Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Doğunun bilgisi batının bilimi

Doğunun bilgisi batının bilimi

Published by eminyukseloglukaihl, 2019-10-26 09:50:12

Description: Doğunun bilgisi batının bilimi

Search

Read the Text Version

bill eden hi~birgey yoktu Cin'de (20) Bazl Grek katkl- Ian (belki Aristo ve Euclid) Cin duzeyinin ustiindeydi, ama +4. ve + 14. ytizYll1ar arasmda Avrupa'daki dtizey Cin'in c;ok gerisindeydL Ancak Ronesans ve modern bilimin ortaya ~llmu:u)lyla Avrupa egrisi Cin'in uzeri- ne Clkb ve dtinyaYl bugun bildigimiz haline getirmek tizere gittikc;e hlzlanan ytikse]i~ini surdtirdti. Geli~mede (decalage) adak degi:jtirme denilebilecek bir durum vardl ama atlanmamasl gereken C;arplcl ozellik ~uydu: En biiyiik Cin bulu§larmdan bazlarl Avrupa en dil~ilk duzeyindeyken gercekle§tiri1mi~ti - ornegin blok - baskI matbaaClllk +8. yuzYllda, hareket ettirilebilir tip mat- baaclhk +11. ytizYllda ba?laml§tl. ilk bilinen kim- yasal patlaYlcl, top barutu formuUi +9. yuzYllda bu- lunmu~tu; daha onceden jeomantik bir araC olarak bi- linen manyetik pusula ise + 10. yiizYllda denizcilikte kullamlmaya ba~lanll~t1. Bunlar yalmzca Francis Ba- con'un i~aret ettigi tiC; bulu~ (21). SaatC;llIk +8. yuzYllda yilkselmeye bat>ladl; tam da Seville'li Isidore ve Beatus Libaniensis gibi alimlerin eski bilgiden artakalanlarl kurtarmaya «;ahshklan ve bilinen c;i<;ek turlerinin - bilimsel yeteneklerin iyi bir gostergesi - saYlslmn Avru- 'pa'da mutlak olarak en aza du:.>ti.igu slralarda (22). KAR~I KiJLTOR VE ANTi·DiLiM HAREKETi ~imdi kar§ll-kiilttir ve anti-bilim hareketlerinc done- lim. Gen<:ligin bilim kar~>1smdaki dii~ kmkllgmm en aC;lklaYlcl formiilasyonlarmdan bazllarl Theodore Ros- zak tarafmdan, «(The Maldng of a Counter·Culture» ve «Where the Waste· land Ends» adlI kitaplarda sunul- mu~tur. 0 ve gf'n<;:lik. bilime kar~alar; (:unku belah, to- taliter ve insanhk dl~l toplumsal sonm,;larl oldugunun

farkmdalar, Bunu yalmzca teknolojinin yanl1~ uygu- lanmasma yormakla yetinmiyorlar, bUim ele§tirileri da- ha da derine gidiyor. ({Nesnel bi1in~Hlik mithme (26) saldmyor; g6z1emleyen ki~iyi Doga'daki olgu]ardan aYl- ran (27) ve «haks1z hiyerar~i» dedikleri, gozlemciyi do- gaYl incitmektc, canll ya da olil, entellektiiel l§lk geti- recek her yolda serbest olan bir engiziWr dUzeyine (,:1- karan bir hiyerar§i olu~turan «yabanclla§tmcl ikiye bo- ltinme»den nefret ediyorlar (28). Aym zamanda bilimin bir mekanistik zorunluluk, yani her bilgi par~asmm miimkiin olan her yoldan uygulanmasml, insanlar icin s1hhat verici olup 01mad1gma, ya da ic;inde ya~amalar1 gercken insan-dl~l diinyaYl koruyup korumadIgma bak- madan, uygulanmasml te~vik ettigini de du~tinuyorlar (29). Boylece bilimsel diinya gorii~ii, i~leyi§inde tamamlY- la acnnaSlZ olan, zlhinsel ben-mcrkezci bir bilinc;1ilik Wril olmakla sU(;lamyor. Bilimsel denetim y()ntemleri- nin insan dl~l dogaya kar~n kullamlmaSl yetmiyormu§ gibi ««kiiltiirtin bilimselle§tirilmesi» yoluyla insanlIgl da k61eli§tirmesl olaslllgl hesaplamyor (30). insan kontro- Hi icin bircok teknik mevcut· davram§ ve yonetim bi- limleri, sistem analizi, enformasyon kontrolu, personel yonetimi, piyasa ve giidUlenme ara§tIrmalarl, son olarak da insan bireylerin ve insan toplumunun matcmatikscl- le§tirilmesi gibi (31). Bir kelimeyle soyleyecek olursak, teknoloji ve Doga ustilndeki insan egemenligi arttIk~a, y6netici elitler ic;in bireysel insan daVram§l!ll kontrol etme oIanaklarl da artml~ olacak (32) Francis Bacon'un zamanmdan beri, bilimsel yonte- min 6zo., gOLllemci ve (hi~bir ki~isel yakmlIk ya da or- t.ak11k ya da ait alma duygusu beslencmeyecegi) gozlem- lenen dilnya arasmda mutlak bir ayrllIk anlammda, yabanclla§ma olmu~tur (33). Anlama yetenegini ve an- lamadan sonra da sonuna kadar tuketme ve yonetmeyi 93

hi~bir~ey cngellemiyor - modern biyoloji ve fizyoloji adma yapllan aClmaslzhklar buradan kaynaklamyor. Benbu kelimeleri yazarken, buyuk bir tngiliz kimya §ir- ketinin Yllllk ioplantlsmda, kopeklerin, tiitunun kan- ser yaplel etkilerini anlamak ic;in deneylerde kullaml- masml protesto etmek iizre bir g6steri yapllacagl habe- ri geldi (34). Bilimin duygusal olarak 'naslrla~nl1~llgma' kar~l s6ylenebilecek c;ok ~ey val', ama {<klinik uzakllk» diyebilecegimiz bir§cey olmadan, hic;bir bilimsel tlbbi geli~me di.l.~i.l.niilemezdi. Aym §ekilde bilim muhalifleri, farmakoloji bilgisi- nin hastanm tedavisi ya da rahatlahlmaSlnl saglamasl (ya da aerodinamik ve termodinamik bilgisi olmakslZln ucmanm mumkun olmayacagJ) anlammda, bilimin pragmatik bir degeri oldugunu da yadslyamaz. Anti-bi- Urn harekd bul'ada yararSlz kahyor, c;tinkil insanm bi- lim oncesi, cehalet, (:ocukluk donemine donmesini iste- yecek hali yok, ama aym zamanda hakh olarak bilim~ sel bilg..inin kullamlma bicimlerinden otiirii rahatSlzllk (35) hatta ofke duyuyor ve gel<:cek icin onemli korkular ta~;Iyor (36). iNSAN DENEYiMiNiN BiCiMLERi Anti-bilim hareketin ardmdaki aS11 anlam1, bilimin tek geC;erH bilgi edinme yolu saYllamayacag1 inane1 oJarak gorrneye egilimliyim. Filozoflar bu konuyu uzun Yillardlr sorguluyor ve insan deneyim bicimieri - bili- min yamsll'a din, estetik, tarih ve felsefe - birC;ok en- tegre cah~mada gosterilmis. bulunuyol' (37). Rozsak, bilimsel nesne1ligin «tek 6zgiin dogruluk kaynagl» ola- bilecegini yadslrken ya da «dogruyu c;;ok boyutlu bir deneyim olarak gostermeye hazlf olmallYlZ» derken bunlara i~aret ediyor (38). 94

En i1gin~ ongoriilerinden bazllan, William Blake yorumundan ~lklyor, burada William Blake'in <rtek go- rii~» dedigi ~eye nefretinin, aslmda evreni anlamanm tek miimkiin yolu saYllan yabancll~mlt> bilimsel dene- yimin bir ele§tirisi oldug-unu gosteriyor (39). Blake'in bak§a birgok yorumculafl onnn {(Dort Zoa» imgesinin, farkh bUgi edinme bi<;:imlerinin, degi~ik ornekleri oldu- gunu gostermi§lerdir (40). ornegin ~unlarl yazml§h : «Her insanda dtlrt guC;lil yan var; mukemmel birlik var- olamaz cennetin evrensel dl:;;:mda, i:;;te Evren- sel insam> Mitsel varlIklarm bu garip psikolojisinde, Urizen· so- guk bilimsel du§unceyi; Luvah enerji, tutku, his ve sev- giyi, 'Urthona' gelecegi gonneyi (estetik?) ve Tharmas'da ruhun gucunii temsil eder (tanh ve felsefe?) Bunlarm bazllarmm e§leri,shaktis veya alter ego'larl var. Boylece en aClklaYlcl olarak, Blake, Urizan'll1 'dti§mti§ durumunu' Satan (~eytan) olarak adlandlrdl: hissiz kaba giiciln tanrlSl «tiran Carklanyla» karanl1k Satanik degirmen- lerin ruhu. Aym §ekilde Luvah'm dti~mu§ durumu «ate» jdi . Kar§l gelen arzunun zincIdemi§ hayvam, din! ceza- landlrma ve basklcl ya da devrimci terbr. Urthone, icin- de (herm~frodit) bir Yin/Yang 9iftini, Los ve Enithor- mon'u banndlflf ve bunlarm tllmil birbirleriyle saVa§lr- 1ar ya da uzla1.:ar1ar ingiltere'nin (Albion) sava§ alanla- rmda, yani birey insanda. insan deneyiminin degi:;;ik bi~imlerinin yakm tarih- lerde yapllml§ en Ugin9 d'egerlendirilmeleri arasmda, onlarm birbirlerine kar~a fizikteki Heisenberg belirsiz- Uk ilkesl, belirlenmemis:;lik ya da tamamlaYlcllIk iki- lemi gibi bir i1i§ki iginde olabileceklerini oneren Vic- tor Weisskopf'un tezi saYllabilir. Quantum durumunun ayrmhlarlm hassas bir gozleme aygltlyla incelemek is- 95

terseniz, bunn yalmz i4;ine pekcok enerji katarak, yani quantum durumunu bozarak yapabilirsinlz. Gozlem araclaflmlzm kacmllmaz kabahgl, eski an- lammda 'kesin' gbzlemi olanakslz kll1yor. insan sub- atomik tanecigin hlZUll ya da konumunu bUebilir ama hiebtr zaman ikisini de aym anda degiI. Weisskopf 90Y- Ie yazlyor (42) : «Bilinc 'biitilnseUiginin' savunucularl- nm tezi, her deneyimin potansiyel olarak bilimsel ana- liz ve kavraYl~a uygun olmasldlr. TabU ki pek~ok dene- yim (ozellikle toplumsal ve psikolojik alanda) bugiin bUim tarafmdan anla~llml~ olmaktan t;ok uzakh, ama ilke olarak bbylesi billmsel kavraYl~a hicbir Slmr olma- dIgl ileri surUlmektedir. Eu g6rii~lin, savunucularmm da haslmlarmm da hakh olduguna inamyorum, 4;unkU bur- da tipik bir tamamlaYlcl durumla kar,~n kar§lyaYlz. Bir tammlama sistemi, it;inde manhksal olarak a~lklana­ mayan hicbir ya~antmm bu1unmamasl anlammda ta- mam olabilir, ama hala ilke olarak onun sistemi i~inde yeri olmayan onemli yonleri dl~anda blrakabilir... Kla- sik fizik kendi kavramlar <;ercevesi it;inde hic;bir zaman yanl'l~lanamayacagl anlammda 'tamam'dlr, ama gayet onemli olan guantum etkilerini sisteminde icermez. BoyleHkle 'tamam' ve 'her~eyi ic;ine alan' al'asmda bil' fark oldugu ortaya <;lkar. Bilimin, evrensel gec;erliligi konusundaki bili'nen iddiasl da tamamlaYlcl y6nlerine sahip olabilir. Her 01- guyu anlamanm bilimsel bir yoJu vardlr, ama bu bili- min dl§mda bil' insan deneyiminin varh[pnI ortadan kaldmnaz... Boyle tamamlaYlcl ogeler her insani du- rurnda bulunabi1ir.» Weisskopf, insan dil§i1ncesi tarihinde ne zaman belli bir dii§i1nm~ bic;imi zorla geli§tiriIdiyse, diger dii~ !?llnCe ya da anlama yol1armm hakslz yere ihmal edil- 96

digini ve tum insan deneyimini (experience) icerdigini iddia eden hakim bir felsefeye tabi oldugunu belirtiyor. Bu a~ikar olarak ortacag Avrupasmda din ve tcolojinin durumuydu, bugiin de aym beladan bilimle ba§lmlz dert- te. Ve tum bunlardan varo1u§cu bir sonu~ ol,an §unu <;1- kartlyor: insan sorunlarmm dogasl her§eyi a{:lklayan ya- mtlarm varolmamasldrr, cunkti her birinin birden faz- la cephesi vardrr. Bu iki durumda da biiytik yaratIcI, enerjiler ortaya ve tamamlaYlcl dil~tince yol1a- rmm ihmali, abarhlmasl ve kottiye kullamlmasl, buytik insan aCllarma a<;tI (43). Bu tabU ki dogru, ve ilerlemenin tek yolu birbirle- riyle c;eli~me adetleri olan deneyim, ya§anb bi~imleri­ nin, temelde ger<;ekligi anlamakta tek tek yetersiz dlklarmm ve yalmzca bireysel hayatm ic;inde ya~na­ rak senteze ula~abileceginin varolu~~u kavram~ldlr. rada kar§lhkh denge ve kar~:ahkh denetim 6zti olm;;tu- rur. Bu konuda c;in'li arkada§m11zdan bir§eyler ogrene- mez miydik acaba? Weisskopf'un belirttigi gibi <<insan varolu§u duygu yakmlIgl ve bilgiyi doguran meraka dayamr, ama duygu olmadan merak ve bilgi insanca degildir, ve merak-bilgiden yoksun duygu da etkisizdir» (44). Eu bir «philosophia perennis) (sonsuz bir felsefe). Bunu, Norwich'Ii Julian'm + 1373'ten klsa zaman son- ra yazdlklarmda da b111uyoruz: «Yalmzca dti~tinceyle ilerleyemeyiz, ancak beraberinde sevgi ve sezgi .varsa» ilerleyebiliriz. Tum anU-bilim hareketi bizim Bail uygarhglffizm iki ozelligi nedeniyle ortaya ~lkml§tIr: bir yandan bi- limsel yontemin evreni anlama ve kavramanm tek ~er1i yolu oldugu inanCI; diger yandan da bu bilimin 97

elde etUgi sonu!;larm ac;gozlii bir teknolojiyle, daha !;ok kapitalist karm hizmetinde uygulanmasmm gayet uy- gun oldagu du§uncesidir. Ba inanc;lardan birincisi bir- c;ok aktif bilim adaml i~in yarl-bilinc;li bir varsaylm olup, yalmzca bir klsrm tarafmdan apk olarak formii- Ie edi1mi~tjr (46). Aym zamanda, geleneksel din ve ah.. lak sistemlerinin deg.i~tirme gUcilniin otesinde, ki§isel ili~kilerde naslrla§maya ve duyarslZlJga yol acarak top- lum ic;inde geni~ 61<;:ude bir yaygmhk kazamnl§tIr, Ben- ~er §ekUde, kapitalist dunyanm Sovyetler Birligi ve Do- gu Avrupa'nm Sosyalist Cumhuriyetlerince serbestt;e taklit ve takip edi1en kitle-tiretim teknolojisi., tabi ki ge1i~mi§ Ulkelerin insanlarma geni§bir maddi refah saglaml~hr, ama 6zgiirliiklerinin smlflamasl, ozlemle- rin bo§a Clkmasl ve hergun daha sinsi ve sagllkslz olan denetimler altmda ya~malarI pahasma. CiN, AVRUPA VE «BiLiMCiLiID> (SCIENTISM) Bu, beni belirtmek istedigim temel noktalarm ilki- ne getiriyor. <;in'in dunyaya katklsl 6ze11ikle degerli olabilir, C;fmkU Cin kulturunde hi~bir zaman boyle bir R6nesans sonraSl bi1imcilik goriHmcdL Modern bilim orijinal olarak Cin'de dcgil yalmzca Avrupa'da geli§tigt i~in <;in'U bi!' WilJiam Blake'in, Newton'un evren kav- rayI~nnm tek-yonUilugtine kar~n <;lkmasl i~in hir gerek yoktu, ne de bir <;in Drummord'u ya da Kropot'kin'i bir Qin Huxley'ine kar§l (:lkmak i(!in elinden geleni yapmak zorunda kaldl. Bu yuzYllm ba,§larmda <;in'dekI «bilim- cilik)} hakkmdaki tart1§1llalara kar~m (48), Cin kUlti.i:r1i hichir zaman dog-al bilimleri insan anlaYl~mm tek ara· Cl olarak gorme egiliminde olmaml~hr. Bu dogaldl, c;ilnkii yirmi yiizYlldlr doga iisHi yapt1r1mlara dayan. mayan bir etik sistem Cin'de tamamlyla egemen 01· 98

mu~tu ve regina scientiarum (temel bilim) teoloji ve fizik degil tarihti. AhH\\km bu egemenligi guniimua Cin'inde de 'politikaYl yonetime getirin' sloganmda mii- kemmel olarak kendini gosteriyor, !;iinkli bu temelda irtsani ahlilk degerleri, pratikte de slrada, tarlada, diik- kanda, ofiste ya konsey masasmda oturan klZ ya da erkek karde§inin iyiligi ve sagbgl demektir. Cin'de onu davram~cl otomatondan da yiiriiyen bir amino-asit ve enzim §i§esinden ba§ka bir~ey sayma- ma egilimini gorcmezsiniz, <;iinku Cin'in organik humanizminin daha derin bilgeJigiyle, mekanistik ya da indirgemeci bilimsel aClklamalarm (smirh am~­ larla kadar ba.~arlh olsalar da) hi<;bir zaman yeterli olmayacagi ger<;eginin l§lgmda, aym zamanda daha ba§lka ~ey da bilirsiniz . Bu benim beUrtmek istedigim ilk· onemli nokta. BilimciUk, diin- yamn yalmz bilimsel anlafjllabilecegi dii§lun- cesi, bir Avrupa-Amerikan hastalIgmdan ba~a bir~ey olmayabilir ve Cin'in bUyiik katklsl bizi bundan 0). lllckten, tum insan deneyim bicimlerine dayanan insa- ni degerleri yeniden ortaya Clkararak bizi bu kadavra- dan kurtarmak olabiIir. Sorunun kokeni, neden Avrupa'nm bu derdi bu ka- c;ektigi, olduk<;a esldlere gidebilir. ikinci kitabmda, bilim i<;in biiyiik onem ta~nyan, Doga'mn kutsalhgmdan slyrllmasmm (desacralisation) , Hlristi- yanlIgm da devraldlgl, eski Yahudi anU-putperestlik kompleksine kadar uzandlgml gosterdi (51). Bu ona re, 'den ba§ka bir§ley degil' cilik denebilecek bir§eye, yani (ilk bi<:iminde) bir Grek ya da Rama tanrlslmn, bilyiilti ya da tapmllacak niteliklerden yoksun amt~ tan ba~ka bir§ey olmadIgl inancma yol a«;tI. Tabii ki islam bunu siirdurdii. 'Allah 'tan ba~ka tann yoktur ve Muhammed onun peygamberidir.' Boylece hem Hlristi- 99

yanllk hem de islamiyet, bu konuda Yahudi tektanrlcl- bgmm ba~tan beri gosterdigi saldlrgan ho~goriisUzliigii de miras aldl. Ama modern dti~uncelere, 6zellikle Bu- dizm ya da Taoizmle ilil?kisi olanlara, teolog- larmm, ozellikle Protestan ReformuyIa (modern bili- min dogu~;u baklmmdan cok anlamll) doruga ula~mak iizere, putperestlik ustiine kopardlklarl patIrh gereksiz ve fazla gelir, c;:unku bir baklma bu hic;:bir zaman var- olmadl - her akllll insan i.;in, amt1ar herzaman sembol- ler ve sozkonusu tanrl ya da ruhun gec;:ici barmaklan olarak du§unUlmu§ olmah, Cok basit insanlar bile bu- nu anlanll~lardlr. TabU ki bu Neo-Plotonist'lerin tutu- muydu (52), Ama onemli olan nokta, 'den-ba~ka bir~ey degil'ciligin modern bIlimin indirgemeciliginin bir pro- totipini olu~turmaslyd1. Zihinsel bir egilimdi bu, bir 'praeparatio evangelica sdentifJca damnosa» (incil'in bilimin lunetini hazlrlamasl) idi. ornegin, ilk once Gali- le'den b'a~layarak ikincil niteliklerin bastInlmasl, ardm- dan, modern kimyamn ge1i§iminden sonra, tiim ya§am- sal ve zihni fenomenlerin, geriye hic;:bir~ey kalmadan tUmuyle atom ve molekUllerin, nihai olarak da alt-ata- mik taneciklerin oze11ikleriyle a<;lklanabHeeegi inanel vardl, Tum bunlarm biiyiiyii, gizemi diinyadan tamamlY- kovdugundan da Doga'nm cizgiin sihrini ahp go- turdugunden yakmlyor degiliz. Ciinkii bu - kendi alam i<;inde - tam da bilimin yapmasl gereken ~ey , Biz, anti- putperestlik kompleksinin, mekanik materyalizm ile bi- limeiligin 'den ba~ka bir$ey degil' eiligi ic;:in yolu hazlr- ladlgml soylUyaruz, ibrahim Yakub'un tanrlSl adma tum daha sonra gelen kutsalhklara saldlrdl ve bu, ibra- nilerin yaratlci tannSl goksel tahtmda kaldlgl siirece uygundu. Ne var dogaiistiine alan inanc;:, mekanik ma- teryalizmin saldmlarl kar{lISmda c;:okiinee, kutsal olan ~ey kalmaml~h. tOO

Dogu Asya'daki durum ne kadar degi§ikti? Qinliler, Yahudi, Hlristiyan MUsliimanlar gibi Kitab» (53) arasmda olmadlklan icin, hicbir zaman anti-put- perest bir saplantllarl olmadl. Kutsal, hi<;!bir zaman dogaustiiyle 6zde§ degildi; t;ilnkii dii$iincesinde Do- ga dl§mda hi«;;bir zaman, hicbir §ey olmaml§tl. I§lltIh, kutsal insamn diinyasl i<;inde ve otesinde bir~ok nokta- da yerde mevcuttu. «DUnya kutsal bir teknedin> der Tao Te Ching, «onunla ugra~cak olan kendini kolla- SIll» (54). Bu §ekilde, Cin kiiltilriinUn Avrupa kiiltUriiy- Ie aym etklleri payla~madlg1 bir daha goriiJiiyor. Nereye bakarsamz bakm, ister Qin organik felsefe.sine, ister yin sanatCl ve ~air1erinin yorumlarmdaki Dog-a'- mn gUzelligine, isterseniz Cin c;ah~ma­ larma bu «-den ba~ka bir~ey degil»cilik hi~bir zaman ortaya c,:lkmadl ve en onemlisi k~if ve icatlarl diinyaYl sarsacak cinsten oldugu halde hi<;blr zaman Cin bilim ve teknolojisine egemen olamadl. Bu yokluk, Avrupa'da ayrllml§ olan kutsal ve diinyevi arasllld'aki gerili- min varhgl gibi, modern deneysel bilimin Avrupa'da C;lkmaSlm te§vik ederken, Cin'de geli§mesini engelleyen slnlrlaYlcl nedenlerden biri olabtlir. Ama bu, Bah diin- yaS1l11 ic;ine dii§tiigii mekanlk materyalizm bilimcilik batagmdan kurtarmak ic,:in, Cin dengeliligine §iddetle gerek oldugundan ku~kulanmaya neden olamaz. Avrupa indirgemecilige neden olan tek etki Is- rail ve Hlristiyanllgm anti-putperestlik kompleksi 01- saydl, zorunluluk 0 kadar guC;lii olmazdl; ama oldukc;a degi§:ik bir yerden, Grekler'in atomizminden destek a1- ml~b. Demokrltos ve Epikiir okullarl, genel olarak say- leyecek olursak, mekanik bir materyalizmi savundu ve bu bUyiik Lucretius tarafll1dan 61iimsiiz dizeleri- ne dokUldii. tnsan, teolojik diinya gorii§ii ve materya- list atomizm arasmda ikiye boWnmii~ §izofrenik bir 101

Avrupa'Yl di.i~iinuyor. Ama bu 6zel noktada birbirlerine gayet yakmlar; c;unkii, oneeki, antikitenin kutsal nes- nelerini slradan tahta ta~a mz ta~l degil ve kam da mez taneciklerin guC;lU c;arpl§masma Bu noktada da Qin'de bi.iyuk bir f.arkllhk gori.iyoruz! Budist filozoflar, Hindistan'm ileri derecede atomik speki.ilasyonlarl hakkmda c;ok ~eyler soyIemi§ olmalllar, ama gorilliir yapmadan. Qunkil prototipik dalga teorileri olan Yin ve Yang'a kaldllar, surekli bir ortamda evrensel donu§um ve belli bir uzakhktan eylem. Yin, Yang ve Be~ 6ge, hic;bir zaman indirgemeye uygun 01- madl, cilnkil bir butilnsellik ic;inde ve ayrllmaz bir bi- <;imde birbirlerine baglanml~]ardl ve birlikte lip organik hic;bir zaman _'[\"\"''',<''11' bile- ayrrlmadllar, yalIhlmadllar ve «safla§hrllma- dllar.)} Boylece, yeniden, Qin du§uncesinde, Grek ve ib- ranilerin Bab'da yaratmak ic;in bir araya geldigi '-den ba~ka degil olmadlgml burada herhangi bir min yontemlerinin rinden farkh oldugu anlammda almmamal1dlr. Ge<;en- 1erde Brukse1 ve Ghent'te konferans verirken, akllma, gunumuz Qin'inde modern bilimin niteliginin tUm dun- yadakinden, (modern eski ortac;ag minden oldugu farkh benzer ginC; Gii~Unce geldi. hi<; ku;:;kusuz, Qin'de <;ift<;i1erive her smlftan c;all~an insanlarl g6zlem ve de- ney alanma c;ekmekte gosterilen ba~arldan etkilenmi§ bir dil~iince ama guC;lii bir dayanagl yok. Bilim bir ve b01urunezdir. Degi§iklikler temelde neden tum insanlarm ortak kazancl ic;in yoksa buyukendustri i§letmelerinin Dzel karl ic;in mi, 1()2

ya da modern sava§lll gaddar bi~imlerinin ge1i§.mesi h;in mi, yani tek kelimede soyleyecek olursak, giidiilerdeki farkhhk baglldlr. Degi~;iklikler, ~ok yeti:;;~ mi~ uzmanlar ya da asgari egitim gormu§ geni§ bir kit- leyi kullanmamza gore biiyiik olabilir. ve bu, yeni- den biitiin i:;;leri nasll ele aldIg1l1IZa i§aret eder. . Ama temelde, modern bilim, hil;k~usuz her me- ridyende aymdIr. KontrolUi deney yapmamn yalmzca bir tek mantlgl vard1r, :matematik varsaYlmlarm ve i8- tatistiksel yontemlerle smanmalarmm bir tek uygula., mas! vardlr. Burada .slmrlarl a§>llamayacak kuraUar var: 0 da, Galileo'nun zamanmda bulunmu~ olan te- mel ke~fetme yonteminin kendisi. Bilgi arthkf;a, orne-, gin Einstein'm sisteminin Newton'unkinin iistu., ne yerle§Urilmesi gibi, «paradigma» degi§iklikleri oIuo: yor ve olmw:;tur; ama bu, bilimsel yontemin temel ozel- degi~tirmez. Ya da eski orta caglardaki bazl inam§lar sonraki ke~if1erin 1§lgmda dolayh olarak dog-- ru Glkabilir. brnegin, atomik diizeyde simyacllarm da- 'pa onemsiz metalleri altma I;evirme her zaman bir dii§ olarak kalmaya mahkumdu ama radyoaktivite- ntn ke§finden soma, altm da dahil olmak Uzerc, bir ele- menti bi.r (ligerine ~evirmek, ~ekirdeklerin toplamp kartllmaSlyla miimkiin hale geldi. HaYlr, bilim bir bir- ve Qin'de herhangi bir ycrdekindcn degi:;;ik degil- di. Ama, hakh olarak kar~a 1;1kabilecegimiz, bilimin ev- reni kavramamn tek ge~erli yolu oldugu dii§iincesidir. de hataya, modern bilim, bizim aramlzda, Ba- h'da dogdugu il;in dii~t'i1k, bunun tersi Qlarak Cin1i1er ·~izi hataya dii~iiren bu egilime hil;bir zaman kapllma- dl1ar ve onlarm yeniden gere;ek insanllk mine hrmanmamlz icin yard1m etmelerinin zamallldlr. 1()3

TEKNOLOJi VE l'IBBIN MEYDAN OKUMASI ~imdi, konunun tHmtiyle degi~;ik bir yanma donelim. Dogal bilimlerin, Cambridge'de eskiden 'ahlaki bilimler' denen bilimler ve din! ya da estetik gibi diger insan de- neyim bic;imleriyle dengelendigi yeterli uyuma ula::;;ml§i bir toplumda bile, uygulamah bilimlerin insam kar~l .kar§lya blraktlgl ve zamanla gittikc;e daha c;ok blraka· cagl, dayamlmasl <;ok zor etik se<;imlcrin yapllmasl bii- ytik giic;ltikler C;lkartacaktlr. Kar~l - kiilttiriin gen<;leri, boyle sec;imler yapmanm zorunlulugu kar~lsmda isyan ediyorlar, ama ne onlar ne de biz ilkel zamanlardaki gi. bi «bilgisizUgin mutluluguna» donebiHriz. Esas olarak bu, hic;bir zaman mutluluk degildi: c;unku bilimin aSll gorevi, insanlarl eski korku, tabu ve hurafelerin ya- banllgmdan kurtarmaktI. Fakat, vaadedilmi§: topraklar hic;bir zaman yalmzca bilimle fethedilemez. Uygulama- 11 bilimin denetlenmesi, belki bugun insanoglunun kar· $1 karliaya oldugu en buyiik sorun. Dahasl, insan, en c;arplcl toplumsal ele1?tirilerin, ornegin SHllf rnucadelesi ve tarihsel materyalizm teorisinin, bu temel sorunun yalmzca farklI gorunumleri olup olmadlgml soracak kadar ileri gidebilir. Hie ku~kusuz, insanlIk, ate~in ke~finden beri bu so· mnla yiizyuzeydi. Ama bugun bu sarun onun varllg1m ~ehdit ediyor. Herkes, niikleer gUt; ve niikleer silahIaI'm korkunc YlklCl guclerinden habernar (55) ama goriinii~­ te basit alan, radyoaktif aI'tIklarm niikleer santral1er- den ahlmasl gibi sorunlar bile bilimin toplumsal so- rumlululdarmdan endi~e duyanlarm kabuslar gormesi· ne neden oluyor (56). Giiniimtizde matematik, miihen· disIik de aym ol(:tide tehlikeli ve «yapay zeka» He in§a edilen ve edilecek DIan, bilgi depolama ve hizmet sun· rna guc}eri (:ok fazla alan bngi-i!}lem makinalarmm 104

yol a{:abilecegi sonu{:lar neredeyse nefes kesicL Bireyin ozel ya§aml oldugu kadar, <;ocuklarm canlI ogretmen- lerce egitilme haklan da, kompiiterler «savunma» gore- vine <;agrlldlgmda bir elektrik ya da mekanik hatamn kurbam olabilecek tum insanlIk gibi, yokolma tehlike- siyle kar§l kar§lya, Biyoloji ve tlbbm olanaklarl da aym ol<;iide tehlike- Ii. Kendi profesyonel temelim, bOyle geli§meleri dogal olarak izlememi sagladl. Ortaya <;lktlklarl en geni§ alan- lardan biri yaratllI;? (generation); <;Unku insanhk tari- hinde ilk olarak klslrllk ve ureme iizerinde mutlak de- netime sahip olmu~ bulunmaktaYlz. Cok yakm bir ge- lecekte, insan embriyosunun cinsiyetini belirleme ola- naklarma sahip olacaglz. Bundan sonra, koskoca toplu- luklarlll klslrla§tIrrlmasl, giincel bir sorun olabilir. Do- gum kontrolii ve kurtaj hakkmda dilnya kadar tartl~­ rna yaplldl (57). ama anormalliklerin aYlrdma dogurn- dan once vanlmasml saglayan dogum cncesi hbbmm gel.i$rnesi de bircok serun C;lkartlyor (58) ve buna, adet olarak ya]mz {:ocukslIz evliJiklerde ba§vurulan yapay dollenme ekleniyor (59). Vasal degi§iklik ve degerlen- dirmeler ger<;ek geli$melerin I;ok gerisinde kallyor: Fi- zik ya da zeka olarak sivrilmi:;; ve muhtemelen, konula- cagl rahimden birkac; nesil ya§ll vericilerden saglanan sperrnlerin depo1andlgl bankalar (60), bu duruma iyi bir ornek. Aym ~eki1de) her yeni insan organizmasmm olu$cu- mu ic;in gerekli direktifleri ta~nyan DNA molektilleri- nin kirnyasal yapl ve §ifresini artlk bildigimize gore, bu kahtlmsal materyale miidahale etmek ic;in SlmrSlZ ola- .fl.aklar ortaya {:lklyor (61). Bu, mo]ekiiler dtizeyde uygu- lanacak biyolojik bir miihendislik demektir ve insan tu- milyle yeni bir parc;a kromozomun etkilenmesini ya da 105

digerinin <;lkarhlmasml kolayhkla tasavvur edebilir. Ya da karJ~lk bir hucre c;ekirdegini dollenmir;; yumurtanm kendisininkiyle degi§tirerek, dana once goriilmemi§ tiir- de bir melez iiretebiliriz. Bunlar, c;ok fazla yahnm ge- rektiren, uzak hedefler gibi goriilebilir, ama bakteriler araSI gen naklinde, §imdiden umulmadlk ba§arllar el- de edilmi§ durumda (62). Belli viriisler genleri al1p bak- teri <;;ekirdek sistemlerine yerle§tirme yetenegine sahip. Antibiotige direnc;li bir bakteri soyu iiretilse, bu da tum punyaya bir orman yangml gibi yaylhp tum insanlan yoketse ne olurdu? Bunun gerc;ek bir tehlike oldugu ge- .c;enlerde Kaliforniya'da olmayana ergi yontemine da- yanarak gosterildi (63). Bu <;al1s.maYl yapan billm adam- larl en azmdan 'yeterli giivenlik malzemesi ve giiven- ce olan laboratuarlar kuruluncaya kadar) bu tiir de- neyler iistilnde bir moratoryum olu§turmaga karar ver· diler (64). Burada insam heveslendiren bir olanak var; s.imdi baklagil1erde oldugu gibi nitrojen bakterilerin symbiosisini (ortak ya§amlm) seven genlerin bitkilere aktarlImasl. Bu, tahl! uretIminde kullamlabHse, insan- hga ate§ kadar buyilk bir armagan olurdu. Glda ureti- mindeki bu 61C;iHemez artI§In insan Irkl iizerinde ne mu- azzam bir etkisi oIurdu, varm siz du~iinun, TIP da, insanlan neredeyse ~6zlimsUz sorunlarla kar§l. kar§lya blraklyor. Transplantasyona tepkininye- niImesi, organ nakillerinde buyuk bir artl~ yo} ac;h ve hiC ku§kusuz cerrahlar zamanla insanlar i<;:in yedek par<;a depolarma sahip olacaklar (66). Ama nakil .~ah§­ malar! ~ok daha ileri gidiyor, Glinkli buglin hayvan tlir- leri arasmda kimeralar yapma'l{ miimkiin. Ctinku,' bel- li oIdo.rmmti~ viruslar dokularl yapl~tmyor ve bu, in- san ve hayvan dokularli11 yapl~hrmakta kuHamlabilir' (67). Bundan neler «;lka.bilir? Ahlaki sorunlar,tedavi- nin karma~ak makinalar gerektirdigi i~in ~ok pahall. 01-

dugu durumlarda da ortaya C;lkabilir - 6rnegin, kam de- gi9tiren bObrek makinalan insanm hemen hemen hi~ <;aII§.mayan b6breklerle ya§.amasml saghyor. KISlth ola- rak saglanabilen bu tekniklerden kimin yararlanacagl~ na kim karar verecek? insan yumurtalarmm blastosit a~amasma, yani do- guma kadar geli§meye devam etmek iizere rahime ye- niden yerle~tirilmelerinden once, 'ana karm dl~mda' (in vitro) dollenmesi ve btiytitiilmesi tisttine de yapllan bir- c;ok ~alI~malar vardlr (68). Aldous Huxley, unlii romam «Brave New World» de blastomerlerin, du§ii.k smlf insanlarm, bir ornek kopye- lerini yapmak iizere yahtIlmasml tasarlaml§tI ve bu hie; de olanakslz degil (69). Ama bOyle 'kloning' yapllmasl- nm ba~lm yollarl var. ornegin, olgun hUcrelerin <;e- kirdekleri. yumurtamn kendi c;ekirdeginin yerini alabilir ve b6ylece ayn genetik materyale sahip insanlardan tu- men tUmen yaratllabillr. 0 zaman sorulaeak soru §u olurdu : Her insamn elinden almamaz bir bireysellik hak- kl val' mldlr? Bu Faust'un kendini soktugu C;lkmaz ve genc;ler de korktuklarmm ba~larma gelmesinden ku§ku- lamyor. CiN'iN iCKiN ETiGi Bu §ekilde uzun sure devam edebilirdim, ama insan- lIgm fiziko-kimyasal ve biyolojik bilimlerin ba§ma sa;r- dIgl dev etik sorunlar gibi bir~eyle daha once hi~ kar- ~ll~adlgl yeterince aClk bir olay (70). ~imdi, Bah dun- yasmlll geleneksel etiginin, ahlaki teoloji ve ahlak bill- mi UstUne eilt cUt kitaplarma kar§m, bu sorunlarla ba~ etmek ic;in en iyi donatIlml~ toplum oldugu hie; mi hie 107

a§ikar degil, hele kendi ba§ma hie; degil. Hatta, bilimler i~inde bile, Bail felsefesinin geleneksel du§unme hic;im- lerinin, altatomik tanecikler dunyasmda olagelen ola- ganustu ve inamlmaz olaylarl kavramakta yeterli oldu- gunu hie;kimse savlayamaz. Dahasl Odagiri Mizuho (71) gibi, Budist felsefenin nlikleer fizikc;iye yalmzca Bah fikirleri iGinde kahndlgmda ula§llamayacak pek cok katklda bulunabilecegini gosterenler de var. ~imdilik bu noktaya yalmzca i§aret etmekten fazlasllll yapamaylz. Vine de soylenmesi gereken, Batl'daki uygulamall bili- min denetlenmesi konusunda oldukc;a hakh kaygllar duyanlardan cogunun Dogu'da biiyuk bir klilturiln var- hgml §imdiye kadar g6rememi§ olduklarldlr. Bu kultiir ki, doga iistu yaptmmlara. hicbir zaman gerek duyma- yan gi.i.~lu bir etigi ikibin yll boyunca ayakta tutabilmii}- tiro Cin kUltiiriiniin diinya iCill palla bicilmez bir arma- gan olabilecegini dii~iindiigum yam da bu zaten. He- men hemen Him buyuk <;in filozoflan, insan dogasml temelden iyi gormekte ve adalet He dogrulugun, Bah'- da bizim 'i~ l~lk' diyebilecegimiz ~eyin hareketiyle dog- rudan dogruya bundan Clktlglm du§unmekte birle§mi~­ lerdir. Belki de, 'diinyaya gelen herkesi aydmlatan' Yo- hanna Iljlgldlr bu (72) ins-anlar gen~Uklerinde uygun egi- timi goriirse, dogru idealler ve slmf'slz bir toplum, onla- rm potansiyel olarak i<;:lerinde ta~ldlklarl en iyi ozelUk- 1eri ortaya (,'lkartacaktlr (73). oyleyse Cin1iler tarafmdan etik, Musa'ya dagda gonderilen yasa tabletleri gibi bir goksel buyruk tara- fmdan dayahlmayan, iesel olarak olu~turulan iekin ve asli bir~ey olarak kabul ediliyordu. i§i, Cinlilerin bu doktrine, onu bat'kalarma ozgeci hizmct olarak yorum~ layarak bagh kalmakta, hi<;:bir zaman ~imdiki kadar ile- ri gitmi§ gormedigini soylemeye vardlrmahYlm. Wei .Jen 108

min fu vu! (74). Bu belirtmek istedigim ikinci temel nokta. Eger diinya, tiimuyle insan dogasma dayalI bir etik, insam insanlIgmdan eden her tUr toplumsal. kontrol ke05- fine direnmeyi hakh bulan hUmanist bir etik; dogal bi- limlerin bize sagladlgl, gittik<;e biiyiiyen guc;:lerin orta- ya r;lkardlg\"l iehlikcli se~encklcrin ~oklugu kar~lsmda izleneeek en iyi yolu sogukkanl1 bir bi{:imde kararla~hr­ masma yardlmel olaeak br istiyorsa, zaman Kon- HiI;yUs ve Mohizm'in bi1gelerine, Taoizm ve Legalizm'- in feylesoflarma kulak vermelidir (75), At;;lkhr ki, bu ogretilerden hic;bir zaman dU~leyemeyeeekleri teknikler sonueu ortaya C;lkan se<;imler hakkmda kesin ogutler bekleyemeyiz, Aym zamanda onlarm eski feodal, ya da orta<;ag feodal - bUrokratik toplumlarda ortaya koyduk- Ian fikiriere hi<;bir ~ekilde bagll olmadlglmlz da aC;lk - zaman durmakslzm ilerUyor. Ama onemli olan, onlarm ruhu ve insan dogasmm temeldeki iyiligine olan inanc;- Ian A~kmllkC;1 ogelerden tiimuyle baglmslz olan bu inanc;, insan toplumunun giderek daha miikemmel bir btc;imde orgutlenmesini de miimkUn klhyor. Yent bir adalet ve dogruluk (liang hsin) duygusu He insan i<;in neyin en dolu, en saghkh ya§aml olu§turduguna ili§kin derin bir anlaYl~a gereksinmemiz var, Bilimin ba1iilmlZa sardlgl ve ne pahasma olursa olsun kac;mmamlz gereken tehlikelerin ciddi bir ~eki1de farkma varmamlZ gereki- yor, «Kuan Yin Tzu» kitabmdaki soz dogru ~lkabi1ir (76). Yalmz Tao(yol)'ya sahip olanlar bu eylemleri yapabilir - daha da iyisi, yapabilecek de olsa yapmayabilir! Bu il- ginc; bir ~eki1de ineildeki giinaha te1?vik anlahslm yan- kl1amlyor mu? 109

CiN VE MADDE - RUH tKiLiGt Yeniden ba~ka bir yone dogru ba~layahm. Batt top- lumu, Cin toplumundan kazanc;h olarak ba~ka ne o~­ renebilir? Diinya toplumunda bir bilttin olarak ne 01- mall ki D~ll ve Bah killtUrlerinin biiUinle~esi mum- kiln olsun? Ba~langlC; olarak, bana §imdiye kadar ye- terince tartI§llmaml§ gibi gelen, Avrupa di1~iincesinin ~ok Upik bir oze11igi olan, diinyanm kesin smlrlarla maddc ve ruh alemlerinc aynlml~ olmasmln iyi bir- Ijey olup olmadlgl sorunu var. Bu <;in'e son derc yaban- Cl bir~ey, <;in bilim tarihinin Wm dallarmda bu kesin ay- rlmm yapllrnasma kar~l biiyiik bir isteksizlik oldugumi goriiyoruz. (jin derinden bir ~eldlde Kartezyen dii~iin­ ceden uzaktI. Uzun Yillar once, Caius'ta mezunlar rna- sasmda bir arkada~lImn, Oliver Lodge gibi sapkm bi- lim adamlarma kar§l alaycl bir tavlf takmdlglm ve «bu aptal heriflerin maddeyi incelterek ruha c;evireme- yecegunlzl nasil anlamadlk:larlm!» anlatbglm hep ammsarlm (78). Bununla birlikte, bu tam da Qinlilerin tum bu <;aglar boyunca yaptIklarl ~ey. Her halikarda, Qinlilerin ruh ve madde arasmda kesin bir. ayrlm <;izgisi c;ekmeye kar~n isteksizlikleri on- larm temelden organik olan feIsefeleriyle uYllmluydu ve onlarm psikosomatik tlbbl da Avrupa'lllar aym gorii~ a<;lRma gelmeden c;ok onee gc1i§mi§:tL Tabi ki, modern zamanlarda, BatIda A.N. Whitehead'mki gibi bu kesin ayrlml kaldlran turde pek c;ok felsefe goriHdii ve bugiin siiregelen en iyi deneysel biyolojfyi, cehalete kafa tutan- bir organisizm temsil ediyor. Vitalizmin c;ok inee bir mekanizmle sava~tIgl eski (palaestra) jirnnastikhanc ya da jimnazyumda da, indlrgemeciler ve kar§ltIarl ara- smda bir miieadele devam ediyor (79). Ama bu daha cok havanda su d6vmck, c;unkU ya§ayan organizmalarm de- no

gi~ik blittinle§tirici dilzeylerinin, tam anlamlarml cak altlarmdaki ya da listlerindeki dUzeylerle ili§kili olarak kazamrken, en list dlizeye kadar tum canlIlarm ve davram:;;larmm onlarl olu~turan proton ve elektronlarda potansiyel olarak bulunduklarl a~lk olma- h. Ama, hi~ ku§kusuz yalmzca proton ve elektronlan bilse ve en list blitiinle~tirici dUzeyler hakkmda bilgiden yoksun o!saydmlz, bunlarm neler olacaglm kestirrnek olanakslZ olurdu . Cehalet olmayan orgaJ:}i- sizmle dernek istedigim bu. Geleneksel teolojik felsefe- nin her zaman ~elmeledigi Avrupa diinya goru:jiinden ~ok, gelencksel Gin diinya gorii~iine uyuyor. Madde ve ruh arasmdaki kesin ayrlmm en onemli paralellerinden biri de kafa ve kol emeginin goreli de- ve onemi arasmda yapIlan aym ()1~ude kesin ayrlm- d1r (81). Gin toplumunun bunu a§mak ve insanlarl be- deni kullanmanm da kafaYI kullanmak kadar onemli ve sag-11k verici cldug-una ikna etmck icin biiyiik bir Qaba harcad1g1 a§ikar (82). Kol i~ilerinin bilirnsel gozlern saflarma almdlgmdan onceden soz cdiImi~ti ve bundan ba§ka teknolojik, idari ve entellektiiel i§<;ilerin tarlada ya da tezgahta bir arada <,;alI§mas1 olduk<;a ~ok istenen bir~ey, YaJmzca yazIlI ya da basllI dcgerlendirrneler yo- luyla bile olsa, §imdiki Cin endustriyel iiretimiyle belli ili§kisi olan h1ckimse, endustriyel ili~kilcrde onem- Ii bir devrim oldugundan ku§'kulanamaz (83). Zanaat- kar ve i§<;iler ~ insiyatif g6stermek, bulu$lar yapmak i~leri birlikte halletmek ve biiyiik fabrika sinde kendi i~lerini yonetmek konularmda te§vik edili- yorlar. Bah endiistrisinin en aydm kesimlerinin aym yolu takip etmeye ba§lamI~ oImaSI <;ok ilginC (84). ornegin, en bilyiik tsve<; otomobil §irketlerinden ikisinin, Henry 111

Ford'un zamanmda kitle tiretimini arttIran, ama i§Ciyi diger rnakinalarla birlikte onceden belirlenmi~ bir tern- poda basit bir i§i yapan bir makinaya indirgeyen montaj hattml ortadan kaldlrdlgml herkes biliyor. Boyle i~ler slklCI ve yorucuydu, i§Cinin kendisine verdigi ozdegeri de yokediyordu. Yaygm ho~nutsuzluk, hlZll i~ degi9tir- me, kronik devamslzlIk, k6tti i§lCilik ve haUa sabotaj bic;irnlerinde kendini gosterdi ve gostenneye devam edi- yOI'. Boylece i9 basitle~tiri1mesi, yineleme ve yakm de~ netim ilkeleri, kapitalist Batlda bile, bir<;ok endtistride yerini belli i§leri yapmak tizere bicimlenmi§ ozerk kii- Ctik gruplar ~eklinde orgtitlenmeye blraklyor. Boyle gruplar problemleri c;ozebilir, problem C6zmekten bir- ~eyler ogrenebilir ve bundan doyum sagJayabiUr. Hep yinelenen belli birseyi degil, onemJ.i olc;ude degi~ik tek- nik i~lemleri yaparken c;all§iabilir, akll yiirtitebilir, de- gerlendirme yapabilir ve amac;lanan hedeflere yonelebi~ Erler (85) 6zerk grup y6netimi. ig:iye i~ini belirlemek, sorunlan t;ozmek, gelismesini siirdiirmek, aym zaman- da i9 arkada~;larlyla daha dolu ve ne§ieli bir ~ekilde i~­ birligi yapmak i<;in daha fazla §jans verdigi 61cude, ti- pik olarak <;in ideal ve y6ntemlerini takip ediyor de- mektir (86). Bu rnontaj hattmm tumuylc ortadan kal- dmldl(.p anlamma gelmez, tam tersi hala yararlIdlr ama yalmzca bir alet ya da nakil araCI olarak: degi§mez bir stress ve zorlarna kaynagl olarak degil. OU<; ve etkinin kol i~~isine verilmesi geli~mi~ toplumlann ttimUnde gi~ derek gayet normal vo Slradan bir:;:;ey ha1ine gelecek vo bu kafa He kol i§iinin taban tabana ZIt degi1, ayru ki.~i. de ideal olarak bir araya gelmesi ilkesinden kaynakla- myor. Aktif bir bilim adam! alan herkes bunu anlar. BUyuk ivan Petrovltch Pavlov'un bil' kcresinde soyledigi gihi: 'Bilimsel ya~amlm boyunca pek<;ok ve kol 1

yaptlm ve bana en c;ok :t;t!vk verenin kol i~i oldugunu di1~tiniiyorum' (87), Oyleyse, ~imdi de belirtmek istedigim ii<;iincii nokta, <;in1iler madde ve ruh arasmda kesin bir ayrlm yapmaktan aklllIca bir tutmu§ degiller miydi? Ve bu belki sosyolojik bilgelige de yol a<;tI, bii- insanm kafa ve el i~inde etkinligi; akll ve mad- de artIk du~man karde~ler degil. 9iN VE i~BiRLiGi ZiHNiYETi Yukarlda i~bir1igi sozcugftnden bahsettik ve bir kez daha <;in'e ait ve dtinyanm geri kalan klsml iizerinde biiyiik bir etki yapacak bir ozellikle kar~n kar~lyaY1z. Mo Ti «karmca hucumundan» soz Calder 'elinde <;ay ka§lgl olan bir milyon insan tarafmdan' yapl- labilecekleri vurguladl. Ciltlerimizden birinde, hidrolik mtihcndisligI c;ah~masmda l::;birligi ic;lnde geni1? bir insan kitlesinin c;ok giizel resmini g6sterdik (89) ve ben kendim, sava~ slrasmda ve sonralarl <;inlilerin ha- vaalam baraj tesisleri, ileti1?im gibi i::;lerde gere- ken c;ok sayIda insam yonetmede g6sterdikleri b~an kar~lSlnda slk slk I?a~kmllkla karl§lk bir hayranhk duy- dum. Burada da organik felsefesinin BatI'ya og- retecek <;ok §eyi var. Yarl~macl, kazan<; dii~kiinii toplu- mun atomik parc;alanmasl ki;;;iHgi ediyor, Yarl~ma­ CI bireycilik yalmzca yabaI1Clla~maya g6curur - geni~ <;in ailesinin, esnaf birligi ya da gizli dernegin, ya da komtinlerinde ve endtistlli hirimlerinde bir araya gelenlerin biitiinle~tirici atmosferinden olduk- c;a degi~ik olarak. 113

Burada temel bir e§itlikcilik var ve dorduncuti dll- ~iincem bu karde~1ik duygusunun tum insanhga yaYll- masmm tum dunyamn iyiligine olacagl. Burada s(>ylcdiklerimde, <;in ya~ama ve dU~tinme bicimlerini dtinyaya oneriyorum, tiim olasl sorunlarl cozemediklerini kabul edecek olan da ben olurdum. Bazl keskin g6rii~lti Japan arkada§lar, 6zellikle Yamado Keiji, tUm geleneksel <;in toplumuna yaYJ,lml§ olan bir 'amatorliige' i~aret etti, 6zellikle (aydmlar) 'literati' arasmda ve buglin Cin idcali hala coky6nlu» kis.iyj olu§turmakhr: bilimsel, iiretken, hiimanist ve es- tetik ki~iyi> ki§isel olarak bazI yonlerden ogeyi oz- leyebilsem de. Ama 0 zaman da 'profesyonellik' 'topye- kiinltik' idealine fazla tabi olursa, Cinlilerin niikleer tek- noloji ve benzeri ba~arJlarm 'hiikmeden yiiksekliklerine' «;lklP I;lkamayacaklan sorunu ortaya (,:lkar, Bu konuda bir§ey s6ylemek i<;in Gok erken. Ama emin oldugum bir- §ey varsa, 0 da Cin'in, slradan kadm ve erkeklerin ge- reksinme ve istekleri hakkmda az §ey bilen, bunlara da- ha da az ald1rl§ eden cinsten tamarrnyla insarrhk dl§1 bHim adamlarl vc miiherrdisler yeti§tirmeyecegidir. Qin'- deki yeni eI'kek ve kad1l11aI' halkm kerrdinden olan SlmI'- SlZ geli~e kaynaklarml kul1anarak bu sorunu cozecek- lerdir. <;iN VE BATI'DA MANTIK Hakkmda bin;;eyler soylemem gereken diger bir ko- nu da Cin ve Batl'da mantIk sorunu. KIrk YJ,1 kadar on- ce, Cin'li arkadaslanmda dikkatimi ~eken lerden biri formi.ilasyonlarlma evet ya da haYI!' yel\"ine 'tam olara:k degil' gibi yamtlar vermeleriydL HiC ku:;;ku- suz bu tum Cin kiilttirtiniin izlerini ta~lyan bir dti~iince 114

i.nceliginin gozle goriHiir bir i§aretiydi. 'Science and CI- vilisation in China projesi aClsmdan, Cin'de bilimlerin geli§mesinde rnantlk ve mantlksal diiBuncenin oynadlgl roliin aydmlatllmasl cok onemli. slralarda, cah§ma arkada§larlmlzdan ikisi, va'danJanusz Chmielewski ve Philadelphia'dan Derek Bodde bu konuya egiliyorlar. Somu;lar her zaman oldu- gu gibi biraz §a~lrtIcl. ilk olarak, formel mantlgm Cin dilinin linguistik yaplsmda, tum Hint - Avrupa dillerin- den daha Gok ve miikemmel olarak yerle§mi§ oldugu gas- terilebilir. ikinci olarak, tum esas dil~iinme yontemleri ve taSlm bicimleri <;in felsefi ve tlbbi metinlerinde, yiiZYlldan ba§layarak bulunabilir. Ama iictincii olarak, Cin'de formel manh§pn ozelliklerini ba§anyla yasala§t1- racak bir Aristo, bir Panini'nin Clkmadlgl aClkhr. - Kungsun Lung ve Mohistler buna ula§maya cah~tI, ama sonra gelen ku§a'klarm ilgisizligi nedeniyle yazllarI iyi korunmadl ve :;;imdi metinIerin bozulmadan kurtarllmasl gerekiyor (92). Dilin tamamlyla mantlkl1 yaplsl da, hie- zaman yasala§tlrma gereginln duyulmamasma neden olmu§ olabilir. DOrdiinciisii, aym nedenle, Cin dii§iiniir- lerinin zihinleri soyut mantlkla hipnotize Olmaml§\\b, bOylelikle 'ya bu - ya 0' ikilisinin 'tek - gorii9iiniin' iistiin;. deki tum nuanslarm hakkl verilebiliyordu. Be§inci ve son olarak tum bunlarm Cin biliminin geli~mesiyle i1i~kisi olabilir sorusu gcliyor? Yamt matematik, astronomi, jeoloji, fizyoloji ya da tlbda hi~bir etkisi olmadl gibi goriinuyor. Yalmzca modern bilime dogru kopu~ olma~ dl· ve bunun Bah'da formel mantlgm varolmasma bag- 11 olmasl du~iikten de du§uk bir olaSlhk olarak goriinii- yor. CUnkii, hepimizin bildigi gibi, bilimsel devrimin on- ciileri Francis Bacon'un diktumu He hemfikirdiler. ~logica est inutilis ad inventionem scientiarum' (MantIk bilim- sel bulu§larm yapllmasmda yararh degildir) (93). 115

Uzun Yillar aktif bir bilim adaml olarak c;ah§ml~ ri olarnk -A ya da A olmayan evetlenmesinin ne ka- az tatmin edici oldugunu ammslyorum. kusuz smlflandlrma ic;in yararll, hatta zorunluydu ama ba;;;ka -ce~itlendirmelerle- izlenebilecek bir ba§langlC; aYlrmasl olarak. Taxonimistin temel araclydl tabi. Ama kimyacl, fizikCi y,a da fizyolog ic;in kesin olarak yeter- sizdi, .;unkil Doga'da A her zaman ona bakarken A 01- mayana donu~mektedir ve zorluk onu bu su,;rama Slra- smda yakalamakta (94). Cambridge'de benim zamamm- da hic;bir bilim ve ara§tlrma ogrencisi formel manbk dersleri almaYl ak1mm ko§esinden gec;irmezdi, par- tileri ve meslekta§larmkonferanslarma uzun Yillar devam ettikten soma, insanlarm manbksal tlltarslzhk- lar nedeniyle ele§Urildigi hic;bir durum ammsamlyorum. oneiiller ve istatistiksel degerlendirmeler her zaman da- ha onemliydL <;in bilimsel dii§uncesinin tarihine gelince, kah 'A ve A kavramlarmdan kac;mma Yang ve Yin'- in ili§kilerinde c;ok iyi gorUlebilir. Evrendeki bu iki bil- gtiC her zaman prototipik bir dalga teorisi ;;;eklinde dii~unii1ilrdil. Yang maksimumuna Ying minimumday- C;lkardl, ama hkbir gilt; andan daha fazla mut- lak olarak egemen olmazdl, c;unkii anmda gucu azalma- ya ba§lar ve partneri tarafndan yeri yava~ ama kararlI olara:k allmrdl. Nathan Sivin bunu Cin dogal felsefesi- nin temel ilkesi ya da «<;in Proto-fiziginin ilk Yasasl» olarak adlandlrdl . Yang da gU<;lerinin doru- guna C;lktIklarl c;ok klsa anlarda bile tamamlyla Yang ya da tUm degiller, c;UnkU olaganilstU bir goril~ tahglyla Yang ic;inde bir Yin c;ekirdegi barmdmr, Yin de Yang ve bu Yin cekirdeginin ic;inde yeniden bir Yang agesi bulunur ve ad infinitum (sonsuza kadar) bOyle de- • vam eder. 116

Cin'in burada bize ogretecegi, samnm dii§tincemiz~ de daha az kat! ve tarh1jmamlZda daha esnek olmamlz geregidir. Bu hem bilimsel hem toplumsal pek ~ok ko~ nuda goru~lii olmanuz anlamma geUr. Daha once duyulmaml§ olanakIar, alternatif teknolojiler, deneysel grupla§malar hakkmda dil~unmeye daha hazlr olmallYlz. 6zel ya~mda insan m§kUerine ili~kin olarak daha az tutucu ve sevgi yasaSlm ~ignemeyen tUm ya~am bicimlerine kar~l daha fazla ho~gori1lii olmall· ylZ (96). Ve tabi ki bilimde tamamlyla yeni ve devrimci olandan korkmamahYlz. denemeli' ve ola~ na slkl s11:G sarllmallYlz' (97). DOGA'YA CiN VE BATI YAKLA~IMLARI Bu tartI~mada ele almak istedigim son ve en onem~ Ii nokta Doga'ya kar~l ve HristiyanlIk aleminin gi§ik yakla~lmlan konusu. Bu kolayca belirsiz genelle- melere gelen konu, ama yine de goreli olarak somut bazl ~eylerin saylenebilecegine inamyorum (98). Bunun~ la HgiU pek~ok yarim ~ dogru (hatta daha aZl) epeydir dillerde dola:;?makta, ornegin FXC. Cin yakla- ~lmml Avrupa'nm bilimsel yakla~lmmm zlttma estetik olarak nitelendirdi (99). Ya da Feng Yu Lan, bir resinde, Cin filozoflarmm hi<;bir zaman Doga iistiinde egemen olmaya ~all~madlgll1l, onlarm kendileri iistiin- de egemen olmaya cah~tIk1arlm soyledi (IOO). Eger tUm hikAye bunlardan ibaret olsaydl, Cin'in 2500 Yll boyun:- ca matematikten tIbba kadar tum bilimsel alanlardaki ba~arllarlm sunarak pek~ok eilt doldurmak olanakslzla- ~lrd1. Ama Doga'ya yakla~unda '!:liiyiik degi~ik1ikler Vardl ve burada da giinilmuz dunyasmm Cin geleneginden o~:renecegi (:ok §ey var. 117

ilk ba~ta, Cin uygarllgl hakkmda bir~eyler bilen herkes ic;in onun geli~tirilmi~ bir yaratIcl tanrl teolo~ jisine sahip olmadlgl aC;lktIr. Diger erken uygarhklann aksine Qin filozofIan dUnyamn kokenlerini aC;lklayan yarabh~ efsanelerine pek deger vermediler. Diizenleyen ya da hazlr]aYlcl tanrl1arm, yarl tannlarm mitleri vardl ama fazla ciddiye al1nmlyorlardl. Qin dii§iiniirlc- ri temelde kozmosu yoneten tek bir tannya inanmlyor, burada «kozmik diizem> c;evrilmesi daha uygun ola- cak 'cennet' ya da 'cennetler' anlamma gelen Thien, ki- olmayan bir olarak dil:;;ilniiyorlardl onu. Benze- ri ~ekilde, Tao ya da (Thien tao) 'Doga'mn diizeni' idi. Boylelikle, eski Cin diinya gorii~iinde insan, YaratIcl Tann tarafmdan onun kullanmasl tatmasl ha- Z1rlanml~ bir evrenin efendisi olarak gbriilmuyordu. ilk zamanlardan beri 'scala naturae' (doga O1C;iisu) kav- ramI vardl. Burada insan, ya~am bic;imlerinin en iistii olarak dii§uniHuyordu, ama bu ona 'yaratIll~'m ka- Ian klsmma istedigini yapma hakkml vermiyordu. Ev~ ren ozeUikle insanlarl tatmin etmek ic;in yaratllml§· de- \"...'\"'~.\". gorevleri 'cennet ve dunyanm donii§me ve beslenme siirecine yardlmcl olmakh' ve insanhgm cen- ve dilnya bir Uc;gen olu§turdugunun 'Thien, jen' bu kadar slk soylenmesinin nedeni de buydu. Cennetin yordamml sorguya cekmek ve onunla yarl§maya ka1'kmak- degil, temel gcreksinmelerini kar911arken ana uymaktl insana du§en. unlu deyi~te oldugu gibi, sanki her biri kendi organizasyonuyla duzey vardl. «Cennetin mev- simleri var, insamn kudreti ve diinyanm dogal zenginli- B5ylece temel sozciik her zaman uyum oluyor. Es~ ki Cinliler dog-al olaylarda diizen vo llyum aradllar ve bunu tum insan ili§kileri icin de ideal olarak kabul etH- ler. 11k Cin du§unurleri Doga'da gozlemledikleri dongu- 118

scI hareketlcr ve tekrarlardan cok etkilemni~Icrdi dart mevsim, aym devreleri, gezegenlerin yoriingeleri, kuy- ruklu Ylldlz1arm donu~U, tUm can111ardaki dogum, 01- gunluk, Ya.§lanma ve Olum halkasI. Fan che tao c1uh tung' Tao Te Ching'te soylendigi gibi 'donmek' Tao'nun tipik hareketidir (101). Thien ya da cennet, gittikc;e Do- ga dunyasmm dUzenini yaratan genel bir go.~ olarak gorlilmeye ba.§landl; gorUngiiler, her§eyin diger her§ey iistiine mekanik kuvvetlerle degil, kendi il; doitasmm kendiliginden giidlilendirmesi ile uyumlu olarak i~birli­ giyle etkUedlgi, kozmik bir oruntu (pattern) olu~turan bir biitiinler hiyerar§isinin pa~Ian olarak dU§Uniilti- yordu. Boylece, Cinliler i~in dogal diinya stirekli olarak irade ve kaba gii.l;le boyun egdirilmesi gereken dii.~man bir age degil, ya;;amm onunla uyumlu siirdiiriilebilmesi i<;in y6netme ilkelerinin anla~llmasl gereken, tum ya~­ yan organizmalarm en biiyilgii. gibi goriililrdil. isterse- niz bunu bir organik natiiralizm adlandmn; na- s11 tammlamrsa tammlansm bu tum ~aglar boyunca <;::inlilerin temel yakla~lml olmu~tur. tnsan merkezdir, ama evrenin ugruna yarahldlgl merkez degH (102) Bununla birlikte, insamn evren icinde belli bir i~­ levi, oynayacagl bir roW vardl; yani Doga'ya yardlmcl olmak, dog-al dUnyamn kendiliginden ve kar~ahkll ola- rak ili§kili sUreGlerini hi~e sayarak degil, onlarla uyum- Iu olarak eylemde bulunmak. TabU ki eski Cinli1er de avlamyor ve balIk tutuyor- du ama uygarllklarl pastoral olmaktan cok tarlmsaldl. Dogal kaynaklara kar§l daha sablrlI, daha feminin, da- ha az basklcl bir taVlra sahip olmalarmm nedeni belki de budur. Ekinlerinin daha hlZh btiyumesini saglamak icin onlarl ceki~tiren 'Sung'lu Adam' Cin'in koylU ~ ~ft­ {:ileri il;in ikibin Yll boyunca olay konusu olmu~ur. Do- ga'ya kar~l dahasablrh bir yakla~ama al1~kIn oldukla- 119

rmdandl bu (103). Ormanlarm yaygm olarak ortadan kaldmlmasl hemen her <;agda gorUldu, ama bu daha (:ok toplumsal ko~ullarm basklsma baglanmah ve kar$l uya- rllar, (Meng Tzu (104) kitabl ya da metalurJik fmnlarm yakllmasmda dii~i1ncesizce odun kullamImaslm ele§tiren {Huai Nan Tzu' (105) gibi bir<;ok metinler g6zardl edil- memeli. Doga} kaynaklarm tuketilmesine kar§l uyarllar <;in edebiyatmda oldukc;a slk bulunur; diger bir iyi or- nek, ge<; Han d6neminde, Kuang - tung vaUsi Meng Chang'm inci avclarmm istridyelere birkac;: Yll i<;in do- kunmamasml 6ngoren ve ballkIarm c;ok fazla yakalan- masma kar~a 6nlemler getiren kararlarl olabilir (106). Herhangi bir geyin Doga iIe uyumlu olarak yapllmasmm mumkun oldugu herzaman da (bu Taocularm buyuk Wu Wei doktriniydi) 0 yoldan yapIlmasl en iyisiydi. ornegin suyun, lrmak dilzeyinin 15 m. yukarlsma ClkartIlmaSl gerektigi zaman, suyu orada kurulan makinalarla zah- metH bil' §ekilde kaldlrmak yerine, akmhya kar§l miller boyu paralel kanal1ar]a <;lkal'tmak cok daha iyiydi. Tiim bunlar yuzeysel du§unenlerin sandlgl gibi Doga'ya kar§l taklmlan edilgin bir tavlf degi1dL Doga'Yl kuUanmak i<;in onun yolundan gitmek gerektigini g6rmek gibi de- rin ve dogru bir iC;gii.duydu. Taocular Francis Bacon'un ~u sOzii.nli cani gontilden alkl§larlardl. 'Natura enirn non imperatur nisi parendo' (Dogaancak ona uyarak yoneti- Jebilir) (107). Sonucta, toplayacak olursak, Cin tarihi boyunca insanlIgm kendinden bilyiik bir organizmanm par<;asl oldugu kavraYl§l ve bunun sonucu olarak da dog-al kaynaklarm olasl t11keti1mesi kirleti1me.sine kar§l a§Ir1 bir hassasiyet vardl. Tum bunlar, Yahudi geleneginden geIen, Doga'ya feodal ya da emperyalist<;e hii.kmedilmesinden ne kadar farkh. 'Ehl-i-kitab', Tanrmm yararlan i<;1n sagladlgl dog-al kaynaklarm degerlendirilmesinde hic;bir zaman S1- 120

mr tammadl (108). Modern bilim zamanm rahminde yattlgl surece bu efendilik buyiik bir zarar vermemi§ olabilir ama bilimin dogmaslyla birlikte ve ya~adlg1mlz gibi, poptiler basmm Slra{lan ve (c;okluk kotii) yazlh rna· teryaline kaglt saglanmasl i<;in hergl1n koca ormanlar kesilmeye, organik civa bile§ikleri ya da radyoaktif ze- hirler gibi sagl1ga zaran kirnyasal maddeler her tarafa yaYllmaya ba§ladl. Lynn White, dikkate deger kitabl (Machina Ex Deo'da (109) Hristiyanhgm, insanlarl Do- ga'mn geri kalan klsmma kar~l YlklCl ve sahiplendirici bir tavu\" benimsemeye itmekteki sorumlulugunu ortaya ~lkanm~tll' (110), yalmzca St. Francis'in goreli zaYlf sesi tarafmdan hafifletilen liste (111). Bah insam dog-ru adlm atmak zorunda (112). Bu arada bugun Cinlilerin, en k6tii bi<;imleriyle ya- mba§larmdaki, Japonya'da g()rdiikleri, kirlenmenin yol ac;abilecegi sonuc;larm farkmda olduklarma iliBkin faz- laslyla kamt val'; ve endtlstriyel tesislerinde zehirleyici ya da utanc; verici s1Zlnt11ardan kac;mmak ic;in her turlii onlemi allyorlar. Bunun, rekabet~i piyasa ve kar etme- nin zorlamalan altmda olan 6zel bir ~irket ya da smlrh- sorumlu §irketlerden c;ok sosyalist hir ekonomide mum- kun oldugu aC;lkhr. Modern bilirn de bazl ozel Cin tek- niklcrini degerlendiriyor, orncgin, insan dl~klslmn gi.ib~ re olarak kullamlmaSl Cin Ziraatinde ikibin Yl1dlr goru- len bir§eydL Bail'dakinin aksine nitrojen ve fosfor gibi topraktaki besleyici maddelerin kayblm onledigi ic;in her zaman yararll saYllIrdl, ama hastabgm yaYllrnasma da katklda bulundugundan aym zamanda zararhydl, Ama l?mdi modern bilimin yeni tekniklerinin l~lgmda, onceki avaniajl korurken, sonraki sakmcadan ka~lmnak olduk~ r,a kolay (113). Bu Doga'ya yakla§lrnlar tartl§masmdan Clkan son bir du~ilnce de (Ehl~I kitabm), genel olarak Bat!'mn her 121

zaman erkek egemenligine fazlaslyla yatkm oImasI. Ba- h dtinyasmm Qinlilerden feminin yumu§akhgm smlrSIZ degerini ogrenmeleri geregi acil ve zorunlu goriiniiyor (114). Bu Tao Te Ching'in 'Vadi Ruhunun' (hu shen) mesajldlr (115). Tabi ki Qinliler i(!in en biiyiik miikem- melUk, her zaman, Yin ve Yang, evrendeki di~i ve erkek gnglerin mutlak dengesinden olu§uyordu. Bu biiyuk zlt- lIklar, her zaman geli~ki i<;inde degil ili~ki i<;inde, hasma- ne degil tamamlaYlclydl. Bu ozellikler Yin ~ Yang og- retisinin her zaman karu;;hrlldlgl Pers dilalizminden (;ok farkl1ydl. Yin - Yang dengesi, deneyim bi(:imleri ara- smdaki bi..iyiik bir gereksinme duydugumuz denge i<;:in iyl bir ornek olabilir. Burada yeniden, tum dunyanm Qin geleneginden ogrenmesi gereken hayati bir§ey var, tabi eger gizliden gizliye sava§an psikolojik faktorlerin etkile§IDc.::.iyle ve Doga 'ya kar~l ve insanlar arasmdaki saldlrganhkla P\"d.rga part;;a olmak istemiyorsa. Ewig We- iblichc bize bir Cin elbiscsiyle geliyor. Bu Margaret- Gretchen, bir Hsuan-Nu Faust'un oldugu gibi dtinyanm kurtanclsl da olabilecek. En ba9mdan beri lsrarla onerdigim §ey §u. Gin kiil- turu, Cin gelenekleri, Qin 'ethos'u ve (bugun ya§ayanlar oldugu kadar daha once Ya{laml§: olanlan da il;ermek uzere) Qin insanlarl bugun bircok baklmdan insan dUn- yasmm gelecegini bicimlendirmede (,;ok onem1i katkl1ar- da bulunabHir. Soyledigim hicbir fjey iki bUytik emirin «Ebedi Hakikatml» yadslmlyor ama Hristiyanlarm, sa- hip oIduklarl degerlerden bazllarmm, tarihsel hristi~ yanllgm <;ok uzaglnda ki.iltur ve insanlardan ·geri geldi~ ginianlamasmm zamamdlr, Sorun insanhgm bilim ve teknolojinin Pandora kutusuyla ne yapacagldlr? Bir kez daha Ex Oriente I,ux 'I~lk Dogu'dan Gelir' demek iste- rim. J. NEEDHAM 122

Dip NOl'LAR 1 Benzeri dil~i.inceler, daha i'lllce, University of Honkong Ga- zette, 21 no. 5 (1974) ve 'Impact of Science on Societ.y, 25 no. 1 (1975) s. 45, 59 da gorOldiL 2 Bu deyimi, insanm toplumsal evriminin ~n ivedi hedeIi olduguna inandlglm §eyi belirtmek icin kullamyorum. E3- sex'teki Thaxted papaZl ve en biiyilk ogretmenlerim ara- smda yer alan, Conrad Noel'in dilinden dil$meyen bi!' SO'l- duo 3 Bu gtinlerin bir degerlendirrnesi Science Outpost (London Pilot Press 1948) ve Chinese Sdence (Lindon Pilot Pre~s 1945) da bulunabilir. 4 J. Needham, Science and Civilisation in China (Cambrid- ge U. Press, 1945'ten beri) 5 Bu ifade Derek de S. Price'In Science Since Babylon (Yale University Press, 1961) ve diger kHaplarda tarh§tl~l 'LittL~ science' 'big science' :lntitczinin ve 'the background nOIse of baekwarcl tecl1o!ogy'nin ya'lklslm olu$turuyor. 6 D6neminde I;ok tanmml~ bir kitap {)lan The Decline of the w~st (London, Allen with Unwin, 1926) de, Oswald Spengler birbirini izleyen kllltiirci varl1klan betimliyor; ornegin cs- ki Mlslr, islam, Hint, Mecllsi, Cin, Faustion ve devannnl birbirleriyle cok az etkile~imi olan ve kar.;ill~tmlmaz bitld ya da hayvan bicimieri gibi dogup biiyilyen, cilriiyen ve olen ayrl organizmalar olarak. Bir yeniden degerlendlrm'J N. Frye tarafmdan Daedalus (KI1j 1974) ve Proceedings 01 the American Academy of Arts and Sciences 103 no, 7 (1971) dc yaplldL 7 Oyki1 ayrmtlh olarak J. Needham, L. Wang, D. J. de S. Pr!- cc'm Heavenly Clockwork (Cambridgc Un. Press, 19(0) kitabmda anlatlldl. Astronomik temelle i1gili olarak Sciren, ce and Civilisation in China (eilt 3, S. 229J 329) a· bakm. 123

8 Science and Civilisation in China (CHt 3, s. 409) 9 V. F. Weisskopf, (Physics in the Tl\\'entieth Century: Selc::- ted Essays) eMIT Press, s. 94, 1072). Yakm zamanlarda The Times'da sozkonusu pulsarla ilgili. bir yazl~ma olmu$tu; burada, CinlHer'in yeni parlak YlldlZI 1954'te betimled.iklc- ri soylcniyordu, tabii kil ben de bu basIn hatasmdan ba:)a- rllarmdan dokuz yflz YllI aIJp goWrdilgilne i~aret elmek iein yazma isteginden kendimi alamaml~tlm. 10 Bkz. Science and Civilisation in China (CHt 3, s. 473). Da- ha ayrmtlh bUgi iein bkz. Ho Ping Yil - Joseph Needham «Ancient Chinese Observations of Solar Haloes and Par· heli», Weather, No. 14 (1959) s.l24. 11 Bkz. J. Needham «The Pre Natal History of the steam Engine» Newcomen centenary Lecture, Trans:lctions of the Newcomen Society, 35 (1963) s. 3 12 Tum ayrmtllar Science and Civilisation in China C. 4, kl- Slm 2 ve Clerk and Craftsmen in China and the West, (Cambridge Un. Press. 1970) 'de bulunabilir, ama yeni kc- l;Iifler haHl yaplhyor. 13 Bu son geli~menin tarihi Yliang Hsiian - Chih tarafmdan + 574'dc yazllan Loyanl:' Chich - Lan Chi (Loyan'daki Bu- dist manastlr vc tapmaklarm betimlenmesi) kitabmda ki bir pasajda onaylaml~tlr. 11k olarak Dr. William Jenner tarafmdan farkedilmi:;:ti. 14 HartweU'm onemJi yazllarma baklll, ornegin «The Revolu- tion in the Chinese iron and coal industries During the Nort- hern Sung», Journal of Asian Studies, 2.1 (1962) 153, ,,:\\ cyde of Economic change in impertal China : Coal and Ira!l in the Northeast + 750 to +1350» Journal of Economic and Social History of the Orient, 10 (1967) 102, «Markets, Tech- nology and Enterpise in the Development of the Eleventh century Chinese Iron and steel industry», Journal of Eco- non-ic History, 26 (1966) 29. 15 Bkz. P. Huard H. Kuang Mind lI\\t Wong'Un «La Noti!))} de cecde et in science chinoise» Archives Internationale d'HiEtoire des Sciences, 9 (1956) 111 16 Akupunkturla i1gili Literatur, toplamasl gtiC, bUtiinliiktcn yoksun vc tuzaklarla oldudur, ozel1ikle Cince bilmeycn'(!r 124

lcm ama 1\". Mann'ln Acupuncture the Ancient Chinese Art of Healing (London, Hememann, 1962) ad11, slk slk basllan kHabl iyi bir bal}langH;hr. 17 Bu tepkilerin orneklerini toplamak, bizi az cglendirmed1. So- nunda, Avrupa kokenli olmayan bir basarlYl kabullenmcl{ sonunda kalan Bahl1 bilim tcknoloji tarihcileri, ba~armil ashnda ne saYllmasl gerektigini (kendi lehlerine) yeniden tammlayarak durumu kurtarlyorlar. ilk saat zemberegi <;:In k6kenli olabilir ama tek ger<;ek ve ;inemli zemberck tabH ki 'verge and foliot'. Science and Civilisation in China c. 4, klslm 2, s. 545); Manyetik pusula ilk kez Cinliler tarafmd:w denizcllikte kul1am1rms olabilir. ama yalmzca ITllknatJsa ililltirilen riizgar gi.ilii «veritable boussole» (Aym eser c. 4, klSlm 3, S. 564) : Cin denizcileri mihveri diimenleri Uk kez takanlardl ama tab:i ki bir klC bodoslamasJ olmakslzm ge;-- I;ek bir diimen dii~i.ip.Ovlemez. (Aym eser c. 4, klslm 3, S. 651\\. Bunu biz «Ytiz Agarticl Yeniden Tammlamalar B6liimti~ olarak di1~Qniiyoruz. 18 Bkz. Science Outpost 251 - 258. 19 Science and Civilisation in ChiIDa : 3, 448 ve sonras1. Ay- m zamanda, J. Needham «Chinese Astronomy and thl~ Jesuit mission, an Encounter of Cultures)} China Societ~'­ Lecture (Londra, 1058). Degil}iklik (Batl'mn Yani Takvi;n Biliminden «Yeni Matematik ve Takvim Bilimi'ne dogruydu. 20 Bkz. J. Needham, «The Roles of Europe and China in the Evolution of Oecumenical Science» Advancement of Scien- ce, 24 (1967. 83; Clerks and Crafismen'de yeniden baSlldl. s: 396. 21 Science and Civisation i.n China c. I, s. 19; Time, the Ref- reshing River London: Allen of Unwin, 1943) 22 A. Arber'e bakm, «Herbals, Their Origin and Evolutiou> (Cambridge Un. Press. 1912), KF.W. Der Botinik in Gegcmvart und Voneit (Lerpzrg, 1964, WaJtom, Mass. Ch- ronica Botanica (1948) da yeniden baSlldl. 23 Klsa giri~ i9in, s. Cotgrove'ye bakm «Anti - Science» New Scientist (July 1973, s. 82), «Objections to SCience», Na- ture, 250 (1974) s. 764 125

24 T. Rozsak «The Making a Counter Culture: Reflecti- ons on the Technocratic Cociety and its Youthful Opposi- tiOll» (London: Faber [) Faber, 1971) 25 T. Rozsak «Where the Wasteland Ends: Politrcs and Trans- cendence in Post - Industrial Society (London, Faber [) Fa- ber, 1972-3) 26 T. Rozsak «(Counter - Culture)} s. 205 sonraSl '27 Aym eser, s. 217 ve som-aSl 28 Aym eseI', s. 222 29 Aym eser, S. 227. Bl!, a'iag1da «Kuan Yin Tom, kUabl \\10 Gospels'den almtlladlglmm tam tersidir. 30 Rozsak, Wasteland. s. 3l. 31 Bkz. J. Ellul, The Technological Society, (London; Cap~, 1965) 32 Bkz. W. Leiss, The Domination of Nature, (New York; Bra- zillieI', 1972) 33 Rozsak, Wasteland, s. 168 34 Bil' biyologun hay van deneylerinin etigi hakkllldaki gUn- cel bir Incelemesi i~in C Roberts'e bakm «The Scientific Conscience, (Fontwell, Sussex : Centaur Press, 1974). Aym zamanda M.H. Poppworth, Human Guinea - Pigs : Expe- rimentation on Man (London; Routledge Q Keegan and Paul, 1967) 35 Bu konuda yalmzca Vielnam sava~mdan si:iz cimek yctel. Par~all bombalan. napalmleri, bolgenin kompilter anali?l- leri, vakum asfiksi (havaslzhk) silahlan, yaprak dokilcu- leri v.s. ile... 36 Bu konunun bUtiinU C.H. WaddingLon'un Bernal Konferan- sJ'mn temaSl olmu§tur : «New AtJanUs RevISited» Proce,,- dings of the Royal Society 190 (1975) 58.301 - 14. 37 Burada Gzellikle genz:ken Lizerimde buyiik etkisi olan bil' kitabl ammslyorum: R. G. Collingwood, Speculum Mentis Oxford : Clarendon Press, 1924) GUlleel tartl§maJar ptk cok, ornegin T, Rozsak «The Monster and the Titan Scien· ce, Knowledge and Gnosis» Deadal'ls (Summer, 1974 s. 17\" 126

He S. Weinberg'in «Reflections a working scientist» ya· ZISl. 'Deadalus (Summer, 1974), aym zamanda Proceedilngs of the American Academy of Arts and Sciences, 103 (974) no. 3 dizisinde yaymlandl. 38 Wasteland, 106,189. 39 Aym eser, 74 ve sonrasl. 40 Ornegin. K Paine Blake and Tradition, 2 cUt (Princeto:1 Un - Press. 1968); J. B. Beer Blake's Humanism, (Manches- ter Un. Press, 1968) Vola or the Four Zoas'da G.E. Bentley, ~iiri Blake'in karmakan~ak notlarmdan yeniden kurdu ve faksimilc bir kopyesini verdi. (Oxford Un. Press, 1963). 41 Weisskopf, Physics in the Twentieth Century, s. 58. 42 Aym eser, s. 349. Benzeri gorUl;>ler T. R. Blackburn tarafm- dan da savunulmu~tur: «Sensuous - Intellectual Comple- mentariy in Science», Science (172) 1971, s. 1003. 43 Aym eser, s. 351. 44 Aym eser, s. 364 45 Revelations of Divine J,ove, L. Sherley Price'm editorltigiin-t.t yapngl parr,;alar (l,ondon Mowbry, 1962) 46 F. Crick'e bakm. Of Molecules and l\\len (University of Washington Press, 1968) Chance and Necessity (London: Cope, 1972) Buna onbir yazar tarafmdan getirilen ele~tif.21 yaklal;>lma cIa bakm J. Lewis'in yaptIgl Beyond Change and Necessity (London : Lawrence Wishart, 197-1) Bu «bilimsel pozHivizm» ve indirgemecilik gelecegine Des- mond Morris'in Clplak Maymuu (Sander Y., Istanbul) W' Peter Medawars'm The Art of the Soluble (London: Met- huen, 1967) kiLaplan da dal1il edilebilir. 47 Ozgecilik olmadan refah -«Refall Devleti>min baljanslz1!gl. 48 D.W - Kwak'a bakm. Scientism in Chinese Thought 1900, (New Haven' B I Tennen, 1965). 49 Cinliler «klZ ve erkek slnlf karde§lerinin» sevgi ve hizme- tinden soz ediyorlar, ama gercekten kasteddilcleri de bu. 50 Bir bilim felsefecisi oian Said Husain Nasr'm yakm bir zamanda buna islam apsmdan kar;,;] C1km15 olmasl 127

tckici. tlgine kitaplan Science and. Ch-iIisation in tslam (Harward Un. Press. 1968) ve The Encounter of Man and Nature: the Spiritual Crisis of Modern !\\fan (London. AII<.::1 Unwin, 1968) 'in bir ele~tirisi Science and CivUiCiation ill China (C.S. lUSlID S. S5 XXIV) ve sonrasmda bulunabilir. Bilimden yakmmasl. Rozsak'mkini andlrlyor ama bilimill kendi ieinde bir deneyim biehni olarak gecerHligini dah'l kavraml~ durumda. Bazl yakla$lmlan ve dargoriWillii~ii ho~a gitmeyebilir - mais ce'st la nature de l'mimal. 51 Wasteland, s. 109 ve sonras!. 52. Bu konuda E. Bevan'Jn Holy 'mag~ kitabllla bakm (LO'1- don, 1960). 53 Bu ilnHi bir Miisliiman deyil;iidir. MiisHlmanlar, geni1; :va- Yllmalan slrasmda HinduJar ve Budistlerle kar~!la~tJkll­ nnda, onlan kllll; yoluyla milsliimanilga !;agJrml1! alabi- lirler. Fakat Old Testemant'l da ImtsaJ kitap olarak kab'll ettiklerinden, Yabudi ve Hristiyanlarlll azmhklar halinde ya~amalarll1a (kimi zaman basklda bulunsalar da) ho::;gorii goslerdiler 54 A. Waley, The Way and the Power, s. 179. (London: Allen Unwin, 1934). 55 T. Feld'ln konfcransma bakm. «Doves of the World, TTnite!») New Scientist (December, 1974) s. 910. 56 Lovins'c bakm, Nuclear Power: Technical Basis for Et· hicaJ Concent, Friends of the World, London. 57 Study Encounter'da 'Genetics and the Quality of Life' No. ~ (974) S. E. Report, no. »3 Diinya KU!.seler Konseyi, Geneva. 58 Buna 'amniosentez' deniyor: embriyo vc zarlardan biopsiyle alman hiicrclerin sitolojik incelemesi. 59 Ciba sempozyumuna bakm Law and Ethics of A.I.D. and Embriyo Transfer (London: Churchill, 1973). 60 Tiim bu sorularla ilgili olarak, Our Future Inheritance; Choice or change. editors A. Jones - W. F. BotIner. Brithll Association of Working Party\" tarafndan yapllml.5 bir ill- celeme (Oxford Un. Press, 1974) 128

61 C. H. Waddington'un 'Truman Wood' konferansma baklll: «Genetic Engineering», Journal of the Royal Soeiety of Arts; 123 (1975) s. 262. Eski arkada~ ve calI~ma arkada~lm, oniimiizdeki tehlikelere insam rahatlatan sogukkanh bir bakl$ getiriyor; embriyoloji gcnetikte yapllan arar;:hrma- larIn gerektirdigi cok fazla yatmID ve kamu denetiminc gtivenlyor. Ouun kadar iyimser olmamamll1 iki nedeni va,'; a) tofaliter dcvletlerin olasl ctkin1ikleri ve b) Kamu dcne- timi ya da tartI~masmm - dogru etik Politikaya gotiirdu- giinden duydugum kU9ku. Waddington'un kendisinin de soyledi(~i gibi «insan, bizim bOyle ~e~imlerle kar::;! kar~lY·l gcvlmek icin entellektiiel - duygusal ya da ahlakt olara;t hazlr olup olmadlglmlzl rnerak ediyor,» 62 Bu «donii~ti.irilcti i1kenin' (serbest genIer) Avery ve digerIe- rince ke1)fedilmeslydL Genetik kodun ~6ztilmesindeki onenol R. OlbV tarafmdan degerli kitabl The Path to the Double HcUx (London: Macmillan, 1974) de gosterilmi~tir. 63 Asilomar'daki Berg konferanslydl bu, ilgili olarak bkz. Nature, 25,1 (1975) s. 60. Genetik transfer teknikleriy]e i1gill olarak, kcndiliginden getirilcn kontrollerden Achby rap0- runda enceden sez edilmi~ti. Nature: 253 (1975) s. 295. 64 Bu tilr bir laboratuarIn Runcorn'da Imperial Chemical In- dustries' tarafmdan a~l!l'il 'The Times'de ilan edllmll)ti. (IJ Hazlran 1975) 65 En a!;lk en cok tartl:;;ma konusu olanlardan biri ku\"ku- suz, lstIrapslz oltimdiir, Bu konularda G, Leach'a bakm. Tl1e Biocrats. (London: Churchill, 1966) 66 Ciba sempozyumuna bakm Law and Ethics of Transplall- tation (London: Charchill, 1966) 67 H,G. Wells'in kahincc yazllnllJ; IslaIlil of Dr. Moreau (Lon- don: Heinemann, 1896) kitab! biiyuk bir gercekle~me ola- nag! kazanmll}tIr. 63 R,G. Edwards'a bak1l1 «Fertilisation of Human Eggs in vit- ro: Morals, Ethics and the Law.» Quarterly Review of Bi- ology; 49 (1974) s. 3, Aym zamanda R.G. Edwards I) D,.T Sharpe, 'Social Values and Investigations On Human Emb- ryology' Nature, 231 (1971) s. 87 129

69 Scrunity'deki (193'2), Mdovs Huxley, the Critical HeritagO! (ed) D. Watt (London, 1975) s. 202, da yeniden baslldl. :;;i'n- di kIrk YII sonra burada soylenenle oldukca uyumluydu. 70 Ciba sempozyumuna bakm. «CivHisation and Science: in Conflict or CollobOl'ation? (London, Churchill, 1972) 71 Ornegin onun «The Exhaustion of Possibilities of TheOl'e· tical Science in History and Reasons» makaJesine ba km. «Proceedings of the XIV tho Internetional Congress of the lIistory of Science!} (Tokyo, 1974) AYrICa Science Re- pods of the Society for Research in Theoretieal Chcmist.ry (1955) de CIkan bir<;ok yaZlya balnlabiUr, Benzen cizgiler- de di.i§unen ba~kalan da var; ozellikle F. Capra «Modern Physics and Eastern Philosophy» Human Dimensions, '3 No.2 (1974) s. 3 72 John I, 9 (Yohanna) 73 Sekizyflz milyon 'siyah sach insanm' karizmatik liderinin, Mao Tse - tung'un, bir asker degil toplumsal ve etik bir fj- lowf olmaSI dikkate deger bir olgu degil mi? Plato'nun ilnlil sozii (filozof • yoneticiler), burada gecerli 01urdu, ama Avrupa'da benzer bir duruma rastlamak hie kolay degil. Tersi fazlaslyia gorUldiL Bilyilk Iskandar'den Napal- yon, Hitler ve Mussolini'ye kadar. Ve filozof ya da dogal filozoflar, Kastilli X. Alfonso ya da Prag'ta n. Rudolf ;;i, bi, ba;,;a geldikleri zaman iktidarlan cok ba~af1h olmadI. Cin i:irneginde dii~iinen ve aydmlara karSl binlerce Ylll1k bir saygl temeliyle kar~I kar~lyaYlz. Bu noktaYI Montreal', de Ronald Melzack ve Elibazeth Fox'la yaptlglID bir soylc;- ~iye borcluyum. 74 «Yaptlgm her~eyde, bunun insanlar iein OlmaSlnI dii~l1n!) 75 Gilnumiizde, Cin'de Konfiic;yils~LiHik pek kadar gozde de- gil ve Legalistlerin iyi yanlan yeniden ke~fediliyor. Bunda haklilar, cilnkU Konfticytis ogretHerinin bazl tarafIan, ozcllikle kadllllI1 erkege tabi tutulmaSl, onun Proto,feodal ve feodal toplumu kabul edi~inin tarihsel ele~tirisi yapll, madan bir 'hikmet' gibi kabul edilmi~ti. Ama Him dign Cin bilgclerI gibi etigine dogaUstii degil dogal bIr teme} verdi ve egitimden yarar saglayabilecek her insamn:. ya~l 130

ve serveti ne olursa olsun, egitim hakkma sahip oldugu og- retisinin yaYllmasma onemli katklsl oldu. Mo Ti 'evrei1l;~!1 sevgisiyle ~j mdi geni~ oIctide takdir edilIyor ve Taocular Cinli'lerin icgtidtisel olarak tum yaptlklarmda ortiik ola- rak varolan bir bilgeligi yarattllar. 76 Kuan Yin Tzu, k. 7, s. 1 Luke, 4, 3 78 Science and Civilisation in China'ya bakm. c. 5, klS. 2, s. 813 W.A. Engclhardt'm ilginc yazlsma bakm. «Hierarchies and Entegration in Biological Systems» Bulletin of the Ameri- can Academy of I\\rts and Sciences, 27 no. 4, (1971) 1'.1 80 Ayn gorii~ aclSl V.F. Weisskopf tarafmdan ortaya konmw;;- tur. «The Frontiers and Limits of Science)}. «Bulletin of The American Academy of Arts and Sciences, 28 no, 6 (1975) 15 Emek ve etiginin geniI} bir incelemes.i icin Gene Weltfish'- in dikkate deger tarama ve bibliyografyasma bakm. Work: an Anthropological view ModHl 9-065, Empire State Col- lege, University New York tarafmdan yaymlandl (New York: Saratoga Springs, 1975) Cin, herkes icin saghk hizmeti saglamak, Inodern teknolo- jiyi edinmek ya~ayabilecek bir egitim sistemi olu~turabil­ mek icin dev bir toplumu harekete gecirmek ve saYlslz ku- ramsal sorunlan cozmek zorunda kaldl, ama tum bunlar- da gosterilen ba~arr dayamsma, devrimci anlaYI~ ve ahlaki kaygllarm maddl kaygllardan ('lUce gelmesini temel ala11 bir evrensel deger sistemlnin kabul edilmeslne dayamyordu, N. Ganiere'ye baklll. «The Process of Industrialisation of China, an Analytical Bibliography» W.Ke,D. Development Centre Working Docvment eDITI ('14) ve C. G. Oldham Scientific and Technological Policies, China's Developmen- tal Experience'de (ed,) M. Olsenberg (New York : demy of Political Science, 1973) s. 80 Paris'te «Ecole Pl'atigve des Rautes Etudes»den Charles telheim ile yapllan ilginc s1:iyle~iye bakl11, 'Economics and Ideology' China Now s. 2, (1975) s. 9 131

84 LR Bjork'e bakm. «An Experiment in Work Satisfaction» Scientific American, 232 no. 3, (1975) s. 17. Aym zaman1a gene Weltfish Work: An Anthropological View 85 Stuart Chase, uzun zaman once dikkate deger kitabl 'Men and Machines (London Cape, 1929) de insan vc makinabr arasmdaki Cel;iitIi Hi3ki slmfiandJrdl: yararhdan ba~laylp notrden gecmek iiJ'cre tehlikcli ve 61dtiriicUye kadar. Time, the Refreshing River'a bakm. s. 134. Burada son dereee yararlJ olan «Bibliography of the Philosophy of Tech nl)- logy)} den soz ediJebilir. C. Mitcrlam 8 Macey, Techno· logy and Culture, 14 no. 2. (1973) klS.2 86 Deniz Goulet'in onemli yazlsma bukm. Le Moude du SOliS Developpement : une Crise de Valeurs, Compt.es Rendus de Reunion de I'Association Canadienne des E'tudt:s Asiatiquc's (Montreal, 1975) 87 'Lectures on Condrtioned Reflexes' (London, 1941) eilt 2. s. 3: Time, the Refreshing River 'London: Allen 8 Unwin, 1943) s. 156 - 157 da aktarllml~tlr. 83 Tabii bu, c;:ahlllJklan kuruluslann sahibi ve hissini hic;:bir zaman duymadlklan kapitalist sistemde, uzun donemde iSI;i1erin tam anlarrnyla tatmin edilrnesi gib! politik sorundan baglmslzdlr. 89 Sctence and Civilisation in China 4, klslm ~ek. 876, 262. 90 Genel olarak soyleyeeek olursak Cinlilerin tarihlerinde ka· htsal bir aristokrasiye ya da yatmIDCl bier burjuvaziye hi<; bir zaman sahip olmadlklarlfll, yalmzea saflan genl~ ol!;ufl,) yenilenen bir enteUektiiel eliUeri oldugunu ammsamak ge· rekir. Buracla Stephan Dedijer ve tvan Divac'a konuyla gili konwsmalar iein te~ekki1rii bore bilirim. 91 Katkllan Science and Civilisation in China'da goriileeeli cilt 7. 92 Daha sonralan, Dignana manilgl, Hindistan'dan getirildi ama Eudist feL;efcyle ugra~anlarIn dar devrcsi dl:;;!na 111r:- bir zaman yaYllamadl. 132

93 Great Instauration'a yazdlgl 'onsoz'e bak. Science and Ci- vilisation in China cilt. 2, S. 200'de ahntllanml~tlr. Daha :17- bilinen ama aym olcude direkt ifade John Webster'ir, Examination of Academies (London, 1654) kitabmda buln- nabUir. Sayle yazlyordu: 'Clkarsama ve mantlk yiiriitmenin onceden bilmenin bir tekrarlamaSl oldugu ve bilmediglmi7.i mantlgIn bulamayacagl aClktIr. gosterilmesi ve bllgisl, i:\\g- renclde degil ogretmendedir, boylece bilimin bulunmasm- dan cok, bulusunun gosterilmesine; bulmaya degll, ba~k.l­ larIna gosterilmek icin bulunmaslna yarar. Bir simyacl. An- timon stilfi.iru, Tatar turu ve Vitriol rllhu hazlrlamaYl va kullammlaruu bana g6sterdigi zaman bana, benzerini hie- bir mantlgm gerc;ekle&tircmeyccegi $ekilde, daha oncedcn bilmedigim bir bilgiyi ogretmi$ olur.' Lm'd Bacon'un dikkate deger siizUyJe bitlreccgim· 'Hakikatin soru$turulmasl yeri- :.'Ie, (kaba kavramlardan koken alan), hatalan bulma ve dii- zeltmeye yarayan mantJk, yarardan cok zarar getirir'. 94 Clkartllan ara basamak, (excluded middle) ilke:,i, de~i$imle felsefi olarak uyu~abilir. Bu (maalesef henilz enternasyond bir dile cevrilmemi$ olan) K. Ajdukiewicz'in bir yazlSInda gostcrilmi~tir, 'Zmrara i sprzeenosc' (Change and contrad:c- tion) ilk (Mys}' Spzecnosc'de no 8.9.1948 yaymlanmll)tIr. Du- ha sonra Jezyk Pozranic cUt 2'de ycnidcn baslldl (1950) s.90, 95 Bu 'kacmllmaz yerinl blrakma' yasasml, Bellagro'da Taoist tncelemeler Konferansl'nda, leBS'de ortaYa attl. BIr dcgi$- kenin herhangi bir maksimum durumu Qzundcn dcngesiz- dir ve zlttIn yti.kseli~lni uyanr! 96 Avrupa'da zevkin, kendl ba~ma olumIu bir~ey, Yln'e kar~l Yang, ikis! de ya~amlll kaClmlmaz parcalan olarak gorti- lece~i yerde, baslt~e acmm yoklu~u olarak g5ril1dil~ii dik- kati cckiyor. 97 1, Thess, 2L 98 tki yazl onerilebilir: J. L. Cranmer - Byrg 'The ChInese Attitude Tovards the Natural World' Ontoria Naturalist 12 no (1972) 28; ve Watanabe Masao 'The Conception o~ Nature in Japanese Culture' Paper of the American Associ- ation for the Advancement of Science, Washington 1972. 133

99 F.S. Northrop, The Meeting of East and West : an Inguil'y Concerning Human Understanding (New York: Mac millan, 1946) 100 Feng Yu - Lan «Why China has no Science» InterrationaJ Journal of Ethics 32, no. 3, 1922. AYlli zamanda bkz. The Grand Titration (London. Allen Unwin, 1969) 101 Kislm 40, ~ev. Waley, s. 192. 102 Chang Tsai'nin Hsi Ming'de dedig! gibi (+ 1066). «Evrelli dolduram bedenirn, evreni yonetcni sayanm.» TUm Nco - Konfiicyuscu filozoflar bu doga mistisizmini, ki~inin kendini dogamn yaratIcl, hayat veren gticiiyle birle~tirme­ slni, biitiin insanlar ve ~eylere kariil sevgi sarho1i1ugunu pay- la~lyorlardl. Chheng Ming - Tao (0. + 1085) soyle yazlyor- ou: «(Jen' insam hic;bir aynrn gozetmeksizin her~eyle ye'\\: viieuttur.» Chl1eh Jung - Chieh (Chan Wing Tsit) in yazl- sma bakm, 'Chinese and Western Interpretations of Jen (Humanity, Love. Humaneness)' Journal of Chinese }'hH,)- sophy. 2 no. 2 (1975) 107. 103 Mencius, II, 1, 16. Aym zamanda bkz. Science and Civili- sation in China eilt 4, Ius. 2, s. 347. 104 Doga korunmaslyla ilgili klasik pasaj I. 1, 3'tedir. Kungsun Chhrao'da bkz. Tso Chuan Duke Chao, '16. yy. Caureur <;ev. eilt 3, s. 272. 105 KIS 8, s. 10'a, aym zamanda bkz. Science and Civilfsation in China, cHt 4, s. 139. 106 Hau Han ShU, kiS. 106, S. 136; Aym zamanda bkz. Science and Civilisation in China cilt 4, klS. 3, S. 670 1. 107 Novum Organum aforizma 129; aym zamanda bkz. Science and Civilisation in China eilt 2, s. 61. 108 Marco Fallis bunu daha onceden sozii edilen anti - idaiotri kompleksinc bag-ladl. «Huistiyanllk Paganizmle sava~mdan muzaffer Clkmca, daha once dogru ya da yanh~ olarak fi. ziksel fenomenlerin kutsanmaSl saYllan 8eye kar~l §iddetJi bir tepki ba~ladl; Hlristiyan dii~iinee ve duygusuna bu ~e­ kilde giren Doga'ya kar§1 bir onyargl 0 zamandan beri var- 1.34

llglm siirdiirdii. «Ronesansm dogayla ilgili herseye kar~l insan ilgisine hlz verirken, aym zamanda tumiindcll kut- sallik damgaslm nasil SIYlrdlgml, ortacag teologlarmm;) turpis cudosiias dedikleri konusundakI tum tereddUtleri tadan kaldrarak kara, deniz, g6kteki Wm yaratI1ml~lar!n yagmasma dogru nasll ilerledigini gostererck sozlerine vam ediyor. The Sword of Gnosis'den. J. Needleman {Har- mondss worth. Penguin, 1974 77. 109 Machina Deo (MIT Press, 1969) «Hristiyanhk diinyamn gordiigii en insan - merkezci dindir... Pagan animizmini yoil; ederek, Hristiyanhk Doga'mn dogal ncsnelcrin hislerl kar- ~Ismda kaYltslz kahnarak s6miiriilmesini mUmkUn kIldl» S. CIn feng shu'si ise Doga'llln sundugu nimeUerin runmaSl icin kar~lt kutba giderek madenleri, yollan, fabri- kalan yasaklanll:jh. bl1yuk zltlIk, 110 Aym zamanda Lynn White'in iin salmlS yawana bakIn. «Th~ Historical Roots of our Oecological Crisis' Science, s. 3 (1967) 1203. 111 Yahudilik ve Islam'daki paralel egilimlel' Kasidizm Sori· likte bulunabilir. 112 Bu ele~tiriler Dogu, Ortadoks HristiyanlIih karSlSlnda d\"l aym ol~tide gecerli degil, Grek ve Suriye azizleri, nesnelerin, ytikselen BatI'dakinden cok daha kutsal bir kavraYlljllla sa- hiptL Orncgin Brock'a bakm. «Word and Sacrament the Writings of the Syrian Fathers» Sobornost 6, no. 10 (1974) 685 ve V de Waal'in ~u yazlsllla Towards New Sac~ ramental Theology s. 697. Belki Grekler; kiliselere mekanik saat orglar sokrnaktan allkoyan da bu degi::;Ik dini de· neyim bl~lmlerinin biitiinliigiinU koruma yolunda dogru bir 113) - C, Scott'un ilginc kitabllla bakm. IIl:alth and Agricultu- re in China (London: Faber Faber, 1952) Cagdalj gUbrele- me yontemleri icin China Reconstructs and China Pictorial dosyalarllla bakllabiIir. Ornegin ~The Digestion of Night· Soil for the Destruction of Parasite Ova»ya bakm. Chine..e M(ldical Journal, 54 no. 2 (1974) s. 107. 135

114 Askeri klasikler bile, 6rnegin Sun Tau Ping Fa, «zaYlfllI, yolu»nu anerir vebir du~mam tam bir caresizlige itmeye kar~l uyanda bulunurlar. Tao Te Ching'in dediirt gibi 'Si- lahlar lanetli Ijeylerdir. Buttin varhklar onlardan SOIlsuzca nefret eder. Tao' (yol) ya sahip olamn onlarla hichir al!$- veri§i yoktur' Bal. 31, Waley cev. s. 181. 115 Bol. 6, Waley cev. s. 149. J. NEEDHAM 136


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook