Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Makrovizyon ( Eylül - Ekim )

Makrovizyon ( Eylül - Ekim )

Published by Makro Market, 2016-09-06 04:41:59

Description: Makrovizyon ( Eylül - Ekim )

Search

Read the Text Version

MAKRO LEZZETYazın tatları damağınızda kalmasınKış hazırlıkları başlasın!Günümüzde hazır olarak her şeyi bulabiliyor olsak da yaz döneminin tazecik tadınıalamıyoruz. Oysa zenginliğiyle dillere destan Türk Mutfağı bize, yazdan kalma lezzetlerikış boyunca da alabilmemiz için pek çok geleneksel yöntem sunuyor. Biber salçasındanturşuya, tarhanadan kurutulmuş domatese kadar pek çok seçenek, yemeklerimizelezzet katmanın yanında sofralarımıza da yazın çok özel tatlarını taşıyor. “Yazın tatlarıdamağımda kalmasın” diyerek kış boyunca sofralarında lezzete yer açmak isteyenler,Bkolları sıvasın! Mutfağımızı ve sofralarımızı kışa hazırlıyoruz.ugün büyük şehirlerde ve modern toplumsal yaşamın Mutfağı’nda kullanılan pek çok yöntemle, yazın sebze veiçinde eriyip gitse de Anadolu’nun pek çok yerinde meyvelerini kış boyunca da tüketebilmeniz mümkün. Üstelikkış hazırlıkları geleneksel yöntemlerle sürdürülüyor. katkısız ve taze olarak… Biz de geleneksel yöntemleri, pra-Teraslara serilmiş domatesleri, kayısıları, patlıcanları tik tariflerle derledik ve mutfaklarınızda yazın tatları sürsünhala görebiliyoruz. Yeni nesil pek bilmese de pek çoğunuz diye sizinle paylaştık.çocukluğunuzdan annenizin kurduğu turşuları, konservehazırlıklarını, salça olması için çekirdekleri çıkarılan doma- Turşu nasıl kurulur?tes dolu kavanozları hatırlıyordur. Her şeyin en doğalı, enlezzetlisi… Sebze ve meyve yönünden çok çeşitli ve yemek Yaz sebzelerini kışın da tüketebilmenin en güzel ve lezzetlikonusunda dillere destan bir zenginliğe sahip olan Türk yollarından biri, turşu kurmak. Çeşitli sebze ve meyvelerin50 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

Yaz sebzelerini kışın da tüketebilmenin en güzel ve lezzetli yollarından biri, turşu kurmak.Türk Mutfağı’nda sirke ve salamura dediğimiz tuzlu su içinde laktik Konserve nasıl yapılır?kullanılan pek çok asit fermantasyonu tekniğiyle dayanıklı hale getiril-yöntemle, yazın sebze ve mesine turşu diyoruz.Türk Mutfağı’nın en geleneksel Domates, biber, patlıcan, bamya gibi yaz lezzetlerinimeyvelerini kış boyunca sofra ürünlerinden biri, turşular. Turşu kurmanın püf kışın da elbette bulabiliyoruz. Ancak çoğu sera ürü-da tüketebilmeniz noktaları ise şunlar: nü ve hormonlu oluyor. Yazın tazeliğini ve doğallığınımümkün. bulmanız pek mümkün değil. Yine Türk Mutfağı’nın • Turşusunu kurmaya karar verdiğiniz meyve sebze- geleneksel yöntemlerinden biri olarak konserveler, lerin, taze ve diri olması gerekiyor. bu konudaki en büyük yardımcınız. Hazırlaması ise hiç de zor değil. Evde konserveyi iki türlü hazırla- • Lezzetli ve dayanıklı bir turşu kurmak istiyorsanız yabilirsiniz. Birinci yöntem, düdüklü tencere; ikinci tuz oranına çok dikkat etmelisiniz. Tuzu az olursa yöntem ise kaynatma yöntemi. Her iki yöntemde yumuşak bir turşu elde etmiş olursunuz ve çabuk de dikkat edilmesi gereken ortak kurallar var tabi ki. bozulmasına neden olursunuz. Bunlardan ilki, meyve ve sebzelerin çok iyi yıkanıp ayıklanması. Ön hazırlık olarak sebzeleri tuzlu, mey- • Turşusunu kuracağınız sebze ve meyveleri çok iyi veleri ise tatlı suda haşlamalı ve henüz sıcakken ka- temizlemelisiniz. Yıkadığınız sebze ve meyveleri bir vanozlara koymalısınız. Kaynayan sudan da üzerine iğne yardımıyla delin ki içlerine turşu suyu girebilsin. iki parmak boşluk bırakacak şekilde ilave etmelisiniz. Böylelikle daha diri bir turşu elde edebilirsiniz. Yöntemlere gelirsek... Düdüklü tencereyi tercih edi- • Turşu kurarken cam kavanozları tercih etmeniz yorsanız kavanozlar düdüklü tencereye aralarına daha faydalı. Çünkü cam, pek çok üründen çok daha bez konarak diziliyor ve tencere kaynadıktan sonra sağlıklı bir malzeme. 20 dakika pişmeye bırakılıyor. Bu sürecin sonunda dikkat etmeniz gereken nokta, kavanoz kapaklarının • Eğer turşunuzun daha çabuk olmasını istiyorsanız bombe yapıp yapmadığı. Eğer bombeler varsa kon- kavanozun dibine bir avuç nohut ilave edebilirsiniz. serveniz de hazır demektir. Kaynatma yönteminde ise kapağı kapatılan kavanozlar ters bir şekilde bıra- • Ölçü olarak 5 litre tuzlu suyu baz alırssak; 5 litre kılıyor ve hiç dokunmadan bir gün boyunca bekletili- tuzlu su için 1 şişe üzüm sirkesi gerekiyor. Yine içine yor. Bombelere burada da dikkat! 1,5 baş sarımsak konuluyor. Kış sofralarında yazlık lezzetler • Tuzlu suyu sebzelerin üzerine koyarken hiç hava kalmaması turşu kurmanın en önemli noktalarından Biber salçası, kurutulmuş domates, tarhana, çeşitli biri… Kavanozun ağzını sıkıca kapatarak serin ve gü- sebze ve meyvelerden turşular nasıl mı hazırlanıyor? neş görmeyen bir yerde muhafaza etmeli ve her gün İşte sizin için derlediğimiz tarifler! çalkalamalısınız. Bu şekilde kurduğunuz turşunuz, 1-2 hafta içinde hazır hale gelecektir. Turşu kava- nozlarını açtıktan sonra ise buzdolabında muhafaza etmelisiniz. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 51

MAKRO LEZZETTarhanaMalzemeler • 1 kilo yoğurt• 1 kilo domates • 3 yemek kaşığı tuz• 1 kilo kırmızıbiber • Yarım demet maydanoz,• 1 kilo kuru soğan • 1 demet nane• Yarım kilo nohut • 5 kilo unHazırlanışıDomates, soğan, maydanoz ve taze naneyi iyice yıkadık-tan sonra ince ince doğrayın. Üzerine 1 litre su ekleyerek,ezilecek kıvama gelinceye kadar pişirin. Ardından haşladı-ğınız nohudu da ekleyip blendır’dan geçirin. Daha sonraise süzgeçten geçirin. Karışıma yoğurt ve tuz ilave ederekyoğurun. Elenmiş unu da ilave ederek katı bir hamur eldeedin. Cam veya çelik bir kaba aldığınız hamuru, üzerini ka-patarak bir hafta kadar bekletin. Bu süre zarfında her gün,günde üç kere hamuru karıştırın. Eğer sulandıysa un ilaveedebilirsiniz. Bir haftanın ardından hamurunuzu bir bezveya yağlı kâğıda alın ve kuruyuncaya kadar ufalayın. Enson işlem olarak bir kevgirden geçirin ve yine iyice kurutun.Hazırladığınız tarhanayı bez bir torbada saklayabilir ve kışboyunca nefis tarhana çorbanızı içebilirsiniz.Acı Pul BiberHayat acı-tatlı anlarla dolu; yemekler de acı ve tatlı lezzetler-le... Yaza has sebzelerden biri olan acı biberden evde pul biberyapmak ise oldukça kolay. Şöyle ki, 1 kilo acı sivri biberi yıkayıpgüzelce kuruluyorsunuz. Bir iğneyle sap kısımlarını diplerindentek tek delerek bir ipe diziyorsunuz. İki ucunu birbirine bağladı-ğınız ipi güneşe asıp kızarıncaya kadar bekletiyorsunuz. Kızaranbiberleri daha sonra ipten alarak sudan geçiriyor ve yine güzelcekuruluyorsunuz. Ardından fırın tepsisine dizerek kıtırlaşana ka-dar kurutuyorsunuz ve son olarak da mutfak robotundan geçiri-yorsunuz. İşte sonunda kış boyunca yemeklerinize acı bir lezzetverecek olan pul biberiniz hazır! Otlar kuruyor, lezzet sürüyor Her mevsimin kendine has otları var ve hepsi de kurutulmaya elverişli. Nane, kekik gibi aromatik otları yaz boyunca taze taze tüketmenin keyfi başka ama bu lezzetleri kış sofralarına taşı- manız da mümkün. Yapmanız gerekense yalnızca kurutmak. Taze otları kurutmak sandığınızdan çok daha kolay üstelik… Otları kök kısımlarından, ince bir iple bağlayın. Hava akımı olan bir yerde 2-3 hafta kadar tavandan asılı duracak şekil- de saklayın. İşte bu kadar! Tabi buradaki önemli konulardan biri, kurutma sürecinde bu otların aromalarını kaybetmemesi. Bu nedenle en tazelerini seçmeli, nemsiz ve kuru bir ortamda saklamalısınız. Kuruttuğunuz otları elinizde ufalayarak kava- nozlarda saklayabilirsiniz.52 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO LEZZET Domates Konservesi Malzemeler • 4 kilo domates • 2 yemek kaşığı kaya tuzu • 2 tatlı kaşığı toz şeker • 10 adet sivri biber Hazırlanışı Domatesleri yıkayıp rendeledikten sonra büyük bir tence- reye alın. Biraz zeytinyağı, tuz ve 1-2 tatlı kaşığı toz şeker ilave edin. Bu arada kavanozların kapaklarını da kaynayan bir suda, ocakta tutmalısınız. Domatesler yarı pişmiş kıva- ma geldiklerinde, kaynar haldeyken, kavanozlara doldurun. Ardından kaynamaya devam eden kapakları sıkıca kapata- rak bir bezin üstüne ters çevirin. Biberli Domates Konservesi Biberli domates konservesi hazırlarken de yönteminiz do- mates konservesinin hazırlanışıyla aynı olacak. Buradaki tek fark, domatesleri tencereye koymadan önce, tercihi- nize bağlı olarak, acı veya tatlı biberleri küçük küçük doğ- ramanız ve zeytinyağında biraz öldürmeniz. Daha sonraki tüm işlemler aynı şekilde gerçekleştiriliyor. Kurutulmuş Domates Yemeklerinizde yaz domateslerinin tadını almaya de- vam etmek istiyorsanız şimdi tam zamanı. Ağustos ve Eylül ayları, domatesleri kurutmak için en ideal dönem. Haziran ve Temmuz aylarına kıyasla Ağustos ayında nem oranının biraz daha düşük ama sıcaklığın da daha yüksek olması, domateslerin küflenmeden, hızlı bir şekilde kurutulması için avantaj sağlıyor. Öte yandan Ağustos ayında domatesler diğer yaz ayları- na göre biraz daha az sulu oluyor. Bu da kurutmak için daha ideal oldukları anlamına geliyor. Kurutma işlemine gelirsek; domatesleri güzelce yıkayın ve bü- yüklüklerine göre iki veya dört parçaya ayırın. Çekir- deklerini çıkarıp suyunu süzün. Parçalara böldüğünüz bu domatesleri kurutmak istediğiniz yere, kabukları yüzeye gelecek şekilde yerleştirin. Eğer hızlı bir şekil- de kurutmak istiyorsanız mikrodalga fırınlardan fay- dalanabilirsiniz. Tepsiye dizeceğiniz domateslerinizi orta ısı ayarına getirdiğiniz fırında 5 dakika kurutun. Daha sonra çıkarıp kâğıt havlu yardımıyla nemini alın. Ardından aynı işlemi 5 dakika daha tekrarlayın ve yine nemini alın. Ancak bu defa bir saat kadar oda sıcaklığında bekletmeniz gerekiyor. Daha sonra 80 dereceye ayarladığınız fırında, üç kez daha, 5’er da- kikalık aynı işlemi tekrarlamalısınız. İşlemler bittikten sonra zeytinyağı, sirke, sarımsak ve kekik ilave ederek kavanozda saklayabilirsiniz.54 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO LEZZETİncir ReçeliMalzemeler • 2 adet çubuk tarçın• 1 kilo taze incir • 1 limonun suyu• 4 su bardağı toz şeker • 2 yemek kaşığı kireç• 4 su bardağı suHazırlanışıİncirleri isterseniz soyabilir isterseniz de kabuklarıyla kul-lanabilirsiniz. Yıkayıp kireçli suya bıraktığınız incirleri birgece bu şekilde bekletin. Ertesi gün yıkayarak temiz sudahaşlamaya bırakın. Bir taşım kaynadıktan sonra hafif rengideğişince ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Daha sonrahem suyunu süzün hem de incirleri sıkarak sularını iyicealın. Bir tencereye çubuk tarçın, şeker ve su koyarak şerbetoluncaya kadar kaynatın. Rengi değişmeye başladığındaincirlerle birlikte limon suyunu da ilave edin. Bu şekildeyarım saat pişirin ve ocaktan alarak soğumaya bırakın. So-ğuduktan sonra tarçınları içinden alın ve reçelinizi temizkavanozlara doldurarak ağzını sıkıca kapatın.Kayısı Marmelatı Salatalık TurşusuMalzemeler Malzemeler Turşu suyu için• 1 kilo kayısı • 2 kilo kornişon salatalık • 2 litre su• 250 gram toz şeker • 10-15 adet sarımsak • 2 yemek kaşığı kaya tuzu• 1 çay kaşığı limon tuzu • Yarım limon • 2 yemek kaşığı sirkeHazırlanışı • 1 tutam maydanozKayısıları yıkayın ve çekirdeklerini çıkarın. Büyük bir tencereye Hazırlanışıtemizlediğiniz kayısıları koyup kısık ateşte ağzı kapalı olarak yu-muşayana kadar pişirin. Kayısılar ılındıktan sonra blender veya Salatalıkların saplarını kesin. Ardından salatalıkları 2-3 yerindensüzgeç kullanarak kayısıları püre haline getirin. Kayısılar püre delin. Limonu daire şeklinde dilimleyin. Bir kavanozun içine sa-haline geldikten sonra tekrar tencereye alın. Üzerine toz şekeri latalıkların yarısını koyun. Üzerine biraz sarımsak ve limon dilim-ilave edin ve orta ateşte, suyunu çekene kadar, ara ara karıştı- lerini koyun. Ardından kalan salatalıkları ve sarımsakları ekleyinrarak pişirin. Marmelat göz göz olup kıvamını alınca içine limon Salatalık turşusunun suyu için, bir kaba tüm malzemeyi koyuntuzunu ilave edin ve 2-3 dakika daha kaynatın. Soğuduktan son- ve karıştırın. Daha sonra, hazırladığınız turşu suyunu salatalıkla-ra kavanozlara koyup kavanozların ağzını sıkıca kapatın. rın üzerine dökün. Son olarak maydanozları üzerine yerleştirin. Kavanozu, karanlık ve güneş almayan bir ortamda saklayın. Tur- şunuz, 3-4 hafta sonra tüketilebilecek hale gelecek.56 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO GIDA KÜLTÜRÜ Heyamola* heyamola! Balık sezonu geldi sonunda! Üç tarafı denizlerle çevrili bu coğrafya, deniz ürünleri konusunda da cömertlikte sınır tanımıyor. Alabildiğine mavi suların derinliklerinden kıvrıla kıvrıla sofralarımıza gelen bu zenginlik, pek çok ülkede yok! Mavinin sultanları yeniden sahneye çıktı işte! Balıkçı teknelerinin sesleriyle güne uyananlara selâm olsun! Tezgâhlar kıpır kıpır, sofralar zengin ve de sağlıklı! Heyamola! Balık sezonu başladı! DBikem Öğünç ört mevsimin yaşandığı ve üç tarafı denizlerle çevrili Anadolu, bereketli topraklarının yanı sıra bereketli sularıyla da dillere destan… Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi… Farklı iklimler, farklı akıntılar ve farklı balık türleri demek, bu çeşitlilik. Yüzlerce, binlerce çeşit, bambaşka bir kültür ve mutfak zenginliği demek… Hamsiden lüfere, uskumrudan kalkana, is- tavritten palamuda ve daha pek çoğunun hasretini çekenler, “Denizden babam çıksa yerim” diyenler dikkat! Sezon zilleri çaldı, balık mevsimi başladı! Sofralarda sağlık, damaklarda tat arttı!58 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

Hamsi için, Karadeniz sularının kralı dersek, abartmış olmayız. Aralık ve Ocak aylarında, Karadeniz Hamsisi oldukça lezzetli oluyor.Çupra, balık sofralarının Denizden gelen lezzet midyelik alanlarda yaşayan Kalkan, dönemi çok kısavazgeçilmez türlerinden biri. olduğu için cep de yakan bir balık türü olarak ünlü. Türkiye’yi üç bir yandan sarmalayan denizlerden çı- kan ve yalnızca bize özgü olan, onlarca balık türü Barbun: Asıl adı Barbunya ama halk arasında dile var. Sizin için öncelikle en lezzetli olanları ve en çok daha kolay geldiğinden Barbun diye söyleniyor. De- tercih edilenleri derledik. rin su balığı olan Barbunyanın en lezzetlisi, Ege ve Akdeniz’den çıkıyor. Mercan: Özellikle rengiyle meşhur olan Mercan, av yasağı döneminde de tüketilebilen bir balık türü Hamsi: Hamsi için, Karadeniz sularının kralı dersek, olarak öne çıkıyor. Bütün denizlerimizde bulunan abartmış olmayız. Aralık ve Ocak aylarında, Kara- Mercan, esas olarak Ege Mercanı olarak ün yapmış deniz Hamsisi oldukça lezzetli oluyor. Karadeniz durumda. Bir mercanın ağırlığı 15-20 kilograma ka- Mutfağı’nda da hamsili pek çok tarif var, en meşhu- dar çıkabiliyor. En lezzetli olduğu aylar ise Nisan ve ru da Hamsili Pilav elbette. Marmara Hamsisi biraz Mayıs ayları. daha büyük oluyor ama tabi lezzetine sözümüz yok. Lüfer: Ağustos sonu itibariyle Kasım ayına Sinarit: Akdeniz’de yaygın bir balık türü olan Sinarit, kadar olan dönemde Lüfer yemek, en makbu- Türkiye dışındaki denizlerde de görülen bir balık türü. lü. Lüferin en lezzetlisini ise İstanbul Boğazı’nın Yırtıcı bir balık olması, onun en önemli özelliklerin- sularında bulabiliyoruz. Lüfer, lüfer olana kadar den biri. Yetişkin bir Sinaritin uzunluğu, 1 metreyi küçükten büyüğe şöyle adlanıyor: Defne yaprağı, çi- aşabiliyor ve 20 kilogram ağırlığa erişebiliyor. nekop, kaba çinekop, sarı kanat, lüfer, kaba lüfer ve kofana. Çupra: İster ızgarada, ister fırında, ister tavada... Her haliyle bir lezzet klasiği, balık sofralarının vazgeçil- Kalkan: Kalkan bir Karadeniz balığı... En lezzet- mez türlerinden biri Çupra. Özellikle Ege kıyılarında li zamanı ise Aralık-Şubat ayları arası. Kumluk ve çokça tercih ediliyor.Hamsili Pilav HazırlanışıMalzemeler Hamsileri temizleyip, kılçıklarını da çıkardıktan sonra iyice yıkayın. Derileri dışa gelecek• 2 su bardağı pirinç şekilde yercihen yuvarlak bir fırın kabına• 2 adet soğan dizin. Ardından pirinçleri tencereye koyup• Dereotu tereyağında kavurun. Üzerine kuş üzümlerini,• Maydanoz doğradığınız soğanı ve bütün baharatları• Taze soğan serpip kavurun. Üzerine 2 su bardağı suyu• 1 çay bardağı kuş üzümü ekleyip kapağını kapatın ve 15 dakika pişirin.• 2 çorba kaşığı tereyağı Yeşillikleri de -dilediğiniz miktarda- ince kıyıp• Yenibahar pilavın içine ekleyin ve güzelce karıştırın. Bu• Tarçın şekilde hazırladığınız pilavı, fırın tepsisine• Karabiber dizdiğiniz hamsilerin üzerine boşaltın. Pilavın• Tuz üzerine de kalan hamsileri dizin ve fırına verin.• 1,5 kilo hamsi 180 derecede 35 dakika pişirdikten sonra servis edebilirsiniz. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 59

MAKRO GIDA KÜLTÜRÜLevrek: Türkiye kıyılarında Karadeniz, Marmara veAkdeniz’de bolca Levrek bulmak mümkün. Balıktezgâhlarını ve balık restoranlarının vitrinlerini “Şim-di denizden aldık” diye süsleyen Levrek de her mev-sim bulunabilen ve lezzetle tüketilebilen bir balık.hHaannggii bmaelıvğsıimyiydeel,im? Eylül: Yine Sardalyanın ve Kılıç Balığının lezzetlendi- Levrek, her mevsim ği bir dönemdir Eylül Ayı. Bu ayda İstavrit ve Kırlan- bulunabilen ve lezzetleİklimsel özellikler balık türlerini farklılaştırdığı gibi gıç da bolca bulunabiliyor. tüketilebilen bir balık.kalitesini de değiştiriyor. Mevsime göre yağlılık oranı,tadı ve de miktarı değişiyor. Her balığın yağlandığı Ekim: Av yasağının bitmesiyle birlikte denizlerdekive daha lezzetli olduğu dönemler var. Balığı tadıy- hareketlilik Ekim ayında artıyor. Lüfer için en uygunla yemek istiyorsanız bu dönemleri dikkati almanız zaman. Av yasağına uyulduğu sürece bol bol Lüferdaha iyi olabilir. yiyebileceğinizi, uyulmazsa bu balık türünün tarihe gömüleceğini de hatırlatalım.Ocak: Kefal ve Hamsinin en lezzetli ayları… Bunlarınyanı sıra Uskumru, Lüfer, Palamut, İstavrit, Çinekop, Kasım: Pisi Balığı ve Uskumru için Kasım, en idealKofana, Mezgit, Tekir ve Kırlangıç da bu aylarda lez- dönem. Tabi Ekim ayında başlayan bolluk ve bereket,zeti yerinde olan balık türleri. Kasım ayı boyunca da devam ediyor. Çeşit çeşit balık arasından istediğinizi tercih edebilirsiniz.Şubat: Kalkan sahneye çıkıyor. Ayrıca Tekir, Gümüş-balığı da bu aylarda tavsiye ediliyor. Aralık: Tekir Balığının en bol olduğu Aralık ayında, bol bol hamsi de tüketmeyi ihmalMart: Kefal, Levrek ve Kalkan balıklarının en lezzetli etmeyin. Çünkü tezgâhlarda karşınıza en çokolduğu ay. Hamsi çıkacak.Nisan: Mercan, Levrek ve Kırlangıç, Nisan ayında * Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken “haydi çek,sofralara taşınabilecek olan balık türleri. Kırlangıcın gayret” anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamlaçorbası da oldukça lezzetli oluyor. söyledikleri söz.Mayıs: Barbunya, Dil Balığı, Kılıç ve İskorpit yemekisteyenler, Mayıs ayını beklerlerse, yedikleri balıktandaha iyi bir tat alabilirler.Haziran: Dip balıkları ayı diyebiliriz, Haziran ayı için.Tekir, Barbunya, Mercan, Levrek ve Eşkina da yinetercih edilebilir.Temmuz: Bu ay Sardalya mevsimi. İstavrit ve Us-kumru da yine Temmuz ayında tercih edilebilir, özel-likle de tava olarak pişirilirse lezzeti yerinde olur.Ağustos: Çingene Palamudunun mevsimi, Ağus-tos ayı… Bol bol yemeyi ihmal etmeyin, bir sonrakiAğustosa kadar aynı tadı yakalayamayabilirsiniz.Balık ÇorbasıMalzemeler Hazırlanışı• 1 adet deniz levreği Tencereye suyu koyup kaynatın. Üzerine temizleyip yıkadığınız balığı• 6 su bardağı su ve 1 adet kabuğunu soyduğunuz soğanı ilave edip haşlayın. Haşlanan• 2 adet soğan balığı ve soğanı kevgirle sudan alın. Balık suyunu süzgeçten geçirin.• 1 adet patates Havucu, patatesi, 1 adet soğanı ve sarımsakları soyup küp şeklinde• 1 adet havuç doğrayın. Maydanozu ince ince kıyın. Haşlanan balığın derisini ve• 1 tutam maydanoz kılçıklarını ayırıp etini didikleyin. Süzgeçten geçirdiğiniz balık suyunun• 2 diş sarımsak içine havucu, patatesi ve soğanı ilave edip sebzeler yumuşayana• Tuz, karabiber kadar pişirin. Yumuşayan sebzelerin üzerine unu hafif sulandırıp• 4 çorba kaşığı zeytinyağı ilave edin ve bir taşım kaynatın. Sonra didiklediğiniz balık etini ve• 2 çorba kaşığı un maydanozu ilave edip koyulaşana kadar kaynatın. (Gerekirse su• 1 adet limonun suyu ilavesi yapabilirsiniz.) Çorbanın suyundan bir su bardağı alıp geniş bir• 2 adet yumurtanın sarısı kâseye boşaltın. İçine yumurtanın sarılarını ve yarım limonun suyunu ilave edip çırpın. Daha sonra hızlı hızlı karıştırarak çorbanın içine ilave edip 10-15 dakika daha kaynatın. Son olarak çorbanın üzerine kalan limon suyunu, karabiberi, tuzu ve zeytinyağını ilave edip karıştırın.60 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO BESLENMEBalıklı öğünlerlesağlıklı bir yaşamDengeli ve yeterli beslenmek, sağlıklı yaşamın birinci koşulu… Ancak beslenmedüzeninizde, tüketim açısından alışkanlık haline getirmeniz gereken gıdalar var.Bunların başında da balık geliyor. Uzmanlar haftada “en az iki kez” öğünlerinizde balığayer vermeniz gerektiğini her fırsatta hatırlatıyor. Çünkü içeriğindeki besin değerleriylePbalık, kalpten gözlere, saçlardan hafızaya kadar her konuda önemli bir şifa kaynağı!rotein, D vitamini ve eser elementler yönün- kalp hastalıkları riskinin azaldığını biliyor musunuz?den çok zengin bir besin kaynağı olan balığın İçeriğinde bulunan Omega 3 yağ asitleri sayesindesağlık için faydaları saymakla bitmiyor. İçerdi- balık, kanın çok daha yumuşak şekilde akmasınaği fosfor, sülfür ve vanadyum gibi minerallerle yardımcı oluyor. Yine İngiltere’de yapılan bir araştır-dokuların iyileşmesine yardımcı olan balık, güçlü bir ma şunu gösteriyor; haftada bir kez balık tüketil-Omega 3 kaynağı olarak da haftada “en az” iki kere diğinde kalp hastalığına yakalanma riski yüzde 15öğünlerde bulundurulması gereken bir şifa kayna- azalıyor.ğı. Amerikan Nöroloji Akademisi’nin yapmış olduğuaraştırmanın sonuçları da balığın ne kadar fayda- Hafızanız için balık yiyinlı bir besin olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.Araştırmaya göre balık, zihinsel sağlık ve gelişim Balığın içeriğindeki Omega 3, beyne kan akışını sağ-için, kırmızı ete ve diğer pek çok gıdaya oranla, çok lıyor ve daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olu-daha etkili. yor. Pittsburgh Üniversitesi Tıp Okulu’nun yaptığı bir araştırma da haftada bir kez bile balık tüketenlerinKalbiniz için balık yiyin Alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin azaldı- ğını ortaya koyuyor. Araştırmanın sonuçları haftadaÖğünlerinde düzenli olarak balığa yer verenlerde bir kez haşlanmış ya da fırında pişirilmiş balık yiyen62 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

Omega 3 yağ asitleri sayesinde balık, kanın çok daha yumuşak şekilde akmasına yardımcı oluyor.Balık, güçlü bir Omega 3 kişilerde beynin hafıza ve öğrenmeyle ilgili olan kı- Kanser riskine karşı balık yiyinkaynağı olarak haftada sımlarının daha iyi çalıştığını gösteriyor.“en az” iki kere öğünlerde Omega 3’e aşk olsun! İşte yine karşımızda! Çağınbulundurulması gereken Daha iyi görmek için balık yiyin en büyük ölümcül sağlık sorunlarından olan ve fark-bir şifa kaynağı. lı türleriyle nerede ve ne zaman karşımıza çıkacağı Balığın en bilinen özelliklerinden biri, fosfor yönün- hiç belli olmayan kansere karşı da balık tüketilmesi den oldukça zengin olması ve aynı zamanda da A gerekiyor. Çünkü içeriğinde bulunan Omega 3 yağ vitamini içeriği ki her ikisi de göz sağlığı için oldukça asitleri, anti enflamatuar özelliği sayesinde kanser önemli. Düzenli balık tüketenlerin göz hastalıklarına hücrelerinin oluşumunu ve kansere yakalanma ris- yakalanma riski, bu nedenle çok daha az. kini azaltıyor. Cilt güzelliğiniz için balık yiyin Diyabeti önlemek için balık yiyin Cilt sağlığı ve güzelliği için nem çok büyük önem Balığın saymakla bitiremediğimiz faydalarına bir taşıyor. Özellikle mevsim geçişlerinde ve de diyet tane daha ekleyerek burada noktalıyoruz, yoksa bu yapanlarda en sık rastlanan cilt sorunlarından biri, liste sayfalarca uzayabilir. Balık, çocuklarda diyabet 1 cildin nemini kaybetmesi ve pul pul dökülmeye baş- hastalığı ve diyabet hastası olabilecek yetişkinlerde laması. İşte burada da devreye Omega 3 yağ asitleri de riski büyük bir ölçüde azaltıyor. Kan şekeri seviye- giriyor. Düzenli balık tüketimi, cildinizin daha sağlıklı sini düzenlemeye de yardımcı oluyor. ve parlak görünmesine, nemini korumasına ve yaş- lanmanın gecikmesine yardımcı oluyor. HIZLICA Balıktan gelen sağlık bPaalrılkakyivyeingüçlü saçlar için • Cilt rengini güzelleştiriyor ve cilt dokusunu Yine özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan dö- onarıyor. külmeler, ısıl işlemlerden kaynaklanan kuruma ve matlaşma derken, saçlarınız sağlıksız ve bakımsız • Saçları güçlendiriyor ve parlaklık görünebiliyor. Ama beslenme listenize balığı ekler- kazandırıyor. seniz bir ölçüde böylesi durumların önüne geçmeyi başarabilirsiniz. Tek başına balık iyi geliyor diyemeyiz • Kolesterolü düzenliyor ve bu yönüyle kalp ama desteğini de göz ardı edemeyiz. Cilde yararları hastalıkları riskini azaltıyor. bilinen balık ve balık yağı, en az cildimiz kadar sa- çımız için de faydalı. Saçlarınızın doğal parlaklığına • Yağların parçalanarak vücutta kullanılmasına kavuşmasını istiyorsanız mutlaka düzenli olarak ba- yardımcı oluyor. lık tüketmelisiniz. • Eklem sağlığına olumlu etkide bulunuyor. • Diyabet tedavisinde kullanılıyor. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 63

MAKRO GÜNDEMSürdürülebilir balıkçılık içinav yasağına uyulmalıHer yıl denizlerde uygulanan av yasağı, bu yıl yine 1 Eylül 2016 itibariyle sona erdi.Peki, bu yasak neden uygulanıyor? Basit bir cevap verecek olursak şunu söyleyebiliriz:Av yasağı olmazsa bugün sizin lezzetle yediğiniz balık türlerini ileride torunlarınızTyalnızca isimlerinden tanıyacak. çıkardı. Böylelikle balıkların üremeleri ve büyümelerinin ürkiye’de her yıl Nisan ayında başlayan balık avı koruma altına alınması amaçlandı. Türkiye’de sürdürüle- yasağı, Eylül ayında sonlanıyor. Bu yasağın en bilir balıkçılığın sağlanabilmesi için tüm balık avcılarının önemli sebebi, balık türlerinin büyümesini sağla- bu yasaklara uyması çok büyük önem taşıyor. Zira Gıda yarak denizlerdeki çeşitliliği korumak. Türkiye’de Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ının verdiği rakamlar, ge-balık avcılığı için farklı yöntemler kullanılıyor ve bu yön- rilemeyi çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.temlerin başında da trol, gırgır ve olta balıkçılığı geliyor.Tabi bir de balık çiftliklerindeki üretimi söylemek gerek. Şöyle ki; 2011 yılında 514 bin 755 ton olan su ürünleri miktarı, 2012 yılında 432 bin 442 tona, 2013 yılında 374“Peki, neden avlanmaya yasak getiriliyor?” diye soranlar bin 121 tona ve 2014 yılında ise 302 bin 201 tona geriledi.varsa bir de geniş açıklamasını yapalım. Denizlerde avyasağının getirildiği dönem, balıkların yumurtlama dö- Yasa dışı, kayıt dışı ve kontrolsüz balıkçılıkla mücadelenemi. Bu dönemde avcılar, denizin dibine oldukça büyük etmek çok önemli, aksi halde su ürünlerinin sürdürüle-bir ağ atarak bekledikleri yöntem olan trol yöntemiyle bilirliğini sağlamak pek mümkün değil. Uzun vadede suveya hareket halindeki tekneden suya ağ atarak deniz ürünlerinin stoklarının korunması ve soylarının devamtabanındaki balıkları süpürme yöntemi olan gırgır yön- etmesi konularında can sıkıcı sonuçlarla karşılaşacağız.temiyle avlanarak henüz büyüyemeyen balıkları da av- Üstelik bu durum yalnızca balık çeşitliliğinde azalmayalıyorlar. Bu da Türkiye kara sularındaki balık miktarını ve yol açmıyor. Geçimini balıkçılıktan sağlayanlara ve büyükçeşitliliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. ölçekte bakılırsa ekonomiye de ciddi zararlar veriyor.Rakamlar çarpıcı Kaynaklar: http://www.karar.com/gundem-haberleri/av-yasagi-basliyor-90513#İşte bu nedenle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tür- http://www.denizdenbabamciksa.com/neden-yasadisi-balikcili-kiye kara sularında 18 metre derinliğe kadar olan av- ga-karsi-kuresel-mucadelenin-icinde-yer-almaliyiz.htmllanma yasağını 18 Ağustos 2012 itibariyle 24 metreye64 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO RÖPORTAJMakro Antalya Bölge MüdürüSönmez Tozlu:“Müşterimiz kadar varız,müşteri sayımız kadar büyüğüz”Türkiye’nin en büyük yerli gıda perakende zincirlerinden Makro’nun başarısı ve sektörelgücünde, profesyonel ekibinin payı yadsınamaz. Yönetim merkezinin yanı sıra bölgemüdürlüklerindeki doğru organizasyon yapısıyla müşterilerinin taleplerini anında vekusursuz şekilde karşılamayı sürdüren Makro’nun, Türkiye’nin turizm potansiyeliaçısından en önemli bölgelerinden biri olan Antalya Bölge Müdürlüğü de Makrokalitesini yaşatmaya devam ediyor. Makro Antalya Bölge Müdürü SönmezTozlu, “Müşterimiz kadar varız, müşterimiz kadar büyüğüz” diyor. Hünkar Sibel Görel ya Bölge Müdürü olarak çalışmalarına devam ediyor. Tozlu, “1993 yılında çalışmaya başladığım bu sektörde,Makro Antalya Bölge Müdürü Sönmez Toz- son 7 yılın çok farklı bir yeri var. Makro’da bordrolu bir lu, 1972, Samsun doğumlu. İlk, orta ve lise çalışan değil, büyük bir ailenin bir ferdi olduğunuzu eğitimini Samsun’da tamamlamış. İstanbul hissediyorsunuz” diye konuşuyor. Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Makro’da Ankara Bölge Müdürü olarak görev al- bölümünü bitiren, evli, Zeynep ve Yiğit adında 2 çocuk dınız. Ardından Konya Bölge Müdürü ve şimdi de babası olan Sönmez Tozlu, 7 yıldır Makro ailesinin bir üyesi. İlk görev yeri Ankara olan,burada 2 yıl görev yap- tıktan sonra 4 yıl Konya’da Bölge Müdürü olarak görev alan Sönmez Tozlu, Mayıs ayından bu yana da Antal-66 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO RÖPORTAJ \"Hizmet sektöründe başarının en önemli faktörlerinden biri, personel motivasyonudur. Yöneticileriniz ve personeliniz motiveyse başarı size çok yakındır.\"Makro'nun Antalya'da, Antalya Bölge Müdürü oldunuz. Bu farklı şehir- dıkları ürünleri raflarımızda görmek istiyorlar. Her tür-19 mağazası bulunuyor. lerin size ne gibi katkıları olduğunu düşünüyor- lü taleplerini karşılamak için çaba sarf ediyoruz. sunuz?Sönmez Tozlu, mağaza Antalya’da kaç mağazayı ve kaç kişilik bir ekibimüdürleriyle beraber. Ankara, Türkiye’nin olduğu kadar, şirketimizin de baş- yönetiyorsunuz? Antalya Bölge Müdürlüğü’nün kenti. Şüphesiz Ankaralılar arasında 7’den 70’e Makro yapısı ve üretim tesisleri, depo gibi oluşumları müşterileri var. Dolayısıyla müşteri beklentileri en üst hakkında bilgi verebilir misiniz? seviyede… En kaliteli, en taze, en yeni ürünler ve en uygun fiyatlar, sürekli bizde olmalı. Biz lideriz ve takip Antalya’da, 19 mağazamız ve 350 kişilik bir ekibimiz ediliyoruz. Her zaman en iyisi olmalıyız. Bu bizi sürekli var. Genel Müdürlüğümüzle mağazalar arasında ileti- dinamik tutuyor. Konya, şirketimizin Anadolu’ya açı- şimi ve koordinasyonu sağlayacak bölge idari birim- lan ilk kapısıydı ve ilk bölge müdürlüğü olarak kuruldu. lerimizin yanı sıra Pasterya Üretim Tesisimiz, koli malı Süratle gelişen Konya ekonomisi, bizim için de güzel depomuz ve taze gıda sevkiyatlarını gerçekleştirdiği- fırsatlar oluşturdu. Konya’da çok güçlü yerel tedarik- miz depolarımız mevcut. Tüm bu birimler, mağaza- çilerle tanışma ve çalışma fırsatı bulduk. Konya’da larımıza ve dolayısıyla müşterilerimize en kaliteli, en tanıştığımız bu firmaları İstanbul’dan Antalya’ya, taze ürünleri en uygun zamanlarda ulaştırarak lojistik Kayseri’den Samsun’a, kısacası mağazamız olan her destek sağlamakla görevliler. ilimize taşıdık; onlarla beraber büyüme fırsatı yaka- ladık. 3 aydır görev yapmakta olduğum Antalya ise Makro’nun Antalya’daki mağazaları hakkında şirketimizin dünyaya açılan bir kapısı aslında. neler söyleyebilirsiniz? Diğer bölgelerden farklı tarafları var mı? Antalya’mız, şüphesiz ki, dünyanın en güzel şehirle- rinden biri. Özellikle yaz aylarında dünyanın dört bir Antalya bölgemizde 2015 yılı başında bünyemize tarafından tatil amaçlı gelen ve yerleşik hayata geç- kattığımız 10 adet Genpa ve 1 adet Komaş şubele- miş olan yabancı misafirlerimiz, bizim de müşterile- riyle, mağaza sayımızı 8’den 19’a çıkardık. Bu hızlı rimiz oluyor. Bu müşterilerimizin bizden beklentileri büyümeyle birlikte Makro, Antalya’nın en önemli daha farklı… Kendi memleketlerinde sürekli kullan- perakende zincirlerinden biri haline geldi. Özellikle bu dönemde, çok uluslu birçok perakendeci mağaza- larını kapatırken bizim büyümemizin Antalya halkı- nın Makro’ya gösterdiği ilginin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Yaz döneminde turizmin de etkisiyle yüzde 20 civarında bir müşteri artışı yaşıyoruz. Son günlerde özellikle Rusya ile olan problemlerin gideril- mesi bizleri heyecanlandırdı. Turizm kadar tarımın da Antalya ekonomisi için önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Tarım ve turizm sektöründeki canlılık, şüp- hesiz tüm sektörlere de bir ivme kazandırıyor. Bölge müdürü olarak rutin bir gününüz nasıl ge- çiyor? Yönetim Kurulumuzdan aldığımız yetki ve sorumlulu- ğun bilinciyle hareket ediyoruz.68 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO RÖPORTAJ\"Göreve başladığım 7 yıl önceye göre şirketim mağazasayısını 2,5 katına çıkardı. 7.000kişilik istihdamıyla, sektörün takip edilen, dev bir markası oldu.\"Sabah ilk işimiz, mağazalarımızdan gelen taleplerin Ayrıca sponsor bir firmamızla birlikte, müşterilerimize Makro Antalya Bölge Müdürüdeğerlendirilmesi oluyor. Mağazalarımızdan gelen özel, EXPO 2016 bilet kampanyamızı sürdürüyoruz. Sönmez Tozlutalepler, müşteriye sunulan hizmet kalitesini ilgilen-diriyorsa birinci ve öncelikli yapılması gerekenlerdir. Bu yıl Makro’nun 25. yılı ve bu süreçte önemli ki-Öncelik sıralamasına göre yapılaması gereken işler, lometre taşlarını bir kez daha hep birlikte hatır-bölge idari kadrolarımıza paylaştırılır ve iş akışları ko- ladık. Pek çok gelişmeye tanıklık etmiş biri olarakordine edilir. bu süreçte sizi en çok heyecanlandıran neydi?Satış raporları, stok raporları, gider raporları, mağaza Makro, emsali görülmemiş bir başarının adıdır. 25 yıldetayında incelenir ve yapılması gerekenlerle ilgili ak- içinde sürekli büyüyen ve aynı zamanda da mağaza-siyonlar alınır. Daha sonra mağazaların ve depoların larının fiziksel ve teknolojik altyapısını sürekli gelişti-rutin işleyişleri kontrol edilir. Tüm bu çalışmaların tam ren bir başka gıda perakende zinciri daha yok. Bu yapımerkezindedir, Makro müşterilerimiz. Tüm operas- içerisinde heyecan hep var. Ama beni en çok heye-yonlarımızın birinci önceliği, müşteri memnuniyetidir. canlandıran, şirketimizin kollarının, ticaretin merkeziMüşterimiz kadar varız, müşteri sayımız kadar büyü- olan İstanbul’a kadar uzanması oldu.ğüz.Personelinizle kurduğunuz ilişkilerle ilgili neler 7 yıldır Makro Ailesindesiniz; göreve başladığınızsöyleyebilirsiniz? günden bu yana neler değişti sizce?Hizmet sektöründe başarının en önemli faktörlerin- Göreve başladığım 7 yıl önceye göre şirketim mağazaden biri, personel motivasyonudur. Yöneticileriniz ve sayısını 2,5 katına çıkardı. 7.000 kişilik istihdamıyla,personeliniz motiveyse başarı size çok yakındır. So- sektörün takip edilen, dev bir markası oldu.runları dinlenen, kendilerine değer verilen, fikirleridikkate alınan personel, büyük bir güçtür. Bu güç size 2016 yılı hedefleriniz konusunda ne durumdası-mutlaka ilave müşteri ve ilave ciro getirecektir. nız? Antalya Bölge Müdürlüğü olarak 2017 he- defleriniz nelerdir?Bölgesel beklenti ve talepleri karşılamak adınabölgenize özel satın alma, pazarlama ya da rek- Turizm ve tarım şehri olan Antalya, son dönemlerdekilam çalışmaları yürütüyor musunuz? konjonktürel gelişmelerden maalesef olumsuz etki- lendi. Buna rağmen yeni müşteriler kazanarak 2016Mağazalarımızdan gelen talepler doğrultusunda bir- yılına ait tüm gelir ve gider hedeflerine ulaşacağız.çok yeni ürünün satışına başladık. 2017 yılında ise, güzel şehrimiz Antalya’mızın daha çok noktasında müşterilerimizle buluşabilmek için,Tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da billboard özellikle yeni Pratik konseptimizle büyüyeceğiz.çalışmalarımız devam ediyor.70 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO İNSAN KAYNAKLARI “Konuşma sanatını bilen adam, düşündüklerinin hepsini söylemez. Fakat söylediklerini düşünür de söyler.”      AristotalesDilimiz zihnimizin emrindeSıradan konularda konuşma hızımız dakikada 125-175 kelime arasındayken, düşünmehızımız 700-800 sözcüğe kadar ulaşabiliyor. Yani konuştuğumuzdan daha fazlasınıdüşünür; fark ettiğimizden daha fazlasını anlar; daha da fazlasını algılarız. Diyaloghalinde olduğumuz kişiyle aramızda gerçekleşen kısa sessizliklerde, duraksamaanlarında, genellikle yanlış bir şey söylemek ya da saçmalayıp küçük durumadüşmekten çekiniriz. Oysa ki bıraktığımız izlenimde, söylediklerimizin payı (içerik) %7iken, ses tonumuzun %38 ve beden dilimizin (fizyoloji, jest, mimik) %55 civarındadır.İnsanlar arasındaki iletişimde, ne söylendiğin- den ziyade nasıl söylendiği ya da davranıldığı izleyerek tekrar yürümeye başladı. Hayatının bü- çok daha önemli. Çünkü insan beyni tarafından yük kısmını yarı felçli geçirmiş olmasına rağmen öncelikli olarak sözsüz sinyaller yorumlanıyor. seçilmiş bir kurban olarak yaşamayı değil, başına gelen her olayı bir fırsat olarak değerlendirmeyiOlumlu beden dili, çevrenizi de olumlu olarak et- seçmiş ve dünyanın en iyi davranış bilimcisi vekiler. Beden dilimiz ve söz ile ifade ettiklerimizin iletişim uzmanı olmuştur.çelişkili olması, karşımızdaki kişinin yanlış me- Dolayısıyla aynı olayın, farklı bireylere kazandır-sajlara ulaşmasına neden olabilir. dığı deneyimler de değişkenlik gösterebilir. Kar-Eskiden insanların etkili konuşabilmek, karşı ta- şımızdaki bireyin geçmişte yaşadığı olayın, hangirafı ikna etmek, kitleleri ardından sürükleyebil- yargı ve yorumlarla, nasıl kısıtlamalara neden ol-mek gibi hitabet ve liderlik niteliklerinin doğuş- duğunu bilemiyor olmamız nedeniyle dil kalıpla-tan gelen yetenekler olduğuna inanılırdı. 1970’li rını kullanmak; bakış açılarımızı zenginleştirerek,yıllarda, Milton Erickson tarafından yapılan çalış- yarattığımız engeller hakkındaki farkındalığımızımalarda, dilin de bir yapısı olduğu, bu yapının da arttırmak ve daha anlamlı yeni ilişkiler kurmamızformüle edilerek herkes tarafından kullanılabilir konusunda yardımcı olacaktır.ve öğrenilebilir olduğu ortaya çıktı. Formüllerleşekillendirilmiş bu kalıplar, “Hipnotik Dil Kalıp-ları” olarak adlandırılıyor. Hipnotik derken, uykuile uyanıklık arası, trans halinden bahsetmiyoruz.‘Hipnotik Dil Kalıpları’nı, karşınızdakine, fark et-tirmeden onay verdirecek bir iletişim aracı ola-rak düşünebilirsiniz. Kullanılan tümceler, belirginfarklar içeriyormuş gibi görünmese de, mesajıkarşı tarafa aktarırken, kişinin algısında farklılıkyaratarak kişiyi yönlendirmenizi sağlar.Milton Erickson, ilk felcini geçirdiğinde henüz 17yaşındaydı. Sadece gözlerini hareket ettirebilirhaldeyken, yıllarca insanları gözlemleyerek be-den dili ve sözsüz iletişim üzerine keşifler yap-maya başladı. Her türlü iletişimin, aslen bilinçal-tının gücüyle gerçekleştiği fikrinden yola çıkarako günlerde henüz emeklemekte olan kardeşini72 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO İNSAN KAYNAKLARI “Kelimeler sizin için önemli olan şeyleri yapmanızı engelliyorlarsa, onları yenileri ile değiştirin.” Moshe FeldenkraisSözcükler sadece Deneyimlerimiz, yaşadığımız anı anlama; bilin- (benzetmeler, mecazlar, şiirsel anlatımlar, mizahideneyimlerimizi aktarmak çaltımızdaki hatıralar ve duyu organlarımızın filt- unsurlar gibi) kişinin sadece düşünsel değil, duy-amacıyla kullanılıyor gibi resinden geçirerek anlamlandırma ve bu sürecin gusal tarafına da değinerek, mesajımızın derinli-görünse de iletişimde hayati sonunda bizlerde oluşan kişisel izleri ifade eder. ğini ve etkinliğini arttırabiliriz.rol oynar. Deneyimlerimiz, bizim bakış açımızın bir yansı- masıdır. Herhangi birini, herhangi bir konuda ikna etmek,Herhangi birini, herhangi bir fikri aşılamak, tartışmaları istediğimiz şekildebir konuda ikna etmek Sözcükler sadece deneyimlerimizi aktarmak sonuçlandırmak, hatta çocuklarımızı özgüvenlive bir fikri aşılamak amacıyla kullanılıyor gibi görünse de iletişim- ve kişilik sahibi olarak yetiştirme ve yönlendir-istediğimizde hipnotik dil de hayati rol oynar. Rastgele sıralanmış sözcük mede de hipnotik dil kalıplarını kullanabiliriz.kalıplarını kullanabiliriz. dizileri, bilinçli zihinden geçtiğinde çok farklı çağrışımlar yapabilir. Emir cümleleri kullanarak Örneğin; “Senin DOĞRUYU SÖYLEyeceğine74 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016 konuştuğumuzda, karşı tarafın zihninde büyük inanıyorum” derken çocuğumuza, sıklıkla “Ya- oranda, konuya dair direncinin olduğu canlana- lan söyleme” diyerek vermek istediğimiz mesajı, cak ve karşı koyma bilinci gelişecektir. olumlu olarak bilinçaltına iletmiş oluruz. Aşağıda benzer şekilde, günlük hayatımızda kullanabile- Beynimizin sol ve sağ tarafı, bilgiyi farklı şekil- ceğimiz örnekler yer alıyor. lerde işler. Sol beyin lobu sözel iletişimle ilişki- lendiriliyor olması nedeniyle hikâyeyi tam olarak Sana akıl verecek değilim; DOĞRU KARARI VE- değerlendirme konusunda yeterli değildir. İletilen Rebilirsin. mesajın genel olarak mantıksal ve sembolik ta- raflarıyla ilgilidir. Ekleyeceğimiz soyut öğelerle Kim yiyerek ZAYIFLAmak istemez ki? Acaba SİGARAYI BIRAKtığında ne kadar rahat- layacağını BİLİYOR musun? Belki de bu işi EN HIZLI SEN YAPabilirsin. Beynimiz çalışırken öncelikle olumsuz ifadele- ri hemen gerçekleştirmeyi tercih eder. Günlük hayatta, “Çimlere basmayın”, “Yere çöp atmayın”, “Trafik canavarı olmayın” gibi uyarılarla sıklıkla karşılaşıyor olmamıza rağmen, sonuçların bek- lendiği gibi olmadığının farkındasınızdır. İleti- şimin amacına ulaşabilmesi, tercih edeceğimiz tümce yapılarının ancak ve ancak olumlu olma- sıyla mümkün olabilir. Elbette bu kalıpları kullanarak karşı tarafı %100 yönlendirebileceğinizi garantileyemezsiniz. Yap- tığınız vurgular ve ses tonu, beden diliniz ve mimikleriniz de iletişiminizi etkileyen faktörler- dendir. Sözel olarak iletmeye çalıştığınız mesajın doğru algılanmasını sağlamak için bu mesajı diğer unsurlarla da desteklemeniz gerekir. Kul- lanılan beden dili, kişisel olarak değişiklik göste- rebildiği gibi, sözlü iletinizle de çelişki yaratabilir.



MAKRO İNSAN KAYNAKLARIUyum’dapersonel eğitimlerihız kesmeden devam ediyorUyum, çalışanlarının eğitim ihtiyacını en verimli şekilde karşılamak amacıyla düzenlediğieğitim programlarına hız kesmeden devam ediyor.İş Akış ve Prosedür Eğitimi Uyum’dan reyon sorumlularına özel eğitimUyum mağazalarında görev yapmakta olan Ma-ğaza Müdür ve Müdür Yardımcılarına özel eği- Tüm çalışanlarını kariyer hedefleri doğrultusun-timler devam ediyor. Saha ve Merkez Birimler da yönlendirmeyi ve eğitimlerle geliştirmeyi ilkearasındaki iletişimi güçlendirmek açısından bü- edinen Uyum, Ağustos ayında, Manav, Kasap veyük önem taşıyan bu eğitimler, iş akışının doğru Şarküteri tezgâhlarında Uyum müşterilerinebir şekilde sağlanmasına da imkan veriyor. hizmet vermekte olan reyon sorumlularını, Ge- nel Müdürlük’teki bir eğitim toplantısında birUyum’un tüm Mağaza Müdür ve Müdür Yar- araya getirdi.dımcılarının katıldığı İş Akış ve Prosedür Eğiti-mi, Uyum’un Birim Müdürleri Ayşegül Deynekçi, Reyon sorumlularına yönelik olarak belirli peri-İsmail İpek, Sibel Meriç, Talat Erduran, Tarık Ko- yotlarla gerçekleştirilen eğitimler, genel değer-çer, Cihan Başkal ve Ünzile İlik’in sunumları ile lendirmenin yanı sıra, iş geliştirme ve iletişimgerçekleştirildi. konularını da içeriyor.76 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO RÖPORTAJDüzey Pazarlama A.Ş. Genel MüdürüMetin Yılmaz:“İşbirliğimiz‘MAKRO DÜZEY’desürecek”34 yıldır Koç Holding bünyesinde çalışan, 10 yılı aşkın süredir de Düzey PazarlamaA.Ş.’nin Genel Müdürlüğü görevini yürütmekte olan Metin Yılmaz, bu sayımızın konuğuoldu. Makro raflarında müşterileriyle buluşan Tat, Sek, Pastavilla, Maret, Ferrero,Dardanel, Marmara Birlik, Pringles gibi pek çok ürün ve markanın satış ve dağıtımınıyapan Düzey Pazarlama A.Ş., ülkemizin en köklü ve değerlerine bağlı şirketlerindenbiri. Düzey Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Metin Yılmaz ile, hem Düzey’i, hemMakro’yla olan işbirliklerini hem de genel olarak perakende ve hızlı tüketim ürünlerisektörlerini konuştuk.Bize kısaca kendinizden ve profesyonel geç- duğum sektörden de, içinde bulunduğum gruptan damişinizden bahseder misiniz? son derece memnun olduğumu söyleyebilirim.13 yıldan fazla zamandır Düzey’de, yaklaşık 34 yıldır 1981 yılından beri kurumsal çalışma hayatınında Koç Holding’de çalışıyorum. Dolayısıyla, Koç Hol- içinde olan bir profesyonelsiniz. Tecrübelerini-ding’deki çalışma süremin büyük bir bölümü Düzey’de ze baktığınızda, iş hayatında başarılı olmanıngeçmiş oldu. 1976 yılında liseden, 1980 yılında İstan- sırrının ne olduğunu düşünüyorsunuz? Temelbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldum. yetkinliklerin yanı sıra, ne tür özellikler önemli?1976’yı özellikle söylüyorum, çünkü liseden mezun Bu, biraz özel bir konu. Herkese göre farklılıklar göste-oldum ama, liseden mezun olduktan hemen sonra rir ve tek bir cevabı yoktur. Benim bakışım ise oldukçaçalışma hayatım başladı. Okul sırasında part-time basit. Birkaç temel özellikle sarmaladığınızda, dahaçalıştım. 1981 yılı, 2 Ocak’tan itibaren ise kurumsal da önemlisi bunları yaşam biçimi haline getirdiğiniz-çalışma hayatım başladı. Lisem, Kadıköy Anadolu Li- de başarı sanki kaçınılmaz oluyor. Peki, neler bunlar?sesi; üniversitem, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakül- İyimser olmak.tesi ki her iki okulumdan da çok memnunum. Bana Herkese eşit mesafede ve adil olmak.çalışma hayatımda ve sosyal yaşamımda çok büyük Etik değerleri her şeyin üstünde tutmak.katkılar sağladılar. Hep hızlı tüketim sektöründe ça- Hayatın içinde ve aynı zamanda çağdaş olmak.lıştım. İş hayatım boyunca, hızlı tüketilen malların Araştırmacı olmak, işini daha iyi yapabilme uğraşın-satış, pazarlama, satın alma, ithalat, ihracat gibi diğer dan vazgeçmemek.fonksiyonlarını da yerine getirdim. 13 yıldır Düzey Pa-zarlama’dayım. Bunun yaklaşık 10 yıllık bir bölümü deGenel Müdür olarak geçti. Yaptığım işten de, bulun-78 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

\"Bünyemizde 500’den fazla çalışanımız var. İş sahalarında uzmanlaşmış bazı iş ortaklarımız, bizim için faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu kadroları da dikkate alırsak yaklaşık 2.000 kişilik bir ekipten bahsedebiliriz.\"Bu değerlerin bana kılavuzluk yaptığını ve eğer bir ba- lan ekip dayanıklı tüketime yoğunlaşıp BEKO Ticaretşarı varsa beni ulaştırdığını söyleyebilirim. olarak devam ederken, Düzey Pazarlama Sütlüce’ye taşınıyor ve çalışma hayatına başlıyor. Kuruluş yılı,Düzey Pazarlama, 40 yılı aşkın süredir ülkemi- 1975; ilk yerleşim yeri de Sütlüce. Sonrasında gelişenzin ve dünyanın önde gelen markalarının satış iş hayatı ve dinamikler göz önünde bulundurularakve dağıtımını yapıyor. Şirketinizin hikayesini Koç Holding’e ait bir araziye depo ve genel müdürlükkısaca anlatabilir misiniz? binası yapılarak, şirket Sütlüce’den şu anda bulundu- ğumuz Taşdelen’e taşınıyor. Dolayısıyla 40 yılı sadeceDüzey Pazarlama, 1975 yılında kurulmuş bir şirket. iki lokasyonda geçiriyor.Oldukça eski, 40 yıla dayanan bir geçmişi var. Aslın-da öncesi de var, ama tüzel kişiliğini kazanması, 1975. Düzey, hem çok eski hem de çok kurumsal bir şirket.Öncesinde, o günkü ekonomik ve ticari koşullarda, Ana işi, Hızlı Tüketim Malları satışı ve tabii ki bunabirçok şey bir arada satılıyor; radyo, televizyon, am- bağlı olarak dağıtımı. Ayrıca risk yönetimi, müşteripul, kibrit, halı, salça, mobilya; bütün bu kalemler hep yönetimi, satış destek faaliyetleri gibi bir takım sa-tek bir şirket tarafından satılabiliyor. Fakat özelikle tışa ve dağıtıma katkı sağlayan fonksiyonları yerinedayanıklı tüketim maddelerinin çok hızlı bir gelişi- getiriyor. Bunun dışındaki pazarlama faaliyetleriyleme girmesi neticesinde bu iki segmentin birbirinden çok ilgili değil. Bu faaliyetler ağırlıklı olarak ilişkideayrılması gerektiği fikri doğuyor ve BEKO Ticaret adı olduğu tedarikçileri tarafından yürütülüyor. Düzeyaltında faaliyet gösterirken sadece tüketim mallarına Pazarlama’nın ağırlıklı görevi, yüksek penetrasyonyönelik ürünlerin ayrı bir koldan satılması, dağıtılması sağlamak ve bu işi mümkün olan en iyi biçimde yeri-ve bu operasyonların farklı bir şekilde yürütülebilmesi ne getirmek. Türkiye’nin her tarafında faaliyetimiz var.için bir şirket kuruluyor. Şirketin isminin Düzey Pazar- İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana’da Düzey bulama A.Ş. olması kararlaştırılıyor. Onun üzerine ka- işi doğrudan kendi elemanlarıyla, araçlarıyla, depola- rıyla, ekipleriyle yapıyor. Bunun dışında kalan yerlerde ise distribütörleri var. Distribütörlerimizi kendimize özel yöntemlerle yönetiyoruz. Tüm distribütörlerimizi bölgelerindeki küçük birer Düzey olarak adlandırabi- liriz. Distribütörlerimiz yaklaşık 60 tane; bazı illerde birden fazla distribütörümüz olduğu gibi, bazen bir distribütör birden fazla ile de bakabiliyor. Çok küçük birkaç tane istisnayı göz ardı edersek Türkiye’nin he- men hemen her köşesinde şu anda faaliyetimiz var ve ürünlerimizi tüm perakende noktalarında bulun- duruyoruz. Üstelik hiçbir ayrım gözetmeksizin, büyük şehirlerde hangi koşullarda bulunuyorsa, en küçük ve en uzak şehrimizde de genellikle aynı koşullarda bulunuyor. Bu hem Koç Grubu’nun ve hem de Düzey Pazarlama’nın aynı zamanda bir ana stratejisi, yakla- şımı diyebiliriz. Bünyemizde 500’den fazla çalışanı- mız var. İş sahalarında uzmanlaşmış bazı iş ortakları- mız, bizim için faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu kadroları da dikkate alırsak yaklaşık 2.000 kişilik bir ekipten bahsedebiliriz. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 79

MAKRO RÖPORTAJ \"Bizler yenilikçi ürün ve hizmetlerimizi,öncelikle Makro’yla paylaşmaya, tüketicilerle Makro aracılığı ile buluşturmaya devam edeceğiz.\"Düzey Pazarlama çatısı altında pazarlamasını Düzey Pazarlama ve Makro, uzun yıllardır çalı- Düzey Pazarlama A.Ş.yaptığınız ürün ve ürün gruplarından bahsede- şan, ülkemizin önemli iki kurumu. Bu iki şirke- Genel Müdürübilir misiniz? Ürün skalanızı genişletmek üze- tin iş ortaklığı hakkında bilgi verebilir misiniz? Metin Yılmazrine çalışmalar yapıyor musunuz? Bu ortaklığı geliştirmek adına ne gibi çalışma- lar yapıyorsunuz?Türkiye’de ve dünyada tanınan, markaca bilinen, tü-ketici beğenisini elde etmiş, etik değerleri olan, belli Makro, ülkemizin en çok tanınan ve bir o kadar da be-kalite standartlarını sağlamış ürünler ve bu ürünleri ğenilen şirketlerinden biri olmanın haklı gururunu ta-üreten şirketler, bizim radarımızda. Bunun dışındaki şıyor. Düzey Pazarlama ile ilişkisi ise zamana ve kişile-şirketlerle çok fazla ilgilenmiyoruz. Bir başka kriter de re bağlı kalmaksızın her zaman yakın ve üst seviyedebüyüklük. Buna bağlı olarak şimdiye kadar çok büyük oldu. Bu güzel ilişkiye en çok katkıyı her iki kurumunmarkalar ve çok büyük şirketler, Düzey’in portföyün- da ortak değerlere sahip olmasının verdiğini düşünü-de yer almış. Örnek vermek gerekirse; Knorr, Johnson yorum. Ayrıca “İşimizi nasıl daha iyi yaparız?” bakışıWax, British-American Tobacco, Doğadan gibi bir ta- ile paylaşımcı, karşılıklı görüş ve önerilere değer ve-kım şirketlerle ve markalarla işbirliğimiz oldu. Bugün ren, cesaretli yaklaşımlar, bu işbirliğini çok daha uzunise Tat, Sek ve Pastavilla markalı ürünler, grubumuzun yıllara taşıyacak. Bizler de yenilikçi ürün ve hizmet-markaları. Zaten Düzey’in kuruluş amacı da biraz bu. lerimizi, öncelikle Makro’yla paylaşmaya, tüketicilerleKoç Grubu ürünlerinin satış ve dağıtımını yapmak. Makro aracılığı ile buluşturmaya devam edeceğiz.Bu misyonunu hiçbir zaman bırakmadı. 1975’ten beridevam ediyor. Bunların yanı sıra mutlaka, grup dışı Çok kısa bir şekilde özetlersek, bu işbirliği “MAKROolarak değerlendirebileceğimiz şirketlerin ürünleri de DÜZEY”de sürecek.oldu. Bundan sonra da hep olacak. Bugün itibariylesöyle bir baktığımızda Ferrero, Koç dışında bizim da- Düzey Pazarlama A.Ş. organize perakendeğıtımını yaptığımız en önemli markalardan bir tanesi. sektörüyle sıkı bağları olan bir kurum. Müşte-Bunun dışında, daha önce grupta olan, halen satış ve rileriniz tarafından tercih edilmek ve onlarınpazarlamasına devam ettiğimiz Maret ürünleri var. ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl stratejilerÇok yeni aldığımız, yine Türkiye’nin çok önemli şirket uyguluyorsunuz?ve markalarından bir tanesi olan Dardanel, MarmaraBirlik gibi şirketler, şu anda Düzey Pazarlama ile işbir- Perakende sektörü, hızlı tüketimden hareket ettiği-liği içinde olan şirket ve markalar. Çok yeni olarak ise mizde, çok dinamik bir sektör ve müşterilerimiz deKellogg’s grubunun Pringles markalı ürünlerinin mün- bu sektörün çok önemli oyuncuları. Onlarla çok eskiyehasır satış ve dağıtım anlaşmasını imzaladık, Ağustos uzanan ve bu arada da çok şeffaf, güvene dayalı birayı itibariyle faaliyetlerimize başlamış durumdayız. ilişkimiz var. Bu anlamda karşılıklı olarak bilgi alışverişiYaklaşık 80.000 noktaya ulaşıyoruz. 125.000 kayıtlı, yapıyoruz. Gelişmeleri çok sıkı takip ediyoruz, piyasa75.000 faal müşterimiz var. Bunlar çeşitli kanallarda bilgilerimizi tazeliyoruz ve bu anlamda da piyasa-faaliyet gösteriyorlar. İçlerinde çok büyük ve kurumsal nın ve perakende sektörünün öncü kuruluşlarındanmüşterilerle beraber çok küçük olanları da var. Ama biri olmaya gayret ediyoruz. Bunu yaparken en çoktümü, bizim için değerli ve önemli. önem verdiğimiz konu, proaktif olmak. Yani atılacak adımları mümkün olan en erken zamanda tespit edip,80 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO RÖPORTAJ \"2016’yla beraber 2017 ve 2018 yıllarına gideceksüreçte, gerek fizikselözelliklerimiz, gerekse de IT başta olmak üzere teknolojik özelliklerimizi geliştirmek üzerine planlarımız var.\"hissedip, görüp uygulamak. Bu bizim hiçbir zaman çok yakın ilişkide. Bu nedenle ismi gibi hızlı da olmakvazgeçmediğimiz bir politikamız ve bu politika çerçe- lazım. Başka bir ifade ile, değişen tüketici taleplerinevesinde kendimizi yenilemeye çalışıyoruz. Genel ola- anında ve doğru bir şekilde cevap verebilmek zorunda.rak şirketimiz iç piyasaya, iç dinamiklere odaklanmış Bunu yaparken dijital dönüşüm süreci ile gerekli diğerbir şirket. Tedarikçilerimizin dış pazarda da çok büyük alt yapı yatırımlarını yapması da hayati önemde.faaliyetleri var ama bu faaliyetler şirketlerin ihracatdepartmanları tarafından yürütüldüğü için bizim dış Ülkemize mahsus birçok karmaşık problemle bo-pazarlarda çok fazla faaliyetimiz olmadı. Ama bu ko- ğuşmasına rağmen sektörün her geçen yıl daha iyinudaki ilgimiz, araştırmalarımız hiç bitmiyor. Bir istis- olacağı kanaatindeyim. Dinamik yapısı, başka birçokna vardır. O da zamanında sektörün diğer önde gelen sektöre iş sahaları yaratması ve özellikle de istihdambüyük kuruluşlarıyla bir ortaklık yaparak Azerbaycan sağlaması nedeniyle ülke ekonomisine katkı vermeyeve Kazakistan’da Türkiye’dekine benzer bir yapı kur- devam edecektir.mamızdı. Fakat o ülkelerin koşullarının, o yıllarda el-verişsiz olması nedeniyle belli bir müddet sonra çekil- Düzey Pazarlama için 2016 yılı nasıl geçiyor?mek zorunda kaldık. Bugün benzer bir durum başka 2017 yılı hedefleriniz ve stratejileriniz nelerdir?ülkelerde olabilir. Bir örnek vermek gerekirse, İran songelişmelerden sonra, artık Batıya ve Dünyaya açılan Bu yıl birçok anlamda değişik ve karmaşık olması-bir ülke oldu. Orada da yılların getirmiş olduğu biri- na karşın hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyor.kimle büyük boşluklar ve büyük ihtiyaçlar olduğunu Yarısından fazlasını geçtik ve yıl sonu hedefimize ol-görüyoruz. Birçok şirket İran’da, gerek hizmet gerek- dukça yakınız. Önümüzdeki dönemde portföyümüzese üretim sektörleri anlamında faaliyet göstermeye katmayı planladığımız bir takım yeni ürünler olabi-başladı veya planlıyor. Biz de bir satış dağıtım örgütü lir. Ama bu ürünler, biraz önce saydığımız kriterlerekurmak anlamında yine tedarikçilerimizle işbirliği ya- uygun olmak durumunda. O yüzden çok seçiciyiz.parak, bilgi paylaşarak orada bir faaliyet göstermeyi Portföyümüze katmadan önce çok sıkı bir elemedenaçıkçası düşünüyoruz. Benzer bir durum Balkan ül- geçiriyoruz. Popüler tabirle, kırmızı çizgilerimiz var. Bukeleri için de geçerli olabilir. Orada da artık yapı deği- kırmızı çizgilerin içinde kaldığı sürece yatırımlarımızaşiyor. Türkiye’deki faaliyetlerimizin neticesinde burada bu anlamda devam edeceğiz. Diğer taraftan altyapıçok büyük bir know-how oluşturduk. Bu know-how yatırımlarımızı da tamamlamamız gerekiyor. 2016 yılıçerçevesinde, bu yapıya uygun olarak belki bir adım bu anlamda bir milat olarak düşünülebilir. 2016’ylaatıp oralarda da bir takım faaliyetler, önümüzdeki beraber 2017 ve 2018 yıllarına gidecek süreçte, gerekdönemlerde gündeme gelebilir ve gerçekleştirebiliriz. fiziksel özelliklerimiz, gerekse de IT başta olmak üze- re teknolojik özelliklerimizi geliştirmek üzerine plan-Ülkemiz perakende sektörü ve gelişimi hakkın- larımız var. Bu konuda yatırımlarımızı bütçelendirdik,da neler söyleyebilirsiniz? zaman planımızı da yaptık. Bu zaman planı çerçeve- sinde yolumuza devam ediyoruz. Tüm bu çalışmalarınPerakende sektörü hızla ve bana göre oldukça sağlam önce ülkemize ve milletimize sonrasında tüm pay-temeller üzerinde büyüyor. Esas olan bu büyümenin daşlarımıza güzellikler sunmasını diliyoruz.sürdürülebilir olması. Sektör, Hızlı Tüketim Sektörü ile82 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO SAĞLIKÇeneler arası ilişki“Diş Teli”ile düzeliyorÇocuk yaşlarda başlayan ağız ve diş yapısındaki bozukluğun bir değil, birçok sebebiolabilir. Ailenin sosyo-kültürel yapısı, çevresel faktörler, edinilmiş alışkanlıklar,genetik faktörlerin yanı sıra uzun süre biberon kullanımı veya parmak emme gibialışkanlıklar da ağız yapısını olumsuz etkileyebiliyor. Ancak diş teli tedavisindekigelişmelerle artık bu sorunların üstesinden çok daha pratik ve de estetik şekildegelinebiliyor. Ortodontik tedavilerde yaş sınırı da yok! Bikem Öğünç dönemde çürümelerin görülmesi sonucunda, diş dizilerinin bozulması, alttan gelecek daimi dişlerinÇocuk yaşlarda başlayan dişlerdeki çapraşık- sürmelerinde hataların ve buna bağlı olarak çarpa- lığın bir değil birçok nedeni bulunuyor. Aile- şıklıkların oluşmasına neden oluyor. Nihayetinde de nin sosyo-kültürel yapısı, çevresel faktörler, çeneler arası ilişki bozularak istenmeyen durumlar edinilmiş alışkanlıklar, fena itiyatlar, travma ortaya çıkabiliyor” diyor. ve genetik faktörler veya ayrı ayrı nedenlerin birleşimi, ağız ve diş yapısında bozulmalara neden Çocuklarda özellikle parmak emme ve biberon olabiliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği kullanımı, ağız ve diş yapısını nasıl etkiliyor? Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilgin Giray ile halk arasında diş teli olarak Çocuk, doğum sonrasında anne sütüyle birlikte veya tabir edilen ortodontik tedavileri konuştuk. Özellikle daha sonra biberonla beslenmeyi sürdürülebilir an- çocuk yaşlarda başlanan rutin kontrollerle ağızdaki cak bu sürenin uzun tutulmasıyla birlikte çene ve çapraşıklığın önüne geçilebileceğini belirten Bilgin dişlerde istenmeyen değişiklikler görülebiliyor. Par- Giray, “Süt dişlerinin sağlıklı bir şekilde tamam- mak emme ise hayatın başlangıcında doğum son- lanmasıyla iyi bir beslenme ve düzgün konuşma (fonasyon) elde ediliyor. Eksikliklerinde veya erken84 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

\"Diş telinin uygulamasında hastaların herhangi bir tedirginlik duymalarına gerek yok çünkü acı hissetmiyorlar.\"Aileler çocuklarını rası edinilmiş bir alışkanlık olarak görülse de süt Bizler bu tedavi sürecinde kişilerin sosyal yaşamındaperiyodik muayene için dişlerin sürmesinden önce çocuğun bu tür alışkan- her türlü aktiviteye sahip olacaklarını, hiçbir şeydendiş hekimine götürmeli. lıklardan vazgeçirilmesi gerekiyor. Parmak emmenin geri kalmayacaklarını anlatıyoruz. İlk başta tel teda- uzun sürmesi halinde de çenelerde ve dişlerde bo- visi sırasında yemek yeme alışkanlıklarıyla birlikteOrtodontik tedaviler, zulmalar meydana gelebiliyor. ilave bilgileri edinmelerini sağlıyoruz. Örneğin, sakızbireyde herhangi bir çiğnenmemesi, her yemekten sonra düzenli olaraknedenle oluşmuş, diş Ortodontik tedaviler hakkında bilgi verebilir mi- dişlerin fırçalanması gibi... Hastamızın tedaviye baş-ve çenede görülen siniz? lamasıyla birlikte, birer aylık kontrollerin yapılmasınormalden sapmalarla gerekiyor. Öte yandan, kimi zaman mevcut telinuğraşıyor. Ortodontik tedaviler, bireyde herhangi bir nedenle tekrar kontrolünde biraz bükülmesi gerektiğini veya oluşmuş, diş ve çenede görülen normalden sapma- tamamen yeni bir telin uygulamasına geçeceğimizi larla uğraşıyor. Halkımızın tabiriyle diş telleri (Sabit de belirtiyoruz. Diş telinin uygulamasında hastala- Ortodontik Tedavi) veya ağızlık tabir edilen mütehar- rın herhangi bir tedirginlik duymalarına gerek yok rik apareyler uygulanarak hastalarımızın anomalisi çünkü acı hissetmiyorlar. İlk etapta, tedaviye baş- düzeltiliyor. Günümüzde yaygın olarak kullanılan langıç sürecinde uygulanan telin basıncını dişlerde sabit ortodontik tedaviler, çocuğun karışık dişlen- hissedebilirler tabi, rahatsızlık duyulduğu zaman ise me döneminden daimi dişlenme dönemine geçişte basit ağrı gidericilerle bu durumun üstesinden ge- daha kontrollü oluyor ve hastaya uygulanan teda- linebiliyor. vinin süresi bakımından avantajlar sağlayabiliyor. Ortalama tedavi süresi 12-30 ay oluyor. Erken so- Diş teli tedavisinin belli bir uygulama yaşı var nuçlanması veya tedavinin uzaması da söz konusu mı? olabiliyor. Her vaka için kesin bir süre belirlenmesi pek mümkün değil. Çünkü hastanın büyüme potan- Günümüzde, çağdaş ortodontinin yalnız çocukları- siyeli söz konusu... mıza değil, erişkin bireylere de uygulandığını rahat- lıkla söyleyebilirim. Arzu edilirse dişler üzerine uygu- Çarpık dişler ile müracaat eden hastalarımız, çocuk- lanan şeffaf, daha estetik braketlerle sağlıklı diş eti larının dişlerindeki eğri ve çarpıklıkları gösteriyorlar. ve kemik yapısına sahip kişilerin dişlerini ilgilendiren Ancak uzman ortodontist tarafından yapılan mua- bozuklukların tedavisi de mümkün. Diş anomalisinin yenede dişlerle birlikte esas bozukluğun çeneleri şiddetine göre tedavi süreci uzayabiliyor. Dişleri ilgi- ilgilendirdiği ebeveyne mutlaka anlatılıyor. Bu ano- lendiren hafif çapraşıklık olma durumundaysa ağız malinin alt veya üst çene kaynaklı olduğu veya her içinde uygulanan şeffaf plaklarla da artık tedaviler ikisinin birlikte önem kazandığı bildiriliyor. Uygun gerçekleştiriyoruz. Hatta ağız içinde, görülmeyen, iç yaş ve zamanda yapılacak ortodontik müdahaleler- taraftan uygulanan braket sistemiyle tedaviler de le bireyin arzu ettiği düzeltilmiş dişlere ve kapanışa söz konusu. sahip olması sağlanıyor. Bu tedavilerde zaman za- man, hastalarımızın zorunlu olarak ağız dışından Ailelere bu konuda öneriniz var mı? geçen bazı düzenekleri takmalarını isteyebiliyoruz. Ailelerin çocuklarını erken yaşlarda, diş hekimleri- Diş teli tedavi süreci, kişilerin hayatını nasıl et- ne periyodik muayeneye götürmelerini öneriyorum. kileyebiliyor? Çünkü böylelikle ileride oluşabilecek anomalilerin önüne geçilebiliyor. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 85

MAKRO SAĞLIKStressiz bir hayatMÜMKÜN!Günümüzün en önemli, en sık rastlanan ve 7’den 70’e her yaştan insanın yaşadığısorunlarından biri stres. Anlık bir durum olmayan, bir süreç içinde gelişen vesonlanması da bir süreç gerektiren stres, hayat kalitesini düşürmede birebir etkili.Yalnızca hayat kalitesini düşürmekle kalmıyor, yanında belli başlı sağlık sorunlarınıda getiriyor. Ama hayatınızda yapacağınız basit değişikler, stresten daha uzak birSyaşam sürmenize yardımcı olabilir. Yani aslında stressiz bir yaşam mümkün!tresle başa çıkabilmek için öncelikle stresin olayları değerlendirme şeklimizden düşüncelerimize,ne olduğunu, daha doğrusu içine düştüğünüz duygu ve davranışlarımıza kadar stresin pek çok bo-durumun stres olup olmadığını çok iyi anla- yutu var. Baş etmenin veya stressiz yaşamanın yolumanız gerekiyor. Çünkü belki de tanımladığı- ise kişilerin içine düştüğü durumu fark ederek bununız durum, stres değildir. Gündelik hayatımızda pek kontrol altına almalarından geçiyor.çok durumda verdiğimiz tepkiyi önüne ve arkasınaçeşitli isimler koyarak stres olarak tanımlıyoruz. “Sı- Stres alarmları çalıyornav stresi, sıcak stresi, trafik stresi” gibi... Peki, ger-çekte stres nedir ve ne gibi durumlarda gerçekten Kişiler stres altında bazı belirtiler gösteriyorlar. Bunlarstreste olduğumuzu anlayabiliriz? gruplara ayrılıyor. Duygusal, düşünsel, davranışsal ve fiziksel olarak. Duygusal olarak kaygı, gerginlik, hu-Stres, bizi zora sokan ya da bize engel olan olaylar zursuzluk şeklinde kendini belli eden stres, düşünselkarşısında verdiğimiz tepkiler, gösterdiğimiz reaksi- olarak kendini sürekli eleştirme, karar verememe, kon-yon anlamına geliyor. Süreç olarak ele alındığında santrasyon sorunu olarak ortaya çıkabiliyor. Davranış-86 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

Zaman yönetimini iyi yaparsanız, > Stresle ilgili hayatınızda stresin etkisini önemli yanlış bildiklerimiz ölçüde azaltabilirsiniz. Stres altında olsun ya Her şeyi stres olarak da olmasın, insanların yorumladığımızdan en sık yaptığı hatalardan hakkında pek çok yanlış bilgi edinebiliyoruz. biri, toplumsal Örneğin, çoğumuz stres ortamlardaki çekinceleri altına girdiğimizde bunu hissedebileceğimizi nedeniyle duygularını düşünüyoruz. Ancak bastırmalarıdır. kimi insanlar günlük yaşam içinde o kadar çok Arkadaşlarınızla, ailenizle ya da tek strese maruz kalıyorlar başınıza ama mutlaka keyif aldığınız ki çoğu zaman stres altında olduklarını bile şeyleri yapmaya zaman ayırın. anlayamayabiliyorlar. Üstelik fark edemedikleri busal olarak stres altında olan biri, konuşmakta zorlana- planlı yaşamanıza olanak sağlayacağından gün içe- durumun zararlı etkilerinibiliyor, sinirli olabiliyor ve ağlama atakları geçirebiliyor. risinde yetiştiremeyeceğinizi düşündüğünüz işler hem kısa vadede hem deFiziksel olanı ise aslında stresin en ağır yaşanılanı, nedeniyle strese girmenizi de engelleyecek. Kendi- uzun vadede yaşıyorlar.çünkü stresin fiziksel belirtileri, kaslarda gerginlik, baş niz için haftalık zamanlama ve iş planı hazırlamanız Kimileri ise stresi yalnızcaağrısı, sırt ya da boyun ağrısı, sürekli bir yorgunluk hayatınızda stresin etkisini önemli ölçüde azaltacak. yaşam temposu yüksekhissi ve çok sık hastalanma olarak karşımıza çıkıyor. olan kişilerin yaşadığını düşünebiliyor. Ancak pekBaşa çıkmak için… Keyif aldığınız anlar çok insan aslında hayatta yapmak istedikleriniBakış açınızı değiştirin Arkadaşlarınızla, ailenizle ya da tek başınıza ama gerçekleştiremediği içinDaha önce de belirttiğimiz gibi, stresle başa çıkmak mutlaka keyif aldığınız şeyleri yapmaya zaman ayı- yaşamını stres altındaiçin yaşadığınız yeri değil baktığınız yönü değiştir- rın. Bu bir film seyretmek de olabilir, dışarıda bir sa- sürdürüyor ve bunun pek demelisiniz. Böylelikle farklı açılar keşfederek daha ra- atlik bir yürüyüş de. Kedinizle oynamak da olabilir, farkında olmuyor.hat düşünebileceksiniz. kitap okumak da ya da arkadaşlarınızla çılgınca dans etmek de… Yeter ki içinde bulunduğunuz andan ke- En önemli konuyaTam kapasite nefes alın yif alabilin. değinmeden geçmeyelim:Doğru nefes almak, stresten arınmanın önemli yol- Stresten kurtulmanınlarından biri. Gündelik hayatımızda aslında yüzde 8 Ağlayın ve gülün yolunun çevrenizinefes alıyoruz ve nefesimizin yüzde yüzünü kullana- değiştirmek olduğunubilecek potansiyelimiz var. Ciğerlere değil diyaframa Stres altında olsun ya da olmasın, insanların en sık sanıyorsanız, yinenefes almayı alışkanlık haline getirerek stresinizi yaptığı hatalardan biri, toplumsal ortamlardaki çe- yanılıyorsunuz. Hayataazaltmanız mümkün. Nefesi burundan alıp ağızdan kinceleri nedeniyle duygularını bastırmalarıdır. Oysa karşı bakış açınızıverin. gülmek ve ağlamak, son derece insani ve her an değiştirmediğiniz sürece içine düşebileceğimiz durumlar. Bunları bastırmaya çevrenizi ne kadarZaman yönetimi çalışmak, içinde bulunduğumuz stresin dozunu art- değiştirirseniz değiştirinDoğru yapılan zaman yönetimi, hayat akışınızı daha tırmaktan başka bir işe yaramıyor. Özetle o an içi- stresten kurtulmanız nizden ağlamak geliyorsa sakın kendinizi tutmayın. mümkün olmuyor. Gülmek mi? O zaten yaşama biçiminiz olmalı! Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 87

MAKRO GÜZELLİKSaçlarınızı deşarj edin!Kimi zaman saçlarınızdaki basit bir elektriklenme sorunu, bütün bir günboyunca canınızı sıkmaya yetebiliyor. Bir türlü şekil veremediğiniz, en küçükbir etkide havalanan ve asla yatıramadığınız saçlarınız yüzünden neredeysealternatif elektrik akımı yaratacak duruma gelmek istemiyorsanız, saç tellerinizideşarj etmenin yollarına göz atmalısınız.AMeltem Önder olun elektriklenmeye son vermenin yolları, bundan slında her sabah yaptığınız rutin hazırlıkla- çok daha basit. rın aynısını yapıyor olsanız bile kimi zaman saçlarınız size küçük bir sürpriz hazırlıyor: Saçlarda yaşanan elektriklenme sorununun gerçek Elektriklenme! Başınızın üstünde bir trafoy- sebebi, statik elektrik. Yani saç tellerinizde “durgunla dolaşmak hoşunuza gitmiyorsa bir an önce saç elektrik” oluşması. Saçınızda oluşan elektriklenme,tellerinizi deşarj etmenin yöntemlerine başvurma- taranmasını ve şekil almasını zorlaştırdığı gibi kırıl-nızda fayda var. Aksi halde, havadan elektrik iletmeyi maya ve giderek bakımsızlaşmaya da neden oluyor.başardığı iddia edilen bilim adamı Nikola Tesla’ya Özellikle saçınızı tararken sürtünen tarak, saç telleri-rakip olmanız bir an meselesi! Elbette portatif bir nizde negatif bir elektrik yükü oluşturuyor. Elektrikteparatoner ile gezmeniz söz konusu değil ve emin88 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO GÜZELLİK Başta fön makineleri olmak üzere > Duş sırasında ısıl işlem yaptığınız her ürün yapmanız saçlarınıza elektrik yüklüyor. gerekenler Duş sonrasında Saçlarınızda elektrik saçlarınıza oluşumunu engellemenin yollarından biri de saç uyguladığınız tipinize uygun ürünleri bakım ürünleri, belirlemeniz. Saç yanlış kullanım cinsinize göre şampuan nedeniyle saçınızda ve bakım ürünlerini tercih elektriklenmeye etmenizin etkilerini kısa neden olabiliyor. sürede fark edeceksiniz. Eğer, “Ben saç cinsindenaynı yükler birbirini ittiği için de saç telleriniz birbiri- Özellikle dalgalı saçlılar dikkat! Buklelerinize istedi- çok da anlamıyorum”ni itmeye başlıyor. Özellikle yanlış ürünler kullanmak ğiniz gibi sekil veremiyorsanız belki de sorun sizde diyorsanız, kuaförünüzeve hatalı taramaktan meydana gelen bu elektrik- değil tarağınızdadır. Kıl ve sık dişli tarakları evinizden danışmanızı öneriyoruz.lenmenin gününüzü kâbusa çevirmesine artık izin uzaklaştırmanız etkili bir yöntem olacak. İlk fırsatta Elektriklenmeyi azaltanvermeyin. büyük ve geniş aralıklı dişleri olan bir tarak edin- şampuanların yanı sıra melisiniz. Böylelikle saçlarınızda istediğiniz hacmi ve duş sırasında saçınızaSaçınızı değil, elektriği kesin etkiyi yaratmanız çok daha kolay olabilir. nazik davranmanız da oldukça önemli.Kırılma nedeniyle saçlarınızı bir türlü uzatamıyor ve Fön rüzgârları estirmeyin! Saçınızı çamaşıristediğiniz şekli veremiyorsanız bunun en önemli çitiler gibi yıkamaktansebebi elektriklenme. Saçınız yerine saç tellerinizde Güzel ve bakımlı olmak adına satın aldığınız, o ha- vazgeçmelisiniz.oluşan elektriği kesmek istiyorsanız öncelikle elekt- yat kurtaran ürünler de ne yazık ki elektriklenmeye Şampuan ve bakımriklenmenin sebebini bulmalısınız. Saçlardaki elekt- sebep oluyor. Tabi doğru kullanmazsanız… Başta fön ürünlerini saçınızariklenmenin birkaç önemli sebebi var. İlkinin saçları makineleri olmak üzere ısıl işlem yaptığınız her ürün çok sert uyguladığınızyanlış şekilde taramak olduğunu biliyorsunuzdur. saçlarınıza elektrik yüklüyor. Fön makinesini saçını- zaman zedelenmeye yolSaçı yanlış taramak kadar, kullandığınız tarağın da za belli bir uzaklıktan uygulamalısınız. 20 cm’lik bir açıyor ve elektriklenmeyibunda etkili olduğunu söyleyelim. Tabi kullandığınız mesafe yeterli olacaktır ve orta sıcaklıkta bir derece de arttırıyorsunuz.tarağı, saç tipinize göre seçmeniz gerektiğini de… ayarlamayı da ihmal etmeyin. Saçınız tamamen ku- Her ne kadar yaz ruduktan sonra, 1-2 dakikalığına soğuk ayarda fön aylarında zor olduğunu uygulamanız hem elektriklenmenin önüne geçecek bilsek de saçların hem de saçlarınıza hacim kazandıracak. Saç düz- her gün yıkanması, leştiricinizi de yine son sıcaklık ayarında değil, orta elektriklenmeye seviyelerde kullanmanız oldukça etkili bir yöntem. davetiye çıkarıyor. Her gün duş alabilirsiniz Duş sonrası bakım ancak saçlarınızı yıkamamanız, özellikle Duş sonrasında saçlarınıza uyguladığınız bakım her gün şampuan ürünleri, yanlış kullanım nedeniyle saçınızda elekt- uygulamamanız, önemli riklenmeye neden olabiliyor. Besleyici kremler veya bir püf noktası. Öte saçınızı kolay taramak için tercih ettiğiniz özel yandan beslenmesi ürünleri kullanırken dikkatli olmalısınız. Saçlardaki adına saçlarınızın belli elektriklenme saç diplerinde biriken statik elektrik bir oranda yağlanmaya nedeniyle oluyor. Bu nedenle bakım ürünlerini saç ihtiyacı olduğunu da diplerine uygulamanız önemli ancak fazla kaçırırsa- belirtelim. Çok sıcak nız aslında temiz olan saçlarınız yağlıymış görüne- suyla da vedalaşsanız iyi bilir. Bakım yağlarını çok küçük miktarlarda avcunu- olur, zira sıcak, saçlara za döküp iki elinize yedirerek, saçlarınızın diplerine iyi gelmiyor. Ilık suyla uygulamalısınız. duş almalı ve saçınıza en son olarak soğuk su tutmalısınız.90 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO SAĞLIK Sindirimin anatomisi değişiyor “Duodenal Switch” Günümüzün en sık rastlanan sağlık sorunlarından biri, obezite. Dünyada obezitenin son 30 yılda iki kat arttığı ve hastalığın 205 milyon erkek ile 297 milyon kadını etkilediği belirtiliyor. Obeziteyle baş etmek için çeşitli yöntemlere başvuran hastalar, özel diyet programlarının yanı sıra cerrahi yöntemleri de deniyor. Obezite için cerrahi müdahale yöntemi olan “Duodenal Switch” ise sindirimin anatomisini değiştiren etkili yöntemlerden biri olarak dikkat çekiyor. Bikem Öğünç Obezite ile mücadelede metabolik cerrahi yöntemler de uygulanıyor. Klasik obezite cerrahisinden tamamen farklı olan, midenin hacmini küçültmeyen bu ameli- yatlarda sadece hormonal ve fizyolojik düzenlemeler yapılıyor. Obez vakalar ameliyattan sonra vücutlarının metabo- lik etkinlik gücüyle kilo veriyor. Mide küçültme ameliyatlarından farklı olarak yeniden kilo alma riski ise çok daha az (yüzde 0.3). Hasta ameliyattan sonra, yemek yemeye devam etse bile kilo veriyor. Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Demirel ile Duodenal Switch yönteminin ayrıntılarını konuştuk.92 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016

> Gıda alımı da kısıtlanıyorDuodenal Switch ameliyatı bir yol yapılıyor ve bu yol, geride bırakılan ve bir ucu Duodenal Switch, doğrudan mide çıkışına bağlanan ince bağırsağın son hastaların yaşamındaDuodenal Switch ameliyatı, bir mide bypass ameliyatı kısmına bağlanıyor. Böylece gıdalar safrayla karışma- önemli farklar yaratıyor:değil; ince bağırsak bypass ameliyatı. Bu yöntemle dan uzun bir mesafe atlıyor. Gıdaların safra ve enzimle • Ameliyat, yağmideyi küçültmek değil, besinlerin vücuttaki emilimi- karışması ve emilmeleri, ince bağırsağın son 100 cm emilimini kontrol ettiğini kısıtlamak amaçlanıyor. Alınan kalorilerin bir mak- mesafesinde oluyor. Oldukça kısa bir uzunluğa sahip için hastalara bol yağlısimum emilim sınırında emilmesi sağlanarak, alınan bu bölümde, bütün yağın ve karbonhidratın emilimi yemeleri öneriliyor.fazla kalorilerin emilmesine izin verilmiyor. Aşırı kilo sağlanamıyor. Yeterli miktarda yağ ve karbonhidrat Hastalar hayat boyukaybı riski ise yüzde 1’in altında. Türkiye’de ve dünya- alındıktan sonra geri kalan kısımlar vücut tarafından diyet yapmadığı gibida bu ameliyatı gerçekleştirebilen sayılı cerrahlardan dışarı atılıyor. porsiyonlarında dabiri olan Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Ge- kısıtlamaya gitmiyor.nel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Demirel, Duodenal Kimler Duodenal Switch ameliyatı olabilir? • Ameliyattan kısa süreSwitch ameliyatının metabolik cerrahinin en iyi ör- sonra normal beslenmeneklerinden biri olduğunu söylüyor ve yöntemi şöyle Duodenal Switch ameliyatı, ağır metabolik sorunları başlıyor. Bir öğün tamtanımlıyor: “Duodenal Switch, yemek yemeyi kısıt- olan obezite hastalarında, vücut kitle indeksi 35’in olarak yenilebiliyor.lamayan, diyete gerek duyulmayan, iştahı ortadan üzerinde olan obezlerde ve ‘morbid obezite’ denilen • Mide tüpleştirilerekkaldırmayan, sadece besinlerin vücuttaki emilimini vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan kişilerde uy- hem gıda alımıkısıtlayan bir yöntem. Yani hasta, midesi küçültülüp gulanıyor. Özellikle vücut kitle indeksi 50’nin üzerinde kısıtlanıyor hem deyemesi kısıtlanarak değil, yediği besinlerden aldığı olan ‘süper obez’ hastalarda Duodenal Switch ame- ince bağırsaklarınyağ ve karbonhidratın sindirim sistemindeki emilimi liyatı ilk seçenek olarak değerlendiriliyor. Ameliyatın son 250 cm’likkısıtlanarak kilo veriyor.” bu hasta grubunun 25 yılın üzerindeki takiplerinde kısmı, gıda geçişinde yüzde 89 oranında başarı sağladığı görülmüş. Morbid kullanıldığından emilimEmilim nasıl kısıtlanıyor? obezite tedavisi ve şeker hastalığının kontrolünde en azalıyor. Böylece daha etkili yöntemlerden biri. etkili kilo verilmesiYağ veya karbonhidratların emilebilmesi için çok ufak sağlanıyor.parçalara ayrılması, bu ayrılma için de pankreastan Ömür boyu vitamin ve • Mide çıkışındakigelen enzimlerin safrayla tepkimeye girmesi gereki- mineral takviyesi kapak bozulmadığındanyor. Sindirim sisteminde bu tepkime, ince bağırsağın mideye safra kaçışı vebaşında, yani onikiparmak bağırsağında başlıyor. Mi- Duodenal Switch ameliyatı etkisini mide küçültmeyle buna bağlı mide ülserideden çıkan besin, safra ve enzimlerle burada bulu- değil, özellikle yağ emiliminin kısıtlanmasıyla gösteri- olmuyor.şuyor, ince bağırsak boyunca hem tepkiye giriyor hem yor. Ancak bu etkin yağ emilimi kısıtlaması dolayısıyla,de bağırsak tarafından emilerek vücuda geçiyor. yağda eriyen vitaminler ve mineraller de az emiliyor. • Bypass Bu yüzden Duodenal Switch ameliyatı sonrasında bü- ameliyatlarında olduğuDuodenal Switch ameliyatında, yağların ve karbon- tün hastalar ömür boyu ve düzenli olarak yoğun vita- gibi endoskopik olarakhidratların bu enzimlerle buluşmasının geciktirilmesi min-mineral takviyesi almak zorunda. Eğer vitamin ve ulaşılması mümkünamaçlanıyor. İnce bağırsağın dörtte üçlük bölümün- mineral takviyeleri uzun dönem alınmazsa çok ağır olmayan, işlevsiz birden sadece safra ve pankreas enzimlerini taşıyan yeni sorunlar ortaya çıkabiliyor. mide parçası vücutta bırakılmıyor. • Tüp mide ameliyatı sonrası uzun dönemde kilo alanlarda bu ameliyata geçiş son derece basit. Eylül-Ekim 2016 Makro Vizyon | 93

MAKRO SAĞLIKSeslerden nefret edenlerin hastalığı...MİSOFONYAİsmini daha önce çok duymamış olabilirsiniz ama pek çok kişi misofonya hastalığınıfarkında olmadan yaşıyor. Seçici ses duyarlılığı olarak tanımlanan misofonya,bir çeşit işitsel algı bozukluğu. Ancak bu sendromu yaşayanlar kadaryaşamayanlar da etkileniyor. Neden mi? Çünkü gündelik hayatın rutinsesleri bile misofonya sendromu hastalarını rahatsız edebiliyor ve buhastalar çevrelerindeki pek çok kişiden nefret edebiliyor.Yüksek sesle müzik dinleyemiyor ve dinleyen insanlarla birlikte vakit geçiremiyorsanız, zukluğu olarak tanımlanan misofonya, birtakım ince, başkaları yemek yerken çıkardıkları ağız ritmik ve aslında pek çoğu günlük yaşamın parçası olan seslere karşı aşırı hassas olma durumu. Bir mi-şapırtıları nedeniyle bulunduğunuz yerden sofonya hastasının, hastalığının en şiddetli dereceyekoşarak uzaklaşmak istiyorsanız, bozuk para, anah- ulaştığı zaman aralığı, sabah saatleri. Uyandığı ilktar gibi metal nesnelerin birbirlerine değdiğinde birkaç saat bu seslere daha duyarlı olan kişilerdeçıkardığı seslerden hoşlanmıyorsanız, etrafınızda aynı duyarlılık gece saatlerinde de baş gösteriyor.başka sesler varken kendi konunuza odaklanamı- Saat sesi, damlayan musluk, komşunun ayak ses-yorsanız, sinemada yanınızda patlamış mısır yiyen leri gibi pek çok kişinin algıda uyum sağlayıp birbirini uyarmamak için kendinizi zor tutuyorsanız, süre sonra duymayacağı bu sesler, misofonya has-sakız çiğneyenlere özel yöntemler geliştiriyorsanız, talarının uykusunu kaçırabiliyor. Günümüzde çokotobüs, uçak gibi ulaşım araçlarında bir bebek gör-düğünüzde “eyvah” diyorsanız, siz de bir misofonya rastlanan bir psikolojik rahatsızlık olan misofonya,hastası olabilirsiniz. ilerleyen boyutlarda sosyal yaşamı olumsuz yönde etkiliyor.“Tik tak, tik tak” Özellikle gece saatlerinde yüksek sesle müzik din- lemekten veya televizyonun gürültüsünden rahatsızHer ne kadar çok farkında olunmasa da 10 kişiden olmak, sabahları çalan alarmla asabileşmek, gerek-ikisi misofonya hastası. Duymayla ilgili bir algı bo- siz gürültülerin önlenemediği anlarda ani şekilde94 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO SAĞLIK Saat sesi, damlayan musluk, komşunun ayak sesleri gibi pek çok kişinin algıda uyum sağlayıp bir süre sonra duymayacağı sesler, misofonya hastalarının uykusunu kaçırabiliyor.Sessiz ortamlarda çıkan öfkelenmek, özellikle sessiz ortamlarda çıkan ritmik Bu hastalık için kesin olarak geliştirilmiş bir tedaviritmik seslerden rahatsız seslerden rahatsız olmak (masaya kalem vurulması, yöntemi olmamakla birlikte uzman tavsiyesiyle kul-olmak, misofonyanın topuk sesi gibi) misofonyanın belirtileri olabilir. lanılan bazı ilaçlar hastalığın etkisini azaltabiliyor.belirtileri arasında. Psikolog yardımı almak da hastalığın seyri açısın- Sosyal hayattan koparıyor dan önemli… Kullanılan bazı psikolojik yöntemler var. Örneğin, bireyin sevdiği bir ses arka plan sesi Misofonya (Misophonia) tam anlamıyla, “sesten olarak bir cihaza yerleştiriliyor ve birey tetikleyici bir nefret etme”, düşük düzeyde sesten hoşlanma bi- sese maruz kalacağı anlarda bu cihazı kullanıyor. çimi. Bunun olumsuz deneyimlerle karakterize olan, Böylelikle sesin etkisini azaltabiliyor. Öte yandan yüksek veya yumuşak olsun belirli seslerden kay- uygulanan stres yönetimi tedavileriyle de bireyin naklanan bir nörolojik bozukluk olduğu düşünü- sosyal yaşamını daha sağlıklı şekilde sürdürebilmesi lüyor. Terim, Amerikalı nörologlar Pawel Jastreboff mümkün oluyor. ve Margaret Jastreboff tarafından bulunmuş. Has- talığın büyük olasılıkla merkezi sinir sisteminden kaynaklandığı sanılıyor. Genellikle düdük sesi, nefes sesi, yemek yeme sesi gibi tetikleyici bir sesle ortaya çıkan misofonya, hastada böyle anlarda endişe, iğ- renme, kaçma ve kaçınma duygularını öne çıkarıyor. Durumu çok ilerlemiş olanlarda ise öfke nöbeti, nef- ret, panik, korku, duygusal sıkıntı ve hatta öldürme isteği bile baş gösterebiliyor. Öte yandan, hastada intihar eğilimi de ortaya çıkabiliyor. Sürekli çevresel sesler içinde yaşamak zorunda kalan hasta, sosyal hayattan uzaklaşarak yalnızlaşabiliyor. Kişi, bir res- toranda yemek yerken, sinemada film izlerken ya da seyahat ederken bir anda bir sese takılıp, kontrolünü kaybederek şiddete başvurabiliyor. Sebebi kulak değil, beyin Misofonya hastalığı, kişilerde genellikle 9-13 yaş arasında başlıyor. Nedeni henüz bilinmeyen bu has- talığın sebebinin kulaklar olmadığı yönünde ortak görüşe sahip olan uzmanlar, beyin ve bedenin ref- lektif bir tepkisi olabileceği üzerinde yoğunlaşıyorlar.96 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016



MAKRO YAŞAM çRiöskzhüemr yeürdies, e sizde! Hayatın her anı, pek çok risk faktörüyle dolu… Gün içerisinde çoğu zaman unutuyor olsak da pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz. Önemsemediğimiz pek çok şey ve aslında bize basit gelen bazı alışkanlıklarımız, risk oranımızı yükseltiyor. Kullandığımız temizlik ürünlerinden elektronik cihazlara kadar risk açısından kuşatılmış hayatlarGsürüyoruz. Hemen içinizi karartmayın, çünkü bu durumun çözümü yine sizde! elişen teknoloji ve yeni ürünler, yaşamımıza zaman ve konfor kazandırıyor olsalar da aldığımız riskleri de arttırıyorlar. Geç- mişten gelen “Ütüyü fişte mi bıraktım?”, “Ocağın altını sön- dürmüş müydüm?” gibi küçük takıntılara, her geçen gün ye- nilerini ekliyoruz. E haksız da sayılmayız! Cihazlar çoğalıyor, modern yaşam ürünleri çeşitleniyor, risk de giderek artıyor. Öte yandan hali hazırda var olan tehlikeler de yerinde duruyor. Üstelik bu tehlikeler, yalnızca sizi değil, varsa çocuğunuzu ve evcil hayvanlarınızı da tehdit ediyor. Bunlara kafayı takmak çözüm değil, basit yöntemlerle üstesin- den gelebilir ve günlük yaşamınızdaki risk faktörlerini azaltabilirsiniz. İşte kendisi küçük, etkisi büyük tehlikeler ve bunların karşısında ya- pabilecekleriniz…98 | Makro Vizyon Eylül-Ekim 2016


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook