MART-AĞUSTOS 2018 YIL:2 SAYI:3 PARA İLE SATILMAZ ’deSn izeHABER İlkbahar/YazKahvenin 18Koleksiyonu40 yıl hatırı 20MAGAZİN STİLSerkan Kaya: İş, sanat,“İyi bir siyasetşarkıcı, kendişarkılarını dünyasınınyazandır” giyim tarzı
41 Yıllık Tecrübe ile...
İÇİNDEKİLER İMTİYAZ SAHİBİ 6 84 BİSSE Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. Adres: Rami Kışla Caddesi No:59/A Topçular/İstanbul HABER 46 Nejat Müldür 58 Tenisin tarihçesi 48 Gökhan Gencebay Tel: (+90) 0212 613 97 10 STİL 50 Erkan Ünal Faks: (+90) 0212 613 97 14 12 Atatürk 52 Alişan [email protected] 14 Abdürrahim Albayrak 54 İbrahim Anlı 16 Akkan Suver 56 Volkan Konak YAYINA HAZIRLAYAN 18 Dilaver Özturan RÖPORTAJ KEÇECİ YAYINCILIK ORG. TİC. LTD. ŞTİ. 20 Ekrem İmamoğlu 68 Levon Kordonciyan 24 Bart Van Bolhuis 73 Necdet Timur GENEL YAYIN YÖNETMENİ 26 Mehmet Akdağ 78 Bahattin Uçar SALİH KEÇECİ 28 Mehmet Tınaz MODA STİL 30 Metin Şen 84 Bisse YAYIN KOORDİNATÖRÜ 32 Gökhan Çetinsaya 122 Bisse Sport ASİYE KEFELİ 34 Mehmet İplikçioğlu 160 Luxury 36 Hakan Kıran 162 Saat GÖRSEL YÖNETMEN 38 Suat Kaşıbeyaz MAGAZİN RIFAT KURT 40 Erol Evgin 164 Muazzez Ersoy 42 Bahadır Çetinsaya 168 Serkan Kaya EDİTÖR 44 Gerhard Lutz YAZARLAR BURCU NAZLI DAĞYELİ DURMUŞ 174 Salih Keçeci 176 Balçiçek İlter MODA EDİTÖRÜ 178 Faruk Saraç ASİYE KEFELİ 180 Hasan Fındık 182 Özge Öçal MUHABİR MEKAN ERAY KABİL 190 Gezi İstanbul Braserie MAĞAZA REHBERİ KATKIDA BULUNANLAR 196 HAKAN GÖKÇE, FARUK SARAÇ, REHA ARAR, BİROL-NECİBE DARCAN İLYAS HAYRİ, EGEMEN TÖRELİ YAPIM KEÇECİ YAYINCILIK ORG. TİC. LTD. ŞTİ. Akat Mah. Nisbetiye Caddesi Kervan Apt. No: 37 D:1/C Etiler (Akmerkez karşısı) Tel: 0 212 265 01 38-71 Faks: 0 212 265 01 71 [email protected] www.qualityofmagazine.com BASIM VE CİLT GD Ofset Matbaacılık ve Tic. San. A.Ş. Atatürk Bulvarı, Deposite İş Merkezi, A5 Blok, 4. Kat, No: 407 İkitelli OSB, Başakşehir / İstanbul Tel: (0212) 671 91 00 Faks: (0212) 671 91 90 Sertifika No: 32211 BİSSE 2018 İLKBAHAR/YAZ KOLEKSİYONU KATALOG ÇEKİMİ EKİP LİSTESİ MODA PRODÜKSİYON ALİ MUTLU FOTOĞRAFLAR EMRE DOĞRU STYLING SERDAR BELLEK, BURAK YILDIRIM TASARIM EKİBİ EDA AKKUZU, CANKUT GAZİ Copyright ©: Derginin içinde yer alan her türlü resimli ve yazılı bilgilerin, yaratıcı fikirlerin, röportajların, faydalanma, çoğaltma, yayımlama, digital iletim suretiyle yayma, kullanma, derleme, çoklu kullanma vb. telif hakları BİSSE Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz kullanılamaz. Yazarlarımızın köşe yazıları ile ilgili her türlü sorumluluk kendilerine aittir. 6 aylık süreli yayındır.2
122 24 Bart Van Bolhuis: “Ayakkabı modası özel ilgi alanım” 168 72Serkan Kaya: “İyi bir şarkıcı, Em. Org. Necdet kendi şarkılarını yazandır” Timur: “Aziz Atatürk’ün 184 giyinmede yarattığı tarz benim için idol Bir Mezopotamya olan bir hedef” Mirası: Mardin 192 3
EDİTÖRDEN Asiye Kefeli Gömlekte altın kural [email protected] Özellikle beylerin vazgeçemediği bir giysidir gömlek. Eldeki bulgular ilk olarak Eski Mısır’da giyilmeye başladığını gösteriyor bu moda tarihinin vazgeçilmez giysisinin. Her ne kadar ağırbaşlı havası yüzünden bir dönem yalnızca soyluların gözdesi olsa da bugün her yaştan, her kesimden insana hitap ediyor… Gömlek erkek giyiminde kıyafeti tamamlayan bir parça gibi gözükse de, aslında kombinin en önemli parçasıdır. Başarılı bir kombin yapılmak isteniyorsa, doğru gömlek seçimi çok önemlidir. Doğru seçimden kasıt, doğru renk evet ama daha önemlisi doğru kumaş, doğru kalıp ve doğru yakadır… Kumaş seçiminde tercihimiz tabii ki pamuklu kumaşlardan yana olmalı. Pamuklu kumaşların üretiminde kullanılan ipliğin inceliği ve karışımı, gömlek kumaşının kalitesini, kumaş kalitesi de gömleğin kalitesini belirler. Gömleğinizin kalıp ve kumaş kalitesi ise gün içindeki konforunuzu belirler. Yaka seçimine geldiğimizde ise boyun yapınıza uygun olmasına dikkat etmelisiniz. Çünkü kıyafetin en dikkat çeken kısmıdır boyun bölgesi... Gömleğimizi seçtik, çok da güzel kombinledik, iltifatları da aldık... Eee sonrası... Her zaman aynı şıklığı ortaya koyabilmemiz için kombinimizin en önemli parçasının bakımını ihmal etmemek lazım. Gözlemlerim sonucu size çok önemli bir öneride bulunmak istiyorum. Gömleğinizi 2 gün üst üste giymemeye özen gösterin. Bu özellikle yaka bölgelerinin temizliğini zorlaştırır. Ve bu durum gömleğinizin yıpranmasını da hızlandıran bir faktördür. Sloganımız “Gömlek her gün değiştirilmeli” olmalıdır. Hem kişisel bakımınız, hem gömleğinizin uzun ömürlü olması, hem de şıklığınız için gömleğinizi iki gün üst üste giymemeye özen gösterin. İşte gömlekte ‘Altın kural’ budur.4
GM 80047 5
DÜNDEN BUGÜNE KAHVE Dost sohbetlerinin ilham kaynağı: Kahve Uzmanlarca hikayesinin Etiyopya’dan başladığı kabul edilen kahve, büyüleyen aroması ve enerji vermesi ile yüzyıllardır tüm dünyanın en vazgeçilmez içeceği olmaya devam ediyor.6
Kahve eski çağlardan beri doğunun popüler içeceği olmuştur. Sufi, kahvenin uzun gece ayinlerinde onu uyanık ve zinde tuttuğunuDağlarında halen doğal, aşılanmamış, yabani halleriyle yetişen kahve fark eder. Tekkedeki diğer dervişler de bu yeni içeceği sever ve çokağaçlarından dolayı Etiyopya (Eski adıyla Habeşistan) kahvenin geçmeden kahve Yemen, Arabistan ve Mısır’a yayılır.anavatanı kabul edilmektedir. Birçok kahve uzmanı, kahvenin tarihiyolculuğunun 575 ile 850 yılları arasında Etiyopya’dan başladığı Kentlilerin ve benzeri hükümranlıkların yaşamlarının bir parçası halinekonusunda birleşmektedir. gelmiştir. Doğu ile Batı arasında 16. yüzyılda pekişen ticari ilişkilerle, kahve dünyada büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.Rivayet odur ki; Habeşli keçi çobanının keşfi Yemenliler kahve sırrını dikkatle korumuş ama…Kahvenin keşfine ilişkin bu noktada ilginç bir efsaneden sözediliyor. Habeş keçi çobanı Kaldi, keçilerinin bir ağacın meyvesini Dünya kahve üretiminde Arap monopolitesinin sonuna gelinipyedikten sonra neşeli ve zıpır olduklarını, geceleri de pek uyumak Hollandalı tüccarların sahneye çıktığı 1690’a kadar bu durum devamistemediklerini fark eder. Kaldi bu ağacın meyvelerinden toplayıp, etmiştir. Yemenliler tarafından sırrı dikkatle korunan kahve bitkisi, Mekke’de hacda bulunan Hintli Baba Budan’ın bu gizemli içeceği buluşunu paylaşmak için yakında kalan Sufi dervişlere gider. Hindistan’daki Hollanda Kolonisi Misore’ye tanıtmasıyla yeni ufuklara Çekirdeklerin marifetini dinleyen Sufi derviş, ilk başta fikri doğru yelken açmıştır. onaylamaz ve çekirdekleri ateşe atar. Ateşe düşen çekirdekler Baba Budan bir miktar kahve çekirdeğini kaftanının içine gizlemiş ve kavrulmaya başlar ve ortalığa bildiğimiz o kahve aroması oradan kaçırmıştır. yayılır. Yayılan aroma Kaldi’ye ve dervişe ilham verir ve çekirdeklerden güzel bir içecek hazırlamak için işe Bu sadece tek bir bitki olsa bile, bu numune günümüzde dünyadaki koyulurlar. Kavrulmuş çekirdekler öğütülür ve özlerini üretim tarlalarını oluşturmak gibi olağanüstü bir hedefe ulaşmayı bırakmaları için suda kaynatılır. mümkün kılmıştır. Bizim bildiğimiz haliyle kahve böyle doğar. 7
DÜNDEN BUGÜNE KAHVE Kahve çeşitleri Orta ve Güney Amerika’ya ulaşması Kahve çeşitleri, kahve çekirdeklerinin farklı şekillerde Kahve bitkisi 1723’te Orta ve Güney Amerika’ya getirilmiştir. Her şey denizaşırı çekilmesi ve yardımcı ürünlerle karıştırılması sonucu ortaya kaptanı ve deniz piyade yarbayı Gabriel de Clieu’nun Paris’e gittiğinde ve çıkmıştır. Dünya genelinde en çok tercih edilen kahve çeşitleri Versaille Kraliyet Sarayı’nın saray bahçıvanlarından yetiştirilmiş dört kahve arasında Espresso, Cappuccino, Americano, Latte, Mocha, Filtre bitkisinden birini Martinik’e götürmek üzere istemesiyle başlamıştır. Kahve ve Türk Kahvesi bulunuyor. Brezilya’nın kahve cenneti olması 1727’de Brezilyalı Teğmen Francisco de Mello Palheta’nın, Cayenne valisi ile görüşmesinde kendisine ikram edilen kahve ve likörün ilgisini çekmesiyle ortaya çıkmıştır. Teğmen, validen olumlu yanıt alamasa da valinin eşini ilgisiyle büyüleyip kendisinden birkaç adet kahve meyvesi almayı başarmıştır. İşte bu başarı ile Brezilya kahve konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden olmuştur. Türk Kahvesi Dünyaya yayılıp tanındığı adıyla Türk Kahvesi, Türkler için kültürel geçmişin, sosyal tarihin ayrılmaz bir parçasıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun esas olarak 16. yüzyılda tanıştığı kahve, zamanla sosyal hayatın önemli bir parçası olmuş, dost meclislerinde kendisine yer bulmuş, konukların ağırlanmasında başrolü oynamış, edebi hayatın önemli imgelerinden birine dönüşmüştür.8
BMN 18301BPNJ 18306 BTS 18303 BAY 18304 9
DÜNDEN BUGÜNE KAHVEKahve İstanbul’da Arap uygulamalarından ayrışıp, Nefis bir Türk Kahvesi hazırlamak içinkavrulma derecesi, pişirilmesi ve sunulmasıyla bugünküTürk Kahvesi’ne dönüşür. Kurukahveci Mehmet Efendi’nin internet portalındaki bilgilere göre nefis bir Türk Kahvesi hazırlamak için sadeceTürk Kahvesinin Tarihi: 2 dakika yeterli. 4 İçme suyunu fincanla ölçerek cezveye koyun. (KalitedeBir rivayete göre, 1554 yılında Suriyeli iki girişimci su etkendir)tarafından (Halepli Hukm ile Şamlı Şems) İstanbul’a 4 Her fincan için iki çay kaşığı kahve (5 gr), iki çay kaşığıgetirilmiştir. şeker ilave edin. (Şeker arzuya göre) 4 Kısık ateşte kahve ve şekeri iyice karıştırın.Diğer hikâyeye göre ise 1517 yılında Kanuni Sultan 4 Bir süre sonra kabaran köpüğü fincanlara pay edin.Süleyman’ın Yemen Valisi olan Özdemir Paşa, 4 Kalan kahveyi bir taşım daha pişirin ve fincanlaralezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirmiştir. boşaltın.Türk kahvesini, sarayın görkemli salonlarında, 40 4 Türk Kahvesi sunulurken yanında su verilmesi âdettir.kişilik kadrolu kahveci ustaları tarafından özenle İçilen su ağzı kahve lezzetine hazırlar.Sultan’a servis edilir.Harem’de cariyelere doğru kahve pişirme dersleri Toplu tüketimde, orta şekerli sunulması daha pratiktir.başlıyor.Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırma Derneği’ne göreise; Kuzeydoğu Afrika kökenli bir bitki olan kahvemeyvesinin çekirdekleri 15. yüzyıldan itibarenYemen’den başlayarak Arap Yarımadası’nda kavrulup, sıcak bir içecek haline getirilir.İstanbul’da ilk kahvehaneİstanbul’da ilk kahvehanenin 1554’de Tahtulkale’de (bugünkü Eminönü) açıldığınıtarihleyebiliyoruz.Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardırOsmanlı zamanlarında bir kahvecide yaşanan bir olaya dayanır bu sözün hikayesi.. Biryeniçeri askerinin kahvehaneye gelip, “Hey arkadaş!. Her müşterine birer kahve yap, lakinşu kafire yapma” diyerek Rum askerini göstermesiyle başlar. Kahveci, herkesin kahvesiniyaptıktan sonra iki kahve alıp, Rum askerinin yanına giderek, “Bunlar ocaktan” diyerekoturur. İlerleyen yıllarda esir düşen kahveci, meydanda satılmak üzereyken Rum askergelir ve parasını ödeyip kahveciyi “Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım, sen banakahve ikram etmiştin” diyerek kurtarır. İşte “Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır” sözününhikayesi böyledir.10
BPD 18302 BGM 18306BPNJ 18302 BCK 18306 11
GM 80201 AYNOS 01612
Gelmiş geçmiş en şık erkek:Mustafa Kemal AtatürkSaygıyla anıyoruz 13
STİL Abdürrahim Albayrak Yaz kış takım elbise kravat Altur Turizm’in Y.K.Başkanı ve Galatasaray Yöneticisi Abdürrahim Albayrak ile ofisinde görüştüğümüzde giyim kuşam ve modaya bakışını bakın nasıl anlattı: “Benim işim gereği kıyafetim her zaman takım elbise kravat oldu. Bu; yaz, kış, tatil gününde de böyledir. Ne zaman nerede olacağımız belli olmuyor, bir telefon geliyor mecburen gidiyoruz. O nedenle her zaman takım elbise giyerim. Hiç aksesuar kullanmam, kravat haricinde bir şey takmam. Buna saat de dahil. Modayı hiç takip etmem. Favori renklerim de gri ve koyu tonlardır.14
GM 80025GM 80094GM 80058GM 80005GM 80114GM 80121GM 80137 15
STİL Dr. Akkan Suver Giyinişiniz, ifade biçiminizdir “Giyim, sanat, davranış ya da görünüş formu oluşturan somut bir nesne değil, aksine soyut ve sembolik bir tarzdır”16
Marmara Grubu Genel Başkanı ve Montenegro (Karadağ) İstanbul “Günün ruhu modanın kendisidir” Fahri Başkonsolosu olan Dr. Akkan Suver, aynı zamanda Türkiye‘nin Sarı Basın Kartlı gazetecisi olan tek Başkonsolosu. Moda kavramının modernlik ile ilişkili olduğunu vurgulayan Suver, Akkan Suver, giyinmenin bir tarz olduğunun altını çizerek, “Giyinmek zevkle “Moda, çağının ruhunu yansıtan bir beğenidir. Günümüzde moda ve yaşam stiliyle ilgilidir. İtina ister. Dikkat ister. Zira giyinişiniz sizin ifade kavramı, tüketici modası üzerinde şekillenmektedir. Bazıları biçiminizdir. Kravatınızın deseni, pantolonunuzun ütüsü, gömleğinizin lüks moda tasarımına, bazıları sokak modası tarzına, bazıları da kol düğmesi, manşeti, çorabınızın düzgünlüğü, ceketinizin mendil cebini endüstriyel moda tarzına gönül verirler. Günün ruhu, modanın şekillendiren renk; iddianızın, mesajınızın ve felsefenizin işaretidir. Giyiminiz kendisidir. Günün ruhunu izlemek ise çağdaşlığın ifadesidir” diyor. burada sizi ele vermektedir. Daha da ileri giderek söylemek gerekirse, üzerinizdeki kostüm düşüncenizin, ürettiğiniz fikrin ve konuştuğunuz dilin “Vücuduna ihtimam ve özen sunumundan başka bir şey değildir. Ve her giyim, sanat, davranış ya da göstermeyenin aksesuarı olsa ne yazar!” görünüş formu oluşturan somut bir nesne değil, aksine soyut ve sembolik bir tarzdır“ diyor. Suver renkler ve aksesuar konusundaki düşüncelerini ise şöyle özetliyor: “Elbiseniz çekicilik potansiyeli “Elbette her insanın bir renk sevdası vardır. Bu renk sevdası yerine sizin silüetiniz olur” kumaşla, aksesuarla ve silüetle orantılıdır. Renk bir takdim şeklidir de! Aynı zamanda bir içgüdü meselesidir. Aksesuar ise bir Giyim tarzını hafta içi takım elbise ve kravattan ibaret olarak tanımlayan Suver, ihtiyaçtır. Mesela kravat iğnesi, mesela rozet, mesela kol düğmesi, bu konuda şunları söylüyor: “Giyeceğim elbiseyi, kravatı ve iç çamaşırlarımı mesela çorap ve kravat. Bunlar uyum içinde olmazsa kılığınızın bir gün önce geceden kararlaştırırım. Çocukluk yıllarımda Fransız Okulu‘nda pahalı veya marka olması bir anlam ifade etmez. Oysa bunlar okuduğumda, kravat takmak mecburiyeti vardı. Bu mecburiyet, yıllar içinde bir dikkat ve itina ile oluşturulabilecek unsurlardır. alışkanlığa yönlendi ve kendimi kravat ile takım elbiseli bir hayatın içinde buldum. Benim olmazsa olmazlarım öncelikle her sabah sakal tıraşı! Sonra Bundan memnunum. Özellikle de manşetli ve düğmesi gizli gömlek bende bir her gün aynı gömleği, aynı ayakkabıyı, aynı çorabı, aynı elbiseyi tutkudur. Pantolonlarımın da mutlaka paçası olmalıdır. Biliyorum ki, ölçü günlük giymemek, aynı kravatı takmamak! Buradan hatırlatmak isterim ki, hayatta ağır basar ve elbiseniz çekicilik potansiyeli yerine sizin silüetiniz olur. Atatürk ve İsmet Paşa cephede her türlü yokluğa ve imkânsızlığa Hafta sonları ise tarzı bozmadan spor giyinmek önemlidir. Bir başka deyişle rağmen her sabah soğuk suyla, kırık bir ayna karşısında traş olduğunuz kişi olmak güzeldir.” olmuşlardır. Vücuduna ihtimam ve özen göstermeyenin aksesuarı olsa ne yazar!” GM 80059 GM 80176 17
STİL Prof. Dr. Dilaver Özturan Benim için moda yakışandır Türkiye’de sağlık sektöründe özellikle de Kulak Burun Boğaz alanında başarıları ile tanınan hekimlerin başında geliyor Prof. Dr. Dilaver Özturan. Yalnızca sağlık sektörünün değil sosyal yaşamın da vazgeçilmez ve en renkli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Dilaver Özturan, moda ve giyim kuşam konusundaki düşünce ve tercihlerini Bisse’den Size okurları ile paylaştı. Bakın Prof. Dr. Özturan neler söyledi: “Modayı takip etmem” “Benim için moda yakışandır, asla modayı takip etmem. Hafta içi takım elbise kravat, hafta sonları ise rahat ve spor kıyafetleri tercih ederim. Aksesuar kullanmam, hatta saat bile takmam. Vazgeçilmez tek aksesuarım ise kravattır. Asla marka takıntım yoktur, yakışanı giymeyi severim. Sadece koyu renkler tercihimdir.”18
GM 80181GM 80122 19
STİL Ekrem İmamoğlu Şık olmak bence hayata umutlu ve mutlu bakmaktırBeylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, aynı zamanda Trabzonspor eski yöneticilerinden. Partisinde önce 4,5 yıl ilçe başkanlığı yapan İmamoğlu daha sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’na aday olmuş ve aday olduğu yıl da kazanmış. İmamoğlu, giyim anlayışı ve modaya bakışını Bisse’den Size okurları ile şöyle paylaşıyor: “Ben giyim konusunda çok özgür davranıyorum. Kendimi bir kalıba sokmuyorum. Farklı giyimleri deneme çabası içerisindeyim. Çok sevdiğim bir rengi gördüğümde alıp denemek istiyorum, bir sınırım yok. Özellikle kendimle özdeşleştirdiğim kısmen spor giyim, casual diye tanımlanan tarzı seviyorum. Tabii gerektiğinde takım elbisemizi de giyiyoruz, neticede meclis yönetiyoruz, resmi törenlerimiz var, elbette burada bulunduğumuz ortamın gereği neyse onu yerine getiriyorum, o konuda aykırı bir tarzım yok. Ama gündelik hayat içerisinde mümkün olduğu kadar spor giyinmeyi seviyorum. Hatta bazen yaşımın da altında giyinmeyi seviyorum diyebilirim. Farklı tarzları, renkleri denemeyi seviyorum, böyle bir anlayışım var.”20
GM 80274 21
STİL “Farklı tarzları, renkleri denemeyi seviyorum”“Bir başkası yönlendirdiğinde mutsuz oluyorum” Özellikle sonbaharda, ilkbaharda, mevsim geçişlerinde beni çok iyi koruduğunu düşünüyorum.”“Aslında modanın takipçisi değilim ama şöyle bir tarzım var: Benimalışveriş yapmam çok kısa olur. Açıkçası beğendiğimi alırım, aldığımda “Koca bir kenti temsil ediyorum”da mutlu olurum. Bir başkası yönlendirdiğinde mutsuz oluyorum.O yüzden bir başkasının yönlendirmesi kısmını hayatımdan sildim. “Marka tercihim ve takıntım hiç yoktur. Beğendiğim, bütçemin yettiğiGiyim konusunda seçimlerim tamamen kendime ait, gömleğimi ona ne varsa onu almaya çalışıyorum. Spor yöneticisi olmadan önce sakalgöre seçerim, ceketimi, pantolonumu, ayakkabımı ona göre seçerim. tıraşına dahi dikkat etmezdim. İşimin patronuyum gibi düşünürdüm.Kombin diye bir kavrama takılmamaya karar verdim. Çünkü öyle birbirine Ne zaman Trabzonspor’da yönetici oldum, kendime duyduğum saygıyakıştıralım, birbirine özdeşleştirelim kuralını sevmiyorum. Kıyafetlerimin kadar bizi takip edenlere ve bağlı olduğum kuruma duyduğum saygıbazen beğenilmediği oluyor ama büyük oranda beğeni aldığımı açısından duruşuma ve giyinişime dikkat etme kararı aldım. 30 yaşından,söyleyebilirim. yani yönetici olduğum tarihten beri giyimime, kuşamıma dikkat etmeyi, sadece kendime ait bir zevk olarak görmüyorum. Temsil ettiğim ortağın,Açıkçası laciverti, hafif bir kahverengi ile giymeyi seviyorum. Bir de kurumun saygınlığı açısından da gerekli görüyorum. Şimdi de koca birmaviyi… Söz konusu gömlek ise genelde beyazdır tercihim.” kenti temsil ediyorum. Bazen soruyorlar, neden hep güler yüzlüsün, diye. Ben somurtursam sanki şehrin somurtacağını düşünüyorum.“Mendil, şıklık aksesuarı” O yüzden güler yüzlü olmayı tercih ediyorum. Bu bakımdan giyim kuşamıma ve tarzıma dikkat etmemi, Beylikdüzü kentini, Beylikdüzü“Kullandığım aksesuarlar, mendil ve saat.. Saatlerimi severim, öyle Belediyesi’ni ve siyasi bir kurumu temsil etme adına mutlak gerekliliksöyleyeyim. Mendili de çok kullanırım. Hatta bazen “Nedir bu mendil olarak görüyorum.düşkünlüğü” gibi tepkiler duyarım. Hoşuma gidiyor, şık gösteriyor. Sankibiraz daha insanın karşı tarafa olan bir saygısı gibi mendilin orada Şık olmak bence hayata umutlu ve mutlu bakmaktır. O bakımdanduruşu. Kendi saygınlığınız gibi. Şıklık aksesuarı diye düşünüyorum. herkesin şık olmak için elindeki imkânlarla çaba göstermesi gerek.”Kaşkol kullanırım, kendi tarzımda, farklı renklerde bolca kaşkolüm vardır.22
GM 80272 23
STİL Bart Van Bolhuis Hollanda Başkonsolosu Ayakkabı modası özel ilgi alanım24
“İstanbul’da en çok dikkatimi çeken, beni AY 17201mutlu eden ve keyiflendiren şey; şehirdekiçeşitlilik, farklılık ve insanların birbirindençok farklı giyiniyor olmaları…”Bundan önce Kaliforniya-San Fransisko’da Hollanda Başkonsolosu olarak görev yapan, ardından Lahey’e geri dönerek Çevre Bakanlığı yapan Bart Van Bolhuis, şimdi Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu. Bart Van Bolhuis’i, İstiklal Caddesi’ndeki Hollanda Sarayı’nda ziyaret ettik. Kendisi ile Bisse’den Size okurları için sıcak bir söyleşi yaptık. Uzun boyu ve fit fiziği ile dikkat çeken Bart Van Bolhuis; tekstil, moda, tasarım ve sanat ile yakından ilgili. Kendi giyim ve moda anlayışını bakın nasıl özetliyor: İstanbul’daki çeşitlilik “Hollanda’da Ekonomi Bakanlığı’yla çalıştığım dönemde birkaç kez gelmiştim İstanbul’a. Hatta biri, tekstil, moda ve ayakkabı sektörüyle ilgili bir ziyaretti. Aynı zamanda Hollanda’daki mimarlık, tasarım ve moda alanında çok önemli bir fonun ve programının kurucularındanım. İstanbul’da en çok dikkatimi çeken, beni mutlu eden ve keyiflendiren şey; şehirdeki çeşitlilik, farklılık ve insanların birbirinden çok farklı giyiniyor olmaları… Bu benim için güzel bir deneyim. Giyim tarzındaki çeşitlilik ama aynı zamanda erkekler için de saç stilleri arasındaki çeşitlilik ve farklılık benim çok dikkatimi çekti. Beşiktaş’ta oynayan Jeremain Lens, Hollanda’da hem modayı takip edip hem en şık giyinen sporcu seçildi. Bunun da sebebini şu anda İstanbul’da yaşıyor olmasına bağlıyorum.” Moda alanında önemli iş birlikleri “Hollanda’da çok fazla Türk yaşıyor. İki ülke arasındaki iş birliğini artırmak adına birçok ortak proje yapılıyor. Hollanda ve Türkiye arasında çok uzun yıllardır, moda alanında farklı iş birliklerine imza atıldı. Erol Albayrak buna güzel bir örnek. Bu Türk modacının Hollanda’daki özel bir fon sayesinde birçok üretimi oldu. Deniz Pandora’nın 2014’teki projesi de buna güzel bir örnek. Hem Hollanda tasarımı Türkiye için ne ifade ediyor hem de Türk tasarımı Hollanda için ne ifade ediyor, bu alanda bu bahsedilen çalışmalar en güzel örnekler.” “Erkeklerin kadınlar kadar alternatifi yok” “Erkek giyiminde kadınlar kadar alternatifimiz yok, daha kısıtlıyız ama her avantajın bir dezavantajı var. Dezavantaj kısmına baktığınızda, kısıtlı kalıyorsunuz, diğer taraftan bakınca yeni bir şey üretmek zorunda olmak da kolay bir şey değil. Dolayısıyla küçük şeylerde bir takım değişikliklere gidebiliyorsunuz. Örneğin Hollandalı bir erkek olarak turuncu bir kravat takabiliyorsunuz. Benim ayakkabı modasına özel bir ilgim var. Özellikle takip ettiğim bir tasarımcı var, Van Bommel, İstanbul’da üretim yapıyor.” “Hollanda için Türkiye çok önemli bir ticari partner” “Türkiye, Hollanda için üretim yapan ülkeler sıralamasında Çin’in ardından ikinci sırada. Dolayısıyla Hollanda’daki moda ve giyim sanayi için oldukça önemli bir üretici ülke konumunda. Aynı zamanda herkesin bildiği gibi avantajlı konumda, lojistik anlamda. En önemlisi yakın bir pazar olması ve başka bir husus da teslim zamanlarının daha kısa olması. Ve üretim anlamında daha küçük oranda üretebiliyor olması… Hem üretilen ürünlerdeki kalite anlamında hem de Hollandalı firmalar için iletişim kurmak anlamında diğer Asya ülkelerine nazaran daha avantajlı. Benim kendi kişisel bağlantılarım arasında çok uzun yıllardır Türkiye’deki konfeksiyonlarda çalışan firmalar var. Zaten Türkiye’nin de yüzde 60-70 oranındaki ihracatı Avrupa ülkelerine yapılıyor. Hollanda da bunlar arasında ilk sıralarda olan bir pazar. Ticari anlamda Türkiye çok önemli bir partner.” 25
STİL Mehmet Akdağ26 İnsan karakter ve zevkine göre giyim tarzına yön verir Mehmet Akdağ, başta madencilik ve inşaat olmak üzere önemli sektörlerde faaliyet gösteren, Türkiye’nin en köklü firmalarından Akdağlar Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı. Başarılı iş adamı, giyim ve moda konusundaki anlayışını Bisse’den Size okurları ile şöyle paylaşıyor: “Giyim çok önemlidir” “Benim için giyim çok önemlidir. Giyim, insanın psikolojisini ve karakterini, kendine olan saygısını ve karşısındaki insana verdiği değeri de ortaya koyar. İnsanlar ilk görüşte, yani ilk 30 saniyede yeni gördüğü birini görsel olarak analiz eder ve onun hakkında bir karar verir. Bu durum, insanlarda bazen yanlış yönlendirmelere ve yargılara neden olabilir. Bundan dolayı, giyim çok önemlidir. Ben de mümkün olduğunca giyimime dikkat ederim. Hafta içi genellikle takım elbise giymeye dikkat ederim. Hafta sonları ise spor giyinmeyi tercih ederim. “Moda tekerrür eden bir yaşam biçimi” Genelde modayı pek takip etmem fakat dikkat ederim. Kendime, kişiliğime yakışan şeyleri giymeye özen gösteririm. Çünkü moda, tekerrür eden bir yaşam biçimi. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. İnsanın, karakter ve zevklerine göre giyim tarzına yön verdiğini düşünüyorum. Bu sebeple benim de bir tarzımın olduğuna inanıyorum. Lacivert ve siyah tonları vazgeçilmez renklerimdir. Spor giyimde ise Blue Jean ve açık renkler tercih ederim. Aksesuar olarak, saat, kemer ve ayakkabı, takım elbisede ise kravat ve mendil kullandığım aksesuarlardır. Saat ve kemerin yanı sıra kıyafetlerimin temiz ve ütülü olması ise olmazsa olmazımdır.
GM 80112 27
STİL Prof.Dr. Mehmet Tınaz Giyim, kendimi iyi hissetmemi sağlıyor Florence Nightingale Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı olan Prof. Dr. Mehmet Tınaz, TED Kulüp’ün de 18 yıldır Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapıyor. Prof. Dr. Mehmet Tınaz, giyim konusundaki görüşlerini şöyle özetliyor: “Renkli spor ayakkabılarım vazgeçilmezim” “Giyim, kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. Kişiliğimi, karakterimi yansıtıyor. İşim gereği smart casual tarzı tercih ediyorsam da spor giyinmeyi de seviyorum. Bir spor kulübü başkanı ve sporcu olmam nedeniyle bu tarzım, başkaları tarafından da bilinir ve yadırganmaz. Resmi ve özel günlerde beni daha iyi taşıdığına inandığım black tie giyimi tercih ederim. Tam olarak ‘moda’ demeyeyim de takip ettiğim bazı markalar var. Sezonda çıkarttıkları yeni kıyafetleri incelemeye çalışırım. Spor giyimde canlı renkleri taşımayı severim. Smart Casual giyimde ise siyah, gri, mavi ve tabii ki olmazsa olmazım beyaz, tercih ettiğim renkler. Kullandığım aksesuarlar; saat, kol düğmeleri, zaman zaman da yüzüktür. Kıyafetimle uyum sağlayan saatleri tercih ederim. Özel kravat ve mendil keyfim, renkli spor ayakkabılarım ise vazgeçilmezim.”28
TS 18104PCK 18122PNS 18108 GM 80131 AY 18104 29
STİL Metin Şen İnsan iyi giyinince iyi hisseder Akmerkez ve Vadistanbul Serafina’yı bünyesinde bulunduran Dinesty Grup Yönetim Kurulu Başkanı Metin Şen, hem iş dünyasının hem de sosyal yaşamın en renkli ve vazgeçilmez isimlerinden. Metin Şen, giyim anlayışını ve modaya bakışını şöyle özetliyor: “Beğenmediğim bir şeyi moda diye giymem” “Giyimin önemi, insanın kendisini iyi hissetmesi açısından çok önemlidir. İyi giyindiğiniz zaman kendinizi de iyi hissediyorsunuz. Genelde spor giyinmeyi seviyorum. Hafta sonları daha da spor giyinirim. Modayı sevdiğim marka olan John Varvatos kreasyonlarından takip ederim ama beğenmediğim bir şeyi moda diye giymem. Taba ve lacivert renklerini severim. Vazgeçilmez aksesuarım şaldır. Olmazsa olmazım yoktur. Ruh halim neyse onu giyer ya da takarım.”30
GM 80043GM 80085GM 80100GM 80004GM 80050GM 80098GM 80124 31
STİL Gökhan Çetinsaya Kendi kabullerim ve modam var Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya’nın oğlu olan Gökhan Çetinsaya, Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Gökhan Çetinsaya, eşi Tuğçe Hanım ile altı yıllık evli ve bir çocuk babası. Aile işi olan inşaat ile kendileri gibi genç çiftlere mutlu yuvalar inşa ediyor. Genç iş adamı, moda ve giyim kuşama ilişkin görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Lacivert tonlar ve saatlerim vazgeçilmezim” “Giyimin insanın yaşamında tabii ki önemli bir yeri var. Her ne kadar insanlar klişe önemsiz deseler de bence karşınızdaki insanlara verdiğiniz önemi ve kendinize olan saygınızı ifade eder. Ben hafta ici spor-şık diye tanımlayabileceğimiz bir tarzda giyiniyorum. Genelde lacivert ve mavi tonlar tercihim. Hafta sonlarında ise kot, gömlek, tişört klasik kıyafetlerimdir. Modayı takip etmiyorum çünkü anladığım bir konu değil. Kendi kabullerim ve modam var. Hep aynı tarz şeyleri satın alırım. Yalnızca renklerinin tonları değişir. Kullandığım tek aksesuar saattir ve saatlerim kıymetlidir. Özetle giyim anlayışımda olmazsa olmazım lacivert tonlar ve saatlerimdir.”32
PNS 18107 TS 001PCK 18129 GM 80182 AY 18101 KM 18101 33
STİL Av. Mehmet Asım İplikçioğlu34 Giyimde olmazsa olmazım kalitedir Avukat Mehmet Asım İplikçioğlu, giyim anlayışını ve modaya bakışını Bisse’den Size için şöyle özetledi: “Babamın ilk meslek hediyesi” “Babam, iyi giyinmeyi seven bir insandı. Mesleğe ilk başladığımda, ‘Sana mesleki bir hediye alacağım’ diyerek ne olduğunu söylemeden, tanınmış bir erkek konfeksiyon mağazasına götürdü beni ve iki takım elbise aldı. Bana da “Bir ortamda insanlar seni ilk kıyafetinle tanır.” dedi. O nedenle giyim benim için çok önemli. Mesleğimizi, işimizi yaparken her zaman takım elbisemizle, kravatımızla, çalışıyoruz. Bisse’nin son derece iyi temsil ettiği çizgiyi takip ediyoruz.” “40 yıldır adliyeye hep takım elbise ile girdim” “Hafta sonu spor giyinirim ama hafta içi, 40 yıllık meslek hayatımda, her zaman adliyenin içerisine takım elbiseyle girdim. Hafta sonu rahat giyinmeyi severim.” “Bisse gibi kaliteli markaları tercih ederim” Modayı alışveriş yaparken gözlemlerim ama özel olarak takip ettiğim bir şey yok. Yakışanı giymeyi seviyorum. Lacivert ve mavi benim en sevdiğim renktir. Saat dışında bir aksesuarım yok. Kravat muhakkak takarım. Giyimde olmazsa olmazım kalitedir. Kaliteli bir marka giymek tercihimdir, örneğin Bisse gibi.”
BPNS 18305 BTS 18308 BCK 18303 BGM 18308 35
STİL Hakan Kıran Moda benim için hiçbir şey ifade etmez Ünlü mimar Hakan Kıran, giyim anlayışını ve modaya bakışını Bisse’den Size ile şöyle paylaşıyor: “Giyim anlayışım standart” “Giyim tarzım standart diyebilirim. Kışın siyah ayakkabı, siyah spor pantolon, yani casual. Tek aldığım, sevdiğim, siyah Uniqlo marka kazağım. Yine Bisse gömlek, beyaz, siyah çorap. Her birinden yirmişer tane vardır. Biraz kullanır, daha sonra hediye ederim. Neden böyle derseniz de, galiba yaratıcılıkla uğraşan insanlar, yaratıcılıklarını dışarıya yansıtmak istiyorlar. Markayı da sevmiyorum, marka takıntım yoktur. Moda benim için hiçbir şey ifade etmez. Özellikle marka veya belirtici dizaynı olan şeylerle gezmeyi çok doğru bulmuyorum. Çünkü Allah herkesi farklı yaratmış, proporsiyon, detay olarak hiç kimse birbirine benzemiyor. Onu anlamak için de ayrıcalık yapmakta fayda var.” “Siyah ve beyaz favori renklerim” “Aksesuar olarak sadece saat kullanırım, başka bir şey kullanmam. Evlilik yüzüğümü de kaybettim, eşim 15-20 tane aldı fakat hep oynarken kaybediyorum. Siyah boş kâğıt gibiyim. Siyah ve beyaz favori renklerim. Bir de kaliteli olduğu için sevdiğim markalar var. Bunun yüz katı para verseniz de aynısını bulamıyorsunuz. Örneğin ayakkabıda Ferragamo: Önemli olan rahatlık her şeyden önce. Hem çok kaliteli, hem çok dayanıklı, hem rahat. Tarzını da çok beğenirim. Uniqlo marka beyaz gömleğim, Türkiye’de çok satılmayan extra strength denilen Seven marka pantolonumdan vaz geçemiyorum.”36
PCK 18125PNS 18105 GM 80014 TS 003 TS 18108 AY 18106 37
STİL Suat Kaşıbeyaz Giyim, görsel bir iletişim aracıdır Kaşıbeyaz Restoranlar Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Suat Kaşıbeyaz, iş dünyasının başarılı ve cemiyet yaşamının da sevilen isimlerinden biri. Suat Kaşıbeyaz kendi giyim anlayışını ve modaya bakışını, Bisse’den Size’ye şöyle değerlendiriyor: “İlk bakıştaki yargıyı etkiler” “Giyimin, görsel bir iletişim aracı olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla insanların ilk bakıştaki yargılarını önemli derecede etkilemektedir. Hafta içi klasik takım elbise, hafta sonu ise daha rahat; jean üzeri ceket şeklinde bir giyinme tarzını tercih ediyorum. Modayı yakından takip ettiğimi söyleyemem. Siyah, gri ve lacivert en sevdiğim renklerdir. Saat ve Sevan Bıçakçı bilekliğim ise kullandığım aksesuarlar.”38
GM 80102PNS 18101PCK 18126 TS 001 AY 18102 39
STİL Erol Evgin40 Giyim, insanın kişiliğini yansıtır Her zaman şık ve özenli giyimi ile tanınan sevilen sanatçı Erol Evgin, modaya bakışını ve giyim anlayışını şu şekilde özetliyor: “Giyim önemlidir” “Giyim insanın kişiliğini yansıtır. Kendinize olan saygınızı, kendinize ve karşınızdaki kişilere verdiğiniz önemi ve değeri gösterir. Bu nedenle giyim önemlidir. Genelde spor giyiniyorum. İstanbul’un orman köylerinden birinde yaşıyorum. Orada spor giyinmek rahatlatıyor beni. İşim de buna müsait, ofisim var. Ofisimde de çalışan arkadaşlarıma giyim konusunda diretmelerim yoktur. Formal giyinmeyi de severim. Nazım Hikmet’in Jokond ile Si-Ya-U şiirinde bir söz geçer; “İlk bakışta fark edilemeyecek kadar zevkli giyinirdi.” Bu beni çok etkileyen ve yansıtan bir sözdür. Günlük hayatımda abartılı giyinmeyi sevmem; ama sahnede günlük hayatın dışında fark yaratacak giysiler giymeyi severim.” “Sahneye hiç ceketsiz çıkmam” “Çok uç trendleri olmasa bile erkek modasını takip ederim. Mavi ve tonları vazgeçilmez renklerim. Özellikle mavinin lilaya bakan, laciverte dönen tonlarını çok severim. Hiç aksesuar kullanmam, bu da benim tarzım. Bir tek saat kullanıyorum. Çeşitli markalarda saatlerim var. Dönüşümlü olarak onları kullanıyorum. Aksesuar olarak olmazsa olmazım yok; ama sahneye hiç ceketsiz çıkmam. Sahnede; takım elbise, smokin, kostüm tercih ederim. Sahne kumaşlarımı kendim seçerim ve yıllardır çalıştığım terzim Şinasi Günaydın diker. Gömlek olarak da özel tasarım bir düzine Bisse gömleğim var. Onları kullanıyorum.” Fotoğraf: Yaşar Saraçoğlu
PCK 18121 GM 80113 GM 80011 PN 18101 AY 17202 41
STİL Bahadır Çetinsaya Modayı benim yerime hayat arkadaşım takip ediyor Çet İnşaat’ta Yönetim Kurulu Üyesi olan Bahadır Çetinsaya, dergimiz Bisse’den Size için giyim anlayışını ve tercihlerini anlattı. “Giyimimi kendime ve karşımdakine duyduğum saygının bir ölçüsü olarak görüyorum. Hafta içi işimizin gereği formal giyiniyorum. Hafta sonları ise daha rahat ve spor kıyafetler tercih ediyorum. Modayı çok fazla takip ettiğim söylenemez ama benim yerime takip eden bir hayat arkadaşım var. Beyaz gömleği kendime çok yakıştırıyorum. Kombin olarak füme ve lacivert renkler hoşuma gidiyor. Ayakkabılarda uyuma dikkat ediyorum. Kemer harici pek fazla aksesuar kullandığım söylenemez. Kravat ve kol düğmesi nadiren kullanıyorum.”42
AYNOS 016 GM 80201 43
STİL Gerhard Lutz Avusturya Başkonsolosu İyi izlenim bırakmak çok önemli Avusturya İstanbul Başkonsolosu Gerhard Lutz, şıklığı ve fit fiziği ile hayranlık uyandırıyor. Lutz, giyim anlayışını ve modaya bakışını Bisse’den Size okurları ile bakın nasıl paylaşıyor:44
“Özel hayatımda oldukça rahat “İş yaşamımda her zaman takımkıyafetler giyiyorum” elbise giyiyorum ancak kravatı sadece gerektiğinde takıyorum.”“Başkonsolos olarak benim pozisyonumda ağ kurma en temelgörevlerimden birisidir. Durum böyle olunca, iyi izlenim bırakmak çok “Türk erkekleri kumaşın kalitesini oldukçaönemli. Birçok insanla tanışıyorum ve uygun kıyafetle, bakımlı bir görünüş, ön plana çıkaran resmi kıyafetler giyiyor”bunu yapmamda bana çok yardımcı oluyor.Özel hayatımda oldukça rahat kıyafetler tercih ederim. Genellikle spor Berlin Başkonsolosluğu görevinden İstanbul’a geldiğinde Türk erkeklerininayakkabılar, jean pantolon, tişört ve eşofman üstü ya da ceket. Diğer giyim tarzından oldukça etkilendiğinin altını çizen Lutz, “Doğrusunuyandan mesleğimle ilgili kıyafet seçeneğim elbette çok farklı, her zaman söylemek gerekirse iki hafta sonunu yerel standartlara uyabilmek adınatakım elbise giyiyorum ancak kravatı sadece gerektiğinde takıyorum. alışverişe adamak durumunda kalmıştım. Türk erkekleri kumaşın kalitesiniBenim gardırobum çoğunlukla farklı kesimlerde gri ve siyah renklerle oldukça ön plana çıkaran resmi kıyafetler giyiyorlar” diyor. İstanbul’dakitamamlanan koyu renk takımlardan oluşmaktadır. görevinden önce de Türkiye’ye gelmiş olduğunu söyleyen Lutz, görev süresi bittikten sonra da yine Türkiye’ye turist olarak geleceğini özellikle“Ayakkabılarımı çok iyi muhafaza ederim” belirtiyor. Lutz, İstanbul’un kendisi için ne ifade ettiğini ise şu sözleri ile anlatıyor: “Şu ana kadar tattığım en lezzetli mutfağı olan, dağlarındanAyakkabı seçimi erkek giyiminin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır, o denizlerine güzel manzaralar görebileceğiniz ve elbette harika bir şehirnedenle kendi ayakkabılarımı çok iyi muhafaza ederim. Yarısı siyah renktir olan İstabul’a sahip çok zengin tarihli bir bölge.”fakat diğerleri kahverengi tonlarındadır ve hepsinin aynı renkte kıyafetimitamamlayıcı kemerleri vardır.” GM 80048 45
STİL Em. Tümgeneral Nejat Müldür46 İnsan, yerine ve zamanına göre giyinmeli Emekli Tümgeneral ve aynı zamanda Milli veteran tenisçi Nejat Müldür, giyim anlayışını ve modaya bakışını Bisse’den Size ile şöyle paylaştı: “Giyim, toplumsal hayatta ve iş yaşamında fevkalade önemli bir konudur. Yerine ve zamanına göre seçilecek bir giyim tarzı; kişiye özgüven verdiği gibi karşıdakinin o kişiye bakış açısını da etkiler. Bu konu; kılık ve kıyafet başlığı altında değerlendirilmeli, sakal ve saç tıraşının yanı sıra ayakkabı boyası ile tamamlanmalıdır.” Hafta içi takım elbise, hafta sonu eşofman “Hafta içinde toplantılarım olduğu zaman; takım elbise veya pantolon rengine uygun tek ceket tercih ederim. Mendili sıkça kullanırım, gömlekte tercihim tek renkten yanadır. Hafta sonları ise genellikle tenis ve sonrasında arkadaşlarımla olduğum için eşofman takımlarını tercih ederim. Aynı kıyafetle, eşim ile mutlaka sinemaya giderim.” “Beyaz ve siyah vazgeçilmezim” “Modayı takip etmem. Sporcu kişiliğime ve vücüt yapıma uygun dar kesim giysilerden ve renklerden asla vazgeçmem. Tenisin etkisi ile beyaz renk ve resmî kişiliğim nedeniyle de siyah renk vazgeçilmezlerimdir. Spor kıyafetlerde de bej ve tonlarını tercih ederim. Aksesuar dediğimizde ise, en büyük silahım kalem ve not defterim. Ayrıca mendil, kravat ve Chopard spor saatim kullandığım diğer aksesuarlar.”
GM 70002 AYNOS 014 47
STİLGökhan GencebayModuma, yerine,zamanına göregiyiniyorumMüzik dünyasının duayeni Orhan Gencebay ve Sevim Emre’nin yakışıklı oğlu Gökhan Gencebay, Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım mezunu, başarılı bir graffiti sanatçısı. Ayla Algan’dan oyunculuk dersleri alan Gökhan Gencebay, kendisini her yönden geliştirmeye açık bir şekilde çok yönlü eğitimlerine devam ederken, gelen dizi tekliflerini değerlendiriyor. Genç Gencebay, giyim ve moda anlayışını şöyle özetliyor: “Karakterin önüne geçiyor” “Moda, tarz adı altında kişiliği ve hayattaki duruşunu dikkate almadan, insanlar sadece gözlem yapıp, bir tarzda giyinebiliyor. Ama bu o tarzın altındaki fikrin insanı olduğunu ya da kimi zaman o felsefeyi benimsediğini gostermiyor. Aksine yanıltıcı bir kamuflaj olabiliyor... Ben giyimin insan karakterini net gösterebildiğini fakat moda, trendler vs. ile bunu geniş bir yelpazede bol seçenekli olmakla beraber üniformalaştırıldığını ve karakterin önüne geçtiğini düşünüyorum. Ben moduma göre giyinirim. Hafta içi, hafta sonu gözetmiyorum. Her yerde herkesin ulaşabileceği basic bir ürünü, lansmanı yapıldığı gün sold out olan ve bu yüzden değerli ve nadir olan bir spor ayakkabıyla kombinleyip de dışarı çıkabilirim. Takım elbise de giyiyorum... Yerine, zamanına göre giyiniyorum.” “Moda ile değişen biri değilim” “Modayı takip ettiğim söylenemez. Kendimi bildim bileli en çok sneaker giyiyorum, hatta insanların kotun altına sneaker giymeyi garip karşıladığı zamanlardan beri... Sneakerlar zamanla ve teknolojiyle başka formlar, stiller alabiliyor. Hoşuma giderse giyiyorum ama 87 model 90 model 97 model sneakerları da hâlâ giyiyorum. Gerçi bunları giymek de moda şimdi ama değilken de ya da olmadığında da giydim, giyerim. Kısacası ben hoşuma gideni giyiyorum, moda ile değişen, fotoğraflarda başka stillerle boy gösteren bir insan değilim. En sevdiğim renk gri. Aksesuar olarak en çok şapka ve saat kullanıyorum. Vazgeçilmezim ise sneaker!...” 48
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196
- 197
- 198
- 199
- 200
- 201
- 202
- 203
- 204
- 205
- 206
- 207
- 208
- 209
- 210
- 211
- 212