SINIF8 ÖĞRETEN SORULARLA ADIM ADIM ZİRVEYE! HER YERDE - TÜRKÇE TÜRKÇE 2 ya da 3 ders saatinde bir; Ödev olarak kullanılabilen, Konu bitirme sınavı olarak kullanılabilen, Ders içi soru çözüm uygulamalarında kullanılabilen, Ve açıklamalı sorular üzerinden konuları kavratan 72 FÖY (Toplam 718 sorudan oluşmaktadır.) 8. SINIF Tamamı Video Çözümlü www.zekakupuyayinlari.com.tr Akıllı Tahtaya Uyumlu ? Yeni Nesil Sorular
1. föy • Sözcükte Anlam 1: Çok Anlamlılık • Kelimeleri anlamlarına uygun olarak kullanır. (l) 3159 1. “Çok anlamlılık, bir sözcüğün birden çok farklı anlamlar içermesidir.” bilgisini Türkçe dersinde öğrenen Tuğçe, aşağıdaki cüm- lelerde yer alan “silmek” sözcüğünün hangi cümlede diğerlerinden farklı bir anlamda kullanıldığını bulacaktır. Buna göre Tuğçe’nin cevabı aşağıdakilerden hangisidir? A) Cümledeki gereksiz sözcüğü sildi. B) Tahtanın üzerindeki tozları sildi. C) Cam ve çerçevelerde bulunan lekeleri silmiş. D) Ayakkabısının üzerindeki çamuru bir bezle sildi. 2. “Kırmak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangilerinde iki farklı anlamda kullanılmıştır? A) I: Cam şişeler kırılıp toz hâline getirildi. B) I: Yavaş git, düşüp bir yerini kıracaksın. II: Tuğlalar yere düşüp kırıldı. II: Kapıya çarpan elinin baş parmağı kırılmış. C) I: Elindeki çekiçle iri taşları kırıp küçük parçalara ayırıyordu. D) I: Arabayı koyunların üzerine doğru kırdı. II: Kapının kenarına çarptığı vazo kırılıp elinden yere düştü. II: Haşlayıp kuruttuğu buğdayları değirmende kırardı. 3. I. Dolu bu yıl ekinlerin çoğunu vurmuş. II. Pencere kenarına mavi boyadan vurmuş. III. Bütün döşemelere cila vurmuş. IV. Yıkık damdan içeriye parça parça güneş vuruyordu. “Vurmak” sözcüğü numaralanmış cümlelerin hangilerinde “sürmek” anlamında kullanılmamıştır? A) I - II B) I - III C) II - III D) I - IV 8. Sınıf FÖY - 1
4. Desteklemek Kiralamak “Tutmak” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde yukarıda verilen anlamlardan herhangi biriyle kullanılmamıştır? A) Kuzenim Beşiktaş’ı tutuyor. B) Tuttuğu balıkların bir kısmını arkadaşına verdi. C) Gezi için bir tekne tutmuş. D) Bu binayı geçen ay şu yaşlı adam tutmuş. 5. “Gün” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde yukarıdaki kitabın isminde kullanılan anlamla aynı anlamı yansıtır? A) Zavallı çocuk, gün görmedi gitti. B) Gün pencereden içeriye vuruyordu. C) Burada bir gün boyunca onu bekledik. D) Yarın gün sırası Ayşe Hanım’ın. 6. ● Duyguların eğitimi de sanat yoluyla olur. ● Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz. ● Kovid-19 nice insanı götürdü. ● Yağmur ekinleri yatırdı. Aşağıdakilerden hangisinde, verilen cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden herhangi birinin cümle içerisinde kazandığı anlama rastlanmaz? A) Öğretmen bu yöntemle öğrencilere sayıları öğretiyordu. B) Ahmet defterine yazdığı cümleleri sesli olarak bize söylüyordu. C) Duvarın bir kısmını su yıkmış. D) Fırtına ağacı yere doğru iyice eğmiş. 8. Sınıf FÖY - 1
7. ● İhtiyar adamın derin bakışları bu gencin ta yüreğine kadar işlemişti. ● Köşebaşındaki dükkân yeni açılmasına rağmen iyi işliyordu. ● Öğretmen bu konuyu henüz işlememiş. ● Uzun bir aradan sonra makineler tekrar işlemeye başlamıştı. ● Eskiden deve kervanlarının işlediği bu yoldan şimdi hiçbir şey gelip geç- miyor. Bir sözcük cümle içindeki kullanıma göre farklı anlamlar kazanabilir. Buna göre \"işlemek\" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 8. Öğrenmek Sözlük Seç 8. Sınıf 1. Bilgi edinmek 2. Bellemek 3. Beceri kazanmak 4. Haber almak Ece yukarıdaki TDK Güncel Türkçe Sözlük sayfasında sözcük satırına “öğrenmek” kelimesini yazmış ve sayfanın altında “öğ- renmek” sözcüğünün bazı anlamlarının sıralandığını görmüştür. Aynı sayfadaki sözcük satırına Kerem de bir sözcük yazmış ve sayfanın altında yazdığı sözcüğün bazı anlamları şu şekilde sı- ralanmıştır: ?.. Sözlük Seç 1. Sıvı maddelerin akması 2. Kuşların kanatları gerili olarak havada görünür bir hareket yapmadan ilerlemesi 3. Çok zayıflamak 4. Sessizce, görünür bir hareket yapmadan ilerlemek Buna göre Kerem’in sözcük satırına yazdığı kelime aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) İncelmek B) Kaçmak C) Süzülmek D) Gizlenmek FÖY - 1
9. Gündelikleri Anlam yarı yarıya düşmüştü. Eksilmek I Sözcük Dağlara Düşmek düştü. II Anlam İnsanlar tekrar- dan heyecana, Uğramak, korkuya düştüler. Kapılmak III Yolun sağına düşen market uzaktan görünüyordu. IV “Düşmek” sözcüğü oklarla gösterilen numaralı cümlelerin hangilerinde verilen anlamlarına uygun kullanılmamıştır? A) I - II B) I - IV C) II - III D) II - IV 10. Serpil Hoca uzaktan eğitimle öğrencilerine çok anlamlılık konusunu anlatmış, ardından “salmak ve bilmek” sözcüklerinin bazı anlamlarını vererek onlardan bu sözcükleri verdiği anlamlara uygun gelecek şekilde cümle içerisinde kullanmalarını istemiştir. Öğrencilerin whatsapp ekranındaki cümleleri aşağıdaki gibidir: $\\OLQ %XQXQODEHUDEHUSHğLQHDGDPVDOPDNJHUHNLU 6HOLP $§NXUW\\ñODQDGDVDODUWDğDGD &H\\GD %HQLPEHQ%LOHPHGLQPL\" %XUKDQ %HQDUNDGDğñQñELOPHPVHQLELOLULP Buna göre Serpil Öğretmen'in verdiği sözcüklerden hangisinde geçen anlam ile öğrencilerin verdiği anlam aynı doğ- rultuda değildir? Bilmek Salmak A) İnanmak Göndermek B) Tanımak Saldırmak C) Sorumlu tutmak Göndermek D) Sorumlu tutmak Saldırmak 8. Sınıf FÖY - 1
2. föy • Sözcükte Anlam 2: Gerçek, Mecaz ve Terim Anlam • Kelimeleri anlamlarına uygun kullanır. (ll) 3160 1. Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamına gerçek anlam denir. Sözcüğün gerçek anlamı sözlükte de ilk sırada yer alır. Örneğin “Ka- lem” dediğimizde aklımıza gelen ilk anlam şudur: Yazma, çizme vb. için kullanılan araç. Bu anlam kalem sözcüğünün gerçek anlamıdır ve sözlükte kalem kelimesinin anlamına baktığımızda ilk sırada bu anlam karşımıza çıkar. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcüklerden hangisi sözlükteki ilk anlamıyla kullanılmıştır? A) Bu soğuk bakışlı adam yine köşebaşını tutmuş. B) Suları serin dereler çağlar da çağlar. C) Çocuk işçiler çok ağır şartlarda çalıştırılıyordu. D) Sıcak davranışları herkesi memnun etmişti. 2. I. Yolda ilerleyen çocuğun sırtında bir de .......... yükü vardı. II. Yukarıya taşıdığı koliler hiç de .......... değildi. III. Neyseki bu işten .......... bir cezayla kurtuldu. IV. Dışardan bakıldığında içerisi .......... bir karanlık içindeydi. Bir sözcük tek başına kullanıldığında her zaman gerçek anlamlıdır. Fakat cümle içinde kazandığı anlama göre gerçek anlamı- nı bazen korurken bazen de koruyamaz. Bu bilgilere göre “hafif” sözcüğü yukarıda numaralanmış cümlelerdeki boşluklardan hangilerine getirilirse gerçek an- lamını kaybetmez? A) I - II B) I - III C) II - III D) III - IV 3. Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak farklı bir anlamı karşılayacak şekil- de kullanılmasına mecaz anlam denir. Örneğin “el” sözcüğünün gerçek anlamı, vücudumu- zun tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüdür. Bu sözcük “Soyguncular iki el ateş edip kaç- tılar.” cümlesinde ise “defa” anlamında kullanılarak gerçek anlamından tamamen uzaklaşıp mecaz anlama dönüşmüştür. Nesrin Öğretmen Nesrin Öğretmen Türkçe dersinde öğrencilerine yukarıdaki bilgileri vermiştir. Buna göre Nesrin Öğretmen’in verdiği bilgilerden hareketle “ince” sözcüğünü mecaz anlamıyla kullanmak isteyen bir öğrencinin aşağıdaki cümlelerden hangisini kurması gerekir? A) Sehpanın üzerindeki örtü çok inceydi. B) Bu ince davranışınızı hiç unutmayacağız. C) İnce bir iplikle düğmesini dikiyordu. D) Yumurtanın çok ince bir kabuğu vardı. FÖY - 2 8. Sınıf
4. TDK Güncel Türkçe Sözlük’e göre “dökülmek” sözcüğünün mecaz anlamlarından bazıları şu şekilde verilmiştir: ● Kır, sokak vb. yerlerde insanların çokça birikmesi ● Değerini ve güzelliğini kaybetmek Buna göre aşağıdakilerden hangisi “dökülmek” sözcüğünün verilen mecaz anlamlarından herhangi birine örnek ola- maz? A) Duvarlar bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor. B) Bahar o sene erken gelmiş, herkes bağlara bahçelere dökülmüş. C) Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek. D) Bütün mahalleli yollara dökülmüş ilerliyordu. 5. Öğretmenim terim anlamlı sözcük nedir? Öğrenci Bir bilim, sanat, spor, meslek dalıyla ya da bir konuyla ilgili özel ve belirli bir kavram olan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir. Öğretmen Örnek verebilir misiniz? Öğrenci Öğretmen Evet, örneğin futbolla ilgili ofsayt, penaltı; müzikle ilgili nota, güfte; edebiyatla ilgili şiir, roman; coğrafyayla ilgili akarsu, plato vb. kelimelerin hepsi terim an- lamlı sözcüklerdir. Bu diyalogda geçen tanım ve açıklamalara göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi terim anlamlı sözcüktür? A) Öğretmen tahtaya bir üçgen çizdi. B) Bu çocuk gerçekten doğru söylüyor. C) Arkadaşı tatile gidince iş yükü bir hayli arttı. D) Masanın üzerindeki boş kâğıtları rüzgâr etrafa dağıtmış. 6. Özlem, terim anlamlı sözcükler konusuna çalışırken dikkatini şu açıklamalar çekmiştir: ● Bazı sözcükler her zaman terim anlamlı sözcük değildir. Bu durum cümle içindeki kullanımlarına göre değişebilir. Örneğin “perde” kelimesi “Evdeki perdeler çok eskimiş.” cümlesinde terim anlamlı değilken “Bu oyun üç perdeden oluşuyor.” cüm- lesinde tiyatroyla ilgili terim anlamlı bir sözcük olur. Buna göre Özlem’in “basamak” sözcüğünü aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı sözcük olarak belirlemesi gerekir? A) Su iner yokuşlardan hep basamak basamak. B) Basamakları hızlı bir şekilde çıkıp sağdaki ilk odaya girdi. C) Bugün üç basamaklı sayıları öğrendik. D) Başarı basamaklarını bir bir çıkıyordu. 8. Sınıf FÖY - 2
7. 8.Sınıf için Türkçe ders kitabı hazırlayan bir öğretmen, terim anlamlı sözcükler konusuyla ilgili kitabın uyarı kısmına şu açıkla- maları eklemiştir: ► “Bazı sözcükler birden fazla alanla ilgili terim anlamlı sözcük olabilir. Örneğin “kök” kelimesi “Bitkiler kökleri aracılığıyla top- raktaki suyu emerler.” cümlesinde biyoloji, “Türkçede kök halinde sözcükler basit kelimelerdir.” cümlesinde ise Türkçe (dil bilgisi) için terim anlamlı sözcük olur.” Buna göre aşağıdakilerin hangisinde öğretmenin uyarı bölümünde verdiği bilgiye uygun örnekler yer almaktadır? A) I: Sevgi köprülerini yıkmayalım. B) I: Müzikteki notaları iyi öğrenmiş. II: Dişçide dişlerine köprü yaptırmış. II: Osmanlı Devleti Rusya’ya nota verdi. C) I: Çay için çok teşekkür ederim. D) I: Bu geçit Akdeniz'i İç Anadolu'ya bağlıyor. II: Çay; ırmaktan küçük, dereden büyük akarsuya denir. II: Kaleci golcülere hiç geçit vermiyordu. 8. D) II - III “Büyük sorunlar küçük adımlar atılarak çözülür.” Daily Shares Yukarıda yer alan cümlede; I. Gerçek anlam II. Terim anlam III. Mecaz anlam numaralanmış anlam özelliklerinden hangisi veya hangilerine rastlanmaz? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I - II 9. Cümleler ▲● ▄ 1 İki arkadaş koyu bir sohbete dalmıştı. 2 Karalar denizlere göre daha erken ısınır. 3 Sokakta keskin bir kömür kokusu vardı. ▲ : Terim ● : Gerçek ▄ : Mecaz Yukarıdaki tabloda yer alan cümlelerdeki altı çizili sözcüklerin cümle içinde kazandığı anlamlar sembollerle belirtilen anlamlar- la eşleştirilecektir. Buna göre doğru eşleştirme aşağıdakilerden hangisidir? A) ▲ ● ▄ B) ▲ ● ▄ C) ▲ ● ▄ D) ▲ ● ▄ 1 1 1 1 2 2 2 2 3 3 3 3 FÖY - 2
10. “... Sonra ağır ağır doğruldu. Mezarın yanında ayakta durdu ve gözlerini ovaya çevirdi. Güneşin altında pırıl pırıl yanan zeytin ağaçlarının arkasında beyaz minareleriyle Edremit görünüyordu.” Sabahattin Ali / Kuyucaklı Yusuf Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birinci cümlede mecaz anlamlı sözcüğe yer verilmiştir. B) “Ova” kelimesi terim anlamlıdır. C) İkinci cümlede gerçek anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir. D) Son cümlede mecaz anlamlı sözcük kullanılmıştır. 11. Aşağıdakilerden hangisinde “gerçek, mecaz ve terim” anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır? A) B) hâre. efdal. Kaya, sert taş, bir cisim dalgalı kumaş, göz ve Erdemli, yeğ tutulan, tercih edilen, çok faziletli, benzeri şeylerde görünen parlak, göz alıcı çizgi- tercihe şayan, müreccah, daha üstün, en üstün, ler. erdemli gibi anlamlara gelmektedir. “Ay doğarken gecelerden hârelenir garip garip.” “Veren el, alan elden efdaldir.” Hüseyni Şarkısı Usulü: Düyek Bestekâr: Sadeddin KAYNAK (1895-1961) C) D) kekre. miskîn. Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan. Son derece uyuşuk ve tepkisiz kişi. Acınacak du- “Bu erik ağızda kekre bir tat bırakıyordu.” rumda olmasına rağmen bu durumdan şikayetçi olmayan kişi. İnsanlara, sevdiklerinize, büyükle- 8. Sınıf rinize karşı sevginizi gösterirken hâline bürünül- memesi gereken kavram. “Miskînlik etme, sevgini göster.” FÖY - 2
3. föy • Sözcükte Anlam 3: Eş, Sesteş ve Zıt Anlamlı Sözcükler • Kelimeleri anlamlarına uygun olarak kullanır. (lll) 1. 3161 AKIL US Sema Öğretmen öğrencilerine A-4 kağıtlarına yazdığı yukarıdaki kelimeleri göstererek şu açıklamayı yapmıştır: “Bu kelimeler yazılışları ve okunuşları farklı olsa da anlamları aynı olan kelimelerdir. Bu kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Eş anlamlı ke- limeler birbirinin yerine kullanılabilir ve anlam olarak aralarında hiçbir fark yoktur. Tamamen aynı anlamı karşılar.” I. Yaş Islak III. Rüzgâr Yel II. Uzak Uzun IV. Vatan Kent Sema Öğretmen’in eş anlamlı kelimeler ile ilgili örneklerini çoğaltması için yukarıdaki numaralanmış kelime çiftlerin- den hangilerini kullanması gerekir? A) I - II B) I - III C) I - IV D) II - IV 2. Bazı sözcüklerin eş anlamı, kullanıldığı cümleye göre değişir. “Katı” sözcüğü “Dün avluya döktükleri beton iyice katılaşmıştı.” cümlesinde “sert” sözcüğünün eş anlamlısıyken “Katı yürekli bir adam buradaki insanları rahatsız ediyordu.” cümlesinde “acı- masız” sözcüğünün eş anlamlısı olur. Bu nedenle cümle içinde verilen altı çizili herhangi bir sözcüğün eş anlamlısını belirle- mek için ilk önce o sözcüğün cümle içinde kazandığı anlam belirlenmelidir. Buna göre “ince” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “nazik, kibar” anlamında kullanılmıştır? A) Taşların arasını ince kumlarla doldurdu. B) Caminin minaresi ince mi ince yapılmış. C) İnce bir bezle kolunu sarmış. D) Karşısındakilere son derece ince davranıyordu. FÖY - 3 8. Sınıf
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük eş anlamlısıyla birlikte kullanılmıştır? A) Ayağa kalk, düşmek için doğmadık. B) Sustu bu gece, karardı yine ay. C) Yaz dostum, boşa geçmiş ömre yaşam denir mi? D) Artık hiçbir şeyin heyecanı yok. 4. Benim acım birinin gülüşüne sebep olabilir. Ama gülüşüm asla birinin acısına sebep olmamalı. Charlie Chapline Yukarıdaki afişte yer alan altı çizili sözcüklerin eş anlamlıları aşağıdaki seçeneklerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) hayal - sorun - yani B) hırs - neden - yalnız C) üzüntü - neden - fakat D) mutsuzluk - sorun - hatta 5. Türkçede bazı sözcüklerin yazılışları ve okunuşları aynı olsa da anlamları farklı olabilir. Bu tür sözcüklere eş sesli (ses- teş) sözcükler denir. Örneğin “ben” kelimesi dilimizde hem I.tekil şahıs zamiri olarak hem de vücuttaki siyah küçük leke anlamına gelecek şekilde kullanılabilir. Dolayısıyla “ben” sözcüğü eş sesli (sesteş) bir sözcüktür. Yine ......... sözcüğü eş sesli (sesteş) bir sözcüktür. Bu bilgiye göre boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilemez? A) Yan B) Kat C) Yaz D) Köz 6. Eş sesli bir sözcük hem isim hem de fiil olabilir. Örneğin “kaz” sözcüğü hem bir kuş türünün hem de bir yüzeyde çukur açmak anlamındaki “kazmak” fiilini ifade eder. Online Türkçe dersinde bu açıklamayı dinleyen Selim, “kaz” sözcüğü ile aynı özellikte bir sözcük bulmak için aşağıda- kilerden hangisini seçmelidir? A) Ak saçları uzaktan seçilebiliyordu. B) Bu olay burada unutulmalı. C) Senelerdir bu ağaç bu tepede duruyor. D) Sözleri insanda merak uyandırıyordu. 8. Sınıf FÖY - 3
7. Esin ve Özge eş sesli kelimeler konusunu çalışırken Özge şöyle demiştir: – Adem, âdem; adet, âdet sözcükleri de eş sesli sözcüklerdir. Esin, Özge’nin söylediklerine itiraz ederek şunları söylemiştir: – Hayır! Bazı sözcüklerde uzun ya da ince olarak okunması gereken ünlü harflerin üzerine konan (^) düzeltme işareti, birbiri- nin aynısı gibi görünen sözcüklerin eş sesli olmasına engel olur. Dolayısıyla senin örnek olarak verdiğin “âdem (insan)” söz- cüğü “adem (yokluk)” ile, “âdet (gelenek)” sözcüğü de “adet (sayı)” ile eş sesli sözcük olamaz. Yukarıdaki konuşmada Özge’in verdiği bilgiler yanlış, Esin’nin verdiği bilgiler ise doğrudur. Buna göre Özge’nin eş sesli kelimelerle ilgili vereceği doğru örnekler aşağıdakilerden hangisidir? A) âlem (evren, kâinat) - alem (işaret) B) yar (uçurum) - yâr (sevilen) C) hâl (durum) - hal (meyve ve sebze pazarı) D) al (kırmızı) - al (almak eylemi) 8. Zıt anlamlı sözcükler, birbirinin tam tersi anlamı içeren sözcüklerdir. “Tekil-çoğul, üretici-tüketici, yerli-yabancı, az-çok” gibi söz- cükler dilimizdeki bazı zıt anlamlı sözcüklerdir. Zıt anlamlı sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler de denir. Bu bilgilere göre aşağıdaki afişlerden hangisinde altı çizili sözcüğün zıt anlamlısı yoktur? A) B) C) D) Bir millet, Cehalet, Özgürlüğü Gelecek zenginliğiyle yenilmesi olmayan gençlerin, değil ahlakî gereken en ülkede gençler ise 8. Sınıf değerleriyle büyük yıkılış vardır. öğretmenlerin ölçülür. düşmandır. eseridir. M. K. Atatürk M. K. Atatürk M. K. Atatürk M. K. Atatürk 9. Zerrin bir zıt anlamlı kelimeler tablosu oluşturmaktadır. Emel de ablasına yardımcı olmak için “gelmek” sözcüğünün zıt anlamlısı olarak “gelmemek”, “canlı” sözcüğünün zıt anlamlısı olarak da “cansız” sözcüklerini söylemiştir. Fakat Zerrin kardeşine “gelmek” sözcüğünün zıt anlamlısının “gelmemek”, “canlı” sözcüğünün zıt anlamlısının da “cansız” sözcüğü olamayacağını belirterek şu açıklamayı yapmıştır: – Zıt anlamlı sözcükler birbirinin tam tersi anlamı ifade eden sözcüklerdir. Fakat bir kelimenin olumsuz anlamlısı o ke- limenin zıt anlamlısı olamaz. Bu nedenle “gelmemek” sözcüğü gelmek sözcüğünün, “cansız” sözcüğü de “canlı” sözcüğünün olumsuz anlamlısı olduğu için bu kelimeler “gelmek” ve “canlı” kelimelerinin zıt anlamlısı olamaz. “Gel- mek” sözcüğünün zıt anlamlısı “gitmek”, “canlı” sözcüğünün zıt anlamlısı ise “ölü” sözcükleridir. Bu bilgilere göre Zerrin’in oluşturacağı tablo aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) var yok B) çıkmak inmek C) yakın uzak D) siyah beyaz evet hayır eski yeni almak vermek yaş kuru alıcı satıcı yaşlı genç ağır hafif tatlı tatsız FÖY - 3
10. Yukarıdaki film afişiyle ilgili yapılan; C) Yalnız III D) I - III I. Zıt anlamlı kelimelere yer verilmiştir. II. Kelimelerden biri hem eş sesli hem eş anlamlı kelimeye örnektir. III. Birden fazla eş sesli kelime örneği vardır. numaralanmış değerlendirmelerden hangisi veya hangileri yanlıştır? A) Yalnız I B) I - II 11. ZİHİN GÜCÜ REHBERİ Sıkıntılarını sık sık anlatma Kendini sıkıntı enerjisinde tutma Sevdiğin şeylerden bahset Geçmişi sürekli ziyaret etme Öfke ve kızgınlık yerine sakinliği seç Yaşadıklarından dolayı kendini veye başka birini suçlama Buna göre Zihin Gücü Rehberi'nde yer alan cümlelerle ilgili aşağıdaki verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A) Kökü sesteş olan birden fazla sözcüğe yer verilmiştir. B) Eş anlamlı sözcükler yoktur. C) Bir sözcüğün hem sesteşi hem eş anlamlısı aynı cümlede kullanılmıştır. D) Kökü zıt anlamlı olan sözcükler bir arada kullanılmıştır. 8. Sınıf FÖY - 3
4. föy • Sözcükte Anlam 4: Soyut-Somut, Nicel-Nitel Anlam • Kelimeleri anlamlarına uygun kullanır. (IV) 3162 1. Serkan Öğretmen somut anlamlı sözcükleri tiyatro diliyle anlatmak için konuyu anlatan bir Hacivat-Karagöz metni hazırlamış- tır. H: Söyle bakalım Karagöz somut anlamlı sözcük nedir? K: Ben ne bileyim Hacivat sen söyle de öğrenelim. H: Peki öyleyse dinle bakalım. K: Evet, seni dinliyorum. H: Bak Karagöz’üm; gördüğün, işittiğin, dokunduğun, kokladığın ve tattığın bütün şeyleri ifade eden sözcüklere somut sözcük- ler denir. K: Hımm! Yahu Hacivat desene sen şuna her gün gördüğümüz tattığımız şeylerin adıdır somut sözcükler. H: Aynen öyle Karagöz’üm. Peki, birkaç örnek ver bakalım. K: Hımm! Güneş, deniz, balık, acı, tatlı, soğuk, ılık, serin, sandalye oldu mu Hacivat? 8. Sınıf H: Oldu, oldu Karagöz’üm. K: Peki sen de birkaç örnek versene Hacivat. H: ....................? Buna göre aşağıdakilerden hangisi Hacivat'ın vereceği somut anlamlı sözcüklerden biri olamaz? A) İnsan B) Tren C) Ceket D) Öfke 2. Zeka Küpü Yayınları 3. Somut veya soyut anlamlı bazı sözcükler ek alarak so- Zihnimizde varlığını akıl ve mantık yürüterek kabul mut veya soyut anlam kazanabilir. Örneğin “insan” söz- ettiğimiz fakat beş duyuyla (görme, işitme, dokun- cüğü somut anlamlı bir sözcük iken -lık ekini alarak “in- ma, koklama, tatma) algılayamadığımız varlık ve- sanlık” şeklini alır ve bu sözcük beş duyumuzla ya kavramlar soyuttur. Örneğin “akıl” varlığını ka- algılayamadığımız soyut anlamlı bir sözcük olur. Ben- bul ettiğimiz bir kavramdır. Ancak onu görebilmemiz, zer durum soyut anlamlı bir sözcüğün örneğin ........... elimizle tutup ona dokunabilmemiz veya onun ko- sözcüğünün -lık/-lik/-luk/-lük eklerinden herhangi biri- kusunu, tadını algılayabilmemiz mümkün değildir. ni alarak ........... şekline dönüşüp somut anlam kazan- İşte soyut kelimeler de bu tür varlık ve kavramları masıyla da gerçekleşir. ifade eden sözcüklerdir: sevgi, üzüntü, neşe, ruh, ölüm, hayat, aşk vb. Yapılan açıklamada yer alan boşluklara sırasıyla aşa- ğıdaki sözcüklerden hangileri getirilirse açıklamanın Yukarıda soyut kelimelerle ilgili yapılan açıklamalarda örnekleri doğru olur? kırmızı renkle belirtilen örnek sözcüklerin yer aldığı bö- lüme, verilen sözcükler dışında aşağıdakilerden hangi- A) genç - gençlik B) mutlu - mutluluk si yazılamaz? C) korku - korkuluk D) iyi - iyilik A) başarı B) özgürlük C) zaman D) ısı 8. Sınıf FÖY - 4
4. Öğretmenim “Bu işi yapmak yürek ister.” cümlesindeki “yürek” sözcüğü somut anlamlı mıdır? Hayır, “Bu işi yapmak yürek ister.” cümlesindeki “yürek” sözcüğü soyut anlamlı bir sözcük olan “ce- saret” anlamında kullanıldığı için soyut anlamlıdır. Yani bir sözcüğün somut ya da soyut olup olmadığını cümle içinde kazandığı anlama bakarak belirlemeliyiz öyle mi? Evet, çok doğru! Somut veya soyut anlamlı sözcükler tek başına kullanıldığında her zaman so- yut veya somuttur. Fakat bu sözcükler cümle içinde kullanıldığında onların cümle içinde kazan- dığı anlama göre karar vermeliyiz. Peki, öğretmenim. Bu diyalogda somut anlamlı bir sözcüğün cümle içinde soyut anlam kazanabileceği üzerinde durulmuştur. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisindeki altı çizili sözcük, diyalogda üzerinde durulan konuya örnek olabilir? A) Tarladaki taşları toplayıp bir yere yığıyordu. B) Onun bu kadar taş kalpli olabileceğini hiç düşünmezdim. C) Küçük çocuklar nehir kenarındaki çakıl taşlarıyla oyun oynuyorlardı. D) Kesme taştan yapılan konağın duvarları oldukça sağlamdı. 5. Tanım Sayılabilen, ölçülebilen, çoğalıp azalabilen bir durumu, varlığı bildiren sözcükler nicel anlamlı sözcüklerdir. Uzunluk, kısa- lık, mesafe, ağırlık vb. (metre, cm, km, kg vb.) ifadelerle anlatılabilen sözcükler nicel anlamlıdır. Örneğin “Kentin en yük- sek kulesiydi.” cümlesinde “yüksek” sözcüğü metre vb. ölçü aletleriyle ölçülebilen bir kavramı anlattığı için nicel anlamlı- dır. Örnek ...................................................................................?............................................................................................ Yukarıda nicel anlamlı sözcüklerle ilgili bir sunum hazırlayan Özge’nin çalışmasından bir sayfa verilmiştir. Verilen bu sayfanın örnek bölümünde “?” işaretiyle belirtilen boşluğa içinde nicel anlamlı sözcük bulunduran bir cümle yazılacaktır. Buna göre örnek cümle aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Yüce ideallerimiz vardı. B) Büyük bir binanın yedinci katında oturuyordu. C) Sıcak davranışları vardı. D) Bu yüzsüzlüğü hiç unutmamalısın. 6. Bir kavramın, nesnenin ölçülemeyen, sayılamayan özelliklerini; nasıl olduğunu bildiren sözcükler nitel anlamlı sözcük- lerdir: güzel araba, sağlıklı yiyecek, iyi insan... Örneklerinde “güzel, sağlıklı ve iyi” sözcükleri nitel anlamlı sözcüklerdir. Bu bilgiye göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde nitel anlamlı sözcüğe yer verilmiştir? A) Ağacın uzun dallarını kesmişler. B) Dışarıda kısa boylu bir adam etrafı seyrediyordu. C) Gerçekten çok lezzetli bir yemek olmuştu. D) Odaları geniş mi geniş bir ev satın almışlar. 8. Sınıf FÖY - 4
7. I: Kedinin güzel gözleri vardı. II: Bu işten güzel para kazanmışlar. Rasim Öğretmen Türkçe dersinde yukarıdaki cümleleri yazarak cümlelerdeki “güzel” sözcüğü ile ilgili şu açıklamaları yapmış- tır: I. Cümle: Arkadaşlar, bu cümlede “güzel” sözcüğü göz kavramının bir özelliğini belirtmiştir. Fakat bu özelliğin ölçüsü, sayısı vb. herhangi bir şekilde belirlenemez. Dolayısıyla bu cümlede- ki “güzel” sözcüğü nitel anlamlıdır. II. Cümle: Bu cümlede “güzel” sözcüğü sayıca çok miktarda paranın kazanıldığını ifade etmektedir. Bu nedenle sayılabilir, hesaplanabilir bir kavramı ifade eden “güzel” sözcüğü nicel anlam- lıdır. Örneklerden de görüldüğü gibi bir sözcük cümle içindeki anlamına göre bazen nitel bazen de nicel anlamlı olabilir. Bu açıklamalardan sonra Rasim Öğretmen “kalın” sözcüğünün de nicel ve nitel anlamlarda nasıl kullanılabileceğini göstermek için tahtaya iki örnek cümle daha yazmıştır. Buna göre Rasim Öğretmen’in yazdığı cümleler aşağıdakilerden hangisidir? A) I: Kalın duvarların arkasında şehir kendini güvende hissediyordu. II: Kalın halatlarla gemiyi iskeleye bağladılar. B) I: Kalın bir battaniye ile çocuğun üzerini örttü. II: Binanın temeline oldukça kalın demirler döşendi. C) I: Kalın ağaç kütüklerini sel, önüne katıp götürmüştü. II: Bu kalın kafalı adam söylediklerimin hiçbirini anlamıyordu. D) I: Pencerelerde ses geçirmez kalın camlar vardı. II: Okyanusun yüzeyi kalın bir buz tabakasıyla kaplıydı. 8. (I) Ali Rıza Bey, Altın Yaprak AŞ’de bir mülkiye memurudur. (II) Kendisi fakir olmasına rağmen çok şerefli bir insandır. (III) Karısı, onun talihine pek ağır başlı ve temiz bir kadın çıkmıştır. (IV) Ali Rıza Bey’in beş çocuğu vardır. (V) Dördü kız biri ise erkektir. Yukarıdaki metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede somut anlamlı sözcük kullanılmıştır. B) II. cümlede nitel anlamlı sözcüğe yer verilmiştir. C) III. cümlede nicel anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. D) IV. ve V. cümlelerde birden fazla somut anlamlı sözcüğe yer verilmiştir. FÖY - 4
9. I. II. III. IV. Zihnim bu Sessiz Eğitim gerçek- Bir sıcak söz, şehirden bu insanlar en lerin öğretilme- bir demlik çay devirden çok si için değildir, işte sevmek gürültülü düşünmek için uzakta. zihinlere bu kadar sahiptir. aklın kolay. Yahya Kemal eğitilmesidir. Stephen King Albert Einstein Nadir Göktürk Numaralanmış sözlerle ilgili yapılan değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede soyut ve somut sözcükler bir arada kullanılmıştır. B) II. cümlede nitel anlamlı sözcükler kullanılmıştır. C) III. cümlede nitel veya nicel anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir. D) IV. cümlede “sıcak” sözcüğü somut anlamda kullanılmıştır. 10. DİKEY LİMİT VERTICAL LIMIT EĞER HEYECAN BİRAZ DAHA ARTSAYDI KOLTUĞUNUZDAN DÜŞERDİNİZ ........ MAXIM GENİŞ EKRANDA FÖY - 4 NEFESİNİZİ TUTUN Verilen film afişinde yer alan sözcüklerle ilgili yapılan aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? A) Nicel anlamlı sözcüğe yer verilmiştir. B) Nitel anlamlı sözcük vardır. C) Filmin ismi sadece soyut sözcüklerden oluşmuştur. D) Birden fazla somut anlamlı sözcük vardır. 8. Sınıf
5. föy • Sözcükte Anlam 5: Yansıma Sözcükler, İkilemeler • Bağlamdan hareketle bilmediği kelime veya kelime grupları- nın anlamlarını tahmin eder. (I) 3163 1. Arda, arkadaşı Tarık’la bir parkta dolaşırken parkın ortasında yer alan fıskiyedeki su sesi ve ağaçlardaki kuş seslerini ifade etmek için fıskiyedeki su sesini “şırıl şırıl”, ağaçtaki kuş seslerini ise “cıvıl cıvıl” ifadeleriyle nitelemiştir. Tarık, arkadaşı Arda’ya kullandığı bu ifade- lere dilimizde ne tür sözcükler denildiğini sormuştur. Arda ise şu cevabı vermiştir: - Geçen hafta Türkçe dersinde bu sözcüklere “yansıma sözcükler” denildiğini öğrendik. Yansıma sözcükler doğadaki canlı veya cansız varlıkların çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşuyormuş. Az önce kullandığım “şırıl şırıl” sözcükleri fıskiyedeki suyun çıkardığı sesi, “cıvıl cıvıl” sözcükleri ise kuşların çıkardığı sesi taklit eden sözcükler olduğu için yansıma sözcüklerdir. Verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi yansıma sözcüktür? A) kaç B) bak C) yak D) çat 8. Sınıf 2. Görme duyusuna hitap eden bazı sözcükler yansıma sözcük gibi algılanabilir. Bir sözcüğün yansıma olup olmadığını an- lamak için o sözcüğü seslendirdiğimizde sözcüğü oluşturan seslerin doğadaki herhangi bir sesin taklidi olup olmadığı- na bakılmalıdır. Eğer sözcüğün telaffuzunda ortaya çıkan sesler doğadaki herhangi bir sesin taklidi değilse yansıma bir sözcük olmaz. Örneğin görme duyusuyla ilgili “pırıl pırıl” ifadesinde “pırıl” sözcüğünün doğada herhangi bir sesin taklidi olmadığını rahatlıkla görebiliriz. Dolayısıyla “pırıl pırıl” ifadesi yansıma sözcük değildir. Bu bilgilere göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi yansıma sözcük değildir? A) Yaşlı adam bütün gece horlayıp durdu. B) Mermer zemine şıp şıp su damlıyordu. C) Güneş ışıl ışıl parlıyor. D) Rüzgâr vurdukça kapı gıcırdıyordu. 3. Yansıma sözcüklerden isim veya fiil kökenli sözcükler türetilebilir. Örneğin “hav” bir yansıma sözcüktür. Bu sözcüğe “-la” eki getirirsek “havla” fiilini elde ederiz. “Hışır” sözcüğü de yansıma bir sözcüktür. Bu sözcüğe “-tı” eki eklendiğinde “hışırtı” ismini elde ederiz. Bu bilgilere göre aşağıdaki altı çizili yansıma sözcüklerden hangisi ile yeni bir sözcük türetilmiştir? A) Dışarıdaki sesleri duyunca kalbi küt küt atmaya başladı. B) Dışarıdan tık diye bir ses duyuldu. C) Yakındaki arı kovanlarından yoğun bir vızıltı duyuluyordu. D) Küçük kedi miyav miyav diye ortalıkta geziniyordu. FÖY - 5 8. Sınıf
4. Öğrenci, öğretmenin sorduğu bütün sorulara çatır çatır cevap verdi. Gördüklerim karşısında neredeyse patlayacaktım. Yansıma sözcükler gerçek anlamından uzaklaşıp mecaz anlam kazandığında yansıma özelliğini kaybeder. Yukarıdaki cümle- lerde yer alan “çatır çatır” ifadesi doğadaki bir sesin taklidini ifade etmekten uzaklaşıp “rahatlıkla” anlamını kazanarak mecaz anlam kazanmıştır. Yine “patlayacaktım” sözcüğü de doğadaki bir sesin taklidini ifade eden sözcük olmaktan uzaklaşıp “sıkıl- mak, bunalmak” anlamını kazanarak mecazlaşmıştır. Dolayısıyla “çatır çatır” ve “patlayacaktım” sözcükleri kullanıldıkları cüm- lede yansıma özelliklerini kaybettikleri için yansıma sözcük değillerdir. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma özelliğini kaybeden bir sözcüğe yer verilmiştir? A) Derenin suları gürül gürül akıyordu. B) Yağız atlar kişnedi. C) Meşin kırbaç şakladı. D) Ali, gıcır mı gıcır bir araba almış. 5. ● Vapur, iskeleye ağır ağır yanaşıyordu. ● Yaşlı genç herkes köyün meydanındaydı. ● Yalan yanlış bilgiler sosyal medyada her gün dolaşıyor. ● Tenceredeki su fokur fokur kaynıyordu. Yukarıda yer alan altı çizili ifadelere ikilemeler denir. İkilemeler anlamı güçlendirmek, daha etkili, çekici hâle getirmek için kul- lanılır ve iki sözcüğün yan yana aralarına herhangi bir noktalama işareti konulmadan yazılmasıyla oluşur. Buna göre aşağıdaki film afişlerinden hangisinde ikileme örneği vardır? A) B) C) D) 8. Sınıf FÖY - 5
6. İkilemeler birçok şekilde oluşabilir: OLUŞMA BİÇİMİ İKİLEME Aynı sözcüğün tekrarı Eş anlamlı sözcüklerle Yavaş yavaş yürüyordu. Ömer akıllı uslu bir çocuktu. Az çok bir şeyler birikti. Zıt anlamlı sözcüklerle Eş dost herkes oradaydı. Yakın anlamlı sözcüklerle Su fokur fokur kaynıyordu. Yansıma sözcüklerle Yerli yersiz konuşma. Olumlu - olumsuz sözcüklerle Kar tanaleri tek tük düşüyordu. Biri anlamlı diğeri anlamsız Ivır zıvır konuşmalar. sözcüklerle Her ikisi de anlamsız sözcük- lerle Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde oluşumu yönünden farklı ikileme örneklerine yer verilmiştir? A) Sular berrak ışıl ışıl B) Senelerdir veda veda üstüne Yareli yüreğimde dağ dağ üstüne 8. Sınıf Kuşlar şakrak cıvıl cıvıl Geldi bahar şirin bahar C) Gökyüzü mavi mavi D) Göz kırpan yıldızlar arasına Karlar eridi yer yer Usul usul, hafif hafif Rüzgârlar eser 7. UNUTMAYALIM! UNUTMAYALIM! Bazı ikilemelerde birinci sözcüğün başı- İlk sözcüğün başına “m” harfi getirilen na “m” harfi getirilir. Sonra ilk sözcük es- sözcük eğer ünsüz bir harfle başlıyorsa ki halinde, ikinci sözcük de “m” harfi ge- sözcüğün başındaki ünsüz harf kaldırı- tirilmiş şekliyle yan yana yazılır. Örneğin lıp yerine “m” harfi yazılır. Örneğin “ders “ev” sözcüğünün başına “m” harfi getir- mers “ikilemesinde “ders” sözcüğünün diğimizde “mev” sözcüğünü elde ederiz. başına “m” harfi getirilirken “d” ünsüzü Sonra bu sözcüğü ilk sözcükle birlikte düşmüştür. yan yana yazarsak “ev mev” ikilemesi or- taya çıkar. Aşağıdaki ikilemelerden hangisi bu açıklamalara örnek olamaz? A) buram buram B) çocuk mocuk C) adam madam D) deli meli FÖY - 5
8. Bazı durumlarda anlamı pekiştirmek için ikilemelerin arasına başka sözcükler de girebilir. \"Şirin’in güzel mi güzel bir çantası vardı.” cümlesinde “mi” “güzel” sözcüğünün tekrarıyla oluşan ikilemenin arasına girerek anlamı pekiştirmiş ve çantanın “çok güzel” olduğu vurgulanmıştır. I. Kötü ama ne kötü bir sesti o konserde dinlediğimiz. II. Ali bir taraftan olup bitenleri dinlerken diğer taraftan da çayını yudumluyordu. III. Buradaki güzellikleri yaz da yaz hiç bıkmaz ki insan. IV. İki arkadaş konuşa konuşa yolda ilerliyorlardı. Numaralanmış cümlelerden hangisi veya hangilerinde verilen bilgilere uygun ikileme örneği yoktur? A) Yalnız I B) I - III C) Yalnız III D) II - IV 9. Bazı ikilemeler yapım veya çekim eklerini (iyelik eki, hâl eki vs.) alarak oluşabilirler. Örneğin; el ele, kıyıda köşede, sağ- dan soldan, uzaktan uzağa, eli ayağı ikilemelerinde kırmızıyla belirtilenler ikilemelerin oluşumunda yer alan hâl ve iyelik ekleridir. Günlük güneşlik, irili ufaklı, güçlü kuvvetli, kırık dökük, dalgın dalgın, dertli dertli ikilemelerinde kırmızıyla belir- tilenler ikilemelerin oluşumunda yer alan yapım ekleridir. Yukarıdaki bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde ek almış bir ikilemeye rastlanmaz? A) Çayır çimen geze geze oldum ben bir geveze. B) Odasının bir duvarını baştan başa siyaha boyamıştı. C) Hakem pozisyon için omuz omuza mücadele kararı verdi. D) Eğri büğrü yollardan geçip köye ulaştık. 10. - Yansıma sözcükle oluşan - “m” harfi eklenerek oluşan - Aynı sözcüğün tekrarı ile oluşan - Zıt anlamlı sözcüklerle oluşan Aşağıdaki şiirlerden hangisinde bu ikileme oluşma biçimlerinden herhangi birine örnek yoktur? A) Bir yağmur bulutunu B) Pırıl pırıl C) Gemiler geçer rüyalarımda, D) Döner geline her ağaç. Elime alıp kokluyorum. Güneşlerin içinde Süslü püslü gemiler, Süslü bir etektir yamaç. Bulut mulut bahane Kırmızı, al, yeşil, sarı Damların üzerinden; Dere akar çağıl çağıl. Aslında bir şiirin Düşlerini alt üst eden Ben zavallı, Kuzularla dolar ağıl. Temelini atıyorum. Eski bahçeler... Ben yıllardır denize hasret 8. Sınıf FÖY - 5
6. föy • Sözcükte Anlam 6: Özel ve Genel Anlam, Aynı Kavram Alanına Giren Sözcükler • Bağlamdan hareketle bilmediği kelime veya kelime grupları- nın anlamlarını tahmin eder. (II) 3164 1. Aralarında birçok ortak yönü olan sözcüklerden birini ifade eden sözcüğe özel anlamlı sözcük denir. Örneğin “çam” sözcüğü ağaç türleri arasında sadece çam ağaçlarıyla ilgili olanları ifade eder. Dolayısıyla “çam” sözcüğü “ağaç” söz- cüğüne göre özel anlamlı bir sözcüktür. Buna göre aşağıdakilerden hangisi “kuş” sözcüğüne göre özel anlamlı bir sözcük değildir? A) Şahin B) Karga C) Kartal D) Canlı 2. Ortak nitelikler yönünden diğer sözcüklere göre anlam ve kavram olarak daha kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcük- ler denir. Örneğin “dil” sözcüğü “Türkçe” sözcüğüne göre daha kapsamlıdır. “Dil” denildiğinde aklımıza Türkçeyi de içine alan dünyadaki bütün diller gelir. Fakat “Türkçe” dil olarak sadece Türkçeyi ifade eder. Dolayısıyla “dil” sözcüğü “Türkçe” sözcüğü- ne göre genel anlamlı bir sözcüktür. Bu açıklamaya göre .....I..... sözcüğünün de .....II..... sözcüğüne göre genel anlamlı bir söz- cük olduğunu söyleyebiliriz. Bu açıklamaya göre boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki sözcüklerden hangileri getirilirse boşluklar yanlış doldu- rulmuş olur? I II A) gezegen dünya B) il C) dağ ilçe D) kitap ova roman 3. Bir sözcüğün tek başına kullanılması onun özel veya genel anlamlı bir sözcük olduğunu kesin olarak belirtmez. Bu nedenle bir sözcüğün genel ya da özel anlamlı bir sözcük olduğunu cümle içindeki kullanımına göre belirleyebiliriz. Bu bilgilere göre “kitap” sözcüğü, I. Akşam ödünç verdiğim kitabı bana getirdi. II. Kitap en iyi arkadaştır. III. Çekmecenin gözündeki kitabı bana getir. IV. Kitap okumak hayatı okumaktır. numaralanmış cümlelerin hangilerinde özel anlamlı bir sözcük olarak kullanılmıştır? A) I - II B) I - III C) II - III D) II - IV FÖY - 6 8. Sınıf
4. Bir sözcüğün özel veya genel anlamlı olması cümle içindeki kullanımına göre değişebileceği gibi beraber kullanıldığı sözcüğe göre de değişebilir. Örneğin varlık → canlı → bitki → ağaç → çam → fıstık çamı sıralamasında çam, fıstık ça- mına göre; ağaç, çama göre; bitki, ağaca göre; canlı, bitkiye göre; varlık, canlıya göre daha genel anlamlıdır. Yine fıs- tık çamı, çama göre; çam, ağaca göre; ağaç, bitkiye göre; bitki, canlıya göre; canlı, varlığa göre özel anlamlı bir sözcük olarak anlam kazanır. Sonuç olarak bir sözcüğün özel veya genel anlamlı olduğunu belirlemek için mutlaka sözcüğün cümle içinde kazandığı anlama veya kendisiyle beraber kullanılan sözcüğe göre kazandığı anlama dikkat edilmelidir. I. Roman cadde üzerinde gezdirilen bir aynadır. II. Macera romanları en sevdiğim kitaplardır. Ill. Bir macera romanı olan üç silahşorler, okuduklarım arasında en beğendiğimdi. Numaralanmış cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin belirttiği anlamları özel anlamından genel anlamına doğru sırala- dığımızda doğru sıralama nasıl olur? A) I - II - III B) I - III - II C) III - II - I D) III - I - II 5. Farklı anlamları taşısalar da ortak bir amacı, alanı, işlevi belirten sözcükler aynı kavram alanına giren sözcükler olarak isim- lendirilir. Taksi, dolmuş, otobüs, metro, tramvay vb. kelimeler ulaşım amacıyla kullanılan araçların genel adıdır. Dolayısıyla bu sözcükler aynı kavram alanına giren sözcüklerdir. Bu sözcükler aynı cümlede beraber kullanılabilir. Bu bilgiye göre aşağıdakilerin hangisinde aynı kavram alanına giren sözcükler bir arada kullanılmamıştır? A) Vadiler akarsuyun aktığı su yollarıdır. B) Maçın 26. dakikasında 10 numaralı oyuncu kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı. C) Evin çatısı ve bahçe duvarında yapılacak epey bir iş vardı. D) Kuraklık bu sene bütün ülkeyi etkilemişti. 6. Bazı sözcükler birbirinden farklı anlamda olsalar da hepsini kapsayan ortak bir sözcüğün çağrışımını, anlamını veya kendisini akla getirebilirler bu tür sözcüklere aynı kavram alanına ait sözcükler denir. Yukarıda numaralanmış üçgenlerden her birinde verilen kelimelerin tamamını ortak yönden kapsayacak sözcükler “?” ile be- lirtilen yere yazılacaktır. Kartal Yılan Ders ? ?? Serçe Güvercin Timsah Kertenkele Ödev Sınıf l ll lll Buna göre “?” işaretiyle belirtilen yerlere yazılacak doğru sözcükler aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? l ll lll A) Yırtıcı Sürüngen Bilgisayar B) Kuş Sürüngen Okul C) Yarasa Kurbağa D) Kuş Öğretmen Tilki Kitap 8. Sınıf FÖY - 6
7. Aynı kavram alanına ait sözcükler birden çok farklı alan için kullanılabilir. Fakat bir sözcüğün hangi kavram alanına ait olduğunu belirlemek için bazı durumlarda onunla beraber kullanılan diğer sözcüklere de dikkat etmek gerekir. Örneğin “vapur” sözcüğü tek başına kullanıldığında “gemi” sözcüğünü hatırlatır. Ancak vapur sözcüğü metro, otobüs, dolmuş vb. sözcüklerle kullanıldığında “ulaşım araçları” kavramıyla da ilişkilendirilebilir. Dolayısıyla bir sözcük sadece bir kav- ram alanına aittir denilemez. Bu bilgilere göre “yol” sözcüğü, I. harita, pusula, yemek, ziyaret II. yöntem, amaç, hedef, gaye III. asfalt, toprak, patika, taşlı IV. otel, şehir, müze, gezme numaralanmış kelime gruplarından hangileriyle kullanılırsa her iki grup için de aynı kavram alanını ifade etmiş olur? A) I - II B) I - III C) II - IV D) I - IV 8. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik 8.Sınıf Yukarıdaki dizelerde yer alan altı çizili sözcüklerin çağrıştırdığı ortak kavram bir görselle belirtilecektir. Buna göre uygun görsel aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) B) C) D) FÖY - 6
9. Bu infografikte yer alan bilgilerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) “Hava olayları” ifadesi “fırtına” sözcüğüne göre genel anlamlı bir ifadedir. B) Aynı kavram alanına ait sözcükler kullanılmıştır. C) “Yıl boyunca 984 sıra dışı hava olayı yaşandı.” cümlesinde özelden genele bir anlatım vardır. D) “Kar” sözcüğü “yağış” ifadesine göre özel anlamlıdır. 10. Edirne’nin ve Osmanlı Devleti’nin simgesi olan cami, kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerde- 12 dir. Çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle Mimar Sinan’ın aynı zamanda usta bir şehir- cilik uzmanı olduğunu göstermektedir. Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1.620 m2 ’lik, tümüyle 2475 m2 ’lik bir alanı kap- lar. Bu metinle ilgili yapılan aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? A) “1 ve 2” numaralı altı çizili sözcükler arasında özelden genele bir anlam ilişkisi vardır. B) Aynı kavram alanına ait sözcükler bir arada kullanılmıştır. C) Son cümlede özel anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. D) İlk cümledeki “Edirne” sözcüğü “kent” sözcüğüne göre özel anlamlıdır. 8. Sınıf FÖY - 6
12. föy • Cümlede Anlam 4: Neden-Sonuç, Amaç-Sonuç ve Ko- şul-Sonuç Cümleleri • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (IV) 3170 1. Yağmura yakalandığı için sırılsıklam olmuş. l ll Verilen cümlede l numaralı ifadede yağmura yakalanma durumu, ll numaralı ifadede belirtilen “sırılsıklam olma (ıslanma)” ola- yını ortaya çıkarmış. Bu durum cümlede neden-sonuç ilişkisini meydana getirmiştir. Yani sırılsıklam ıslanmaya neden olan, yağ- mura yakalanma durumudur. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Yağmura yakalandığı için sırılsıklam olmuş.” cümlesindeki ile aynı anlam ilişkisine sahip bir cümle vardır? A) Halı sahanın kapalı olduğunu söyledi. B) Çocukların son günlerde benizleri iyice solmuştu. C) Çok sıcak olduğundan Adana’ya gitmekten vazgeçti. 8.Sınıf D) Bahçede oynayan çocuklara gülümsedi. 2. Özge arkadaşı Semra’nın “Seni ziyaret edemedim çünkü hastaydım.” cümlesindeki “ziyaret edemedim” ifadesine niçin veya neden sorularından herhangi birini sorduğunda “çünkü hastaydım” ifadesini cevap olarak almıştır. Böylece Özge arkadaşının kendisini ziyaret edememe sebebini öğrenmiştir. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde “neden veya niçin” sorularına herhangi bir cevap alınabilir? A) Su iner yokuşlardan hep basamak basamak. B) Gözümün önünden geçti kervan saraylar. C) Her şey akar: su, insan, tarih ve fikir... D) Gelemem aynalar yolumu kesti. 3. ile/-le/-la çünkü -den/-dan diye -den/-dan dolayı ▲ Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar. R Kapandım yatağa son çare diye. U Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık. ; Ateşten zehrini tattım bu okun. T Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim. ♥ Sanma ki derdim, güneşten dolayı. Sembollerle belirtilen cümlelerden hangilerinde kutucuklarda verilen sözcük veya ekler neden-sonuç ilgisi kurmuş- tur? A) ▲ - T B) U - R C) ; - ♥ D) ♥ - T FÖY - 12 8. Sınıf
4. Anne : Oğlum eve geç geldin, bunun gerekçesini bana söyler misin? Çocuk : Ne demek istediğini anlamadım. Anne : Peki, o zaman şöyle sorayım. Eve niçin geç kaldın sebebini sorabilir miyim? Çocuk : Aaa! Anladım, sen benim eve geç kalma nedenimi öğrenmek istiyorsun. Anne : Evet! Yukarıdaki diyoloğa göre çocuk aşağıdaki cümlelerden hangisini kurarsa eve geç kalma gerekçesini annesine söyle- miş olur? A) Arkadaşım beni çok seviyor. B) Eve gelirken yorulunca parkta biraz dinlendim. C) Markette çok şirin bir amca vardı. D) Eve arkadaşımla beraber geldik. 5. Bir hedefi, isteği veya hayali gerçekleştirmek üzere yapılanları, yapılacakları anlatan cümlelere amaç-sonuç cümleleri de- nir. “Arkadaşını görmek için İzmir'e gitti.” cümlesinde “arkadaşını görmek” ifadesi bir isteği yani amacı “İzmir'e gitti.” ifa- desi ise istediği gerçekleştirmek için yapılan eylemi yani sonucu belirtir. Dolayısıyla bu cümle amaç-sonuç cümlesidir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi amaç-sonuç cümlesi değildir? A) Tatile gidebilmek için para biriktiriyordu. B) Arkadaşına sürpriz yapalım diye beni zorluyordu. C) Ders anlatmak üzere tahtaya çıktı. D) Kar yağınca okullar tatil oldu. 6. • Denize gitmek için hazırlığını yapmış. • Arkadaşından haber aldığı için mutlu olmuştu. Şener yukarıdaki cümlelerin amaç-sonuç cümlesi olup olmadığını belirlemek için her iki cümleye de “niçin” ya da “neden” so- rularından birini sorduğunda her iki cümleden de cevap almıştır. Fakat Şener hangi cümlenin amaç-sonuç cümlesi olduğunu bu şekilde belirleyemediği için cümlelere bu kez “hangi amaçla” sorusunu sorduğunda “Denize gitmek için hazırlığını yapmış.” cümlesi Şener’in sorusuna cevap verirken diğer cümle verememiştir. Böylece Şener hangi cümlenin amaç-sonuç cümlesi ol- duğunu “hangi amaçla” sorusuyla bulabilmiştir. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisi “hangi amaçla” sorusuna cevap vermez? A) Balık tutmak için bir olta satın aldı. B) Rüzgârdan korunmak için kuytu bir yere geçti. C) Uykusuz kaldığı için bitkin görünüyordu. D) İyi bir lise kazanmak için bol bol soru çözüyordu. 8. Sınıf FÖY - 12
7. l. Çok çalışırsan başarılı olursun. 8. Anlayamazsın Yarını bilmiyoruz, ll. Onu gördükçe içime neşe doluyor. hayat bu yüzden lll. Film izleyebilirsin ama önce ödevlerini yap. çünkü cahilsin. güzel. lV. Burayı böyle dağınık gördü mü çok sinirlenir. V. Beni dinleyince bana hak verdi. Acı veriyorsa Duvara yazacak bir gmeçis.mdis.e,mgeekçtmire. - sözün varsa de- Vl. Çok gayret göster, hedefine ulaş. mek ki hayatı anla- mıs. sın. Merve’nin numaralanmış cümleler için yaptığı yorumlar şu şekildedir: l. Cümlede bir durumun gerçekleşmesi başka bir duru- Yukarıdaki duvar yazılarıyla ilgili bütün değerlendir- ma bağlanmıştır. Yani bu cümlede başarılı olmak ça- melerin doğru olduğu seçenek aşağıdakilerden han- lışma koşuluna bağlanmış ve koşul anlamı -sa/-se ekiy- gisidir? le sağlanmıştır. A) ll. Cümlede kişinin “içine neşe dolması” bir başkasını gör- Koşul-Sonuç Neden-Sonuç meye bağlı ve bu -dıkça/-dikçe ekiyle sağlanmıştır. lll. Cümlede film izlemesi ödevi yapma şartına bağlanmış, Amaç-Sonuç Koşul-Sonuç burada koşul anlamı ama ile sağlanmıştır. Zeka Küpü Yayınları lV. Cümlede “mü” -sa/-se anlamında kullanılmış ve “sinir- B) lenme” eylemi (bulunulan) yerin dağınık olmasına bağ- Neden-Sonuç Neden-Sonuç lanmış. V. Cümlede “hak verme” eylemi (kişi) dinlenildiği zaman gerçekleşmiş. Yani kişi dinlenilmeseydi ona hak veril- Koşul-Sonuç Koşul-Sonuç meyecekti. Bu cümlede koşul anlamı -ınca/-ince ekiy- le sağlanmıştır. Vl. Cümlede hedefine ulaşmanın koşulu çok gayret gös- C) termeye bağlanmıştır. Burada koşul anlamı herhangi Neden-Sonuç Amaç-Sonuç 8. Sınıf bir ekten değil cümlenin genel anlamından çıkarılıyor. Merve'nin yaptığı açıklamalardan da anlaşıldığı gibi bir cüm- Koşul-Sonuç Amaç-Sonuç lede koşul-sonuç anlamı birçok farklı yolla sağlanabilir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde koşul-sonuç D) cümlesine yer verilmemiştir? Amaç-Sonuç Amaç-Sonuç A) Sessiz olmazsan yakalanırız. Koşul-Sonuç Neden-Sonuç B) Yemeğini bitirmeden çay içmek yok. C) Hava karardıkça kararıyor. D) Ben bu işi başarırım yeter ki sen bana destek ol. 9. Bir devâ bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya. Faruk Nafiz Çamlıbel (Han Duvarları) Yukarıdaki dizelerde l. dizede hedef, ll. dizede ise bu hedefin gerçekleşmesine yönelik sonucu belirten bir amaç-sonuç cümle- si bulunmaktadır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen dizelerle aynı anlam özelliğini yansıtan bir örnek yer almaktadır? A) Bir parıltı gördü mü gözler hemen dalıyor B) Araya gitti diye içlenme baharına Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor. Huduttan götürdüğün şan yetişir yarına!.. Faruk Nafiz Çamlıbel (Han Duvarları) Faruk Nafiz Çamlıbel C) Yeni bir ülkede yem vermek için atlarına, D) Ne zaman bir hana rastlasam irkilirim, Nice bin atlı kapılmıştı fetih rüzgârına. Çünkü sizde gezen dertleri ben bilirim. Yahya Kemal Beyatlı (O Rüzgâr) Faruk Nafiz Çamlıbel (Han Duvarları) FÖY - 12
10. Amaç-sonuç cümlelerinde hedef belirten ifadeler kullanılır. Buna göre, l. Daha iyi yazmak için ll. Kalemi korur lll. Süper Quick mürekkebi kullanınız numaralanmış ifadelerden hangileri bir hedef belirtir? A) Yalnız l B) Yalnız ll C) ll - lll D) l - lll 11. MÖ 7. yüzyıldan bu yana li- Kazılar, Osmanlı, Bizans, Roma, Helenis- man olarak kullanılıyordu. tik, Klasik, Arkaik ve Neolitik dönemi kap- sayan kültür tabakalarıyla da İstanbul’un Osmanlı ve farklı Bizans tarihi hakkında eşsiz bilgiler sundu. dönemlerine ait kalıntılar tespit edildi. Theodosius Limanı Arkaik, Helenistik, ve Roma dö- nemlerine ait buluntular. Bizans döneminin en büyük limanı Mısır'dan ithal edilen buğdayın taşın- Bizans ve Osmanlı dönemlerine ması için yaptırıldı. ait mimari kalıntılar. Antik gemi koleksiyonu 37 batık gemi kalıntısı 5-11. yüzyıllar arasına ait dünyanın en geniş Orta Çağ batık gemi koleksiyonu Özgün durumda 22 mezar Binlerce hayvan iskeleti İlk İstanbulluların ayak izleri Neolitik Çağ insanlarına ait 2 bin 80 adet ayak izi belgelendi. l. Neden-sonuç ll. Amaç-sonuç lll. Koşul-sonuç D) ll - lll Verilen infografikte numaralanmış anlam özelliklerinden hangilerine yer verilmiştir? FÖY - 12 A) Yalnız l B) Yalnız ll C) l - lll 8. Sınıf
13. föy • Cümlede Anlam 5: Açıklama, Örnekleme Cümleleri • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (V) 3171 1. Bilinmeyeni bilinir kılmak, bir konu hakkında merak edilenleri açığa kavuşturmak için oluşturulan cümlelere açıklama cümlele- ri denir. “Bugün okula gitmeyeceğim.” cümlesini duyduğumuzda aklımızda hemen şu soru belirir: “Neden gitmeyecek?” bu cüm- leyi “Bugün okula gitmeyeceğim çünkü hastayım.” şeklinde devam ettirirsek aklımızdaki soruya cevap buluruz. Bu durumda “Bugün okula gitmeyeceğim çünkü hastayım.” bir açıklama cümlesi olur. Yukarıdaki bilgilere göre “Günü gününe pek uymaz bu kentin.” ifadesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa oluşan cümle bir açıklama cümlesi olur? A) Hiç kimse birbirini tanımıyor, kimse kimseye selam vermiyor. B) Kimse de nedenini merak etmiyor, neden bu kent böyle diye. C) B ir bakarsınız, yaz ortasında buz kesmişsiniz; bir bakarsınız, kasım ortasında ceket fazla gelmiş. D) U marım bu şehir ileride herkesin seveceği bir yer haline gelir. 8. Sınıf 2. Açıklama cümleleri genellikle “çünkü, öyle ki, demek ki, bununla beraber, başka bir deyişle, yani, anlaşılan vb.” ifa- delerle sağlanır. Ancak bu ifadelerin olmadığı açıklama cümleleri de vardır. Bu cümlelerde cümlenin açıklama olup olmadığı anlamından yola çıkılarak belirlenir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi açıklama cümlesidir? A) Beni hiç aramıyor sanırım numaramı kaybetti. B) Üniversite sınavını kazanmak istiyorsan geçmiş yıllardaki sorulara da bir bak. C) Yüz soruyu iki saatte çözebildiğini düşünelim. D) N e kadar eğitim alırsa alsın başarılı bir piyanist olamayacak. 3. Açıklama cümleleri neden sonuç cümleleriyle benzerlik gösterir. Neden sonuç cümlelerinde önce neden sonra sonuç belirtilir- ken açıklama cümlelerinde önce sonuç sonra neden belirtilir. “Fotoğrafları çıkardı gazetelerde çünkü sevilen bir sanatçıydı o.” l ll cümlesinde I. bölüm sonuç II. bölüm ise sonucun nedenini belirten açıklama kısmıdır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde önce sonuç sonra neden belirtilmiştir? A) Onu çağırmadık diye bize küstü. B) Bir daha böyle konuşma; beni üzüyorsun. C) Okulların açılmasıyla masraflar arttı. D) Tren hızını düşürüyordu istasyona giriyordu. FÖY - 13 8. Sınıf
4. Açıklama cümleleri her zaman neden belirtmez bazen bir duygu ve düşünceyi pekiştirme, anlamı detaylandırma işlevi de üstlenir. Bu yönüyle açıklama cümleleri neden sonuç cümlelerinden farklıdır. “Anlaşılan o ki on gün içinde bütün işler bitecek.” cümlesinde “anlaşılanın” ne olduğu “ki” bağlacından sonra detaylı bir şekilde ifade edilmiştir. Verilen bilgilere göre aşağıdakilerin hangisinde açıklama cümlesi diğerlerinden farklı bir işlevde kullanılmıştır? A) Ceza almasının sebebi maçta kırmızı kart görmesiydi. B) Kursa gitmeyeceğim çünkü başım ağrıyor. C) O zamana kadar yapmadığı bir şeyi yaptı: Çay ısmarladı. D) Sınavı çok iyi geçmiş, demek çalışmış. 5. İstanbul'un bazı bölgelerinde artış gösteren sineklerin birçok çeşidi var. İlaçlamaya karşı direnç kazanma riski olan ve has- talıkları da beraberinde getiren sinekler ............................... ......... Yukarıdaki afişte boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse bir sonucun nedeni belirtilmiş olur? A) sağlık için büyük bir tehdit. B) iklim değişikliğiyle artış gösteriyor. C) gittikçe yayılıyor. D) yetkilileri çaresiz bırakmış durumda. 6. Kurtlar insanlarca avlandığı zaman çakalların sayısında artış meydana geliyor. Çakalların sayısındaki artış ise doğadaki çok sayıda küçük hayvanın çakallara yem olmasına ve dolayısıyla bazı hayvan türlerinin yok olmasına neden oluyor. Yukarıdaki metinde yer alan bazı ifadeler sebep sonuç olarak ifade edildiğinde ifadelerden hangisi sadece sonuç bil- dirir? A) Kurtların insanlarca avlanılması B) Çakalların sayısındaki artış C) Küçük hayvanların çakallara yem olması D) Bazı hayvan türlerinin yok olması 7. Küresel ısınma yüzünden nesli tükenen ve tükenmek üzere olan birçok hayvan var: vaşak, çıta, caretta caretta, Ko- modo ejderi, dağ gorili, kutup ayıları... Yukarıdaki cümlede küresel ısınma nedeniyle nesli tükenmek üzere olan hayvanların varlığından bahsedilmiş ve bunu kanıt- lamak için de cümlenin devamında nesli tükenmek üzere olan hayvanlardan bazıları sıralanmıştır. Bu tür cümlelere örneklen- dirme cümleleri denir. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde örneklendirme cümlesi yoktur? A) Günümüzde bazı çocuk oyunları unutulmaya yüz tutmuştur: arapsaçı, çelik çomak, çatlak patlak B) Sınıfımızda Ali, Osman, Yusuf gibi bazı öğrenciler futbol turnuvasına; Kerem, Furkan, Kadir gibi bazı öğrencilerse güreş turnuvasına seçildiler. C) Y az tatilinde yapmak istediğim çok şey var: bisiklet sürmek, bol bol kitap okumak, film izlemek, İngilizce öğrenmek, seya- hat etmek D) Bir daha yapmam diye bağırdıkça benim dizlerimin bağı çözülüyordu, düşeceğim sanıyordum. 8. Sınıf FÖY - 13
8. Açıklama cümlelerinde bir sonucun sebebi belirtilir. Örneklendirme cümlelerinde ise sonuçtan etkilenen varlık kavram vb. unsurlardan bahsedilir, sonucun nedenleri üzerinde durulmaz. “Bazı filmler ne kadar zaman geçerse geçsin hiç eskimi- yor. Örneğin, Selvi Boylum Al Yazmalım, Neşeli Günler, Hababam Sınıfı.” cümlesinde bazı filmlerin üzerinden çok fazla zaman geçse de seyirci tarafından unutulmadığı ve hala ilk yayımlandığı gündeki yeniliğini koruduğu belirtilmiştir. Ancak filmlerin seyirci tarafından neden unutulmadığı ve eskimediğinin nedeni açıklanmamıştır. Bunun yerine unutulmayan ve eskimeyen filmlerin hangileri olduğu söylenerek sadece sonuçtan etkilenen unsurlara yer verilmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde bir sonucun nedeni üzerinde durulmamıştır? A) On iki saat boyunca kesintisiz uyudum çünkü çok yorulmuştum. B) Hava aşırı sıcak olduğu için denize birkaç saat sonra gitmeye karar verdik. C) K üresel ısınmanın etkisiyle kutuplardaki buzullar erimeye başladı. D) Sera gazı salınımında bazı ülkeler ön sıralarda yer alıyor: Çin, ABD ve birçok Avrupa ülkesi. 9. Verilen görsel aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabını vermektedir? A) Besin alerjisinin haritası neden çıkarılmıştır? B) Besin alerjisinin bölgesel farklılıklar göstermesinin sebepleri nelerdir? C) Bölgesel farklılıklara göre hangi bölgede hangi besin alerjisi yaygındır? D) Süt alerjisinin sadece Marmara ve Ege bölgelerinde görülme sebebi nedir? FÖY - 13
10. (I) Bizim çocukluğumuzda çeşit çeşit, renk renk şekerler yoktu. (II) Bakkallarda top şekerler olurdu, hani şu saplı olanlardan; dondurma gibi yalardınız. (III) Pazardan akide şekeri alınırdı, o da haftada bir… (IV) Bir de mahalleden sokak satıcıları geçer- di. (V) Bir sepetin kenarında pek de çeşidin olmadığı horoz şekerleriyle elma şekerlerini satarlardı. Yukarıdaki paragrafla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bir durum belirtilmiştir. B) II. cümlede I. cümleyle ilgili örnek verilmiştir. C) III. cümlede bir sonucun nedeninden bahsedilmiştir. D) Son cümlede de I. cümlede söylenenleri destekler nitelikte örnekler verilmiştir. 11. Aşağıdakilerden hangisinde sadece örneklendirme cümlesine yer verilmiştir? A) 1 soru B) 1 soru 1cevap 1cevap Ög İnsanlar ne nedir? zaman daha dürüsttürler? Eski Türkeçede “anne” demektir. “Öksüz” buradan tü- remiştir. Yani “öksüz” sadece “annesi olmayan” demek- İnsanlar fiziksel olarak yorgun olduklarında daha dü- tir. rüsttürler. Bu yüzden insanlar gece geç saatlerde yapı- lan konuşmalarda daha çok itirafta bulunurlar. C) 1 soru D) 1 soru 1cevap 1cevap Eyfel Kulesi'nden nefret eden Hiç “e” harfi Fransız yazar kimdir? kullanmadan yazılan kitap Guy de Maupassant. Sürekli, Eyfel Kulesi'ndeki bir ka- hangisidir? fede otururmuş. “Neden kuleden bu denli nefret ettiğin hâlde buradasın?” diye dokunduranlara da “Paris'te Ey- “E'siz Potkal”, Ersin Tezcan tarafından yazılan kitabı “E fel'in görünmediği tek yer burası.” cevabını verirmiş. Yayınları” yazmıştır. 8. Sınıf FÖY - 13
14. föy • Cümlede Anlam 6: Karşılaştırma, Aşamalı Durum, Örtülü Anlam Bildiren Cümleler • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (Vl) 3172 1. Karşılaştırma cümleleri: Birden fazla varlık, kavram ya da durumun karşılaştırıldığı cümlelerdir. Karşılaştırmada benzerlik, fark- lılık, üstünlük gibi değişik durumlar ifade edilir. “En, daha, gibi, kadar, göre, fazla, çok” sözcükleri karşılaştırma cümleleri oluş- turur. “Erciyes’in soğuğu hiçbir dağın soğuğuna benzemez.” cümlesinde Erciyes Dağı’nın soğuğu ile diğer dağların soğuğu üs- tünlük yönünden karşılaştırılmıştır. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde karşılaştırma yapılmamıştır? A) Ece, gezmeyi çok sever, Nilay ise kitap okumayı. B) Lise hayatım ortaokul gibi zor geçti. C) Bu soruyu Selim’den başkası yapamaz. D) Romanda uzun olaylar ele alınır. 2. “Kadar” sözcüğü karşılaştırma cümlelerinde cümleye “yaklaşıklık ve eşitlik” anlamları katabilir. “Biz de onlar kadar başarılıyız.” cümlesinde başarılı olma konusunda diğerleriyle aynı ölçüde başarılı olduğu belirtilmiştir. “Bir ton kadar kömür almış.” cümle- sinde ise bir ton değil ama bir tona yakın anlamı katarak “kadar” sözcüğü cümleye yaklaşıklık anlamı katmıştır. Bu bilgiye göre afişte yer alan söz aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümleye eşitlik anlamı katar? A) Ya var ya yok B) hafif değil C) küçük yapılmış D) zarif gözükmüyor FÖY - 14 8. Sınıf
3. “Gibi” edatı cümleye benzerlik anlamı katar. Örneğin “Zeytin gibi siyah gözleri vardı.” bazı cümlelerde ise gibi edatı, karşı- laştırma anlamında kullanılır. Örneğin “Ayşe annesi gibi güzel yemekler yapabiliyor.” cümlesinde Ayşe’nin, annesinin ye- meklerine yakın güzellikte yemek yaptığından bahsedilerek Ayşe ile annesinin yemekleri karşılaştırılmıştır. Bu bilgilere göre “gibi” edatı aşağıdakilerin hangisine karşılaştırma anlamı katmıştır? A) Bu çocuk da onlar gibi başarılı. B) Aslan gibi güçlü bir adam. C) Yollar yılan gibi kıvrılıyordu. D) Burnu bir kartal gagası gibiydi. 4. “İse” dilimizde hem bağlaç hem de isimleri yüklem yapan ek fiil görevinde kullanılabilir. Bağlaç olan “ise” cümlede bazen kar- şılaştırma yaparken ek fiil olan “ise” hiçbir zaman karşılaştırma yapmaz, cümleye koşul anlamı katar. “Ali boş vakitlerini kitap okuyarak, Burcu ise dizi izleyerek geçirirdi.” cümlesinde Ali ve Burcu’nun boş vakitlerini nasıl değerlendirdikleri “ise” kullanıla- rak karşılaştırılmıştır. “Arkadaşınız hasta ise mutlaka ziyaret edin.” cümlesinde “ise” isim olan “hasta” sözcüğüne gelerek cüm- lede herhangi bir karşılaştırma görevi üstlenmemiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde karşılaştırma yapılmıştır? A) Yola erken çıkar ise yetişebilir. B) Kerem gezmeyi çok sever Gamze ise kitap okumayı. C) Ş ayet paranız biter ise beni arayın. D) Bu soruyu bilir ise yarışmayı kazanacak. 5. -den/-dan -kinden/-künden Yukarıdaki ekler bazen cümlede karşılaştırma yapabilir. Buna göre verilen eklerden herhangi biri aşağıdaki cümlelerden hangisinde karşılaştırma yapmamıştır? A) Çorbanın tuzu dünkünden fazla olmuştu. B) Bu tedirgin edici yalnızlık, çöldeki sessizlikten farksızdı. C) Rol aldığı filmlerden çok, yaptığı dizi müzikleriyle halkın gönlünü kazanmıştı. D) E vden çıkıp yavaş adımlarla ana caddeye doğru yürümeye başladı. 6. Derecelendirme bildiren “en ve daha” sözcüklerinin olduğu bütün cümleler karşılaştırma bildirir. “Daha” sözcüğü cümlede za- man anlamında kullanılırsa karşılaştırma bildirmez. (1) Eğitimcileri kaygılandıran önemli bir gerçek var. (2) Günümüz gençleri, daha çocukken teknolojiye yönelerek sanal oyunlara ve hazır bilginin kolaycılığına sığınıyor. (3) Kitaptan uzaklaşan bu gençlerin büyük bir bölümü, sorumluluklar- dan kaçarak yaşamı bir eğlence gibi görüyor veya asosyal bir yaşam içinde bunalımlara sürükleniyor. (4) Bu tehlikenin herkes farkında ama “suçluyu” belirleme, zararı en aza indirme konusunda görüşler farklı. (5) Yasakçı bir anlayışla so- runun daha da büyüyeceğine kuşku yok. (6) Birleşilen tek gerçek ise çocuklar için kitabın önemi, yararları. Yukarıdaki açıklamaya göre verilen metindeki numaralanmış cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümle karşılaştırma cümlesi değildir. B) 2. cümlede “daha” sözcüğü zaman anlamı belirtmiştir. C) 4 ve 5. cümlelerde karşılaştırma yapılmıştır. D) “İse” sözcüğü 6. cümlede karşılaştırma yapmıştır. 8. Sınıf FÖY - 14
7. Bir işin kademeli bir şekilde gelişmesini ifade eden cümlelere aşamalı durum bildiren cümleler denir. Bu gelişim olumlu veya olumsuz yönde olabilir. Aşamalı durum cümlelerinde eylemin zaman geçtikçe değişimi söz konusudur. “Gitgide, gün geçtikçe, giderek, zamanla” vb. ifadeler aşamalı durum cümlelerinde sıkça kullanılır. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir aşamalı durum söz konusu değildir? A) Teknoloji bağımlılığı her geçen gün topluma yayılıyor. B) Göçmen kuşlar yavaş yavaş gözden kayboldular. C) Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. D) Son günlerde havalar gittikçe soğumaya başladı. 8. “Bugünkü törene ben de katıldım.” cümlesinde açıkça belirtilmediği halde törene bir kişi dışında başkalarının da katıldığı anla- mı vardır. Bu anlamı cümledeki “de” bağlacı sağlamıştır. Bu tür anlatımın olduğu cümleler örtülü anlam cümleleridir. Örtülü an- lam cümlelerinde “de” bağlacının yanı sıra “yine, artık, hiç, en, vb.” sözcüklerle de örtülü anlam sağlanabilir. I. Bugün hiç havamda değilim. (……………………………………………………..) II. Bu raflardaki tek kalın kitap budur. (………………………………………………….) III. Yeliz masa tenisi turnuvasında yine birinci olmuş. (………………………………………………………..) IV. Ali tekrar köye dönmüş. (……………………………………………………………….) Numaralanmış cümlelerin sahip olduğu örtülü anlam, cümlelerin yanındaki boşluklara yazılacaktır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi numaralanmış cümlelerden herhangi birinin örtülü anlamı değildir? A) Diğer günlerde morali bozuk değilmiş. B) Raflardaki diğer kitapların hepsi incedir. C) Yeliz masa tenisinde ilk kez başarılı olmuştur. D) Ali önceden de köye dönmüş. 9. Örtülü anlam cümlelerinde karşılaştırma veya aşamalı durum da yer alabilir. “Kayısılar gittikçe sararıyor.” cümlesinde “kayısı- ların önceden daha az sarı tona sahip olduğu” örtülü olarak belirtilmiş, bununla birlikte sararma durumunun bir süreç içinde adım adım gerçekleştiği ifade edilerek aşamalı durumdan bahsedilmiş yine aynı cümlede kayısıların renk yönünden önceki hal- leriyle şimdiki halleri arasında bir karşılaştırma yapılarak önceki ile şimdiki arasındaki fark ortaya konulmuştur. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde sadece karşılaştırma vardır? A) Bütün öğretmenler gibi onun da sesi yavaş yavaş kısılıyordu. B) Geçen yıl diktiğimiz fidanlar şimdi meyve veriyor. C) K urumumuzun başarısı gün geçtikçe daha da arttı. D) Onunla benim kilomuz aynı. FÖY - 14
10. İstanbul'da Hava Kirliliği Tam Kapanma İle Giderek Azaldı Tam kapanma kararı alınmasıyla vatandaşlar 17 günlük süreçte vakitlerinin büyük kısmını evde geçirdi. Kentte trafiğin de azalması hava kalitesinin iyileşmesini sağladı. HAVA KİRLİLİĞİNİN EN FAZLA AZALDIĞI İSTASYONLAR: %80 %62 %59 %36 %34 Sarıyer Beşiktaş Aksaray Yenibosna Esenler Verilen görselde, I. Aşamalı durum II. Karşılaştırma III. Örtülü anlam Numaralanmış anlamlardan hangisi veya hangilerine yer verilmiştir? A) Yalnız l B) l ve ll C) l ve lll D) l, ll ve lll 11. Kasr-ı Şirin Ant. ile bugünkü Türkiye-İran sınırı çizildi. FÖY - 14 Ferhat Paşa Ant. ile Osmanlı doğuda en geniş sınırlara ulaştı. Bucaş Ant. Osmanlı batıda en geniş sınırlara ulaştı. Osmanlı, İstanbul Ant. ile elde ettiği Avrupa üstünlüğünü Zitvatorok Ant. ile kaybetti. Cülus: Hükümdarın tahta çıkış törenidir. Sancak Sistemi: Padişahın oğlunun devlet tecrübesi kazanmaları için sancaklara gönderilmesi. Küçük Kaynarca Ant. ile ilk kez halkı Türk ve Müslüman'dan oluşan bir toprak kaybedildi. (Kırım) Coğrafi Keşiflerle İpek ve Baharat Yolları'nın önemi azaldı. Osmanlı'nın gümrük vergileri azaldı. Verilen cümlelerde aşağıdakilerden hangisi veya hangilerine yer verilmiştir? A) Karşılaştırma - örtülü anlam B) Sadece örtülü anlam C) K arşılaştırma - aşamalı durum D) Sadece aşamalı durum 8. Sınıf
15. föy • Cümlede Anlam 7: Cümleye Hâkim Olan Duygu ve Kavram- lar l (Üzüntü, Hayıflanma, Pişmanlık, Endişe, Sitem) • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (VIl) 3173 1. Bir kişinin kötü bir olay ya da yaşadığı durum karşısında çaresiz kalması ve bir şey yapamaması sonucu hissettiği mut- suzluğu ifade eden cümlelere üzüntü bildiren cümleler denir. Şeyda yukarıdaki açıklamaya uygun bir örnek bulmak için internetten bazı afişler bulmuştur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Şeyda’nın bulduğu afişlerden herhangi biri olabilir? A) B) Her şey birbirine bağlıdır, C) D) Hepiniz kendi ayıplarınızın Her insanın içinde garip Nasıl gösterirseniz o olur, hamalısınız. Ne verirseniz o gerçekleşir. Başkalarının kusurlarını Kısacası: kınamayınız. Ne ekersen onu biçersin. Sadi Şirazi bir yol hikâyesi vardır; \"Bu dünya soğuk, Rüzgâr genelde ters yöne eser. 8. Sınıf Limon ağaçları kurur. başı sabır, Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer.\" sonu umut olan. Cahit Zarifoğlu 2. Hayıflanma cümleleri, bir kişinin elinde imkân varken yapmayıp da sonradan üzüldüğü şeyleri ifade eden cümlelerdir. Faruk ile Serhat arasında geçen diyalog şöyledir: Sehat : Faruk neden böyle üzgünsün? Faruk : Geçen gün fuarda sarı renkli bir otomobil görmüştüm. Serhat : Evet, nasıldı, çok beğenmiş miydin? Faruk : Evet, hem de çok! Serhat : Hımm! Anladım sanırım arabanın fiyatı çok yüksekti ve sen o arabayı alamadığın için üzgünsün. Faruk : Hayır, aslında arabanın fiyatı çok uygundu fakat ben fiyat daha da düşer diye biraz beklemek istedim. Ama birisi benden önce davranıp arabayı satın almış şimdi kendi kendime: “…” Buna göre Faruk’un (…) ile eksik bırakılmış sözleri aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa hayıflanma cümlesine uygun örnek bir cümle ortaya çıkmış olur? A) Elimizden artık bir şey gelmez ne yapalım deyip üzülüyorum. B) Keşke o gün o arabayı alsaydım, deyip üzülüyorum. C) O arabayı almamakla çok şey kaybetmedim, seneye aynısı yine gelir nasıl olsa, diyorum. D) Bir daha ki sene fuara yine öyle bir araba gelir ama o kadar kim bekleyecek diyorum. FÖY - 15 8. Sınıf
3. “Keşke ona bu sözleri söylemeseydim.” Yukarıdaki cümlede bir kişinin önceden yaptığı bir eylem nedeniyle duyduğu üzüntü ifade edilmiştir. Bu tür cümlelere pişman- lık cümleleri denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde geçmişteki bir eylemden dolayı duyulan üzüntü dile getirilmiştir? A) Neden çok fazla tanımadığım birine bu kadar güvendim ki? B) Havaların böyle kurak gitmesi, hiç hayra alamet değil. C) Söyleye söyleye dilimde tüy bitti, yazarken noktalamaya dikkat etmiyor. D) İ nsanlar hâlâ uğradıkları haksızlıklara ses çıkarmıyor. 4. Hayıflanma ve pişmanlık cümlelerinin birbiriyle karıştırılmaması için Sevim Öğretmen öğrencilerine şu tabloyu oluşturmuştur: HAYIFLANMA PİŞMANLIK Yapılmayan bir işten dolayı ortaya çıkan üzüntüyü be- Yapılan bir işten dolayı ortaya çıkan üzüntüyü belirtir. lirtir. Örnek: Örnek: Keşke buradan ev almasaydık. (Beğenmediği bir yerde ev satın aldığı için üzüntüsü- Keşke o toplantıya katılsaydım. nü belirtmiş.) (Toplantıya katılmadığı için üzüntüsünü belirtmiştir.) Buna göre aşağıdakilerin hangisinde doğru örnekler verilmiştir? Hayıflanma Pişmanlık A) Bu elbiseleri neden aldı ki? Acaba buraya gelmekle hata mı ettik? B) Eğer ben onu sinirlendirmeseydim burada olmazdık. Ne söylesek artık boş, olan oldu bir kere. C) Odamdaki kütüphaneme baktıkça keşke daha çok kitap oku- Üniversite okumak için neden bu şehri tercih ettim ki? saydım, diyorum. D) O gün o otobüse binip İstanbul’a gelseydim, şimdi istediğim bir Ders çalış diye defalarca söyledim; ama söz dinleteme- hayatı elde etmiştim. dim. 5. Olumsuz bir durumun gerçekleşme olasılığından dolayı duyulan kaygıyı anlatan cümlelere endişe cümleleri denir. • Acaba yolda başlarına bir şey mi geldi? • Bu sınavdan geçemezsem evdekilere ne diyeceğim? • Tarlaları yine ektik, peki, bu ilkbaharda da yağmurlar düzenli yağmazsa ne yaparız? Cümleleri endişe bildiren cümlelerdir. Bu bilgilere göre aşağıdaki dizelerden hangisinde endişe hâkim olan duygudur? A) İnsana imtihan olarak B) Fazla kurcalamayın hayatı, C) Uçmak için D) Tüm sular yokuşa doğru akacak, özlemek yeter! Vicdanınız temizse kuş olmak gerekmiyor. El-âlem hayretle bize bakacak, Bir şehri , Yüreğiniz de güzelse... Küçük sevinçler olsun yeter. Neyi tutsak elimizi yakacak, Bir sesi, Yaşayın gitsin işte... Ateş külü kirletecek, korkarım. Bir nefesi... Cemal Süreya Can Yücel Abdurrahim Karakoç Cahit Zarifoğlu 8. Sınıf FÖY - 15
6. Yakınma cümleleri bir durumdan duyulan rahatsızlığın dile getirildiği, şikâyet bildiren cümlelerdir. “Güzelim sahil kasabası iki yılda beton yığınına döndü.” cümlesinde sahil kasabasına yapılan betonarme binaların kasabanın güzelliğine zarar verdiği dü- şünülerek bu durumdan rahatsızlık duyulmuştur ve bu durum bir şikâyet şeklinde dile getirilerek ortaya çıkan durumdan yakı- nılmıştır. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde yakınma yoktur? A) Bu yaşa geldi, halen odasını toplamayı öğrenemedi. B) Nerede nasıl davranacağını bir türlü öğrenemedi. C) Gittiğinden beri ne aradı ne de sordu. D) Ben zaten onun suçlu olduğunu baştan biliyordum. 7. SİTEM CÜMLELERİ: • Bir üzüntüyü bildirir. • Hoşnut olunmayan bir söz, davranış veya durum vardır. • Hoşnutsuzluk yumuşak bir dille öfkelenmeden söylenir. ÖRNEKLER 1- Bu kadar yakınıma geldin de bana uğramadan gittin. 2- Birazcık mutluluğu bize çok gördünüz. 3- Demek bana haber vermeden tiyatroya gittiniz. 4- Beni dinleyeceklerini hiç sanmıyorum. Yukarıda sitem cümleleriyle ilgili bir ödev hazırlayan Merve, ödevin örnek cümleler kısmında bir cümleyi yanlış örnek olarak vermiştir. Buna göre Merve’nin verdiği yanlış örnek aşağıdakilerden hangisidir? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 8. Bülent Öğretmen Türkçe dersinde yakınma ve sitem cümlelerini anlattıktan sonra öğrencilerin defterine şöyle bir not yazdırıp bu notla ilgili örnekler vermiştir: NOT: Yakınma cümleleri ile sitem cümlelerini birbiriyle karıştırmamak için şuna dikkat edilmelidir: Sitem cümle- lerinde bir durum, söz, kişi veya kişilerden duyulan rahatsızlık kişi veya kişilerin kendilerine söylenir, yakınma cümlesinde ise bir durum, kişi veya kişilerden duyulan rahatsızlık başkalarına anlatılır. O kadar emeğim var sana insan bir arayıp sorar. (Kişinin arayıp sormamasından duyulan üzüntü yumuşak bir dille kendisine karşı ifade edildiği için sitem cümlesidir.) Bunca zaman oldu bir kez olsun beni arayıp sormadı. (Kişinin arayıp sormamasından dolayı duyulan üzüntü başka birine belirtildiği için yakınma cümlesidir.) Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde yay ayraç içinde yer alan sözcük yanlış verilmiştir? A) Neden insanlar bu haksızlıklara susuyorlar ki? (yakınma) B) Artık benim söyleyecek bir şeyim yok, hiçbiri beni dinlemiyor. (yakınma) C) Akşama kadar herkesle ilgilendin ama şurada beni hiç fark etmedin öyle mi? (yakınma) D) Neden böyle düşman görünürsünüz yıllar yılı dost bildiğim aynalar? (sitem) FÖY - 15
9. “Muhteşem bir şey. Sanki büyük bir laboratuvar!” diyordu komşum gördüğü serayı imrenerek anlatırken. “Her şey bilgisayar kontrolünde. İçeride ne rüzgâr ne güneş ne de toprak var! Domatesler su kültüründe yetişiyor. Bizim tarladan aldığımız verimin on katını alıyorlar neredeyse.” Komşumun bu sözleri benim için oldukça ürperticiydi. Halbuki bu günlerde sıkça sorulan, “Ne- rede o mis gibi kokan güzelim domatesler?” sorusunun gerisinde, “Bir zamanlar yaşadığımız doğa nerede?” kaygısı olmalı. Binlerce yıldır doğanın dengesi, çeşitli müdahalelerle bozuluyor. Çünkü üretici için öncelik, ürettiği ürünün sağlıklı ve besleyici olması değil, verimi, raf ömrü ve albenisi oluyor. Bunun sonucunda gıdanın üretim biçimi de gıdanın içeriği de değişmeye baş- lıyor. Bu sağlığımız için hiç de iyi bir durum değil. Verilen metinde ağırlıklı olarak hangi duygulara ait cümleler vardır? A) Sitem B) Endişe C) Hayıflanma D) Yakınma Yakınma Sitem Pişmanlık Endişe 10. CÜMLELER HAYIFLANMA PİŞMANLIK SİTEM YAKINMA ÜZÜNTÜ ENDİŞE 1 Bunca olumsuzluğa karşı hiç- ✗ bir tepki yok. 2 Kovid’in yayılması hep bu hız- ✗ da ilelerse ne yapacağız? ✗ Ben onun ilerlemesi için ne fe- ✗ ✗ 3 dakarlıklar yaptım ama keşke yapmasaydım. 4 Bizi de elden saydın, bir der- din var mı diye hiç sormadın. O gün o insanların uyarısına ✗ 5 çağrısına keşke kulak versey- dim. O mahalledeki yoksul insan- 6 ların halini gördükçe içim par- ça parça oluyor. Yukarıdaki tabloda yer alan cümleler belirttikleri duyguya göre “✗” işaretiyle belirtilirken bazı hatalar yapılmıştır. Buna göre numaralanmış cümlelerden hangilerinde hatalı işaretleme yapılmıştır? A) 1 ve 4 B) 2 ve 3 C) 5 ve 6 D) 2 ve 6 8. Sınıf FÖY - 15
16. föy • Cümlede Anlam 8: Cümleye Hâkim Olan Duygu ve Kav- ramlar ll (Ön Yargı, Şaşırma, Sevinç, Özlem Cümleleri) • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (VlIl) 3174 1. Henüz gerçekleşmemiş bir durumla, olayla ya da kişiyle ilgili çeşitli olaylara, gözlemlere, şartlara dayanarak önceden edinilen yargıları anlatan cümlelere ön yargı (peşin hüküm) cümleleri denir. “Bu maçı biz kazanamayız.” cümlesi henüz gerçekleşme- miş bir olayın sonucuyla ilgili kesin yargı belirttiği için ön yargı cümlesidir. Buna göre, l. Siz asla bir üniversiteye yerleşemeyeceksiniz. ll. Şunun üstüne başına baksana, bunu kesin o yapmıştır. lll. Bu halde karşıma çıkacağını hiç beklemiyordum. lV. Bu sınavdan yüksek not alamaz. numaralanmış cümlelerden hangisi veya hangileri ön yargı cümlesi değildir? A) Yalnız l B) l ve ll C) Yalnız lll D) ll ve lV 2. Ön yargı cümleleri sadece olumsuz yargı bildirmez, bir olay, durum veya kişiyle ilgili gerçekleşmemiş bir olumlu yargıda bulun- mak da ön yargı cümlesidir. • Aslı bu yarışı kazanacak. • Selim sınavdan yüksek not alacak. • Bu sene ürünlerde verim artacak. Cümlelerinin hepsi olumlu anlamda peşin hüküm içeren cümlelerdir ve ön yargı bildirir. Yukarıdaki açıklamalara göre aşağıdakilerden hangisi ön yargı bildirmez? A) Bu çocuğun kimseye zararı dokunmaz. B) Bu film Türk sinemasının en çok izlenen filmi olacak. C) Evin halini görünce gözlerime inanamadım. D) Arkadaşına kalemi kesinlikle Mehmet vermiştir. FÖY - 16 8. Sınıf
3. Güzel görünen herkes bir gün yaşlanacak Ama iyi insanlar yaşlansalar da iyi insan olarak kalacaklar. - La Edri Yukarıdaki afişte yer alan cümlelerle ilgili, l. Olumlu ön yargı cümlesi kullanılmıştır. ll. Ön yargıya yer verilmemiştir. lll. Olumsuz ön yargı söz konusudur. numaralanmış değerlendirmelerden hangisi veya hangileri doğrudur? A) Yalnız l B) Yalnız ll C) ll ve lll D) l ve lll 4. Beklenmeyen, umulmayan bir durumla, kişiyle ya da olayla karşılaşıldığında nasıl davranacağını ve ne yapacağını bilememe, düşünce karışıklığı yaşama, hayrete düşme anlamı taşıyan cümlelere şaşırma (şaşkınlık) cümleleri denir. “Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!” cümlesinde sınavdan yüksek not beklenilirken hiç umulmadık bir şekilde düşük not alın- ması sonucu bir şaşkınlık belirtilmiştir. l ll lll lV Yukarıdaki açıklamalara göre numaralanmış film repliklerinden hangileri bir şaşırma bildirir? A) l ve ll B) l ve lll C) ll ve lll D) l ve lV 5. İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan sevinci anlatan cümlelere sevinç cümleleri denir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde sevinç cümlesi yoktur? FÖY - 16 A) Yaşasın, sonunda bahar geldi. B) Annem doğum günümde bana en sevdiğim oyuncağı alacak. C) Y ıllardır görmediği oğlunu görünce ayakları yerden kesildi. D) Ü niversiteyi kazandığı için etekleri zil çalıyor. 8. Sınıf
6. ÖZLEM CÜMLELERİ • Geçmişte yaşanan günleri tekrar yaşama isteği belirtilir. • Bir yeri ya da kişiyi görme isteğini ifade eder. “Yıllardır görmediğim köyüm burnumda tütüyor.” cümlesinde uzun süredir görmediği bir yeri görme isteği belirtilerek öz- lem duygusu dile getirilmiştir. “Dedemin yanında olabilseydim şimdi.” Bu cümlede ise bir kişiyi görme isteği belirtilerek özlem duygusu ifade edilmiştir. “Eskiden bayramlar bir başka kutlanırdı.” cümlesinde geçmişte yaşanan günlere olan özlem vurgulanmıştır. l ll lll lV NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR? AH O ESKİ 90'LARDA BAYRAMLAR! BAYRAM D) ll ve lV GÜNLERİ Verilen açıklamalara göre numaralanmış afişlerden hangileri özlem bildirir? A) l ve ll B) l ve lll C) ll ve lll 7. Çocukluğumdaki “teyzeler ve amcalar dünyası” şimdiki dünyadan kesinlikle daha iyiydi. Şimdiki dünyada hırs ve yetinmezlik, insanları olumsuz yönde değiştiriyor. Kitleler komşuluğu, dayanışmayı bu gidişle unutacak. Kimse kimseye yardım elini uzat- mayacak. Ellili yılları arıyorum hep, o zamanlar oturduğumuz sokakta herkes birbirini adıyla tanırdı. Birine bir şey olsa herkes 8.Sınıf yardıma koşardı. Köylerde, kenar mahallelerde hâlâ böyle mi bilmiyorum. Bugün apartmanlarda oturan eğitimli, meslek sahibi insanlar birbirlerinin adlarını bilmedikleri gibi birbirleriyle selamlaşmıyorlar bile. Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki duygulardan hangilerine yer verilmiştir? A) Özlem B) Ön yargı C) Ön yargı D) Şaşırma Şaşırma Sevinç Özlem Sevinç 8. Özlem Ön yargı Şaşırma Sevinç Aşağıdaki cümlelerden hangisi verilen duygulardan herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) Bu işte başarılı olacağından kuşkum yok. B) Dayımlar bugün bize gelecek içim kıpır kıpır. C) Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti. D) Sabah gördüğüm manzara beni çok etkiledi. 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi “Bu kitap çok satar.” cümlesiyle aynı duyguyu ifade eder? A) Bizi görür görmez yine bağırıp çağıracak. B) Sürekli olarak sahanda yumurta yerdik, nerede o günler? C) Ansızın beni görmesin mi? D) Böyle bir gün bu yere bir daha gelir miyim bilmiyorum. FÖY - 16
10. • Allah’ım sanki cennetteyim! • Fırsat olsa da oraları tekrar görebilsek! • O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun! • Böyle ansızın gideceğini hiç düşünme- miştim. Yukarıdaki cümlelerin herhangi biri duygu yönünden değerlendirildiğinde seçeneklerdeki kavramlardan hangisiyle ilişkilendirilemez? A) Ön yargı B) Sevinç C) Özlem D) Şaşırma 11. Uçun kuşlar uçun doğduğum yere; Şimdi dağlarında mor sümbül vardır. Ormanlar koynunda bir serin dere, Dikenler içinde sarı gül vardır. O çay ağır akar, yorgun mu bilmem? Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem? Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem? Yüce dağ başında siyah tül vardır. Orda geçti benim güzel günlerim; O demleri anıp bugün inlerim, Destan-ı ömrümü okur dinlerim, İçimde oralı bir bülbül vardır. Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok; Öyle akar sular, öyle hava yok; Feryadıma karşı aks-i seda yok; Bu yangın yerinde soğuk kül vardır. Hey Rıza, kederin başından aşkın, Bitip tükeniyor elem-i aşkın, Sende -derya gibi- daima taşkın, Daima çalkanır bir gönül vardır. (Serab-ı Ömrüm) Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI Yukarıdaki şiirde hâkim olan duyguya göre şiire bir başlık belirlenecek olursa hangi seçenekteki ifade en uygun baş- lık olur? A) Bitmeyen Sevinç B) Yurduma Özlem C) Güzel Vatanım D) Mutluluk Yurdu 8. Sınıf FÖY - 16
17. föy • Cümlede Anlam 9: Cümleye Hâkim Olan Duygu ve Kav- ramlar lll (Küçümseme, Azımsama, Yadsıma/İnkâr, Kanık- sama Cümleleri) • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (IX) 3175 1. Gamze küçümseme cümleleriyle ilgili ödevini hazırlarken şu bilgilere ulaşmıştır: “Bir kişiye veya bir olaya değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe, hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümse- me cümleleri denir.” ÖRNEKLER: • Sen kim, hâkim olmak kim? • Sanırım kendini dünyanın en güzel aşçısı zannediyor! • Sen ne anlarsın sanattan, şiirden? Bu bilgilerden hareketle Gamze de “örnekler” bölümüne bir cümle ekleyecektir. Buna göre Gamze’nin ekleyeceği cümle aşağıdakilerden hangisi olamaz? 8.Sınıf A) Senin gibisini ben cebimden çıkarırım! B) Günlerce çalıştığın hâlde sınavdan 75 mi alabildin? C) S enden başkasını bulamadılar mı, bu işi yapacak? D) B izi bu sefer daha sıcak karşılayacağını düşünmüştük. 2. l. Bir haftada sadece bu kadar mı yazabildin? ll. Çok açım, bu kadarcık yemekle doyamam. lll. Bu parayla mı bir ay geçineceğim. Filiz Öğretmen öğrencisi Merve’ye yukarıdaki cümleleri ifade ettikleri duygu yönünden incelemesi için ödev olarak vermiştir. Merve ödevini yaparken şu sonuçlara ulaşmıştır: • l. cümlede “bir haftada daha çok yazılabileceği” vurgulanarak yazılanlar yeterli bulunmamıştır. • ll. cümlede “yemeğin az olduğu belirtilerek karın doyurmak için yeterli olmadığı” vurgulanmıştır. • lll. cümlede “eldeki paranın bir aylık sürede geçim için yeterli olmadığı” vurgulanmıştır. Bu cümleler “Bir şeyin umulduğundan az olduğu yargısına varmayı, bir şeyi az görmeyi, az bulmayı” ifade eden “azımsama” cümleleriyle aynı duyguyu yansıtmaktadır. Dolayısıyla bu cümleler azımsama cümleleridir. Bu durumda Merve’nin ulaştığı sonuçlar doğru olduğuna göre aşağıdakilerden hangisi azımsama cümlesidir? A) Bu çalışmayla mı Türkiye birincisi olacaksın? B) Sen kim Türkiye birincisi olmak kim? C) O mu bu şirketi idare edecek? D) Şiirden anlayacak insanı buralarda bulamazsın. FÖY - 17 8. Sınıf
3. Azımsama cümleleri genellikle küçümseme cümleleriyle karıştırılır, azımsama cümleleri bir şeyin az olduğunu ifade etme, ye- terli görülmeyen bir durumu vurgulama amacı taşır. Küçümseme cümleleri ise aşağılama, kibirlenme, küçük görme duyguları- nı taşır. “Çözdüğün bu kadar soruyla sınavı kazanman mümkün değil.” cümlesinde sınava hazırlanan kişiye sadece “sınavı ka- zanması için daha çok soru çözmesi gerektiği” söylenmek istenmiştir. “Bu kadar çok soru çözsen bile bu sınavı kazanabileceğini mi düşünüyorsun.” cümlesinde ise alay etme, kibirli bir tavır sergileme söz konusudur. Dolayısıyla ilk örnek cümle azımsama, son örnek cümle ise küçümseme cümlesine örnektir. Bu açıklamalara göre aşağıdakilerden hangisinde bir kibirlenme söz konusudur? A) K oskoca tatilde sadece bir kitap okumuş. B) K oca şirkette sadece bir kişi projesini bitirmiş. C) B u davete en az beş yüz kişi gelir bu yemek yeter mi sanıyorsun? D) Senden önce de beni mağlup etmek isteyen çok oldu, hiç şansını zorlama bence. 4. Gerçekleşmesi beklenen, istenen olay durum ve işleri bildiren cümlelere beklenti cümleleri denir. “Annemin, doğum günümde bana en sevdiğim oyuncağı alacağını umuyorum.” cümlesinde doğum günüyle ilgili bir hediye beklentisi ifade edilmiştir. Buna göre, I. Sınavdan iyi bir not almayı umuyorum. II. Bizi bu sefer daha sıcak karşılayacağını düşünüyorum. III. Birden yanıma geldi ve soru sormaya başladı. IV. Aniden müdürle göz göze geldik. numaralanmış cümlelerden hangileri beklenti cümlesidir? A) l ve ll B) l ve lll C) ll ve lll D) l ve lV 5. Beklentiler her zaman gerçekleşmeyebilir bu nedenle beklenti cümleleri gerçekleşmiş beklenti cümleleri ve gerçekleşme- miş beklenti cümleleri olarak ikiye ayrılır: Gerçekleşmiş Beklenti Cümleleri: İstenilenlerin elde edildiğini; iş, durum ve olayların umulan şekilde gerçekleştiğini bildi- rir. “Bu sonuç tam da benim umduğum gibi oldu.” cümlesinde İstenilen sonucun elde edildiği belirtilerek beklentinin ger- çekleştiği ifade edilmiştir. Gerçekleşmemiş Beklenti Cümleleri: Arzu edilenin gerçekleşmediğini istenilenden farklı bir biçimde gerçekleştiğini ifade eden cümlelerdir. “Ödevini yapmadan okula gitmez sanmıştım.” bu cümlede ödevin yapılacağı beklentisi vardır ancak öde- vin yapılmadığı belirtilerek beklentinin gerçekleşmediği ifade edilmiştir. I. Her gün derslerini tekrar ettiğini sanıyordum. IV. Sana bu işi başaracağımızı söylemiştim. II. Bu kadar ısrarıma karşılık kalırsın diye düşünmüştüm. V. Ben zaten senin beni anlayacağını biliyordum. III. Doğrusu o ağırlığı kaldıracağına pek ihtimal vermemiştim. Vl. Doğum günümü unutmadığını anlamıştım. Yukarıdaki açıklamalardan hareketle, numaralanmış cümleler gerçekleşmiş beklenti ifade eden cümleler ve gerçekleşmemiş beklenti ifade eden cümleler şeklinde gruplandırılacaktır. Buna göre doğru gruplandırma hangi seçenekte verilmiştir? Gerçekleşmiş Beklenti Gerçekleşmemiş Beklenti A) l, ll, lV lll, V, Vl B) ll, lV, Vl l, lll, V C) l, ll, lll lV, V, Vl D) lV, V, Vl l, ll, lll 8. Sınıf FÖY - 17
6. Gerçekleşmemiş beklenti cümlelerinde ortaya çıkan durumla ilgili bir üzüntü de söz konusu ise bu durumda gerçekleş- memiş beklenti ifade eden cümleler aynı zamanda hayal kırıklığı da belirtir. “Sözüne sadık kalır da beni yarı yolda bırak- maz diye ümit etmiştim.” cümlesinde sözünü tutacağını umduğu kişinin sözünde durmaması sonucu duyulan üzüntü be- lirtilmiştir. Dolayısıyla bu cümlede gerçekleşmemiş beklenti sonucunda yaşanan üzüntü, hayal kırıklığı oluşturmuştur. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde hayal kırıklığı söz konusu değildir? A) Manisa’ya taşınınca her şey değişecek sanmıştım. B) Bunca yaşananlardan sonra hatasını anlamasını beklerdim. C) Engelli arkadaşımızı kimsenin kabullenmeyeceğini düşünüyordum ama beni yanılttılar. D) Bugün beni merak edip görmeye geleceğini düşünmüştüm. 7. Gerçekleşen bir olayın veya durumun aksini iddia ederek veya olayı, durumu ya da bir kavramı kabullenmeyerek gerçeği sak- lama, olduğundan farklı gösterme amacı güden cümlelere yadsıma bildiren cümleler denir. Örneğin komşuların zillerine basıp kaçan bir çocuğa “Bu zillere sen mi basıyorsun?” diye sorulduğunda çocuk şu cevabı verirse: “Komşuların zillerine ben bas- madım.” Bu cümle bir yadsıma cümlesi olur çünkü burada komşuların zillerine basma olayının çocuk tarafından kabullenilme- mesi söz konusudur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yadsıma cümlesi değildir? A) Olayların bu hale gelmesine ben mi sebep olmuşum? B) Ben ona para vereceğim diye bir şey söylemedim. C) Seninle daha önce hiçbir yerde karşılaşmadım ben. D) Öğrencilerin bu tavırlarına artık aldırmıyorum. 8. Sınıf 8. \"Bu yaşıma gelene kadar öğrendiğim en muaz- zam şey tepkisiz kalabilmek. İnanılmaz kırılmış, şaşırmış ya da üzülmüş ol- sam bile her şeyin olabilirliğini, herkesin her şe- yi yapabileceğini kabullenmek.\" Frida Kahlo Yukarıdaki görselde hayat karşısında yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle artık eskisi gibi tepki vermemek gerektiğini öğrenen ve bunu kabullenen birinin ifadelerine yer verilmiştir. Bu durum kanıksama kavramıyla ilişkilendirilebilir. Kanıksama; kişilerin bir durum, olay veya konuda maruz kaldıkları olumlu veya olumsuz etkilere karşı, bir süre sonra tepki gösterememe, alışma du- rumunu anlatır. Bu durumun ifade edildiği cümlelere ise kanıksama cümleleri denir. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde bir kanıksama cümlesi yoktur? A) Kovid’le ilgili yayımlanan vaka sayılarına karşı iyice duyarsızlaşmaya başladık. B) O ailenin hayır işleriyle uğraştığını buralarda herkes bilir. C) Bu apartmanda yaşanan elektrik kesintileri artık bize normal geliyor. D) Sürekli olarak sahanda yumurta yerdik, nerede o günler? FÖY - 17
9. Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çar- parak düşer. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplayıp, tekrar başlarını cama vurur. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerin- den, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 san- timden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar. Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı hayat dersine sadık halde yaşamaya başlarlar. Yukarıda anlatılanlara göre pirelerin durumunu en iyi anlatan kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Kanıksama B) Yadsıma C) Gerçekleşmiş beklenti D) Gerçekleşmemiş beklenti 10. KARAGÖZ İLE HACİVAT: MANGAL SEFASI Hacivat : Karagözüm, sucuk aldım. Gel mangal sefası yapalım. Karagöz : Birer kangal alalım ama benim bahçe küçük, kangala dar gelir. Hacivat : Kangal demedim Karagözüm, mangal dedim. Mangalda sucuk pişirelim. Karagöz : Kangalla çocuk bir arada olmaz. Yaşar’ı kangal ısırır. Hacivat : Canım, ne Yaşar’ı ne kangalı, sucuk dedim, mangal dedim. Karagöz : He öyle söylesene, sucuğu mandalla tavana asarsın. Karagöz ve Hacivat diyaloğuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) K aragöz’ün ilk cümlesi bir küçümseme cümlesidir. B) Hacivat’ın ilk cümlesi gerçekleşmemiş bir beklentiyi ifade eder. C) Hacivat’ın son cümlesi yadsıma cümlesidir. D) K aragöz’ün ilk cümlesi azımsama cümlesidir. 11. Al şuradan üstü kalsın. Üstü kalsın mı? Eksik ki bu para! Tamam, işte o zaman üstü bende kalsın. Verilen diyalogdaki cümlelerden herhangi birinde aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmiştir? A) Küçümseme - Azımsama B) Azımsama - Yadsıma C) Kanıksama - Küçümseme D) Yadsıma - Kanıksama 8. Sınıf FÖY - 17
18. föy • Cümlede Anlam 10: Cümleye Hâkim Olan Duygu ve Kav- ramlar lV (Tanım, Öneri, Uyarı, Varsayım, Eleştiri, Öz Eleş- tiri Cümleleri) • Okuduklarıyla ilgili çıkarımlarda bulunur. (X) 3176 1. “Dil, canlı bir iletişim aracıdır.” cümle- “İş, oluş, durum bildiren sözcüklere fiil sinden ben, dilin “canlı bir iletişim adı verilir.” cümlesinden ben fiillerin; aracı” olduğunu öğrendim. iş, oluş, hareket bildiren sözcükler olduğunu öğrendim. Berk Evren Berk ve Evren tırnak içindeki cümlelerden ne öğrendiklerini belirtmişlerdir. Konuşma balonlarında tırnak içinde verilen bu cüm- leler bir kavramın ne olduğunu, niteliklerini belirtmiştir. Bu tür cümlelere tanım cümleleri denir. Tanım cümleleri “Bu nedir?” ve- ya “Bu kimdir?” sorularına cevap verir ve bir varlığın kavramın ne olduğunu özellikleriyle birlikte ifade eder. 8. Sınıf Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerden hangisi “Bu nedir” veya “Bu kimdir?” sorularından herhangi birine cevap ver- mez? A) Öykülerin giriş bölümüne serim, gelişme bölümüne düğüm ve sonuç bölümüne çözüm denir. B) Didar, çehre, suret ve sima kelimeleri yüz manasına gelir. C) Bâki, klasik Osmanlı şiirine söyleyiş gücü kazandırmış ve “Sultânü'ş-Şuarâ” diye anılmış büyük divan şairidir. D) B ilgiç, her şeyi bildiğini sansa da aslında hiçbir şey bilmez, bu yüzden cahil kalır. 2. Tanım cümleleri genellikle nesnel bilgiler içerir fakat öznel bilgiler veren tanım cümleleri de vardır. “Deneme; yazarın, görüşle- rini kanıtlamaya kalkmadan, okuru inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.” cümlesinde nesnel bilgilerle deneme türünün ne olduğu ifade edilmiştir. “Deneme; yazarın, düşüncelerini kendiyle sohbet ediyormuş gibi anlattığı en etkileyici en içten bir yazı türüdür.” cümlesinde ise deneme türüyle ilgili öznel değerlendirmeler yapılarak bir tanım cümlesi oluşturulmuştur. Tecrübe, herkesin kendi Öğrenmek; yanlışlarına verdiği isimdir. zihnin asla yorulmadığı ll asla korkmadığı ve l Oscar Wilde asla pişman olmadığı tek şeydir. Leonardo da Vinci Buna göre numaralanmış afişlerdeki cümleler için yapılan aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi doğrudur? A) I. cümle nesnel, II. cümle öznel tanım cümlesidir. B) Her iki cümle de öznel tanım cümlesidir. C) Sadece II. cümle nesnel tanım cümlesidir. D) Sadece I. cümle nesnel tanım cümlesidir. FÖY - 18 8. Sınıf
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138