Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore sosyal6-anadol

sosyal6-anadol

Published by Alperen DUMAN, 2021-05-15 06:51:10

Description: sosyal6-anadol

Search

Read the Text Version

ORTAOKUL VE İMAM HATİP ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER 6 DERS KİTABI Erhan ŞAHİN Bu kitap, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 24.06.2019 tarih ve 15 sayılı (ekli listenin 3. sırasında) kurul kararıyla 2020-2021 öğretim yılından itibaren 5 (beş) yıl süre ile ders kitabı olarak kabul edilmiştir. ANADOL YAYINCILIK İvedik O.S.B. 31. Cadde No.: 15 Yenimahalle/ANKARA tel.: (0312) 395 22 37

© Bu kitabın her hakkı saklıdır ve “ANADOL YAYINCILIK”a aittir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kitabın tamamı veya bir kısmı, yayıncının izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayınlanamaz ve basılamaz. Dil Uzmanı: Nuray ÖZÇELİK Görsel Tasarımcı: Tufan YAŞAR ISBN: Baskı: 2

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastğn yerleri toprak diyerek geçme, tan: Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altndaki binlerce kefensiz yatan. O benim milletimin yldzdr, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazktr, atan: O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyalar alsan da bu cennet vatan. Çatma, kurban olaym, çehreni ey nazl hilâl! Kim bu cennet vatann uğruna olmaz ki feda? Kahraman rkma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fşkracak toprağ sksan, şüheda! Sana olmaz dökülen kanlarmz sonra helâl. Cân, cânân, bütün varm alsn da Huda, Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanmdan beni dünyada cüda. Ben ezelden beridir hür yaşadm, hür yaşarm. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli: Hangi çlgn bana zincir vuracakmş? Şaşarm! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarm. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Yrtarm dağlar, enginlere sğmam, taşarm. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. Garbn âfâkn sarmşsa çelik zrhl duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşm, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanp kanl yaşm, Ulusun, korkma! Nasl böyle bir iman boğar, Fşkrr ruh- mücerret gibi yerden na’şm; Medeniyyet dediğin tek dişi kalmş canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başm. Arkadaş, yurduma alçaklar uğratma sakn; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanl hilâl! Siper et gövdeni, dursun bu hayâszca akn. Olsun artk dökülen kanlarmn hepsi helâl. Doğacaktr sana va’dettiği günler Hakk’n; Ebediyyen sana yok, rkma yok izmihlâl; Kim bilir, belki yarn, belki yarndan da yakn Hakkdr hür yaşamş bayrağmn hürriyyet; Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl! Mehmet Âkif Ersoy 3

GENÇLİĞE HİTABE Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahlarn olacaktr. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atlmak için, içinde bulunacağn vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatann bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordular dağtlmş ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâd! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktr. Muhtaç olduğun kudret, damarlarndaki asil kanda mevcuttur. Mustafa Kemal Atatürk 4

5

İÇİNDEKİLER KİTABIN ORGANİZASYONU .................................................................................................................8 1. ÜNİTE: BİZ VE DEĞERLERİMİZ.........................................................................................................9 SOSYAL ROLLERİN DEĞİŞİMİ .........................................................................................................10 KÜLTÜR VE TOPLUMSAL BİRLİKTELİK...........................................................................................13 FARKLILIKLARA SAYGI DUYUYORUM............................................................................................17 YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA......................................................................................................21 SORUNLARA ÇÖZÜM BULUYORUM...............................................................................................26 ŞİFREYİ BULALIM.............................................................................................................................31 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.........................................................................................32 2. ÜNİTE: TARİHE YOLCULUK.............................................................................................................39 ORTA ASYA’DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ.........................................................................40 İSLAMİYET’İN YAYILIŞI.....................................................................................................................48 TÜRKLERİN İSLAMİYET’İ KABULÜ..................................................................................................53 YENİ YURT ANADOLU......................................................................................................................58 İPEK VE BAHARAT YOLU.................................................................................................................66 ŞİFREYİ BULALIM.............................................................................................................................69 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.........................................................................................70 3. ÜNİTE: YERYÜZÜNDE YAŞAM........................................................................................................79 COĞRAFİ KONUMU ÖĞRENİYORUM..............................................................................................80 TÜRKİYE’NİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ...............................................................................90 TÜRKİYE’NİN BEŞERÎ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ...........................................................................96 DÜNYA’DA İKLİM VE YAŞAM..........................................................................................................110 ŞİFREYİ BULALIM...........................................................................................................................115 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.......................................................................................116 4. ÜNİTE: BİLİM VE TEKNOLOJİ HAYATIMIZDA..............................................................................125 SOSYAL BİLİMLERİN TOPLUM HAYATINA ETKİSİ.........................................................................126 GELECEKTEKİ YAŞAM...................................................................................................................135 BİLİMSEL ARAŞTIRMA BASAMAKLARI.........................................................................................139 TELİF VE PATENT HAKKI................................................................................................................143 ŞİFREYİ BULALIM...........................................................................................................................147 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.......................................................................................148 6

5. ÜNİTE: ÜRETİYORUM, TÜKETİYORUM, BİLİNÇLİYİM...............................................................157 KAYNAKLARIN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ.............................................................................158 KAYNAKLARIN BİLİNÇSİZ KULLANIMI..........................................................................................169 YATIRIM VE PAZARLAMA...............................................................................................................177 VERGİMİ ÖDÜYORUM....................................................................................................................182 NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ.................................................................................................................185 MESLEĞİMİ SEÇİYORUM...............................................................................................................188 ŞİFREYİ BULALIM...........................................................................................................................193 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.......................................................................................194 6. ÜNİTE: YÖNETİME KATILIYORUM................................................................................................203 YÖNETİM BİÇİMLERİNİ ÖĞRENİYORUM......................................................................................204 YASAMA, YÜRÜTME VE YARGI......................................................................................................207 YÖNETİMİN KARAR ALMA SÜRECİNE KATILIYORUM..................................................................211 TOPLUMSAL HAYATIMIZDA DEMOKRASİNİN ÖNEMİ..................................................................214 ANAYASAL GÜVENCE ALTINDAYIZ................................................................................................218 TOPLUMSAL HAYATTA KADININ YERİ...........................................................................................222 ŞİFREYİ BULALIM...........................................................................................................................228 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.......................................................................................229 7. ÜNİTE: ULUSLARARASI İLİŞKİLERİMİZ.......................................................................................237 TÜRK CUMHURİYETLERİ VE KOMŞU ÜLKELERLE İLİŞKİLER.....................................................238 ÜLKEMİZİN EKONOMİK İLİŞKİLERİ...............................................................................................243 ÜLKEMİZİN ÜSTLENDİĞİ ULUSLARARASI ROLLER.....................................................................246 POPÜLER KÜLTÜR.........................................................................................................................250 ŞİFREYİ BULALIM...........................................................................................................................253 ÜNİTE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI.......................................................................................254 CEVAP ANAHTARI..............................................................................................................................262 SÖZLÜK...............................................................................................................................................268 KAYNAKÇA.........................................................................................................................................272 TÜRKİYE HARİTASI............................................................................................................................287 TÜRK DÜNYASI HARİTASI.................................................................................................................288 7

KİTABIN ORGANİZASYONU Ünitede öğrenilecek konuların ve- rildiği bölümdür. Konuya hazırlanmanızı sağlayacak çalışmaların verildiği bölümdür. Konuyu daha iyi kavramanızı sağla- yacak metinlerin verildiği bölümdür. Konuyla ilgili araştırma ödevlerinin verildiği bölümdür. Konuyla ilgili dikkatinizi çekecek sözlerin verildiği bölümdür. Konuyla ilgili yorumlayabileceğiniz görsellerin verildiği bölümdür. Öğrendiğiniz konularla ilgili ölçme ve değerlendirme çalışmalarının verildi- ği bölümdür. Öğrendiğiniz konularla ilgili günlük hayattan haber metinlerinin verildiği bölümdür. Arkadaşlarınızla sınıf ortamında tartışabileceğiniz sınıf içi düşünme et- kinliklerin verildiği bölümdür. Ünitede öğrendiğiniz bilgilerle ilgili ölçme ve değerlendirme çalışmalarının verildiği bölümdür. 8

1. BİZ VE ÜNİTE DEĞERLERİMİZ 1.1 Eminönü, İstanbul Neler Öğreneceğiz? Bu ünitede; ◗ Sosyal rollerin zaman içerisindeki değişimini, ◗ Sosyal, kültürel ve tarihî bağların toplumsal birlikteliğin oluşmasındaki yerini ve rolünü analiz etmeyi, ◗ Toplumda uyum içerisinde yaşayabilmek için farklılıklara yönelik ön yargıları sorgulamayı, ◗ Toplumsal birlikteliğin oluşmasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faa- liyetlere katılmayı, ◗ Bir soruna getirilen çözümlerin hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde olması gerekti- ğini öğreneceksiniz. 9

SOSYAL ROLLERİN DEĞİŞİMİ Hazırlık Çalışması 5. sınıfta rol kavramını öğrenmiştiniz. Evde ve okulda sahip olduğunuz roller hakkında neler söyleyebilirsiniz? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Hakan Bey, evli ve iki çocuk babası bir öğretmendir. Hakan Bey okulda öğrencilerine ders anlatır (Görsel 1.2), onlara toplum kural- larından bahseder ve onların ülkelerine faydalı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlar. 1.2 Hakan Bey sınıfta ders anlatırken Hakan Bey ve eşi aralarında iş bölümü ya- parak ev işlerini paylaşırlar. Hakan Bey, eşine sevgi ve saygı gösterir, fikirlerine değer verir. Fırsat buldukça sohbet eder (Görsel 1.3) ve bir- birlerine gün içinde neler yaptıklarını anlatırlar. 1.3 Hakan Bey eşiyle sohbet ederken Hakan Bey evinde çocuğuyla ilgilenir. On- 1.4 dan okulda yaptıklarını anlatmasını ister, onun- la sohbet eder, oyunlar oynar (Görsel 1.4); ço- cuğunun derslerine yardımcı olur ve eğitimiyle ilgilenir. Hakan Bey oğluyla satranç oynarken Yukarıda Hakan Bey’in üstlendiği sosyal rolleri ve bu rollerin gerektirdiği davranışları öğrendiniz. Hakan Bey aynı anda öğretmen, eş ve baba sosyal rollerine sahiptir. Hakan Bey, sosyal rollerinin ge- rektirdiği davranışları yerine getirmektedir. Okulda öğrencileriyle, evde eşi ve çocuğuyla ilgilenmektedir. Bireyler aynı anda çeşitli sosyal rollere sahip olabilir. Örneğin, sizler sınıfınızda öğrenci iken aynı zaman- da sınıf başkanı veya okul müzik grubunda solist olabilirsiniz. 10

Bireyler doğar, büyür ve gelişirler. Yaşamları boyunca sahip oldukları sosyal rolleri bir anda edin- mezler. Yaşam döngüsü içinde bireylerin sahip oldukları sosyal roller de değişime uğrar. Aşağıdaki örneği okuyarak Hatice Hanım’ın sosyal rollerinin zaman içindeki değişimini inceleyiniz. Merhaba çocuklar! 1980 yılında Konya’da doğdum. Doğ- duğum andan itibaren anne ve babamın “kızı” rolüne sahip oldum. Aynı evde yaşadığımız dedem ve babaannemin de “to- runu” rolünü üstlendim. 6 yaşında mahallemizde bulunan anaokulunda öğrenim görmeye başladım. Artık okula gidiyordum ve böylece “öğren- ci” rolüne de sahip oldum. İlkokulda “sınıf başkanı”, ortaokulda da “okul voleybol takımı oyuncusu”ydum. 14 yaşındayken kardeşim dünyaya geldi. Artık hayatta 1.5 “abla” rolüne de sahiptim. Lise yıllarında okuduğum okulda “müzik kulübü üyesi” oldum ve okulumu müzik yarışmalarında temsil ettim. Liseden sonra İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesine başladım. Burada 5 yıllık meslek eğitimini başarıyla tamamla- dım. Daha sonra meslek yaşamına başladığımda artık “veteri- ner” olarak bir rolüm daha vardı (Görsel 1.5). Şu anda evliyim ve 2 çocuğum var. Evlilik hayatım başla- yınca “eş”, çocuklarım doğunca da “anne” rollerine sahip ol- dum. Düşünelim Tartışalım Hatice Hanım’ın verdiği bilgilere göre aşağıdaki soruları cevaplayınız. Düşünceleri- nizi arkadaşlarınızla paylaşınız.  Hatice Hanım yaşamı boyunca hangi sosyal rollere sahip olmuştur?  Hatice Hanım’ın sosyal rolleri zaman içinde neden değişime uğramıştır? 11

Hatice Hanım’ın zaman içerisinde yeni sosyal roller edindiğini, bu sosyal rollere uygun davranışlar geliştirdiğini ve böylece yeni sorumluluklar üstlendiğini öğrendiniz. Bu örnekte de olduğu gibi insanların sosyal rollerinde zamanla değişimler meydana gelir. Sosyal rollerin zaman içinde değişimiyle ilgili ola- rak aşağıda verilen akış şemasını inceleyiniz. Birey, dünyaya geldiğinde anne ve babasının ilgisine muhtaçtır. Toplum, bireyden bir sorumluluk beklemez. Birey, bebeklik döneminden çocukluk dönemine geçtiğinde oyun dönemindedir. Bu dönemde gerek bireysel olarak gerekse arkadaşlarıyla oyunlar oynar. Arkadaşlarıyla oyunlar oynayarak birlikte hareket etme, iş birliği yapma gibi davranışları yerine getirmeye başlar. Birey, zamanla büyüdükçe yeni sosyal roller edinir. Kardeşi olursa abla veya ağabey sosyal rolünü üstlenir. Kardeşine hem yardımcı hem de davranışlarıyla örnek olur. Okul çağına gelen birey, öğrencilik sosyal rolünü üstlenir. Öğrenci olmanın gerektirdiği sorumlu- lukları yerine getirmeye başlar. Düzenli olarak okula devam eder, okul kurallarına uyar, öğretmenlerini dinler ve okulda öğrendiği bilgileri evde tekrar ederek düzenli olarak derslerine çalışır. Birey, eğitim hayatı sürecinde kendine bir meslek belirlemeye çalışır. Meslek sahibi olunca top- lumun ihtiyaç duyduğu hizmetleri sunmaya başlar. Örneğin, öğretmenlerin öğrencilere yeni bilgiler öğretmesi ve topluma faydalı bireyler olmalarını sağlaması sosyal rollerinin bir gereğidir. Birey, çocuğu olduğunda anne veya baba rolünü üstlenir. Bu rollerin gerektirdiği davranışları yap- maya başlar. Çocuğun beslenme, giyinme, barınma, güvenlik ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması bunlara örnektir. Hayatının ilerleyen dönemlerinde birey; dede, babaanne veya anneanne rollerine sahip olabilir. Hayatı boyunca edindiği birikim ve tecrübelerini torunlarına aktarması, torunlarını sevmesi de bu sosyal roller sonucunda gerçekleşir. Sıra Sizde Aşağıda verilen bilgilere göre Kenan Bey’in zaman içinde sahip olduğu sosyal rolleri sırasıyla defterinize yazınız. Kenan Bey, anne ve babasının oğlu olarak 1981 yılında Sivas’ta dünyaya gelmiştir. Doğu- muna dedesi, babaannesi ve anneannesi çok sevinmiştir. İlkokul ve ortaokul yıllarında başarılı bir öğrenci olan Kenan Bey, ortaokulda sınıf başkanlığı ve tiyatro kulübü oyunculuğu yapmıştır. Liseyi, Sivas Anadolu Lisesinde tamamlamıştır. Lisede okulunun futbol takımı kaptanlığını yap- mıştır. Liseden mezun olduktan sonra Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümünü bitirmiş ve sonrasında bir kumaş fabrikasında işe başlamıştır. Kenan Bey, 2009 yılında evlenmiş ve daha sonra 2 çocuk sahibi olmuştur. 12

KÜLTÜR VE TOPLUMSAL BİRLİKTELİK Hazırlık Çalışması Millî bayramlarımızın, ülkemizin her tarafında coşkuyla kutlanmasının toplumsal birlikteliğe katkıları nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Havza’da ev hanımları, kış mevsiminde tüketecekleri yiyecekleri imece usulüyle hazırlıyorlar. Günümüzde birçok gıda ürünü marketlerde hazır olarak satılmasına rağmen geleneksel gıdalar arasında yer alan yufka, Havza’da ev hanımları tarafından hâlâ geleneksel yöntemlerle hazırlanı- yor. İlçede kış aylarında tüketilen yufkayı komşular bir araya gelerek el birliğiyle açıyor ve pişiriyor. Kuru hâlde muhafaza edilen yufka, tüketileceği zaman ıslatılıp yenmeye hazır hâle getiriliyor. Mahalleli kadınlar, “Yılda iki kez yufka açıyoruz. Ramazan öncesi ve kış öncesi yiyeceğimiz yufkayı birlikte yapıyoruz. Birkaç kadın mahallede kime yufka açacaksak 1.6 onun evinde toplanıyoruz. Kimimiz hamur yoğuruyor, kimi- miz yufka açıyor, kimimiz yufkaları pişiriyor (Görsel 1.6), ki- Sacda pişen yufka mimiz de iş yapanlara yemek hazırlıyor. Yaptığımız yiyecekler marketlerde hazır satılıyor ama biz yufka, turşu, salça, tarhana gibi pek çok yiyeceğimizi kendimiz yapıyoruz.” dedi. Genel Ağ’dan düzenlenerek alınmıştır (10.04.2018). Düşünelim Tartışalım Okuduğunuz haberden yararlanarak aşağıdaki soruyu cevaplayınız. Düşüncelerini- zi arkadaşlarınızla paylaşınız.  Havzalı kadınların kış mevsiminde tükettikleri yiyeceklerin bazılarını beraberce hazırlamalarının toplumsal birlikteliğe katkısını açıklayınız. Salça, yufka, erişte ve turşu gibi besinlerin evlerde hazırlanması ülkemize ait kültürel değerlerden biridir. Okuduğunuz haberdeki kadınlar kültürel değerlerini yaşatmaya özen göstermektedirler. Havzalı kadınların yaşattığı bu kültürel değer, onların kaynaşmasına ve toplumsal birlikteliğin oluşmasına katkı sağlamaktadır. 13

Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği, kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve manevi özelliklerin tümüne kültür denir. Kültür bir milleti diğer milletlerden ayıran yaşam tarzı, duygu ve düşüncelerin oluşturduğu ortak değerler olarak da ifade edilebilir. Kültür, içinde bulunduğumuz toplumun kimliğini oluşturur. Birey yaşadığı toplumun kültürel özellikle- rini ailesinden, akrabalarından, arkadaşların- dan, okuldan veya iş ortamından öğrenir. Bu öğrenme süreci ömür boyu sürer. Birey, yaşa- dığı toplumun kültürünü öğrendikçe toplumun diğer bireyleriyle daha sağlıklı iletişim kurar. Bu durum toplumsal birlikteliğin oluşması açısın- dan önemlidir (Görsel 1.7). Kültürel değerler, zaman içinde bireyler tarafından yeni eklemeler yapılarak veya mevcut bazı unsurlar çıkarılarak 1.7 değişikliğe uğrayabilir. Bu nedenle her toplum Bireyler, yaşadıkları toplumdan etkilenirler. kendi kültürünü korumaya özen göstermelidir. Şimdi kültürümüzü oluşturan unsurlardan bazılarının toplumsal birlikteliğin oluşmasındaki yerini ve rolünü inceleyelim. Dil İnsanların duygu ve düşüncelerini birbirine aktarmak için sözcükler ya da işaretler aracılı- ğıyla kurduğu iletişime dil adı verilir. Bir milletin yaşayışına dair her türlü maddi ve manevi de- ğerler dil ile ifade edilir (Görsel 1.8). Şiir, türkü, mani, ninni, destan gibi kültürel değerler dil ile oluşturulur ve sonraki nesillere de dil ile akta- rılır. Örneğin, Orhun Yazıtları Kök Türkler tara- fından oluşturulan bir alfabe sayesinde yazıl- mış ve günümüze kadar gelmiştir. Oğuz Kağan 1.8 Destanı, Ergenekon Destanı ve Göç Destanı da Dil, toplumu oluşturan kültür unsurlarından biridir. dil sayesinde bizlere kadar ulaşmıştır. İnsanla- rın yaşanmışlıklarını anlatan türküler, bebeklere söylenen ninniler, geçmiş dönemdeki insanların yaşam tarzları, sanat ve estetik anlayışları, birbirleriyle iletişimleri de dil sayesinde günümüze kadar ulaşmış unsurlardandır. Din Din, kültür unsurları içinde önemli bir yere sahiptir. Din, insanların duygu ve düşüncelerini etkiler. Bu- nun sonucunda toplumun düşünce ve yaşayış biçimi etkilenerek kültürü şekillenir. Her kültür, ait olduğu toplumdaki insanların inandığı dinin izlerini taşır. Her birey kendi değerleri doğrultusunda inandığı dinin gereklerini yerine getirebilmelidir. Toplumsal birlikteliğin oluşması için insanların dinî inançlarına saygı göstermek önemlidir. 14

Tarih Kültürü meydana getiren unsurlardan biri de tarihtir. Tarih sayesinde bir milletin oluşturduğu ortak kültür mirası geçmişten günümüze aktarılabilir. Bu sayede bireyler geçmişine ait kültürel değerleri öğ- renerek bunları yaşatmaya çalışır. İnsanların geçmişlerini bilmesi, ortak bir tarih bilincine sahip olması toplumsal birlikteliğin oluşmasında etkilidir. Örneğin, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları hakkında bilgi sahibi olan bireyler; savaş esnasında insanların omuz omuza vererek mücadele ettiklerini, el birliğiyle ülkelerini kurtarmak uğruna can vermekten çekinmediklerini de öğrenirler (Görsel 1.9). Tarih bilinciyle hareket edilmesi toplumdaki insanlar arasında birliktelik oluşmasını sağlar. Millî bay- ramlarımızın ülkemizin dört bir yanında coşkuyla kutlanması bunun en güzel örneklerindendir. 1.9 Çanakkale Şehitliği Abidesi Özlü Sözleri Yorumlayalım Aşağıdaki söz size neler çağrıştırmaktadır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. “Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.” Mustafa Kemal Atatürk Genel Ağ’dan alınmıştır (11.04.2018). Toplumsal birlikteliğin oluşmasında dil, din, tarih dışında gelenek ve görenekler gibi kültürel unsur- lar da vardır. Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi göstermek, misafirlere ikramlarda bulunmak, hastaları ziyaret etmek bunlara örnektir. Ülkemizde misafirliğe gidildiğinde orada karşılaşılan herkesle selamla- şılır. Yaşça büyüklerin elleri öpülür, küçüklere sevgi gösterilir. Ev sahipleri tarafından misafirlere ikram- larda bulunulur. Bayram günleri insanlar birbirlerinin bayramlarını kutlayarak hâl ve hatırlarını sorar. Bu unsurlar bireyler arasındaki toplumsal birlikteliğin oluşmasını sağlayan sosyal bağlara örnektir. 15

Ülkemizde halı ve kilim dokumacılığı, eskiden beri sü- regelen önemli kültürel değerlerimizden biridir. Genellikle kadınlar evlerinde veya atölyelerde bir araya gelerek bu işi beraberce yaparlar (Görsel 1.10). Toplumumuzda askerlik görevini yerine getirecek kişi- ler için asker uğurlama törenleri düzenlenir. Askere gide- cek kişiler ailesi, akrabaları ve arkadaşları tarafından be- 1.10 raber uğurlanır. Yine benzer şekilde toplumumuzda düğün törenlerinde de insanlar bir araya gelmekte, halk oyunları İnsanlar kültürel değerlerini yaşatarak top- eşliğinde beraber eğlenmektedir. Düğüne katılan davetliler lumsal birlikteliklerini güçlendirirler. evlenecek kişilere genellikle hediyeler verirler. Tüm bunlar insanlar arasındaki toplumsal birlikteliğin oluşmasını sağlayan kültürel bağlara verilebilecek örneklerdir. Ülkemizde her yıl Orta Asya’da yaşayan Türk topluluklarının yaptıkları sporların, oynadıkları oyun- ların, kaldıkları çadırların ve yaşam biçimlerinin tanıtıldığı “Etnospor Festivali” düzenlenmektedir. Bu festivale günümüzde varlıklarını sürdü- ren Türk devletlerinden sporcular ve misafirler katılmaktadır. Katılımcılar Et- nospor Festivali sayesinde aynı sporları yaparak, aynı oyunları oynayarak, aynı kıyafetleri giyerek bir araya gelmektedir. Etnospor Festivali ile bir araya gelinmesi insanlar arasındaki toplumsal birlikteliğin 1.11 oluşmasını sağlayan tarihî bağlar saye- Tarihî bağlar, birlik ve beraberliğimizi artıran unsurlardır. sinde olmaktadır (Görsel 1.11). Bireyler sosyal, kültürel ve tarihî bağlar sayesinde topluma uyum sağlarlar. Bu sayede kendilerini yaşadıkları toplumun bir parçası olarak görürler ve topluma aidiyet duyguları gelişir. Aynı toplumda ya- şayan bireylerin kültürel değerlerine sahip çıkmaları birlik ve beraberlik içinde yaşamalarını kolaylaştırır. Türk toplumu olarak bizlere düşen kendi kültürümüze sahip çıkmaktır. Bu sayede toplumda dayanışma ve birlik duygusunu artırarak “biz bilincini” kazanabiliriz. Sıra Sizde Bir toplumun kültürünün oluşmasında etkili olan unsurlardan dil, din ve tarih hakkın- daki düşüncelerinizi aşağıda verilen tabloya yazarak sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız. Bunların dışındaki diğer kültürel unsurlar hakkında araştırma yapınız ve edindiğiniz bilgi- leri defterinize yazarak sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız. Kültür unsuru Toplumsal birlikteliğin oluşmasındaki yeri ve önemi Dil Din Tarih 16

FARKLILIKLARA SAYGI DUYUYORUM Hazırlık Çalışması İnsanların birbirine saygıyla yaklaştığı ve anlayışlı olduğu bir toplumda neler yaşanır? Dü- şüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Şanlıurfa’da Dünya çocukları ile birlikte büyük coşkuyla kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 98. Yılı Şanlıurfa İl Millî Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda büyük bir coşkuyla kutlandı (Görsel 1.12). Törene Şanlıurfa’da öğrenim gören çocukların yanı sıra 9 farklı ülkeden ve ülkemizin 8 farklı ilin- den gelen çocuklar da katıldı. Törene ka- tılan çocuklar hazırladıkları gösterilerini ve 1.12 yöresel danslarını izleyenlere sundu. 23 Nisal Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları İl Millî Eğitim Müdürü yaptığı konuşmasında “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Gazi Mus- tafa Kemal Atatürk’ün geleceğin teminatı olan çocuklarımıza sevgi ve inancını göstermektedir. Bugün coşkuyla kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm dünya çocukları- nın katıldığı bir barış ve kardeşlik şölenine dönüşmüştür. Bugün düzenlediğimiz törene Gürcistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Makedonya, Romanya, Bosna Hersek, Kosova, Kır- gızistan, Bulgaristan olmak üzere dünyanın 9 farklı ülkesinden ve Kilis, Gaziantep, Mardin, Adıya- man, Siirt, Şırnak, Batman, Şanlıurfa olmak üzere ülkemizin 8 farklı ilinden çocuklar katılmaktadır. Tarihimizin dönüm noktalarından olan bu güzel günde başta büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı, şükran ve minnetle anıyor; tüm öğrencilerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı içtenlikle kutluyor, hepinizi saygı ile selamlıyorum.” dedi. Dünyanın farklı ülkelerinden ve ülkemizin farklı illerinden törene gelen çocuklar birbirleriyle tanıştılar ve kaynaştılar. Ülkemize gelen misafir öğrenciler en güzel şekilde ağırlandılar. Çocuklar birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaştılar. Birbirlerini ilk kez gören çocuklar arkadaş oldular ve bir- birlerine bundan sonra Genel Ağ üzerinden haberleşme sözü verdiler. Farklı milletlerden olsalar da farklı yerlerde yaşasalar da aynı dili konuşamasalar da çocukların oyun oynarken mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Genel Ağ’dan düzenlenerek alınmıştır (12.04.2018). 17

Düşünelim Tartışalım Okuduğunuz haberden yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız. Düşünceleri- nizi arkadaşlarınızla paylaşınız.  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda neden diğer ülkelerden ço- cuklar ülkemizdeki kutlama törenine katılmış olabilir?  Ülkemizde yaşayan çocukların dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklarla uyum içinde hareket etmesi niçin önemlidir? Önceki sayfada verilen haber metnin- de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Şanlıurfa’ya gelen ve araların- da din, dil, sosyoekonomik farklılıkları olan çocukların birbirleriyle uyum içinde bir gün geçirdiklerini okudunuz. Tören için Şanlıur- fa’ya gelen çocuklar din, dil, sosyoekono- mik durum gibi farklılıkları önemsemeden birbirlerine arkadaşça davranmışlar ve böy- 1.13 lece birbirleriyle uyum içerisinde güzel bir gün geçirmişlerdir. Her bireyin toplumda yeri ve önemi vardır. Yaşamımız boyunca bizden farklı özelliklere sahip bireylerle karşılaşabiliriz. Örneğin bazı insanların konuştuğu dil, bizim konuştuğumuz dilden farklıdır. Bazı insanlar bizim inandığımız dinden farklı dinlere inanır. Bazı insanların maddi durumu bizimkinden daha iyi, bazılarınınki ise daha kötü olabilir. İnsanlar arasında karşılaşılabilecek bunun gibi farklılıklar doğaldır. Bu farklılıklar insan ilişkilerinde davranışların belirlenmesinde etken olmamalıdır. Bireyleri oldukları gibi kabullendiğimizde onlarla uyum içinde yaşa- mamız da kolaylaşır (Görsel 1.13). Özlü Sözleri Yorumlayalım Aşağıdaki söz size neleri çağrıştırmaktadır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. “Her insan farklı bir dünyadır.” Genel Ağ’dan alınmıştır (13.04.2018). Toplumla uyumlu bir yaşamın sürdürülebilmesi için farklılıklara saygı gösterilmesi son derece önemlidir. Ancak farklı kişi veya gruplara karşı zaman zaman rastlanabilen bazı kalıp yargı ve ön yargı- lar toplumun uyum içinde yaşamasının önünde engel oluşturabilmektedir. Bir grubun bütün üyelerine yönelik abartılan, genelleştirilen olumlu veya olumsuz değerlendirmelere kalıp yargı adı verilir. Kalıp yargılar başkalarından, medya organlarından veya çeşitli kaynaklardan öğrenilmiş olabilir. Şimdi bazı kalıp yargı örneklerini inceleyelim. 18

Kalıp yargı örnekleri Açıklamalar Kadınlar duygusaldır. İnsan, doğası gereği duygusaldır ve duygusallık belli bir cinsiyete ait değil- dir. Erkekler de kadınlar da duygusal olabilir. Yaramaz çocuklar Yaramazlık ile zekâ arasında bir bağlantı olduğu söylenemez. Yaramaz ço- zekidir. cuğun zekâ yönünden uslu çocuktan farkı yoktur. Pahalı olan ürünler Bazı insanlar aynı özelliklere ve işleve sahip iki ürün arasında kararsız kal- kalitelidir. dığında pahalı olanı tercih edebilmektedir. Bu yanlış bir tutumdur. Çünkü pahalı ürünlerden bazıları kalitesiz olabileceği gibi ucuz ürünlerden bazıları da kaliteli olabilir. Kalıp yargılar belli faktörler sonucu oluşan düşünce kalıplarıdır. Kalıp yargılar zamanla oluşur ve yaygınlaşır. Bireyler kalıp yargıları topluma uyum sürecinde öğrenir, bazı bireyler de bu kalıp yargılarla hareket etmeyi seçebilir. Ancak unutulmamalıdır ki kalıp yargılar hiçbir zaman kesinlik içermemektedir ve kalıp yargıların bilimsel bir geçerliliği de yoktur. Bir kimse veya bir olayla ilgili yeterli bilgi edinmeden geliştirilen tutumlara ön yargı adı verilir. İnsan- lar bazen başka düşüncelere, insanlara veya olaylara karşı ön yargılı olabilmektedir. Ön yargılı bireylerin bir durum ya da kişi hakkında olumlu veya olumsuz bir düşüncesi vardır. Bireyler herhangi bir olayda bu düşüncelerine göre karar verebilirler. Şimdi bazı ön yargı örneklerini inceleyelim. Ön yargı örnekleri Açıklamalar Eminim ki bu sınavdan Bu cümleyi kuran kişi, sınava giren öğrenciye karşı ön yargılıdır. Çünkü sı- kötü not alacak. nav daha olmamıştır ve sınavın sonucu bilinmemektedir. Öğrenci sınavdan iyi not da alabilir. Bu arabayı Ahmet Us- Bu cümleyi kuran kişi, Ahmet Usta dışındaki bütün ustalara karşı ön yargılı- ta’dan başka kimse ta- dır. Çünkü arabanın arızasını başka ustalara göstermemiştir. Arabayı Ahmet mir edemez. Usta tamir edebileceği gibi başka ustalar da tamir edebilir. Kupayı kesin bizim ta- Bu cümleyi kuran taraftar ön yargılıdır. Çünkü maçlar daha bitmemiştir ve kım alacak. kupayı hangi takımın alacağı belli değildir. Maçlar bittiğinde kupayı başka bir takım da alabilir. İnsanlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan 1.14 ve herhangi bir konuda gerekli araştırmaları yapma- Toplumda uyum içinde yaşayabilmek önemlidir. dan kişi ve durumlarla ilgili kararlar verilmemelidir. Her zaman tarafsız ve ön yargısız olmaya dikkat edil- melidir. Ön yargıların olmadığı bir toplumda insanlar uyum içinde yaşarlar, birbirlerine karşı sevgi ve saygı içinde hareket ederler. Bu sayede yaşadıkları çevre- de, okulda ve iş yerinde daha huzurlu olurlar. İnsan- lar arasında sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları gelişir (Görsel 1.14). 19

Toplumda eğitim yeterlilikleri ve birey- 1.15 sel özellikleri bakımından akranlarından Farklılıklara saygı duymak toplumsal uyumu artırmaktadır. farklılık gösteren kişiler bulunabilmektedir. Bu kişiler, özel gereksinimli bireyler olarak tanımlanırlar. Zihinsel yetersizliği olan, işit- me güçlüğü çeken, bedensel yetersizliği bulunan, üstün zekâlı veya üstün yetenek- li olan bireyler bunlara örnektir. Bu özellik- lere sahip bireylerin de diğerleri gibi top- lumun bir parçası olduğu unutulmamalı, onlara karşı ön yargılı olunmamalıdır. Ör- neğin, yakın çevremizde down sendromlu bireyler (Görsel 1.15) bulunabilmektedir. Bu bireylerin her birine değer vermeli ve onlarla arkadaş olmaktan çekinmemeliyiz. İnsanlar elde ettikleri gelirle kendilerinin ve ailelerinin geçimlerini sağlamaya çalışırlar. Bir toplum- da yaşayan tüm bireylerin aynı gelir seviyesinde olması mümkün değildir. Kimi bireyler yüksek, kimi bireyler düşük gelir elde edebilirler. Ayrıca bireylerin gelir durumları zaman içerisinde değişiklikler de gösterebilir. Bu nedenle insanlar sosyoekonomik durumlarına göre değerlendirilmemelidir. İnsanlar ara- sındaki sosyoekonomik farklılıklara saygı gösterilmelidir. Bu durum bireylerin huzurlu ve mutlu yaşama- larına katkı sağlar. Ülkemizde farklı etnik, dinî ve mezhepsel aidiyetlere mensup çok sayıda insan yaşamaktadır. Top- lumdaki tüm bireylere etnik kökenleri, dinî inançları veya mezhepsel farklılıkları ne olursa olsun kalıp yargı ve ön yargılar olmadan tarafsız yaklaşmalı ve saygı duymalıyız. Birbirine saygılı insanlardan oluşan toplum uyum içinde yaşar. Sıra Sizde Aşağıda verilen bilgilerden de yararlanarak toplumda uyum içinde yaşayabilmek için farklılıklara karşı anlayışlı olmanın önemi hakkındaki düşüncelerinizi defterinize yazınız. Dünyanın birçok yerinde savaş ve afet gibi top- lumları olumsuz etkileyen durumlar yaşanabilmek- tedir. Bu yerlerde yaşayan insanlar güvenliklerinden endişe duydukları için kimi zaman başka ülkelere sığınıp kendi ülkelerinden ayrılmak zorunda kala- bilmektedir. Bu durumda olan insanlara mülteci 1.16 adı verilir. Ülkemizde de çok sayıda mülteci yaşa- maktadır. Yetkililer ülkemize sığınan mültecilerin güven ve huzur içinde yaşamaları için önemli çalışmalar yapmaktadır. Ülkemizin çeşitli yerlerinde kurulan mülteci kamplarında (Görsel 1.16) insanların barınma, giyinme, beslenme ve güvenlik ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ülkemiz çeşitli nedenlerle zor duruma düşmüş insanlara destek olmaktadır. 20

YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA Hazırlık Çalışması İnsanların yardımlaşma ve dayanışma içinde olması niçin önemlidir? Düşüncelerinizi arka- daşlarınızla paylaşınız. Kızılay depremzedelere hem yuva hem aş sunuyor. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen deprem felaketinin ardından bölgeye ula- şan Kızılay ekipleri, depremzedelere beş gün- dür sıcak yemek dağıtıyor (Görsel 1.17). Kızılay tarafından dağıtılan çadır, battaniye, yatak sa- yesinde depremzedelerin barınma ihtiyacı kar- şılanıyor. Depremde en fazla hasarın meydana geldiği 1.17 Yukarıköy’e yerleşen Kızılay ekipleri, ilk andan Kızılay aşevi itibaren depremzedelerin yaralarını sarıyor. Kızılay, depremin henüz ilk saatlerinde bölgeye sevk ettiği mobil mutfak tırı ile günde 3 öğün yemek servis ediyor. Kızılay her gün 12 bin kişilik yemek hazırlıyor. Bu yemekler, bir ilkokulun bahçesinde kurulan aşevinde vatandaşlara dağıtılıyor. Ye- mekler, yine bu noktadan depremde hasar gören 15 köye de araçlarla gönderiliyor. Genel Ağ’dan düzenlenerek alınmıştır (17.04.2018). Mahallelinin “tatlı” dayanışması Balıkesir’in Sındırgı ilçesinin kırsal mahal- lelerinden Akçakısrak’ta kurulan kazanlarda iki hafta boyunca dayanışma örneği gösterilerek kara üzüm pekmezi kaynatılacak. Hasadın baş- ladığı bugünlerde mahalleli el birliğiyle hareket ediyor. Mahallelinin bir kısmı bağlardaki üzümü toplarken bir kısmı da köy meydanında kurulan kazanlarda pekmez kaynatıyor (Görsel 1.18). 1.18 Odun getirme, ateş yakma ve üzümleri ezme işi Kazanda kaynatılan pekmez erkekler; şırayı kaynatma ve dinlendirme işi ise kadınlar tarafından yapılıyor. Bu dayanışma gele- neği genç nesillere aktarılıyor. Genel Ağ’dan düzenlenerek alınmıştır (18.04.2018). 21

Düşünelim Tartışalım Okuduğunuz haberlerden yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız. Düşüncele- rinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.  Kızılay, yaşanan depremden hemen sonra hangi çalışmaları yapmıştır? Bu çalış- maların toplumsal yardımlaşma açısından önemi nedir?  Akçakısrak mahallesinde yaşayan insanlar nasıl bir dayanışma örneği ortaya koymuşlardır? Bu insanların dayanışma içinde hareket etmelerinin önemi nedir? Birey, toplumu oluşturan en küçük birimdir. Bu nedenle bir toplumda huzurlu yaşam olabilmesi için öncelikle bireylerin huzurlu olması gerekir. Yeterli beslenemeyen, hastalığını tedavi ettiremeyen, çocuğunun eğitim ihtiyaçlarını karşılayamayan bireyler kendilerini yaşadıkları topluma ait hissetmekte zorlanabilirler. Bu bireylerin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için toplumu oluşturan kişiler arasında yar- dımlaşma ve dayanışma olmalıdır. Bireylerin çeşitli konularda birbirlerine yardım etmesine ve ortak olarak işlerin üstesinden gelmesine yardımlaşma denir. Önceki sayfada verilen metinde Kızılay’ın yaptığı yardımlarla ilgili bir haber okudu- nuz. Çanakkale’de yaşanan deprem sonrasında Kızılay görevlileri vakit kaybetmeden olay yerine gitmiş, depremden etkilenen insanların barınma ve beslenme ihtiyacını karşılamıştır. Kızılay’ın yaptığı bu uygu- lama bir yardımlaşma örneğidir. Türk Kızılayı 1868 yılından bu yana toplumsal dayanışma- yı sağlamak, sosyal refahın gelişmesine katkıda bulunmak, ihtiyaç sahiplerine barınma, beslenme ve sağlık yardımları ulaştırmak için önemli görevler üstlenmiştir (Görsel 1.19). Türk Kızılayı doğal afetler sonrasında afetzedelere acil 1.19 olarak beslenme, barınma ve sağlık hizmetleri de sunar. Bu yardımları ülke genelinde bulunan şubeleri aracılığıyla gerçek- Türk Kızılay’ı ülkemizde hizmet veren bir leştirir. Bunlara ek olarak toplumda yardımlaşma kültürünün yardımlaşma kurumudur. yaygınlaşması amacıyla gençlere eğitim hizmetleri de ver- mektedir. Ülkemizde yaşayan her duyarlı vatandaş imkânları doğrultusunda Kızılay’a destek olmalıdır. Bir topluluğu oluşturan bireylerin duygu, düşünce ve ortak amaçlarda birbirlerine karşılıklı olarak bağlanmasına dayanışma denir. Önceki sayfada verilen haber metninde Akçakısrak mahallesinde ya- şayan insanların dayanışma içerisinde hareket etmeleriyle ilgili bir haber okudunuz. Akçakısrak mahal- lesinde yaşayan insanlar birbirleriyle uyum içinde hareket ederek işlerini daha hızlı bitirebilmektedirler. Ülkemizin çeşitli yerlerinde aşevleri vardır. Aşevi, maddi 1.20 durumu yetersiz veya bakıma muhtaç kimselere ücretsiz ola- Aşevleri toplumsal birlikteliği artırır. rak yemek verilen yerdir (Görsel 1.20). İhtiyacı olan insanlar aşevlerine gelerek burada hazırlanan yemeklerden alabilmek- tedir. Aşevine gelemeyecek durumda olan kişilere de görevli- ler tarafından yemek ulaştırılabilmektedir. Aşevlerinin faaliyet- lerini yürütebilmelerinde hayırseverlerin bağışları etkilidir. Bu durum toplumsal birlikteliğin oluşmasına katkı sağlayan güzel bir yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. 22

Özlü Sözleri Yorumlayalım Aşağıdaki atasözleri sizce ne anlama gelmektedir? Düşüncelerinizi arkadaş- larınızla paylaşınız.  Birlikten kuvvet doğar.  Yalnız taş, duvar olmaz.  Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Anonim Genel Ağ’dan alınmıştır (19.04.2018). İhtiyacı olan insanlara maddi ve manevi yardımda bulunmak, onlara iyi ve kötü günde destek olmak toplumsal uyumu artırır. Toplumsal yardımlaşma ve dayanışma için bizlere de önemli görevler düşmek- tedir. Bizler de sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlere katılmalıyız. Bu amaçla aşağıdaki şemada verilen aşamaları takip edebilirsiniz. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Projesi Hazırlama Aşamaları 1. Proje Ekibini Oluşturma: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma projenizi bireysel olarak yapabi- leceğiniz gibi grup olarak da yapabilirsiniz. Grup olarak hazırladığınız projeyi uygulamak daha kolay olacaktır. Sınıf arkadaşlarınızla gönüllülük esasına dayanarak aranızda 3-4 kişilik gruplar oluşturunuz. 2. Projenin Konusunu Seçme: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma proje konusunu, toplumun ihtiyacı olan ve toplumsal birlikteliğin oluşmasına katkı sağlayan bir konuda seçmeye gayret ediniz. Bu konuda aklınıza gelen fikirleri not alınız. 3. Projenin Sloganını Belirleme: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma projesi için etkileyici bir slogan seçimi, projenin amacına ulaşmasında önemli bir role sahiptir. Grup olarak kendinize bir slo- gan belirleyiniz. Bu sloganı okulunuzun panolarına, çevrenizdeki uygun yerlere asarak okuldaki diğer öğrencilerin ve çevrenizdekilerin de sloganınızı görmesini sağlayabilirsiniz. Bu sayede okulda ve çev- renizde bulunan kişiler de projenizin başarıya ulaşmasına katkı sağlayabilirler. 4. Projeyi Uygularken Yapılacakları Belirleme: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma projenizi uygularken yapacaklarınızı not alınız. Bunu yapmanız projenizi uygularken planlı hareket etmenizi sağlayacaktır. 5. Projeyi Uygulama: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma projenizi uygularken yapacaklarınızı ve belirlediğiniz aşamaların hepsini, belli bir zaman dilimi içinde uygulayınız. 6. Projenin Sonucunu Yazma: Projeyi uyguladıktan sonra bir sonuç raporu yazınız. 23

Aşağıdaki örnek çalışmayı inceleyiniz. 1. Proje Ekibini Oluşturma: Ahmet, Sinan, Başak ve Fatma bir araya gelerek proje ekibi oluş- turdular. 2. Projenin Konusunu Seçme: Grup üyeleri proje konusunu seçerken aşağıdaki fikirleri not aldılar.  Okulda “Kitap Değişim Kulübü” kurabiliriz. Okuduğumuz kitapları okula getirecek ve bu kitapları okumayan arkadaşlarımıza 15 günlüğüne ödünç vereceğiz. Zamanla kulübün üye sayısını ve kulüpte dağıtılan kitap sayı- sını artırmaya çalışacağız.  Yakın çevremizde yaşayan bakıma muhtaç yaşlıları belirleyeceğiz. Bu ki- şileri ayın belli dönemlerinde ailemizle birlikte ziyaret edeceğiz.  Oyuncak toplama kampanyası düzenleyeceğiz. Topladığımız oyuncakları yakın çevremizde bulunan anaokullarından birine göndereceğiz. Grup üyeleri birbirlerinin fikirlerine saygı göstererek ortak bir karar verdiler. Kararlarını şu şekilde açıkladılar: Okulumuzda oyuncak toplama kampanyası düzenleyecek ve yakın çevremizde bulunan ana- okullarından birine topladığımız oyuncakları göndereceğiz. 3. Projenin Sloganını Belirleme: Grup üyeleri projenin sloganını “OYUNCAKSIZ ÇOCUK KAL- MASIN!” olarak belirlediler. 4. Projeyi Uygularken Yapılacakları Belirleme: Grup üyeleri projelerini uygularken yapacakla- rını aşağıda verildiği gibi belirlediler.  Okul müdürü ve öğretmenlerimize anaokullarına oyuncak gönderme projesi tasarladığımızı an- latarak onlardan bizlere yardımcı olmalarını isteyeceğiz.  Belirlediğimiz sloganı görsellerle destekleyip bir proje posteri hazırlayacağız ve bu posteri (Gör- sel 1.21) okul idaresinin uygun gördüğü yere asacağız. OYUNCAKSIZ ÇOCUK KALMASIN! 1.21 Proje posteri 24

 Toplanan oyuncakların temiz ve kullanılabilir olmasına dikkat edeceğiz. Temiz olmayanları aile- lerimizin yardımıyla evimizde temizleyeceğiz. Toplanan oyuncakları kolilere koyacağız.  Oyuncak kolilerini öğretmenlerimizin belirlediği anaokullarına kargo yardımıyla göndereceğiz. 5. Projeyi Uygulama: Grup üyeleri projeyi aşağıdaki gibi uyguladılar.  Okul müdürüne giderek projemizi anlattık. Kendisi bize böyle bir proje hazırladığımız için teşek- kür etti ve bu konuda yardımcı olacağını söyledi.  Belirlediğimiz sloganı da kullanarak proje posteri hazırladık. Hazırladığımız posteri okul idaresi- nin uygun gördüğü yerlere astık ve diğer arkadaşlarımızın da projeden haberdar olmalarını sağladık. Okuldaki sınıfları ziyaret ederek projemiz hakkında onları bilgilendirdik ve onlardan bize destek ver- melerini istedik.  Topladığımız oyuncakların temiz olmalarına özen gösterdik. Kirli 1.22 olanlarını evlerimize götürerek ailelerimizin yardımıyla temizledik.  Proje boyunca edindiğimiz oyuncakları kolilere (Görsel 1.22) koyduk.  Öğretmenlerimiz oyuncakların gönderileceği anaokulunu belir- Oyuncak kolisi ledi ve okul müdürümüz anaokulunun yetkilisiyle iletişime geçti.  Oyuncak kolilerini, belirlediğimiz anaokuluna kargoyla yolladık. 6. Projenin Sonucunu Yazma: Grup üyeleri sonuç raporunu aşağıdaki gibi yazdılar. Projemiz amacına uygun bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Anaokulu yetkilisi Selim Bey, bize telefon açarak kolilerin onlara ulaştığını ve oyuncakların çocuklara dağıtıldığını bildirdi. Oyuncaklara kavu- şan çocukların çok mutlu olduklarını, hem kendi adına hem de çocuklar adına teşekkür ettiğini söyle- di. Biz de adlarını bilmediğimiz, yüzlerini görmediğimiz çocukların bizim gönderdiğimiz oyuncaklarla oynadıklarını her hatırladığımızda çok mutlu oluyoruz. Sıra Sizde 1.23 25 Aşağıda verilen uygulamanın, ülkemizde toplumsal birlikteliğin oluşmasına katkıları ne- lerdir? Düşüncelerinizi defterinize yazarak sınıf- ta arkadaşlarınızla paylaşınız. Ülkemizde birçok belediyenin giysi kumbarası (Görsel 1.23) uygulaması bulunmaktadır. İnsanlar kullanmadıkları kıyafet, ayakkabı ve tekstil ürün- lerini giysi kumbaralarına bırakmaktadır. Belediye çalışanları belirli aralıklarla kumbaralarda biriken ürünleri alarak ayrıştırma merkezine götürmektedir. Burada kullanılabilir olan ürünler, gerekli temizlikleri yapılarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır.

SORUNLARA ÇÖZÜM BULUYORUM Hazırlık Çalışması Marketten satın aldığınız bir ürünün son kullanma tarihinin geçmiş olduğunu fark ettiğiniz- de yapılması gerekenler nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Okuma Metni Zeynep, yaz tatilinde ailesinden bisiklet istemektedir. Ailesi ona okulların kapanmasının ardın- dan bisiklet alacağına dair söz verir (Görsel 1.24). Çok sevdiği okulunun yaz tatiline girmesine üzü- len Zeynep, bir yandan da kendisine bisiklet alınacağı için heyecanlıdır. Nihayet beklediği an gelir ve babası Selim Bey’le birlikte mağazaya giderler. Aile bütçelerine uygun olan bisikleti satın alarak eve dönerler. Zeynep: Babacığım, bana söz verdiğiniz bisikleti aldı- ğınız için teşekkür ederim. Selim Bey: Canım kızım, ben de yıl boyunca dersle- rinde gösterdiğin gayret ve başarılı çalışmalar için teşek- kür ederim. Zeynep: Babacığım, bana bisiklete binmeyi öğretir misin? Selim Bey: Elbette kızım. Hadi birlikte bisiklet yoluna 1.24 gidelim. Zeynep ve babası Zeynep ve babası bisiklet yoluna giderler. Babası, Zeynep’e bisiklet kullanmayı öğretirken Zey- nep de bisikletin frenlerinin bozuk olduğunu fark eder. Zeynep: Babacığım, aldığımız bisiklette bir sorun var sanırım. Geçen yıl Sosyal Bilgiler der- sinde tüketici haklarını öğrenmiştim. Satın aldığımız bisikletin garanti belgesi sayesinde bu sorunu çözebiliriz. Selim Bey: Kızım, hem derslerini dinleyip hem de düzenli çalışarak öğrendiğin bilgiler hayatını kolaylaştıracaktır. Bir tüketici olarak bizim de haklarımız vardır. Bilinçli bir vatandaş bu hakları iyi bilmeli ve yeri geldiğinde de kullanmalıdır. Öncelikle bisikleti satın aldığımız mağazaya gidelim ve durumu izah edelim. Zeynep ve babası mağaza yetkilisine aldıkları bisikletin fişini gösterir ve frenlerinin bozuk oldu- ğunu söylerler. Mağaza yetkilisi satılan ürünün geri alınamayacağını söyleyerek sorunla ilgilenmez. Selim Bey, yasal yollardan hakkını arayacağını söyleyerek kızıyla birlikte mağazadan ayrılır. Zeynep: Peki, babacığım şimdi ne yapacağız? Selim Bey: Endişe etmene gerek yok kızım. Ürünü satın alırken fişini almayı unutmayarak doğ- ru davrandık. 26

Mağaza yetkilisi bizimle ilgilenmemiş olabilir ama biz hakkımızı arayacağız. Burada bize düşen, sorunu çözebileceğimiz başka yolları kullanmaktır. Şimdi, sorunun yasal yollardan çözümü için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine dilekçe yazacağız. Selim Bey, Tüketici Hakem Heyetine bir dilekçe yazar. Bir süre sonra Selim Bey’in beklediği cevap gelir. Tüketici Hakem Heyeti, üretici firmayı kusurlu bulur ve Tüketiciyi Koruma Kanunu’na göre üre- tici firmanın ayıplı mal sattığını belirtir. Durumu üretici firmaya bildirir ve tüketicinin talep ettiği aşa- ğıdaki uygulamalardan birinin firma tarafından yerine getirilmesini ister.  Ürün geri alınmalı ve tüketiciye mal için ödediği ücret iade edilmelidir.  Ürün yenisiyle değiştirilmelidir.  Ürünün ücretsiz onarımı sağlanmalıdır.  Üründeki ayıp oranında indirim yapılmalıdır. Zeynep ve babası bisikletin yenisiyle değiştirilmesini talep ederler. Üretici firma, Tüketici Hakem Heyetinin kararına uygun davranarak arızalı bisikleti geri alır ve Zeynep’e yeni bir bisiklet gönderir. Zeynep, kısa zamanda yeni bisikletine kavuşur. Zeynep: Babacığım, karşılaştığımız sorunu çözerek bisikletime kavuştuğum için çok mutluyum. Selim Bey: Evet, kızım. Buna ben de sevindim. İnsanlar hayatlarında çeşitli sorunlarla karşı- laşabilirler. Yaşadığımız sorunların çözümü için haklarımızı, sorumluluklarımızı ve özgürlüklerimizi bilmeliyiz. Bu kitap için yazılmıştır. Düşünelim Tartışalım Zeynep ile babası arasında geçenlerle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız. Düşün- celerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.  Zeynep ve babası karşılaştıkları sorunun çözümü için ilk önce ne yapmışlardır?  Bir ürün satın alırken ürünün fişini almak niçin önemlidir?  Ürünü satan mağaza sahibinin tutumu doğru mudur? Neden?  Zeynep ve babası karşılaştıkları sorunu nasıl çözmüşlerdir? Günlük yaşamımızı sürdürürken çeşitli sorunlarla 1.25 karşılaşabiliriz. Sahip olduğumuz hakları bilmek kar- Sağlık hakkı temel haklarımızdan biridir. şılaştığımız sorunları çözerken bizlere yardımcı olur. Yasal olarak bireylere tanınan yetkilere hak denir. Haklarımız yasalarla güvence altına alınmıştır. Eğitim ve öğrenim hakkı, sağlık hakkı (Görsel 1.25), çalışma hakkı, yaşama hakkı, seçme ve seçilme hakkı, dilek- çe hakkı sahip olduğumuz haklardan bazılarıdır. Zey- nep ve babası karşılaştıkları sorunu çözerken dilekçe hakkından ve tüketici haklarından yararlanmışlardır. Zeynep ve babası sahip oldukları hakları bilmeseydi karşılaştıkları sorunu çözemeyebilirlerdi. 27

Haklarımızı kullanırken yerine getirmemiz gereken sorumluluklar vardır. Bireyin yaptığı davranışların so- nuçlarını üstlenmesine sorumluluk denir. Her birey gibi bizim de eğitim ve öğrenim hakkımız (Görsel 1.26) vardır. Bu hakkımızı kullanırken planlı ve düzenli çalışmak da bizim sorumluluğumuzdur. Zeynep ve babası karşılaştıkları sorunu çözerken sorumluluklarını yerine getiren bir müşteri olmanın avantajlarından yararlanmışlardır. Bir müşterinin ye- 1.26 rine getirmesi gereken en önemli sorumluluk ürünün fişini satıcıdan istemektir. Zeynep ve babası bu dav- Eğitim ve öğrenim hakkı temel haklardan biridir. ranışı yerine getirerek karşılaştıkları sorunu yasal yol- lardan çözebilmişlerdir. Bireylerin dış etkilerden bağımsız olarak isteğine ve düşüncesine göre karar vermesine özgürlük denir. Bireyler haklarını kullanarak ve sorumluluklarını yeri- ne getirerek özgürce yaşayabilirler. Bireylerin istediği şehre seyahat edebilmesi (Görsel 1.27), istediği kitabı okuyabilmesi, dinî inancına göre ibadetlerini yerine getirebilmesi birer bireysel özgürlüktür. Zeynep’in bir 1.27 bisiklet sahibi olması ve bisiklet sürmeyi öğrenmesi onun özgürlüklerindendir. Zeynep bisikleti, bisiklet Özgürce seyahat etmek insan yolunda kullanarak diğer insanlara saygılı davranma- haklarından biridir. lıdır. Aksi hâlde trafik kurallarını ihlal edebilir; kendisinin ve diğer insanların yaşamını tehlikeye atabilir. Özgürlüklerimizi kullanırken başka insanlara saygılı olmalı, onların haklarını kullanmalarına engel olma- malıyız. Ülkemizde, bireylerin yaşadıkları sorunlar karşısında başvurabilecekleri kurumlar aşağıda verilmiş- tir. İnceleyiniz. Tüketici Hakları İl/İlçe Valilik Tüketici Hakları Hakem Heyeti Derneği Belediye Ülkemizde Yaşadığımız Muhtarlık Sorunlar Karşısında Tüketici Hakları Başvurabileceğimiz Tüketici Hakları Mahkemesi Kurumlar Merkezi Kaymakamlık Reklam Kurulu 28

Haklarının çiğnendiğini düşünen veya bir sorunla karşılaşan bireyler yaşadıkları mağduriyetleri gi- dermek için dilekçe hakkından yararlanabilirler. Dilekçe Hakkı 1.28 Vatandaşlar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili ma- kamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvuruların sonucu, gecik- meksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bil- dirilir. Yetkili kurumlara gönderilen dilekçeler en geç 30 gün içinde cevaplandırılmak zo- rundadır. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde vatandaşlar yaşadıkları sorunları ilgili kurum ve kuruluşlara iletebilsinler diye ülkemizde bazı telefon hatları kurulmuştur. Bu sayede bireyler talep, istek, görüş, öneri, ihbar ve şikâyetlerini dilekçe vermeden yetkili birimlere yasal yollardan iletebilmektedir. Herhangi bir sorunla karşılaştığımızda ilgili telefon hatlarına taleplerimizi bildirmeliyiz. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir. İnceleyiniz. ALO 174 Gıda Hattı Tüketicilerin gıda güvenilirliği ile ilgili her türlü sorunlarının çözülmesi, yetkili birimlere kolay bir şekilde ulaşabilmesi, iletişimin tek merkezden yönlendirilmesi ve tüketicilere en kısa zamanda dönüş 1.29 yapılabilmesi amacıyla kurulmuştur. Bu süreçte tamamen gıda güvenilirliğinin sağlanmasına yönelik olarak T.C. Tarım ve Orman Ba- kanlığınca yapılan çalışmalara vatandaşların da katılması hedeflenmektedir. Tüketicilerden gelen ihbar ve şikâyetler gerekli eğitimleri almış bakanlık çalışanları tarafından kaydedilmektedir. ALO 155 Polis İmdat Hattı 1.30 29 Polis ile vatandaş arasındaki irtibatı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Suçun önlenmesi, suç işlenmişse suçlunun bir an önce yakalanması ve va- tandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla bu hat aranabilir. Güven- likle ilgili yaşadığımız olumsuz durumları 7 gün 24 saat bizlere hizmet veren bu hat sayesinde çözebiliriz.

ALO 175 Tüketici Danışma Hattı 1.31 T.C. Ticaret Bakanlığı bünyesinde oluşturulan “Alo 175 Tüketici Da- nışma Hattı” tüketicilerin karşılaştıkları sorunlara ilişkin çözüm yollarının sunulduğu bir çağrı merkezidir. Alo 175 Tüketici Danışma Hattı ile tüke- ticiler; insan sağlığı, can ve mal güvenliği açısından risk taşıyan ürünleri ve bu ürünleri üreten firmaları yetkililere bildirebilirler. ALO 182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi 1.32 MHRS; Alo 182 Çağrı merkezi üzerinden, Genel Ağ’dan, mobil uy- gulamalardan hastanelerimizden ve aile hekimlerimizden vatandaşlara hizmet verebilmektedir. Bu sistem sayesinde vatandaşlar istediği gün ve saatte talep ettiği hekimden sağlık hizmeti alabilmektedir. Vatandaşlar ayrıca bu hattı arayarak öneri, talep, görüş ve şikâyetlerini anlık olarak da iletebilirler. Bir soruna çözüm getirirken çözümlerin hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde olmasına dikkat etmeliyiz. Günlük yaşantımızda bir sorunla karşılaştığımızda haklarımızı yasal yollardan aramalıyız. Ka- nunların bize tanıdığı hakları kullanmalıyız. Anayasamızın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sağladığı temel hak ve özgürlükler çerçevesinde sorunlarımızı çözmeye özen göstermeliyiz. Sıra Sizde Aşağıda Yağmur Hanım ile eşinin karşılaştıkları bir sorun verilmiştir. Yağmur Hanım ile eşinin karşılaştıkları sorunu inceleyiniz ve bu sorunun hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde nasıl çözülmesi gerektiğini defterinize yazınız. “Yağmur Hanım ve eşi evlerine tencere seti almaya karar 1.33 verirler. Bunun için Genel Ağ üzerinden ürünleri inceleme- ye başlarlar. Yaptıkları inceleme ve araştırma sonucunda bir Genel Ağ sitesinde görüp beğendikleri 9 parça tencere setini (Görsel 1.33) satın alırlar. Siparişleri kargo firması aracılığıyla kendilerine ulaştırılır. Yağmur Hanım ve eşi ürünün kutu- sunu açtıklarında içinde 9 yerine 7 parça ürün olduğunu görürler. Yağmur Hanım hemen ilgili firmayı arayarak durumu anlatır. Ancak firma yetkilileri yaşanan sorunla ilgili bir şey yapamayacaklarını bildirirler.” 30

ŞİFREYİ BULALIM Aşağıdaki bulmacada kutucuk içerisindeki kavramlar (aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı, sağdan sola, soldan sağa yazılarak) gizlenmiştir. Bu kavramları bularak üzerini çizdiğinizde ge- riye kalan harflerden bir şifre oluşacaktır. Bu şifreyi bulunuz. BİREY DAYANIŞMA DİL DİN FARKLILIK HAK KALIP YARGI KÜLTÜREL BAĞ ÖN YARGI ÖZGÜRLÜK SORUMLULUK SOSYAL BAĞ SOSYAL ROL TARİH TOPLUM YARDIMLAŞMA K Ü L T Ü R E L BA Ğ Y ÖSOSYA L ROL AD Z I GRAYP I L AKA GRÖNYARG I D I Y ÜHA KMY E R İ BDA RSETAR İ HVE İ N L L İ DMU L PO T N I ÜFARKL I L I KRŞ K L ĞAB L A Y SOSM SORUML U L U K İ A K AMŞ A LM I DRA Y ŞİFRE: __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ Bulduğunuz şifre ile ilgili düşüncelerinizi defterinize yazarak sınıfta arkadaşlarınızla payla- şınız. 31

A. Aşağıdaki soruları, karışık şekilde verilen harfleri bir araya getirerek örnekteki gibi ce- vaplayınız. 1. Bireylerin dış etkilerden bağımsız olarak isteğine ve düşüncesine göre karar vermesine ne denir? ÜÜRKÖL ZG ÖZGÜRLÜK 2. Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği, kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve manevi özellik- lerin tümüne ne denir? L RÜK T Ü 3. Vatandaşların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına ne denir? AEÇKE İ KHDK L I 4. Yasal olarak bireylere tanınan yetkilere ne denir? KHA 5. Bireyin yaptığı davranışların sonuçlarını üstlenmesine ne denir? KMUU S RUO L L 6. İnsanların duygu ve düşüncelerini birbirine aktarmak için sözcükler ya da işaretler aracılığıyla kurduğu iletişime ne denir. İ DL 7. Bir kimse veya bir olayla ilgili yeterli bilgi edinmeden geliştirilen tutumlara ne denir? I ÖRYNAG 32

B. Aşağıdaki dallanmış ağaç etkinliğinde okuduğunuz ifade doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yönünde ilerleyiniz. Buna göre aşağıdaki soruların cevaplarını defterinize yazınız. 1. Etkinliği hatasız tamamlayan öğrenci kaçıncı çıkışa ulaşır? 2. Hangi kutucuklardaki ifadeler doğrudur? 3. Hangi kutucuklardaki ifadeler yanlıştır? Yanlış olan ifadelerin doğrularını defterinize yazınız. 1 Bireylerin sahip oldukları sorum- luluklar zamanla değişmez. DY 2 3 İhtiyacı olan insanlara maddi Sahip olduğumuz hakları bil- ve manevi yardımda bulunmak mek, karşılaştığımız sorunları çözerken bizlere yardımcı olur. toplumsal uyumu artırır. DY DY 4 5 6 7 Birbirine saygılı Din ve dilin insan- Ülkemizde yaşayan Özgürlüklerimizi insanlardan oluşan ların duygu ve dü- her duyarlı vatan- kullanırken başka şünceleri üzerinde daş imkânları doğ- insanların haklarını toplum, uyum rultusunda Kızılay’a kullanmasına engel içinde yaşar. etkisi yoktur. destek olmalıdır. olmamalıyız. DY DY DY DY 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. çıkış çıkış çıkış çıkış çıkış çıkış çıkış çıkış 33

C. Aşağıdaki ifadeler doğru ise ifadelerin başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız. Yanlış olduğu- nu düşündüğünüz ifadelerin doğrularını defterinize yazınız. 1. (..…) Bireyler, sosyal rollerine uygun davranışlar geliştirir ve sorumluluklar üstlenir. 2. (..…) Dil, insanların yaşayışına dair maddi ve manevi değerlerini ifade etmelerini sağlar. 3. (..…) Tarih bilinciyle hareket edilmesi toplumsal birlikteliğin oluşmasına yardımcı olur. 4. (..…) İnsanlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan veya herhangi bir konuda araştırma yap- madan kişi ve durumlar hakkında kesin kararlar verilmemelidir. 5. (..…) Toplumla uyumlu bir şekilde yaşamamızı sürdürebilmek için farklılıklara saygı göstermek önemlidir. 6. (..…) Sosyal yardımlaşmayı destekleyici faaliyetlere katılmak toplumsal birlikteliğin oluşmasını önler. 7. (..…) Bireylerin özgürlükleri sınırsızdır. 8. (..…) Bir soruna getirilen çözümler hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde olmalıdır. Ç. Aşağıdaki cümlelerde verilen boşlukları, kutucuklarda verilen ifadelerden uygun olanla- rıyla tamamlayınız. İfadelere uygun ekler getirebilirsiniz. din sosyoekonomik öğrenim sosyal rol eğitim dayanışma kalıp yargı tarih yardımlaşma topluma uyum 1. Yaşam döngüsü içinde bireylerin sahip oldukları …………………………….. zamanla değişir. 2. Ülkemizde her bireyin ………………………….. ve ………………………….. hakkı vardır. 3. Maddi ve manevi yardıma ihtiyacı olan insanlara destek olmak ………………………….. artma- sına katkı sağlar. 4. Bir grubun bütün üyelerine yönelik abartılmış, genelleştirilen ve sürekli aynı kalan değerlendir- melere ……………………………… adı verilir. 5. İnsanlar farklı …………………………. gruplara mensup kişilere karşı saygılı olmalı ve onları olduğu gibi kabul etmelidir. 6. Bir topluluğu oluşturan bireylerin duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı olarak bağlanmasına ……………………………….. denir. 7. Bireylerin çeşitli konularda birbirlerine yardım etmesine ve ortak olarak işlerin üstesinden gel- mesine ……………………………. adı verilir. 8. Her kültür, ait olduğu toplumdaki insanların inandığı ………………. izlerini taşımaktadır. 34

D. Günlük yaşamda karşılaştığımız bazı sorunların çözümünde yardım alınabilecek telefon hatlarından bazıları aşağıda verilmiştir. Bu telefon hatlarıyla ilgili aşağıdaki tabloyu doldu- runuz. Telefon Hatları Hangi sorunlarımızın çözümüne yardımcı olur? Alo 174 Gıda Hattı Alo 155 Polis İmdat Hattı Alo 175 Tüketici Danışma Hattı Alo 182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi E. Yaşadığımız bir soruna çözüm getirirken nasıl davranmamız gerektiğiyle ilgili bir metin yazınız. Metni yazarken aşağıda verilen ifadelerden yararlanabilirsiniz. özgürlük, hak, sorumluluk, kusurlu ürün, Tüketici Hakları Hakem Heyeti ...................................................................................................................................................... .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................. 35

F. Aşağıda Hande Hanım’ın yaşantısı boyunca sahip olduğu sosyal roller karışık olarak verilmiştir. Bunları kronolojik olarak ilgili kutucuklara yazarak sıralayınız. a. Hande Hanım, Ahmet Bey ile evlenerek eş sosyal rolüne sahip olmuştur. b. Hande Hanım, ilkokulda iken okul müzik kulübünde solistlik yapmıştır. c. Hande Hanım, bir şirkette yönetici olarak iş hayatına başlamıştır. ç. Hande Hanım, 1978 yılında dünyaya gelmiştir. d. Hande Hanım ortaokuldayken kardeşi dünyaya gelmiş ve abla sosyal rolünü üstlenmiştir. e. Hande Hanım, lisede okul meclisi başkanlığı yapmıştır. 123456 G. Aşağıda verilen şemayı örnekteki gibi doldurunuz. İnsanların bir arada huzur içinde yaşamasını sağlar. Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplumsal birlikteliğe katkıları nelerdir? Ğ. Aşağıda verilen durumların hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde nasıl çözülebile- ceğini defterinize yazınız. � Serap Hanım, marketten alışveriş yaptıktan sonra aldığı ürünlerden peynirin son kullanma tarihinin geçmiş olduğunu fark eder. Serap Hanım bu durumda ne yapmalıdır? � Ülkemizde 65 yaş üstündeki kişilere belediyelerin toplu ulaşım araçlarıyla ücretsiz seya- hat etme hakkı verilmiştir. 67 yaşında olan Hüseyin Amca bu haktan yararlanmak için belediyeye başvurmuştur. Ancak belediyede çalışan görevli, Hüseyin Amca’ya yardımcı olamamıştır. Hüseyin Amca bu durumda ne yapmalıdır? 36

H. Aşağıda verilen çoktan seçmeli soruları cevaplayınız. 1. Bireylerin toplumda uyum içinde yaşayabil- 3. Hikmet Bey, mağazadan televizyon satın al- mesi için farklılıklara saygı gösterilmesi ge- rekmektedir. Ancak bazı durumlar insanlar mış ancak eve geldiğinde satın aldığı televiz- arasındaki uyumu bozabilmektedir. yonun ekranında çatlak olduğunu fark etmiş- Buna göre aşağıdakilerden hangisi top- lumda insanlar arasındaki uyumu bozabi- tir. Durumu hemen televizyonu satın aldığı lecek unsurlardan birisi değildir? mağaza yetkilisine bildirmiştir. Ancak mağa- A) Kalıp yargılara göre yaşamak za yetkilisi Hikmet Bey’in şikâyetini dikkate B) Bireyler hakkında ön yargıyla hareket et- mek almamış ve ona yardımcı olmamıştır. Bunun C) Farklı etnik ve dinî aidiyetlere saygı duy- üzerine Hikmet Bey yaşadığı yerleşim birimi- mak nin Tüketici Hakem Heyetine başvurmuştur. D) Özel gereksinimli bireyleri görmezden gelmek Metinde verilen bilgilere göre; I. Hikmet Bey sahip olduğu hakları bilen bi- linçli bir vatandaştır. II. Mağaza yetkilisi sorumluluğunu yerine getirmemiştir. III. Tüketici Hakem Heyeti Hikmet Bey’in haklı olduğuna karar vermiştir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III D) II ve III 2. Hasan ve arkadaşları toplumsal birlikteli- 4. Gökçe Hanım, liseyi bitirdikten sonra üniver- ğin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla bir proje yapmaya karar verirler. Okul idaresi ve site sınavına girerek sınavda başarılı olmuş ailelerinin de desteği ile insanların kullanma- dıkları kıyafetleri toplayarak ihtiyaç sahibi ki- ve istediği bölüm olan bilgisayar mühendis- şilere ulaştırmak istemektedirler. liğini kazanmıştır. Gökçe Hanım, üniversite- Buna göre Hasan ve arkadaşları aşağıda- kilerden hangisine önem vermektedirler? den mezun olduktan sonra özel bir şirkette A) Sorunları yasal yollardan çözmeye çalışmaya başlamıştır. Daha sonra Hasan B) Sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya Bey’le evlenip yuva kurmuştur. C) Ön yargıları ortadan kaldırmaya Anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangi- D) Kültürel değerleri yaşatmaya si Gökçe Hanım’ın zaman içinde değişen sosyal rollerinden biri değildir? A) Anne B) Mühendis C) Öğrenci D) Eş I. Aşağıda verilen soruların cevaplarını defterinize yazınız. 1. Sosyal rollerimizin zaman içerisinde nasıl bir değişime uğradığını açıklayınız. 2. Toplumsal birlikteliğin oluşmasının bizler için önemini belirtiniz. 3. Farklılıklara karşı ön yargılı olmanın toplumsal uyumu nasıl etkilediğini ifade ediniz. 4. Sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlere katılmanın toplumsal birlikteliğe nasıl bir katkı sağladığını açıklayınız. 5. Karşılaşılan bir soruna çözüm getirirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini belirtiniz. 37

ÖZ DEĞERLENDİRME FORMU Bu ünitede yaptığınız çalışmalar ve öğrendiğiniz bilgilerle ilgili aşağıda bir form verilmiştir. Bu formdaki soruları cevaplayınız. Bu ünitede neler öğrendiniz? …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… Bu ünitede başarılı olduğunuz konular hangileriydi? …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… Bu ünitede öğrendiğiniz bilgileri hayatınızın hangi alanlarında kullanabilirsiniz? …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… Bu ünitede hangi konular ilginizi çekti? …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… Bu ünitede öğrendiğiniz bilgilerden size en ilginç gelen hangisiydi? …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… Bu ünitede hangi konuları anlamakta zorlandınız? Bu konularla ilgili aklınıza takılanlar hakkında kitap, dergi, ansiklopedi ve Genel Ağ gibi kaynaklardan araştırma yapınız. …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… …………………………….....................……………………………………………………… 38

2. TARİHE ÜNİTE YOLCULUK 2.1 Orhun Yazıtları, Moğolistan Neler Öğreneceğiz? Bu ünitede; ◗ Orta Asya’da kurulan ilk Türk devletlerinin coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikle- rine ilişkin çıkarımlarda bulunmayı, ◗ İslamiyet’in ortaya çıkışını ve beraberinde getirdiği değişimleri yorumlamayı, ◗ Türklerin İslamiyet’i kabulleri ile birlikte siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda meydana gelen değişimleri, ◗ Türklerin Anadolu’yu yurt edinme sürecini XI ve XIII. yüzyıllar kapsamında analiz etmeyi, ◗ Tarihî ticaret yollarının toplumlar arası siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkilerdeki rolünü öğ- reneceğiz. 39

ORTA ASYA’DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ Hazırlık Çalışması Geçmiş dönemlerde insanlar, bir bölgeyi yerleşim yeri olarak tercih ederken nelere dikkat etimiş olabilirler? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Türklerin ilk ana yurdu Orta Asya olarak bilinmektedir. Türkler, doğuda Kingan Dağları, batıda Hazar Denizi, güneyde Hindukuş Dağları ve Karanlık Dağları, kuzeyde ise Sibirya’ya kadar uzanan coğrafi alanda devletler kurarak yaşamıştır. Görseli Yorumlayalım 5. sınıfta haritadaki renkleri yorumlayarak yeryüzü şekillerini açıklamayı öğrenmiştiniz. Aşağı- da verilen haritadaki renkleri yorumlayarak Orta Asya’da Türklerin yaşadığı coğrafyanın özellik- lerinin ve buradaki yaşam şekillerinin nasıl olabileceğini tahmin etmeye çalışınız. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. H.2.1 Asya Kıtası Fiziki Haritası Orta Asya, karasal iklimin hâkim olduğu ve dağlarla çevrili bir bölgedir. Bu bölge, geniş düzlükler ve yüksek platolardan oluşmaktadır. Bu bölgede sert karasal iklim özelliklerinin görülmesi ve bozkır alan- ların hâkim olması Türklerin yaşayışı ve ekonomik faaliyetleri üzerinde etkiliydi. Coğrafi şartların zorlu- 40

ğu Türklerin göçebe bir yaşam tarzı benimsemelerine neden olmuştu (Görsel 2.2). Türkler, yazın su ve otlak alanların bol olduğu yaylaklarda, kışın ise hayvanları için daha elverişli olan kışlaklarda yaşarlardı. Göçebe yaşam biçimleri nedeniyle mücadeleci bir yapıya sa- hip olmaları Türkler için bir zorunluluktu. Türkler, demir madenini işleyerek çeşitli eşyalar ve silahlar yaparlardı. Kılıç, ok ve yay Orta Asya Türkle- 2.2 rinin hayatında önemli bir yer tutardı. Hayvancılık, en önemli geçim kaynaklarıydı. Koyun, sığır ve at gibi Çadırlar, göçebe yaşamın hayvanlar beslerlerdi. Atı evcilleştirerek hem günlük önemli bir unsurudur. hayatlarında hem de savaşlarda kullanırlardı. Bağımsızlıklarına düşkün olan Türkler başka bir devletin egemenliği altında yaşamayı istemezlerdi. Bu nedenle Orta Asya’da devletler kurarak yaşamayı tercih etmişlerdir. Şimdi Orta Asya’da kurulan ilk Türk devletlerini inceleyelim. Büyük (Asya) Hun Devleti Hun Türklerine ait Oğuz Kağan Destanı’ndan aşağıda verilen bölümleri inceleyiniz. Buna göre Hun- ların coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arka- daşlarınızla paylaşınız. OĞUZ KAĞAN DESTANI’NDAN (...) Oğuz Kağan büyük bir toy verdi. Çağırılan çağırılmayan birbirine danışıp geldiler. Türlü aşlar, tepeleme etler, ırmak gibi kımızlar yenilip içildi. Çok güzel eğlence, yeme içme oldu. Toydan sonra Oğuz Kağan; beylere, konuklara yarlık verdi, onlara dedi ki: “Ben sizlere oldum Kağan Alalım yay ile kalkan Talih olsun bize nişan Biz, bozkurt gibi haykıran! Demir kargılarımız orman olsun Av yerinde yaban eşekleri yürüsün Daha deniz daha ırmak Gün başımızda tuğ, gök çadır olsun.” (...) Gök tüylü gök yeleli kocaman erkek kurt bir gün durdu, yürümedi. Oğuz Kağan da durdu, yü- rümedi. Olduğu yere çadırını kurdurdu. Burası otsuz, çorak bir yer idi. Çürçüt derlerdi. Büyük bir yurt- tu, büyük bir milletti. Atları, öküzleri çok, buzağıları çok, altınları, mücevherleri ve gümüşleri çoktu. Çürçüt Kağan’la milleti Oğuz Kağan’a karşı oldular, savaşıldı. Oklarla, kılıçlarla vuruştular. Oğuz Kağan üstün geldi, yendi. Çürçüt halkını buyruğu altına aldı. Bu savaştan sonra Oğuz Kağan’ın çeri- lerine öyle bir dolu mal, savaş ganimeti olarak kaldı ki sayısı belirsizdi. Yükleyip götürmeye ne at ne katır ne de öküzler yetti. Oğuz Kağan’ın ordusunda yine bir er var idi, hem akıllıydı hem de çok becerikliydi, bunun adına da Barmağlığ Çosun Billing denirdi. Becerikli usta olan bu Barmağlığ Çosun Billing, bir kağnı yaptı. Üstüne ganimetleri koydu, doldurdu. Kağnının önüne de canlı malları; atları, katırları, öküzleri... 41

Canlı hayvan olarak ne bulduysa ele geçeni koşturdu. O canlı mallar, bu cansız ganimetleri çekip götürdüler. Görenlerin hepsi şaşıp kaldılar. Herkes, daha çok kağnı yaptı. Görenler, kağnılar gitmekte iken “kanga kanga kangaluğ” diye sesleniyorlardı. Bunun için Barmağlığ Çosun Billing’in yaptığı nesnenin adı kağnı olup kaldı. Oğuz Kağan, kağnıları görünce katıla katıla güldü, dedi ki: “Kanga kanga ile cansızı canlı yürüttü, Kangaluğ da sana ad oldu, bu adı kağnı böylece belirtsin.” dedi; orada da durmadı, yürüyüp gitti. (...) Mustafa Necati Sepetçioğlu, “Karşılaştırmalı Türk Destanları” (Düzenlenmiştir.) Bilinen ilk Türk devleti (Görsel 2.3) Orta Asya’da Hunlar tarafından kuruldu. Devletin bilinen ilk hükümdarı Teoman’dır. Teoman, dâğınık hâldeki Türk boylarını kendi yönetimi altında toplayarak siyasi birliği sağladı. Bu dönemde en çok Çinliler ile mücadele edildi. Çinliler, Hun akınlarını durdurmak ve kuzey sınırlarını güvence altına almak amacıyla Çin Seddi’ni inşa ettiler. Teoman’dan sonra devletin başına geçen Mete Han (Harita 2.2) döneminde Hunlar en parlak günlerini yaşadı. Ülkede bozulan siyasi birlik yeniden sağlandı. Ülkeye ikili yönetim sistemi getirildi. Bu sis- 2.3 temde devletin doğusunu hükümdar, batısını ise hükümdara bağlı olan Mete Han (temsilî) “yabgu” unvanı verilen hükümdar ailesinden biri yönetirdi. Metehan Dönemi’nde Çinlilerle mücadele edilerek İpek Yolu’nun kontrolü ele geçirildi ve Çin vergiye bağlandı. Bu sayede devlet siyasi ve ekonomik olarak güçlendi. Ayrıca Mete Han, günümüzde birçok devlet tara- fından örnek alınan onluk ordu sistemini kurdu. Disiplinli ordu sistemi sayesinde çevresindeki devletlere üstünlük sağladı. H.2.2 Baykal Gölü Aral Gölü Balkaş Gölü BASRA KÖRFEZİ BÜYÜK (ASYA) HUN DEVLETİ Büyük (Asya) Hun Devleti Haritası 42

Büyük Hun Devleti, Mete Han’ın ölümünün ardından bir süre daha gücünü devam ettirdi. Çinli pren- seslerle yapılan evlilikler Büyük Hun Devleti açısından olumsuz sonuçlar doğurmaya başladı. Bu evli- liklerle beraber Çinliler, Büyük Hun Devleti içinde rahatça dolaşmaya başlayarak Türkler arasında yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulundular. Türk boylarını birbirine düşürdüler. Yaşanan iç çatışmalar, kuraklık ve çeşitli olumsuz iklim faktörleri gibi unsurlar da bunlara eklenince devlet, kısa zamanda parçalandı. Büyük Hun Devleti MÖ 46 yılında Kuzey ve Güney Hun Devleti olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey Hunlara Siyenpiler, Güney Hunlara ise Çinliler tarafından son verildi. Hayvancılık, Hunları’nın en önemli geçim kaynaklarındandı. Yetiştirdikleri hayvanların derisini ve yünlerini giysi yapmak için kullandılar. Orta Asya’da yapılan arkeolojik kazılarda, o dönemlerden kalma halı ve kilim örneklerine rastlanmıştır. Hunlar’da hayatlarını kaybeden kimseler için yuğ adı verilen ce- naze törenleri düzenlenir, ardından ağıtlar yakılırdı. Kavimler Göçü Büyük Hun Devleti’nin dağılmasının ardından Hun Türkleri, Kafkaslar üzerinden Avrupa’nın içlerine göç etmeye başladılar. Hunların bir kısmı Balamir Kağan önderliğinde Karadeniz’in kuzeyine geldiler. O dönemde Karadeniz’in kuzeyi ile Doğu Avrupa’da Ostrogotlar, Vizigotlar ve Vandallar gibi birçok kavim bulunmaktaydı. Hunların gelmesiyle bölgede tutunamayan kavimler, batıya doğru göç etmeye başladı- lar. Bu kavimler, önlerine çıkan diğer kavimlerin de bulundukları yerleri bırakarak göç etmelerine neden oldular. Avrupa kavimlerinin yıllarca süren bu yer değiştirme olayı Kavimler Göçü olarak adlandırıldı. Kavimler Göçü’yle ilgili aşağıda verilen haritayı (Harita 2.3) inceleyiniz. H.2.3 İSKANDİNAVYAFİNLANDİYA Baykal Gölü Sayan Dağları AV R U PA R U S YA Aral Cend Ötüken Gölü FRANSA Balkaş Gölü Harzem İTALYABALKANLAR Hazar Denizi JAPON BÜYÜK OKYANUS DENİZİ KARADENİZ Tanrı Dağları Altay Dağları Gobi Çölü ÇİN DENİZİ ANADOLU Huhara Kaşgar AKDENİZ Taklamakan Çölü SURİYE Karanlık Dağları KUZEY AFRİKA KIZILDENİZ İRAN ÇİN ARAP YARIMADASI BENGAL MISIR AFRİKA UMMAN DENİZİ KÖRFEZİ HİNT OKYANUSU Türklerin ilk ana yurtları Göç yolları 0 750 1500 2250 3000 KM Kavimler Göçü Haritası Kavimler Göçü sonucunda, Avrupa uzun süre karışıklıklar içinde kaldı. Avrupa’daki kavimlerin kay- naşması sonucu yeni milletler (İspanyollar, Fransızlar, Almanlar, İngilizler vb.) ortaya çıktı. Böylece günü- müz Avrupa’sının temelleri atıldı. İlk Çağ kapandı, Orta Çağ başladı. Roma İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı. Batı Roma İmparatorluğu 476 yılında yıkıldı. Diğer adı Bizans Devleti olan Doğu Roma İmparatorluğu ise İstanbul’un Fethi’ne kadar varlığını sürdürdü. Avrupa’da merkezî krallıklar zayıfladı. Oluşan yönetim boşlukları sonucunda Feodali- 43

te (Derebeylik) sistemi ortaya çıktı. Hun Türkleri, Balamir önderliğinde Avrupa Hun Devleti’ni kurdular. Devlet en parlak dönemini hükümdar Attila döneminde yaşadı. Böylece Türk kültürü Avrupa’ya yayıldı. Kök Türk Devleti Kök Türk Devleti (Harita 2.4), Büyük Hun Devleti’nden sonra Orta Asya’da kurulan ikinci Türk dev- letidir. Kök Türk Devleti’ne ait Ergenekon Destanı’ndan alınan aşağıdaki bölümleri inceleyiniz. Buna göre Kök Türk Devleti’nin coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. ERGENEKON DESTANI’NDAN (Kök Türkler düşmanlarıyla bir savaş yapar ve savaşı kazanırlar. Bunun üzerinde düşmanları bir araya gelerek konuşup anlaşırlar ve Kök Türklerin ilerleyişlerini durdurmaya karar verirler. Kök Türklere hile yapacak, beklemedikleri bir anda aniden saldıracaklardır. Kök Türklerin gevşek bir anını yakalayan düşmanları hemen vuruşmaya başlar ve galip gelirler. O zamanlarda Kök Türklerin başında İl Han, hakan olarak bulunmaktadır. Onun en küçük oğlu Kayan ve yeğeni Tukuz düşmana esir düşer.) (...) Fakat on gün geçmeden kaçtılar, esirlikten kurtuldular. Kök Türk yurduna geldiler. Burada düşmandan kaçıp gelen birçok deve, at, öküz ve koyun buldular. Oturup düşündüler. “Dört bir yanı- mız düşman dolu, bizi yaşatmazlar.” dediler “En iyisi dağların içinde insan yolu düşmez sapa bir yer bulup oraya yerleşelim.” diye karar verip sürülerini de alarak dağa doğru varıp göçtüler. (...) Kök Türklerin vardıkları ülkede akarsular, pınarlar, türlü bitkiler, meyve ağaçları ve av vardı. Böyle bir yeri görünce Tanrı’ya şükrettiler. Kışın hayvanların etini yediler, derisini giydiler, yazın sütünü içti- ler. Ülkenin adına Ergenekon dediler. (...) Dört yüz yıl sonra Ergenekon’da hem kendileri hem de sürüleri o kadar arttı ki ülkeye sığmaz oldular. Bu yüzden toplanıp konuştular, çare bulmak istediler. Dediler ki “Atalarımızdan duyardık, Ergenekon’un dışında geniş yerler, güzel yurtlar olurmuş. Eskiden oralar bizim öz yurdumuzmuş. Dağların arasından bir çıkılacak yol arayıp bulalım, çıkıp buradan göçelim. Ergenekon’un dışında kim bizimle dost olursa dost olalım, düşman olursa vuruşalım.” (...) Hep birlikte gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun bir kat kömür dizdiler. Daha sonra dağın üstünü, arka yanını, öte yanını, beri yanını bir sıra odun bir sıra kömürle doldurduk- tan sonra yetmiş deriden, yetmiş körük yapıp yetmiş yerde kurdular; odunlarla kömürleri ateşleyip körüklediler. Tanrı’nın yardımı ve izniyle ateş kızdı. Kızdıkça demir dağın demiri erimeye başladı, eriyip akı- verdi. Dağ delindi, yüklü bir deve geçebilecek kadar yol oldu. O kutsal yılın, kutsal ayının kutsal gününün kutsal saatinde Kök Türkler, Ergenekon’dan çıktılar. O günü, o ayı ve o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, o günden sonra Kök Türkler için bayram oldu. Her yıl, o gün gelince büyük törenler yapıldı. Bu törenlerde, bir parça demir alınıp ateşte kızdırılıyordu sonra da kızdırılan demiri önce Kök Türk Hakanı kıskaçla tutup örse koyuyor, çekiçle dövüyordu. Ondan sonra diğer Türk beyleri aynı hareketi yaparak bayramı başlatıyorlardı. (...) Mustafa Necati Sepetçioğlu, “Karşılaştırmalı Türk Destanları” (Düzenlenmiştir.) Kök Türk Devleti 552 yılında Bumin Kağan tarafından kuruldu. Devletin merkezi Ötüken’di. Tarihte Türk adıyla kurulmuş olan ilk Türk devletiydi. Bumin Kağan ülkeyi kardeşi İstemi Yabgu ile beraber yö- netti. İkili sistem esasına göre Bumin Kağan devletin doğusunu, kardeşi İstemi Yabgu ise batısını idare 44

etti. Devlet, en parlak günlerini Mukan Kağan döneminde yaşadı. Mukan Kağan, ülkeyi amcası İstemi Yabgu ile yönetti. Bu dönemde İstemi Yabgu, İpek Yolu’nu kontrol altına alıp devleti ekonomik yönden güçlendirmek istiyordu. Altayların batısından Issık Gölü ve Tanrı Dağları’na kadar olan bölgeyi kısa sürede hakimiyeti altına aldı. Sâsânî İmparatorluğu ve Bizans Devleti ile iş birliği yaptı. İpek Yolu’nun kontrolünü ele geçirdi. Devletin sınırlarını Büyük Okyanus’tan Volga Nehri’ne kadar genişletti. H.2.4 Batı Kök Türkler Doğu Kök Türkler Aral KÖK TÜRK DEVLETİ Baykal Gölü Gölü Cend Balasagun Balkaş Gölü BASRA KÖRFEZİ Çin Seddi Kök Türk Devleti Haritası (552-659) Mukan Kağan’ın ölümünden sonra çıkan taht kavgaları ve Çinlilerin yaptıkları baskılar sonucunda devlet iyice zayıfladı. Kök Türkler 582 yılında Doğu Kök Türkler ve Batı Kök Türkler olmak üzere ikiye ay- rıldı. Doğu Kök Türk Devleti 630 yılında, Batı Kök Türk Devleti ise 659 yılında Çin egemenliği altına girdi. Konargöçer yaşamın etkileri Kök Türklerde de görülmüştür. Hayvancılık, Kök Türklerde önemli bir geçim kaynağıdır. Kök Türkler, taş yontma sanatıyla ilgilenmişlerdir. O dönemlerden kalma Balballar bu sanatın güzel örneklerindendir. Kök Türklerde devletin başında bulunan hükümdar, belirli zamanlarda toy adı verilen ziyafetler düzenler ve halkla kopuz eşliğinde eğlenirdi. II. Kök Türk (Kutluk) Devleti Orhun Yazıtları (Görsel 2.4), Türk tarihinin önemli kaynakla- 2.4 rından biridir. Bilge Kağan’ın; kendisi, kardeşi Kül Tigin ve vezir- Orhun Yazıtları, Moğolistan leri Tonyukuk adına diktirmiş olduğu yazıtlar Türklerin geçmişi hakkında bizlere bilgiler vermektedir. Orhun Yazıtları’na göre Kök Türk Devleti yıkılmış ve Türkler elli yıl kadar Çin esareti altın- da yaşamıştır. Esaretten kurtulan Türkler II. Kök Türk Devleti’ni kurmuştur. Sonraki sayfada II. Kök Türk Devleti’ne ait Orhun Yazıtları’n- dan verilen bölümleri inceleyiniz. Buna göre II. Kök Türk Dev- leti’nin coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 45

ORHUN YAZITLARI’NDAN (Kül Tigin Yazıtı, Güney Yüzü) (...) Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tabidir. Bunca milleti hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken Orma- nı’nda otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung Ovası’na kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersin’e kadar ordu sevk ettim, Tibet’e ulaşmama az kaldı. Batıda İnci Nehri’ni geçerek Demir Kapı’ya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken Ormanı’ndan daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken Ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği, ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. (...) ORHUN YAZITLARI’NDAN (Bilge Kağan Yazıtı, Doğu Yüzü) (...) Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vazgeç, pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silahlı nereden gelip dağıtarak gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi? (...) Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üze- rine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin, iki şad, küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyuyamadım, gündüz oturmadım. (...) Muharrem Ergin, “Orhun Abideleri” (Düzenlenmiştir.) Elli yıllık Çin esaretinin ardından Türkler, Kutluk Kağan önderliğinde birleşerek bağımsızlıklarını ilan ederler. Kutluk Kağan ve veziri Tonyukuk, devleti kısa süre içinde Ötüken merkez olmak üzere yeniden teşkilatlandırır. Böylece II. Kök Türk Devleti kurulmuş olur. Kutluk Kağan’a devleti derleyip toparlayan anlamına gelen “İlteriş” unvanı verilir. Kutluk Kağan’ın ölümünden sonra çocukları küçük olduğu için devleti kardeşi Kapgan Kağan yönetir. Kendisine tecrübeli devlet adamı Tonyukuk yardımcı olur. II. Kök Türk Devleti en parlak dönemini Bilge Kağan (Görsel 2.5) zamanında yaşar. Tahta geçince ordunun başına kardeşi Kül Tigin’i, vezirliğe ise Tonyukuk’u getirir. Birbirlerine bağlı olan ve taht kavgala- rına tutuşmayan bir yönetim oluşturan Bilge Kağan zamanında devlet güçlenir. Ülke sınırları oldukça genişler. Bilge Kağan’ın ölümünden sonra ülke yönetimine gelenler başarılı 2.5 olamazlar. Karluklar, Basmiller ve Uygurlar birleşerek II. Kök Türk Dev- leti’ne son verirler. Uygur Devleti Bilge Kağan (temsilî) II. Kök Türk Devleti’nin yıkılmasından sonra Orta Asya’da Uygur Devleti (Harita 2.5) kuruldu. Son- raki sayfada Uygurlara ait Göç Destanı’ndan verilen bölümleri inceleyiniz. Buna göre Uygurların coğ- rafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ilgili neler söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 46

GÖÇ DESTANI’NDAN (...) Han uyanınca ordusunu toplar, her ordunun başına bir kardeşini tayin eder; Moğolların, Kır- gızların, Tangutların ve Çinlilerin üzerine seferlere yollar. Dört kardeşin dördü de seferden zaferle dö- ner ve Orhun Vadisi’ni zengin ganimetlerle doldurur, bu arada Ordu-Balıg şehri de kurulmuş olur. (...) (...) Fakat o zaman Uygurların dindar olmadıkları söylenirdi. Rahipleri vardı, Kam deniliyordu. Mo- ğollar bu Kamlara çok önem verirlerdi. Ne zaman bir işe başlayacak olurlar ise bu Kamlara sorarlardı ve ona göre davranırlardı. Hastalarına bile Kamlar bakardı. Uygurlar, Buğu Han zamanında Çin hükümdarına elçiler gönderdi, kendilerine Nom kitaplarını an- layan adamlar göndermesi için rica etti. Çinlilerin dinî kitapları Nom’dur. Çin’den Nom yöntemlerini anlayan adamlar gelince Kamlarla oturup konuştular, dinî kitaplarını gösterdiler; tartışmayı Kamlar kay- betti. Bu tartışmadan sonra Uygurlar Çin’den gelen yeni dini kabul ettiler. (Bu din Maniheizm’dir.) (...) Mustafa Necati Sepetçioğlu, “Karşılaştırmalı Türk Destanları” (Düzenlenmiştir.) Uygur Türkleri, Büyük H.2.5 Hun Devleti’ne bağlı ola- rak Orhun ve Selenga ne- hirleri kıyısında yaşarlardı. Aral Balkaş Baykal Kutluk Bilge Kül Kağan ta- Gölü Gölü Gölü rafından kurulan devletin Cend Karabalgasun merkezi Karabalgasun’du. Aksu İslam devletlerinden biri olan Abbasilerle Çinliler arasında yapılan Talas Sa- vaşı’nda Çinliler yenilince bundan yararlanan Uygur- Çin Seddi lar topraklarını genişletti- Uygur Devleti Haritası (744-840) ler. Bögü Kağan dönemin- de Çin karışıklık içindeydi. Çin’in içinde bulunduğu boşluktan yararlanmak isteyen Bögü Kağan Çin’in birçok şehrini işgal etti ve ganimetler kazandı. Bu dönemde Maniheizm dini, Uygurlar arasında etkisini göstermeye başladı ve devletin resmî dini hâline geldi. Maniheizm dini, et yemeyi ve savaşmayı yasaklı- yordu. Bu nedenle Uygurların savaşçılık yetenekleri zamanla azaldı. Uygurlar, bu dinin etkisiyle yerleşik hayata geçtiler ve yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti oldular. Bu durum Türklerin sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamları üzerinde etkili oldu. Çinlilerden kâğıt ve matbaayı öğrenerek kitaplar yazdılar. Top- rağı ekip biçerek tarım faaliyetlerine başladılar. Saray ve tapınaklar inşa ederek mimari alanda eserler yaptılar. Uygurlar, edebiyat ve sanat alanında önemli çalışmalarda bulunmuşlardır. İbadetlerini yerine getirebilmek için yaptıkları mabetlere, kütüphaneler kurmuşlardır. O dönemlerde Uygurlarda, posta teş- kilatı ve vergi sistemleri de mevcuttu. Uygurlar 840 yılında Kırgızların saldırıları sonucu yıkıldı. Sıra Sizde Asya Hunları’nın, Kök Türkler’in ve Uygurların coğrafi, siyasal, ekonomik ve kültürel özelliklerini karşılaştırınız. Bu devletler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları defterinize yazınız. 47

İSLAMİYET’İN YAYILIŞI Hazırlık Çalışması Kabe, günümüzde Müslümanlar için neden önemlidir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Arap Yarımadası (Harita 2.6); Bas- Şam GASSANİLER Basra İRAN H.2.6 ra Körfezi, Kızıldeniz ve Umman Denizi Kudüs tarafından çevrelenmiş bir yarımadadır. MISIR NECİD BASRA KÖRFEZİ UMMAN DENİZİ İslamiyet’in ortaya çıktığı Arap Yarıma- dası, Asya Kıtası’nın güneybatısında yer Tebük alır. Arap Yarımadası’nın büyük bir kısmı çöllerle kaplıdır. Bu yarımadanın insan Hayber yaşamına en uygun bölgesi Yemen’dir. Bu özelliğinden dolayı Main, Seba ve Medine Himyeriler gibi önemli devletler bu böl- gede kurulmuştur. Arap Yarımadası’nın KIZILDENİZ A R A B İ S TA N MeTkakiMef AİNSDaEnVaLETHSİİMEBYEARİDLEERVLETİ Nil nehri YEMEN Aden H A B E Ş İ S TA N 0 300 600 900 1200 km kuzeyinde kurulan devletler ise Nebatî- İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası Haritası ler, Tedmürlüler ve Gassaniler olmuştur. Bu yarımadada Mekke, Medine ve Taif şehirlerinin bulunduğu bölge ise Hicaz olarak adlandırılmıştır. İslamiyet, Mekke’de doğup dünyaya Medine’den yayıldığı için Hicaz Bölgesi, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. İslamiyet öncesi dönemde Arap Yarımadası’nda siyasi birlik yoktu. Araplar kabileler hâlinde ya- şarlardı. Kabilelerin başında şeyh adı verilen yöneticiler bulunurdu. Mekke şehrinin yönetimi Kureyş kabilesinin elindeydi. Bu kabile şehrin siyasi ve dinî hayatını düzenlerdi. İslamiyet’ten önce Arapların büyük 2.6 çoğunluğu putlara tapardı. Her Arap ka- bilesinin kendine ait putları bulunmak- Kabe, Mekke, Suudi Arabistan taydı. Arap kabileleri önemli ve ortak sayılan putlarını Kâbe’ye (Görsel 2.6) koyardı. Bu nedenle Kâbe, İslamiyet ön- cesinde de Araplar için kutsal sayılmak- taydı. Araplar, yılın belli bir döneminde Mekke’ye gelerek Kâbe’yi ziyaret eder- di. Puta tapmanın dışında insanların bir kısmı da Musevilik, Hıristiyanlık ve Me- cusilik dinlerine inanmaktaydı. 48

Arap Yarımadası’nda insanlar genelde yerleşik bir hayat sürerdi. Şehirlerde yaşayan insanlar tarım ve ticaretle uğraşırdı. Göçebe hayat süren insanlara ise bedevi adı verilirdi. Bedeviler hayvancılıkla uğraşırdı. Bu dönemde Arap Yarımadası’nda ailelerde erkekler söz sahibiydi. Kadınların hakları yoktu. Erkek çocukları önemliyken kız çocuklarına değer verilmezdi. İslamiyet öncesi dönemde kabileler ara- sında kan davaları yaygındı. Halk genel olarak hürler ve köleler olarak ikiye ayrılırdı. İçki ve kumar gibi kötü alışkanlıklar toplumda yaygındı. İslamiyet öncesi bu dönem Cahiliye (Bilgisizlik) Devri olarak da adlandırılmaktadır. İslamiyet öncesi dönemde Arap Yarımadası’nda edebiyat, şiir ve hitabet gelişmişti. Ticaret yapmak ve eğlenmek için düzenlenen panayırlarda şiir ve hitabet yarışmaları yapılırdı. Beğenilen şiirler Kâbe duvarına asılırdı. Düşünelim Tartışalım İslamiyet’ten önce Arap Yarımadası’nın özellikleri nelerdir? Bu özellikleri İslamiyet’e uygunluk açısından değerlendiriniz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Hz. Muhammed (s.a.v.) Dönemi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 571 yı- lında Mekke’de dünyaya geldi. Babası Abdullah, annesi Amine’dir. Hz. Muhammed (s.a.v.) doğmadan önce ba- basını, 6 yaşında iken annesini kaybetti. Bunun üzerine önce dedesi Abdülmüttalip’in sonrasında ise amcası Ebu Talip’in yanında kaldı. Amcasıyla beraber ticaretle uğraştı. 25 yaşındayken Hz. Hatice ile evlendi. Hz. Muhammed (s.a.v.), hiçbir zaman putlara tapma- dı. Bazı günler Nur Dağı’nda bulunan Hira Mağarası’nda yalnız olarak vaktini geçirirdi. 610 yılında bu mağarada 2.7 (Görsel 2.7) olduğu sırada kendisine Cebrail (a.s.) ilk vahyi Hira Mağarası, Nur Dağı, Mekke getirdi. Böylece Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamber oldu. Peygamber olduktan sonra İslamiyet’i yayma görevine başladı. Önce yakınlarını sonra bütün in- sanları İslam dinine davet etti. Ona ilk olarak eşi Hz. Hatice, amcasının oğlu Hz. Ali, Hz. Zeyd ve yakın arkadaşı Hz. Ebubekir inandılar. İslamiyet’in zamanla yayılmaya başlaması Kureyşlilerin tepkisini çekti. İslamiyet puta tapmayı yasaklayarak Allah inancını getiriyordu. Kâbe’de bulunan putlar Kureyşliler için büyük bir gelir kaynağıydı. Kâbe yönetimi ellerinde olduğu için diğer kabilelere üstünlük sağlamış- lardı. İslamiyet’in ortaya çıkışı onların çıkarlarını zedeliyordu. Ayrıca İslamiyet tüm insanları eşit olarak görüyor ve köleliği yasaklıyordu. Düşünelim Tartışalım İslamiyet’in yayılmaya başlaması Kureyş kabilesinin tepkisini neden çekmiştir? Dü- şüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 49

İslamiyet’in gelmesiyle beraber Mekke’de Müslümanlar ve müşrikler olmak üzere iki ayrı grup oluş- maya başladı. İslamiyet’e karşı olan müşrikler, Müslümanlar üzerinde baskı ve yıldırma politikası uy- guladılar. Müslümanlar müşriklerin baskısından kurtulmak, İslamiyet’i daha rahat yaşamak ve yaymak amacıyla 622 yılında Medine’ye göç ettiler. Bu göç hareketine hicret adı verildi. Hicret’in ardından İslamiyet hızla yayılmaya başladı. Artık İslam devletinin temelleri atıldı. Hicret’ten sonra Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında bazı savaşlar meydana geldi. Şimdi bu savaşları inceleyelim. Bedir Savaşı (624): Müşrikler, Medine’ye göç eden Müslümanların mallarını yağmalamıştı. Müslü- manlar mallarının karşılığını almak, müşrikler ise İslamiyet’in yayılmasını engellemek istiyordu. Bunun için iki taraf Bedir Kuyuları çevresinde karşı karşıya geldi. Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında ilk savaş yapıldı ve bu savaşı Müslümanlar kazandı. Savaş sırasında ele geçirilen esirlere, Müslümanlara okuma yazma öğretmeleri şart koşuldu ve Müslümanlara okuma yazma öğreten esirler serbest bırakıl- dı. Bu durum İslamiyet’in eğitime verdiği önemi göstermektedir. Uhud Savaşı (625): Müşrikler, Bedir Savaşı’nın intikamını almak için tekrar saldırdılar. Savaş, Uhud Dağı çevresinde gerçekleşti. Müslümanlar bu savaşta büyük kayıplar verdi. Bu durumun en önemli sebebi Peygamber Efendimiz’in Uhud Dağı’na yerleştirdiği okçuların savaşın kazanıldığını düşünerek bulundukları yerleri terk etmeleridir. Hendek Savaşı (627): Müşrikler, Bedir ve Uhud Savaşlarında istedikleri sonuçları alamamışlardı. Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için büyük bir kuvvet toplayarak Medine’yi kuşattılar. Ancak şehrin etrafına kazılan hendekleri geçemeyince Mekke’ye geri dönmek zorunda kaldılar. 628 yılında Mekkeli müşrikler ile Müslümanlar arasında Hudeybiye Antlaşması yapıldı. Bu antlaş- mayla kısa süreliğine de olsa barış ortamı sağlandı. Mekkeli müşriklerin antlaşma şartlarına uymama- larından dolayı 630 yılında Müslümanlar Mekke’yi fethetti. Bu fetih sonucunda Kâbe, putlardan temiz- lendi. İslamiyet’in önündeki en önemli engel ortadan kalktı ve İslamiyet Arap Yarımadası’nda hızlı bir şekilde yayılmaya devam etti (Harita 2.7). Hz. Muhammed (s.a.v.) 632 yılında Veda Haccı’nı yaptıktan sonra vefat etti. H.2.7 Cend İslamiyet’in Doğuşu ve Yayılışı Haritası 50


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook