15. ANADOLU GASTROENTEROLOJİ GÜNLERİ BİLDİRİ ÖZETLERİ

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SÖZEL BİLDİRİ ÖZETLERİ 1

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Kongre Onursal Başkanı Prof. Dr. Alim Yıldız Kongre Başkanı Prof. Dr. Hilmi Ataseven Kongre Sekreteri Dr. Engin Altınkaya 2

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Kongre Düzenleme Kurulu ve Bilimsel Komite ABDULLAH SONSUZ KAMİL ÖZDİL ABDÜLKADİR DÖKMECİ MEHMET ARHAN ADANAN TAŞ MEHMET ASIL AHMET BEKTAŞ MEHMET DEMİR AHMET UYANIKOĞLU MEHMET İBİŞ ALİ DEMİR MEHMET KORUK ALPER YURCİ KAYSERİ MEHMET YILMAZ ARİF COŞAR MURAT ALADAĞ BANU KARA MURAT HARBUTLUOĞLU BÜLENT KANTARÇEKEN NECATİ ÖRMECİ CUMALİ EFE NECATİ YENİCE EBUBEKİR ŞENATEŞ NEVİN AKÇAER ÖZTÜRK ENGİN ALTINKAYA NİHAT OKÇU EROL ÇAKMAK OSMAN ERSOY FATİH ALBAYRAK ÖMER YILMAZ FEHMİ ATEŞ ÖZLEM YÖNEM FEYZULLAH UÇMAK REMZİ AKDOĞAN HAKAN DURSUN SAVAŞ GÖKTÜRK HALİL İBRAHİM BAHÇECİOĞLU SELAHATİN ÜNAL HASAN ÖZKAN TUĞRUL PURNAK HİLMİ ATASEVEN ULVİ DEMİREL HÜSEYİN ATASEVEN ÜMİT AKYÜZ İLHAMİ YÜKSEL YÜKSEL SEÇKİN Alfabetik sıraya göre 3

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Bildiri Değerlendirme Kurulu ENGİN ALTINKAYA EROL ÇAKMAK FATİH ALBAYRAK HAKAN DURSUN HİLMİ ATASEVEN HÜSEYİN ATASEVEN İLHAMİ YÜKSEL MEHMET ARHAN MEHMET DEMİR MEHMET İBİŞ ÖZLEM YÖNEM Alfabetik sıraya göre 4

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Genel Bilgiler KONGRE TARİHİ 14-15 Eylül 2018 KONGRE YERİ Hilton Garden Inn / SİVAS Tel:+90 346 858 00 00 KONGRENİN DİLİ Kongrenin dili Türkçe’dir. YAKA KARTI VE KATILIM SERTİFİKASI Yaka kartlarının, kongrenin tüm oturumları, araları ve etkinliklerinde takılması, kongrenin sağlıklı yürüyebilmesi açısından gereklidir. Katılım sertifikaları, 15 Eylül 2018 Cumartesi günü öğleden önce kayıt masasından dağıtılmaya başlanacaktır. KONUŞMACILARIN VE SÖZEL SUNUM SUNUCULARININ SUNUMLARINI TESLİM ETMESİ Sunumlar, oturumun gerçekleştirileceği salonda bulunan kürsü bilgisayarına, oturumdan önce yüklenmiş olmalıdır. Salonlarda görevli ekibimiz sunumların teslim alınması esnasında konuşmacılarımıza ve sözlü sunum sunucularımıza yardımcı olacaklardır. POSTER ALANI Kabul edilen poster sunumlar, kongre boyunca Kongre Merkezinde yer alan poster alanında sergileneceklerdir. Posterlerin asılması için gerekli malzeme, poster alanında görevliler tarafından sağlanmaktadır. KONGRE ORGANİZASYON FİRMASI Flap tur TELEFON:0(312) 454 00 00 FAX: (312) 454 00 01 E-MAIL: [email protected] 5

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS İçindekiler Önsöz …………………………………………………………. 7 Bilimsel Program ………………………………………… 8 Sözel Sunum ve Poster Bildiri Programı ………. 14 Sözel Sunum Konuları ……………………………….. 22 Poster Bildiri Konuları ……………………………….. 30 Sözel Sunum Özetleri…………………………………………. 32 Poster Bildiri Özetleri ………………………………… 99 Yazar İndeksi …………………………………………………. 103 6

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Önsöz Prof. Dr. Hilmi ATASEVEN Kongre Başkanı Değerli meslektaşlarımız, Dr. Engin ALTINKAYA Kongre Sekreteri 7

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Bilimsel Program 8

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 14 Eylül 2018, Cuma, Kızılırmak Salonu 08.30-09.10 Panel: Hepatit C güncel gelişmeler Başkanlar: Murat Akyıldız, Halis Şimşek 08.30-08.50 Türkiye viral hepatit önleme ve kontrol programı Ramazan İdilman 08.50-09.10 Türkiye’de Hepatit C eliminasyonu için yeni antiviral ilaçlara ihtiyaç var mı? Zeki Karasu 09.10 –09.45 Kahve arası 09.45 -10.15 AÇILIŞ 10.15-11.15 Panel: Hepatit B de güncel gelişmeler Başkanlar: Abdullah Sonsuz, Ahmet Bektaş, Elif Yorulmaz 10.15-10.35 İmmünsüpresyon ve HBV profilaksisi Murat Gülşen 10.35-10.55 Kronik Hepatit B’de tedavi ne zaman kesilmeli? Ahmet Uyanıkoğlu 10.55-11.15 Gebelikte Kronik Hepatit B yönetiminde güncel ne var? Mehmet Asıl 11.15-12-00 Uydu sempozyumu (Abbvie) Kronik Hepatit C İle Mücadelede Neredeyiz? Oturum Başkanı - Necati Örmeci Konuşmacı – Hakan Dursun 12.00-13.00 Öğle yemeği 9

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 13.30-14.30 Panel: GİS Acillere güncel gelişmeler Başkanlar: Halil İbrahim Bahçecioğlu, Murat Aladağ, Bülent Kantarçeken 13.30-13.50 Üst GİS Kanamalarda güncel tedavi Yılmaz Bilgiç 13.50-14.10 Alt GIS kanamalarında güncel tedavi Ayşe Kefeli 14.10.14.30 Toksik megakolonda güncel tedavi Feyzullah Uçmak 14.30-15.15 Panel: Hepatosellüler kanserde güncel durum Başkanlar: Abdülkadir Dökmeci, Ali Demir, Yaşar Tuna 14.30-14.50 Hepatosellüler kanserde güncel tedavi Hikmet Akkız 14.50-15.10 Hepatosellüler kanserde karaciğer transplantasyon kriterleri ne kadar geçerli? Remzi Emiroğlu 15.10-15.15 Tartışma 15.15-16.00 Panel: Siroz ve Komplikasyonlarda güncel durum Başkanlar: Kamil Özdil, Osman Ersoy, Yüksel Seçkin, Mehmet Yalnız 15.15-15.30 Assit tedavisinde güncel yaklaşım Gülhan Kanat Ünler 15.30-15.45 Sirotik Hastalarda Sarkopeni Alper Yurci 15.45-16.00 Sirotik Hastalarda Beslenmenin önemi Murat Harputluoğlu 16.00-16.10 Kahve Arası 10

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 16.10-16.55 Uydu sempozyumu (COLİDUR) Başkan: Özlem Yönem Bağırsak-Karaciğer Ekseninde Rifaksimin Deneyimi 16.10-16.30 Rifaksimin Tedavisinde Güncel Gelişmeler Filiz Akyüz 16.30-16.50 Hepatik Ensefalopati Yönetimi ve Tedavi Yaklaşımı Fehmi Ateş 16.50-16.55 Tartışma 16.55-17.20 Konferans: Akılcı İlaç Kullanımı Başkanlar: Emin Altıparmak, Tolga Yakar, Rafet Mete 16.55-17.15 Uzun Dönem PPİ Kullanımında yan etkiler, ne kadarı gerçek? Aliye soylu 17.15-17.20 Tartışma 17.20-18.30 Panel: Fonksiyonel GIS hastalıklarında ve peptik ülserde güncel durum Başkanlar: Banu Kara, Mehmet Asıl 17:20-17.35 PPİ Dirençli Reflü Nihat Okçu 17.35-17.50 Fonksiyonel Dispepside güncel tedavi Nevin Akçaer Öztürk 17.50-18.05 Fonksiyonel diyare ve konstipasyonda güncel tedavi Savaş Göktürk 18.05-18.20 GİS ve NSAİD’ler Ulvi Demirel 18.20-18.30 Tartışma 18.30-22.00 Akşam yemeği 11

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 15 Eylül 2018, Cumartesi, Kızılırmak Salonu 08.30-09.30 Panel: İnflamatuar Barsak Hastalıklarında güncel durum Başkanlar: Sait Bağcı, Mehmet Hadi Yaşa, Tolga Konduk 08.30-08.45 Türk toplumunda İBH epidemiyolojisi ve hastalık prognozu Seyir Batıya mı Doğuya mı? İlhami Yüksel 08.45-09.00 Şiddetli ÜK ve Crohn Hastalığında Anti TNF Öncesi Konvansiyonel Yaklaşımda Güncel Gelişmeler Mehmet Arhan 09.00-09.15 Şiddetli ÜK ve Crohn Hastalığında Biyolojik Ajan Kullanımında güncel gelişmeler Yasir Furkan Çağın 09.15-09.30 Şiddetli ÜK ve Crohn Hastalığına Cerrahi Yaklaşımda güncel gelişmeler Birol Bostancı 09.30-10.30 Panel: Endoskopide güncel durum Başkanlar: Emin Altıparmak, Ömer Yılmaz 09.30-09.45 Optimal kolonoskopi hazırlığında güncel durum Özlem Yönem 09.45-10.00 Yeni Başlayanlar İçin ESD-EMR Mehmet İbiş 10.00-10.15 Yeni Başlayanlar İçin EUS Fatih Albayrak 10.15-10.30 Tartışma 10.30-10.45 Kahve Arası 12

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 10.45-11.10 Konferans: Gauche ve Fabry hastalığında güncel gelişmeler Başkanlar: Kadir Demir, Fatih Güzelbulut 10.45-11.05 Gauche ve Fabry hastalığı; klinik pratikte ne kadar atlıyoruz? Murat Aladağ 11.05-11.10 Tartışma 11.10-12.10 Panel: Gastroenterolojide güncel konular Başkanlar: Deniz Duman, Beytullah Yıldırım 11.10-11.25 Ekzokrin Pankreas yetmezliğinde güncel gelişmeler ve tedavi Emre Yıldırım 11.25-11.40 NASH güncel gelişmeler ve tedavi Metin Başaranoğlu 11.40-11.50 Tartışma 12.00-12.30 Kapanış 13.00-14.30 Öğle Yemeği 14.30- Kongre Müzesi ve diğer tarihi yerlerin ziyareti 13

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Sözel Sunum ve Poster Bildiri Programı 14

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 14 Eylül 2018, Cuma, Selçuklu Salonu 08.00-09.10 Sözlü sunumlar Başkanlar: Yusuf Önlen, Fatih Albayrak Hepatit B Hastalarının Karaciğer Biyopsilerinde İğne Seçiminin Patolojik Değerlendirmeye Etkisi Erdal Karavaş, Faruk Karakeçili, Mecdi Gürhan Balcı, Serkan Baykara Yetişkin Hastalarda Schatzki Halkası: 3. Basamak Merkezi Deneyimi Mustafa Kaplan, Volkan Gökbulut Akut Mezenter İskemi Hastalarında Hemogram Parametreleri Tıkanıklığın Düzeyi Ve Yeri İle İlişkili Midir? Erkman Sanrı Tedaviye Dirençli Dispepside Unuttuğumuz; Eozinofilik Gastrit Olguları Hilmi Erdem Sümbül Sbü Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesine Başvuran Gastrointestinal Kanama Olgularının Endoskopi Ve Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Erdinç Gülümsek, Hilmi Erdem Sümbül, Derya Demirtaş, Atilla Bulut, Mehmet Bankir Difüzyon Ağırlıklı Görüntüleme İle Saptanan Hedef Bulgusu Karaciğer Metastazlarının Ayırıcı Tanısında Yardımcı Bir Manyetik Rezonans Görüntüleme Belirteci Olarak Kullanılabilir mi? Eda Albayrak, Özge Gümüşay Kim Korkar Endoskopiden? Hastanın Telaşı Nasıl Giderilir? Tolga Dinç, Ufuk Utku Göktuğ Kronik Hepatit B Hastalarında Oral Antiviraller Ve Pegile-İnterferon Tedavi Sonuçlarının Karşılaştırılması Ayhan Balkam, Esra Erdoğan, Yasemin Balkan, Murat Taner Gülşen, Buğra Tolga Konduk, Abdullah Emre Yıldırım Talasemi Hastalarında Visseral Organlarda Demir Birikiminin Nokta Elastografi İle Değerlendirilmesi Mehmet Güli, Çetin Çakmak Gebelerde Apandisit Tanısında Manyetik Rezonans Görüntüleme İle Ultrasonografi Bulgularının Karşılaştırılması Ayşe Serap Akgün Safra Kesesi Perforasyonunda Ultrasonografi ve Bilgisayarlı Tomografi’nin Yeri Sabri Özdaş, Mehmet Şirik 15

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 10.15-11.15 Sözlü sunumlar Başkanlar: Abdullah Özgür Yeniova, Murat Kekili İnflamatuar Barsak Hastalığında Serum Lipid Parametrelerinin Değerlendirilmesi Resul Kahraman Soliter Rektal Ülser İle Seyreden Fonksiyonel Çıkış Obstrüksiyonunda Biyofeedback Etkin Bir Tedavi Yöntemidir Ömer Öztürk, Derya Arı, İlyas Tenlik, Ferhat Bacaksız, Volkan Gökbulut Hipotermiye Sekonder Gelişen Akut Pankreatit Olgusu Erkman Sanrı Gastrointestinal Sistemin Sitomegalovirus Enfeksiyonları: Risk Faktörleri, Endoskopik Özellikleri Ve Tedavi Sonuçları Mustafa Salih Akın, Hüseyin Saffet Beköz, Burcu Saka SBÜ Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Başvuran Akut Pankreatitli Hastalarımızın Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi Nurettin Ay Sirozda Nadir Bir Etyolojik Faktör: Progresif Familyal İntrahepatik Kolestaz Ömer Topdağı Spontan İzole Süperior Mezenterik Arter Diseksiyonu Sinan Karacabey Kokain Kullanımına Bağlı Akut Pankreatit Sinan Karacabey Deneysel Akut Pankreatik Ensefalopati Oluşturulan Ratlarda Borik Asitin Serebral Ve Serebellar Hücreler Üzerindeki Antiapoptotik Etkisi Mustafa Karademir Wireless Elektromanyetik Alan Uygulanan Ratlarda Kolon Dokusundaki Oksidatif Stres İndeksine Etkileri Sinan Soylu 14.00-15.00 Sözlü sunumlar Başkanlar: Tuğrul Pürnak, Adnan Taş Helicobacter Pylori ve Ateroskleroz Fatma Kaplan Efe, Aysun Aybal Kutlugün, Müjgan Tek, Oktay Bulur 16

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Helikobakter Pilori Eradikasyonunda Klaritromisin Direnci Azalıyor Mu? Mustafa Tahtacı, Osman Ersoy Endoskopik Olarak Ekstirpe Edilen Fasciola Hepatica; Olgu Sunumu Nihat Gülaydın Ülkemizde Fekal İnkontinansta İnternal ve Eksternal Sfinkter Problemleri Sıklığı Ve Dağılımı Harun Erdal, İbrahim Doğan Kolşisin Kullanan Hastalarda Karaciğer Hasar Testlerini Yükselmesini Etkileyen Diğer Faktörler Mehmet Emin Derin, Ayşe Köroğlu, Elif Müezzinoğlu, Ali Şahin 22q11.2 Distal Delesyon Sendromu, Mozaik Turner Sendromu ve Periampüller Tümör Birlikteliği Hande Küçük Kurtulgan Serum Matriks Metalloproteinaz 9, Myeloperoksidaz Ve Sitokeratin 18’ İn Akut Pankreatit Tanı ve Şiddetinin Belirlenmesindeki Etkinliği Emin Köse Metastatik Karaciğer Tümörlerinde İmmünohistokimyasal Yaklaşım Fahriye Kılınç Gebelikte Nadir Görülen Ölüm Nedeni: Akut Yağlı Karaciğer Emsal Pınar Topdağı Yılmaz Erişkin Yaşta Nadir Görülen Anorektal Malformasyon Vakası Bülent Albayrak 15.00-16.00 Sözlü sunumlar Başkanlar: Ahmet Altun, Arif Coşar, İlhami Yüksel Nöroblastomda Sisplatin’in Proton Pompa İnhibitörleri İle Kombinasyonunun Kemosensitivite Açısından Değerlendirilmesi Merve Ergül Bazı Proton Pompa İnhibitörlerinin Meme Kanser Hücrelerinin Kemosensitivitesi Üzerine Etkileri Mustafa Ergül Üst Gastrointestinal Endoskopisi Sırasında Orafaringeal Bölgenin Değerlendirilmesi Optimal mıdır? Zülküf Kaya, Fatih Albayrak 17

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Üst Gastrointestinal Sistemde Stent Uygulanması Ali Rıza Çalışkan Süperior Mezenterik Arter Sendromuna Bağlı Pnömobilia Gelişmesi: Olgu Sunumu Yılmaz Özdemir Şizofreni Bozukluğunda Çölyak Hastalığı Derya Güliz Mert Tıkanma Sarılığın Nadir Bir Nedeni: Periampüller Bölge Küçük Hücreli Karsinomu Vaka Sunumu Serkan Cerrah, Ahmet Ramiz Baykan Lokal İleri Ve/Veya Metastatik Mide Kanserli Hastalarda Klinik Ve Laboratuvar Parametrelerin Prognostik Önemi Çağdaş Kalkan, İrfan Soykan 17.00-18.30 Sözlü sunumlar Başkanlar: İlyas Dökmetaş, Hakan Dursun, Hatice Terzi Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde İzlenen Kronik Hepatit C Tanılı Hastaların Genotip Dağılımlarının Ve Sirotik Durumlarının Belirlenmesi Erdinç Gülümsek Kronik Hepatit C İnfeksiyonu Olan Hastalarda Nötrofil/Lenfosit Oranı Ve Bunun Karaciğer Fibroz Derecesi İle İlişkisinin Retrospektif Olarak Araştırılması İlyas Tenlik, Ersan Özaslan Kronik Hepatit B Hastalarında Karaciğer Fibröz Derecesi İle Nötrofil Lenfosit Oranı Arasındaki Korelasyon Yahya Atayan HBV Aşısı Yapılan HCV Seropozitif Hemodiyaliz Hastalarının Aşılama Tamamlandıktan 1 Ay ve 12 Ay Sonraki Anti-HBs Düzeyleri Halil İbrahim Erdoğdu, Eray Atalay Kronik Hepatit C Enfeksiyonunda Mttp -493 G/T Polimorfizminin Hepatik Steatoz İle İlişkisi Yakup Ülger, Ersin Akgöllü HCV Enfeksiyonunda Nötrofil-Lenfosit ve Platelet-Lenfosit Oranlarının Yanıt Durumu ve Fibrozis İle İlişkisi Yakup Ülger, Ersin Akgöllü Kronik Hepatit C Tedavisinde Direkt Etkili Antiviraller: Çorum Gerçek Yaşam Verileri Hüseyin Köseoğlu 18

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Kronik Hepatit C Hastalarında Direk Antiviral Tedavinin Etkinliği Gerçek Yaşam Verilerimiz Mehmet Bayram, Kader İrak HBs Ag Pozitif Hastalarda Viral Yük Miktarının Nötrofil/Lenfosit Oranı Ve Ortalama Trombosit Hacmi İle İlişkisi Mürşit Hasbek Hepatit C’li Hastalarda Viral Yük İle Ortalama Trombosit Hacmi Ve Nötrofil-Lenfosit Oranının İlişkilendirilmesi Ayşe Hümeyra Taşkın Kafa Kronik Karaciğer Hastalıklarında Fibrosizin Değerlendirilmesinde C-TGF Ve P2/MS’nin Noninvazif Belirteçler Olarak Yerinin Araştırılması Serpil Çiftel, Hilmi Ataseven, Sedat Çiftel, Ahmet Altun 15 Eylül 2018, Cumartesi, Selçuklu Salonu 08.30-09.30 Sözlü sunumlar Başkanlar: Birol Bostancı, Fatih Topal Canlı Donör Karaciğer Naklinde Hepatik Arter Rekonstrüksiyonu İçin Alternatif: Sağ Gastroepiploik Arter Ali Özer, Meltem Güner Can Kadaverik Veya Canlı Donör Karaciğer Nakli Yapılan Portal Ven Trombozlu Hastalarda Trombektomi Sonuçlarının Karşılaştırılması Ali Özer, Mehmet Güner Can Adıyaman Eğitim Ve Araştırma Hastanemizde Laparoskopik Kolesistektomiden Açık Ameliyata Geçme Nedenleri Sabri Özdaş Laparoskopik Nissen Funduplikasyonu: 2016-2018 Deneyimimiz Murat Can Mollaoğlu, Mustafa Atabey Akut Karın Ağrısıyla Başvuran Mezenterik Lenfadenitli 14 Çocuğun Etyolojik, Laboratuar, Görüntüleme Özellikleri Ömür Ceren Erdoğan, Mahmut Ekici İleosigmoid Knotting: Olgu Sunumu Ayetullah Temiz 19

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Gastrik Nöroendokrin Tümörlerin Tedavisinde Laparoskopik Segmenter Rezeksiyonun Yeri Atakan Özkan İleumda Obstrüksiyon ve Perforasyona Yol Açmış Crohn Hastalığında Ne Zaman Cerrahi Aylin Hande Gökçe Nadir Görülen Biliyoenterik Fistüle Laparoskopik Yaklaşım Özgür Cem Müsri Orta-İleri Pankreas Yağlanmasında Eşlik Eden Karaciğer Yağlanma Durumunun Kontrastsız-BT İle Değerlendirilmesi Onur Taydaş, Ural Koç 09.30-10.30 Sözlü sunumlar Başkanlar: Firdes Topal, Erol Çakmak Antioksidatif Arylesteraz ve Paraoxonaz 1 Düzeylerinin Ülseratif Kolit Hastalarındaki Düzeyleri Memduh Sahin Obstrüktif Tip Crohn Hastalığı; Steroid Tedavisi; Tek Merkez Verileri Muhammed Sait Dağ Gastrointestinal Traktda Yaşayan Patojenik Protozoonlarda Lenfosit/Nötrofil, Nötrofil/Lökosit, Monosit/Lenfosit, Eozinofil/Lenfosit, Eozinofil/Lökosit, Bazofil/Lökosit Ve Bazofil/Lenfosit Oranları Ahmet Turan Ataş İrritabl Barsak Sendromu Hastalarında Serum Vitamin D, Vitamin D Bağlayıcı Protein Ve Vitamin D Reseptör Düzeyleri Elif Börekçi, Zeynep Tuğba Ozan, Tekin Yıldırım, Yeşim Göçmen Dev Gastrik Polip Feridun Suat Gökçe 65 Yaş ve Üzeri Karaciğer Biyopsi Sonuçlarımız Zeynep Tugba Ozan, Serdar Yanık Elit Düzeydeki Güreşçilerde İrritabl Barsak Sendromu Prevalansının Değerlendirilmesi Engin Altınkaya 20

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 08.30-13-00 Poster Bildiri Özetleri Ülseratif Kolit Tanılı Hastada Sitomegalovirüs Enterokoliti Tedavi Edilmeli mi? Erol Çakmak, Selim Furkan Altıntaş, Engin Altınkaya, Pınar Gökçen, Hilmi Ataseven, Özlem Yönem Dekompanse Sirotik Hastada Nadir Gelişen Şilöz Asitin Nedeni Erol Çakmak, Burhan Kalın, Engin Altınkaya, Pınar Gökçen, Hilmi Ataseven, Özlem Yönem Periferik Arter Hastalığı Ve Polistemia Veralı Rekürren Gastrik Kanama Öykülü Hastanın Endovasküler Girişim Sonrası Antiplatelet Tedavi Yönetimi Fatih Ada, Erol Çakmak 21

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Sözel Sunum Konuları 22

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-01 Patolojik Hepatit B Hastalarının Karaciğer Biyopsilerinde İğne Seçiminin Değerlendirmeye Etkisi Erdal Karavaş, Faruk Karakeçili, Mecdi Gürhan Balcı, Serkan Baykara SS-02 İleumda Obstrüksiyon Ve Perforasyona Yol Açmış Crohn Hastalığında Ne Zaman Cerrahi Aylin Hande Gökçe SS-03 Yetişkin Hastalarda Schatzki Halkası: 3. Basamak Merkezi Deneyimi Mustafa Kaplan, Volkan Gökbulut SS-04 Akut Mezenter İskemi Hastalarında Hemogram Parametreleri Tıkanıklığın Düzeyi Ve Yeri İle İlişkili Midir? Erkman Sanrı SS-05 Tedaviye Dirençli Dispepside Unuttuğumuz; Eozinofilik Gastrit Olguları Hilmi Erdem Sümbül SS-06 Canlı Donör Karaciğer Naklinde Hepatik Arter Rekonstrüksiyonu İçin Alternatif: Sağ Gastroepiploik Arter Ali Özer, Meltem Güner Can SS-07 Sbü Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesine Başvuran Gastrointestinal Kanama Olgularının Endoskopi Ve Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Erdinç Gülümsek, Hilmi Erdem Sümbül, Derya Demirtaş, Atilla Bulut, Mehmet Bankir SS-08 Difüzyon Ağırlıklı Görüntüleme İle Saptanan Hedef Bulgusu Karaciğer Metastazlarının Ayırıcı Tanısında Yardımcı Bir Manyetik Rezonans Görüntüleme Belirteci Olarak Kullanılabilir Mi? Eda Albayrak, Özge Gümüşay SS-09 Kim Korkar Endoskopiden? Hastanın Telaşı Nasıl Giderilir? Tolga Dinç, Ufuk Utku Göktuğ SS-10 Kronik Hepatit B Hastalarında Oral Antiviraller Ve Pegile-İnterferon Tedavi Sonuçlarının Karşılaştırılması Ayhan Balkam, Esra Erdoğan, Yasemin Balkan, Murat Taner Gülşen, Buğra Tolga Konduk, Abdullah Emre Yıldırım 23

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-11 Orta-İleri Pankreas Yağlanmasında Eşlik Eden Karaciğer Yağlanma Durumunun Kontrastsız-Bt İle Değerlendirilmesi Onur Taydaş, Ural Koç SS-12 Kadaverik Veya Canlı Donör Karaciğer Nakli Yapılan Portal Ven Trombozlu Hastalarda Trombektomi Sonuçlarının Karşılaştırılması Ali Özer, Mehmet Güner Can SS-13 Talasemi Hastalarında Visseral Organlarda Demir Birikiminin Nokta Elastografi İle Değerlendirilmesi. Mehmet Güli, Çetin Çakmak SS-14 Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde İzlenen Kronik Hepatit C Tanılı Hastaların Genotip Dağılımlarının Ve Sirotik Durumlarının Belirlenmesi Erdinç Gülümsek SS-15 İnflamatuar Barsak Hastalığında Serum Lipid Parametrelerinin Değerlendirilmesi Resul Kahraman SS-16 Soliter Rektal Ülser İle Seyreden Fonksiyonel Çıkış Obstrüksiyonunda Biyofeedback Etkin Bir Tedavi Yöntemidir Ömer Öztürk, Derya Arı, İlyas Tenlik, Ferhat Bacaksız, Volkan Gökbulut SS-17 Dev Gastrik Polip Feridun Suat Gökçe SS-18 Kronik Hepatit C İnfeksiyonu Olan Hastalarda Nötrofil/Lenfosit Oranı Ve Bunun Karaciğer Fibroz Derecesi İle İlişkisinin Retrospektif Olarak Araştırılması İlyas Tenlik, Ersan Özaslan SS-19 Hipotermiye Sekonder Gelişen Akut Pankreatit Olgusu Erkman Sanrı SS-20 Gastrointestinal Sistemin Sitomegalovirus Enfeksiyonları: Risk Faktörleri, Endoskopik Özellikleri ve Tedavi Sonuçları Mustafa Salih Akın, Hüseyin Saffet Beköz, Burcu Saka 24

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-21 Sbü Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Başvuran Akut Pankreatitli Hastalarımızın Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi Nurettin Ay SS-22 Sirozda Nadir Bir Etyolojik Faktör: Progresif Familyal İntrahepatik Kolestaz Ömer Topdağı SS-23 Gebelerde Apandisit Tanısında Manyetik Rezonans Görüntüleme İle Ultrasonografi Bulgularının Karşılaştırılması Ayşe Serap Akgün SS-24 Kronik Hepatit B Hastalarında Karaciğer Fibröz Derecesi İle Nötrofil Lenfosit Oranı Arasındaki Korelasyon Yahya Atayan SS-25 Helicobacter Pylori Ve Ateroskleroz Fatma Kaplan Efe1, Aysun Aybal Kutlugün1, Müjgan Tek2, Oktay Bulur1 SS-26 Endoskopik Olarak Ekstirpe Edilen Fasciola Hepatica; Olgu Sunumu Nihat Gülaydın SS-27 Kronik Hepatit C Tedavisinde Direkt Etkili Antiviraller: Çorum Gerçek Yaşam Verileri Hüseyin Köseoğlu SS-28 Hbv Aşısı Yapılan Hcv Seropozitif Hemodiyaliz Hastalarının Aşılama Tamamlandıktan 1 Ay Ve 12 Ay Sonraki Anti-Hbs Düzeyleri Halil İbrahim Erdoğdu, Eray Atalay SS-29 Adıyaman Eğitim Ve Araştırma Hastanemizde Laparoskopik Kolesistektomiden Açık Ameliyata Geçme Nedenleri Sabri Özdaş SS-30 Deneysel Akut Pankreatik Ensefalopati Oluşturulan Ratlarda Borik Asitin Serebral Ve Serebellar Hücreler Üzerindeki Antiapoptotik Etkisi 25

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Mustafa Karademir SS-31 Ülkemizde Fekal İnkontinansta İnternal Ve Eksternal Sfinkter Problemleri Sıklığı Ve Dağılımı Harun Erdal, İbrahim Doğan SS-32 Spontan İzole Süperior Mezenterik Arter Diseksiyonu Sinan Karacabey SS-33 Kokain Kullanımına Bağlı Akut Pankreatit Sinan Karacabey SS-34 Helikobakter Pilori Eradikasyonunda Klaritromisin Direnci Azalıyor Mu? Mustafa Tahtacı, Osman Ersoy SS-35 Kronik Hepatit C Enfeksiyonunda Mttp -493 G/T Polimorfizminin Hepatik Steatoz İle İlişkisi Yakup Ülger, Ersin Akgöllü SS-36 Hcv Enfeksiyonunda Nötrofil-Lenfosit Ve Platelet-Lenfosit Oranlarının Yanıt Durumu Ve Fibrozis İle İlişkisi Yakup Ülger, Ersin Akgöllü SS-37 Laparoskopik Nissen Funduplikasyonu: 2016_2018 Deneyimimiz Murat Can Mollaoğlu 1, Mustafa Atabey SS-38 Kolşisin Kullanan Hastalarda Karaciğer Hasar Testlerini Yükselmesini Etkileyen Diğer Faktörler Mehmet Emin Derin, Ayşe Köroğlu, Elif Müezzinoğlu, Ali Şahin SS-39 22q11.2 Distal Delesyon Sendromu, Mozaik Turner Sendromu Ve Periampüller Tümör Birlikteliği Hande Küçük Kurtulgan 26

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-40 Serum Matriks Metalloproteinaz 9, Myeloperoksidaz Ve Sitokeratin 18’ İn Akut Pankreatit Tanı Ve Şiddetinin Belirlenmesindeki Etkinliği Emin Köse SS-41 Metastatik Karaciğer Tümörlerinde İmmünohistokimyasal Yaklaşım Fahriye Kılınç SS-42 Antioksidatif Arylesteraz Ve Paraoxonaz 1 Düzeylerinin Ülseratif Kolit Hastalarındaki Düzeyleri Memduh Sahin SS-43 Gebelikte Nadir Görülen Ölüm Nedeni: Akut Yağlı Karaciğer Emsal Pınar Topdağı Yılmaz SS-44 Obstrüktif Tip Crohn Hastalığı; Steroid Tedavisi; Tek Merkez Verileri Muhammed Sait Dağ SS-45 Kronik Karaciğer Hastalıklarında Fibrosizin Değerlendirilmesinde C-Tgf Ve P2/Ms Nin Noninvazif Belirteçler Olarak Yerinin Araştırılması Serpil Çiftel, Hilmi Ataseven, Sedat Çiftel, Ahmet Altun SS-46 Kronik Hepatit C Hastalarında Direk Antiviral Tedavinin Etkinliği Gerçek Yaşam Verilerimiz Mehmet Bayram, Kader İrak SS-47 Erişkin Yaşta Nadir Görülen Anorektal Malformasyon Vakası Bülent Albayrak SS-48 Akut Karın Ağrısıyla Başvuran Mezenterik Lenfadenitli 14 Çocuğun Etyolojik, Laboratuar, Görüntüleme Özellikleri Ömür Ceren Erdoğan, Mahmut Ekici SS-49 65 Yaş Ve Üzeri Karaciğer Biyopsi Sonuçlarımız Zeynep Tugba Ozan, Serdar Yanık 27

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-50 Hbs Ag Pozitif Hastalarda Viral Yük Miktarının Nötrofil/Lenfosit Oranı Ve Ortalama Trombosit Hacmi İle İlişkisi Mürşit Hasbek SS-51 İleosigmoid Knotting: Olgu Sunumu Ayetullah Temiz SS-52 Gastrik Nöroendokrin Tümörlerin Tedavisinde Laparoskopik Segmenter Rezeksiyonun Yeri Atakan Özkan SS-53 Nöroblastomda Sisplatin’in Proton Pompa İnhibitörleri İle Kombinasyonunun K emosensitivite Açısından Değerlendirilmesi Merve Ergül SS-54 Bazı Proton Pompa İnhibitörlerinin Meme Kanser Hücrelerinin Kemosensitivitesi Üzerine Etkileri Mustafa Ergül SS-55 Safra Kesesi Perforasyonunda Ultrasonografi Ve Bilgisayarlı Tomografi’nin Yeri Sabri Özdaş, Mehmet Şirik SS-56 Gastrointestinal Traktda Yaşayan Patojenik Protozoonlarda Lenfosit/Nötrofil, Nötrofil/Lökosit, Monosit/Lenfosit, Eozinofil/Lenfosit, Eozinofil/Lökosit, Bazofil/Lökosit Ve Bazofil/Lenfosit Oranları Ahmet Turan Ataş SS-57 Üst Gastrointestinal Endoskopisi Sırasında Orafaringeal Bölgenin Değerlendirilmesi Optimal mıdır? Zülküf Kaya, Fatih Albayrak SS-58 Üst Gastrointestinal Sistemde Stent Uygulanması Ali Rıza Çalışkan 28

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-59 İrritabl Barsak Sendromu Hastalarında Serum Vitamin D, Vitamin D Bağlayıcı Protein Ve Vitamin D Reseptör Düzeyleri Elif Börekçi, Zeynep Tuğba Ozan, Tekin Yıldırım, Yeşim Göçmen SS-60 Nadir Görülen Biliyoenterik Fistüle Laparoskopik Yaklaşım Özgür Cem Müsri SS-61 Süperior Mezenterik Arter Sendromuna Bağlı Pnömobilia Gelişmesi: Olgu Sunumu Yılmaz Özdemir SS-62 Hepatit C’li Hastalarda Viral Yük İle Ortalama Trombosit Hacmi Ve Nötrofil-Lenfosit Oranının İlişkilendirilmesi Ayşe Hümeyra Taşkın Kafa SS-63 Şizofreni Bozukluğunda Çölyak Hastalığı Derya Güliz Mert SS-64 Tıkanma Sarılığın Nadir Bir Nedeni: Periampüller Bölge Küçük Hücreli Karsinomu Vaka Sunumu Serkan Cerrah, Ahmet Ramiz Baykan SS-65 Wireless Elektromanyetik Alan Uygulanan Ratlarda Kolon Dokusundaki Oksidatif Stres İndeksine Etkileri Sinan Soylu SS-66 Lokal İleri Ve/Veya Metastatik Mide Kanserli Hastalarda Klinik Ve Laboratuvar Parametrelerin Prognostik Önemi Çağdaş Kalkan, İrfan Soykan SS-67 Elit Düzeydeki Güreşçilerde İrritabl Barsak Sendromu Prevalansının Değerlendirilmesi Engin Altınkaya 29

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Poster Bildiri Konuları 30

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS PB-01 Ülseratif Kolit Tanılı Hastada Sitomegalovirüs Enterokoliti Tedavi Edilmeli mi? Erol Çakmak, Selim Furkan Altıntaş, Engin Altınkaya, Pınar Gökçen, Hilmi Ataseven, Özlem Yönem PB-02 Dekompanse Sirotik Hastada Nadir Gelişen Şilöz Asitin Nedeni Erol Çakmak, Burhan Kalın, Engin Altınkaya, Pınar Gökçen, Hilmi Ataseven, Özlem Yönem PB-03 Periferik Arter Hastalığı Ve Polistemia Veralı Rekürren Gastrik Kanama Öykülü Hastanın Endovasküler Girişim Sonrası Antiplatelet Tedavi Yönetimi Fatih Ada, Erol Çakmak 31

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Sözlü Sunum Özetleri 32

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-01 HEPATİT B HASTALARININ KARACİĞER BİYOPSİLERİNDE İĞNE SEÇİMİNİN PATOLOJİK DEĞERLENDİRMEYE ETKİSİ IERDAL KARAVAŞ 1, FARUK KARAKEÇİLİ 2, MECDİ GÜRHAN BALCI 3, SERKAN BAYKARA 4 D1 ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, RADYOLOJİ ANABİLİM DALI, ERZİNCAN 2 ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK AMİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI, ERZİNCAN 3 ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, PATOLOJİ ANABİLİM DALI, ERZİNCAN 4 İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, RADYOLOJİ MANABİLİM DALI, İZMİR ILAmaç: Hepatit B hastalarında Menghini tekniği ve yarı-otomatik 16G, 18G Tru-cut iğneleri ile yapılan perkütan karaciğer biyopsilerinde, kullanılan biyopsi yönteminin patolojik Tdeğerlendirmeye etkisini araştırmak ve iğne seçimini tartışmayı amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2013-2017 yılları arasında hepatit B Atanısı olan ve karaciğer biyopsisi yapılan 100 hasta çalışmaya edilmiştir. USG ile işaretlenerek yapılan Menghini (aspirasyon) tekniği (n=27), USG eşliğinde 16G (n=21) ve 18G (n=41) yarı Kotomatik Tru-cut iğne ile yapılan biyopsilerin patoloji sonuçları değerlendirilmiştir. Patoloji değerlendirmesi ISHAK skorlaması ile yapılmış olup görüntülenen periportal alan sayısına göre fibrozis evresi belirlenmiştir. Bulgular: Yarı-otomatik 16G ve 18G Tru-cut iğne ile yapılan karaciğer biyopsilerinde tanı koyulma oranları sırayla %91,3 ve %90,0 bulunmuştur. Her iki iğne ile yapılan biyopsilerde patolojik evrelemede (p=0,860) ve portal alan görüntülenme (p=0,302) sayısında birbirine üstünlük saptanmamıştır. Menghini tekniği ile yapılan biyopsilerde yeterli portal alan görüntülenme oranı 16G ve 18G Tru-cut iğne ile yapılan karaciğer biyopsilerine göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p=0,033). Ancak Menghini tekniği ve Tru-cut iğne ile yapılan biyopsilerinde patolojik evreleme açısından yapılan karşılaştırmada her iki yöntem arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p=0,095). Sonuç: Yarı-otomatik 16G ve 18G Tru-cut iğne ile yapılan karaciğer biyopsilerinde tanı koyulma oranları literatürün kısmen altında olmakla birlikte başarıyla tanı konmaktadır (sırayla %91,3 ve %90,0). Menghini tekniği ile daha büyük doku parçası elde edildiği için diğer tekniğe göre çok daha fazla portal alan değerlendirilebilmektedir. Bu nedenle bu teknikle yapılan biyopsilerde yetersiz numune gelmemiştir. Ancak patolojik değerlendirme açısından diğer iki yöntemle arasında istatissel farklılık saptanmamıştır. Sonuç olarak hasta konforuda düşünüldüğünde daha fazla travmaya seebep olan mengigni tekniğinden ziyade USG eşliğinde Tru-cut iğne biyopsileri önerilmektedir. 33

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-02 İLEUMDA OBSTRÜKSİYON VE PERFORASYONA YOL AÇMIŞ CROHN HASTALIĞINDA NE ZAMAN CERRAHİ AYLİN HANDE GÖKÇE İSTANBUL MEDİCİNE HOSPİTAL GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ Amaç: Crohn hastalığı transmural tutulum ile gastrointestinal sistemin herhangi bir bölgesini etkileyebilen, nedeni bilinmeyen immunite temelli inflamatuvar bir hastalıktır. Makroskopik olarak aralarında normal segmentlerin bulunduğu hastalıklı alanlar saptanması tipiktir. Crohn hastalığın seyri sırasında barsak duvarındaki inflamasyon sonucu kalınlaşma, ödeme bağlı olarak obstrüksiyona, perforasyona ve kanama gibi bulgulara yol açabilir. Olguda acil şartlarda perfore akut apandisit öntanısıyla operasyona alınan hastanın aslında kesin tanısının crohn nedeniyle ileum perforasyonu olduğunu sunacağız. Olgu: Acil kliniğimize karın ağrısı, bulantı ve gaitaya çıkamama şikayetiyle başvuran 29 yaşındaki erkek hastanın batın muayenesinde defans ve rebaund saptandı. İstenen kan tetkiklerinde lökosit değeri 13.700 K/mm3, CRP değeri 45 mg/L özellikli olarak saptandı. Yapılan tün batın ultrasonografisinde barsaklar arasında serbest sıvi ve nonkompre barsak ansı saptanmıştı. Hasta perfore apandisit ön tanısıyla operasyona alındı. Önce laparoskopik başlanan hastada batında serbest sıvı ve ileumun aşırı genişlemiş ve obstrükte olduğu saptanması üzerine laparotomiye dönülmesine karar verildi. Çekumdan yaklaşık 30 cm proksimalden başlayan yaklaşık 20 cm.lik alanı tutan kanamalı, genişlemiş, frajil ve obstrükte ileum segmenti saptandı. Olabildiğnce rezeksiyon dar tutularak 30 cm.lik ileum rezeksiyonu yapılıp, ileostomi açıldı. Postoperatif dördüncü gün komplikasyonsuz olarak taburcu edildi. Sonuç: Acile gelen akut batın bulgulu hastalarda inflamatuar barsak hastalığıda olabileceğini her zaman akılda tutmalıyız. Acile başvuran hastalardan kliniğin elverdiği sürece iyi anamnez ve tetkikleri yapmalıyız. Medikal tedaviyle kliniği düzelecek inflamatuar barsak hastalarında hızlıca cerrahi kararı almamalıyız. Mikroperforasyon olduğunu saptadığımız kliniği uygun olan hastalarda oral alımı kapatarak perkütan drenaj ve antibioterapi denenebilir .Crohn hastalığında mümkün olduğunca yani hastanın kliniği elverdiğince medikal tedavi ve minör girişimlerle tedavi etmemiz gerektiğini , mutlaka cerrahi gereken işlemlerde de rezeksiyonları mümkün olduğunca kısıtlı tutmamız gerektiğini vurgulamak istedik. 34

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS SS-03 YETİŞKİN HASTALARDA SCHATZKİ HALKASI: 3. BASAMAK MERKEZİ DENEYİMİ MUSTAFA KAPLAN 1, VOLKAN GÖKBULUT 2 1 AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, GASTROENTEROLOJİ, KIRŞEHİR 2 TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, GASTROENTEROLOJİ KLİNİĞİ, ANKARA Giriş ve Amaç: Shatzki halkası (SH) özofagus alt kısmında lümeni halka veya yüzük şeklinde daraltan yapılardır. Bu çalışmada shatzki halkasının endoskopik bulgular ve diğer hastalıklar ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Ocak 2014-Aralık 2015 tarihleri arasında endoskopi yapılan hastaların kayıtları incelenerek retrospektif olarak yapılmıştır. Toplamda 5000 endoskopi kaydı incelenmiş ve SH tespit edilen 104 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Bulgular: Araştırma popülasyonu 46 kadın (%44.2) ve 58 erkek (%55.8) erkek hasta olmak üzere 104 kişiden oluştu. Hastaların ortalama yaşı 60.8±14.1 yıldı. Hastaların en sık başvuru endikasyonları disfaji (%26), dispepsi (%38.5) ve karın ağrısı (%28.8) idi. Endoskopi bulguları incelendiğinde hastaların %53.8’inde reflü özofajit, %50’sinde hiatal herni tespit edildi. Özofagal divertikül %4.8, başka web %1, özofagal ülser %5.7, özofagal polip %0.9, özofagus varisleri %1.9, özofagus motilite bozuklukluğu( hipertrofik alt özofagus sfinkteri) %1.9 ve barret özofagus %3.8 hastada tespit edildi. Hastaların %58’inde helicobakter pylori, %19’unda demir eksikliği anemisi ve %5.7’sinde B12 eksikliği saptandı. Sonuç: SH aralıklı disfajinin önemli sebeplerinden biri olup reflü özofajit, hiatal herni ve demir eksikliği anemisi ile birliktelik göstermektedir. Anahtar kelimeler: özofagal web, reflü özofajit, hiatal herni, demir eksikliği anemisi, disfaji SS-04 AKUT MEZENTER İSKEMİ HASTALARINDA HEMOGRAM PARAMETRELERİ KATILMADITIKANIKLIĞIN DÜZEYİ VE YERİ İLE İLİŞKİLİ MİDİR ? ERKMAN SANRI MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Amaç: Akut mesenterik iskemi (AMİ), erken teşhis ve tedaviye ihtiyaç duyan yüksek mortaliteye sahip bir hastalıktır. AMİ için hızlı bir prognostik araç araştırılmaktadır. Hemogram parametreleri ise; ucuz ve hızlı olduklarından, acil servislerde yaygın olarak kullanılan tanısal araçlardır. Bu çalışmadaki birincil amacımız, superior mezenterik arter (SMA) ve trunkus çöliyakustaki (TÇ) obstrüksiyon düzeylerinin öngörülmesinde, hemogram parametrelerinin öneminin 35

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS değerlendirilmesidir. İkincil amacımız ise AMİ hastalarında obstrüksiyonun yerinin belirlenmesinde hemogram parametrelerinin öneminin değerlendirilmesidir. Yöntemler: Bu retrospektif çalışmada, 214 AMİ hastasının tıbbi kayıtları incelenerek; hemoglobin, hematokrit, trombosit, MPV, RDW değerleri ve bilgisayarlı tomografi sonuçları kaydedilmiştir. Kayıtlarında eksikleri olan hastalar dışlanmıştır ve 208 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Bulgular: 208 AMİ hastasının 123’ü (% 59.1) erkekti. Medyan yaş 68 idi (IKA: 59, 77). SMAda ve TÇda obstrüksiyon düzeyi grupları arasında, hemogram parametreleri açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı. Obstrüksiyon lokasyon grupları arasındaki fark da hemogram parametreleri açısından klinik olarak anlamlı değildi. Sonuç: AMİ hastalarında, hemogram parametrelerinin, obstrüksiyonun düzeyi ve lokasyonu ile ilişkili olmadığını tespit ettik. Diğer patofizyolojik süreçler, bu hastaların hayatta kalması için daha önemli gibi görünmektedir. SS-05 TEDAVİYE DİRENÇLİ DİSPEPSİDE UNUTTUĞUMUZ; EOZİNOFİLİK GASTRİT OLGULARI HİLMİ ERDEM SÜMBÜL SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ADANA NUMUNE SAUM İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ Giriş: Hipereozinofilik sendrom artmış eozinofil üretimi, eozinofillerin dokuları infiltre etmesi veya eozinofil ilişkili mediatörlerin birçok organda hasar oluşturduğu bir grup hastalıktır. Bizde dirençli karın ağrısı yakınması ile başvuran hastalarda gastrointestinal sistem tutulumunun olabileceğini vurgulamak amacıyla bu vakaları sunduk. Olgu sunumu- 1:34 yaşında kadın hasta 25 gündür geçmeyen dirençli karın ağrısı yakınması nedeniyle değerlendirildi. Hastanın karın ağrısı epigastrik bölgede, sırta doğru yayılan, yemeklerle şiddeti artan, geceleri uykudan uyandıran, bıçak saplanır tarzda ve sürekli vasıfta imiş. Endoskopi pangastrit olarak raporlanmış ve hastaya PPİ tedavisi başlanmış. Fakat hasta mevcut tedaviye yanıt vermemiş. Biyopsi sonucu aktif kronik eozinofilik gastrit (Şekil 1) ve duodenit (Şekil 2,3) olarak raporlandı. Günlük 40mg metil-prednizolon oral olarak, tek seferde verildi. Tedavinin 4. Gününde semptomları dramatik olarak gerileyen hasta poliklinik kontrolüne çağrılmak üzere taburcu edildi. Olgu sunumu-2: 61 yaşındaki kadın hasta uzun zamandır yaklaşık 1-2 yıldır olan karın ağrısı yakınması ile gastroenteroloji kliniğine yatırılıyor. Hastanın ağrısı daha çok epigastrik bölgede aralıklı kolik tarzında ve herhangi bir yere yansımayan vasıfta idi. Hastanın uzun süredir olan PPİ kullanımı mevcuttu fakat yakınmalarında herhangi bir gerileme yoktu. Biyopsileri eozinofil infiltrasyonu açısından dikkat edilerek incelendi. Hastanın özefagus (Şekil 4), mide duodenum ve çekumdan(Şekil 5) alınan örneklerinde mukoza altında yoğun eozinofil lökosit infiltrasyonu görüldü. Hastaya 1 mg/kg‘dan metil-prednizolon tedavisi başlandı. Olgu sunumu-3:47 yaş kadın hasta karın ağrısı ve ayaklarda şişlik yakınması ile dış merkeze başvuruyor. İlk önce epigastrik bölgede sırta doğru yayılan yemeklerden etkilenmeyen 36

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS beraberinde bulantının da eşlik ettiği kolik vasfında karın ağrısı ortaya çıkıyor. Hastanın tam kan sayımında ve periferik yaymasında belirgin eozinofili mevcuttu. Hastaya kemik iliği biyopsisi yapıldı. Biyopsi sonucu eozinofili içeren normosellüler ilik dokusu olarak raporlandı. Takiplerinde hastada klonal hematopoetik hastalık açısından FIL1-PDGFRA füzyon geni istendi. Hastaya 32 mg metil-prednizolon tedavisi başlandı. Tartışma: Eozinofilik gastroenterit içerisinde eozinofilik özefajit, gastrit, enterit ve kolitin yer aldığı eozinofil infiltrasyonu ile giden bir grup inflamatuvar hastalıktır. Ayırıcı tanıda intestinal parazitler, maligniteler, inflamatuvar bağırsak hastalığı, poliarteridis nodoza, eozinofilik granülom ve hipereozinofilik sendrom yer almaktadır. Kesin tanı organ veya doku tutulumunun gösterilmesi ile konulmaktadır. Bu amaçla endoskopik biyopsiler alınmalıdır. Biyopsi alınırken normal mukoza ve patolojik alanlardan örnekleme yapılmalıdır.. Hastalığın tedavisinde diet tedavisi ve medikal tedaviler yer almaktadır. Diet tedavisi buğday, soya, süt, yumurta, fındık/fıstık ve balık/kabuklu deniz ürünleri gibi altı üründen oluşan eleminasyon tedavisidir. 6 hafta süre ile uygulanır. Daha çok alerjik gasrointestinal sistem hastalıklarında faydalıdır. Medikal tedavide glukokortikoidler başı çekmektedir. 20-40 mg/gün dozunda verilen prednizolon hastalarda 2 hafta içinde şikâyetlerin gerilemesine neden olmaktadır. Takibinde tedavi hastalığın kontrol altına alındığı en düşük steroid dozuna kadar azaltılmalıdır. SS-06 CANLI DONÖR KARACİĞER NAKLİNDE HEPATİK ARTER REKONSTRÜKSİYONU İÇİN ALTERNATİF: SAĞ GASTROEPİPLOİK ARTER ALİ ÖZER , MELTEM GÜNER CAN ACIBADEM MEHMET ALİ AYDINLAR ÜNİVERSİTESİ ATAKENT HASTANESİ ORGAN NAKLİ BÖLÜMÜ Amaç: Canlı donör karaciğer vakalarında, grefte ait arter çoğunlukla kısa ve küçük çaplı olduğundan, hepatik arter rekonstrüksiyonu hala önemli zorluklardan biri olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada, alıcı hepatik arterinin farklı sebeplerle hasar gördüğü ve kullanımının mümkün olmaması nedeniyle alternatif olarak sağ gastroepiploik arter kullanılan vakaların sonuçları değerlendirildi. Hastalar ve Yöntem: Ocak 2016 ile Şubat 2018 tarihleri arasında yapılan canlı donör karaciğer nakli yapılan ve hepaitk arter anastomozu için sağ gastrepiploik arter kullanılan beş hastanın sonuçları incelendi. Dört hasta erkek ve 1 hasta kadın idi. Alıcı hepaitk arter yaralanmasının sebepleri, 2 hastada disseksiyon sırasında yaralanma, 2 hastada transarteryel kemoembolizasyon öyküsü ve 1 hastada retransplantasyona bağlı arter disseksiyonun mümkün olmaması idi. Tüm hastalarda arteryel anastomoz aynı kardiyovasküler cerrah tarafından yapıldı. Hastaların hiçbirinde hepatik arter trombozu yaşanmadı. Sadece retransplantasyon yapılan hastada hepatikojejunostomi kaçağı yaşandı. Ortalama takip süresi 10,4 ay(5-24). Hastaların tamamı hayatta ve greft kaybı yaşanmadı. 37

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Sonuç: Canlı donör karaciğer nakil vakalarında alıcı hepatik arterinin anastomoz için kullanımının mümkün olmadı durumlarda, sağ gastroepiploik arter kolay uygulanabilir ve güvenli bir seçenektir. SS-07 SBÜ ADANA ŞEHİR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE BAŞVURAN GASTROİNTESTİNAL KANAMA OLGULARININ ENDOSKOPİ VE BİYOPSİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ERDİNÇ GÜLÜMSEK 1, HİLMİ ERDEM SÜMBÜL 1, DERYA DEMİRTAŞ 1, ATİLLA BULUT 2, MEHMET BANKİR 1 1 SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ADANA NUMUNE SUAM İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ 2 SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ADANA NUMUNE SUAM KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ Giriş: Gastrointestinal sistem (GİS) kanamaları, günümüzde gelişmiş tanı, tedavi yöntemleri ve yoğun bakım şartlarına rağmen mortalitesi hala %10 olan ciddi klinik tablolardır. GİS kanamaların sıklığı yıllık olarak 100.000’de 80- 100 arasında değişmektedir. Endoskopik işlemlerin yüksek maliyetleri olmasına rağmen yüksek tanısal yararları yanında teröpatik girişim avantajları nedeni ile de ilk olarak tercih edilmektedirler. Peptik ülsere bağlı üst GİS kanaması olan hastaya yaklaşım açısından temel yönlendirici, endoskopik olarak ülserin görünümüdür. Hastalarda endoskopik kanama indeksi olarak Forrest sınıflaması kullanılabilinir. Amaç: Bu çalışmada 18 Eylül 2017 - 18 Mayıs 2018 tarihleri arasında Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’inde izlenen GİS kanama tanısı almış hastaların özellikleri, endoskopi ve biyopsi sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç-Yöntem: Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’inde 18 Eylül 2017 - 18 Mayıs 2018 tarihleri arasında izlenen ve GİS kanama tanısı alan, endoskopi ve biyopsi sonuçları tam olan hastaların dosyaları incelendi. Bulgular: Taranan 119 üst GİS kanamalı hastanın 33 tanesi kadın, 86 tanesi erkekti. Kadınların yaş ortalaması 62,4 yıl iken erkeklerin yaş ortalaması 63,3 yıldı. Üst GİS kanamalı hastalarda forrest sınıflamasına göre forrest 1a olanların sayısı 11 (%9), forrest 1b olanlarının sayısı 17 (%14), forrest 2a olanların sayısı 10 (%8), forrest 2b olanların sayısı 13 (%11), forrest 2c olanların sayısı 15 (%13), forrest 3 olanların sayısı 53 (%45) idi. Ayrıca yapılan üst GİS endoskopisi ile 3 hastada anjiodisplazi, 3 hastada divertikül, 8 hastada varis kanaması tespit edildi. Üst GİS endoskopisi ile alınan mide biyopsisi sonucunda ise 4 hastada adenokarsinom ve 1 hastada nöroendokrinkarsinom tespit edildi. Üst GİS kanamalı hastaların kronik hastalıklarına bakıldığında 20 (%17) hastada koroner arter hastalığı, 14 (%12) hastada kronik böbrek yetmezliği, 23 (%13) hastada hipertansiyon, 10 (%8) hastada hiperlipidemi, 2 (%1) hastada crohn, 10 (%8) hastada kalp yetmezliği, 8 (%7) hastada siroz, 18 (%15) hastada diyabetes mellitus vardı. Hastaların tüm sonuçları ile forrest sınıflaması ilişkilendirilemedi. 38

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Hastanede takipleri sırasında 10 hasta ise exitus oldu. Taranan 36 alt GİS kanamalı hastanın 11 tanesi kadın, 25 tanesi erkekti. Kadınların yaş ortalaması 78,4 yıl iken erkeklerin yaş ortalaması 67,9 yıldı. Yapılan alt GİS endoskopisi ile 6 (%17) hastada kolon adenokarsinomu, 8 (%22) hastada hemoroid, 10 (%28) hastada divertikül, 4 (%11) hastada anjiodisplazi, 5 (%14) hastada ülseratif kolit, 3 (%8) hastada ise fissür tespit edildi. Tartışma ve Sonuç: GİS kanaması nedeniyle hastaneye başvuran hasta populasyonu oldukca geniştir. Kanamanın devam ettiği olgularda mümkün olan en kısa zamanda endoskopi planlanmalıdır. Endoskopi GİS kanamalarında hem doğru tanı hem de tedavi için bilinen en iyi yöntemdir. Genellikle tum gastrointestinal sistem kanamalarının %85’i ust gastrointestinal sistem kaynaklıdır. Yaygınolarak kullanılan Forrest sınıflamasına göre Forrest 1a fışkırır tarzda aktif kanama, Forrest 1b sızıntı tarzında aktif kanama, Forrest 2a kanamayan gorunur damar, Forrest 2b yapışık pıhtı, Forrest 2c duz pigmente lezyon, Forrest 3 kanama olmaması demektir. Ust gastrointestinal sistem kanaması sebebiyle hastaneye başvuranlar icinde, altmış yaş ustu gruptakilerin oranı %60’tır. Hastalığa bağlı mortalite %6-10 arasında değişir. Mortalite oranları, kanayan ozefagus varislerinde en yüksektir. Çalışmamızdaki sonuçlar, daha önce ülkemizin farklı merkezlerinde yapılmış çalışma sonuçlarıyla uyumludur. Olgu sayımız arttıkça daha kesin sonuçların verilebilmesi mümkün olacaktır. SS-08 DİFÜZYON AĞIRLIKLI GÖRÜNTÜLEME İLE SAPTANAN HEDEF BULGUSU KARACİĞER METASTAZLARININ AYIRICI TANISINDA YARDIMCI BİR MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME BELİRTECİ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ? EDA ALBAYRAK 1, ÖZGE GÜMÜŞAY 2 1 GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ ANABİLİM DALI 2 GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ONKOLOJİ ANABİLİM DALI Giriş: Metastazlar en sık görülen karaciğer kitleleridir ve karaciğer metastazlarının tanısında kontrastlı kesitsel görüntüleme yöntemleri oldukça önemli bir yere sahiptir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin (DAG) inceleme protokolüne eklenmesinin tanısal doğruluk oranını arttırdığı ve yardımcı görüntüleme yöntemi olarak kullanılabileceği ifade edilmektedir. DAG su moleküllerinin serbest difüzyonuna dayalı bir MRG tekniğidir. Görünür difüzyon katsayısı (GDK) ölçümleri ile de difüzyon kısıtlılığının derecesi sayısal olarak ifade edilebilmektedir. Metastatik hastalarda kontrast madde kullanımı kontrendikasyonu sık rastlanan bir durumdur ve bu hasta grubunda, kontrastsız bir inceleme tekniği olan DAG’ın tanıya olası katkıları daha fazla önem kazanmaktadır. Bu sebeple bizim çalışmamızın amacı DAG özelliklerini en sık görülen primer karaciğer kitlesi olan hepatoselüler karsinoma (HCC) ile karşılaştırmak suretiyle incelemek ve ayırıcı tanıya katkı sağlayabilecek olası DAG belirteçlerini değerlendirmektir. 39

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Yöntem: Karaciğer lezyonlarının boyutları, DAG ile tespit edilen sinyal özellikleri, minimum (GDKmin) ve ortalama GDK (GDKav) ölçümleri değerlendirildi. Tanımlanan değişkenler açısından metastaz ve HCC arasındaki olası farklılıklar araştırıldı. Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma şeklinde; kategorik değişkenlere ilişkin veriler ise n (%) şeklinde verildi. Nicel değişkenlerin gruplar arasındaki ortalamalarını karşılaştırırken İki Ortalama Arasındaki Farkın Önemlilik testinden yararlanıldı. Nitel değişkenler arasındaki ilişki olup olmadığını değerlendirmek için çapraz tablolar ve ki-kare testleri kullanıldı. Metastazı HCC’den ayırmada GDKmin ve GDKav değişkenlerinin performansının değerlendirilmesi için ROC (Receiver operating curve) analizi kullanıldı. p değerleri 0.05’den küçük hesaplandığında istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Hesaplamalarda hazır istatistik yazılımı kullanıldı (IBM SPSS Statistics 19, SPSS inc., an IBM Co., Somers, NY). Bulgular: Çalışmaya 57 (K/E: 18/39) hasta dahil edildi. Yaş ortalamaları 63,93±10.85 idi. Hastaların 39 tanesi metastatik karaciğer kitlesi, 18 tanesi HCC idi. Yaş ve cinsiyet açısından gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık yoktu (p>0,05). 57 hastadan elde edilen toplam 155 lezyon değerlendirildi. Lezyonların 131 tanesi metastaz, 24 tanesi HCC idi. GDKmin ve GDKav değerleri metastatik grupta HCC’ye göre istatistiksel açıdan anlamlı oranda düşüktü (p<0,001). DAG’da bazı lezyonlarda, santrali hipointens, periferi hiperintens sinyal özelliği gösteren ve DAG-hedef bulgusu olarak tanımlanan görüntü tespit edildi. 155 lezyon hedef bulgusu açısından değerlendirildiğinde, metastazların %55’inde hedef bulgusuna rastlanırken, bu oran HCC’de %25’di. İki grup arasında hedef bulgusu saptanma metastazlarda daha fazlaydı (p=0,007). Hedef bulgusu varlığının gruplara göre dağılımı Tablo 1’de sunulmuştur. Tablo 1. Hedef bulgusu varlığının gruplara göre dağılımı Lezyon natürü Toplam Hedef Bulgusu Diğerleri p (n=77) 0,007 (n=78) 59(45,0) 18(75,0) Metastaz 131(84,5) 72(55,0) HCC 24(15,5) 6(25,0) Hasta sayısı temel alınarak değerlendirildiğinde, hedef bulgusu varlığı metastatik grupta istatistiksel açıdan anlamlı olacak oranda daha fazlaydı (p= 0,039) (Tablo 2). Tablo 2. Hedef Bulgusu Varlığının Hasta Sayısı Temelli Değerlendirilmesi Lezyon natürü Toplam Hedef Bulgusu Diğerleri p 0,039 (n=24) (n=33) Metastaz 39(68,4) 20(51,3) 19(8,7) HCC 18(31,6) 4(22,2) 14(77,8) 40

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS ROC analizine göre metastazı HCC’den ayırmada GDKmin ve GDKav değerleri sırasıyla, <758 x10- 6 ve <817x10-6 mm2/s tespit edildi (Tablo 3) Tablo 3. Metastazı HCC’den ayırmaya ilişkin ROC analizi bulguları Değişken Kesim EAA Duyarlılık Seçicilik PTD NTD p noktası 0,214 0,005 GDKmin <757 0,680 0,412 0,875 0,947 0,222 0,005 GDKav <816 0,682 0,412 0,917 0,964 EAA:Eğri altı alan PTD:Pozitif tahmini değer NTD:Negatif tahmini değer Sonuç: Metastaz ve HCC ayrımında DAG ile ölçülen GDK değerleri ve DAG-hedef bulgusu tanısal doğruluğu arttıran MRG belirteçleri olarak kullanılabilir. SS-09 KİM KORKAR ENDOSKOPİDEN? HASTANIN TELAŞI NASIL GİDERİLİR? TOLGA DİNÇ , UFUK UTKU GÖKTUĞ ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ Amaç: Özofagogastroskopi ve kolonoskopiilgili bölge hastalıklarının tarama, tanı ve takibinde önemli yer tutmaktadır. Her iki yönteme karşı hastalardaki korku ve anksiyete sebebiyle, randevusuna gelmeyen hastaların sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Bir başka açıdan bakıldığında ise gergin, korku içindeki hastaların endoskopik işlemler sırasında daha fazla uyum sorunu yaşadıkları bilinmektedir. Endoskopi planlanan hastalara yönelik yaptığımız bu anket çalışmasında, endoskopik işlemlerin neden olduğu anksiyetenin sıklığını, nedenlerini ve özelliklerini ortaya koymayı amaçladık. Gereç Yöntem:Çalışmaya, Genel Cerrahi Endoskopi Laboratuvarı’nda özofagogastroskopi ve/veya kolonoskopi randevusuna gelip çalışmaya katılmayı kabul eden yetişkin hastalar dâhil edildi. Genel durumu bozuk hastalar, bilinç durumu onam vermek ve anket yanıtlamak için uygun olmayan hastalar, çalışmaya katılmayı istemeyen hastalar, bilinen anksiyete bozukluğu veya psikiyatrik hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Çalışmaya alınan hastalardan, endoskopi ünitesinde işlem öncesi zaman ayırılarak gözlem altında iki adet anket formunu okuyarak doldurmaları istendi. Birinci anket formunda hastaların demografik bilgileri, endoskopi deneyimleri, endoskopiden korkup korkmadıkları, yapılacak işlem hakkındaki bilgilerinin olup olmadığı gibi sorulara ek 41

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS olarak işlem sonrası yanıtlanmak üzere “Endoskopi deneyiminizi size yaşattığı zorluk açısından 1 ve 5 arasında bir puan vererek değerlendiriniz. (1: çok rahat, 5: çok zor)” sorusu yer almaktaydı. İkinci anket formu ise Yetişkinler için Sürekli-Durumluk Kaygı Envanteriydi (State-TraitAnxiety Inventory forAdults™) (STAI-AD).STAI-AD iki ana bölümden oluşmaktadır. S-Anxiety bölümü kişinin süregelen kaygı durumunu değerlendirmeye yönelikken, T-Anxiety bölümü içinde bulunduğu duruma yönelik kaygı durumunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bulgular: Çalışmaya,Ocak 2017 - Ocak 2018 tarihleri arasında toplam 90 hasta dâhil edildi. Hastaların 39’u erkek(%43.8), 51’i(%56.2) kadındı. Hastaların %90.3’üneözofagogastroskopi, %8.1’ine kolonoskopi yapılırken, %1.6’sına her iki işlem aynı seansta uygulanmıştır. Hastaların yaş ortalaması 46.56±15.53 olarak saptanmıştır. Kadın hastalarda endoskopi korkusu, erkeklere oranla yüksek saptanmıştır (39/51, 79.6% vs 18/39, 45%. p=0,001). İşlem öncesinde yeterli bilgilendirilen hastalarda işleme bağlı anksiyete daha az saptanmıştır (p<0.05) .İşlemi yapacak doktorun hasta tarafından tanınıyor olması anksiyetenin azalmasına sebep olmaktadır (p<0.05).İşlem öncesi açlık süresi ile anksiyete arasında ilişki bulunamamıştır.Test sonucu altın standart olarak kabul edildiğinde, “endoskopiden korkuyor musunuz?” sorusunun anksiyeteaçısından sensitivitesi %81, spesivitesi %57, pozitif prediktif değeri %74, negatif prediktif değeri %67 olarak saptanmıştır.Sedasyon alan hastaların, almayanlara göre işlemi daha rahat geçirdiği saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: “Endoskopiden korkuyorum” diyen hastaların büyük bir kısmında işleme karşı anksiyetegelişmektidir.İşlemden korkmak, korkudan işleme uyum sağlayamamak bu işlemin önemli bir kısır döngüsüdür. Bu durumu kırmak için özellikle,korktuğunu ifade eden kadın hastalar ile iyi ilişki kurulmalı ve işlemi yapacak doktor tarafından işlem hakkında aydınlatıcı bilgi verilmelidir.Mümkünse sedasyon altında işlem gerçekleştirilmelidir. KATILMADISS-10 KRONİK HEPATİT B HASTALARINDA ORAL ANTİVİRALLER VE PEGİLE-İNTERFERON TEDAVİ SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI AYHAN BALKAN 1, ESRA ERDOĞAN 2, YASEMİN BALKAN 3, MURAT TANER GÜLŞEN 1, BUĞRA TOLGA KONDUK 1, ABDULLAH EMRE YILDIRIM 1 1 GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GASTROENTEROLOJİ BİLİM DALI 2 GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 3 25 ARALIK DEVLET HASTANESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ KLİNİĞİ Giriş ve Amaç: Kronik Hepatit B (KHB) tedavisinde uğraşılara rağmen, HBsAg kaybı ve kür konusunda başarılı sonuçlara ulaşılamamıştır. Biz bu çalışmada pegile-interferon alfa (pegIFN- α) ve oral antiviral tedavilerinin etkinliğini ve direnç oranlarını araştırmayı amaçladık. 42

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Gereç ve Yöntem: Çalışmaya retrospektif olarak polikliniklerimize başvuran ve tedavi almış KHB’li 270 hasta alındı. Hastaların 3 yıllık virolojik, biyokimyasal ve serolojik yanıtları incelendi ve antiviral ilaçların etkinlikleri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya aldığımız 270 hastanın 178’i (%65.9) erkek, 92’si (%34.1) kadındı. Yaş ortalamaları 42.6 ± 12.1’di. HBeAg pozitif KHB hastalarında 1. yılın sonunda virolojik yanıt oranları, PegIFN-α grubunda %12.5, lamivudin grubunda %27.3, telbivudin grubunda %50, entekavir grubunda %54.5 ve tenofovir grubunda %55 bulundu. HBeAg negatif KHB hastalarında 1. yılın sonunda virolojik yanıt oranları, pegIFN-α grubunda %58.3, lamivudin grubunda %69.8, telbivudin grubunda %78.6, entekavir grubunda %87.5 ve tenofovir grubunda %79.7 bulundu. 3. yılın sonunda ilaç direnci, lamivudin grubunda %63, telbivudin grubunda %15.6, entekavir grubunda %23.1 ve tenofovir grubunda %12.1 bulundu. 3. yılın sonunda HBsAg negatifliği, lamivudin grubunda %1.9, telbivudin grubunda %3.1 ve tenofovir grubunda %4 bulundu. PegIFN-α ve entekavir kullanan hastalarda HBsAg kaybı görülmedi. Sonuç: KHB’de en etkin ilaçlar, tenofovir ve entekavirdir. PegIFN-α ve lamivudinin başlangıçta virolojik yanıt oranları iyi iken, zamanla direnç oranları artmaktadır. Tüm tedaviler değerlendirildiğinde, HBsAg kaybı ve kür oranları yetersizdir. SS-11 ORTA-İLERİ PANKREAS YAĞLANMASINDA EŞLİK EDEN KARACİĞER YAĞLANMA DURUMUNUN KONTRASTSIZ-BT İLE DEĞERLENDİRİLMESİ URAL KOÇ, ONUR TAYDAŞ ERZİNCAN MENGÜCEK GAZİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Giriş-Amaç: Pankreas yağlanması abdominal bilgisayarlı tomografi çekilen olgularda rastlantısal olarak karşımıza çıkan çoğu zamanda göz ardı edilen tablolardan biridir. Güncel olarak, pankreas yağlanması ile diyabet, metabolik sendrom ilişkisine yönelik çalışmalar var olup karaciğer yağlanması ile de ilişkili olabileceği vurgulanmaktadır. Biz bu çalışmada, görsel olarak orta-ileri pankreas yağlanması saptanan olgularda bilgisayarlı tomografi kriterlerine göre eşlik eden karaciğer yağlanmasını durumunu laboratuvar bulguları eşliğinde araştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: 2016-2017 dönemine ait poliklinik olgularına ait kontrastsız abdomen BT’ler geriye dönük olarak tarandı. Görsel olarak orta ve ileri pankreas yağlanması olan 55 (25 erkek, 30 kadın) olgu çalışmaya dahil edildi. SPSS 24.0 ile istatistiksel analizi gerçekleştirildi. Etik kurul onayı alındı. Bulgular: Olguların yaş ortalaması erkeklerde 58.9 , kadınlarda 63.3 idi. Olguların 26/55 (47.3%) ünde karaciğer yağlanması belirlenen BT kriterlerine pozitif saptandı. Cinsiyete göre bakıldığında erkeklerde 12/25 (48%), kadınlarda 14/30 (46.7%) oranında yağlanma pozitif olarak saptandı. Cinsiyetler arası karaciğer yağlanması olup olmasına bağlı istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.921). ROI ölçümlerine göre karaciğer yağlanma grade 43

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS oranları; grade 0: 29/55 (52.7%); grade 1:10/55 (18.2%); grade 2: 9/55 (16.4%); grade 3:6/55 (10.9%); grade 4:1/55 (1.8%) olarak saptandı. Görsel pankreas yağlanma grade’i ile karaciğer yağlanması ve karaciğer grade’i arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.867 ,p=0.402). Pankreas yağlanması olup karaciğer yağlanması da saptanan olgularda anterior- posterior karın ölçümü, ALT ve total kolesterol değerleri açısından saptanmayan olgulara göre istatistiksel anlamlı farklılık izlendi (p=0.041, p=0.015, p=0.037; sırasıyla). AP karın ölçümü ve ALT ile karaciğer yağlanması arasında pozitif yönde korelasyon vardı (rho=0.294, p=0.030; rho=0.436, p=0.003). Tartışma: Pankreas yağlanmasını ortaya koyabilecek biyokimyasal bir marker halihazırda bulunmamaktadır. Biyopsi yapılmasının zorluklarından dolayı kesitsel radyolojik incelemeler pankreas yağlanmasını değerlendirmek için ön plana çıkmaktadır. Popülasyon temelli bir kohort çalışmasında pankreas yağlanma oranı 16.1% olarak saptanmıştır. Pankreas yağlanması ile karaciğer yağlanmasının ilişkili olduğunu vurgulayan çalışmalar vardır. Biz çalışmamızda BT ile orta-ileri pankreas yağlanması düşünülen olguların karaciğer yağlanma durumlarına baktığımızda olguların 47.3% ünde eşlik eden değişik oranlarda karaciğer yağlanması saptadık. Toplumda karaciğer yağlanma prevelansının 25-30% düzeyinde olduğu düşündüğümüzde frekans olarak yüksektir. BT’de anterior-posterior ölçümü ile karaciğer yağlanması arasında anlamlı korelasyon saptadık. BT’de olgu sayıları çoğaltılarak daha geniş retrospektif çalışmalar planlanabilir. Sonuç: Pankreasa eşlik eden karaciğer yağlanması ya da tam tersi karaciğer yağlanmasına eşlik pankreas yağlanması açısından geniş serilerde değerlendirmeler yapılmalıdır. SS-12 KADAVERİK VEYA CANLI DONÖR KARACİĞER NAKLİ YAPILAN PORTAL VEN TROMBOZLU HASTALARDA TROMBEKTOMİ SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ALİ ÖZER , MELTEM GÜNER CAN ACIBADEM MEHMET ALİ AYDINLAR ÜNİVERSİTESİ ATAKENT HASTANESİ ORGAN NAKLİ BÖLÜMÜ Amaç: Portal ven trombozu (PVT), özellikle ileri derecelerde olduğunda hala bir çok nakil merkezince rölatif kontrendikasyon kabul edilmektedir. PVT özellikle canlı donör karaciğer naklinde (CDKN), ihtiyaç duyulan ciddi cerrahi teknik ve morbidite riskleri nedeniyle daha tartışılır bir durumdur. Son dönem karaciğer hastalarında PVT insidansı %7-17’dir. Ülkemizde kadaverik donör bağışının azlığı PVT hastalarında da canlı donör nakilleri zorunlu kılmaktadır. Kliniğimizde karaciğer nakli uygulanan ve trombektomi sonrası portal ven akımı sağlanan farklı derecedeki PVT hastalarının sonuçları karşılaştırıldı. Gereç-Yöntem: Ocak 2014 ile Aralık 2017 tarihleri arasında 514 hastaya karaciğer nakli uygulandı. PVT hastalarının demografik verileri, Yerdel sınıflamasına göre dereceleri, uygulanan cerrahi prosedürler, postoperatif portal ven durumları, morbidite ve mortaliteler 44

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS kaydedildi. Trobktomi uygulanan hastaların sonuçları CDKN veya KDKN olmasına göre karşılaştırıldı. Bulgular: Araştırma döneminde 331 hastaya canlıdan (%64,4) ve 183 hastaya (%35,6) kadaverik karaciğer nakli (KDKN) uygulandı. Hastaların 181’i kadın (%35,2) ve 333 hasta (%64,8) ise erkekti. Yaş ortalaması 51.2 (6ay-71yaş) idi. PVT 55 hastada (%10,7) tespit edildi. Yerdel sınıflamasına göre I,II,III ve IV. derece PVT sırasıyla 5 (%9) , 28 (%51), 12 (%22) ve 10 (%18) kişide tespit edildi. Dördüncü derece PVT’si olan 10 hastadan birinde trobectomi başarılı olurken 9 hastada (%16) extra-anatomik portal ven anastomozu gerekli oldu. Toplam 46 hastada (%84) trombektomi sonrası portal ven anastomozu yapıldı. Trombektomi yapılan 29 hastaya (%63) CDKN yapılırken 17 hastaya (%47) KDKN uygulandı. Bu iki grup erken ve geç dönem re-tromboz ve etkin portal akım açısından karşılaştırıldı. Trombektomi uygulanan KDKN grubunda bir hastada, CDKN grubunda iki hastada postoperatif 1.gün re-tromboz gelişti (p=0,06). Tartışma-Sonuç: PVT özellikle CDKN uygulanacak hastalarda özellikli bir preoperatif değerlendirme ve cerrahi strateji gerekliliği ile hala zorluklar taşımaktadır. Kadaverik nakillerde grefte ait uzun bir portal ven varlığı alıcıda trombektomi uygulanan portal ven segmentinin kısaltılarak sağlıklı portal ven alanına ulaşılması sağlasa da canlıdan nakiller de bu imkan olmadığından trombektomi uygulanan alana anastmoz zorunluluğu vardır. Çalışmamızda PVT nedeniyle trombektomi uygulanıp CDKN ve KDKN yapılan hastaların kısa ve uzun dönem sonuçlarında fark tespit edilmedi. 4.derece hariç, PVT varlığında da doğru preoperatif hazırlık sonrası etkin bir cerrahi teknik uygulandığında CDKN güvenilir sonuçlarla yapılabilir. SS-13 TALASEMİ HASTALARINDA VİSSERAL ORGANLARDA DEMİR BİRİKİMİNİN NOKTA ELASTOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ. MEHMET GÜLİ ÇETİNÇAKMAK DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ ABD. Amaç: Ultrason elastografi son zamanlarda klinik kullanıma giren ve yaygınlaşan bir görüntüleme yöntemdir. Biz çalışmamızda talasemia major hastalarında Point shear wave elastography (p-PSWE ) ile karaciğer ve batın organlarındaki demir birikimi ölçmedeki değerini araştırmak istedik. Araç-gereç : 04.2014-12. 2017 tarihleri arasında beta thalassemia major tanılı 102 hasta ve120 sağlıklı kişi ile kontrol grubu değerlendirildi. Talasemi hastalarında kardiyak-karaciğer gradient eko T2* değerleri ölçüldü. Sağlıklı ve talasemi hastarında karaciğer pankreas, dalak ve böbrek p-PSWE değerleri ölçüldü. Talasemi hastarında p-PSWE değerleri kontrol grubu karşılaştırıldı. Talasemi hastarında p-PSWE ile kardiyak-karaciğer T2*, yaş, serum ferritin değerleri ilişkisi değerlendirildi. 45

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Bulgular: Talasemi hastlarında karaciğer, pankreas, dalak ve böbrek p-PSWE değeri kontrol grubuna göre artmıştı(p= <0.001, <0.001, 0.014, 0.017 sırayla). Talasemi hastalarında karaciğer p-SWE değerleri kalp T2*, karaciğer boyutu, pankreas p-SWE, ferritin ve yaş ile korelasyon göstermektedir(p= <0.001, <0.001, 0.005, <0.001 ve <0.001). ROC analizinde karaciğer p-SWE için talasemi hastalarının ve sağlıklı grubu ayrımı ROC curve altında kalan alan 0.806 idi. cutoff değeri 1.42 için sensitivity 75.5 % ve specificity of 75 % idi. Sonuç : Talasemi hastalarında p-PSWE karaciğer, pankreas, dalak ve böbrekte demir birikimi için klinik takiplerinde kullanılabilecek yöntem olduğunu göstermektedir. SS-14 ADANA ŞEHİR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NDE İZLENEN KRONİK HEPATİT C TANILI HASTALARIN GENOTİP DAĞILIMLARININ VE SİROTİK DURUMLARININ BELİRLENMESİ ERDİNÇ GÜLÜMSEK SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ADANA NUMUNE SAUM İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ Giriş: Hepatit C virusu (HCV) Flaviviridae ailesinin bir üyesidir. HCV’nin RNA yapısındaki genomu farklılıklar göstermektedir. Yapılan genomik sekanslama çalışmalarında HCVnin en az 7 genotipi ve 100’den fazla alt tipi saptanmıştır. Bunlardan genotip 1a, 1b, 2a, 2b, 3a tüm dünyada yaygın şekilde görülürken, genotip 4, 5, 6 sadece belli bölgelerde saptanmıştır. Ülkemizde en sık görülen genotip 1b’dir. Uzun dönemde yapılan klinik çalışmalar göstermiştir ki, farklı genotipler antiviral tedaviye cevap oranı açısından da önemli farklılıklar yaratmaktadırlar. Amaç: Bu çalışmada Mayıs 2017 - Mayıs 2018 tarihleri arasında Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde izlenen Kronik hepatit C tanılı hastaların genotip dağılımlarının ve sirotik durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç-Yöntem: Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Mayıs 2017 - Mayıs 2018 tarihleri arasında izlenen Kronik hepatit C tanılı hastaların özellikleri, genotip sonuçları ve siroz durumları incelendi. Bulgular: Taranan 429 Kronik hepatit C tanılı hastanın 22 tanesi Suriye, 407 tanesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı. Suriyeli hastaların 10 tanesi kadın 12 tanesi erkekti. Suriyeli kadınların yaş ortalaması 46,7 yıl iken erkeklerin yaş ortalaması 49,8 yıldı. Genotiplemesi yapılan Suriyeli Kronik hepatit C tanılı hastaların % 59 genotip 4 (n=13), % 13,6 genotip 5a (n=3), % 9 genotip 3 (n=2), 1 hasta genotip 5 , 1 hasta genotip 1 , 1 hasta genotip 1a, 1 hasta genotip 2 ve 4 olarak saptandı. 407 kronik hepatit C tanılı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının 122 tanesi kadın, 285 tanesi erkekti. Kadınların yaş ortalaması 62,8 yıl, erkeklerin yaş ortalaması 43 yıldı. Genotiplemelere bakıldığında % 46,4 genotip 1b (n=189), %26,2 genotip 3 (n=107), %11,3 genotip 2 (n=46), % 7,3 genotip 1a (n=30), % 1,7 genotip 3a (n=7), %1,4 genotip 4 (n=6), , % 1,2 genotip 1 (n=5), % 0,9 genotip 2 ve 3 (n=4), % 0,4 genotip 3 ve 4 (n=2), % 0,4 genotip 1b ve 4 (n=2), 1 hasta genotip 1a ve 2b, 1 hasta genotip 1a ve 3, 1 hasta genotip 1a ve 46

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS 2, 1 hasta genotip 3 ve 2, 1 hasta genotip 3b, 1 hasta genotip 2a, 1 hasta genotip 2b, 1 hasta genotip 2c olarak saptandı. Hastaların siroz durumlarına bakıldığında toplam 43 hastanın siroz olduğu görüldü. Siroz olan hastaların 32 tanesinin genotipi 1b (%74,4) idi. Tartışma ve Sonuç: Türkiye’de HCV enfeksiyonunun epidemiyolojisi son yıllarda değişiklik göstermiştir. Genotiplerin dağılımında, cinsiyet, yaş, risk faktörleri ve bölgesel farklılıkların etkileri bulunmaktadır. Her ne kadar ülkemizde genotip 1b prevelansı %85-90’larda olsa da son yıllarda genotip 1b enfeksiyonunun prevelansı azalmaktadır. Diğer genotiplerin görülme sıklığı artmakta ve Suriyeli göçmenlerle birlikte daha önce ülkemizde saptanmayan genotiplere rastlanmaktadır. Bu çalışma, bölgemizdeki HCV genotip dağılımını yansıtan bir araştırmadır. Kötü prognozla ilişkilendirilen ve Türkiyede en yüksek prevalansa sahip olan genotip 1b, %46,4 oranıyla bölgemizde de en yaygın genotip olarak belirlenmiştir. Ayrıca sirotik hastalarda da en sık genotip olarak saptanmıştır. SS-15 İNFLAMATUAR BARSAK HASTALIĞINDA SERUM LİPİD PARAMETRELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ RESUL KAHRAMAN SAĞLIK BİLİMLERİ UNİVERSİTESİ ÜMRANİYE EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ BİLİM DALI Amaç: Hiperlipidemi ateroskleroz, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. İnflamatuar barsak hastalığında (İBH) ateroskleroz ve koroner arter hastalığı riskinin arttığına dair yayınlar bildirilmiştir. Bu çalışmada İnflamatuar barsak hastalıklarında serum lipid düzeylerini değerlendirmeyi amaçladık. Metod: Çalışmaya 115 sağlıklı kontrol ve 44 Crohn Hastalığı (CH), 47 Ülseratif Kolitli (ÜK) olmak üzere 91 İBH hastası alınmıştır. Serum açlık glukoz, total kolesterol, trigliserit, low density lipoprotein (LDL), high density lipoprotein (HDL), C reaktif protein düzeyleri İBH hastalığı alt grubu olarak CH ve ÜK grubu ile saglıklı kontrol grubu karşılaştırılmıştır. Bulgular: Hasta ve kontrol grubu arasında yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Serum kolesterol ve LDL düzeylerinin kontrol grubuna göre CH grubunda anlamlı olarak düşük olduğu (187,60±33,880vs167,91±36,182 p=0,004) saptanmıştır. Kontrol grubuna göre ÜK grubunda (187,60±33,880vs184,89±48,194 p=0,743) ve ÜK grubu ile CH grubu arasında (167,91±36,182vs184,89±48,194 p= 0,063 ) anlamı farlıklık saptanmamıştır. Serum trigliserit ve HDL düzeyleri kontrol grubu ile ÜK grubu ve CH grubu arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Serum glukoz düzeyinin ise kontrol grubuna göre ÜK hasta grubunda yüksek olduğu saptanmıştır(90,7±10,083vs97,66±12,110 p=0,001). Hasta grubunda serum glukoz düzeyi açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır(p>0.05). Serum CRP düzeyi CH grubunda sağlıklı kontrol gurubuna göre yüksek bulunmuştur (0,4750±0,33848vs 1,5752±3,54651 p=0,046). 47

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Tartışma: Bu çalışmada özellikle Crohn hastalarında total kolesterol ve LDL düzeyleri anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalarda özellikle CH’da total kolesterol ve LDL düzeylerinin çalışmamızla benzer olarak düşük olduğu bulunmuştur. Bu durum CH’da tüm gastrointestinal sistemde inflamasyona neden olabilmesinin emilimi azaltması, kronik inflamasyonda salınan kemokinlerin emilimi ve karaciğerdeki metabolizmasını etkilemesine bağlı olarak hipolipidemiye neden olduğu düşünülmektedir. Ayrıca terminal ileum tutulumuna bağlı safra asitlerinin enterohepatik sirkülasyonundaki bozulmanın lipid emilimini lipide eriyen vitamin ve mineralleri azaltmasına bağlı olabileceği düşünülmektedir. Bu konuda daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. SS-16 SOLİTER REKTAL ÜLSER İLE SEYREDEN FONKSİYONEL ÇIKIŞ OBSTRÜKSİYONUNDA BİYOFEEDBACK ETKİN BİR TEDAVİ YÖNTEMİDİR DERYA ARI, ÖMER ÖZTÜRK, İLYAS TENLİK, FERHAT BACAKSIZ, VOLKAN GÖKBULUT TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, GASTROENTEROLOJİ BÖLÜMÜ Amaç: Soliter rektal ülser (SRÜ) ile seyreden fonksiyonel çıkış obstrüksiyonunda etkin bir tedavi yöntemi araştırmak Materyal-Metod: Ankara Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji polikliniğinde SRÜ tanısı konulan ve manometrik ölçümlerle fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu saptanan olguların biyofeedback tedavi sonrası manometre ve rektoskopi bulguları retrospektif olarak incelendi. Bulgular: SRÜ olan 20 hasta (Kadın:12 Erkek:8 median yaş:32.5) çalışmaya alındı. Bu hastaların 7’sinde (%35) ülser boyutu 1 cm’den küçük iken 13’ünde (%65) ülser boyutu 1 cm’den büyük idi. SRÜ tüm hastalarda manometrik incelemede fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu saptandı. Bu hastaların 4’ünde eksternal sfinkter yetmezliği, 2’sinde kısmi eksternal sfinkter yetmezliği ve 2’sinde de ineternal ve eksternal sfinkter yetmezliği tespit edildi. Hastalara ortalama 12 seans (5-15) biyofeedback uygulandı. Biyofeedbak sonrası dinlenim basınçlarında anlamlı değişiklik (p:0.016) olurken sıkma basınçlarında anlamlı değişiklik (p:0.6) izlenmedi. Biyofeedback sonrası hastaların %50’sinde fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu kaybolmuştu (p:0,002). Fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu kaybolan hastalara ortalama 12 seans biyofeedback yapılmışken, kaybolmayanlarda ise ortalama 6 seans biyofeedback yapılmş olduğu görüldü (p:0.04). Biyofeedback sonrası 11 hastada SRÜ kaybolmuşken 3 hastada SRÜ boyutlarının küçüldüğü izlendi. Biyofeedback sonrası fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu kaybolan hastaların %90’ında SRÜ iyileşmişken fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu devam edenlerin %20’sinde SRÜ iyileşmiş olduğu görüldü (p:0.04). 48

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS Sonuç: Fonksiyonel çıkış obstrüksiyonu olan SRÜli olgularda uygun sıklıkta (en az 9 seans) biyofeedback tedavisi etkin bir tedavi yöntemidir. SS-17 DEV GASTRİK POLİP FERİDUN SUAT GÖKÇE BALIKLI RUM HASTANESİ Amaç: Mide polipleri mide mukozası yüzeyinden lümen içine protrüde olan genellikle benign karekterli kitlelerdir. Üst gastrointestinal endoskopi yapılan erişkinlerin yaklaşık % 3-5 nde polip saptanır. Çoğunluğunun boyları iki santimetrenin altında, tabanı ise dar olarak saptanmaktadır. Bu sunuda minimal invaziv girişime uygun olmayan dev bir polip olgusunu sunarak erken polipektominin önemini vurguladık. Olgu: Bulantı, kusma ve kilo verme şikayetiyle kliniğe başvuran 55 yaşındaki kadın hastaya üst gastrointestinal endoskopi yapıldı. Mide antrumundan başlayıp pilora uzanan, tabanı beş santimetre, boyu dört santimetre olan piloru tama yakın obstrükte etmiş kitle saptandı(Figure) Endoskopik biyopsi yapılan hastada histopatolojik inceleme sonucunda inflamatuar polip tanısı konuldu. Endoskopik polipektomiye uygun olmadığı ve piloruda tama yakın obstrükte ettiği için ameliyat kararı alındı. Olguya distal gastrektomi ve roux-n-y gastrojejunostomi yapıldı. Olgu ameliyat sonrası altıncı gün komplikasyonsuz olarak taburcu edildi. Sonuç: Çoğunlukla asemptomatik olan gastrik poliplerin nadirde olsa semptomatik olabileceği, malignite riski düşük olan bu polipler yüzünden hastaya mide rezeksiyonu bile yapılabilineceği olguda gösterildi. Bu nedenle bazı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de belli bir yaştan sonra düzenli aralıklarla üst gastrointestinal endoskopi yapılması ve endoskopide tespit edilen poliplerin büyümeden saptandığı zaman ekstirpe edilmesi gerektiğini vurgulamak istedik. SS-18 KRONİK HEPATİT C İNFEKSİYONU OLAN HASTALARDA NÖTROFİL/LENFOSİT ORANI VE BUNUN KARACİĞER FİBROZ DERECESİ İLE İLİŞKİSİNİN RETROSPEKTİF OLARAK ARAŞTIRILMASI İLYAS TENLİK , ERSAN ÖZASLAN ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Hepatit C virüsü (HCV) tüm dünyada kronik karaciğer hastalığının en önemli sebeplerinden biridir. Hepatik fibrozun ciddiyetini belirlemek kronik hepatit C (KHC) tedavisi ve prognozunu belirlemek için önemlidir. İnflamasyon derecesi ve fibroz evrelemesinde karaciğer biyopsisi 49

14-15 Eylül 2018 Hilton Garden Inn Sivas 15. Anadolu Gastroenteroloji Günleri - SİVAS halen referans metoddur. Karaciğer biyopsisinin invaziv olması, patoloğun deneyimi ve örnekleme hatası gibi kısıtlamaları olması nedeniyle non-invaziv testler, karaciğer biyopsisi yerine kullanılmak üzere yoğun bir şekilde çalışılmaktadır. Kan nötrofil/lenfosit oranı (NLO) lökosit formülünden hasaplanılabilen basit bir subklinik inflamasyon belirtecidir. Çalışmamızda kliniğimizde Eylül 2005 ile Mart 2012 tarihleri arasında HCV infeksiyonu tanısı ile takip edilen 62 hasta ve kliniğimize dispepsi şikayeti ile başvurup başka hastalığı olmayan 40 kişinin poliklinik takip dosyaları ve elektronik dosyaları retrospektif olarak incelendi. KHC grubunda hastaların 28’i erkek 34’ü kadın iken, kontrol grubundaki hastaların 20’si erkek 20’si kadındı. Ortalama yaş KHC grubunda ve kontrol grubunda sırasıyla 48.1 ve 45.4 idi. Hem cinsiyet hem de yaş açısından iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. KHC grubu ile kontrol grubunun NLO değerleri sırasıyla 1.86 (0.89-3.94) ve 1.38 (0.73-2.93) olarak saptandı ve bu istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.001). KHC olan hastaların 23 (%37)’ü ileri evre fibrozisli (Ishak skoru> 2) iken, 39 (%63)’u hafif fibrozisli (Ishak skoru≤ 2) idi. Ortalama NLO değerleri ileri evre fibrozisli hastalarda hafif fibrozu olanlara göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla 2.10 (1.21-3.54) ve 1.71(0.89-3.94), p=0.006). Receiver operating characteristic (ROC) eğri analizinde ileri fibrozis için eşik NLO değeri 1.76 olarak tespit edildi (sensitivite 86.9%, spesifite 61.5%, NPV 88.9%, PPV 57.1%, AUC: 0.711). Bu sonuçlara dayanarak NLO KHC olan hastalarda fibrozis evresini tahmin etmede kullanılabilir, ancak NLO rutin klinik pratiğe geçmesi ve tedavi ile bu parametrenin nasıl değiştiğinin belirlenmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. SS-19 HİPOTERMİYE SEKONDER GELİŞEN AKUT PANKREATİT OLGUSU ERKMAN SANRI MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Giriş: Akut pankreatit (AP), hafif lokalize inflamasyondan, ağır enfekte nekrotik pankreas dokusuna kadar uzanabilen geniş bir klinik yelpazeye sahip olan inflamatuar bir hastalıktır. Akut pankreatitte mortalite yaklaşık % 3–6dır. Hipotermi ve AP arasındaki ilişkinin literatürdeki yeri hala net değildir. Güncel tıp literatüründe, hipoterminin sebep olduğu AP kliniği ile alakalı bildirilmiş olgu sunumları olsa da, bu ilişki güçlü kanıtlar ile desteklenememiştir. Hipotermi ve AP arasındaki ilişkinin tam anlaşılabilmesi için, daha fazla vaka bildirimine ve klinik araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Olgu: Burada, geçici hipoterminin sebep olduğu akut pankreatit ile başvuran 42 yaşında bir kadın olgu sunuyoruz. 42 yaşında bilinen kronik alkolizmi olan kadın hasta, paramedikler tarafından sokakta uyur halde bulunma ve uyandırılamama sebebiyle acil servise getirilmiştir. Hasta acil servise getirildiğinde GKS: 12 (G:3, V:4, M:5), TA: 94/62, nabız: 114, solunum sayısı: 19, vucüt ısısı 29.6 oC idi. Acil serviste ivedilikle damaryolu açılıp, serum fizyolojik tedavisi, eksternal ve 50