Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Okulsuz Toplum-Ivan İLLİCH

Okulsuz Toplum-Ivan İLLİCH

Published by eminyukseloglukaihl, 2019-10-22 15:57:22

Description: Okulsuz Toplum-Ivan İLLİCH

Search

Read the Text Version

okul sistemleri 1980’lerin sonlarındaki BirleşikDevletler okullarının bugünkü durumu ya daçağdaşı Rusya ile göründüğünden daha fazlabirbirine benzemektedir. Günümüzde okullarzorunlu, açık uçlu ve rekabete dayalıdır.Kuramsal tarzdaki benzer bir ortak noktayadoğru yaklaşma sağlık sistemini, reklâmı,bireysel yönetimi ve siyasi yaşamıetkilemektedir. Bütün bu kurumsal süreçlerspektrumun yönetimle ilgili ucunda yığılmaeğilimi göstermektedir.Dünya bürokrasilerinin biraraya gelmesi,kurumların ortak bir noktaya doğruyaklaşmasıyla sonuçlanmaktadır. Kosta Rika veAfganistan’da tarz, seviye sistemleri ve araçgereçler (kitaptan bilgisayara kadar) Batı Avrupaörneğini taklit eden plânlama birimlerindestandartlaştırılmaktadır.Bu bürokrasi her yerde aynı görevdeodaklanmış görünmektedir. Sağ tarafta yer alankurumların büyümesine ön ayak olmaktadır.Bunlar ritüelleri ve ‘yönetimsel gerçek’i tekrarşekillendirmeyle ve kendi ürünlerine atfedilmesigereken genel ilgideki değeri meydana getiren

ideolojiyle ya da iradeyle ilgilidirler. Teknolojibu bürokrasileri toplumun sağ tarafındaki,yükselmekte olan güçle donatmaktadır.Toplumun sol tarafta yer alan birimlerişaşkınlığa uğramış gözüküyor. Bunun nedeniteknolojinin, insan aktivitesinin kapsamınıartırmada ve bireysel hayal kurma oyunu vekişisel yaratıcılık için zaman ayırmaya daha azmuktedir oluşudur. Asıl sebebiyse, teknolojikullanımının onu yöneten elit kesimin gücünüartırmasıdır. Posta müdürü postaların bağımsızkullanımı üzerinde herhangi bir kontrola sahipdeğildir; santral memuru ya da Bell Telefonmüdürü evlilik dışı ilişkiyi, cinayeti ya dakendisinin çalışma ağı üzerinde planlanmışyıkıcılığı önlemek için bir güce sahip değildir.Kurumsal sağ ve sol arasındaki seçimde sözkonusu olan tehlike insan yaşamının son derecedoğal bir durumudur. İnsan zengin olupolmayacağını ya da onları kullanmak için özgürolup olamayacağını seçmek zorundadır. İnsan,yaşamının birbiri ardına gelen arzları ve bunlarlailişkili üretimler arasında seçim yapmalıdır.Aristoteles, meydana getirme ve harekete

geçmenin birbirinden farklı olduğunu ve öyle ki,gerçekte birinin diğerini asla içermez olduğunukeşfetmiştir. ‘Ne harekete geçme yapmanın biryoludur, ne de yapma gerçek bir hareketegeçmenin bir yoludur. Mimarlık, meydanagetirmenin bir yoludur. Meydana getirme, daimakendisine göre bir sona sahiptir; harekete geçmeise böyle değildir. İyi harekete geçmenin kendisizaten kendi sonunu oluşturmaktadır. Meydanagetirmedeki mükemmelleşme sanattır; hareketigeçmedeki mükemmelleşme ise bir erdemdir.’(*) Aristoteles’in meydana getirme içinkullandığı kelime ‘poesis’dir, harekete geçmeiçin kullandığı kelime ise ‘praxis’. Sola doğrutaşınırken sağa doğru yapılan bir hareket, birkurumun ‘meydana getirmek’ için yeteneğiniartırmak amacıyla yeniden yapılandırılmasıdemektir. Modern teknoloji şeylerin ‘meydanagetirmesini’ makinelere devretmek suretiyleinsanın yeteneğini ve ‘hareket etme’ içinpotansiyel zamanını doldurarak ortadankaldırmıştır. İşsizlik, modernizasyonun birsonucudur. Bu ‘meydana getirme’ kendisi içinbilmeyen bir kişinin aylaklığıdır. İşsizlik,

Aristoteles’in aksine şeyler yapmanın ya daçalışmanın erdem, aylaklığın ise kötü olduğunainanan bir insanın acıklı aylaklığıdır. İşsizlik,Protestan ahlâkına yenilmiş bir insanındeneyimidir. Weber’e göre boş vakit, çalışmasıiçin herhangi bir engeli olmayan insanlar içingereklidir. Aristoteles içinse, çalışma boş zamanıolan insanlar için gereklidir._________________(*) Nichomachean Etiği, 1140.Teknoloji, insana ya meydana getirme ya dayapma ile doldurabileceği ihtiyarî bir zamansağlamaktadır. Üzüntüye sebep olan işsizlik vemutluluk veren boş zaman arasında seçimyapmak bütün kültürler için söz konusudur. Sözkonusu bu durum, kültürün seçtiği kurumsaltarza bağlıdır. Bu seçim, tarıma ya da köleliküzerine bina edilmiş antik bir kültürdedüşünülemezdi. Fakat endüstri sonrası insanıiçin kaçınılmaz bir hal almıştır.Mevcut zamanı doldurmanın bir yolu,eşyaların tüketimi için ve aynı zamanda hizmetüretimi için artan talebi hızla geliştirmektir.Birincisi, yeni eşyaların tüketimi için söz konusu

yeni ürünlerin (şeylerin) daima büyüyen teşhirinisağlayan bir ekonomiyi dolaylı olarak ‘hizmet’kurumlarının ürünlerine dönüştürmeye yönelikbaşarısız bir teşebbüsü dolaylı olarakbelirtmektedir. Bu durum, okullaşmanın veeğitimin, tıbbi hizmetin ve sağlığın, televizyonizlemenin ve eğlencenin, hızın ve etkili hareketyeteneğinin, saptanmasına yol açmaktadır.Birinci seçenek gelişme adı altında yeralmaktadır.Daha uzun süreli dayanıklı malların sınırlısunumu, mevcut zamanı doldurma ve insanetkileşiminin arzu edilebilirliğini ve fırsatınıartırabilecek kuramlara girişi sağlamak yolundaradikal bir alternatiftir.Dayanıklı mamüllerin yer aldığı birekonomi, modası geçmiş bir ekonomiyle tabantabana zıttır. Dayanıklı mamüllerin bulunduğubir ekonomi ürünlerin faturalarını kısıtlamaanlamına gelmektedir. Ürünler, onlarla birşeyler‘yapma’ yolunda maksimum fırsatı sağlamışolmak zorundadırlar. Her bir kalem, başkasınınyardımına ihtiyaç duymadan sökülüptakılabilecek, tekrar kullanılabilecek ve

onarılabilecek şekilde yapılmıştır.Ürünlerin dayanıklı, onarılabilir ve tekrarkullanılabilir oldukları yolunda, ilânlarda yapılanbu açıklamalar kurumsal olarak üretilmişhizmetlerin artışı anlamına gelmemektedir. Fakatbundan ziyade harekete geçme, katılım vebaşkasının yardımına ihtiyaç duymamak içinsürekli eğitim yapan kurumsal bir yapıdır.Toplumumuzun-tüm kuramların endüstri sonrasıbürokrasisine doğru cezbedildiği şu anda -ürünüzerinde hareket etmenin yoğunluğunun hükümsürdüğü- endüstri sonrası mutlu bir geleceğedoğru olan hareketi, hizmet kuramlarında yenibir tarzın ve herşeyden önce yeni bir eğitimincanlandırılmasıyla başlamak zorundadır. Arzuedilebilir ve yaşanır olan bir gelecek, teknolojikbecerimizi başarılı kuramlarının gelişmesiyönünde kullanmaya duyacağımız istekliliğebağlıdır. Bu durum, eğitim araştırması alanındaşu anki eğilimlerin tersine çevrilmesi yönündebir istek anlamına gelmektedir.

5. SAĞDUYUYA DAYANMAYANTUTARLILIK (*)Çağdaş eğitim krizinin, eğitimin etkili birşekilde uygulanmasında kullanılanyöntemlerden ziyade, saptanmış genel öğrenmefikrini gözden geçirmemizin gerektirdiğineinanıyorum. Okuldan ayrılma oranı özellikleortaokul ve lise öğrencileri ve ilkokulöğretmenleri arasında tamamiyle yeni biryaklaşım için temel nitelikleri gözönünesermektedir. Kendisini liberal bir öğretmenolarak düşünen ‘sınıf öğretmeni’ her yöndengiderek artan bir şekilde saldırıya maruzkalmaktadır. Beyin yıkamayla disiplini birbirinekarıştıran özgür okul hareketi, bu öğretmeneyıkıcı bir otorite rolü biçmiştir. Eğitimteknolojisi, devamlı surette öğretmenin tedbirler

alma ve davranış geliştirmedeki alt konumunugöstermektedir. Adına çalıştığı okul yönetimi,öğretmeni hem Summerhill’e hem Skinner’eboyun eğmek zorunda bırakmaktadır. Budurum, zorunlu eğitimin liberal bir teşebbüsolamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.Ayrıca öğretmenlerin okuldan kaçış oranınıöğrencilerinkinden fazla olmasına daşaşmamalıyız._________________(*) Bu bölüm 6 şubat 1971 yılında NewYork’ta, Amerikan Eğitim AraştırmalarıKomisyonunda sunulmuş bir bildiridir.Amerika’nın ülke çocuklarına sunduğuzorunlu eğitimin Vietnamlılara sunulan zorunludemokrasi kadar başarısız olduğuanlaşılmaktadır. Geleneksel okullar bunubaşaramaz. Özgür okul hareketi gelenek dışıeğitimcileri ayartmaktadır. Fakat bunu kesinliklegeleneksel okullaşma ideolojisine destek olarakyapmaktadır. Eğitim teknokratları yaptıklarıaraştırma ve ortaya koydukları gelişmenin,çocukların zorunlu eğitime karşı gösterdikleridirenişe bir çözüm olabileceği yolundaki

taahhütleri asker teknokratlarca yapılan benzertaahhütler kadar güvenli görünmekte ve onunkadar saçma olduğunu ispat etmektedir.Davranışçılar tarafından Amerikan okulsistemine yöneltilen eleştiriler, radikaleğitimcilerden gelen eleştirilerle bir tezatoluşturmaktadır. Davranışçılar eğitimaraştırmalarını, “bireyselleştirilmiş öğrenimpaketleri vasıtasıyla amacı kendi içinde olan biröğrenme uygulamaktadır. Ortaya koydukları tarzyetişkinlerin tavsiyesi ile kurulmuşliberalleştirilmiş topluluklara gençlerinyönlendirici olmayacak şekilde üye yapılmasıylaçatışmaktadır. Tarihi perspektifte bu iki farklıdurum, devlet-okul sisteminin göründüğükadarıyla zıt, bununla beraber gerçektetamamlayıcı amaçlarının çağdaş birmanifestosunu teşkil etmektedir. Bu yüzyılınbaşlangıcından itibaren okullar bir taraftantoplumsal kontrolün, diğer taraftan da özgürişbirliğinin öncüsü olmuştur. Her ikisi de ‘iyitoplum’un hizmetinde yer almış ve oldukçayüksek derecede organize olmuş ve ortak yapıyıhatasız bir şekilde işlettiği hayal edilmiştir.

Yoğun şehirleşmenin baskısı altında çocuklar,okul tarafından biçim verilecek ve endüstrimakinesince işlenecek doğal kaynaklar halinegelmiştir. Gelişimci siyaset ve etkili kült, BirleşikDevletler’de devlet okullarının büyümesindebiraraya gelmiştir.(*) Mesleki rehberlik, ortaokulve lise, bu düşünce tarzının iki önemlisonucudur._________________(*) Bkz. Joel Spring, 'Eğitim ve İşbirlikçiDevletin Yükselişi', CIDOC dokümanı, No. 50,Cuernavaca, Meksika, 1971.Bununla beraber, ölçülebilecek plan vebunun için sürecin sorumlu tutulabileceğispesifik davranış değişikliklerini üretmekamacıyla yapılan teşebbüs, olayın sadece biryönüdür. Diğer yönü ise neslin pasifizeedilmesidir. Toplumdaki bu pasifize edilmişlik,okullarımızın her birini daha geniş bir toplumyaşamını yansıtan meslek gruplarıyla, etkinembriyonik bir toplum yaşamı oluşturmamızı vebunu sanat, tarih ve bilim ruhuylabirleştirmemizi isteyen Dewey tarafından sonderece başarılı bir şekilde tarif edilmektedir.

Bu tarihi perspektifte, okul tesis etme, eğitimteknokratları ve eğitimde bir devrimin başlangıcıolarak özgür okullar arasında hali hazırdaki üçyönlü tezatı yorumlamak önemi bir hataolacaktır. Bu tezat, eski bir rüyayı gerçeğedönüştürmek ve kayda değer tüm öğrenmeeylemlerini profesyonel öğretme ediminin birsonucu kılmak amacıyla yapılan, bireyselihtiyaçları Amerikan sisteminde uzmanlaşmavasıtalarınca karşılanan ve işbirliğinde bulunankişinin üretiminde içkin olan amaçlara doğrubirleştirmektedir. Okullaştırılmış toplum olarakadlandırdığım şeyin gelişimine doğruyöneltilmektedir.Bu durumda sevgi ya da korkuyla onları(çocukları), tüketiciler kadar üreticilerin de,disipline edilmiş uzmanlaşmaya ihtiyaç duyanbir topluma ve ekonomik büyümeyi ilk sırayakoyan ideoloji sorumluluğuna dahil etmegörevini terketme fikrinde isteksizdirler. Sözkonusu ihtilaf okul fikrinde içkin olan zıtlıklarıngörünmesini önlemektedir. Mevcut öğretmensendikaları, teknoloji büyücüleri ve eğitimiliberalleştirme hareketi, bütün bir toplumun

okullaşmış dünyanın temel aksiyomlarınabağlılıklarını güçlendirmekledir. Bu durumulusal gelirin artmasının bir sonucu olarak adaletarayan üyelerin -bu üyeler siyah, kadın, çocukya da fakirlerdir- bağlılıklarını güçlendiren pekçok barış yanlısı ve protesto hareketlerindesergilenmektedir.Doğruluğu tartışılmamış olan bazı ilkelerkolaylıkla listede yer almaktadır. Öncelikle, birpedagog gözetiminde elde edilmiş bir davranışınöğrenci için özel bir değere sahip olduğu vetopluma da özel bir fayda sağladığı yolundayaygın bir inanç sözkonusudur. Bu sosyal birinsanın, yetişkinlik devresinde ve kimi insanınözgürlükçü tavırla yumuşak davranmak,diğerlerinin ise birtakım cihazlarla doldurmakistediği ve bazılarının da liberal bir geleneklecilâlamak istediği okulda ergin hale gelirseortaya çıkacağı zannıyla ilintilidir. Son olarak,bu durum psikolojik olarak romantik ve siyasalolarak muhafazakâr olan çocuğun paylaştığı birgörüştür. Bu görüşe göre, toplumdakideğişiklikler, çocuklara bu değişiklikleridönüştürme sorumluluğu vererek; fakat sadece

okuldan azat edildiklerinde meydanagetirilmelidirler. Yeni neslin eğitim karşısındakisorumluluk duygusunu geliştirmek amacıyla, buprensipler üzerine bina edilmiş bir toplum içinbu son derece kolaydır. Bu kaçınılmaz olarakbazı insanların diğerlerinin kişisel amaçlarınıoluşturabileceği, tanımlayabileceği vedeğerlendirebileceği anlamına gelmektedir.Hayal mahsulü bir Çin Ansiklopedisi’ndenalıntılanan bir pasajda, Jorge Luis Borgesböylesi bir teşebbüsün üretmek zorunda olduğubaş döndürücü etkiyi uyandırmayı deniyor. Bizehayvanların şu kategorilere ayrıldığını söylüyor:‘a) imparatora ait olanlar, b) mumyalanmışolanlar, c) evcilleştirilmiş olanlar, d) yavrudomuzlar, e) deniz perileri, f) efsanevi olanlar,g) kükreyen köpekler, h) günümüzdekisınıflamaya dahil olanlar, i) kendilerini çılgınadöndürenler, j) sayılamaz olanlar, k) deve tüyügibi mükemmel bir fırça ile boyanmış olanlar, l)ve diğerleri, m) kavanozu kırmış olanlar, n)uzaktan uçaklara benzeyenler’. Kişi kendiamacına hizmet edebileceğini hissetmedikçeböylesi bir taksonomiyi (doğal bağlantılarına

göre bitkileri ve hayvanları çeşitli sınıflarakoymakla uğraşan bilim dalı, ç.n.) meydanagetirmez. Bu olayda, birinin vergi toplayanolduğunu varsayıyorum. Onun için, en azından,vahşilerin bu taksonomisi bir anlam ifade etmişolmalı. Aynı şekilde, eğitim, amaçlarınıntaksonomisi bilim adamları için bir anlam ifadeetmektedir.Böylesi bir gizemli insan, sığırının fiyatınıbelirlemek için yasal hakkı olan bir köylüde,güçsüzlük duygusu meydana getirilmiş olmalı.Analojik nedenlerden dolayı öğrencilermüfredata ciddi şekilde boyun eğdiklerinde,kendilerini paranoyak hissetme eğilimigöstermektedirler. Kaçınılmaz, olarak, hayalürünü olan Çinli bir köylüden daha fazlakorkutulmuşlardır. Çünkü anlaşılmaz bir imzayladamgalanmış olan yaşam için gerekli mallardeğil sahip oldukları yaşam amaçlarıdır.Borges’in bu pasajı son derecebüyüleyicidir. Çünkü Kafka’nın ve Koestler’inbürokrasilerini öylesine berbat ve bununlaberaber günlük yaşamı öylesine hatırlatıcı kılansağduyuya zıt bir tutarlılığı akla getirmektedir.

Sağduyuya zıt tutarlılık, karşılıklı menfaatçilikve disipline edilmiş sömürüde bir araya gelmişsuç ortaklarını hayrette bırakmaktadır. Bu,bürokrasi tarafından meydana getirilmiş;müşterilerinde ürettikleri davranışsal değişiklikiçin sorumlu tutulacak eğitim kurumlarıyöneticilerine sahip olma yönünde birdayatmada bulunan bir toplumun mantığıdır.Öğretmenlerinin tüketilmesi için kendilerinizorladıkları eğitim paketlerini değerlendirmeyemotive edilecek öğrenciler, Borges tarafındansağlanmış vergi formlarına sürülerini kaydedenÇinli köylülerle karşılaştırılmaktadır.Amerikan kültüründe, son iki nesildir kimizaman terapiye duyulan bağlılık üstünlükkazandı ve öğretmenler yönetimlerine tüminsanların ihtiyaç duyduğu terapistler olarakkabul edildiler. Günümüzde öğretmen terapistlerbir sonraki adım olarak yaşam boyu eğitimtedavisi önerisine devam ediyorlar. Bu tedavininuyguladığı tarz tartışılmaktadır. Bu, sınıfa devameden yetişkinin şeklini mi almalıdır? Birelektronik coşkunluk mudur? Ya da periyodikduyarlılık dönemleri midir? Tüm öğretmenler,

okuldaki bütün bir kültürü dönüştürme amacıylasınıf duvarlarını yıkıp okulun sınırlarınıgenişletmek için komplo kurmaya hazırdırlar.Eğitimin geleceği hakkında sürdürülenAmerika’daki tartışma, toplum siyasetinin diğeralanlarındaki söylemlere göre dahamuhafazakârdır. En azından, dış ilişkiler üzerineorganize olmuş bir azınlık devamlı surette bizeBirleşik Devletler’in dünya polisi olma rolündenvazgeçmek zorunda olduğunu hatırlattı. Radikalekonomistler ve onlardan daha az radikalöğretmenleri arzu edilebilir bir amaç olarak hızlıbüyümeyi sorgulamaktadırlar. Tıpta tedaviyiönlemeye çalışan, korunmayı öneren veulaşımda hızdan yana olan lobiler vardır. Sadeceeğitim alanında, toplumun okulsuzlaştırılmasıyönünde radikal bir talepte bulunan seslerbirbirinden dağınık halde çıkmaktadır. İnandırıcıargümandan ve zorunlu eğitim amacına hizmeteden kuramlardan bazısı ya da hepsinin ortadankaldırılmasını amaçlayan olgun bir liderliktenyoksundur. Bu an için, toplumunokulsuzlaştırılması siyasi bir grup olmaksızınhâlâ bir gereklilik teşkil etmektedir. Bu, özellikle

oniki ile onyedi yaş arası kuşakta rastlanankurumsallaşmış plânlı eğitimin tüm şekillerinekarşı gittikçe artan bir direnmenin söz konusuolduğu bir zamanda şaşırtıcıdır.Yenilikçi eğitimciler, hâlâ eğitimkuramlarının hazırladıkları paket programlar içinaraç vazifesi gördüklerini düşünüyorlar. Benimargümanım ise bu araçların bir sınıfın, bir TValıcısının ya da ‘özgürleştirilmiş bir bölgenin’şeklini alıp almayacağı belirsizliğinedayanmaktadır. Aynı şekilde, tedarik edilmişpaketlerin zengin ya da fakir, sıcak ya da soğuk,ağır ve ölçülebilir (Matematik III gibi), ya dadeğerlendirilmesi mümkün olup olmadığı(duyarlılık gibi) belirsizdir. Hesap edilen şey,eğitimin, eğitimcilerce idare edilen kurumsal birsürecin sonucu olarak farzedilmesidir. İlişkilertedarik edici ve tüketici arasında olmaya devamettiği sürece eğitim araştırması bir döngü olarakkalacaktır. Sosyal bilimlerin bir dalı, daha fazlaaskeri muamelenin tevziine ihtiyaç olduğunuispat edebiliyor; benzer şekilde, daha fazlaeğitim paketleri ve bunların bireysel tüketicileredaha ölümcül bir şekilde dağıtılması için ihtiyaç

duyulan desteği sağlamak için bilimsel kanıtlarıbiraraya getirecektir.Eğitim devrimi, araştırma için yeni biroryantasyon ve ortaya çıkan bir karşı kültürüneğitim tarzının yeni bir şekilde anlaşılması gibiiki yönlü bir dönüşüme bağlıdır.Yöneylem araştırması, miras alınmış yapının-asla sorgulanmamış bir yapı- etkililiğini enyüksek seviyeye çıkarmaya çalışmaktadır. Buyapı, öğretim paketleri için bir araç gibidir.Bunun için, söz-dizimsel alternatif eğitimşebekesi/ağı ya da her bir öğrencinin kişiselkontrolü altındaki kaynakların özerk bir kuruluiçin bir ağ niteliği taşımaktadır. Eğitimkurumunun bu alternatif yapısı, yöneylemaraştırmamızın kavramsal ölü noktası içerisindebulunmaktadır. Araştırma bunun üzerineodaklanırsa, bu gerçek bir bilimsel devrimoluşturacaktır.Eğitim araştırmasının ölü noktası, teknolojikgelişmenin teknokratik kontrolle çelişkiiçerisinde bulunduğu bir toplumun kültürelönyargısını oluşturmaktadır. Teknokratlar için,bir çevrenin değeri, her bir insan ve onun

toplumsal çevresi arasında daha fazla ilişkiprogramlanabildikçe artmaktadır. Gözlemci yada plânlamacı için başedilebilir seçimlerlebirleşir. Özgürlük, paketlenmiş mallar arasındadilediğini seçebilmeye indirgenmiştir.Karşı kültürün ortaya çıkışı, daha sert sözdiziminin etkililiği üzerinde anlambilimsel biriçerik değerini teyit etmektedir. Refahı üretmekiçin söz diziminin gücü üzerinde bir yan anlamınzenginliğine paha biçmektedir. Profesyonelöğretimin sertifikalandırılmış kalitesi hakkında,kendisinin seçtiği kişisel karşılaşmanın tahminedilemez ürününe paha biçmektedir. Kurumsalolarak üretilmiş değerlerden daha çok, kişiselşaşkınlığa doğru olan bu tekrar yönlendirme,insanlar karşı karşıya kaldığında ne olacağıyolunda teknokratın artan kontrolleriylekarşılaştırmayı kolaylaştıracak teknolojikaraçların yaygınlaşan kullanılabilirliğiylebağlantısını koparana kadar kurulmuş düzenekarşı yıkıcı olacaktır.Şu anki eğitim kuramlarımız öğretmenlerinçıkarlarına hizmet etmektedir. İhtiyaçduyduğumuz yapılar, her insanın öğrenmek ve

diğerlerinin öğrenmesine yardımcı olmaksuretiyle kendisini tanımlamasını mümkünkılacak olanlardır.

6. ÖĞRENME AĞLARIBir önceki bölümde okullar hakkında yaygınolan şikayet konusunu tartışmıştım. Bu şikayetCarnegie Komisyonu’nun yakın zamandayayınladığı raporda ele alınmıştı. Okulakaydolan öğrenciler diploma elde etmekamacıyla diplomalı öğretmenlere boyuneğmektedirler. Hem öğrenciler hem deöğretmenler düş kırıklığına uğradıkları gibiyetersiz kaynaklardan -para, zaman ya dabinalar-şikayetçi olmaktadırlar.Böylesi eleştiriler insanları farklı biröğrenme türüne sahip olmasının mümkün olupolmadığı sorusunu sormaya itmektedir.Paradoksal bir şekilde, aynı insanlar bilgilerininasıl elde ettiklerini açıklamaları için baskıyapıldığında bu bilgileri okuldan ziyade okul

dışında öğrendikleri itirafında bulunacaklardır.Gerçekler hakkındaki bilgileri, yaşamı veişlerini, arkadaşlarından, televizyondan ya dakitaplardan öğrenmişlerdir. Ya da bu bilgileri birsokak çetesine ya da bir hastaneye, bir gazeteye,bir muslukçuya ya da bir sigorta bürosunagirebilmek için yapmak zorunda olduklarıçıraklık ritüelinden öğrenmiş olabilirler. Okulbağımlılığına karşı bir alternatif olarak insanlarınöğrenmesini sağlayan bazı yeni araçlar içinkamu kaynağını kullanma anlamınagelmemektedir. Daha ziyade, insan ve çevresiarasında eğitim ilişkisinin yeni bir boyutununmeydana getirilmesidir. Bu yaklaşımın gelişmesiiçin, büyümeye doğru tavırlar, öğrenme, günlükyaşamın niteliği ve yapısı için mevcut araçlaruygun şekilde değiştirilmelidir.Tavırlar zaten değişmektedir. Artık okulabağımlılıktan gurur duyulmamaktadır. Bilgiendüstrisinde tüketici direnci artmaktadır. Pekçok öğretmen, öğrenci, vergi mükellefi, işveren,ekonomist ve polis artık okullara bağımlı olmayıtercih etmemektedir. Yeni kurumlarışekillendirmekten duydukları düş kırıklığını

engelleyen sadece hayal gücü eksikliği değil,fakat genellikle, uygun bir dilin ve aydınlanmışilgi eksikliğidir de. Bu kişiler ne okulun ortadankaldırıldığı bir toplumu, ne de okulsuzlaştırılmıştoplumdaki eğitim kurumlarını hayaledememektedirler.Bu bölümde, okulun dönüşümününmümkün olduğunu göstermeye çalışacağım.Öğrenme edimini gerçekleştirmek için,öğrencileri istek ve zaman bulmaya teşvikedebilir ya da rüşvet vermek üzere öğretmenlerçalıştırmak yerine, kişinin kendi kendine motiveolduğu öğrenmeyi tercih edebiliriz. Öğretmenvasıtasıyla bütün eğitim programlarını dar biralandan geçirmeye devam etmek yerine, hayatlakurulacak yeni bağlantılarla öğrenme ediminigerçekleştirebiliriz. Okulu öğrenme edimindenayıracak bazı genel karakteristikleri ve sadecepek çok bireye değil, aynı zamanda, ilgigruplarına da başvurulması gereken eğitimkuramlarının dört temel kategorisinin anahatlarını çizmeye çalışacağım. Hedefi Olmayan Yapılar Kime Hizmet

Eder?Biz okulları değişken, siyasal ve ekonomiksistemlerle bağımlı olarak düşünmeye alışığız.Siyasal liderlik tarzını değiştirebilirsek ya da birsınıfın ilgisinin gelişmesine yardımcı olabilirsekveya üretim araçlarının sahipliğini özelsektörden kamuya devredebilirsek okul,sistemini de dönüştürebileceğimizi kabuledebiliriz. Bunun yanı sıra, yeni toplumsaldüzenlemeler yönünde değişimi ortaya koymakiçin okullarla beraber, potansiyel olarak önemlibir gücü içinde barındıran mevcut düş kırıklığınarağmen önereceğim eğitim kuramlarının varolmayan bir topluma hizmet edeceği anlamınagelmektedir. Bu yaklaşıma karşı şu son dereceaçık itiraz gündeme gelmiştir: Bilgi kanalı,okulları değiştirmek yerine öncelikle siyasal veekonomik sistemi değiştirmeye hizmet etmesigerekirken, niçin hiçbir amaca hizmetetmeyecek şekilde kullanılmaktadır?Bununla beraber, bu itiraz, herhangi etkilibir karşı koyuşta içkin olan siyasal potansiyelkadar, okul sisteminin temel siyasal ve

ekonomik doğasını da hafife almaktadır.Okullar en temel anlamda, herhangi birhükümet ya da piyasa organizasyonunca imaledilmiş ideolojiye bağımlı değildir. Diğer temelkurumlar ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir -aile, parti, dini kurum ya da basın-. Fakat okulsistemi her yerde aynı yapıya sahiptir. Sözkonusu gizli müfredat her yerde aynı etkiyiortaya çıkarmaktadır. Benzer şekilde, okul,komşusunun profesyonel olmayan hizmetiüzerindeki kurumsal metalara değer biçentüketiciyi şekillendirmektedir.Okullaşmanın gizli müfredatı halkı her yerdebilimsel bilginin kılavuzluğundaki bürokrasilerinetkili ve yardımsever oldukları yolundaki miteinandırmaktadır. Aynı müfredat üretim ne kadarartarsa aynı oranda iyi bir yaşam standardınaulaşılacağı yolundaki miti öğrencilerin kafasınayavaş yavaş yerleştirmektedir. Aynı şekilde,kendi zararına olan hizmetlerin tüketimialışkanlığı ve yabancılaştırıcı üretimi, kurumsalbağlılığa yönelik hoşgörüyü ve kurumsaltasnifin onaylanmasını geliştirmektedir.Öğretmenlerce bunun tam zıddı gerçekleştirilen

çabalara rağmen ve ideolojinin denetimi elegeçirip geçirmemesi hiç önem arzetmeksizin,okulun gizli müfredatı tüm bu etkilerinoluşmasına sebebiyet vermektedir.Diğer bir deyişle, okullar temel olarak, faşist,demokratik ya da sosyalist, büyük ya da küçük,zengin ya da fakir olsun tüm ülkelerde benzerlikarzetmektedir. İçersinde mitin ifade bulduğubüyük mitolojilere rağmen, okul sisteminin butanımı, bizim, mitin dünya genelindeki tanımını,üretimin modunu ve sosyal kontrolünü açıkçagörmemizi sağlamaktadır.Bu tanım açısından, okulların derin biranlamda, bağımlı değişkenler olduklarını iddiaetmek göz boyayıcılık olacaktır. Bu durum, yaniokul sisteminde kitlesel değişikliği gelenekselolarak tasarlanan toplumsal ve ekonomikdeğişimin bir etkisi olarak ümit etmek de biryanılsama anlamına gelmektedir. Bununlaberaber, bu yanılsama tüketici toplumunyenileme ünitesi olan okula sorgulanamazlıkkazandırmaktadır.Bu noktada, Çin örneği önemli halegelmektedir. Çin, üç bin yıldır, öğrenme süreci

ve Mandarin (resmi Çince) imtihanlarınca ihsanedilen imtiyaz arasında bir ayrım gözeterek dahaüst düzeyde öğrenmeyi korumuştu. Çin, birdünya devi ve bir ulus-devlet haline gelmek içinuluslararası okullaşma yolunu seçti. Sadecegeçmişe bakarak bir değerlendirmede bulunmak,bize Büyük Kültür Devrimi’nin toplumunkurumlarını okulsuzlaştırmada gerçekleştirilenilk başarılı teşebbüs olmasını ortadan kaldırıpkaldırmayacağını görme olanağı tanıyacaktır.Okulun tersine dönüştürülmüş şekli olanyeni eğitim kurumlarının (agencies) yavaş yavaşoluşumu bile, tüm ülkelerde devlet tarafındanorganize edilen çarpık fenomenin en duyarlınoktasına karşı bir saldırı niteliği taşıyacaktır.Okulsuzlaştırma ihtiyacını açıkça ortayakoymayan siyasal bir program, devrimci birnitelik taşımıyor demektir. Bu, aynı şeyin farklıve daha yoğun bir şekilde demagojisinden başkabir şey değildir. 1970’lerin herhangi bir önemlisiyasal programı şu bakış açısıyladeğerlendirilmelidir: Okulsuzlaşma ihtiyacı nasılsarih bir şekilde vurgulanabilir ve toplumunnitelikli eğitimi için nasıl öncü bir özellik

taşıyabilir?Dünya piyasasıııca ve önemli siyasaldüşüncelerce ortaya konulan hükümranlığınkarşısında olan bu çaba, bazı zayıf toplumlar yada ülkelerde gözardı edilebilir. Fakat bu zayıflıkher bir toplumu, sahip olduğu eğitim yapısınındeğişimi vasıtasıyla özgürleştirmenin öneminivurgulamak için ilâve bir sebep niteliğitaşımaktadır. Bu değişimdir, toplumların sahipoldukları imkânların ötesinde değildir. Yeni Formel Eğitim Kurumlarının GenelKarakteristikleriKaliteli bir eğitim sistemi şu üç amacıgerçekleştirmeye çalışmalıdır: Yaşamınınherhangi bir anında mevcut kaynaklara ulaşmaksuretiyle bir öğrenim gerçekleştirmek isteyenherkese imkan sağlamalıdır; bilgi sahibiolanların, bu bilgilerini paylaşmaları konusundakendilerinden birşeyler öğrenmek isteyenleribulmalarına yetki tanımalıdır; halka,yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlayabilecekbir imkân olarak, bir konuyu onlara sunmak

isteyenler için gereken her türlü olanağısağlamalıdır. Böylesi bir sistem eğitim için yasalgarantiyi gerektirmektedir. Öğrenciler zorunlubir müfredat programına katılmayazorlanmamalıdır ya da bir diploma veya sertifikaedinme gibi bir ayrımcılığa tabi tutulmamalıdır.Gerçekte hizmetleri öğrenmek için halkın sahipolduğu şansı kısıtlayan eğitimcilerin ve eğitimsistemlerinin son derece profesyonel araçgereçlerini edinenleri vergiye tabi tutmaksuretiyle halkı bu uygulamaya destek vermeyezorlamamalıdır. Bu eğitim sistemi son dereceevrenseldir. Bununla beraber tamamen eğitimedayalı olan konuşma özgürlüğü, toplanmaözgürlüğü ve basın özgürlüğünü sağlamakamacıyla modern teknolojiler kullanılmalıdır.Okullar yaşamdaki her şeyde bir gizlilikolduğu kanısı üzerine tasarlanmaktadır. Yaşamınbu niteliği söz konusu gizliliği bilmeye bağlıdır.Bu gizlilikler, ancak düzenli bir şekilde birbiripeşi sıra takip edilerek bilinebilir. Bu gizliliklerisadece ve sadece öğretmenler ortaya koyabilir.Okullaşmış zihniyete sahip bir birey, dünyayı,sadece gerekli giriş kartına sahip olan bireylerin

girebildiği sınıflandırılmış piramit paketleriolarak algılamaktadır. Yeni eğitim kurumlan bupiramit katmanlarını birbirinden ayıracaktır. Bukuramların amacı, öğrenime katılmakisteyenlerin katılımlarını kolaylaştırmakolmalıdır. Kapıdan girmesine izin verilmiyorsa,kontrol odasının ya da parlamentonunpenceresinden içeri bakmasına izin verilmelidir.Ayrıca böylesi yeni kurumlar, öğrencinin sahipolduğu kredi ve soy kütüğüne bakılmaksızınkurumda yer almasını sağlayacak kanallarvazifesi görmelidir; kişinin toplumsal alandayaşlıların ya da daha büyüklerinin onun o ankibilgi sınırının dışında kalması mümkünolabilmelidir.Gerçek bir öğrenme için gerekli olan tümkaynakları içeren dörtten fazla kanal ya da bilgideğişimleri (learning exchanges) olmadığınainanıyorum. Çocuk, yetenekler ve değerler içinmodel olarak hizmet gören insanlarca çevrilmişşeyler dünyasında büyümekte; çevresindekendisini tartışmaya, rekabete, işbirliğine veanlamaya zorlayan yaşıtlar bulmakta; şanslıysagerçekten kendisiyle alâkadar olan deneyimli bir

yetişkinle karşılaşmakta ve onun eleştirisinemuhatap olmaktadır. Şeyler, modeller, akranlarve yetişkinlerin herbiri, kişilerin daha çok girişhakkına sahip olmalarını temin etmek için farklıbir düzenlemeye ihtiyaç duymaktadırlar.Bu dört farklı kaynağın herbirine girişisağlamak amacıyla özel yollan belirleyecek‘network’ için ‘fırsat ağı’ tabirini kullanacağım.‘Network’ maalesef genellikle telkin, öğretim veeğlence için diğerlerince seçilmiş materyale,önceden ayırtılmış kanalları belirlemek içinkullanılmaktadır. Fakat bu, başkasına mesajgöndermek isteyen bireylerin ulaşabileceğitelefon ya da posta hizmeti için kullanılabilir. Buşekilde düzenlenmiş ağ yapılar için daha azaldatıcı olan, günümüzdeki kullanım tarafındandaha az sınıflandırılmış ve yasal, organizeli veteknik yönlerinden dahil olduğu böylesiherhangi bir düzenleme gerçeğinin daha çoktelkin edici olduğu başka bir müşterek kelimekullanmak isterdim. Böylesi bir kelimebulamadığımdan eğitim ağı’nın bir eş kullanımıolarak onu (fırsat ağı) kullanacağım.İhtiyaç duyulan şey onların halka açık,

eğitim ve öğrenim için eşit fırsat sağlamak üzeretasarlanmış yeni ‘Network’lardır.Televizyon ve teyplerde kullanılmakta olanaynı düzeydeki teknoloji bunlara bir örnekolarak verilebilir. Tüm Latin Amerika şimdilerdetelevizyonla tanışmış bulunuyor. Bolivya’dahükümet altı yıl önce kurulmuş olan birtelevizyon istasyonunu finanse etmektedir ve buülkede dört milyon vatandaş için sadece yedi bintelevizyon bulunmaktadır. Günümüzde tümLatin Amerika’da televizyona endeksleıımiş olantasarruflar her beş kişiden birine bir teyp sahibiolma imkânı sağlardı. Buna ilâve olarak, bupara, çok sayıda boş teyip bantları tedariketmenin yanı sıra, uzak kırsal bölgelerde bilekasetlerden oluşan kütüphaneler tesis etmeyekafi gelirdi.Elbette ki, bu kaset ağı televizyonun şu anki‘Network’ undan son derece farklılıkarzedecekti. Bu kasetler, özgür bir şekilde kayıtimkanı sağlayacaktı. Bu kasetlere cahiller veokur-yazar olanlar kayıt yapabilecek,koruyacak, geniş bir alana yayılabilecek görüşve düşüncelerini bu şekilde tekrar

edebileceklerdi. Aksine, televizyona yapılanyatırım kendilerinin -ya da sponsörlerinin- kararvereceği insanların taleplerini karşılayan,kurumsal olarak öğretilmiş programlarla;kendine hakim olmayı gerçekleştirebilecek gücesahip bürokratların -siyasetçi ya da eğitimciolsun- ortaya çıkmasına yol açmaktadır.Teknoloji, ya bağımsızlığı ve öğrenmeyi yada bürokrasi ve okullu eğitimi gerçekleştirmekamacıyla, kullanıma hazırdır. Birbirinden Bağımsız Dört Çalışma AğıYeni eğitim kurumlarının plânlanması,müdürün ya da başkasının yönetimselamaçlarıyla veya profesyonel eğitimcilerinöğretim amaçlarıyla ya da farazi bir insansınıfıyla öğrenme amaçlarıyla başlamamalıdır.“Kişi ne öğrenmelidir?” sorusuyla değil, “hangiseviyedeki insanlar öğrenici olarak öğrenmeeylemi için bir ilişkiye girmeyi istemektedir?”sorusuyla işe başlanmalıdır.Öğrenme ediminde bulunmak isteyen biri,onun kullanımı için hem bilgiye hem eleştirel

cevaba ihtiyacı olduğunu bilmektedir. Bilgi kiminesnelerde (mekanik aletlerde) ve insanlarınzihinlerinde depo edilebilir. İyi bir eğitimsisteminde bilgi vericilere giriş ilâve olarakdiğerlerinin rızasını gerektirirken, şeylere giriş(başvuru) öğrencinin biricik arzusudur. Aynızamanda, eleştiri, arkadaşlarından ya dayaşlılardan gelmektedir. Bunu şu şekildeaçabiliriz: Anlık bilgileri benimki ile uyuşan,yaşıtım olan öğrencilerden gelen eleştiriler ya daüstün deneyimlerinden elde ettiklerinden banada bir pay verecek olan yetişkinlerden geleneleştiriler. Partnerler, onlarla beraber bir sorununortaya konulabileceği meslektaşlar olabildiklerigibi, aynı zamanda kitap okumada, yürüyüşeçıkmada eşlik edebilecek arkadaşlar olabilirler.Yaşlılar öğrenme ediminin hangi yetenek (skill)üzerinde gerçekleşeceği; hangi yönteminkullanılacağı, verili herhangi bir anda ne tür birpartner aranacağı konusunda tecrübeli kişilerdir.Partnerler arasında doğru sorular ortayaçıkmasına ve elde edilecek cevaplarıneksikliğinde kılavuzluk yapabilirler. Bu türkaynaklardan son derece çok bulunmaktadır.

Fakat bunlar ne eğitim kaynakları olarakgeleneğe uygun biçimde kabul edilmektedir, nede özellikle fakirlerin öğrenimi içinkullanılmaktadır. Kendi eğitiminigerçekleştirmek amacıyla bu kaynakları aramayayönelmiş birinin kullanması için, bu kaynaklaraulaşmayı kolaylaştırmak maksadıyla baştan sonaplanlanmış olarak ortaya konulan, birbirleriyleilişkili yeni yapıları düşünmek zorundayız.Yönetim, teknoloji ve özellikle yasaldüzenlemeler böylesi bir bilgi ağı yapısınıoluşturmak için gereklidir.Eğitim kaynakları, genellikle eğitimcilerinmüfredat amaçları doğrultusundatanımlanmaktadır. Ben bunun tersiniöğreniyorum. Bir öğrenciye amaçlarınıtanımlamasını ve gerçekleştirilmesini mümkünkılacak dört farklı yaklaşımı tanımlamakistiyorum.1.Eğitim Amaçları İçin Kaynak Hizmeti: Buuygulama, araçlara ya da formel öğrenim içinkullanılan süreçlere başvuruyukolaylaştıracaktır. Bu tip şeylerden bazıları buamaç için kütüphanelerde, kiralama

şirketlerinde, laboratuarlarda, müze ve tiyatrolargibi ‘showroom’larda depolanabilir. Diğerlerininde fabrikalarda, hava limanlarında ya daçiftliklerde günlük kullanımları söz konusuolabilir. Fakat bu yerler öğrencilerin stajyerolarak görev almaları için elverişli halegetirilmelidir.2.Yetenek Değişimleri: Bu uygulama,bireylere, sahip oldukları yeteneklerin birlistesini çıkarma imkanı tanımaktadır. Buyeteneklerden bazılarını öğrenmek isteyenkişiler için, bir model olarak hizmet etmekistediklerinde, adreslerine ulaşmak yeterliolacaktır.3.Akran Eşlenimi: Bu, nedenini ve niçininisorabilecekleri bir partner bulma ümidiyle içindebulunmayı arzuladıkları öğrenme aktivitesinitanımlamaları için kişilere imkân tanıyan biriletişim ağıdır.4.Serbest Eğiticilere Kaynak Hizmeti: Buuygulama; profesyonellerin,paraprofesyonellerin ve serbest eleman olarakçalışacakların adresi ve kısa tanımlarının vehizmetlerine katılma koşullarının da yer aldığı

bir dosyadaki listelerden oluşmaktadır. İlerdegöreceğimiz gibi böylesi eğitimciler eskimüşterilerine yaptıkları yardımlarla ya da oylarlaseçilmektedir Eğitim Amaçlarına Yönelik ReferansHizmetleriNesneler öğrenmenin temel kaynaklarıdır.Çevrenin kalitesi ve kişinin çevresiyle ilişkileritesadüfi olarak ne kadar çok öğrenim eyleminigerçekleştirdiğini belirleyecektir. Formelöğrenme, bir taraftan, düzenli eylemlere özelkullanım olanakları gerektirirken, diğer taraftaneğitim amaçları için yapılacak özel şeylere basitve bağımlı birtakım olanaklar söz konusuolmaktadır. Örneğin garajda bulunan birmakineyi işletmeye ya da parçalarına ayırmayayönelim özel bir haktır. İkincisi, üretimdençıkarılarak öğrencilerin düzenlemesine sunulmuşolan bir hesap tahtası, sayı boncuğu, birbilgisayar, bir kitap, bir bahçe ya da birmakineyi kullanmaya yönelik genel bir haktır.Şu anda konu, şeylere katılan ve onlardan

birşeyler öğrenebilecekleri bir davranış içersindebulunan zengin ve fakir çocuklar arasındakieşitsizlik üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu yaklaşımıtakip eden Eğitimdeki Fırsat Eşitliği Kurumu vediğer benzeri kurumlar, yoksullar için daha fazlaeğitim imkânı sağlamak amacıyla şanslarımümkün olduğunca eşitlemeye çalışmaktadırlar.Bu ayrımın en can alıcı noktası, şehirde yaşayanzengin ve yoksulların benzer şekildeçevrelerindeki olanaklardan suni olarakuzaklaştırıldıklarını tanımlamak olacaktır.Çocuklar ‘plâstik’ bir çağda dünyayagelmektedirler ve uzmanlar onların anlayışınıengelleyen iki engelin iç yüzünü görmelidirler.Bunlardan biri nesneler, diğeri de kurumlaretrafına inşa edilmiştir. Endüstriyel tasarımnesnelerin doğalarına aykırı bir dünyayaratmaktadır ve okullar da öğrencilerinnesnelerin anlamlı yapılarının yer aldığı dünyayaulaşmalarını engellemektedir.New York’a yaptığım kısa bir ziyarettensonra, Meksika asıllı köylü bir kadın,mağazaların sadece ‘kozmetiklerle kullanılabilenkıyafetleri’ sattıkları gerçeğinden etkilendiğini

söyledi. Bu kadın endüstriyel ürünlerindoğallıklarıyla değil sahip oldukları çekiciliklerlemüşterilerle ‘konuştuklarını söylemeyeçalışıyordu. Endüstri, barındırdığı işleri sadeceuzmanların anlayabileceği suniliklerle donatarakinsanı kuşatmıştır. Uzman olmayanlar, bir saatintik-tak sesini ya da bir telefonun çalışını veyaelektronik daktilonun işleyişini sağlayanmekanizmayı anlamak için bir çaba içerisinegirmekten, cihazın bozulacağı tehdidiylemenedilmiştir. Bir transistorlu radyonun çalışmadüzeneği müşteriye söylenebilir, fakat müşterikendi başına bunu bulamaz. Bu tip tasarım,uzmanların kendilerini uzmanlıklarının arkasınagizlenmeyi ve sorgulanmamayı daha da kolaybuldukları icat dışı bir toplum oluşturmaeğilimindedir.Yaban insan için doğa ne kadar gizemliyseçağdaş tüketici için insan yapımı çevre de okadar gizemli, anlaşılmaz bir hale gelmiştir.Aynı zamanda, eğitim materyalleri okultarafından denetim altına alınmıştır. Basit eğitimamaçları profesyonel eğitimciler için uzmanlıkkonusu haline gelmiştir ve maliyetleri ya çevreyi

ya da öğretmenleri teşvik etmeyezorlamalarından dolayı artmıştır.Öğretmen, kendi profesyonel uygulamaalanı olarak tanımladığı ders kitabınıkıskanmaktadır. Öğrenci laboratuar çalışmasınıokul çalışmasıyla özdeşleştirdiğinden,laboratuardan nefret eder hale gelebilmektedir.Yönetici, kütüphaneyi öğrenme mekânı olarakkullanma yerine oyun mekânı olarak kullananöğrencilere karşı, maliyeti son derece yüksekkamu araç-gereçlerini savunmak amacıyla,kütüphane gardiyanlığı tavrını mantıklı birşekilde açıklamaktadır. Bu ortamda öğrenciharitayı, laboratuarı, ansiklopediyi ya damikroskobu ancak müfredatın kendisineöngördüğü sıklıkta yani çok nadir kullanmaktaya da asla kullanmamaktadır. Önemli klasikyapıtlar bile, bireyin yaşamında önemli bir izbırakmak yerine sadece müfredatta bulunsundiye programa alınmaktadır. Okullar, tümolanakları eğitim araç-gereci olarak nitelemeksuretiyle günlük kullanımdan çıkarmaktadırlar.Okulsuzlaşacaksak bu her iki eğilim detersine çevrilmelidir. Genel fiziksel çevre

kullanabilir hale getirilmeli, öğretim malzemesidüzeyine indirgenmiş olan bu fiziksel öğrenmekaynakları bireyin kendi yönelmesi ile oluşanöğrenme için uygun hale getirilmelidir. Araç-gereçleri sadece müfredat amaçlarıdoğrultusunda kullanmak, bunları genelkullanım ortamından uzaklaştırmaktan daha kötübir etki yapar. Bu durum öğrencilerindavranışlarında bir yozlaşmaya yol açabilir.Oyunlar da dikkate değer bir olay olarakkarşımızda durmaktadır. Okulların gelir veprestij kazanmak için kullandıkları ve bunun içinek yatırım yaptıkları beden eğitimi bölümünün(futbol, basketbol gibi) ‘oyunlar’ındanbahsetmiyorum. Atletlerin farkında olduklarıgibi, bir savaş atmosferi içinde geçen turnuvalarıiçeren tüm bu teşebbüsler, sporun oyun yönünühasır altı etmiş ve okulların doğal rekabetinikuvvetlendirmek amacıyla kullanılmaktadır.Daha doğrusu, zihnimdeki, formel sistemlerikavramada bir imkân sağlayacak eğitimoyunlarıdır. Teori oluşturma, dilbilim, önermeyedayalı mantık, geometri, fizik ve hatta kimyabile bu oyunları oynayan kişiler için zor

olmaktan çıkmaktadır. Bir arkadaşım Kanıtlamabüyüsü olarak adlandırılan bir kaç zar veüzerinde oniki adet mantıksal sembol bulunanbir çeşit oyunla bir Meksika pazarına gitmiş.Çocuklara iki ya da üç kombinasyonla anlamlıcümlenin nasıl oluşturabileceğini sormuş veoyun izleyenlerden bazıları bir saat içindetümevarımsal yolla oyunun prensiplerinikavramışlar. Formel mantıksal kurallarla işleyenbir kaç saatlik oyun sonunda bazı çocuklar,önermeye dayalı mantığın temel noktalarınıdiğer çocuklara anlatabilme konumunagelmişler. Anlamayan diğerleriyse çekipgitmişler.Gerçekte, böylesi oyunlar, bazı çocuklar içindeğişebilir aksiyomlar üzerine bina edilmişformel sistemler gerçeğinin bilincineulaştıklarından ve bu kavramsal işlemler biroyun doğasına sahip olduğundan dolayıözgürleştirilmiş eğitimin özel bir şeklinioluşturmaktadır. Bunlar aynı zamanda, basit,ucuz ve oyuncuların kendileri tarafındanorganize edilebilmektedir. Okul psikologlarıböylesi yeteneklere sahip öğrencilerin anti

sosyal, hasta ruhlu ve dengesiz olma gibi birtehlikeyle karşı karşıya olduklarını iddia etselerde, müfredat dışında kullanılan bu tür oyunlar,sıradışı yetenekleri keşfetme ve geliştirme fırsatıvermektedir. Oyunlar okulda turnuva olarak yeraldığında sadece boş zamanı değerlendirmeklekalmaz, aşağılık kompleksiyle soyut bir bağlantıkurmaksızın oyunu rekabete dönüştürmeamacıyla kullanılan araçlar haline gelirler.Eğitim araç-gereçleri üzerinde okulun sahipolduğu kontrol, bir diğer etkiyi de beraberindegetirmektedir. Bu durum, son derece ucuz olanmateryallerin maliyetinin artmasına yolaçmaktadır. Materyaller belirlenmiş saatleriçinde kullanıma hapsedilir, onların teminedilmesini, depolanmasını ve kullanımınıdenetlemek amacıyla profesyonellere ödemeyapılmaktadır. Bunun sonucunda öğrencilerokula karşı olan kızgınlıklarını, bu pahalı araç-gereçlerden çıkarırlar.Öğretim araç-gereçlerinin dokunulmazlığı,modern ıvır zıvırın bilinmezliğiyle paralellikarzetmektedir. 1930’larda herhangi bir genç,arabasını nasıl tamir edeceğini bilirdi. Fakat

günümüzde araba üreticileri telleri çoğaltmaktave uzman tamircilerden başka hiç kimseninarabayı tamir etmesine olanaktanımamaktadırlar. Geçmiş dönemlerde birradyo tüm komşuların radyosunu geri beslemedebağırtacak bir iletici kurmak için yeterli sayıdakondansatör ve bobin içerirdi. Transistorluradyolar daha rahat taşınabilme imkânıvermektedir. Fakat hiç kimse onlardan ayrılmakistemiyor. Endüstrileşmiş ülkelerde bunudeğiştirmek son derece zor olacaktır. En azındanÜçüncü Dünya Ülkeleri’nde kalitenin eğitiminparçası olmasında ısrarcı olmalıyız.Bu görüşümü bir model üzerindeaçıklayacağım. On milyon dolar harcayarak,Peru gibi bir ülkede 183cm. genişliğinde birpatika yol oluşturarak kırk bin küçük köyübirleştirmek mümkündür. Buna ilâve olarak, herbir köy için ortalama beş adet üç tekerlekli atarabaları tedarik edilebilir. Bu büyüklükteki bir-iki zayıf ülke, fakir köylerinde kapana kısılmışbir durumda yaşamlarını sürdürmeye çalışırken,bu paranın biraz daha azını yıllık olarak temeldezenginlere ve onların çalışanlarına hizmet eden

araba ve yollara harcamaktadır. Bu basit fakatdayanıklı küçük araçlar(üç tekerlekli atarabaları)ın maliyeti yüzyirmibeş Dolartransmisyon ve altı beygir gücündeki bir motoriçin harcanan paranın yarısı kadardır. Bir atarabası saatte onbeş mil katedebilmekte veyaklaşık olarak 425 kg. yük taşıyabilmektedir.Köylüler için böylesi bir ulaşım sistemininsiyasal cazibesi son derece açıktır. Gücü elindebulunduranların patika yollar için paraharcamaya ve yolları at arabalarıyla doldurmayayanaşmamalarının sebebi ise açıkça ortadadır.Bir köyün lideri bir hız sınırı koymakistediğinde, atın gidebileceği hız saatte sadeceyirmibeş mildir. Kamu kurumlarının işleyişi içinbu kadar yeterlidir. Bu, sadece geçici bir önlemolarak kabul edilirse, bu model işlemez.Bu modelin siyasal, ekonomik, mali veteknik fizibilitesini ortaya koymanın yeri burasıdeğildir. Yüksek miktarda sermayeyegereksinim duyan ulaşım için böylesi biralternatife fırsat tanıdığında, eğitimle ilgilidüşüncelerin birincil önem kazanabileceğinigöstermek istiyorum. Birim fiyatı her bir at için

% 20’lik bir fiyat artışıyla, gelecekte araba sahibiolacak her kullanıcı, motor tamiri konusundabilgi sahibi olabilmek için bir-iki ay harcayarak,tamir işlemini kendisi gerçekleştirebilecektir. Budurum, ilâve bir maliyetle çeşitli yerlere dağılmışolan fabrikalardaki üretimi merkezdenuzaklaştırmayı mümkün kılacaktır. Eklenenkarlar, inşa sürecinde sadece eğitim maliyetlerinidahil etmekle sonuçlanmayacak, daha daönemlisi, herkesin pratik bir şekilde motorutamir etmesini öğrenebileceği ve ondan anlayanbir kişi tarafından çift sürme makinası ve pompaolarak da kullanılabilecek dayanıklı bir motor,gelişmiş ülkelerdeki gizemli makinalara göredaha yüksek eğitim faydaları meydanagetirecektir.Sadece modern hurdalar değil, modemşehirlerin kamu alanları da vazgeçilmez bir halegelmiştir. Amerikan toplumunda çocuklar, pekçok şeyden ve özelleştirilmiş oyun alanlarındanmahrum bırakılmaktadır. Fakat özel mülkiyeteson verdiğini açıklayan toplumlarda bileçocuklar aynı alanlardan ve pek çok şeydenfaydalanamamaktadır. Çünkü bu tip yerlerin,

profesyonellerin özel hakimiyetinde olduğudüşünülmektedir ve sırlarına vakıf olmayanlariçin tehlike arzetmektedir; son nesilden bu yanademiryolları, itfaiye istasyonları gibi girilmezbölge ilân edilmiştir. Çok küçük yaratıcılıklarlaböylesi yerlerde emniyetli bir alan oluşturmakzor değildir. Eğitim kurumları el işleri ile ilgilieğitimi okulsuzlaştırma sürecine tabi tutmak elişleri ve süreçlerini, onların eğitim değerinitanımlamaya uygun hale getirmeye ihtiyaçduyacaktır. Bazı işçiler uygun işlerininöğrencilere açık olmasını rahatsız edicibulacaklardır. Fakat bu rahatsızlık, eğitimingetireceği kazançlarla dengelenecektir.Özel arabaların Manhattan’da kullanılmalarıyasaklanabiliyor. Beş yıl önce bunu hayaledebilmek bile olanaksızdı. Şimdi ise NewYork’un belli başlı caddeleri trafiğin yoğunolmadığı saatlerde araç trafiğine kapalıdır ve bueğilim muhtemelen devam edeceğe benziyor.Gerçekte, pek çok kavşaklı caddeler otomobiltrafiğine kapatılmalıdır ve gelişigüzel bir şekildeher yere park etmek yasaklanmalıdır. İnsanlaraaçılmış bir şehirde depolara ve laboratuarlara

kilitlenmiş öğretim materyalleri, çocukların veyetişkinlerin çiğnenme tehlikesi olmaksızınziyaret edip mağaza önlerinde bağımsızcaçalıştırabilecekleri şekilde yerleştirilebilir.Öğrenme amaçları artık okulların veöğretmenlerin hakimiyetinde olmadığında,öğrenenler için pazar daha çok çeşitlenecek ve‘eğitim el işi’ tanımı daha az kısıtlayıcı olacaktır.Araç-gereç mağazaları, kütüphaneler,laboratuarlar ve oyun salonları olabilir. Fotoğrafatelyeleri ve ofset basımevleri yerel gazetelerçıkarma olanağı verebilir. Bazı mağaza önüöğrenci merkezleri, kapalı devre televizyonsistemiyle izleme kabinleri oluşturabilir. Diğerbir kısma da kullanım ve tamir için büromalzemeleri yerleştirebilir. Klasik müzik,uluslararası folklor ve jazz çalışmaları müzikdolabı ya da kaset çalarlar vasıtasıyla kamualanlarında halka sunabilir. Film kulüpleribirbirleriyle ve ticari televizyonlarla rekabetegirebilir. Müze çıkışları, müze müdürlüklerinceorganize edilebilecek eski ve yeni sanatçalışmalarının orijinal ve reprodüksiyonlarındönüşümlü olarak sergilendiği mekânlar olarak

işlev görebilir.Bu uygulamayı gerçekleştirmek için ihtiyaçduyulacak profesyonel elemanlaröğretmenlerden ziyade bekçiler, müze rehberleriya da kütüphaneciler gibi daha nitelikliolmalıdır. Köşedeki biyoloji mağazasından,müşterileri, müzedeki deniz kabuklarındanoluşan bir koleksiyona davet edebilirler ya da birsonraki biyoloji ile ilgili videoyu izletebilirler.Rehberler, haşere kontrolü, diyet ve diğerkoruyucu ilaç çeşitlerini tedarik edebilirler. Bukişiler, bunu tedarik edebilecek yaşlılara tavsiyeverme ihtiyacı duymuş olanlarla ilgilidir.‘Öğrenme amaçları’ ağını finanse etmekamacıyla iki farklı yaklaşım sunabilir. Bir toplumbu amaç için maksimum bir bütçe oluşturabilirve belli saatlerde tüm ziyaretçilere açık olacakşekilde bu ağın tüm birimleri düzenlenebilir. Yada bu toplum, daha basit materyalleri herkesinkullanımına açarken, ücrete tabi olan ya daolmayan belli başlı materyalleri, ziyaretçilereiçinde bulundukları yaş gruplarına görekullanma hakkı tanıyan özel giriş hakkısağlamaya karar verebilir.

Eğitim amaçlı olarak tasarlanmış materyallerielde edecek kaynaklar bulmak, bir eğitimdünyası oluşturmanın sadece bir yönünü ve bekide en az maiyetli olanını teşkil eder.Günümüzde, okul ritüelinin esirgediği araç-gereçler için harcanan para, bütün halkın, kentingerçek yaşamına daha büyük oranda katılımınısağlamak amacıyla hizmete sunabilir. Çalışmakoşullarının elverişli olması halinde yaşları sekizile on dört arasında değişen çocukları hergünbirkaç saat çalıştıranlar, özel vergi teşviklerindenyararlandırılabilir. Tekrar ergenlik töreninedönelim. Bununla şunu kastediyorum: Bizlerönce kısıtlama yapıyoruz, sonra hakkı geriveriyoruz. Gençlerin oy kullanma hakkınıellerinden alıyoruz vç on iki yaşındaki gencetoplum yaşamına katılıp sorumluluk alan biradam olma hakkını veriyoruz. 'Okul yaşı’ndabulunan pek çok insan, pek çok memur vebelediye yetkililerine göre komşuluk hakkındadaha çok şey biliyorlar. Elbetteki bu insanlar sonderece şaşırtıcı sorular sormakta ve bürokrasiyitehdit edici çözümler önermektedirler. Gençlerinrüştlerini ispat etmelerine izin verilmelidir ki,


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook