle- re göre değişir. Kuşaklar boyunca geliş- miş, bilimsel olmayan bir bilgi sistemidir. Çoğu ülkede alternatif ve tamamlayıcı tıp (ATT) olarak tanımlanan ve uygula- nan bu yöntemlerin etkinliği ve güvenliği hakkında bilim camiasında ortak bir gö- rüş yoktur. Bitkisel ürün kullanımı, ayur- veda, akupunktur ve homeopati dünyada yaygın kullanılan alternatif tıp yöntemle- rinden bazılarıdır. Bitki ve bitki özütlerinin kullanımı- na dayanan fitoterapi (herbalizm, bitkisel ilaç) ATT yöntemleri içinde en sık kulla- nılandır. İlaç ve gıda takviyesi olarak satı- lan bitkisel kaynaklı sağlık ürünleriyle il- gili terim ve tanımlamalarda, ürünlerin sunumu ve ruhsatlandırılması yönünden dünya genelinde bir standart olmadığı gö- rülür. Birçok bitkide etkin madde hiç bi- linmez, genellikle bitkilerdeki tüm mad- delerin toplam etkisinin sonuçlarının gö- rüldüğüne inanılır. İlaçlarla kıyaslandığında, aktif içerikle- ri çoğunlukla bilinmeyen, etki mekaniz- maları genellikle açıklanamayan, toksiko- lojik testler ve kontrollü klinik deneme- lerden geçmeyen, sağaltım penceresi ge- niş, sadece deneyime dayalı verilerin göz önünde bulundurulduğu bitkisel ürünle- rin kullanımından kaynaklanabilecek sağ- lık sorunlarını önlemek için konunun de- ğişik yönlerinin incelenmesi gerekir. 49
Bitkisel Ürünlerle İlgili Sağlık Sorunları rübelerine göre, önerilen ürün dozunun di vakaların değerlendirilmesi sonucu düşük olması, önemli yan etkileri oldu- ortaya konduğu görülmektedir. Yan et- Bu ürünler % 60 oranında tedavi ama- ğunun ve çabuk ve güçlü etki gösterdiği- ki bildiriminde, uzman ve pratisyen he- cıyla kullanılıyor. Bitkisel ürünlerin ilaç nin ifade edilmesi genellikle hile göster- kimlerin, eczacıların, ilaç sektörünün ve olarak algılandığı, tüketicideki bu algı- gesidir. hemşirelerin katkısı, sırası ile % 75, % 14, ya üretici firmaların ve bilim çevreleri- % 4, % 2 ve % 1 olarak tespit edilmiştir. nin değil, medyanın ve pazarın neden ol- Dünya genelinde yürütülen çalışma- duğu vurgulanıyor. Bu ürünlerin tercih larda yapılan bitkisel ürün analizlerin- Araştırmalar, günümüzde kullanılan edilmesinde en büyük rolü arkadaş ve ai- de, beyan edilmeden ürünlere ilave edil- fitoterapötiklerin en ciddi yan etkilerinin le tavsiyesi, iletişim araçları ve insanların diği tespit edilen ilaçlar ve ilaç grupları karaciğer ve sinir sistemi üzerinde oldu- bireysel sağlık konusunda kendilerini ye- şunlardır: kortizon türevleri (triamsi- ğunu gösteriyor. Senna laksativleri, cas- terli bulması oynuyor. nolon, prednison, deksametazon, fluosi- cara sagrada, kırlangıç otu, eşekkulağı, nonid), ağrı kesiciler ve uyutucular (di- yer meşesi, yarpuz ve nane türleri, sine- En Fazla Tercih Edilen Ürünler azepam, fenobarbital, klorzoksazon, no- maki, kedi otu, kanarya otları ve bakla- valgin, parasetamol, ibuprofen, nimesu- giller olmak üzere çoğu bitkide bulunan Ülkelere göre değişmekle birlikte dün- lid, diklofenak vb), diabet ilaçları (fen- pirrolizidin ve çeşitli karışımların şiddet- ya genelinde ekinezya, ginseng, gink- formin, metformin, glibenklamid), as- li karaciğer yetmezliğine, otoimmun he- go, sarımsak, zencefil, papatya, sarı kan- tım ilaçları (teofilin), zayıflatıcı olarak patitislere ve ölüme neden olduğu rapor toron, kızılcık ve ökaliptus en çok tercih önerilen ürünlerde işeticiler, ishal yapı- edilmiştir. Ökseotu, Kanada’da ve Avru- edilenl bitkisel ürünler. Ayrıca dünyanın cı ve iştah baskılayıcılar (hidroklortia- pa Birliği ülkelerinde 2003’te yasaklanan farklı farklı bölgelerinde sağlık kazan- zid, fenolftalein, fenproporeks, amfepra- kava, Fransa’da yasaklanan yer palamudu mak amacıyla binlerce değişik bitki türü mon, metamfetamin, sibutramin, efed- ölümle sonuçlanabilen karaciğer hasarı- kullanılıyor. rin, kafein), öksürük ilaçları (guaifene- na neden olur. sin), grip ilaçları (klorfeniramin, efed- Bitkisel Ürünlerle İlgili Olarak rin), iştah ilaçları (siproheptadin) ve cin- Bitkisel ürünler böbrek nakli gerekti- Belirlenen Sağlık Sorunları sel bozukluk için önerilen ürünlerde sil- rebilecek kadar ciddi böbrek hastalıkla- denafil ve verdanafil. rına da yol açabiliyor. Çin “bitki nefro- Bu ürünlerle ilgili sağlık sorunları, patisi” diye bir hastalık tanımlanmasına ürünlerin doğrudan farmakolojik ve tok- Fenfluramin, fentermin ve fenilp- neden olmuştur. Cinsel gücü artırmak sikolojik etkileriyle ilgili olabildiği gibi, ropanilamin gibi 1990 yılların sonunda için, bağışıklık sistemini uyarmak, art- ilaçlarla etkileşmeleri sonucunda da or- dünyada kullanımı yasaklanan iştah ke- rit, gut, romatizma ve ekzema için satı- taya çıkabiliyor. Bu ürünler için, ilaçlar- siciler, Avrupa ve Asya ülkelerinde satı- lan bitkisel ürünlerde bulunan aristolo- da olduğu gibi uygun dozaj rejimlerinin lan ürünlerde tespit edilmiştir. Çin kay- şik asit güçlü bir nefrotoksiktir ve üroge- belirlenmemiş olması en ciddi sağlık so- naklı bitkisel ürünlerde ilave madde ora- nital organlarda kansere neden olur. Ay- runu. Diğer bir sorun da tüketiciyi aldat- nının % 23,7 olduğu ortaya konmuştur. rıca böbreklerde de akut tubüler nekro- maya yönelik olarak ürünlere ilaç etkin za, interstisyel nefritise ve kortikal nek- maddelerinin ilave edilmesi. İyi üretim Ülkemizde zayıflama amacı ile satılan rozise neden olur. koşullarına uyulmamasının, yanlış ürün ve ölüme yol açan bir üründe sibutramin tanımlarının ve metallerle, mikroorga- bulunmuştur. Üst solunum sistemi hastalıkların- nizmalarla ve zirai mücadele ilaçlarıyla da, mide ülserinde ve duodenal ülserler- kontaminasyonun da sağlık sorunlarına Bitkisel Ürünlerin Yol Açtığı de kullanılması önerilen meyan kökünde neden olabileceği bildiriliyor. Sağlık Sorunları bulunan glisirrhetinik asid ve glisirrhizin prostaglandin (PG) E ve F2 alfa metabo- Karıştırma (Hile, tağşiş) Bitkisel ürünlerin yan etkilerini be- lizmasını baskılar. Uzun sure kullanımı lirlemeye, izlemeye, raporlamaya, değer- hipertansiyon, aritmi, miyopati, hipoka- Bir ürüne beyan etmeden ilaç ve- lendirmeye ve geri bildirimde bulunma- lemi gibi yan etkilere neden olur. ya başka bir bitkinin ilave edilmesi ola- ya yönelik çalışmalar yetersizdir. Hekim- rak tanımlanabilir. Tanımından da anla- lerin çoğunun bu ürünlerin kullanılma- Zayıflamak için, astım ve alerji teda- şılacağı gibi bu, bir ürünün etkisini artır- sını onaylamamasının, hastaların da bit- visi için önerilen ürünlerde bulunan ve mak ya da bir bitkide aslında olmayan et- kisel ürün kullandıklarını hekimlerinden çoğu ülkede yasaklanan efedrine bağ- kiyi sağlamak için tüketiciyi kandırmaya saklamasının, yan etkilerin izlenmesi ve lı ölüm, felç, hipertansiyon, kalp enfark- yönelik ticari bir hiledir. Bu alanda araş- belirlenmesinde olumsuz bir faktör oldu- tüsü ve psikoz kayıt edilmiştir. Zayıflatı- tırma ve gözlem yapan araştırıcıların tec- ğu söylenebilir. Kayıt edilen çoğu yan et- cı ürünlerdeki fenproporeks ve amfepra- ki ve etkileşimin, ancak kliniğe gelen cid- mon gibi iştah kesiciler baş ağrısına, hu- zursuzluğa, kimyasal bağımlılığa ve den- gesiz bir neşeli olma haline neden olur. 50
Search