Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore anahtar_ocak_2018

anahtar_ocak_2018

Published by ayhan, 2018-02-09 07:19:16

Description: anahtar_ocak_2018

Search

Read the Text Version

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI OCAK 2018 Yıl: 30 Sayı: 349 EMEK - ANKARA - PP - 2 7 Aralık 2017 TarihindeAnkara’da Gerçekleştirildi



T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Ekonomimizdeki mevcut verimlilik kompozisyonunu belirlemeVERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN ve bu kompozisyonu geliştirme yönündeki faaliyetlerimizAYLIK YAYIN ORGANIDIR kapsamında, verimliliğe etki edecek çeşitli politikalara temel oluşturacak bilgileri üretmeye ve yaygınlaştırmaya dönükOCAK 2018 YIL: 30 SAYI: 349 çalışmalarımızı da sürdürmekteyiz. Bu yöndeki çalışmalarımızınBu dergi 6000 adet basılmaktadır. önemli bir halkasını da iki yılda bir düzenlemekte olduğumuz Ulusal Verimlilik Kongreleri oluşturmaktadır.ISSN: 1300-2414 Ulusal Verimlilik Kongrelerinde verimlilik, insanın doğalYayın Türü: Yerel Süreli çevresiyle birlikte verimliliğin en önemli aracı olduğu kadarTürkçe - İngilizce en önemli amacı olduğu kabulüyle ele alınmaktadır.SAHİBİ Günümüzde gelişmiş ülkeler, verimlilikte bir sıçramaya yolT.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI açacak teknolojik gelişmelerin meyvelerini toplamanın eşiğin-VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA dedirler. İmalat sanayini yeniden ekonomi politikalarınınGENEL MÜDÜR merkezine yerleştiren bu gelişmeler, üretimin geleceğiniAnıl YILMAZ biçimlendirirken üretim sürecinde yer alan kesimlerin rollerini de yeniden tanımlamaktadır. Ülkemizi de yakından ilgilendirenGENEL KOORDİNATÖR bu gelişmelerin etkisi sanayiyle sınırlı kalmamakta; tarım veyaGül TAŞKIRAN BATTAL hizmetler gibi diğer sektörlere de yansımaktadır.SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Bakanlığımızca 7 Aralık 2017 tarihinde Ankara’da düzenlenenCangül TOSUN Altıncı Ulusal Verimlilik Kongresinde de verimlilik, işte bu gündemle, sanayi sektörü odakta olmakla birlikte diğerYAZI KURULU sektörlere de değinilerek, insan ve doğal çevre başta olmakGül TAŞKIRAN BATTAL üzere tüm boyutlarıyla ele alınmıştır.Cangül TOSUN - Lütfiye DAĞLIOĞLU Güncel çalışmaların, verimlilik artırıcı iyi uygulama örneklerininİNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSU paylaşılarak verimliliği etkileyen politika ve stratejilerin tartışıl-Şirin Müge KAVUNCU - Gülçin MANZAK AYDIN dığı Kongre, Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde “Türkiye Yeni Teknolojilerin GetirdiğiWEB SİTESİ SORUMLUSU Verimlilik Artışlarına Hazır mı?” başlıklı panele ev sahipliğiAytunç AYHAN yapmıştır. CNN Türk’ten Emin Çapa, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı, Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav veFOTOĞRAFLAR Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz’ınHakan CANBAKIŞ konuşmacı olarak katıldığı panelin ardından Kongre, eş zamanlı oturumlarla devam etmiştir. “Sanayinin Geleceği”, “DeğişenDAĞITIM SORUMLUSU Çalışma Koşulları, İşgücünün Geleceği ve Verimlilik”,Mehtap EMRE “Türkiye’de Verimlilik Artışının Kaynakları: Firma Düzeyinde0 (312) 201 65 75 Analizler”, “Türkiye Ekonomisinde Firma Dinamikleri [email protected] Verimlilik Kompozisyonu”, “Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyeli: Sektörel Bakış” ve “Akıllı Tarım ve TarımsalAnahtar dergisini PDF formatında almak için, Üretimde Verimlilik” başlıklarında düzenlenen altı oturumakonu alanına “anahtar” yazarak alanında uzman ve yetkin isimler konuşmacı olarak katılmıştı[email protected] adresine e-posta gönderiniz. Kongre kapsamında ayrıca, “Kamusal Programların Verimliliğin- de İzleme ve Değerlendirmenin Rolü: Kamu, STK, Özel SektörDergide yayımlanan yazılarda belirtilen görüşler İşbirliği Çalıştayı” da gerçekleştirilmiştir.yazarlarına aittir. Kaynak gösterilmeksizinalıntı yapılamaz. Dergide yayımlanan yazılardan, Üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, meslek örgütleri,Anahtar dergisinin adı ve sayısı belirtilerek alıntı sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının temsilcilerini verimlilikyapılabilir. gündemiyle bir araya getiren 6. Ulusal Verimlilik Kongresi’nin, ayrıntılarını dergimizin bu sayısında bulabileceğiniz zenginYÖNETİM YERİ içeriğinin oluşturulmasında emeği geçen tüm konuşmacıları-T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI mıza teşekkür ediyoruz.VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜMustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu Anıl YILMAZ7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARA Genel MüdürTel: 0 312 201 65 00 e-posta: [email protected]İnternet: http://vgm.sanayi.gov.tr OCAK 2018 1http://anahtar.sanayi.gov.trGRAFİK TASARIM VE UYGULAMAZeynep ÖZEKBASKIKÜNYE REKLAM, DERİ MATBAACILIKBİLG. ORG. DAN. TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.Yüksel Cad. 37/B Kızılay/AnkaraTel: (312) 432 46 36BASILDIĞI TARİHAnahtar dergisinin OCAK 2018 sayısı23.01.2018 tarihinde basılmıştır.

İÇİNDEKİLER5. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİZİRVESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ 4 6. ÖZEL SEKTÖR AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİ ZİRVESİ 56. ULUSAL VERİMLİLİK DÜNYA İLAÇ SEKTÖRÜNDE YÜKSELEN DEĞERKONGRESİNDE EŞ ZAMANLI BİYOTEKNOLOJİ VE TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜNÜNALTI OTURUM YAPILDI 17 BİYOBENZER İLAÇ YAKLAŞIMI 38 PROGRAM VE PROJELERİN ÜÇ AYLIK ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ ETKİ ANALİZİNE İLİŞKİN SEMİNER VE ÇALIŞTAYLAR 2017 YILI ÜÇÜNCÜ DÖNEMİ AÇIKLANDI 32 BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞINDA İMALAT SANAYİ ALT SEKTÖRLERİNİN DÜZENLENDİ 28 ÖLÇEKSEL ANALİZİ 482 OCAK 2018

İÇİNDEKİLER“6. ULUSAL VERİMLİLİK KONGRESİ” 87 ARALIK 2017 TARİHİNDE ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİSANAYİDE ENERJİ VERİMLİ Summary in EnglishELEKTRİK MOTORU KULLANIMINIARTIRACAK PROJENİN 6th National Productivity Congress 57İLK ADIMI ATILDI 54 Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı Sanayi Göstergeleri - Manufacture of Basic Pharmaceutical Products And Pharmaceutical Preparations Industry Indicators 59 Kimyasal Ürünlerin İmalatı Sanayi Göstergeleri Manufacture of Chemichal Products Industry Indicators 60 Bölgesel Verimlilik İstatistikleri Regional Productivity Statistics 61 Sanayi Göstergeleri Industry Indicators 62 Bilim ve Teknoloji Göstergeleri Science and Technology Indicators 63 Ulusal ve Uluslararası Verimlilik İstatistikleri National and International Productivity Statistics 64 OCAK 2018 3

HABER5. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ ZİRVESİGERÇEKLEŞTİRİLDİ etmektedir. Bugün itibarıyla, 55’i faal, 14’ü yapım aşamasında olmak üzere, 69 Teknokent’e ulaşmışBilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından bulunuyoruz. 2002’de sadece 5 tane TGB’yedüzenlenen 5. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri sahip olduğumuzu hatırlatmak isterim. Hedefimiz,Zirvesi, Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde 81 ilimizin tamamında TGB kurmaktır. Bu sayılargerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji önemlidir. Ancak sayılar kadar önemli olan birBakanı Faruk Özlü konuşmasında, üretim diğer husus ise niteliktir. Memnuniyetle belirtmekve ihracatın kapılarının, yüksek teknolojiyle isterim ki TGB’lerimiz bir ‘nitelik sıçraması’açılabileceğini vurguladı. Özlü, dijital çağın yapmışlardır. Teknokentlerde faaliyet gösteren 4 binbaşladığına dikkati çekerek, “Geleceğin yaşamı, 475 firma, Türkiye için teknoloji üretmektedir. Budijital yaşam olacaktır. Bu nedenle, insanlık firmalarda 44 bin 580 personel görev yapmaktadır. tarihinde, teknolojik değişimin getireceği büyükbir kırılma noktasındayız. Teknolojinin getireceği En başarılı TGB’lerdevrim niteliğindeki gelişmelere hazırlanmakzorundayız. Akıllı fabrikalar, makinalar, robotlar Bakan Özlü’nün konuşmasının ardından 4 kategorideve yapay zekânın neler getireceğini tahmin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 2016 Performansedebiliyoruz. Aynı zamanda, dijital çağın ve Endeksi Sonuçları açıklandı.Sanayi 4.0’ın ‘açık uçlu bir süreç’ olduğunun dafarkındayız. İşte bu nedenle yeni teknolojileri, yeni • Genel sıralama: İlk sırayı ODTÜ Teknokent aldı.dijital gelişmeleri, yeni pazarlama süreçlerini, çok iyi ODTÜ Teknokent’i, İTÜ Arı Teknokent ve kavramak durumundayız” diye konuştu. Cyberpark izledi.Bu süreçte Türkiye’nin elini güçlendiren • En İyi Gelişme Gösteren TGB’ler: Ankaraen önemli enstrümanlardan birinin TGB’ler Üniversitesi TGB, Ulutek TGB, İstanbulolduğunu vurgulayan Özlü, şu bilgileri verdi: Üniversitesi TGB.“TGB’lerimizin sayıları, her geçen yıl artmaya devam • Erken Aşama TGB’ler: İstanbul TGB, Dokuz Eylül TGB, Namık Kemal Üniversitesi TGB. • Gelişmekte Olan TGB’ler: Erciyes Üniversitesi TGB, Yıldız Teknik Üniversitesi TGB, İstanbul Üniversitesi TGB.4 OCAK 2018

HABER6. ÖZEL SEKTÖR AR-GE VE TASARIMMERKEZLERİ ZİRVESİBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, ATO Congresium’da düzenlenen “6.Özel Sektör Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, Ar-Ge vetasarımın, dijital dönüşüm sürecinin anahtar kavramları olduğunu, bunları üretiminmerkezine koyarak yatırım yapanların her koşulda kazanacaklarını söyledi. En kazançlıyatırımın Ar-Ge’ye yapılan yatırım olduğunu vurgulayan Özlü, “Yapılan araştırmalarnet olarak şunu göstermektedir; ihracat ile Ar-Ge harcamaları arasında doğrudan birilişki vardır yani Ar-Ge’ye yatırım yaptıkça, ihracat artmaktadır. Sürdürülebilir ihracatiçin Ar-Ge ve inovasyon zorunludur. Türkiye’nin lokomotifi ihracat, ihracatın lokomotifiAr-Ge ve inovasyondur” diye konuştu. Özlü, ihracat yapan firmaların, rekabet güçlerinikorumak ve gelirlerini artırmak için yenilikçi olmaları gerektiğini anlattı. Hükümet veBakanlık olarak, Ar-Ge ödeneklerini her bütçe döneminde artırdıklarına işaret edenÖzlü, özel sektörü Ar-Ge yatırımları konusunda desteklediklerini bildirdi. OCAK 2018 5

HABER“Ar-Ge ve tasarım merkezisayısında hedef bin”Özel sektöre desteklerin meyvelerini vermeye Özlü konuşmasında, Ar-Ge ve tasarım merkezlerininbaşladığına dikkati çeken Özlü, şöyle devam etti: büyümesi ve gelişmesi için hayata geçirdikleri“Bugün itibarıyla ülkemizde 762 özel sektör Ar-Ge, düzenlemelere de değindi. Bu kapsamda Ar-Ge138 tasarım olmak üzere, toplam 900 özel sektör merkezleri için gerekli asgari personel sayısınıAr-Ge ve tasarım merkezi sayısına ulaşmış 15’e indirerek, nitelikli projelerin küçük ölçektebulunuyoruz. Sadece bu yıl 426 Ar-Ge, 130 de oluşmasına imkân sağladıklarını belirten Özlü,tasarım merkezi açtık. 2008 yılında sadece 20 Ar- Ar-Ge faaliyetlerinin ticarileştirilmesinden eldeGe merkezimiz vardı. 2 yıl öncesinde 232 Ar-Ge edilen kazançların yüzde 50’sini gelir ve kurumlarmerkezimiz bulunuyordu. Bugün bu sayının 900’e vergisinden istisna tuttuklarını hatırlattı. Özlü,ulaşması, kat ettiğimiz mesafenin büyüklüğünü buluşlara ilişkin gayri maddi hakların kiralanması,göstermektedir. Ar-Ge ve tasarım merkezi sayımız devri ve satışını katma değer vergisinden istisnakartopu gibi büyümektedir. İnşallah, kısa zamanda ettiklerini vurgulayarak, yüklenilen vergilerinbin rakamına ulaşmış olacağız.”  indirimine imkan sağladıklarını dile getirdi.Özlü, 2010 yılında, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde Nitelikli araştırma ve tasarım yapan Ar-Ge ve tasarım10 bin kişi çalışırken bugün 44 bin 303 kişinin görev merkezlerine, performanslarına bağlı olarak yüzdealdığını bildirdi. Ar-Ge merkezlerinde 24 bin projenin 50 daha fazla indirim imkanı sağladıklarının altınıtamamlandığını veya devam ettiğini, 9 bin 589 çizen Özlü, Ar-Ge ve tasarım personelinin, merkezprojenin tescil ve başvuru aşamasında bulunduğunu dışındaki çalışmalarını ve eğitim faaliyetlerini teşvikaktaran Özlü, tasarım merkezlerinde ise bin 501 kapsamına alarak, daha esnek çalışmalarına ortamtamamlanan ve devam eden projenin yanında, hazırladıklarını söyledi. Özlü, üniversite öğretim80 tescil edilmiş ve başvurusu alınmış patentin elemanlarının Ar-Ge ve tasarım projelerinden eldeolduğunu söyledi.  Özlü, Ar-Ge’ye yönelik harcama ettikleri gelirlerin yüzde 85’ini hiçbir kesintiyeve ayrılan kaynaklardaki artışa işaret ederek, “2018 tabi olmaksızın alabilmesini mümkün kıldıklarınıyılı bütçemizden, özel sektör Ar-Ge harcamaları için ifade ederek, öğretim elemanlarının Ar-Ge veönemli miktarda katkı sağlayacağız. 2018 yılı gider tasarım merkezlerinde sürekli ya da kısmi sürelibütçemizden yaklaşık 5 milyar lira kaynak ayırıyoruz. çalışmasına olanak sağladıklarını bildirdi. BakanToplam Ar-Ge harcamalarında, özel sektörümüzün Özlü, konuşmasının ardından değişik performanspayı yüzde 47’dir ve bu önemli bir orandır. Özel kriterlerinin yanı sıra sektörel bazda ve göstergesektörün Ar-Ge payının sürekli artış eğiliminde setlerinde önemli aşamalar kaydeden 25 özelolması, Ar-Ge’ye duyulan ilgiyi ve önemi göstermesi sektör Ar-Ge ve tasarım merkezine ödül vererek,bakımından çok anlamlıdır” değerlendirmesinde temsilcilerini tebrik etti.  bulundu.6 OCAK 2018

HABERAr-Ge Merkezleri Performans Endeksi (2016) Sıralama SonuçlarıGENEL SIRALAMA1. Arçelik A.Ş.2. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.3. Aselsan A.Ş.SEKTÖREL SIRALAMAAna Metal Sanayi Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.Bankacılık ve Finans Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.Bilgisayar ve İletişim Hizmetleri TURKCELL Teknoloji Araştırma ve Geliştirme A.Ş.Cam ve Seramik Ürünleri Eczcibaşi Yapı Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.Dayanıklı Tüketim Malları Arçelik A.Ş.Deri ve Deri Ürünleri Kazlıçeşme Deri Ürünleri Araştırma Geliştirme San. ve Tic. Ltd. Şti.Elektrikli Teçhizat İmalatı Panasonic Eco Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Elektronik VESTEL Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.Gıda Elvan Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.İklimlendirme BOSCH Termo Teknik Isıtma ve Klima San. ve Tic. A.Ş.İlaç Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş.İstihdam Faaliyetleri Kariyer.net Elektronik Yayın ve İletişim Hizmetleri A.Ş.Kimya DYO Boya Fabrikaları San. ve Tic. A.Ş.Makine ve Ekipman İmalatı Durmazlar Makine San. ve Tic. A.Ş.Metal Ürünler Norm Civata Sanayi ve Ticaret A.Ş.Otomotiv Tasarımı ve Mühendislik Heksagon Mühendislik ve Tasarım A.Ş.Otomotiv TEMSA Global Sanayi ve Ticaret A.Ş.Otomotiv Yan Sanayi TOFAŞ TÜRK Otomobil Fabrikası A.Ş.Parekendecilik MİGROS Ticaret A.Ş.Petrol ve Petrol Ürünleri TÜPRAŞ-Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.Savunma ve Havacılık ASELSAN A.Ş.Tekstil ve Hazır Giyim KORDSA Global Endüstriyel İplik ve Kord Bezi San ve Tic. A.Ş.Ulaştırma ve Lojistik Ekol Lojistik A.Ş.PERFORMANS ENDEKSİ ALT BİLEŞENLERİNE GÖRE SIRALAMAAr-Ge Personel İstihdamı ROKETSAN Roket San. ve Tic. A.Ş.Ar-Ge Harcama Yoğunluğu BIOTA Bitkisel Kozmetik LaboratuvarlarıProje Kapasitesi ROKETSAN Roket San. ve Tic. A.Ş.İşbirliği ve Etkileşim NETAŞ Telekomünikasyon A.Ş.Ticarileşme Kazlıçeşme Deri Ürünleri Araştırma Geliştirme San. ve Tic. Ltd. Şti.Fikri Mülkiyet Yetkinliği Türkiye Şişe ve Cam Fabrikalari A.Ş. OCAK 2018 7

KONGRE 7 ARALIK 2017 TARİHİNDE ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 6. Ulusal Verimlilik Kongresi 7 Aralık 2017 tarihinde The Ankara Hotel’de gerçekleştirildi.8 OCAK 2018

KONGREKongreye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Veysel Yayan, MüsteşarYardımcısı Ramazan Yıldırım, Bakanlık yönetici ve çalışanları, kamu ve özel sektör kurumve kuruluş yöneticileri-temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ile çok sayıda davetli katıldı.Müsteşar Dr. Veysel Yayan ile Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz’ın açılış konuşmalarıylabaşlayan Kongre’de Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde“Türkiye Yeni Teknolojilerin Getirdiği Verimlilik Artışlarına Hazır mı?” başlıklı açılış paneligerçekleştirildi. Panele; CNN Türk Kanalı’ndan Emin Çapa, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı,Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav ile Koç Üniversitesi Öğretim ÜyesiProf. Dr. Kamil Yılmaz konuşmacı olarak katıldılar. Açılış panelinin ardından oturumlarageçildi. “Sanayinin Geleceği”, “Değişen Çalışma Koşulları, İş Gücünün Geleceği veVerimlilik”, “Türkiye’de Verimlilik Artışının Kaynakları: Firma Düzeyinde Analizler”, “TürkiyeEkonomisinde Firma Dinamikleri ve Verimlilik Kompozisyonu”, “Sanayide Kaynak VerimliliğiPotansiyeli: Sektörel Bakış”, “Akıllı Tarım ve Tarımsal Üretimde Verimlilik” başlıklarındadüzenlenen altı oturuma alanında uzman ve yetkin isimler konuşmacı olarak katıldı. Kongrekapsamında ayrıca, “Kamusal Programların Verimliliğinde İzleme ve DeğerlendirmeninRolü: Kamu, STK, Özel Sektör İş Birliği Çalıştayı” da gerçekleştirildi. OCAK 2018 9

KONGRE“2023 hedeflerine ulaşılmasında, doğrudan bir etkisi olacaktır.” Sanayinin son 15her alanda sağlanacak verimlilik yıllık dönemde, hızlı ve istikrarlı bir biçimde gelişimartışlarının doğrudan bir etkisi gösterdiğini ancak küresel konjonktürün rekabetolacaktır” koşullarını da giderek zorlaştırdığını söyleyen Yayan, bu çerçevede bütün kaynakları, insan gücünü, sermayeyi, enerjiyi ve doğal kaynakları doğru, etkin bir biçimde kullanmanın öneminin her geçen gün arttığını vurguladı. Onuncu Kalkınma Planı’nda verimlilik artışlarının, rekabet gücünü ve büyüme hızını artıracak üç ana unsurdan biri olarak tanımlı olduğunu ifade eden Yayan, diğer iki unsurun ise iş gücünün niteliği ve yenilik kapasitesinin artırılmasıyla bilgiye dayalı üretime yönelik bir dönüşüm olduğunu söyledi. “Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri sayısında yüzde 146 oranında bir artış gerçekleştirildi” Veysel YAYAN, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Konuşmasında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2017 çalışmaları hakkında bilgi verenKonuşmasına verimlilik artışlarının ülkelerin Müsteşar Yayan, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerikalkınmasında ve küresel ölçekte rekabet avantajı konusunda olağanüstü bir performans gösterildiğinielde etmelerinde büyük önem taşıdığına dikkat söyledi. 2017 yılının başında 343 adet olan Ar-Geçekerek başlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Merkezi sayısının 732’ye, 2017 yılının başında 6Müsteşarı Dr. Veysel Yayan, sözlerine şöyle devam olan Tasarım Merkezi sayısının 129’a ve toplam 349etti: “Verimlilik, istikrarlı bir ekonomik büyümenin olan Ar-Ge ve Tasarım Merkezi sayısının ise 861’eve toplumsal refahın belirleyici faktörlerinin başında yükseldiğini söyleyen Yayan, “Dolayısıyla teknolojikgelmektedir. Sadece iş gücünün ve sermayenin değil, gelişmenin dinamosu niteliğini taşıyacak Ar-Ge vedoğal kaynak ve ham maddelerin de sürdürülebilir Tasarım Merkezleri sayısında yüzde 146 oranındakalkınma anlayışıyla ekonomiye sağladığı katkının bir artış gerçekleştirilmiştir. Bu konu, verimlilikleartırılması söz konusu olduğunda verimliliğin ilgili çalışmalarımızın önümüzdeki yıllarda teknolojikönemi daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu bağlamda gelişmelerle desteklenmesi açısından önemülkemizin son dönemde gerçekleştirdiği yüksek taşımaktadır” dedi.ekonomik büyüme performansının gelecek yıllarada taşınması ve 2023 hedeflerine ulaşılmasında, 1999-2004 döneminde yıllık ortalama büyümeher alanda sağlanacak verimlilik artışlarının oranları %3’lerdeyken bu oranın 2005-2010 arasında %4,2’ye, 2011-2016 arasındaysa %6,5’e yükseldiğine dikkat çeken Dr. Veysel Yayan, “Dünya ölçeğinde, en kayda değer büyüme performanslarından birini sergiliyor olmamızla birlikte, iş gücü verimliliği ve çalışan kişi başına ulusal gelir göstergelerinde geldiğimiz nokta, karşılaştırmaya konu olabilecek gelişmiş ülkelere kıyasla halen belirgin ölçüde10 OCAK 2018

KONGREdüşüktür. Benzer şekilde, iş gücüne katılım düzeyleri “Geniş kapsamlı ve bilimselve iş gücünün sektörel dağılımı incelendiğinde, nitelikli olan ‘Verimlilik Kongreleri’verimlilik artışları yoluyla sağlanabilecek ilgili tüm taraflar arasında fikir alışkazanımların henüz oldukça gerisinde olduğumuz verişi platformu oluşturuyor”söylenebilir. Ancak bu durum, bizi karamsarlığaitmemelidir. Bilakis burada, verimlilik artışlarıyla Anıl YILMAZ, Verimlilik Genel Müdürüsağlanabilecek yüksek gelişim potansiyelinigörmemiz ve bu doğrultuda çalışmamız gerekir” hayata geçirildiğini ve iki yılda bir düzenlendiğinişeklinde konuştu. Daha sonra “Sanayi 4.0” olarak da söyledi. Kongrelerin verimlilik alanındaki çalışmalarınadlandırılan Dördüncü Sanayi Devrimi’ne değinen bir araya getirildiği, geniş kapsamlı, bilimsel nitelikliYayan, “Dördüncü Sanayi Devrimi, üretim alanını kongreler olduğuna dikkat çeken Yılmaz, Kongrelerleyeni baştan biçimlendirecek gelişme olanaklarını üniversitelerin, kamu kurumlarının, meslekönümüze seriyor. Akıllı fabrikaların, yapay zekânın, örgütlerinin ve iş dünyasının seçkin temsilcilerininnesneler arası internetin, bulut teknolojileriyle bir araya getirilmesinin ve taraflar arasında fikir alışkoordine robotik sistemlerin sunabileceği değişim verişi platformu oluşturulmasının hedeflendiğini,dinamikleri, insan hayal gücünün çok daha bunun da başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.ötesinde. Bakanlık olarak yürüttüğümüz bütün Özellikle gelişmiş ülkelerde son 10-15 yılda verimlilikfaaliyetleri, koyduğumuz bütün kurumsal hedefleri, alanında bir duraksama olduğunu ifade eden Yılmaz,hatta organizasyon yapımız içinde yer alan bütün “Bazı ülkelerde verimlilik kaynaklı büyümeninorganları, Dördüncü Sanayi Devrimi perspektifiyle duraksadığını hatta bazı ülkelerde zaman zamanyeniden tanımlıyor, yeniden inşa ediyoruz. Bu yönde geriye doğru gittiğini görebilmekteyiz. Dolayısıylaalacağımız tedbirler, artan bir hızla devam edecek”diye konuştu. Konuşmasının sonunda kongrelerinsanayinin bütün ilgili taraflarının, üniversitelerin,kamu kesiminin, sivil toplumun bir araya geldiğitemel platformlardan olduğuna inandıklarınısöyleyen Yayan, “6. Ulusal Verimlilik Kongresi’ninsanayicilerimize, bilim camiamıza, ilgili sivil toplumkuruluşlarına ve karar alma süreçlerinde bizlereufuk açıcı sonuçlar ortaya koymasını diliyor, emeğigeçen bütün çalışma arkadaşlarıma ve siz değerlikatılımcılarımıza da bir kez daha teşekkürlerimisunuyorum” dedi.Verimlilik Kongrelerinin; çeşitli kesimlerin yürüttüğüverimlilik çalışmalarının bir araya getirilmesi,Türkiye’nin verimlilik hedef ve politikalarınıntartışılması, önerilerin geliştirilmesi ve böylelikle dekamuoyunun dikkatinin verimlilik alanına çekilmesiamacıyla düzenlendiğini söyleyerek sözlerinebaşlayan Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz,kongrelerin ilkinin 1991 yılında gerçekleştirildiğini,2013 yılından itibaren de Bakanlık olarak tekrar OCAK 2018 11

KONGREtüm ülkelerde, özellikle OECD ülkelerinde, bu konuya konuşmasının devamında yeni teknolojilerin genelyoğun mesai harcıyorlar, geçtiğimiz 2-3 yıl içinde verimliliği artırdığına inanılsa da özellikle akıllıönemli araştırmalar yaptılar, ‘verimliliği tekrar nasıl telefonların bireysel verimliliği düşürdüğüne dairartırabiliriz, tekrar eski patikasına nasıl oturtabiliriz?’ yapılan çalışmalara değinerek, “Bir kişinin gündediye arayış içindeler. Bu konuda hem mikro hem yaklaşık 50 kez telefonunu kontrol ettiğine dairde makro düzeyde araştırmalar yapıyorlar. Örneğin çalışmalar var” dedi. Konuşmasının sonunda,Japonya’da bunu makro düzeyde açıklamak için verimlilik alanındaki çalışmaların bütün perspektiflerçeşitli teoriler geliştiriyorlar. Zombi firmalardan dikkate alınarak devam ettiğine değinen Yılmaz,bahsediliyor. Çok uzun yıllar, çok düşük faizlerle gerçekleştirilen 6. Ulusal Verimlilik Kongresi’ninve yüksek devlet destekleriyle normal piyasa de bu bakış açısına uygun olarak kurgulandığınıkoşullarında yaşamını sürdüremeyecek firmaların sözlerine ekleyerek, Kongre programı hakkında‘Zombi’leştiği, verimsiz firmaların ayakta kalabildiği katılımcılara bilgi verdi.gibi bir açıklama getirildi” diye konuştu. Yılmaz “TÜRKİYE YENİ TEKNOLOJİLERİN GETİRDİĞİVERİMLİLİK ARTIŞLARINA HAZIR MI?” PANELİ Açılış konuşmalarının ardından Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde “Türkiye Yeni Teknolojilerin Getirdiği Verimlilik Artışlarına Hazır mı?” başlıklı açılış paneli yapıldı. Panele; CNN Türk’ten Emin Çapa, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı, VESTEL VENTURES Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav ile Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz konuşmacı olarak katıldılar.12 OCAK 2018

Panel, Ali ÇAĞATAY KONGREmoderatörlüğünde yapıldı “Yeni çağın girdisi bilim ve akıl, çıktısı ise teknolojidir”Ali ÇAĞATAY, Bloomberg HT Haber Koordinatörü Emin ÇAPA, CNN TürkPanelin ilk konuşmacısı olan Emin Çapa, “YENİ konuştu. Eski dünyada veri artışının “1-2-3-4”1 DÜNYA: Bildiğimiz, eğitim gördüğümüz çağ şeklinde olduğunu ancak yeni dünyada ise “2-4-sona ererken” başlıklı bir sunum yaptı. Yeni çağın 6-8” şeklinde gerçekleştiğine dikkat çeken Çapa,girdisinin “bilim ve akıl”, çıktısının ise “teknoloji” “Dünyanın en büyük şirket verisine sahip Walmart,olduğunu belirterek sözlerine başlayan Çapa, bir saatte dünyanın en büyük kütüphanesi olan“Çağımızda yaşam boyu eğitim artık hayati bir ABD Kongre Kütüphanesinin verilerinin 167 katı verikonu haline geldi” dedi. Zaman kırılırken, eski üretiyor. Yakın bir zamanda ise 3D yazıcılarda organbilgi birikimlerinin insan beynine kilit vurduğuna basılacak” dedi. Günümüzde küçük bütçelerledikkat çeken Çapa, “Eski bilgi ve tecrübelerle yola büyük işler yapılabileceğini söyleyen Çapa dahaçıkıyoruz. Geçmiş birikimler, kırılma dönemlerinde sonra “karanlık fabrikalar”dan bahsetti. Çinli birengel olur” dedi. “Biz daha adapte olamadan eski cep telefonu modülleri üretim tesisinin ilk tamdünya, hazır olmayanın başına yıkılıyor” ifadesini karanlık fabrikayı faaliyete geçirdiğini söyleyenkullanan Çapa, “Fortune 500 listesine 1957-1997 Çapa, “650 kişinin çalıştığı fabrikada çalışanyıllarında girmiş kurumların sadece %37’si bugün sayısının 60’a düştüğünü, hatalı üretimin ise 5’te 1’efaaliyette. S&P şirketlerinin ortalama ömrü ise 1960 indiğini, bunun da yakında sıfırlanacağını söyledi.yılında 60 yıl iken bugün 15 yıl. Dünya, geçmişteki Çapa, konuşmasının sonunda “Türkiye, doğunungibi olmayacak. Eski dünyayı kaçırdığımız gibi batısında, batının da doğusundadır. Bu, büyükyeni dünyayı kaçırmamamız lazım” şeklinde bir zenginliktir, bundan faydalanmamız lazım” OCAK 2018 13

KONGRE “Dışa açıklık ve mali istikrarı, kurumsal reformlar ve arz-yönlü“Şirketlerin ‘veri, tasarım, reformlarla tamamlamalıyız”dijitalleşme’ üçgeninde işyapmaları gerekiyor”Cengiz ULTAV, VESTEL VENTURES Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kamil YILMAZ, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesiifadelerini kullandı. teknoloji için çalıştığı, finansın finans için çalıştığı bir dönem” olduğuna vurgu yapan Ultav, “Ancak buDaha sonra konuşmasını yapan Vestel Ventures dönem değişti. Bundan sonraki döneme somutluklarYönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, 1914 ve 2014 dönemi diyoruz. Teknolojinin insanlar için verimlilikyılları arasındaki dönemin “teknoloji yüzyılı” olarak ve kolaylık yarattığı bir dönem içerisindeyiz. Buadlandırıldığını belirterek, “Bu teknoloji yüzyılında dinamiği çok iyi kavramamız lazım” dedi. Büyük verine olduğunu, nereye geldiğimizi iyi anlamak konusunda şirketlerin, büyük ya da küçük olmalarınalazım. Bu teknoloji yüzyılında teknoloji arz fazlası bakmaksızın “veri, tasarım, dijitalleşme” üçgenindevar. Bu arz fazlası, 1984 yılına kadar olan 70 yıllık iş yapması gerektiğine dikkat çeken Ultav, “Eğerdönemde savunma, sağlık, ulaşım gibi alanlarda bu üçgen içinde iş yapmıyorsanız, yoğunluk vebirtakım büyük şirketlerin tasarımlarının, hayallerinin derinlikleri olan bir şirket değilseniz, geleceğinizdoğrultusunda arzın insanlar tarafına yöneldiği yok demektir. Büyük veri denilen okyanustabir dönem yaşıyor. Daha sonraki dönem, 1984’ten veriden bilgiye, bilgiden bilgeliğe, bilgelikten hiçbirsonraki dönem, tamamen finansın denetiminde, şey bilmediğinin farkında olmaya varıp derinlikfinansın desteklediği büyük şirketlerin insan için kazanmadığınız takdirde üçüncü gözünüz de yoksayaptığı formülasyonlar şeklinde gelişiyor” diye bundan sonraki dönemde ortaya çıkacak zorluklardakonuştu. Bahsi geçen bu yüzyılın “teknolojinin diğerlerinden hiçbir farkınız olmayacaktır” diye14 OCAK 2018

KONGREkonuştu. Büyük veri konusunda hem şirketlerin hem düşürüyor. Bu etki ithalat, rutin işlerin kaybı, başkainsanların bir arada olması gerektiğini belirten Ultav, ülkelere istihdam kaydırma (offshoring), diğer bilgi“Tasarım, artık eskisi gibi masa başında yapılmıyor. teknolojilerine bağlı sermaye ve toplam sermayeTasarım, bütün insanların teknolojileri kucaklamasını stokundan kaynaklanan etkilerden bağımsızdır”ve en yoğun şekilde kullanmasını sağlayacak şeklinde konuştu. Sunumunun devamındaşekilde düşünülmeli” cümlelerine yer verdi. Ultav, Türkiye’nin uluslararası ekonomideki konumukonuşmasının devamında Vestel olarak genç bilim hakkında da bilgi veren Yılmaz, Türkiye’nin coğrafiinsanlarına verdikleri destekler ve birlikte yaptıkları konumunun verdiği avantajı lehine kullanarakçalışmalar hakkında bilgi verdi. ihracatını artırabildiğini ancak daha ileri teknolojiyle üretilen ürün ve sektörlere geçiş yapamadığı içinPanelin son konuşmacısı Koç Üniversitesi uluslararası pazarlardaki göreli pozisyonunu dahaÖğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, “Teknolojik fazla ileriye taşıyamadığını söyledi. Türkiye’ninDeğişim, Verimlilik ve Türkiye” başlıklı bir sunum yüksek büyüme hızlarını sürdürme konusundagerçekleştirdi. ABD’de 1980’lerde yeni teknolojilerin başarılı olamadığını da sözlerine ekleyen Yılmaz, “Biryarattığı yeni işlere geçen işçilerin oranı %8.2 iken, iktisatçı olarak önerebileceğim tek bir alternatifimbu oranın 1990’larda %4,4’e, 2000’lerde ise %0,5’e var: Hâlihazırda başarıyla gerçekleştirdiğimizkadar düştüğü bilgisini veren Yılmaz, “Vasıfsız mavi dışa açıklık ve mali istikrarı, kurumsal reformlaryakalılar teknolojik gelişmeden olumsuz etkilenirken ve arz-yönlü reformlarla tamamlamak. Bunlarıvasıflı beyaz yakalılar teknoloji ile gelişen yeni iş gerçekleştirmeden uzun vadede yüksek büyümealanlarında daha fazla katma değer üretebiliyorlar” hızlarını sürdürmemiz imkânsız” dedi.dedi. 1990-2007 yılları arasında otomasyon verobotlardan kaynaklanan istihdam kaybının görece Panelin ardından konuşmacılara teşekkür plaketleri,az olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Her 1000 işçiye Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz tarafındankarşı bir robot istihdam edilmesi, istihdam oranını verildi. Kongrenin devamında eş zamanlı oturumlara%0.18-0.34 ve reel ücretleri %0.25-0.5 arasında geçildi. OCAK 2018 15

KONGRE“Sanayinin Geleceği” Oturumu “Türkiye Ekonomisinde Firma Dinamikleri ve Verimlilik Kompozisyonu”Oturum Başkanı: Hülya Öztoprak Yılmaz, Bilim, OturumuSanayi ve Teknoloji Bakanlığı Dördüncü SanayiDevrimi Daire Başkanı Oturum Başkanı: Gül Taşkıran Battal, Bilim, SanayiTuncer Hatunoğlu, İletişim Yazılım Genel Müdürü ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Araştırma veErman Karaca, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Planlama Dairesi BaşkanıCan Bayar, Altınay Robot Teknolojileri TeknolojidenSorumlu Başkanı Prof. Dr. Aykut Lenger, Ege Üniversitesi ÖğretimMurat Kurtlar, BOSCH Sanayi 4.0 Proje Direktörü Üyesi“Değişen Çalışma Koşulları, İş Gücünün Yrd. Doç. Dr. Beyza Polat, Özyeğin ÜniversitesiGeleceği ve Verimlilik” Oturumu Öğretim ÜyesiOturum Başkanı: Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu, ODTÜ Faik Yücel Günaydın, Verimlilik Genel MüdürlüğüÖğretim ÜyesiProf. Dr. Sinan Alçın, İstanbul Kültür Üniversitesi “Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyeli:Öğretim Üyesi Sektörel Bakış” OturumuProf. Dr. İlkay Savcı, Ankara Üniversitesi ÖğretimÜyesi Oturum Başkanı: Özlem Durmuş, Verimlilik GenelDoç. Dr. Fatma Umut Beşpınar, ODTÜ Öğretim MüdürlüğüÜyesi Dr. Şeyma Karahan, TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz“Türkiye’de Verimlilik Artışının Üretim Enstitüsü, Başuzman AraştırmacıKaynakları: Firma Düzeyinde Analizler”Oturumu İlknur Menlik, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Genel SekreteriOturum Başkanı: Prof. Dr. Nazire Nergiz Dinçer,TEDÜ Öğretim Üyesi Dr. Vehbi Canbolat, Türkiye Tekstil TerbiyeProf. Dr. Nazire Nergiz Dinçer, TEDÜ Öğretim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu BaşkanıÜyesiProf. Dr. Ayça Tekin-Koru, TEDÜ Öğretim Üyesi Ahmet Taşkın, Makine ve Kimya Endüstrisi KurumuHüseyin Ekrem Cünedioğlu, İskenderun Teknik Genel MüdürüÜniversitesiDr. Fatma Utku İsmihan, ODTÜ, GTHB “Akıllı Tarım ve Tarımsal Üretimde Verimlilik” Oturumu Oturum Başkanı: M. Selami İleri, TARMAKBİR Genel Sekreteri Doç. Dr. Ufuk Türker, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Mete Has, AGCO Türkiye Ülke Satış Müdürü Doç. Dr. A. Behiç Tekin, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi16 OCAK 2018

KONGRE“SANAYİNİN GELECEĞİ” OTURUMUBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Dördüncü Sanayi Devrimi Daire Başkanı Hülya ÖztoprakYılmaz, başkanlığında gerçekleşen oturumda dört bildiri sunuldu. Başkan tarafındankonuşmacıların tanıtılması ve Bakanlıkta konuyla ilgili yapılan çalışmaların açıklanmasınınardından diğer konuşmacıların sunumlarına geçildiİletişim Yazılım Genel Müdürü Tuncer Hatunoğlu vurgulandı. Bu inanılmaz gelişmeye uygun olaraktarafından gerçekleştirilen “4. Sanayi Devrimi bugüne kadar yaptıklarımızın yeniden gözdenmi yoksa Sanayi Evrimi mi?” isimli ilk sunumda, geçirilmesi, eğitimden sağlığa, sanayiden kamuyainsanlık tarihinin en önemli gelişmelerinden çalışma modellerimizin tekrar ele alınması gerektiğibahsedildikten sonra, beşeri ve sosyal gelişim vurgulandı.endeksine değinildi. Bu endekste 90 derecelikbir artışa neden olan gelişimin 200 yıl önce TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karacabaşlayan “Sanayi Devrimi” olduğu vurgulandı. tarafından gerçekleştirilen “Endüstri 4.0 & Dijital4. Sanayi Devrimi kapsamında özellikle bilişim Ekonomiye Geçiş” isimli sunumda ise Endüstri 4.0’ınsektöründeki baş döndürücü sayılabilecek temel bileşenlerinden bahsedildi ve Endüstri 4.0’ınnitelikteki gelişimden bahsedildi. Büyük veri siber ve fiziksel sistemler ile veri ve modellemeyeanalizi, akıllı robotlar, simülasyon, zenginleştirilmiş dayalı üretime dönüşüm olduğu vurgulandı. Büyükgerçeklik, eklemeli üretim, bulut teknolojileri, siber veriye dayalı kalite kontrolü, robot destekli üretim,güvenlik, nesnelerin interneti, yatay dikey yazılım üretim hattı simülasyonu, akıllı tedarik yönetimi,entegrasyonu gibi birçok konunun her birinin, otomatik koordinasyonlu makineler ile üretimher yıl kendini ikiye katlayarak gelişip büyüdüğü optimizasyonu, öngörücü bakım gibi kavramlara OCAK 2018 17

KONGREaçıklık getirilerek iş gücüne katkıları dinleyicilerle BOSCH Sanayi 4.0 Proje Direktörü Murat Kurtlarpaylaşıldı. Dijital dönüşüme hazırlanmak için tarafından gerçekleştirilen “Endüstri 4.0 ile Değişimiçalışanların, şirketlerin neler yapmaları gerektiğine, Şekillendirin” isimli sunumda Endüstri 4.0; öncelikleeğitim sisteminden ve devletten neler beklendiğine üretimde bir hattın, ardından bir fabrikanın vedair açıklamalarda bulunuldu. Sunumda Endüstri 4.0 uluslararası üretim ağının, lojistik süreçlerininverimlilik büyüme yatırım ve istihdam açısından da dönüşümüyle devam eden ve sonuçta tüm tedarikdeğerlendirildi. zincirinin birbiriyle bağlı bir ağın parçası olmasını sağlayan bir süreç olarak tanımlandı. Endüstri 4.0’ınAltınay Robot Teknolojileri CTO’su Can Bayar temel olarak, ekonomik büyüme, istihdam ve sosyaltarafından yapılan “Sanayinin Geleceği: Robotlar istikrar, kalıcı değer ve iş güvenliği, daha fazlave Yapay Zekâ” başlıklı sunumda öncelikle verimlilik ve yüksek yaşam standardı olmak üzere 3güncel durum ve tespitler aktarıldı. Daha sonra temel hedefi olduğu vurgulandı. Konuyla ilgili çeşitliEndüstri 4.0’dan bahsedilerek çeşitli ülkelerdeki ek bilgiler de verildikten sonra, Bosch’un, Endüstriyaklaşım farklılıklarına değinildi. Ülkelerin Ar-Ge 4.0 terimini ilk kullanan ve bu dönüşümü ilk başlatançalışmalarından söz edilerek; bu konuda çeşitli şirketlerden biri olduğuna dikkat çekildi. Kendileriniistatistikler dinleyicilerle paylaşıldı. Endüstri 4.0’ın hem önde gelen bir kullanıcı, hem de önde gelen birdeğer kaldıraçlarından bahsedildikten sonra robotik sağlayıcı olarak gördükleri belirtildi. Bu bağlamdave yapay zekâ kavramlarına açıklık getirildi. Bu dünyada ve Türkiye’de Bosch’un uygulamalarındanbağlamda, akıllı fabrika, pazar bilgisi, geleceğin bahsedilerek, Türk sanayicisi ile bilgi ve tecrübemeslekleri ve örnek uygulamalara da değinildi. paylaşımına hazır olduklarının altı çizildi. “DEĞİŞEN ÇALIŞMA KOŞULLARI,İŞ GÜCÜNÜN GELECEĞİ VE VERİMLİLİK” OTURUMU18 OCAK 2018

KONGRE6. Verimlilik Kongresi’nin “Değişen Çalışma Koşulları, İş Gücünün Geleceği ve Verimlilik” başlıklıoturumuna Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlubaşkanlık etti. Oturumda genel olarak Kongre boyunca tartışılan ve Sanayi 4.0 olaraközetlenen dönüşümün çalışanlar ve çalışma ilişkileri üzerindeki etkileri ele alındı.Oturumda ilk olarak İstanbul Kültür Üniversitesi bu dönüşümün çalışanlar üzerindeki etkilerineİktisat Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. yoğunlaştı.Sinan Alçın “Verimlilikten Niteliğe Geçişte Sanayi4.0 Yansımaları” başlıklı sunumu gerçekleştirdi. Savcı’nın özellikle değindiği konu “denetim boyutu”Sunumuna kapitalizmin ortaya çıkış tarihini oldu. Teknolojik gelişmeler sayesinde ortaya çıkanözetleyerek başlayan Alçın, tarih boyunca verimlilik atipik çalışma biçimlerinin çalışanlar üzerindeartışlarının otomasyon sayesinde veya ucuz emeğe stresi artıran yönlerine dikkat çekti. Belirsiz çalışmadayanarak gerçekleştiğini ileri sürdü. İkincisi için saatlerinin insan yaşamında işin yoğunluğunugünümüzde dünyanın en büyük ikinci ekonomisi artıracağını ileri sürdü. Teknik iş gücünün önemininolan Çin’i örnek gösteren Alçın, ülkenin artık stabil artması ve yeni işletme ve yönetim modellerinebüyüme rakamlarına ulaştığını belirtti. Bu noktada ihtiyaç duyulmasının beklendiğini ortaya koydu.1980’lerin başında işçi sınıfının sonunun geldiğini Bunun yanında dijitalleşmeyle birlikte hem şirketlerileri süren Gorz’a atıfta bulunarak, bu öngörünün hem çalışanlar için siber güvenlik sorunlarınıngerçekleşmediğinin aksine 38 yılda dünyadaki iş yaşanabileceğini belirtti. Savcı son olarak, hergücü sayısının 3 katına çıktığının altını çizdi. şeyin artan hızda gerçekleşmesiyle hiyerarşik yapılanmanın tehdit edildiğini ve inisiyatif alabilenBunun yanında muazzam bir dönüşüm olarak çalışanların tercih edileceğini ileri sürdü.tanımladığı Sanayi 4.0, Alçın’a göre akla ilk olarakbağlantılılığı (connectivity) getirmektedir. Buna Oturumun son sunumunu Orta Doğu Teknikevdeki kombiye cep telefonundan bağlanmak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesive hatta kişinin konumuna göre oda sıcaklığını Doç. Dr. Fatma Umut Beşpınar, “Toplumsal Cinsiyetayarlamasını beklemek, Endonezya’daki Normları, Teknoloji ve Yerel Kültürel Kodlarınimalathaneye bilgisayarından bağlanmak vb. Etkileşiminin Örgütsel İşleyişe Yansımaları: Çorum’daörnekler verilebilir. Bu hızlı dönüşümün doğrudan Bir Tekstil Fabrikası Örneği” ile gerçekleştirdi.bir sonucu olarak gelecek kuşakların sahip olacağı Beşpınar, sunumunda 2010-2011 yılları arasındamesleklerin %60’ı şu an bilinmiyor. Alçın’a göre bu gerçekleştirilen nitel çalışma sonuçlarını paylaştı:dönüşümle birlikte kodsal ve gömülü (tacit) bilgi Merkezi İstanbul’da olan ve ihracata dayalı üretimönemli hale gelecek ve malzeme bilimi, yazılım ve yapan bir girişimin işletmesi olan fabrika, 1990’lısistem mühendisliği ve tasarım meslekleri ön plana ve 2000’li yıllarda yaşanan ekonomik krizlerdençıkacak. etkilenip kalkınmada öncelikli yörelerden biri olduğu için Çorum’da açılmıştır. Böylece küresel ve yerelİkinci sunum “Endüstri 4.0: Homo Digital’e Doğru” üretim dinamikleri bir araya getirilmiştir. Çalışmadabaşlığıyla Ankara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi teknoloji, toplumsal cinsiyet normları ve yerelve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. kültürel kodların iş yerinde örgütsel zihniyeti veİlkay Savcı tarafından yapıldı. Savcı konuşmasına, işleyişi nasıl etkilediği araştırılmıştır.Sanayi 4.0 hakkındaki tartışmaların benzerininSanayi 3.0 döneminde de yaşandığına tanıklık Yapılan mülakatlar sonunda elde edilen sonuçlaraettiğini belirtmekle başladı. Bu dönüşüme ayak göre, çalışanlar arasında “fabrikanın itibarı” öneuydurabilmek için Türkiye’nin geçmişte yaptığı kimi çıkan bir kavram olmuştur ve çalışanlar bu kavramhatalardan ders çıkarması gerektiğini vurgulayan üzerinden kendilerini değerli hissettiklerini ifadeSavcı, daha sonra devrim olarak nitelendirdiği etmişlerdir. Yüksek teknolojili makine teçhizatın bu algıda katkısının olduğu gözlenmiştir. Ayrıca “itibarlı” OCAK 2018 19

KONGREiş yeri, kadın işçiler için güvenli (namuslu) bir çalışma bir barkod sistemi kurulmuş. Bu sistemin işçileralanı algısı yaratmıştır. Bunun yanında iş gücü devir (ve kadın erkek) arasında adaleti sağladığı inancıoranını düşüren bir yatırım olarak da değerlendirilen hakim olmuştur. Yalnız daha sonra fabrikada yapılankreşin, kadın işçilerin iş gücüne katılmasında önemli teknolojik yatırımlar erkek ve kadın işçi arasındabir ayrıntı olduğu vurgulanmıştır. Son olarak yerelde bir eşitsizlik yaratmıştır. Zira işveren tarafındanvar olan muhafazakâr kültür, fabrika içinde kadın teknolojiye uyum sağlaması beklenen ve bu yöndeve erkek işçilerin bir araya gelmesinin önlenmesi imkân sağlanan erkek işçi vasıflı işlerde, kadın işçilerşeklinde vücut bulmuştur. ise vasıfsız, vazgeçilebilir işlerde yoğunlaşmıştır. Özetle; vasıf, bakım ve namus üçlüsünün kadınlarınFabrikada “adil işveren ve sorumlu işçi” kurgusuyla çalışma hayatındaki yeri hakkında belirleyici olduğudaha çok üreten işçinin ödüllendirilmesi üzerine gözlenmiştir.“TÜRKİYE’DE VERİMLİLİK ARTIŞININ KAYNAKLARI: FİRMA DÜZEYİNDE ANALİZLER” OTURUMU TEDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazire Nergiz Dinçer’in başkanlık ettiği “Türkiye’de Verimlilik Artışının Kaynakları: Firma Düzeyinde Analizler” başlıklı oturumda; TEDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayça Tekin Koru, İskenderun Teknik Üniversitesinden Hüseyin Ekrem Cünedioğlu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Uzmanı ve ODTÜ’de Okutman olan Dr. Fatma Utku İsmihan sunumlarını gerçekleştirdiler.20 OCAK 2018

KONGREOturumun ilk sunumunu Prof. Dr. Ayça Tekin Koru, faktörleri ele aldıktan sonra, TÜİK verilerini“Türkiye’de Hizmetler Sektörünün Verimliliği” ve kullanarak yapılmış olan analizlere dayanarak imalat“Türkiye’de Hizmetler Sektörü Verimlilik Artışının sektörünün yapısını aktardı. Analizden hareketleBileşenleri” sunumlarının birleştirilmiş hali olan İsmihan, firmanın teknoloji kapasite düzeyinin hem“Türkiye’de Hizmetler Sektörünün Verimliliği” başlığı firmanın mevcut Ar-Ge bilgilerini kullanabilmesindealtında yaptı. Prof. Koru sunumuna, hizmetler hem de yeni Ar-Ge aktivitelerinde bulunabilmesektörünün verimliliği konusunu, hizmet ticareti kapasitelerinde belirleyici rol oynadığını aktarmıştır.konularını çalışırken ele almış olduklarını belirterek Sunumunun sonuç kısmında İsmihan, beşeribaşladı. Süreç içindeki dönüşümün yönünün; tarım sermayenin çok önemli olduğunun, bu alandasektöründen imalat sektörüne, imalat sektöründen verimliliği ve kapasiteyi artırmak için ciddi yatırımhizmetler sektörüne ve en son olarak da hizmetler yapmak gerektiğinin altını çizdi.sektöründen dijital topluma geçilmesi şeklindeolduğunu belirtti. Koru, sunumunda Türkiye’de Oturumun son konuşmasını H. Ekrem Cünedioğlu,tarımdan imalata geçildiğini ancak imalat M. Beyza Polat ile yapmış oldukları çalışmayıtamamlanmadan hizmet sektörlerine atak yapıldığını aktaran “Tedarikçi Çıktısının Firma Verimliliğineve söz konusu bu hizmetlerin verimliliğinin yüksek Etkisi” başlığı altında yaptı. Cünedioğlu sunumunda,olup olmadığının sorgulanması gerektiğini vurguladı. Girişimci Bilgi Sistemi’nin bir parçası olan 2006-2015Çalışmalarının, hizmetler sektörü verimliliğinin dönemi beyan alış-beyan satış verileri kullanılarak,kapsamlı bir biçimde betimsel analizine dayandığını Türkiye’de bir firmanın piyasadan çıkışının imalatbelirten Koru, daha sonra TÜİK Yıllık Sanayi ve sanayinde faaliyet gösteren müşterisinin verimliliğineHizmet İstatistikleri çerçevesinde oluşturulan mikro etkisini anlattı. Cünedioğlu sunumunda öncelikleveriyi kullanarak 2003-2015 dönemi için imalat motivasyonlarının ne olduğunu anlattı, daha sonrave hizmet sektörlerindeki firmaların verimlilik literatüre kısaca değinip veri, değişkenler veanalizlerini içeren çalışmalarının sonuçlarını paylaştı. araştırma yöntemini açıkladı. Cünedioğlu sunumun devamında “Tedarikçi Çıkışının Verimliliğe Etkisi”Oturumun ikinci sunumu Dr. Fatma M. Utku çalışmasının bulgularına yer verdi.İsmihan’ın yaptığı “Bilginin Firma Verimliliği ÜzerineEtkisi” başlıklı çalışma olmuştur. İsmihan sunumunda Oturumun sonunda katılımcılara teşekkür belgeleri,2003-2014 dönemi firma düzeyinde panel verisi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metroloji veve üretim fonksiyonu yöntemini kullanarak bilginin Standardizasyon Genel Müdürlüğünde görevli Daireimalat sanayindeki firmaların verimliliği üzerine Başkanı Dilek Birbil tarafından verildi.etkisini anlattı. İsmihan, firma verimliliğini etkileyen OCAK 2018 21

KONGRE“TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİRMA DİNAMİKLERİ VE VERİMLİLİK KOMPOZİSYONU” OTURUMU“Türkiye Ekonomisinde Firma Dinamikleri ve Verimlilik Kompozisyonu” başlıklı oturum,Verimlilik Genel Müdürlüğü Verimlilik Araştırma ve Planlama Dairesi Başkanı Gül TaşkıranBattal’ın oturum başkanlığında; Prof. Dr. Aykut Lenger, Yrd. Doç. Dr. Beyza Polat veVerimlilik Genel Müdürlüğü Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Faik Yücel Günaydın’ın sunumlarıylagerçekleştirildi. Oturum Başkanı Gül Taşkıran Battal, firma verisine dayalı çalışmalarınöneminin altını çizerek bu üç çalışmanın da çok değerli olduğunu ve politika yapmasüreçlerinde bu tarz çalışmaların özellikle dikkate alındığını belirtti.Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut faktör verimliliğinin ekonomik büyümeye olanLenger, ‘İmalat Sanayinde Küresel Değer Zincirleri katkısını artırmak olduğunu ifade etti. Değer zincirive Verimlilik’ başlıklı sunumunda ‘Toplam Faktör yaklaşımının kullanıldığı çalışmada ‘gıda’, ‘tekstilVerimliliğinin Artırılmasına Yönelik Politika ve hazır giyim’, ‘elektrikli ev aletleri’ ve ‘otomotiv’Çerçevesinin Belirlenmesine Destek Projesi’ ile verimliliğin artırılması potansiyeli en yüksek dörtilgili olarak bilgi verdi. BM Kalkınma Programı sektör olarak belirlendi. Alan araştırmasında ankettarafından yürütülen projenin Avrupa Birliği ve yöntemi kullanılarak firma verileri ekonometrik analizKalkınma Bakanlığı tarafından finanse edildiğini kullanılarak değerlendirildi. Proje sonuçlarına göre,belirtti. Projenin genel çerçevesinin Türkiye’de müşterilerle ilişkilerin verimlilik ve teknolojik yenilikekonomik büyümede istikrarı sağlamak ve toplam açısından önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Nitelikli22 OCAK 2018

KONGRE personel istihdamı ve lisans anlaşması yoluyla veya Verimlilik Genel Müdürlüğü Sanayi ve Teknoloji ana firmadan doğrudan bilgi ve teknoloji transfer Uzmanı Faik Yücel Günaydın sunumunda ‘Türkiye eden firmalar daha verimlidir fakat bu bilgi kaynağı Verimlilik Gelişim Haritası Saha Araştırması’ firmaların daha yenilikçi olmasını sağlamamaktadır. sonuçlarından bahsetti. Türkiye Verimlilik Gelişim Firmalar, verimlilik artışını engelleyen en önemli Haritası’nın (TVGH), tasarlanacak verimlilik faktörler olarak finansman sorunları, dış piyasalarda politikalarına rehberlik edecek teşhisler yapmayı olağan dışı daralmalar/dalgalanmalar, iş gücünün hedefleyen, çok modüllü, kapsayıcı bir araştırma niteliği gibi dışsal faktörleri görmekte, makine- projesi olduğunu söyledi. Proje’nin ilk aşamasında teçhizatın niteliği ve tedarikçilerin yetersizliği Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı altında bunlardan sonra gelmektedir. yapılandırılmış olan Girişimci Bilgi Sistemi’nden firma düzeyinde verimlilik hesaplamalarının yapılmasını Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. ve bu bilgiyi sektör, bölge, ölçek düzeyinde Beyza Polat, ‘İstihdam Dinamikleri ve Verimlilik’ gruplayarak verimlilik olgusunun oluştuğu birimlerin başlıklı sunumunda 2017 yılı Ağustos ayı itibarıyla nasıl dağıldığını tespit etmeyi hedeflediklerini %10,6 düzeyinde gerçekleşen işsizlik oranının belirtti. Çalışma sonuçlarına göre, makro seviyedeki Türkiye’nin en temel problemlerinden biri olduğunu verimlilik artışlarının firmaların içerisindeki verimlilik vurguladı. 2016 yılında, istihdam edilen 27 artışlarından kaynaklanmış ve daha yüksek verimlilik milyon 205 bin kişinin %18,07’sinin imalat sanayi düzeylerini yapısı gereği içeren sektörlere dönüşümü sektöründe istihdam edildiğini, 2017 yılı Ağustos sağlayacak artışların kısıtlı kaldığı görülmüştür. ayı itibarıyla bu oranın %17,3’e gerilediğini ifade Bölgesel olarak verimlilik düzeylerinin çok geniş etti. İstihdam içindeki payı zamanla azalsa da bir bantta yayıldığı ve bu farklılaşmış yapının imalat sanayinin Türkiye ekonomisi için önemini yıllar içinde bir miktar yakınlaşmakla birlikte kabul koruduğunu ve imalat sanayinde istihdamı artırmaya edilebilir bir yaygınlığa gelmekten uzak olduğunu yönelik oluşturulacak politikaların işsizlik oranının ifade etmiştir. azalmasında etkili olacağını belirtti. AÇILIŞ PANELİ- Türkiye Yeni Teknolojilerin Getirdiği Verimlilik Artışlarına Hazır mı? OTURUMLAR- Türkiye Ekonomisinde Firma Dinamikleri ve Verimlilik Kompozisyonu- Sanayinin Geleceği- Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyeli: Sektörel Bakış- Değişen Çalışma Koşulları, İşgücünün Geleceği ve Verimlilik- Akıllı Tarım ve Tarımsal Üretimde Verimlilik- Türkiye’de Verimlilik Artışının Kaynakları: Firma Düzeyinde Analizler OCAK 2018 23

KONGRE“SANAYİDE KAYNAK VERİMLİLİĞİ POTANSİYELİ: SEKTÖREL BAKIŞ” OTURUMUSanayide Kaynak Verimliliği Potansiyeli: Sektörel ten tüm kurum ve kuruluşlar, konuyla ilgili finansalBakış başlıklı oturumda, Kalkınma Bakanlığı destek sağlayan kuruluşlar, bu konuda çalışan tümYatırım Programında yer alan ve Eylül 2017’de ka- araştırmacı, uzman ve akademisyenler ile sanayininpanışı gerçekleştirilen “Sanayide Kaynak Verimliliği tüm sektörlerinin ve bu sektörlerde faaliyet gösterenPotansiyelinin Belirlenmesi” Projesi’nin sonuçları işletmeler olduklarını belirtti.paylaşılarak, sektör temsilcilerinin bu sonuçlara iliş-kin görüşleri ele alındı. Projenin sahibi Verimlilik Ge- Projenin yürütücüsü TÜBİTAK-MAM Çevre ve Temiznel Müdürlüğünde proje koordinatörlüğünü yürüten Üretim Enstitüsünden proje koordinatörlüğünüve oturumun da moderatörlüğünü üstlenen Özlem yapan Dr. Şeyma Karahan da tüm proje sonuçlarınıDurmuş, hazırlık çalışmaları dâhil yaklaşık dört yılda sektörler ve imalat sanayi bazında sundu. Gıda, teks-tamamlanan bu projeyle ham madde, enerji ve su til, kimya, diğer mineral ürünler ve ana metal sek-girdilerinin verimli ve sürdürülebilir kullanımıyla elde törleri başta olmak üzere tüm imalat sanayi bazındaedilebilecek potansiyel ekonomik ve çevresel fayda- ham madde, enerji ve su girdilerindeki tasarruf po-ların sanayi sektörleri ve bölgeler düzeyinde tahmin tansiyeli değerlerinin İBBS 26 Bölge düzeyinde he-edilerek; bu konuda politika oluşturma süreçlerine ve saplandığını, bu potansiyelin hayata geçirilmesi içinilgili tüm taraflara nicel bilgi sağlanmasının, konuya gereken yatırım değerlerinin saptandığını, söz konu-ilişkin farkındalığın ve kaynak verimliliği uygulamala- su yatırım değerlerinin geri dönüş süresi 1 yıldan azrının artırılmasının ve kaynakların daha sürdürülebilir ve 1 yıldan fazla olanlar şeklinde ayrıştırıldığını be-kullanımı yoluyla rekabet edebilirliğin sağlanmasının lirtti. Tahmin edilen kaynak verimliliği potansiyelininve doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılma- gerçekleşmesi durumunda sağlanacak çevresel fay-sına katkıda bulunulmasının amaçlandığını ifade daların sonuçlarını da aktaran Karahan, sektörlerinetti. Durmuş, projenin hedef kesiminin politika üre- olası ekoverimlilik artış oranlarından da söz etti.24 OCAK 2018

KONGRESonuçların aktarılmasından sonra ilk sözü alan Tür- rinin aslında buzdağının üstündeki kısım olduğunu,kiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu sektörün potansiyelinin bu saptanan değerlerin deGenel Sekreteri İlknur Menlik, çalışmanın oldukça üstünde bulunduğunu tahmin ettiği söyledi. Anafazla ve çeşitli sonuç içerdiğini, sanayicinin bu tarz metal içinde demir çelik sektörünün katma değerprojelere veri sağlamada daha istekli olması gerekti- ve ciro açısından önemli ve öncelikli bir konumdağini ve kurumlar arası veri çeşitliliğinin giderilmesinin bulunduğuna, sektörde su tüketiminin çok yüksekbu tür çalışmalardan daha güvenilir sonuçlar elde olduğuna ve bunun da çalışmada çeşitli başlıklaredilmesinde çok önemli olduğunu vurguladı. “Dev- altında vurgulandığına dikkat çeken Taşkın, sektö-leti kandıran bir anlayışla bir yere gidemeyiz” diyen rün üretim miktarı açısından dünyada ilk 10 içindeve gıda sektörünün ihracatının ithalat değerinin yer aldığının da altını çizdi. Geçmiş yıllarda sektörünçok üstünde olduğunu belirten Menlik, “Borç yükü 15 milyar Dolarlık ihracatının olduğunu, ancak songıdadan kaynaklanmıyor, demek ki değerli bir sek- yıllarda bu rakamın bir miktar gerilediğini, devletintör, Türkiye’nin kasasına para koyan bir sektör” bu alanda küçük ve verimsiz işletmeleri desteklemeifadelerini kullandı. Sektörün çevresel yükünün çok politikasından vazgeçmesi gerektiğini vurgulayanyüksek olduğundan söz eden Menlik, sektörün sa- Taşkın, Çin’in benzer bir politika ile küçük ve verim-dece üretim bazında değil tarımdan başlayarak tüm siz işletmelere bu alanda yıllık olarak planlanmış olanyaşam döngüsü içinde irdelenmesi gerektiğinin de ithalat ve ihracat kotalarından kullandırmadığını,altını çizdi. İlknur Menlik, bu kapsamda Bilim, Sanayi böylece küçük işletmeleri kapanmaya zorladığını veve Teknoloji Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık sonuç olarak sektörün üretiminin 120 milyon ton-Bakanlığının birlikte yaptırım oluşturacak mevzuatlar dan 800 milyon tona çıktığını, bu rakamın da dünyahazırlamalarının önemli olduğunu vurguladı. Yasaları üretiminin yarısını oluşturduğunu ifade etti. Yasaloluşturmadan önce etki analizlerinin yapılması ge- düzenlemelerle verimliliği teşvik programlarının ya-rektiğini savunan Menlik, Proje’nin bu alanda yasal pılması gerektiğinin altını çizen Taşkın, belirlenmişmevzuat oluşturulmadan önce yapılmış olmasının bu olan iyi uygulamaları yapacak olan işletmelere yatı-projeye farklılık kazandırdığını da belirtti. rım desteği, vergi desteği ya da bazı istisna uygula- malarının getirilebileceğini belirtti. Sektörde, örneğinKonuşmasına “Dünyada üretmek artık ekonomik de- hurda ve cevher kullanımındaki dengesizlik ya dağil, stratejik bir karardır” sözleriyle başlayan Türkiye paslanmaz çelik gibi katma değeri yüksek ürünleriTekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kuru- üretmeme gibi bazı yapısal bozuklukların bulundu-lu Başkanı Vehbi Canpolat ise Türkiye için tekstil ğunu ve bunların verimsizliğe yol açtığını dile getirenbugün önemli yarın da çok önemli olacak şeklinde Taşkın, sektör dernekleri ve Bilim, Sanayi ve Tekno-devam etti. 1 kg tekstil ürünü için 100 ton su tüketil- loji Bakanlığı tarafından yapılan ve yapılacak olandiğini, bu alanda yapılacak iyileştirmeler sonucunda düzenlemelerin hayata geçirilmesinde ısrar edilmesisağlanacak faydanın ekonomik kazanımının yanı sıra gerektiğinin altını çizdi. Sektöre ilişkin sorunlarınçevresel olarak da çok önemli katkılar sağlayacağını çözülmesinde politika yapıcılara seslenen Ahmetve doğayla barışık yaşamamız gerektiğini belirtti. Taşkın, Avrupa Kömür Çelik Topluluğu Birliği Ant-Önümüzdeki 10 yılda Türkiye’den bu alanda en az laşması sonucunda gelişen ve sektörde yatırım yap-2 dünya markası firmanın çıkacağının beklentisinde mayı kısıtlayan unsurların revize edilmesinin zorunluolduğunu da vurgulayan Canpolat, “Bizim tek sev- olduğunu ifade etti. Taşkın son olarak, değerlendiri-damız ülkemizi daha iyi bir yere götürmek, bu da len atıklar için ara ürün tanımlamasının yapıldığı veişletmelerde verimliliği artırarak olmalı” ifadelerini üreticiyi son derece rahatlatan mevzuat değişikliğinekullandı. benzer bir düzenlemenin; ömrünü tamamlamış las- tik, atık yağlar ya da benzeri hidrokarbonlar ve arıt-Ana metal sektörüne ilişkin görüşlerini aktaran Ma- ma çamurlarının dönüşümü için de yapılabileceğini,kine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürü ve bu ürünlerin dönüşümünün demir çelik tesislerineYönetim Kurulu Başkanı Ahmet Taşkın ise projeyle bertaraf lisansı verilecek bir düzenlemeyle sağlana-sektöre ilişkin çok detaylı analizlerin ve tahminlerin bileceğinin altını çizdi.yapıldığını, ancak bu belirlenen potansiyel değerle- OCAK 2018 25

KONGRE “AKILLI TARIM VE TARIMSAL ÜRETİMDE VERİMLİLİK” OTURUMUTARMAKBİR Genel Sekreteri M. Selami İleri başkanlığında yürütülen “Akıllı Tarım ve TarımsalÜretimde Verimlilik” oturumuna Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Ufuk Türker, AGCOTürkiye Ülke Satış Müdürü Mete Has ve Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. A. BehiçTekin konuşmacı olarak katıldılar. M. Selami İleri, konuşmacıları tanıttıktan sonra oturumunçerçevesini çizen bir açılış konuşması yaptı. Daha sonra sırasıyla konuşmacılara söz verdi.Doç. Dr. Ufuk Türker konuşmasında tarımda akıllı (kendi yürür) araçlar ve platformlar, robotlar, akıllıuygulamaların, önümüzdeki yıllarda çiftçilerin makinalar, traktörlerde ISO-Bus sistemleri ve bunlaradünya gıda taleplerini karşılamasına nasıl yardımcı uyumlu ekipmanlar gibi hassas tarım teknolojilerininolacağı ve verimliliği nasıl artırabileceği konusunu tarımsal üretimin veri toplama, karar verme veele aldı. Türker, insansız hava araçlarının (İHA) uygulama aşamalarında kullanılmakta olduğunualgılama ve görüntüleme platformları ile tarım belirtti. Tarımsal üretimin uygulama aşamasındanamaçlı kullanımı, uydu teknolojisi ile yakından verdiği örnekte Türker, ekim, ilaçlama, gübreleme vealgılama, akıllı (smart) sensörler ile uygulamalar, hasat için kullanılabilecek otomatik dümenlemenin,tabletler ya da el bilgisayarları için yazılımlar, taşınır örneğin düz hatta ekim yapılabilmesini, atlama vearazi tipi bilgisayarlar, kablosuz veri transferi ve üst üste binmelerin azaltılmasını, ekim işlemininiletişim sistemleri, araçtan araca veri iletimi, otonom daha hızlı yapılmasını ve gece de çalışılabilmesini26 OCAK 2018

KONGREsağladığını, tüm bunların da verimliliği artırdığını Doç. Dr. A. Behiç Tekin sözlerine tarımdaifade etti. Türker, hassas tarım teknolojisinin verimliliğin, insanlığın gereksinimi olan gıda ve lifçiftçilerimizin kullanımına sunulması ve bunun için üretiminin toprak, su gibi kısıtlı kaynakların optimumtarımsal desteklerin geleneksel makinalara değil, kullanımıyla olanaklı olabileceğini belirtereközellikle akıllı makinalara yönlendirilmesi gerektiğini başladı. Geleneksel tarımının getirdiği üniformde sözlerine ekledi. uygulamaların doğanın heterojenliğini azalttığını, verimliliği artırabilmek için bu üretim yöntemlerininMete Has konuşmasına geçmişte bir çiftçinin terk edilerek doğadaki hetorojenliğin artırılmasıdoyurması gereken kişi sayısının 1950 yılında gerektiğine değinen Tekin, teknolojik gelişmelerin15,5 iken, 2010 yılında 155’e ulaştığını belirterek tarımda verimliliği artırmanın yanı sıra çevreselbaşladı. Nüfusla birlikte teknolojiye olan ihtiyacın etkileri minimize ettiğini de belirtti. Buna bir örnekda arttığını belirten Has, günümüzde hassas tarımı veren Tekin, tarımda geleneksel yöntemlerleoluşturan teknoloji alanlarına değinerek bunlara ilaçlama yapıldığında %80 kayıp yaşanırken, insansızörnekler verdi. Bu kapsamda hassas makine ve hava araçlarıyla aynı işlemin daha az zamanda, dahaçiftlik optimizasyon hizmetlerine de değinen Has, az emekle, daha az ilaç kullanılarak yapılabildiğindenakıllı tarım uygulamalarında fark yaratarak çiftçileri bahsetti.mutlu edebilmek için çiftçilerin kendi verilerininkorunabilmesi, mobil cihazların daha yüksek Konuşmacıların dinleyicilerin sorularına yanıtoranda entegrasyonuyla operasyonların her yerden vermelerini takiben oturum sona erdi.yönetilebilmesi, farklı markalardan makinalarınbirbirleriyle iletişim kurabilmesinin sağlanabilmesive açık kaynak yaklaşımının benimsenmesininöneminden bahsetti.Kongre video ve dökümanlarına www.verimlilikkongresi.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz. OCAK 2018 27

ÇALIŞTAYPROGRAM VE PROJELERİN ETKİANALİZİNE İLİŞKİN SEMİNER VE ÇALIŞTAYLARBİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞINDADÜZENLENDİDünya üzerindeki hükümetlerin ve kuruluşların iyi Etki değerlendirme, izleme veyönetim, hesap verebilirlik ve şeffaflık, daha fazla süreçlerin değerlendirilmesindenkalkınma etkililiği ve somut sonuçların sağlanması farklıdır. İzleme ve süreçlerintaleplerine karşı daha duyarlı olmaları için sürekli ve değerlendirilmesi ile süreçartan baskısı vardır. Hükümetler, vatandaşlar, özel iyileştirilmesi yapılarak dahasektör, sivil toplum örgütleri, uluslararası örgütler daha iyi bir süreç yapısı ortayaiyi performansa ilgi duyan paydaşlar arasındadır. konulmaya çalışılmaktadır.Daha fazla hesap verebilirlik talepleri arttıkça politikalar,programlar ve projelerin yönetimini desteklemek Etki değerlendirmeiçin yararlı ve kullanılabilir sonuçlara, değerlendirme çalışmalarında ise politikasistemlerine ihtiyaç duymaktadır. yapıcılara program hakkında etkililik, verimlilik, sürdürebilirlik,Bu amaçla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel etkinlik hakkında bilgilerMüdürlüğü bünyesinde Etki Analizi Daire Başkanlığı ile Bakanlığımız, verilmektedir. İzleme vebağlı ve ilgili kuruluşlar tarafından sağlanan desteklere ilişkin etki değerlendirme kanıta dayalıdeğerlendirme çalışmaları yürütülmektedir. politika oluşturma sürecinin en önemli kısmını oluşturmaktadır.Etki Değerlendirme kanıta dayalı politika yapma gündeminin bir Etki değerlendirme ise kanıtaparçasını oluşturmaktadır. Bu artan küresel trend, odak noktasını dayalı politika destekleriningirdilerden sonuç ve çıktılara değişimini işaret etmektedir. Yalnızca tamamlayıcı aralığınıulusal ve uluslararası hedefleri oluşturmak ve izlemek değil aynı oluşturmaktadır.zamanda hesap verilebilirliği artırmak, bütçe tahsisini oluşturmak,politika yapıcılara rehberlik etmek için gerekli olmakta ve İzleme değerlendirmekullanılmaktadır. faaliyetleri; hizmetin dahaDünya Bankası etki değerlendirme kavramını “program veya proje kaliteli bir şekilde sağlanması,gibi bir kalkınma faaliyetinin hane halkı, kurumlar ve çevre üzerindeki kaynakların verimli ve etkinolumlu veya olumsuz, amaçlanarak veya amaçlanmadan oluşan bir şekilde kullanılması,etkilerinin sistematik bir şekilde belirlenmesi” şeklinde açıklamaktadır. performansın ortayaEtki değerlendirme çalışmaları müdahalelerin (hangi şartlarda) çalışıp konulmasında yöneticilere,çalışmadığının tespit edilmesi ve etkisinin büyüklüğü hakkında somut kamu kurumlarına ve toplumabilgiler sağlamaktadır. ışık tutmaktadır. Kamu müdahalelerinin etkinliklerini incelerken değerlendirme çalışmalarında etki analizi28 OCAK 2018

ÇALIŞTAYharicinde izleme değerlendirme sürecinin de genel Bakanlığımız bünyesinde geliştirilen Etki Analiziitibarıyla önemli olduğu anlaşılmıştır. Dairesi Başkanlığının bütün taraflarca desteklenmesi gerektiği ve Bakanlığımızın bu konuda yalnızBakanlığımız, bağlı ve ilgili kuruluşlarınca yatırım bırakılmaması hususlarına vurgu yapılmıştır.bütçeleri kapsamında kullanılan kamu kaynaklarının“etki analizi” değerlendirmesini yapacak olan Yine, Bakanlığımızda 8 Aralık 2017 tarihinde birVerimlilik Genel Müdürlüğü Etki Analizi Dairesi seminer düzenlenmiş olup söz konusu seminereBaşkanlığında kurumsal kapasiteyi geliştirmek Kanada’da bulunan Ottawa Üniversitesindenamacıyla, öncelikle 7 Aralık 2017 tarihinde Verimlilik Dr. J Bradlet Cousins ve Hind Al Hudib “Evidence-Kongresi kapsamında Sayıştay, TTGV, İzleme ve Based Principles to Guide CollaborativeDeğerlendirme Derneği, Polcy Analytics Lab, Approaches to Evaluation” konusunda sunumlarEY Danışmanlık temsilcileri, Ankara ve Dokuz yapmışlardır. Aynı günün öğleden sonrasında iseEylül Üniversitelerinden öğretim üyelerinin Etki Değerlendirme Dairesi Başkanlığı personeli,katılımı ile bir çalıştay düzenlenmiştir. Söz konusu İzleme ve Değerlendirme Derneği çalışanları,Çalıştay kapsamında, stratejik planlar ile bütçe Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri ile Ottawailişkilerinin kurulması, yatırım programlarının Üniversitesinin adı geçen öğretim üyelerinin katılımıetkinliğinin artırılması ve hesap verilebilirliğin ile bir çalıştay gerçekleştirilmiştir.geliştirilebilmesi için ilk kurumsal uygulaması Seminerin ilk oturumunda izleme değerlendirme kavramı, kapasite geliştirme, değerlendirme yaklaşımları hakkında Dr. J. Bradlet Cousins tarafından bilgilendirme yapılmıştır. Cousins, izleme değerlendirme çalışmalarının bir yandan program ve projelerin daha etkin ve verimli uygulanması için ders çıkarma (lessons learned) ve öğrenmenin aracı olduğunu; diğer yandan ise kullanılan kamu kaynağının kamuoyuna karşı bir hesap verebilirliğin bir gereği olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca izleme kavramında programın yararı ve önemini ortaya koyabilmek için sistemik araştırmanın gerekli olduğu, değerlendirme çalışmalarında ise programın performansını tanımlayan sistematik araştırmanın gerekli olduğu belirtilmiştir. Sistematik araştırmanın program çerçevesi ve planlanması, enstrüman geliştirme, veri toplama, analiz etme, yorumlama ve raporlama bölümlerinden oluşmakta, değerlendirmede ise deney ve kontrol gruplarına ait verileri karşılaştırarak ve önce-sonra test analizleri uygulayarak gerçekleştirilmektedir. Seminerin ikinci oturumunda ise İş Birlikçi Değerlendirme Yaklaşımı hakkında OCAK 2018 29

ÇALIŞTAY Anlamlı İlişkiler Geliştirmek Uygulanan İş Birliği için Programda Sonuçların Motivasyon Ortak Bir Anlayış Takip Geliştirmek Edilmesi Değerlendirme Kaynak Katılımcı Süreçten Düşüncesinin Kullanılabilirliğinin Memnun Olmak Teşvik İzlenmesi Edilmesi Değerlendirme Kalitesini ve İlerlemesini İzlemek Şekil 1. İş Birlikçi Değerlendirme Yaklaşımı Prensipleribilgiler verilerek, sağlıklı bir değerlendirmenin, yaklaşımının tercih edilmesidir. Bu ilke, iş birliğinedeğerlendiriciler ile paydaşların iyi bir iş birliğinden dayalı yaklaşımın gerekçesini tam olarak anlamayıgeçtiği ifade edilmiştir. Böylece değerlendiriciler teşvik eder.çalışmaya profesyonel becerilerini, değerlendirmemantığını ve bilgilerini; paydaşlar ise program içeriği Göstergeler:hakkındaki bilgilerini ortaya koyabileceklerdir. • Program bilgi ihtiyaçları hakkında paydaşlarAynı tarihte, Bakanlığımızda gerçekleştirilen arasında yüksek düzeyde anlaşma var mı?Çalıştay´ın ilk oturumunda ise “İş Birlikçi • Program hedefleri paydaşlar arasında tutarlı birDeğerlendirme Yaklaşımı” kavramı üzerindedurulmuştur. İş Birlikçi Değerlendirme Yaklaşımının, şekilde benimseniyor mu?paydaşların bilgi ihtiyaçları ve menfaatleri temelindeiş birliği içinde tasarlanması ve geliştirilmesi Anlamlı İlişkiler Geliştirmek: Değerlendiriciler ilegerekliliği ifade edilerek, İş Birlikçi Değerlendirme program paydaşları, açık ve sık iletişim dâhil olmakYaklaşımı ilkeleri 8 başlıkta tanımlanmıştır. üzere paydaşlar arasındaki kaliteli iş ilişkilerinin bilinçli bir şekilde gelişmesine ilham verir.İş Birliği ve Motivasyon: Değerlendirme içingeleneksel ya da alternatif bir yaklaşımın aksine Göstergeler:paydaşlarla birlikte geliştirilen bir değerlendirme • Paydaşların katılımı hangi düzeyde olmalıdır? • Düzenli olarak planlanan toplantılar yapılıyor mu;30 OCAK 2018

ÇALIŞTAY tutarlı devam ediyorlar mı; saygılı ve profesyonel anlaşılabilmesi için eğitim gerekli mi? görüşmeler var mı? • Gerilim veya tutarsızlıklar çözülebilir mi, açıkça• Süreç tüm üyelerin seslerini içeriyor mu? görüşülebilir mi?Programda Ortak Bir Anlayış Geliştirmek: İçerikte Değerlendirme Düşüncesinin Teşvik Edilmesi:yer alan program mantığının açıklanmasını teşvik Değerlendirmeye yönelik örgütsel, kültüreleder. beğeninin ve toplumsal değişime olan gücünün aktif ve bilinçli bir şekilde gelişmesine ilham verir.Göstergeler:• Paydaşlar size programın mantığını öğretmede Göstergeler: yardımcı oluyor mu? • Değerlendirme, araştırmaya yönelen kültürün• Paydaşlar arasında program mantığı konusunda değerini ortaya koyacak kritik olaylar kullandı mı? makul bir uzlaşmaya varılabilir mi? • Paydaşlar, bulgular ve süreç hakkında haberdar ve bunları takdir edebiliyorlar mı?Katılımcıları Sürece Teşvik Etmek: Katılım içintanımlanan paydaşların sorumluluklarını dikkate • Paydaşların bulguların etkilerini belirlemealarak, iş birliğine dayalı sürecin uygulanacağı biçime konusunda yeterli fırsatı var mı?yansıtabilmeyi teşvik eder. Uygulanan Sonuçların Takip Edilmesi: Öğrenme,Göstergeler: kapasite geliştirme ve değerlendirme ile ilgili diğer• Paydaşlar tüm değerlendirme faaliyetlerinde pratik ve dönüştürücü sonuçların potansiyelinin bilinçli olarak değerlendirilmesini teşvik eder. hangi düzeyde yer almaktadır? Katılım seviyelerine göre rahat oluyorlar mı? Göstergeler:• Paydaşların katılımı yeterince çeşitlilik içeriyor mu? Farklı perspektifler gösteriliyor mu? • Paydaşların rol ve sorumlulukları önemli şekillerde değiştirildi mi? Bu tür değişiklikleriKaynak Kullanılabilirliğinin İzlenmesi: Mali sağlayacak destekler nelerdir?kaynaklara ek olarak paydaş değerlendirme ekibiüyelerinin, düzenli mesleki rollerinden gelen • Değerlendirmeden doğan tüm sonuç ve önerileretaleplerle rekabet gücünden kaçınmadığına ciddi adil muamele uygulanmış mı?önem vermeyi garanti eder. Çalıştayın ikinci oturumunda ise İş BirlikçiGöstergeler: Değerlendirme Yaklaşımı ile yürütülen bir• Değerlendirme kapsamı ile gerekli fonlar, zaman projenin başarılı ve başarısız olmasına sebep olacak etkenlerin neler olabileceği üzerinde ve personel arasında bir uyum var mı? durulmuştur. İş Birlikçi Değerlendirme Yaklaşımı ile• Öngörülemeyen gelişmeler karşısında yeniden yürütülen projenin başarılı olmasında farklı meslek gruplarından gelen kişilerin bir araya gelmesinin müzakere edilebilir mi? olaylara karşı farklı açılardan bakılabilme olanağının sağlanmış olması, sürecin sürekli izlenmesi veDeğerlendirme Kalitesini ve İlerlemesini İzlemek: zamanında müdahale edilebilmesi sıralanırken;Veri kalite güvencesinin kritik öneme sahip başarısız olmasında ise projenin amaçlarının tamolduğunu ve değerlendirme standartlarının mesleki olarak belirtilmemiş olması, çalışmaya ait yeteristandartlarının sürdürülmesini vurgular. kadar veri elde edilmemiş olması ve çalışmaya dışarıdan dâhil olan kişilerin veya paydaşların isteksizGöstergeler: olması gibi pek çok fikir ortaya çıkmıştır. • Paydaşlar, veri kalitesi güvencesinin kritik önemini anlamıyor mu? Göstergelerin OCAK 2018 31

VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ 2017/3ÜÇ AYLIK ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ2017 YILI ÜÇÜNCÜ DÖNEMİ AÇIKLANDINazlı SAYLAM BÖLÜKBAŞ / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış toplam sanayi çalışan kişi başına üretimendeksi, 2017 yılı III. döneminde, bir önceki döneme göre (2017 yılı II. döneminegöre) %0,52 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış toplam sanayi çalışan kişi başınaüretim endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre (2016 yılı III. dönemine göre)%8,75 arttı.Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ana sanayi grupları (MIGs) verileri ince-lendiğinde çalışan kişi başına üretim endeksinde, 2017 yılı III. çeyreğinde bir öncekiçeyreğe göre en fazla artış %5,41 ile Dayanıklı Tüketim Malı’nda gerçekleşti.Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış imalat sanayi alt sektörleri incelendiğindeçalışan kişi başına üretim endeksinde, 2017 yılı III. döneminde bir önceki dönemegöre en fazla azalış %26,15 ile diğer ulaşım araçlarının imalatında, en büyük artış%14,48 ile mobilya imalatında gerçekleşti.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Toplam sanayi üç aylık çalışan kişi başına üretimMüdürlüğü tarafından Resmi İstatistik Programı kap- endeksi arındırılmamış, mevsim ve takvim etkisindensamında hesaplanan Üç Aylık Verimlilik İstatistikleri, arındırılmış ve takvim etkisinden arındırılmış endeks-2017 Yılı Üçüncü Dönemi, 6 Aralık 2017 tarihinde ler olarak Şekil 1’de verilmiştir. 2010=100 bazlı olarakkamuoyuyla paylaşılmıştır. EFİS Rev.2 (Avrupa Birli- hesaplanan takvim etkilerinden arındırılmış çalışanğinde Ekonomik Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflandırıl- kişi başına üretim endeksi 2017 yılı III. dönemindeması-NACE Rev.2)’ye göre sanayinin “B-Madencilik bir önceki yılın aynı dönemine göre (2016 yılı III.Taşocakçılığı”, “C-İmalat Sanayi” ve “D-Elektrik, Gaz, dönemine göre) %8,75 artarak 104,22 değerindenBuhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı” kısımla- 113,33 değerine ulaşmıştır. Mevsim ve takvim etkile-rı, Üç Aylık Ulusal Verimlilik İstatistikleri’nin kapsamı- rinden arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksinı oluşturmaktadır. Ana Sanayi Grupları Sınıflaması 2017 yılı III. döneminde, bir önceki döneme göre(MIGs) çerçevesine uygun şekilde beş ana sanayi (2017 yılı II. dönemine göre) %0,52 artmıştır. Arındı-grubunda da verimlilik istatistikleri hesaplanmıştır. rılmamış seride önceki döneme göre değişim negatifAyrıca Ana Sanayi Grupları Sınıflaması’na göre 5 alt yönde %1,72 görünmekle beraber mevsim ve takvimgrup ve NACE Rev.2 sınıflamasına göre 3 kısım ve 29 etkilerinden arındırılmış serilerde pozitif yönlü de-bölüm olarak imalat sanayi tüm alt kalemleri mevsim ğişim söz konusudur. Bu değerler arındırılmış serilerve takvim etkilerinden arındırılmış ve takvim etkile- üzerinden yorum yapmanın daha sağlıklı olduğunurinden arındırılmış olarak hesaplanmıştır. göstermektedir.32 OCAK 2018

VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ 2017/3125 1. Çeyrek115 2. Çeyrek105 3. Çeyrek 4. Çeyrek 95 1. Çeyrek 85 2. Çeyrek 75 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 Arındırılmamış Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Takvim Etkisinden Arındırılmış Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100)ŞekilŞe1k.il 1S. aSnaanyaiydiedeÇÇaalılışAşaarnnındKKıirşiışilmiBaışBşvıaneşaınTÜaarkevÜtiimmretEEitmnkdiseiEnkndsdie(enAkAsrıirnıdn(dıArıırrlmıılnmadmıışrııEşlm,nMdaemekvıssşli,emrM)veevTsaikmvimveEtkTisaiknvdiemnEtkisinden Arındırılmış ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Endeksler)1T2o5 plam sanayi üç aylık çalışan kişi başına üretim endeksi arındırılmamış, mevsim ve takvimetkisinden arındırılmış ve takvim etkisinden arındırılmış endeksler olarak Şekil 1’de1v1e5rilmiştir. 2010=100 bazlı olarak hesaplanan takvim etkilerinden arındırılmış çalışan kişi1b0a5şına üretim endeksi 2017 yılı III. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre (2016 yılıIII. dönemine göre) %8,75 artarak 104,22 değerinden 113,33 değerine ulaşmıştır. Mevsim veta95kvim etkilerinden arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksi 2017 yılı III. döneminde,bir önceki döneme göre (2017 yılı II. dönemine göre) %0,52 artmıştır. Arındırılmamış serideö8n5ceki döneme göre değişim negatif yönde %1,72 görünmekle beraber mevsim ve takvimetkilerinden arındırılmış serilerde pozitif yönlü değişim söz konusudur. Bu değerlera7r5ındırılmış seriler üzerinden yorum yapmanın daha sağlıklı olduğunu göstermektedir. 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 4. Çeyrek 1. Çeyrek 2. Çeyrek 3. Çeyrek 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 Arındırılmamış Çalışılan Saat Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Çalışılan Saat Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Takvim Etkisinden Arındırılmış Çalışılan Saat Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100)ŞekiŞlek2i.l 2S. aSnaanyaiydiedeÇÇaallıışşııllaann SSaaaattBaBşaınşaınÜareÜtirmetiEmndeEknsdi e(kAsriınd(Aırırlımndamırıılşm, Mamevısş,imMveevTsaikmvimveEtTkiaskinvdiemnEtkisinden Arındırılmış veATrınadkvıriılmmıEştvkeisTinadkveinmAErtıknidsıirnıdlmenışAErnınddeıkrıslmleırş) Endeksler)Toplam sanayi üç aylık çalışılan saat başına üretim endeksi arındırılmamış, mevsim ve takvim 33etkisinden arındırılmış ve takvim etkisinden arındırılmış endeksler olarak Şekil 2’deverilmiştir. 2010=100 bazlı olarak hesaplanan takvim etkilerinden arındırılmış çalışılanOsCaAatK 2018başına üretim endeksi 2017 yılı III. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre (2016 yılıIII. dönemine göre) %8,24 artarak 112,80 değerinden 122,10 değerine ulaşmıştır. Mevsim ve

VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ 2017/3Toplam sanayi üç aylık çalışılan saat başına üretim düzenli olarak artmaktadır. Bahsi geçen son 31endeksi arındırılmamış, mevsim ve takvim etkisinden çeyrekte üretim endeksi ve iş gücü verimliliğininarındırılmış ve takvim etkisinden arındırılmış endeks- çeyreklik ortalama büyümeleri ise sırasıyla %1,39 veler olarak Şekil 2’de verilmiştir. 2010=100 bazlı olarak %0,66 olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılı birinci çeyre-hesaplanan takvim etkilerinden arındırılmış çalışılan ğinden itibaren son 31 çeyrekte yıllık bazda sanayi is-saat başına üretim endeksi 2017 yılı III. döneminde tihdam endeksi %3,26, sanayi üretim endeksi %6,34bir önceki yılın aynı dönemine göre (2016 yılı III. dö- ve iş gücü verimliliği %2,98 artmıştır. 2009 yılınınnemine göre) %8,24 artarak 112,80 değerinden 122,10 birinci çeyreğinden itibaren istikrarlı bir şekilde artandeğerine ulaşmıştır. Mevsim ve takvim etkilerinden sanayi üretim endeksi 2016 yılının birinci çeyreğiylearındırılmış çalışılan saat başına üretim endeksi 2017 başlayan dönemsel düşüşünü hızlı bir şekilde tekraryılı III. döneminde, bir önceki döneme göre (2017 yılı pozitif yükselişe çevirmiş ve son dönemde en yük-II. dönemine göre) %1,64 artmıştır. Arındırılmamış sek seviyesine ulaşmıştır. Aynı dönemlerde benzerseride önceki döneme göre değişim pozitif yönde istikrarlı artışı gösteren sanayi istihdam endeksi sa-%0,70 olmakla beraber mevsim ve takvim etkilerin- nayi üretim endeksinden farklı olarak 2015 yılındanden arındırılmış seride artış pozitif yönlü ve daha itibaren daha yatay seyreden bir yapı sergilemiştir.fazladır. Şekil 3 incelendiğinde imalat sanayinde iş gücü ve- rimliliği seviyesinin ana belirleyicisi geçmişe göre is-Ülkemiz ekonomisinde gerek sanayi genelinde, tikrarlı biçimde artmakta olan istihdam endeksindengerekse imalat sanayinde, iş gücü verimliliğinin ziyade istihdam seviyesine nazaran daha istikrarlıbelirleyicisinin 2010 yılının ikinci yarısından itibaren şekilde artan üretim endeksi olduğu gözlenmektedir.artış eğiliminde olan istihdam düzeyine bağlıolmakla birlikte, esas olarak üretim endeksi olduğu Tablo 1’de toplam sanayi, sanayinin kısımları ve anagörülmektedir. 2005 yılı ile 2017 yılları arası dönem- sanayi grupları için hesaplanan takvim etkilerindenler incelendiğinde üretim endeksinin son dönemde arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksininen yüksek seviyesine ulaştığı göze çarpmaktadır. 2005 yılı birinci dönemi ile 2017 yılı üçüncü dönemi arası yıllık ortalama büyüme rakamları verilmiştir.Şekil 3’te görüldüğü üzere sanayi istihdam endeksi, Sanayi kısımları içerisinde “Elektrik, gaz, buhar ve2010 yılı birinci çeyreğinden itibaren son 31 çeyrekte iklimlendirme üretimi ve dağıtımı”nın yüzde 9,19 ileincelendiğinde, dönem başına ortalama %0,73 ile en yüksek yıllık ortalama verimlilik büyümesine sahip olduğu gözlenmiştir. Ana Sanayi Grupları incelendi-Tablo 1. 2005-I ile 2017-III Dönemleri Arası Yıllık Ortalama ğinde ise en yüksek verimlilik artışının yıllık ortalamaVerimlilik Büyümeleri (% değişimler) 6,30 ile “Enerji”de; en düşük yıllık ortalama verimlilik büyümesinin ise yüzde 1,72 ile “Ara malları” üretimin-Toplam Sanayi 2,97 de olduğu olduğu görülmektedir. B-Madencilik 3,52 Şekil 4’te toplam sanayi, madencilik, imalat sanayi ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimiSanayinin C-İmalat 2,62 ve dağıtımı kısımları için bir önceki döneme göreKısımları 9,19 çalışan kişi başına üretim endeksi değişimleri, orijinal D-Elektrik, gaz, buhar ve iklim- seri ve mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış lendirme üretimi ve dağıtımı seriler olarak gösterilmektedir. Şekil incelendiğinde tüm kısımlarda orijinal serilerin dönemden döneme ARM-Ara Malları 1,72 değişimlerinde büyük dalgalanmalar gösterdiği, buna karşın mevsim ve takvim etkilerinin ortadan DLT-Dayanıklı Tüketim Malları 4,97 kaldırıldığı serilerdeki dönemsel değişimlerin nispe- 3,33 ten daha küçük olduğu görülmektedir. Toplam sana-Ana Sanayi DZT-Dayanıksız Tüketim 6,30 yinin ise kendisini oluşturan kısımlardan, beklendiğiGrupları Malları(MIGs) ENJ-Enerji SEM-Sermaye Malları 2,6634 OCAK 2018

VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ 2017/3 140 1.Çeyrek 135 2.Çeyrek 130 3.Çeyrek 125 4.Çeyrek 120 1.Çeyrek 115 2.Çeyrek 110 3.Çeyrek 105 4.Çeyrek 100 1.Çeyrek 2.Çeyrek 95 3.Çeyrek 90 4.Çeyrek 85 1.Çeyrek 80 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 Sanayi İstihdam Endeksi (2010 Ort.=100) Sanayi Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Sanayide Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) Şekil 3. ŞTeokpilla3m. TSoapnlaaymi SMaenvasyimi MveevsTimakvviemTaEktvkiimlerEintdkeilnerAinrdınednırAılrmınışdıÇrılamlışışanÇaKlıişşai nBKaşişıni aBaÜşrınetaim Endeksi Değişimlerinin Yapısı Üretim Endeksi Değişimlerinin Yapısı Ülkemiz ekonomisinde gerek sanayi genelinde, gerekse imalat sanayinde, işgücü23% verimliliğinin belirleyicisinin 2010 yılının ikinci yarısından itibaren artış eğiliminde olan19% istihdam düzeyine bağlı olmakla birlikte, esas olarak üretim endeksi olduğu görülmektedir.15% 2005 yılı ile 2017 yılları arası dönemler incelendiğinde üretim endeksinin son dönemde en11% yüksek seviyesine ulaştığı göze çarpmaktadır. Şekil 3’te görüldüğü üzere sanayi istihdam7% endeksi, 2010 yılı birinci çeyreğinden itibaren son 31 çeyrekte incelendiğinde, dönem başına3% ortalama %0,73 ile düzenli olarak artmaktadır. Bahsi geçen son 31 çeyrekte üretim endeksi ve-1%-5% işgücü verimliliğinin çeyreklik ortalama büyümeleri ise sırasıyla %1,39 ve %0,66 olarak-9% gerçekleşmiştir. 2010 yılı birinci çeyreğinden itibaren son 31 çeyrekte yıllık bazda sanayi-13% istihdam endeksi %3,26, sanayi üretim endeksi %6,34 ve işgücü verimliliği %2,98 artmıştır.-17% 2009 yılının birinci çeyreğinden itibaren istikrarlı bir şekilde artan sanayi üretim endeksi 2016 yılOınrıinjinbailrSinecrii çeMyreevğsiimylevebaşOlaryijainnaldSöenrei msMeel vdsüimşüvşeünüOhrıizjilnıabl iSreşriekiMldevtseimkravre poOzirtiijfinyaül SkesreilişeMevsim ve çevirmiş ve son dTöankevmimde en yüksek seviyeTsaiknveimulaşmıştır. Aynı dönTeamkvleimrde benzer istikrarlı Takvim artışı gösteren sEAatrnkınaileydrıirinıilsdmteiıhnşdam endeksi saEAntrakıniyledirıürinırldmeteıinşm endeksinden EfAatrkrınikledlırırionıldlmaerınşak 2015 yılındaEnAtrkıniledrırinıldmeınş itibaren daha yataySesreiyreden bir yapı sergileSmeriiştir. Şekil 3 incelendiğSeinrdi e imalat sanayinde Seri iisştgiühcdüamTvOePerLnimAdMeliklSisğAiniNdsAeeYnvİizyieysaindienisatnihadMbaAemlDirEslNeeyvCiiİLcyİieKssiingeeçnmazişaeragnöİdrMeaAhiLasAtiiTksrtSaiAkrNrlıaArbYlıiİçşiemkdiledeİEaKLrLaEt.mrKÜtTaaRRnkEİtKTüa,İrMGoetAlİiavZmne, BDUAHĞAITRIMveI endeksi olduğu gözlenmektedir. 2016 2017 2017 2017Şekil 4. Bir ÖŞneckeikl 4i .DBöirnÖemnceekGi DööreneÇmaelıGşaönreKÇiaşliışBanaKşıinşiaBÜaşrıentaimÜreEtinmdeEknsdienkdseinDdeeDğieşğiimşimlelrer(Mevsimsel veTakvim Etkilerinden A(rMınevdsıirmılsmelışvevTeaOkvriimjinEatkl iSleerirnidleern) Arındırılmış ve Orijinal Seriler)Şekil 4’te toplam sanayi, madencilik, imalat sanayi ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme 35üretimi ve dağıtımı kısımları için bir önceki döneme göre çalışan kişi başına üretim endeksideğişimleri, orijinal seri ve mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriOleCrAKo2la0r1a8kgösterilmektedir. Şekil incelendiğinde tüm kısımlarda orijinal serilerin dönemden dönemedeğişimlerinde büyük dalgalanmalar gösterdiği, buna karşın mevsim ve takvim etkilerinin

VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ 2017/3 2005-I ile 2017-III Dönemleri Arası Yıllık Ortalama Verimlilik Büyümeleri Mobilya imalatı Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı… Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin… Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması Diğer imalatlar Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı Tütün ürünleri imalatı Giyim eşyalarının imalatı Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve… Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı Gıda ürünlerinin imalatı Diğer ulaşım araçlarının imalatı Elektrikli teçhizat imalatı Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler… Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman… Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı Ana metal sanayii İçeceklerin imalatı Kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı Deri ve ilgili ürünlerin imalatı Tekstil ürünlerinin imalatı -2% 0% 2% 4% 6% 8% Şekil 5Ş.eİkmila5la. tİmSaalnaatySinani aOyliunşi tOurluaşntu2r4anB2ö4lüBmöelüAmiteYAıiltlıYkılOlıkrtOalratamlaamVaeVriemrilmililiklikBBüüyyüümmeeleleriri((22000055I-I-22001177 IIIIII)) 2005 yılı birinci dönemi ile 2017 yılı üçüncü dönemi arası yıllık ortalama verimlilik büyümeleri, imalat sanayini oluşturan 24 bölüm için incelendiğinde, “Tekstil ürünlerinin imalatı” verimliliğinin düşme eğiliminde olduğu, bunun dışında kalan 23 bölümün36 OveCrAimK l2i0li1k8lerinin ise artma eğiliminde olduğu görülmüştür. En yüksek verimlilik büyümesinin yıllık ortalama %8,0 ile “Mobilya imalatı” bölümünde olduğu görülmüştür. Yıllık ortalama büyüme rakamları hesaplanırken takvim etkilerinden arındırılmış seriler kullanılmaktadır.

Tablo 1’de toplam sanayi, sanayinin kısımları ve ana sanayi grupları için hesaplanan takvimetkilerinden arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksinin 2005 yılı birinci dönemi ile2017 yılı üçüncü dönemi arası yıllık ortalama büyüme rakamları verilmiştir. Sanayi kısımlarıiçerisinde “Elektrik, gaz, buhar ve iklimleVnEdiRrmİMe LürİeLtiİmKi İvSeTdAağTıtİıSmTı”İnKınLEyRüzİ d2e091,179/3ile enyüksek yıllık ortalama verimlilik büyümesine sahip olduğu gözlenmiştir. Ana Sanayi Gruplarıincelendiğinde ise en yüksek verimlilik artışının yıllık ortalama 6,30 ile “Enerji”de; en düşükyıllık ortalama verimlilik büyümesinin ise yüzde 1,72 ile “Ara malları” üretiminde olduğuolduğu görülmektedir. 170 160 150 140 130 120 110 100 90 80 70 60 501.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek 4.Çeyrek 1.Çeyrek 2.Çeyrek 3.Çeyrek2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 ENJ-Enerji ARM-Ara Malları DLT-Dayanıklı Tüketim Malları DZT-Dayanıksız Tüketim Malları SEM-Sermaye MallarıŞekil 6. Ana SŞaenkaiyli6G. ArunpalaSrıan(MayIiGGs)ruMpleavrsıi(mMIvGesT) aMkevvimsimEtvkeileTrainkvdiemn AEtrkınildeırriınlmdeışnÇAarlıınşdanırıKlmişışi BÇaaşlıışnaanÜretim Kişi Başına Üretim Endeksi SerileriEndeksi SerileriüzeŞreekeiln 6ç’odkaimAanlaat SsaannaayyiiilGe rbuepnlzaerır(kMaIraGkst)ermdeevbsirim veiş tgaükcvüimvereitmkliilğeirnininddenurgaruınnlduıkrtıalmn ıoşldçuaklçışaaentkilen-değkiişşiimbaaşrzıneattüiğreitgimözelenndmekeksitesdeirri.leri yer almaktadır. 20dg0iöğ8riü, ylbmıaleızkıstgoernduidpr.ölaKnröeınmmiüsleerrvhieeilmleine2yn0it0hçe9ımkyaeırlntıınlemıtnaksiillıe,knhmamediği2005 yılı birinci dönemi ile 2017 yılı üçüncü dönemi petrol ve doğal gaz çıkarımı, kok kömürü ve rafinearası yıllık ortalama verimlilik büyümeleri, imalat edilmiş petrol ürünleri imalatı, elektrik, gaz, buharsanayini oluşturan 24 bölüm için incelendiğinde, ve iklimlendirme sistemi üretim ve dağıtımı, suyun“Tekstil ürünlerinin imalatı” verimliliğinin düşme toplanması, arıtılması ve dağıtılması faaliyetlerindeneğiliminde olduğu, bunun dışında kalan 23 bölümün oluşan Enerji ana sanayi grubu iş gücü verimliliği-verimliliklerinin ise artma eğiliminde olduğu nin uzun dönem eğilimine bakıldığında belirgin vegörülmüştür. En yüksek verimlilik büyümesinin yıllık istikrarlı bir şekilde arttığı ve son dönemde en yük-ortalama %8,0 ile “Mobilya imalatı” bölümünde ol- sek değerine ulaştığı gözlenmektedir. Küresel krizduğu görülmüştür. Yıllık ortalama büyüme rakamları döneminden oldukça etkilenen Sermaye Malı üretimihesaplanırken takvim etkilerinden arındırılmış seriler uzun dönem eğilimi artış yönünde olmakla birliktekullanılmaktadır. dönemler arası değişken bir yapı göstermektedir.Şekil 6’da Ana Sanayi Grupları(MIGs) mevsim ve Ara Malı ve Dayanıksız Tüketim Malı ana sanayitakvim etkilerinden arındırılmış çalışan kişi başına grupları ise uzun dönemde Enerji ana sanayi gru-üretim endeksi serileri yer almaktadır. 2008 yılı son buna göre daha yatay seyreden bir artış trendi gös-dönemleri ile 2009 yılının ilk dönemlerinde küresel termektedirler. Benzer şekilde uzun dönemde yataydüzeyde etkisi görülen krizde ana sanayi gruplarının bir artış trendi sergileyen Dayanıklı Tüketim Malı anadeğişimlerine bakıldığında Sermaye Malı üretiminde sanayi grubu ise 2016 yılının ikinci yarısından sonra belirgin bir artış trendi yakalamıştır. OCAK 2018 37

UZMANLIK TEZİ DÜNYA İLAÇ SEKTÖRÜNDE YÜKSELEN DEĞER BİYOTEKNOLOJİ VE TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜNÜN BİYOBENZER İLAÇ YAKLAŞIMI* Tuba DURMAZ / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Sanayi Genel Müdürlüğü) Biyoteknoloji Tanımı, Tarihsel Gelişimi ve Uygulama Alanları Geçmişi Sümerlere kadar dayanan fermantasyon tekniği, mikroorganizmaların, peynir, yoğurt, sirke, bira ve ekmek gibi gıda maddelerinin üretiminde ve şekerden alkolün elde edilmesinde kullanıldığı geleneksel bir biyoteknolojik yöntem olmuştur. İlerleyen dönemlerde moleküler biyoloji ve genetik alanında meydana gelen büyük gelişmeler neticesinde, modern yöntemlerin uygulanmaya başlanmasıyla hızla ilerleyen bir bilim dalı haline gelmiştir. Birçok alanda başarılı uygulamaları ve ticari etkisi ile günümüz ekonomisine damga vuran niş alanlardan biridir. Biyoteknoloji terimi, ilk defa 1919 yılında yayımlanan kitabında Macar Mühendis Karl Ereky (1878-1952) tarafından kullanılmıştır. Ereky’e göre, ürün veya süreç geliştirmek için biyolojik sistemleri (bakteri, mantar, maya vb.) kullanan uygulamalar geleneksel anlamdaki biyoteknoloji tanımının içine girmektedir (Özdağ 2010, Öktem vd. 2013). Modern tekniklerin uygulanmaya başlamasıyla biyoteknoloji tanımı ve kapsamı da yıllar itibarıyla farklılaşmıştır (Dündar 2010, Öktem vd. 2013). Bull ve arkadaşları, 1982 yılında biyoteknolojiyi, “ürün ve hizmetlerin sağlanabilmesi adına, biyolojik ajanlardan elde edilen materyallerin işlenmesinde bilim ve mühendislik prensiplerinin uygulanması” olarak tanımlamıştır (Bull vd., 1982). * Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde 2015 yılında hazırlanan uzmanlık tezinden derlenmiştir38 OCAK 2018

UZMANLIK TEZİ OCAK 2018 39

UZMANLIK TEZİDünya İlaç Sektöründe Yükselen Değer Biyoteknoloji ve Türkiye İlaç Sektörünün Biyobenzer İlaç YaklaşımıÖzellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra genetik, özellikle son yıllarda biyoteknolojinin uygulamamoleküler biyoloji ve yenibileşim (rekombinant) alanları farklı renk kodlarıyla tanımlanmaktadır.DNA teknolojisi üzerine çalışmaların başlaması Genellikle, sağlık biyoteknolojisi için kırmızı, tarımbiyoteknoloji bilimi açısından tarihi bir dönüm biyoteknolojisi için yeşil, endüstriyel biyoteknolojinoktası olmuş ve modern anlamdaki biyoteknolojinin için beyaz ve fikri mülkiyet hakları (FMH) için mordoğmasını sağlamıştır. Rekombinant DNA, doğal olmak üzere dört renk kodu dikkate alınmaktadır.olarak bir arada olması mümkün olmayan, farklı Ancak farklı kaynaklarda farklı renk kodlarını daorganizmalardan alınan moleküllerin, in vitro ihtiva eden sınıflamalar mevcuttur ve sınıflamalarortamda birleştirilmesiyle elde edilen DNA geliştirmeye açıktır (Kafarski, 2012).molekülleridir. Rekombinant DNA teknolojisi isebir canlıdan yalıtılan bir genin bir konak içerisinde İlaç ve sağlık alanında biyoteknolojinin kullanımı,çoğaltılması (klonlanması) ve bazen de ekspresyonu insan gen haritasının çıkarılması için gerçekleştirilen(ifadesi) için gerçekleştirilen uygulamaların bütünü çalışmalara bağlı olarak artmıştır. 2003 yılında insanolarak ifade edilebilmektedir (Firidin, 2010). Bu genomunun çözümlenmesi sonucunda, genlerinşekilde, bir türden gen aktarılması ile bazı özellikleri ve işlevlerinin tanımlanmasına gidilmiş ve sağlıkdeğiştirilen bitki, hayvan veya mikroorganizmalar, alanında tanı ve tedavi amacıyla kullanılmasınatransgenik ya da genetiği değiştirilmiş organizma yönelik çalışmalar başlamıştır (Erbaş, 2008). Bu(GDO) olarak adlandırılmaktadır (Erbaş, 2008). çalışmalar doğrultusunda, kırmızı renk koduylaRekombinant DNA teknolojisi, bir genin klonlanarak tanımlanan sağlık biyoteknolojisi, biyoteknolojibüyük miktarlarda üretimine olanak sağlamaktadır. sektörünün en önemli uygulama alanlarındanBu sayede rekombinant geni içeren konak biri haline gelmiştir. Bu uygulama alanı, aşı vehücre bir ürünün üretimi için bir fabrika gibi antibiyotiklerin üretimini, yeni ilaçların keşfini,kullanılabilmektedir. rejeneratif (yenileyici) terapileri, yapay organların yapımını ve yeni tanı yöntemlerini kapsamaktadırFarklı disiplinlerle iç içe olan biyoteknolojinin (Kafarski, 2012).uygulama alanları da oldukça geniştir. Bu nedenle Biyoteknolojik İlaçlar Sağlık biyoteknolojisinin en etkili olduğu alanlardan biri ilaç üretimidir. Biyoteknolojik ilaçlar, diğer bir adıyla biyofarmasötikler, biyoteknolojik yaklaşımlar ile canlı organizmalardan elde edilen protein ya da polipeptid yapılı tedavi edici ajanlar olarak tanımlanmaktadır (Nacak vd., 2012)Şekil 1. Rekombinant DNA Teknolojisi ile İnsan İnsülini Üretimi Biyoteknolojik ilaçların ortalama molekül (Health & Medicine, 2002) ağırlığı, küçük moleküllü kimyasal ilaçlara göre bir hayli büyüktür. Biyoteknolojik ilaçlar (terapötik proteinler), molekül büyüklüğünün yanı sıra yapısı, saflaştırılması, yan etkileri, stabilitesi, formülasyonu gibi pek çok özelliği bakımından klasik küçük molekül ilaçlardan oldukça farklıdır (Oosting, 2013). Bu özellikleri nedeniyle oldukça karmaşık olan biyofarmasötikler, kimyasal ilaçlara40 OCAK 2018

UZMANLIK TEZİgöre daha uzun Terapötik proteinlerin tanımlanmasısürede saflaştırıla- Gen sekansının (dizi) belirlenmesibilmekte, üretimsürecinde Sürdürülebilir üretimin tasarlanmasımeydana Kontrollü koşullarda konak hücrelerin geliştirilmesigelebilecekherhangi bir Hücrelerin hedeflenen proteini üretmesi için uyarılmasıdeğişiklik nihai Proteinlerin hücre kültürlerinden izole edilmesiürünün etkisinide değiştirebil-mektedir (Nacakvd., 2012).Detaylı üretim Proteinlerin test edilmesisüreçlerininyanında Farmakolojik olarak aktif ürünler elde edilecek şekilde formüle edilmesibiyofarmasötiklerpek çok avantaj Klinik çalışmalarsunmaktadır.Yapıları nedeniyle, Şekil 2. Tipik Bir Biyoteknolojik İlacın Üretim Süreci1 (BIO, 2010)proteinlerinspesifik birhedef moleküle nedenle, bu tür ilaçlar ayrı düzenlemelere tabiyönelimleri bulunmaktadır. Klasik küçük molekül tutulmaktadır.ilaçların aksine, nadiren spesifik olmayanbölgelerle etkileşime girer. Bunun sonucu olarak Biyoteknolojik İlaç Üretim Sürecidiğer ilaçlarla etkileşime girme ve yan etki Biyoteknolojik ilaç üretimi karmaşık ve uzun sürenyaratma olasılıkları azdır. Hücre çekirdeğine zarar bir süreçtir. Bir terapötik proteinin tanımlanması,verecek kanserojenik içerikleri bulunmamaktadır gen dizisinin belirlenmesi ve moleküllerin üretim(Brüggemeier, 2006). Diğer taraftan, küçük sürecinin geliştirilmesi yıllar almaktadır (BIO, 2010).molekül kimyasal ilaçlar, mükemmele yakın tek Belirli bir hastalığa karşı geliştirilecek olan proteinindüzelikle üretilebilmekteyken, canlı organizmalar seçimi, pek çok açıdan belirsizlikler içermesitarafından üretilen biyofarmasötiklerde son ürün dolayısıyla zorlayıcıdır. Örneğin; bir tümör hücresininproteinlerin bir karışımıdır. Yapısal karmaşıklık ve büyüme faktörü reseptörüne karşı yönlendirilen birsafsızlık özellikleri nedeniyle bu ilaçlar bağışıklık antikor, hayvan deneylerinde umut vaadederken,sistemini uyararak antikor oluşumuna neden çoğu insan kanser hastalarında etkili olmayabilir. Buolabilmektedir. Bu durumda ilacın etkililiği ve nedenle büyük ilaç firmaları, klinik olarak kanıtlarıgüvenliği bozulabilmektedir. Bu, biyofarmasötiklerin bulunan ve güvenilir olan nihai ürünle ilgilenmekte;kullanımındaki ortak bir sorundur ve ilacın bu iş modeli başlangıç (start-up) biyoteknolojigeliştirilmesi aşamasında dikkatle ele alınmalıdır firmalarına ve erken dönem Ar-Ge çalışmalarıyla(IFPMA, 2013). Karmaşık yapıları, üretim metotları uğraşan risk sermayedarlarına fırsatlar sunmaktadırve klinik uygulama alanları dikkate alındığında, (Oosting, 2013). 1biyoteknolojik ilaçların klasik küçük molekül ilaçüretimi ve kullanımına yönelik düzenlemeler iledeğerlendirilemeyeceği açıklık kazanmıştır. Bu 1 Bazı biyoteknolojik tedavi yöntemleri için süreç farklılık gösterebilmektedir. OCAK 2018 41

UZMANLIK TEZİDünya İlaç Sektöründe Yükselen Değer Biyoteknoloji ve Türkiye İlaç Sektörünün Biyobenzer İlaç YaklaşımıYüksek Ar-Ge maliyetleri, yüksek üretim maliyetleri, vd., 2012). Ayrıca, jenerik ürünlerden farklı olarak,geliştirilen pek çok terapötik proteinin az sayıda maliyet, süre ve biyolojik üretimlerdeki riskinhastada kullanılması ve bunların yanı sıra ilaç keşif yüksek olması, biyobenzer ilaçların fiyatının jenerikve geliştirme süreçlerinde pek çok kez başarısız ilaçlardan çok daha fazla olmasına neden olmaktadır.olunması gibi nedenlerden dolayı, piyasaya yenisürülmüş biyofarmasötikler oldukça pahalıdır. Bir ilacın biyobenzer ürün olarak onaylanmasıKullanım oranının nispeten daha düşük olmasının için kalite, güvenlik (özellikle immünojenisite) veçeşitli sebepleri bulunmaktadır. Piyasadaki etkililik bakımından referans ürünle üst düzey birfiyatlarının yüksek olması, ürünlerin öncelikle ağır benzerlik taşıdığının kanıtlanması gerekmektedir. Buvakalarda kullanılmasına yol açmaktadır. Bunun yanı doğrultuda, karşılaştırmalı analitik karakterizasyonsıra birçok proteinin özgüllüğü, onların sadece belli ile referans ürünle molekül düzeyinde oldukçahasta gruplarında kullanılmasına sebep olmaktadır. benzer olduğu gösterilen ürün, analitik farklılıklarınAyrıca biyoteknolojik ilaç tedavisinin uygulandığı klinik etkilerinin test edildiği klinik öncesi ve klinikbazı hastalıklar çok az hasta sayısıyla nadir hastalık çalışmaları içeren ilave karşılaştırmalı çalışmalarakategorisine girmektedir (Oosting, 2013). tabi tutulur. Etkililik, kalite ve güvenlik çalışmalarında ilgili farkların tespit edilmesi halinde, ürünBiyobenzer İlaçlarGünümüzde biyoteknolojik ilaçların kullanımalanları ve çeşitliliği giderek artmaktadır. Ancakbu ürünlerin pahalı olması hasta ve sağlık sigortasıkuruluşlarına mali yük getirmektedir (Yalçın vd.,2014). Diğer taraftan, 1980’li yıllarda üretilmeyebaşlanan pek çok birinci jenerasyon biyoteknolojikürünün patent süresi, 2000’li yıllarda dolmayabaşlamış ve protein mühendisliği ile “engineeredbiotechnology” olarak adlandırılan ikincijenerasyon biyoteknoloji ürünlerinin üretiminebaşlanmıştır. Patent sürelerinin dolmasıyla birlikte,biyobenzer ilaçlar olarak adlandırılan yeni bir pazaroluşmuştur. Biyoteknolojik ve biyobenzer ürünlerinartması, doktorlara ve hastalara alternatif tedaviseçenekleri sunması, erişilebilirliğin artması vetedavi maliyetlerini düşürmesi açısından önemlidir.Patent süreleri dolduğunda, klasik kimyasal ilaçlarınözdeş jenerik versiyonları geliştirilebilmektedir.Ancak biyoteknolojik ilaçlar karmaşık yapılarınedeniyle birebir kopyalanamamaktadır. İlkgeliştirilen ürünle aynı süreçler kullanılsa dahiüretim, stok ve ürünün taşınması sırasında meydanagelebilecek değişiklikler, ürünün terapötik etkisinideğiştirebilmektedir. Aynı firmanın ürettiği serilerbile farklılık gösterebilmektedir. Bu kapsamda,biyobenzer ilaçlar referans biyoteknolojik ilaçlarlabirebir özdeş olmamakla beraber benzerdir (Nacak42 OCAK 2018

UZMANLIK TEZİbiyobenzer olarak nitelendirilemez ve onay için ek artış göstermiştir (EvaluatePharma, 2014). 2014klinik çalışmalar istenir (IFPMA, 2013). yılı biyolojik ilaç satışlarının ülke bazında dağılımı incelendiğinde, ABD’nin %51’lik pay ile ilk sırada yerBiyoteknolojik İlaç Sektörünün Dünyada ve aldığı görülmektedir (Long, 2015). Aynı yıl itibarıyla,Ülkemizdeki Mevcut Durumu dünyanın en çok satış yapılan ilk 10 ilacının 7’si biyoteknolojik ilaçlardır (Philippidis, 2015).2013 yılında, 754 milyar Dolarlık toplam ilaçpazarının (reçeteli ve reçetesiz) yaklaşık %22’sini 2014 yılında biyobenzer ilaçlar yaklaşık 2,5 milyarbiyoteknolojik ilaçlar oluşturmaktadır. Yıllar itibarıyla Dolarlık pazara sahiptir (Cepton Strategies, 2015).düzenli olarak artış gösteren küresel biyoteknolojik Bu da biyoteknolojik ilaçlar piyasasının yaklaşıkilaç satış değerinin 2020 yılına kadar yaklaşık %1,4’üne tekabül etmektedir. Ancak, 2020 yılına%30 oranına ulaşması beklenmektedir. 2006- kadar birçok önemli biyolojik ilacın patent sürelerinin2013 yılları arasındaki ilaç satışlarının büyüme dolmasıyla, biyobenzer ilaçlar için yaklaşık 80 milyartrendi incelendiğinde; toplam ilaç satışlarının yıllık Dolarlık pazar açılacaktır. Dolayısıyla bu yeni pazar,büyüme oranı yaklaşık %4 iken; biyoteknolojik ilaç içlerinde büyük ve yenilikçi ilaç firmalarının da dâhilsatışları, toplam ilaç satışlarınının oldukça üzerinde olduğu pek çok firmayı cezbetmektedir.bir büyüme oranıyla yıllık ortalama %11 oranında Türkiye, reçeteli ilaç pazarı2, 2014 yılında 14,6 milyar TL’ye ulaşmıştır. Değer bazında, biyoteknolojik ilaçların, toplam reçeteli ilaç pazarı içerisindeki payı ise %16’dır. Biyobenzer ilaçların, biyoteknolojik ilaç pazarındaki payı da giderek artış göstermekte olup 2014 yılında pazarın değer bazında %2,17’sini oluşturmaktadır (İEİS, 2015). IMS Health’in eczane ve hastane satışlarını birlikte değerlendirerek oluşturduğu verilere göre, dünya ilaç pazarındaki eğilime benzer şekilde, ülkemizde de değer bazında en çok satılan ilk 10 ilacın 8’i biyoteknolojik ilaçlardır. Ülkemiz ilaç pazarında bulunan biyoteknolojik ilaçların %90’ından fazlası ithal ruhsatnameye sahiptir. Biyoteknolojik İlaç Sektöründe Ülke Örnekleri Çalışma kapsamında ABD, Almanya ve Güney Kore’de biyoteknolojik ilaç sektörünün gelişimine yönelik uygulanan mekanizmalara dair önemli olduğu düşünülen örnekler ortaya konmuştur. 1. Amerika Birleşik Devletleri Sağlık ve biyoteknoloji sektörleri, ABD ekonomisinin stratejik alanlarındandır. 1970’li yıllarda rekombinant 2 Hastane satışları dâhil edilmemektedir. Üretici fiyatları dikkate alınmaktadır. OCAK 2018 43

UZMANLIK TEZİDünya İlaç Sektöründe Yükselen Değer Biyoteknoloji ve Türkiye İlaç Sektörünün Biyobenzer İlaç YaklaşımıDNA çalışmaları, 80’li yıllarda ise insan genom AB yapılanmasının da etkisiyle, politik, ekonomikprojesinin başlatılması; yani moleküler biyoloji ve sosyal anlamda istikrarını yeniden kazanmasıve genetik alanlarına stratejik yatırımlar neticesinde Almanya, biyoteknoloji sektörününgerçekleştirilmesi, günümüzde ABD’yi biyoteknoloji öneminin farkındalığıyla, bu alana yatırımlarınıalanında lider konuma getirmiştir. yoğunlaştırmıştır.ABD, biyoteknoloji sektörünün gelişim aşamasında, Alman Araştırma Vakfı, Helmholtz Topluluğu,doğrudan biyoteknolojik çalışmaları desteklemek Fraunhofer Enstitüsü, Max Planck Topluluğu,yerine, genetik biliminin temelini oluşturan Leibniz Topluluğu gibi araştırma yapılanmaları,moleküler biyolojiye destek vermiştir. Bu alanda, Almanya Ar-Ge ekosisteminin önemli oyuncularıdır.dünyanın önemli araştırma kuruluşu ve fon Bu topluluklar, bünyelerinde bulunan araştırmakaynaklarından biri olan Ulusal Sağlık Enstitüsü merkezleri ve enstitüleriyle birlikte, sağlık(NIH), Ar-Ge çalışmalarının ve akademisyenlerin biyoteknolojisinin de içerisinde bulunduğu stratejikdesteklenmesinde, laboratuvar ve araştırma alanlara yönelik araştırmalar yürütmektedir. Yaşamkomplekslerinin kurulmasında büyük önem bilimleri kümelenmeleri, Almanya’nın önemlitaşımaktadır. ABD’nin diğer bir önemli gücü de güçlerindendir. Federal Almanya Eğitim ve Araştırmastart-up firmalardır. Biyoteknolojinin alt alanlarında, Bakanlığının 1995 ve 1999 yıllarında çağrıdaerken dönem Ar-Ge çalışmalarında uzmanlaşan bu bulunduğu BioRegio ve sonrasında BioProfilefirmalar ile büyük ilaç firmaları arasında doğal bir yarışmaları, yaşam bilimleri kümelenmelerininiş modeli gelişmektedir. Ülkede, akademisyenlerin büyümeleri, gelişmeleri ve uzmanlık alanıstart-up firma kurması oldukça kolay bir süreçtir. belirlemelerine yönelik tetikleyici unsurlar olmuştur.ABD’nin genelinde mevcut olan girişimcilik Bu doğrultuda yarışmayı kazanan ilk üç bölge,ruhu ve risk sermayedarları, akademisyenler devlet eliyle desteklenmiştir. Uluslararası firmalar,tarafından geliştirilen biyoteknolojik araştırmaların yerli büyük firmalar, KOBİ’ler ve üniversitelerin yanıticarileştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. sıra, yukarıda bahsi geçen topluluklar ve araştırmaABD’deki yaşam bilimleri kümelenmeleri, dernekleri de kümelenmede aktif rol oynamaktadır.biyoteknoloji araştırmalarının ve biyoteknolojik ilaç Sağlık biyoteknolojisi alanında oldukça önemli birüretiminin en büyük itici güçlerinden biridir. Ülkenin yeri olan Ar-Ge temelli start-up firmalar, öz kaynakönde gelen üniversiteleri, araştırma enstitüleri, ihtiyaçlarını genellikle girişim sermayesindenhastaneler, büyük firmalar, laboratuvarlar, alan karşılamaktadır. Alman Özel Sermaye ve Girişimodaklı start-up firmalar ile tedarikçiler ve hizmet Sermayesi Derneği ise genç girişimciler ve risksektörü bu ekosistemin önemli aktörleridir. Patent sermayesi yatırım ortaklarını bir araya getiren önemlisayıları ve sağladığı istihdam yönüyle ön plana bir yapılanmadır.çıkan kümelenmeler, NIH ve girişim (risk) sermayesifonlarıyla desteklenmektedir. 3. Güney Kore2. Almanya Güney Kore, biyoteknolojik araştırmalara 1980’li yıllardan itibaren destek vermeye başlamıştır.Almanya, 1990 yılında Doğu-Batı Almanya’nın Ülkede biyoteknoloji sektörünün gelişiminde kamubirleşme sürecine kadar, bölünmüş sosyal ve politik organlarının etkisi oldukça büyüktür. Ülke, ilgiliyapılanma ile ilgilenmiş ve bu huzursuzluk ortamı kamu kurumlarının öncülüğünde, iyi tasarlanmış ve1990’lı yılların ortalarına kadar devam etmiştir. Bu uygulanan çerçeve plan ve politikalar neticesinde,süreç içerisinde biyoteknoloji alanında gelişme biyoteknoloji alanında rekabet avantajını eldekaydedilememiştir. Bu nedenle Almanya, kimya, edebilmiştir.ilaç ve makine gibi sektörlerde yakaladığı başarıyıbu alanda tam anlamıyla elde edememiştir. Ancak, Güney Kore, 2020 yılında dünyanın ilk 7 ilaç güç merkezinden biri olmayı hedeflemektedir.44 OCAK 2018

UZMANLIK TEZİBu doğrultuda biyoteknolojik ilaç çalışmalarına • 2013 yılında gerçekleştirilen 25. Bilim ve Teknolojida büyük önem verilmektedir. Devlet, özellikle Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısında, sağlıkbiyobenzer ilaçların araştırılmasında ve alanının, Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisigeliştirilmesinde aktif destekler sağlamaktadır. 2011-2016 kapsamında ivme kazanmamızSon dönemde fikri mülkiyet haklarına yönelik gereken alanlardan biri olarak belirlenmesinegerçekleştirilen düzenlemeler, ABD, Hindistan ve karar verilmiştir. 27. BTYK Toplantısı’nın gündemiAB ile gerçekleştirilen ticaret anlaşmaları ve güçlü ise “Medikal biyoteknoloji” olarak belirlenmiş vedevlet desteği ile yabancı yatırımcıları çekmeyi toplantı neticesinde, sağlık biyoteknolojisininhedeflemektedir. Diğer yandan, Ar-Ge’ye yatırım desteklenmesine yönelik kararlar alınmıştır.yapacak yerli ilaç firmalarına mali yardımlar, kredidestekleri ve vergi indirimleri uygulanmakta; • 10. Kalkınma Planı, Öncelikli Dönüşümböylece yenilikçi ilaç firmaları oluşturulması Programları kapsamında yer alan “11. Önceliklihedeflenmektedir. Ülkede biyomedikal tematik Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programıkümelenmeleri de ön plana çıkmaktadır. Devlet, Eylem Planı” ve “16. Sağlık Endüstrilerindeyatırımları ile Osong ve Daegu gibi şehirleri, teknik Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı”,uzmanlık ve üretim merkezi haline getirilmektedir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafındanKümelenmelerde, ilgili kamu kurum ve kuruluşları yayımlanan Türkiye Biyoteknoloji Stratejisi veda yer almaktadır. Kore’nin büyük ve dünyaca Eylem Planı (2015-2018) ve “Türkiye İlaç Sektörüönde gelen firmaları da bölgede bulunmakta ve Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2015-2018)”bölgeye çekilmesi hedeflenen yabancı yatırımcılara kapsamında, biyoteknolojik ve biyobenzer ilaçlarteşvik ve vergi indirimleri uygulanmaktadır. geliştirilmesi ve üretilmesini destekler nitelikteKümeler, preklinik ve klinik araştırmaların, hayvan eylemler bulunmaktadır.deneylerinin gerçekleştirilebileceği ve yeni ilaçlarıngeliştirildiği birçok araştırma merkezine de ev • Diğer bir önemli gelişme, ABD’deki NIH’e benzersahipliği yapmaktadır. Ülke, ekonominin gelişmesi bir yapılanma olan Türkiye Sağlık Enstitüleriiçin ilaç ve biyoteknolojik ilaç sektörlerini öncelikli Başkanlığının (TÜSEB) 19/11/2014 tarih ve 6569alanlar olarak belirlemiştir. Samsung gibi büyük Kore sayılı Kanun ile kurulmasıdır. TÜSEB, Türkiye’ninfirmaları da biyoteknoloji ve ilaç alanlarına yatırım rekabet gücünü artıracak ve sürekli kılacak,gerçekleştirmektedir. kalkınma planı hedefleri ile BTYK’nın belirlediği öncelikleri de dikkate alacak şekilde çalışmalar4. Türkiye gerçekleştirecektir. TÜSEB bünyesinde, Türkiye Kanser Enstitüsü ve Türkiye BiyoteknolojiBiyoteknoloji ülkemiz için yeni bir kavram Enstitüsünün de içinde bulunduğu 6 adet enstitüdeğildir. 1980’li yıllardan itibaren, bu alana yönelik kurulmuştur.politikaların oluşturulması için faaliyetlerdebulunulmuş, çalışma grupları oluşturulmuş ve • Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafındansektöre yönelik raporlar yayınlanmıştır. Ancak, sağlanan, Ar-Ge ve kümelenme desteklerinin yanıbirçoğu hayata geçirilememiş veya uygulama sıra, TÜBİTAK tarafından oluşturulan çağrı odaklıve düzenlemelerde gecikmeler yaşanmıştır. Son destek programları da bulunmaktadır. Hâlihazırda,dönemde, dünyadaki eğilimle paralel şekilde, TÜBİTAK’ın “Medikal Biyoteknoloji Yol Haritası”medikal biyoteknoloji ve sağlık alanları, Türkiye’nin kapsamında sağlık biyoteknolojisi alanındakiöncelikli olarak desteklemesi gereken alanlar projeler, ARDEB ve TEYDEB’in 1003, 1007 vearasında yer almaktadır. Bu kapsamda, ülkemizde 1511 çağrı odaklı destek programları başta olmakyaşanan gelişmeler aşağıda özetlenmektedir: üzere desteklerden yararlanabilmektedir. Ayrıca, 2013 yılından itibaren birçok ilaç firması Ekonomi biyoteknolojik ilaç yatırımı yapmak üzere OCAK 2018 45

UZMANLIK TEZİDünya İlaç Sektöründe Yükselen Değer Biyoteknoloji ve Türkiye İlaç Sektörünün Biyobenzer İlaç Yaklaşımı Ekonomi Bakanlığından yatırım teşvik belgesi gerçekleştirilen projelerin, hazırlanan tezlerin almıştır. envanterinin oluşturulması• Ülkemizde jenerik ilaç geliştirilmesi ve neticesinde paydaşlarla iş birliği içinde veri üretilmesinde oldukça tecrübeli olan sektör, oluşturularak, analiz edilmesi önem arz uluslararası standartlardaki üretim kabiliyetine etmektedir. Bu verilerin analizi ile biyoteknolojik rağmen Ar-Ge ve inovasyon yönüyle istenilen ilaç sektöründe belirlenecek olan odak alanlara, seviyeye ulaşamamıştır. Ancak, sektör uluslararası doğru ve planlı şekilde devlet fonlarının aktarılması eğilimlere uygun şekilde, biyoteknolojik ilaç sağlanabilecektir. Bu kapsamda, Bakanlığımız alanına yatırımlar gerçekleştirmeye başlamıştır. bünyesinde gerçekleştirilecek bir çalışma Özellikle biyobenzer ilaçlara yönelik olarak ile teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan başlatılan çalışmalar, ülkemizde biyoteknolojik biyoteknolojik firmalara yönelik analiz yapılabilir. ilaç sektörünün gelişimine yönelik ümit Bu analizler neticesinde Bakanlığımız, TÜBİTAK, vaadetmektedir. KOSGEB ve TÜSEB iş birliğinde sektöre özel destek mekanizmaları tasarlanması önem arz etmektedir.Sonuç ve Öneriler Kamu kurum ve kuruluşlarında verilen desteklerinSağlık biyoteknolojisi ve hatta sağlığın tüm alanları etki analizleri gerçekleştirilmelidir. Destekiçin oluşturulacak destek mekanizmalarının doğru ve mekanizmalarının sonuçlarına dair yapılacaketkin bir şekilde tasarlanabilmesi için; analizler, desteğin iyileştirilmesi veya yeni desteklerin tasarlanmasında önemli bir bilgi kaynağı• Sağlık Bakanlığı, SGK ve diğer ilgili paydaşların olacaktır. iş birliğinde Türkiye’nin hastalık profilinin belirlenmesi ve ekonomik yükünün analiz Bakanlığımız ve TÜBİTAK’ın iş birliğinde özellikle edilmesi, temel bilimler ve moleküler biyoloji alanlarında çalışmalara yönelik destekler artırılmalı, yeni destek• Türkiye pazarında bulunan ve SGK tarafından ve çağrı programları oluşturulmalıdır. geri ödemesi olan ithal biyoteknolojik ilaçların ve bunların tedavi alanlarının belirlenmesi, Biyoteknoloji alanında üniversiteler, akademisyenler ve araştırma grupları ve merkezleri arasındaki iş• Türk Eczacıları Birliğinin (TEB) yurt dışından birliğini geliştirecek mekanizmalar oluşturulmalıdır. temin ettiği ilaçlar içerisindeki, biyoteknolojik Bu noktada, üniversitelerin bünyelerinde yer alan ilaçların ve tedavi alanlarının analiz edilmesi, teknoloji transfer ofisleri, bu aktörler arasındaki iş söz konusu ilaçların TEB bütçesinin ne kadarını birliğinin artırılmasında, ortak proje ve çalışmalar oluşturduğunun belirlenmesi, gerçekleştirilmesinde önemli araçlar olacaktır.• Türkiye’de biyoteknoloji alanında çalışmalar Büyük yerli ve yabancı ilaç firmalarının, ülkemizde gerçekleştiren firmaların belirlenmesi, uygulama erken dönem Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren start- alanlarına göre kategorize edilmesi, Ar-Ge ve up firmalar ve üniversiteler ile işbirliği geliştirmesi üretim altyapılarının incelenmesi ve ihtiyaçlarının oldukça önemlidir. Kamu, ilaç alanındaki alım gücünü belirlenmesi, kullanarak bu iş birliğine zemin oluşturmalıdır.• Türkiye’de sağlık biyoteknolojisi alanında Uygun bölgeler belirlenerek, devlet desteğiyle çalışmalar gerçekleştiren üniversitelerin, yaşam bilimlerine yönelik tematik kümelenmeler araştırma merkezlerinin ve araştırma oluşturulmalı ve bu kümelerin içerisinde, kamu altyapılarının incelenmesi ve geliştirilmesi, kurum ve kuruluşlarının ilgili birimlerinin (TÜSEB,• Türkiye’de biyoteknoloji, özellikle de sağlık biyoteknolojisi alanında çalışan akademik personelin, üniversite ve araştırma merkezlerinde46 OCAK 2018

UZMANLIK TEZİTÜBİTAK, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, • EvaluatePharma. (2014). World preview 2014, outlookKOSGEB vb.), hastane, preklinik ve klinik araştırma to 2020. Evaluate Ltd.merkezleri, hayvan deney merkezleri, araştırmatoplulukları ile enstitülerin yer alması sağlanmalıdır. • Firidin, Ş. (2010). Rekombinant DNA teknolojisi. YunusBakanlığımız “Küme Destek Programı” bu konudaki Araştırma Bülteni, (3), 16-18.önemli araçlardan biridir. Ancak, söz konusu destekiçin yaşam bilimlerine yönelik önceliklendirme • Health & Medicine. (2002). The Hong Kong Instituteyapılmalıdır. Kümeler içerisinde yer alacak of Education: https://www.ied.edu.hk/biotech/eng/biyoteknoloji ve yaşam bilimleri firmaları, devlet classrm/class_health5.htmlfonları ve girişim sermaye fonları ile desteklenmelidir. • IFPMA. (2013). Benzer biyoterapötik ürünler:Biyobenzer ilaç geliştirme ve üretimi için gereken bilimsel ve ruhsatlandırma ile ilgili hususlar. Geneva:altyapının kurulması ve bu süreçlerde edinilecek olan Uluslararası İlaç Üreticileri Derneği (IFPMA).tecrübeler, sektörün yenilikçi yönünün geliştirmesinisağlayacaktır. Tüm bu süreçlerde, biyoteknolojik • İEİS. (2015). Biyoteknolojik - biyobenzer ilaçlar. İEİSilaç geliştirme ve üretiminin devamlılığın İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası: http://www.ieis.sağlanabilmesi adına sektör, Ar-Ge desteklerinin org.tr/ieis/tr/biyobenzer_ilaclaryanı sıra ruhsatlandırma, geri ödeme ve özellikleaşılar için kamu alım politikaları ile desteklenmelidir. • Kafarski, P. (2012). Rainbow code of biotechnology.Bu konuda gerçekleştirilecek olan çalışmalarda Chemik, 66, (8), 814-816.Bakanlığımız katalizör görevi görmelidir. • Long, D. (2015). The business of biosimilars. HDMAKaynakça Distribution Management Conference and Expo.• BIO. (2010). Healing, fueling, feeding: How • Nacak, M., Sezer, Z., Erenmemişoğlu, A. (2012). biotechnology is enriching your life. Washington: Biyobenzer ilaçlar. Journal of Clinical and Analytical Biotechnology Industry Organization (BIO). Medicine, 3,(2), 251-256.• Brüggemeier, M. (2006). Biotechnology – new • Oosting, R. S. (2013). Molecular biotechnology: directions in medicine. Basel: La Roche Ltd Corporate from DNA sequence to therapeutic protein. D. J. Communications. Crommelin, R. D. Sindelar, B. Meibohm (eds.) içinde, Pharmaceutical biotechnology fundamentals and• Bull, A. T., Holt, G., Lilly, M. D. (1982). Biotechnology; applications fourth edition (s. 1-18). New York: international trends and perspectives. Paris: OECD. Springer Science- Business Media.• Cepton Strategies. (2015, Nisan 30). Biosimilars:the • Öktem, H. A., Eyidoğan, F., Yılmaz, R., Öz, T. ve Yücel market is taking off. Cepton Strategies: http:// , M. (2013). Biyoteknoloji: Tanım ve Kapsam. M. Kiper ceptonstrategies.com/wp-content/uploads/2015/05/ (Ed.) içinde, Biyoteknoloji sektörel inovasyon sistemi Biosimilars%C2%A0-CEPTON.pdf kavramlar, dünyadan örnekler, Türkiye’de durum ve çıkarımlar (s. 31-42). Ankara: Türkiye Teknoloji• Dündar, M. (2010). Biyoteknolojiye genel bakış ve Geliştirme Vakfı (TTGV). tarihi süreç. M. Dündar, H. Bağış (Eds.) içinde, Modern biyoteknoloji ve uygulamaları (s. 7-13). Kayseri: Erciyes • Özdağ, H. (2010). Biyoteknoloji ve ulusal strateji. M. Üniversitesi Matbaası. Dündar, H. Bağış (eds.) içinde, Modern biyoteknoloji uygulamaları (s. 696-713). Kayseri: Erciyes Üniversitesi• Erbaş, H. (2008). Türkiye’de biyoteknoloji ve Matbaası. toplumsal kesimler profesyoneller, kentsel tüketiciler, köylüler. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. • Philippidis, A. (2015, Şubat 23). The top 25 best- selling drugs of 2014 http://www.genengnews.com/ keywordsandtools/print/3/37387/ • Yalçın, B., Atakan , N., Kundakçı, N., Artüz, F. (2014). Biyobenzerler: biyolojik tedavilerde yeni boyut. Türk Dermatoloji Dergisi, 2, 104-107. OCAK 2018 47

UZMANLIK TEZİ İMALAT SANAYİ ALT SEKTÖRLERİNİN ÖLÇEKSEL ANALİZİ - I* Ahmet Cankat ÖZTÜRK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Sanayi Genel Müdürlüğü) İmalat sanayi, tarım ve maden çıkarılmasıyla elde edilen maddelerin işlendiği, bu maddelerin işe yarar ve farklı yerlerde kullanılabilir hale getirildiği sektördür. Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki imalat sanayi payının %94 olması, imalat sanayinin ülkemiz ekonomisinde başat rol oynadığının en temel göstergesidir.1* * Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde 2015 yılında hazırlanan uzmanlık tezinden derlenmiştir. Çalışmanın uygulama ve analiz kısmının yer aldığı ikinci kısmı dergimizin bir sonraki sayısında (Şubat 2018) yayımlanacaktır.48 OCAK 2018


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook