«Mektuplar?» «At ld can m! Ceketi de görülmedik bir fiyatla okuttum, yenisi ı ııpahas na! Piyasa, ben u ramayal çok yükselmi . Öyle ya! Kuma ığışşfiyatlar nda müthi artma oldu una göre...» ışğOturdu yeniden Mustafa: « u pabuçlar ...» dedi, «On be liraya alm t m. Sa kal rsam, Şışı ışğıyirmi liraya sataca m. ğ ıAlmanlar'a kauçuk laz m çünkü!» ıŞ şi enin mantar na takm t tirbu onu. Bir iki çevirdikten sonra ıı ışşçekti, ç kard . ıı«Ver!» dedi, «Bir koklayay m u mübare i!» ışğRak lar da eski kokular n yitirmi lerdi ama, gene de çok sevdi i ıı ışğanason kokusunu duyar gibi olmu tu. Ona her koklay ta babas n şışı ıan msat rd bu koku. Natürmort tuvali gibi donat rd masas n ... ıııııı ıTurunç k rm z s , so an n, salatan n ye ili, peynirin beyaz , plakinin ıı ı ığıışısar s na karı ıı ışrd , kurdu u çilingir sofras nda. Al rd onu kar s na, ığııışı ıTevfik Fikret'in iirlerini okurdu bo uk sesiyle... Bir derdi, bir şğs k nt s var gibi gelirdi ona. Ama hiç kendinden söz açmazd . ı ıı ııAnnesi böyle zamanlarda daha bir ev kad n , daha babas na yak n ı ıııbiri olurdu. Dü ünürdü, gizli bir derdi var da annesinin yan nda şısöylemekten çekiniyor mu diye. «Bak!» derdi, «Fikret'in bütün umudu sizlerde... Geçti bizden art k. Ömrümüz, padi ah m çok ışıya a diye ba rmakla geçti. şğ ıHocalar m z kim çok ba r rsa ona verirlerdi numaray . Bu ı ığı ııyüzden biz el öpmeye, etek öpmeye al t k. Fikret, padi aha kafa ı ışştutan bir air. şİşte o büyük air sizlere b rak yor yar nlar .» Babas şııııı«Ferdalar » derdi. Kimdi bu Ferda? Neyin nesiydi? Hep eczac n n ıı ık z gelirdi akl na, eczac n n Ferdane'si! E er bu Ferda da onun gibi ı ııı ığgüzelse de erdi üzerinde böyle konu maya. Babas , su kat p ğşııa arttğı ığ barda eline al r, yüzünü buru tura buru tura içerdi ğ ıışşiçindekini. Hiç ho lanmazd da neden her ak am içerdi bunu? şışMutlaka bir derdi olmal yd . ııMustafa, babas kap ya ça r ldıığı ı ığ bir ak am, masan n üstündeki şıbarda a yap m , dudaklar n de direrek bir denemecik bile ğışışı ığyapm t . Gerçekten insan n yüzünü buru turacak kadar zehir ı ışışKararatma GeceleriR fat ILGAZı101www.eskikitaplarim.com
zemberek bir eydi bu. Bir zoru vard ki içiyordu bu z kk m ? Ac rd şııı ıııbabas na. Erkek olmak bu kadar zordu demek! Bu rak y içip ıı ıFikret'in iirlerini okumak demekti erkek olmak! şi te bugün o da bir erkekti. Fikret'ten iirler okuyacak, içine su şşkoyunca a aran barda dikecekti, babas n an msaya an msaya. ğğ ıı ıııFikret'in «Sabah Olursa»s ndan ba layacak, «Ferda»s nda ışıbitirecekti. Nihat, tepsiyi her günkünün tam tersine, gürültüyle getirip koydu masan n üstüne. ıMustafa babas n dü üne dü üne barda yar ya kadar rak yla ı ışşğ ıııdoldurdu, üstüne de a art ncaya kadar su ekledi: ğı«Haydi dostum!» dedi, «içelim! Bi daha nerde kar la r z belli ş ışı ıolmaz! Ama Tevfik Fikret ergeç hakl ç kacak! Bir gün sabah ııolacakt r, mutlaka!» ı«Hocam!» dedi, «Benim öyle büyük laflara akl m ermez. Ben ıiktisatç olmak için yola ç kt m. Bak, « letme»ye çalıı ıİşı ışyorum. u Şvar ki, sabah kimileri için çoktan oldu. Sen halk n uyanmas n bekliyorsun, oysa o namussuzlar, geceyi ıı ıuzatmak için ellerinden geleni yap yorlar. Bu yüzden derim ki ıgeceler çok uzun olacak buralarda. Sava n sonu görünür gibi oldu. Bizim arac lar, sava sonras ş ıışıürünlerinin kendilerine gönderilmesini bekliyorlar, keselerini ş şi irmek için... Halk , yaln z kendi adlar na soysalar can m yanmaz! ııııBa kalar n n hesab na yap yorlar bu i i, daha çok!» şı ııış«Senin kitaplar n, söylediklerini aç k aç k yaz yorlar m böyle?» ııııı«Yook, hiç yazarlar m !.. Ben ç kar yorum sat r aralar ndan! ıııııBiraz da Naz m' n iirlerinden ç kar yorum bunlar .» ıışııı«Bu do ru i te! Profesörden önce sanatç söylüyor gerçekleri. ğşıBir iktisatç n n, bir hukukçunun çaktı ıı ığ çiviyi, ertesi gün öbürleri, elinde kerpeten söküp ç kar r. Bas n savc lar onlarda bir tehlike ıııııgörselerdi, airlerden önce onlar n pe ine dü erlerdi!» şışş«Yani sen sanatç dan bekliyorsun uyarma görevini!» ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı102www.eskikitaplarim.com
«Bekliyorum ama, gerçek sanatç dan. Fikret bize hiçbir ey ışvermiyor art k. O, babam yeti tirmi o kadar. Bu mavi gök size bir ıışşgün ac r, diyen sanatç ya inanmak biraz zor! Bu mavi gök, bugüne ııkadar kimseye ac mad , isa's na bile. Hem halk n ac nacak nesi var ıııııki, hele eme iyle uygarl klar kurmu halka ac n r m hiç! Uyans n ğışı ıııda kendi s rt ndan gökdelenler kuranlardan als n hakk n . Ben önce ı ııı ıedebiyat ö retmeniyim. ğŞairlerden çok şey bekliyorum. Asya, Afrika k p rdanmaya ba lad , yaln z sana unu soray m, endüstri ı ışıışıça na girdi de mi uyand bu adamlar? te böyle zamanlarda halk ğ ııİşıat l mlara, devrimlere götürecek güçlü sanatç lara i dü üyor önce, ı ıışşiktisatç lara de il! Hadi içelim en büyük airimizin özgürlü üne!» ığşğBursa cezaevinde yatan air için bardak kald rd klar n anlam şııı ıışolacakt Nihat: ı«E er, i airlerimiz, romanc lar m zla olacaksa, çook Naz m'lar ğş şıı ııgerekecekbize!»dedi,«Çokayd nlar,ıçoksanatç lar, ıromanc lar...» ıMerdivenin alt ba ndan, basamaklara bir odunla vuruluyor gibi ş ıgelmi ti Mustafa'ya. ş«Ne oluyor!» dedi do rularak. ğ«Hiç! Bizim kocakar beni istiyor!» ı«Ne biçim istemek bu!» «K zdıı ığ zaman böyle ça r r beni. Çok hay rl bir i için ğı ıı ışça rdğ ıı ı ığn da hiç sanm yorum!» ıÇ kt d ar . Aralar nda geçecek konu malar duymamas için ı ıışıışııko arak indi merdivenleri... Oysa Büyükanne, merdivenin dibinden şba n kald r p, ba ra ba ra konu mak, Mustafa'ya duyurup içini şı ıı ığ ığ ışbo altmak istiyordu. Nihat, onu pe inden sürüklemek için mutfa a şşğgirmi olacakt ama, Büyükanne bir ad m bile gerilememi ti, şıışbulundu u yerden: ğ«Daha gitmedi mi o adam!» diye ba r yordu, «Hemen ç k p ğı ıı ıgitmezse karakola gidiyorum, asker kaça var bizim evde diye ğ ık yameti koparaca m!» ığ ıPolise mi giderdi, Şube'ye mi? Yoksa gitmezdi de Nihat'a gözda m veriyordu? Ne olursa olsun rahat kaçm t Mustafa'n n. ğ ıııı ışıKararatma GeceleriR fat ILGAZı103www.eskikitaplarim.com
Nihat gelmeden dolu dolu bir barda kald r p içti. indi yava yava ğ ıı ışşa a . Büyükanne onu merdivenlerde görünce kös kös girdi ş ğıodas na. Gerçekten de giyinmi , d ar ç kmak için haz rlanm t . ışışıııı ışNihat yar k zg n, yar aka gülüyordu: ı ııış«Kusura bakma Hocam!» diyordu. «Büyükannem hiç fark nda ıde il ama ben çok yararland m bize geli inden. imdiden haz r m ğışŞı ıHaziran s navlar na. Çok te ekkürler!» ıış«Çok üzdük Büyükanne'yi, te ekkürler... Haydi ho ça kal n!» şşıBüyükanne'nin kap s aral kt , onun gerçekten ç k p ç kmadı ıı ıı ııı ı ığn kolluyordu içerden. Tam bu s rada asma saatin gugu u deli inden ç km , Mustafa'y ığğıışıu urluyordu: ğ«Guguk, guguk, guguk!..» Saat üçtü demek. Nereye gidebilirdi bu saatte? Malta taraflar nda hiç tan madııı ığ bir kahveye girip bir süre oturmay ıdü ündü. Böyle bir kahvede uzun süre oturmas , gözleri üstüne şıçekerdi. Her kahvede yar m ar saat, birer saat otursa, dünyan n ışıparas n harcam olacakt . Sat lan ceketten topu topu alt lirac k ı ıışııııvard cebinde. ıTehlikesi bir yana, u saatler nas l geçerdi? Evine girebilecek şımiydi kolayca? Bu saatlerde evinde olurdu Cengiz. Ondan ükran'a bir haber Şgönderebilir miydi? Derleme be te kapandşı ığna göre, bir buçuk saat vard en ıaz ndan. Yüzünü k zart p çalmal yd kap s n , iyi ama, ya Çi dem'le ıııııı ı ığyüz yüze gelirse! Malta'dan Karagümrük'e do ru yürüdü. Ortaokulun önünden ğgeçmemek için Çar amba'n n arka sokaklar na sapt . Derken şııış şa rd yolunu, neden sonra Ac çe me dura ndan ç kt tramvay ııışğ ıı ıcaddesine. Kar daki eczanenin saati dört buçuktu. Karagümrük'e dönecek ş ıyerde, birden Edimekap 'ya vurdu. Art k Cengiz'i gönderse bile, ııbulamazd yerinde ükran' . ıŞıKararatma GeceleriR fat ILGAZı104www.eskikitaplarim.com
Sur kap s ndan ç kt , yukar , Topkap 'ya do ru elleri cebinde ı ıı ııığyürümeye ba lad . şıYürüdükçe kendini daha güçlü buluyordu. Geride b raktıı ığ kent, kocaman bir cezaeviydi onun için, surlar da duvarlar ... Bütün bu ıengelleri a m özgürlü ünü k s tlayan ne varsa hepsini içerde, şışğı ıgeride b rakm t . Polisleri, savc lar , s k yönetimcileriyle... So uk ıı ışııı ığda olsa gene bir özgürlük havas yd ci erlerine çekti i. ıığğKar dan bir er göründü, tabancas ndan, k rm z kolba ndan ş ıııı ığ ıbelliydi inzibat eri oldu u. Sevinci ad m ad m tükeniyordu, ona ğııyakla t kça. S k yönetim kesimindeydi ama, yetkisi var m yd , ş ıı ıııkimlik sormaya? Ya asker kaça san p da sorarsa diye dü ündü. ğ ıışŞ şa k nl ktan m d r nedir, davrand cebindeki buru uk sigara ı ıı ıışpaketine. Kötü kötü dü ünmektense sigara içmesi daha ak ll ca bir şı ıi olacakt . K st rd dudaklar n n aras na sigaray . Ceplerinde kibrit şıı ııı ıııarad yoktu. Paltosunun bütün ceplerini yoklad yeniden... Demek ııunutmu tu evde! Bu s rada yan ndan geçiyordu sert ad mlarla. şıııA z nda sigara, ceplerini aradğ ıı ı ığn görünce durdu birden: «Kibritin mi yok hem erim?» dedi, inzibat eri. ş«Unutmu um arkada n evinde,» dedi hiç dü ünmeden. Bu şş ışarkada sözcü ünün ne anlam vard burada imdi. şğıış«Var bende kibrit!» dedi. Bu kez de o aramaya ba lam t ceplerini. Son cebinden teneke şı ışbir k l f içinde kibritini ç kar p fiyakal ca yak p uzatm t . Kar l ks z ı ıııııı ışşı ııb rakmamal yd yaptıııı ığ iyili i, ğ«Sa ol!» deyip geçmek olmazd . «Yak sen de!» diye uzatt ğııpaketini. Hiç nazlanmad er, uzand ald . Bir kibritine daha k ymamak için ııııyanan sigaras n uzatt Mustafa. ı ıı«Sa ol hem erim!» dedi, «Nereye böyle?» ğşAskerden, inzibattan, s k yönetimden korkmaz görünmesi ı ıgerekiyordu Mustafa'n n: ı«K laya!» dedi, «Davutpa a K las 'na!» ışşışı«Ne i in var bu saatte k lada?» şışKararatma GeceleriR fat ILGAZı105www.eskikitaplarim.com
«Bizim arkada nöbetçi subay da... Ça rm t beni.» şığ ıı ış«Topçu mu subay arkada n?» diye sordu. ş ıDemek top bataryalar vard Davutpa a'da. Bakt yakas na, bu ıışııer de topçuydu. Boyuna soracakt ona, kaç nc batarya, kaç nc taburda diye. ıııııSöyleyece i batarya, ya kendi bataryas ise! ğı«Hay r!» dedi, «Topçu de il, z rhl tugayda!» ığııBöyle bir tugay var m yd , yok muydu, bilmiyordu. Hiç olmazsa ııarkada n topçuluktan kurtarm t ya! Surat kar t erin: şı ıı ışıı ış«Bilmem onlar !» dedi. ıKala kala konu mak için, bir tek sorusu kalm t . Onu da şı ışsoracak, kurtarabilecekti yakas n : ı ı«Nerelisin hem erim?» ş«istanbullu!» Konu ma t kan p kalm t i te. Mustafa nüfus cüzdan n okumu şııı ışşı ışgibi biliyordu, onun Samsunlu oldu unu. lçesi de Terme! Soluk ğİyüzünden belliydi, çeltik bölgesinde yeti mi ti... Büktü boynunu: şş«Peki hem erim!» dedi, «Hadi u urlar ola!» şğ«Eyvallah hem erim!» şBu «hem erim» sözcü ü, ne olursa olsun yerli yerindeydi. kisi şğİde Karadenizliydiler. Bir süre e e ini kaybetmi de bulmu bir köylü sevinciyle ş ğşşyürüdü, iki inzibat eri daha görünmü tü uzaktan, arkalar ndan iki şıtane daha. K lada yemeklerini yemi ler, izinsiz erleri yakalamaya ışşgidiyorlard , görevleri ba na. Körün ta gibi bunlardan biri ış ış ısorabilirdi nüfus cüzdan n ona. Sivildi ama, asker urbalar ndan ı ııyeni soyunmu biri de olabilirdi. Yedekli e ça r lan çok asker vard şğğ ııonun ya nda. K la dolaylar nda, böyle eller cepte volta vurmak ş ıışıak ll ca bir i de ildi, anl yordu. Surlardan içeri girmek için bir kap ı ışğııkollamaya ba lam t . Edirnekap ile Topkap aras nda çok kap lar şı ışııııvard ama, böyle ha deyince ç kmazd ki kar s na. ııışı ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı106www.eskikitaplarim.com
Hastaneler bölgesindeki kap lardan birinden hemen girdi içeri, ıiyi yapmam t bu kap dan içeri girdi ine. Girer girmez bir devriye ı ışığile yüzyüze gelince i in önemini anlamakta gecikmemi ti. şşAma ne olursa olsun her haliyle ya hastaneden gelen bir hasta, ya da hasta görmekten dönen bir görü meciydi. Yüzüne dikkatlice şbakan n ondan kimlik sormas , ukalal ktan ba ka bir ey olamazd . ııışşıBereket versin ki hiç de görevini ukalaca kullanmaya kalk acak biri ışç kmam t kar s na. ıı ışşı ıYedikule'ye do ru yürüdükçe hava karar yor, pencerelere kara ğıkara perdeler çekiliyordu. Böyle zamanlarda mahalle aras nda ıhemen bir kahveye girmekten ba ka ak ll ca bir i dü ünülemezdi. şı ışşNe kadar da çok kahve vard sokak aralar nda. Çok da küçü üne ıığgirmemeliydi bu kahvelerin, sahibiyle kar kar ya kal p sorguya ş ış ııçekilme tehlikesi ba gösterirdi. Kendini temize ç karmas için de şııgereksiz konu malara girerdi nedense. Ku kulu bir yönünü şşdüzeltmek için, daha i killendirici durumlar yarat rd durup şııdururken. Konu mak her zaman için ba na i açabilirdi. Darda şş ışkalmad kça çene yar t rmamaya söz verdi kendi kendine. ıı ışSonra kalabal kça kahvelerden birini seçmek için yolunu ısürüdürdü arka sokaklarda... Bir yol kav a nda tam aradş ğıı ığ kahveyi bulmu tu. Girerken, şkenar mahallelerin geleneklerine uyarak bir selâm sark tt . Bir iki ı ıki i dudaklar n k p datarak kar lşı ıı ış ğı ı ı ın vermi ti. Dörtlük bir ahbap ştoplulu unu sa nda b rakarak çöktü hemen orac kta bir masaya. ğğ ıııMasan n üstünde okunmaktan çok, ellenmekle paçavraya dönmü ışbir gazete duruyordu. Büyükanne yüzünden Nihat'a ald rdıı ığgazetelere, dergilere bir göz atamadan evden ç km t . Biraz da ıı ışkendini kahvedekilerden ay rmak için çekti bu paçavray önüne. ııGerçekten bu, tam anlam yla gazete de il, paçavrayd . Almanlar n ığııyenilgileri, geri çekilmeleri bile bir zafer öyküsüne çevrilerek anlat l yordu. ı ıİç sayfalarda Do u cephesine gidip gelen bir ğgeneralin an lar vard . Hele ba yaz ... ııışı«Yeni Nizam» n yeryüzü düzeni için en elveri li bir nizam ışoldu unu, dünya uluslar n n art k silahlar n b rakmalar gerekti ini ğı ııı ııığsa l k veriyordu ba yazar. lginçti bu ba yaz ! Sava tan yorulan, ğ ışİşışacaba dünya uluslar m yd , yoksa salt Almanlar m ? ııııKararatma GeceleriR fat ILGAZı107www.eskikitaplarim.com
Haberlerin özetinden, i gal bölgelerinden Alman askerlerinin şbelli bir oranda geri çekildikleri, üzerlerine dü en görevi yerli şırkç lara b rakt klar aç kça anlat l yordu. ıııııı ıMustafa, biraz da sevinçle sütundan sütuna atlay p dururken, ıyan ndaki masada bir av tart mas d r gidiyordu. Yar n domuz ıışı ııav na ç kacak olan bu dört kafadar fi eklerin barut hakk ndan, ıışısaçmanumaras ndan,ıkur unşsay s ndanı ıuzunuzad ya ıkonu tuktan sonra, domuz av n n ayr nt lar na geçtiler. Saçlar f rça şı ııııı ıf rça domuz k l gibi kesilen t knaz bir adam: ıı ıı« a ar m!» dedi, «Domuz vurmak için ormanda bütün gün Ş şıdola an enayilere!» şÇat k ka l s : ışı ı«Dola mak avc n n an d r!» dedi. «Bir gün av eti, k rk gün şı ışı ııtaban eti demi dedelerimiz.» şHerkesin mutlaka bu konuda söze kat lmas gerekirmi gibi, ıışgeriye kalanlar da dü ündüklerini söylemekte gecikmediler: ş«Bana kal rsa domuz nerden geçecekse, orda durursun! Da ığtepe dola mak elbette enayilik! Bekleyeceksin domuzu!» ş«Domuzun nerde dola aca n bilmen için senin de domuz şğı ıolman gerekir biraz da. Bo una beklersin bilmezsen!» şBu söz, üçünü de güldürmü tü. Domuz k l saçl s : şı ıı ı«Siz dola n bakal m!» dedi, «Ben al r m yerimi, ba da kurup ş ııı ığşotururum... Açar i emi beklerim! Domuz, burnunun do rusuna ş şğgitti ine göre er geç önümden geçecektir.» ğ«Ben dola r m arkada lar m! Ne demi dedelerimiz, yatan şı ışışaslandan dola an tilki ye dir dememi ler bo una!» şğşş«Bu söz senin için de il ki tilki için! Ben aslanl ktan a mam!» ğış şKonu malar, gönül açacak bir konuda de ildi ama, dinlemekten şğde kendini alam yordu Mustafa. Bir avc de ildi ku kusuz. De il ıığşğavc olmak, imdiye_kadar, askerlik dışı ış eline mantar tabancas bile ıalmam t . Çocuklar na bayramlarda tabanca veren babalara, ı ışıannelere de k zard oldum olas , iyi ama, neden ilgileniyordu bu ıııtart mayla? Dü ünüyordu bu avc lar n hangisinin hakl oldu unu? ışşııığKararatma GeceleriR fat ILGAZı108www.eskikitaplarim.com
Dola madan yana olanlar m kazançl yd , oturup domuzu şıııbekleyenler mi? Yoksa hem dola p, hem oturanlar m hakl yd ? ş ııııDomuzun ya ama alan n bulup bask n etmek, daha ak ll ca bir i ti şı ııı ışama, bu olanak kolay kolay sa lanabilir miydi? ğMustafa gazeteyi bir yana itmi , onlar n varacaklar sonucu şııco ku ile bekliyordu. şYar n için neye karar vereceklerdi? Av planlar n ne biçimde ıı ıdüzenleyeceklerdi? Gazetenin resimlerine bakar görünüyor, varacaklar sonucu ıbekliyordu ilgiyle. Avc l a m heves ba l yordu kendisinde, bu ya tan sonra? ı ığış ışMustafa, bu tart madaki yerini çoktan alm t . Bir avc de ildi ışı ışığama, aranan , yakalanmas için emir ç km , tutuklama kâ d ııışğı ıimzalanmışbir...bir...avhayvan …ıbirbak maıbiryabandomuzuydu! Neden bu tecrübeli avc lar n bilgilerinden, ııdeneylerinden yararlanmamal yd ? Nas l davranmal yd , toy bir ıııııdomuz gibi postunu deldirmemesi için! Dola rsa m yakay daha ş ıııçabuk ele verirdi, durursa m ? Avc ne kadar çok dola rsa, domuza ıış ıo kadar çok rastlama olana vard . E er domuz bir noktada ğ ıığdurursa avc n n o noktadan geçme olana çok daha az olurdu, o ı ığ ıoranda da yakalanma olas lı ı ığ azalacak demekti. Domuz, avc lar n ııneler dü ündüklerini bilmedi i için kendi içgüdülerinin pe inde şğşdolan p duracakt . Ama Mustafa avc lar n dü ündüklerini bilecek ıııışkadar haz rl kl yd art k, bu ölüm kal m sava nda. Üstelik ı ı ıııış ıiçgüdülerini de frenlemesini bilirdi, bir kerteye kadar da olsa. Neydi bu içgüdüler? Günde birkaç ö ün kar n doyurmak... ğıBar nmak... daha daha, di isini aray p bulmak... Bütün bunlar ışııdomuzdan daha ak ll ca düzenleyemez miydi? ı ıAnadolu'da ö retmenlik yapan, köylerini, kentlerini bu görevle ğdola an bir ki i olarak biliyordu ki bir kahveye d ardan giren bir şşışyabanc n n, gözleri, kendi üzerine çekmemesi için yapmas gereken ı ııen yumu ak davran , çevresiyle tüm ilgisini kesmi gibi şışşgörünmesidir. Böyle görünmek için kendisini de belli bir i in içinde şgöstermesi gerekirdi. Şu halde, «Ben kimim, niçin bu kahveye gelmi olabilirim?» diye dü ündü. En ku kuyu üzerine çekmeyecek şşşKararatma GeceleriR fat ILGAZı109www.eskikitaplarim.com
adam, kendi halinde ufaktan bir i adam d r. Ya da bulu maya şı ışgelecek olan birini bekleyen halktan bir ki i... Yani küçük adam... şKendisinde bir i adam görünü ü olabilir miydi? Hiç şışsanm yordu. Dik yakal kaza yla, ütüsüz pantolonu, biçimini ıığ ıyitirmi kauçuk papuçlar yla ancak bir i portac , ya da uradaki şışışambarlarda kâtiplik yapan, bir görevli olabilirdi. Ya da memurluktan ç kar lm biri... Kahveye girince on be , yirmi dakika ııışşgazete okuyu u, yar i sizli ine uyan bir davran t . Kâ tlar n şışğı ışğ ıı ıç kar p bir ıışeyler karalamas yakıı ışk al rd ama, arada bir ııtoplamalara, ç karmalara, çarpmalara, ba vurmas ko ulu ile. ışışSöz geli i müsveddelerini ç kar r, yazdşııı ı ğşiirin üzerinde çal abilirdi. Kahveci gelirken de kâ tlardan birini çeker, ba lard ışğ ışıtoplamalara, ç karmalara, çarpmalara... ıKalemiyle ba n ka ya ka ya yazmaya ba lad : şı ış ış ışıPortakallar n göreceksin Dörtyol'un ı ıMersin silolar nda bitlenen ıAlt n sar s bu daylar . ' ıı ığıTurfandad r diye el süremedi imiz ığÇavu lar , k nal yap ncaklar şıııııYani ba sorulmadan yenilen üzümleri ğ ıSalk m salk m ııAlt ndaki kâ tta 1248'in, 328'le çarp lığ ıı ı ış... Ç kan sonucun 12'ye ıbölünü ü... Kahveci bir bardak çay b rakt önüne: şıı«Sa ol ustacğı ığm!» dedi gülümseyerek... «Bunu çok be eneceksin! Allah yoklu unu göstermesin, hiç ğğaratm yor al tıı ı ı ış ğm z çaylar !» ı«Arayan ar yor! Üstelik en iyisini de buluyor!» dedi. ıDili durmazd ki... «Oysa ben Kabakça stasyonu'nda, odun ıİdepolar nda çal an, çeki hesaplar ,yapan bir kâtibim. Neyime ıışıgerekti çay n en iyisini aray p bulanlara sata mak!» diye dü ündü. ıışşKararatma GeceleriR fat ILGAZı110www.eskikitaplarim.com
«Sen bakma onlara!» dedi kahveci, «Akkuyruk da içerler, Seylan çay da... Biz yar m kilo ekmek aray p bulamazken! Allah ıııseni inand rs n, Acem Hüseyin'in yan nda çalı ııı ışrken, Tahtakale'de avuç avuç atard m demli e Seylan çay n ! O günler gelecek mi ığı ıdersin bir daha?» «Gelse de bize ne!» dedi, Mustafa. «Dünya sava yor hiç ş ıdurmadan s k nt s n biz çekiyoruz. Çay yok, kahve yok! Haydi ı ıı ı ıSeylan çay n gene onlara b rakal m, gözümüz yok ama... Bizim ı ıııekme imize dokunmas nlar hiç olmazsa!» ğı«Do ru!» dedi, «Hiç olmazsa ekme imize dokunmas nlar...» ğğıE ildi, önündeki kâ tlara bakt . Hemen yüklüce bir say yazd ğğ ııııMustafa, telefon numaras gibi alt hanelik bir say y alt na ııı ııkondurdu. Bunu da çarpamazd ya! ıTürkiye bütçesi gibi bir say ç kard ortaya! Ba lad toplamaya. ı ıışı«Yaaa... i te böyle!» dedi, kahveci, «Bir dilim ekme i de rahat şğyedirseler can m yanmaz. Her gün h r gür! Karakol ıışurada, burnumuzun dibinde güya!..» Nee? Karakol urada m ? Yerini bulup da ba da n kurmu , şığşı ıştüfe i tetikte bekleyen avc n n tam burnunun dibine sokulmu tu ğı ışhaaa!.. Domuzavc larııkahvecininbiryabanc ylaıkaynatmas n ı ık skanm a benziyorlard . ıışıKendi masalar na çekmek için çat k ka l s seslendi: ıışı ı«Nas l ç kt n, Ziya Efendi!» dedi, «Dün ak amki i in içinden?» ıı ışşBamteline bas lm t Ziya Efendi'nin, öbür masaya do ru kayd , ıı ışğıyava tan: ş«Kahve de il mi?» dedi, «H rl s da gelir, h rs z da... Herkesin ğı ı ıı ı ıüstünü ba n aray p da içeri alacak de ilim ya!» şı ıığDemek Ziya Efendi'nin mezhebi oldukça geni ti. Geni olmasa şştan madıı ığ bir kâtip parças yla tutup dünyan n gidi at ndan lâf eder ıışımiydi? Ziya Efendi sanki Mustafa'ya durumu aç klamak ister gibi: ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı111www.eskikitaplarim.com
«Dün ak amki arama taramada ne ç kt adam n üzerinde?» diye şı ıısordu, «Tabanca m ?» ı«Ne tabancas be!» dedi, «Bir bazlama esrar!» ı«Yaz k!» ıYaz k olan neydi anlayamam t Mustafa. Esrara m ac yordu ıı ışııpolisin eline geçti i için, kaçakç ya m ? ğııKahveci kendini temize ç karmak için, yarg c n önünde ıı ısavunmas n yapar gibi olay n sivri yerlerini törpüleye törpüleye: ı ıı«Dün ak am, bu kararlarda...» diye ba lad yeniden, «Birden şşıekip girdi kahveye...» Demek dün ak am, bir ekip girmi ti bu kahveye ha! Hem de bu şşkararlarda... Ya bu ak am da girerse! ş«Eller yukar diye ba nd ekibin ba ndaki komiser. Hiç de böyle ığ ıış ıeller yukar deyip girmezdi bu kahveye Muammer Bey... Me er, ığihbar varm , içerde esrar kaçakç s var diye.» ışı ıBiraz ferahlar gibi olmu tu Mustafa. Demek ihbar olursa ancak şekip girerdi bu kahveye. Her ak am da ihbar olacak de ildi ya! şğ«Kahve nah binbir ayak, bir ayak. Emeklisinden tut, eskicisi ne kadar... Pi pirikçiler, altm alt c lar, konç nac lar, tavlac lar hep şışı ııııbirden hüryâaa, eller yukar !.. Komiser numaradan birkaç ki inin ışüstünü ba n üstünkörü yoklad ktan sonra, dikildi o yabanc şı ııımü terinin kar s na! Eliyle koymu gibi ç kard cebinden bir şşı ışııbazlama esrar ! Buldun i te, al götür adam i olsun bitsin, de il ışışğmi!.. Adam hemen al p götürmez. Karakoldan yaz makinesini getirip ıııkoydular masalardan birinin üstüne. Oldu mu sana bizim kahve, bir karakol! iki suçlu var ortada, biri o yabanc ... Biri de ben!.. Sanki ıherifle kâr zarar ortakmı ışz! ifadeler al nd , tutanaklar tutuldu, ııanan yah i, baban yah i, biz suçluyken olduk mu sana görgü şşşahidi! Eh bundan sonra git gel, Konya alt saat!» ıDöndü yüzüne bakt Mustafa'n n: ıı«Nerde dün ak amki mü teriler! Ara da bul bakal m! Bir daha şşıZiya Efendi'nin kahvesine kim u rar? Tam üç saat tuttular, ğKararatma GeceleriR fat ILGAZı112www.eskikitaplarim.com
içerdekileri! Ne içerden d ar , ne d ardan içeri! Ürküttüler benim ışıışcaaan m mü terilerimi!» ışDemek netameli bir kahveye dü mü tü Mustafa. K rsam m şşııyava tan yava tan, diye dü ünmeye ba lam t . Ama Ziya Efendi, şşşşı ışpek yakas n b rakaca a benzemiyordu: ı ı ığ«Sen de yabanc s n Beyim!» dedi, « imdi ben gelip de sana ver ı ıŞşu nüfus kâ d n nas l diyebilirim? Hem ne hakk m var demeye? ğı ı ıııHele eller yukar deyip, üstünü ba n nas l arar m senin! Ama ne ışı ıııolursan ol, ister tabanca ta , ister b çak, bana ne! Hiçbiri yok da, ş ııdiyelim ki sen bir casussun, Alman casusu... Olmaz m ? Herifler ınah surda. Uzunköprü'de! Parayla tuttu u adamlar v z r v z r i liyor. Sen de ğı ıı ışbunlardan biri olamaz m s n!» ı ıDomuz k l saçl s : ı ıı ı«Yok Ziya Efendi!» dedi, «Haks zs n sen! Kahvecisin bugüne ııbugün. Kahveci ne demek? Şu kadar adam senden sorulur! Geminin kaptan denizde ne ise, bu kahvede de sen osun! ıKu kuland n m mü terinin birinden, onun şıışşuras n , buras n ı ıı ıaramak yok! Yollars n ç ra karakola, Komser Bey, ben ıığ ışu adamdan i killeniyorum, dersin! şO ne yaparsa yapar, ister al r götürür karakola, ister sal verir. ııGötürürse ifadesini mi al r, müdüriyete mi gönderir gerisini o bilir. ıBak Ziya Efendi, karakolla iyi geçinmek istiyorsan, böyle yapacaks n! Yok, ben ne bekçiyim, ne polisim dersen karakol da ıgelir, mü terilerin pi pirik oynarken posta eder seni, kumar şşoynat yor diye kapat r kahveni! S k yönetim var memlekette, yapar ııı ım yapar!» ıSonra Mustafa'ya döndü: «Öyle de il mi?» dedi. «Haks z m y m efendi?» ğıı ı«Yerden gö e kadar hakl s n!» dedi, «S k yönetim var çünkü! ğı ıı ıAma neden S k yönetim var, kime kar bu s k yönetim? Bizi hiç ı ış ıı ıilgilendirmez. Meclis karar vermi bir kere! Mecburuz kimli imizi şğyan m zda ta maya.» ı ış ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı113www.eskikitaplarim.com
Konu de i ir de i mez, alacakt voltas n . Bu dereden yeterince ğ şğ şıı ıbal k avlam t ! ıı ışİyi ama konunun de i ece i de yoktu ki... Burgu gibi dönüp ğ şğduruyordu ayn mantar n içinde... Yalama olmu tu mantar art k. ıışıBurgu çekilse bile i enin içine mantar n tozlar dökülecekti... ş şııMustafa kar masadakilerin bak lar ndan kurtularak birden ş ıışıdöndü özel hesaplar na. ıÖfkeden, yeryüzü nüfus say m na denk bir say oturttu kâ d n ı ıığı ıüst ba na. Sekiz haneli bir say y da alt na yazd , ba lad ş ıı ııışıçarpmaya! Say lar a z nda geveliye geveliye i inin içine gömülmü tü. Ziya ıığ ışşEfendi, onu a rtmamak için yava tan çekildi avc lar masas ndan. ş şışııÇekti çizgiyi Mustafa, çarpt klar n toplad . Almanlar n bütün ıı ııısava masraflar kadar bir toplam ç kt ortaya. Kâ d n kö esine şıı ığı ışbüyük bir çarp i areti oturttu, dokuzlar atarak bir de ışıdo rulamas n yapt . Bakt ki, sonuç yanl ! Bu yanl nerdeydi? ğı ıııışışGiri ti yeniden çarpmalara... Yedi kere dokuz kaç eder, seksen bir şmi? Hay Allah! Yedi kere dokuz yetmi iki, sekiz kere dokuz seksen şbir! Olmad ! Yedi kere dokuz, ne yetmi ikisi be!.. Altm üç eder! ışışTamam altm üç! Birden kalkt aya a... Gerisini de ayakta ışığyap yordu. Yeniden topluyordu, sonuç bir sürü say ... Bir ııdo rulama daha, dokuzlar atarak... Hesap ayna gibi! ğıMadem ki hesap tertemiz ç kt , durulmazd burda art k! ı ııı«Bakar m s n Usta! Hesap?» ı ı«iki adaçay onardan yirmi kuru !» ış«Kals n üstü!» ıZiya Efendi, onu kap ya do ru u urlarken: ığğ«Saatin var m ustacıı ığm?» diye sordu. «Sak n geç kalm ıışolmayay m!» ıBu geç kalma lâf pek yerinde de ildi ama, ç km t a z ndan bir ığıı ışğ ıkez... «Nereye?» sorusunu getiriyordu kar s ndakinin akl na. Vard bunun bir şı ıııcevab elbet! Nereye olacak, trene! Kabakça istasyonu'nda, odun ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı114www.eskikitaplarim.com
depolar nda kâtip de il miydi? Bu kâ tlara yaz p çizdi i bu kadar ığğ ıığhesap bo una m ? şıYele inin cebinden kapakl bir saat ç kar p bakt kahveci: ğıııı«Saat... Sekizi çeyrek geçiyor!» dedi. «Sa ol, eh, yeti irim zaman nda!» ğşıDipteki dörtlük masadan bir ses: «Aman, geç kalma!» diye güldü. Duymamazl ktan gelecekti ister istemez: ı«Haydi eyvallah!» «Güle güle Beyim, gene bekleriz!» Buna da bir kar l k bulurlar diye, ancak kahvecinin duyabilece i şı ığbir sesle: «Eh yolum dü erse!» dedi. şSokaktayd . Bir süre hiçbir ey dü ünmeden yol s ra yürüdü. ışşıÇok önemli bir i i var da, bir yere son dakikas nda yeti ircesine... şışYönü yöresi üzerinde hiçbir bilgisi olmadan, basaca yeri ğ ıayaklar n n al kanlı ıışı ığna b rakarak yürüyordu. ıGözleri, yürüdükçe alı ışyordu karanl a. Geriye dönüp bak nca ığıgeçti inden daha da ayd nl k görüyordu karğı ıı ışk sokaklar ... Düdük ısesleri, uzaktan da olsa yaln z b rakm yorlard onu. Geni çe bir ıııışsoka a giriyordu, diklemesine... iki yana da yürüyebilirdi ama, ğhangi yöne gideyim diye kafas n yormadan ilerliyordu can n n ı ıı ıçekti i bir yöne do ru. Birden üç be ki inin h zlandğğşşıı ı ığn gördü önünden... Ko uyorlard bir yere yeti mek için. Mustafa da onlar n şışıyürüyü lerine ayak uydurdu. şBir tramvay olabilirdi yeti mek istedikleri... Daha da geni bir şşsoka a sap yorlard . ğııKalabal k büyüyordu, yol uzad kça. Bir iki kap daha aç ld sa l ıııı ığ ısollu. Ç kanlar da kat ld onlara. Ray g c rt s , raylardaki fren ıı ıı ı ı ıg c rt s çekiyordu kendine onlar . Duran bir tramvaya yeti mek ı ı ı ıışKararatma GeceleriR fat ILGAZı115www.eskikitaplarim.com
içindi bu telâ , i te, durakta römorklu bir tramvay boylu boyunca şşyat yordu. ıBirden yürüyenler, dal verdiler geni çe bir kap dan içeri... ışıMustafa da arkalar ndan... ıİçerde maskelenmi renklii şı ışklar, sa l sollu vitrinler içinde ğ ıparlak resimler... Ve kar da bir gi e... Herkesle birlikte al p biletini ş ışıgirdi bir salona... Gezginci bir el feneri takm t onu arkas na. ı ışıS ralar n arkas ndan geçirip bir koltu a oturtmu tu sonunda. ııığşFilm çoktan ba lam t . Gösterile gösterile lif lif olmu bir Frans z şı ışşıfilmiydi bu... Makinist, erken bitmesi için zorlanm a benziyordu. nsanlar ışİyürümüyorlar, badi badi ko u uyorlard . Türkçe dublaj yaz okuma ş şıızahmetini kald rm t seyirciden. Bu konu malar bile filmin h z na ıı ışşı ıuyuyor, anlam na var lmadan sl k sl k uzay p gidiyordu. ııı ı ı ııArabas n h zl sürme yüzünden adam çi neyen bir oförün ı ıı ığşserüveniydi gösterilen. Çi nedi i adam en yak n hastaneye b rak yordu oför. Ezilen ğğıııışadam komada oldu u için, bir yalanla yakas n kurtar yordu ama, ğı ııgitti i kentte bir türlü rahat edemiyordu: Ya adam ölürse? ğTan kıolmadı ığiçinkimseşoförüadamöldürmeklesuçlayamazd . Yolda, ezilmi olarak rastladışı ığ bir ki iyi arabas na şıal p hastaneye getiren iyi yürekli bir oförü kim suçlayabilirdi ki... ışAma ezilen adam çok geçmeden komadan ç k yor, olan biteni ı ııhat rlamaya ba l yordu. Beri yanda ış ışoför hastaneye gidecek, ezilenden özür dileyecekti. Hastaya gitmek üzere yola ç ktı ı ığs rada,ıgazeteleradam nıöldü ünüğyaz yorlard ,ııbeyinkanamas ndan. Adam ölüp gitmi ti ama, kendisine çarpan arabay ışırengine, markas na, hattâ ışoförünün yüz çizgilerine kadar aç klam t . oförün tutuklanmas i ten bile de ildi art k. ıı ışŞışğıFilmin geri yan , oförün bunal m , kaçmakla gidip teslim olmak ışı ıaras ndaki bocalamalar n anlat yordu. Mustafa, sinemaya kendini ıı ııara t r c gözlerden kaç rmak için girmi ti ama, konunun akşı ı ıışı ışna kendini kapt m/ermi ti. oförle birlikte zaman zaman bunal mlara ışŞıdü üyor, gene onunla birlikte geli tirdi i duygusal aç klamalarla şşğıferahl a kavu uyordu. ığşŞoför yasalara göre suçluydu. Ölen biri vard ortada. Gitmeli, teslim olmal , gerisini yasalara b rakmal yd . ıııııKararatma GeceleriR fat ILGAZı116www.eskikitaplarim.com
«Ya ben?» diye dü ünüyordu. oförle bir düzeyde miydi? Suç şŞneresindeydi yaptı ığ i in? iir yazmak dünyan n neresinde suçtu, şŞıfa ist ülkelerden ba ka? Ülkesi, fa izme özenen yöneticilerin şşşbask s alt na girdiyse, oförün çekti i bunal m o da m çekmeliydi? ı ıışğı ııOn dakikal k arada biraz kendine gelir gibi olmu tu. Kurtulmu tu ışşkendisiyle hasapla maktan. Ezilen kimse yoktu ortada, olsa olsa şbundan sonra ezilecek, ac çekecek insanlar vard . Bunlar n ba nda ııış ıda kar s ı ıŞükran geliyordu. Bir solcunun kar s olarak henüz ı ıdamgalanmam , a a lay c bir çember içine al nmam t . Bir gün ışş ğıı ııı ışmahkemece damgalan rsa, o da Mustafa ile birlikte cezaland r lm ıı ıışolacakt bir bak ma. Gidip teslim olursa, ancak bu sonucu ııh zland rm olmaz m yd ? oförle çok ayr cal k vard durumunda. ııışııŞıııYok, hay r! Dü üncelerinde hakl de ildi yüzde yüz! Biraz insafl ışığıolmal yd . ııYazd klar nda suç olmasa bile, davran lar yla, ba kalar n suçlu ııışışı ıduruma dü ürebilirdi. Oysa tek sorumlusu oydu, yazd klar n n. Ne şıı ıyap p yap p kimseye kendinden bir ey bula t rmamal yd , en ba ta ıışş ııışŞükran'a. Bu gidip geli lerle onu da kendi çemberinin içine almaya şçal m yor muydu? Aylışıı ı ığn almas n sa lad ktan sonra bir k sa ı ığııkar la ma daha yapmal , aldş ışıı ığ paran n yar s n bir yana koyup, bir ıı ı ıdaha gelmeyece ini söylemeliydi. Her eyi onunla konu mal yd ğşşııaç k aç k. En gitmemesi gereken bir kentin ad ndan söz edip ıııortadan kaybolmal yd . Sonra?.. ııFilmin ikinci bölümü çoktan ba lam t . Dü ündükleri sanki şı ışşsahneye konuluyormu gibiydi. Sevgilisi ç km t oförün kar s na, şıı ışşşı ıhay r diyordu, yakalan ncaya kadar konu umsun benim! Adaletin ıığgörevi seni aray p bulmak! Gerekirse bir pasaport uydurur, birlikte ıgeçeriz s n rdan. talya'ya gideriz. Romanya'ya gideriz! ı ıİS n r dı ıı ışna kaçmak... Hiç dü ünmemi ti bunu... Film sava tan şşşönce çekilmi e benziyordu. Bugün, ne talya'ya kaç l rd , ne şİı ııRomanya'ya... S n rlar n yar s n Alman ordular çevirmi ti. Yar ı ııı ı ıışıs n r m z da Arap ülkelerini bizden ay r yordu. Kendisi gibi ı ı ı ıı ıdü ünenlere daha da a r cezalar veriliyordu d ülkelerde. Üstelik şğ ıışbir de casus damgas vurulup sorgusuz sorunsuz kur una da ışdizerlerdi adam . ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı117www.eskikitaplarim.com
Bu ülkeler onu bir gün buyur bile etseler kendi halk n kaderiyle ı ıba ba a b rak p nereye gidebilirdi? Bu halk n çocu uydu, şşııığkurtulu lar da birlikte olmal yd ! şıııMemleketinden kaç p d arlarda ere i için u ra anlar olmu tu ıışğğşşama, dönüp dola p dönmü lerdi gene.Kitaplar Nam k Kemaller'den ş ışıZiya Pa a'lardan söz ediyordu. Bu topraklar n her ülkeden çok şıkendi ayd nlar na gereksinimi vard . ıııGeldi i gibi, gene kalabal a uyarak ç km t sinemadan. ğığıı ışYürüyordu, önünde gidenlerin ad mlar na uyarak. Bu ad mlar, ıııseyrekle e seyrekle e bir süre sonra önünden silinip yok şşolmu lard . K lavuzsuz yabanc bir gezgin gibi tek ba na kalm t şııış ıı ışsokaklarda. Kendi yönetimini ele almal yd art k. Saat, daha on biri ıııyeni geçmi olmal yd . Kahvelerin, meyhanelerin, sinemalar n on şıııbirde kapanmalar gerekirdi, s k yönetim buyrultular na göre. Tam ıı ııiki saat sonra dokunabilirdi evinin penceresine. Şükran onu bu gece beklemedi inden uyand rmas güç olabilirdi, ama uykusu çok ğııhafifti kar s n n, bir t klamada açard gözlerini, derin uykularda da ı ı ıııolsa. Ara sokaklardan Fatih'e do ru çevirmi ti yönünü. Kar kar ğşışışbildi i bir kesimdi buras ... Edirnekap 'ya kadar gide gele ğııdoldururdu zaman n . ı ıBirden akl na gelivermi ti. Nihat' n evinden ç karken yazdışııı ığkâ t... Ö leye kadar polise teslim olaca n yazm t . Vakit gece ğ ığğı ıı ışyar s n buldu u için neden teslim olmadı ı ığı ı ığn sormazlar m yd , ııyakay ele verirse? Onu ikinci kez suçlu duruma dü ürecek olan ışkâ d arad ceplerinde. Bulunca da y rt p att . Yenisini yaz p ğı ııı ıııyazmamay dü ündü bir süre... Yazmas nda yarar görerek, ışıcaddenin koyu karanlı ı ğna ald rmadan büzüldü bir kö eye, unlar ışşıkaralad : ı«Vakit tam gece yar s ... Emniyet Müdürlü üne gidip teslim ı ığolmaya karar verdim. 29 Mart 1944» Ne olursa, u bir iki saat içinde olacakt çünkü. Bu duruma göre, şıe er yakalan rsa, Edirnekap yönüne giderken de il de tam tersine ğıığyürürken yakalanmaya bakmal yd .Bu saatlerde devriyeler s kla r, ııış ıdüdük seslerinin gecenin suskusu içinde ördü ü bal k a n n ğığı ıdelikleri küçülürdü. Bu a n içine dü memek için bütün duyular n ğ ışı ıtetikte bulundurmas gerekiyordu. Yürüyü ünü bile yolun ortas nda ışıKararatma GeceleriR fat ILGAZı118www.eskikitaplarim.com
sa lğ ısolludizilmişs raıa açlarağuyduruyordu.Aç kça ıyürümektense a açtan a aca ilerlemeliydi. Önden de geriden de ğğbakan bu a açlar yüzünden kolay kolay görmemeliydi onu, hele bu ğzift karanlı ığnda... Ac çe me'ye do ru yakla t kça düdük sesleri s kla m t . Öyle ışğş ıışı ışya; stanbul'a girmesi dü ünülen kötü niyetli ki iler, hep surlar n İşşıdı ışndan gelecek de iller miydi? ğPara ütlerle, insandan ar nm yerlere atlayacaklar sonra şıışpara ütlerini toplay p sur kap lar ndan dalacaklard içeri. Hemen şııııdönmesi, Edirnekap 'ya kadar yolunu uzatmamas gerekirdi bu ııyüzden... Tam Ac çe me dura nda yüzgeri edece i s rada kula n n ışğ ığığı ıdibinde ac bir düdük sesi duydu. Kaç p kaçmamay dü ünürken ııışgözünün bebe inde bir el fenerinin gece mavisi ğı ı ış ğ parlad . ıPe inden bomba gibi patlayan bir ses: ş«Dur!» Bu ses, kaçmay dü ündü ünü sezmi ti sanki! Ama, art k bir ışğşıyere k p rdayamazd , dü mü tü a lar na. Durdu unu gören ki i, ı ıışşğığşyal n bir soru patlatt : ıı«Kimsin sen?» «Ben... Bir ö retmenim...» ğÜç çift ayakkab yerinde sayar gibi, sokuldu kauçuk pabuçlar n n ıı ıburnuna kadar. İlikli polis kaputunun dü meleriyle, paltosunun eksiksiz ğdü meleri yap t birbirine. ğı ışBu yakla mada polisçe bir ustal k da yok de ildi. Burnu ile bir iki şığkez soluk al p veri inden içkili olup olmadışı ı ığn anlamaya çalı ışyordu kar s ndaki. Eh, ö leden beri g rtla ndan hiçbir lokma geçmedi i şı ığığ ığhalde polise mahcup olmayacak kadar bir anason kokusundan da yoksun de ildi. Verece i cevap için çok yararl olabilirdi bu koku... ğğıSordu u soruyu biraz daha açmak istiyordu, çenesinin dibindeki ğyetkili ki i: 121 ş«Ad n?» dedi. ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı119www.eskikitaplarim.com
Az bulunur bir ad söylemeliydi: «Behzat!» dedi, «Behzat Alt nta !» ış«Nerde ö retmensin?» ğ«Karagümrük Ortaokulu'nda!» Behzat Alt nta ' kolay kolay tan yamazd , yoktu böyle bir ış ıııö retmen. Ondan gayr ne kadar ö retmen varsa belki ğığtan yabilirdi, e er bir ili kisi varsa okulla. Bütün tan d klar ığşı ııö retmenler için çat r çat r yan tlar yeti tirebilicek bir ö retmen ğııışğoluvermi ti bu anda. Dört y l bu okulda geçmi ti çünkü. şı ış«Ne ö retmeni?» ğDers saati en çok olan Türkçe oldu u için, en kalabal k ğıö retmenler de Türkçecilerdi. ğ«Türkçe ö retmeni!» dedi. ğOrtaokulda polislerin çocu u bile olsa ad , Behzat Bey olamazd . ğııÜç Türkçe ö retmeni vard , geride daha. ğıKomiser oldu unu anladğı ığ adam, döndü arkada lar na: şı«Siz tan r m s n z?» diye sordu. ıı ı ı«Hay r!» dedi birisi, «Ben Hilmi Bey'i tan r m!» ıı ı«Haa! Hilmi Yelkenci. Bir de Hilmi Ça an vard r.» ğı«Bizim çocu un ö retmeni... Hilmi Ça an!» ğğğ«Tan r m, arkada md r. O da benim gibi bu sene geldi.» ı ış ıı«Evet, zmir'den.» İPolis yumu am t ama, komiser barut gibiydi: şı ış«Peki!» dedi. «Ver kimli ini!» ğTehlike imdi ba l yordu i te! S k yönetim bölgesinde, gündüzleri şş ışı ıbile kimlik ta mak, sorunca da göstermek zorunlulu u vard . Hele ş ığıö retmen oldu una da inand rd ktan sonra... Bir ayd n olarak ğğıııherkesten önce yerine getirmesi gerekirdi bu S k yönetim ı ıbuyrultusunu. Kararatma GeceleriR fat ILGAZı120www.eskikitaplarim.com
«Yok!» dedi, «Yok üzerimde!» «Nerde?» «Ceketimin cebinde!» «Ceketin nerde?» Paltosunun dü melerini çözdü birden: ğ«Bak n!» dedi. «Ceketim yok!» ıBüsbütün merak artm t komiserin: ıı ış«Bu so ukta, böyle ceketsiz...» diye geveledi. : ğ«Söylemeye utan r m efendim!» dedi. «Ceketsiz ç kmak zorunda ı ııkald m, bulundu um evden...» ığ«Hangi evmi bu?» ş«Ho görünüze sşı ığnarak söylüyorum komiser bey! Konu u ğoldu um kad n n evinde kald .» ğı ııBir an dü ündü Komiser: ş«Ama bir ö retmen...» ğHemen sözünü kesti Mustafa. «Bekâr bir ö retmen... Gündüzden ça r lm t m. Kötü bir ğğ ıı ışsüprizle kar la aca m hiç kestirememi tim. Kimbilir belki de ş ışğı ışoyuna getirdiler beni!» Durdu, dü ündü komiser: ş«Olur böyle eyler...» dedi, «Nelerle kar la yoruz bütün gün. şş ış ıPeki, Basri Bey, al götür bunu karakola! Hüviyetini ispat edince sal verirsiniz!» ıKurtuldum derken, tam tehlikenin göbe ine dü üyordu. ğşKarakola bir girdim mi ç kamam bir daha diye dü ünüyordu. ışKomiser: «Haydi!» dedi, «Güle güle!» «Sa olun! yi geceler!» ğİKararatma GeceleriR fat ILGAZı121www.eskikitaplarim.com
Orta ya l bir polisti onu götüren. ş ıKomiser gerilerde kal nca: ı« kinci y l benim o lan n!» dedi, «Ne yapaca m bu haylazla İı ığığ ıbilmem! Okusun, adam olsun diyorum, kulak astı ığ yok. Bu y l da ıkalaca a benziyor haylaz!» ğKarakola ayak basmadan ne yap lacaksa yapmal yd : ııı«Türkçesi nas l!» dedi, « ki ders yerine geçer Türkçe s n f ıİı ıgeçerken.» «O da k r k!» dedi, «Üç üç!» ı ı«H m mm!» dedi sevinerek, «Sekiz numaraya bakar en azdan.» ı ı«Bütün y l üçten fazlas n alamayan, nas l alacak bu sekiz ıı ıınumaray ?» ı«Çalı ışrsa neden almas n! Surda daha iki ay var, Nisan May s...» ıı«Kurtar r m dersiniz?» ıı«Neden kurtarmas n... Daha çok dilbilgisine önem verir, bizim ıHilmi Ça an... ğDilbilgisi, okuma yazma gibi de ildir, s karsa kendini bir ayda ğıtoparlar. Hele biraz da gösteren olursa...» Hemen bu i i, Mustafa üzerine alabilirdi ama, bu öneriyi şyaparsa, ne pahas na olursa olsun, kendisini kurtarmak .steyen bir ısuçlu durumuma dü erdi. Böyle bir suçluyu, çocu unu geçirme şğpahas na da olsa sal vermezdi bir memurcuk. ııTam emsi'nin f r n n önünden geçiyorlard . Şı ı ıı«Bir dakika!» dedi Mustafa, «Benim kim oldu umu ispat için bir ğtan k m gerekiyor? ııŞurda bir f r nc var!» ı ıı« emsi Efendi, emsi Y ld r m! Bizde o lu da var!» ŞŞı ı ığKoskoca bir f r n sahibi bu saatte f r nda kal p da hamur ı ıı ııyo uracak de ildi ya! Polisi çekip götürdü f r na do ru. Kepenkleri ğğı ığindirmi ler, içerde çalşı ışyorlard . S cak bir somun kokusu s z yordu ııı ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı122www.eskikitaplarim.com
d ar . Kap s n yumruklamaya ba lam t Mustafa. Çok geçmeden ışıı ı ışı ışde çuvallara sar nm bir i çi kap y açt . Saç ba un içindeydi. ıışşı ııış ı« çerde mi emsi Efendi?» diye sordu Mustafa. İŞEkmekçi polisi görünce ürkmü tü. çerde bile olsa «Evet!» şİdiyece e benzemiyordu: ğ«Yok!» dedi, «Ak amdan bir u rad gitti!» şğıDöndü polise Mustafa: « sterseniz gidip uyand rabiliriz, evi nah surda!» dedi. İıSöyledi ine de pi man olmam de ildi. Mustafa için her ey ğşışğşyapard ama ad n sorduklar zaman da durup dururken, «Behzat ıı ııAlt nta » da diyemezdi ya! Nerden bilecekti onun kendisine yeni bir ışad taktı ı ığn ! Polis, dostça elinden tutup çekti: «istemez Behzat Bey!» dedi, «Anla ld !» Yan yana yürüyorlard : şı ıı124 «Bütün mesele, sizin bural olu unuz... D ardan gelmemi ışışşolu unuz yani... şKimli iniz yan n zda olsayd , hiç gerek kalmayacakt bunlara, ğı ıııama olmu bir kere... şBundan sonra hiç ay rmazs n z yan n zdan kimli inizi!» ıı ıı ığ«Önce ceketimi yan mdan ay rmamaya çal aca m!» dedi ııışğ ıgülerek, «Kimli imi ta mam için böyle yapmam gerekiyor, ilk ğş ıönce!» O da gülüyordu: «Öyle!» dedi. S ca s ca na almal yd i i üzerine: ığı ığ ııış«Siz çocu un Türkçesini hiç merak etmeyin! Verin bana ad n ğı ınumaras n !» ı ıKâ da kaleme sar lmak için elini paltosunun iç cebine atm t , ğ ııı ışdalg nl a getirerek. ı ığKararatma GeceleriR fat ILGAZı123www.eskikitaplarim.com
Toparland birden, ceketinin cebinde olmas gerekirdi elbet: ıı«Siz yaz n da verin!» dedi, «Ad n , numaras n , bir de s n f n !» ıı ıı ıı ı ı ıŞak diye dolmakalemini çekti, küçük bir defter ç kard iç ııcebinden. Elindeki fenerini al p, çevirdi üzerine: ı«Yaz n!» dedi Mustafa, «Ben feneri tutay m da.» ııİşini bitirip de kâ d ona uzat rken: ğı ıı«Ben Hilmi Bey'le görü ürüm ayr ca!» dedi. şıBirden toparland : ı«Hay r!» dedi, «Hiç gere i yok, gelip görmenin... Hilmi Bey'i ığdar lt r z sonra!» ı ı ı«Hakl s n z!» ı ı ı«Ben konu urum Hilmi Bey'le!» dedi Mustafa. şPolis, karakola sapan yolun ba nda durdu birden: ş ı«Gidebilirsiniz Behzat Bey! E er sizi k racak bir durum olduysa ğıözür dileriz!» «Rica ederim!» «Emir var komutanl ktan... Geç vakit kimi görürsek, kimlik ıgösterse bile tutup karakola götürüyoruz, kusura bakmay n!» ı«Te ekkürler!» ş«iyi geceler!» Bu iyi geceler dile i tam yerindeydi. Gece, bundan sonra ğba l yordu Mustafa için. Ne yap p yap p devriyelerle yüz yüze ş ıııgelmeden evin kap s ndan içeri girmeliydi. E er Ali gene evde ı ığşde ilse ertesi gün bile hiç ç kmamal yd . ükran' i e gönderip, arka ğıııŞışodada dinlenmeliydi bütün gün. E er Ali 'i getirdilerse, banyoya ğşsaklanmal , geldi i yere gittikten sonra kendisi de sabaha do ru ığğç k p gitmeliydi.Bir tas çorba, bir tarhana çorbas gözünde ı ııtütüyordu bu anda. İyi ama sinemada verdi i karara ayk r de il miydi bütün bu ğı ığdü ünceler.diye dü ündü. Evin çevresinden elini aya n çekecek, şşğı ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı124www.eskikitaplarim.com
çolu u çocu u kendi haline b rakacakt . P s r k çocuklar gibi ğğııı ı ıkar s n n eteklerinin dibinde ne i i vard . E er evden uzakta bir iki ı ı ışığarkada la, bir arada ya ayabilece i bir düzen kuramayacaksa, bu şşğkaçmalar n ne yarar vard ? Gidip teslim olmak daha ak ll ca bir i ıııı ışolmaz m yd ? ııKim olabilirdi bu bir iki arkada ? Ki isel dostlardan, şşşiire, edebiyata dü kün amatörlerden, toplumcu nitelikte ayd nlardan m şııseçmeliydi? «Yürüyü » adl bir sanat dergisinin yaz i leri müdürlü ünü şıışğyap yordu bir ara. Hiç olmazsa böyle de erlendirmi oluyordu ığşelindeki yüksek okul diplomas n . Derginin sahibi de Kütahya ı ıLisesi'nden yeti mi bir genç arkada t , Faruk... Çar amba şşş ışyöresinde bir i çi olan eni tesinin evinde oturuyordu . şşÇok arkada kazand rm t bu dergi ona. Toplumcu iirleriyle ün şıı ışşyapan ne airler vard aralar nda. Ayr ca yaz lar henüz bas lacak şıııııık vama gelmemi ne de erli arkada lar... Kadro, her gün biraz ışğşdaha geni liyor, yaln z sanat sorunlar de il, toplumsal sorunlar da şıığtartı ı ışl yordu bu dergide. Memleketi, saplandı ığ ç kmazdan ıtutumsal ilkelerle, kurtarman n yollar ara t r l yordu. Yurdu ıışı ı ısömürü düzenine itenlerin kar s na sanatla, edebiyatla ç kmaya şı ııçalı ışyorlard . Yaln z sanat yoluyla bu i in üstesinden gelmenin ıışolanaks zlı ı ı ığn bilmiyor de illerdi. Olaylar onlar bilinçli davran lara ğıışdo ru iterken çi leri Bakanlğİ şı ı ığ'n n bir buyrultusuyla kapan vermi ti ışdergileri. Bu kapanman n yasa dıı ış bir tutum oldu una inand klar ğııiçin Birinci ube'nin Bas n Bürosu'na gitmi lerdi Faruk'la. Onlara, Şışbakanl ktan gelen emri okumakla yetinmi lerdi, o kadar. Kapatma ışyaz s n n bir kopyas n ellerine bile vermemi lerdi. ı ı ıı ışBir yard mla ma düzeni içinde geli en bu dergi, bir toplumcu ışşku ak getirmi ti edebiyat m za, birbirine ba l bir düzine kadar şşı ığ ısanatç ... ıBiliyordu ki, onu bugün ad m ad m izleyenler mutlaka dergideki ııarkada lar na da ba vurmay dü ünmü olacaklard . Bunu bildi i şışışşığiçindir ki yirmi gündür bunlardan hiçbirini aramam , hiçbirinden ışyard m iste inde bulunmam t . Ama, bir gün darda kal rsa, ığı ışıdurumu iyice inceledikten sonra teker teker kap lar n çalabilirdi. ıı ıBundan tedirgin olacak tek ki i bulunaca n sanm yordu. şğı ııAralar nda hiçbir zaman küçük hesaplar olmam t sanatç ıı ışıKararatma GeceleriR fat ILGAZı125www.eskikitaplarim.com
arkada lar n. Karagümrük Ortaokulu'ndan ayr ldşıı ı ığ gün, o çevrede köftecilik eden, içki ruhsat alamadıı ığ halde içmelerine gözyuman Rusçuklu'ya yüklüce bir borç b rakm t , sonradan ödedi i. Bu ıı ışğyaln z kendisinin ö le yeme i hesab de ildi. Ortakla a yap lm ığğığşıışborçlard . ıEn dar ko ullar içinde ya amlar sürüp giderken, Yenikap 'da şşııSirkeci'de, Çemberlita 'da borçlar n yenileri aç lm t . Sa olsunlar, şııı ışğnereye giderse, veresiye iki tabak köfteyle bir i e arap verecek ş şşiyi yürekli lokantac lara rastlam t . Bu olanak, ço u zaman, kendisi ıı ışğkadar arkada lar için de kullan lm t . Dostlar aras nda, kendisi şııı ışııgibi davrananlar da yok de ildi, hem de çok say da... Bu kar l kl ğışı ı ıcömertlikler, onlar toplumcu havaya daha da yatk nla t rm , yeni ıış ıışdayan malara haz rlam t . ışıı ışİnan yordu, dara gelince bu arkada lara ba vurman n onu ışşıdü k nklşıı ığna dü ürmeyece ine. Gerekti i zaman ba vuracak, şğğşilerisi için destek olmalar n isteyecekti. Bu gibi dostlar n aralar nda ı ıııbulundu unu dü ünüp kendini ayakta tutmaya çal mas bile ba ka ğşışışbir güçtü, özellikle şu dönemde. Kendini bir eylemin içinde arkada larla bir arada dü ünmenin, şşşu darbo azda geçirdi i ğğgünlerde büyük bir de er ta dğşı ı ı ığn çok iyi bilenlerdendi. Devriyeleraras nda,ıdüdüklerinikollay p,ıs yr laııs yr la ııilerlerken, hep bunlar dü ünüyor, ip üstünde yürüyen bir cambaz ışgibi ad mlar n ustaca atmaya çalıı ıı ışyordu. Bir anda onu iki yandan s k t ran düdük seslerinin yolunu ı ı ışZeyrek'e do ru sapt rdğıı ı ığn görmü tü. Yönetim onun elinde de ildi şğart k, yolunu rastlant lar çiziyordu. lerleyecek yerde ara s ra da ııİıgeri gidiyor, yitirdi i yolu daha sapa sokaklardan dola arak ğşkazanmayaçalı ışyordu.OysaZeyrek'tengeçmeyihiçdü ünmemi ti yola ç ktşşı ı ığ zaman.E er bu yanda bir i i olsayd u ğşışgeçti i biçimsiz kald r mlar üstünden mi yürürdü? Kald r m ta lar ğı ıı ışıayaklar na tak l yordu, çamur birikintilerine dald kça çok içmi ıı ıışki iler gibi sendeliyordu. Büyük bir yay çizerek Selimpa a şşSoka 'na geldi i zaman saatin bu gereksiz uzatmalar yüzünden ğ ığikiyi geçmi olaca n dü ünmü tü. şğı ışşOnu Ankara'larda kovalayan polis, art k evini bo lam a ışışbenziyordu. ükran'in dedi ine göre, gece nöbetleri hemen onda, ŞğKararatma GeceleriR fat ILGAZı126www.eskikitaplarim.com
on birde sona eriyordu. Bu so ukta uzun süre kap beklemek de ğıkolay de ildi hani. ğHerzamanki gibi geçti Selimpa a Soka 'ndan.Evini iyice şğ ıinceleyebilmek için kar kald r mdan yürüyordu. Bu biraz da ş ıı ıkap n n önünde dikildi i varsay lan ki iyle aras n en azdan on ad m ı ığışı ııaçmak içindi. Bu durumda daha kazançl say l rd kap n n önünde ıı ııı ıbeklemesi gerekenden. E er böyle birini orac kta görürse bir daha ğısokaktan geçmemekle kendisini hiç olmazsa gecenin tehlikesinden kurtarm olabilirdi. Ama, yolunu bekleyen ki i, uzaktan geçen her ışşadam n pe ine dü ecek bir durumda olamazd . ışşıİş Mustafa'y ıdurdurmaya gelince gecenin bu saatinde, hemen kaderine raz ıolacaklardan da de ildi. Ac çe me dura ndaki durum bamba ka ğışğ ışbir kar la mayd , burdakine hiç benzemezdi. ş ışıİkinci kez daha güvenli bir biçimde sürdürürken birden sola kayd pencerenin cam na tak ld . ükran' n uyan p kendine gelece i ııı ıŞıığsüre kadar bekledi.Hiç bir k p rdanma olmam t karartma ı ıı ışperdesinde. Bir kez daha vurdu. Cam görecek kadar bekledi. ıGörünmüyordu Şükra' n ba . Her zamankinden daha geç ış ıkalm t bu gece, biliyordu. ı ışBelki de bir süre beklemi , yorgun oldu u içinde uyuyup kalm şğışolabilirdi. Uzand , bir kez bir kez daha vurdu, hem de daha h zl ... Yoktu ıı ıŞükran... Yata nda olmayaca n dü ünerek bir çember daha ğ ığı ışçizmeyi dü ündü. Düdük sesleri daha ötelerden geldi i için, kalk p şğıda onlardan yana yürümek ak ll ca bir i olmayaca ndan büzülüp ı ışğ ıbekledi bir süre.Düdük seslerinin elveri li oldu u bir anda kalkt , şğıbir kez daha vurdu, bekledi. Hay r evde yoktu ükran! Ancak bu ıŞkadar soluk ald rabilirdi düdükler kendisine. ki devriye, kar l kl ıİşı ı ıhaberle tiler ac düdük sesleriyle... Bu seslerden her ikisinin de şıayn uzakl kta oldu u belliydi. E er ikisi birden ondan yana gelseler ıığğmutlaka s kı ı ışp kal rd aralar nda. Gene de birdenbire yürüyü e ııışgeçmedi. Devriyelerden birinin ba ka sokaklara gidece ini dü ünerek şğşkula , kiri te bekledi. ğ ışSon haberle mede düdüklerden biri, daha da yak nlardan, şıgelmi ti. Art k iki yönden birini seçip h zla ç kmal yd yola. şıııııKararatma GeceleriR fat ILGAZı127www.eskikitaplarim.com
Bununç lg ncaı ıbirdavranışolaca nğı ıdü ünmekte şgecikmedi.Ayak sesleri, ister istemez varlı ı ığn ele verirdi, k sa ızamanda. Oldu u yere büzülerek, k p rdamadan durmal yd . E er ğı ııığgeçerlerken bir eyden ku kulan p lambalar n yaksalar bile şşıı ıgöremezlerdi bu zifir karanlı ığnda. Evin alt kat ndaki kömürlükten ısoka a aç lan yar m pencerenin karalt s ndat üzülüp kalm t . ğııı ııı ışTopra a yap m , ba n , paltosunun içine çekmi , soluk almadan ğışışşı ışbekliyordu. Kula na yakla acak olan ayak seslerini, bekledi bir süre daha. ğ ışNeden sonra bir düdük sesi duydu çok uzaklardan: «Ne var, ne yok?» diye soruyordu uzaktaki devriye.Daha da uzaktan iki k sa bir uzun çal nan düdü ün yan t n duydu: ıığı ı ı«Her ey yolunda gidiyor!» demek istiyordu. şBirden do ruldu, en uzaktaki düdük sesine do ru, sanki ğğyeti mek istercesine alt kauçuk papuçlann n yumu ak ad mlar yla şıışııyürüdü.Amac n n bu devriyeye yeti ip hal hat r sormak olmadı ışıı ığna göre, en uygun bir yerden sola sapt , merdivenli yola t rmanmaya ııba lad . şıKurtulmu tu, kar l kl iki devriyenin çemberinden. Bir hafta şşı ı ıkadar önce gene böyle bir devriyeden kaç p içine girdi i kör kireç ığkuyusuna usulca kayd .So u a, topra n slaklığ ğğ ııı ığna ald rmadan ıpaltosunu ba na çekip uzand yüzükoyun... ş ııBirezansesisankikula n nğı ıdibindeyank lan yordu, ııMustafa'n n.En rahat bir yatakta gözlerini açar gibi birden ıuyand .Bütün vücudu kaz k kesilmi ti ama, so u un havadan de il ıışğ ğğde, topraktan geldi ini anlamakta gecikmemi ti. Birden do ruldu, ğşğuyu an dizlerini o u turdu, kollar n iki yana savurup omuz şğ şı ıba lar nda kavu turarak s nmaya çal t . Ö retmen Okulu'nun şışı ıı ışğçak ll bahçesinde jimnastik ö retmeni böyle haz rlard onlar derse. ı ığıııValide Camii müezzini davudi sesiyle rast'tan bir ezan okuyordu. Uyar c yd bu ses gerçekten de: «Namaz uykudan hay rl d r Haydin ı ııı ı ınamaza!» Ak ll ca bir ça r yd bu! Namaz n, uykudan da, devriyelerin ı ığ ıııönünde bir sokaktan bir soka a kaçmaktan da daha hay rl ğı ıoldu undan hiç ku kusu yoktu. Merdivenli soka a sapmadan, arka ğşğKararatma GeceleriR fat ILGAZı128www.eskikitaplarim.com
yoldan bulvara indi, bulvardan da okul duvarlar n n dibinden ı ıyürüyerek ara sokaktan, do ru Valide Camii'nin avlusuna!.. ğBulutsuz bir gökyüzü...Bütün karartmalara kar egemenli ini ş ığkazanmaya çal an donuk bir mavilik. Fenerini henüz k smam bir ışıışiki y ld z, alacakaranl a fersiz gözlerini k rp t rarak bakmakta. ı ıığıı ışGeceyi avs z geçiren devriyeler, son soluklar n verir gibi, son ıı ıdüdüklerini çal yorlard kar dan kar ya. Tanr 'n n ça r s na uyan ıış ış ıı ığı ıbirinin önlerinden geçip cami avlusuna do ru ba önde yürümesi ğş ıneden ku kuland rs nd onlar ? şı ıııAma gene de ürkek, gene de hesapl ad mlarla arka kap dan ıııavluya giriyordu Mustafa. Tehlikeli bir s n r a m , özgürlük ı ı ışışülkesine kendini nas lsa atm gibi ferahlay vermi ti birden. Ezanla ıışışbirlikte aç lan helalar n kap s ndan güvenle girdi. ııı ıAç l p kapanan kap seslerine uydurdu içerdeki duru unu. Çok ı ıışdurmakla ku kuyu çekece inden vaktinde ç kt d ar . Herkesle şğı ıışıbirlikte musluklar n önüne çöktü abdest almak için. ıKurtulu Sava s ralar nda ilkokulda zorla abdest ald r p şş ıııı ısokarlard onlar namaza.Ordumuzun «muzaffer» olmas için ıııellerini namaz sonunda Tann'ya açarlard . Hocalar dua eder, onlar ııamin derlerdi. Bu kez ba ka zorunluluklarla al yordu abdestini. En şıazdan yirmi y l geride b raktı ııı ığ halde hiçbir ayr nt s n unutmam t ıı ı ıı ışkurallar n... S ra ayaklar n y kamaya gelmi ti, sabah n ayaz nda ııı ıışıızor i ti bu ama, Tanr 'y aldatman n bir anlam yoktu, s y rd şı ıııı ııçoraplar n . Musluklardan akan buz gibi suyun alt na tuttu. ı ııDinda lar , çok dü kün olacaklard sabah uykular rfa. Minareden şışııyap lan «Namaz uykudan hay rl d r» uyar s na pek kulak asm a ıı ı ıı ıışbenzemiyorlard . Ancak iki üç s ral k saf tutabilmi lerdi imam n ııışıarkas nda. Mustafa son saf n, son adam olarak kald rd iki elini iki ıııııkula na: ğ ı«Tanr uludur!» ıHerkese uyarak ç km t camiin kap s ndan, her yerde oldu u ıı ışı ığgibi, gene en geriden Tanr 'n n korumas alt nda geçirdi i yar m ı ııığısaatlik huzur havas ndan s yr lm , yeniden yollara dü mü tü. ıııışşşHangi sokaklardan geçip nerelere gidebilirdi? Bir süre, bu i lerde şiyice ustala p pi en ayaklar n n gidi ine b rakm t kendini. ş ışı ışıı ışKararatma GeceleriR fat ILGAZı129www.eskikitaplarim.com
Ad mlar n n her at lıı ıı ı ışnda düzgünce kald r m ta aramak isteyen ı ış ıpapuçlar n n züppeli ini k rmaya çal arak çamur çökek dinlemeden ı ığıışyürümü tü, yürüyebildi f kadar. u yirmi gündür bu kadar güzel şğŞbir havada dola madşı ığ için bir yürüme co kusu vard içinde. Ne şıvar ki, bir av hayvan kadar avc lar da böyle havalarda ııdola maktan ho lan rlard . Bu gerçe i de gözden uzak tutmamas şşıığıgerekirdi Mustafa'n n. ıGidece i yerler üzerinde h zla ince hesaplar yapmak al kanlğıışı ı ığn da kazanm t . ı ışHangi sokaktan geçti ine, ancak yola dü tü ü zaman dikkat ğşğedebiliyor hemen de veriyordu karar n . ı ıŞöyle bir göz gezdirdi çevresine. K z l badanas yla Zeyrek Hamam göründü kar dan. Boy ı ııış ıabdesti almak zorunda kalanlar bu saatlerde çalarlard hamamlar n ııkap lar n .Hamam n kap s henüz ard na kadar aç lmam t ama, ıı ııı ıııı ışhamamlar sabahç kahvelerine benzemezlerdi ki... Yumruklay nca ııaçarlard içerden. Daha ilk vuru ta kap n n arkas nda bekleyen ışı ıınal nlar, t k r t k r ta lar n üzerinde yürüyerek yakla t lar. Hemen ıı ıı ışış ıher yerde ayn slak ve tok ses ç karan bir a aç sürgü çekildi ı ıığbirden. Uykulu gözler, bir buyur çekti süzgün bak larla. Ç kardışıı ığpapuçlar kald r p bir yana yerle tirirken sordu buyur eden: ıı ış«Kese sabun ister misin efendi?» Ne i i vard keseyle sabunla Mustafa'n n? Gecenin kemiklerine şııkadar i leyen so u unu ç karmak istiyordu göbek ta na uzanarak. şğ ğış ıİlk mü teri oydu ku kusuz. Oda açt r p açt rmayaca n şşı ıığı ıö renmek için dikiliyordu önünde. ğ« stemez!» dedi, « urac kta soyunurum ben!» İŞıÇok umutlanmadı ığ için hayal k r klı ı ı ığna u ramadğı ığ belliydi: «Sen bilirsin!» dedi. Soyunurken iki parça pe temal getirip b rakm t yan na. Bir an şıı ışıönce hamam n s caklııı ığna kavu mak için çabucak soyundu. şÇama rlar n iç içe geçirip ast çengele. ş ıı ııÜstüne de paltosunu geçirdi. Uzaktan onu izleyen tellâk: «Bohça b rakm t m oraya!» demekle, yetindi. ıı ışKararatma GeceleriR fat ILGAZı130www.eskikitaplarim.com
Bilirdi bohçalar ... Gelip giden her çe it mü terinin giysileri ışşkonurdu içine. Her birinden ufak tefek bir eyler kal rd . Tellâk şııonun dikilip durdu unu görünce umutland : ğı«Efendi!»dedi.«Varsaemanetlerin...Koyacakkilitliçekmecelerimiz de var.» Cebindeki üç be liran n emanetli inden ne olacakt .Ne saat, ne şığıde de erli bir kol dü mesi...Peki, ya iir müsveddeleri? En de erli ğğşğemanetleri bunlard ama, üste para verse kimse al p götürmezdi ııonlar . ı«Çekmecelik bir ey yok ceplerimde!» dedi yava tan. şşÜzerindeki e yalar dü ünürken, tarihli, imzal gidi belgesini şışışan msam t birden.Uzan p paltosunun cebinden ç kard . Bir de eri ıı ışııığkalmam t art k, tarihi eskimi , gece yar s çok gerilerde kalm t . ı ışışı ıı ışY rtt , ufak ufak parçalad . Gece, karartma korkusu ile birlikte ııısilinip gitmi , tertemiz bir sabah ba lam t . Ama gene de ba layan şşı ışşgünle, yeni bir belge düzenlemek gerekirdi. Hamama, Emniyet Müdürlü ü'neğtemizlenipgitmeyidü ündü üşğiçingelmi şolabilirdi.Buraya geli i, gidi haz rlşşı ı ı ığn n ilk bölümü olamaz m yd ? ııYazaca kâ tta, bir iki sözcükle bu gerçe i de belirtirse, çok i ine ğ ığ ığşyarard ileride. ıOturdu sedirin üstüne yeniden, cebindeki kâ tlardan bir ğ ıtanesini çekerek ba lad yazmaya. şı«30 Mart 1944 saat sabah n 5'i... Zeyrek Hamam 'ndan ç k nca ııı ıdo ru Emniyet Müdürlü ü'ne gidip teslim olaca m.» ğğğ ıİmzay da unutmad . ııY rttıı ığ kâ tlar ald avucunun içine, atacak yer ararken tellâkla ğ ıııgözgöze gelmi ti: ş«Ver!» dedi«Atay m!» ıAvucuna, didik didik edilmi kâ tlar b rakt : şğ ıı ıı«Akl ma gelmi ken yazay m dedim de...Belki unuturum ışıhamamdan ç k nca! Çok mühim bir i için!» ı ış« stersen, koy çekmeceye!» dedi. İ«Can m, istemez, çekmece bizim neyimize!» ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı131www.eskikitaplarim.com
«Yazdı ığn kâ d diyorum!» ğı ı«Haaa, kâ d m ? Evet bu çok önemli ama, cebimde kals n, ğı ıııdaha iyi!» De eri birdenbire art vermi ti. Çok önemli eyler yazan bir ğışşadam oluvermi ti. şİkinci pe temal omuzlar na at p yürürken tellâk ko tu, ayr şııışıduran nal nlar yanyana getirdi: ıı«Buyrun beyim!» Mustafa slak ta lar n üzerinde t k r t k r yürürken, sayg ile el ışıı ıı ııba lay p dikildi bir yanda. ğıMerdiven dibindeki nal nlar aya na geçirip, kap tokmaklar n ıığ ııı ıgümlete gümlete girdi içeri. S rtüstü uzand göbekta na. Tepe ıış ıcamlar ndan dü en damlalardan korunmak için kapad gözlerini. ışıEllerini aln na koyup dü ünmeye ba lad . ışşıHamam n s caklııı ı ığn , önce s rt nda duyarken, yava yava bütün ı ışşvücudunayay ldı ı ı ığn ,gözkapaklar n nı ıgittikçea rla tğ ış ğı ı ın anl yordu. Uyku ile uyan kl k aras nda, hamamdan ç k nca çalaca ıı ııı ığ ıkap lar s ral yordu akl s ra. iyi kapanmam musluklardan, sular n ıı ııı ıışıta tş ğı ı kurnalara tekdüze dü en damlalar onu uykuya ça r rken şğı ıtam kendinden geçece i s rada ta lar n üzerinde dengesiz nal n ğışıısürtünmeleri duydu. Kap lar gümbürtüyle aç lmadııı ığna göre, demek d ardan gelmiyordu bu adam. Kur unla an gözkapaklar n ışşşı ıaralay p bakt , kaburga kemikleri f rlam darac k gö üslü, soluk ıııışığyüzlü biriydi bu. Ayaklar n sürüye sürüye geldi, göbek ta n n bir ı ışı ık y s na oturdu. Pe temal n n içinden iki s ska bacak a a ı ı ışı ıış ğısallan nca ayak parmaklar na tak l nal nlar dü tü ta lar n üzerine. ııı ıışşıBir süre dalg n dalg n bakt Mustafa'n n yüzüne, renkleriyle birlikte ııııanlam n da yitirmi yorgun bak larla... Çakmak çakmakt bu ı ışışıdalg n gözler. Yorgunluktan m , yoksa hastal ktan m , belli de ildi. ıııığTam s rt n öte yana dönecekti ki, s ska adam: ı ı ıı«Tan yamad n de il mi Abi!» dedi. ıığSonra kendisi yan tlar gibi: ı«Tan nacak yüz mü kalm sende, desene!» ıışKararatma GeceleriR fat ILGAZı132www.eskikitaplarim.com
Mustafa'n n içinde, gerili oldu unu o anda sezinledi i bir eyler, ığğşdaha da gerilmi ti. şAc maktan m , öfkeden mi, yoksa i renmekten mi belli de ildi. ıığğTan m t sesinden bu s ska adam . Burhan'd bu. Burhan ı ı ışıııMorkaya... Bir yüksek okulun son s n f ndan ayr lmak zorunda ı ı ııb rak lm t . Büyük bir airimizin ad yla ayn mahkeme dosyalar na ııı ışşıııgeçmi ti ad . Bir süre yatt ktan sonra mesle inden de olmu tu. Bu şıığşolaya ad kar an öbür arkada lar ile de tan m t Mustafa. ıışşıışı ışBir senedir görmemi ti Burhan Morkaya'y .Ne kadar y pranm , şııışyüzü ne kadar anlam n yitirmi ti böyle. ı ış«Kaya'dan mektup al yor musun?» diye sordu birden. ıKaya, bu olaya ad kar an s n f arkada lar ndan biriydi. ıışı ışı«Ben mi?» dedi Mustafa. «Neden mektup yazs n bana?» ı«Öyle!» dedi, «Son günlerde durmadan seni çeki tirirdi.» ş«Ama Kaya çok severdi seni, çok güvenirdi sana o zamanlar.» «Do ru!» dedi içini çekerek, «Çok severdi, çok güvenirdi ğama...» Hiç unutmam t dedi ini. Bir gün demi ti ki... «Sana ı ışğşgüvenemem ama, Burhan'a çok güvenirim!» Sözü de i tirmek istedi Burhan: ğ ş«Bu airler birbirini neden sevmezler bilmem ki Abi!» ş«Sevenleri, çooook!» dedi, «Elverir ki kendilerine güvenlerini yitirmesinler. Bir ozan, ortam ndan uzakla maya ba lad m hiç ışşııhay r gelmez.Halka güvenemeyen kendine de güvenemez olur.» ı«Kaya, kendisini hiç çekemedi ini söyler dururdu senin.» ğ«Neden bu çekememek? Aç klamaz m yd ?» ııı«Bilmem, öyle derdi. Herhalde onun kadar iir yazamadşı ığn için de çekemedi ini san rd .» ğıı«Hiç de özenmedim. Onun gibi yazmay istemek, biraz da daha ıusta birinin yaz biçimini öykünmek olurdu. Ben, kötü de olsa, ışbe enilmese de hep kendim gibi yazmak isterim.» ğKararatma GeceleriR fat ILGAZı133www.eskikitaplarim.com
Bu konu malara hiç de can isteyerek kat lm yordu. Burhan şıııonun bu konudan ho lanmadşı ı ığn anlay nca: ı«Eee» dedi. « imdi ne i ler yap yorsun? Biz elimizi aya m z Şşığı ı ıçektik Ca alo lu'ndan!» ğğ«Senin bir bas mevin olacakt ?» ıı«Benim de ildi, babam nd bas mevi.» ğııı«Ne oldu imdi?» şMustafa bu sorusuyla, sen ne oldun böyle, demek istiyordu. «Ne olacak?» dedi. «Babam kendi i ine beni kar t rmak şı ışistemedi. Ben de i te böyle ba tan kara!» şşMustafa'n n kula na çal nanlara göre,kötü al kanl klar edinmi , ığ ııışışbunun sonucu da polisin adam olmak zorunda kalm t .Bir iki ıı ışpaket eroin kar lş ğı ı ı, her boyaya sokulup ç kar lm t polislerce. ııı ışİnsan n d görünü ü, üstü ba ,iç dünyas için bir aynad r derler ıışşş ıııya, bunda bir gerçek pay olsa gerekti, ikisi de Hoca Nasrettin'in ıölçüleri içine girmi lerdi, u göbek ta nda. kisi de ayn de erde şşş ıİığbirer pe temala sahiptiler. Ama ne de olsa Burhan'in yüzündeki bir şkar sakalla, u birer yumrukta çökmü gibi duran gözlerin bir ışşşanlam olmal yd . Bu saatte hamamda olman n da bir nedeni olsa ııııgerekti. Geceyi burda geçirmi de olabilirdi. Belki de Mustafa'dan şaz önce gelip gecenin peri anlşı ı ığn da tmak için k vr lm t bir ğ ıııı ışkö eye. şDurumlar aras nda bir benzerlik gördü ü için kötülemeye de dili ıığvarm yordu. ıİnsanl k haliydi bu! Buraya dü mek zorunda da kalabilirdi insan, ışerken erken... Burhan s k nt l bir soluk ald , of çeker gibi bo altt onun yüzüne ı ıı ıışıkar : ş ı«Sigaran var m Abi?» dedi. «Bay l r m hamamda sigara ıı ı ıiçmeye!» «Var sigaram...» dedi. Bak lar yla göbek ta nda sigara ar yordu. ışış ııKararatma GeceleriR fat ILGAZı134www.eskikitaplarim.com
«Ama, d arda, cebimde!» dedi, Mustafa. ış«Ald ral m tellâklara!» ııŞim ek gibi bir dü ünce geçti kafas ndan: şşı«Ben gider al r m!» dedi. «Biraz di ini s k ver.» ı ışı ıCebinde çokça bir paran n bulunabilece ini dü ünmü olacakt ığşşıki: «Ke ke... » dedi. «Bir çekmeceye kilitleseydin ceplerinde neyin şvarsa. Bak, ben hep öyle yapar m.» ıAvucunu açm , içindeki anahtar gösteriyordu. Güldü Mustafa: ışı«Emanetler yüklüce galiba!» dedi. Gülmeyi daha da ileri götürmü tü Burhan: ş«Bakt m, beni içeri ald klar na pi man olmu a benziyorlar.» ııışşdedi, «Gözümün ya na bakmadan kap d ar edeceklerini anlay nca, ş ııışııbo çekmeceniz vard r herhalde dedim, u emanetler için. Bir anda şışde i iverdi davran lar . ğ şışıSoyunduktan sonra da kirli bir mendili topak yap p kitledim ıçekmeceye, anahtar da üzerime ald m.» ııDurdu, utan r gibi bir süre yere bakt : ıı«Hep böyle i te!» dedi, «Amma gene de ya ay p gidiyoruz. şşıSabah sabah sen dü mesen biraz zor olacakt d ar ç kmam. şıışııTekmesiz, tokats z ç kamazd m kap dan d ar !» ııııışıBirden kalk p kaçmay dü ündü Mustafa, içtenli ine hiç ıışğaldanmaya gelmezdi Burhan' n. Bilirdi ne hin o lu hin oldu unu, iyi ığğgünlerinde bile güvenememi ti ona bir türlü. Burhan: ş«Hani bize gelmi tiniz bir gün... » diye ba lad . «Beyaz t'taki şşııeve... arap içmi tik... ŞşKaya da vard , Niyazi de... » ı«Hat rl yorum. Kuca nda k z n da getirmi tin, Ay in'di ad de il ı ığ ıı ı ışşığmi? Yoksa Gülçin miydi?» Kararatma GeceleriR fat ILGAZı135www.eskikitaplarim.com
«Unutmam s n!» ışı«Çiçek gibi bir eydi, mavi mavi ... iki ya nda kadard .» şşşş ıı«O zamanlar bir dergi ç kar yordunuz. Nâz m' n iirleri de vard ıııışıdergide.» «Vard !» ı«Kaya alm t bu iirleri üzerine... Yürekli olmak her yerde ı ışşgerekli insan olana. Sorarlarsa ben yazd m diyecekmi !» ışMustafa biraz da alayl : ı«Ona m sorarlarm bunu derginin sorumlu müdürü dururken. ıışDiyelim ki sorumlu müdüre sordular, bu iirler kimin diye? O da şolan biteni aç klarsa Kaya'n n kahramanlıııı ığ kaç para eder? Savc ıher eyi ö renip de sorumlu müdürü s k t r rsa, Kaya savc l kta şğı ı ı ışı ıhaberim yok benim derse...» «Sorumlu müdür gider okkan n alt na!» ıı« övünmeye gelince insan nelerle övünmez ki... Kimisi de İşNâz m' n ıışiirlerini, derginin sorumlu müdürü dururken kendi üzerine almakla övünür i te böyle!» ş«Demek dergideki baz iirlerin. Nâz m' n iirleri oldu u do ru, ışıışğğöyle mi?» Bunlar neden sorabilece ini dü ünen Mustafa biraz da ığşsertle erek: ş«Dergide yay nlanm olan iirler, alt ndaki imzalar nd r.» dedi. ıışşııı«Yok, k zma! Hani ö renmek istiyorum da. Bilirsin, çok ığmerakl y m iire, ara s ra da yazar m. Son kitab n gördüm vitrinde, ı ışııı ıparas zl ktan alamad m!» ı ıı a rm t Mustafa ama, hiç bozuntuya vermedi. « mzalay p Ş şıı ışİıveririm sana!» dedi, alttan alarak: Burhan gözlerini dikmi şbak yordu, bunda bir oyun olmas n ; diye: ıı«Demek elinde daha kitap var, öyle mi?» «Neden olmas n?» ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı136www.eskikitaplarim.com
« itti ime göre toplanm da... Belki kalmam t r dedim...» İşğışı ış«Bilmiyorum toplat ldı ı ı ığn ! Daha bir ey bildirmediler bana.» şAnlaml anlaml güldü: «Kitapç larda bir tane bile kalmam !» ıııış«Sat lm t r belki...» «Kaç bin basm t n?» ıı ışı ış«Konu mad m kitapç yla, çok bastşııı ı ığn sanm yorum.» «Bu ıyak nlarda da görmedin mi kitapç y ?» «Görmedim.» ıı ı« mzalay p vermeni çok istemi tim, birinci kitab n vermi tin! İışı ışÇok severim senin iirlerini!» «Sa ol!» şğ«Ali im'i ezbere bilirim... Hele Kitaplar adl şışiirini... Sonra Cenaze... Çocuklar m...» ı«Sen sigara istiyordun, de il mi? Benim de can m çekti. ğıÖvülmek insana iyimserlik verir. Tiryakili im de o zaman ba l yor ğş ıi te! Bir ey içmek... Alkollü, nikotinli... Ne olursa olsun içilecek bir şşşey...» «Daha daha Abi?» «Dahas yok, benim için o kadar!» «Ah Abi, ıbilmezsin!» «Dur, u sigaray getireyim hele...» Birden canland , şııkalkt aya a omuzlar mdan bast r p oturtmak istedi. ığıı ı«Vazgeçtim sigaradan!» dedi, «Otur!» «Çok istiyor can m. ıYakal m kar l kl ...» ışı ı ı«Dur Abi! Bir ricam olacak senden! Ben de kafam bulay m iki ııbuçuk lirayla! Var m ?» ı«Var can m, hiç merak etme! Hele u sigaray ...» ışı«Sen ver u iki buçu u hele... Ben de geleyim seninle... Bir şğko u al r gelirim. Uzakta de il, Zeyrek'te itfaiye'nin oralarda...» şığ«Dur imdi! Gidip geli in ku ku uyand r r. Ç k nca af rs n!» şşşı ıı ıı ı«Gözünü seveyim, etme Abi! Ben de bulay m kafam ! Harman m ıııak amdan beri. şPeri an m!» şı«Hiç de harmana benzemiyorsun!» Anlam t maksad n Mustafa. Belki yan nda bir iki paket de ı ışı ııyede i vard . Gidecek, bir yerlere telefon edecekti. ğıKararatma GeceleriR fat ILGAZı137www.eskikitaplarim.com
Pek güçlü bir insan de ildi ama, i ba a dü ünce bir iki ğşşşyumrukta bay ltabilirdi onu. ıBir deri bir kemikti, ama edepsizli e kalkar, ortalğı ığ altüst edebilirdi. Hiçbir ey yapmasa hamamtas n kapar, göbek ta na şı ış ıvurup d ardakileri ça r rd . Yaygaraya verirdi ortalışğı ııı ığ. Nas l ıkurtulacakt elinden Mustafa? ı«Peki Burhancı ığm!» dedi, «Vazgeçtim içmekten. Tutuver sen de kendini biraz!» Sözleri onu sevindirmi miydi, üzmü mü, yüzünden pek bir ey şşşbelli olmuyordu. Harmanlı ığn uzay p gitmesi onun için büyük bir i kence olmas ışıgerekirken, hiç de tedirgin görünmüyordu. Kap tokmaklar güm güm öttü, yeni mü terilerdi gelenler. Ya da ıışhamamda çal anlard . Kim olursa olsun onu kurtaracak rastlant lar ışııç kabilirdi kar s na. Ç ka ç ka emeklilik ya nda bir ihtiyarc k ışı ııış ııç km t bu gümbürtülerin içinden.Geldi, yat p yuvarland klar ıı ışıııgöbek ta n n bir ucuna ili ti. Bir çulsuza hiç benzemiyordu. En iyi şı ışcinsten bir paket sigara vard elinde, bir de çakmak. Önce ımendilini serdi göbek ta na. Avadanl klar n koydu üzerine... Bir ş ııı ıde jilet makinesi eklendi bunlara. Çok geçmeden bir tellak ç kageldi, kap tokmaklar n aral ks z gümleterek. Mustafa'ya kese ııı ııısabun soran tellakt bu. Omuzundaki renk renk pe temallar göbek ışıta na serdi. ş ıİhtiyarcı ığ buyur etti üzerine. Onlara öyle yukardan bak yordu, şımü teri dedi in böyle olur gibilerden... şğİhtiyar bu gösteri kar s nda alçak gönüllülü ünü yitirmi e benziyordu, i ini bitiren şı ığşştella a: ğ«Sağol,İbrahim!»dedi,«Ça r r mğı ı ıseni,terlemeyeba lay nca!» şıibrahim, son bir umutla onlardan yana döndü: «Terlemi e benziyorsun!» dedi Mustafa'ya, «Cahit Bey terleyene şkadar bir kese yapsak?» Bu i i Burhan'a yükleyebilir miyim diye dü ünen Mustafa: şş«Para var!» dedi yava tan, « stersen seni bir keselesin.» şİKararatma GeceleriR fat ILGAZı138www.eskikitaplarim.com
I y vermi ti Burhan'in bak lar . Ama kese i ine mi, yoksa onda şı ışışışpara oldu una m , belli de ildi. ğığ«Sa ol!» dedi, «Önce senden ba las n!» ğşı«Geçen hafta keselendim ben.» Tellâk i in neye varaca n anlam t , hiç üstelemedi: şğı ıı ış«Peki!» dedi, «Keyfiniz bilir!» Burhan bir otursayd tellâ n önüne, biçimine getirip kaçmas ığ ııkolayla rd . ş ıı«Sen bize birer parça sabun getir de, öyle bir su dökünüp şç kal m,» dedi. ııHiç sesini ç karmadan dönüp gitti adam. ı« te böyle Burhancİşı ığm!» dedi. «Hemen y kan p gitmeliyim!» ııBütün paras n burnuna yat rmadı ııı ı ğ zamanlar, k zlarla kad nlarla ııçok içli d l oldu unu bilirdi onun. Biraz da huyunca gitmek için: ı ışğ«Bir kad n arkada var da...» dedi. «Kocas evden ç kar ç kmaz ışıııalacak içeri beni. Herkes bu i i ak amüstü yapar, biz tam tersine!» şşinanm a pek benzemiyordu ama sordu ku kulu ku kulu: ışşş«Ç k nca ne yana gideceksin?» ı ıHerhalde kendisiyle birlikte ç kmay dü ünüyordu, biçimleyecekti ıışgiderken toz konusunu. Ya da izini sürdürecekti. «Bizim ortaokulu bilirsin, Ni anta 'nda...» dedi Mustafa, şş ı«Hemen biti i indeki ev...» ş ğYüzüne dal p kalm t Burhan. Ka lar çat ld birden: ıı ışşıı ı«Bak Hocam!» dedi, «Birbirimize kül yutturmaya kalk mayal m! ışıSenin v z r v z r arandı ıı ıı ı ığn biliyorum ben!» Her türlü davran a kendini haz rladışıı ığ için hiç a rmam t ş şıı ışMustafa: «Çok güzel!» dedi, «Biliyorsan, bana yard m edersin!» ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı139www.eskikitaplarim.com
Hiçbir kar l k vermeden, anlams z gözlerle bakt 1 yüzüne. Bir şı ııışeye karar vermi e benziyordu: ş«Mart'in ba ndan beri aran yorsun! Polisin seni geceli gündüzlü ş ıınas l aradıı ı ığn bilmiyor de ilim! Bu kadar arandğı ığn halde hâlâ yakalanmaman ş şa lacak ışey do rusu! Arkanda yard mc lar n ğıııolacak... Ya da bir örgüt...» «Hiçbiri de il! O söyledi im kad n n evindeyim!» ğğı ı«Hangi kad n n can m?» ı ıı«Dedim ya! Bizim ortaokulun yan ndaki evde oturan.» ıİnanm a benzemiyordu: ış«Kocas ç k yor sabahlar , demi tin de il mi?» diye sordu, ıı ıışğku kulu ku kulu. şş«Evet, kocas ç k nca ben giriyorum... Geceleri de kap c n n ıı ıı ı ıyan nda... Bodrum kat nda...» ıı«Nas l? Anlayamad m?» ıı«Can m apartman, kad n n!» ıı ıOkulun kap numaras n bildi i için, a a yukar bir adrescik ıı ığş ğııuyduruverdi hemen: «Rumeli Caddesinde... Kimbilir kaç kere geçtin önünden!» Dövü ten ç km bir horoz gibi sersemieyivermi ti Burhan. Son şıışşgücünü derleyip toparlamaya çalı ışyordu, dövü e yeniden girmek şiçin de il de dövü meden kazanmak için: ğş«Do ru mu?» dedi, «Bu verdi in adres?» ğğ«Do ru!» ğ«Bak Abi, dar lmak yok! Haber verece im polise! imdi dostça ığŞsenden ricam, buradan ç k nca sak n o eve u rama!» ı ıığİnand rm t yalan na. Ama gene de çok ölçülü davranmal y m, ıı ışıı ıdiye dü ündü. ş«Ne kazan rs n, polise haber verirsen?» dedi. ı ı«Çok ey kazan r m! Gerisini sorma bana!» şı ıKararatma GeceleriR fat ILGAZı140www.eskikitaplarim.com
Bir deneme daha yapmal yd : ıı«Para laz msa...» ıElini a z na do ru uzat p sözünü kesti Burhan: «Biliyorum, ğ ığıparan varsa verirsin de... Ama verece in kaç kuru ? Oysa verebilece in bütün paray ben ğşğıbir günde çekerim burnuma... Sonra ne olacak? Ertesi, daha ertesi gün? Burnum boyuna ister. Senin anlayaca n, polisin gözüne ğ ıgirmek zorunday m ben. Onlar n bugünlerde en çok önem ııverdikleri ki i sensin. Senin hakk nda küçük bir bilgi vermem, bana şıon gün, onbe gün burnumun kay nt s n kazand r r. Senin yat p şıı ı ıı ııkalktı ığn evi bulup ortaya ç kar rsam, bir dü ün!..» ıış«Üstelik bir de beni ele verirsen!..» Ac ac güldü: ıı«Akl n ermiyor! Seni yakalatmak ha! Yattıı ığn evi ortaya ç karmak, seni yakalatmaktan çok daha kârl bence! Sen ııenselendin mi, ilk günlerde biraz itibar m artar. ki üç gün sonra ıİgene kakarlar bir kö eye. E er yattşğı ığn yer ortaya ç kar da sen ıpiyastos olmazsan benim i im daha k yakla r. Haydi aslan m şış ııderler, al u paray da dü pe ine o namussuzun!» şışş«Yani Burhancı ığm, eve hiç u ramamal y m, öyle mi?» « yi ğı ıİedersin!» Bir de ba ka yollar denemeyi dü ündü Mustafa: « yi ama, şışİb kt m bu kaç lardan!» ı ıışdedi, «Valla hasta olmasam ç kar giderim, do ru Birinci ube'ye. ığŞOnlar n i ine yarayan hiçbir bilgim, hiçbir gizli yan m da olmasa ışıgene de üç be gün atarlar beni bir hücreye, aç susuz, öyle de il şğmi? Dayanamam sa lam insanlar kadar s k nt ya ben, y k l r ğı ııı ı ıgiderim açl ktan, susuzluktan... Daha olmazsa havas zl ktan!» ıı ı«Ama ne olursa olsun, benim i ime hiç gelmez senin şyakalanman! inan bana, benden ne köy olur ne kasaba... Seni ele verece im de ben ne kazanaca m! Kaym bir kere aya m! Hem ğğ ıışğ ısana ac dı ı ığmdan de il kör olay m... Dedim ya ilk gün i ime yarar ğışsenin piyastos olu un ama beni kendilerinden saymazlar ki bu şadamlar, gelece imi garantiye als nlar: Yakaladğıı ığm av n ancak ıkula n kesip atarlar önüme! Ben yakalasam bile, bu eref onlar n ğı ışıolur, paras da ikramiyesi de onlar n! Ama sen elimin alt nda ıııKararatma GeceleriR fat ILGAZı141www.eskikitaplarim.com
olursan, onlarda bo b rakmazlar beni, sen de! Harman oldu um şığgünler ko ar m sana! şıDolmabahçe'den kalkan araba vapurlar nday m gecelen, ikinci ıımevki kanepelerinin alt nda... Yolun dü erse, bana bir teklik ışb rak p geçersin!» ııİçtenlikle konu uyordu ama, gene de inanm yordu Mustafa. şıBöyle oldu u halde ku kulu görünmemeye çalğşı ışyordu. Ona inanmayı ış, onu daha çok kötülüklere itebilirdi. Yakas n elinden ı ıkurtar ncaya kadar her an tehlikeli olabilirdi kendisi için. ıŞurada bile ba r p ça rmaya ba lasa, be dakika sonra ğı ığ ışşboylard karakolu. ıTellâk brahim iki parça sabunu yanlar na koyup gitti. İı«Haydi Burhancı ığm!» dedi, «Hemen y kan p da ç kal m!» ııııBirden ast surat n : ıı ı«Can m!» dedi, «Az önce ne konu mu tuk!» ışş«Hele u hamam bo a gitmesin! Y kanm ken son defa göreyim şşıışkad n ...» ı ı«Olmad !» dedi, «Sen kad n görmeyi dü ündün mü, yürümez ıı ışbu i ! Neye karar verdik az önce be!» ş«Can m, son defa bir...» ı«B rak art k, unut bu kar y ! Planlar altüst olacak sonra!» ııı ı«Olmaz ki... Tam yirmi gündür yat yorum evinde... Bir de ıkocas n n kula na giderse... Polisler kad n emniyete götürüp ı ığ ıı ıortalı ığ farfaraya vermeden, gideyim de kad nla söz birli i edeyim. ığBaltay ta a vurur sonra Birinci ube'de.» ışŞ« in bu yan n sen bana b rak!» İşı ııBu ayr nt lara, onu inad rmak için: ııı«Bir saat, bir saatçik!» dedi Mustafa, « stersen kap da bekle İıbeni! Ç kmazsam vur kap ya, ça r içerden!» ıığ ıAkl biraz yatar gibi olmu tu: ışKararatma GeceleriR fat ILGAZı142www.eskikitaplarim.com
«Hele ç kal m!» dedi, «Kolay!» ııBa n ,şı ıbirkaçsabuny kadııMustafa.Yüzünüçoksabunlamamaya çalı ışyor, gözlerinden birini aralay p, yanmas na ııald rmadan Burhan' gözetliyordu. Birden d ar f rlarsa diye, ııışııtetikteydi. Ayn ışeyler kaç kez akl ndan geçti i için onun bir atak ığyapabilece ine inanm yor de ildi. Ama o, dalg n dalg n sabunlan p ğığıııduruyor, bir davran a geçece e hiç benzemiyordu. ışğSuyun ar l ar l musluklardan akşışıı ış, taslar n kurnaya çarp p ııhamam n kubbesinde geni yank lar b rakışııı ış onlar konu ma ışzahmetinden kurtar yordu. Mustafa, onun kendisine güvenip ıgüvenmedi ini, söylediklerine inan p inanmadğıı ı ığn denemek için şöyle yar m yamalak sabunland ktan sonra birden kalkt aya a: ııığ«Ç k yorum ben!» dedi. Dü ündü ü kadar tela lanmad : «Böyle ı ışğşııslak pe temalla m ç kacaks n?» şı ıı«Omuzuma alaca m pe temal , belime dolar m, olur biter!» ğ ışıı«Can m, vur tas da kurnaya, tellâk ç kma getirsin!» Gitti, göbek ıııta na b raktş ııı ığ arka havlusunu ald , biçimine getirip önüne dolad . ııPek temizlikle ilgisi olmadı ı ığn biliyordu bu i in, bir an önce d ar şışıç kmak için ba vurmu tu bu çapaçullu a: «Haydi eyvallah!» dedi, ışşğ«Bekliyorum seni d arda!» Hamamtas n kurnan n kenar na ışı ııısinirli sinirli vuruyordu Burhan: «Bekle biraz can m!» dedi. «Sana da bir ç kma söyleyeyim! ııArkana da ister bir pe temal! Ü üyeceksin be!» şşBütün söyledikleri do ruydu. Üstelik o kadar da telâ l ğş ıgörünmüyordu. Yoksa tellâ pe ine mi takacakt , dolduru yapacakt da? E er ğ ışışığböyle bir ey yaparsa çok tehlikeli olurdu! Tüm kaçma umutlar n şı ıyitirdi. «Do ru!» dedi. «Zaten hastay m, bir de durup dururken ğıü ütmeyeyim!» şGelen tellâ çevirdi yoldan: «Ko !» dedi, «Bize iki ç kma getir, ğ ışıçabuk!» Dönüp geldi, yeniden kurnan n ba na oturdu: «So uktur ış ığgiyinece imiz yer! Islak slak ü ütürsün!» Ne kadar da onu ğışKararatma GeceleriR fat ILGAZı143www.eskikitaplarim.com
dü ünüyordu! Oysa kaçmaya niyet etmi olsayd , dinler miydi şşıü ütmeyi Mustafa. Onu denemek için yap yordu tüm bunlar . O da şııi ini bitirmi bekliyordu: şş«Pek y kanm da say lmay z ya!» dedi, «Kese sabun ıışııyapt rsayd k, istersen gene bir hafta sonra burda...» ııHiç bozmad Mustafa: ı«Daha iyi olur!» dedi, «O gün daha da paral gelirim, krallar gibi ıy kan r z, keseli sabunlu!» ıı ıUmutsuzca bak yordu yüzüne: ı«Gelmezsin!» «Gelirim!» dedi, «Neden gelmeyeyim! Yaln z bir an önce gidip ışu mahkemeyi sonuçland rmay da dü ünmüyor de ilim! Ömrüm ıışğhep böyle polisten kaçmakla m geçecek! Sonra kaç yorum da ne ııoluyor sanki... Rahatça uraya buraya gidebildi im de yok. Üstelik şğbir de geçim derdi yiyip içme, yat p kalkma s k nt s ...» ıı ıı ı«Yerim var, diyorsun ya!» «Geceleri kap c odas nda... Buz gibi... Ak am yeme i yok, ı ıışğsabah kahvalt s yok... ı ıİstedi in zaman soka a ç kamazs n, ç ksan da istedi in yerde ğğııığgezemezsin!» «Zor!» dedi, «Ama içerisi daha zor!» Tellâk ç kmalar n getirmi ti. Yeniden su dökündükten sonra ıı ışpe tamallar n birini bellerine dolad lar, birini de omuzlar na att lar. şııııKaygan ta lar n üzerinde dü memek için uraya buraya tutuna şışştutuna, d ardaki giysilerinin ba na gittiler. Burhan' n urbalar iç ışş ıııodadayd . Hemen ayak alt nda giyinmeyi sözde do ru bulmam , ıığışMustafa'y gözden uzak tutmamak için, hemen gelmi , sedirin ışüstüne ili mi ti: şş«Ver u sigaran da bir tüttüreyim önce!» dedi. «Kazan gibi oldu şıkafam!» Paltosu yoktu. Yazl k m , k l k m pek belli olmayan ayn renkte ııı ışııceketle pantolon giymi ti. Birde bal kç kaza ... Ka kolünü şıığ ışşimdiden dolam t boynuna. ı ışKararatma GeceleriR fat ILGAZı144www.eskikitaplarim.com
Sigaray yutar gibi çekiyordu. Ceketinin gizli bir yerinden, ıharmanlı ı ığn giderecek bir şey yutmu olmas gerekirdi, e er şığ«zula»s nda kald ysa... iki saate yak n bir süre kalm lard içerde. ıııışıMustafa'dan, çok daha önce geldi ine göre art k bir ey yutma ğışzaman gelmi olacakt . ışı«Bir çay olsa da içsek s cak s cak!» dedi. ııBu istek az önce yutulmas gereken bir di afyonla yak ndan çok ışıilgili gibi geldi Mustafa'ya: «Ihlamur vard r olsa olsa, çay yoktur.» dedi. ı«Eh! O da i e yarar!» ş«Bak hem erim!» diye seslendi «Bize iki çay!» şKo arak geldi tellâk: ş «Çay m , ne çay ?» dedi, « ki üç mü teri için çay m demlenir; ııİşııhlamur var çaydanl kta, dünden... Onu da koymad k mangala...» ıı«Koy çabuk.» dedi Burhan, «Getir içelim!» Sonra döndü Mustafa'ya: «Abi bir sigara daha!» dedi. «Sigaralar yakt lar. Oda so uk oldu u için bir biçimine getirip ıığğceketinin yoklu unu göstermeden paltosunu geçirdi arkas na ğıMustafa. Nas l silkeleyecekti onu yakas ndan! Bütün plan n , ııı ıd arda onu silkeleyip kaçmaya ba lam t ama, bu o kadar kolay ışğı ışolacak m yd ? çerde konu ulanlara güvenerek bol vaatlerle el ııİşs kı ı ışp ayr lmay ba arabilecek miydi? Böyle tereya ndan k l çeker ıışğ ııgibi bir ayr l için dökmedi i dil kalmam t . En akla uygun olan, ilk ı ışğı ışf rsatta kendisini ele vermesiydi, do rusu aran rsa. E er okulun ığığbiti i indeki evde kaldş ğı ı ğna inand rabilmi se ortaya sürdü ü ç kar ışğıhesaplar hiç de kendi aç s ndan yabana at lamazd . Onun pe inden ıı ııışgözetlemesi, eve girer girmez de polise yakalatmas da akla çok ıyak nd . Böyle de olsa, önce bu ev yalan na, bu kad n dalgas na ıııııyüzde yüz inanm olmas gerekirdi. ışıGerçekten de inanm m yd ? ışııKararatma GeceleriR fat ILGAZı145www.eskikitaplarim.com
Ihlamurlar gelmi ti. lk yudumu ald ktan sonra, Mustafa'n n şİııakl ndan geçenleri bilirmi de onu terslermi gibi: «Ne ışşdü ünüyorsun be!» diye ç k t . şı ı ış«Hiç! Bütün konu tuklar m z bo una!» dedi, boynunu bükerek: şı ış«Anlamad m!» ıŞim ek gibi bir eyler çakm t kafas nda, cebindeki Emniyet şşı ışıMüdürlü ü'ne yazdğı ığ gidi belgesini an msam t birden: şıı ış«BenEmniyetMüdürlü ü'neğgidiyorum.Bunahamamagirmeden önce karar vermi tim zaten!» dedi. şYüzüne a k n a k n bakarken paltosunun cebinden yazdş şış şıı ığka d ç kar p uzatt . ğı ı ıııAld , okumaya ba lad , Burhan: ışı«30 Mart 1944... Sabah n be i... Zeyrek Hamam 'ndan ç k nca ışıı ıdo ru Müdüriyet'e gidip teslim olaca m!» ğğ ıOkumas bitince, «Nedir bu? Ne vakit yazd n bunu?» diye sordu. ııKa lar çat lm , ters ters bak yordu yüzüne. şııışı«Mart n otuzunda, yani bu sabah saat tam be te!» ış«Anlayamad m bundan bir ey!» ış«Anlayamayacak bir ey yok! Sabahleyin teslim olmaya karar şvermi tim, geldim bu yüzden y kanmaya... Oraya gitmek için... Pis şıpis de gidemezdim ya!..» «Hani kad na gidiyordun?» ı«Ne yalan söyleyeyim, içerde bir ara... Can m çekmi ti kad n ... ışı ıHamam n s caklııı ığ insan n iliklerine i liyor da... Vazgeçer gibi ışolmu tum teslim olmaktan.» ş«B rak böyle çocukça i leri! Niye teslim olacakm s n! Gidersin ışışıkad n n yan na. ı ııB rak r m seni kap ya!» ıı ııElindeki ka d , Mustafa'n n gözlerinin içine baka baka y rtt . ğı ıııı«Ne yapt n!» dedi, « nand ramam sonra oradaki efleri.» ıİışKararatma GeceleriR fat ILGAZı146www.eskikitaplarim.com
«Gitmeyeceksin, enayi misin sen!» Demek Emniyet Müdürlü ü'ne t p t p kendi aya yla, daha ğı ışı ışğ ıdo rusu kendi iste iyle gitmesi Burhan' n hiç i ine gelmiyordu. ğğışE er oraya mutlaka gidecekse, onu Burhan götürmü olmal yd ğşıı«Hay r Burhan!» dedi, «Bunu y rttııı ığna hiç iyi etmedin. Ya yolda yakalan rsam. yi niyetimi kabul ettiremem sonra! ıİŞimdi yeniden bir eyler yaz p cebime koyaca m.» şığ ı«B rak can m u çocuklu u.» ıışğCebinden çabucak ka tlar ç kar p bir eyler yazd . ğ ııışı«Ne yazd n?» ı«Hiç! Durumu oldu u gibi not ettim.» ğ«Yahu, senin i ine de hiç akl m ermiyor. Söyle, ne yazd n be!» şıı«Ben kendi iste imle Zeyrek Hamam ndan ç k p Emniyet ğıı ıMüdürlü ü'ne gitmeye karar verdim.» ğ«Ne oyunlard r, bunlar hiç akl m ermiyor.» ıı«Haydi ç kal m!» dedi, «Yolda anlat r m gerisini!» ııı ıÇekmece ba nda oturana iki ki ilik hesab ödedi. Tifüs olaylar ş ışııson günlerde arttı ığndan, belediye hamamc lar n zam isteklerini ııgeri çevirmi ti. şİşine yaram t bu davran . Geriye kalan iki liray ı ışışıkap n n önünde Burhan'a uzatt : ı ıı«Al unu da sen!» dedi, «Ne alacasan al! Ben, ancak bir ştramvay paras ay rd m kendime!» ııı«Ya cebindeki kâ t... Emniyet Müdürlü ü?» ğ ığ«Gidip teslim olmam istemiyorsan, y rt yorum bu kâ d , sözüne ıı ığı ıgüvenerek!» Ç kard cebinden: ıı«Al oku da, sen y rt!» dedi. ıÖnce verdi i iki liray sa lamca koydu cebine. Uzattğığı ığ kâ d ğı ıald okuduktan sonra y rtt . ıııKararatma GeceleriR fat ILGAZı147www.eskikitaplarim.com
«Tamam!» dedi Mustafa. «Anla t k. Ben ş ışimdi şuradan tramvaya binece im gidiyorum do ru Ni anta 'na. Sen de ğğşş ıalaca n gider al rs n. Haydi eyvallah!» ğı ıı ıTramvay caddesine do ru yürümeye ba lad . Geriye dönüp ğşıbakmam t ama daha bir süre oldu u yerden k m ldayamadı ışğı ıı ığseziliyordu.Kö eyişdönüncekorkakorkaçevirdiba n şı ıgörünürlerde yoktu. Oooh!.. Kurtulmu tu. şTers bir soka a sapt hemen... Biraz durdu, dinledi, ğıduyulmuyordu ayak sesleri. Geni bir çember çizerek Fatih Camii'nin helalar na dald . şııTemizli eğbakanadam nıku kuluşbak larışıpekho una şgitmedi inden ç kt d ar . Edirnekap 'ya giden bir tramvay n h zla ğı ıışııııgeçti önünden, sapt Sar güzel Soka 'na. Oradan da Topkap 'ya ıığ ııdo ru yürüdü. ğMasmavi bir gökyüzünün alt nda cebinde sadece bir tramvay ıparas ... Özgürlü ün co kusu içinde, kendini sur dığşı ışna att . ıDizlerine güç veren ilkyaz rüzgâr n içine çeke çeke elleri cebinde ı ıyürümeye ba lad . şıVIII Mustafa Ural, Çar amba'dan Sultanahmet'e do ru giden soka a şğğgirdi, karakolun arkas ndan dolanarak... Yolun sa yan nda ığıye illiklerini çoktan yitirmi bostanlar n üst ba ndan yürüdü. Faruk şşış ıToprak' n evi tam bu yolun ortalar nda olacakt . Önüne, bir iki ayak ııımerdivenle ç k lan çift kanatl kap y uzaktan tan m t . Sa ı ııı ıı ı ışğkö esinde elin uzanabilece i bir yerde küçük bir çoma a ba l şğğğ ıduran ip, kap ya gelenlerin duyurular n aç klard ucundaki ıı ıııç ng rakla. ııSokaktan ilk geçi te evin yerini bulup ç karm , pencerelerine şıışkaçamak bir göz at p yürümü tü. kinci geçi i kom u evlerin ışİşşpencerelerinde,kap lar ndaıırastlayabilece iğku kuluşgözleriincelemek içindi. Üzerinde durulmas gereken en küçük bir ıtehlikeyle kar la may nca birden sa a k vr l p merdivenleri ç km ş ışığıı ııışç ng ra n ipine as lm t .Faruk, Hukuk'ta ö renci oldu u halde ıığ ııı ışğğKararatma GeceleriR fat ILGAZı148www.eskikitaplarim.com
evinden d ar ya az ç kan, orta halli bir memleket kitabevi ışııbüyüklü ündeki çal ma odas nda okuyup yazmaktan ho lanan bir ğışışarkada yd . E er çok önemli bir i i yoksa, eliyle koymu gibi ş ıığşşodas nda bulaca na inan yordu. Kap da bir kad n göründü, e er ığ ıııığaldanm yorsa ablas olacakt : ııı«Faruk Bey'i aram t m!» dedi. ı ışÜrküyle bak yordu yüzüne kad n. Biliyordu, bundan iki üç ay ııönce de böyle birisi gelmi , kap n n ipine as l p Faruk Bey'i şı ıı ıistemi ti. Bulunca da onu al p götürmü tü. şışFaruk uzun bir süre dönmemi ti eve. ş«Yabanc de il!» dedi, «Ben Mustafa!» ığBiraz kulak dolgunlu u, biraz da göz al kanlğışı ığ oldu undan ğtan y p yerine koymu tu onu. Yüzündeki tedirgin çizgiler uçup ı ışgidivermi ti: ş«Buyrun!» dedi, «Faruk odas nda.» ıBa n kald r p seslendi yukar kata do ru: şı ıı ıığ«Bak Faruk, Mustafa Bey geldi!» Faruk'un yüzünü görmüyordu ama, ablas n n yüzündeki tedirgin ı ıçizgilerde Faruk'un endi elerinin biçimlendi ini görür gibi oluyordu. şğBununla birlikte her eye direnmeye bir kez niyet etmi bir dost sesi şşyükseldi: «Buyursun!» Mustafa, çoktan odas n n kap s na dayanm t . Faruk: ı ıı ıı ış«Seni arayan arayana,» diye sar ld boynuna, «Nerden böyle?» ı ı«Nerden olacak!» dedi, «Arayanlar n önünden kaça kaça geldim ıburaya.» Yava tan ileri iterek dostça incelemeye ba lad yüzünü: şşı« yisin, iyisin!» dedi, «Çok iyi görünüyorsun!» İ«Eh, göründü üm gibiyim! Yorgunum biraz!..» ğ«Karn n da açt r.» ııKararatma GeceleriR fat ILGAZı149www.eskikitaplarim.com
«Aç m ama...» dedi, «Daha çok uykusuzum! Sizin evde içecek ıbir şey bulunur, oradan ba layal m i e. Gece yar s na kadar şışı ıburaday m!» ı«Çok güzel! E er pe ine birini takmad nsa... Seni burada ğşıb rak rlarsa...» ıı«Demek senin özel tak nt n yok, öyle mi? ıı«Ç k yor ara s ra... Senin kayboldu un günlerdeydi, belki seni, ı ıığevde saklar m diye üç dört gün kap y kollad lar. Ben ilk günlerde ıı ııolan biteni bilmiyordum ama, ablam fark na varm . Bir gün Fethi ııışGiray'la dü mü lerdi pe imize... Neyse, arkana biri tak lm sa çok şşşıışgeçmeden çal n r kap ... E er kimse yoksa, kal rs n kalabildi in ı ıığı ığkadar.» «Sa ol, kalma hakk m sonra kullanay m, ilerde. imdi Nisan ğı ııŞaylı ı ığn biçimine koyma pe indeyim! Bugün ay n otuz biri; şıayba ndan önce ş ıŞükran' görmeliyim. Yaln z ö leden sonra bir ıığricam olacak senden... Derleme'ye telefon edip bizim Şükran' ıisteyeceksin!» «Bilmem do ru olur mu?» ğ«Olur, neden olmas n! ükran Han m orada m , diyeceksin o ıŞııkadar. Evet burada derlerse ad n söylemeye vakit b rakmadan ı ıışak, kapatacaks n telefonu.» ı«Yani?» « ükran orda m de il mi?» Şığ«Yani Emniyet Müdürlü ü'nde olmas n diye bir yoklama, öyle ğımi?» «Dün gece evde yoktu da...» «Nerden biliyorsun olmadı ı ığn ?» diye gülerek sordu. «B rak!» dedi, «Fazla kar t rma! Ev de il mi, bir bak ta ıı ışğışanla lmaz m içerde insan olup olmadş ııı ığ...» Gülüyordu: «Hele karartma gecelerinde... Pencerelerde kara kara perdeler varken...» Kararatma GeceleriR fat ILGAZı150www.eskikitaplarim.com
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196
- 197
- 198
- 199
- 200
- 201
- 202
- 203
- 204
- 205
- 206
- 207
- 208
- 209
- 210
- 211
- 212
- 213
- 214
- 215
- 216
- 217
- 218