Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Haber Bülteni 12. Sayı

Haber Bülteni 12. Sayı

Published by Adaleti Savunanlar Derneği, 2020-07-08 10:36:09

Description: HaberBulteni_12

Search

Read the Text Version

Değerli ASDER Dostları, Değerli Dostlar, 2007 yılı cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle başlayan sıkıntılı dönem bütün ağırlı- ğıyla 2008 boyunca devam etti ve öyle görünüyor ki 2009 yılında da sıkıntı genişleyerek devam edecek. Hukuk sisteminin dünya standartlarına aykırı yapılanması ve skandal kararları, uzun de- mokrasi yolumuzda çalkantılı bir seyir izlememize sebep oluyor. Anayasal kurumların de- mokratik geleneklere uygun olmayan yapılanmaları, zaman zaman demokrasiyi kesintilere uğratan despot yönetim dilimlerini miras bırakıyor. 22 Temmuz seçimlerinden sonra oluşan meclis tablosunun Anayasa Mahkemesi kara- rını geçersiz kılan sağduyulu davranışı, halkın beklentilerini yansıtması bakımından önem- liydi. Ancak hükümetin ve meclisin, bu beklentilerin nihai hedefi olarak yeni ve sivil bir ana- yasa yolunu açmamış olması, belki hâlihazırda yaşamakta olduğumuz asıl derin krizlerin gerekçesi olarak karşımızda durmaktadır. Sebep her ne olursa olsun, yeni ve sivil bir anayasadan hiçbir şekilde geri adım atılma- malıdır. Ülkenin ve gelecek nesillerin sağlıklı, huzurlu ve hukuki temelleri sağlam bir ülkede yaşayabilmelerinin ön şartı budur. Hiçbir dâhili ve harici etken toplumun kahir ekseriyetinin bu talebini geri planda bırakmak için geçerli kabul edilemez. Çeşitli dalgalarla yargı süreci devam eden Ergenekon Terör Örgütü ve benzeri yapılan- maların tekrar etmemesi; sivil, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir bir devlet yapılanması için toplumun bütün katmanlarının katılımıyla acil olarak yeni bir anayasa gereklidir. *** Yaşadığımız Gazze katliamı yüreğimizi kanatırken dünyanın vurdumduymaz tavrı kar- şısında Başbakan’ın takındığı yürekli tavır, bizlerin olduğu kadar dünyanın da yüreğine su serpti. Onurlu duruşu sebebiyle Sayın Başbakan’ı yürekten tebrik ediyoruz. *** Derneğimizin gönül erlerinden Ahmet Ünal kardeşimizi kaybetmenin ızdırabını yaşıyo- ruz. İbrahim Töre Bey’in O’nun hakkında yazdıkları; aslında tek tek her birimizin kendi ger- çeği. Ahmet Ünal kardeşimize Allah’tan gani gani rahmet diliyor, yakınlarına sabırlar temen- ni ediyoruz. *** Bu sayımızda Davos ile birlikte Gazze katliamı ve Ergenekon konularını bulacaksınız. Bültenimize yazı anlamında katkılarınızı beklediğimizi tekrar ediyoruz. Yeni sayımızda buluşmak ümidiyle… Editör

22Darbecilik siyasî ve ideolojik bir sapkınlık s. YAŞ’ın kararlarına Sahiplenilmesi insani bir gereken bakış komutanlar 15s. 16s. ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ SAHİBİ Fax: +90 212 526 11 32 Adaleti Savunanlar Derneği Adına E-mail: [email protected] Bülteni Adnan TANRIVERDİ Web: www.as-der.org.tr EDİTÖR ANKARA ŞUBESİ M. Abdullah KAPLAN Başkan: Kemal Şahin GSM: 5324091845 Tel: 03123492190 YAYIN KURULU Adres: Meşrutiyet caddesi 42/11 Gürcan ONAT Bakanlıklar/ANKARA İbrahim TÖRE Tel: 0312 435 11 11 Fax: 0312 435 11 11 e-posta: [email protected] Peyami BAYRAM Ömer Fuat ÖZÇELEBİ BURSA ŞUBESİ Başkan: Arif ÇELENK Vehbi KARA Adres: Reyhan Mah. Kozaklı Sok. Çınar İşhanı No:1/21 OSMANGAZİ / BURSA YAZIŞMA ADRESİ Tel&Fax: 0224 223 25 26 - 0224 224 32 47 Alemdar Mah. Çatalçeşme Sok. Arif ÇELENK Cep: 0 505 500 98 90 Defne Han. 27/13 Cağaloğlu/İstanbul/Türkiye E-mail: [email protected] Tel: +90 212 526 11 31

İÇİNDEKİLER Türkiye global karar Haberler 4 mekanizmasında Acıları yaşarken baharı gördüm 6 olmalıdır. Nurettin yavuz 8 Orgeneral İ̇ lker Başbuğ’un Harp Akademi̇ leri̇ 18s. konuşması üzeri̇ ne düşünceler 15 Adnan tanrıverdi 16 Ayasofya ve YAŞ’ın ihraçlarına insani bir bakış 18 Obama’nın Mehmet Erdil çağrıştırdıkları Sahiplenilmesi gereken komutanlar 21 Prof. Dr. Nevzat Tarhan 22 34s. Türkiye global karar mekanizmalarında olmalıdır 27 2002’nin Askerî Adnan Tanrıverdi 31 Şurası’nda O bizden 32 neler oldu? Nurettin Yavuz 34 Darbecilik siyasî ve ideolojik bir sapkınlık 37 39s. Yusuf Çağlayan 39 Görevdeyken suç işlemiş emekli asker 44 nerede yargılanır 48 Dr. Ümit Kardaş 55 Vicdanlarınız ne diyor? Nurettin Yavuz Yapamazsın komutanım Gürcan Onat Ayasofya ve Obama’nın çağrıştırdıkları Prof. Dr. Nevzat Tarhan Gondos Müfrezesi Vehbi Horasanlı 2002’nin ikinci şurasında neler oldu? Adnan Tanrıverdi İbrahim Hakkı Karadayı için Suç Duyurusu Nostalji - Satılmış Sezgin Basından KAYSERİ ŞUBESİ YAYINA HAZIRLIK Sayı:12 l Nisan-Mayıs 2009 Başkan: Kemal METE AKS AJANS 0212 665 31 52-53-54 Adres: Cumhuriyet Mah. Tennuri Sok. Bültenimizde yayınlanan yazı, www.aksajans.com şema, şekil ve fotoğraflardan No: 9/2 KAYSERİ yayıncının izni olmadan, kaynak Tel&Fax: 0352 222 97 24 SANAT YÖNETMENİ belirtilmeden tam veya özet alıntı Kemal METE Cep: 0 532 264 29 64 Mustafa Nazif yapılamaz. Yazıların sorumluluğu E-mail: [email protected] yazı sahiplerine aittir. www.mustafanazif.com KONYA İRTİBAT Adres: Tekbir Giyim KONYA BASKI-CİLT Tel: (Ahmet ÇAPAR) 0 332 353 51 87 İmak Ofset (Abdullah SELÇUK) İş: 0 332 248 20 42 Basım Yayın Tic. San. Ltd. Şti. Atatürk Caddesi, Merkez Mahallesi, Göl Sk. No: 1 Gsm: 0 505 288 94 7 Bahçelievler / İstanbul Tel: 0212 656 49 97 KÜTAHYA İRTİBAT Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI http://www.asder.com GSM: 0535 7630500 İş: 0274 212 47071 E-mail: [email protected]

HABERLER n Derneğimiz üyesi Reşat FİDAN Bey dan suçlu buldu. Sanıklar ebediyen vicdan mahkemesinde tanıklık yap- onursuzlukla cezalandırdı. tı. n Derneğimizin üyesi olduğu İslam 28 Şubat 2009 Cumartesi günü Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları 15:00 – 18:00 saatleri arasında Tak- Birliği (İDSB)’nin Fas’ta gerçekle- sim Square Otelde 70 Milyon Adım şen konsey toplantısında derneği- Koalisyonunun oluşturduğu 28 Şu- mizi Av. Bülent DEMİR temsil etti. bat Vicdan Mahkemesinde Derneği- miz üyesi ve 1yıl süreyle derneğimiz İDSB’nin konsey toplantısı 27 Şu- sekreterliğini yapan Reşat FİDAN bat - 2 Mart 2009 tarihleri arasın- Bey tanık olarak Mahkemeye İfade da Fas’ta yapıldı. Toplantıda der- verdi. neğimizi üyemiz Av.Bülent DEMİR temsil etti. Bülent Bey Fas’a gi- Reşat Bey mahkeme heyetine ve jü- derken yanında Genel Başkanı- riye hanımının başörtülü olmasından mız Sayın E.Tuğgeneral Adnan dolayı devamlı evinin gözetim altın- TANRIVERDİ’nin İngilizce ve Arap- da tutulduğunu, gözetleme de evinin çaya da çevrilen Filistin meselesi ile karşısında ki bisiklet tamircisinden ilgili yazılarını götürerek diğer ülke bile bilgi alındığını ve emekliliğine temsilcilerine dağıttı. 16 gün kala YAŞ kararı ile ordudan tasfiye edildiğini söyledi. Kendisi gi- Fas dönüşü derneğimize gelen Bü- bi TSK’den tasfiye edilen arkadaş- lent Bey toplantıda söz aldığını, Fi- larının yaşadıklarını da anlatan Re- listin meselesi ile ilgili başkanımızın şat Bey duygulandı gözleri doldu ve ve derneğimizin düşüncelerini kür- kahrolsunlar diye zulmü yapanlara süden aktardığını anlattı. seslendi. ASDER yayınları arasında bulunan ve kendisi gibi tasfiye edilen Konuşmasında vurguladığı “İslam 33 kişinin hayat hikayesi olan “BEN coğrafyasında adaleti sağlamak için DİSPLİNSİZ DEĞİLİM” kitabını mah- Avrupa mahkemeleri yerine İslam kemeye sundu. ülkelerinin ortak bir mahkemesi ve silahlı gücü olmalı” fikirlerinden do- 28 Şubat mağduru diğer tanıkların layı Mısır temsilcisi hariç diğer ülke da dinlenmesinden sonra mahkeme temsilcilerin den bol alkış ve takdir jürisi kararı açıkladı.28 Şubat faille- aldığını bildirdi. ri başta Demirel ve Karadayı olmak üzere tüm sanıkları çeşitli suçlar- n ASDER olarak E.Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral İ.Hakkı KARADAYI hakkında suç duyurusunda bulun- duk. E.Genelkurmay Başkanı Orgene- ral İ.Hakkı KARADAYI’nın basına yansıyan ses kayıtlarında itiraf edi- len darbecilik sicilin yargı tarafından tescil edilmesi maksadı ile 5 Mart 2009 tarihinde ihbar dilekçesini Sul- tanahmet Adliyesi mahkeme kale- mine teslim ettik. Genel Başkanımız Adliye önünde konu ile ilgili basın açıklaması yaptı. 4 ASDER | nisan-mayıs 2009

HABERLER darbe olamayacağını, eğer bir ma- ceracının çıkıp darbe yapsa dahi bir iki haftada darbenin etkisizleşeceği- nin altını çizdi. Yeni yapılacak Anayasada milletin iradesinin temsil yeri olan meclisin yasal kurumlar üzerinde etkisinin ar- tırılarak yasal kurumlara milletin ira- desinin yansıtılması gerektiğini ve TSK’da YAŞ yolu ile tasfiyelerin dur- durulması gerektiğini vurguladı. n Derneğimiz “Tarihten Bugüne Kürt Genel başkanımızın konferansı BU- Meselesi ve Çözüm Önerileri” konu- RA Boğaziçi Üniversiteliler Derneği lu panel yaptı. 08 Mart 2009 Pazar sitesinde yayınlandı. Başkanımızın günü İBB Mecidiyeköy Kültür Merke- konferansını http://www.bura.org.tr/ zinde “Tarihten Bugüne Kürt Mesele- haberler/haberoku.asp?hid=837 lin- si ve Çözüm Önerileri” konulu panel kinden okuyabilirsiniz. yaptık. n Üyelerimizle FKM de (Fırat Kültür Paneli Genel Başkanımız Sayın Merkezi) toplandık. E.Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ yönetti. Panele konuşmacı olarak, Düzenli olarak yaptığımız konuklu Sayın Prof.Dr.Ahmet ALPER (Onur- aylık toplantılardan birini daha 14 Ni- sal Başkanımız), Sayın E.Tuğgeneral san 2009 da Fırat Kültür Merkezinde Korkmaz TAĞMA,Sayın Prof. yaptık. Toplantımızda Cemil TEKELİ Dr.Nevzat TARHAN ve Sayın Beyi konuk ettik. Sayın TEKELİ tari- Dr.Ramazan BALCI katıldılar. hinden bugüne Sudan ve Darfur me- selesini anlattı. Panelin Tebliğleri kitap olarak basıl- dı ve Bültenimizin 11. sayısında EK n Risalehaber.com Sitesi Genel Baş- olarak dağıtıldı. İsteyenler sözkonu- kanımız Sayın E.Tuğgeneral Adnan su eki derneğimizden temin edebilir. TANRIVERDİ ile Röportaj Yaptı. Ayrıca panelin tebliğlerine http://as-der.org.tr/index. http://as-der.org.tr/index. php?option=com_content&task=vie php?option=com_content&task=vi w&id=764&Itemid=64 linkinden baş- ew&id=715&Itemid=64 adresinden kanımızın röportajını okuyabilirisi- ulaşabilirsiniz. niz. n Genel Başkanımız Sayın E. Tuğge- neral Adnan TANRIVERDİ, BURA Boğaziçi Üniversiteliler Derneği’nde “28 Şubat Süreci” konulu konferans verdi. Genel Başkanımız Boğaziçililere 28 Şubat postmodern darbenin hazırla- nışını, yapılışını ve tarihi sürecini an- lattı. Bundan sonra klasik manada nisan-mayıs 2009 | ASDER 5

HABERLER Acıları yaşarken baharı gördüm... Bugün 28 Şubat post modern dar- lah arkadaşlarımı hatırladım. Tek suçla- besinin 12. yıldönümü. Öğleden son- rı hanımlarının başörtülü olması ve dini ra Taksim Square Otelde düzenlenen inançlarını yaşama gayreti olan arka- 28 Şubat vicdan mahkemesi etkinliğine daşlarımı. Hiçbir mahkemede yargılan- dinleyici olarak katıldım. madan, yargıya müracaat etme hakları olmadan YAŞ kararları ile ordudan tas- Vicdan; insanın içindeki iyiyi kötülük- fiye edilen arkadaşlarımı. Kendisi ordu- ten ayırabilen, iyilik etmekten lezzet du- dan “irticacı” diye ilişkisi kesildiğinde, yan ve kötülükten elem alan manevi his. kanser tedavisi gören hanımı da çıkarıl- Bazen bir iş yaparız ama içimiz burulur dı aynı gün GATA’dan. Hani şimdilerde hani tam hoşnut olmayız. O zaman için- suçluların sığınma yeri, kurtuluş ümidi, den bir ses yanlış yaptın der. İşte o vic- korunup kollandığı, sağlamken hasta danın sesidir. Bu sesi duyabilmemiz için dendiği GATA’dan! Daha fazla kana- vicdanımızın ölmemiş, kalbimizin sön- dı yüreğim. Kendisine yapılan bu zul- memiş olması lazımdır. mü hazmedemediği için psikolojik bu- nalıma girerek intihar eden, psikolojik Etkinliği 70 Milyon Adım Koalisyonu tedavi gören arkadaşlarımı hatırladım. düzenliyordu. Bu koalisyon vicdanı öl- Daha da fazla kanadı yüreğim. Gözle- memiş, kalbi sönmemiş Türkiye moza- rim doldu içerime akıttım gözyaşlarımı. iğini oluşturan değişik görüş ve inançla- Sessizce haykırdım defalarca: “ZALİM- rın bir araya geldiği bir koalisyondu. LER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!” Kurdukları fıtraten hakkı üstün tutan Kendi ailemle yaşadıklarımı hatır- ve hak haklınındır prensibini şiar edin- ladım. Her YAŞ toplantısından on gün miş vicdan mahkemesinde başta Demi- önce başlayıp toplantı kararları yayın- rel ve Karadayı olmak üzere 28 Şubat landıktan beş gün sonrasına kadar evi- darbesinin tüm faillerini yargıladılar. mize bir sessizlik çökerdi. Her zaman- kinden az konuşurduk o on beş gün Mahkemenin başlamasından önce boyunca. Hanım ve benim beynimizde 28 Şubat döneminde İstanbul Üniversi- aynı soru, acaba bu Şura’da bizi de ayı- tesinde uygulanan başörtü yasağı uygu- racaklar mı? Geceleri çocuklar yattık- lamaları sinevizyonda gösterildi. Robo- tan sonra konuşurduk, birbirimize mo- cop polisler başörtülü örgencilere silahlı ral verirdik. Fakat derinlerde bir endişe terörist muamelesi yapıyor, kiminin ağ- hep olurdu. Bazen çocuklar konuyu so- zını kapatıyor, kiminin başörtüsünü çe- rar onlara dik durmamız gerektiği, bizim kerek açıyordu. Bu arada bir kardeşimiz haklı olduğumuz, sırf bu dünya için ya- sinir krizi geçirerek alın diye başörtüsü- ratılmadığımız, Allahın Rezzak olduğu- nü çıkarıp atıyor; etrafındaki arkadaşları nu, bir kapıyı kaparsa diğerini açaca- yapma yapma diye ağlayarak bağırıyor- ğı, Allahtan gelen her şeyin hoş olduğu lardı. Bu sahneyi seyrederken bir han- ve benim bilgi ve becerilerimle çalışa- çer saplandı yüreğime, ciğerim yandı, rak onlara daha iyi bakacağım yönünde burnumun direği sızladı. Haykırmak is- konuşmalar yapardım. Onlara konuşur- tedim avazım çıktığı kadar. Haykırama- ken aslında onlara değil kendi içimde dım. Sadece sessiz bir çığlık attım: “ZA- derinlerde saklı endişeye konuşurdum. LİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!” Sahneyle birlikte o günlere gittim. Si- 6 ASDER | nisan-mayıs 2009

HABERLER Kararlar açıklanıp kendimin olmadığını yalan söylemezdi. Kararı duyunca ra- öğrenince buruk bir sevinç yaşardım. hatladım. Temsili bir mahkeme de olsa Zira her Şura’da bazı arkadaşlarımın toplum vicdanında ceza almıştı zulme- yaşamları altüst edilirdi masa başın- denler. Biraz teselli buldum. Gelecekte da. Arkadaşlarımı yakından tanısa ma- çocuklarımızı güzel günlerin beklediği- sa başında oturanlar, yine de onlara bu ne olan inancım daha da kuvvetlendi. zulmü yaparlar mıydı bilmem. Sanıklar gelmemişti mahkemeye. Asrın âlimi 31Mart vakasında Divan- Kurulan Vicdan Mahkemesinin sanıkla- ı Harb-i Örfi Mahkemesinde bera- rını mahkemeye getirmeye silahlı kolluk at ettikten sonra mahkemeden çıkıp kuvvetleri yoktu. Sanıkların da kendili- Beyazıt’tan Sultanahmet’e kadar arka- ğinden gelmeye, kendilerini savunmaya sında bir kalabalık olduğu halde “ZA- yüzleri yoktu. Çünkü suçlu olduklarını LİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM” kendileri de biliyorlardı. Hepsi bir yerle- nidaları ile yürümüştü. Şimdi de be- re saklanmış belki de hâlâ planlar yapı- nim yaşadığım acıya ilaç oluyordu aynı yorlardı kapalı kapılar ardında. Nerden cümle: “ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CE- mi biliyorum, 28 Şubatı planlayanlar, HENNEM!” faili olanlar 1000 yıl sürecek dememiş- ler miydi? Sonra gelenler de 28 Şuba- Vakit geldi vicdan mahkemesi kurul- ta bağlılıklarını bildirmemişler miydi? Bu du. Mahkemede yargıçlığı Anayasaya mahkemeden kaçabilirler ama ya İlahi aykırı olduğu halde 28 Şubat’ın baskısı mahkemeden? ile yayınlanan genelge dolayısı ile ba- şörtülü olduğu için mahkemelere gire- Keyfiyete kanun, baskı ve zulme meyen Av.Fatma BENLİ yaptı. Mahke- cumhuriyet diyen vicdanları ölmüş, me başladı, savcı iddianameyi okudu. kalpleri sönmüş bu darbeci zihniyet, mil- Önce sanıkların adlarını sonra Şubat yonlarca insanı mağdur etmiş. Kiminin ayının o soğuk günlerinde yapılan zu- hayallerini, kiminin yaşamlarını, mut- lümleri bir bir sıraladı. luluklarını yok etmişti. Telafi edilmeye- cek yaralar açmışlardı insanlara. Kay- O süreçte mağdur olan zulüm gören, beden gene onlar oldu. Kaybetmeye de okullarından koparılan üniversite ve lise mahkûmlar. Çünkü onlar haksızlar ve talebeleri, yaşamları değişen, umutları milletin iradesine savaş açmışlar. hayalleri yıkılan, darbeye destek verme- di diye dünyaları karatılmaya çalışılan, Bu güzide topluluğun yaptığı bu an- baskı gören, kendisi veya eşi başörtüsü lamlı eylem 28 Şubat düşüncesinin ve takıyor diye memurluktan uzaklaştırılan darbelerin toplum vicdanında mahkûm insanlar sırayla tanık olarak çağrıldı ve edildiğinin ve geleceğin ülkem insanla- yaşadıkları zulmü anlattı. Onlar anlattı rı adına daha güzel olacağının resmiy- ben sessizce ağladım. Onlar anlattı ben di. Önce hüzünlendik sonunda baharın daha güçlü zikrime devam ettim: “ZA- yakın olduğunu gördük, sevindik. Elleri- LİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!” mizde kır çiçekleriyle ziyarete gideceği- miz günler yakındır. Son tanık da dinlendikten sonra mahkeme jürisi vardıkları kararı okudu. Nurettin YAVUZ Tüm sanıklar suçlu bulunmuş, “ebedi- yen onursuzluk” cezasına çarptırılmış- 28 Şubat 2009 tı. Bu mahkeme vicdan mahkemesiydi. Vicdan ölmemişse yanılmaz, zira fıtrat nisan-mayıs 2009 | ASDER 7

MAKALE ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ’UN HARP AKADEMİLERİ KONUŞMASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Genelkurmay Adnan TANRIVERDİ / Emekli Tuğgeneral - ASDER Genel Başkanı Başkanının konuşması Genelkurmay Başkanı Orgeneral İl- madığı halde üstlendiği ve uygulamala- geneliyle, ker Başbuğ 14 Nisan 2009 tarihinde, rı ile TSK’ni imaj erozyonuna uğratan üç Harp Akademileri Komutanlığında, Es- konuda, Genelkurmay Başkanı Org. Sn ılımlı, olumlu, ki Genelkurmay Başkanları, emekli as- İlker Başbuğ, açıklamalarda bulundu. uzlaşmacı, kerler, basın mensupları ve Harp Aka- yumuşak demileri personel ve müdavimlerinin Biz de ASDER olarak yaptığımız son bir üslupla hazır bulunduğu toplantıda bilimsel bir üç panelde aynı konuları işlemiştik. konuşma yaptı. yapılmıştır. Silahlı • Milli İradeye Saygı (15 Nisan Kuvvetlerimizin Konuşmasında, 2007) tartışmalı bu üç alanda • Asker-sivil ilişkileri, • Asker ve Dini Değerler (02 Mart geçmişteki 2008) tutum ve • Terörizm ve terörle mücadele, uygulamalarının • Tarihinden Bu Güne Kürt Meselesi makul • Demokrasi ve laiklik, ve Çözüm Önerileri (08 Mart 2009) görülmesini sağlayacak Konularındaki görüşlerini açıkladı. Değerli konuşmacılar tarafından, pa- söylem ve nellerde, ilgili konularda somut öneriler dayanakları Alışılmışın dışında ama dikkatle se- de sunulmuştu. içeren bir çilmiş üç başlık. savunma ve Genelkurmay Başkanının konuşma- diyalog talep Türk Silahlı Kuvvetlerinin en çok ten- sı geneliyle, ılımlı, olumlu, uzlaşmacı, eden bir kit edilen üç faaliyet alanı. Asli görevi ol- yaklaşım olarak algılanmalıdır. 8 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE yumuşak bir üslupla yapılmıştır. Silahlı bünyesinden hukuk dışı uygulamalarla Sivil- Asker Kuvvetlerimizin tartışmalı bu üç alanda çıkardığı personele dahi sahip çıkma- ilişkileri geçmişteki tutum ve uygulamalarının mıştır. Sn. Genelkurmay Başkanı da bu bakımından, makul görülmesini sağlayacak söylem meseleyi Silahlı Kuvvetler personeline Türk Toplumu ve dayanakları içeren bir savunma ve hitap amacıyla söylemiş olmalıdır. Silahlı Kuvvetler diyalog talep eden bir yaklaşım olarak Üst Komuta algılanmalıdır. Esas güven ve itimat meselesi, Si- kademesinin ast lahlı Kuvvetlerden toplumun sağduyu- kademelere, ast Konuşmanın üslubu, TSK’nin talep- suna karşı ve toplumundan Silahlı Kuv- kademelerinin lerini, dayatma ve zorlama ile değil de, vetlerin tutum ve davranışlarına karşı de komuta bilimsel kapsamlı ve ikna edici konuş- olmak üzere iki yönlüdür. kademesine malarla topluma benimsetme yöntemi- güvenip ni kullanan makul bir çizgi olarak kabul Silahlı Kuvvetler milletin sağduyu- güvenmediğine edilmelidir. suna güvendiğini söz ve hareketleri ile pek bakmamıştır. kanıtlayamıyorsa, ona hep tepeden ba- Bu ilişkileri Genelkurmay Başkanımızı bu makul kıyorsa, tercihlerini küçük görüyorsa, askerin disiplin çizgiye getiren etkenler nelerdir aca- değerlerine saygı duyamıyorsa, tenkit- meselesi saymış ba? lerini dikkate almıyorsa, toplumun gü- ve karışmamıştır. ven ve itimadından bahsetmek müm- Hatta Dünya konjonktürü mü? kün olamaz. bünyesinden hukuk dışı Türkiye konjonktürü mü? Burada aktif görev, varlık amacı “mil- uygulamalarla lete hizmet etmek” olan ve “milletin ver- çıkardığı Yani 22 Temmuz 2008 seçimleri ve gileri” ile beslenen Türk Silahlı Kuvvet- personele Cumhurbaşkanı seçimi mi? Ergenekon lerine düşmektedir. dahi sahip silahlı terör örgütü davası ve bu dava- çıkmamıştır. nın 28 Şubat yöneticilerine uzanma ih- Bir dine inanmanın da “bir yaşam timali mi? tarzı” olduğu kabul edilmeli; Yoksa bu vakıaların hepsi mi? Askerliğin bir meslekten ziyade “bir yaşam tarzı” olarak kabul edilmesinin Her ne sebeple olursa olsun, TSK yanı sıra, milletle ihtilafın esasını teş- hukuk çizgisinde ve yasal yetkiler içe- kil eden inancını yaşama konusunda- risinde kalacaksa fevkalade olumlu bir ki kuşkular ve bu konudaki müdahale- gelişme olarak görülmesi gereken bir ler yapılırken, “bir dine inanmanın da konuşma olarak kabul edilebilir. bir yaşam tarzı olduğu”, inancın Allah ile kul arasında gizlenip sıkıştırılabile- Ama ana konuların satır araları- cek, vicdanlara gömülebilecek bir duy- na girdiğimiz zaman, geçmişteki hata- gu olmadığını, gerek profesyonel ge- lı tutumlardan vazgeçildiği tezinin kabul rekse yükümlü askerlerin de inanma ve edilmesi için zamanın erken olduğu ka- ibadet ihtiyacının ve inançlarını yaşama naatindeyim. mecburiyetinin kabul edilmesi gerekir. Milletin inancına saygı ve tahammül et- Askerle ve toplumun inançlı kesimi mek milletin güvenini kazanmanın birin- ile hemhal olmuş bir kişi olarak, bazı ci şartıdır. tenkit ve önerilerimiz olacak. İnşaallah “Silahlı Kuvvetleri yıpratmak isteyen kö- Millete itaat edilmeli; tü niyetli kişi” olarak kabul edilmeyiz. Milletin seçip gönderdiklerinden olu- Sivil-Asker İlişkileri; şan Yasama ve Yürütme organlarına itaat, millete itaat ile eş anlamlı kabul Sivil- Asker ilişkileri bakımından, edilmelidir. Silahlı Kuvvetlerin üst ko- Türk Toplumu Silahlı Kuvvetler Üst Ko- muta kademesinin astlarından istediği muta kademesinin ast kademelere, ast mutlak itaati, Anayasal ve yasal yetki- kademelerinin de komuta kademesine güvenip güvenmediğine pek bakma- mıştır. Bu ilişkileri askerin disiplin me- selesi saymış ve karışmamıştır. Hatta nisan-mayıs 2009 | ASDER 9

MAKALE TSK’nin en üst lerle donatılmış Bakanlar Kuruluna ve kamlara bırakılmış olur. Görüşmeler ve istişare kurulu TBMM’e de gösterilmesi gerekirken, toplantılarda dile getirilen veya getiril- “Türk Silahlı Kuvvetleri hızla dönüşen meyen meseleleri siyasi otoritenin ira- olan Yüksek sosyal, ekonomik ve siyasal yapının desi dışında ve basın yoluyla toplumla Askeri Şûranın toplumda yarattığı güven arayışına da paylaşmak da uygun değildir. Bu Silahlı cevap verebilmektedir.” gibi düşünce- Kuvvetlere güven ortamının yaratılma- kararlarının lerle siyasi iradeye baskı uygulamak- sının dördüncü şartıdır. yargı denetimi tan vazgeçilmelidir. Durumdan görev dışında tutulması, çıkarmaya sebep olan TSK İç Hizmet Samimi olarak, güven ve itimat or- Kanunun 35. maddesinin yanlış uy- tamının yaratılması isteniyorsa, kurum- sorumsuz bir gulamalar sonucu müdahalelere ge- sallaştırılarak asgarî olarak yerine ge- kurul yaratma rekçe göstermeyi engelleyecek şekil- tirilmesi gereken şartlar bunlardır. Bu amacına hizmet de değiştirilmesini talep etmek ve bu düzenlemelerin önünü açacak girişim- maddenin değiştirilmesine önayak ol- ler yapılmadan, söylenen hiç bir söz, ne etmektedir. mak milletin güvenin kazanılmasının kadar bilimsen görüşlerle takviye edilir- ikinci şartıdır. se edilsin, ne kadar ikna edici üslupla söylenirse söylensin inandırıcı olarak Milli Güvenlik Kurulunun Yapısı kabul edilemez. Değiştirilmeli; Terörizm ve teröristle mücadele ko- Silahlı Kuvvetler üst komuta ka- nusu; demesini siyasetin merkezine otur- tan, Milli Güvenlik Kurulunun, yapısı- Meseleyi askeri güçle çözülebilecek, nın değiştirilmesine ön ayak olunarak, bir terör meselesi olarak görmekten Genelkurmay Başkanı dışındaki asker vazgeçildiğini ve meselenin sadece Si- üyelerin kurul üyeliğinden çıkarılması lahlı Kuvvetlerin meselesi olmadığının için yapılacak anayasa ve yasa değişik- anlaşıldığını, bireysel alanda etnik kim- liğine destek vermek, askerin siyaset dışına çıkarılmasının ve sivil-asker iliş- kilerinin rayına oturmasının üçüncü şar- tıdır. TSK Kararlarından Sorumlu Hale Getirilmeli; TSK’nin en üst istişare kurulu olan Yüksek Askeri Şûranın kararlarının yar- gı denetimi dışında tutulması, sorum- suz bir kurul yaratma amacına hizmet etmektedir. Ya bu kurulun kararları yar- gı denetimine açılarak sorumlu hale ge- tirilmeli; yani general terfileri, tayinleri, re’sen emeklilik işlemleri ve Şûranın di- ğer görevleri yargı denetimine açılma- lı; ya da, tamamen istişarî bir kurul ha- line dönüştürülüp kararları ile ilgili yetki ve sorumluluklar tamamen siyasî otori- teye bırakılmalıdır. Bu suretle samimi, gerçekçi, profesyonel tavsiyelerin dik- kate alınmaması durumunda, ortaya çı- kacak olumsuz sonuçların sorumluluğu da karar verici durumundaki siyasi ma- 10 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE liğin tanınabileceğini ve Türkiye’liliğin Diğer taraftan, iç güvenliğe angaje Irk ve dil üst kimlik olarak kabul edildiğini göste- olmuş silahlı kuvvetler, dış tehditlere bir kavme ren geniş değerlendirme ve ifadelere, karşı caydırıcılığını yitirir. mensubiyeti ilk defa Genelkurmay Başkanımız tara- belirleyen, temel fından önemli bir konuşmada, yer veril- Bu sebeplerden, ülke içinde terö- iki değerdir. Bu miştir. Bu fikir ortamını Silahlı Kuvvet- ristle mücadele İçişleri Bakanlığına, iki değer devamlı lerimizin benimsemiş olması fevkalade sınır ötesi terör odakları ile mücadele cilalanır ise, etnik önemli bir gelişme olarak kaydedilmeli- de Silahlı Kuvvetlere verilmelidir. kavmiyetçilik ve dir. üstünlük iddiaları Terörizmle Mücadele Siyasetin Gö- ortaya çıkar Silahlı Kuvvetler İç Güvenlikle Uğ- revi Olmalı; ve ihtilafların raşmaktan Kurtarılmalı; temelini oluşturur. Terörizmle mücadele siyasî bir me- Toplulukları Ancak, Silahlı Kuvvetlere iç güvenlik sele olarak kabul edilmeli, diğer mil- millet yapan görevi verilmesi ve tamamen bu göre- li güç unsurlarının Silahlı Kuvvetle- değerlerin içine ve angaje edilmesinin birçok cepheden rin kontrolüne vermeyi düşünmek dini, özellikle mahzurları bulunmaktadır. yerine, sorunların çözüm platformu- de İslâm dinini nun TBMM’i ve çözümüne dönük ic- dâhil edersek, Askerlik, kısaca adam öldürme sa- raatların sorumlusunun da Bakanlar diğer özellikler, natını öğrenme ve uygulama olarak ta- Kurulu olduğu kabul edilmelidir. Bu uy- gölgelenir ve nımlanır. Bu amaçla yetiştirilmiş insan- gulamanın önü açılmalıdır. başka kavimleri ları kendi vatandaşları üzerine sevk birbirine kardeşlik etmek, peşinen vatandaşlarının düş- İslâm Dininin, Müşterek ve Birleşti- bağları ile man muamelesi görmesini kabul etmek rici, Bir Üst Kimlik Olduğu Kabul Edil- de bağlayan anlamına gelir. Bu da devlet vatandaş meli; birleştirici bir ilişkilerine ve hukukun üstünlüğü ilkesi- değer olur. ne zarar verir. Türkler ile Kürtler arasındaki müş- terek değerlerin birleştirici temel öğesi tarafların müşterek inancı olan İslâm dinidir. Irk ve dil bir kavme mensubiyeti be- lirleyen, temel iki değerdir. Bu iki değer devamlı cilalanır ise, etnik kavmiyetçilik ve üstünlük iddiaları ortaya çıkar ve ih- tilafların temelini oluşturur. Toplulukları millet yapan değerlerin içine dini, özel- likle de İslâm dinini dâhil edersek, diğer özellikler, gölgelenir ve başka kavimleri birbirine kardeşlik bağları ile de bağla- yan birleştirici bir değer olur. Dini kimliğe tanınacak özgürlüğün, etnik kimliğe tanınacak özgürlükten da- ha etkili bir şekilde sorunların çözümü- ne katkıda bulunacağına inanılmalıdır. Genelkurmay ve tüm sorumlu taraf- lar terörist ve terörizmle mücadeleye bu açılardan da bakmalıdır. Demokrasi ve Laiklik; Genelkurmay Başkanımızın açıkla- malarında netlik kazanmayan ve geç- miş uygulamalara gerekçe üretiliyor izlenimi veren sözleri, daha ziyade “de- nisan-mayıs 2009 | ASDER 11

MAKALE Laikliğin din mokrasi ve laiklik” başlıklı bölümündeki tebe olarak kabul edildiğini; karşıtı olma ve konuşmasında yer almıştır. dinin bireylerin • Halkımızın arasında ordunun en hayatlarından Bu bölümde, din ve cemaat hakkın- yaygın adlarından birinin de “Peygam- da; 1864-1920 yılları arasında yaşa- ber Ocağı” olduğunu bilmekte oldukla- soyutlaması mış, sosyal bilimci Alman Max Weber’e; rını; anlamına Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine ve geldiğinin Anayasa’nın 24’üncü maddesine atıfta • Silahlı Kuvvetlerin hiçbir dönemde bulunarak yaptığı değerlendirmelerini dine karşı olmadığını; söylenmesinin sekiz soru ile bitirmiştir. ve Türk Silahlı • İbadet, dinî ayin ve törenlerle ilgili Kuvvetlerinin Değerlendirmelerinde; hürriyetlerin tahdit edildiğini ileri süren din karşıtı bir iddiaları da anlamanın mümkün olma- kurum olarak • Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cumhu- dığını; gösterilmesinin; riyetin temel niteliklerinden birini oluştu- Gazi Mustafa ran demokrasi rejimine bağlı ve saygılı • Laikliğin din karşıtı olma ve dinin Kemal ATATÜRK’e olduğunu; bireylerin hayatlarından soyutlama- sı anlamına geldiğinin söylenmesinin ve O’nun • Dinin toplumsal bir bağ oluşturma, ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin din karşı- ordusuna karşı ortak bir duyarlılık yaratma bakımından tı bir kurum olarak gösterilmesinin; Ga- öneminin inkâr edilemeyeceğini, Tür- zi Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve O’nun yapılabilecek kiye için böyle şeyleri tartışmanın dahi ordusuna karşı yapılabilecek en büyük en büyük abes olduğunu; sorumsuzluk ve haksızlık olduğunu; sorumsuzluk • Gerçek mütedeyyin kişilerle kimse- Belirttikten sonra; ve haksızlık nin hiçbir sorunu olmaması gerektiğini olduğunun altını • Siyasi ve kişisel amaç ve çıkarlar • Askerliğin, moral değerlere önem için; dinin ve dinî duyguların alet edil- çiziyoruz. veren mesleklerin başında geldiğini; bi- mesine ve araç olarak kullanılmasına reysel değerler açısından dinin de bir et- karşı olduklarını; ken olduğunu; bu açıdan ordunun halkı- mızın değerlerine saygı duymamasının • Dinsel cemaatlerin kapalı ve içe düşünülemeyeceğini; dönük olduğunu; cemaate giriş ve çı- kışların çok farklı dinamiklere bağlı ol- • Şehitlik ve gaziliğin kutsal bir mer- duğunu; dinsel cemaatlerin, hele çıkar 12 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE çevresinde örgütlenmişse, sivil toplum temel niteliklerini dengeli uygulama- Mütedeyyin hareketi olduğunu öne sürmenin çok yı hiç başaramamıştır. Bütün sorunlar kelimesinin güç olduğunu; da bundan kaynaklanmaktadır. Sözler- sözlük anlamı le uygulamalar nedense birbiri ile örtüş- “Dindar, din ile • Kendilerinin güçlü bir konuma gel- müyor. Çarpıkları somutlaştıracak bizim vazifeli. Sağlam diğine inanan bazı din eksenli cemaat- de sorularımız var: Müslüman, dine lerin hedeflerine ulaşmada kendileri için muhalefetten en büyük engel olarak Türk Silahlı Kuv- • Hem mütedeyyin kişilerle hiç kim- sakınan, dinine vetlerini gördüklerini; her fırsattan istifa- senin bir sorunu olmadığını söyleyecek- sadık.”, dindar de ederek, Türk Silahlı Kuvvetleri aley- siniz, hem de inancının gereğini yerine kelimesinin hine faaliyetlerde bulunduklarını; bu getirmeye çalışanları, Silahlı Kuvvet- sözlük anlamı da yapılanlara karşı, hukuk devleti kapsa- lerden, üniversitelerden, devlet görev- “Din kaidelerine mında Türk Silahlı Kuvvetlerinin tepki- lerinden hukuk dışı yöntemlerle tasfiye hakkıyla riayet siz ve etkisiz kalacağının düşünülmesi- edeceksiniz. Kamu görevlilerini tasfi- eden, dininin nin ise büyük yanılgı olduğunu; yede hızınızı alamayıp, sade vatanda- emrini yerine şı da, kamusal alan safsataları ile dev- getiren”dir. Belirterek, konuyu ; let kurumlarına yaklaştırmayacaksınız. Peki Silahlı Sonra da, bu işlemleri yapanları tenkit Kuvvetlerden, her “Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamız- edenleri, Silahlı Kuvvetleri yıpratmak is- toplantısında YAŞ da açıkça belirtildiği şekilde DEMOK- teyen kötü niyetliler olarak vasıflandıra- Kararı ile re’sen RATİK, LAİK VE SOSYAL BİR HUKUK caksınız. emekli ettiğiniz devletidir. Laik ve demokratik devlet ni- ve miktarı 1650’yi telikleri birbirini tamamlamaktadır. Asla • Mütedeyyin kelimesinin sözlük an- bulan subay ve birbiri ile çelişkili de değildir. Bu iki nitelik lamı “Dindar, din ile vazifeli. Sağlam astsubayların Türkiye’yi dünyada farklı ve güçlü konu- Müslüman, dine muhalefetten sakı- mütedeyyin ma getiren, Türkiye’ye özgün bir karak- nan, dinine sadık.”, dindar kelimesinin olmaktan başka ter kazandıran niteliklerdir. Bu açıdan, sözlük anlamı da “Din kaidelerine hak- ne suçu vardı? Türk toplumunun bütün bireylerinin bu kıyla riayet eden, dininin emrini yerine niteliklerin korunmasında, yaşatılma- getiren”dir. sında ve yıpratılmamasında duyarlı ve sorumlu davranması vatandaşlık göre- Peki Silahlı Kuvvetlerden, her top- vidir.” diyerek bitirmiştir. lantısında YAŞ Kararı ile re’sen emekli ettiğiniz ve miktarı 1650’yi bulan subay Genelkurmay Başkanımızın, din- ve astsubayların mütedeyyin olmaktan darlar ve cemaatlerin rejim karşıtı ol- başka ne suçu vardı? duğuna dair yersiz kuşkuları; İslâm di- ni konusunda da Max Veber’den başka • Destek vermenizden güç bulan kılavuzlara ihtiyacı; dindar insanların ni- üniversitelerin kapılarını kapattıkları çin ve nasıl baskı altına alınması gerek- genç kızlarımızın “dininin emrini yerine tiği konusunda da kafasının karışık; ol- getirmek”ten başka ne kabahati vardı? duğu anlaşılmaktadır. • Askerlikte bireysel değerler açısın- Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerin- dan dinin de bir etken, şehitlik ve gazi- den sosyal ve hukuk devleti niteliklerine liğin kutsal bir mertebe olduğunu kabul özel vurgu yapmazken, demokratik ve ediyorsunuz da; profesyonel ve yüküm- laiklik niteliklerinin korunması için bü- lülere şehitlik ve gaziliğin dini gerekle- tün vatandaşları göreve çağırmaktadır. rini öğretip eğitecek tedbirleri, askeri Hâlbuki hukukun ve insanın sosyal de- okul, eğitim müessesi ve kışlalarda ne- ğerlerinin olmadığı yerde ne insandan den aldırmıyorsunuz? ne milletten ne de devletten söz etmek mümkün değildir. • Silahlı Kuvvetlerin hiçbir dönem- de dine karşı olmadığını; ibadet, dinî Silahlı Kuvvetler, Cumhuriyetin bu ayin ve törenlerle ilgili hürriyetlerin tah- nisan-mayıs 2009 | ASDER 13

MAKALE İslâmî cemaatleri dit edildiğini ileri süren iddiaları da anla- sorular sorup, ortamı gerip bırakmak Mason teşkilatları mak mümkün olmadığını söylüyorsunuz değil. Niyetim halis. Milletimiz ile or- da; Askeri okullara alacağınız gençlerin dumuzun arasını bulmak istiyorum. mı sandınız aile fotoğraflarını neden istiyorsunuz? Milletimizin komutanlarımızdan isteği- ki, girmesi ve Dinin gereği olan örtünmeye neden bu nin neler olduğunu söylemeden yazımı kadar karşısınız? bitirmek istemiyorum. çıkması zor kapalı bir kutuya • 28 Şubat Kararı ile dini eğitime geti- Sayın Genelkurmay Başkanım, ger- benzetiyorsunuz? rilen kısıtlamaların, neden hâlâ arkasın- çekten milletin güvenini kazanmak isti- da duruyorsunuz? yorsanız; Cemaatler, toplumun dini • İslâmî cemaatleri Mason teşkilatla- • Milletin örtüsüne, pırtısına, dinine rı mı sandınız ki, girmesi ve çıkması zor diyanetine karışmayın. Elinizden geli- ihtiyacından kapalı bir kutuya benzetiyorsunuz? Ce- yorsa daha dindar olmaları için yardım ortaya çıkmış, maatler, toplumun dini ihtiyacından or- edin. Bırakın, dini şahsi amaçları için milletin inanç taya çıkmış, milletin inanç dinamik ve kullananlar çıkarsa, bu davranışları da mihverini oluşturan, her insana açık, yasalarda suç ise, bağımsız mahkeme- dinamik ve devletine ve rejimine bağlı, devlet tara- ler onların haklarından gelsin. mihverini fından serbest bırakıldıkları oranda sivil toplum örgütü niteliğini muhafaza eden, • Silahlı Kuvvetlerden çıkarılmayı oluşturan, her hamiyetli insanların yardım ve bağışları gerektiren yasada yazılı bir suç işlemiş insana açık, ile yürütülen, milletimizin gerçek daya- olanların dışında, dindar oldukları için devletine ve naklarıdır. Mensuplarını bilgisiz ve bağ- profesyonel personeli YAŞ kararları ile naz olarak kabul etmek de doğru değil- re’sen emekli etmekten vazgeçin. rejimine bağlı, dir. Meşruiyet dışına çıkanlar ise zaten devlet tarafından yargıya bir şekilde yakasını kaptırırlar. • Büyük karargâhlarda, Komutanlara Devletin onlardan korkması abesle işti- din konusunda müşavirlik yapmak üze- serbest gal olmaz mı? re, bilim adamı istihdam edin. Karargâh, bırakıldıkları kurum ve kışlalarda din subayları kad- Bu soruları uzatabilirim. Amacım, rolarını işler hale getirin. oranda sivil toplum örgütü • Askerî eğitim müesseselerinde, subay-astsubay adayı gençlerin hem niteliğini dinlerini öğrenmeleri hem de ibadetleri- muhafaza ni yapmaları için imkânlar hazırlatın. eden, hamiyetli insanların yardım • Bırakın askerî okullara dindar aile- ve bağışları lerin çocukları da girsin. ile yürütülen, milletimizin • Milletin Meclisi, siyasi partileri, yar- gısı, üniversiteleri, sivil toplum kuruluş- gerçek ları, insanların aklı-fikri var. İnsanlar ile dayanaklarıdır. Rableri arasına girmek, dini ile, diya- neti ile uğraşmak Silahlı Kuvvetlere mi düştü. Siz ülkemizin dış tehlikelere kar- şı savunmasına hazırlanın. Vaki olacak savaşlarda şehitliği göze alacak asker- ler yetiştirin. Bunlar uygulansa, milletimiz ordu- muzu ve ona komuta edenleri başına taç eder. Devletimiz bölgesinde ve dün- yada lider devletlerle boy ölçüşür. Söylemesi bizden, yapması ordumu- zun yiğit komutanlarındandır. 17 Nisan 2009 14 ASDER | nisan-mayıs 2009

DENEME YAŞ’ın İHRAÇLARINA İNSANİ BİR BAKIŞ Mehmet ERDİL Akıl almıyor, Bu dosyalar, neden ve nasıl bir giz- Bu kahraman Mantık kabul etmiyor lilik içerisinde ve ne şekilde tanzim edi- subay ve Yürek ikna olmuyor, liyor? astsubaylar Hukuk ret ediyor hakkında tanzim Adalet olamaz diyor Ve kimler emir veriyor? Nasıl bir kri- edilen dosyalar, Ahlak hayır diyor ter esas alınıyor? Ve bu çark nasıl işli- TSK’ın hiçbir Vicdan el insaf diyor yor ki; sıralı amirlerine Din günah sayıyor takılmadan, İnsanlık utanıyor Mesela ben; TSK’nın bölük seviye- Y.A.Ş kurumu Uygarlık taraf olmuyor sinde bir birliğinin amiri, komutanı iken, üyelerinin önüne Demokrasi, tanımıyor maiyetim olan dürüst bir Başçavuş (Ha- koyulabiliyorsa Cumhurbaşkanı ve Başbakan baş lil Koç)’un Y.A.Ş kararlarıyla ilişiğinin ke- ve de orada edemiyor. sildiğinden haberim olamıyor! da manisiz ve Şerhler işe yaramıyor muhalefetsiz Şimdi bunu nasıl düşünüp nasıl yo- bir şekilde Konuyu ilginç kılan da bu… rumlamalı! Gerçi akabinde de ben ay- onaylanarak nı akıbete uğradığımda alay komutanı ihraçlar vuku Bu işte, derin bir parmağın olduğu bana hitaben, sakın benden zannetme buluyorsa, bu kesin gibi, Çünkü yargı yok!... Ve kapa- diyerek fevkalade üzgün yüzünü bana fotoğrafı başka lılık hâkim… gösterdiğinde; o halde bu işler nasıl türlü okumak oluyor, kim bu bay gizliler diye düşünüp mümkün değil! Öyle ki; bu olanlara anlam veremiyordum. Bu kahraman subay ve astsubaylar hakkında tanzim edilen dosyalar, TSK’ın Bir başka ilginç husus da şudur ki; hiçbir sıralı amirlerine takılmadan, Y.A.Ş Bir personel suç işlediyse buna tanık kurumu üyelerinin önüne koyulabiliyor- olan amir, bu suçun tasnifini neye göre sa ve de orada da manisiz ve muhale- yapabilir ki, suçunu bilmeyen bu suçlu- fetsiz bir şekilde onaylanarak ihraçlar ları! Askeri mahkemeye, sivil mahke- vuku buluyorsa, bu fotoğrafı başka türlü meye, disiplin mahkemesine, değil de, okumak mümkün değil! Y.A.Ş’a gönderme hakkını kendinde Bir başka ilginç husus; görür ve üstelik buna yetki veren bir mevzuat bulunmadığı halde nasıl bir yazışma usulüyle bu işler olur Ezcümle; dosyaların bu Y.A.Ş yol- culuğundaki süreci muamma ve hiç de askere yakışacak şekilde maalesef de- ğil. Kuvvetle ümidim odur ki; Ergenekon’ un 15-20’ci dalgasına kalmaz bu da günyüzüne gömülü oldu- ğu yerden bir gün olur çıkar ve divan kurulur… Bekliyorum. Saygılarımla nisan-mayıs 2009 | ASDER 15

MAKALE SAHİPLENİLMESİ GEREKEN KOMUTANLAR Prof. Dr. Nevzat TARHAN İyicil ve barışçıl Bilge bir zat bahçesinde siyah ve be- miz Mustafa Kemal buna en iyi örnek- güçler tarafından yaz iki kurta sahipmiş. Siyah kurt sürek- tir.İkincisi cesaretle kötülüğü önlediği sahiplenilmezse, li beyaz kurta saldırıyormuş. Öğrencisi için ülkenin kaderini değiştiren ve ro- hocasına sormuş hangisi galip gelecek tasını düzelten liderlerdir. Yakın tarihi- bakılmazsa diye? Hocasının cevabı çok anlamlı: “ mizde bu örneğe en uygun lider emek- hiçbir iyilik Hangisini iyi besleyip bakarsak o galip li Genelkurmay Başkanımız Sayın Hilmi ve güzellikler gelecek” Özkök’tür. yeşeremez. Darbecilik de Askeri tarihte iki türlü lider vardır ve Bu tarz karizmatik liderler ezber boz- böyle kötücül yaptıkları ile kahraman olarak anılırlar. duğu için, ikna ve yaptırım güçleri ne- deniyle kötücül güçler tarafından etkisiz sosyal bir Birincisi iyi ve doğru şeyleri yapılma- hale getirilmeye çalışılırlar. hastalıktır. sı gerektiği için cesaretle yapan askeri kazanıyor? liderler. Yakın tarihimizde kurucu lideri- İyicil ve barışçıl güçler tarafından sa- Milletimizin düşmanları 16 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE hiplenilmezse, bakılmazsa hiçbir iyilik ku açıyor” Geçmişte Çevik ve güzellikler yeşeremez. Darbecilik de Bir Orgeneral’in böyle kötücül sosyal bir hastalıktır. Milli güç unsurlarının gelişmişlik Sayın Taha düzeyi Akyol’a Darbe dönemi gerçekten bitti mi? ‘sosyolojik 2003’lü yıllarda darbeyi önleyen en “Darbeler dönemi kapanmıştır der- araştırma yapmak önemli etkenin AB’ye girme konusun- ken milli güç unsurlarının gelişmişlik kararlılığımıza daki samimi çaba ve bilge bir genelkur- düzeyine dikkat çekmek istedim. Eko- gölge düşürür’ may başkanına sahip olmamız ve ordu nomik, sosyal açıdan gelişmiş ülkeler- dediğini içinde ve toplumun demokrasiye sahip de bu tür olaylar olmuyor. Türkiye’de de hatırlarsak çıkma iradesini yüksek sesle ifade ede- artık milli güç unsurları, ekonomik dü- alınan mesafenin bilmesinin olduğu anlaşılıyor. zey, eğitim seviyesi başta olmak üzere büyüklüğü Sayın Hilmi Özkök’ün Milliyet ga- gelişti.” anlaşılır. zetesinden Sayın Fikret Bila ile yaptı- ğı söyleşide geçen bazı vurgular tarihe Sosyal konulara bilimsel yakla- not düşecek özelliktedir. şım, AB değerleri, Günümüz de iletişim ve inter- “Şimdi AB değerleri diyoruz. Bunlar net teknolojisinin ilerlemesi hakkında gerçekten birçok ülkenin evrensel de- darbeleri caydırıcı bir faktör olduğu- ğerler olarak gördüğü, kabul ettiği ve uy- nu vurguluyor.“Artık geçmişten bilim- guladığı değerlerdir. Türkiye de bugün sel dersler alınıyor. NATO bünyesinde müzakere eden ülke konumunda. Ben, ‘Değişim Komutanlığı’ kuruldu. Burada ‘her şeyi AB istiyor, Türkiye de yapıyor’ geçmişle ilgili bilimsel çalışmalar yapılı- anlamında görmüyorum. Halkımız bu yor ve alınacak dersler bilimsel bir yak- değerlere layık olduğu için, bunların he- laşımla ortaya konuluyor. Bu, geçmişten deflenmesi gerekiyor. Ve ülkenin kendi alınacak dersleri ve doğru değerlendiril- koşullarına göre yapılıyor. Bu doğaldır. mesini kolaylaştırıyor.” Her ülke kendi koşullarına göre bu de- ğerlere ulaşmaya çalışıyor. Türkiye de Geçmişte Çevik Bir Orgeneral’in Sa- öyle yapıyor. Atatürk’ü düşünelim. Ata- yın Taha Akyol’a ‘sosyolojik araştırma türk Batı’yı hedeflemiştir. Ama onlar is- yapmak kararlılığımıza gölge düşürür’ tiyor diye veya AB’yi gördüğü için değil, dediğini hatırlarsak alınan mesafenin halkını bu değerlere layık gördüğü için büyüklüğü anlaşılır. Batı’yı göstermiştir.” “Halktaki gelişme de çok önemli. De- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ente- mokrasiyi algılama seviyesindeki yük- lektüel seviyesi, selme önemli bir faktör. Eskiden hep vekâlet verirdi. Başkalarından bekler- “Darbe döneminin kapanmasının en di.” önemli nedeni TSK’nın ulaştığı entelek- tüel seviyedir. TSK’daki genç nesil -biz- Halkına güvenen ordusunu tanıyan, den sonraki kuşağı da genç subaylar milli hedefleri olan ‘Ergenekon’da sa- saymak lazım- farklı düşünüyorlar, da- nık veya tanık olarak olsun çağırılırsam ha demokratik düşünüyorlar. mahkeme davetini kabul ederim’ diyen bir Genelkurmay Başkanımız varmış. Çünkü çok iyi eğitim alıyorlar. Çok iyi lisan biliyorlar. Dünyayı çok iyi izliyorlar. Şunu iyi bilelim Hilmi Özkök paşa- Nerede ne oluyor, nereye doğru gidiyor, mızın temsil ettiği subay sayısı tahmin biliyorlar... NATO’da görev yapıyorlar. edildiğinden çok daha fazladır. Genç NATO’da görev yapmak subayların uf- subaylar arasında anket yapılsa kaza- nan Hilmi Özkök paşa olurdu. Toplum olarak böyle komutanlara sa- hip çıkar övgü ile yaklaşırsak onlara ve- rilecek en büyük ödülü vermiş oluruz. nisan-mayıs 2009 | ASDER 17

MAKALE TÜRKİYE GLOBAL KARAR MEKANİZMALARINDA OLMALIDIR Adnan TANRIVERDİ / Emekli Tuğgeneral - ASDER Genel Başkanı “ ...George W. Bush’un bozduğu ABD imajını düzeltmek için iş başına getirilen Barack Hüseyin Obama, Türkiye’nin bu gücünü bilerek, İslâm coğrafyasındaki ABD emellerini Türkiye vasıtasıyla sağlamak amacıyla Kanada dışındaki ilk resmî ziyaretini Türkiye’ye yapmıştır. Obama’nın, hoşumuza gidecek sözler sarf etmesinden daha doğal bir durum olabilir mi?... ” 18 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE ABD Devlet Başkanı, Barack Hüse- isteniyorsa, söylem ve işlenen temalar ABD emellerinin yin Obama, Türkiye’yi ziyaret etti. Bu özenle seçilip Türk halkının kalbi fethe- gerçekleşmesin- ziyaret farklı bakış açıları ile farklı kişi- dilmeliydi. Obama bunu yapmaya çalış- de Türkiye rol ala- ler tarafından yorumlandı. Ama, olaya mıştır. caksa, Bush’un ziyaretçinin amacı ve ülkesinin konumu uygulamaları ile açısından yaklaşılarak yorumlanması Ziyaret, ABD emelleri ve dünya siya- Türk halkında yay- gerekir kanaatindeyim. setine bakış açısı ile değerlendirilmeli- gın hale gelen dir. ABD düşmanlığı- ABD Global bir güçtür. Devlet Baş- nın üzerine sün- kanı da global düşünmek durumunda- ABD devlet başkanının ziyaretine ger çekilme ihti- dır. Türkiye ziyaretini de bu seviyede global seviyede, Türkiye’ye yansıma- yacı varsa, İslâm değerlendirmek gerekir. larına ise jeostratejik ve jeopolitik sevi- Âlemi önünde yede bakılmalıdır. Meseleye iç politika Türk-ABD dostlu- Türkiye, coğrafî mevkii itibarı ile, meselesi olarak bakmak bizi yanlış so- ğu gösterilmek is- Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu kara nuçlara götürür. teniyorsa, söylem havzaları ile Akdeniz, Karadeniz ve Ha- ve işlenen tema- zar Denizi havzalarının ortasında kilit Bush döneminde İslâm Âleminin ve lar özenle seçilip bir mevkiye sahiptir. kısmen de Türkiye’nin muhatap olduğu Türk halkının kal- kaba ABD politikaları ile kıyaslandığın- bi fethedilmeliydi. Yani Türkiye, jeostratejik dairede, da, Obama’nın ziyareti, Türkiye’nin ve Obama bunu yap- coğrafi konumu ile, bu havzalardaki ül- İslâm Âleminin daha itina ile dikkate maya çalışmıştır. keleri aktif olarak etkileyip, yönlendirme alınması gereken bir güç olduğunun imkan ve gücüne sahiptir. anlaşıldığı bir dönemin başladığı anla- mına gelmektedir. Diğer taraftan dini, ırkî, tarihi bağları ve yönetim tecrübesi ile Türk ve İslâm Geçmiş dönemle kıyaslandığında Âleminin sahip olduğu, Asya’nın batı gelinen noktanın memnuniyet verici ol- yarısı ile Afrika’nın kuzey yarısını kapla- duğunun altını çizmek gerekmektedir. yan, iki kıt’aya yayılmış, geniş coğrafya üzerindeki 60 Müslüman ülkeyi etkile- Tabii, ABD’nin içinde bulunduğu yebilen ve bu ülkelere kıyısı olan açık ekonomik krizin boyutu ile dünya kamu- denizlerle ilgilenme imkânı bulabilen bir oyunda ulaştığı kötü imajın silinme ihti- devlettir. yacının etkili olduğu da unutmamalıdır. Yani, Türkiye, jeopolitik dairede, Türkiye, bu girişimden payını almalı- ABD dâhil diğer bütün global aktörlerin dır. Gerçek gücünü fark etmelidir. hedefinde bulunan bir coğrafyanın lideri olabilme potansiyeline sahiptir. Önemli olan ABD, Türkiye’nin jeost- ratejik ve jeopolitik dairelerdeki etki ala- George W. Bush’un bozduğu ABD imajını düzeltmek için iş başına getirilen Barack Hüseyin Obama, Türkiye’nin bu gücünü bilerek, İslâm coğrafyasındaki ABD emellerini Türkiye vasıtasıyla sağ- lamak amacıyla Kanada dışındaki ilk resmî ziyaretini Türkiye’ye yapmıştır. Obama’nın, hoşumuza gidecek söz- ler sarf etmesinden daha doğal bir du- rum olabilir mi? ABD emellerinin gerçekleşmesinde Türkiye rol alacaksa, Bush’un uygu- lamaları ile Türk halkında yaygın hale gelen ABD düşmanlığının üzerine sün- ger çekilme ihtiyacı varsa, İslâm Âlemi önünde Türk-ABD dostluğu gösterilmek nisan-mayıs 2009 | ASDER 19

MAKALE nındaki ülkeleri hegemonyasına almak ihlaller açısından ortak bir adalet kuru- için, Türkiye’ye ABD emellerine hizmet edecek görevler mi verecek, yoksa bu muna; coğrafyada uygulanacak politikaların kararlarının verildiği mekanizmalarda Gerek birbirleri ile olan münasebet- mı yer verecek. lerinde, gerekse dış güçler tarafından Türkiye’nin, kendini ilgilendiren dai- relerde oyun kurucu aktör olması zama- yapılacak müdahalelerde hemen kulla- nı gelmiştir. Konjonktürden nılabilecek ortak bir askeri gücün geliş- istifade edilmeli- Konjonktürden istifade edilmelidir. ABD ekonomisinin ve dünya kamuo- tirilmesine; dir. ABD ekono- yundaki imajının onarımı safhasında, misinin ve dünya ABD’nin istediği desteği veren Türkiye, Gerek birbirleri ile olan sorunların Batı’nın İslâm Âlemi üzerindeki kısıt- kamuoyundaki lamalarını çözücü ve İslâm ülkelerinin çözümlenmesinde ve gerekse taraf ol- imajının onarı- ortak hareket etme kurumlarını oluştu- mı safhasında, rucu siyasetler geliştirmelidir. mayan ülkelere karşı ortak tavrın be- ABD’nin istedi- ği desteği veren İslâm ülkelerinin “ortak hareket” ye- lirlenmesi için bir dış siyaset belirleme Türkiye, Batı’nın teneğinin geliştirilmesi için, ekonomik İslâm Âlemi üze- ve kültürel işbirliği imkânlarının arttırıl- kurumuna; rindeki kısıtla- ması gerekli olmakla birlikte yeterli de- malarını çözücü ğildir. ihtiyaç bulunmaktadır. ve İslâm ülkeleri- nin ortak hareket İslâm ülkeleri Arasında; Bu ihtiyaçların kurumsallaşması İs- etme kurumlarını Gerek kendi iç hukukları açısından oluşturucu siya- gerekse, dış müdahalelerden doğan lam dünyasını yeni bir güç merkezi hali- setler geliştirme- lidir.Sonucunda ne getirebilecektir. Milletle devlet iç- ten içe mücadele Türkiye, 26 üyeli NATO’nun içinde halinde. Kim kay- bediyor? Millet. ve 27 üyeli AB’nin kapısında, ancak Kim kazanıyor? Milletimizin düş- kullanılan bir konumda olabilir, 60 ülkeli manları “İslâm İttifakı”nda ise, dünya politikala- rını belirleyen aktörlerin içinde buluna- bilir. Türkiye’ye de bu yakışır. İç çekişmelerimizi bırakıp bizi bekle- yen esas rolümüzü üslenmeliyiz. Bunun 08 Nisan 2009 da tam zamanıdır. 20 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE o bizden... Nurettin YAVUZ Ailede anne babamız; radanlaştırmış. Türkiye, 26 üyeli - O uysaldır, hürmetlidir. Hiç üzmez Sahiplenmiş ya bizi bazen kendi- NATO’nun içinde bizi… ve 27 üyeli AB’nin Mahallede arkadaşlarımız; sine olan sevgimizi kullanıyor, bazen kapısında, ancak -O kadirşinastır, arkadaş canlıdır. saygımızı. Bazen örf ve adetlere bağ- kullanılan bir Okulda öğretmenimiz; lılığımızı, hatta din duygumuzu. Özetle konumda olabilir, -O yapar zekidir, akıllıdır, saygılı- değerlerimizi kullanıyor. Yeter artık taşı- 60 ülkeli “İslâm dır… yamıyorum diyene kadar, yüze gelene İttifakı”nda Evde hanım ve çocuklar; kadar sürüyor bu hal. ise, dünya -O nasılsa bizi seviyor, fedakardır, politikalarını evine bağlıdır… Hiç tanımadığı birine otobüste, so- belirleyen İşte patronumuz, amirimiz; kakta alışverişte göstermesi gereken ve aktörlerin içinde -O çalışkandır, itaatkardır… gösterdiği özeni, saygıyı, sevgiyi bizden bulunabilir. Daha başka yerde başkaları tarafın- olanlara çok görür, şaka adına, espri Türkiye’ye de bu dan; adına kırar kalbini. Birde kılıf bulmuştur yakışır. -O bizdendir, çok gayretli ve uysal- “Tabak sevdiği deriyi yerden yere vurur” dır… diye. Oysa en çok bizden olanların hak- Cümleleri ile başlar aşırı yüklenme. kı değil mi sevgi, saygı ve ilgi görmek? O bizden felsefesi diyorum adına. O bizden nasıl olsa diyor ve eziyor bizden O bizden diye bizi seven ve sayan- olanı. Ezdiğinin farkında bile değil belki lara yüklenirken, farkında mıyız bilmem de. Çünkü bizden diye sahiplenmiş, sı- pirim veriyoruz tembellere, huysuzlara, asilere, vefasızlara ve memnuniyetsiz- lik hastalığına yakalananlara. nisan-mayıs 2009 | ASDER 21

MAKALE Darbecilik siyasî ve ideolojik bir sapkınlık Yusuf ÇAĞLAYAN / Emekli Hakim Binbaşı Kontrolümüzde hi- Darbecilik, ideolojik ve siyasî bir olmadığını idrak edemezsek, görece yerarşi zinciri ile sapkınlıktır. Sapkın düşünceler, birta- olan algılarımızı sadece kendi kendimi- bize bağlanmış kım düşünce kalıplarını mutlaklaştırma, zin aşamadığı yasalar haline getirmekle silahlı bir güç var takıntı haline getirme sebebiyle, bu dü- yetinmez, farklı görüşlere, farklı düşün- ve bu gücü, kendi şünceleri sabit doğru kabul ederek, her celere, farklı inançlara saygı duymak mutlak doğruları- şeyi bu düşüncelere nispeten anlam- için bir neden göremez hale de geliriz. mızı gerçekleştir- landırma ya da algılamadır. Daha da ileri giderek, milletin inanç ve meye tahsis ede- kültürel değerler sistemini tehdit olarak bilirsek ne âlâ... Böyle bir algı, doğal olarak bu dü- algılayabiliriz. Hatta, zaman zaman du- İşte darbecilerin şünceye uymayanlara müdahale hak- rumdan vazife çıkarıp bu mutlaklaştır- belli periyotlarla kını meşru görmeye kaynaklık edecek- dığımız görece doğrularımızı, milletin tir. Çünkü, eğer gerçeklik ile bizim ona iyiliği için (!) ona dayatmayı modern ve geçirdikleri darbe ilişkin algı ve tasavvurlarımızın aynı nöbetlerinin altın- da böyle bir sap- kınlık bulunmak- tadır. 22 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE çağdaş bir insanlık vazifesi haline geti- göreceleşmesi, adaleti ortadan kaldırır. Devleti rejime, rebiliriz. Bir de kontrolümüzde hiyerarşi Toplumun hizmetinden çıkmış, topluma halkı da rejimin zinciri ile bize bağlanmış silahlı bir güç tahakküm eden bir sistemin bekçiliği de güvenliğini tehdit var ve bu gücü, kendi mutlak doğruları- ancak darbecilere yaptırılabilir. ... Dar- eden bir varlığa mızı gerçekleştirmeye tahsis edebilirsek beciler, kendilerine durumdan vazife çı- indirgeyen resmî ne âlâ... İşte darbecilerin belli periyotlar- karma yetki ve fırsatı veren bu sistemi ideoloji, millî la geçirdikleri darbe nöbetlerinin altında kutsallaştırmışlardır. iradeyi tehdit böyle bir sapkınlık bulunmaktadır. olarak algılamaya Tek partili uzun bir dönemden geçen yol açan sakat Toplumlarda merkez ile muhit, birbiri- ülkemizde, belli bir kalıba dökülmüş bü- bir iç güvenlik ne bağlı olarak şekillenir. Eğer toplumun rokratik zihniyet, çok partili dönemde kültürü üretmiştir. merkezinde bir şahıs, bir zümre, bir ide- millet iradesinin yansımalarını yadır- Resmî ideolojinin oloji, bir ırk, bir töre, bir diktatör, bir ruh- gamış ve derhal Cumhuriyet’e karşı bir şekillendirdiği ban var ise o toplumda muhit de, yani oluşum olarak tanımlamıştır. Devleti re- bu iç güvenlik kurumlar da, devlet otoritesi de bunlara jime, halkı da rejimin güvenliğini tehdit kültürü, giderek göre şekillenecek, işlev kazanacaktır. eden bir varlığa indirgeyen resmî ideo- bir darbe Millet ve adalet ikinci plana düşecektir. loji, millî iradeyi tehdit olarak algılama- kültürüne Tek liderli, tek partili toplumlarda hakikat ya yol açan sakat bir iç güvenlik kültürü dönüşmüştür. algısı, o tek liderin, tek partinin algısı ka- üretmiştir. Resmî ideolojinin şekillendir- dar olacaktır. Tüm sistem, o tek lider ve- diği bu iç güvenlik kültürü, giderek bir ya partinin otoritesini kuran ve koruyan darbe kültürüne dönüşmüştür. normlardan oluşacak, kurumlar bunu takviye eden bir yapı kazanacaktır. Bu Bir ülkenin toplumsal barışı, toplum- yapı ile çelişen kişi, davranış, düşünce, sal kalkınması, millî savunması, o ülke- yenilikler vs. dışlanacak, hatta ezile- de tüm toplumu kuşatan bir dayanışma cektir. İç güvenlik algısı da buna göre kültüründen beslenir. Devletlerin gücü, şekillenecektir. En önemli kurumlar, bu halktaki bu dayanışmayı temsil etme- yapıya göre işlev kazanacak, yani göre- lerinden kaynaklanır. Halktaki bu daya- celeşecektir... Çünkü, her iktidar sahibi nışmanın organizasyonu devlet olarak şahıs veya zümreler, yasaları, ideoloji- somutlaşır. Dayanışma kültürü suni ola- yi, inançları, kurumları kendi otoritesine rak oluşturulamaz. Başka toplumlardan güç veren bir formata sokar. Bütün gü- da aktarılamaz. Her toplumun dayanış- cünü, bu formatı korumaya tahsis eder. ma kültürü kendine hastır. Devletlerin Değişim imkânsız hale gelir. Çünkü, millî iradeye göre şekillenmeyen yapı- lar, insan bedeninin hastalıklara karşı korunma sistemleri geliştirmesi gibi, de- ğişime karşı korunma sistemleri geliş- tirirler. Ülkemizde uzun yıllar yaşadığı- mız darbelerin temelinde bir avuç kendi ideolojisini mutlaklaştırmış ve devleti ve kurumlarını da bu ideolojiye göre şekillendirmek isteyen kişilikler vardır. Darbeciler(e) göre şekillenmiş bir siste- me, millete ve onun gücünün örgütlen- mesine dayalı millî bir sistem diyebilir miyiz? Diyemeyiz... Çünkü, bu sistem milletin hak ve çıkarlarını koruma işlevi- ne sahip değildir. Adalet işlevine sahip olmayacaktır. Çünkü, yargı kurumunun nisan-mayıs 2009 | ASDER 23

MAKALE Darbeleri kurulması ve çöküşü, yapılanmasını bu Bu tasfiye, TSK’ya karşı yapılan provo- meşrulaştırmak dayanışma kültürüyle temellendirme kasyonlarla gerçekleştirilmiştir. Tasfiye başarısı ile alakalıdır. Bugün ülkemizde edilenlerle birlikte, tasfiye edilmekten için geçmişte bir dayanışma kültürü var mıdır? Var- çekinip kendiliğinden emekli olanlar da yapılan dır, hem de en yıkıcı darbelere rağmen düşünülürse, büyük bir TSK kitlesi sine-i ayakta kalabilmiş ve toplum katmanla- millete dönmüştür. Böylece, darbecilerin provokasyonları, rının ortak paydası haline gelmiş çok artık milleti ve değerler sistemini hedef anarşi ve terörün güçlü ve dinamik bir dayanışma kültürü alma noktasına geldikleri açıklık kazan- vardır. Devlet de, kurumlar da bu daya- mıştır. TSK’nın toplumun değerler siste- darbe şartlarını nışma kültürünün eserleridir. TSK da mine kurumsal bakış açısı, darbecilerin olgunlaştırma varlığını ve gücünü bu dayanışmadan tekelinde değildir. Bunun en büyük delili alır. Sorun, bu dayanışma kültürünü iç de bizzat TSK’dan tasfiye edilen subay aracı olarak nasıl tehdit olarak algılayan darbeci zihniyet- astsubaydır. Dahası, rütbeli personel de kullanıldığını, tir. İşlevi ise toplumun dayanışma kültü- milletten soyutlanamaz. Er faktörü ise bizzat rünü devre dışı tutmak... Ancak darbe- zaten milletin bizatihi kendisidir. Kısaca, darbecilerin cilerin bu dayanışma kültürü ile barışık TSK’nın inanç ve kültürel yapısı, doğal olmayışları, sistemin enerji santrali olan olarak kaynağı olan milletimizin temel medyaya yansıyan bu kültür ile bağlantıyı koparmakta iş- itiraflarından, ses levsiz kılmaktadır. Şaşkınlığın böylesini açıklamak mümkün değil. Bir toplumun kasetlerinden değerler sisteminin devre dışı kalması öğrendik. hangi akla, kime hizmet eder? Yaşa- dığımız had safhadaki iç entegrasyon sorunları bundan kaynaklanmıyor mu? Kısaca, toplumdaki parçalanmaların müsebbibi, durumdan vazife çıkaran darbecilerdir. Milletimizi Türk ulusalcı- lığı ile Kürt ulusalcılığı kıskacına sıkış- tıran Ergenekon ve PKK yapılanmaları bunların eseridir. Darbeleri meşrulaştırmak için geç- mişte yapılan provokasyonları, anarşi ve terörün darbe şartlarını olgunlaş- tırma aracı olarak nasıl kullanıldığını, bizzat darbecilerin medyaya yansıyan itiraflarından, ses kasetlerinden öğren- dik. O dönemlerde toplumun sosyo- kültürel yapısı ve uluslararası konjonk- tür bu tür provokasyonlara elverişli bu- lunuyordu. Ancak 28 Şubat, baltayı taşa vurmuştur. Öncelikle, darbecilerin TSK içinde BÇG gibi kurumsal hiyerarşi dı- şında bir yapılanmaya gitmesi, darbede kurumsal hiyerarşinin kullanılamadığı- nın açık bir göstergesidir. Bu sebeple darbeciler BÇG yapılanmasını açıkça tasvip etmeyen unsurları irtica suçlama- sı ile geniş bir tasfiyeye tabi tutmuştur. 24 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE değerlerinin bir yansımasından ibaret- uzlaşma ve dayanışma kültürünü inşa Toplumu güvenlik tir. Bu yapıyı değiştiremezsiniz. Dolayı- etmiştir. Toplum, demokrasiye ve temel öncelikli bir sıyla artık bu yapıyı darbeci entrikalarla, insan haklarına sahip çıkan bir anlayışa yapıda tutarak, millî iradeye ve temsil ettiği değerlere sahiptir. Toplumsal barışı ve toplumsal yapay güvenlik karşı kullanmak da mümkün olmaya- kalkınmayı sağlayacak gerçek kültürel olayları caktır. Toplumu güvenlik öncelikli bir ve bilimsel değerleri kavramıştır. Top- tertipleyerek yapıda tutarak, yapay güvenlik olayları lum, bölünmez bütünlüğümüzü, iç ve darbe ortamı tertipleyerek darbe ortamı hazırlayanla- dış güvenliğimizi temin edecek bir da- hazırlayanların rın maskesi düşmüştür. Toplum, iç en- yanışma kültürüne sahip bulunmakta maskesi tegrasyonu tahrip eden, toplumu çeşitli ve bu dayanışma kültürünü politik süre- düşmüştür. alt kimlikler temelinde farklı dayanışma cin hizmetine koymak istemektedir. İş- Toplum, iç gruplarına bölüp karşı karşıya getiren te, toplumun dayanışma kültürüne karşı entegrasyonu darbecileri tanımaktadır. Bizatihi darbe- ideolojik bir saplantı içinde olan darbeci tahrip eden, ci mantalitenin tasarlanmış bir dış pro- çevreler, doğrudan toplumun bu kim- toplumu çeşitli vokasyon olduğu ortaya çıkmıştır. Top- lik değerlerini hedef alan bir darbenin alt kimlikler lum, kendi öz değerlerine yaslanmış ve imkânsızlığını artık idrak etmişlerdir. temelinde farklı tüm alt kimlikleri nötralize eden ortak bir dayanışma Normal hiyerarşinin dışında BÇG gruplarına bölüp karşı karşıya getiren darbecileri tanımaktadır. nisan-mayıs 2009 | ASDER 25

MAKALE Merkezden BÇG adı altında hiyerarşik bir örgütlenmenin 28 Şubat sürecinde eksikliği hissedilen adına gelen gerçekleştirildiği dönemleri herkes bili- şey, işte tam da bu mantalitedir. Sadece çok çok alt yor. 28 Şubat, TSK’nın değil, BÇG’nin bir avuç çıkar ve banka soyguncusunun eseridir. Çünkü BÇG, kurumsal değil, yaygarası, 28 Şubat’ı meşrulaştırmaya rütbedeki kişiler darbecilerin şahsına bağlı bir yapılan- yetmemiştir. Darbenin toplum desteği- ile taşradaki üst madır. 28 Şubat, bir avuç darbecinin ne dayandığı intibaının oluşturulması önce TSK’ya, daha sonra da bürokra- ve buna yaslanarak müdahale yapıla- rütbedeki bir siye ve tüm topluma dayattığı bir süreç- bilmesi için, paralel bir sivil toplum oluş- birlik komutanı tir. Zaman zaman hiyerarşi dışı açıkla- turulması zaruri hale gelmiştir. Amaç, malar yapıldığı, normal hiyerarşinin en sivil muhafazakâr millî iradeye karşı, si- arasında üstünde bulunan komutanlarca, “bizim vil karşıt bir kesim oluşturmak... Durum- kurumsal bilgimiz dahilindedir” şeklinde bir açık- dan vazife çıkarıldığı anlarda bu kitleyi hiyerarşiyi lama ile hiyerarşideki bozulmanın üs- kullanarak, darbenin meşruiyetini iddia tepetaklak tünün örtülmeye çalışıldığı dönemleri edebilmektir. eden ilişkiler biliyoruz. Bu dönemlerde TSK’daki ku- yaşanmıştır. rumsal hiyerarşi, büyük zarar görmüş- Bu şekilde strateji değiştiren dar- BÇG yapılanması tür. TSK’nın siyasallaşması, en başta beciler, özellikle emekli olarak sivilleş- da TSK’yı TSK hiyerarşisini tahrip edecektir. miş(!) olan askerlerin önayak olduğu bir siyasallaştıran sivil örgütlenme başlatmıştır. Bir kısım bir yapılanma idi. Yeni strateji: Ergenekon yapılan- emekli askerler, çeşitli sivil toplum ku- Ancak Ergenekon ması ruluşlarında öncü görevler üstlenerek, ve Encümen-i basında, açıkoturumlarda ön plana çı- Daniş türü Merkezden BÇG adına gelen çok karak, toplumu laik-antilaik kutuplaş- yapılanmalar, çok alt rütbedeki kişiler ile taşradaki üst masına sürükleyecek bir psikolojik harp daha da ileri rütbedeki bir birlik komutanı arasında başlatmışlardır. İşte Cumhuriyet miting- gitme, emekli kurumsal hiyerarşiyi tepetaklak eden leri bu amaçla tertiplenmiştir. Geçmişte olup sivil ilişkiler yaşanmıştır. BÇG yapılanması de darbe destekçisi olan bazı sivil top- statüye geçmiş da TSK’yı siyasallaştıran bir yapılan- lum unsurlarını bütünleştirmek ve akti- generallere, TSK ma idi. Ancak Ergenekon ve Encümen-i ve etmek amacıyla Danıştay baskını, unsurları üzerinde Daniş türü yapılanmalar, daha da ileri yandaş medya organlarına bomba at- hiyerarşik gitme, emekli olup sivil statüye geçmiş ma gibi çeşitli provokasyonlar gerçek- bir konum generallere, TSK unsurları üzerinde hi- leştirmişlerdir. Benzer provokasyonlar sağlama riskini yerarşik bir konum sağlama riskini taşı- gerçekleştirmek ve müdahaleyi meşru taşımaktadır. maktadır. Böyle bir durumu ne milletin kılacak kaos ortamını hazırlayacak un- ne de TSK’nın kabullenmesi mümkün surlarca kullanılmak üzere TSK envan- değildir. Artık darbecilik, TSK bünyesin- terine kayıtlı olduğu belirlenen askerî de, toplum bünyesinde ve uluslararası malzemeleri, askerî güvenlik sistemini toplumda dayanak bulamayacak kadar aşarak açık araziye taşıyabilmişlerdir. iflas sürecine girmiştir ve 28 Şubat sü- ‘İrtica mı, modern ve çağdaş cumhuri- reci de bu iflasın başlangıcı olmuştur. yet mi’ şeklinde bir seçenek dayatma- sı ile devlet kurumlarını veya içindeki Darbecilerin temel stratejisi, toplumu birtakım unsurları da kendi yanlarına “güvenlik öncelikli” bir toplum haline ge- çekmeye çalışmaktadırlar. Amaçları ise tirmek ve bu özellikte tutmaktır. Çünkü devleti ve kurumlarını, toplumsal irade- darbe için çıkış kapısı, müdahaleyi ka- nin örgütlenmesi olan ve topluma hiz- çınılmaz kılacak durumun vaki olması- met eden yapılar olmaktan çıkarıp millî dır. Vazife, bu durumdan çıkarılacaktır. iradeye karşı kullanılan bir oligarşik elit Çünkü darbecileri göreve ancak güven- örgütüne dönüştürmektir. Ergenekon lik öncelikli bir toplum mantalitesi çağı- davası, ülkemiz için tarihî bir dönüm rabilir. Devlet gücünün bir darbe ile ele noktası olacaktır. , geçirilmesinde en elverişli meşrulaş- tırma aracı, bu toplumsal mantalitedir. 26 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE Görevdeyken suç işlemiş emekli asker nerede yargılanır? Dr. Ümit KARDAŞ / Emekli Askerî Hakim ‘Görevde bulunduğu dönemde hangi bilgilendirdikleri görülmektedir. Sivil kişilerin rütbe ve konumda olursa olsun suç işle- Bu nedenle konuya açıklık getirmek genel suçlarından miş asker kişi çift başlı yargı sisteminde dolayı adliye hangi yargı mercii önünde yargılanır?’ zorunluluğu doğmuştur. mahkemelerinde sorusu son günlerde cevabı aranan bir 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuru- yargılanmaları soru haline gelmiştir. Bu konuda görüş genel bir beyan eden kimi hukukçuların bilgi sa- luşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun kural olup, bu hibi olmadıkları ve kamuoyunu yanlış 17. maddesi konuya açıklık getirmekte- kişilerin askerî dir. Bu maddeye göre “Askerî mahke- mahkemelerde melerde yargılamayı gerektiren ilginin yargılanmaları istisnai bir durumdur. nisan-mayıs 2009 | ASDER 27

MAKALE Askerî statüde kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait geçmesidir. iken işlenen davalara bu mahkemelerin bakma gö- Bu durumda asker kişi statüsünden revini değiştirmez. Ancak suçun askerî suç eğer askerî bir suç olmaması, askerî bir suça bağlı sivil statüye geçen kişi ancak tabii haki- bir suç veya bulunmaması halinde askerî mahke- mi olan sivil hakim önünde yargılanabi- menin görevi sona erer.” Sivil kişilerin lir. Sivil statüye geçmiş olan kişi, asker askerî bir suça genel suçlarından dolayı adliye mahke- kişi statüsünde iken bir suç işlemişse bağlı bir suç melerinde yargılanmaları genel bir kural nerede yargılanacaktır? Bu sorunun olup, bu kişilerin askerî mahkemelerde cevabını 17. madde vermektedir. Askerî ise dava askerî yargılanmaları istisnai bir durumdur. Si- statüde iken işlenen suç eğer askerî bir mahkemede, vil kişiler 353 sayılı kanunun 12. madde- suç veya askerî bir suça bağlı bir suç askerî bir suç sine göre eğer asker bir kişiyle müşte- ise dava askerî mahkemede, askerî bir rek bir suç işlemişlerse ve bu suç Askerî suç veya askerî suça bağlı bir suç de- veya askerî suça Ceza Kanunu’nda (AsCK) yazılı bir suç ğilse adliye mahkemesinde görülecek- bağlı bir suç ise askerî mahkemede, AsCK’da yazılı tir. Askerî mahkemelerin en başta gelen bir suç değilse adliye mahkemelerinde görevi asker kişilerin askerî suçlarına değilse adliye yargılanırlar. Bu nedenle askerî statüde bakmaktır. Asker iken işlediği askerî bir mahkemesinde iken sivil statüye geçen bir kişi asker suç veya askerî suça bağlı başka bir iken işlediği sivil suçundan dolayı kendi suçla ordu disiplinini ihlal etmiş olan ki- görülecektir. tabii hakimi olan adliye mahkemesinde şi üzerinde disiplinin onarımı ve iadesi Askerî yargılanır. 17. madde tabii hakim ilke- bakımından ordunun takip ve cezalan- si göz önüne alınarak düzenlenmiştir. dırma hakkı olduğu düşünülmüştür. Bu mahkemelerin Maddedeki askerî yargılamayı gerek- hakkın sivil statüye geçmiş kişiyi takip en başta gelen tiren ilginin kesilmesinden maksat as- ettiği ve bu kişinin askerî yargıyla bağ- ker kişinin emeklilik, istifa, ihraç, terhis, lılığının bu nedenle devam ettiği kabul görevi asker askerliğe elverişsizlik gibi nedenlerle edilmiştir. kişilerin askerî TSK’dan ayrılması sonucu sivil statüye GEÇMİŞ DAVALARDAN ÖRNEK suçlarına KARARLAR bakmaktır. 28 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE Ancak işlenen suç askerî bir suç si büyük önem taşımaktadır. Anayasa Daha önce sık veya askerî suça bağlı bir suç değilse Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi ve sık belirttiğimiz bu hakla birlikte askerî mahkemenin de Askerî Yargıtay kararlarıyla askerî suç- gibi AsCK’da görevi sona erer. Bu durumda görevli ları açıklayıcı iki kavram yaratılmıştır. askerî suçun mahkeme adliye mahkemesidir. Askerî açık bir tanımı mahkeme görevsizlik kararıyla dosyayı 1- Sırf askerî suçlar: Sırf askerî suç- yapılmamıştır. adliye mahkemesine göndermek mec- lar, ancak asker kişiler tarafından işle- Oysa askerî buriyetindedir. Bu konuda istikrar kazan- nebilen, unsurları ve cezaları AsCK’da mahkemelerin mış çeşitli Askerî Yargıtay ve Uyuşmaz- yer alan suçlardır. Firar, izin tecavüzü, görev alanı lık Mahkemesi kararları bulunmaktadır. sözleşerek firar, amir ve üste hakaret bu kavrama “Sanık istifa etmek suretiyle TSK’dan veya taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, is- dayanılarak ayrıldığına ve müsnet fiil sadece TCK yan muharrikliği, fesat, askerî isyan, za- belirlenmekte, uyarınca cezayı mucip ve askerî bir rar doğuracak şekilde nöbet talimatına uygulama, yorum suça bağlı olmayan bir fiil niteliği taşı- aykırı hareket etmek gibi suçlar.. kararları ve dığına göre 353 sayılı As. Mah. Krlş. ve içtihatlarla askerî Yrg. Us. Kanunu’nun 17. maddesine is- 2- Askerî suç benzerleri: Askerî suç suç alanının tinaden görevsizlik kararı verilmesi ge- benzerleri, yoruma daha çok açık ölçüt- genişletilmesi rekirken” (As. Yrg. Drl. Krl. 04/06/1976, leri beraberinde getirmiştir. Sırf askerî hem askerlerin E.39, K. 38) “Askerî suç, Askerî Ceza suçlar dışında kalan ve AsCK’nın mad- hem de onlarla Kanunu’nda yer alan veya bu kanun- delerinde düzenlenmiş bulunan suçlar müşterek la TCK’ya atıf yapılan suç olup sanığa askerî suç benzerleri olarak kabul edil- suç işleyen atılı suç Askerî Ceza Kanunu’nda yer miştir. Bu suçlar bir kısım unsurları ya da sivillerin tabii almadığı gibi, anılan kanun tarafından unsurlarının tümüyle TCK’da yer almış, hakimlerinden TCK’ya atıf yapılan bir suç olmayıp, ancak yollama sonucu AsCK’ya dahil koparılmalarına münhasıran TCK’da yer alan bir suçtur. edilmiş suçlardır. Bunun amacı askerî neden olmaktadır. Olayda sanığa atılı suç askerî bir suç yararın korunması olmakla birlikte bir- ve buna bağlı bir suç olmadığından ve çok siyasi suç askerî suç haline getiril- sanığın terhis edilmek suretiyle askerî miştir. Bu şekilde AsCK ile TCK’ya açık mahkemede yargılanmasını gerektiren yollamada bulunulmuştur. AsCK’nın 54, ilgisi kesilmiş bulunduğundan davanın 55, 56/1-A, 57, 58, 135, 140, 144, 146. adli yargı yerinde görülmesi gerektiği” maddeleriyle TCK’nın çeşitli maddeleri- (Uyuşmazlık Mahkemesi 30/03/1987, ne yollamada bulunulmuş ve askerî suç E.35, K.39) benzerleri yaratılmıştır. O halde burada önemli olan, işlenen ASKERÎ SAVCI SİVİL BİR SUÇU suçun askerî bir suç olup olmadığının SORUŞTURAMAZ veya askerî bir suça bağlı bulunup bu- lunmadığının tespitidir. Daha önce sık Bu bilgilerden sonra tekrar sorduğu- sık belirttiğimiz gibi AsCK’da askerî su- muz soruya dönersek sivil statüye ge- çun açık bir tanımı yapılmamıştır. Oy- çen kişi bakımından işlenen suçun sivil sa askerî mahkemelerin görev alanı bu suç olup olmadığı nasıl anlaşılacaktır? kavrama dayanılarak belirlenmekte, uy- gulama, yorum kararları ve içtihatlarla askerî suç alanının genişletilmesi hem askerlerin hem de onlarla müşterek suç işleyen sivillerin tabii hakimlerinden ko- parılmalarına neden olmaktadır. Bu ne- denle askerî suç kavramının açıklıkla ve kesin olarak belirlenmesi, yoruma bırakılmaması, sınırlarının iyi çizilme- nisan-mayıs 2009 | ASDER 29

MAKALE Sivil statüye İşlenen suç sırf askerî suç veya askerî adliye mahkemeleridir. Sivil statüye ge- geçen kişiler suç benzeri değilse sivil suçtur. Şimdi çen kişiler görevdeyken askerî mahke- görevdeyken somutlaştırarak şunu sorabiliriz. TCK mede yargılanmaya başlamış olsalar 309. maddede (eski TCK 146) düzenle- bile TSK’dan ayrılma gerçekleştiğinde askerî nen anayasayı ihlal suçu, 311. madde- askerî mahkemelerin 353 sayılı kanu- mahkemede de (eski TCK 146) düzenlenen yasama nun 17. maddesi uyarınca görevsizlik yargılanmaya organına karşı suç, 312. maddede (eski kararıyla dosyayı adliye mahkemesine TCK 147) düzenlenen hükümete karşı gönderme zorunluluğu bulunmaktadır. başlamış suç düzenlemeleri sırf askerî suç veya 17. maddenin eski metninde “ve sanık olsalar bile askerî suç benzeri suçlar mıdır? Hayır. hakkında kamu davası açılmamış ol- TSK’dan ayrılma Bu suçlar herkes tarafından işlenebilen ması’’ koşulu bulunmaktaydı. Yani suç gerçekleştiğinde ve AsCK’da yer almayan suçlar olduk- askerî bir suç olmamasına rağmen ki- larından sırf askerî suç değildirler. Yine şi hakkında askerî mahkemede kamu askerî bu suçlara ilişkin olarak AsCK’da bu davası açılmışsa askerî mahkeme gö- mahkemelerin suçların unsurlarının tümüne veya bir revsizlik kararı verememekteydi. Bu ko- kısmına ya da madde numaralarına bir şul Anayasa Mahkemesi’nin 1.7.1998 353 sayılı yollama bulunmadığından askerî suç tarih ve E.1996/74, K.1998/45 sayılı kanunun 17. benzeri suçlardan da değildirler. Yine kararıyla tabii hakim ilkesine aykırı bu- maddesi uyarınca TCK 220. maddede düzenlenen örgüt lunarak iptal edilmiştir. Böylece askerî kurmak veya yönetmek suçu da ay- mahkemeye dava açıldıktan sonra da görevsizlik nı nedenlerle askerî bir suç değildir. O görevsizlik kararı verilmesi zorunluluğu kararıyla halde emeklilik, istifa, terhis, ihraç gibi getirilmiştir. Sivil statüye geçen kişilere nedenlerle TSK’dan ayrılıp sivil statüye ilişkin olarak görevli oldukları dönem- dosyayı adliye geçen kişilerin görevleri sırasında TCK de askerî savcılıkça bir soruşturma mahkemesine 220, 309, 311, 312. maddelere ilişkin başlatılmamışsa bu kişilerin asker ol- olarak işledikleri suçlar askerî suç ol- dukları dönemde işlemiş oldukları sivil gönderme madıklarından bu kişilerin yargılanaca- suçlar hakkında askerî savcı soruştur- zorunluluğu ğı yargı mercii 353 sayılı kanunun 17. ma başlatmaya yetkili değildir. Çünkü bulunmaktadır. maddesi ve tabii hakim ilkesi uyarınca bu durumda soruşturmayı sivil savcılık başlatacak, sivil kişinin sivil suçuyla ilgili kovuşturmayı da 17. maddenin öngör- düğü tabii hakim ilkesi uyarınca adliye mahkemesi yapacaktır. Eğer TSK’dan ayrılan kişi hakkında görevi sırasında işlediği sivil suçtan dolayı soruşturma başlatılmamış ve sivil savcılıkça ilk kez bir soruşturmaya başlanmışsa dosyanın ilgisi ve yetkisi olmayan askerî makam- lara gönderilmesi hukuken mümkün de- ğildir. Zaten nezdinde askerî mahkeme bulunan komutan sivil bir kişi hakkında sivil bir suçtan dolayı soruşturma emri vermeye veya vermemeye yetkili değil- dir. Savcılık bu durumda yetkili olduğu bir işi yetkisiz bir yere göndermiş olur ki bu da yasaya ve hukuka aykırıdır. Zaman Gazetesi İnternet Sitesi, 01 Mayıs 2009 Cuma 30 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE VİCDANLARINIZ NE DİYOR? Nurettin YAVUZ Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora- nına sundular. Kitapta 27 YAŞ mağdu- Sayın ÖZKÖK miral İlhami Erdil’in açtığı “içki içiyordu- runun hayat hikâyesi var. Yargılanmak Şura karalarına içmiyordu” tartışması üzerine Eski Ge- istediklerini haykırıyorlar. şerh koyanları nelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral da “Bu hareket Hilmi Özkök’ün açıklamalarını, Radikal Onları TSK’dan YAŞ kararı ile ihraç irtica’yı gazetesi yazarı Murat Yetkin “Özkök’ten edenler, görevlerinde “çalışkan, başarılı cesaretlendirir” ‘savunma’: Beni 28 Şubatçılar gibi dav- ve üstün gayret içinde” olduklarını bel- diye uyarmış. ranmamakla suçladılar” başlığı ile 25 gelemişler verdikleri takdirlerle, ödüller- Sayın ÖZKÖK Aralık 2008 tarihli köşesinde yazdı. le ve madalyalarla… Ama namaz kılma- irtica’dan neyi larını, içki içmemelerini, hanımlarının kasdettiği de Sayın YETKİN “Hükümetle alenen başörtüsü takmasını suç sayılmışlar, açık değil. Yoksa kavga” alt başlığı altında Sayın Özkök’ün kapalı kapılar ardında mahkemeye çı- “irtica”dan ” koruma kollama görevimi kapalı kapı- karmadan. kastedilen lar ardında saygın bir şekilde tartışıp, bu namaz kılmak, görevi, muhataplarımı ikna yoluyla ger- “Uluslararası karargâhlarda ça- içki içmemek, çekleştirmemden memnun kalmayanlar lışmak bana birçok farklı yaklaşımları başörtüsü oldu. Alenen söz düellosu yapsaydım görme fırsatı bahşetti.” diyor Sayın ÖZ- takmak gibi İslam beni coşkuyla alkışlayacaklar vardı. KÖK oralarda görmüş mü veya gören dininin emirleri Ama ben kendimi kimseye dalkavukluk var mı böyle bir uygulama? Dünyanın mi? Bilemiyoruz. yapmak zorunda hissetmedim. Halkımı, hangi çağdaş ülkesinde insanlar yargı- Çünki irtica ekonomiyi, dış politikalarımızdaki den- lanmadan ceza çekiyorlar bize söyle- gerekçesi geleri olumsuz etkilemekten kaçınmamı yebilir mi? Suçluları cezalandırmak için ile atılanlar suskunluk ve pasiflik olarak niteleyen- TSK’daki askeri mahkemeler yetersiz yargılanmadı. ler, gerektiğinde Yüksek Askeri Şura mi? neden yargı yolu kapalı olan YAŞ Mahkemeye kararlarına şerh koyanları (Başbakan kararları ile cezalandırıldı bu insanlar? başvurma hakları ve Milli Savunma Bakanı’nı kastediyor) Düşülen şerhler sonucu mu değiştirdi? da yok. ‘Bu hareket irticayı cesaretlendirir’ diye alenen uyardığımı duymazdan geldiler.” Mahkeme kararı olmadan insanlara sözlerine yer vermiş. ceza verenleri, bu çağdışı uygulamayı yapanları ve bu uygulamaya taraftar Bu yazıdan anlıyoruz ki Sayın Özkök olanları ikna olmadan affetmek inanın kapalı kapılara arkasında muhatapları- çok zor. Acaba beni de ikna eden çıkar nı (kuvvetle muhtemel hükümet temsil- mı? Sahi sizin vicdanlarınız ne diyor? cileri olabilir) ikna etmiş. Nasıl bir ikna yöntemi kullandı inanın çok merak edi- yorum, pek ipucu yok bu konuda. Sayın ÖZKÖK Şura karalarına şerh koyanları da “Bu hareket irtica’yı cesa- retlendirir” diye uyarmış. Sayın ÖZKÖK irtica’dan neyi kasdettiği de açık değil. Yoksa “irtica”dan kastedilen namaz kıl- mak, içki içmemek, başörtüsü takmak gibi İslam dininin emirleri mi? Bilemiyo- ruz. Çünki irtica gerekçesi ile atılanlar yargılanmadı. Mahkemeye başvurma hakları da yok. “irtica” ve ”disiplinsizlik” gerekçesi ile TSK’dan YAŞ kararları ile atılanlar (ASDER) Adaleti Savunanlar Derneği’ni kurdular.“Ben Disiplinsiz Değilim” kita- bıyla hayat hikâyelerini toplumun vicda- nisan-mayıs 2009 | ASDER 31

DENEME YAPAMAZSIN KOMUTANIM! Gürcan ONAT Biz birbirimizi iyi biliriz. Birbirimizin tarmak derdindeydi! Üstelik ancak ken- ruh halinden de çok iyi anlarız. disinin ve fikirlerinin memleketi kurta- racağına inanıyordu. Hem o kadar çok Aynı eğitimi gördük, çünkü. Aynı sı- inanıyordu ki; kendisine engel olmaya ralarda yetiştik. Aynı hava pompalan- kalkan, ya da inanmayan kişilerinse dı ciğerlerimize. Gerçi siz bizim birkaç ancak ölmelerinin gerekeceği kadar kuşak önümüzdeydiniz ama biz de 12 inanıyordu. Hiç dinlemedik, duymadık Eylül’den önceki ortamı Harp Okulu’nda birbirimizi. Gözler sadece nefret dalgası soluduk. Devre arkadaşlarımıza karşı yaydı. nefreti yaşadık! Bir darbeyle bitti o kavgalar. Kötü bölünmüştü memleket. Memleket kurtarma sevdası ise hiç İnsanlar çok ciddi kaygılar taşıyor- bitmedi! du… Tarafların fertlerinin beyinlerinin bir Ama tarafların fertleri memleketi kur- köşelerinde mahpus kaldı bu takıntı. Beklenmedik bir şey oldu, hiç he- sap edilmedik bir şey. Dinciler sar- dılar her yanı. Hesapta yoktu bu. Sol dağıtıldı, sağ dağıtıldı. Bunlara ne oldu böyle? Nasıl palazlandılar? Turgut Özal, meğer bir Nakşibendî şeyhi ile tanışırmış. Git- tikçe de büyüdüler. Ha- di ANAP’ı hazmettik, ya sonra gelen Refah, Fa- zilet, Saadet. Bir bir giden büyükşehir belediyeleri. Başbakanlık, Cumhurbaş- kanlığı… Yok, artık bu kadar olmaz. Memleket gitti. Acil darbe lazım! Çıkartıldı, beynin bir hücresine hapsedilmiş olan sevgili… Başladı toplantılar, hazır- lıklar… Deneyim de var, 12 Eylülden nasılsa. Fakat şartlar çok farklıydı tabii ki, tek- noloji çok gelişmişti. Emniyet de güçlen- mişti. Sonra MİT! Bizim JİTEM de çok iyi ama Bu sefer ki iktidar muktedir çıktı! Dağıldık, darmadağın olduk. Hele in- ternet durdurulamayan kâbus! Medya- 32 ASDER | nisan-mayıs 2009

DENEME fotograf: mustafa nazif yı da halledemedik. Medya her zaman pamayız artık. Memleketi bizimdi. Bu sefer dinciler de öğrenmiş Yapamazsın komutanım! memleketinin işi. 28 Şubat post modern’i medya ile Artık karşında 60’lı yılların ezik halkı insanından yapmıştık. Kurgularımızı Şok! Şok! Şok! kurtarmayı bırak. Diye giriyordu, bizimkiler. Bu sefer zayıf yok. Konumunu, hakkını hukukunu bi- Senin görevin kaldılar. Üstelik bazı eski solcular, libe- len şuurlu millet var! Senin emrine ver- memleketi raller de yanaşmadı bize. Ulusalcılarla diği silahın, tankın, uçağın kendisine ait düşmandan bir başımıza kalakaldık. Bir de ses ka- olduğunu bilen millet var! kurtarmak. O da yıtlarımız perişan etti bizi… Kardeşim dışarıda, içeride ya, bu kadar da gelişir miymiş tekno- Yapamazsın komutanım! değil! Kışlanda loji! Ana muhalefetin avukatlığı da bir Sen artık darbe yapamazsın. eğitimine işe yaramadı. İktidarı korkutamadık Çıkart beyninin en mahrem yerine devam et. Bu işi arkadaş. Eskiden birisi alıp şapkasını gizlediğin o kara sevdayı. Yok et! hakkıyla yaptığın gidiyordu!.. Hoca da çok merhametli Ben öyle yaptım. konusunda çıktı. Memlekette kaos olmasın ben gi- Memleketi memleketinin insanından kimsenin kuşkusu deyim dedi. Bunlar genç, sindiremedik. kurtarmayı bırak. Senin görevin mem- yok. Bu millet Ne yaptıysak adama yaradı!.. E-posta leketi düşmandan kurtarmak. O da dı- vatan bekçiliğini, bile adamı patlattı. Emekli savcılarımız, şarıda, içeride değil! Kışlanda eğitimi- namusunu sana bazı kurumlar iyi çalıştı ama yok, gene ne devam et. Bu işi hakkıyla yaptığın emanet etmiş, başaramadık. “One minute” ile durduk! konusunda kimsenin kuşkusu yok. Bu peygamber ocağı Allah için rektörler de her türlü desteği millet vatan bekçiliğini, namusunu sana olduğun için… verdi. Emrindeyim komutanım bile di- emanet etmiş, peygamber ocağı oldu- Millet sana yenler oldu. Ama öğrencileri karıştıra- ğun için… Millet sana güveniyor sen de güveniyor sen de madık, 12 Eylüldeki gibi… Cumhuriyet milletine güven! milletine güven! mitinglerine epey adam taşıdık, lakin Halk ne yapacağını çok iyi biliyor. arkasını getiremedik. Tetikçilerimiz de Başında kral istemiyor. Korkma! Seçim- çabuk yakalandı. Elimizde birkaç kurum le getirdiğini, seçimle götürebiliyor. Se- kaldı. Oraya yerleştirdiğimiz militanlar nin üzerine giydiğin üniformana göster- da emekli oldu mu; sittin sene darbe ya- diği saygıyı, kendi şahsına zannetme! O milletin, devletin verdiği üniformaya layık olmaya bak. Komutanım!.. nisan-mayıs 2009 | ASDER 33

MAKALE AYASOFYA VE OBAMA’NIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI Prof. Dr. Nevzat TARHAN Ayasofya Fotoğrafı: Mustafa Nazif 34 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE 09 Nisan tarihi ilginç rastlantıları bir Malcolm-X ve Martin Luther King arada topladı. nenin aksine ötekileştirilmiş barışçıl bir Korku ve çatışma Medeniyetler İttifakı Toplantısı, Bir- karakteri lider olarak seçti. ile beslenen leşmiş Milletler Başkanı’nın Türkiye’de ABD derin olması, ABD Başkanı Obama’nın ilk Aynı durum Türkiye için de geçerli devleti Malcom- deniz aşırı resmi ziyaretine Türkiye’nin idi. 28 Şubat 1997 askeri müdahalesi X’i ve Martin dâhil olması, Rasmussen’in NATO dini terör gerekçesi ile yapılmıştı. 11 Luther King’i Genel Sekreterliğine adaylığında Eylül 2001 trajedisinin hemen sonrası çağrıştıran bu Türkiye’nin gösterdiği direniş, bir ge- Türk TV’lerinde geçen ‘İslami terör kü- ABD’linin İslam nel sekreter yardımcısının İslam Kal- reselleşti’ alt yazılarını unutmadık. ve Hıristiyan kınma Örgütü ile diyalogdan sorumlu Medeniyetlerini olarak Türkiye’ye verilmesi, Doğu’da Ancak Türkiye’de derin odakların yaklaştıran Türkiye’nin kredibilitesinin yükselmesi. siyasetin doğal dinamiklerine müdaha- tavrından rahatsız lesi ötekileştirilmiş insanların temsilcisi olduğunu belirtti. Obama’nın Ayasofya’dan ‘muhte- Erdoğan’ı iktidara taşıdı. Şimdi birbirine şem’ olarak söz etmesi dikkat çekici idi. benzeyen her iki liderlik tarihe müdaha- le etme şansı yakaladılar. “Evet dünya’ya mesaj vermek için geldim, laik demokratik Müslüman Tür- Dünyayı çatışmaya götürecek, dev- kiye bir modeldir... ABD İslam’la savaş- letlerarası ilişkiyi ‘eşitlerin ilişkisi değil madı ve savaşmayacak... Dini özgür- güçlünün zayıfla ilişkisi’ olarak gören lükler sivil toplumu canlı tutar... İslam CFR konseptini değiştirebilecek ge- inancına saygımızı göstermeliyiz... Türkiye’nin AB üyeliği Avrupa’nın teme- lini genişletecek ve kuvvetlendirecek- tir...” gibi sözlerin altı çizilmelidir. Obama için ‘dışı kahverengi içi be- yaz’ kaygısı nedeniyle dünya vatandaş- ları hep şüphe taşıyorlar. Fakat aslında dünya’nın barış dönemine geçişi için bir fırsat olma şansı yükselmeye başladı. Doğal, sade, içten, sahtelikten uzak, komplekssiz ve güven veren tavırları neden Amerikan halkının sempatisi- ni kazandığını gösteriyordu. Bu kişilik özellikleri aslında doğu terbiyesi özellik- leri idi… Korku ve çatışma ile beslenen ABD derin devleti Malcom-X’i ve Martin Lut- her King’i çağrıştıran bu ABD’linin İslam ve Hıristiyan Medeniyetlerini yaklaştıran tavrından rahatsız olduğunu belirtti. ABD derin devletinin yayın organı sayılan Washinton Post gazetesi ‘Oba- ma İslam Âlemine Türkiye’den seslen- meyecek’ haberleri yapmıştı. Aslında Huntington’un oryantalist ki- birle yazdığı ‘Medeniyetler Çatışması’ tezi ve11 Eylül 2001 sonrası oluşan gü- ven krizi dünyayı başka yöne çekmek istiyordu. Oluşan güven krizi hedefle- nisan-mayıs 2009 | ASDER 35

MAKALE 916 yıl kilise lişmelere gebe olduğumuzu görmek da müze olan büyük mabede mabed ol- 481 yıl cami gerekir. Eğer seçilmiş liderler kamuo- mak yaraşır. Müze oluşunun gerekçesi, ve 74 yıldır da yu tarafından yalnız bırakılırlarsa güç Lozan’ın gizli maddelerinden birisi oldu- müze olan büyük odaklarının eksenine girmek zorunda ğu söylenmektedir. Dünya derin odak- mabede mabed kalırlar. larının gizli pazarlıklarını barındırdığı olmak yaraşır. anlaşılıyor. Müze oluşunun Birleşmiş Milletlerin Dünya Parla- mentosu olması için çalışılması, me- Ruhban okulunun açılmasına has- gerekçesi, deniyetler ittifakı için somut adımlar sasiyet gösteren Obama’yı medeni- Lozan’ın gizli atılması dünyayı daha yaşanılır yapa- yetler ittifakının sembolü olabilecek bir maddelerinden cağından şüphe etmemek gerekir. Ayasofya projesi için ikna etmek kolay birisi olduğu olabilecektir. Bir örnek vermek gerekir- söylenmektedir. Türkiye’nin dünya tarihinin barış- se ‘Asyasofya’da İbrahimi dinlerin iba- Dünya derin çıl bir şekilde yazılmasında önemli rol detlerinin yapıldığı uygulama örnekleri odaklarının gizli üstlenmesini liderlik başarısına indir- veya haftada altı gün Müslümanlara pazarlıklarını gememek gerekir. İslam coğrafyasının bir gün Hıristiyanlara tahsis gibi veya Türkiye’nin arkasında olması ve Türk din ve kültürler arası diyalog uygulama barındırdığı dış politikalarının bunu iyi bir şekilde merkezi’ gibi. anlaşılıyor. hissettirmesi uluslararası aktör olma kapasitemizi artırdı. Önerilerim bazı kimseler tarafından uçuk, imkânsız hatta Fatih’e ihanet gi- Ilımlı İslam tabiri oryantalist bir tanım- bi algılanacağını biliyorum. Başka bir dı. Türkiye için ‘değişirsen seni kabul çözümü olan varsa söylenmeli. Bir şey ederim’ üstünlük duygusunu taşıyordu. tamamen elde edilemiyorsa tamamen Bu terim kullanılmadı. Danimarka Baş- terk etme hatası da yapılmamalıdır. bakanı Rasmussen aslında İslama ilgi duyan birisi idi ve kazan kazan politika- Fatih Ayasofya’daki gravürleri neden sı akıllıca uygulandı. yok etmedi, Yüksek hikmet anlamına gelen Ayasofya ismini neden değiştir- Ayasofya’nın nasıl bir rolü olabilir? medi? Düşünelim 916 yıl kilise 481 yıl cami ve 74 yıldır 36 ASDER | nisan-mayıs 2009

DENEME Vehbi HORASANLI I. Dünya Savaşında birçok Alman ve sına saldırıya geçildi. Baskın başarılı Filmlere konu Avusturyalı, Osmanlı askeri ile birlikte olmuş kendilerinden 13 kat fazla sayıda olabilecek bu savaşmıştı. Bu askerler sadece komu- olmasına rağmen İngilizler geriye çekil- başarı hikâyesi tan değil bazen bir Alay büyüklüğünde mek zorunda kalmışlardı. İngilizler gemi ciddi sonuçlar askeri birliklerden oluşuyordu. ile ikibin kişilik bir yardım göndermişler- doğurmuştu. di. Yardım alan İngilizler karşı saldırıya İngilizler devamlı Bu yazımızda Filistin cephesinde geçtiler lakin büyük kayıplar vererek şekilde bu görev alan yedek yüzbaşı rütbesindeki tekrar geri çekilmek zorunda kaldılar. cepheye asker Alman Jorj Gondos ve emrindeki asker- yığmış Filistin lerden bahsetmek istiyorum. Gondos Müfrezesi Tur Manastırına savaşlarının (Ayakaterin) gitmiş manastırdan erzak çıkmasına yol 1. Kanal harekâtı öncesinde Osmanlı- temin etmişti. Daha sonra Tur kasa- açmışlardı. Mısır sınırı bugünkü İsrail-Mısır sınırı basına giren Müfreze bütün İngilizleri idi. Osmanlı karargâhı Çanakkale’deki buradan çıkarmış Süveyş Kanalının Müttefik baskısını azaltmak için İngiliz- kuzeyine kadar sürmüştü. 30 Ocak’tan leri Mısır’dan vurmak istiyordu. Burada 2 Şubat tarihine kadar bölgede devam- büyük bir başarı elde edilemese bile en lı baskın ve sabotaj yapan müfreze azından Çanakkale’deki askerlerimizin Kanal’da Karantina adı verilen yerdeki üzerindeki baskı hafifleyecek idi. kuyuları, tulumbaları ve elektrik motor- larını tahrip etmişti. Nitekim aynen öyle oldu. 1. ve 2. Kanal Harekâtı sayesinde İngilizler kuv- 6 Şubat’ta bir maden ocağına girile- vetlerinin büyük bir bölümünü Süveyş rek birçok malzeme ele geçirildi. Daha Kanalının korunması uğruna Mısır’a sonra Süveyş Kanalının batısına geçen kaydırdılar. müfreze Cemsa adı verilen bölgedeki 3 petrol kuyusunu ve 3 petrol tankerini 1. Kanal harekâtı esnasında Yüzba- tahrip etmişti. şı Gondos’a İngiliz birliklerine sabotaj yapma görevi verildi. Gondos’un emrin- Çeşitli çatışmalarda 6 askerini şehit de Yüzbaşı Eşref Kuşçu ve gönüllüler- den oluşmuş 60 asker bulunuyordu. 19 Ocak 1915 tarihinde İngilizlerin elinde bulunan ve 280 askerle birlikte bir kruvazör ile savunulan Tur kasaba- nisan-mayıs 2009 | ASDER 37

DENEME Yüzyıllarca barış veren müfreze aldığı savaş ganimetleri lizler önce Kudüs’e daha sonra bozgun ve sükûnet ile Kalatünnahil’e geri döndü. halinde geri çekilen Osmanlı Ordularına büyük kayıplar verdirerek Halep’e ka- içinde yaşayan Müfrezenin komutanı Gondos, Harp dar geldiler. Hemen akabinde Mondros Filistinliler Okulu öğrencilerinden Hanefi, Avus- Mütarekesi imzalandı. O gün bugündür turyalı doktor Simon ve Şeyh Hasan Kudüs ve Kutsal topraklardan uzaklaş- Osmanlı bölgeden Kuveyri’nin ödüllendirilmesi için Harp tırıldık. İngilizler bölgeye Yahudi göç- ayrılınca bir türlü Karargâhına yazı yazmıştı. menleri getirerek Filistin’in bir kan gölü- huzuru bulamadı. ne dönüşmesine sebep oldular. Aksine her geçen Gondos müfrezesinin hikâyesini çok kısa olarak bu kadar anlattıktan sonra Yüzyıllarca barış ve sükûnet içinde gün daha da şimdi de günümüze kadar ulaşan etki- yaşayan Filistinliler Osmanlı bölgeden artan bir baskı lerinden bahsetmek istiyorum. ayrılınca bir türlü huzuru bulamadı. Ak- sine her geçen gün daha da artan bir ve şiddet ile Filmlere konu olabilecek bu başa- baskı ve şiddet ile topraklarını terke topraklarını terke rı hikâyesi ciddi sonuçlar doğurmuştu. zorlandılar. İngilizler devamlı şekilde bu cepheye zorlandılar. asker yığmış Filistin savaşlarının çık- İnşallah geçen bu 100 yıllık süreden İnşallah geçen bu masına yol açmışlardı. sonra bölgeye yeniden huzur ve süku- 100 yıllık süreden net geri gelir. Zira korkak ve pısırık bir Müfrezenin başarısı savaşın kaderini Türk dış politikası terk edilip Gondos sonra bölgeye oldukça ciddi bir şekilde etkilemişti. Zi- müfrezesi gibi cesur ve atılımlar yapıl- yeniden huzur ra paniğe kapılan İngilizler, Mısır elden dığını görüyoruz.. ve sükunet geri gidiyor diyerek Çanakkale’den çekilmek gelir. Zira korkak gerektiğine inanmışlardır. İsrail’li politikacıların fütursuzca işle- ve pısırık bir Türk diği cinayetlere ve İsrailli komutanların dış politikası terk Panik öylesine büyük olmuştur ki pervasızca yaptığı konuşmalara sert edilip Gondos İngilizler Mısır’da 400 bin kişilik bir or- cevaplar verilmeye başlandı. Dileyelim müfrezesi gibi du hazırlamışlar ve bu ordu ile “bizim geri adım atılmadan bu güzel çıkışların cesur ve atılımlar Arap çöllerinde ne işimiz var” demeden arkası gelsin… Filistin’e saldırmışlardı. yapıldığını görüyoruz.. General Allenby komutasındaki İngi- 38 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE 2002’ NİN İKİNCİ ŞURASINDA NELER OLMUŞ? Adnan TANRIVERDİ / Emekli Tuğgeneral - ASDER Genel Başkanı Yıllar önce kapalı kapılar arkasında verilmişti. Muhtemelen konuşulanları, Ergenekon Tutuklusu Başbakan Sn. Abdullah Gül, kabine- gündem Mustafa Balbay’ın günlükleri gün yüzü- konularından biri ne çıkardı. sini ertesi gün Cumhurbaşkanına sun- de, inançlarından du ve yeni Bakanlar Kurulu 19 Kasım dolayı ilişikleri 2002 yılının olağan ikinci Askerî 2002’de, Sn. Bülent Ecevit Kabinesin- kesilecek Sb. Şûrasında konuşulanlar bizi o zamana den görevi teslim aldı. ve Asb.ların götürdü ve gerçekleşen bir kısım hadi- durumunun seleri de hatırlamamıza sebep oldu. Yeni Hükümetin programı 23 görüşülmesidir. Kasım’da TBMM’de okundu, 26 Milletvekili Genel Seçimleri 03 Kasım Kasım’da görüşüldü ve 28 Kasım 2002 2002 tarihinde yapılmıştı. 365 milletve- tarihinde de Hükümet güvenoyu aldı. kili ile Meclise giren AKP birinci parti olmuş (CHP: 177; Bağımsız: 8), Genel Yeni Hükümet enerjik davranarak, Başkan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa sürede Ülke Meselelerine sahip yasaklı olması nedeniyle milletvekili çıkmıştı. olamaması sonucunda, Başbakanlık görevi, zamanın Cumhurbaşkanı Sn. Bu fakir de, Türk Silahlı Kuvvetlerin- Ahmet Necdet Sezer tarafından, 17 Ka- deki 32 yıllık tecrübesi ile yeni hüküme- sım 2002 tarihinde Sn. Abdullah Gül’e te yardımcı olur düşüncesi ile, Sn. Baş- bakana, internet adresinden, Yüksek Askerî Şûra toplantısı ile ilgili bir mek- nisan-mayıs 2009 | ASDER 39

MAKALE Basına yansıyan tup ulaştırmıştı. Mektupta aynen şunları b. TSK Astsubay Sicil Yönetmeliği- haberlerden, söylemiştim. nin 53 ve 54 ncü maddelerini hukukçu bir ekibe inceletmelisiniz. bu toplantıda, “Sayın Abdullah GÜL ABD’nin Başbakan c. Toplantıda, gündeme geldiği tak- dirde, DİSİPLİNSİZLİĞİ ( ihracını ge- muhtemel Irak Sayın Başbakanım, bu size ikinci rektiren suçu) MAHKEME KARARI harekâtı, Milli mesajım olacak. Birincisinde seçimler İLE TESBİT EDİLMİYENLERİN Şûra Askeri Stratejik ve Başbakanlık görevi için sizi kutlamış- gündeminden çıkarılmasını ve bu kişi- tım. Tebriklerimi tekrar ediyorum. ler hakkındaki kararın Kuvvet Komu- Konseptte tanlıklarınca verilmesini istemelisiniz. yapılması gereken Şimdi de enerjik ve isabetli gayret- Çünkü Kuvvet Komutanlıklarınca ihraç lerinizi gördükçe, bu bizim hükümetimiz edilenlerin haklarını, yargıda, arama değişiklikler diyerek başarılarınızın en üst düzeyde imkânları vardır. ve son sekiz olması için dua ediyoruz. Yukarıdaki konu ile bağlantılı olarak, yıldır Şûra Aralık sonunda Yüksek Askerî AKP Aksaray Millet Vekili Sayın Rama- gündemlerinin Şûranın toplanması gerekiyor. Tabii zan Toprak’ı da yalnız bırakmamalısı- ki gündeminde önemli konular vardır. nız. değişmez Toplantıda etkili olmayı arzu ediyorsa- maddesi olan nız, her şûra üyesi için Gnkur. Per. Bşk. Bu vesile ile geçmiş Ramazan Bay- “disiplinsizlikleri lığınca hazırlanan ‘’gündem konuları ve ramınızı gönülden kullar, başarılarınızın hal tarzları’’ ile ilgili dosyanın, yeterli bir devamını diler, sizi Allah’a(cc) emanet nedeniyle süre önce makamınızda bulundurulma- eder, saygılar sunarım. 10 Aralık 2002 TSK’den sını sağlamalısınız. Konuları ehil bir he- yete incelettirerek tutumunuzu toplantı Adnan TANRIVERDİ ilişiklikleri öncesinde saptamalısınız. Emekli Tuğgeneral” kesilecek personel” in Muhtemelen gündem konularından Mektubumuzun Sn. Başbakan tara- durumunun biri de, inançlarından dolayı ilişikleri fından okunup okunmadığını bilemiyo- görüşüldüğü; kesilecek Sb. ve Asb.ların durumunun rum. Irak’a yapılacak görüşülmesidir. ZULME ORTAK OLMA- operasyonun MAK ve TSK’nın potansiyel bir İslam 2002 yılının ikinci Yüksek Askerî öncelikli tehdit karşıtı güç olduğu görünümünden kur- Şûra (YAŞ) Toplantısı 26 Aralık tarihin- olduğuna ve tarılması için : de yapıldı. 7 subay ve astsubayın a. TSK Subay Sicil Yönetmeliği- Basına yansıyan haberlerden, bu disiplinsizlikleri nin 99 ve 100 ncü maddeleri ile, toplantıda, ABD’nin muhtemel Irak nedeniyle Türk harekâtı, Milli Askeri Stratejik Konsept- Silahlı Kuvvetleri te yapılması gereken değişiklikler ve ile ilişiğinin son sekiz yıldır Şûra gündemlerinin de- kesilmesine ğişmez maddesi olan “disiplinsizlikleri karar verildiği nedeniyle TSK’den ilişiklikleri kesilecek anlaşılmaktadır. personel” in durumunun görüşüldüğü; Irak’a yapılacak operasyonun öncelikli tehdit olduğuna ve 7 subay ve astsuba- yın disiplinsizlikleri nedeniyle Türk Si- lahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak YAŞ’ın bu toplantısında şim- diye kadar olmayan bir ilk oluyordu. Zamanın Başbakanı Sn. Abdullah Gül ve Milli Savunma Bakanı Sn.Vecdi Gö- nül, disiplinsizlik gerekçesiyle ordudan 40 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE atılması istenen 7 subay ve astsubayın Ama yargısız olmaz...(Gül o sırada ko- dosyasını ayrıntılı olarak inceleyerek, nuşmuyor.) bu kişilere yargı yolunun kapatılmasını eleştiriyor, Şûranın kararına katılmıyor Doğan : (tartışma alevlenince) Eğer ve muhalefet ŞERHİ koyuyorlardı.” niyetiniz 28 Şubat’ın intikamını almaksa pişman olursunuz. Bunun hesabını size Meseleye pratik çözüm getirmemiş sorarız. (Başbakan’a sen diye hitap edi- olsa da, yeni gelişme, hukukun üstünlü- yor) Doğan konuştuktan sonra komuta ğü ve hukuk devleti olma adına önemli kademesi hariç komutanlar 11’i birden, bir adımdı. konuşmayı destekliyoruz, diyor” Kapalı kapılar arkasında neler olup YAŞ toplantısı ile ilgili olduğu söy- bittiğini o zaman bilemiyorduk. Sonuç lenerek basına yansıyan bilgiler doğru almaya yetmeyen girişimi de eleştiri- ise: yorduk. Ergenekon tutuklusu Mustafa Balbay’ın basına yansıyan günlükleri Başbakan, yasal yetkisini kullanmak o zamanın kapalı toplantısında olanları istemiş. Hukukun gereğini hatırlatmış. gün yüzüne çıkardı. Fakat gözdağı verilerek hırpalanmak istenmiş. YAŞ toplantısından günlüğe yansı- yan diyalog: Genelkurmay Başkanının ve Baş- bakanın nezaketi yanında, bazı asker “Özkök : Sizi anlıyorum, tabanınızı üyelerin üslubu ve sözleri kabul edile- da anlıyorum. Ama... bilir gibi değil. Gül : Gündemi ben yapmak istiyo- Şûrayı yönetme yetkisine yasal ola- rum. rak sahip olan ve yasa gereği YAŞ’nın Başkanı olan devletin Başbakanı, gün- Asker : Yapamazsınız. demi kendisi yapmak istediğini belirti- Gül : Neden ? yor. Bir asker üye, “yapamazsınız. Yasa Asker : Yasa böyle... Gündemi Ge- böyle... Gündemi Genelkurmay Başka- nelkurmay Başkanı Yapar. nı yapar.” diyor. Vecdi Gönül : (yansıdan sonra) ben size hak veriyorum. Ama, bunlar yargı- Yasada bu yetki düzenlenmemiş. İç ya gidebilmeli. Disiplin çok önemlidir... tüzüğe bırakmış. Yani ifade doğru değil. İç tüzük bu YAŞ toplantısı yetkiyi Genelkurmay Başkanına vermiş ile ilgili olduğu olsa bile, toplantıdan belirli bir süre ön- söylenerek basına ce gündemin, toplantıya başkanlık ya- yansıyan bilgiler pacak olan Başbakanın onayına sunul- doğru ise: ması gerekmez mi? Direktifleri alınmaz Başbakan, mı? yasal yetkisini kullanmak Yani Başbakan gündemi toplantıda istemiş. Hukukun mı öğrenecek? gereğini hatırlatmış. Fakat Gündeme müdahale etmesi kadar gözdağı verilerek doğal bir şey olabilir mi? hırpalanmak istenmiş. YAŞ, bir kısım kararların siyasilere dikte edildiği yer midir? Yoksa icra yet- kisine sahip olan Bakanlar Kurulu için bir istişarî organ mıdır? Kararlarının yargı denetimi dışın- da tutulmasının anlaşılabilir tek tarafı, Şûranın sadece bir istişarî organ konu- nisan-mayıs 2009 | ASDER 41

MAKALE Başbakan, munda olmasıdır. Aksi halde, hem icra-i “Rütbesi ve makamı ne olursa olsun, “YAŞ istişarî kararlar alacak hem de sorumsuz ola- TC Başbakanını kimse tehdit edemez. bir kuruldur. cak. Bu lüks padişahlarda bile yoktu. Riskleri, tehdit ve tehlikeleri göze Siz uygun Sonra Genelkurmay Başkanı durur- almamış olsaydık, bu makamlara talip gördüğünüz kararı ken, bu hususun hatırlatılması bir ordu olmazdık. Sorumluluklarımızın bedelini komutanına mı düşer? ödemeye hazırız. alabilirsiniz. Uygulama Daha sonra Başbakan resmen tehdit Ama yetkilerimizi de sonuna kadar ediliyor. kullanmaya kararlıyız. sorumluluğu Bakanlar “Pişman olursunuz. Bunun hesabını Gayretimiz, her hangi bir dönemin size sorarız.” deniliyor. Bu tehdide de el intikamını almakla ilgili değil, hukukun Kuruluna aittir. kaldırarak 11 asker üye katılıyor. üstünlüğünün tesisi için dir. Önümüze gelen Başbakan’ın, sorumluluğu gereği, YAŞ istişarî bir kuruldur. Siz uygun YAŞ kararı, hukuk çizgisini hatırlatma girişimi, 28 gördüğünüz kararı alabilirsiniz. Uygu- hukuka, yasal Şubat’ın intikamını alma niyetine indir- lama sorumluluğu Bakanlar Kuruluna geniveriyor. Sanki muhatap bu ülkenin aittir. Önümüze gelen YAŞ kararı, huku- mevzuata ve Başbakanı değil de bir yabancı misyon ka, yasal mevzuata ve Hükümetimizin Hükümetimizin temsilcisi. programına uygun ise onaylarız. Uygun programına uygun bulmaz isek, onaylamayız. Bundan do- Kurulalı henüz bir ayını doldurma- ğacak hukukî ve siyasî bedeli de öde- ise onaylarız. mış, Genel Başkanı siyaset yasaklı bir meye hazırız. Uygun bulmaz parti tarafından kurulmuş ve hassas isek, onaylamayız. dengeleri koruma durumunda bulunan Silahlı kuvvetlerimizle, ilişkilerimiz Bundan doğacak kabinenin başkanı durumundaki Sayın bu çizgide olacaktır. Başka türlü bir dav- Abdullah Gül, gerginliğin tarafı olma- ranışa bizi hiçbir kuvvet zorlayamaz. hukukî ve mak ve işin başında askerle hükümet siyasî bedeli de arasındaki bağların koparılma riskini Çalışma tarzımıza ayak uydurama- ödemeye hazırız.” göze almamak için, tehditlere sessiz yanların istifalarını anlayışla karşılarız. kalmış, karara muhalefet şerhi koymak- demeliydi. la yetinmiştir. Bu tehdit içeren sözleri işittikten son- ra bu kurulda ve burada toplantıya de- Aslında, tehdit karşılıksız bırakılma- vam edemem. malı idi. Benim için toplantı bitmiştir. Sn Başbakan; Hilmi Paşam, toplantınızın sonucu- nu Başbakanlık Makamında bekliyo- rum. Hukuki bulmadıklarımızı uygula- 42 ASDER | nisan-mayıs 2009

MAKALE ma alanına sokmayacağımızı bilmenizi ğişemezliğinin korunması istenmiş.. Mazlumun ahının isterim. 3000 subay astsubay irticadan sakın- sorumlularının calı.. Harp Okullarında yüzde 80 oruç Ergenekon Hoşça kalın...!” tutanlar.. Bunu azaltmanın yolu nedir, zanlılarının Diyebilseydi, siyaset-asker ilişkisi ra- diye bakılıyor.. 12 Eylül’de dini bütün, arasında olduğu yına oturtulmuş olurdu. eşi kapalı aile çocukları aranmış, subay ve bugünün YAŞ’da karara bağlanan, dış güven- olmaları için, sonra onları atmışlar.. On- iktidarında likle ilgili meselelerin yürürlüğe girebil- lardan kalmamış, şimdikiler farklı.” da dönemin mesi için Bakanlar Kurulunca Hükümet mağdurlarının direktifi haline getirilmesi; subayların Bilgilerini naklediyor. İbret verici. Di- hissesi bulunduğu re’sen emekliliği ile ilgili kararlarının, yü- siplinsizlik falan yok. Kıyım var. Şimdi unutulmamalıdır. rürlülüğe sokulabilmesi için MSB, Baş- Harp Okullarında ve kıt’alarda oruç tu- YAŞ kararlarından bakan ve Cumhurbaşkanının müşterek tup namaz kılan kalmış mıdır? orgeneral ve imzalayacağı üçlü kararnameye; astsu- oramiraller, bayların re’sen emeklilikle ilgili karar- Mazlumun ahının sorumlularının kararların larının yürürlüğe konulabilmesi için de Ergenekon zanlılarının arasında oldu- uygulanmasından MSB’nın onaylamasına ihtiyaç vardır. ğu ve bugünün iktidarında da dönemin da, MSB, Yani, zamanın Başbakanı Sn Abdul- mağdurlarının hissesi bulunduğu unu- Başbakan ve lah Gül kararlılık gösterip, muhalefet tulmamalıdır. Cumhurbaşkanı ettikleri kararları uygulamaya sokma- sorumludur. saydı, YAŞ’ın hukuk dışı uygulamaları YAŞ kararlarından orgeneral ve ora- ve asker üyelerin dayatma ile karar al- miraller, kararların uygulanmasından dırma geleneği son bulmuş olurdu. da, MSB, Başbakan ve Cumhurbaşkanı Bu yapılamadığı için, o toplantıda sorumludur. tehdit edenler arasında bulunan, zama- nın Jandarma Genel Komutanı E. Org. Bu gün aktif görevde; Aralık 2002 Şener Eruygur, Mustafa Balbay’a 30 Şûrasına katılan 15 Orgeneralden sa- Aralık 2002 tarihinde; dece, o gün hesap sorulması için el “Bunlar YAŞ’ta bir şey yaptı. Bu hiç kaldıran ve çiçeği burnunda orgene- önemli değil. Biz onu hallederiz. tartış- ral olan, Genelkurmay Başkanı Org. ma çıktığında.. Hemen çağırdım evla- Sn.İlker Başbuğ; sivil kanattan ise, yine dım dedim, bu 7 dosyaya ek yok mu o gün bir aylık Başbakan olan Cumhur- biraz daha ekleyin, şöyle 20’ye yak- başkanı Sn. Abdullah Gül ve o gün bir laştırın dedim... Ama masum kişilerse aylık Bakan olan, MSB Sn. Vecdi Gönül atmak da olmayacaktı, o yüzden orada kalmıştır. bıraktık. Biz bir dahaki sefere bu rakamı 3 katına çıkarırız görürler... Ama bugün daha ümitliyiz Çünkü, Bunu hallederiz asıl olan kadrolaş- 14 Nisan 2009 tarihinde Harp Akade- malarına engel olmak.” milerinde yaptığı konuşmada, “gerçek Diyebilmiş ve gerçekten bir sonraki mütedeyyin insanlarla kimsenin soru- toplantı olan Ağustos 2003 Şûrasında nu olmadığını, dinin toplumsal bir bağ 18, yani önceki şuranın yaklaşık üç oluşturduğunu, askerliğin moral değer- misli subay ve astsubay re’sen emekli lere önem veren bir meslek olduğunu, edilmiştir. Silahlı Kuvvetlerin hiçbir dönemde dine Yine Mustafa Balbay, 09 Ocak karşı olmadığını, şehitlik ve gaziliğin 2003’de, buluştuğu bir yemekte, Ge- kutsal bir mertebe olduğunu açıklayan nelkurmay Adli Müşaviri Hakim Tümg. bir Genelkurmay Başkanımız; Aralık Erdal Şenel ile aynı Şûra sonucunu ko- 2002’den beri YAŞ Kararlarına şerh ko- nuşuyor. yan MSB’ımız, Başbakanımız ve Cum- Balbay; hurbaşkanımız var. “ Anayasanın 125. maddesinin de- Vakit geçmiş sayılmaz. Uygulama- ların perde arkasından ibret alınmalı. Artık YAŞ kararları ile hukuk dışı tasfiye işlemleri tarihe karışmalıdır. 22 Nisan 2009 nisan-mayıs 2009 | ASDER 43

SUÇ DUYURUSU ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İLETİLMEK ÜZERE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İSTANBUL MÜŞTEKİ : Adnan TANRIVERDİ Emekli Tuğgeneral Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı ŞÜPHELİ : 1-Emekli Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI, Eski Genelkurmay başkanı 2-Yapılacak hazırlık soruşturması sonunda tespit edilecek diğer tüm suç şerikleri. SUÇLAR : 1- Anayasayı İhlal (TCK m.309) 2- Yasama organına karşı suç (TCK m.311) 3- Hükümete karşı suç (TCK m.312) a-Suç Tarihi itibariyle yürürlükte bu- olduğu belirtilen ses kayıtlarında aşa- lunan 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Ka- ğıdaki beyanlarda bulunduğu anlaşıl- nununun 147 nci maddesinde düzenle- maktadır. nen “Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife gör- “Mumcu zaten teklifi yapan peze- mekten cebren men etmek, bunları teş- venk kendisi, ben şeye girme dedim vik eylemek” cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim, girmedi o olmadı, o gir- b-Halen yürürlükte bulunan 5237 Sa- seydi seçiliyordu. Abdullah Gül olmadı, yılı Türk Ceza Kanununun “Hükûmete gaye oydu, Abdullah Gül olmayınca se- Karşı Suç” başlığını taşıyan 312 nci çime gidecekti.” maddesinde düzenlenen “Cebir ve şid- det kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hü- “ Ben bir iki kişiye daha telefon ettim kümetini ortadan kaldırmak veya görev- sakın girmeyin diye. İşte bazı bir iki mil- lerini yapmasını kısmen veya tamamen letvekiline, Halk partiden oraya geçmiş engellemeye teşebbüs etmek” olanlar.. Şimdi adam diyor ki; efendim bizim başkan diyor, tabi bu teklifi yapan SUÇ TARİHİ : 28 Şubat 1997 bizim başkan diyor Mumcu için. Bu di- yor gireceğine göre bizim de kesinlikle OLAYLAR : girmemiz lazım, işte anladığım kadarıy- 1- Şüpheli İ.Hakkı Karadayı, 30 la girin diyor onu açık söylüyor falan, e Ağustos 1994 - 30 Ağustos 1998 tarih- gir kardeşim dedim ben de gir ve şey leri arasında Genel Kurmay Başkanlığı ver, çekimser ver, gir ve çekimser ver..” yapmış, emekli orgeneraldir. 2- İnternet sitelerinde ve basın or- “Genelkurmayın düşünmesi lazım ganlarında yer alan ve şüpheliye ait artık, bu işi bir tek Silahlı Kuvvetler te- mizler artık. Eğer şu seçimlerden de başarılı olunmazsa Silahlı Kuvvetlerin bunu halletmesi lazım Bunlar yani cum- hurbaşkanlığına kadar, kendi adamla- 44 ASDER | nisan-mayıs 2009

SUÇ DUYURUSU rından biri gelir, gene seçimde de ekse- dayı önledi” diye. Tabii çok iyi ilişkileri- riyetle başa geçerlerse o zaman asker miz vardı, ben ne dersem onu yapardı. temizler bunu. “ Mesela Adana’ya gidecek efendim şu mesajı verirseniz iyi olur, kesinlikle, bir “Ondan sonra şeyden İstanbul de bir birimizden hiçbir şeyi saklamaz- Belediyesi’nden gelmiş imam kökenli dık.” adamın, oraya geçiyor imam, böyle şey olur mu?” 3- Şüpheli bu beyan ve eylemleri yaptığı sırada Genel Kurmay başkanı “Hocayı, Demirel ile konuştum. “Mut- olup, aşağıda belirtilen mevzuat kapsa- laka gitmesi lazım, biliyorsunuz dev mına göre görev yapması gereklidir. gazeteler verdi nizamiyeden döndük” dedim.. Nizamiyeden döndük lafı en- 211 sayılı T.S.K. İç Hizmet K. Madde teresandır yani, bu demektir ki bir halt 43 : olmasaydı biz... Ne dersem onu ya- parlardı. Hoca’ya “Ayrıl” dedim ayrıldı. “Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü siya- Daha ne olsun? Bunu cumhurbaşkanı si tesir ve düşüncelerin dışında ve üs- dahil herkes kabul etti. Biz partiyi ka- tündedir. ...Silahlı Kuvvetler mensupla- pattık yav. Valla aynı kafadan gidiyorlar, rı..., her türlü siyasi ... nutuk ve beyanat kafaların değişmesi lazım.” vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır.” “28 Şubat’tan sonra Bodrum’a git- T.S.K. İç Hizmet Yönetmeliği Mad- miştim. Hatta gazeteler yazdı, manşet de 127 : Silahlı Kuvvetler mensupları attılar “Karadayı yoruldu da Bodrum’a gazete ve risalelere iç ve dış siyaseti gitti” falan diye. Şimdi orada Mesut Yıl- hakkında yazı yazamazlar. Hükümet… maz ile bir araya geldik. Berna hanım, aleyhinde tenkitte bulunamazlar ...” benim hanım, dördümüz oturduk. Mesut Bey’e dedim ki; “Mesut Bey, size altın 4 - Yasa ve yönetmeliğe göre siyasi tepside bir iktidar teslim ediyoruz. Altın konularda ve özellikle sivil yönetim olan tepside önünüze kondu. Bunu iyi değer- hükümete karşı genel kurmay başkanı lendirin.” Kimin yanında, eşinin yanın- veya başka bir askerin açıklama yetkisi- da. “Biz sizin arkanızdayız, sizi sonuna nin olmadığı ve bu fiillerin yasak haller- kadar destekleyeceğiz, ama benim bazı den sayıldığı açıktır. Yasağa aykırı ha- taleplerim var, Bunlar 1: Siyasi partiler reket edildiği ses kayıtları ile sabit hale kanunu değiştireceksiniz, 2: Seçim ka- gelmiştir. nunu mutlaka değişeceksiniz, 3: Sekiz yıllık eğitimi mutlaka sağlayacaksınız, 5- Bilindiği üzere Anayasanın 6. 4: Milletvekilliği dokunulmazlığını kür- maddesi “ Egemenlik, kayıtsız şartsız sü dokunulmazlığına çevireceksiniz.” Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Ondan sonra 7-8 şey söyledim. Hepsini Anayasanın koyduğu esaslara göre, sırıtarak dinledi... Şimdi Yılmaz da kay- yetkili organları eliyle kullanır. Egemen- pak.” liğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir ki- şiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. “(...) Hemen gittim cumhurbaşkanına Hiçbir kimse veya organ kaynağını Ana- hepsini aynen anlattım, birinci sefer ne yasadan almayan bir Devlet yetkisi kul- dediyse anlattım. Cumhurbaşkanı kalk- lanamaz.” denilmektedir. tı, “Ben deli miyim” dedi. “Bu adamların saçma saçma şeyiyle sizin emekliliğini- Anayasa’ da Cumhurbaşkanının na- zi nasıl onaylarım” falan dedi. Demirel sıl seçileceği belirtili kurallara bağlanmış cumhurbaşkanlığını fevkalade iyi yaptı, ve sadece TBMM’nin Cumhurbaşkanını ilişkilerimiz de fevkalade iyiydi. Hatta bir seçeceği ve egemenliğin kullanılması gazeteye beyanat verdi, “Darbeyi Kara- hususu açıkça belirtilmiştir. Bunlar içeri- sinde Genel Kurmay başkanlığının seçi- me müdahale etmesi, kaynağını Anaya- nisan-mayıs 2009 | ASDER 45

SUÇ DUYURUSU sadan almayan bir fiili durumdur. Ayrıca, 7- Türk Ceza Kanunun 311. maddesi hükümeti temsil eden başbakan’a ayrıl , yasama organına karşı suç şeklinde bir ifade de dahi bulunması, bulunduğu konum itibari ile oldukça başlığında “Cebir ve şiddet kullana- tehlikeli ve milletin egemenlik yetkisine rak Türkiye Büyük Millet Meclisini...nin açık bir müdahale niteliğindedir. Ayrıca, görevlerini kısmen veya tamamen yap- dönemin Cumhurbaşkanı hakkında ifa- masını engellemeye teşebbüs edenler de edilen , “ben ne dersem onu yapardı” …. cezalandırılırlar.” Şeklindedir. şeklindeki beyanı da bu çerçevede ele alındığında suç unsurlarının tamamlan- Şüphelinin Cumhurbaşkanı seçilme- dığı ortaya çıkmıştır. si görev ve yetkisi tamamen TBMM’ye ait iken muhalefet partisi lideri ile görüş- 6- Türk Ceza Kanunun 309. madde- me yapması, ona telkin ve emir niteli- si “Cebir ve şiddet kullanarak, ğinde beyanlarda bulunması, başka mil- letvekillerine girme şeklinde beyanlarda Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının bulunması yasama organının yaptığı öngördüğü.... düzenin fiilen uygulan- seçime müdahale niteliğindedir. masını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 8- Türk Ceza kanunun 312. maddesi cezalandırılırlar ” Şeklindedir. “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Silahlı kuvvetlerin yegane görevi ül- Cumhuriyeti Hükümetini ortadan keyi, savaşa ve yoğun silahlı şiddete kaldırmaya veya görevlerini yapmasını karşı savunmaktır. Anayasal düzene kısmen veya tamamen engellemeye karşı sivil, demokratik tepkilere karşı teşebbüs eden kimseye ….verilir.” şek- silahlı savunma, TSK’nın görevi değil- lindedir. Şüpheli, hükümet lideri Baş- dir. Aksi halde silahı elinde bulunduran bakana ayrılması şeklinde beyanlarda bu güç, beğenmediği her konuya karşı bulunduğunu, muhalefet liderine altın kendisine vazife çıkarıp kaos oluştura- tepsi için hükümeti verdiğini, ondan ba- bilir. Bu durum Anayasanın özü ve ru- zı yasaları çıkarması istediğini ve Cum- huna uymaz. hurbaşkanının her dediğini yaptığını beyan etmektedir. Bu durum, yukarıda Şüpheli, Anayasa’da; Cumhur Baş- belirtilen suçun unsurlarının oluştuğunu kanlığının seçimi ve Egemenliğin kul- ortaya çıkarmaktadır. lanılmasının hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağı 9- Şüpheli emekli orgeneraldir. Hu- hususu ve hiçbir kimse veya organı kay- kuk devletinde, ayrıcalıklı bir konum nağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı hükmüne karşı ve yargılama olamaz. Yasa önünde çıkarak suç işlemiş, taraf olarak müda- herkesin eşit olması gerekir. Şüphelinin hale etmiştir. eylemleri anayasayı ihlal, yasama ve hükümete karşı suç niteliğinde değer- Anayasada kuvvetler ayrılığı prensi- lendirilmesi gerektiğinden ötürü, sivil bine göre gücün; yasama, yürütme ve yargılama mercileri yetkilidir. yargı makamlarınca bağımsız bir halde kullanılacağı belirtilmektedir. Bu üç gü- 10- Şüpheliye ait ses kaydının ken- cün dışında, TSK’nın da; egemenliğe ve disine ait olup olmadığı öncelikle ele C.Başkanlığı seçimine müdahale etme alınması gereken bir konu olup, Sav- hakkı ve yetkisi olduğu belirtilmemiş, cılığın öncelikle bu konuda inceleme aksine müdahale etmemesi gerektiği yapması gereklidir. Ayrıca konuşmada yasayla açıklanmıştır. Genelkurmay’ın isimleri geçen tüm kişilerinde bu beyan- silahlı gücüyle,“taraf olduğu ve diğer ların doğruluğu konusunda tanıklıkları- beyanları”, atılı suçu oluşturmaktadır. na başvurulmasını talep ediyoruz. 46 ASDER | nisan-mayıs 2009

SUÇ DUYURUSU Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti com/haber/20090218/Karadayinin- olup, hukukun üstünlüğü ilkesi gereğin- ucuncu-ses-kaydi-VIDEO.php, http:// ce, ceza yasalarında suç olarak düzen- h a b e r. v a t a n i m . c o m . t r / h a b e r d e t a y. lenen ve müeyyidesi gösterilen bir suçu asp?Newsid=225485&Categoryid=1, her kim işlerse işlesin, kanun önünde zaman, taraf, star ve yeni şafak gaze- eşittir. Rütbesi, unvanı ne olursa olsun, telerinin olaya ilişkin nüshaları ve sair suç işleme yetkisine ve cezadan muaf tüm deliller. olma ve yargı dokunulmazlığı imtiyaz- larına sahip olamaz. NETİCE-İ TALEP : Arz ve izah edi- len ve re’sen tespit edilecek nedenler- T.C.Anayasası gereği, Yargı bağım- le, sızdır. Hiçbir baskı, telkin ve tesir altın- da kalmaksızın suçlar hakkında kamu Yukarıda adı ve açık kimliği yazılı adına re’sen soruşturma açar ve Türk şüpheliler ile yapılacak hazırlık soruş- Milleti adına yargı yetkisini kullanır. turması sonunda suça iştirak eden di- ğer kişiler hakkında; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Ka- nununun 158 nce maddesi gereğince 1- Anayasayı İhlal (TCK m.309) bir suçun işlendiğini öğrenen özel ve 2- Yasama organına karşı suç (TCK tüzel kişiler, öğrendikleri suçu ihbarla m.311) mükelleftirler. 3- Hükümete karşı suç (TCK m.312) İş bu nedenlerle şikayet başvuru- suçlarından ve soruşturma sonucun- sunda bulunmak gerekmiştir. da tespit edilecek diğer suçlardan yasal işlem yapılmasını,kamu davası açılma- DELİLLER : sı ve cezalandırılmalarını talep ederiz. Eski Genelkurmay başkanı Emekli 04.03.2009 Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI’ nın internete düşen ve tüm medya organ- EKLERİ; larınca deşifre edilerek yayınlanan 28 Şubat Darbesine ilişkin açıklamaları, 28 TARAF,ZAMAN, YENİ ŞAFAK VE Şubat sürecinin sene-i devriyesi olan 28 VATAN GAZETELERİNİN 28 ŞUBAT Şubat 2009 Tarihli özellikle Taraf, Vatan 2009 TARİHLİ KONUYA İLİŞKİN HA- ve Zaman Gazetelerinde yayımlanan BER FOTOKOPİLERİ söz konusu darbeye ilişkin gizli belge- ler, şüphelinin ve yapılacak hazırlık so- Adnan TANRIVERDİ ruşturması sonunda tespit edilecek ve Emekli Tuğgeneral soruşturma onları da kapsayacak şekil- Adaleti Savunanlar Derneği de genişletilecek diğer kişiler, Genel Başkanı http://www.aktifhaber.com/news_de- tail.php?id=204769, http://www.haber7. nisan-mayıs 2009 | ASDER 47

N O S TA L J İ Satılmış Sezgin Bazıları pencere Sizi Tanıyabilirimiyiz? Mevzuya bir hikâye ile başlamak kenarında Ben Satılmış EZGİN. 1954 Çorum istiyorum. Bir hastanenin koğuşunda ili Osmancık ilçesinde doğdum. İlk ve kalp hastaları yatmaktadır. Kapıdan olsalar da duvarı ortaokulu Osmancıkta okudum. İlko- pencereye kadar yataklar sıra ile dizil- göremiyorlar. kuldan itibaren çalışarak okuduğum miş. Pencerenin yanında yatan hasta için, bazı öğretmen arkadaşların beni her gün dışarıda gördüğünü arkadaş- Çünkü bakmasını talebelerine örnek gösterdiklerini son- larına anlatmaktadır. Artık her hasta bilmiyorlar. Kendi radan işittim. 1972 yılında Kuleli Askeri hangi saatte simitçi, sütçü veya başka Lisesi’ni kazandığımı, bir arkadaşım, bir satıcının geçtiğini, elbisesinin ren- iç âlemlerindeki tuğla ocağında çalıştığım esnada müj- gini, ayakkabı ve şapkasının biçimini kin ve nefret delemişti. Bunu anlatmamamın sebebi, ezberlemiştir. Bir gün pencere önünde duygusunun ilerde anlatacağım konu içindir. yatan hastanın kalp krizi tutar ve hapı- bizlerde de Lise ve Harp Okulu’nda okuduğu- na uzandığı anda yanındaki hasta kolu- muz yıllar siyasi hayatın çok çalkantılı na vurarak hapı almasına mani olur ve olduğu vehmini olduğu yıllar olmasına rağmen, siyesi hasta ölür. Kendisini pencerenin yanına taşıyorlar. Hele faaliyetlerden uzak yaşadım. Askeri Li- yatırırlar. Pencereden bir de bakar ki, duvarın arkasını seyi bitirdiğimde Türkiye’de hangi siyasi Karşısında simsiyah bir duvar var… hiç göremiyorlar. partilerin olduğunu dahi bilmiyordum. 1979 Yılında Kara Harp Okulu’ndan Ben bu duvarı pencere kenarına gel- Zira duvarın muhabere subayı olarak mezun oldum. meden de görüyordum. Hatta Ege Or- arkasında Silahlı Kuvvetlerin çeşitli kademelerinde du Muhabere Tabur Komutanlığı’ndan yemyeşil görev aldım. 1997 yılının Mayıs ayında MEBS (Muhabere Elektronik Bilgi Sis- bahçeler, YAŞ kararıyla “DİSİPLİNSİZLİK” gerek- temi) Başkanlığı’ndaki görevime atan- çesi ile re’sen Emekli edildim. Evliyim 2 dığımda; bu hikâyeyi Tabur Komutanına altından nehirler çocuğum var. anlattım. Ne demek istediğimi anlamış akan, çiçeklerle olmalı ki, bana teselli edici sözler söy- —Emekli edildiğiniz kararı size ne lemedi ve hikâyeyi tabur personeline süslenmiş şekilde tebliğ edildi? O anki duygula- anlattı. şahane saraylar rınızı anlatabilir misiniz? bulunmaktadır. Bazıları pencere kenarında olsalar Bunu görmek için da duvarı göremiyorlar. Çünkü bakma- bakmasını bilmek sını bilmiyorlar. Kendi iç âlemlerindeki kin ve nefret duygusunun bizlerde de gerek. olduğu vehmini taşıyorlar. Hele duvarın arkasını hiç göremiyorlar. Zira duvarın arkasında yemyeşil bahçeler, altından nehirler akan, çiçeklerle süslenmiş şa- hane saraylar bulunmaktadır. Bunu gör- mek için bakmasını bilmek gerek. Bize bu muameleleri reva görenler ya da onların yandaşları şimdi Ergene- kon davasında duvarı görmeye başla- mışlardır herhalde. Asıl görecekleri du- var da Mahkeme-i Kübra’da olacaktır. Şu anda YAŞ kararları yargı denetimi dışında olduğundan onlarla bu dün- ya mahkemesinde hesaplaşamıyoruz. Cennet insanlar istediği gibi, yakıtı odun ve insan olan cehennem dahi insan is- temekte. Amirim durumunda olan MEBS Baş- 48 ASDER | nisan-mayıs 2009

N O S TA L J İ kanı; bana “Bu Ağustosu görsen diğerini ğunu görüyorduk. Yanlış yoldan doğru Elimizde MEBS göremeyeceksin” diye bilgi verdiği için hedefe gitmenin mümkün olmayacağını Başkanlığı 26 Mayıs 1997 tarihinde yapılan olağa- en iyi yaşayarak öğrenebilirlerdi. Onlar tarafından nüstü YAŞ toplantısında emekli edilme- bu yanlışı yaparak halkın bilinçlenme- yazılmış resmi yi bekliyordum. Elektronik Harp Tabur sine vesile oldular. Emekli edildiğim yazı var. Namaz Komutanlığı’nda bir astsubayın emekli günlerde “sen siyasete karışmışsındır” kıldığım ve eşim edildiğini öğrendim. Kendimin herhalde diyen bir tanıdığım bu sene (2009) kar- başörtülü olduğu emekli edilmediğimi sandım. 30 Ma- şılaştığımda “sen haklıymışsın, siyase- için emekli yıs 1997 sabahı karargâha gittiğimde te karışmamışsın şimdi seni anlıyorum” edildim. Gerek MEBS Başkanının çağırdığını söyledi- dedi. lojman çevresinde ler, emekli edildiğimi tahmin ettim. Öyle gerekse arkadaş de oldu. 29 Mayıs akşamı emekli edil- —Başınıza bu şekilde bir hadise çevremde diğime dair mesaj gelmiş, bütün yazış- geleceğini hissetmiş miydiniz? Ne- bizim için malar tamamlanmış, mesai arkadaşım den? ağlayanlar oldu. tüm subaylar toplanmış, başkan emri “Seni ordudan bana tebliğ etti. O anda kendimi esa- Hissetmiştim Çünkü perşembenin ayırırlarsa başka retten kurtulmuş gibi hissettim. Emri gelişi çarşambadan belli olur. Zira inan- kimse orduda tebliğ edenler hayret içinde idiler. Devre dığımız gibi yaşamaya çalıştığımız için kalmamalı” arkadaşım bir subayla gitmemi, hemen ailece maddi ve manevi baskılara ma- diyenler oldu. ilişkimi kesmemi ve askeri malzemeleri ruz kalıyorduk. 1988 Yılında ateist bir teslim etmemi istediler. Askeri malze- general; bu halimle meslekte ilerleme meler ile birlikte Harp Okulu’nda verilen yapamayacağımı söylemişti. Aynı ge- kılıç ve meç’imi de emanete aldılar. Ben neral ikinci sicil üstü defterine benim için de hala onları geri istemiş değilim. “aşırı dinci” yazdığını, birinci sicil üstüm muhabere tabur komutanı bana manevi Eşimi aradım. Onda da en ufak bir baskı unsuru olarak söylemişti. Kendisi üzüntü hissi yoktu. Sanki yeni hürriyeti- de bir binbaşıyı kastederek “onun tabur ne kavuşuyordu. Hemşerim olan bir ar- komutanı ona er’lerin karşısında haka- kadaşı aradığımda “ Ben de zaten rüya- ret ediyor, ben sana öyle yapmıyorum” sını görmüştüm” dedi. Elimizde MEBS diyordu. Başkanlığı tarafından yazılmış resmi yazı var. Namaz kıldığım ve eşim ba- Bana “aşırı dinci” diye yazan gene- şörtülü olduğu için emekli edildim. Ge- ralin de bulunduğu, 28 Şubat dönemin- rek lojman çevresinde gerekse arkadaş de yapılan ve sonra basına yansıyan bir çevremde bizim için ağlayanlar oldu. toplantıda alınan karalardan bir madde “Seni ordudan ayırırlarsa başka kimse de şöyle dedikleri iddia ediliyordu. “Ka- orduda kalmamalı” diyenler oldu. dınlarınıza ve kızlarınıza oldukça de- kolte kıyafetler giydirin, cinselliği teşvik Yapılan uygulamanın yanlış olduğu- edin, din duygusunu ancak böyle yok nu, kendi vatandaşlarına insanlık dışı edebilirsiniz” Ne olduğunu tam olarak uygulama yapan idarecilerin bulundu- nisan-mayıs 2009 | ASDER 49


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook