Edgar Allan Poe - Bütün Hikayeleri 1

tenkendimi alamıyordum; çünkü, banaöyle geliyordu ki, çekim alanına girenen büyükgemininbile, fırtınayayakalanmışbir tüy gıbi, bu ölümcül akıntıya dayanamayarak çabucak dibi boylayacağı gün gibi ortadaydı. Bu olaya getirilen açıklamalar -Dkurkenbazılarını oldukça aklayakın bulduğumu anımsıyorum- şimdi gözümde farklı ve tamamen yetersiz bir niteliğe bürünrnüşlerdi. Genel olarak kabul edilen görüşe göre, bu burgacın da Faroe Adaları arasındaki daha küçük diğer üç burgacın da \"denizin kabarınası ve çekilmesi sırasında, yükselen suların geri döner­ ken örılerinde bir set görevi gören kayalar üzerinden bir çavlandan dö­ külüyor gibi dökülmesiyle oluşan dalgaların çarpışrnasından başka bir nedeni yokıur; sular ne kadar yükselrnişse düşüş yüksekliği o kadar bü­ yük olur ve bunun doğal sonucu olarak da, muazzam emiş gücü daha küçükçaptaki deneylerle yeterince bilinençevrintiya daburgaç oluşur\". Bunlar Encyclopedia Britannica'nın ifadesi. Kircher9 ve daha başkaları, Maelström Kanalı'nın ortasında yerküreyi delen ve diğer ucu çok uzak­ larda bir yere çıkan bir uçurum olduğunu düşürnen kıedirler. Bu çıkış nokıasının Botni Körfezi'nde olduğu bir defasında oldukça kesin bir dille ifade edilmiştir. Safsata gibi gelse de, olayı izlerken aklıma en çok yatan bu görüşü kılavuzuma açtığımda, kendisi bu fikirde olmamakla birlikıe, Norveçlilerce bunun genel kabul gördüğünü söylemesine ol­ dukça ş;l§ırdım. İlk açıklama tarzını ise anlayamadığım açıkça itirafetti; ben de bu konuda onunla aynı fikirdeydim, çünkü bu açıklamalar lciğıt üzerinde çok inandırıcı görünse de, uçurumun10 gürültüsü karşısında anla§ılmaz, hatta saçma düşüncelere dönüşüyordu. \"Suların nasıl burgaç yaptığını artık yeterince gördünüz,\" dedi yaşlı adam, \"şimdi isterseniz şu kayanın rüzgar almayan tarafına sürünelim, orası denizin gümbürtüsünü keser; Moskoeström hakkında bazı şeyler bildiğimden kuşkuya yer bırakmayacak bir öykü aniatacağım size.\" Dediği gibi kayanın arkasına yerleştirn, o konuşmasını sürdürdü. \"Bir zamanlar, iki erkek kardeşirole benim, a§ağı yukarı yetrni§ ton yük çekebilen uskuna donanımlı bir yelkenlimiz11 vardı; Moskoe'nin < 9) Athanasius Kireber (1602-1680). Özellikle yeralu kuvvetleriyle, hiyeroglifi oku�aya çalışınakla ve lengiiistikle -hepsi de Poe'nun ilgilendiği konular- ilgilenen arkeolog, mate­ matikçi, biyologve fızikçi Alman cizviti. 10) Metinde uçurum,boşluk, derin denizçukuru, denizindibive mecazi olarakcehennem, ahlaki ve zihinselderinlikanlamlarına gelen \"abyss\" sözcüğü kullanılıyor. \"Abyss\" genellikle yeraltına gönderme yaparken, Poe'da deneyimlerin en deh§etveridsi olan kendi kendini or­ tadan kaldırmayı, yok etmeyi simgeler (bkz. Kuyu ve Sarkafve Şisede Bulunan El Yazmast). 11) Smack: Kıyılarda balıktutmadaya data§ımai§lerinde kullanılan §alopaya da kotratürü yelkenli tekne. 112