PEKİŞTİRME TESTİ TEST 4 1054 SIRBİSTAN İTİLAF DEVLETLERİ TARAFSIZLAR 1. İTTİFAK DEVLETLERİ TARAF DEĞİŞTİRENLER İNGİLTERE NORVEÇ İSVEÇ BELÇİKA DANİMARKA RUSYA HOLLANDA ALMANYA JAPONYA ABD FRANSA İSVİÇRE AVUSTURYA MACARİSTAN GÜRCİSTAN İMP. ROMANYA İTALYA BULGARİSTAN PORTEKİZ İSPANYA YUNANİSTAN OSMANLI DEVLETİ KARADAĞ ARNAVUTLUK I. Dünya Savaşı’nda Taraflar II. Dünya Savaşı’nda Taraflar I. Dünya Savaşı’ndan galip ayrılan devletler, yenilen devletlerle çok ağır şartlar içeren antlaşmalar imzaladılar. Savaş sonrasında dünyada kalıcı barışı sağlamak yerine kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiler. İtilaf Dev- letlerinin Almanya’ya imzalattığı Versay Antlaşması ile Almanya siyasi, askerî ve ekonomik alanlarda ağır yaptı- rımlarla karşı karşıya kaldı. Almanya’nın etkisiz bir devlet hâline getirilmeye çalışılması, Rus Çarlığı ve Avustur- ya-Macaristan İmparatorluğu’nun yıkılması Avrupa’da kuvvetler dengesinin bozulmasına neden oldu. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği, rejiminden dolayı Avrupa’da dışlandı. ABD ise yalnızlık politikası uyguladı. Osmanlı Devleti’nin yıkılması Orta Doğu’da bir otorite boşluğu meydana getirdi. Uluslararası barışı koruma çabala- rına rağmen bütün bu gelişmeler yeni bir savaşa ortam hazırlayan siyasi gelişmelerin güçlenmesine engel olamadı. Verilen haritalar ve metin birlikte değerlendirildiğinde aşağıdaki yorumlardan hangisine ulaşılabilir? A) I. Dünya Savaşı’nda İngiltere ve Fransa tarafında savaşa giren İtalya, II. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın olduğu grupta savaşa dâhil olmuştur. B) Türkiye, II. Dünya Savaşı’nın başında tarafsız kalmıştır. C) I. Dünya Savaşı sonunda yapılan antlaşmalar dünya barışının devamını sağlayamamıştır. D) Dünya barışını yeniden kurmak amacıyla uluslararası teşkilatlar kurulmuştur. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 15
TEST4 PEKİŞTİRME TESTİ 2. II. Dünya Savaşı sırasında hükûmetin ekonomiye dair müdahaleleri sonuç vermeyince karne uygulaması başla- tıldı. Karne usulü ilk olarak ve en yaygın biçimde ekmekte uygulandı (14 Ocak 1942). 1943’ten itibaren dar gelirli memurlara ve ihtiyaç sahibi kesimlere sosyal yardım olarak dağıtılan şeker, kahve, çay, pamuklu kumaş ve bez gibi ürünler de karneye bağlandı. II. Dünya Savaşı Dönemi’nde birçok kentte ve özellikle İstanbul’da ekmeğe ulaşmak önemli bir sorun hâline geldi. Ekmeğin bir sorun olarak ortaya çıkmasındaki sebepler şunlardı: • Seferberlik emri nedeniyle tarımsal üretimin düşmesi • Ülke içinde nakliye yetersizliklerinin problem oluşturması • Toprak Mahsulleri Ofisinin ambar ve depolarının sınırlı kapasiteye sahip olması • Savaşın ortaya çıkardığı psikolojik etki ile ekmeğe talebin artması • Silahaltına alınan asker sayısının 1 milyona ulaşmasıyla ordunun ihtiyaçlarının artması Verilen bilgilerden hareketle II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye etkileri ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangi- sine ulaşılamaz? A) Tarımsal üretim azalmıştır. B) Temel gıda maddelerinin tüketimi devlet kontrolü altına alınmıştır. C) Alınan tedbirler ülke ekonomisini bozmuştur. D) Alım gücü zayıf olan toplum kesimi korunmak istenmiştir. 3. II. Dünya Savaşı öncesi, olası bir savaş durumuna karşı askerî ve siyasi hazırlıklara önem veren Türkiye, ekono- mik yönden aynı hazırlık sürecini gerçekleştiremedi. Avrupa’da başlayan savaşla birlikte, Türkiye askerî hazırlık- larını hızlandırarak, hükûmetin aldığı kararlar doğrultusunda zamanla sayısı bir buçuk milyonu bulan askeri silahaltına aldı. Nüfusun büyük kısmının silahaltına alınmasıyla üretimde önemli bir iş gücü kaybı ortaya çıktı. Özellikle tarım sektörü bu durumdan çok fazla etkilendi. Bu iş gücü kayıplarının etkileri bir yıl içinde hissedildi. Hem ekilen tahıl alanlarında hem de yıllık tarım üretiminde savaş öncesi düzeyin oldukça altına inildi. Buna göre II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye etkileri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Türkiye, II. Dünya Savaşı sırasında tarımda dışa bağımlı hâle gelmiştir. B) Erkek nüfusun büyük bir kısmının silahaltına alınması üretimi olumsuz etkilemiştir. C) Türkiye askerî alanda tedbir aldığı kadar ekonomik alanda yeterli tedbir alamamıştır. D) Türkiye, savaş öncesinde askerî ve siyasi açıdan hazırlık sürecine girmiştir. 16 8. Sınıf
PEKİŞTİRME TESTİ 4 TEST 4. II. Dünya Savaşı Yıllarında (1939-1945) Tarım ve Sanayi Üretim Endeksi Yıl Tarım Üretim İstatistiği Sanayi Üretim İstatistiği (1939-100) (1939-100) 1940 90,5 103,2 1941 98 102,3 1942 86 94,2 1943 81,98 103,5 1944 70,4 116,2 1945 89,5 115,4 Türkiye, cumhuriyetin ilanından sonra sanayileşme alanında önemli atılımlar gerçekleştirdi. Ekonomik kalkınmanın büyük oranda tarıma dayandığı ülkede özellikle II. Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında nüfusun büyük bir kısmı- nın silahaltına alınması tarım üretimi ile birlikte tahıl üretimini de düşürdü. Bu durumun ülke ekonomisi yanında top- lumu oluşturan kesimleri de derinden etkilememesi imkansızdı. Nitekim daha savaşın ilk anlarında piyasadaki fiyatların hızla arttığı görüldü. 1939 yılı ile 1944 yılları arasındaki hızlı fiyat artışları karaborsayı artırmış, karaborsa ve yokluk büyük şehirlerde sosyal sınıfların yapısını değiştirmiş, harp zenginlerinin doğmasına neden olmuştu. Verilen tablo ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye etkileri ile ilgili, I. Tarımsal üretimi olumsuz etkilediği II. Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği III. Toplum yapısında değişmelere neden olduğu yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III 5. I II III Ekmek halka İktisadi sorunlar nedeniyle varlık Güvenlik amacıyla bir milyona yakın karne ile verilmiştir. vergisi çıkarılmıştır. asker sınırlarda bekletilmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de hükûmet tarafından alınan bu tedbirler sırasıyla aşağıdaki alanlar- dan hangisiyle ilişkilidir? I II III A) Sosyal Ekonomik Ekonomik B) Ekonomik Ekonomik Askerî C) Sosyal Askerî D) Ekonomik Sosyal Sosyal Sosyal T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 17
Atatürk’ün Ölümü ve Sonrası 7. Ün te E. TÜRKİYE’NİN ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞİ Atatürk, demokrasinin bir gereği olarak 1923 ile 1930 yılları arasında çok partili hayata geçişin öncülüğünü yaparak Halk Fırkasını kurdu. Onun açtığı yolda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu ancak bu iki parti kısa sürede kapandı. Bu nedenle Atatürk’ün yaşadığı dönemde çok partili hayata geçiş süreci başarılı olamadı. 1930’dan sonra Türkiye’de tek partili rejim 1945 yılına kadar devam etti. 1. Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçişi Zorunlu Kılan Nedenler • Türkiye, II. Dünya Savaşı’na fiilen katılmasa da ekonomik ve siyasi alanlarda yaşanan sıkıntıların tek parti hükû- metini sarsması • Birleşmiş Milletlere üye olmak isteyen Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Anayasası’nda, “teşkilata katılabilmek için demokratik bir rejime sahip olunması” gerektiği hükmünü yerine getirmek istemesi • Farklı fikir ve düşüncelerin mecliste ve ülke yönetiminde temsil edilmesi gerekliliği • Ülkede demokratik devlet anlayışını yerleştirmek ve cumhuriyet yönetimini daha güçlü hâle getirmek için millî egemenlik ilkesini ve düşünce özgürlüğünü güçlendirme isteği • İktidar partisinin çalışmalarını denetleyecek muhalefet partilerine ihtiyaç duyulması II. Dünya Savaşı’nın Batı demokrasilerinin zaferiyle sonuçlanması üzerine Türkiye’de de demokrasi alanında önemli adımlar atılmaya başlandı. II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da demokratik olmayan yönetimler yıkılarak barış, özgür- lük, hak ve demokrasi kavramları önem kazanmaya başladı. Türkiye’nin Birleşmiş Milletlere üye olması ve Batılı devletlerle yakınlaşması daha demokratik bir sistemin yerleşmesine zemin hazırladı. Birleşmiş Milletler Anayasası’nda, teşkilata katılabilmek için “demokratik bir rejime sahip olunması” gerektiği hükmü yer alıyordu. Sovyet Rusya’nın tehditlerine karşı Batılı devletlerle yakınlaşma ihtiyacı hisseden Türkiye, bu antlaşmanın demokratik ilkelerine uygun davranmak durumundaydı ve yönetim yapısını bu ilkeye uygun hâle getirmesi gerekiyordu. Türkiye’de 18 Temmuz 1945’te, Nuri Demirağ’ın başkanlı- ğında Millî Kalkınma Partisi kuruldu. Böylece cumhuriyet tarihinde yeni bir muhalefet partisi kurulmuş oldu. Ardından Millet Partisi ve Türkiye Köylü Partisi kuruldu. Demokrat Partinin Kurulması 1945’te mecliste Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu görüşülür- ken milletvekillerinden Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan bu kanuna muhalif tavır sergile- yerek “Anayasa’nın millî egemenlik ilkesine işlerlik kazan- dırılmasını ve parti işleyişinin demokratik ilkelere uygun olarak yürütülmesini” içeren taleplerini parti grubuna verdiler. “Dörtlü Takrir” olarak tarihe geçen bu taleplerinde daha fazla demokrasi istemeleri sonucu Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılarak 7 Ocak 1946’da Demokrat Partiyi kurdular. 1946’da Demokrat Partiden başka on üç parti daha kuruldu. 1946’da yapılan cumhuriyet tarihinin ilk çok partili genel seçimini Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Fakat mecliste birden fazla partinin milletvekillerinin yer almasıyla birlikte TBMM’de farklı düşüncelerin temsil edilmesi sağlandı. Uyarı 1946 Milletvekili Genel Seçimleri, tek dereceli gerçekleştirilmiştir. Seçim sistemine göre oylar açıkta verilmiş ve sayımlar gizli olarak yapılmıştır. Yine bu seçimde, bir seçim çevresinde daha fazla oy alan bir siyasi parti, o ildeki milletvekillerinin tamamını kazanmıştır. Demokratik kabul edilmeyen bu seçim sistemi hâlâ eleştirilmektedir. 18 8. Sınıf
7. Ün te Atatürk’ün Ölümü ve Sonrası 1950 yılında yapılan genel seçimlerde gizli oy, açık sayım ilkesinin uygulanması ile seçimleri Demokrat Parti kazandı ve iktidar oldu. Böylece demokrasinin en önemli unsurlarından biri olan çok partili hayat işlemeye başladı. 1954 ve 1957 seçimlerini de kazanan Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 askerî müda- halesi ile iktidardan indirilene kadar ülkeyi kesintisiz on yıl yönetti. Uyarı • 14 Mayıs 1950’de seçimlerin serbest yapılması sonucu, Demokrat Parti iktidara gelmesi ve mecliste farklı görüş ve düşüncelerin temsil edilmesi Türkiye’de demokrasinin gelişmesi adına büyük bir ilerleme oldu. • Türkiye’de çok partili hayata geçiş toplumda demokratik kültürün yerleşmesine katkı sağladı. Örnek 5 HABER Çok partili demokrasinin ilk sınavı: 21 Temmuz 1946 seçimleri Mustafa Kemal Atatürk’ün çok partili hayata geçişle ilgili girişimlerinin ardından Türkiye, çok partili demokrasiye ilk adımını, iki partinin yarıştığı 21 Temmuz 1946’daki genel seçimlerle attı. Türkiye’nin siyasal yaşamı günümüze gelene kadar çok parti dene- meleri ve askerî darbeler nedeniyle önemli badireler atlattı. Temeli Ata- türk zamanında atılan çok partili hayata geçiş ise kolay olmadı. De- mokrasinin bir gereği olarak çok partili hayata geçişin öncülüğünü yapan Atatürk, Halk Fırkasını kurdu. Onun açtığı yolda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Ancak iki partinin çeşitli sorunlar nedeniyle kısa sürede kapanması nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatta olduğu dönemde çok partili haya- ta tam manasıyla geçilemedi. Türkiye’de gerçek anlamıyla çok partili hayata geçişin dönüm noktası II. Dünya Savaşı süreci oldu. İsmet İnönü “Türk milleti kendi bünyesine ve karakterine göre demokrasinin kendi için özelliklerini bulmaya mecburdur.” sözüyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin siyasi ve kültürel hayatında bundan sonra demokratik adımların daha fazla atılacağını ifade etti. 21 Temmuz 1946’da yapılan erken genel seçimler sonucunda Cumhu- riyet Halk Partisi 390, Demokrat Parti 65, bağımsızlar ise 7 milletvekilliği kazandı. Verilen haberden hareketle Türkiye’de çok partili hayata geçiş süreci ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Mustafa Kemal Atatürk Dönemi’nde çok partili hayata geçiş çalışmaları başarılı olmuştur. B) Türk demokrasisi zaman içinde güç kazanmıştır. C) Demokrasinin çoğulculuk ilkesi sandığa yansıtılmaya çalışılmıştır. D) Hükûmetin denetlenebilmesi açısından güçlü bir adım atılmıştır. Çözüm 5 Verilen haberde Atatürk Dönemi’nde kurulan siyasi partilerin uzun ömürlü olmadığı ve kapatıldığı vurgulandığı için Atatürk Dönemi’nde çok partili hayata geçişin başarılı olduğu söylenemez. Cevap A T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 19
5 PEKİŞTİRME TESTİTEST 1055 1. Demokrat Parti bütün gayrimemnunları bir araya getirmeye muvaffak olmuştu. Devletçilik ilkesini benimsemeyen sanayici ve tüccarı, siyasi liberalizmin âşık ve hayranı olan aydınları, dinde daha çok serbestlik isteyen Müslümanları, Toprak Kanunu yüzünden telaş ve endişeye dü- şen büyük toprak sahiplerini, yukarıda saydıklarımızın peşinde takıl- maya alışmış köylü kitlelerini, sendika hürriyetleriyle grev hakkını öz- leyip bu husustaki vaatlerin cazibesine kapılan işçileri. Bunlar yeni politika hattını aynı şekilde tasavvur etmese bile bir değişikliğin vukuu arzu etmek bahsinde hep beraber hareket etmekte idi. Maurice Duverger, “Demokrat Parti”, Yeni İstanbul Gazetesi Yukarıda verilen bilgilerde Demokrat Partinin, I. Farklı kesimlerden destek alması II. Dış siyasi gelişmelerle kurulması III. Önceki hükûmetlerin yönetim anlayışlarından farklı olması özelliklerinden hangilerine vurgu yapılmıştır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) I, II ve III 2. Bizim tek eksiğimiz hükûmet partisinin karşısında bir parti bulunmamasıdır. Bu yolda memlekette geçmiş tecrübeler vardır. Hatta iktidarda bulunanlar teşvik olunarak teşebbüse girişilmiştir. İki defa memlekette çıkan tepkiler karşısında teşebbüsün muvaffak olmaması bir talihsizliktir. Fakat memleketlerin ihtiyaçları sevkiyle hürriyet ve demokrasi havasının tabii işlemesi sayesinde başka siyasi partilerin de kurulması mümkün olacaktır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, 1 Kasım 1946’da meclisin açılışında yaptığı konuşma aşağıdaki gazete başlıklarından hangisi ile desteklenemez? A) B) C) D) 20 8. Sınıf
ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ 1 TEST 1056 1. Ülkenin 19 Mayıs 1919’da içinde bulunduğu durumu tanımlayan “Vaziyet ve Manzarayı Umumiye” bölümüyle başlayan eser, sırasıyla Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcındaki çalışmalar, Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas kongreleri, Temsil Heyetinin faaliyetleri, İstanbul Hükûmeti ile ilişkiler, Misakımillî’nin kabulü ve İstan- bul’un işgali, TBMM’nin açılması, TBMM’ye karşı ayaklanmalar, Kurtuluş Savaşı’nın aşamaları, uluslararası konferans ve antlaşmalar, saltanatın ve hilafetin kaldırılması, cumhuriyetin ilanını anlatıyor ve “Türk Gençliğine Hitabe” ile sona eriyor. Kurtuluş Savaşı’nı en yetkili ağızdan dile getirmesi açısından birincil kaynak özelliği taşıyan eserde bağımsızlık politikasının, çağdaş bir ulusun ve cumhuriyetin temel ilkeleri ve daha sonraki politikaların ana hatları sık sık yinelenerek kapsamlı bir program oluşturuluyor. Buna göre hakkında bilgi verilen Mustafa Kemal Atatürk’ün eseri, seçeneklerin hangisinde verilmiştir? A) B) C) D) 2. “…1942 yılında iaşe (beslenme) müsteşar yardımcılığı görevinde bulunan Şevket Süreyya Aydemir, o gün- lerin beslenme durumu ile ilgili olarak “…Ama şartlar da gerçekten kötüydü ve sabah güneş doğarken gözü- nü yeni güne açan her vatandaş, o gün sofrasına bir dilim ekmek koyup koyamayacağını ve ordunun yöne- tim mevkilerinde görevli her komutan, o gün askerine ne yedireceğini, yemsizlikten kırılan hayvanlarına bir avuç yem bulunup bulunamayacağını, uçaklarına, motorlarına kaç günlük benzin ve motorlu vasıtalarına kaç tane yedek lastik bulabileceğini kaygıyla düşünüyordu… Mesela İzmir’de palamudun, küspenin una karıştı- rılmasını gerektiren önlemler alınmak zorunda kalınıyordu. İzmir valisi bir gün bana, kasasını açarak ‘İşte dün fırınlardan çıkan bu! Bir tanesini hatıra olarak saklayacağım! diyerek taşla moloz arası kara bir hamur, daha doğrusu çamur parçası göstermişti...’ ifadelerine yer vermekte ve bu dönemde ülkenin tam bir cihazlanma yetersizliği içerisinde, özellikle tarımsal alanda ilkel, verimsiz ve teşkilatsız bir durum içinde bulunduğunu, o kadar ki savaşa girmeden önce bile kıtlık ve açlık çekildiğini, yolların, ulaştırma araç ve imkânlarının yetersiz olduğunu, millî stokların olmadığı, stoklar olsa bile depolama tesislerine sahip olunmadığını belirt- mekteydi…” İrfan Bülbül, “İkinci Dünya Savaşının Türkiye’de Sosyal Hayata Olumsuz Yansımaları” Buna göre II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği B) Müttefik Devletlere bağımlı olunduğu C) Gıda stoklarının yetersiz kaldığı D) Tarım ürünlerinin yetersiz olduğu T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 21
TEST1 ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ 3. Atatürk’ün, 1 Kasım 1938’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış töreni nedeni ile hazırladığı konuşması, Başbakan Celâl Bayar tarafından meclis kürsüsünde okundu. Bu konuşma metni aşağıda verilmiştir. Sevgili arkadaşlarım, Yükseköğretim gençlerini, istediğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz gibi millî bilinç sahibi, modern kültürlü olarak yetiştirmek için İstanbul Üniversitesinin gelişmesi, Ankara Üniversitesinin tamamlanması ve Doğu Üniversi- tesinin yapılan çalışmalarla belirlenmiş olan kurallar içinde, Van Gölü civarında kurulması çalışmaları, hızla ve önemle sürdürülmektedir. Geçen yıl deneylerinin ümit verici nitelikte olduğunu gördüğüm eğitmen okulları çok iyi sonuçlar vermiş ve eğitim kadrosuna bu yıl 1500 kişi daha eklenmiştir. Önümüzdeki yıllar içinde bu sayının artırılacağı şüphesizdir. Türk Tarih ve Dil kurumlarının çalışmaları övünülecek değer ve nitelik göstermektedir. Tarih tezimizi, redde- dilmez kanıt ve belgelerle bilim dünyasına tanıtan Tarih Kurumu, ülkenin çeşitli yerlerinde yeniden kazılar yaptırmış ve uluslararası toplantılara başarı ile katılarak verdiği bildirilerle yabancı uzmanların ilgi ve övgüle- rini kazanmıştır. Dil Kurumu en güzel ve verimli bir iş olarak türlü bilimlerle ilgili Türkçe terimleri tespit etmiş ve böylece dilimiz, yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda önemli adımını atmıştır. Bu yıl, okullarımızda eğitimin Türkçe terimlerle yazılmış kitaplarla başlamış olmasını kültür yaşamımız yönünden önemli bir olay olarak nitelemek isterim. Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi, spor alanında da amacına ulaşması için meclisin onayladığı Beden Terbiyesi Kanununun uygulanmasına geçildiğini görmekle kıvançlıyım. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuşma metninde aşağıdakilerden hangisini vurguladığı söylenemez? A) Uluslararası ilişkilerde millî menfaatleri esas almanın önemini B) Eğitim ve kültür alanında yapılması gerekenleri C) Yükseköğrenim gençliğinin millî bilinç sahibi, çağdaş ve kültürlü olarak yetiştirilmesi gerektiğini D) Aklı ve bilimselliği ön planda tutmayı 4. 1938 yılında Büyük Önderimiz Atatürk’ü kaybettiğimiz zaman Avrupa açıkça II. Dünya Savaşı tehdidi altında bulunuyordu. Atatürk’ümüzün uygun gördüğü gibi ufukta beliren bu savaşta memleketimizin tarafsız kalması kararlaştırılmıştı. Dış politikamızın sevk ve idaresi buna göre yapılmış ve yapılıyordu. Tevfik Rüştü Aras, Atatürk’ün Dış Politikası Buna göre II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin tutumu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tarafsızlık politikası esas alınmıştır. B) Atatürk’ün belirlediği dış politika ilkeleri uygulanmıştır. C) Savaş öncesi alınan tedbirler Atatürk’ün düşünceleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. D) Savunma alanında büyük yatırımlar yapılmıştır. 22 8. Sınıf
ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ 1 TEST 5. • 1939 yılında savaş başladığında Türkiye savaşa girmemek için olağanüstü bir gayret gösterdi. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve hükûmet, denge politikası yürüterek Mihver ve Müttefik gruplarını doğrudan karşısına almamaya gayret gösterdi. Ancak jeopolitik konumundan dolayı her iki taraf da Türkiye’yi kendi yanında savaşa çekebil- mek için baskılar yaptı. Müttefik Devletler, Almanya’ya karşı, Balkanlardan açılacak cephe için Türk hava sahasını kullanmak istediler. Türkiye kendi menfaatlerine uygun bulmadığı için bu talebi geri çevirdi. • 1945 yılında savaşın sonucu, Müttefik Devletler lehine belli olmaya başlamıştı. Müttefik Devletler (İngilte- re-ABD-SSCB) düzenledikleri Yalta Konferansı’nda (4-11 Şubat 1945) “Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmeyen devletlerin kurulacak olan uluslararası teşkilata üye kabul edilmeyeceğini” duyurdular. Savaş sonrası dünya düzeninde söz sahibi olmak ve bu uluslararası teşkilatın kuruluşunda yer almak isteyen Türkiye, savaşın başından beri yürüttüğü tarafsızlık politikasını terk ederek Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etti (23 Şubat 1945). Verilen iki durum birlikte değerlendirildiğinde II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin tutumu ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Müttefik Devletlerin yanında yer almayı amaçlamıştır. B) Millî menfaatleri doğrultusunda hareket etmiştir. C) Jeopolitik konumunu fırsata çevirmiştir. D) Müttefik Devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmiştir. 6. A B Atatürk’ün ölümü ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili yukarıdaki gazete haberlerini inceleyen Celâl aşağıdaki yorumları yapmıştır. I. Atatürk’ün ölümü millî yas olarak duyurulmuştur. II. Atatürk’ün ölümüne yabancı basında da yer verilmiştir. III. Atatürk’ün ölümünden sonra devlet başkanlığı için seçim yapılmıştır. Buna göre Celal’in yaptığı yorumların hangi gazetelerle ilgili olduğu savunulabilir? A B A) I, III II B) I, II III C) III I, II D) II I, III T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 23
TEST 1 ÇIKMIŞ SORULAR 1057 1. II. Dünya Savaşı sırasında bir milyona yakın erkek 4. Türkiye, II. Dünya Savaşı’nın başlamasından son- savaşa girme olasılığı nedeniyle askere alındı. Nü- ra İngiltere ve Fransa ile bir ittifak antlaşması imza- fusun dinamik ve aktif kısmını oluşturan bu nüfus, lamıştır. Almanya’nın savaşı kazanma ihtimalinin tarım ve sanayide iş gücü kaybı anlamına geliyor- olduğu dönemde ise Türk-Alman Saldırmazlık Pak- du. Ayrıca, erkek nüfusun büyük oranda silah altın- tı’nı imzalayarak hem Alman tehdidini önlemiş hem da olması, evlilik ve doğum oranlarını azalttı; nüfus de İngiltere’ye Türkiye’nin tarafsızlığını kabul ettir- artış hızı düştü. miştir. Savaşın, Müttefik devletler lehine gelişmesi üzerine Türkiye, Kahire’de yapılan konferansta Bu bilgiye göre II. Dünya Savaşı hangi alanlar- prensip olarak Müttefikler yanında savaşa katıl- da Türkiye’yi olumsuz etkilemiştir? maya razı olmuştur. A) Sosyal - Kültürel B) Ekonomik - Sosyal Bu bilgiden Türkiye’nin, II. Dünya Savaşı sırasın- C) Siyasal - Sosyal D) Sanatsal - Siyasal da aşağıdaki politikalardan hangisini izlediği çıkarılabilir? LGS 2. II. Dünya Savaşı sırasında ülkemizde; A) Denge politikası B) Yayılma politikası • Ekmek karnesi uygulaması başlatıldı. C) Yatıştırma politikası • Radyo yayınlarında kesinti yapıldı. D) Yumuşama politikası • İstanbul’da özel otomobillerin trafiğe çıkması Çıkmış Soru yasaklandı. Zeka Küpü Yayınları Bu uygulamalara göre, ülkemizde II. Dünya Sa- vaşı’nın olumsuz etkilerinin aşağıdakilerden hangisinde görüldüğü söylenemez? A) Tüketimde B) Haber almada C) Seyahat etmede D) Yerleşmede Çıkmış Soru CEVAP ANAHTARI ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜ VE SONRASI 3. • II. Dünya Savaşı’nda büyük can kayıpları, acı • ve yıkım oluştu. PEKİŞTİRME TESTİ • TEST - 1 1-C 2-B Geniş çaplı hak ihlalleri ve sivil ölümleri meyda- TEST - 2 1-B 2-A na geldi. TEST - 3 1-D 2-A 3-C 4-B TEST - 4 1-C 2-C 3-A 4-D 5-B Baskı rejimlerinin insanlığı felakete sürüklediği TEST - 5 1-B 2-D görüldü. Bu bilgiye göre, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ aşağıdaki kavramlardan hangilerinin öneminin TEST - 1 1-C 2-B 3-A 4-D 5-B 6-D arttığı söylenebilir? I Barış II Demokrasi III İnsan hakları A) Yalnız I B) Yalnız II ÇIKMIŞ SORULAR C) I - III D) I - II - III TEST - 1 1-B 2-D 3-D 4-A 24 Çıkmış Soru 8. Sınıf
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160