Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Konak Dergisi - 2018 Bahar Sayı 1

Konak Dergisi - 2018 Bahar Sayı 1

Published by Konak Dergisi HSV, 2019-10-05 19:32:30

Description: Konak Dergisi - 2018 Bahar Sayı 1

Search

Read the Text Version

buradan geçmiş. İsfahan pazarlarında de kurulan ‘’Her görünenin bir de den olmayanı öldürmeyi hak görme- Bağdat’tan tuhafiye, Bizans’tan sırma- görünmeyeni vardır. Batını herkes leri halk arasında ciddi bir tepkiye yol lı ipek, Mısır’da keten kumaşı, Bah- anlayamaz’’ düşüncesi bu akımların açıyor. Çıkan isyanlar sonrasında batı- reyn’den mücevher, Umman’dan aba- temelini oluşturuyor. Hasan Sabbah’ın nilik ile mücadele başlarken halkta da noz, Çin’den biblolar ve Horasan’dan hocası Abdülmelik bin Attaş şehirden bir paranoya ve toplumsal güvensizlik kürkler bulunduğu biliniyor. Bu pa- çıkarılıyor fakat oğlu ibni Attaş batıni tablosu oluşuyor. Tarihte yaşananların zarların ürün yelpazesi bile İsfahan’ın olmadığını söyleyerek şehirde kalıyor. benzer formlarda günümüzde de gö- zenginliğinin bir göstergesidir. Daha sonraları saraydaki hizmetkar- rülmesi sebebiyle Batınilik hakkında İsfahan’ı okurken karşımıza çıkan bir lara hocalık yapmaya kadar yükselen yeteri kadar araştırma olmadığını söy- diğer ilginç bilgi ise Batınilik veya ibni Attaş batıniliği İsfahan’da yayıyor. leyen hocamız özellikle sosyal bilimler Haşhaşilik.Bu akımların doğuş nok- Batıni olanların sayısı ve yüksek mev- okuyan arkadaşların bu konu üzerine tası ve en çok taraftar bulduğu yer kilerde yer alması, vergilerin batiniler çalışmalarını tavsiye ederek konuşma- İsfahan.Hasan Sabbah’ın önderliğin- tarafından toplanması ve kendilerin- sını sonlandırdı. Nurullah Yazar; Doktora tezini 2013 yı- lında “İslam Tarihi; Büyük Selçuklular Döneminde İsfahan” alanında yapmış olup halen Ankara Üniversite’nde İlahi- yat fakültesi İslam Tarihi Anabilim da- lında Yrd. Doç olarak çalışmaktadır. İSLAMİ İLİMLER 51

İslam Şehirleri Seminerleri İslam Şehirleri Araştırmaları Koordinatörlüğü kutlu belde Medine-i Münevvere’nin okumalarını yaptı. MEDİNE’DEN MEDENİYETE Medeniyet Medine’den başlar diyerek çıkılan yolculuk 12 Ocak 2018 tarihinde İslam Şehirleri Seminerleri’nin Değerlendiren 12.si gerçekleştirilerek tamamlandı. Seminere konuş- Aysel Bozkurt macı olarak Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden Halit Emam Abushanp davet edildi. Hacettepe Üniversitesi Sn Emam konuşmasında Medine deyince akıllara ‘Me- Hemşirelik Fakültesi deniyet’in gelmesinin buranın, İslamiyet Medeniye- ti’nin kuruluşunun merkezi olmasından kaynaklandığı- İslam mimarisinin nı belirtti. Bundan sonra kurulan bütün İslam şehirleri İslam Fıkhı etrafında Medine örnek alınarak oluşturulmuş olup bu şehirlere Basra, Kufe, Bağdat, İstanbul örnekleri verilebiliceğini geliştiğini ve söyledi. Müslümanların “İslam mimarisinin İslam Fıkhı etrafında geliştiğini ve ihtiyaçlarına cevap Müslümanların ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde, verecek biçimde, hayatlarını huzurla yaşayabilecekleri şekilde oluştu- hayatlarını huzurla rulduğunu unutmamak gerekir. İslam’ın ilk şehri olan yaşayabilecekleri Medine; Hz. Muhammed (s.a.v)’in Miladi 622’de Me- şekilde oluşturulduğunu dine’ye hicretinden sonra belli kaidelere göre kurul- unutmamak gerekir. muştur” diyerek sözlerini sürdürdü. İslam mimarisi ve estetiğini anlamak için mutlaka İslam fıkhını bilmek 52 KONAK gerektiğini belirtti. Medine, hicretten önce ‘Yesrib’ adıyla bilinmekteydi. Bunun yanı sıra Yesrib’den önce Tıybe ismi ile anılmış. Emam, Yesrib isminin ‘kumar’ ve ‘kınamak’ anlamla- rına geldiğini bu yüzden Peygamber Efendimiz (s.a.v) tarafından şehrin isminin değiştirildiğini söyledi.Hz. Muhammed(s.a.v)’in Yesrib’e hicretiyle bölgenin Me- dine ismi ile şereflendiğini ifade etti. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de Tevbe ve Ahzab surelerinde peygamber şehri, kutsal belde Medine-i Münevvere’den bahsedildiğinin altını çizdi. Sn Emam seminer boyunca, Peygamber Efendimiz (sav)’in şehri Mescid-i Nebevi etrafında şekillendirme- sinin İslam Şehir geleneği için göz ardı edilemez bir un- sur olduğunu ısrarla vurguladı. Sn Emam bu konuda en çok araştırmanın ise şaşırtıcı şekilde Yahudi asıllı şehir tarihçileri tarafından yapıldığını ifade etti. Medine’de sıfırdan oluşturulan imar, kurulan diğer İslam şehir- lerine de yansımış. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethettikten hemen sonra Ayasofya Kilisesi’ni camiye çevirmesi tesadüfi değildir. Aynı etki- yi Bursa Ulu Camii etrafında kurulmuş Bursa şehrinde de görmek mümkün. Emam: “İslam şehirciliğinde çalışmalar devam ederken bazı batılı araştırmacılar ve tarihçiler Hz. Muhammed (sav)’in şehir planlamasında Grek şehirciliğinden etki- lendiğini söyler. Oysa bu yanlış öğrenilmiş bir bilgidir”. Grek şehirciliğinde şehirler bir mabet etrafında gelişir. Aynı şeyi Medine için de söylemek yanlış olmaz. Bura- daki fark Grek şehirlerinde mabede giden yollar ‘şebeke usulü’ diye isimlendirilen bir yapıyla oluşturulurken,

Medine’deki yollar ‘ağaç sistemi’ adı ve- hammed (s.a.v) ve eşlerine ait odalar bu- rine de ayrı bir değer vermişlerdir.” di- rilen planlamayla oluşturulurmuş. Bu lunmaktaydı. Bu odalar önceleri 2 iken yerek Osmanlı izlerini tekrar vurguladı. sistemle Mescid-i Nebevi’den ayrılan her sonra 9’ a kadar çıkarılmış. Mihrap; Mescid-i Nebevi’nin kıble duva- yol Medine de farklı bir mahalleye çık- Kıble istikameti Kudüs’ten Mekke’ye rında, ses akustiğini sağlamak için yapıl- makta, Grek şehirciliğinin kullandığı şe- çevrilince Mescidi Nebevi’nin planı da mıştır. Sn Emam camilerimizin olmazsa beke sistemi ise böyle bir oluşuma engel değişmiş. Kuzey duvarı boyunca yer alan olmazı mihrabın şüphesiz İslam mimar- teşkil etmiştir. Sn Emam ağaç sisteminin kapalı kısım güneye alınarak, güneyde lığının değerli bir geleneği olduğunu kişisel özgürlükleri ön plana çıkaran bir yer alan suffe de kuzeye alınmış. söyledi ve kiliselerdeki sistemden farklı sistem olduğunu belirtti. “Mescid-i Nebevi’nin bu dönemde vakıf olarak fonksiyonel amaçla tasarlandığını Mescid-i Nebevi’nin inşa edildiği alanın, kurumu, adliye kurumu ve maliye kuru- belirtti. Günümüzde Mescid-i Nebevi’de dillerden düşmeyen hikayesiyle, Kutlu mu (Beytülmal) olarak da faaliyet gös- binlerce insan aynı anda namaz kılabi- Nebi’nin üzerinde yolculuk yaptığı deve- termiş olduğunu söylemek yanlış olmaz” leceği için mescitte birden fazla mihrap nin çöktüğü yer olduğu bilinir.Mescit, ilk diye ifade eden Emam; Mescid-i Nebevi bulunmakta. inşa edildiğinde tek sıra kerpiçten, yak- içerisinde hiç şüphesiz en değerli kısmın Hicret ile başlayan İslam şehirciliği uzun laşık 1.60 metre kadar yükseklikte çevre Hücre-i Saadet olduğunu da belirtti. Bu yıllar devam ettiğini birçok örnekle ifade duvarı ile kuşatılmış üzeri açık bir alana bölüm Peygamber Efendimiz’in eşi Hz. eden Emam; Miladi 18. Yüzyılda Avrupa yapılmış.İnşa faaliyetleri 7 ay sürmüş. Aişe’nin odasının olduğu bölümdür. Şu şehircilik anlayışının benimsenmesiy- Mescid-i Nebevi o dönemde basit ve an Mescidi Nebevi’de Hücre-i Saadet le İslam şehirciliği kavramının göz ardı sade bir görünüme sahip olmuş. Kıble olarak zikredilen bu bölümde Peygam- edilmeye başlandığını söyledi. Şu an ül- yönünün Kudüs olduğu bu ilk dönemde ber Efendimiz (s.a.v), Hz. Ebu Bekir kemizde ve birçok Avrupa ülkesinin ar- yapıya doğu, batı ve güney yönde olmak ve Hz. Ömer’in kabirleri bulunmakta. şivlerinde tarihimizin saklı olduğu yazılı üzere 3 kapıdan girilmekteydi ve ortada Hücre-i Saadet’in Kabe’ye benzememesi belgeler mevcut. Bizlerinse arşivlerdeki üstü açık bir avlu kuzey duvarı boyun- ve insanlar tarafından tavaf edilmemesi henüz çalışılmayan kaynakları tercüme ca kapalı bir kısımdan oluşuyordu. Sn için üçgen şeklinde yapılmış. Daha son- etme, yayınlama ve okuma görevimiz ol- Emam bu kapalı mekanın İslam mima- ra tarihsel süreçte beşgen ve dikdörtgen duğunu hatırlattı. risindeki ilk sahın örneklerinden oldu- şekillerini almış. Tarihimiz açısından “İslam Medeniyeti’nin kurmuş olduğu ğunu ifade etti. Daha sonra güney yön- önemli bir bilgiyi paylaşan Emam: “Mes- şehirlerin değerini göz önünde bulundu- de başka bir kapalı mekân inşa edilmiş. cidi Nebevi’nin kubbesi, Osmanlı padi- rarak ‘Medeniyet Medine ile başlar’ di- Bu kapalı kısma ‘suffe’ denilmekte olup şahı V. Murat tarafından Kütahya’dan yerek çıktığımız yolculuğumuza devam burası yoksul muhacirlerin kalması için götürülen yeşil seramiklerle kaplanmış- etmekten gurur duymalıyız.” kullanılmış. Avlunun ortasında bir kuyu, tır. Osmanlı Devleti’nde birçok padişah doğu ve güney taraflarında ise Hz. Mu- Mescid-i Nebevi’nin minberi, minarele- Halid Abdulkerîm Muhammed İmam Ebû Şeneb; Ayn Şems Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi İslam Medeniyeti ve Eser- leri Bölümü’nde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini almıştır. 2012 yılından itibaren Erciyes Üniversitesi Sosyal Bi- limler Enstitüsü’nde “Memlükler-Osma- lılar Yönetim Süresince Mısır-Türkiye Arasında Karşılıklı Mimari Planlama ve Karşılıklı Etkileşimler” konusunda dok- tora yapmaktadır. İSLAMİ İLİMLER 53

54 KONAK

TIBBİ İNSANİ YARDIM Araştırmaları Koordinatörlüğü Koordinatörlüğümüzün amacı; her ay farklı bir afeti konu edinerek, farklı alt çalışma gruplarının araş- tırmaları ile tıbbi insani yardım kavramının daha iyi anlaşılmasıdır. Çalışma gruplarımız; konuları ile ilgi- li literatür taramaları sonucu ulaşılan kitap, makale ve rapor gibi referans kabul edilebilir kaynaklardan faydalanmaktadır. Her afet sonrasında afeti daha geniş gruplarla irdelemek için atölye çalışmaları dü- zenlemekteyiz. Etkinlik 1. Çalışma Grubu • Afete Bağlı Sağlık Sorunları • Tıbbi İnsani Yardım Kuruluşları • Akademide Afet Tıbbı • Acil Afet Yönetimi • Afet Tıbbı Etiği 2. Atölye • Yemen İç Karışıklığı 2015 • Pakistan Sel Felaketi 2010 • Japonya Fukuşima Nükleer Kazası 2011 • Filipinler Haiyan Tayfunu 2013 • Van Depremi 2011 • Haiti Kolera Salgını 2010 • Tayland Sel Felaketi 2011

2011 Tayland Sel Felaketi Tıbbi İnsani Yardım Organizasyonları TIBBİ İNSANİ YARDIM ORGANİZASYONLARI DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WORLD HEALTH ÇALIŞMA GRUBU ORGANIZATION) VE YAPILAN FAALİYETLER 1 Büşra Yeninarcılar 2 Merve Karaca World Health Organization (WHO) 7 Nisan 1948’de İsviçre’ 1 Merve Rençber nin Cenevre şehrinde kurulmuştur. Merkez ofisi Cenevre’de 1 Mervenur Gürer olup Washington’da Amerika Bölgesel Ofisi, Kopenhag’da Av- 1 Muhammed Cihan Işık * rupa Bölgesel Ofisi, Kahire’de Doğu Akdeniz Bölgesel Ofisi, 1 Rumeysa Bahadır New Delhi’de Güney-Doğu Asya Bölgesel Ofisi, Manila’da Batı Pasifik Bölgesel Ofisi, Brazavil’de Afrika Bölgesel Ofisi 1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi olmak üzere toplam 6 bölgesel ofisi vardır. Ayrıca WHO’ya 2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi üye 194 ülkede 150’den fazla yerel ofisler bulunmaktadır. * İletişim: [email protected] WHO’nun kuruluş amacı tüm dünyadaki insanlar için daha sağlıklı ve daha iyi bir gelecek oluşturmaktır. Bu amaçla bu- 56 KONAK laşıcı (grip, HIV, tüberküloz…) ve bulaşıcı olmayan (kanser, kalp ve damar hastalıkları…) hastalıklarla mücadele etmeye; anne ve çocuk sağlığını iyileştirmeye, hava, su ve gıda sağlı- ğını iyileştirmeye yönelik çalışmalar yürütmekte, gerekli du- rumlarda ilaç ve aşı yardımları yapmaktadır. Aynı zamanda ülkelerin acil durumlara hazır olmasını amaçlamakta, her- hangi bir acil durumda ülkelere yardım götürmektedir. Ge- lirlerinin çoğunu üye ülkelerden ve partnerlerinden yapılan gönüllü bağışları, bir kısmını üye ülkelerin belirlenmiş katkı- ları, çok az bir kısmını özel sektör bağışları oluşturmaktadır.

WHO’nun yönetiminde iki yapının 2. Plenary (Genel Kurul): WHA’nın üzere toplamda yaklaşık US$ önemli rolü vardır. Bunlar: tüm temsilcileri için olan toplan- 350.000 tahsis edilmiştir. Bu fon 1. Dünya Sağlık Meclisi (World He- tısıdır. Birçok ayrı toplantıdan olu- ile hem yerel halk hem de sağlık şup bu toplantılarda raporlar din- çalışanları için can yeleği tedarik alth Assembly) lenmekte, kurulların aktardığı çö- edilmiş, mobil sağlık üniteleri ara- 2. Yönetim Kurulu (Executive Board) zümler tartışılmakta, yeni bilgiler cılığı ile selden etkilenen ailelere World Health Assembly (WHA), ve gelişmeler sunulmaktadır. Genel temel ilk yardım kiti temin edilmiş, WHO’nun karar verme organı olup Direktör ve üye ülkeler Genel Ku- selden etkilenen halkın sağlık hiz- tüm üye devletlerin katılımı ile her rul’da temsilcilere hitap etmektedir. metlerine ulaşımını sağlamak için yıl Mayıs ayında Cenevre’de gerçek- botlar tahsis edilmiş, ilaç üreticile- leşmektedir. Bu toplantıya 194 üye WHA’da her beş yılda bir Genel Di- ri de selden etkilendiği için zaruri ülkenin en üst düzey sağlık yetkilisi rektör; üç yılda bir ise Yönetim Ku- ilaçların temini sağlanmıştır. katılmakta ve başkan tarafından yöne- rulu seçimi yapılmaktadır. İlk Genel • Sel sırasında belirli günlerde du- tilmektedir. Bu toplantıda WHO’nun Direktörü Dr. Brock Chisholm olup rum raporları yayınlanmıştır. çalışmaları gözden geçirilmekte, yeni en son Genel Direktör Dr.Tedros Ad- • Hastalık gözetimi, uygun ilaçların hedefler belirlenip, finansal politikalar hanom Ghebreyesus’tur. Bu direktör ve malzemelerin temin edilmesi denetlenmekte, bütçe programına bu 70. WHA’da seçilmiş olup WHO’nun gibi halk sağlığı hizmetlerinin hızla bilgiler ışığında karar verilmektedir. ilk Afrikalı genel direktörüdür. Halen sağlanması ve su kaynaklı hastalık- Yönetim Kurulu’nun ve genel direktör Federal Demokratik Etiyopya Cum- ların düzgün bir şekilde yönetilme- ’ün çalışma raporları gözden geçiril- huriyeti’nin Başbakanı’nın özel danış- si desteklenmiştir. mekte ve yönetim kurulu tarafından manlığını yapmakta olup aynı zaman- • Cibinlik ve böcek kovucu temin hazırlanan sağlık gündemine tartışıl- da parlamento üyesidir. edilmiş, Tayland Sağlık Bakanlı- maktadır. Bu zamana kadar sonuncu- ğı (MoPH)’na geçici barınaklarda su 22-31 Mayıs 2017 tarihleri arasında Dünya Sağlık Örgütü’ nün Yönetim sivrisinek kontrolüne teknik destek olmak üzere 70 WHA gerçekleşmiştir. Kurulu nitelikli 34 üyeden oluşmakta- sağlanmıştır. dır. Yılda 2 defa toplanmaktadır. Yıllık • Kurumlar Arası Daimî Komite WHA, farklı amaçlarda yönetim toplantısı ocak ayında yapıl- (IASC)’nin hazırladığı erken mü- çalışan iki ana toplantıdan makta, bu toplantıda WHA’nın çalışma dahale değerlendirme aracı (IRA oluşmaktadır; takvimi belirlenmektedir. İkinci toplan- Tool) İngilizce’ den Tay diline çev- 1. Committees (Kurullar): İki farklı tı Mayıs/Haziran aylarında gerçekleş- rilmiş, Tayland Acil Tıp Kurumu mekte olup bu toplantıda da belirlenen (EMIT) gibi ulusal kurumlara da- kurul vardır: karar ve politikalar uygulanmaktadır. ğıtılmıştır. a. Kurul A: Bu kurulda teknik ve Şimdiye kadar sonuncusu 22-27 Ocak • EMIT, MoPH, Birleşmiş Milletler 2018’de olmak üzere 142 tane yönetim Çocuklara Yardım Fonu (UNI- sağlık meseleleri hakkında gö- kurulu oturumu yapılmıştır. Yönetim CEF) ve Birleşmiş Milletler Nüfus rüşülmektedir. kurulu başkanı Mayıs 2017’de seçilen Fonu (UNFPA) ile toplantı düzen- b. Kurul B: Bu kurulda ise finan- Dr. Assad Hafeez olup halen Pakistan’da lenmiştir. Bu toplantıda bir insani sal ve idare konuları hakkında Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Hiz- yardım ekibinin kurulması ve Bir- görüşülmektedir, bazı yasa ta- metleri Akademisi’nde yönetici müdür leşmiş Milletler ile ulusal kurumlar sarıları kabul edilmektedir ve olarak da çalışmaktadır. arasında iletişim sağlanması hak- bu yasa tasarıları Plenary (Ge- kında konuşulmuştur. nel Kurul)’da sunulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 • Sağlık risklerinin, selden etkilenen Tayland sel felaketinde yaptığı alanların belirlenmesi konuları yardımlar; hakkında Birleşik Devletler Kal- kınma Ajansı (USAID) ile görüş- • Sel sırasında sağlık hizmetlerine ve meler yapılmıştır. ilaçlara ulaşım zorluğu, boğulma • Temiz su teminini sağlamak ve riski, ilaç temininde güçlükler gibi su kaynaklı hastalıkları önlemek problemler tespit edilmiş, Tayland amaçlı Su Sanitasyon ve Hijyen İl- ulusal sağlık kurumlarının taleple- keleri (WASH) ile toplantı düzen- ri üzerine Güney-Doğu Asya Böl- lenmiştir. gesel Sağlık Acil Yardım Fonu’n- dan Ağustos 2011’de US$ 170.000, Ekim 2011’de US$ 180.000 olmak TIBBİ İNSANİ YARDIM 57

• Vektör ve su kaynaklı hastalıklar rası Yaralılara Yardım Komitesi’ adıyla kuruluşların savaşlarda yaralılara des- hakkında bilgilendirme amaçlı 5 kişilik bir komisyon kurulmuştur. Bu tek olmak dışında doğal afetlere de eğitim düzenlenmiştir, broşürler komite 1863 yılında 18 farklı devletten tıbbi yardım yapması önerisini sun- dağıtılmıştır. gelen toplam 36 delegelik uluslararası ması üzerine 1919 yılında Uluslara- bir konferans düzenlenmiş, sonuç bil- rası Kızılhaç Komitesi çalışmalarına • MoPH’nın talebine bağlı olarak dirgesinde; her ülkenin kendi toplulu- alternatif oluşturmayacak ulusal top- hijyen kitleri, oral rehidratasyon ğunu kurması, yapılacak yardımların lulukların koordine edildiği Kızılhaç sıvıları ve ishal kitleri temin edil- gönüllüler tarafından yürütülmesi, yasal Ligi kurulmuştur. Bu Lig 1983 yılında miştir. altyapısını oluşturmak için bir konfe- ismini Kızılhaç ve Kızılay Ligi olarak, rans düzenlenmesi, sahada tanınması 1991 yılında ise Uluslararası Kızılhaç KIZILHAÇ VE KIZILAY HAREKETİ için sembol olarak beyaz zemine kırmızı ve Kızılay Federasyonu olarak değiş- VE YAPILAN FAALİYETLER haç kullanılması kararlarına varılmıştır. tirmiştir. Zamanla ulusal topluluklar Dünyanın en büyük gönüllü gücüne 1864 yılında İsviçre Devleti’nin resmi çalışma alanlarını genişletmişler; ko- sahip Kızılhaç ve Kızılay hareketi; delege çağrısı ile Baden Büyük Dükalı- ruyucu tıp, halk sağlığı ve hijyen, kan Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), ğı, Belçika Krallığı, Danimarka Krallığı, transfüzyonu, ilk yardım, afetlerde Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Fede- 2. Fransa İmparatorluğu, Hesse Büyük arama-kurtarma, yangınlarla mücade- rasyonu (IFRC), Ulusal Topluluklar ol- Dükanlığı, İtalya Krallığı, Hollanda le ve toplumsal refahı arttıracak çeşitli mak üzere 3 yapıdan oluşur. Hareketin Krallığı, Portekiz ve Algarve Krallığı, aktif roller üstlenmeye başlamıştır. doğuşuna bakılacak olursa; 1828 yılında Prusya Krallığı, İsviçre, İspanya Krallığı Cenevre’de doğan Henri Dunant ismin- ve Württemberg Krallığı olmak üzere 12 Amblem de bir iş adamı, 1859 yılında o sırada devletten gelen katılımcılarla 22 Ağustos 1863 yılında, düzenlenen konferansta İtalya’da olan Fransa Kralı 3. Napolyon tarihinde “Savaş sırasında yaralı askerle- savaşlarda görev alacak gönüllülerin ile görüşmek için İtalya’ya gittiği sırada rin durumlarının iyileştirilmesi” adında ve tıbbi teçhizatın sahada tanınma- Avusturya Krallığı ile Fransa-Sardinya kongre düzenlenmiştir. Daha sonra ismi sı ve ayırt edilebilmesi için öncü ülke Krallığı arasındaki Solferino Savaşı’nda, 1. Cenevre Sözleşmesi olarak isim ve- İsviçre bayrağındaki renklerin tersi savaş alanında tıbbi yardıma ulaşama- rilen kongre sözleşmesi imzalanmıştır. olan beyaz zemin üzerine kırmızı haç yan yaralı askerlerin durumuna şahit 1874 senesine gelindiğinde farklı kıta- işaretinin kullanılması karar veril- olmuştur. 1862 yılında Cenevre’ye dön- lardan üye sayısı 22’yi bulmuştur. 1876 miştir. Osmanlı İmparatorluğu, dini düğünde savaş sırasında yaşadıklarını senesinde ise komite ismini Uluslararası nedenlerden ötürü haç amblemini anlatan ve savaşlarda yaralanan asker- Kızılhaç Komitesi olarak değiştirmiştir. kabul etmek istememiş, hilal sembolü- lere tıbbi yardım yapılması fikrinin çıkış Aynı sene Türkiye, Rusya ile savaştığı sı- nün kullanımı önerisinde bulunmuş. noktası olan “Solferino Hatırası” adlı bir rada “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Önerinin kabul edilmesiyle ikinci bir kitap çıkarmıştır. Kitabın kopyalarını Yardım Cemiyeti” adı altında kurulan amblem ortaya çıkmıştır. Bu iki amb- yardım çalışmalarına destek olabilece- topluluk, İsviçre Hükümetine katılım ta- lemi kullanan ülkeler 1929 yılında 3. ğini düşündüğü politikacılara, askeri yö- lebini iletmiş; 1877 yılında ise “Osmanlı Cenevre Sözleşmesi ile eşit tanınma neticilere ve dönemin önemli kişilerine Hilali Ahmer Cemiyeti” adı altında res- ve korunma hakkına sahip olmuştur. göndermiştir. Kitap, zengin ve yardımse- mi olarak tanınmıştır. İlk defa amblem İran ise 1922’de kırmızı aslan ve güneş ver bir avukat olan Gustave Moynier’ın olarak hilali kullanan topluluk daha son- amblemini kullanmış, 1980 yılında ise dikkatini çekmiş, bu konuyla ilgili bir radan üye olacak İslam ülkelerine öncü- hilali kullanmaya başlamıştır. 2006 yardım toplantısı düzenlemiştir. Top- lük etmiştir. yılında Cenevre Sözleşmesinin 3. Ek lantı sonunda Dunant’ın yaralı askerlere Amerikan Kızılhaçı Savaş Direktörü, protokolünün belirlendiği kongrede tıbbi yardım yapılması hakkındaki fikir Henry Pomeroy Davison ulusal üye İsrail ve Filistin devletleri komiteye ve önerilerini araştırmak için ‘Uluslara- üye olmuş, İsrail ne İslam ne de Hris- tiyanlık ile ilişkili amblemi kabul et- meyeceğini belirtmesi üzerine kristal amblemi de resmi olarak tanınmıştır. Cenevre Sözleşmeleri İsviçre’nin Cenevre şehrinde, 100’den fazla ülkenin imzaladığı, uluslararası hukukta insan hakları üzerine yapılmış ilk büyük sözleşmedir. İlk sözleşme, 58 KONAK

1864 yılında savaşlarda yaralanan as- Cenevre Sözleşmeleri kerlerin korunmasını, tıbbi tedavisinin İsviçre’nin Cenevre şehrinde, yapılmasını ve ailelerine bilgi aktarıl- 100’den fazla ülkenin imzaladığı, masını güvence altına almıştır. Sözleş- uluslararası hukukta insan me; yaralı ve teslim olmuş askerlere, hakları üzerine yapılmış ilk büyük tıbbi personele ve hastanelere saldırıyı sözleşmedir. yasaklamış, taraflara yaralı ve ölülerini toplama ve komiteye bildirme yüküm- maddeleri eklenmiştir. 2. protokolde olmak üzere 65 şehirde 816 insanın ya- lülüğü getirmiştir. Ailelere ve devlet- ise iç savaşlarda ayaklanma çıkaran şamını yitirdiği ve 13,5 milyon insanın lere bilgilerin aktarılabilmesi amacıyla tarafın da savaşılan ülke gibi tıbbi etkilendiği afette Tayland Kızılhaçı 1,3 Merkezi Takip Ajansı kurulmuştur. desteğe ulaşabilme hakkı olduğu ek- milyondan fazla insana temel gıda ve 1906 yılında ilk sözleşmenin maddeleri lenmiştir. Sözleşmeye imza atan ülke- gıda dışı yardımda bulunmuştur. deniz kuvvetlerine göre genişletilmiş, lerin sözleşmenin maddelerine uyma • Afet saha değerlendirmesi ve kur- ambulanslar ve hastanelerin olduğu zorunluluğu olup, ihlal durumunda gibi, hastane gemiler, cankurtaran bot- yaptırım söz konusudur. tarma operasyonları kapsamında lar, tıbbi amaçla kullanılan uçaklar ve 78,680 kişi selden kurtarılmıştır. personelleri de koruma altına girmiş- 2011Tayland sel felaketinde Kızılhaç • Afetzedelerin beslenme ihtiyaçları tir. Savaş esirlerinin sağlığını koruma ve Kızılay Hareketi üyesi kuruluşlar, için mobil mutfaklar ile 440,000 altına almak, ücretsiz barınma, gıda, devlet kuruluşları, uluslararası özel ba- kişiye (günlük 5,000 kişi) sıcak ye- kıyafet ve aileleri ile iletişime geçebil- ğışçılar ve yerel bağışçılar para yardı- mek ve 344,012 aileye içerisinde me gibi haklar 1929 yılında düzenle- mını ülkenin bu harekete üye kurulu- gıda ve ilaç bulunan yardım paket- nen 3. sözleşmede tanınmıştır. 1945 şu olan Tayland Kızılhaçı’na yapmıştır. leri dağıtılmıştır. yılında komite, nükleer silahların ge- Toplanan yerel bağış miktarı 2011 yılı • 2,448 çadır ve 11,550 soba ile barın- lişmesiyle ve bu silahların kitlesel imha sonunda 35 milyon dolar, uluslara- ma ve ısınma ihtiyacı karşılanmıştır. amaçlı kullanımı sonrası sivillerin ko- rası bağış 5 milyon dolar olup sağlık • Temiz suya ulaşımı sağlayabilmek runması ile ilgili çalışmalar başlatmış, için 1,472,085 dolar bütçe ayrılmıştır. için selden en çok etkilenen bölge- bu çerçevede 1949 yılında 4. sözleşme Bağış yapan Kızılhaç ve Kızılay Üye lere 5 mobil su arıtma tesisi ile 5,1 imzalanmıştır. İşgal edilmiş topraklar- Kuruluşları; Avustralya, Avusturya, milyon litre temiz su temini, 3,5 da sivillerin güvenliğinin sağlanması Kanada, Almanya, Hong Kong, İtalya, milyon şişe su ve 5,000 sanitasyon adına; yaralılar, hastalar, yaşlılar, anne Finlandiya, Japonya, Norveç, İspanya, kiti dağıtımı yapılmıştır. ve bebekleri için güvenli bölgelerin İsviçre, Hollanda, Yeni Zelanda Kızıl- • Su yolu ile bulaşabilecek hastalıklar- oluşturulmasına, sivillerin gıda ve ya- haçı ile Malezya Kızılayı’dır. Yardım dan korumak ve hijyen koşullarının şam için önemli maddelere ulaşımının eden diğer kuruluşlar; Avrupa Afetlere iyileştirilmesi için kişisel hijyen eği- sağlanmasına, sivillerin rehin alınama- Hazırlık Komisyonu, İnsani Yardım ve timi düzenlenmiştir. Ayrıca 91,641 yacağına, canlarının ve mallarının do- Sivil Savunma Genel (DiPECHO), Bir- bidon ve 35,317 sineklik dağıtılmış, kunulmaz olduğu ve yağmalanamaya- leşmiş Milletler İnsani Yardım Koordi- gönüllülerin destekleri ile çöp top- cağına karar verilmiştir. nasyon Ofisi (UN OCHA), Birleşmiş lama kampanyaları düzenlenmiştir. 1977 yılında Cenevre’de 100 ülkenin Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik • 3 ekip ile mobil sağlık hizme- temsil ettiği, daha önce imzalanmış ve Sosyal (UNESCAP), Dünya Sağlık ti sunulmuş olup, psikiyatrist ve sözleşmelerin yeniden doğrulanması Örgütü (WHO) ile Asya Afet Hazırlık psikologlardan oluşan mental ve uluslararası insan haklarının gelişti- Merkezi (ADPC), CARE, Oxfam gibi sağlık ekipleri ile stres altındaki rilmesi için konferans düzenlenmiştir. sivil toplum kuruluşlarıdır. 100,000’den fazla insana yardım Bu konferansta sözleşmelere 2 proto- etmişlerdir. kol eklenmiştir. 1. protokolde; sivillere Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ve yaşamları için gerekli yerlere (ev, üyesi kurumların yaptığı TAYLAND KIZILHAÇI tarla, bahçe, ağıllar…) rastgele saldır- yardımlar; 1893 yılında Fransız Çinhindi (Fransız mak, büyük hava bombardımanları Haziran – Aralık 2011 tarihleri arasın- Sömürge İmparatorluğu’nun Güney- yapmak yasaklanmış; savaş tarafları- da başta başkent Bangkok ve 36 ilçesi doğu Asya’daki bir parçası) ile Siyam nın, sivillerin gıda ve tıbbi ihtiyaçları- nı karşılaması gerektiği aksi durumda komitenin bu yardımları üstleneceği TIBBİ İNSANİ YARDIM 59

Krallığı (Bugünkü ismi ile Tayland) cısı Prenses Maha Chakri Sirindhorn lindeki 12 sağlık istasyonunda mad- arasında Mekong Nehri’nin batı kıs- ve Genel Sekreter Phan Wannamet- di imkânı olmayan insanlara ücret- mı için gelişen bir toprak anlaşmazlı- hee’dir. Tayland Kızılhaçı’nın amacı; siz sağlık hizmeti sunmaktadır. ğı sonucunda çıkan savaşta yaralanan insan haklarını korumak, yardıma • HIV/AIDS konusunda korunma, askerlere yardım edecek bir kurumun muhtaç kişilere sağlık hizmeti sun- danışmanlık, tedavi ve araştırma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Thanpuying mak, afetlere hazırlık yapmak, müda- çalışmaları yürütmektedir. Plien Pasakornravongs, kadın gö- hale etmek, toplumun hayat kalitesini • Yaşlılara evde bakım hizmeti, ye- nüllülerden oluşan bir grup kurmuş artırmaktır. Bu amaçla; tim çocuklara uygun aile bulma ve ve dönemin kralının bu grubu resmi • Ulusal kan bankası için Tayland yuva hizmeti vermektedir. olarak tanıması için Kraliçe Sawang • Aşı ve panzehir üretimi yapmak- Wadhana ile görüşmüştür. Kral Chu- Hükumeti tarafından görevlendi- tadır. lalongkorn’un destek ve himayeleri ile rilmiş olup güvenli, gönüllü ve üc- Siam Kızıl Unalom Topluluğu kurul- retsiz kan bağışını sağlamaktadır. TAYLAND YEREL muştur. Kral, Kraliçe Sawang Wadha- • Organ ve doku nakli hizmetlerini ORGANİZASYONLARI VE na’yı “topluluğun annesi”, Kraliçe Sao- yürütmektedir. YAPILAN FAALİYETLER vabha Phongsri’i “topluluğun başkanı”, • Afet ve acil durumlar için hazırlık Tayland Hükümeti’nin Afet Risk Yöne- Thanpuying’i ise “topluluğun sekrete- kapsamında önemli ekipmanları- timi 2 grupta incelenir; ri” olarak ilan etmiş, böylelikle toplu- nın depolanmasından, bilgi ve tek- luk 26 Nisan 1893 yılında resmi olarak nik beceri eğitimlerinin düzenlen- A. Politika düzeyinde kurulmuştur. 1921 yılında Uluslararası mesinden ve afet operasyon mer- Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu’na kezi kurulmasından sorumludur. • Ulusal Afet Önleme ve Azaltma üyeliği kabul edilmesiyle ismi Tayland • Başkent Bangkok’ ta bulunan 1,346 Komitesi: Afet yönetim politikasını Kızılhaçı olarak değişmiştir. Yönetim yataklı Kral Chulalongkorn Memo- formüle eder ayrıca kamu ve özel Kurulu Başkanı Kraliçe Sirikit Kitiya- rial Hastanesi, Çonburi şehrinde ortaklıklarını entegre eder. kara, Yönetim Kurulu Başkan Yardım- 452 yataklı Kraliçe Sawang Wattana Memorial Hastanesi ve ülke gene- • Ulusal Güvenlik Konseyi: Konse- yin yapı ve görevleri Başbakanlık Ulusal Emniyet yönetmeliğinde 60 KONAK

belirtilmiştir. Güvenlik politikasını mi olan ‘Erken Uyarı Sistemi’ uygulanır. • Ulusal veya uluslararası kurumlar- ve uygulama kılavuzunu önerir. Ku- Bu sisteme göre en tehlikeli durum kır- la birlikte çalışma ruluşlar arası koordinasyonu sağlar. mızı, acil olmayan durum yeşil olacak B. Operasyonel düzeyde şekilde kırmızı, turuncu, sarı, mavi ve DDPM’nin afet yönetimi 3 aşamadan • Ulusal Afet Komutanlığı Karargâ- yeşil renklerinde uyarılar oluşturulur. oluşur. hı: Alt afet yönetim merkezlerinin • Hazırlık: Afet önleme planı oluş- acil durum uygulamalarını yön- DDPM (Department of Disaster lendirir, koordine eder. Felaket de- Prevention and Mitigation) turulur. Şehirlerde yetkililere, sivil recesine göre Ulusal Olay Komu- Afet Önleme ve Azaltma Departma- savunma gönüllülerine ve halka tanlığı görevini farklı makamlar nı, 2002 yılında Bürokrat Reform Ya- eğitim verilir. Tatbikat yapılır. üstlenir. Büyük ölçekli olaylarda sası’na göre İçisleri Bakanlığı çatısı • Önleme: Felaket veya olası felaket (3.seviye) bu görev içişleri baka- altında İl İdaresi Sivil Savunma Bölü- durumlarında Meteoroloji bölü- nına verilir. 4. seviyede ise görevi mü, Hızlandırılmış Kırsal Kalkınma münden gelen bilgilere göre risk başbakan üstlenir. Departmanı, Sosyal Refah Bölümü, bölgesine ulaşılır, gerekirse halk • Afet Yönetim Merkezi: Afet yöne- Topluluk Geliştirme Departmanı ve tahliye edilir, erken uyarı ve ope- tim merkezlerini koordine etmek Ulusal Güvenlik Konsey Ofisi kuruluş- rasyon merkezlerinin kurulması, için Afet Önleme ve Azaltma De- larının birleşmesiyle oluşur. Merkezi haberleşme sağlanır. partmanı (DDPM) yönetimi görev- Bangkok’ta olmak üzere 76 il teşkila- • Kurtarma: Afetten ilk etkilenenlere lendirilir. Acil olmayan durumlarda tı, 18 bölgesel merkezi vardır. 2007’de yardım edilir. Uzun süreli rehabi- ilgili devlet kurumlarının acil yanıt kabul edilmiş olan Afet Önleme ve litasyon için bilgileri toplar, proje bilgilerini kaynaklarını ve planlarını Azaltma Yasası (DPMA) ile Başbakan hazırlar, bakanlar kurulu onayı için koordine eder, bütünleştirir. Felaket ve yardımcısı tarafından yönetilen başvuru yapar. olasılığı muhtemel durumlarda kri- Ulusal Afet Önleme ve Azaltma Komi- tik bölgeyi yakından takip eder ve tesi (NDPMC) koordinasyon merkezi Sele Müdahale Operasyon Ulusal Olay Komutanına bilgi verir. olarak kabul edilmiştir. Afet önleme Merkezi (FROC) Hafif (1. seviye) ve orta şiddetteki ve azaltma merkezinin yönetim birimi Sel felaketinde Acil Operasyon Mer- kezi’nin yetersiz kalması üzerine Baş- Kurucuları doktor ve gazetecilerden bakan tarafından Sele Müdahale Ope- oluşan 13 kişilik bir ekip olmakla rasyon Merkezi (FROC) kurulmuş, birlikte son durumda 70’den başkan olarak Adalet Bakanı Natapanu fazla ülkede 35 binden fazla Nopakun görevlendirilmiştir. Amacı sağlık çalışanı ile faaliyetlerini DDPM’e veri toplama, verileri birleş- sürdürmektedir. tirme ve yerel organizasyonları koor- dine etmektir. (2. seviye) afetler için ortak müda- DDPM olarak belirlenmiştir. İçişleri Bakanlığı’na bağlı bu kuru- hale operasyonlarını yönlendirir. DDPM’nin sorumlulukları şunlardır: luşlar dışında sel felaketi sırasında Teknik destek sağlar. Yetkilileri er- • Afet ve acil durumları yönetme Tayland Sosyal Yardımlaşma ve İnsan kenden bilgilendirir. 3 ve 4. seviye • Afetin derecesine göre ilgili ma- Güvenliği Bakanı 2.400 sığınma evi, felaketlerde Ulusal Olay Komutanı- Bangkok Büyükşehir İdaresi 175 sığın- na tavsiye verir. kamları görevlendirme ma evi açmıştır. Halk Sağlığı Bakanlı- • İl Afet Yönetim Merkezi: Afet risk • Kurtarma sürecini hızlandırma ğı 30 bölgede klinik açmıştır. Tayland yönetimini il bazında kontrol ve • Operasyon için malzeme temin Kraliyet Ordusu yardım malzemeleri- koordine eder. İl Olay Komutanı nin dağıtımına yardımcı olmuşlardır. validir. etme Ayrıca Adalet Bakanlığı bünyesindeki Afet durumunda yetkili makamlara ve • Hasar gören kamu kurumlarını iyi- personellerin oluşturduğu Özel Araş- halka afete yönelik uyarıların zamanın- tırma Dairesi de yardımcı personel da dağıtılmasına yönelik iletişim siste- leştirme desteği sağlamıştır. • Mağdurların fiziksel zihinsel iyi- SINIR TANIMAYAN DOKTORLAR leşmesine katkı sağlama VE YAPILAN FAALİYETLER Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) 1971 yılında Biafra’da yaşanan kıtlık ve savaş TIBBİ İNSANİ YARDIM 61

THAILAND: Floods as of 13 October 2011 !Chiang Mai !Nan NAN Legend LAO PDR ! Cities LAMPHUN LAMPANG PHRAE Refugee Camps NORTHERN REGION ! NONG KHAI MAE HONCGapSitOalNCity Rivers Phrae VIENTIANE Province Boundary Region Boundary Nong Khai ! Affected Sub-districts Uttaradit Flooded ! Forecasted to be flooded Already flooded and UTTARADIT flooding to continue Source: GISTDA - 13 Oct LOEI UDON THANI NAKHON PHANOM NONG BUA LAMPHU Sakhon Nakhon SAKON NAKHON ! SUKHOTHAI Sukhothai PHITSANULOK Phitsanulok ! ! Mae SotTAK ! KALASIN MUKDAHAN KAMPAENG PHET KHON KAE!N PHICHIT PHETCHABUN MYANMAR CHAIYAPHUM NORTH-EASTERN REGION Chaiyaphum MAHA SARAKHAM ROI ET YASOTHON AMNAT CHAROEN ! Nakhon Sawan !NAKHON SAWAN Uthai Thani ! UTHAI THANI Ubon Ratchathani CHAINAT LOPBURI Sisaket ! CENTRAL REGION Nakhon Ratchasima Buriram ! UBON RATCHATHANI ! ! SI SAKET SINGBURI SURIN SUPHANBURI Lop Buri NAKHON RATCHASIMA BURIRAM KANCHANABURI ANG THONG SARABURI WESTERN REGION ! Map Doc Name: ! Ayutthaya THA_flood map_111013 Creation Date: 13 Oct, 2011 AYUDHYA NAKHON NAYOK Kanchanaburi PATHUM THANI Prachin Buri NONTHABURI Map data source(s): NAKHON ! GISTDA, UN Cartographic PATHOM Section, UNHCR, Natural Earth PHACHINBURI Disclaimers: SA KAEO The boundaries and names shown and the designations used ! BANGKOK on this map do not imply official endorsement or acceptance by Ratchaburi SAMUT SAMUT PRAKARN CHACHOENGSAO CAMBODIA 0 30 60 the United Nations. RATCHABURI ! SAKHON Kilometers Chon Buri SAMUT SONGKHAM ! CHONBURI sonrasında Fransa’da kurulan, silahlı engellendiği, sağlık tesislerinin tehdit vardır. Bu temsilciliklerin her biri ba- çatışma, salgın hastalık ve doğal afet altında olduğu, yardımların kötüye ğımsız, tüzel oluşumlardır; kendi yöne- durumlarından etkilenen veya sağlık kullanıldığı veya yetersiz kaldığı ya da tim kurullarını ve başkanlarını seçerler. hizmetlerinden mahrum bırakılan in- dünya kamuoyunun belirli bir krize Çoğu temsilcilik kendi yönetim ofisine sanlara acil yardım hizmeti veren bir ilgisini kaybettiği durumlarda kamuo- sahiptir. Temsilcilikler, MSF’nin tıbbi uluslararası bağımsız tıbbi insani yar- yunun dikkatini çekmek için harekete insani yardım programlarını yöneten dım organizasyondur. Kurucuları dok- geçmektedir. Bağımsızlık ilkesini ko- beş operasyon merkezine (Amsterdam, tor ve gazetecilerden oluşan 13 kişilik rumak için fon kaynaklarının çok kı- Cenevre, Barselona, Brüksel, Paris) bir ekip olmakla birlikte son durum- sıtlı bir bölümünü hükümetlerden ve bağlıdır. Bunların dışındaki birimler da 70’den fazla ülkede 35 binden fazla uluslararası fon kuruluşlarından temin ise, lojistik merkezi ve tıbbi birimler sağlık çalışanı ile faaliyetlerini sürdür- etmekte, bütçesinin %90›ından fazlası dahil olmak üzere, hedef ve faaliyetleri mektedir. Üyelik gönüllülük esasına tüm dünyada MSF’yi destekleyen 5,7 çeşitli yollardan desteklemeyi amaçlar. dayanmakta olup, üyeler ırk, din, köken milyondan fazla bireysel bağışçı tara- MSF ofisleri, temsilcilikleri, operasyon veya siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin, fından sağlanmaktadır. “Hesap verebi- merkezleri ve diğer kurumsal yapıları meslek etiğine uyarak, her türlü siyasi, lirlik” ilkesi kapsamında da faaliyetleri- sürekli iletişim halinde birlikte çalışır- ekonomik ve dini güç odaklarından ni düzenli bir biçimde değerlendirmeye lar ve resmi olarak tek bir “Médecins bağımsız ve tarafsız duruşlarını koru- tabi tutar. Sans Frontières” adı altında toplanırlar. makla yükümlüdür. Hizmet verirken Kurumsal ve yönetim yapısına bakıldı- Tüm yapılar “Uluslararası MSF” üyesi tıp etiğinin gerektirdiği gibi hastalar ğında MSF; ulusal ve bölgesel alt ku- olarak hem kuruluş ilkelerine hem de bilgilendirilmekte, onların onayına ve ruluşlardan oluşan, temelini saha ça- birbirlerine bağlıdır. MSF’nin tüm bi- mahremiyetine saygı göstermektedir. lışanlarının oluşturduğu dünya çapın- rimleri ve uluslararası başkanı da dahil Tanıklık ilkesi kapsamında hayat kur- da bir harekettir. Merkezi Cenevre’de olmak üzere tüm çalışanları, MSF hare- tarmaya yönelik sağlık hizmetlerinin bulunup  24 farklı ülkede temsilciliği ketinin kimliğini koruyan Uluslararası 62 KONAK

MSF’nin bir parçasıdır. Uluslararası den önce veya sonra olması gıdaların Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), MSF’nin en yüksek mercisi MSF Ulus- güvenliği ile ilgili önemli fark oluşturur. 1976 yılından beri Tayland’da çalışma- lararası Genel Kurulu olup üyeler, Ulus- Sellere müdahale edebilmek için olası larını sürdürmekte olup 2011 yılında lararası Başkan ve her ülkenin temsilci- müdahalenin ihtiyaçları, ölçeği ve kap- meydana gelen sel felaketinde Sukho- liğinden seçilen temsilcilerden oluşur. samı tanımlanmalı ve gerekli kaynaklar thai, Phitsanulok, Phichit ve Kampha- Uluslararası Başkan Uluslararası Genel (finansal, insan, lojistik) sağlanmalıdır. eng-Phet şehirlerinin en çok etkilenen Kurul tarafından seçilir. MSF’nin 2015 MSF’nin faaliyette bulunduğu bölge- bölgelerinde 1.400’den fazla tıbbi kon- Genel Kurulu’nda seçilen Uluslararası lerde bu ihtiyaçların sağlanmasından sültasyon gerçekleştirmiş, başlıca gıda, Başkan’ı Dr. Joanne Liu ve Genel Sek- öncelikle Ülke Koordinasyon Ekibi so- su ve cibinlikten oluşan 66.000 kişilik reteri ise Jérôme Oberreit’tir. Uluslara- rumludur. Felaket, yerel kapasitesinin yardım malzemesi temin etmiştir. rası Genel Kurul, MSF’nin tıbbi insani üzerinde ise, bölge ve merkez sorum- yardım vazifesini korumakla yüküm- luluğunda olur. MSF’nin bulunmadığı DEVLET ORGANİZASYONLARI VE lüdür. Uluslararası Yönetim Kurulu, ülkelerde ise sel felaketinden sonraki YAPILAN FAALİYETLER beş operasyon merkezinin temsilci- strateji ve muhtemel müdahale planını lerinden ve Uluslararası Genel Kurul tanımlamaktan operasyon merkezle- Yardım Yapan Devlet Kurumları tarafından seçilen bir üye grubundan rindeki Acil Birimler sorumludur. Bu • Hastalık Kontrol ve Korunma oluşur, Uluslararası Başkan tarafından ülkelerde, bilgiler Birleşmiş Milletler yönetilir. Merkezi Cenevre’de bulunan ağları kullanılarak veya genel haberler Merkezleri (CDC) Uluslararası MSF yönetimi, MSF hare- yoluyla toplanabilir. MSF genel merkezi • Birleşik Devletler Uluslararası Kal- keti için gerekli koordinasyonu, bilgiyi afet ölçeğindeki ilk bilgilere ya da haber ve desteği sağlar. Ayrıca gerekli olduğu kaynaklarından aldığı bilgilere bağlı kınma Ajansı (USAID) durumlarda uluslararası projeleri ve olarak bir değerlendirme başlatabilir • Kanada Uluslararası Kalkınma girişimleri hayata geçirir. Uluslararası (Multidisipliner ve deneyimli bir ekip MSF ofisinin harcamaları ulusal temsil- mümkün olan en kısa sürede, etkilenen Ajansı (CIDA) cilikler tarafından karşılanır. ve korunmasız bölgelere gönderilir) ya • Hong Kong Hükumeti Arama Kur- da doğrudan acil müdahale yapmaya MSF’nin Sellere Müdahale Planı karar verebilir. Acil durumun felaket tarma Ekibi Sellerin zamanlaması nispeten öngörü- derecesinde büyük olduğuna ve merkez • Avustralya Uluslararası Kalkınma lebilir olduğu için, başarılı bir müdahale tarafından bir müdahalenin başlatıla- stratejisinin hazırlanması ve erken uyarı cağına karar verilmesiyle birlikte afet Ajansı sistemlerinin kullanılması kilit önem ta- bölgesine büyük bir ekip gönderilmek- şımaktadır. Etkinin boyutunu etkileyen tedir. Ekibin bir kısmı kurtarma ve yar- CDC (Centers for Disease pek çok faktör bulunmaktadır: dım çalışmalara hemen başlarken, diğer Control and Prevention) Nerede? Alçak konumlu bir arazide bir kısmı ileri değerlendirme yapar. Acil ABD’nin Sağlık ve İnsan Hizmetleri veya taşkın havzasında, siklon veya Durum Ekibi; acil koordinatör, tıbbi Dairesi’nin, kamu sağlığı ve güvenli- muson alanlarında olup olmaması ekip, bir yönetici, bir WATSAN (su ve ğinin sağlanması konusunda çalışan önemlidir. sanitasyon uzmanı) ile bir psikologdan bir birimidir. Temmuz 1942’de sıtma- Ne tür sel baskını? Büyük, küçük, ani oluşmaktadır. Böylelikle su ve gıda yar- nın ulus çapında yayılmasını önleme başlangıçlı, gelgit dalgaları şeklinde, dımı, tıbbi yardım ve mental sağlık des- amacıyla kurulmuştur. Merkezi Geor- rüzgarlar eşliğinde veya rüzgarsız sel teği sağlanmaya çalışılır. Başkentte en gia eyaletindedir. Başkanı: Dr Brenda baskınları olabilmektedir. az bir kişi koordinasyonun sağlamakla Fitzgerald’dır. Aşılama programları, Ne zaman? Gündüz olduğunda insan- görevlendirilir, gelen kargoları, yerel sa- bulaşıcı ve kronik hastalıkların, ya- lar görebildiği için daha az etkiye sa- tın alımı ve nakliyeyi düzenler. Proje sa- ralanmaların, çevresel sağlık tehdit- hip olurken gece insanlar su baskınını hasına nasıl ulaşılacağı, yardım malze- lerinin önlenmesi ve kontrolü; iş yeri göremediği için etki daha büyüktür. melerine acilen ihtiyaç duyulduğunda güvenliği ve engelli sağlığı alanlarında Kış mevsiminde evlerini kaybeden in- nakliyenin mümkün olan en iyi ve en çalışmalar yürütmektedir. Salgınları sanların yaşam koşulları daha zor olur. hızlı şekilde organize edilmesi oldukça izlemek ve önlemek için stratejiler uy- Yaz mevsiminde ise temiz suya ulaşım, önemlidir. Tüm bu süreçte düzenli bir gulamak, ulusal sağlık istatistiklerini bulaşıcı hastalıklar ve dehidratasyonda şekilde toplantılar ve raporlama yapılır. toplamak üzere devletler ve diğer or- artış zorluk yaratır. Hasat mevsimin- Acil durum bittiğinde görev sonlandırı- taklarla birlikte çalışmaktadır. Günü- lır ve rapor tamamlanır. müzde özellikle devlet ve yerel sağlık bölümlerini desteklemek, küresel sağ- lığın iyileştirilmesi, önde gelen ölüm nedenlerini azaltmak için önlemlerin uygulanması, sürveyans ve epidemiyo- lojik verilerin iyileştirilmesi ve sağlık politikalarının geliştirilmesi konuları- TIBBİ İNSANİ YARDIM 63

na ağırlıkla yönelmektedir. 2011Tay- tır. IFRC, yiyecek, hijyen malzemeleri, paketleri dağıtmış, mağdurların temiz land sel felaketinde CDC, temiz içme önemli ilaçlar ve güvenli içme suyun- su ihtiyacını da karşılamıştır. suyu ve yiyecek temin etmiş, ishal, dan oluşan yardım kitlerinin dağıta- İHH İnsani Yardım Vakfı, 1992 yılında gıda zehirlenmesi, konjuktivit ve deri rak yaklaşık 27.000 ailenin maddi ih- Bosna Savaşı esnasında insani yardım hastalıklarını tespit edip bildirimlerini tiyaçlarının karşılanmasına yardımcı çalışmaları ulaştırmayı amaçlayan bir yapmış, kurtarma ekipleri afetzedeleri olmuştur. grup gönüllünün 1995 yılında vakıf helikopter ve kurtarma botları ile geçi- olarak yapılanması ile İstanbul’da ku- ci barınaklara götürmüştür. Hong Kong Hükumeti Arama rulmuştur. Şu anki başkanı Fehmi Bü- Kurtarma Ekibi lent Yıldırım’dır. İHH’nın Moro, Nijer, USAID (United States Agency Hong Kong Hükümeti, afetzedeler için Somali ve Gazze dışında yurtdışında for International Development) Afet Yardım Fonu’ndan 1 milyon dolar temsilciliği bulunmamaktadır. Yurt ABD Tayland Büyükelçisi Kristie A. hibe vermiştir. dışında gerçekleştirilen projelerin ba- Kenney, Tayland’daki USAID yardı- zıları bizzat İHH görevlileri tarafından mıyla 500.000 ABD doları tutarında Avustralya Uluslararası takip edilmekte bazıları ise bölgede ek destek sağladığını açıklamış ve bu Kalkınma Ajansı bulunan, bölgeyi iyi tanıyan partner destek ABD Hükümeti’nin yardımıy- Avustralya Uluslararası Kalkınma kurumlarla iş birliği içinde yürütül- la 1,1 milyon doları aşmıştır. Tayland Ajansı; yiyecek, su, barınak ve onarım mektedir. Partner kurumlar ve İHH Hükümetince bildirilen ihtiyaca uy- çalışmalarına destek sağlamak için Kı- görevlileri, buralarda gerçekleştirilen gun olarak tekneler, su arıtıcıları, mo- zılhaç ile iş birliği yapmıştır. Tayland projelerle ilgili raporlar hazırlayarak torlar, jeneratörler ve diğer yardım Hükümeti’nden gelen talep doğrultu- yapılan çalışmaları sürekli denetle- malzemeleri Uluslararası Göç Örgütü sunda Bangkok’taki ev ve iş yerlerini mektedir. (IOM) tarafından tedarik edilmiştir. korumak için 100.000 kum torbası Bangkok’taki 10 kişilik bir USAID sağlamıştır. ekibi, ABD Savunma Bakanlığı İnsani Yardım İnceleme Ekibi (HAST) ve di- TÜRKİYEDEKİ YARDIM ğer ABD Hükümeti ajanslarıyla koor- KURULUŞLARI VE YAPILAN dinasyon içinde Tayland’daki koşulları FAALİYETLER yakından takip etmiştir. 2011 Tayland Sel Felaketi ’ne İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım CIDA (Canadian International Vakfı İHH (İnsani Yardım Vakfı) acil Development Agency) yardım ekipleriyle bölgede insani yar- Kanada, CIDA aracılığıyla Ulusla- dım faaliyetinde bulunmuştur. Selden rarası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri en fazla etkilenen başkent Bangkok ve Federasyonu’na (IFRC) insani yardım Prathamtani kentinde 700 aileye temel için 1 milyon dolarlık kaynak ayırmış- gıda malzemelerinden oluşan yardım 64 KONAK

KAYNAKÇA cument/56415406/Crisis-Interventi- 21. CDC - Public Health Matters Blog. ons-Professional-Guidebook. [Online].; February 14, 2012 [cited 1. World Health Organization in 11. Red Cross - History. [Online]. [cited 2011. Available from: https://blogs.cdc. South-East Asia. [Online].; 2011 [ci- 2017. Available from: http://www.re- gov/publichealthmatters/2012/02/the- ted 2017. Available from: http://www. dcross.int/en/history/movement.asp. great-flood-of-2011-thailand-a-first- searo.who.int/entity/searhef/floodsint- 12. IFRC - History. [Online]. [cited 2017. hand-account-3/. hailand/en/. Available from: http://www.ifrc.org/ en/who-we-are/history/. 22. Annual report of South-East Asia 2. WHO. [Online]. [cited 2017. Available 13. Ali SF. Governing Disasters: Engaging MAA51001. Annual Report. The Inter- from: http://www.who.int/about/his- Local Populations İn Humanitarian national Federation of Red Cross and tory/en/. Relief New York Ny: Cambridge Uni- Red Crescent Societies; April 30, 2012. versity Press; 2016. 3. Dr. Tedros Adhanom. [Online]. [cited 14. Sarote Thıprut, Department Of Di- 23. Australia Former Minister for Foreign 2017. Available from: https://www.dr- saster Prevention And Mitigation Affairs. [Online].; October 18, 2011 tedros.com/. (Ddpm) Ministry Of Interior, Thai- [cited 2017. Available from: https:// land. Thailand Country Report. Asıan foreignminister.gov.au/releases/Pa- 4. WHO - Chairman and Officers of Dısaster Reductıon Center; 2016. ges/2011/kr_mr_111018.aspx?minis- the Executive Board. [Online]. [ci- 15. Responding To Emergencies İn Sout- terid=2. ted 2017. Available from: http://apps. heast Asia: Can We Do Better? Save the who.int/gb/gov/chairman-and-offi- Children; September 2012. 24. Information bulletin Thailand: Floods. cers-of-the-executive-board.html. 16. Thai Flood 2011 - Rapid Assessment Information Bulletin. The Internatio- For Resilient Recovery And Reconst- nal Federation of Red Cross and Red 5. WHO - Dr Brock Chisholm, Dire- ruction Planning. Bangkok: The World Crescent Societies; October 28, 2011. ctor-General. [Online]. [cited 2017. Bank; 2012. Available from: http://www.who.int/ 17. MSF International Activity Report 2011. 25. Southeast Asıa – Floods Fact Sheet #3. dg/chisholm/chisholm/en/. Médecins Sans Frontières (MSF); 2011. Fact Sheet. USAID; November 8, 2011. 18. Pocket Guide Floods OCB. Médecins 6. WHO - First World Health Assembly. Sans Frontières (MSF); 2011. 26. Southeast Asia Programme update no. [Online]. Available from: http://www. 19. About MSF. [Online]. [cited 2017. Ava- 2 MAA51001. The International Fede- who.int/global_health_histories/first_ ilable from: http://www.msf.org/en/ ration of Red Cross and Red Crescent world_health_assembly/en/. about-msf. Societies; November 11, 2011. 20. Honk Kong Government. [Onli- 7. Floods in Thailand. Situation Report. ne]. Available from: http://www. 27. İHH Haberler. [Online].; 23.11.2011 WHO - Regional Office for South East info.gov.hk/gia/general/201111/04/ [cited 2017. Available from: https:// Asia, Situation Report 1 - 14; 2011. P201111040259.htm. www.ihh.org.tr/haber/ihhdan-tay- land-halkina-insani-yardim-1187. 8. Dr. Tedros Adhanom. [Online].; 2017 [cited 2017. Available from: http:// 28. İHH Hakkımızda. [Online]. Available www.drtedros.com/wp-content/uplo- from: https://www.ihh.org.tr/hakki- ads/2016/05/Dr-Tedros-Long-Bio.pdf. mizda. 9. Snapshot – Thai Red Cross Socirty. The International Federation of Red Cross and Red Crescent Societies. 10. Scribd. [Online]. [cited 2017. Avai- lable from: https://tr.scribd.com/do- TIBBİ İNSANİ YARDIM 65

2011 Tayland Sel Felaketi Afete Bağlı Sağlık Sorunları AFETE BAĞLI SAĞLIK SORUNLARI Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık; sadece hastalık veya sa- ÇALIŞMA GRUBU katlığın olmayışı değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yön- 1 Betül Yıldırım den tam bir iyilik halidir. Sağlığı korumak için yapılan, pratik 2 Büşra Demir ve bilimsel temellere oturmuş, bilimsel ve sosyal açıdan ka- 1 Gülsena Bağcı bul edilebilir yöntemler ve teknoloji ile; toplumda bireylere 3 Rabia Yücel * ve ailelere onların tam katılımı ve kabul edilebilecekleri bir 2 Rumeysa Buluş maliyetle sunulan ve evrensel düzeyde ulaşılabilir sağlık hiz- 1 Tuğfan Köktürk metlerine “Temel sağlık hizmetleri” adı verilir. Temel sağlık hizmetleri (TSH) bireylerle ilk temas noktası olup, ulusal sağ- 1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi lık sistemleri aracılığıyla sağlık hizmetlerinin ilk elemanı ola- 2 Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi rak ve sürekli bir sağlık hizmeti sunumu sağlar. Temel sağlık 3 Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi hizmetleri 8 ana gruptan oluşmakta olup bunlar; • Başlıca enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışıklama, * İletişim: [email protected] • Anne çocuk sağlığı ve aile planlanması, • Yerel endemik hastalıklardan koruma ve kontrol, 66 KONAK • Sık görülen hastalıklar ve yaralanmalara karşı uygun te- davi yapılması, • Toplumun sağlık sorunlarını çözmek amaçlı sağlık eğitimi yapılması, • Uygun beslenme ve gıda temini, • Güvenli su ve temel sanitasyonun sağlanması, • Temel ilaçların sağlanmasıdır.

Savaşlar, göçler, salgın hastalıklar, eko- len bireylerde hipoksik sürece ek ola- (HEV), enterovirüsler, rotavirüs (RV) nomik krizler ve afetler temel sağlık rak, tedavi ile dokuların oksijenlenme- ve norovirüs (NV) ve Vibrio cholerae’ hizmetlerinde aksamaya neden olan siyle birlikte gelen reperfüzyon hasarı dır. Bu virüsler fekal oral yolla yayıl- başlıca olaylardır. Afetler; doğa kay- da kalıcı sekeller bırakabilmektedir. makta olup kontamine suyun içilmesi naklı afetler ve insan kaynaklı afetler Dünya Bankası’nın 2012’de yayınladığı ya da kontamine suyla hazırlanan be- olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. rapora göre 2011 Tayland sel felake- sinlerin tüketilmesiyle bulaşır. 2011 Doğa kaynaklı afetlerin başlıcaları kü- tinde yaklaşık 600 sağlık kurumu za- Tayland sel felaketi sırasında yapılan resel ısınma ve kuraklık, deprem, sel, rar görmüştür. Geçici sağlık birimleri bir çalışmada; ülkenin merkez bölge- heyelan, çığ ve kasırgalardır. ile hizmetler sunulmaya çalışılmakla lerinden toplanan su örneklerinde en- SEL; dünyanın her yerinde görülebi- birlikte pek çok sağlık hizmetinde ke- terik viral genom dizileri (HAV, HEV, len, beraberinde pek çok halk sağlığı sintiler olmuştur. Anne-çocuk sağlığı RV ve NV) araştırılmış olup en sıklıkla problemini getiren, ölüm, yaralanma hizmetlerine bakıldığında; ölüm ve ya- norovirüs olmak üzere sel sularında ve sakatlıklar ve temel sağlık hizmet- ralanmaların yanı sıra özellikle AIDS, tüm bu etkenlerin varlığı doğrulan- lerinde aksamaya neden olan, doğa tüberküloz tedavisi ilaçları gibi ilaçlara mıştır. Bir başka çalışmada ise sel ne- kaynaklı afetlerden biridir. Başlıca erişimde zorluklar, beslenme bozuk- deniyle hasar gören sanayi ve yerleşim ölüm nedeni boğulma olup, elektrik lukları, salgın hastalıklar, stresin te- bölgelerinden toplanan 4 çeşit suyun çarpmaları, salgın hastalıklar, trav- tiklediği erken doğum, düşük doğum (sel suyu, nehir suyu, musluk suyu ve matik yaralanmalar, cilt hastalıkları, ağırlığı ve buna bağlı komplikasyon- filtrelenmiş musluk suyu) mikrobiyo- hipotermi, hipoksi ve bunun neden lar başlıca sorunlardır. Kadın Sağlığı lojik analizi yapılmış olup musluk suyu olduğu sistemik problemler ile psiko- Obstetrik ve Yenidoğan Hemşireleri ve filtrelenmiş musluk suyu örnekleri- sosyal etkilenme en sık görülen sağlık Derneği’nin yapmış olduğu bir araş- nin çoğunun V. cholerae ile kontamine sorunlarıdır. tırmada hamilelik sırasında sel felaketi olduğu tespit edilmiştir. Coğrafi konumu nedeniyle Tayland’da nedeniyle tahliye edilmenin doğum 2011 Tayland sel felaketi özelinde her- en başta sel olmak üzere, toprak kay- sonuçlarına etkisi ve sağlanan sosyal hangi bir veri ortaya konmamış olsa maları, fırtınalar, kuraklık gibi doğal desteğin buna etkisi incelenmiş olup da Oxford American Handbook of Di- felaketler çok sık görülmektedir. Mayıs sağlanan sosyal desteğin gebelerde saster Medicine kitabına göre sellerde ayına kadar Andman Denizi ve Tay- olumlu davranışları ve bebek doğum karşılaşılan bir başka sağlık problemi land üzerinde hakim olan güneybatı ağırlığını artırabildiği gözleniştir. elektrik çarpmalarıdır. Rüzgar, fırtına muson yağışları ile Tayland Körfezi ve Sel felaketi sırasında görülen diğer bir ve selden zarar gören elektrik hatları, güney bölgesi üzerinde hakim olan ku- sorun bulaşıcı hastalıklardır. Özellikle suyun akıma karşı direnci azaltmasıyla zeydoğu muson yağışları etkisiyle 2011 enterik virüslerin neden olduğu gast- birlikte elektrik çarpmaları ve yangın- yılında Tayland’da sel felaketi oluşmuş- roenterit tablosu çok sık görülmekte lara neden olmaktadır. tur. Bu felaket 652’si boğulma nede- olup bu virüslerin başlıcaları Hepa- 2013 yılında yayınlanan bir makaleye niyle olmak üzere 815 kişinin hayatını tit A virüsü (HAV), Hepatit E virüsü göre sel nedeniyle cilt hastalıkları da kaybettiği, pek çok kişinin yaralandığı veya sakat kaldığı, son yıllarda görülen en büyük sel felaketlerinden biridir. Sınırlı yüzme becerisi ve enkaz veya ağaç parçalarının neden olduğu yara- lanmalar sonucu hareket kabiliyetinde azalma boğulma riskini artırmaktadır. Suyun aspire edilmesi ve aspirasyonu önlemek için vücudun savunma meka- nizması olan laringospazm ile birlikte geri dönüşsüz bir döngü şeklinde hi- poksi derinleşmektedir. Azalan vücut ısısıyla birlikte solunum ve dolaşım daha da düzensizleşmekte, doku hipok- sisi artmakta, bilinç kaybı ve ardından ölüm ile sonuçlanmaktadır. Kurtulabi- TIBBİ İNSANİ YARDIM 67

sıklıkla görülmekte olup; inflamatuar Faz 1 Afet öncesi (hazırlık) <2 hafta cilt hastalıkları, enfeksiyon nedeniyle Faz 2 Kriz ve Acil Durum <72 saat gelişen cilt hastalıkları, travmatik cilt Kriz 72 saat – 2 hafta hastalıkları ve diğer nedenlere bağlı Faz 2.1 Acil durum 2 hafta – 3 ay olanlar gelişen cilt hastalıkları olarak Faz 2.2 Afet sonrası >3 ay 4 temel başlık altında incelenmektedir. Faz 3 Rehabilitasyon Yine 2013 yılında yayınlanan, derma- Faz 4 felaketinden mental olarak etkilen- toloğa cilt problemleri ile başvuran diğini, yüksek düzeyde stres yaşayan ve teşhis koyulan kişilerin değerlen- lenme de o kadar fazladır. 25 Temmuz 3.706, depresyonda olan 5.313, intihar dirildiği makaleye göre 2011 Tayland 2011’de Tayland’da başlayan sel felaketi eğilimi gösteren 727 kişi olduğunu sel felaketinde inflamatuar cilt hasta- bölgeye hakim olan muson iklimi ve saptamış ve bu kişilere yönelik uzun lıkları %57,9, enfeksiyon bağımlı cilt Kuzey Vietnam’daki tropikal fırtına vadeli mental sağlık iyileştirme planı hastalıkları %39,2 ve travmatik cilt Nock-Ten nedeniyle yaklaşık 6 ay bo- hazırlamıştır. hastalıkları %2,9 oranında görülmüş- yunca sürmüş ve kimi şehirlerde 16 Psikososyal Destek tür. Ayrıca inflamatuar bir cilt has- Ocak 2012’ye kadar devam etmiştir. Afetlerde psikososyal destek; talığı olan “irritan kontakt dermatit” Bu yüzden ortaya çıkan mental ve psi- • kabilecek psikolojik uyumsuzluk- Tayland sel felaketinde, tüm cilt prob- kososyal sorunlar diğer kısa süren sel lemleri arasında en sık görülen cilt felaketlerine göre daha fazladır. ların/bozuklukların önlenmesi, hastalığı (%34,5) olmuştur. Sele maruz Sel sonrası Tayland’da psikolojik sı- • Aile ve toplum düzeyinde ilişkile- kalan kişilerin cilt hastalıkları öyküsü- kıntı ve mental sağlık problemlerini nün olması ve cilt temizliklerini ihmal araştıran bir çalışmada post travmatik rin yeniden kurulması/geliştiril- etmeleri cilt hastalığı gelişme riskini stres bozukluğu prevelansı %44.48, mesi, daha da artırmaktadır. muhtemel depresyon %, 31.29, psiko- • Etkilenenlerin ‘normal’ yaşamları- lojik sıkıntı, % 29.45, intihar riski % na geri dönmesi sürecinde kendi MENTAL SAĞLIK VE 17.18 ve alkol sorunu prevalansı % 4 kapasitelerini fark etmeleri ve güç- PSİKOSOSYAL DESTEK olarak bildirilmiştir. Mental sağlık so- lenmelerinin sağlanması, “Mental sağlık” terimi, psikolojik yön- runlarını çeşitli şekilde etkileyen risk • Toplumda gelecekte ortaya çıkması den iyilik halini belirtmek için kullanı- faktörlerinin yaş, erkek cinsiyet, bire- muhtemel afet ve acil durumlarla lır. Mental sağlık müdahaleleri, psiko- yin önceki sağlık durumu, deri enfek- başa çıkma/iyileşme/toparlanma lojik sıkıntı düzeylerini azaltarak, gün- siyonu ve sel sırasında yaşanılan yara- becerilerinin arttırılması lük yaşamı iyileştirerek ve etkili baş lanmalar olduğu, en büyük koruyucu • Yardım çalışanlarının desteklen- etme stratejileri sağlayarak psikolojik faktörün ise psikososyal destek olduğu mesini içeren ve afet döngüsünün açıdan iyilik halini artırmayı hedefle- gösterilmiştir. her aşamasında yürütülen çok di- mektedir. Bu müdahaleler bir mental Yapılan başka bir çalışmada ise afetten siplinli hizmetler bütünü olarak sağlık uzmanı tarafından yapılır ve bi- etkilenen kişilerde olası ağır mental ifade edilebilir. reyleri, aileleri ve/veya grupları hedef hastalık prevelansının, afetten etki- 2011 Tayland Sel Felaketinde psi- alır. “Psikososyal” terimi ise, birey ile lenmeyenlere göre 1,5 kat daha fazla kososyal destek sağlayan en başlıca çevresi arasındaki ilişkiyi, kişilerarası olduğu; elektrik, musluk suyu, kana- kurum Tayland Halk Sağlığı Bakanlı- ilişkileri, topluluğu ve kültürünü ta- lizasyon gibi temel hizmetlere ulaşı- ğı’dır. Bakanlığın Mental Sağlık Birimi nımlamak için kullanılır. lamaması ve sel sularının 2 haftadan afetlerde psikososyal destek hizmetle- fazla süre kalmasının muhtemel ağır rini 4 fazda gerçekleştirmektedir. * Mental ve Psikososyal Sorunlar mental hastalık açısından riskli oldu- Faz 1: Afet Öncesi Selden sonraki dönemde bulaşıcı has- ğu, afet öncesinde de yaşam tarzı ile Bu faz; afet öncesi psikososyal müda- talıklar ve travmalar kademeli olarak ilişkili sağlık sorunları (obezite, ate- hale ile ilgili politika oluşturulması ve azalırken mental sağlık sorunları art- roskleroz, tip 2 diyabet vb.) olan kişi- planlama sürecini içerir. Sorumlu ku- maktadır. Mental sağlıkta etkilenme; lerde bu riskin daha fazla olduğu gös- ruluşlar belirlenir. Hastanelerde per- bulaşıcı hastalıklardan ve yaralanma- terilmiştir. sonel eğitimi gerçekleştirilir ve kılavuz lardan daha uzun seyirli olabileceğin- 17 Ekim 2011’de Tayland Halk Sağlığı kitaplar oluşturulur. den, sellerin mental sağlık üzerindeki Bakanlığı, yaklaşık 100.000 kişinin sel etkisi oldukça önemlidir. Felaketin süresi ne kadar uzunsa mental etki- 68 KONAK

Faz 2: Kriz ve Acil Durum (<2 hafta) Tayland’da afet durumunda başta psi- Psikolojik İlk Yardım İlk 72 saatlik kriz anında durum de- kolojik ilk yardım olmak üzere psiko- Sphere (2011) ve IASC’e (2007) göre, ğerlendirmesi ve planlama yapılır. sosyal destek veren yapı Mental Sağlık psikolojik ilk yardım, acı çeken ya da İkinci aşamada (72 saat-2 hafta) afet- Kriz Değerlendirme ve Tedavi Ekibi’dir yardıma ihtiyaç duyan kişiye sunulan zedelere psikolojik ilk yardım verilir. (MCATT). Bu ekip IMH (Institute of insani ve destekleyici müdahale olarak Risk değerlendirmesi yapılır ve yüksek Mental Health) ile ortaklaşa çalışmak- tanımlanmaktadır. İnsanları konuş- risk altında olan kişiler takip edilir. ta olup Tayland’ın her bölgesinde ak- maya zorlamadan dinlemek, rahatla- tif olarak faaliyet göstermektedir. Bu tıp sakinleşmelerine yardımcı olmayı Faz 3: Afet Sonrası (2 hafta – 3 ay) kapsamda afetin yaşandığı bölgelerde içermektedir. Bu kapsamda PİY, psi- Toplumda mental sağlık sorunlarının komedi gösterileri düzenlenmiş, UNI- kolojik danışmanlık olmayıp sadece tespiti için tarama yapılır. Depresyon, CEF ve Save the Children ortaklığında profesyonellerin değil herkesin yapa- intihar, post travmatik stres bozuklu- ‘çocuk dostu alanlar’ kurulmuş; sanat, bileceği bir eylemdir. ğu ve alkol bağımlılığı araştırılır. Yetiş- dans, müzik eğitimleri verilerek yaşa- kinler için PISCES-18 anketi kullanılır. nılan travmanın stresinin azaltılması PİY Ne Zaman Verilir? Mental bozukluklar için teşhis, tedavi hedeflenmiştir. Stres altındaki kişilerle ilk temasa yapılır, ayrıca bu hastalıklar için sürve- UNICEF Tayland Çocuk Koruma Şefi geçildiği anda psikolojik ilk yardım yans sistemi oluşturulur. Victoria Juat’ın sözleriyle «Çocuk dos- sağlanabilir. Bu yardım genellikle afet tu alanlar savunmasız çocuklar için sırasında ya da afetten hemen sonra Faz 4: Rehabilitasyon (>3 ay) iyileşme ve uzun vadeli destek arasın- uygulanır. Faz 3’te gerçekleştirilen faaliyetler da bir köprü olarak görülebilir. Gü- devam ettirilir. Ek olarak çocuklarda venli ve çocuk dostu bir ortamda yü- PİY Nerede Sunulur? mental bozuklukların tespiti için SDQ rütülen bu yapılandırılmış etkinlikler, PİY, yeterince güvenli her yerde su- (Strengths and Difficulties Question- çocukların geçmişte yaşadıkları kor- nulabilir. Bunun için genellikle olay/ naire) anketi kullanılır ve afetzedelere kunç tecrübeleri biraz olsun atlatması kaza yeri veya yardım hizmetlerinin psikososyal rehabilitasyon verilir. için çok şeyler yapabilir.” verildiği sağlık merkezleri, sığınaklar, TIBBİ İNSANİ YARDIM 69

kamplar, okullar ve gıda gibi yardımla- yetine gitmeden önce sağlık kontrolü boğmaca, suçiçeği, polio ve influenza rın dağıtıldığı tesisler önerilir. yaptırmaları, gerekli aşıları olmaları, aşıları ile her yıl endemik hastalıklara sağlığı koruma önlemlerini öğrenme- göre güncellenen veriler doğrultusun- PİY İlkeleri leri ve herhangi bir hastalık durumun- da düzenlenen diğer aşıları (hepatit Psikolojik ilk yardımın temel üç ilkesi; da gerekebilecek temel ilaçları yanla- a, hepatit b, human papilloma virus izlemek, dinlemek ve bağ kurmaktır. rına almaları önerilmekte olup uzun (HPV), meningokok, pnömokok vs ) Bu eylem ilkeleri, bir kriz durumuna süre kalacak kişilerin diş tedavilerini yaptırmaları ve gerekli sağlık önlem- nasıl bakılacağı, alana güvenle nasıl de yaptırmaları önerilmektedir. Bu lerini almaları önerilmektedir. WHO girileceği, etkilenen insanlara nasıl bağlamda gebelerin veya kronik has- verilerine göre 2011 Tayland sel felake- yaklaşılacağı, onların ihtiyaçlarının talığı olanların bu tür faaliyetlerden tinde ; Hib (Haemophilus influenza tip nasıl anlaşılacağı ile pratik destek ve kaçınması daha uygun görülmektedir. b), TT (tetanos-difteri), Kızamık, İnf- bilgiye nasıl ulaştırılacağı konularında Sağlık çalışanlarının gidecekleri yerin luenza, Rabies (kuduz) ve EPI (Geniş- rehberlik eder. sağlık durumunu göz önünde bulun- letilmiş Bağışıklama Programı) aşıları durmaları, gitmeden önce CDC inter- uygulanmıştır. GÖNÜLLÜLERİN VE net sitesinde seyahat edenlerin sağlığı CDC, insani yardım çalışmalarının AFETZEDELERİN KORUNMA (Traveler’s Health) sayfasını okumala- stresli ve riskli bir iş olduğunu vurgu- YOLLARI rı, yaşa ve eşlik eden hastalığa göre dü- lamakta olup yolculuk süreci de da- CDC (Centers for Disease Control and zenlenmiş dozlarda önerilen kızamık, hil olmak üzere yurt dışında olunan Prevention)’ye göre afet yardımı sağla- kızamıkçık, kabakulak, difteri, tetanoz, süre boyunca resimli bir kimlik kartı mak için yurt dışına seyahat edenler; ile pasaport/tıbbi lisans gibi önemli normal turistlerden daha fazla yerel belgelerin kopyasının da taşınmasını nüfusla etkileşime girecekleri, daha önermektedir. az güvenilir ortamlarda kalabilecek- leri, sel sularıyla, çöplerle veya diğer AFET MÜDAHALE PLANI VE RİSK tehlikelerle uğraşmak zorunda kala- YÖNETİMİ bilecekleri için büyük bir sağlık riski Afet ve acil durum müdahale planı afet ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bir zamanında, hızlı, etkili ve koordineli yardım görevlisi oldukları  için has- olarak müdahale edebilmek ve etkile- ta ya da yaralı olmaları durumunda nen toplulukların acil yardım ihtiyaç- yalnızca yardım sağlayamamakla kal- larını zamanında, hızlı ve etkili olarak mayıp aynı zamanda yerel sağlık sis- karşılayabilmek için, mahalle, ilçe veya temine de bir yük olacakları ve oraya il düzeyinde yerleşmelerin karşı kar- gidiş amaçlarından sapacakları için şıya bulundukları tüm tehlikeleri ve sağlıklarını korumaları büyük önem muhtemel afetlerde uğranacak kayıp taşımaktadır. Bu amaçla yardım faali- ve zararları, afet senaryolarıyla gerçek- çi biçimde ortaya koymaktadır. Kim- Afet müdahale planının amacı; afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlamak, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirlemektir. 70 KONAK

lerin, ne zaman, nerede, hangi görev felaketler karşısında ulusal ve yerel • Afet sonrası ihtiyaç değerlendirme ve yetki ile hangi imkân ve kaynakları hazırlıkların güçlendirilmesi yoluyla; sistemini geliştirmek kullanarak olaya müdahale edecekleri- tehlikeleri ve bunların potansiyel et- ni belirlemektedir. Eğitim ve tatbikat- kilerini önleyip afet riskini sistematik • Felaket kurtarma operasyonlarını larla sürekli yenilenen ve geliştirilen olarak azaltmayı amaçlamaktadır. ve yönetim sistemini geliştirmek bir plandır. 2011 yılında gerçekleşen Tayland’ın en Afet Riskini Azaltma Stratejisini Uygu- • “Daha iyi ve daha güvenli olma” büyük sel felaketinde 77 ilin 64’ünde lamak İçin Yapılması Gerekenler kavramını yeniden yapılandırmaya toplam 5.247.125 hane ve 16.224.304 • Afet risk değerlendirmesi yapmak dahil etmek kişi etkilenmiştir. Afetin sebep olduğu bu etkileri azaltabilmek için Tayland için standartlaştırılmış araçlar ge- Strateji 4. Afet Riski Yönetimi Konu- Hükümeti afet acil durum müdahale liştirmek sunda Uluslararası İşbirliğini Teşvik planı geliştirmiştir. • Afet riski azaltma önlemlerini ge- Etmek ve Güçlendirmek liştirmek ve sistemleştirmek Afet Müdahale Planı ve Risk • Toplumun her kesimini afet riski- Bu strateji afet riski yönetimi konu- Yönetimi’nin Hedefi nin azaltılması için uygulama ku- sunda ulusal standartlar geliştirmeyi, Afet müdahale planının amacı; afet ve ralları geliştirmeye teşvik etmektir. bunları bölgesel düzeylerde birbirine acil durumlara ilişkin müdahale çalış- bağlamayı, aynı zamanda uluslararası malarında görev alacak hizmet grup- Strateji 2 .Entegre Acil Durum Yöne- kuruluşlar ve organizasyonlar ile bir- ları ve koordinasyon birimlerine ait tim Sisteminin Uygulanması likte felaketlere yönelik sistemler ve rolleri ve sorumlulukları tanımlamak, Bu strateji ile afete müdahale esnasın- mekanizmalar geliştirmeyi hedefle- afet öncesi, sırası ve sonrasındaki mü- daki faaliyetlerin, görev dağılımlarının mektedir. dahale planlamasının temel prensiple- ve eldeki kaynakların yönetiminin sis- rini belirlemektir. tematik hale getirerek afetlere etkili bir Afet Riski Yönetimi Konusunda Ulusla- şekilde müdahale etmeyi; böylelikle rarası İşbirliğini Teşvik Etmek ve Güç- Afet Risk Yönetimi Stratejisi felaketten etkilenen insanların hayat- lendirmek Stratejisini Uygulamak İçin Tayland Hükümeti’nin 2015 yılında larına ve mülkiyetlerine gelen zararları Yapılması Gerekenler hazırladığı Ulusal Plan’da belirtilen en aza indirmeyi hedeflenmektedir. afet risk yönetimi stratejileri, ulusal • Birleştirilmiş bir insani yardım için afet risk yönetimi hedeflerini yerine Entegre Acil Durum Yönetimi Strate- bir koordinasyon mekanizması / getirirken, uluslararası standartları jisini Uygulamak İçin Yapılması Gere- sistemi oluşturmak varsa geliştir- karşılamak için ulusal etkinliği arttır- kenler mek mayı amaçlamaktadır. Afetlerde risk • Acil durum yönetimi standartları- yönetimi için dört önemli stratejiyi ta- • İnsani yardımın temel alanlarında- kip etmek gerekir. nı geliştirmek ve sürdürmek ki standartları yükseltmek • Strateji 1 Afet riskinin azaltılması- • Acil durum müdahale destek sis- • Afet riski yönetimi konusunda de- na odaklanılması temini / mekanizmalarını geliştir- neyimlerin, bilgilerin ve iyi uygu- • Strateji 2 Entegre acil durum yöne- mek lamaların alışverişini teşvik etmek • Afetten kurtulma sistemini ve ope- tim sisteminin uygulanması rasyonel yönergeleri güçlendirmek • Ulusal düzeyde kurumsal ve tek- • Strateji 3 Sürdürülebilir felaket Strateji 3. Sürdürülebilir Felaket Kur- nik kapasiteyi güçlendirmek tarma Etkinliğinin Güçlendirilmesi kurtarma etkinliğini güçlendirme Bu strateji afetten etkilenen insanla- Tayland Hükümeti’nin afetlere karşı ve arttırma rı hızlı ve etkili bir şekilde afetten ve aldığı önlemler ulusal ve uluslararası • Strateji 4 Afet riski yönetimi konu- etkilerinden kurtarmayı, acil yardım alanda alınanlar olmak üzere 2 gruba sunda uluslararası işbirliğini teşvik almalarını sağlamayı ve felaketten et- ayrılmaktadır. Uluslararası alandaki etme ve güçlendirme kilenen alanları daha iyi ve güvenli önlemler çeşitli anlaşmalar ile afetlere duruma getirmeyi, gerekirse yeniden ortak müdahale edilmesi ve ülkelerin Strateji 1. Afet Riskini Azaltmaya inşa etmeyi hedeflemektedir. birbirine yardım etmesini; ulusal alan- Odaklanma da alınan önlemler ise afet öncesi, afet Felaketlerin sıradan unsurlarını analiz Sürdürülebilir Felaket Kurtarma Etkin- sırasında ve afet sonrası yapılacak ulu- edip yöneterek, afetten etkilenme ora- liğinin Güçlendirilmesi Stratejisini Uy- sal stratejileri içermektedir. nını arttıran faktörleri azaltarak, olası gulamak İçin Yapılması Gerekenler Simülasyon çalışmaları ve her yeni gelişen acil durumdan elde edilen de- neyimler ile ulusal sağlık sektörünün acil durum hazırlığı, acil müdahale ve afetten kurtarma planları aralıklı ola- rak yenilenmektedir. TIBBİ İNSANİ YARDIM 71

AFET TIBBI ETİĞİ Metaetik, etik ilkelerimizin kaynağını, sipliner bir alan olup felsefe, teoloji, Afet, önemli sayıda insana zarar veren/ nereden geldiklerini ve ne demek iste- tarih ve hukuk gibi sosyal bilimler ile öldüren, toplumun günlük yaşantısını diklerini araştırır; evrensel gerçekler, tıp, hemşirelik gibi sağlık bilimlerini ciddi derecede bozan olay ya da olay- Tanrı’nın varlığı, aklın ahlaki yargılar- içeren çok geniş bir konu yelpazesi- lar zinciridir. Afetler doğal olabildiği da rolü ve ahlaki terimlerin anlamla- ne sahiptir. Organ bağışı, kök hücre gibi kaza veya kasıtlı insan eylemi so- rı gibi konulara odaklanır. Normatif araştırmalarıyla ilgili tartışmalar, kür- nucunda da gerçekleşebilir. Yangınlar, etik, daha ‘pratik’ bir görev üstlenerek taj, ötenazi, insan denekleri üzerinde seller, fırtınalar, depremler, epide- doğru ve yanlış davranışı düzenleyen yapılan araştırmalar, toplumsal sağlık mi-pandemiler, kimyasal sızıntılar, ahlaki standartlara ulaşmayı amaçlar. politikaları ve sınırlı kaynakların pay- çeşitli silahlı (konvansiyonel, nükleer Bu standartlar, edinmemiz gereken laştırılması biyoetiğin ilgilendiği ko- veya biyolojik) terörist saldırılar, elekt- iyi alışkanlıkları, yapmamız gereken nulardan sadece bazılarıdır. ronik iletişimde toplu arızalar ve uz- görevleri, davranışlarımızın başkaları Günümüzde, gelişmiş toplumlarda en manların ‘afet’ olarak tanımladığı di- üzerindeki sonuçları gibi konularla il- yaygın ve en çok tartışılan popüler biyo- ğer olaylar bu kapsamda incelenebilir. gilidir. Uygulamalı etik ise kürtaj, hay- etik kuramlarından biri Prinsipalizm’dir Her ne kadar tamamen öngörülemez van hakları, çevre sorunları, homosek- (ilkecilik). ‘Dört ilke yaklaşımı’ olarak da olmasalar da afetler daima toplumda süellik, idam veya nükleer savaş gibi anılan Prinsipalizm ,1970’lerde etik ka- bir şaşkınlık ve şok etkisi yaratır. tartışmalı konuları inceler. rarlarla baş etmenin bir yolu olarak or- Etik ile afet ilişkisini anlamlandıra- taya çıkmıştır. İlk olarak Beauchamp ve bilmek için öncelikle etik ve biyoetik Biyoetik İlkeleri Childress tarafından ifade edilen bu dört kavramlarını incelemek gerekir. Etik, Biyoetik, tıp ve biyoloji alanında orta- ilkenin geçerliliği ve kapsamı sıklıkla Yunanca ‘ethos’ sözcüğünden gelmek- ya çıkan yeniliklerin, çeşitli teknolojik tartışılsa da Tıp Etiği alanında dört ilke- te olup ‘karakter, alışkanlık’ anlamları gelişmelere bağlı olan bilimsel sonuç- nin genel kabulünü sorgulamak müm- taşımaktadır. ‘Ödev’, ‘yükümlülük’, ‘so- ların, etik alanda meydana getirdiği kün değildir. ‘Özerklik’, ‘yararlılık’, ‘zarar rumluluk’ ve ‘erdem’ gibi kavramları kapsamlı sorunların irdelenmesi üze- vermeme’ ve ‘adalet’ ilkeleri tıbbi etiğin analiz eden, ‘doğruluk’ veya ‘yanlışlık’ rinden gelişen etik alanıdır. Multidi- sac ayaklarını oluşturmakla birlikte ‘ya- ile ‘iyi’ veya ‘kötü’yle ilgili ahlaki yar- şama saygı’, ‘dürüstlük’, ‘yasallık’, ‘gizlilik’ gıları ele alan, ‘ahlaki eylem’in doğası- gibi ilkeler de destekleyici, bütünleyici nı soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl rol oynamaktadır. olması gerektiğini açıklamaya çalışan, Özerklik ilkesi, bireylerin bağımsız bir felsefe alanıdır. Günümüzde filozof- biçimde kendileri hakkında karar ver- lar etik teorilerini metaetik, normatif meleridir. Bu karar verme sürecinde etik ve uygulamalı etik olmak üzere bulunması gereken bazı öğeler vardır. üç genel konu başlığı altında inceler. Bunlar; bireyin özerk olması, seçimini özerk biçimde yapabilmesi, sergiledi- ği eylemi bilinçli ve istekli olarak ger- çekleştirmesidir. Bu kavram ‘özerkliğe saygı’ kavramını da beraberinde getir- mektedir. Tıp uygulamasında, özellikle klinik hekimlikte, etik açıdan üzerinde durulan ‘hasta hakları’ kavramı, ‘insan hakları, ‘vatandaş hakları’, hatta ‘tüketi- Triyaj, toplu yaralanma olaylarından sonra tedavi için hastaların öncelik sırasını belirleme ve mevcut sınırlı kaynaklarla olabildiğince fazla kazazedeyi tedavi etme sürecidir. 72 KONAK

ci hakları’ kavramlarının tıbba yansıyan etik ikilemlerin ortaya çıkışına sebep sağlık çalışanları kendilerini bir anda görünümü olarak değerlendirilebilir. olmaktadır. Teorik olarak, etik iki- triyaj, karantina, aşırı yüklenme gibi Zarar vermeme ilkesi; tıp uygulama- lemlerin üç türü vardır. Birincisi, ya- zorlu problemlerle uğraşırken bulabilir. sında çağlar boyunca ‘öncelikle zarar rar-zarar açısından çelişkili durumlar Güvensiz ortamlar, optimum bakım ek- verme’ (primum non nocere) olarak arasında seçimler yapmakla ilgilidir sikliği, dil ve iletişim problemleri, sağlık bilinmekte olup hekimin, başvuracağı ve mesleki eğitim yoluyla bu ikilemle- personeli yetersizliği, farklı kültürel de- girişimin ve tedavinin yararı ile olası rin üstesinden gelinebilir. İkincisi ise ğer ve algılar, zaman kısıtlılığı, stresli ko- risklerini göz önünde bulundurması ahlaki öznelliklerimizden kaynakla- şullar ve etik konulardaki yetersizlikler gerekliliğini kapsar. nır. Yardım edilen topluluk ile yardım bu süreçlerin üstesinden gelmeyi daha Adalet kavramı kelime olarak ‘herkese sağlayan kuruluş arasındaki değer ça- da zorlaştıran etmenlerdir. kendine uygun düşeni, kendi hakkı ola- tışmaları bu tip etik ikilemlere örnek nı vermek’ anlamına gelmekle birlikte olarak gösterilebilir. Üçüncü tip etik Triyaj biyoetik kavramı olarak bakıldığında, ikilem ise etik ilkelerin nasıl bir hiye- Triyaj Fransızca sıralamak anlamına sağlık hizmetinin ırk, dil, din, cinsiyet, rarşi içerisinde ele alınması gerektiği- gelen ‘trier’ sözcüğünden gelmektedir sosyal sınıf gibi ayrımlar yapmadan dir. Temel insani hakları garanti altına ve ilk olarak 17. yüzyılda Napolyon’un hakkaniyetli bir şekilde dağıtılmasıdır. almak için hukuki düzenlemelere da- baş cerrahı olan Dominique Jean Lar- yanarak çalışan insani yardım hare- rey tarafından geliştirilmiştir. Triyaj, Afet Tıbbi ketleri, yaşamın kutsallığını askeri ve toplu yaralanma olaylarından sonra Gündelik etik uygulamaların aksine, siyasi çıkarların üstünde tutarak nihai tedavi için hastaların öncelik sırasını afet durumları göreceli olarak zaman değer kabul eder. belirleme ve mevcut sınırlı kaynaklar- ve kaynak kısıtlılığı ile karakterizedir. Kitlesel kaza olaylarının, rutin, bireysel- la olabildiğince fazla kazazedeyi tedavi Dolayısıyla bu tür durumları etik ve leştirilmiş ve hastaya odaklı sağlık hiz- etme sürecidir. Temel amaç ‘Greatest legal açıdan zamana yayarak incele- metlerinin etik temellerini tehdit ettiğini good for the greatest number ’ yani me ve danışma fırsatının olmayışı bazı göz önünde bulundurmak gerekir. Bir- olabildiğince çok sayıda birey için en kaç saat önce az sayıda hasta ile ilgilenen iyi şeyi yapmak olarak ifade edilir. TIBBİ İNSANİ YARDIM 73

Afetler aynı zamanda kitlesel kaza ola- ğerlendirmek üzere tasarlanmıştır. Bu maşıktır. Zack’in, “Rawls’ın adalet te- rak da adlandırılabilir ki bu durum- sistem kazazedeleri hızlıca derecelen- orisi”ne dikkat çekerek belirttiği gibi, larda olaydan etkilenen birey sayısı ile dirir. İkincil triyaj sistemi, hangi hasta- “Afet yönetiminde kaynakların ya da hizmet verecek olan sağlık personeli ların hangi sırada tedavi edileceklerini yardımların eşit dağıtılmamasının tek sayısı arasında potansiyel olarak artan ve ulaşımda bir gecikmenin olması ha- bir nedeni olabilir; o da daha ağır du- bir dengesizlik söz konusudur. Olay- linde ilk müdahalenin tıbbi tesislerde rumda olanların yararının gözetildiği dan etkilenen her bireye aynı anda mi yoksa sahada mı olacağını belirte- durumlardır.” yeterli bakımın sağlanamaması da etik cek şekilde tasarlanmıştır. Afetler, zaman, mekan ve kapsamla- problemleri beraberinde getirir. Han- Afet sırasında karşılaşılan etik prob- rına göre önemli ölçüde farklılık gös- gi bireylere öncelik verileceği en sık lemlerden bir diğeri de sınırlı kaynakla- terdiklerinden dolayı bu durumlarda karşılaşılan etik problemlerden biri- rın paylaştırılmasıdır. Afetler, genel ola- etik soruların her zaman tek boyutlu dir. Günümüzde çeşitli triyaj sistem- rak toplumun genel işleyişini bozmakta çözümü olmayabilir. Öte yandan afet- leri geliştirilerek bu sorunun çözümü ve özellikle sağlık malzemeleri tedari- lerde sağlık hizmetinin her alanına standardize edilmeye çalışılmaktadır. kini ve sağlık hizmetlerinin sunumunu etik değer ve ilkelerin yerleştirilmesi Mevcut triyaj metodlarının çoğu kısıt- etkilemektedir. Özellikle ilk anlarda, önemlidir. Bu amaçla afet öncesi dö- lı kanıtlara dayanmakla birlikte çeşitli kaynak ve iş gücünde ciddi eksiklik söz nemde hukuki ve organizasyonel dü- uzmanlar ve kurumların görüş birliği konusudur. Afetlerde, sınırlı kaynakla- zenlemeleri gözden geçirmek, potan- ile oluşturulmuştur. Bu sistemler afet rın paylaşımında ortaya çıkan etik iki- siyel etik ikilemleri göz önüne alarak durumunda kararları subjektif olmak- lemlerin önemli bir kısmı öncelikli yar- sağlıkla ilgili yönergeler, protokoller ve tan çıkarıp standardize etmeyi amaç- dım alacakların belirlenmesi sürecinde afet kurtarma planı geliştirmek, çağdaş lar. Toplu yaralanma olaylarından son- ortaya çıkar. Bu etik problemin çözü- etik komitelerin kurulması, sağlık ça- ra sivil nüfusun triyajı için geliştirilen münde temel dayanak noktası ‘adalet’ lışanlarına etik yeterlik için eğitimler algoritmalar, birincil veya ikincil triyaj ilkesidir. Sınırlı kaynakların paylaştırıl- verilmesi yapılması gereken kritik ça- sistemleri olarak sınıflandırılabilir. masında adalet ilkesi önemli bir rehber lışmalardır. Sadece rutin sağlık hizme- Birincil triyaj sistemi, daha ileri tıbbi olmasına rağmen, felaket durumların- ti sırasında değil, afet durumunda da bakım için kimlerin değerlendirilme- da tek başına sorunları çözmekte yeterli her aşamada etik değerler göz önünde si gerektiğini ve hangi sırada olacağını değildir. Afetzedelerin hangi koşullarda bulundurulmadır. belirlemek için sahadaki hastaları de- öncelikli yardım alacağı oldukça kar- KAYNAKÇA social support. Journal of Obstetric, tion Planning. Bangkok: The World Gynecologic and Neonatal Nursing Bank; 2012. 1. Thongtaeparak W. Prevalence of and 2014 Jul-Aug; 43(4); 435-44. 10. Guidelines On Mental Health And risk factors for skin diseases among 6. Ngaosuwankul N, Thippornchai N, Psychosocial Support. ICRC. Geneva; army personnel and flood victims du- Yamashita A et al. Detection and cha- 2017. ring the 2011 floods in thailand. Disas- racterization of enteric viruses in flood 11. Sonpaveerawong J. Prevalence of psy- ter Medicine and Public Health Prepa- water from the 2011 thai flood. Japane- chological distress and mental health redness 2016; 1(04);1-6. se Journal Of İnfectious Diseases 2013; problems among the survivors in the 66(5); 398-403. flash floods and landslide in southern 2. Tempark T, Lueangarun S, Chatpro- 7. Khawcharoenporn T, Apisarnthanarak thailand. Walailak Journal of Science edprai S et al. Flood-related skin di- A, Chunloy K et al. Access to antiretro- and Technology; 2013. seases: a literature review, Internati- viral therapy during excess black-water 12. Yoda T, Yokoyama K, Suzuki H et al. onal Journal of Dermatology 2013; flooding in central Thailand. AIDS Relationship between long-term flo- 52(10);1168-76. Care 2013; 25(11):1446-51. oding and serious mental ıllness after 8. Chaturongkasumrit Y, Techaruvichit P, the 2011 flood in thailand. Disaster 3. Sihawong R, Janwantanakul P, Pens- Takahashi H et al. Microbiological eva- Medicine and Public Health Prepared- ri P. Incidence of and risk factors for luation of water during the 2011 flood ness 2017; 11(3); 300-304. musculoskeletal symptoms in the neck crisis in Thailand. The Science Of The 13. Boonyamalik P. Mental health in and low-back during severe flooding in Total Environment 2013 Oct 1; 463- post-disaster/crisis: systematic appro- Bangkok in 2011. 4. Journal of Reha- 464; 959-67. ach. Journal of the American Medical bilitation Medicine 2012; 44(8); 624-8 9. Thai Flood 2011 Rapid Assessment For Association 2013; 310(5); 507-18. Resilient Recovery And Reconstruc- 4. Global Report On Drowning. World Health Organization; 2014. 5. Sanguanklin N, McFarlin BL, Park CG et al. Effects of the 2011 flood in Thai- land on birth outcomes and perceived 74 KONAK

14. Aydın D. Afet sonrası psikososyal des- 19. Larkin GL. Ethical issues in disaster 24. Ekşi A. Afet yönetiminde içsel denetim tek uygulamaları. İHH İnsani Ve Sos- medicine. aracı olarak etik. Uluslararası İktisadi yal Araştırmalar Merkezi; 2014. ve İdari İncelemeler Dergisi; 2015. 20. Sheather J, Shah T. Ethical dilemmas 15. Assessment of capacities using SEA in medical humanitarian practice:ca- 25. Gillon R. Medical ethics: four princip- region benchmarks for emergency ses for reflection from Medecins Sans les plus attention to scope. BMJ; 1994. preparedness and response Thailand. Frontieres. Journal of Medical Ethics; World Health Organization; 2012. 2010. 26. Aung KT, Nurulman MS, Ahayalimu- din N et al. Ethical disaster or natural 16. Thailand: National disaster risk mana- 21. Savulescu J. Bioethics: why philosophy disaster? Importance of ethical issue in gement plan. [Online]. Available from: is essential for progress; 2014. disaster management. Journal of Nur- sing and Health Science; 2017. 17. https://www.preventionweb.net/fi- 22. Davis AJ. Ethics needed for disasters: les/54086_54086thailandsnationaldr- Before, during, and after. Health Emer- 27. Koenig KL, Schultz CH. Koenig and mplan2015.pdf gency and Disaster Nursing; 2014. Schultz’s Disaster Medicine: Compre- hensive Principles and Practices; 2016. 18. Zack N. Ethics for disaster. Lanham, 23. Arda B, Pelin Ş. Tıbbi etik: tanımı, içe- Maryland: Rowman & Littlefield Pub- riği, yöntemi ve başlıca konuları. An- lishers, Inc. 2010 kara Tıp Mecmuası; 1995. TIBBİ İNSANİ YARDIM 75

Tıbbi İnsani Yardım Atölyesi Tıbbi İnsani Yardım Araştırmaları Koordinatör- lüğü yılın ilk atölye çalışmasını 12 Kasım 2017 2010 HAİTİ KOLERA SALGINI Pazar günü, Kırıkkale Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu’nun katılımıyla, Hayat Sağlık Değerlendiren ve Sosyal Hizmetler Vakfı Ankara Şubesi’nde gerçek- Büşra Demir leştirdi. Yaklaşık 40 katılımcıyla gerçekleşen atölye çalışmasında, 2010 yılında Haiti’de gerçekleşen kole- Kırıkkale Üniversitesi ra salgını konusu derinlemesine ele alındı.  Tıp Fakültesi Program, aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla daha tecrübeli olan üyelerimizin tanıştığı, vakfımızda Araştırma yapma ve yaptıklarımız ve yapmayı planladıklarımızı konuş- sunum hazırlama tuğumuz bir aile kahvaltısıyla başladı.  Kahvaltının ardından Kırıkkale Üniversitesi Genç Yeryüzü Dok- süresinin sonunda her torları Topluluk Başkanı, aynı zamanda Tıbbi İnsani grup bulduğu verileri Yardım Araştırmaları Koordinatörlüğü üyesi Büşra diğer gruplardaki Demir, katılımcılara Hayat Sağlık ve Sosyal Hiz- metler Vakfı hakkındaki sunumunu gerçekleştirdi. katılımcıların bilgisine Sunumda vakfımızın tarihi, kuruluş amacı, faaliyet sundu. Günün sonunda alanları, geçtiğimiz yıllarda yapılanlar ve ilerleyen zamanlar için yapılması planlanan çalışmalar gibi “Haiti Kolera Salgını” konulara değinildi. Hayat Vakfı sunumunun ardın- konusu çok yönlü olarak dan Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 4. sınıf öğrencisi ve Tıbbi İnsani Yardım Araştırmaları ele alınmış oldu. Koordinatörlüğü üyesi Rabia Yücel hem koordina- törlükleri hakkında hem de atölye çalışmasının nasıl 76 KONAK yapılacağı hakkında katılımcıları bilgilendirdi.  Su- numların ardından çalışmanın nasıl olacağına daha da hakim olan katılımcılarımız, her biri Tıbbi İnsani Yardım Araştırmaları Koordinatörlüğü’nün yakla- şık 1 aylık araştırmaları sırasında karşılaştıkları ve önemli buldukları Haiti ile alakalı şehirlerin ve me- kanların adı verilen gruplara ayrıldılar ve araştırma- larına başladılar. Rabia Yücel’in moderatörlüğünde araştırma yapan “Port-Au-Prince” grubu araştırma yapma ve sunum hazırlama için belirlenen 60 dakikalık süre için- de “salgında tıbbi insani yardım yapan uluslararası kuruluşlar ve devlet kurumları” konusu üzerine ça- lıştı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem 3 öğ- rencisi Gülsena Bağcı moderatörlüğünde bir araya gelen “Gonaives” grubu, Haiti kolera salgınına bağlı sağlık sorunları hakkında araştırma yapıp “Kolera nedir? Nasıl bulaşır? Korunma ve tedavi yöntemleri nelerdir? Salgını önlemek için ne tür çalışmalar ya- pılabilir?” sorularına cevap aradılar. Büşra Demir’in moderatörlüğünde çalışma yapan “Artibonite” grubu Haiti kolera salgınının psikososyal sonuçları üzerine yoğunlaşıp “Afet sonrası halkın psikososyal durumu, afet sonrası görülebilecek psikolojik ve sosyal so-

runlarla, sağlanan psikososyal destek tıbbı ve insani yardım alanlarında eği- verileri diğer gruplardaki katılımcıla- çalışmaları” konularıyla alakalı araş- tim veren kuruluşları, bu kuruluşların rın bilgisine sundu. Günün sonunda tırmalar yaptılar. Ankara Üniversitesi eğitim metodlarını ve bu eğitimleri “Haiti Kolera Salgını” konusu çok yön- Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Betül alabilmek için gerekli şartların ne ol- lü olarak ele alınmış oldu. Katılımcıla- Yıldırım moderatörlüğünde bir araya duğunu araştırdılar. rın değerlendirmesi sonucu sunumu gelen “Jacmel” grubu ise “Akademide en çok beğenilen grup olarak “Jacmel” Afet Tıbbı” konu başlığıyla çalışmaya Araştırma yapma ve sunum hazırlama grubu seçildi.  koyulup ülkemizde ve dünyada afet süresinin sonunda her grup bulduğu TIBBİ İNSANİ YARDIM 77

Tıbbi İnsani Yardım Atölyesi Tıbbi İnsani Yardım Araştırmaları Koordinatör- lüğü yılın ilk atölye çalışmasını 7 Ocak 2018 Pa- 2011 TAYLAND SEL FELAKETİ zar günü, Gazi Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorla- rı Topluluğu’nun katılımıyla, Hayat Sağlık ve Sosyal Değerlendiren Hizmetler Vakfı Ankara Şubesi’nde gerçekleştirdi. Rabia Yücel Yaklaşık 40 katılımcıyla gerçekleşen atölye çalışma- sında, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinas- Ankara Üniversitesi yon Ofisi’nin Haziran 2017 raporuna göre 800’den Diş Hekimliği Fakültesi fazla kişinin hayatını kaybettiği 2011 Tayland Sel Felaketi derinlemesine ele alındı. Kılavuz sorular ve anahtar kelimeler ile moderatörlerin Programa kahvaltı ile başlandı, güzel ve hoş sohbet- lere vesile olan kahvaltının ardından, isimlerini 2011 de yardımıyla bir saatlik Tayland Sel Felaketinden en çok etkilenen şehirler- araştırma sonunda atölyenin den alan 6 grup halinde atölye çalışması başlandı. Roi Et Grubu: Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 Tay- sunum kısmına geçildi. Her land Sel Felaketine yapmış olduğu tıbbi yardımları, gruptan birer temsilci ile Dünya Sağlık Örgütü kuruluş hikayesini ve yönetim oluşan yeni gruplarda her organlarını, Ayudhya Grubu: 2011 Tayland Sel Fela- bir kişi, bir önceki grupta ketinin doğrudan sebep olduğu sağlık sorunlarını, Nakhon Sawan Grubu: 2011 Tayland Sel Felaketine yapmış oldukları araştırma yardım götüren Kızılay ve Kızılhaç üyesi kurumlar sonuçlarını sundu. Böylelikle ve yapılan tıbbi yardımları, Si Saket Grubu: 2011 Tayland Sel Felaketi sonrası ortaya çıkan mental ve herkes sunum yapmanın psikososyal sorunlar ile yapılan psikososyal destek heyecanını tattı ve tüm faaliyetlerini, Nonthaburi Grubu: 2011 Tayland Sel konuları dinlemiş oldu. Felaketine yardım yapan DDPM (Department of Disaster Prevention and Mitigation), FROC (Flood 78 KONAK Relief Operation Center) gibi yerel kurumlar ve Sı- nır Tanımayan Doktorlar’ın yaptığı tıbbi yardımları, Bangkok Grubu ise: 2011 Tayland Sel Felaketi sonra- sı temel sağlık hizmetlerini çalıştı. Kılavuz sorular ve anahtar kelimeler ile moderatörlerin de yardımıyla bir saatlik araştırma sonunda atölyenin sunum kıs- mına geçildi. Her gruptan birer temsilci ile oluşan yeni gruplarda her bir kişi, bir önceki grupta yapmış oldukları araştırma sonuçlarını sundu. Böylelikle herkes sunum yapmanın heyecanını tattı ve tüm ko- nuları dinlemiş oldu. Günün sonunda ise öğrenilen bilgileri tekrar etmek için 30 soruluk online bir yarışma düzenlendi. Kıya- sıya geçen yarışmanın sonunda 1. olan kişiye hedi- yesi verildi. Araştırma, öğrenme, sunum yapma ve yarışma ile keyifli bir gün geride bırakılmış olundu.

TIBBİ İNSANİ YARDIM 79

80 KONAK

GÖÇ HAREKETLERİ Araştırmaları Koordinatörlüğü Koordinatörlüğümüz; Ensar ve Muhacir kardeşliği çerçevesinde yeni bir medeniyetin temellerinin atıl- dığı Hicret’i kendisine yol gösterici bilen, göç kavra- mına bu pencereden bakmanın yanı sıra yüzyıllardır karşı karşıya kaldığımız ve insanların yurtlarından ayrılmak zorunda kalmaları neticesinde ortaya çıkan kitlesel göç hareketlerini tüm yönleriyle araştırma- yı, öğrenmeyi, bu alanlarda etkinlikler düzenleyerek toplumsal duyarlılığı arttırmayı, projeler oluşturarak saha çalışmaları yapmayı amaç edinen ve bu alanda düzenli okumalar yapan ekip çalışmasıdır. Etkinlik 1. Çalışma Grubu • Tarihi Göç Hareketleri • Yakın Tarih Anadolu’ya Göç Hareketleri • Suriye’den Anadolu’ya Göç • Göç Politikaları • Yakın Tarih İslam Dünyası Göç Hareketleri • Göçe Dair Organizasyonlar • Göç ve Sağlık 2. Konferans • Hicret Hareketi • Endülüs’ten Mağrip’e Tehcir Meselesi • Yahudilerin Babil Sürgünü • 1864 Büyük Çerkes Sürgünü • Biladü’ş Şam (661-1918)

1864 Büyük Çerkes Sürgünü TARİHİ GÖÇ HAREKETLERİ Kafkasyanın Coğrafi Tanımı ÇALIŞMA GRUBU Kafkasya, doğusunda Hazar Denizi, batısında Karadeniz olan 1 Ayşenur Karaca * ve uzunluğu 1200 metreye varan Kafkas Dağları ile ikiye ay- 1 Dilan Onur rılan dağlık bir coğrafyadır. Bölgenin kuzey sınırları olarak 1 Elif Ersöz Don ile Volga nehirlerinin birbirlerine en çok yakınlaştığı kı- 2 Emine Beyza Nur Kaynar sım ve çok sayıda gölün bulunduğu Maniç bölgesi kabul edil- 3 Ferhan Kocadal mektedir. Güney sınırı ise bugünkü Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan bölgeleri ile birlikte, Anadolu’nun doğusunda 1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi yer alan Ağrı, Kars, Artvin kentleri ve İran’da Tebriz’e kadar 2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi uzanan toprakları içerir. Dağlık bir bölge olması nedeniyle 3 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kafkasya’da yerleşim yerleri genelde yüksek yaylalara ve derin vadilere yayılmıştır. Mekan ve zamanın toplumlara olan etkisi *İletişim: [email protected] burada da görülmüş ve Kafkasya coğrafyası yaşayan insan- ların tarihlerini, kültür ve karakterlerini etkilemiştir. Ayrıca 82 KONAK coğrafya kaderdir çıkarımını doğrulayarak halkının siyasî, sosyal ve ekonomik ilişkileri üzerinde de karar kılıcı olmuş- tur. Bu açıdan Kafkasya, dünyanın ilk etnik hareketlerine, et- nolojik teşekkül ve gelişmelerine sahne olmuş bölgelerdendir. Kafkasya Tarihi Kafkasya’nın tarihi, mücadeleler ve istilalarla doludur. Bu durum Osmanlı Devleti zamanında da devam etmiştir ve Osmanlı, özellikle 19. yy.’da bölgeye ilgisini yoğunlaştırmıştır. Aynı bölgede nüfuz edinmek isteyen Rusya, bu noktada

Osmanlı Devleti’nin önüne en büyük yı Kafkasya halkından az da olsa göç minlere göre sürgün edilenlerin %25’i rakip olarak çıkmıştır. 1739’da Azak’ın, edenler görülmüştür. Osmanlı arşiv- göç esnasında çeşitli hastalıklardan 1783’te de Kırım’ın Rusya’nın eline lerine göre 1858-1859 yıllarında Os- hayatını kaybetmiştir. 1864 Mayıs’ına geçmesiyle Karadeniz’in Osmanlı manlı’ya gelen Kafkasyalı sayısı yakla- gelindiğinde Allen’in deyişiyle “Çerkes Gölü olma vasfı ortadan kalkmıştır. şık olarak 17.000’dir. Fakat durumun direnişinin uzun tarihi son hücumlarla Ancak bu durum, Osmanlı Devleti’nin daha da ağırlaşması ve göç hızının ortadan kaldırılmıştır.” ve onlardan alı- uzun yıllar sonunda bölgede edindiği olağanüstü artması 1859 yılı sonrası- nan topraklara başka Rus göçmenleri nüfuzdan hemen vazgeçme niyetinin na rastlamaktadır. 1860 yılı içerisinde yerleştirilmiştir. Kendi topraklarından aksine Kafkasya’daki faâliyetlerini daha 4000 Çerkes ailesi hiç direnmeksizin zorla çıkarılan ve bu süreçte on binler- da yoğunlaştırmasına neden olmuştur. Kuban’ın batısındaki arazilerden ayrı- ce insanını kaybeden Çerkesler, soykı- Bu ilgi artışı Çarlık Rusyası ile ilişkileri larak Anadolu topraklarına göçmüş- rıma uğrayan ve anavatandan ayrılmak haylice gerginleştirmiştir. Sonrasında lerdir. Buna rağmen bölgede kalan durumunda kalan bir halkın yaşadığı zaten kutsal yerler meselesi nedeniyle Çerkes kabileleri de olmuştur. Bunlara travmayı yaşamış ve birçoğu Osmanlı iki devlet arasında Kırım Savaşı karşı ise 1862’de askerî operasyonlar Devleti’ne sığınmıştır. Osmanlı, Müslü- gerçekleşmiştir. yapılmıştır. 1863 yılına kadar Rusların man olmalarında büyük etki sahibi ol- boyun eğdirme çabalarına büyük bir duğu Çerkesleri hem dinlerinden hem Kırım Savaşı sonrasında Balkanlar’a gayretle direnen Kafkasya’nın Müslü- de asker bir millet oluşlarından dolayı ve Anadolu’ya doğru olan Rus yayılışı man ahalisi 1864 yılına gelindiğinde kolaylıkla benimsemiştir. Böylece göç bir süreliğine durdurulmuştur. Batıya bir ay zarfında topraklarını terk etme- edenleri Anadolu coğrafyasının çeşitli doğru faâliyetlerinin önü kesilen Rus- ye zorlanmışlardır. Kalacak olanlara ise yerlerine iskan etme işine girişmiştir. ya, artık Asya’ya yönelmeye başlamıştır psikolojik baskı mahiyetinde “Kalacak ve Kafkaslar üzerindeki baskısını mu- olanlar Hristiyanlaştırılarak 25 yıl sü- Rusya yüzyıllarca, 1. Petro’nun vasiyeti azzam derecede arttırmıştır. Bu süreç reyle askere alınacak ve Hilafet Ordu- olarak yakıştırılan; önce Karadeniz’in Osmanlı Devleti’nin siyasî hudutları dı- suna karşı cepheye sürülecek” dediko- kuzeyini ele geçirmek, sonra da Kafkas- şındaki Kırım, Kafkasya, Türkistan gibi duları yayılmıştır. Uygulamaya konan lara, Boğazlara ve Balkanlara hakim ol- Müslüman ahalinin yaşadıkları yerlerin bu plan neticesinde Kafkasya halkı mak ve Osmanlı topraklarından güneye huzur ve sükûnda bozulmaya neden kendi topraklarından göçe zorlanmış inmek siyasetini takip etmiştir. Ruslar olmuştur. Yapılan savaşlar, Çerkeslerin ve 500.000 ila 1.000.000 arası insan, bunun için kendilerinin Anadolu, İran mağlubiyeti ile sonuçlanınca 1861’de yurtlarından sürülmüştür. Bazı tah- ve Suriye’ye inişini engelleyen Kafkas- Çerkes delegeleri Çar II. Alexander ile lara 18. yy dan itibaren her fırsatta sal- görüşerek sorunu diplomatik yoldan çözmeye çalışmışlar. Fakat bu görüş- melerde Çar, Çerkeslere ya Kuban hav- zasına yerleşmelerini ya da Osmanlı topraklarına göç etmelerini söylemiştir. Kendileri için büyük bir yıkım anlamı- na gelen bu karara üç sene direnebilen Kafkasya halkına son darbe Grandük Mihael’in emri ile vurulmuştur: “Bir ay içerisinde Kafkasya terk edilmediği tak- dirde bütün halk harp esiri olarak Rus- ya’nın çeşitli bölgelerine sürülecektir.” Gelinen bu noktada Rusların Kafkas- ya’yı Kafkasyalılardan arındırma pro- jesi, yerli halkın Çarlık’a yenilmesiyle 1859-1864 yılları arasında büyük bir sürgüne dönüşmüştür. İlk bakışta bir anda başlamış gibi gö- rünen sürgün, aslında kademeli olarak uzun bir süreci kapsamaktadır. 1859 öncesinde de Rus baskısından dola- GÖÇ HAREKETLERİ 83

Birinci Dönem; başlangıçtan 1774 Küçük Kaynarca Ant- hiyetindedir. Bu dönem, Batı Kafkasyada 1763 yılında laşması’nın imzalanmasına kadar geçen ve binlerce yıl ilk defa ayaklanan Kabardey Çerkeslerinin 1764 yılında süren büyük istilalar ve işgaller dönemidir. Bu döne- Büyük Meclis’te toplanarak savaş kararı almaları ve min sonunda Ruslar bölgeyi Osmanlı İmparatorluğu’n- Doğu Kafkasya ile İmam Mansur önderliğinde birleş- dan ayırmakla yetinmeyip 9 Eylül 1783 tarihinde Kırım’ı mesi ile başlamıştır. Bu ‘Özgürlük Savaşı’nda Kafkas işgal etmişlerdir. Sürgünler neticesinde 1,8 milyon kişi halkları işgalci Rus ordularına karşı 1864 yılına kadar anavatanından edilmiş ve sürgün sırasında açlık ve direnmişlerdi. Ancak Ruslar tarafından uygulanan kat- hastalık nedeniyle yüzlerce Müslüman telef olmuştur. liamlarda, özellikle Çerkes, Ubıh ve Abaza kabilelerinin Bu ilk tedhiş hareketinde tahminen otuz binden fazla etkisiz hale getirilmeleri ve kitleler halinde vatanla- kişi öldürülmüştür. Yine 24 Haziran 1783 tarihinde, Rus rından koparılarak sefalet içinde Osmanlı İmparator- taraftarı olan Tiflis Kralı II. Erekle (Heraklius) tarafın- luğu’na sürgün edilmeleri ile bu dönem sona ermiştir. dan Rusya’nın himayesi kabul edilmiş ve sonrasında Tarihte bu olay, ‘Muhaceret (Göç)’, ‘Büyük Göç’, ‘Sür- da Gürcistan toprakları 1801’de Çar Pavel Petroviç za- gün’, ‘Soykırım’ gibi adlarla anılmıştır. manında Rusya’nın hâkimiyetine geçmiştir. İlerleyen zamanlarda ise Gürcüler Rusları memleketlerine çağır- Üçüncü Dönem; Doğuda İmam Şamil’in önderliğinde mış olmanın bedelini çok pahalı ödemişlerdir. yürütülen ‘Özgürlük Savaşı’nın 1859 yılında kaybe- dilmesi sonucu sükut eden Dağıstan ve Çeçenistan İkinci Dönem; Kafkaslıların Çar ordularına karşı dire- bölgelerinin ardından, mücadeleyi Batı Kafkasya’da nişini içeren yaklaşık yüz yıllık bir dönemdir. Bu dö- yürüten Çerkeslerin 1864 yılında yenilgisi üzerine sü- nem, Kafkasya’nın adım adım Ruslar tarafından işgali kut eden Çerkesya ile başlamış ve günümüze kadar da ve Kazaklar tarafından kolonize edilmesine cevap ma- devam etmiştir. Ancak tamamlanmamıştır. dırmıştır. Osmanlı Devleti’nin 1774’te lerdir. Başlarında Şeyh Mansur, Şeyh tamamen durmuştur. Bu tarihsel sü- Rusya ile imzaladığı Küçük Kaynarca Şamil ve İmam Mansur gibi liderler recin neticesinde Çerkeslerin %10 luk Antlaşması, Kırım’a bağımsızlığın ve- bulunmuştur. Ancak yenilgeler sonucu bir kısmı hariç hepsi yurtlarından sü- rilmesinin yanısıra Osmanlı’nın Kaf- Rusya Çerkeslere iki seçenek sunmuş- rülmüşlerdir. Bazı Çerkesler Kafkaslara kaslardaki hakimiyetini kaybetmesi tur; ya kalıp Hrıstiyan olarak Ruslar geri dönmek istese de Rus Konsololuğu demekti. Rus-Çerkes çatışması ilk ola- adına savaşmak ya da her şeyini bırakıp geri dönüşü kabul etmemiştir. rak 1777 yılında yaşanmıştır ve bunu Osmanlı’ya gitmek. Bu durumda Çer- takip eden on yıllarda da devam etmiş- kesler zorunlu olarak her şeylerini bıra- GÖÇMENLERİN ETNİK YAPISI VE tir. Çerkeslerin 1822’de Kabardey’den, kıp Osmanlı’ya göç etmişlerdir. 1864’te ÇERKES KÜLTÜRÜ 1859’da Çeçenistan ile Dağıstan’dan ve Rusya’nın Çeçenya’yı tamamen işgali Çerkesler sosyolojik anlamda bir Türk, 1864’te topraklarından tamamen sürül- neticesinde yüzbinlerce insan akın akın bir Alman benzeri bir millet statü- mesi ile son bulmuştur. Anadolu’ya ve Balkanlar’a gelmişlerdir. sünde değerlendirilemez. Çerkesler, Başlarda sadece askeri bir harekat ola- Rusya göçleri düzenlemek için 10 Ma- 50’den fazla olan boylarına rağmen rak başlayan bu işgal, ilerleyen zaman- yıs 1862’de bir komisyon kurmuştur. Bu tam anlamı ile millet kavramını dol- larda daha önce Ruslar’ın Kırım ve Ka- komisyon gidenlerin Balkanlara da yo- duramasa dahi etnik kültürleri olarak zan’da da uyguladığına benzer bir yakıp ğun bir şekilde yerleştiğini görünce po- tanımlayabileceğimiz; kendilerinin yıkma politikasına dönüşmüştür. Müs- litikasını değiştirmiş ve göçü durdur- insanlara karşı göstermiş oldukları lüman halka uyguladıkları genel kıyı- muştur çünkü Rusya burada Tuna’dan davranışlar ve kendi kültürlerine olan mın yanında işgal ettikleri yerlere Rus Ege’ye kadar bir Bulgaristan kurmayı bağlılıkları ile bir bütünlük arz eder. vatandaşları yerleştirmişlerdir. Buna planlıyordur. Bu sebepten hareketle, M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren Kafkasya’yı ‘kolonileştirme faaliyetleri’ denir. As- Balkanlar’da Rusya Carlık orduları ile gezip gören ve eserlerinde buradan bah- kerle mücadele içinde olan Çerkes hal- Bulgar ve Rus azınlıkları gelen göçmen- seden Herodot, Hellenikus, F. Arrian, kı, aynı zamanda gelen Rusların kötü ler üzerinde baskı kurarak ikinci bir göç Strabon, Romalı Pliny gibi antik dönem tutumlarına maruz kalmıştır. Ancak dalgası oluşturmuşlardır. Balkanlara Seyyah ve tarihçileri ile Ruslar, Gürcü- bunlara karşın, Çerkesler mücadeleye gelen Çerkesler bu sefer de Anadolu’ya ler, Tatarlar ve Araplar, Kuzey Kafkas- devam etmişler ve diğer Kafkas halkları doğru yola çıkmak zorunda bırakılmış- ya’nın otokton (yerli) halkları için Kas, ile birleşerek ortak mücadele vermiş- lardır. 1864’ten sonra göçler zamanla Kask, Kasog, Kasogi, Sirkas, Kerkes, 84 KONAK

Kerakes gibi isimler kullanmışlardır. Bu Çerkes kimliği ne doğuya ne tanımlamalar, zamanla batı söylemi ile de batıya ait olduğunu iddia Cirkas, Cirkassi, Cirkasıyen ve nihayet edebileceğimiz bir yapıya sahip Arapların kullandığı Serakise, Çerakise değildir. Çünkü özü itibariyle gibi ifadelerden hareketle ‘Çerkes’ söz- Çerkes kimliği, kendi bulundukları cüğüne dönüşmüştür. Ayrıca pek çok coğrafyanın da etkisi neticesinde kaynakta yer alan değişik verilere ek daha özel bir yapıya sahiptir. olarak, 1950’lerin sonu ve 60’ların baş- larında Yeni Kafkas dergisinde çıkan görebilmek mümkündür. Bir ortama mahata’ların varlığı ve geniş aile kültürü bir makalede Çerkes kelimesi Adige herhangi birinin girmesiyle ortamdaki bütünleşir. Aile içi iletişimin asli kaynağı kelimesiyle eşleştirilerek kelimenin Ka- herkesin ayağa kalkması, misafirlere saygıdır. Aile reisinin kararları emir ni- bardey dilinde güneşe mensup olanlar gösterilen önem buna verilebilecek en teliğindedir. Erkeğin ailedeki bu otorite- ya da yüksekte olanlar manasına geldiği temel örneklerdendir. Kültürlerinin bir si yaşı ilerledikçe artar ve kabilelerde de ifade edilmektedir. başka önemli hususu ise birlik ve bera- etkili olmaya baslar. Büyük ailede yöne- berliği çok öğütlemesidir. Bunu Haluj tim ‘ata-baba’dadır. Her iş ondan sorulur. Çerkesler Kuzey Kafkasya dağlarının gecelerinin düzenlenmesindeki amacı Aileyi bir arada tutan, toparlayan odur. otokton (var olduğundan beri orada belirten bir Çerkes büyüğünün ifade- Kimse ona sormadan aileyi ilgilendiren yerleşik olan) halklarıdırlar. Çerkes, sinden anlayabiliriz: ‘Yaptığımız haluj- önemli bir karar alamaz.  Kıdemli olan kimilerine göre Kafkaslar’dan gelen ları özel sepetlerine yerleştirdikten sonra erkek kendinden küçük erkek kardeşle- halkların tümüne verilen isimken, sepetin üstünü, kenarları dişliği andıran rinin de kararlarına karışır ve de şef de- kimilerine göre Küçük Asya kökenli, bir görüntü oluşturan büyük bir haluj ile diğimiz sıfata haiz olur. Hiyerarşi bozul- kimilerine göre ise Arap yarımada- kapatırız. Bu halujun dişlileri, Kafkas- madan, Ata’nın ölümüyle yerine geçecek sından göç eden bir topluluğun Grek ya’dan göç ettirilen Çerkes boylarını, di- kişi yani yeni Ata belirlenir. kültürüyle temasından doğan bir halk- ğerleri ise Çerkes bireylerini temsil eder. Ailede bir iş bölümü vardır. Ailede ka- tır. Kafkasya’daki, hatta Kafkasya’dan Bunun sebebi, birbirimize sıkı sıkıya ke- dın; yeme-içme, ev temizliği, çamaşır, göçen ve dil dışında ortak bir kültürü netlenelim.’ çocuk bakımı gibi ev içi işlerle uğraşır. paylaşan halkların hepsi için ‘Çer- Dışarıda yaptığı isler ise, inek ve ko- kes’ kavramı kullanılmaktadır. Çerkes Aile ve Akrabalık İlişkileri yunları sağmak, kümes hayvanlarına kimliği ne doğuya ne de batıya ait ol- bakmaktır. Genç kızlar annelerine, er- duğunu iddia edebileceğimiz bir yapı- Çerkeslerde bireyin şekillenmesi ilk kekler ise babalarına yardım ederler. ya sahip değildir. Çünkü özü itibariyle olarak aile içinde başlamaktadır. ‘Ta- Çerkes kimliği, kendi bulundukları coğrafyanın da etkisi neticesinde daha özel bir yapıya sahiptir. Sosyal Yaşam, Gelenek ve Görenekler Çerkesler kimliklerinin oluşumu için en önemli etkenlerden biri olan top- lumsal yaşamı düzenleyen kurallar Şhapze, Adıge-Hapze ve Amısta Kebze olarak bilinir ve yazılı değillerdir. Sos- yal ahlaki öğretiler bütünüdür. Bu öğ- retilerin uygulanışı aile ve toplumsal düzeyde düzeni sağlama amacındadır ve bu kuralların niteliklerini oluşturan, uygulanma kararını veren ‘Tamahata’ denilen bir grup vardır. Çerkes kültüründe, sosyal düzenin te- melinde yatan davranış saygıdır. Bunu konulmuş olan kuralların kökeninde GÖÇ HAREKETLERİ 85

Erkekler bir taraftan da ev dışındaki Giyim Kuşam lerini yansıtan önemli bir kültür ögesi islere bakarlar ve evi geçindirir. Ayrıca ‘Çerkeska’ adı verilen bir giysi giyer- olarak görülen oyunlar hemen hemen kadınlar da kocalarıyla savunmada gö- lerdi. Bu giysinin etekleri diz boyunu her toplantıda, bir araya gelişte oynanır. revli olabilirler. Gelinlerin statüsü ara- geçecek şekilde uzun ve geniştir, göğ- Mızıka veya akordeon eşliğinde oyna- larında en kötü olandır diyebiliriz. Ge- sünde ağaçtan yapılmış fişeklikler ve nan oyunlarda, kızlar ve erkekler ayrı linler aile büyükleriyle yemek yememe bunların gümüşten kapakları vardır. saflarda karşılıklı olarak ayakta durmak gibi çeşitli sert kurallara tabidirler. Halk İçine açık tonda gömlek giyilir, kendi koşulu ile dizililer ve müziğe el vurarak arasında ‘Çerkesin kızı, Türk’ün kızı ol.’ rengi ise çoğunlukla koyu tonda olur. tempo tutarlar. deyişi buna istinaden ortaya çıkmıştır. Başlarına evde kadınlar tarafından elle Evlenen çocuklar ise evden ayrılsalar yapılmış kalpak takarlardı. Bu giysile- Dil Eğitim ve Edebiyat dahi ‘Ana Ev’ ya da ‘Büyük Ev’ dedikleri rinin üzerine keçi kılından dövülerek Çerkes topluluğunu oluşturan kabilele- ailelerin bulundukları evle ilişkilerini yapılmış yamçi adi verilen bir giysi ta- rin her biri farklı bir dil konuşmaktadır. koparmazlar. karlardı. Yaşamlarının önemli kısmı at Bu dillerin her biri Kafkas dilleri aile- üzerinde geçtiği için yamçinin uzun sini oluşturan dillerdendir. Çerkes top- Eş Seçme ve Evlilik olmasına dikkat edilirdi. Yamçinin lulukları aralarındaki bu dil farklılığına Gelenek ve yaşam biçimlerinde Türki- boydan boya açık olan önünde boyun karşın ortak sanat, edebiyat ürünleri ye’deki diğer toplumlardan daha geniş kısmında gümüş bir tutturmalık bulu- yaratabilmekteydi. Bunda etkili olan en ve özgürdürler. Onlarda ‘söz kesilmez’; nur. Ayaklara bazen diz boyunu aşan önemli şey sanatın yaşamlarının vaz- genç kız ve erkekler çevrelerinde ‘göz yumuşak deriden yapılmış altın ya da geçilmez bir parçası oluşuydu. Ortaya gezdirip’ en uygununu araştırırlar. gümüş tokalarla bağlanabilen çizmeler çıkan sanat ürünleri ise birbirine yakın Genel olarak Lazlardan, Türklerden giyilirdi. Belde ise üzerinde kılıç, yağ- olan topluluklar tarafından hem payla- veya Kürtlerden yaşca geç evlenir- danlık, kama bulunan beli saran deri şılmakta hem de kendilerine özgü olan ler;,25-30’lara kadar çıktığı görülür. Bu- kemer bulunurdu. Kadınlar bellerine şeyler eklenerek zenginleştirilmekteydi. nun nedeni ailedeki büyüklerin evlen- oturan kaftanlar giyerler başlarına da Zengin kaynaklara sahip Çerkes ede- meden diğerlerinin evlenmemeleridir. beyaz başörtüsü takarlardı. Bu giysiler biyatının asıl gelişimi, Sovyet devri- Ayrıca Çerkes toplumunda kız kaçırma zarafet ve asaleti ihtiva ederdi. minden sonraki yıllara rastlamaktadır. yaygındır ancak bu düğün yapılmaya- Bağımsız ve özerk bir yapıya kavuşan cak anlamına gelmez. Halk Oyunları ve Dansları Cumhuriyetler kendi dillerinde okuyup Eş seçme olayında çerkeslerin farklı bir Çerkes kültüründe dans; düğünlerde, yazmaya başlayınca kendi ulusal edebi- geleneği vardır. Ksenlik adı verilen top- bayramlarda, savaşlarda, evdeki şen- yatlarını yaratmaya başladılar ve bunun lantılarda kızlar ve erkeklerin beraber liklerde, konuk ağırlama-uğurlamada, ürünleri kısa sürede ortaya çıktı. Edebi- bulunup birbirlerini tanıma imkanla- kış ve yaz gecelerinde, arkadaş toplan- yat ve dil ile ilgili çalışmalar günümüz- rının olduğu flörtleşme evresi normal tılarında günlük yaşamın bir parçasıdır. de halen devam etmektedir. karşılanmakta ve bu şekilde daha sağlam Bu danslarda toplumun bütün hareket- evliliklerin var olduğu düşünülmektedir. leri bir arada görülebilir. Çerkesler halk İnanç Sistemleri Akraba evlilikleri ise tavsiye edilmez ve oyunlarını çok severler, oyunları bil- Çerkesler 3 büyük dini de yaşamış çok sık rastlanılan bir olay değildir. meyen kişi yok gibidir. Halkın özellik- olan bir halktır. Bu süreçlerin önce- sinde de çok tanrılı dinlerin araların- da var olduğu bilinmektedir. Tavernie (1605-1689)’nin: “aslında bu halklar ne Hristiyan ne de Müslümandırlar. Din onlar için zaman zaman coşku ve törenle yaptıkları birkaç ayinden iba- rettir” ifadesi doğrultusunda aslında ilk dönemlerde Adıge toplumunda hem Hıristiyanlığın hem de İslam’ın önemli bir yer tutmadığı söylenebilir. İslamiyet’in ise 647 senesinde Güney Kafkasya’ya, oradan da Dağıstan’a sira- yet ederek 800 yılına kadar bu bölgeye ve Çeçenistan’a yerleştiği görülür. Batı 86 KONAK

Kafkasya’ya Kırım’dan giren İslam di- ledilmiş ya da Karadeniz sahillerine limanına gelen Çerkeslerin çoğu tifo ninin Terek nehrine kadar yayılarak, sığınmıştır. Bu göç hareketliliğinin en ve çiçek hastalığının pençesinde yer doğudan gelen İslam akımıyla birleş- yoğun yaşandığı zaman ise Şeyh Şa- alırken geçici barınma mevkilerinin tiği kaydedilir. Kafkas toplumlarından mil’in yönettiği askeri birliğin mağ- bataklıklara yakın olması sıtmanın göç Kabardeyler’in 16. yüzyılda, Abhazla- lup olması sonrasında yaşanan 1864 sonrası göçmenler arasında yayılmaya rın ise 18. yüzyılın başlarından itibaren Büyük Çerkes Sürgünü’dür. Göçmen- başlamıştır. Başı çeken bu üç sorun İslam’ı kabul ettikleri görülmektedir. lerin çoğu deniz yoluyla Osmanlı’ya nedeniyle göçmenlerin %25’i hayatı- İslamiyet’in sunduğu hayat tarzını sığınmak durumunda kalmıştır. Bu nı kaybetmiştir. Göçmenlerin az bir yaşamaya çalışan Çerkeslerin, iba- nedenle Karadeniz göçmenlerin sevk kısmı kalıcı iskân bölgelerine ulaşmış; detlerin yerine getirilmesi noktasın- ve iskanında ayrı bir öneme sahiptir. çoğu bekleme kamplarında, iskeleler- da hassasiyet göstermediklerini ifade Özellikle Samsun intikal bölgesi olarak de ve yolda çeşitli sebeplerden ölmüş- edilebilir. Diğer taraftan Çerkeslerin, kullanıldığı için geçici iskana tabi tu- tür. 1861’de kış mevsiminde göç etmek Müslümanlığın bireyin hal ve hareket- tulan göçmenlerin barınma, beslenme, zorunda kalanlar için mevsim şartları lerinin kontrol edilmesini sağlayan ve giyim, ısınma başta olmak üzere ihti- da ek sorun teşkil etmiştir. toplumun yapısını dizayn eden ahlaki yaçlarının karşılanmasında öncelikli Osmanlı Devleti, göç eden muhacir- emirlerin yerine getirilmesinde titiz şehirlerden olmuştur. Bazı göçmenler lerden geri dönmemeleri veya göç- davrandıklarını söyleyebiliriz. Kafkas- yalıların toplumsal varlıklarının sebebi Göçmenlerin sevk ve iskanlarında olarak gördükleri örf ve adetlerinin iş- yaşanan sıkıntıları ele aldığımızda levsel özelliklerinin, İslam dininin ah- öncelikle karşımıza 3 büyük sıkıntı lak kuralları ile örtüşmesi, Çerkeslerde çıkmaktadır: deniz kazaları, kötü ahlaki boyutun ne derece önemli yer beslenme ve salgın hastalıklar. tuttuğunu göstermektedir. ise Samsun’da kısa süre barındırıldık- menler üzerinede Rusya’nın herhangi Mitoloji tan sonra Rumeli’deki akrabalarının bir hak iddiasında bulunmaması için Nart Destanları, Kuzey Kafkasya’nın yanına sevkedilmiştir. güvenceler istemiştir. Bunun üzeri- otokhton halklarından olan Çerkesle- Göçmenlerin sevk ve iskanlarında ya- ne Rusya, muhacirleden Osmanlı’ya rin binlerce yıldan bu yana ürettikleri şanan sıkıntıları ele aldığımızda önce- göçtükten sonra tekrar avdet etmeye- ulusal destanların bütününün adıdır. likle karşımıza 3 büyük sıkıntı çıkmak- ceklerine dair bir belge aldığını bildir- Nartlar, Adige, Abazin, Oset, Çeçen, tadır: deniz kazaları, kötü beslenme ve miştir. Böylece Osmanlı’ya göç etmek Abhaz ve diğer Kuzey Kafkas otokhton salgın hastalıklar. Göç sırasında Os- isteyenlere müsaade etmiştir. Bunun boylarının ortak malıdır. Nart metin- manlı’ya ulaşım yolu olarak deniz yo- dışında muhacirlere Osmanlı vatan- lerinde, anaerkil temelden başlayarak lunu tercih etmek zorunda kalan göç- daşı olma şartı da getirilmiştir. Rusya feodalizmin ortaya çıkmasına dek ge- menler yer kısıtlılığı ve dolandırıcılık ise şart olarak göçmenlerin Rusya sı- çen dönemden kalma izleri ve akraba gibi sıkıntılarla karşılaşmıştır. Özellik- nırına yakın yerlere yerleştirilmemele- ilişkilerinin açıkça anlatıldığı çeşitli le kendi araçlarıyla para karşılığı göç- rini istemiştir. 1860 yılında Muhacirin toplumsal ilişkiler betimlenmektedir. men taşıyan tekne sahipleri, göçmen- Komisyonu kurulmuş ve göçmenlerin leri pek çok kez dolandırıp soydukları Osmanlı topraklarına yerleştirilme- GÖÇMENLERİN YAŞADIĞI ya da hasta olan göçmenleri denize sinde İskân-ı Muhacirin (Göçmen SIKINTILAR attıkları bildirilmiştir. Uygun olmayan Yerleştirme Şubesi) birimi etkin rol 1829 Edirne Anlaşması ile Kafkas- tekne, sandal gibi araçların sevkte kul- oynamıştır. Osmanlı Devleti’nin de- ya’daki Osmanlı hakimiyeti büyük lanılması ve kapasitelerinin üzerinde ğeşen iskân politikası ile birlikte Tan- oranda sona ermiş, yalnızca Batum taşımacılık nedeniyle deniz kazaları zimat’a kadar devlet mülkünde olan olan Acaristan kalmıştır. Büyük top- meydana gelmiştir.. Deniz yolculuğu arazilerin mülkiyeti tebâya verilmiştir. rak kayıpları sonrası yaşanan göçlerin süresince ve sonrasında kötü beslen- Bu nedenle göçmenler devlet arazile- sebeplerine baktığımızda karşımıza 3 me koşulları ve salgın hastalıklar diğer rine veya tebâ tarafından işlenmeyen önemli olay çıkmaktadır: Kırım Sava- sıkıntıların başında gelmiştir. Osmanlı boş arazilere yerleştirilmiştir. Netice şı, Şeyh Şamil Olayı ve 93 Harbi. Kırım savaşı süresince Rusların şid- detine maruz kalan halk ya ailece kat- GÖÇ HAREKETLERİ 87

olarak Osmanlı Devleti göçmenlerin Dr. Barozzi görevlendirilmiştir. Aynı dönemdeki Osmanlı halkı, 800 iskanında siyasi güçlerin etkisiyle ve Çerkesler, devletin çeşitli kademele- yıllık Türk-İslam toplumu olmaklığın devletin iskân politikası nedeniyle dar rinde -bilhassa memurluk gibi- görev oturmuş kültürel yaşantısı ile Çerkes ve sınırlı kriterler uygulamıştır. alarak koşullarının iyileştirilmesini toplumundan ayrışmaktadır. Bu fark- Muhacirlerin iskân sırasında karşılaş- istemişlerdir. Devlet ise sosyal adap- lılıklar tebâ tarafından hoş görülme- tıkları ilk sorun uygun arazi bulunma- tasyonlarını başarılı şekilde gerçek- miş, bazı sıkıntılar oluşturmuş ve bu sında yaşanmıştır. Devlet göçmenleri leştiren toplulukların iskân ettikleri Çerkeslerin Anadolu toplumsal yaşa- iskân olarak kendi seçtiği ve koşullara yerlerde geçimlerini rahatça sürdür- mına adapte olmasını gecikmiştir. istinaden mecbur kaldığı yerlere yerleş- melerini sağlamaları için tayinat ya da 20. yy. öncesi Çerkes toplumunda beş tirmiştir. Gerekli hallerde iskana uygun bir çift öküz, saban, araba gibi ziraii sınıf ortaya çıkmıştır. Bunlar Pensler, yerlerin seçilmesinde göçmen ailele- yardımlar yapmıştır. Bu şekilde top- Soylular, Özgür Köleler, Yarım Bağlı rin ileri gelenlerini görevlendirmiştir. rağa dayalı vergi düzeninin sağlıklı bir Köleler ve Kölelerdir. Yarım bağlı köle- Yaygın olmamakla birlikte Osmanlı şekilde işlemesini arzu etmiştir. Diğer ler ve köleler toplumun en altında yer Devleti tarafından görevlendirilen yet- yandan göçmenler genelde amelelik, alan sınıflardır. Yarım bağlı köylülerin kililerin ihmalleri de olmuştur. Ücretli hamallık, odun yarmacılığı gibi işler- her şeyleri Pens ve Soylulara aittir ve çalışmalarına rağmen aksilikler olmuş, de çalıştırılmıştır. Ancak aynı işlerde bu aidet miras yoluyla başka bir soy- kayıtlar gecikmiş ve iskân problemleri çalışan yerli halka nispetle göçmenlere luya ya da pense kalabilmektedir. Kö- çıkmıştır. Kalıcı iskân bölgelerine sevk daha az ücret verilmesi onlara ucuz iş leler ise genellikle savaş esirlerinden edilemeyen göçmenlerin temel ihti- gücü gözüyle bakılmasına ve emek sö- oluşuyor ve her türlü angarya işlerde yaçlarının karşılanmasında zorluklar mürüsünün yaşanmasına yol açmıştır. kullanılmaktadır. Osmanlı Devleti, yaşanmıştır. 1864’te Tarabzon, Samsun, Şehir yaşantısına etki eden bu du- Abdulmecid tahta iken 1847’de köle- Sinop’a geçici yerleştirilmiş olan göç- rum Anadolu’nun pek çok köşesinde liği kaldırmıştır. Köle ticareti Osman- menlerin giyim ihtiyaçları tam olarak geçerli olmuştur denilebilir. lı’da resmen yasaklanmasına karşın karşılanamadığı için askeri depolarda Önemli başka bir sorun ise dildir. Çer- 1850’ler ve 60’lar boyunca özellikle be- bulunan eski ve kullanılmayan elbiseler keslerin kısa sürede Türkçeyi öğrenme- yaz köle ticaretinde herhangi bir geri- verilmiştir. leri istenmiştir. Ancak özellikle kırsal leme yaşanmamıştır. Osmanlı isteme- Fakir muhacirler temelde iki büyük kesime yerleşen ve toplu halde bulu- yerekte olsa köle ticareti girişimlerini sorun ile karşılaşmışlardır. Birincisi, nan Çerkes toplulukları dışa kapalı ve engelleme eğilimi göstermiştir. Gö- ileri gelen soylu Çerkeslerin kendilerie korumacı yaşamaları buna engel teş- nülsüz olmasının sebebi, söz konusu karşı baskılayıcı ve soygunculuğa va- kil etmiştir.. Bunun üzerine hükümet ticaretin çok büyük ekonomik faaliyet ran hareketlere maruziyetdir. Örneğin, Çerkeslerin yoğun yaşadıkları yerlede haline gelmesi ve toplumun her kesi- soyluların hükümet tarafından dağıtı- Rüştüye açılmasını planlamış ve çalış- mince yapılmasıdır. Ancak Avrupa’da lan yiyecek ve giyeceklere keyfi olarak malar yapmıştır. Ayrıca dil problemini köleliğe karşı ortaya çıkan tepkiler ve el koyması ve bunları diledikleri şekil- çözmek için bazı camilere ve mescid- siyasi baskılar bu engellemelerde et- de kullanmasıdır. Bu haksız muamele- lere görevliler atanmış, kaza ve kasaba kili olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ye karşı çıkanları ise darp ediyor, hatta idarecilerini bunlardan belirlemiştir. ilk zamanlar aslında köle ticaretinin öldürüyorlardı. İkinci temel sıkıntı ise Kafkasya’nın otoktan halklarının gele- devamından yana tavır koymuş ve il- bölgeye gönderilen resmi görevlilerin nek ve kültürleri dışarıdan birbirlerine gili makamlara bildirerek artık evlerde yolsuzlığa karışmasıydı. Trabzon’da benzer görünse de farklılıkları ihtiva gizli olarak yapılması için gerekli ted- bulunan ve hasta göçmenlere yardım eder. ‘Adat’ adı verilen sözlü halk tö- birlerin alınmasını resmi makamlarca için gönderilen hekimlerin, görevleri- resi, Anadolu toplum dinamiklerine istemiştir. Ancak 1860’ların sonların- ni kötüye kullanmak suretiyle gönde- yakın bir toplumsal hayat tarzı olarak dan itibaren söz konusu eylemi ya- rilen ilaçların bir kısmına el koyduğu, ortaya koysa da Çerkeslerdeki ‘xabze saklamak ya da kısıtlamak konusun- bunları başka eczacılara sattığı ve ye- (habze)’ adında sözlü bir yaşamsal ku- da ciddi adımlar atmaya başlamıştır. rel yöneticilerin de bu duruma sessiz rallar bütünü bulunmaktadır. Toplum 1890 yıllarındaki bir belgede Kafkas kaldığı raporlanmıştır. Bu hadiseler- içerisinde sınıflandırmaların bulundu- göçmenlerinin esir tüccarlarının eline den ötürü bölgeye yabancı hekim ve ğu Feodal Çerkes toplumu, kendi ya- düşmesine engel olmak için, İstanbul’a yardımcılarından oluşan bir komisyon şam biçimi olarak gördüğü habzeyi ya- uğramadan doğrudan iskân için ka- göndermek durumunda kalınmıştır; şamı boyunca esas tutmaya çalışmıştır. rarlaştırılmış yerlere gönderilmesi ve Fransız asıllı Dr. Fauvel ve İtalyan asıllı gerekli harcamaların Osmanlı Bankası tarafından karşılanması belirtilmiştir. 88 KONAK

Buna karşın Çerkeslerin göç sonra- terk edilmiş yerleşkelere iskan etmek dağının eteklerine iskan etmişlerdir. sı dönemde Kafkasya’dan getirdikleri suretiyle ziraate elverişli yerlerin İskan edildikleri yerler (Rumeli’de): köle ve cariyelerini satmalarının yanı tarıma açılmasını ve bayındır hale Edirne, Selanik, Tekfurdağı, Vidin ve sıra kendi akraba ve çocuklarını da gelmesine çalışmıştır. Fırat nehri Varnadır. sattıkları görülmektedir. kenarında ve civarında harap olmuş Osmanlı Devleti ‘İskân Politikası’ Sonuç olarak hem Osmanlı’nın hem yerlerin elverişli hale getirilmesi ve nedeniyle, önceleri Karadeniz sahil- de Rusya’nın teşviki ile gerçekleşen ziraate açılması için bu bölgede ha- lerine yakın olan Anadolu ve Rumeli göçler sırasında devletler kendilerine neler inşa edilmiş ve muhacirler bu- sancaklarına, Ege ve Akdeniz liman- yüklenen sorumluluğu yerine getir- raya iskan edilmiştir. Ayrıca devlet larına, Konya ve Sivas gibi arazisi meye çalışmışlar. Kitleler kendi baş- bu bölgede Anema ve Şhamalar gibi geniş bölgelere yerleştirilmişlerdir. larına buyruk olarak göç etmemişler. güneyden gelen yıkıcı aşiretlere karşı Böylece Osmanlı İskân Politikasının Bunun neticesinde Osmanlı toprakla- bir set çekmek için göçebe aşiretleri- temel hedeflerinden en önemlisi or- rına gelen muhacirler biraz olsun ya- ni yerleşik hayata geçmeye zorlamış taya çıkmıştır. Bu hedef türlü sebep- şama umutlarını koruyabilmişlerdir. ve böylece Bağdat vilayetinin güven- lerle nüfusu azalan, geniş, ormanlık Osmanlı, göçmenlerin en azından ha- liğini sağlamayı amaçlamıştır. ve verimli devlet arazilerinin göçler yatta kalmalarını sağlayacak miktar- Daimi iskan mahallelerine sevk sonucunda tekrar şenlendirilmesi, da binaların inşasına, maaş ve tayinat edilen muhacirlerin yol masrafla- devlet otoritesinin buralarda güçlen- tedariklerine önem vermiştir. Ayrıca rı ile yolculukları süresince ihtiyaç dirilmesi ve hazineye gelir getirmesi- göçten uzun yıllar sonrada tedbir ve duydukları tayinat bedelleri devlet dir. yardımlarını muhacirlerden esirgeme- bütçesinden karşılanmıştır. Samsun Muhacirin İskan Talimatnamesi, Os- miştir. Onları yüz üstü bırakmamış ve göçmenler açısından büyük bir öne- manlı’nın göçmenleri yerleştirmede asgari seviyede de olsa onlara geçim me sahip olmuş, gelen göçmenlerin uyguladığı hususları ihtiva içermek- standardı sağlamaya çalışmıştır. bir kısmı geçici bir kısmı ise kalıcı tedir. Devlete ait araziler, ahalinin olarak burada iskan edilmiştir. Sam- kullanımından alınarak muhacirle- GÖÇMENLERİN ENTEGRASYON sun aynı zamnda geçiş noktası görevi re verilmiş. Bu arazilerin dışındaki SÜRECİ görmüştür. Osmanlı’ya geçici süreli- ahaliye ait arazilere ise müdahale Kafkasya’dan Anadolu’ya göçün asıl ğine gelip sonrasında kendi vatanla- edilmemiştir. Böylece ahali ve mu- önemli nedeni Ruslar’ın Kafkaslara rına dönmek isteyen göçmenler de hacirler mağdur edilmemiştir. Mu- doğru yayılmacı bir politika izleme- Samsun’da kısa sure barınmışlardır. hacirler iskan edilirken özellikle gay- leridir. Bunun yanında Müslüman Kırım Tatarları, yerleştirildikleri yer- ri müslimlerle sorun yaşamamaları halk arasında Osmanli topraklarına lerin dağlık ve engebeli olması ne- için gayrmüslimlerden uzak yerlere göç etmeyi gönüllü olarak isteyenler deniyle, Çarşamba ve Terme bölge- iskan edilmesine dikkat edilmiştir. de bir hayli fazladır. Onlar kafir bir lerine uyum sağlayamamış ve daha Yerleştirme işleri yapılırken hem bu memlekette yaşamın olamayacağını, sonra Ladik taraflarında Akpınar bu yüzden halifenin memleketine göç etmenin uygun olacağını düşün- mektedirler. Deniz yoluyla İstanbul, Trabzon, Samsun, Sinop, Rize’ye iskanları gerçekleştirilmiştir. Amasya, Konya, Sivas, Ankara, Kastamonu, Bursa, Adana, Eskişehir gibi yerler iskan için ilk düşünülen yerlerdir. Çünkü buralarda geniş arazi parçalarının göçmen yerleştirilmesine elverişli olduğu tespit edilmiştir. Bu yerlerde yığılma olduğundan Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya da yönlendirilmiştir. Osmanlı, göçmenleri miri çiftlik- lerine, boş arazilere ve zamanında GÖÇ HAREKETLERİ 89

köylerin kadim ahalisinin hem de kaldırdı. Ama köle ve köle soyundan Anadolu’nun dil ve adetlerine de ol- bu köylere iskanları düşünülen mu- gelenler günümüzde dahi hala bili- dukça yabancıydılar. Bu sebeple Batı hacirlerin rızaları alınmıştır. Muha- nirler. Yani kölelik resmen kalkmış Anadolu’da verimli topraklara sahip cirler memleketlerindeki emlak ve olmasına rağmen, Çerkesler içinde, olan Çerkeslerin dışında kalan bü- eşyalarını satarak gelmişlerdir. Bu resmiyetin dışında kendisini hala yük bir kısım, yaşamlarını sürdüre- nedenle bazılarının durumları iyi idi koruduğunu açıkça ifade edebililiriz. bilmek için yağmacılığa meyil etmek ve bunlara devlet tarafından yardım zorunda kalmış ve çevresindeki yer- edilmemiştir. Ancak yardıma muh- Türk-İslam toplumu, o zamanlar leşik ahali ile uyumlu hale gelmeleri taç olan çocuk, dul, yaşlı, kimsesiz, Anadolu’daki 800. yılını doldurmuş- için Tatarlara kıyasla daha fazla süre hasta ve sakat olanların ihtiyaçları- tu ve köklü bir sosyal yaşam görün- geçmesi gerekmekteydi. nın bir kısımı hazineden karşılan- tüsü veriyordu. Bilhassa Sünni yapı- Çerkes Sürgünü’nün başlamasından mıştır. İlerleyen zamanlarda ise öşür nın egemen olduğu bu yapıya bak- itibaren Osmanlı Devleti içsel dina- vergisi ihtiyaç sahiplerine ayrılmıştır. tığımızda, eğer kırsal hayattaki ger- miklerini göçmenleri karşılama ve Osmanlı Hükümeti göçmenlerin is- çekliğin getirdiği farklı tabloyu bir yerleştirme üzerine odaklamıştır. Bir- kan yerlerini belirlerken onların ta- kenara bırakırsak, şehir yaşantısında çok neden Osmanlı’nın göçmen kabul leplerini aldığı gibi yer değiştirme is- göreceğimiz kadın-erkek ilişkisi, etmesini olumlu kılmıştır. Savaşacak teklerini de dikkate almıştır. Ayrıca sosyal yaşam penceresinden ‘harem- askere ihtiyaç duyulması, harap arazi- muhacirlerin göçleri sırasında silah, lik-selamlık’ şeklinde görülmektedir. lerin ıslah edilip tarıma açılarak ekono- mal ve eşyalarına el koyan Rusya’ya 19. yy Osmanlı şehrinde sosyal ha- miye katkı sağlanması ve Çerkes halkı yazı yazmış ve bu durumu çözmüş- yatta kadının yeri oldukça sınırlıdır özelinde savaşçı bir toplumu özellikle tür.. ve genellikle erkek merkezli olarak Anadolu’da cereyan eden olayları ön- Kafkasya’da yaşayan Çerkeslerin fe- tasarlanmıştır. Kadın, toplumdaki lemek amacıyla tampon olarak yerleş- odal bir yapısı vardı. Herhangi bir erkek figürünün ancak tamamlayıcı tirme imkanı sağlaması en geçerli ne- tehlike durumunda eli silah tutan bir unsurudur. Çerkes toplumunda denlerdir. Osmanlı Devleti Kafkas göç- herkes ortak düşmana karşı müca- ise erkek ve kadın toplumun önemli menlerine karşı yapıcı ve kucaklayıcı dele ederdi fakat Osmanlı’da sadece ve birbirinden bağımsız bireyleridir. yaklaşımı devlet politikası açısından askerler silah kullanırdı. Bu durum Çerkes evlerinde daima en büyüğün süreklilik arz etmiştir.Bu kucaklayıcı ahali ile muhacirler arasında sıkıntı- sözü geçer. Bu kişi erkekse dede, ka- yaklaşımı somutlaştırmak gerekirse; ya neden olmuştur. Ayrıca göçmenle- dınsa ninedir. Dolayısıyla Türk-İs- Anadolu’ya ayak basan Çerkeslerden rin silah taşımalarının yanı sıra, silah lam toplumlarında erkeğe verilen yaşlı, kadın ve çocukların iskan yerle- ithal ederek satmaları başka bir sıkıntı ekstra öneme benzer bir durum söz rine giderken zorluk ve sefalet çekme- oluşturmuştur. Hükümet bu kapsam- konusu değildir. Kadın ve erkek bir meleri için kendilerinin ve eşyalarının da göçmenlerin silahla dolaşmalarının araya gelebilir, genç kız ve delikanlı- arabalarla taşınması, bu masrafların yasaklanması, kabile üyelerinden biri- lar sohbet edebilir, birlikte dans edip devletçe karşılanması, sevk işlemle- nin gruba kefil olma zorunluluğu ve oyun oynayabilir ve evli kadınlar ya- rinin kontrolü, asayişi ve işleyişinin işlenen suçun tespit edilmesi halinde bancı misafirleri ağırlayabilirlerdi. sağlanması için özel memurların atan- hapis ve sürgün uygulanması gibi ted- Hatta “Bir Çerkes kadın için birlikte ması benzeri hususlar 13 Eylül 1859 birler almıştır. görüldüğünde utanç sayılacak tek tarihli resmi belgelerde görülmektedir. Çerkeslerde kölelik vardır. Bir kişi kişi kendi kocasıydı” der Grigoriantz. Gelen göçmenler daha ilk etapta misa- köle doğmuşsa köle olarak ölürdü. Gençlerin bir araya gelmeleri, bu fir gibi karşılanmış ve maddi imkanlar Bu durum iskanda sıkıntılara ne- açıdan oldukça normal karşılanırdı. elverdiğince sorunlar çözümlenmeye den oldu. Hükümet ilk başta kölelik Hiçbir aile böyle hallerden iffetle il- çalışılmıştır. Ayrıca şunu belirtmek konusunda sessiz kaldı. Daha son- gili kuşku duymazdı. gerekir ki büyük asayiş sorunları ha- ra Çerkes muhacirlerinden bazıları ricinde Osmanlı, Çerkes göçmenlere köle ve cariyeleri ile aynı yere yer- Kırım Tatarları, Anadolu Türkçesine karşı zor kullanma yolunu hemen her leştirilmediklerinden dolayı sıkıntı neredeyse birebir benzeyen dilleriy- durumda en son çare olarak seçmiş ve çıkmıştır. Osmanlı Devleti, Çerkes- le ve Anadolu Türkleriyle neredey- genel olarak onları ikna yolunu tercih lerdeki bu kölelik durumunu kaldır- se aynı olan adetleriyle sosyal hayat etmiştir. Örneğin Kütahya bölgesine mak için hamleler yapmuş ve 1909 anlamında çok az sorun yaşamışlar- iskanı karara bağlanan göçmenlerden yılında Hükümet köleliği resmen dır. Ancak Çerkeslerin çoğunluğu, 130 hanelik bir grubun bölgeden izin- Kırım Tatarları gibi tarım üretici- siz ayrılarak Kafkasya’ya dönmek üzere liğinden uzak olmalarının yanısıra 90 KONAK

Sivas’a doğru yola çıkmalarına mu- Osmanlı, imkansızlıklar içinde de kabil Osmanlı Sadareti, göçmenlerin olsa Çerkeslerin sorunlarına çözüm ‘hüsn-i iknalarını’ güzergahları üzerin- olmaya çalışmış bir devlet profili deki vali ve mutasarrıflara emretmiştir. çizmiştir. İskan sonrası yaşanan problemlerde, devletin kendi tebâsıyla göçmenler larına, çift aletleri teminine yardımcı iletmişlerdir. Devlet ricalinden halka arasında ayrım yapmadığı ve hatta olmuştur. Örnek vermek gerekirse; 4 kadar herkesin elini taşın altına koy- göçmenler lehine kararlar aldığı gö- Ocak 1865’te Karesi Sancağı’nda iskan masıyla Osmanlı Devleti, Müslüman rülmüştür. Göçmenlerin yerli aşiret- edilen Çerkeslere halk tarafından ya- Çerkesleri de bünyesine katarak Sultan lerle yaşadığı asayiş sorunlarında dev- pılan yardımlar idari amir tarafından Abdülaziz zamanında fikri olarak or- letin göçmenlerin mallarını garanti Muhacirin Komisyonu’na rapor edil- taya çıkan “Panislamizm” politikasını altına aldığı hükümetin mutasarrıflara miş ve Takvim-i Vekayi’de ilan edilme- uygulamaya koymuştur. gönderdiği yazılarda görülmektedir. leri sağlanmıştır. Osmanlı, imkansızlıklar içinde de olsa Mutlak iskan bölgelerine yerleşmemiş Çerkes göçmenler, Osmanlı Devle- Çerkeslerin sorunlarına çözüm olma- Çerkesler için devlet barınmalarını tinin mali durumu tarihinin en kötü ya çalışmış bir devlet profili çizmiş- sağlamak amacıyla kira yardımı yap- dönemindeyken Anadolu’yu yeni bir tir. Gerek Panislamizm politikası için mış; yiyecek, giyecek ve yakacak temin yurt haline getirmiştir. Bu süreç olduk- Müslüman nüfusa ihtiyaç duyulması, etmiştir. Ayrıca Sadrazam Mehmed ça sancılı geçmiş, iskan politikasının gerek ordu için yeni güce olan ihtiyaç, Ferid Paşa’nın başında olduğu tüm uygulaması maddi imkansızlıklar ne- gerek zirai ve ekonomik amaçlar, gerek nazaretin imzalarıyla göçmenlerin deniyle çokça sekteye uğramış fakat de asayişi sağlamak için tampon böl- ihtiyaçlarının karşılanması; ev, okul nihayetinde devletin çabasında ısrarı geler oluşturma gibi nedenlerle Çer- ve camilerinin yapılması; okullarda ile belirli bir seviyeye ulaşmıştır. Devlet kesler hoş karşılanmış ve ihtiyaçlarıyla ziraat ilmi okutulması; sütlerinin, çift ve halkın yardımları yanı sıra Osmanlı ilgilenilmiştir. Burada ortaya çıkan hayvanlarının ve tohumlarının ve- şehzadeleri Murad Efendi, Burhaned- büyük yetersizlikler, devletin o dönem rilmesi ile göçmenlerin masraflarının din Efendi, Reşad Efendi ve Nureddin itibariyle Avrupa’ya borçlu olması ve karşılanması amacıyla piyango idaresi Efendi toplam 35.000 kuruşu Sadaret yeni borç alamıyor olmasındandır. kurulması karara bağlanmıştır .Yerli aracılığıyla Muhacirin Komisyonu’na halk da genel olarak devlet politika- sına uygun şekilde göçmenlere misa- firperver yaklaşmış ve hane yapım- KAYNAKÇA 1. Kanat S. Osmanlı Devleti’ne yapılan Çerkes tarihi; Chivi Yazıları Yayınevi; mi ve göçmenlerin yaşadıkları sıkıntılar. 1864 Kafkas Göçü; 2011. İstanbul; 2003. 12. Karataş, Ö. 19.yüzyılda Kafkas muha- 8. Atasoy İ. Türkiye Çerkeslerinin siyasi 2. Özkiraz A, Çetin M. 1864 Çerkes sür- tarihi ve sosyo-kültürel yapısı; Süley- cirlerini iskanı, Türk Dünyaları İncele- günü sonrası Anadolu’da Çerkes iska- man Demirel Üniversitesi Sosyal Bi- me Dergisi; s 355-388; 2012. nı ve Osmanlı Devleti’nin göçmenlere limler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilim- 13. Kalkan M. Rus-Kafkas savaşı sonrası karşı politik tutumu; s 12-14; 2015. leri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi; Anadolu’ya gelen göçmenlerin şehir Isparta; 2014. yaşantısına etkisi. 3. Bi Mahmut. XIX. yüzyılda Kocaeli vila- 9. Ksenöphön lucius flavius arrianus. 14. Özkiraz A, Çetin M. 1864 Çerkes Sür- yetine iskan edilen Kafkas göçmenleri. Çev: Arslan M. Odin Yayınları; İstan- günü sonrası Anadolu’da Çerkes iska- bul; 2007. nı ve Osmanlı Devleti’nin göçmenlere 4. Kanat S. Osmanlı Devleti’ne yapılan 10. Koçkar M. Kafkas halk dansları; Şamil karşı tutumu; Tesam Akademisi Dergi- 1864 kafkas göçü; s 24-33. Eğitim Kültür Yayınları; İstanbul; 1979. si, Temmuz 2015. 11. Demirtaş M. 19.yüzyılın 2. yarısında Os- 15. Satış İ. Kırım savaşından sonra Kafkas- 5. İpek N. Kafkasya’dan Anadolu’ya göç- manlı’ya gelen göçmenlerin sevk ve is- ya’dan Anadolu’ya göçler ve Şanlıurfa ler; s 101-105. kanlarının Karadeniz limanlarının öne- yöresine iskanlar; Türk Dünyaları İn- celeme Dergisi, 2012, s 517-531. 6. Yilmaz Ö. 1864 Kafkas göçü hakkında bir rapor; s 134- 137. 7. Çurey A. Sözcüklerin tanıklığında GÖÇ HAREKETLERİ 91

Yahudilerin Babil Sürgünü TARİHİ GÖÇ HAREKETLERİ Babil’in Coğrafi Tanımı ÇALIŞMA GRUBU Babil, Fırat nehrinin doğusunda kurulmuş antik çağın en ünlü ve en eski kentlerinden birinin adıdır. Bunun yanında Babil, 1 Ayşenur Karaca * Fırat ve Dicle nehirleri arasında bulunan güneydoğu Mezo- 1 Busenur Akbay potamya topraklarını kaplayan ve ana hatlarıyla Bağdat’tan 1 Büşra Yeninarcılar başlayarak İran körfezine kadar uzanan ve kabaca bugünkü 1 Dilan Onur Irak’a denk düşen eski bir uygarlığın da adıdır. M.Ö. 2. yy. ta- 1 Elif Ersöz rihçileri Babil’i, aşağı Mezopotamya (iki nehir, Dicle ve Fırat, 2 Emine Beyza Kaynar arasındaki bölge) olarak tanımlamışlardır. 3 Ferhan Kocadal 2 Şeyma Yüsra Soğanda Yahudilerin Sürgün Tarihi 1 Ulviye Esra Erbaş Yahudi tarihi ile ilgili tek tarihsel kayıt, Kutsal Kitap’tır. Kutsal Kitap dışındaki kaynaklarda İsrailoğullarının Mısır’a girişine 1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi kadar Yahudiler ile ilgili hemen hemen hiçbir kayda rastlan- 2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi mamaktadır. M.Ö. 600 ve 400 yılları arasındaki dönem, İs- 3 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi rail tarihi açısından değişim çağları olmuştur. Bu yüzyıllarda Yahudiler açısından çok önemli olaylar yaşanmıştır. Yahudi * İletişim: [email protected] yaşamı ve düşüncesinde iz bırakan Asur ve Babil sürgünleri bu dönemde gerçekleşmiştir. 92 KONAK M.Ö. 700’lü yılları öncesi yaşanan olaylar, gelecek zor günle- rin habercisi olmuştu. M.Ö. 925’te Hz. Süleyman’ın ölümün- den sonra, Davut Krallığı M.Ö. 920 yılında ikiye bölünmüş; I. Yeroboam kuzeyde İsrail krallığını, Rehoboam da güneyde

Yahuda krallığını kurmuştu. Yahudi Yahudi toplumu, millî kimliğini ve toprakları, bölgede birçok imparator- varlığını korumayı yarım asırlık luğun tehditi altında kalmıştır. Fakat sürgün döneminde Babil’de asıl tehlike Asur ve Babil kralı tarafın- öğrenmiştir (M.Ö. 586-538). Bir dan oluşturulmuştur. fikir sistemi, bir ideoloji ve yaşam Yahudilerin tarihte ilk yasadıkları sür- şekli olarak Yahudilik, Babil’de gün, Asur Sürgünü’dür. İsrail ülkesi doğmuştur. Asurlular için stratejik bir öneme sa- hiptir. Asur İmparatorluğu’nun top- tir. Fakat Babil sürgününden dönenler Yeruşalim’e saldırarak kenti kuşatır. raklarından başlayan ve Mısır’a giden azınlıkta olup çoğunluk yine diaspora- Yahuda kralı Yehoyakim’i Babil’e sür- ticaret yolu Filistin coğrafyasından da kalmayı tercih etmiştir. Asur’a vergi gün eder. Yerine oğlu Yehoyakin, Ya- geçmektedir. Bundan dolayı Asurlular verip işgalden kurtulan Yahuda Kral- huda Kralı olur. Yine Nebukadnezar buranın alınması için girişimler baş- lığı, İsrail’in sürgüne gönderilmesin- Yeruşalim’i kuşatır. Yehoyakin ve ailesi latmışlardır. İsrail Krallığı’nı toprak- den ders almayıp Rabb’ı dinlememeye Nebukadnezar’a teslim olmak zorunda larına katan Asurlular buradaki halkı devam ederler. Halkın yaptığı umumi kalır. Bununla birlikte halktan toplam Asur’a sürgüne gönderdiler. Kuzey hatalardır bazıları; putperestlik, ahlak- on bin kişiyi de sürgün eder. Tahta Si- İsrail krallığında yaşayan on Yahudi sızlık, kan dökme, içki içmede aşırıya dkiya geçer. Sidkiya Nebukadnezar’a kabilesi ve Babil İmparatorluğu dö- gitme ve Şabat’ı uygulamamadır. bağlı kalacağına and içer ancak Mısır neminde Güney Yahuda krallığında Babil Kralı, Yahuda kralının Babil‘e Kralı Hophra, Babil’e karşı baş kaldır- bulunan iki Yahudi kabilesi sürgün karşı düşmanca bir siyaset izlemesi ma konusunda Sidkiya’nın aklını çeler. edilmiştir. İsrail krallığından sürgüne ve M.Ö. 608’de Megeddo savaşından Mısır Kralı’nın kendine verdiği çok gönderilen on Yahudi kabilesi, zaman sonra bölgeyi ele geçirmiş olan Mısır sayıda asker ve ata güvenerek Babil içerisinde başka milletler içerisinde kralıyla anlaşması üzerine M.Ö. 605’te Kralına karşı isyan eder. Bunun üze- tamamen asimile olup kaybolurken Yahuda’dan gönderilen iki Yahudi ka- bilesi, Pers İmparatorluğu döneminde tekrar kendi topraklarına dönebilmiş- GÖÇ HAREKETLERİ 93

Nabukadnezzar Kimdir? göre, M.Ö. 6. yy.’ın başlarında Babil’i yeniden canlan- dıran, büyüten ve zirveye ulaştıran en önemli kişidir. Nebukadnezar, erken dönem rabbanî yazınlarda ve geç dönem Tanah metinlerinde zalim, acımasız ve bazende Ezra Kimdir? deli olarak nitelendirilir. Ona atfedilen bu olumsuz imaj oldukça karmaşık bir yapı gösterir. Tanah’ın değişik Yahudilerin Babil esaretinden dönüşünde onlara ön- yerlerinde, çoğunlukla onun hainliğine vurgu yaparken derlik, sonrasında da liderlik eden ve yaptığı reform- bazen ondan olumlu şekilde de bahsedilir. Yahudi top- larla Yahudiliğin yeni bir formda ortaya çıkmasına ze- lumu üzerinde İsrail tarihi boyunca Nebukadnezzar’ın min hazırlayan en önemli karakter, hiç şüphesiz kâhin yaptığı etkiye sahip hemen hemen başka hiçbir kimse ve yazıcı Ezra’dır. Yahudilik’te değişim ve dönüşümün yok gibidir. Onu Yahudi tarihi açısından önemli kılan; merkezinde yer alan Ezra hakkında anlatılanlar, onu Yahuda’nın ele geçirilmesi, Süleyman mabedinin yıkıl- tarihsel bir kişilik olmaktan çok efsanevî bir karakte- ması ve Yahudilerin Babil’e sürgüne gönderilmesiyle re dönüştürmüştür. Onun önderliğinde Babil’den çıkış, sonuçlanan bir dizi askerî seferin onun zamanında ve Musa liderliğinde Mısır’dan çıkışa benzetilmiş; dinî onun emriyle gerçeklesmis olmasıdır. Yahudiler onu, reformları da Musa’nın yaptıklarıyla karsılaştırılmış, Tanrı’nın evinin yıkıcısı ve meşhur Babil Sürgünü’nün adeta Yahudilik’te ikinci bir Musa yaratılmaya çalışıl- mimarı olarak hatırlarlar. Nebukadnezzar’ın Yahudi mıştır. Ezra, Yahudiliği kurumsal bir yapıya kavuştur- belleğindeki etkisi, yüzyıllar boyunca devam etmiş ve muş, Yahudi kutsal kitabı Tevrat’ı yazıya geçirmiş ve hikâyesi Tanah’ın çeşitli kitaplarında yerini almıştır. onu yorumlama geleneğini başlatmıştır. ‘Kutsal Soy’ fikrini ortaya atıp dış evlilikleri yasaklamış, bu şekilde Nebukadnezzar, tahta geçisinin hemen ardından se- soya dayalı bir Yahudi kimliği oluşturmaya çalışmış- ferlerine başlamış, aynı zamanda farklı bölgelerde- tır. Aynı zamanda onun döneminde, Yahudiler millet ki isyanları bastırmakla meşgul olmuştur. Filistin ve olarak yeniden toparlanmış, Yahudilik tam anlamıyla Suriye’deki hâkimiyetini pekiştiren Nebukadnezzar, inkişaf etmiştir. Kâhinlik, Yahudi toplumunda söz sa- M.Ö. 601 yılının sonunda Mısır seferlerini başlatmıştır. hibi olan en önemli kurum haline gelmiştir. İsrail top- Fakat bunda başarılı olamamıştır. Bu durum Yahuda raklarının bütün zamanlar için gerçek sınırı, yine onun dâhil, Suriye ve Filistin’deki bazı krallara Babil’e karşı döneminde belirlenmiştir. isyan etme cesareti vermiştir. Nebukadnezzar, çıkan bu isyanları başarılı bir şekilde bastırmıştır. Kudüs’ü Yahudilerin Babil sürgünüyle başlayan ve sürgün dö- ele geçirmiş ve Yahuda’yı Babil’e bağlı bir vilayet yap- nüşü Ezra’nın reformlarının sonuna kadar geçen bir mıştır. Babil kaynaklarına göre Nebukadnezzar, hukuk dönemi ele alınan bu süreç, yaklaşık yüz elli yıllık bir ve askeri alanların yanında, diğer alanlarda da önemli zaman dilimini kapsamaktadır. Bu zaman dilimi, Yahu- başarılara imza atmıştır. O, Babil’i eski dünyanın yedi diliğe şekil veren bir dönüm olma özelliği taşımaktadır. harikasından biri haline getirmiştir. Bu çerçevede o, Babil sürgünü Yahudiler için ne kadar ciddi bir kırılma Babil’deki eski mabetleri restore ettirmiş, Marduk ta- ve hayal kırıklığı olmuşsa; Babil esaretinden dönüş de pınağı Esagila ile yanındaki Etemenanki Zigguratı’nı Yahudilerin yeniden toparlanma ve yapılanmaları için ve şehrin duvarlarını yeniden inşa ettirmiştir. Ayrıca o kadar önemli ve verimli olmuştur. Ezra’nın Kudüs’te o, Babil topraklarını düzenli sulamak için Fırat nehrine yaptığı çalışmalar, Yahudiliğe yeni bir çehre kazandır- bağlı kanallar yaptırmış ve meşhur asma bahçelerini mış, erken dönem Yahudiliğinin oluşmasında ve dinî kurdurmuştur. Kısacası Nebukadnezzar, Babil tarihine temellere dayalı bir toplum teşekkülünde çok önemli olmuştur. rine Nebukadnezar M.Ö. 597 yılında gönderir. Önce Yehoyakim, ardından kör ettirdikten sonra zincire vurarak Yeruşalim önlerine gelir. Peygamber Yehoyakin ve son olarak da Sidkiya’nın Babil’e sürgün etmiştir. Askeri, sivil ve Yeremya Rabb’dan aldığı emirle Sidki- isyanı, kral Nebukadnezar’ın bir daha dini liderleri Ribla’da idam ettirmiştir. ya’ya teslim olmasını söyler. Yeremya isyan edemeyecek şekilde Yahuda’nın Sürgüne gönderilen halk her şeyini savaşılsa bile başarılı olunamayacağı- yerle bir edilmesini emretmesiyle son geride bırakarak göç etmek zorunda nı, kentte kalanların kıtlıktan veya sal- bulmuştur. Kudüs’ü ele geçirdikten bırakılmış, geride kalanlarsa yeni efen- gından öleceğini söyler. Nitekim öyle sonra mabedi ve şehir duvarlarını dilerinin hizmetinde yaşamaya devam de olur. Güçsüz kalan kenti, Nebukad- yıktırmıştır. Kralın oğullarını gözü etmiştir. Şehri tamamen tahrip eden nezar alır ve halkı ise Babil’e sürgüne önünde öldürtmüş, kralın gözlerini de ordu, yıkılan mâbedin kapı ve duvar- 94 KONAK

larından söktüğü altın kabartmalarla ideoloji ve yaşam şekli olarak Yahu- Yahudiler için Süleyman Mabe- birlikte kıymetli eşyaları, şehirden top- dilik, Babil’de doğmuştur. Süleyman di’nin yıkılması, 1948’de İsrail devle- ladığı ganimetleri Bâbil’e götürmüştür. Mabedi’nin M.Ö. 586’da Nabukadne- tinin kurulmasına kadar süren sürgün M.Ö. 587’de Ahd-i Atik sandukası da zar tarafından yıkılmasıyla başlayan (Galut) döneminin de başlangıcı oldu. kayıplara karışmış ve nerelere gittiği sürgün, M.Ö. 538’de Babil’in Persler Bu tarihten sonra zaman zaman İsra- asla bilinememiştir. Babillilerin Ya- tarafından fethedilmesi ile resmen illiler bağımsızlıklarını kazanmışlar duda’da yaptıkları yıkım, katliam ve sona ermiştir. Pers Kralı Büyük Kiros ancak örgütlü devlet düzenini gerçek- sürgünlerin bu kadar şiddetli olması- Yahudi’lerin Filistin’e dönmelerine izin leştirememişlerdir. Bu yüzden, 1948 nın sebebi, Yahuda krallarının yapılan vermiştir. Bir kısım Yahudi sürgün bit- yılına kadar, atalarına vadedilen top- anlaşmalara sadık kalmaması ve Ba- mesine rağmen Babil’de kalmayı ter- raklara dönmenin ve devletlerini yeni- bil’e karşı defalarca isyan etmesi ola- cih etmiştir ve ilk Yahudi diasporasını den kurmanın hayaliyle yaşamışlardır. rak görülmektedir. Fakat Yahuda halkı oluşturmuşlardır. yaptıkları hatalar sebebiyle Tanrı’nın kendilerini sürgüne gönderdiğine Sürgünlerin Yahudi tarihinde inanmış, Musa Peygamber ve İsrailo- önemi büyük olmuştur. Bunlar ğullarının kırk yıllık çöl hayatı ile iliş- içerisinde Babil sürgünü; bir fikir kilendirilerek Babil sürgünüyle ilgili sistemi, bir ideoloji ve bir yaşam kehanetler yapılmış, sürgün dönemi şekli olarak Yahudilik’te büyük Tanrı’nın İsrailoğullarının terbiye et- öneme sahiptir. tiği bir süreç olarak görülmüştür. Bu durum inanç haline gelmiş ve sürgün tarihsel bir olaydan çıkarak teolojik tartışmaların merkezine düşmüştür. Kudüs’ün Babillilerce işgaliyle birlikte Yahudiler bağımsızlıklarının son kale- sini de kaybetmişlerdir. Tanrısal koru- ma altında olduğuna inandıkları ve bu yüzden yıkılamaz kabul ettikleri Ku- düs şehri ve Süleyman tarafından inşa edilen, İsrail ulusunun tek tanrı inan- cının ve bağımsızlığının sembolü olan Süleyman Mabedi olarak bilinen Beyt Ha-Mikdaş yıkılmış, kraliyet ailesi dâ- hil Yahudalıların çoğu Babil’e sürgüne gönderilmişlerdir. Yahuda’ya, Filistiler, Edomlular ve Arap kabileleri yerleştiril- miş ve Yahuda bir Babil şehri olmuştur. Sürgüne gönderilen halk, her şeyleri- ni geride bırakarak göç etmek zorun- da bırakılmış, geride kalanlarsa yeni efendilerinin hizmetinde çalışmaya devam etmişlerdir. Gerek sürgüne gönderilenler ve gerekse Yahuda’da bı- rakılanlar, başlarına gelen bu felaketin bir muhasebesini yapma ihtiyacı his- setmislerdir. Yahudi toplumu, millî kimliğini ve varlığını korumayı yarım asırlık sür- gün döneminde Babil’de öğrenmiştir (M.Ö. 586-538). Bir fikir sistemi, bir GÖÇ HAREKETLERİ 95

Konuyla İlgili Ayetler • Onların bu tutumu “Sayılı günler dışında bize ateş asla dokunmayacak” demelerinden ötürüdür. Uy- • İsrâiloğulları’ndan kâfir olanlar, Dâvûd ve Meryem durageldikleri yalanlar dinleri hakkında kendilerini oğlu Îsâ diliyle lânetlenmişlerdir. Çünkü onlar isyan yanıltmaktadır. (3/24) etmişlerdi ve sınırı aşıyorlardı. (5/78) • Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden sap- • Andolsun Mûsâ size apaçık mûcizeler getirmişti. tırıyorlar. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak Sonra onun ardından haksızlıkla (altın) buzağıyı put “işittik ve karşı geldik; dinle, dinlemez olası, râinâ” edindiniz. (2/92) diyorlar. Eğer onlar “Dinledik ve itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi şüphesiz kendileri için daha • Ne zaman onlar bir söz verdilerse yine kendilerin- hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat inkârları se- den bir grup onu bozup bir kenara atmadı mı? Za- bebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az ina- ten onların çoğu iman etmezler. Allah tarafından nırlar. (4/46) kendilerine, yanlarında bulunanı (Tevrat) tasdik edici bir elçi gelince Ehl-i kitabın bir kısmı, Allah’ın • İsrâiloğulları’nı denizden geçirdik; derken kendi- kitabını sanki bilmiyorlarmış gibi arkalarına atıp lerine mahsus birtakım putlara tapan bir kavimle terkettiler.(2/100-101) karşılaştılar. Bunun üzerine, “Ey Mûsâ! Onlara ait tanrılar gibi, sen de bizim için bir tanrı yap” dedi- • Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, haksız yere pey- ler. Mûsâ dedi ki: “Gerçekten siz cahil bir toplum- gamberlerin canlarına kıyanlar ve adalet isteyen sunuz! “ (7/138) insanları öldürenler var ya, onlara can yakan bir azabı müjdele! (3/21) • Kendilerine kitaptan bir pay verilmiş olanlara bak- sana, aralarında hakem olması için Allah’ın kitabı- na çağrılıyorlarda, içlerinden bir grup yüz çevirip gerisin geri gidiyor. (3/23) GÖÇMENLERİN ETNİK YAPISI VE tarihlerini incelemek gerekecektir. Ya- masıyla tanıştığı ve yabancı bir durum YAHUDİLERİN KÜLTÜRÜ hudiler kendi tarihlerini Hz.İbrahim’le olmadığı görülmektedir. Tanrı tara- başlatırlar. O, Kalde’nin Ur kentinde fından vaat edildiğine inandıkları bu Yehûd’un İbrânîce karşılığı olan yehudi doğmuş ve oradan ailesiyle birlikte topraklardan farklı dönemlerde ger- kelimesi Yehuda’ya dayanmaktadır. Ye- Haran’a gelmiş; sonra ilâhî emir gereği çekleşen Asur, Babil ve Roma sürgünü huda, Ahd-i Atîk’te başta Hz. Ya‘kūb’un Kenan diyarına (Filistin) göç etmiştir. olmak üzere üç büyük sürgünle ayrıl- on iki oğlundan (İsrâiloğulları) dör- Tevrat, İbrahim’e ‘İbrânî’ demektedir. mak zorunda kalmışlardır. Dolayısıyla düncüsü olan Ezra ve takiben Ya‘kūb Kökenleri noktasındaki tartışma bir sürgünlerin Yahudi tarihinde önemi oğlu Yehuda’nın soyunu ifade edecek yana İbrânî, İsrail ve Yahudi deyişleri büyük olmuştur. Bunlar içerisinde Ba- şekilde, en geniş kabile olan Yehuda aynı toplumu ifade etmek üzere eş an- bil sürgünü; bir fikir sistemi, bir ideo- kabilesi mensuplarının yerleştiği Filis- lamlı olarak kullanılmaktadır. Hz.İb- loji ve bir yaşam şekli olarak Yahudi- tin’in güneyindeki bölgenin ismi olarak rahim, ‘İbrahimî dinler’in dayandığı lik’te büyük öneme sahiptir. kullanılmıştır. Daha sonra da kelime ve bu dinlerin mensuplarınca büyük Yehuda’nın soyundan gelen Dâvûd ta- değer atfedilen merkezî bir şahsiyet- Babil Sürgünü Öncesi rafından kurulan Kudüs merkezli kral- tir. Hem İsmailoğulları, hem de İsra- Yahudilerin Etnik Yapısı lığın, Bâbil sürgünü sonrasında ise ilgili iloğullarının büyük atasıdır. Tevrat’a Babil sürgünü Yahudi kimliğinin oluş- bölgenin ismi olarak kullanılmıştır. Ke- göre Allah, onunla ve onun şahsında masında önemli ve etkin rol üstlendiği lime Ahd-i Atîk boyunca şahıs ve kabile zürriyetiyle bir sözleşme yapmış; bunu için, Babil sürgünü öncesi Yahudilerin ismi şeklinde iken özellikle sürgün son- ‘sünnet’ ile sembolize etmiştir. etnik yapısını anlatan kaynaklar sınır- rası dönemde ilgili bölge ve dinî-siyasî Yahudi mitoloji incelenmesinde göç lıdır. Dolayısıyla göçmenlerin etnik kimlikle bağlantılı olarak bir kabileyi kavramına ilk insan olan Adem pey- yapısı ve daha çok İsrailoğullarının ni- ifade etmek için kullanılmıştır. gamberin ve yaratılan ikinci insan teliklerine Kur’an-ı Kerim’den ulaşabili- Havva’nın yılana uyarak, yasak mey- riz. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Yahudilerin etnik ve kültürel özel- veyi yemesi sonucu cennetten kovul- Ku’an-ı Kerim Meali’ndeki İsrailoğul- liklerinden bahsetmek için öncelikle 96 KONAK

ları başlığı altındaki indekste; ‘Allah’ı hudi Kutsal Kitabı (Eski Ahit) gelir. züne hükmedecek, milletlerin hepsine görmek istemeleri, Allah’ın İsrailoğul- Buradan anlaşıldığı üzere, insanlar varis olacak, seçilmiş ve mukaddes larına lütfu, Allah’ın İsrailoğullarından inançları dahilinde yaşamışlardır. Ka- millet olarak görmektedirler. Yahudi- istedikleri, buzağıyı ilah edinmeleri, dınların yeri, dönemindeki toplumlara ler, bu seçkinlik ve üstünlük tasavvu- Cebrail’e düşmanlıkları, Cumartesi Ya- nazaran daha önemli olmakla beraber runa rağmen, aşağı yaratıklar olarak sağı’na uymamaları, hayata aşırı düş- kadınlar evlerindedir ve sınırlı bir çev- gördükleri diğer insanların egemen- künlükleri, helal şeyleri kendilerine ha- re ile ilişkileri söz konusudur. Çalışan liği ve baskısı altında yaşamalarının ram kılmaları, İsrailoğulları ve Firavun, kadınlara da rastlanmakta ancak bu doğurduğu çelişkiyi pek çözememiş- İsrailoğuları’nın nitelikleri, isyan etme- meslekler ebelik gibi kadınlara yönelik lerdir. Onlara göre leş yemek yasaktır, leri ve cezalandırılmaları, Mukaddes mesleklerdir. Erkekler tarım ve ticaret- ama yabancılara satılabilir. Köle ve ca- Topraklar’a girmeleri, Musa(a.s)’a ezi- le uğraşmışlardır. Erkeklerin kadınlara riyeler yabancılardan olmalıdır; kendi yetleri, Hz. Peygamberi yalanlamaları, yönelik çeşitli görevlerinin de bulun- aralarında bu uygulama yasaklanmış- peygamberleri öldürmeleri, sığır kesme duğu ve bu görevlerin kadının sosyal tır. Yabancılardan kız alıp-verme yasa- olayı, Tevrat’ı ihmal etmeleri, Tevrat’ı yaşantısını daha kaliteli hale getimek ğı vardır. İsrail soyunun diğer milletle- tahrif etmeleri, Tevrat’ın bazı hükümle- adına yapılan düzenlemeler olduğu ri mülk edineceği belirtilmiştir. rini gizlemeleri, Tih’te dolaşmaları’ ko- görülmektedir. Ayrıca bazı kutsal ki- Yahudiler gözünde Süleyman Mabe- nuları bulunmaktadır. Konu başlıkla- taplara, kadın isimleri (Rut) verilmesi di’nin Babil sürgünü ve sonrasından rından da anlaşılacağı üzere İsrailoğul- ve kutsal kitapta kadınların kahraman- başlayarak günümüze kadarki süreçte ları’nın etnik yapılarından çok onların lıklarına bahis açılması kadın cemaati- önemi çok büyüktür. Mabed Süleyman tarih içerisindeki duruşları, olayları ve ne önem verildiğini göstermektedir. peygamber tarafından yapılmış ve dö- niteliklerini görülmektedir. (INFO’da Yahudilerde Tanrı inancı insan biçimi nemindeki diğer mimari eserlere ben- özetlenmiştir) şekilde ortaya çıkmıştır. İnsani özellik- zerlik göstermiş olsa dahi ihtişamı ile Yahudi millî karakterini besleyen Ya- ler atfetmişler ve sadece Yahudilerin muazzam bir yapı olduğu dini kaynak- hudi zihniyetidir. Bu zihniyetin,en Tanrısı olan bir Rab’tan bahsederler. larında belirtilmektedir. Yaşamın mer- önemli kaynağı Yahudi kültür ve ede- Kendilerini özel hissetmelerinin ne- kesinde dinin var olması, mabedin kut- biyatıdır. Bu kaynakların başında Ya- deni budur. Kendi milletlerini, yeryü- sal ahid sandığını koruduğu düşüncesi, GÖÇ HAREKETLERİ 97

Yeremya kitabında belirtildiği şekilde tirmeleri konuları ağırlık kazanır. Bu- günden dönerek tekrar Yeruşalim ve “Tanrı’nın Evi” ifadesinin kullanılması nunla birlikte şüphesiz Diaspora’nın mabede kavuşma anını beklemek gibi ve kurban ibadetlerinin sadece ma- Yahudi dini kültürel ve sosyal hayatına ortak bir düşünce oluşmuştur. Kral bedin sunaklarında gerçekleştirilmiş büyük etkisi olur. Davut’un soyundan gelecek olan ve İs- olması halkın mabede verdiği önemi railoğullarını eski ihtişamlı günlerine göstermektedir. Eğitime önem vermek- Dini Hayat kavuşturacağına inanılan Mesih bek- teydiler ve hatta erkeklerin öğrenim Sürgün sonucunda Yahudilerin bir lentisi bu dönemde şekillenmiştir. görmesi farz ibadet sayılmaktaydı. Bu kısmında kendi tanrıları olan Yahve’ye Babil sürgünü ve Ahit sandığı ile kay- ibadetin ise mabedde gerçekleştirilme- olan inancın zayıflaması, sürgünün bolan dini metinler Ezra tarafından si, burayı bir nevi akademiye çevirmiş Babil tanrısı Merduk’un zaferi şek- yeniden yazılmış, Tora bugünkü Yahu- ve halkın yaşantısında mabed ayrılmaz linde yorumlanarak Babil tanrılarına dilerin yazı kaynaklarından biri olan bir unsur olmuştur. Ayrıca Kudüs’ün yönelme gibi durumlar görülse de; Tanah literatüründe yerini almıştır. savunma ihtiyaçlarının da mabedden çoğunluk sürgün sebebinin kendi yoz- Yahudiler Babil sürgünüyle birlikte finanse edildiği görülmektedir. laşmalarına mukabil gerçekleştiğini dini hayatlarına verdikleri önemi artır- düşünenlerden oluşmaktaydı. Sürgün, makla birlikte bazı işlerini ritüelleştir- Babil Sürgünü Sonrası Yahudi sürgün edilenlerin kimlik ve dini yapı- mişlerdir. Mabedin yıkılmasıyla ‘Tanrı Etnik Yapısı larını kaybetme endişesi taşımalarına her yerdedir’ anlayışı oluşmuş, sino- Siyasi ve tarihsel alanda bir dönüm neden olmuştur. Bu nedenle sürgün gogların temelleri atılmıştır. Mabedin noktası olan sürgün döneminde Ya- sonrasında kitlesel harekete ve ortak yıkılmasıyla kurban ibadeti önemini hudi hayatını iki düşünce derinden bir tavır sergilemeye önem verilmiştir. kaybetmiş, kurban ibadetinin yerini etkiler: Birincisi, yeniden Kudüs’e ve Babil sürgünü sırasında İsrailoğulları- mabede dönülerek yapılan dua ibadeti Kudüs Tapınağına kavuşma özlemi. nın dağılmayıp bir arada iskân etmele- almıştır. M.Ö. 515’te hakimiyetin Ba- İkincisi de yabancı bir milletin içinde ri, din konularında özgürlüğün tanın- bilden Perslere geçmesiyle, mabed tek- ‘Yahudi kalabilme’ endişesidir. Sürgün ması ve din adamlarının etkin olması rar inşa edilmiş, kurban ibadeti başla- döneminde Yahudilerin, sadece kendi- asimilasyonu engellemiştir. Sürgünün mış, dua ibadeti ise günlük ibadetlere leriyle ilgilenmeleri ve egemen toplu- 70 yıldan fazla sürmemesi de kimliğin yansımıştır. Sünnet ve şabat ibadetleri, ma karşı sorumluluklarını yerine ge- korunmasında etkili olmuştur. Sür- 98 KONAK

oruç ibadeti, Yahudi bayramları sür- Siyasi ve tarihsel alanda bir dönüm günden sonra belli bir ritüel kazan- noktası olan sürgün döneminde mıştır. Ahiret inancı ve mesih anlayışı Yahudi hayatını iki düşünce güçlenmiş, kutsal kitap çalışmalarına derinden etkiler: Birincisi, yeniden ve din adamlarına önem verilmiştir. Kudüs’e ve Kudüs Tapınağına Böylece kutsal metinler, vaat edilen kavuşma özlemi. İkincisi de topraklar ve mabed çerçevesinde kim- yabancı bir milletin içinde ‘Yahudi liklerini korumayı ve gelecek nesillere kalabilme’ endişesidir. aktarmayı amaç edinmişlerdir. Yahudiler’e ait bazı inanç ve uygulama- Sürgün, Yahudileri Kudüs Mabedi letlerle yapmış oldukları evlilikler ve larda Babil etkisini görmek mümkün- çevresindeki dinsel icraat ve kurban başka ulusların dinlerine yönelmesi so- dür. Bugün bu halkın dini için yaygın geleneğinden ayırır. Halbuki kurban; nucunda genel olarak varlıklarını ko- olarak kullanılan Yahudilik ismi, sür- Yahudilik’te temel dini ibadetlerden ruyamadıkları anlaşılmaktadır. Buna gün sonrası Babil’de şekillenen İsrail birisidir. I. Mabed döneminde çok rağmen Babil sürgününde İsrailoğul- dinini ifade eder. Yine Mabed merkezli önemli bir yer tutan kurban ibadetine larının ortak bir bilinç ve tavır göster- bir din anlayışından; inanç, kutsal me- M.Ö. 586’da Mabed’in tahrip edilmesi meleri üzerinde durulmuştur ve gerçek tin ve Tanrı’nın İsrailoğulları’na olan ve halkın Babil’e sürgün edilmesi üze- anlamda Yahudi olanların, sürgünle vaadinin kendisiyle gerçekleşeceği rine bir süre ara verilir. Çünkü Kurban birlikte Babil topraklarına gidenler Mesih inancının merkezde olduğu bir ibadeti sinagoglarda uygulanamayan olduğu ifade edilmiştir. Yeruşalim’de din anlayışına geçilir. sadece Süleyman Mabedi’nde icra kalanlar veya Babil dışında başka ül- Babil’e sürgün ile birlikte Tanrı Yah- edilebilen bir ritüeldir. Babil Diaspo- kelere gidenler dışlanmış ve “Yahudi ve’ye bağlılık konusunda halk arasında rası’nda kurban ibadetinin yerini, Ma- dışı” olarak görülmüştür. Yeruşalim’in farklı anlayışlar ortaya çıkar. Halk’tan bed’i hatırlamak için Kudüs’e doğru işgal edilmesi, Tapınağın yıkılması ve bir kısmı Tanrı’nın tam olarak kendi- dönülerek yapılan dua ibadeti alır. sürgünle vaat edilmiş topraklardan lerini terk ettiğine, Tapınağın yıkılma- Diasporada Yahudiler, çok uluslu bir kopuş, eskatolojik görüşler etrafında sı ile birlikte artık Yahve’nin hoşuna yapı içinde milli ve dini kimliklerini şekillenen Mesih beklentisine yöne- gidecek bir ibadet sunmanın anlamlı korumaya çok özen gösterirler. Yahudi lik inanışları ortaya çıkarmıştır. Babil olmadığına inanırlar. Babil’e sürülen kimliğini korumada Sünnet ve Şabat sürgünü ve sürgünden dönüş sırasında halkın bir kısmı ise Mabed’in tahrip çok önemli iki uygulama vardır. Sür- gerçekleştirilen dini ve toplumsal re- edilmesini ve halkın sürgüne gönderil- günden sonra oruç, düzenli ve belirli formlar, günümüz Yahudi anlayışının mesini Babil Tanrısı Marduk’un, İsrail aralıklarla tekrarlanan bir ibadet hali- ve kurumsal bir din yapısının oluş- Tanrı’sı Yahve’ye karşı zaferi olarak al- ni alır. Bazı araştırmacılara göre Babil masını sağlamıştır. Özellikle yabancı gılar. Bunun sonucu olarak Yahve’den esaretinde doğan inançların biri de kı- kadınlarla evliliğin yasaklanması ve uzaklaşarak Babil Tanrılarına yöne- yametle ilgilidir. Musa’nın getirdiği şe- Yahudiliğin İsrailoğulları merkezli ele lirler ve tahtadan ve taştan ilahlara riatte kıyametle ilgili hususların oldu- alınması, dinin milli bir görünüm ka- tapmaya başlarlar. Hatta bazıları Yah- ğunu, tarih içinde Yahudiler’in bunları zanmasına neden olmuştur. ve’nin varlığından bile şüphe eder hale yok ettiğini ileri süren araştırmacıların Babil döneminde Yahudiler ulusal kim- gelir. Yahudiler’in bir kısmı ise putlara aksine bir kısım bilginler de Yahudi- liklerini koruyabilmek adına yaşadıkla- tapınmaya devam etmekle birlikte zor ler’in kıyametle ilgili düşüncelerini, rı toplumun nimetlerinin çekiciliğine durumlarda Tanrı Yahve’ye danışmayı Babil esareti döneminde İranlılar’dan rağmen yeni açılmış tarım arazilerine denerler. Rabb, putlarından vazgeçme- aldıklarını söylemektedir. yerleşmiş ve kendi yasalarına göre yaşa- dikleri sürece onları halkı olarak gör- mışlar. O dönemde Babil toplumu; ayrı- meyeceğini bildirir. Bu nedenler bir Sosyal Hayat calıklı soylular, ayrıcalıklı olmayan yarı kısım Yahudi, ne Yahve’ye ne de Babil Asur sürgünü sonrasında kuzeydeki özgür halk ve köleler olmak üzere top- tanrılarına tapınır. Geçmiş dönemler- İsrail topraklarını terk etmek zorunda lam üç sosyoekonomik sınıftan oluş- de olduğu gibi eski Kenan tanrılarına kalan Yahudi kabilelerinin, diğer mil- maktaydı. Yahudiler bu üç ana sınıftan tapınmaya başlar. Bunların yanı sıra Rabb’i hatırlayan, yaptıkları iğrençlik- ler sebebiyle kendilerinden tiksinen ve sürgünün ilahi bir ceza olduğunu dü- şünenler de vardır. GÖÇ HAREKETLERİ 99

orta sınıfa tabi tutulmuşlar ve hatta üst rıcalıklı olmayan yarı özgür halk ve içinde eriyip kaybolmuştur. Buna kar- düzey mevkilere gelebilmişlerdir. köleler olmak üzere toplam üç sınıftan şılık ulusun bir bölümü kendi inanç ve Babil’e sürgüne gönderilen Yahudiler oluşur. Yahudiler bu üç ana sınıftan adetlerini devam ettirmişlerdir. An- mevcut yerleşim yerlerine değil, daha oluşan Babil toplumu içerisinde orta cak bunlar da zaman içerisinde Babil çok yeni açılmış tarım bölgelerine, sınıfa mensupturlar ve onlar bu sınıf kültüründen etkilenmiştir. Bu etkile- özellikle ülkenin güney bölgelerindeki içerisinde eşitlik içinde yaşarlar Ya- şimin en bariz örneği: Aramca’nın İb- topraklara yerleştirilirler. Onlara üc- hudiler Babil Diasporası’nda sosyoe- ranice’nin yerini alması, kişilere Babil retsiz olarak verilen bu topraklar daha konomik alanda önemli başarılar elde isimlerinin verilmesi ve Babil ay isim- önce yıkılmış ve yeniden imar edil- ederler. Filistin’de elde edemedikleri lerinin kullanılmaya başlanmasıdır. mesi gereken; Tel-Abib, Tel-Melah ve bazı avantajlar kazanırlar. Bazıları ti- Babil’e gelen Yahudiler’in tümü kül- Tel-Harşa gibi tarım bölgeleridir. Ya- carete atılıp zengin olur ve Yahuda’da türünü koruyamaz. Aralarından bir hudiler yerleştikleri bölgelerde halkın kalanlara yardım edecek kadar iyi du- kısmı çevrelerine karışır, yerel inanç- arasına dağılmış fakat onlardan ayrı ruma ulaşır. Kişisel kazançları ve zen- ları benimseyerek Babil’in kültür po- olarak bir yaşam sürerler. Yerleştikleri ginlikleri sayesinde Babil’de, kraliyet tası içinde eriyip kaybolur. Buna kar- yerlerde kendi yasalarına göre yaşar- sarayında ve Susa’da daha fazla şöhret şılık ulusun bir bölümü kendi inanç lar. Aynı şekilde Babil’de Yahudiler’den kazanırlar. ve adetlerini devam ettirmekle birlikte başka yabancı milletler de bulunması- zaman içerisinde Babil kültüründen de na rağmen, Yahudiler daha imtiyazlı Kültürel Hayat etkilenir. bir konuma sahip olurlar. Babil’e gelen Yahudiler’in tamamı kül- Sürgün dönüşü yaşanan değişimler- Yahudiler sürgüne gönderildiğinde türünü koruyamamıştır. Bir kısmı çev- den birisi de liderliğin krallardan ka- Babil toplumu; ayrıcaklı soylular, ay- relerinden etkilenmiş, yerel inançları hinlerin eline geçmesidir. Toplum na- benimseyerek Babil’in kültür potası 100 KONAK


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook