Allah’ım, birliklerini toz duman et. Allah’ım, topluluklarını dağıt. Allah’ım, sayılarını azalt. Allah’ım, keskinliklerini körelt. Allah’ım, belâları üzerlerine yağdır. Allah’ım, onlara azâbını ulaştır, ellerini bağla, kalblerini tut ve onları emellerine ulaşt- tırma. Allah’ım, nebîlerine, rasullerine ve dostlar- rına yardım ederek düşmanlarını darma dağın ettiğin gibi onları da paramparça eyle. Allah’ım, düşmanlarına karşı sevgili kullar- rının öcünü aldığın gibi bizim de öcümüzü al. Allah’ım, bize karşı düşmanlara imkân verme, günahlarımız sebebiyle onları üzerimiz- ze musallat etme. (Yedi defâ: Hâ-mîm) İş kız- zıştı ve yardım geldi, artık onlar bize karşı yar-d dım göremezler. Hâ-mîm Ayn-sîn-kâf, korkt- tuğumuz şeylerden himâyemizdir. Allah’ım, gaflete düşürülmenin şerrinden bizi koru, bizi belâların mahalli eyleme! Allah’ım, emellerimizi ve ümidlerimizi bize lutfeyle/gerçekleştir. Yâ Hû, yâ Hû, yâ Hû! Ey fazlı sâyesinde istediğimiz, Sen’den duâ- âlarımızı âcilen kabul etmeni istiyoruz. Âcilen istiyoruz. Allah’ım âcilen. 251
ِإ ٰل ِهى ا إْ ِل َجا َب َةَ .يا َم ْن أَ َجا َب َس ِّي َد َنا نُو ًحا َع َل ْي ِه ال َّس َال ُمَ .يا َم ْن َك َش َف ال ُّض َّر َع ْن َس ِّي ِد َنا أَ ُّيو َب َع َل ْي ِه ال َّس َال ُمَ .يا َم ْن أَ َجا َب َد ْع َو َة َس ِّي ِد َنا َز َك ِر َّيا َع َل ْي ِه ال َّس َال ُمَ .يا َم ْن َق ِب َل َت ْس ِبي َح َس ِّي ِد َنا يُونُ َس ْب ِن َم ّٰتى َع َل ْي ِه ال َّس اَل ُمَ .ن ْسأَلُ َك ِبأَ ْس َرا ِر ٰه ِذ ِه ال َّد َع َوا ِت ا ْل ُم ْس َت َجا ٰبا ِت أَ ْن َت َت َق َّب َل ِم َّنا َما ِب ِه َد َع ْو َنا َك َوأَ ْن تُ ْع ِط َي َنا َما َسأَ ْل َنا َك﴿ .أَ ْن ِج ْز َل َنا َو ْع َد َك ا َّل ِذى َو َع ْد َت ُه ِل ِع َبا ِد َك ا ْل ُم ْؤ ِم ۪ني َن أَ ْن َال ِإ ٰل َه ِإ اَّل أَ ْن َت ُس ْب َحا َن َك ِإ ِنّى ُك ْن ُت ِم َن الظَّا ِل ۪مي َن ﴾3 َال ّٰل ُه أَ ْك َب ُر َس ْي ُف ال ّٰل ِه َقا ِط ُع ُه ْمَ .و َك ٰفى ِبال ّٰل ِه َو ِل ًّيا َو َك ٰفى ِبال ّٰل ِه َن ۪صي ًرا َو َح ْس ُب َنا ال ّٰل ُه َو ِن ْع َم ا ْل َو ۪كي ُل َو َال َح ْو َل َو اَل ُق َّو َة ِإ َّال ِبال ّٰل ِه ا ْل َع ِل ِّي ا ْل َع ۪ظي ِم. َس اَل ٌم َع ٰلى نُو ٍح ِفى ا ْل َعا َل ۪مي َن. ﴿ ِإ ْس َت ِج ْب َل َنا ٰا ِمي َن ﴾3 َف ُق ِط َع َدا ِب ُر ا ْل َقو ِم ا َّل ِذي َن َظ َل ُمواَ .وا ْل َح ْم ُد ِل ّٰل ِه َر ِّب ا ْل َعا َل ۪مي َن. َف َا ْص َب ُحوا َال يُ ٰرٓى ِإ َاّل َم َسا ِكنُ ُه ْم ط َك ٰذ ِل َك َن ْج ِزى ا ْل َق ْو َم ا ْل ُم ْج ِر ۪مي َن. َو َص َّلى ال ّٰل ُه َع ٰلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع ٰلى ٰا ِل ِه َو َص ْح ِب ِه َو َس َّل َم َت ْس ۪لي ًما َوا ْل َح ْم ُد ِل ّٰل ِه َر ِّب ا ْل َعا َل ۪مي َن. 252
İlâhî, bize icâbet eyle! Ey efendimiz Nûh - aleyhisselâm-’a icâbet eden, ey efendimiz Ey-y yûb -aleyhisselâm-’dan sıkıntıları gideren, ey efendimiz Zekeriyâ -aleyhisselâm-’ın duâsı-n na icâbet eden, ey efendimiz Yûnus bin Met-t tâ -aleyhisselâm-’ın tesbihini kabul eden, bu kabul olan duâların esrârı hürmetine yaptığı-m mız duâları bizden kabul etmeni ve istediğimiz şeyleri vermeni taleb ediyoruz. (Üç defâ: “Sen’den başka hiçbir ilâh yoktur. Sen’i tenzih ederim. Gerçekten ben zâlimlerden oldum.” (el-Enbiyâ, 87) diyen mü’min kullarına ettiğin vaadini bizim için gerçekleştir, yerine getir.) Allah en büyüktür, Allah’ın kılıcı onlar- rı kesecektir. Allah velî olarak yeter, Allah yar-d dımcı olarak yeter, Allah bize yeter, O ne güz- zel vekildir. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azam- met sahibi Allah’ın yardımıyladır. “Bütün âlemlerde Nûh’a selam olsun!” (es-Sâffât, 79) (Üç defâ: Bize icâbet et, duâlarımızı kab- bûl eyle!) “Böylece zulmeden toplumun kökü kers sildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsr sustur.” (el-En’âm, 45) “…Nitekim (o kasırga gelince) onların evlr lerinden başka bir şey görülmez oldu. İşte biz suç işleyen toplumu böyle cezâlandırır rız.” (el-Ahkâf, 25) Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına tam olarak salât u selâm eylesin! Hamd, Âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. 253
Hizbü’l-Bahr Denizde Okunacak Duâ ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم َال ّٰل ُه َّم َيا َع ِل ُّي َيا َع ِظي ُم َيا َح ِلي ُم َيا َع ِلي ُم أَ ْن َت َر ِبّى َو ِع ْل ُم َك َح ْس ِبىَ .ف ِن ْع َم ال َّر ُّب َر ِّبى َو ِن ْع َم ا ْل َح ْس ُب َح ْس ِبىَ .ت ْن ُص ُر َم ْن َت َشا ُء َوأَ ْن َت ا ْل َع ِزي ُز ال َّر ِحي ُمَ .ن ْسأَلُ َك ا ْل ِع ْص َم َة ِفى ا ْل َح َر َكا ِت َوال َّس َك َنا ِت َوا ْل َك ِل َما ِت َوا اْ ِل َرا َدا ِت َوا ْل َخ َط َرا ِت ِم َن ال ُّش ُكو ِك َوال ّظُنُو ِن َوا أْلَ ْو َها ِم ال َّسا ِئ َر ِة َع َوْنُز ْل ِزُملُوَطاا َل َِعز ِْلة َزااًا ْلل ُغ ُي َوش ِِدبيً.داَ .ف َق َ ِودِإ ْذ«اَي ْبُقُت ِلو َُلي ِل ْل ُق ُلو ِب ا ْل ُم ْؤ ِمنُو َن ا ْل ُم َنا ِف ُقو َن َوا َّل ِذي َن ِفى ُق ُلو ِب ِه ْم َم َر ٌض َما َو َع َد َنا ال ّٰل ُه َو َر ُسولُ ُه ِا َّال ُغ ُرو ًراَ ».ف َث ِّب ْت َنا َوا ْن ُص ْر َنا َو َس ِّخ ْر َل َنا ٰه َذا ا ْل َب ْح َر َك َما َس َّخ ْر َت ا ْل َب ْح َر ِل ُمو َسى َع َل ْي ِه ال َّس َال ُم َو َس َّخ ْر َت ال َّنا َر ِإ ِل ْب َرا ِهي َم َع َل ْي ِه ال َّس اَل ُم َو َس َّخ ْر َت ا ْل ِج َبا َل َوا ْل َح ِدي َد ِل َدا ُۧو َد َع َل ْي ِه ال َّس اَل ُم َو َس َّخ ْر َت ال ِّري َح َوال َّش َيا ِطي َن َوا ْل ِج َّن َوا ْا ِل ْن َس ِل ُس َل ْي َما َن َع َل ْي ِه ال َّس اَل ُم َو َس ِّخ ْر َل َنا ُك َّل َب ْح ٍر ُه َو َل َك ِفى ا ْالَ ْر ِض َوال َّس َما ِء َوا ْل ُم ْل ِك َوا ْل َم َل ُكو ِت َو َب ْح ِر ال ُّد ْن َيا َوا ْا ٰل ِخ َر ِة َو َس ِّخ ْر َل َنا ُك َّل َش ْى ٍء َيا َم ْن ِب َي ِد ِه َم َل ُكو ُت ُك ِّل َش ْي ٍء «كٓ ٰه ٰي ٓع ٓص ٰ »3ح ٓم ٓع ٓس ٓق 254
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, ey yüceler yücesi, ey azamet sah- hibi, ey Halîm, ey Alîm, Sen benim Rabbim-s sin, Sen’in ilmin bana yeter. Ne güzel Rabd- dir benim Rabbim, ne güzel dayanaktır bana yeten Rabbim. İstediğine yardım edersin, Sen Azîz ve Rahîm’sin. Hareketlerde, sâkinliklerd- de, kelimelerde, irâdelerde, hatıra gelen şey-l lerde bizi; şüphelerden, zanlardan ve gayblerin araştırılması sebebiyle kalblere gelen evhâml- lardan korumanı istiyoruz. Şüphesiz “îman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı. Ve o zaman, münafıklar ile kalplerinde hastalık (îman za-a afı) bulunanlar: «Meğer Allah ve Rasûlü bize sadece kuru vaadlerde bulunmuş!» diyorlardr dı.” (el-Ahzâb, 11-12) Bizi sabit kıl ve bize yard- dım et. Mûsâ -aleyhisselâm-’a denizi müsah-h har kıldığın gibi bize de bu denizi boyun eğd- dir. Ateşi İbrâhim -aleyhisselâm-’a, dağları ve demiri Dâvûd -aleyhisselâm-’a, rüzgârı, şeyt- tanları, cinleri ve insanları Süleyman -aleyhisgs selâm-’a boyun eğdirdiğin gibi yerde, gökte, mülkte ve melekûtta Sana âit olan bütün de-n nizleri, dünya ve âhiret denizlerini bize musahh- har kıl. Bütün her şeyi bize musahhar kıl ey her şeyin melekûtu elinde olan! (Üç defâ: Kâf- hâ-yâ-ayn-sâd). Hâ-mîm-ayn-sîn-kâf. 255
أُ ْن ُص ْر َنا َف ِا َّن َك َخ ْي ُر ال َّنا ِص ِري َن َوا ْف َت ْح َل َنا َف ِا َّن َك َخ ْي ُر ا ْل َفا ِت ِحي َن. َوا ْغ ِف ْر َل َنا َف ِا َّن َك َخ ْي ُر ا ْل َغا ِف ِري َن. َوا ْر َح ْم َنا َف ِا َّن َك َخ ْي ُر ال َّرا ِح ِمي َن. َوا ْر ُز ْق َنا َف ِا َّن َك َخ ْي ُر ال َّرا ِز ِقي َن. َوا ْه ِد َنا َو َن ِّج َنا ِم َن ا ْل َق ْو ِم ال ّظَا ِل ِمي َن. َو َه ْب َل َنا ِري ًحا َط ِّي َب ًة َك َما ِه َى ِفى ِع ْل ِم َك. َوا ْن ُش ْر َها َع َل ْي َنا ِم ْن َخ َزا ِئ ِن َر ْح َم ِت َك َوا ْح ِم ْل َنا ِب َها َح ْم َل ا ْل َك َرا َم ِة َم َع ال َّس اَل َم ِة َوا ْل َعا ِف َي ِة ِفى ال ِّدي ِن َوال ُّد ْن َيا َوا ْا ٰل ِخ َر ِة ِا َّن َك َع َلى ُك ِّل َش ْى ٍء َق ِدي ٌر. َال ّٰل ُه َّم َي ِّس ْر َل َنا أُ ُمو َر َنا َم َع ال َّرا َح ِة ِل ُق ُلو ِب َنا َوأَ ْب َدا ِن َنا َوال َّس َال َم ِة َوا ْل َعا ِف َي ِة ِفى ِدي ِن َنا َو ُد ْن َيا َنا. َو ُك ْن َل َنا َصا ِح ًبا َو َحا ِم ًيا َو ُم ِعي ًنا ِفى َس َف ِر َنا َو َح َض ِر َنا َو َخ ِلي َف ًة ِفى أَ ْه ِل َنا « َوا ْط ِم ْس َ »3ع َلى ُو ُجو ِه أَ ْع َدا ِئ َنا َوا ْم َس ْخ ُه ْم َع َلى َم َكا َن ِت ِه ْم َف اَل َي ْس َت ِطي ُعو َن ا ْل ُم ِض َّى َو َال ا ْل َم ِجى َء ِإ َل ْي َناَ .و َل ْو َن َشا ُء َل َط َم ْس َنا َع َلى أَ ْع ُي ِن ِه ْم َفا ْس َت َب ُقوا ال ِّص َرا َط َفأَ َّنى يُ ْب ِص ُرو َنَ .و َل ْو َن َشا ُء َل َم َس ْخ َنا ُه ْم َع َلى َم َكا َن ِت ِه ْم َف َما ا ْس َت َطا ُعوا ُم ِض ًّيا َو َال َي ْر ِج ُعو َن. 256
Bize yardım et, şüphesiz Sen yardım eden-l lerin en hayırlısısın. Bize fetih ver, şüphesiz Sen muzaffer kıl- lanların en hayırlısısın. Bizi mağfiret et, şüphesiz Sen mağfiret edenlerin en hayırlısısın. Bize merhamet et, şüphesiz Sen merham- met edenlerin en hayırlısısın. Bizi rızıklandır, şüphesiz Sen rızık verenler- rin en hayırlısısın. Bizi hidâyete erdir ve bizi zâlim insanların elinden kurtar. İlminde olduğu gibi bize güzel bir rüzgâr ver. Onu rahmet hazînelerinden üzerimize yay, bizi onunla; dînde, dünyada ve âhirette selâmet ve âfiyetle en güzel şekilde kerem ile taşı. Şüphesiz Sen her şeye kâdirsin. Allah’ım, işlerimizi kolaylaştır, kalbleri-m mize ve bedenlerimize dînimiz husûsunda ve dünyamızda rahat, selamet ve âfiyet ver. Bize, seferde ve mukîm iken sahip, koruyucu ve yardımcı ol. Ehlimizi Sana emanet ettik. (Üç defâ: Düzle/kör et) düşmanlarımızın yüzlerin- ni düzle/gözlerini kör et, onları oldukları yer-d de çirkinleştir ve hayvan sûretine çevir ki bi-z zim üzerimize gelmeye yol bulamasınlar. “Dilr lesek onların gözlerini büsbütün kör ederrd dik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlr lardı, ama nasıl görecekler? Eğer dilesek olrd dukları yerde onların şekillerini değiştirirrd dik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!” (Yâsîn, 66-67) 257
ٰي ٓسَ .وا ْل ُق ْر ٰا ِن ا ْل َح ِكي ِمِ .إ َّن َك َل ِم َن ا ْل ُم ْر َس ِلي َن. َع َلى ِص َرا ٍط ُم ْس َت ِقي ٍم َت ْن ِزي َل ا ْل َع ِزي ِز ال َّر ِحي ِم ِل ُت ْن ِذ َر َق ْو ًما َمآ أُ ْن ِذ َر ٰا َبا ُؤ ُه ْم َف ُه ْم َغا ِف ُلو َن. َل َق ْد َح َّق ا ْل َق ْو ُل َع َلى َا ْك َث ِر ِه ْم َف ُه ْم اَل يُ ْؤ ِمنُو َن ِإ َّنا َج َع ْل َنا ِف ٓى أَ ْع َنا ِق ِه ْم أَ ْغ َال اًل َف ِه َى ِإ َلى ا ْألَ ْذ َقا ِن َف ُه ْم ُم ْق َم ُحو َن َو َج َع ْل َنا ِم ْن َب ْي ِن أَ ْي ِدي ِه ْم َس ًّدا َو ِم ْن َخ ْل ِف ِه ْم َس ًّدا َفأَ ْغ َش ْي َنا ُه ْم َف ُه ْم َال يُ ْب ِص ُرو َن. َشا َه ِت ا ْل ُو ُجو ُه 3 َو َع َن ِت ا ْل ُو ُجو ُه ِل ْل َح ِ ّى ا ْل َق ُّيو ِمَ .و َق ْد َخا َب َم ْن َح َم َل ظُ ْل ًما. ٰط ٰه ٰط ٓس ٓم ٰح ٓم ٓع ٓس ٓق. َم َر َج ا ْل َب ْح َر ْي ِن َي ْل َت ِق َيا ِن َب ْي َن ُه َما َب ْر َز ٌخ َال َي ْب ِغ َيا ِن. « ٰح ٓم ُ »7ح َّم ا ْألَ ْم ُر َو َجا َء ال َّن ْص ُر َف َع َل ْي َنا اَل يُ ْن َص ُرو َن. ٰح ٓمَ .ت ْن ِزي ُل ا ْل ِك َتا ِب ِم َن ال ّٰل ِه ا ْل َع ِزي ِز ا ْل َع ِلي ِم. َغا ِف ِر ال َّذ ْن ِب َو َقا ِب ِل ال َّت ْو ِب َش ِدي ِد ا ْل ِع َقا ِب ِذى ال َّط ْو ِل َال ِإ ٰل َه ِإ ّاَل ُه َو ِإ َل ْي ِه ا ْل َم ِصي ُر. 258
“Yâsîn, hikmet dolu Kur’ân hakkı için, Sen şüphesiz peygamberlerdensin. Doğru yol üzerindesin. (Bu Kur’ân) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarrm man için indirilmiştir. Andolsun ki onların çoğu cezâyı hak etmişlerdir. Çünkü onlar îman etmiyorlar. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kard dar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yurk karı kalkıktır. Önlerinden bir set ve arkalar rından bir set çektik de onları kapattık, arrt tık göremezler.” (Yâsîn, 1-9) (Üç defâ: Yüzleri kara olsun.) “Bütün yüzler (insanlar), diri ve her şeye hâkim olan Allah için eğilip boyun bükmüştr tür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur.” (Tâhâ, 111) Tâ-hâ, Tâ-sîn-mîm, Hâ-mîm-ayn-sîn-kâf. “İki denizi birbirine kavuşmak üzere sarl lıvermiştir. Aralarında bir mâni vardır, birrb birine geçip karışmazlar.” (er-Rahmân, 19-20) (Yedi defâ: Hâ-mîm) İş kızıştı, yardım geld- di, artık bize karşı onlara yardım edilmez. “Hâ. Mîm. Bu Kitap mutlak galip, hakrk kıyla bilen, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azâbı çetin, lütuf sahibi Allah tarafındr dan indirilmiştir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O’nadır.” (el-Mü’min, 1-3) 259
ِب ْس ِم ال ّٰل ِه َبا ُب َناَ .ت َبا َر َك ِحي َطانُ َناٰ .ي ٓس َس ْق ُف َنا. كٓ ٰه ٰي ٓع ٓص ِك َفا َي ُت َناٰ .ح ٓم َع ٓس ٓق ِح َما َي ُت َنا. « َف َس َي ْك ِفي َك ُه ُم ال ّٰل ُه َو ُه َو ال َّس ِمي ُع ا ْل َع ِلي ُم .»3 ِس ْت ُر ا ْل َع ْر ِش َم ْس ُبو ٌل َع َل ْي َنا َو َع ْي ُن ال ّٰل ِه َنا ِظ َر ٌة ِإ َل ْي َناِ .ب َح ْو ِل ال ّٰل ِه َال يُ ْق َد ُر َع َل ْي َنا .اَل ّٰل ُه َم ِعى َوال ّٰل ُه ِم ْن َو َرآ ِئ ِه ْم ُم ِحي ٌط َب ْل ُه َو ُق ْر ٰا ٌن َم ِجي ٌد. ِفى َل ْو ٍح َم ْح ُفو ٍظ َفال ّٰل ُه َخ ْي ٌر َحا ِف ًظا َو ُه َو أَ ْر َح ُم ال َّرا ِح ِمي َن. ِإ َّن َو ِل ِّي َى ال ّٰل ُه ا َّل ِذى َن َّز َل ا ْل ِك َتا َب َو ُه َو َي َت َو َّلى ال َّصا ِل ِحي َن. َف ِا ْن َت َو َّل ْوا َف ُق ْل َح ْس ِب َى ال ّٰل ُه َال ِا ٰل َه ِإ ّاَل ُه َو َع َل ْي ِه َت َو َّك ْل ُت َو ُه َو َر ُّب ا ْل َع ْر ِش ا ْل َع ِظي ِم 3 ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ا َّل ِذى اَل َي ُض ُّر َم َع ا ْس ِم ِه َش ْى ٌء ِفى ا اْلَ ْر ِض َو اَل ِفى ال َّس َما ِء َو ُه َو ال َّس ِمي ُع ا ْل َع ِلي ُم 3 260
Bismillâh, kapımızdır; Teberâke duvarlar- rımızdır; Yâsîn, tavanımızdır. Kâf-hâ-ya-ayn- sâd, bize yetendir; Hâ-mîm-ayn-sîn-kâf, himây- yemizdir. (Üç defâ:) “…Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir.” (el-Bakara, 137) Arş’ın örtüsü üzerimize salınmıştır, Allah’ın gözü bize bakmaktadır, Allah’ın kuvveti sâye-s sinde bize güç yetirilemez. Allah benimle ber- raberdir. “Allah onları arkalarından kuşatmıştır. Hakr kikatte o (yalanladıkları, aslı) Levh-i Mahfûz’da bulunan şerefli Kur’ân’dır.” (el-Burûc, 20-22) “…Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyr yanların en merhametlisidir.” (Yûsuf, 64) “Şüphesiz ki, benim koruyanım Kitab’ı indiren Allah’tır. Ve O bütün sâlih kullarını görüp gözetir.” (el-A‘râf, 196) (Üç defâ:) “Yüz çevirirlerse, de ki: Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na tevekkül ederim. O yüce Arş’ır ın sahibidir.” (et-Tevbe, 129) (Üç defâ:) İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıy-l la. O her şeyi işitir ve bilir. (Ebû Dâvud, Edeb, 101/5088) 261
َو َال َح ْو َل َو َال ُق َّو َة ِا اَّل ِبال ّٰل ِه ا ْل َع ِل ِ ّى ا ْل َع ِظي ِم. َو َص َّل ال ّٰل ُه َع َلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع َلى ٰا ِل ِه َو َص ْح ِب ِه أَ ْج َم ِعي َن َو َس َّل َم َت ْس ِلي ًما َك ِثي ًرا َوا ْل َح ْم ُد ِل ّٰل ِه َر ِّب ا ْل َعا َل ِمي َن. َيا َال ّٰل ُه َيا نُو ُر َيا َح ُّق َيا ُم ِعي ُن .أَ ْك ِس ِنى ِم ْن نُو ِر َك َو َع ِّل ْم ِنى ِم ْن ِع ْل ِم َك َو َف ِّه ْم ِنى َع ْن َك َوأَ ْس ِم ْع ِنى ِم ْن َك َوأَ ْب ِص ْر ِنى ِب َك ِا َّن َك َع َلى ُك ِّل َش ْى ٍء َق ِدي ٌر. 262
Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahi-b bi Allah’ın tevfîki iledir. Allah, Efendimiz Muh- hammed’e, âline ve ashâbına tam olarak ve çokça salât u selâm eylesin! Hamd, Âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Yâ Allah, yâ Nûr, yâ Hak, yâ Muîn, beni nûrunla kuşat, bana ilminden öğret, beni Sen’i- in sırlarına âşinâ kıl, bana Sen’den gelen şey-l leri duyur, benim gören gözüm ol. Şüphesiz Sen her şeye kâdirsin. 263
Salâvât-ı Şerife َا ُعو ُذ ِبال ّٰل ِه ِم َن ال َّش ْي َطا ِن ال َّر ۪جي ِم ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم اَ ْل َح ْم ُد ِل ّٰل ِه َر ِّب ا ْل َعا َل ۪مي َن .اَل َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم. َما ِل ِك َي ْو ِم ال ّ۪دي ِنِ .ا َّيا َك َن ْع ُب ُد َو ِا َّيا َك َن ْس َت ۪عي ُن. ِا ْه ِد َنا ال ِّص َرا َط ا ْل ُم ْس َت ۪قي َمِ .ص َرا َط ا َّل ۪ذي َن َا ْن َع ْم َت َع َل ْي ِه ْم َغ ْي ِر ا ْل َم ْغ ُضو ِب َع َل ْي ِه ْم َو اَل ال َّضآ۪لّي َن. ِإ َّن ال ّٰل َه َو َم َال ِٓئ َك َت ُه يُ َص ُّلو َن َع َلى ال َّن ِب ِّي َيآ أَ ُّي َها ا َّل ۪ذي َن ٰا َمنُوا َص ُّلوا َع َل ْي ِه َو َس ِّل ُموا َت ْس ۪لي ًما. َال ّٰل ُه َّم َص ِّل َو َس ِّل ْم َو َبا ِر ْك َع َلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع َلى ٰا ِل ِه َو َص ْح ِب ۪ه أَ ْج َم ۪عي َن ُس ْب َحا َن َر ِبّ َك َر ِّب ا ْل ِع َّز ِة َع َّما َي ِص ُفو َن. َو َس اَل ٌم َع َلى ا ْل ُم ْر َس ِلي َنَ .وا ْل َح ْم ُد ِل ّٰل ِه َر ِّب ا ْل َعا َل ۪مي َن. 264
Salâvât-ı Şerife İlâhi rahmetten kovulmuş şeytandan All- lah’a sığınırım. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. “Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O, Rahmân’dır ve Rahîm’dir. Cezâ gününün mâlikidir. (Rabbi-m miz!) Ancak Sana kulluk ederiz ve yalnız Sern n’den medet umarız. Bize doğru yolu göstr ter. Kendilerine lütuf ve ikramda bulundurğ ğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışlar rın ve sapmışların yolunu değil!” (el-Fâtiha, 1- 7) Âmîn!.. “Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salr levât getirirler. Ey mü’minler! Siz de ona salr levât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm ver rin.” (el-Ahzâb, 56) Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât u selâm eyle ve onları mubârek eyle! “Senin izzet sahibi Rabbin, onların isrn nat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberrl lere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allr lah’a da hamd olsun!” (es-Sâffât, 180-182) 265
َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َر ُسو َل ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َح ۪بي َب ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َخ ۪لي َل ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َن ِب َّي ال ّٰل ِه َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َص ِف َّي ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َخ ْي َر َخ ْل ِق ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا نُو َر َع ْر ِش ال ّٰل ِه َال َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا أَ ۪مي َن َو ْح ِى ال ّٰل ِه َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َم ْن َز َّي َن ُه ال ّٰل ِه َال َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َم ْن َش َّر َف ُه ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َم ْن َك َّر َم ُه ال ّٰل ِه َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َم ْن َعظَّ َم ُه ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َم ْن َع َّل َم ُه ال ّٰل ِه اَل َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َس ِّي َد ا ْل ُم ْر َس ۪لي َن َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا ِا َما َم ا ْل ُم َّت ۪قي َن َال َّص ٰلو ُة َوال َّس اَل ُم َع َل ْي َك َيا َخا َت َم ال َّن ِب ّ۪يي َن َال َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْيك َيا َر ْح َم ًة ِل ْل َعا َل ۪مي َن َال َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َش ۪في َع ا ْل ُم ْذ ِن ۪بي َن 266
Salât ve Selâm Sen’in üzerine olsun • Ey Allah’ın Rasûlü! • Ey Allah’ın Habîbi (sevgilisi)! • Ey Allah’ın Halîli (dostu)! • Ey Allah’ın Nebîsi! • Ey Allah’ın seçkin kulu! • Ey Allah’ın mahlûkâtının en hayırlısı! • Ey Allah’ın Arş’ının nûru! • Ey Allah’ın vahyinin emîni! • Ey Allah’ın kendisini zînetlendirdiği/süslediği zât! • Ey Allah’ın şereflendirdiği zât! • Ey Allah’ın keremli kıldığı zât! • Ey Allah’ın yücelttiği zât! • Ey Allah’ın öğrettiği zât! • Ey peygamberlerin efendisi! • Ey müttakîlerin imâmı! • Ey nebîlerin mührü ve sonuncusu! • Ey âlemlere rahmet olarak gönderilen! • Ey günahkârların şefaatçisi! 267
َال َّص ٰلو ُة َوال َّس َال ُم َع َل ْي َك َيا َر ُسو َل َر ِّب ال َعا َل ۪مي َن َص َل َوا ُت ال ّٰل ِه َو َم ٰال ِئ َك ِت ِه َو َا ْن ِب ٰيا ِئ ِه َو ُر ُس ِل ِه َو َح َم َل ِة َع ْر ِش ِه َو َج ۪مي ِع َخ ْل ِق ِه َع ٰلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع ٰلى ٰا ِل ِه َو َص ْح ِب ِه أَ ْج َم ۪عي َن. أَل ّٰل ُه َّم َص ِّل َع َلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد َع ْب ِد َك َو َن ِب ِّي َك َو َح ۪بي ِب َك َو َر ُسو ِل َك ال َّن ِب ِّي ا اْلُ ِّم ِ ّى َو َع َلى ٰا ِل ِه َو َص ْح ِب ِه َو َس ِّل ْم ()3 َال ّٰل ُه َّم َص ِّل َع ٰلى َس ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد ال َّن ِب ِّي ا ْل َم ۪لي ِح َصا ِح ِبا ْل َم َقا ِما ْألَ ْع ٰلى َوال ِّل َسا ِنا ْل َف ۪صي ِح()3 َال ّٰل ُه َّم ا ْج َع ْل أَ ْف َض َل َص َل َوا ِت َك أَ َب ًداَ .وأَ ْن ٰمى َب َر َكا ِت َك َس ْر َم ًداَ .وأَ ْز َكى َت ِح َّيا ِت َك َف ْض اًل َو َع َد ًداَ .ع ٰلى اَ ْش َر ِف ا ْل َخ َال ِئ ِق ا اْ ِل ْن َسا ِن َّي ِة َو َم ْج َم ِع ا ْل َح َقا ِئ ِق ا اْ ۪لي َما ِن َّي ِةَ .وطُو ِر ال َّت َج ِّل َيا ِت ا ْا ِل ْح َسا ِن َّي ِةَ .و َم ْه ِب ِط ا ْالَ ْس َرا ِر ا ْا ِل ٰل ِه َّي ِة َو َع ُرو ِس ا ْل َم ْم َل َك ِة ال َّر َّبا ِن َّي ِةَ .و َوا ِس َط ِة ِع ْق ِد ال َّن ِب ِّيي َنَ .و ُم َق ِّد ِم َج ْي ِش ا ْل ُم ْر َس ِلي َن. َو َقا ِئ ِد َر ْك ِب ا اْلَ ْن ِب َيا ِء ا ْل ُم َك َّر ِمي َنَ .وأَ ْف َض ِل ا ْل َخ ْل ِق اَ ْج َم ِعي َن. 268
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun ey Âlemlerin Rabbi’nin Rasûlü! Allah’ın, melekl- lerinin, nebîlerinin, rasullerinin, Arş’ı taşıyan meleklerin ve bütün yaratıkların salâtları; Efen-d dimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına olsun. Üç defâ: Allah’ım, kulun, peygamberin, sevgilin, Rasûlün ve Ümmî Nebî olan Efendimiz Muh- hammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eyle! Üç defâ: Allah’ım, güzel yüzlü, her şeyi güzel ve sü-r rur verici Nebî, en yüce makamın ve en fasîh lisânın sahibi olan Efendimiz Muhammed’e sa-l lât eyle! Allah’ım, en fazîletli salâtlarını, en ziyâd- de bereketlerini, fazilet ve aded olarak en te-m miz selâmlarını dâimâ ve ebediyen; insanların en şereflisine, îman hakîkatlerinin toplanma yeri, ihsan tecellîlerinin dağı, ilâhî esrârın iniş mekânı, Rabbânî memleketin gözdesi, nebîler gerdanlığının merkezi, peygamberler ordusu-n nun kumandanı, mükerrem nebîler kervanının önderi, bütün mahlûkâtın efdâli. 269
َحا ِم ِل ِل َوا ِء ا ْل ِع ِّز ا ْالَ ْع َلى َو َما ِل ِك أَ ِز َّم ِة ا ْل َم ْج ِد ا ْألَ ْس َنىَ .شا ِه ِد أَ ْس َرا ِر ا أْلَ َز ِلَ .و ُم َشا ِه ِد َا ْن َوا ِر َس َوا ِب ِق ا ْألُ َو ِلَ .و َت ْر َج َما ِن ِل َسا ِن ا ْل ِق َد ِمَ .و َم ْن َب ِع ا ْل ِع ْل ِم َوا ْل ِح ْل ِم َوا ْل ِح َك ِمَ .م ْظ َه ِر ِس ِّر ا ْل ُجو ِد ا ْل ُج ْز ِئ ِ ّى َوا ْل ُك ِّل ِ ّىَ .و ِا ْن َسا ِن َع ْي ِن ا ْل ُو ُجو ِد ا ْل ُع ْل ِو ِّي َوال ُّس ْف ِل ِ ّىُ ﴿ .رو ِح َج َس ِد ا ْل َك ْو َن ْي ِن (َ ﴾)3و َع ْي ِن َح ٰيو ِة ال َّدا َر ْي ِن .اَ ْل ُم َت َح ِّق ِق ِب َا ْع َلى ُر َت ِب ا ْل ُع ُبو ِد َّي ِة َوا ْل ُم َت َخ ِّل ِق ِباَ ْخ اَل ِق ا ْل َم َقا َما ِت ا ْإ ِل ْص ِط َفا ِئ َّي ِة اَ ْل َخ ۪لي ِل ا ْالَ ْع َظ ِمَ .وا ْل َح ۪بي ِب ا اْلَ ْك َر ِمَ .س ِّي ِد َنا ُم َح َّم ٍد ا ْب ِن َع ْب ِد ل ّٰل ِه ْب ِن َع ْب ِد ا ْل ُم َّط ِل ِبَ .و َع ٰلى َسا ِئ ِر ا ْالَ ْن ِب َيآ ِء َوا ْل ُم ْر َس ۪لي َنَ .و َع ٰلى َم اٰل ِئ َك ِت َك ا ْل ُم َق َّر ۪بي َنَ .و َع ٰلى ِع َبا ِد ال ّٰل ِه ال َّصا ِل ۪حي َنِ .م ْن أَ ْه ِل ال َّس ٰم َوا ِت َو َا ْه ِل ا ْالَ َر ۪ضي َنُ .ك َّل َما َذ َك َر َك ال َّذا ِك ُرو َنَ .و َغ َف َل َع ْن ِذ ْك ِر َك ا ْل َغا ِف ُلو َنَ .و َس ِّل ْم َو َر ِض َى ال ّٰل ُه َع ْن اَ ْص َحا ِب َر ُسو ِل ال ّٰل ِه َا ْج َم ۪عي َن 270
En yüce izzet sancağının taşıyıcısı, en yüce şeref kulpunun mâliki, ezel esrârının şâhidi, öncülerin nûrlarını müşâhade eden, kıdem li-s sânının tercümânı, ilim, hilim ve hikmetler menbaı, cüz’î ve küllî cömertlik sırrının mazh- harı, ulvî ve süflî varlıklar gözünün göz bebe-ğ ği, (üç defâ: iki âlem cesedinin rûhu), iki düny- ya hayatının gözü, kulluk rütbelerinin en yüces- sini hak eden, ıstıfâ (seçme, süzme) makam-l larının ahlâkı ile ahlâklanan, en yüce dost, en kerim sevgili Efendimiz Muhammed bin Ab-d dullâh bin Abdulmuttalib’e, diğer nebîlere ve rasullere, mukarreb meleklerine, yerlerin ve göklerin ehlinden Allah’ın sâlih kullarına eyle! Onlara, zikredenler Sen’i zikrettiği ve gâfiller Sen’in zikrinden gâfil oldukları müddetçe salât ve selam eyle… Allah, Rasûlullah’ın bütün ashabından râzı olsun. 271
ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم ٭ َح ْس ِب َى ال ّٰل ُه َال ِا ٰل َه ِا ّاَل ُه َو َع َل ْي ِه َت َو َّك ْل ُت َو ُه َو َر ُّب ا ْل َع ْر ِش ا ْل َع ِظي ِم. ٭ ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ا َّل ِذى َال َي ُض ُّر َم َع ا ْس ِم ِه َش ْى ٌء ِفى ا ْالَ ْر ِض َو َال ِفى ال َّس َما ِء َو ُه َو ال َّس ِمي ُع ا ْل َع ِلي ُم ٭ ِب ْس ِم ال ّٰل ِه َح ْس ِب َى ال ّٰل ُه َت َو َّك ْل ُت َع َلى ال ّٰل ِه َال َح ْو َل َو اَل ُق َّو َة ِا َاّل ِبال ّٰل ِه َال ّٰل ُه َّم أَ ْص َب ْح َنا َع َلى ِف ْط َر ِة ا اْ ِل ْس اَل ِم َو َك ِل َم ِة ا اْ ِل ْخ اَل ِص َو ِدي ِن َن ِب ِّي َنا ُم َح َّم ٍد َص َّلى ال ّٰل ُه َع َل ْي ِه َو َس َّل ْم َو ِم َّل ِة أَ ِبي َنا ِا ْب َرا ِهي َم َح ِني ًفا ُم ْس ِل ًما َو َما َكا َن ِم َن ا ْل ُم ْش ِر ِكي َن. اَل ّٰل ُه َّم ِا ِنّى اُ ُعو ُذ ِب َك ِم ْن َج ْه ِد ا ْل َب اَل ِء َو َد ْر ِك ال َّش َقا ِء َو ُسو ِء ا ْل َق َضا ِء َو َش َما َت ِة ا اْلَ ْع َدا ِء. َال ّٰل ُه َّم ِا ِنّى أَ ُعو ُذ ِب َك ِم َن ا ْل َع ْج ِز َوا ْل َك َس ِل َوا ْل ُج ْب ِن َوا ْل ُب ْخ ِل َوا ْل َه َر ِم َوا ْل َق ْس َو ِة َوا ْل َغ ْف َل ِة َوال ِّذ َّل ِة َوا ْل ِق َّل ِة َوا ْل َم ْس َك َن ِة َوأَ ُعو ُذ ِب َك ِم َن ا ْل َف ْق ِر َوا ْل ُك ْف ِر َوا ْل ُف ُسو ِق َوال ِّش َقا ِق َوال ِنّ َفا ِق... َوأَ ُعو ُذ ِب َك ِم ْن ِف ْت َن ِة ا ْل َم ِسي ِح ال َّد َّجا ِل. 272
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Her gün akşam ve sabah 3 veya 7 defâ: “…Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktr tur. Ben sadece O’na tevekkül ederim. O yüce Arş’ın sahibidir.” (et-Tevbe, 129) Her gün akşam ve sabah 3 veya 7 defâ: “İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla. O her şeyi işitir ve bilir.” (Ebû Dâvud, Edeb, 101/5088) Evden çıkarken en az 3 veya 7 defâ: “Allah’ın ismiyle, Allah bana yeter, Allah’a te-v vekkül ettim, günahlardan korunmaya güç yetir-m mek ve taate kuvvet bulmak, ancak Allah’ın tevfik ve yardımıyladır.” Allah’ım, İslâm fıtratı, ihlâs kelimesi, peyg- gamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in dîni, hanîf ve müslüman olup müşrik-l lerden olmayan İbrâhîm’in milleti üzerine olduk/ sabahladık. Allah’ım, ölümü hayâta tercih ettirecek begl lâdan/malın az olup âilenin kalabalık olmasıngd dan, dünyevî ve uhrevî kötülüğe sebep olan ve helâke sürükleyen hâllerden, âkıbetin kötü olgm masından ve buna yol açan ahvâlden ve bir de düşmanlarımızı sevindirecek belâlara uğramakgt tan Sana sığınırız. (Bkz. Buhari, Deavât, 28) “Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkakgl lıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafgl letten, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskeng netten (kötü hâlden) Sana sığınırım. Nefsin doymg mak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâgs sıklıktan, hakka muhâlefet ve ayrılıktan, nifakgt tan… Sana sığınırım. Deccâlin fitnesinden Sana sığınırım.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1489; Hâk- kim, I, 712/1944; Buhârî, Tefsîr, 16/1) 273
اَل ّٰل ُه َّم ِا ِنّى أَ ْص َب ْح ُت َال أَ ْم ِل ُك ِل َن ْف ِسى َض ًّرا َو اَل َن ْف ًعا َو َال َم ْو ًتا َو َال َح َيا ًتا َو َال نُ ُشو ًرا َو اَل َا ْس َت ِطي ُع أَ ْن ٰا ُخ َذ ِا ّاَل َما َا ْع َط ْي َت ِنى َو َال َا َّت ِقى ِا اَّل َما َو َّق ْي َت ِنى. اَل ّٰل ُه َّم َو ِّف ْق ِنى ِل َما تُ ِح ُّب ُه َو َت ْر َضا ُه ِم َن ا ْل َق ْو ِل َوا ْل َع َم ِل ِفى َطا َع ِت َك ِا َّن َك ُذو ا ْل َف ْض ِل ا ْل َع ِظي ِم. a ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم َال ّٰل ُه َّم َيا َحا ِف َظ نُو ٍح ِفى ا ْل َما ِء َويُو ُس َف ِفى ال ِب ْئ ِر َويُونُ َس ِفى َب ْط ِن ا ْل ُحو ِت َوأَ ُّيو َب ِفى ال ُّض ِّر َو ُمو َسى ِفى ا ْل َي ِّم َو ِا ْب َرا ِهي َم ِفى ال َّنا ِر َو ُم َح َّم ٍد َص َّلى ال ّٰل ُه َع َل ْي ِه َو َس َّل ْم ِفى ا ْل َغا ِر ا ْح َف ْظ ِنى َو اَل َت ْف َض ْح ِنى َع َلى ُر ُؤو ِس ا ْألَ ْش َها ِد « َث َال َث َم َّرا ٍت». اَل ّٰل ُه َّم َيا َفا ِر َج ا ْل َه ِّم َو َيا َكا ِش َف ا ْل َغ ِّم ُم ِجي َب َد ْع َو ِة ا ْل ُم ْض َط ِّري َن َر ْح ٰم َن ال ُّد ْن َيا َوا اْ ٰل ِخ َر ِة َو َر ِحي َم ُه َما أَ ْن َت َت ْر َح ُم ِنى َفا ْر َح ْم ِنى ِب َر ْح َم ٍة ِم ْن ِع ْن ِد َك ُت ْغ ِني ِنى ِب َها َع ْن َر ْح َم ِة َم ْن ِس َوا َك. اَل ّٰل ُه َّم َال َت ِك ْل ِنى ِا َلى َن ْف ِسى َط ْر َف َة َع ْي ٍن 274
Allah’ım, kendime ne zarar ne de fayda vermeye, ölüme, hayâta, tekrar diriltmeye mâ-l lik olmayarak sabahladım. Sen’in verdiğinden başkasını almaya, Sen’in koruduğundan başk- kasından korunmaya gücüm yetmez. Allah’ım, Sana tâat yolundaki sevip râzı olduğun söz ve fiillere beni muvaffak kıl. Şüp-h hesiz Sen büyük bir fazl u ihsân sahibisin. a Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Üç defâ: “Ey Nûh’u suda, Yûsuf’u kuyuda, Yû-n nus’u balığın karnında, Eyyûb’u zarar ve sı-k kıntılar içinde, Mûsâ’yı denizde İbrâhîm’i ateş-t te ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve selgl lem-’i mağarada muhâfaza eden Allah’ım, beni de muhâfaza eyle, insanların huzûrunda rezil rüsvâ eyleme!” “Ey sıkıntı ve üzüntüleri gideren, gam ve kederleri açan, zor durumdakilerin duâlarına karşılık veren, dünyada Rahmân, âhirette Ra-h hîm ismiyle tecelli eden Allah’ım; bana ancak Sen merhamet edersin, bana kendi katından, başkasının merhametinden müstağnî kılacağın bir rahmetle merhamet eyle!” “Allah’ım, beni göz açıncaya kadar bile olsa kendi nefsime bırakma!” 275
ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم َيا َو ُدو ُد َيا َو ُدو ُد َيا َو ُدو ُد َيا َذا ا ْل َع ْر ِش ا ْل َم ِجي ِد َيا ُم ْب ِدى ُء َيا ُم ِعي ُد َيا َف َّعا ٌل ِل َما يُ ِري ُد .أَ ْسأَلُ َك ِبنُو ِر َو ْج ِه َك ا َّل ِذى َم َألَ أَ ْر َكا َن َع ْر ِش َك َوأَ ْسأَلُ َك ِب ُق ْد َر ِت َك ا َّل ِتى َق َد ْر َت ِب َها َع َلى َج ِمي ِع َخ ْل ِق َك َو ِب َر ْح َم ِت َك ا َّل ِتى َو ِس َع ْت ُك َّل َش ْى ٍء َال ِا ٰل َه ِا اَّل أَ ْن َت َيا ُم ِغي ُث أَ ِغ ْث ِنى َيا ِغ َيا َث ا ْل ُم ْس َت ِغي ِثي َن» « َث َال َث َم َّرا ٍت». Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri aşağıdaki duâyı Ebû Bekir Sıddık - radıyallahu anh-’e öğretmişlerdir. Her kim sa-b bah akşam bu duâyı okursa Allah Teâlâ Haz-r retleri’nin her türlü kaza ve belâdan hıfzedece-ğ ği buyrulmuştur. ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم َال ّٰل ُه َّم َيا ُم ِع ُّز َيا ُم ِذ ُّل َيا َس ِمي ُع َيا َب ِصي ُر َيا ُم ِعي ُن َيا َن ِصي ُر َيا َج ِلي ُل َيا َج َّبا ُر َيا َقا ِد ُر َيا َق َّها ُر َيا ُم ْن َت ِق ُم َو َص َّلى ال ّٰل ُه َع َلى َخ ْي ِر َخ ْل ِق ِه ُم َح َّم ٍد َو ٰا ِل ِه اَ ْج َم ِعي َن ِب َر ْح َم ِت َك َيا اَ ْر َح َم ال َّرا ِح ِمي َنَ « .خ ْم َس َم َّرا ٍت» 276
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. (Üç defâ) “Yâ Vedûd (Ey gönüllerin sevgilisi! Ey çok seven ve çok sevilen), yâ Vedûd, yâ Vedûd! Ey yüce Arş’ın sâhibi! Ey Mübdi’, ey Mu‘îd! Ey her istediğini yapan Allah’ım! Arş’ın her tarafını dolduran Cemâlinin nûru hürmetine istiyorum, bütün mahlûkâtına muktedir olduğ- ğun kudretin ve her şeyi kaplayan merhamet- tin hürmetine istiyorum, Sen’den başka ilâh yoktur, ey Muğîs (yardım eden), bana yardım et, imdâdıma yetiş, ey yardım isteyenlerin yard- dımcısı!” a Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. (Beş defâ) Allah’ım, ey izzet veren, ey zelîl kılan, ey işiten, ey gören, ey yardım eden, ey nusret ve-r ren, ey Celîl, ey Cebbâr, eh Kâdir, ey Kah-h hâr, ey Müntakim! Allah, mahlûkâtının en hay- yırlısı olan Muhammed’e ve âline salât eylesin! Rahmetinle (kabûl eyle) ey merhametlilerin en merhametlisi! 277
«أَ ْش َر َق نُو ُر ال ّٰل ِهَ .ظ َه َر َك اَل ُم ال ّٰل ِهَ .ث َب َت اَ ْم ُر ال ّٰل ِه َن َف َذ ُح ْك ُم ال ّٰل ِهِ .إ ْس َت َع ْن ُت ِبال ّٰل ِه َت َو َّك ْل ُت َع َلى ال ّٰل ِه ِال َت َج ْأ ُت ِا َلى ال ّٰل ِهَ ،ما َشا َء ال ّٰل ُه َال ُق َّو َة ِا اَّل ِبال ّٰل ِهَ ،ت َح َّص ْن ُت ِب َخ ِف ِّي لُ ْط ِف ال ّٰل ِه َو ِب َل ِطي ِف ُص ْن ِع ال ّٰل ِه َو ِب َج ِمي ِل ِس ْت ِر ال ّٰل ِه َو ِب َع ِظي ِم ِذ ْك ِر ال ّٰل ِه َو ِب ِع َّز ِة ُس ْل َطا ِن ال ّٰل ِه َد َخ ْل ُت ِفى َك َن ِف ال ّٰل ِه َوا ْس َت َج ْر ُت ِب َر ُسو ِل ال ّٰل ِه َص َّلى ال ّٰٗل ُه َع َل ْي ِه َو َس َّل َم َب ِر ْئ ُت ِم ْن َح ْو ِلى َو ُق َّو ِتى َوا ْس َت َع ْن ُت ِب َح ْو ِل ال ّٰل ِه َو ُق َّو ِت ِه. اَل ّٰل ُه َّم ا ْس ُت ْر ِنى َوا ْح َف ْظ ِنى ِب ِس ْت ِر َك ا َّل ِذى َس َت ْر َت ِب ِه َذا َت َك َف َال َع ْي ٌن َت َرا َك َو اَل َي ٌد َت ِص ُل ِا َل ْي َك َيا َر َّب ا ْل َعا َل ِمي َن َو اَل َح ْو َل َو اَل ُق َّو َة ِا َاّل ِبال ّٰل ِه ا ْل َع ِل ِّي ا ْل َع ِظي ِم 278
Allah’ın nûru parlamıştır, Allah’ın kelâm- mı zuhûr etmiştir, Allah’ın emri/işleri sâbitleş-m miş/yerini bulmuştur, Allah’ın hükmü geçerli olmuştur. Allah’tan yardım istedim, Allah’a te-v vekkül ettim, Allah’a sığındım, Allah’ın dediği olur, kuvvet ancak Allah’ın tevfîki iledir. Al-l lah’ın lutfunun gizlisine, Allah’ın sanatının latîf- fine, Allah’ın örtmesinin güzeline, Allah’ın zik-r rinin büyüğüne, Allah’ın saltanatının izzetine sığındım. Allah’ın korumasına girdim, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in emâ-n nına girdim. Kendi güç ve kuvvetimden uza-ğ ğım/onlara güvenmiyorum, ben Allah’ın güç ve kuvvetinden yardım isterim. Allah’ım, beni, zâtını gizlediğin örtün ile ört ve koru. Hiçbir göz Sen’i göremez ve hiç-b bir el Sana ulaşamaz, ey Âlemlerin Rabbi. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahibi All- lah’ın tevfîki iledir. 279
Şu duâ düşman şerrinden emin olmak için okunur. ِب ْس ِم ال ّٰل ِه ال َّر ْح ٰم ِن ال َّر ۪حي ِم َال ِا ٰل َه ِا اَّل ال ّٰل ُه ِح َجا ًبا َب ْي ِنى َو َب ْي َن ُك ِّل َش ْي َطا ٍن. َال ِا ٰل َه ِا َّالال ّٰل ُه ِح َجا ًبا َب ْي ِنى َو َب ْي َن ُك ِّل َب َال ٍء َو َق َضا ٍء. اَل ِا ٰل َه ِا َاّل ال ّٰل ُه ِح َجا ًبا َب ْي ِنى َو َب ْي َن ُك ِّل َا ْع َدا ٍء. اَل ِا ٰل َه ِا َاّل ال ّٰل ُه ا ْل َم ِل ُك ا ْل َج َّبا ُر. اَل ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ا ْل َوا ِح ُد ا ْل َق َّها ُر. اَل ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ا ْل ُم َه ْي ِم ُن ال َّس َّتا ُر. َال ِا ٰل َه ِا ّاَل ال ّٰل ُه ا ْل َك ِبي ُر ا ْل ُم َت َعا ُل ِب َر ْح َم ِت َك َيا َا ْر َح َم ال َّرا ِح ِمي َن. Abdullah İbn-i Ömer’den rivâyete göre Peygamberimiz Ahzâb günü şöyle duâ etmiş-l lerdir. َال ّٰل ُه َّم ِا ِنّى أَ ُعو ُذ ِبنُو ِر ُق ْد ِس َك َو َب َر َك ِة َط َها َر ِت َك َو َع ِظي ِم َج َال ِل َك ِم ْن ُك ِّل َطا ِر ٍق ِا َاّل َطا ِر ٌق َي ْط ِر ُق ِب َخ ْي ٍر. َال ّٰل ُه َّم أَ ْن َت ِغ َيا ِثى َف ِب َك أَ ُغو ُث َوأَ ْن َت ِع َيا ِذى َف ِب َك أَ ُعو ُذ َوأَ ْن َت َم اَل ِذى َف ِب َك أَلُو ُذ. 280
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Lâ ilâhe illAllah (Allah’tan başka ilâh yokt- tur), benimle bütün şeytanların arasına perde olarak. Lâ ilâhe illAllah, benimle bütün belâ ve kazaların arasına perde olarak. Lâ ilâhe illAllah, benimle bütün düşmanlar- rın arasına perde olarak. Melik ve Cebbâr olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Vâhid ve Kahhâr olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Müheymin ve Settâr olan Allah’tan başk- ka ilâh yoktur. Kebîr ve Müteâl olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Rahmetinle (muhâfaza eyle) ey merha-m metlilerin en merhametlisi. Allah’ım, gece birden bire gelen üzücü hâdiselerden kudsiyetinin nûruna, temizliğinin bereketine ve celâlinin azametine sığınırım. Ancak hayır getiren ânî hâdiseler hâriç. Allah’ım, Sen benim yardım istediğim mercîsin, ancak Sen’den yardım isterim. Sen benim sığındığım makâmsın, ancak Sana sığı-n nırım. Sen benim melceimsin, ancak Sana ilt- ticâ ederim. 281
َيا َم ْن َذ َّل ْت َل ُه ِر َقا ُب ا ْل َج َبا ِب َر ِة َو َخ َض َع ْت َل ُه َم َقا ِلي ُد ا ْل َف َرا ِع َن ِة أَ ِج ْر ِنى ِم ْن ِخ ْز ِي َك َو ُع ُقو َب ِت َك َوا ْح َف ْظ ِني ِفى َل ْي ِلى َو َن ْو ِمى َو َق َرا ِرى َال ِا ٰل َه ِا ّاَل أَ ْن َت َت ْع ِظي ًما ِل َو ْج ِه َك َت ْك ِري ًما ِل ُس ُب َحا ِت َع ْر ِش َك َفا ْص ِر ْف َع ِنّى َش َّر ِع َبا ِد َك َوا ْج َع ْل ِنى ِفى ِح ْف ِظ ِع َنا َي ِت َك َو ُس َرا ِد َقا ِت ِح ْف ِظ َك َو ُع ْد َع َل َّى ِب َخ ْي ٍر َيا أَ ْر َح َم ال َّرا ِح ِمي َن. َال ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ا ْل َع ِزي ُز ا ْل َج َّبا ُر َال ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ا ْل َوا ِح ُد ا ْل َق َّها ُر َال ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ا ْل َم ِل ُك ال َّس َّتا ُر اَل ِا ٰل َه ِا َاّل ال ّٰل ُه ا ْل َك ِبي ُر ا ْل ُم َت َعا ُل اَل ِا ٰل َه ِا اَّل ال ّٰل ُه َخ ِّل ْص َنا ِم ْن ٰا َفا ِت ال ُّد ْن َيا َو َع َذا ِب ا ْا ٰل ِخ َر ِة َال ِا ٰل َه ِا ّاَل ال ّٰل ُه َع ْد ًال َع ْد اًل َال ِا ٰل َه ِا َاّل ال ّٰل ُه َح ًّقا َح ًّقا َال ِا ٰل َه ِا ّاَل ال ّٰل ُه ِاي َما ًنا َو ِص ْد ًقا اَل ِا ٰل َه ِا َّال ال ّٰل ُه ُم َح َّم ٌد َر ُسو ُل ال ّٰل ِه َيا أَ َح ُد َيا أَ َح ُد 282
Ey, huzûrunda zorbaların boyunlarının eğildiği zât, ey firavunların kuvvet ve hazînel- lerinin kendisine boyun eğdiği zât, beni rez- zil etme ve bana cezâ verme, beni bunlardan kurtar, beni gecemde, uykumda ve bulundu-ğ ğum yerde muhâfaza eyle! Sen’den başka ilâh yoktur. Zâtını tâzîm ederim, Arş’ının nûrunu ve güzelliğini tekrîm ederim. Kullarının şerrini benden uzaklaştır. Beni inâyetinin korumasınd- da ve hıfzının bahçelerinde eyle! Bana dâimâ hayırlar lutfeyle, ey merhametlilerin en mer-h hametlisi. Azîz ve Cebbâr olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Vâhid ve Kahhâr olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Melik ve Settâr olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Kebîr ve Müteâl olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur, bizi dünyanın âfetlerinden ve âhiretin azâbından kurtar. Allah’tan başka ilâh yoktur. Bu tam olarak böyledir, olması ve söylenmesi gereken de budur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Bu hakîkaten ve gerçekten böyledir, bunda hiç bâtıl yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur, bunu îman ve tasdîk ederek söylüyorum. Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed Allah’ın Rasûlü’dür. Yâ Ehad, yâ Ehad. 283
Aşağıdaki evrad belirtilen sayılarla hergün yapılmalıdır. َص َل َوا ِت َش ِري َف َة 11 َال ّٰل ُه ال َّدا ِئ ُم ا ْل َح ُّي ا ْل َق ُّيو ُم ُذو ا ْل َج اَل ِل111 َوا ْا ِل ْك َرا ِم ِب َر ْح َم ِت َك اَ ْس َت ِغي ُث َص َل َوا ِت َش ِري َف َة 11 11 salevât-ı şerîfe 111 Ey dâimâ vâr olan, Hay, Kayyûm, ce-l lâl ve ikrâm sahibi olan Allah’ım, rahmetine sığ- ğınarak Sen’den yardım istiyorum. 11 salevât-ı şerîfe 284
Allah Teâlâ Buyuruyor: “Allah ve melekleri Peygamber’e çok salavat getirirler. Ey mü’minler! Siz de ona çokça salât ve selâm getirin.” (Ahzâb sûresi, 56) Peygamber Efendimiz buyuruyor: “Hakikaten sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir. Tirmizî, Vitr, 21 285
Günlerini ve gecelerini dualarla süslemek isteyenlere müjde... Kendinizi hazır hissettiğiniz her yerde dua edebilirsiniz... Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s) hazretlerinin “Dualar ve Zikirler” adlı kıymetli eserinden ihtisar edilerek meydana getirilen “Günlük Dualar ve Sûreler” adlı bu sevimli kitapçıkla günlük ihtiyacınız olan me’sûr dualara bir adım daha yakınsınız. 286
ERKAM YAYINLARI Daha Güzel Yarınlar İçin Ramazanoğlu Mahmûd Sâmi Serisi Musahabe 1, 2, 3, 4, 5, 6 Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh Hz. Ömer radıyallahu anh Hz. Osman radıyallahu anh Hz. Ali radıyallahu anh Hz. Yusuf aleyhisselam Hz. İbrahim aleyhisselam Bakara Sûresi Tefsiri Fatiha Sûresi Tefsiri Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri Bedir Gazvesi Uhud Gazvesi Tebük Seferi Mükerrem İnsan Bayram Sohbetleri Ashâb-ı Kiram 1 - 2 Hazreti Halid bin Velid Dualar ve Zikirler Sâdık Dânâ Serisi İslam Kahramanları 1, 2, 3 Altınoluk Sohbetleri 1, 2, 3, 4, 5, 6 Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu Allah Dostunun Dünyasından 287
Osman Nûri Topbaş Serisi Mesnevi Bahçesi Rahmet Esintileri Nebiler Silsilesi 1, 2, 3 Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) 1, 2 Abide Şah. ve Mües. Osmanlı İbret Işıkları İslâm İman İbâdet Muhabbetteki Sır Vakıf İnfak Hizmet Son Nefes Abı Hayat Katreleri Saadet Damlaları İmandan İhsana Tasavvuf Rahmet Esintileri Hizmet ve Adabı Huzurlu Aile Yuvası Hz. Muhammed Mustafa Örn. Şahsiyet Tarihe Yolculuk Hacc-ı Mebrur ve Umre Hüdayînin Ziyafet Sorfasından İnsan Denilen Muamma Faziletler Medeniyeti 1-2 Öyle Bir Rahmet ki Hepsi ve Daha Fazlası İçin www.erkamalisveris.com Sitesini Ziyaret Edebilirsiniz 0212 671 07 00 (pbx) 288
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196
- 197
- 198
- 199
- 200
- 201
- 202
- 203
- 204
- 205
- 206
- 207
- 208
- 209
- 210
- 211
- 212
- 213
- 214
- 215
- 216
- 217
- 218
- 219
- 220
- 221
- 222
- 223
- 224
- 225
- 226
- 227
- 228
- 229
- 230
- 231
- 232
- 233
- 234
- 235
- 236
- 237
- 238
- 239
- 240
- 241
- 242
- 243
- 244
- 245
- 246
- 247
- 248
- 249
- 250
- 251
- 252
- 253
- 254
- 255
- 256
- 257
- 258
- 259
- 260
- 261
- 262
- 263
- 264
- 265
- 266
- 267
- 268
- 269
- 270
- 271
- 272
- 273
- 274
- 275
- 276
- 277
- 278
- 279
- 280
- 281
- 282
- 283
- 284
- 285
- 286
- 287
- 288