Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Eğitim Bilimleri özet

Eğitim Bilimleri özet

Published by AHMET TARAK, 2022-06-25 00:34:48

Description: Eğitim Bilimleri özet

Search

Read the Text Version

EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMANIN TEMEL KAVRA 2. PEKİŞTİRME Olumlu pekiştireçleri ortama koyarak ya da olumsuz pekiştireçleri orta rak davranışın yapılma oUsiltQm artırma işlemidir. Pekiştirme ikiye ayrı Olumlu Pekiştirme Organ Organizmanın hoşuna giden uyarıcıyı (olumlu tirecı) pekiştireç») ortama koyma işlemidir. • Fab • Başarılı öğrenciyi yaz kampına gönderme. • Berber çırağına traş sonunda bahşiş verme. olm • Kardeşine ödevlerinde yardımcı oton çocuka • Borc dondurma ısmarlama, nlm • Bir ay boyunca çok iyi performans sergileyen • Ann • Çoc işçinin ayın elemanı seçilmesi. • Sınıf kurallarına uyan öğrencilere çikolata dan • Kard verilmesi. yan O rrt olumlu pdâşt*nw çertta* oiurmw p*!u>ı»/rx orçintmunn jip rs , tiôufyi âr.T*.-K}jn ^ 4 Pekiştireç ve pekiştirme kavramlar tfkr*ünm j o ta é ÿn artır».(¡untu olumlu w tadır. Aşağıda bu iki kavram arasın oiumsur peiuşUrr*flon voruxurnia O fÇirvm iivn toşuna çnjecrt bir durum orUya çAm ikUdr • \"Bir babanın arabayı yıkamada kendisine ya Bu örnekte: Sinema: İkincil olumlu pekiştireç Sinemaya götürme davranışı: Olumlu pekiş • 'Öğretmenin öğrencilerin istekleri üzerine 8u örnekte: Sınavda sorumlu olunan konu sayısı: İkincil Öğretmenin sınavda sorumlu olunan konu • *Bır annenin odasını toplayan çocuğuna en Bu örnekte: Pasta: Birincil olumlu pekiştireç Pasla yapma davranışı: Olumlu pekiştirme • 'İçtiği sigara miktarını artırdığı için öksürme Bu örnekte: Öksürme: 8ırincıl olumsuz pekiştireç İçtiği sigara miktannı azaltma davranışı: Olu

AMLARI (Devamı) O rn rtS o ru _____________________________ amdan çıkara­ Bisikleti bozulan Ayşe'yi babası ‘ Bisikletine ılır: herkesi bindirirsen sonucu bu olur.* diyerek fena halde azariamıştır. 8u olaydan önce Olumsuz Pekittirm e bisikletini arkadaşlarıyla paylaşan Ayşe, nizmanın horuna gitmeyen uyarıcıyı (olumsuz pekiş- artık bisikletine hiç kimsenin binmesine ortamdan kaldırma izlemidir. izin vermemeye başlamıştır. brika yöneticilerinin ¡¿çilerin greve gitmelerine engel mak için maaşlara zam yapması. Ayşe’nin babasından azar işitmemek İçin cunu ödeyen esnafın dükkanına gelen icranın kaldı- arkadaşlarını bisikletine bindirmemeyi ması. sürdürmesi aşagıdakilerden hangisiyle nenin ateşi çıkan bebeğini ılık suyla yıkaması, açıklanabilir? cuğun hafta sonunda dışan çıkmama cezasının orta­ n kaldmlması İçin ödevlerini düzenli yapması. A) Tepki genellemesi de^nin yaptığı gürültü nedeniyle dersine çalışama­ n çocuk için annenin kardeşi parka götürmesi. 8) Olumsuz pekiştirme 1 jt iI s' • *\" rı öğrenciler tarafından sıklıkla karıştırılmak­ C) Ceza oU er/ ndaki fark birkaç örnekle açıklanmıştır. ardım eden oğlunu sinemaya götürmesi* D) Ayırt etme ştirme E) Tepkisel (klasik) koşullanma sınavda sorumlu olacakları konu sayısını azaltması* Çöıûm : l olumsuz pekiştireç sayısını azaltma davranışı: Olumsuz pekiştirme Ayşe, babasından azar İşitmemek için, yani n sevdiği pastayı yapması* olumsuz bir durumla karşılaşmamak için babasının istediği bir davranışı yapmaya başlamış ve bunu sürdürmüştür. 8ircyin başına olumsuz bir durum gelmemesi için bir davranışı yapması ve bunu sürdürmesi 'olumsuz pekiştirme* ya da 'kaçınma davra­ nışı* olarak adlandmlır. Cevap B'dir. Uyan: Sorudaki en güçlü ç d d irki 'ceza* şıkkıdır. Ancak soruda verilen ‘ başlamıştır* ve 'sürdürmesi* kelimelerine dikkat ediniz. Bu durum bizi davranışın cezalandırıldığına degıl. pekıştirildigine götürmelidir. eye başlayan kişinin içtiği sigara miktannı azaltması* UNUTMAYINIZ: umsuz pekiştirme Ptkıştrtç « U)«no fetiştim* >«

OPERANT (EDİMSEL) KOŞULLANMANIN TEMEL K Organizmaya istenmeyen bir davranışının ardından, organizm uyananın verilmesi ya da hoşuna giden uyananın elinden alın 8irinci Tur Ceza O6 t*-«J*!»^ K ^W O U l> * fSt«l*«., O'»«»-* «K««*Ak'Otu»*** İstenmeyen davranıştan sonra hoş olma­ yan bir uyana (olumsuz pekiştireç) verme b-' ©u-n«* - O *-/»- işlemidir. e** Kr' 0*~W>- • Derse her seferinde geç kalan öğrenciye Öğretmeninin bağırması, • Kardeşini döven çocuğu annesinin odasına kilitlemesi, • Kûfur eden çocuğun ağzına babasının biber sürmesi. I - —1\" Cezana tonjneokırsachun. isten m eyen d e*^ ortadan kaldrimas*»« saklamaz.Sadece 9eçW bir sure itfenmeyen daıram jı baskıatona a k ; cezan* etichigeçince birey istenmeyen djvranqadevam eder. C«za Uygularken Dikkat Edilecek Noktalar Alternatif tepkiler sunulmalıdır. Yani uygun olmayan davranış yerine uygun olan davranışlar söylenmelidir. İstenmeyen davranışın ortaya çıkmasına neden olan uyarıcı ortamdan çıkanl- malıdır. Ceza ile birlikte olumlu pekiştireç kullanılmalıdır. Öğrenci uygun olmayan davranış için cezalandırılırken uygun davranışın pekiştirilmesi etkiyi artırır. Davranışın niçin cezalandırıldığı açıklanmalar. Öğrenci ceza verilmeden once uyarılmalıdır. Uygun olmayan davranış geciktirilmeden, görüldüğü anda cezalandırılmalıdır. Cezanın şiddeti istenmeyen davranışa uygun olmalıdır. Cezanın tutarlı olarak uygulanması gerekir, istenmeyen davranış her zaman cezalandırılmalıdır. Cezadan kurtulmayı olanaklı kılmak gerekir. Öğrenci uygun davranışı yaptığın­ da cezadan kurtulmalıdır.

KAVRAMLARI (Devamı) (eza bazenetkisini denmeyen dananrçlanengefleyerekçotferfr. 8u manın hoşuna gitmeyen durumj ketleyici etki denA».Ancak nmasıdır. bazence/alandrtan davranışlabirlikte başka dmanrçlarm da ketlend^i şöntfu* v vebudurumgenellenmiş ketleyici etki o(arakadbnd**r. İkinci Tur Ceza İstenmeyen davranıştan sonra hoş olan bir uyarıcıyı (olumlu pekiştireç) geri çekme işlemidir. • Ödevini yapmayan öğrenciyi, en sevdiği sıra arkadaşının yanından belli bir sûre için ayırma, • Odasını dağınık bırakan genç kızın hafta sonunda arkadaşlarıyla dışarı çıkmasının yasaklanması. • Boya kalemleriyle odanın duvarlarım boyayan çocuğa bir hafta boya kalemle­ rinin verilmemesi. Cezaya A lternatif Yollar 1. İstenmeyen davranışa neden olan ortamda düzenlemeler yapma. Örneğin, en arka sırada oturan ve tahtayı iyi göremediği için derste sıkılan, bundan dolayı arkadaşlannı konuşarak rahatsız eden öğrencinin yerini değiştirmek, konuşma davranışını ortadan kaldırabilir. 2. İstenmeyen davranışı görmezden gelip (söndürme) istenilen davranışı hemen pekiştirmek 8oylece çocuk hangi davranışın kendinden beklenildiğini fark eder. 3. İstenmeyen davranışı bıktırıncaya kadar yaptırma. Örneğin, televizyon izlemeye çok dûşkun olan bir çocuğun, uzun sure televizyonun başında kalmasını sağlamak, televizyon izlemek­ ten sıkılmasına yol açar. 4. İstenmeyen davranış, çocuğun içinde bulunduğu gelişiminin bir özelliği ise sabretme. Örne­ ğin. ergenlik döneminin başlarında çoğunlukla ergenler agresif davranışlar sergilerler. Anne babaların bu davranışlar üzerinde durması davranışı ortadan kaldırmak yerine pekiştirmek­ tedir. O nedenle belli bir sûre sabretmek gerekir. 5. İstenmeyen davranışı görmezden gelme. Yani çocuk istenmeyen davranış sergilediğinde, ne olumlu ne de olumsuz hiçbir tepki vermemek çocuğun bu davranışının sönmesini sağlar.

P fK İJT I« < OrUnvı Keynvı O rtim din (ekme Oîumlu Pekiştiren ouMUKxfyfcui bfrdTOftazA Olumu/ pekiştirme w ce/ı ço$u / (Hoşa çiden «yana) YiexJiki ubiodj bu db kjırim ¿ m Okumu* Pekiştiren OtUMSU/fDÖŞTRVİ (Hoşa çıtmeyen uyana) S^MCİ TÜRCEZA EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMANI 4. PEKİŞTİRME T Pekiştirenlerin nasıl ve ne zaman verilmesi 1■' ' ' ■ I;; SOrekli Pekiştirme Oranlı Pekiştirme Brtyn. ytr*b*6tn*Y) i^rrtry sUrcm Sabit Oranlı Değişk de,y*Ç*$h« do$rvıdittir*}* ttàn&tn prtjştrin«jd<. Sorrtt pekijUme. birey BeftuyidjyipAtndoÿu firik uyardı y iMtniûltr) vwı11b«r*Wroi d itfirv ş lin n pekişuılm evd*. 6u nşUnn pekişU whemen*d«dift dt^erpekişUme urdede p ekişutcn verim e* için ürş» en çek dren utm n önemfc d e ^ ü r, önemi otm pekişUme U ö rneğin, rryrtjrt v * h t« r yem içt*> oLte « e t * fl v»)i ¡u d * do^ru t«rey pefcşuecr» du&ru mwjîffiifirtn iyaÿr» ifcyrvtv dm if*şm yaprfm «jdr. »çinnx^enienrtn Net yip ü ü m iSrjYfrtj- wwj çrieceÿn te« w r i O filiri fcuçvA hed^tfcr w m esi. örneğin, bir m * $ * » » uçLuak *Un muştenierlne bir çim iek örneğin, Ur « n b ırm uç, buen SedryeetmeU. dojru d jv rirtş ru ■----- -------

Otomu» Pekiştirm e /im in birbirine kanştrirrukud*. m n i t b UrtUûUt beUtAT*şû. IN TEMEL KAVRAMLARI (Devamı) TARİFELERİ i gerektiğini bildiren yönergelerdir. ; - ^■ ✓ Aralıklı Pekiştirme ken Oranlı Sabit Aralıklı Pekiştirme Demişken Aralıklı Pekiştirme yjçriUnöojru dm* Befi utntnvMitmU pekijuean fjr tt ¿«tim «iiddjnndi peiıştreon wlrneud*. im etidr. Sönmeye w im evijt BüUriietie öo^rydm jftş örneğin, bir bey«eşyaduttanndi jyn nçfc c**n ve eti ettoft hedefi be*oârruywçenkwdeurûnkrln U rfa id *. Çcs^bj iffto önem&de$M(. utjş fiyjümndl nd«n yjpm»ı » N*T9 dmirtştio Orr*$.n, m a £ÿfim 8akirt>v> her efrun OfreUnyà biyndi öfretmefiiere n bfmemekted* eÿUn ôdeneÿkapvımndi befl birûoet öderneu n e o n çocukunun beş. b irtfl de bir u ödol vermev. ------

Çoklu Tarifeler Birleşik (Katışık) Tarife Basit tariflerden farklı olarak çoklu tarifler­ Bu tarifede organizmanın pekiştireç elde de b<rden fazla tarrfe bir arada kullanılmak­ edebilmesi için öngörülen iki ya da daha fazla tarifenin tümünün gereklerini yerine tadır. Ancak her bir tarife belirli bir ayırt getirmesi gereklidir. cdici uyana tarafından belirlenmektedir. Örneğin, Örneğin, Hem sabit oranlı hem de sabit aralıklı Skinner kutusuna konulan bir fareyi ele tarifenin kullanıldığını düşünelim. Organiz­ manın pekiştireç elde edebilmesi k in alalım. Daha Önceki deneylerde olduğu iki tarifenin de gereklerini yerine getirmesi gerekecektir. Tarifelerden biri tamamlan­ gibi fare yine pedala basacak ve peynir dığında pekiştireç ekJe edilebilmesi diğerinin de tamamlanması gerekecektir. elde edecektir. Ancak kutuda birisi kırmızı, Soz gelımi bir pazarlama elemanını ele ala­ lım. Çalıştığı şirketin patronu ona şöyle bir birisi yeşil iki farklı ışık olduğunu varsaya­ prim sistemi uygulamaktadır: Pazarlama elemanı sattığı her 100 mal iç*\" miktar lım. Eğer kutudaki kırmızı ışık yanıyorsa prim alacaktır. Ancak, primi alabilmesi için aynı zamanda bir ay kadar sürenin de sabit oranlı tarife uygulanacak ve fare beş geçmesi gereklidir. kere pedala basmasından sonra peynir Eğer eleman 20 gun içerisinde 100 adet malı satarsa prim alabilmesi için 10 gün elde edebilecektir. Eğer kutudaki yeşil ışık daha beklemesi gerekecektir. İşte bu türden tarifelere birleşik tarife adı veril­ yanıyorsa bu kez sürekli tarife geçerlıdır ve mektedir. pedala her basışında peynir elde edecektir. s______________________________________ / >■ m ■ m-----------------------'

Seçenekli Tarife Zamanda* Tarife Bu tarifede de en az iki tarife bir arada Zamandaş tarifelerde iki ya da daha fazla bulunmaktadır. Ancak bu kez organizma türde davranışın, aynı süre içinde, iki ya da verilen tarife durumlanndan birisini tercih daha fazla sayıda tarifeye gore pekiştiril­ edecektir. Bu tarifede 'hangisi once ta- mesi soz konusudur. mamlamrsa'şeklınde b«r durum SOz konu­ sudur. Organizmanın hem sabit oranlı hem örneğin, de sabit aralıklı tarife durumlarıyla karşı karşıya olduğunu düşünelim. Organizma Bir deney durumunda, güvercinin sol ya pekiştirme için gereken davranış sayısını taraftaki anahtarı gagalaması sabit oranlı tamamladığında ya da pekiştirme için tarifeye gore, sağ taraftaki anahtarı gagala­ gereken süre tamamlandığında pekiştireç ması ise sabit aralıklı tarifeye gore pekiştiri­ almaktadır. Soz gelimi. öğrencinin Öğret­ lebilir. Güvercinin pekiştireç alabilmesi için meninden pekiştireç alabilmesi Jç»n 15 sol taraftaki anahtan 20 kere gagalaması, test çözmesi ya da 2 saat suresince test sağ taraftaki anahtan da 2 dakika sureyle çözmesi gereklidir. Eğer öğrenci 1Stesti iki gagalaması gereklidir. saatten once bitirirse pekıştired alabilir ya da iki saatlik çalışma süresinin sonucunda v______________________________________ / çözmüş olduğu test sayısından bağımsız olarak pekiştireç alacaktır. \\ ______________________________________ / /

EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMA S. SÖNME 7. GENE Organizmanın yapmış olduğu bir davranıştan sonra ») Uyarıcı Genellemesi pekiştirki uyarıcı otamadığı durumda, zamanla yaptığı Belli bir uyarıcı ile ortaya çıka davranılın sıktığında azalma meydana gelmesi ve davra­ bu uyanerya benzer diğer uya n a n ortadan kalkmasıdır. üretmesidir. Operant koşullanmada istenmeyen davranışın söndürül­ örneğin, matematik dersinde mesi görmezden gelmeyle sağlanır. İstenmeyen davranış dığında öğretmeninden övgü görmezden gelindiğinde başlangıçta davranışın mikta­ derslerde de aynı davranışı se rında BÜYÜK BİR ARTlS görülür; ancak görmezden gelme b) Tepki Genellemesi işlemine devam edildiğinde bu artış zaman içinde azalır Bir davranışın pekiştirilmesi sa ve davranış söner. nı artırmakla kalmaz, benzer d bir artışa neden olur. ‘ O iYTinıjın stam ej* Ut» tutulması bazen dedwranrş*ı örneğin, ödevini yapmayan v topoşrafyasttda değişmelere neden daW m rtted*. [k|> î#rtça yerek’ öğretmeninden azar iş t meydana getiren d h T iftıjiin ft fizAsel ma- başka bir gun ödevini yapmad h<yFtmde*i. şjdde^^öeti vyç<ytS»nmesinde*i artıy «t»öeed«. dan dolayı'ödevini yapmadığ Ome^in;istetierM ahlayarak d> çetiren (ocuUanıvn bu d/ıranrynı şormerfen çelen anr*-baba b* sure senra çocuÇun Uyino Genellemesi tsteberW WîuÇun üstünde nplayarak ya da ba$rarak ddt u ,-T çetirmeye (a lış tı^ çttlem leyrbérlet. Tepki Genellemesi 6. KENDİLİĞİNDEN GERİ GELME ^\\ Sönme gerçekleştikten b»r süre sonra, organizmanın U - T. hiçbir pekiştireç yokken davranışı tekrar göstermesidir. öroe^n, okulda kendinden buyuk bir Öğrenciden dayak yiyen öğrencide okul korkusu başlar. Daha sonraki süreç­ te herhangi bir olumsuz olayla karşılaşmayan öğrencide okul korkusu olayı zamanla azalır(sönme). 8ır süre sonra kendisine kaba davranan öğrenciyle tekrar karşılaşınca öğrencide tekrar okul korkusu başlar.

ANIN TEMEL KAVRAMLARI (Devamı) ELLEME 8. AYIRT EDİCİ UYARI (Uyarıcı Kontrolü) an davranış pekiştirdiğinde Eğer bir davranış, ortamda bir uyarıcı varken pekiştirilir, arıcılann da aynı davranışı bir başka uyarıcı varken pekiştirılmezse, gelecek sefer ilk uyarıcının bulunduğu ortamda davranış yapılır; diğerin­ e yapılan etkinliklere katıl­ de ise yapılmaz. Bu bağlamda uyarıcı belli bir süre sonra üler alan bir öğrenci, diğer organizmanın davranışlarını kontrol etmeye başlar, ergileyecektir, örneğin, küçük bir çocuk mahallede sadece kendisine para veren komşusu için bakkala gitmekte ama diğer adece bu davranışın sıklığı­ komşuları için gitmemektedir. Bu durumda çocuk için davranışların da sıklığında ayırt cdıd uyarıcı, kendisine para veren komşusu olur. ve 'hasta olduğunu söyle­ ı . .A)vtedki uyana operanttopıltnmi)e(u]fU oğrcfmesûrr- şitmekten kurtulan öğrenci ’ cindeettedir. Diğeröğrenmekuramlarında bukavramyoktur. dığında'sorunlan olduğun­ ğını dile getirebilir. BunedenlesorüLardaayrtedici uyancryıişaretleyfbAnenü içinorçanorrur» aktrfolma«, pebştreondwanijtan sonra çelmesiveyapdandamant}« pvhxnotordavranışdmas*a d&atedriz. 9 . BİÇİMLENDİRME (Kadem eli Yaklaşma t Şekillendirm e) Organizmaya yeni bir davranışı kazandırmak amacıyla, davranışın en küçük alt basamaklara kadar ayrılıp, orga­ nizmayı başarılı olduğu her alt basamakta pekiştirerek en son hedeflenen amaca ulaşmak için yapılan çalışmalar bütünlüğüdür. Yeni bir davranışın biçimlendirme yoluyla kazandırılma basamakları şu şekildedir. 1. Kazandırılacak davranışın açık şekilde tanımlanması, 2. Organizmanın bulunduğu düzeyin belirlenmesi, 3. İstenilen hedefe ulaşmak için pekiştirilmesi gereken alt davranışların belirlenmesi. 4. Süreç boyunca organizmaya dönüt verilmesi. 10. ZİNCİRLEME Davranışlann çoğu yapı olarak belli aşamalardan oluşur. Bu durumda istenilen davranışın ortaya çıkması bu aşama- lann sırasıyla izlenmesi ile gerçekleşir.

OPERANT (EDİMSEL) KOŞULLANM 11. PREMACK İLKESİ (Büyükanne Kuralı) Yapılma olasılığı duşuk dan bir davranışın, yapılma olasılığı yüksek olan bir davranışla pekiştirilmes başka ifadeyle, organizma ban etkinlikleri yapmaktan hoşlanır, banlarını yapmaktan hoşlanma*. Bu da once organizmanın hoşlanmadığı etkinliği yapması istenir, ardından hoşuna giden etkinliği yapm izin verilir. örneğin, OSS'yc hazırlanan çocuğunun çok soru çözmesini isteyen annenin çocuğuna 'önce 100 sonra televizyon izleyebilirsin.'demesi. 12. KAÇMA/KAÇINMA ŞARTLARI Kaçma, olumsuz bir durum ortaya çıktıktan sonra ortamdan uzaklaşmayı ifade ederken, kaçmma ol durum ortaya çıkmadan once uzaklaşmayı ifade etmektedir. Kaçma, klasik koşullanmayla gerçekleş ma ise operanı koşullanmayla gerçekleşir. örneğin, parkta oynarken sokak köpeği tarafından ısırılan çocuğun hemen oradan uzaklaşması ka ramşı ile; çocuğun bir daha o parka gitmemesi ya da sokakta kopek gorduğu an evine gitmesi ise davranışı ile açıklanır. 13. SİMGESEL ÖDÜLLENDİRME (Sembolik Pekiştirme, Jeton Biriktirm e) İstenilen davranışı sergileyen çocuklara, hemen hoşlarına gidecek bir pekiştireç (şeker, çikolata, afe gibi) verme yerine, tek başına bir anlam taşımayan simgesel nitelikte artı, yıldı/, gülen yu*, marka v esasına dayanan bir tekniktir. Çocuk bu simgesel ödülleri belli sayıda toplayarak daha sonra gerçek kavuşur. örneğin, odev kontrollerinde ödevini yapan öğrencilere her seferinde bir yıldız vermek ve 10 yı öğrencilere ise bir çizgi film CD'si hediye etmek Pirartnı Sah (trpmtn Cur« (urrurttti % % % % %M M Vf : V %<u .|N % % %ÙÈk V % $ %% Cr VM\" «• V* S*ti • • •t •• VST V 7 •• V

KPSS Eğitim Bilimleri MANIN TEMEL KAVRAMLARI (Devamı) sidir. Bir 14. MOLA VERME YÖNTEMİ (Ara Verme, Time-Out) u durum­ masına İstenmeyen davranış gösteren çocuğun belli bir sûre her türlü pekiştirki 0 soru çoz. uyarıcıdan uzak tutulmasıdır. lumsuz örneğin, kardeşinin elindeki oyuncakları almak için onu döven çocuğu, an­ şir, kaçın­ nesinin evin bir köşesine göndererek 10 dakika boyunca yaptığı davranışı dü­ açma dav* şünmesini istemesi. e kaçınma 1 IM im trdf moU m rr* yintfm.n«n ctufi alternatif Ur yol ofupo£mad>$ıtartıjm aW *. erin deme vb. verme ' B u U yruklardı molaw ttt* yyvtprm (ezaya alternatif t* yololarak değerienArfaiefl. k odûle ıldızı olan bazı U)TuVlwdı ise ünd tur (ezarun bir turu olarak açıUanmaktad*. IS. DAVRANIŞTA KONTRAST Bir davrammın sonuçları, belli bir uyarıcı mevcutken daha az pekıştınci olma­ ya başlayınca, sonucun pekiştırkı olmaya devam ettiği başka şartlarda, aynı davrammın tekrarlanmasında artma meydana gelmesidir. örneğin, evde küfür etme davranışının söndürülmesi, çocuğun okulda küfür etme davranışını arttırabilir. 16. KOŞULLU ANLAŞMA Premack ilkesine benzer şekilde bireyin istediği bir şeyi elde edebilmesi için b İL d iZ L C lk iD İiğ i yapması k«n kullanılır. örneğin, babanın çocuğuna \"Hafta sonuna kadar ödevlerinin hepsini bitirir­ sen istediğin bisikleti alırım*demesi. 17.8ATIL DAVRANIŞ Organizma, tesadüfen bir davranışı yaptığı sırada, o davranışla ilişkisi olma­ masına rağmen olumlu ya da olumsuz bir pekiştireç alırsa zamanla aldığı bu olumlu ya da olumsuz pekiştireci yaptığı davranışla ilışkilendirir ve o davranışı yapma ya da yapmama eğilimi gösterir. Kısaca, tesadüfen yan yana gelen iki olay gerçekle ilişkisi olmayan batıl davranışlar oluşturur. Örneğin, doğum gününde milli piyango bileti alan ve biletine ikramiye çıkan kişinin doğum günlerinin kendine uğur getirdiğini düşünmesi ve şans oyunla­ rım doğum günlerinde oynaması.

öğrenme Psikolojisi B. BİLİŞSEL DAV SOSYAL ÖĞRENME A. 8a n d u rj s ^ Sosyal Öğrenme Süreci 3. Dolaylı duygu. 1. Dikkat. 4. Dolaylı güdülenme. 2. Hatırlama. 5. Modelin özellikleri. 3. Uygulama. • Karşılıklı belirleyicilik. 4. Güdülenme. • Sembolleştirme kapasitesi. Sosyal öğrenmeyi sağlayan • Ongöru kapasitesi. dolaylı yaşantılar • Oz düzenleme kapasitesi. 1. Dolaylı pekiştirme, • Oz yeterlik algısı. 2. Dolaylı ceza. I. SOSYAL ÖĞRE 8andura ya göre bireyin davranışları sadece pekiştirme yoluyla biçim lerinin karşılıklı etkileşimiyie oluşmaktadır. Yine Bandura'ya gore. ins ederek öğrenmektedirler. Örneğin, ilk kez kütüphaneye giden bir öğrenci böyle ortamlarda gerek kalmadan, kütüphanede insanlann davramşlannı izleyerek b Sosyal öğrenme her yaş dönemi için etkili olmakla birlikte Özellikle olduğunu söylemek mümkündür. Kısaca olumlu ve olumsuz davran mizi açıklayan sosyal öğrenme kuramı hem bilişsel hem de davranış insan davramşlannı açıklamaya çalışmaktadır. Sosyal Öğrenme Birbirini izleye 1. Dikkat Etme 2. Hatırlama Gözlem yoluyla öğrenmenin birinci Gözlemlenen davranışın zihinde basamağı modele dikkat etmektir. Sosyal kodlandığı, yeniden yapılandırıldığı, öğrenmenin gerçekleşmesi İçin gözlemci­ tekrar edildiği basamaktır. Modelm nin davranışı görmesi, duyması. d*ger duyu davranışının sergilenmesi için hatır­ organları ile alması gerekmektedir. lanması gerekir.

VRANIŞÇI YAKLAŞIM İŞARET-GESTALT KURAMI Tolman Amaçlı davranışçılık. : v İşaret öğrenme. Gizil öğrenme. Öğrenmenin değişkenleri: 1. Çevresel değişkenler. 2. Bireysel farklılıklar, 3. Ara değişkenler. Kateksis. ENME mlendirilerek değil, bilişsel, davranışsal ve çevre faktör- sanlar birçok davranışı başkatannı gözleyerek ve takltt nasıl davranması gerektiği ile ilgili bir eğitim almasına ir sure sonra nasıl davranması gerektiğim öğrenir. çocukluk ve ergenlik döneminde etkisinin daha çok nışları çevremizdeki bireyleri gözlemleyerek öğrendiği­ şsal öğeleri içerdiğinden oldukça geniş bir yelpazede en 4 Adımdan Oluşur. 3. Uygulama 4. Güdülenme Bu basamakta, dikkat edilen ve Bireyin davranışının pekiştirilmesi ve bireyin davra­ sonradan zihinde kodlanan davra­ nışının sonucunda doyum sağlamasını ifade eder. nışlar, birey tarafından performan­ Birey yapmış olduğu davranışla ihtiyacının giderildi­ sa dönüştürülür. ğini gördüğünde, gözlemlediği davranış pekiştirilmiş olur ve tekrar gösterilme olasılığı artar.

SOSYAL ÖĞRENMEYİ SAĞLA Oolaylı Pekiştirme Dolaylı Ceza Gözlemlenen kişinin davranışı bir Odullc Gözlemlenen kişinin davranışı ceza ile so­ sonuçlanır« gözlemleyen, odule ulaşmak için nuçlanırsa gözlemleyen, benzer davranışları aynı davranışı sergiler. sergilemez. örneğin, ders araç gereçlerini temiz kullanan örneğin, küfür ettiğinde abisinin babası tara­ bir arkadaşının öğretmeninden övgüler aldı­ fından sert bir dille uyarıldığını gOren çocuğun ğını gören bir öğrencinin, ders araç gereçlerini küfür etmemesi gibi. temiz kullanmaya Özen göstermesi, dolaylı pekiştirmeye örnek olarak verilebilir. SOSYAL ÖĞRENME KURAMININ DAYANDIĞI İLKELER 1 İLKELER TANIMI Karşılıklı Belirleyicilik Bireyin sahip olduğu özellikler ve davranışlar çevreyi etkilerken; çevr bireyin özellikleri ve davranışlarını etkiler. Sembolleştirme Bireyler çevreye uyum sağlamak için yaşamlarındaki hor şeyi sembo Kapasitesi rirler. Sembolleştirme, yaşantılann bilişsel kodlara dönüştürülmesini Bu sembolleştirmeler bireyin gelecekte göstereceği davranışlara reh eder. öngOrü Kapasitesi Bireyin geleceği planlama kapasitesi olarak tanımlanır. öz Düzenleme Bireyin kendi davranışlannı kontrol edebilme yeteneğidir. Kapasitesi ö ı Yeterlik Algısı Bireyin gelecekte karşılaşabileceği guç durumların üstesinden gelm derece başarılı olabileceğine ilişkin kendisi hakkındaki inancıdır. öz Yargılama Kapasitesi Bireyin göstermiş olduğu davranışların sonuçlarına gOre davranışlar doğruluğunu ve etkililiğini yargılayabilmesidır. ---------------------------------------------------------

KPSS Eğitim Bilimleri AYAN DOLAYLI YAŞANTILAR Dolaylı Güdülenme Dolaylı Duygu Gözlemlenen kişinin davranışı değer verilen Gözlemlenen kişinin olumlu / olumsuz duy- bir urunle sonuçlanırsa gözlemleyenin, aynı gulannın hiç yaşantısı olmamasına rağmen davranışı yapmak için istek duymaya başla­ gözlemleyen kişiyi etkilemesidir, masıdır. örneğin, daha once hiç fare görmemiş bir örneğin, iş yerinde arkadaşının başarıyı çocuğun, annesinin fare gördüğünde çığlık elde etmek için kendini ne kadar geliştirme­ atmasına tanık olunca fareden korkmaya baş­ ye çalıştığını gözleyen b»r kişinin, başarıya laması. dolaylı duyguya omek olarak verilebilir. ulaşmak için kişisel gelişimine Önem vermeye başlaması. ) re de olleşti­ MODELİN ÖZELLİKLERİ i sağlar. hberlik Model ile gözlemleyenin benzerlikleri ya da Özellikleri davranışın taklit edilmesi oranını artınr. örneğin, mede ne • Yaş: İnsanlar kendi yaşlanna yakın modeller seçerler. rının • Cinsiyet: İnsanlar kendi hem cinslerinin davranışlarını daha çok model alırlar. • Benzerlik: İnsanlar yaşam tarzı, gelenek, görenek gibi konularda kendilerine --------- j benzeyen kişileri model alırlar. • Statü: İnsanlar yüksek statülü kişileri daha çok model olarak tercih ederler. • Karakter: İnsanlar çoğu kere toplumda iyi karakteri ile One çıkan kişileri model alırlar. • ödül: insanlar her zaman davranışı odulle sonuçlanan kişileri model olarak tercih ederler.

öğrenme Psikolojisi II. İŞARET GESTALT KURAMI (AMAÇLI DAVR Tolman. kuramında bilişsel faktörlerin öğrenme surecinde etkili öldüğünü ileri sür sCıaa ulaşmak için çevresindeki olaylar arasında ilişki kurması ve çevreyi keşfetmesi I KAYIUM Amaçlı O avranışplf M olar Davranış İşaret (Yet) (tye n m Beklenti ty e n m t G irlı (ö rtü k) OÇttnmt K a te b h CşDe^er İnançtır M ış td H aritalar Senaryolar l-------------

i 57 RANIŞÇILIK) rmüş ve öğrenmeyi; organizmanın, ama- i olarak tanımlamıştır. Tolman'ın öğrenmeye İlişkin Kavramları IU IM I fk Orçarwmar*ııiaşm *k.ride ei/r*k uixiti y** am alar.dnraaşa te r* »o çycudu &r deyrçle,d l*M p ytfMn ö rffı ter*f Wt4r< ^ vr\\tnan ir\\*çU rd» to rm n y rw * * * ayrta*d < ^ birb l* c ^ eteatama»İrid k ftfe M U ıç M ftfc d riT a a K İv n çM lItriK fc a rjı ç İM k u Jr) m e W mjna *ee ctprumt * j uyaran birbirine ba^arw t- p e k le şir» (U1U2 T). Burada* «yana to d oyana» 9<V<e^niıjirrt rtrr*tifd r ö n y^n . htttemb p *iörmv. yfy*jnx\\ y*$*a$nt (Şjrrt «iti veb«reybudur\\rr>djjem yyesrt d tn k v A fy jtt* . Or^rimtembr uyanoyatepfcde tçfcndAtafivx*t t* başka vytnodurtm crU yj çıu ryj, burdu ı w ı aymuymaya jryrt te *** wrd$nde )ir* ajw uyano * x w it karşjiaşmıyıbeUemesd* Ome^n.birdwjmeyeb atfjfcrvd ı e$er fc* sesduyarsak çelecek seietayr* Ammeyeba«x>rrwdayne *yt»sesidujm ıyı bekleri/. C fc> m < /rr^ im xıd jo ir**d m b ^ b *^ ^ am id m yap ^ c4d o fc(*‘> w y4efd *Perfam *«j6^ ^ » it a * . g* b jşb (kyfjfc.imrenmeperiom*mıd ^ şrtriA jncfyr tadar ia ü Lakr ÖrTy^r.Urtyw be kxaç<abert*»? Urtoouyj araştnrten (adında oimadanbaşkakettim daimrenmesi. &9 *rvm arw içnde bufcnd^u vwyoWturH yapmrı«tiitft be* (fcrttferibe* nnrxkfr üfrttnjgnn it < # trtr^ Ome$n UrfaMam aofctMmnda«faftjnru kebapçekmesi. Baa d xu n l*d ı oojarvm *« *jnoJ (alt) fct/yaçJanr» b r*d (ani) i*ya<^arii*)T» delerde c k w f r V** breyrıvnyd t o k ­ lan hr?frfk Hüften L*d* Cnenidr. Orçancrmabirprefetan brurvyU kar>4aşt>$rdjçevresin» kenerd ederek brçok UÎ-U2 ba^Untnıtormafcud* KurrauşcMuÇy tim bubadanalarla orçam/maçevrryie kfk bAşsel Kamalareteştu«.BAşselharita,bAşsel turierid«. Uwn sice* beCekteütşiemselbe«ekbtfçtatt* tın breyin ciminde Urciayn rusJ çerçetieşu* it *fk senaryolar*.Ome^h. J kiantada r\\asiy e rv iyeoieci> v *şfcn bA jta -----------

H BH H B B. BİLİŞSEL Y GESTALT YAKLAŞIMI SEZGİ/KAVRAM ÖĞRE Koffk«, Köhler, Wertheimer Köh Geştalt. Öğrenme, organizm Algı. da aniden gerçekle Algısal örgütleme ilkeleri: 1. $ekil-zemin ilişkisi, Bilişsel Yaklaşımın 2. Benzerlik ilkesi. 1. Öğrenme U - O - T bağı ile açıklan 3. Yakınlık ilkesi, 2. Algı, inceleme, düşünme, kavrama 4. Tamamlama ilkesi, 5. Süreklilik ilkesi. durulur. 6. Basitlik ilkesi. 3. Öğrenmede içsel pekiştirme önem Pragnarız yasası. 4. Öğrenme karmaşık bir süreç olarak Algıda seçicilik. 5. Pekiştircç geribildirim vermek k«n Algıda değişmezlik. Algı yanılması. Tecrit etkisi. Oretki düşünce. DAVRANIRIYAKUŞUI B ili$ $ fl YAKLA^UI S ctû ı urM m n tx tiiw b w w it (fytorr* mrtçjtnran tazim rtyru Ö$rf<w ittprİJbtn fju sd ta x i* rxtfcftr ty m r* nhimd di)< ır inctttrk ftjrenme UT ie a çtttf*. ÖÇnHJ*U-O-Tb*> Je tçütr*. (¡fırt i^ rrory vxwr*StrtkAdr Kikm »r (fıtt tfytrrr* rtb&4* Q$rf<rr*.ccjKxm un« <krjv,v»l/ p-Aom«« ö $w rr*,tarjV ı içsH Itçrs.rs& k (rfmnde- b) de>ştf* d irik umrittm. dmanşUnndlmeyAmıgtkn deft& tt duti. ItfttTİtftt. 0$rcnme vjet&Ot çrw f M utadın Ö $rw * yjrrdnde brrçto <ıd gwWermesiön pim dıAr. petijtrirnev sâr bonuwdur 8 *rjvı 9& iw *ym dm m rjim inctVm i OrşjrttBTkinn dnrirtrçiın rK fiftr* konusudur hoM svta.

KPSS Eğitim Bilimleri YAKLAŞIM MA YOLUYLA BİLGİYİ İŞLEME KURAMI ENME Miller, Nelıser, Gagne ler ma hazır okluğun­ Bellek türleri: eşir. 1. Duyusal kayıt, 2. Kısa süreli bellek. Genel özellikleri 3. Uzun süreli bellek: nır. a gibi zihinsel davranışlar üzerinde a. Anısal bellek, mlidir. b. Anlamsal bellek. k ele alınır. c. İşlemsel bellek n kullanılır. Bilişsel süreçler. Ket vurma: 1. İleriye ket vurma. 2. Geriye ket vurma. BAşsei d»vr*nffti yaUipm di'ö $ rw r* gerçekleytT vorusucu <evaptnew. ) - n t u t Atyot Mc*U<kı

öğrenme Psikolojisi I. G Davranırı yaklaşıma tepki olarak ortaya çıkan bir grup Alman psikolog ğini yaptığı bu kurama ismini veren *G«talt* sözcüğü Almanca bir keli Bütünlük kelimesi şu şekilde açıklanabilir: 'Bir bütün kendisini oluştur yoktur. Örneğin, 'kap«'denildiğinde zihnimize sadece kapı kolu ya da Gestaltçıların öğrenmeye lliçkin Görüşleri 1. Organizma sadece çevreden gelen Şekil Itr- uyarıcılara tepkide bulunmaz; çevreyle to jiu etkileşim içindedir. Benzedik 2. Öğrenme, bireyin karşılaştığı bir durumu İlkesi algılaması ve yorumundaki bir değişmedir. Yabniık If 3. Algı ise bireyin duyu organları ile çevre­ den aldığı uyarıcıları zihinde anlamlan­ TjnumUn dırmasıdır ve algılar özneldir. ilke» Öğrenme bireyin algılarında meydana Süreklilik ge4en bir değişiklik olarak ele alındığı için (Devamlılı ve algılar da Oznd yaşantılar olduğu için Ilkew Öğrenme Öznel bir süreçtir. S. Ezbere eğitime karşı çıkılır; anlamlı Öğrenmelerin ve öğrenme surecinde bireysel farklılıklann önemi vurgulanır. 6. Öğrenme Üyarıcı-Algısal Orgütleme- TepkJ (U-O-T) bağı ile açıklanır. Bautlık ilk

i GESTALT YAKLAŞIMI g kendilerine Geştalt Psikologları ismini vermiştir. Koffka, Köhler ve Wertheime^in temsilcili­ imedir ve'Bütünlük* anlamına gelmektedir. ran parçalardan daha anlamlıdır.* Yani bütünü oluşturan parçaların tek başına bir anlamı a menteşeler ya da kilit yeri gelmez. Kapı her şeyiyie bir bütün olarak zihnimizde canlanır. Algısal Örgütlenme İlkeleri (Gestalt İlkeleri) Gestaltçıların öğrenmeye ilişkin görüşleri algıya dayanmaktadır. Algı, bir Örgütlemedir, yani çevredeki uyarıolan bir arada nasıl gruplandıracağımızı ya da nasıl yorumlayacağı­ mızı belirler. Bu amaçla kullandığımız algısal Örgütleme ilkeleri ise Öğrenmeyi açıklamaya yardım etmektedir. Aşağıda öğrenmeyi etkileyen algısal Örgütleme ilkeleri açıklanmıştır. - n jig tr o urandı çöceç*p#> iMa dxdjfyXK: bevıtrtof unr ûftfvydr;«raı«X'Wçe.Tfir,w İÇinşeU^bulKYUnokurlcttiçnde ortimdi.AftukbuıdgrwryUrdi}<fclw bıiundu>xıuzi»Um4lkjhrn v)rvx>- mninbirbiritttyîeyefdeğıjtiretıar Ur. newier «mini ckıjturrruktıdr. Bin ta fttttf (je tti. renk,doku*fc) )üâfcj#>rwrnmi b«rdjırtte. rnmı b- jrtoundenbrtww bmrtr oUî r*v *itı ytittiı oLteitn b* grup, yml <frr*nitr) btftttt ıp jç İM il ü tfltn t isebaşij birçrupd**k ik fitn rtj. fkeu Çevrede barttflne y *tn d in uyanaUr bir < y r* 4 1 > ¡ n u titn t a t t r u * » w m ' 4 t- fcvtûnoUr*kilçlirm y*xe*bebrt* yi di TCjyvn'deyince *fTV»nt)' nv» (nrtde ete* brabtaş uy*naUr um*r> Crç>teie«c*wWî<tiWe9<4en Unrrv} btf bot^nd itti tty tra Âyr»yy* q&o nekul*, brir*f, çı.y<r Aai caddedeaynıy«r>eçdefl Mttfn tek ık) brfttte grvçJjmrıi ilqUea tekdeğ*.brfi«Mndeat9*#w. ••••• keıi 6aytobfl}efaaefUrm)}A}eUBereoranb dafu çabukthpL**.

¡1GESTALT YAKLAŞIMININ KAVRAMLARI ÜRETİCİ DÜŞÜNME Pragnanz Yasası V/ertheimer, Geştalt Yasalannm eğitime uygulanması konusuyla il­ KoffVa. sonraki yıllarda 6 geştalt gilenmiştir.'Üretici Düşünme'adlı ilkesini tek bir ilkede toplayarak eserinde V/ertheimer. problem Pragnanz YasasTrıı oluşturmuş­ çözmenin doğasını ve tekniklerini tur. Çevreden gelen uyanolan açıklamıştır. İki tur problem çözme anlamlandırmamıza yardımcı vardır v* olan algısal örgütleme ilkelerinin hepsini kapsayan Pragnanz Yasası, Problem Çözme 'her psikolojik Örgütlenmenin iyi b*çim, iyi şekil, iyi butun olma A Tipi Çözüm eğilimini* ifade etmektedir. Geştalt ilkelerine dayalı öğren Algıda Seçicilik min doğasını anlamaya yöneli öğrenmelerde bir başkası tara Bireyin ilgi, ihtiyaç, geçmiş yaşantıları gibi değiş­ birey tarafından öğrenme söz kenlerin etkisiyle bir uyarıcıyı diğerlerine göre daha Bu çözümde öğrenilen konu k çabuk algılamasıdır, örneğin, kalabalık bir davette genellenebilir ve uzun sûre ha çok fazla ses varken, yammızdakınin söylediğini bile duymakta zorlanırken, iki masa Ötemizde konuşma BTipi Çözüm arasında ismimiz geçtiğinde duyanz. 8ırey olguları veya kuralları an Algısal Değilmezler ezberler. 8öyle bir öğrenme ka unutulur, sadece sınırlı durum Bir objenin değişik koşullar altında aynı biçimde gö­ nabilir. rülmesine algısal değişmezlik denir, örneğin, kapı iç taraftan farklı, dış taraftan farklı, yan tarafa açıkken farklı olmasına rağmen, hangi durumda olursa olsun biz kapıyı aynı şekilde algılanz. Algı Yanılmaları Varlıkları oldukları gibi değil, b»ze göründükleri gibi algılarız. Demek ki. algılarken bir bakıma yanılırız. Buna algı yanılması denir, örneğin, bardaktaki suya sokulan kurşunkalemin kırık görünmesi, dikine çizgili bir elbisenin msam daha ince göstermesi, tren raylarının ileride birleşmiş görünmesi gibi.

KPSS Eğitim Bilimleri E II. SEZGİ VE KAVRAMA YOLUYLA ÖĞRENME (İÇGÖRÜSEL ÖĞRENME) m Içgörusel Öğrenme. Geştalt yaklaşımının öğrenme alanına getirdiği en nme proble­ Önemli açıklamalardan biridir. Bu öğrenme türü ilk olarak Kohler tarafından ik olup bu tür ortaya konmuştur. afından değil, Bu öğrenme turu ne göre, öğrenme, organizma hazır olduğunda birden­ z konusudur. bire gerçekleşen bir olaydır. Içgörusel öğrenmenin gerçekleşmesi için, or­ kolaylıkla ganizmanın önceden bir bilgi birikiminin olması gerekmektedir. Daha açık atırlanabilir. bir ifadeyle, organizmanın bir problemi vardır ve bu problemi çözmek için çeşitli yollar dener (buraya kadar deneme yanılma yoluyla öğrenme) ama m problemini çözemez. Sonra karşılaştığı bir olay ansızın problemin çözüm yolunu aklına getiriverir (Bununla birlikte Içgörusel öğrenmenin olması için nlamadan her zaman öncesinde deneme yanılma olması gerekmez). atıdır, çabuk Bu öğrenme türünü daha iyi anlayabilmek için Kohlerln Sultan isimli may­ mlara uygula­ munla yapmış olduğu deneyden söz etmek gerekin 8u deneyde, bir maymun birbirine geçe­ bilecek iki çubuğun bulunduğu bir kafese kapatılır. Daha sonra, kafesin dışına, maymu­ nun kollarının erişemeyeceği kadar uzaklığa muz konur. Maymun kollarıyla ve kafesteki çubukların biriyle muzu almak için uğraşır ama başaramaz. Muzu almak için çaba göstermekten vazge­ çer ve bir köşede çubuklarla oynamaya baş­ lar. Oyun sırasında çubukları birbirine geçirip daha uzun bir çubuk ekle eder. Bunu görün­ ce hemen oyunu bırakır ve kafesin dışındaki muzu çubuğu uzatarak almayı başanr. Se^g«ve lu rrım j 0$rw rr* ded e rw * yoiuytl eğrenme brtarine çc* «k kanştrim aitadr to i» )rtm * turu ausmdab i*id »r sıraianabAr. 1. DenemeyanJrrv» öğrenmede psitorrxxoe dm antşlar varten.sezgiw tnram a T&tfUöğrenmedealgriama, inceleme, keşfetme.d «lat etme,dvjunmegöi ßfcnsel taranışla/ rard». 2. Sezgiw tm am a yolujfc öğrenmedegenefltfe aniden,twdenbre.answ i W *r*ien geçer.

öğrenme Psikolojisi III. BİLGİYİ İŞL 'İnsan zihni bilgiyi nasıl elde eder? Neden bazı bilgileri Bil çok uzun sure hatırlayabiltyorken, bazılarım hemen 1. Ç unutuyoruz? Bilgileri çok uzun sure hatırlayabilmek 2. D için neler yapılması gerekir?*gibi sorular zihninizi meşgul ediyorsa bu sorulann cevapları 'Silgiyi IşJeme 3. D Kuramı'nda gizlidir. 4. K 5. K Bilgiyi işleme kuramı, insan zihnini bilgisayarın işletim 6. B sistemine benzetir; insan zihni tıpkı bilgisayarlar gibi 7. İ bilgiyi alır, depolar, geri getirir, tazılarını siler, bazılannı 8. S birden fazla yere kopyalar, bilgilere dayanarak tepkide bulunur. vVpCfnHivrliLı Ccqn BİLGİYİ İŞLEM TEP ÇEVRE ALICILAR DUYUSAL K 8İK dört soruya cevap .ıramaktadır: 1. Yeni bilgi çevreden nasıl alınmaktadır? 2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir? 3. Bilgi uzun sureli olarak nasıl depolanmaktadır? 4. Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hazırlanmaktadır?

EME KURAMI lgiyi işleme kuramına gore öğrenmenin oluşumu aşağıdaki süreçlerin izlenmesi ile oluşur; Çevredeki uyancılann duyu organlan İle alınması. Duyu organlarına gelen uyarıcıların algının kurallarına (yakınlık, benzerlik, tamamlama, süreklilik vb.) gore örgütlenerek duyusal kayda gelmesi, Dikkat ve seçici algı ile duyusal kayda gelen bilginin seçilerek kısa süreli belleme geçirilmesi. Kısa sureli belleme aktarılan bilgilerin tekrar edilmesi ve anlamlı kodlamalar yapılması, Kodlanan bilginin uzun sureli bellekte toplanması. Bilginin uzun süreli bellekten işleyen belleme geri getirilmesi. İşleyen bellekteki bilgileri kullanarak bireyin tepki seçmesi. Seçilen tepkinin çevrede uygulanması. ME KURAMI EPKİ URETKISI Dikkat 1 Algı Zihinsel Tekrar KAYIT Gruplama » UZUN SURELİ BELLEK KISA SURELİ BELLEK - ANISAL ANLAMSAL İŞLEMSEL (EPİZODİK) 8ELLEK (SEMANTİK) BELLEK (PROCCEDURAL) BELLEK

<T/3> m 7

öğrenme Psikolojisi D. İNSANCIL YAKLAŞIM BENLİK KAVRAMI \"öğrenm e nasıl bir ortamda g C. Rogers Imanol Yaklaşımın Grml OrtMJtri • ß e n lik . • Etkili öğretmenin özellikleri. V tttin tyfyr vr *n *ci ySr*44 b irici brf ■ Etkili öğrenme ortamının özellikleri. l imanı SELAM VER ’Yola çıkınca Sor sabah, J. ßrryrt bmâj^ * ty tı tişlfc öirM Jtri’/ Bulutlara selam ver 4. [^ ön vr in i O rtarjrdi UtttM Taklara, kullara. Atlara, otlara. $. ÖÇrriYr*jyrt<j b<rtyr kjysd 9tfrşiminl w İnsanlara selam ver 6. W *tm e^frVw(J<rrolrnıii}VtJr Ne görürsen selam ver Sonra çıkarıp cebinden aynanı itftk otması in fccfljidgr. Bir selam da kendine ver Katırın kalmasın el gün yanında 7. 0 > rtttr*w rto r*6 $ rtfx il^lg i.« r Bu dünyada sen de varsın! irttknrreWt Üleştir dostluğunu varlığa. Bir kısmı seni de sarsın* I. C Doğan Cuceloglu Rogers. insan d V __________________ __ _________________ / doğurtan mutlu ve iyiye doğru d destekleyen Ro mümkündün r■ Benlik Kavramı 8enlık kavramı, kişinin *Ben kimim? Neler yapabilirim Nasıl bir insan olmak istiyorum?* sorulanna verdiği cevaplardan oluşur. Başka bir ifadeyle, benlik kavra kişinin kendini algılama biçimidir. Kişinin kendini al layış biçimi, yaşantılar sonucunda gelişir, bu nedenl öğrenme ortamında öğrencilerin benlik algılarını ge letmelerine yardımcı olacak etkinliklere yer verilme - . Özetle, Rogers a gore, öğrenilen konunun korkusunun olmadıkı Özgür ve demokratik lere yer verilmesi etkili ve kalıcı öğrenmele

M (HÜMANİSTİK YAKLAŞIM) gerçekletir?\" sorusuna cevap aranır. İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ A. Maslovv /V 6£r<Yr* tttvrAt jrikyı b* *şb wnJ*. Mİ# dâiKt *iw t • Fizyolojik ihtiyaç. • Güvenlik ihtiyacı. w poomiyHr»9<tyrrr*y Cntmfaj*. • Sevgi/Ait olma ihtiyacı, r^> T 6^r> (fltıA flim f» W )9 vrı^w nT y^ • Saygı ihtiyacı, rtw y«w ifcrib<5*v^ • Bilme/Tanıma ihtiyacı, • Estetik ihtiyacı. • Kendini gerçekleştirme ihtiyacı. CARL ROGERS VE BENLİK KAVRAMI doğasına İyimser bakan psikologlardan birisidir. Her insan uluğu arar, potansiyelini gerçekleştirmek için çabalar. Gelişme değişme İnsanın doğasında vardır. Öğrenci merkezli anlayışı ogers'm öğrenmeye ilişkin görüşlerini üç başlıkta Özetlemek ^ Etkili öğretmenin özellikleri Etkili öğrenme Ortamının özellikleri m? • Empatık anlayış. • Koşulsuz kabul. • Her öğrencinin biricik olduğu kabul amı • Dürüstlük, edilmelidir. Yani her insan değerlidir ve lgı­ • İçten ve samimi olma, bundan dolayı insan dılı. dini, cinsiyeti, le • Bağdaşım içinde olma (duygu, düşün­ kültürü ne olursa olsun saygıyı hak eder. eniş­ elidir. ce ve davranışlarının farkında olma). • Öğrenme ortamında öğretmenin özerk davranabilmesi sağlanmalıdır. öğrencilerin ihtiyaç ve amaçlarına uygun olarak düzenlenmesi, öğrenmenin tehditin ve hata yapma k bir ortamda gerçekleştirilmesi ve birey için değişen dünyada gereksinimlerini karşılayacak öğrenme­ eri sağlayacaktır.

23* II. ABRAHAM MASLOW VE İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ Maslow, her insanda bazı temel ihtiyaçlar olduğunu ve insanın yaşamı süresin­ ce bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik davranışlar sergilediğini ileri sürer. Maslow teorisi, insanlann belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha ‘üst ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayışına gir­ diklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için başta olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini söz konusu etmektedir. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi ile ilgili öngördüğü kurallar ise şöyledir: 8u ihtiyaçlar hiyerarşiktir, yani en temel ihtiyaç fizyolojik ihtiyaçtır. Bir ihtiyacın karşılanabilmesi iç»n en azından kendinden önceki ihtiyacın bir miktar doyurulması gerekir. 8ir ihtiyacın karşılanabilmesi İçin kendisinden önceki ihtiyaç feda edilemez ama kendisinden sonraki ihtiyaç feda edilebilir. Bütün ihtiyaçlar evrenseldir. Fizyolojik, güvenlik, sevgi ve saygı ihtiyaçlan yaşamı devam ettirebilmek için gerekli olan ‘varolma ihtiyaçları' iken; bilme ve tanıma, estetik ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlan'gelişim ihtiyaçlan* olarak ifade edilmektedir. İnsanın Insanm daha İnsanın başkalan ta Ostdu«y ihtiyaçlar Insanm başkalarıyla yakın AJt duwy ihtiyaçlar Insanm güven için d iyaşa İnsanınaçlık, svsuriuk. or

KPSS Eğitim Bitimleri Maslow'un İhtiyaçlar Piramidi insarunkenendevarolangrnJ Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları güçleriniortayaçıkarmavebun- lanenustseviyedekullanabilme Estetik ihtiyaçlar Bilme-anlama ihtiyacı ıhtiyaodtf. Saygınlık ihtiyaçları g û «l jeytere karşı h u duyma ıhtıyaod*. Ait olma ve sevgi ihtiyaçları a çok ödenme, m erak** giderme,araştırm a yapma Güvenlik ihtiyaçları M p o d fc Fizyolojik ihtiyaçlar arafından saygı duyulan,arandan, beğenilen bir kişi olma M yaodK ın oima, binleri tarafından serim e, binlerini sevme,sevgiH jJ& M t o kn a tıtfya o d *. ama, tehlikelere,ycJdu^a, tehdide karşı korunma ihtiyacıdır. oroeüıfc.uykug*biyaşam«devamettireWmesiiçingerebıotan ihtiyaçtandı





Çağdaş Eğ Rehberlik Hizmetlerinde öğretm en - ö ğ re n c i İlişkileri v t Güncel Konular....... 94 Okul Düzeyinde Rehberlik Hizm etlerinin Ö r g ü t le n m e s i........... 92 Rehberlik Hizmetlerinde ö r g ü t ve P e rso n e l...................... 90 Bireyi Tanım a T eknikleri............ 86 REHB Meslek Seçimi / Gelişimi K u r a m la rı........................................84 Psikolojik D anışm a K u r a m la rı.......83 Eğitim Kademelerine Göre R e h b e rlik ................................................ 82 Problem Alanlarına Göre 81 R e h b e rlik ........................................ Temel İşlevlerine Göre .80 R e h b e r l i k ....................... Hizmet Alanla R e h b e r l i k .........

ğitim 67 R e h b e rlik .................................... 68 Rehberlik İlkeleri...................... 70 Rehberliğin Gelişimini Etkileyen F a k tö rle r........................ 71 Rehberliğin 'Tarihsel G e liş im i......71 BERLİK Başlangıçtan Bugüne Rehberlik Anlayışındaki D eğ işm e ler............. 72 Rehberlik M o d e lle ri..................72 Rehberlik 1lizm etleri...................73 Doğrudan öğrenciye 74 Yönelik H izm etler...... Dolaylı Olarak öğrenciye Yönelik H iz m e tle r..............................76 Rehberlik T ü r le r i ..................................... 78 rına Göre 80 ...................

ÇAĞDAŞ Çağdaş eğitim anlayışında amaç, öğrencileri temel alan ve hoşgörülü, öğrenmeyi Öğrenen, etkili problem çözme bc< delerlere saygılı bireyler olmalarım saklamaktır. r~ öğretim öğrenci Kişi Öğrenciye btlgibeceri kazandırarak zihinsel güçlerini Öğrencilerin öğretim faaliyetle geliştirme etkinliklerinin tümü nabilmeleri ve kendilerini her y ri İçin uygun ortam sağlamaya r Sosyal Yardım Hizmetleri Rehbe Sağlık Hizmetleri Parasal yardım hizmetleri (burs, : Psikolojik danış kredi vb.) 7. Oryantasyon ı . Sağlıkla ilgili önlemler alma (aşı 7 Ek gorev-iş bulma 3. Bireyi tanıma yapma vb.) 3.8annma hizmetleri (yurt, pansiyon 4. Bilgi toplama v vb.) S Yöneltme ve ye 7 Sağlık eğitimi verme (AIDS, kanser, 4. Seslenme hizmetleri (yemekhane, 6. İzleme ve değe doğum kontrolü vb.) kantin vb.) /Sevk hizmetleri 5. Ulaşım hizmetleri 8 Müşavirlik hizm 3. Sağlık kontrolleri ve taramalar 9. Araştırma ve de yapma 10 Çevre ve veli i Tedavi hizmetleri sağlama 1’ PDR programl

EĞİTİM e öğrencilerin kendine güvenen, yeteneklerini kullanan, <enlerine whip, akıkı ve yaratıcı, ulusal ve evrensel ilik Hizmetleri Yönetim/Denetim erinden en etkili biçimde yararla­ Öğretim ve öğrenci kişilik hizmetlerinin iyi bir şekilde yönüyle tum olarak geliştirmele­ yürütülmesi İçin gerekli personel, araç, gereç vb. sağlama yönelik hizmetlerin tümü ve programları yürütmekle yükümlü Örgüt erlik Hizmetleri özel Eğitim/Özel r^ şma Yetiştirme Hizmetleri Sosyal/Kültürel ve yayma Hizmetler erleştirme erlendirme 1. Başarısızlığı giderici yetiştirme 8oş zaman eğitimi verme i çalışmalan metleri 7 Boş zamanlan değer­ eğerlendirme hizmetleri 7 Özel ilgi ve yetenekleri geliştirme lendirme olanakları ile ilişkiler çalışmalan (gitar, resim kurslan vb.) hazırlama larının hazırlanması 3. İhtiyaca göre gerekli hazırlık kursları 3. İlgilere göre çeşitli •i Özel eğitime muhtaç çocuklara etkinlikleri planlama ve yürütme (spor, sanat, yönelik hizmetler (bina, yol düzenle­ küttür vb.) me. sesli kütüphane vb.)

___________________ . c ~ ~ ~ Rehberlik, bireyin çözmesi, gerçekçi Rehberlik, bireye kendini anlaması. çevredeki mesi, çevresine sa olanakları tanıması ve do$ru kararlar vererek boylece kendini g ozunu gerçekleştirebilmesi fcçin yapılan sistematik bireye yapılan psi ve profesyonel yardım sürecidir. REHBERLİK NEDİR? • Rehberlik bir sürektir. • Rehberlik bireye yardım etme işidir. • Rehberlik yardımı bireye donuktur. • Rehberlik bilimsel ve profesyonel bir yardımdır. • Rehberimin esası bireyin kendini gerçekleştirm e­ ne yardım etmektir. v -------------------- ---------------------------------------------------/

KPSS Eğitim Bilimleri Rehberlik, bireyin sorunlannı çözmesi ve REHBERLİK yaşadığı toplumun ozgur ve sorumlu bir n kendini anlaması, problemlerini üyesi olabilmesi için bireye yardımcı olacak i kararlar alması, kapasitelerini geliştir­ deneyimler kazandırma programıdır. ağlıklı ve dengeli bir uyum yapması ve ^----------------------------- ------------------------------ ^ gerçekleştirmesi için uzman kişilerce ikolojik yardımlardır. REHBERLİK NE DEĞİLDİR? • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, bireye tek yonlu olarak doğrudan doğruya yapılan bir yardım hizmeti değildir. • Psikolojik Danışma ve Rehbercin temelinde, bireye acımak, onu ka­ yırmak. her sıkıntıya düştüğünde ona kol kanat germek gibi bir anlayış yoktur. • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, bireyin sadece duygusal yanı ile ilgilen­ mez. • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, akademik bir öğrenme konusu ya da ders değildir. • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, bir disiplin görevi değildir, yargılamaz ve ceza vermez. • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, her turlu problemi hemen çözebilecek sihirli bir güce sahip değildir. • Psikolojik Danışma vç Rehberlikte kullanılan tum yöntemler ve teknikler amaç değil sadece araçtırlar. • Psikolojik Danışma ve Rehberlik, akıl ve oğût vermek veya kişi karar veremediğinde onun yerine karar vermek değildir. ' ____ __________________________ _______________________________ ___J

Kendini Gerçekleştirme Rch Kendini gerçekleştirme, bireyin her yönüyle kendisinde Kendin varolan kapasiteyi en verimli biçimde geliştirmesi ve böylece mutlu olmasını sağlamaktır. Kendini gerçekleş­ • Gerçekçi tirme. yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu nedenle • Kendini v yaşamın her döneminde ilgi ve yetenek yönünden en • Otonom ust seviyeye ulaşmak için çaba gösterilir. • Demokra • Etkili kişı ömtkSoni • Sorunlan ■ Doğal olm Aşa^ıdakilerden hangisi, kendini gerçekleştirme • Yenilikler aşamasına erişmiş bir bireyin özelliği değildir? • Yaratıcı o • Duygu ve A) Dış dünyayı ve diğer insanları olduktan gibi kabul • Geçmişte etmek 8) Her konunun farklı biçimlerde ele alınabileceği görüşünde olmak O Oavranışlanyla. tüm insanlann eşit değerde oldu­ ğuna inandığını ortaya koymak D) Sorunlan bireyselleştirmeden, nesnel bir biçimde x ele alabilmek 7 E) Ancak yetişkin ve kültürlü kişilerin doğru karar verebileceklerini düşünmek Çözüm: KPSS'de her sene ortalama bir soru kendini gerçek­ leştirme ile ilgilidir. Bu soruda kendini gerçekleştiren bireye ait olmayacak bir özellik açık bir şekilde gö­ rülmektedir. Doğru karar vermek her yaşta, kültürde ve gelişim aşamasında mümkündür. Oç yaşındaki bir çocuktan da gerektiğinde doğru karar vermesi beklenir. Yine bir insan düşük kültür seviyesinde olsa bile en doğal ihtiyaçlarından biri olan özerklikten dolayı kendi seçimlerini kendisi yapabilir ve beklenen de budur. Cevap E'dir.

ni Gerçekleştirmiş Olan Bireylerin Özellikleri Seni neyin foU ftiroc«i(ni düşiln v « onun p«%inden k o f. i olma, ve başkalannı olduğu gibi kabul etme. mi (özerkhk) sahibi olma. Y i''-' atik ve insancıl bir anlayışa sahip olma. ılerarası ilişkiler kurabilme. nn çözümüne dönük olma, ma (içinden geldiği gibi davranma). re ve değişikliklere açık olma. olma. ve düşüncelerini uygun şekilde ifade edebilme, en çok geleceğe donuk olma. REHBERLİĞİN AMACI Bireyin KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİNE yardımcı olma (Nihai Amaç) î

w REHBERLİK İLK Rehberlik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi K‘n bu hizmetler­ le yakından ilişkili olan herkesin (aile. Öğretmen, yönetki. utfnan) ortak bir rehberlik anlayışına sahip olması gerekir. Rehberlik ilkeleri ortak bir anlayışın temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle her şeyden on<e rehberlik hizmetleri yürütülürken dikkat edilmesi gereken ilkelerin bilinmesi gerekmektedir. Bu ilkeler aşağıda sıralanmıştır. 1 Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır. 2 Rehberlik bireye dönüktür ve onun dozerine önem verir. Rehberlik hizmetlerinde gönüllülük esastır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri öğrenci ile ilgili her­ kesin ortak bir anlayış ve iş birliği k*nde çalışmasını gerektirir. S Öğrencilere rehberlik hizmeti verirken onları her yönüyle tanımak gerekir. Rehberlik hizmetlerinde gizlilik esastır. Rehberlik hizmetleri tüm öğrencilere açıktır. Rehberlik hizmetleri her okulun amaç ve ihtiyaçlarına göre (jivçLm y f r y i değişir. Lrndry â 9 Rehberlik hizmetleri planlı, programlı, örgütlenmiş bir biçimde &**yin dtş d u ty V û$rttim it çta Ic n n u p c ç y i ve profesyonel düzeyde sunulmalıdır. Sc< m r * * 'ı0. Rehberlik hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. DuvçAn r tr fa ı ' Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir hizmettir. ö r itn tv U i 2. Rehberlik hizmetleri birey adına karar vermez, her birey seçme özgürlüğüne sahiptir. v.

KPSS Eğitim Bilimleri KELERİ Rehberlik, bireye tek yönlü olarak verilen bir yardım hizmeti değildir. Yani rehberlik yardımında hem yardımı alan hem de yardımı veren kişinin karşılıklı etkileşimi söz konusudur. i Rehberlik hizmetlerinde bireye acımak, her sıkıntıya düştü­ ğünde ona kol kanat germek gibi bir anlayış yoktur. 1s Rehberlik hizmetleri bireyin sadece duygusal yanı ile değil; sosyal, zihinsel, hatta fiziksel nitelik gösteren her turlu gelişim sorunu ile ilgilenir. 6 Rehberlik hizmetlerinde kullanılan butun teknikler ve yöntem­ ler, amaç değil, sadece bireyi tanımada kullanılan araçlardır. 17. Rehberlik bir disiplin aracı değildir; yargılamaz, eleştirmez, ceza vermez. Rehberlik hizmetleri her türlü sorunu hemen çözecek bir güce sahip değildir. EĞİTİM-ÖĞRETİM VE REHBERLİK ARASINDAKİ FARKLAR fCİTIM OCftUİM M H 8C R IIK Oftm ofrrin f tr it n o ot*A * bir h a m rttf. O c^n^i tic ty t y $ c *lk brf h im # « * . â y a it o&up d f)U t K illr d j Wqi n r t 'u r f r * u n m j , Lfftjr«-* v t tcç»gfM ya^arîı w ¿ w tr tfiv v t ytvrD Bartyn K d u x rfw a y iw ta. A f c A yoktyf. b tty r g & x A j o ljfii. lu ö k n r« ç r r t tt r t . ir r lt iU tc a jV J t t r t f n « t i 9t<rta«rvr*<*iY* y f r x iiu Net w m * v t Ö M jtr V n im i yoktur. A n a * t o y d t rw y d T J ç d tft ö t^ rjm rtirin .¿ tQ tritrfrlm e u iW to n w u A * fcut t i t f t v jJ e n tâ Ç rA i b t r f c <«*U<v Disipin w a n yoktur. 5 * i « f b rty m fcm iı b r A n & v ç tr * rtm e v n f y ı r t m a ryvA # dm M k. t y t t i n t v t r th b t ii d h izm H k ri bilim vri t t m d k r t d iy jm r.

Rehberlik REHBERLİĞİN GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Okul yapısındaki değişme ve gelişmeler Bireysel farkların eğitimde dikkate alınmasının zorunluluğu Çağdaş eğitim anlayışının benimsenmesi Demokratik toplumlarda bireylere tanınan seçme özgürlüğü Demokratik yaşamın karar verme g ucune sahip bireyler gerektirmesi Eğitimde bireyin duygusal yönüne verilen önemin giderek artması Psikometri alanında meydana gelen gelişmeler Okul yapısındaki değişme ve gelişmeler Boş zamanlan değerlendirme gereksinimi Okullarda uyumsuzluk sotunlanndaki artış Öğrenci başarısızlıktan

REHBERLİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ Rehberlik çalışmalannın başlangıcı ve gelişiminde A8D Öncülük yapmıştır. 1908 yılında Frank Parson'Boston Meslek Bürosu'nu kurarak bireylerin ilgi ve yeteneklerine uygun meslek seçmelerine yardımcı olmaya başlamıştır. JDünyada tik rehberitte çalışmalan MESLEKİ REHBERLİK kapsamında yapdmtşar. 1913 yılında, rehberlik hizmetleri eğitim sisteminde uygulanmaya başlanmıştır. ülkemizde rehberlik hizmetlerinin gelişimi ülkemizde rehberlik, bir kavram olarak eğitim sistemimize 1950Terde girmeye başlamış­ tır. 0 tarihten itibaren rehberlik hizmetleri ile ilgili gelişmeler aşağıdaki gibidir İlk kez 1953-1954 yıllarında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji ve Özel Eğitim bölüm­ leri ders programlarına Rehberlik dersi konulmuştur. 195S‘te Ankara Demirlıbahçe İlköğretim Okulunda ilk Rehberlik Merkezi açılmıştır, j Aynı tarihte Istanbulda ve 1956 yılında Ankara'da Deneme Lisesinin d m prog­ ramları rehberliği esas alan bir eğitim anlayışryia hazırlanmış ve uygulamaya geçilmiştir. 1959 yılında İstanbul ve İzmir'de, daha sonra ise diğer illerimizde Rehberlik ve Araştırma Merkezleri açılmıştır. 1960dan sonra ülkemizde planlı kalkınma donemi başlamış ve rehberlik konusu ilk kez 7. Milli Eğitim Şurasında ele alınmıştır. Milli Eğitim Şurasında rehberliğin çeşitlendirilmesi ve 9. Milli Eğitim Şurasında or­ taöğretim birinci sınıfın (lise 1) yöneltme sınıfı olması yönünde kararlar alınmıştır. ME8 1970-1971 yıllarında 24 okulda rehberlik uygulamalarım başlatmıştır ve 1974-1975 yıllannda bütün orta dereceli okullarda rehberlik çalışmaları resmen uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde rehberlik hizmetleri ile ilgili olarak 1980de Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Mudurluğu kurulmuştur. Rehberlik hizmetlerine ilişkin en son düzenleme 2001 yılında Rehbedık ve Psiko­ lojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği ile yapılmıştır.

72 BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE REHBER Tartım Kriz Yto ttim li Rrhbtriık probifffldunrfcrm dj. probfcnw rttrvrt Uibmtfi h iflixtk ly ıttştirid ((arebuluaı) R*hb*riık önt*7Xi Rfhtxriik kapsamjfcudfc CeliVmwl Rfhbtflık vjfoün b«rprobfcır«fiirı(töm û »çr rtfıb iftt yarörrwJi &uıc&mvu?Axumian oatfi çıVmad*ıvr budorvntmn i»}rf<xıurm ıdi tx*> tkmtu sonuçlar$*Jrr#itn «nitnmttıtrvajU mim tumti turu £rfr,rı Ö0r*<nrin ç^vr.Vrr. 4>\\j y ijlö f rffw 9«jrm «r>f jr*öm o cünrp r&ixıik turudu. r REHBERLİK MO Parson Modeli i 1908 yılında Frank Rehberliği Eğitim Süreci Klinik Yaklaşım Parson'un ilk mesleki ile Kaynaştıran Model büroyu kurmasıyla, (Özellik Faktör Modeli) rehberlik 'mesleğe Rehberliği eğitim ile Özdeş yöneltme* ile et anlamlı gören bu modele göre 8ireysel farkların öneminin anlaşıl­ görülmeye başlan­ rehberlik, her şeyden önce ması ve eğitimin bireysel gereksi­ mıştır. Bu bağlamda eğitimin bir parçasıdır ve nimlere uyarlanması gereği, eğitim mesleki rehberlik, amacı öğrencinin okula ve kurumlarında rehberlik hizmetlerine bireylerin özelliklerinin okul dışındaki çevresine daha çok önem verilmesine neden incelenmesi, işlerin uyum sağlamasına yardımcı olmuştur. Bu modele göre, rehberlik çO/ümlenmesi ve bu iki olmaktır. Bu modelin tem­ hizmetlerinde bireyin sorununun kaynaktan elde edilen silcisi olan Brevver'e göre nedenini ortaya çıkarmak ve soru­ verilerin karşılaştırılıp eğitim ve rehberlik arasında nun çözümüne yönelik yardımlar eşleştirilmesi süreci amaç, yöntem ve sonuçlan önemlidir. Klinik model, bireyin soru­ olarak tanımlanmıştır. bakımından hiçbir fark nunun kaynağının ona uygulanacak yoktur. testler, gözlem ve benzeri ölçme araçlarından elde edilen sonuçlara dayanılarak bclirlenebıleceğl görü­ şündedir. 8u bağlamda, klinik yakla­ şım. buğun rehberlik hizmetlerinde kullanılan birçok ölçme aracının geliştirilmesine buyuk katkılarda bulunmuştur. Lıl ‘ _

KPSS Eğitim Bilimleri RLİK ANLAYIŞINDAKİ DEĞİŞMELER ö rı*k k rt Dc^iJikötrt m#uj L*!rr\\j. to^tnru. A r, rtrr*, iiyrxJ t* NWab^ljAtUrrru. jrafcnbm c vtitfı. onvri tonmtntntnukaim*A etajt* yaşayan btftyVrtyardwo otat yxt Ki&ti/iii frtıjm **unu yaşıyan Urtjvı **£14 fctışm k m tv n i jardma eimt ruto. l& 6$rrtm 4 w S. vtd tÇ tr> & & r» (rçmUk Âm ttr» KıUondj t r ç t f t t diottnr* grdüVrindf d*fu u çnbkm ytptmltrr» sa^am* Irt* 6^mct%wı >çnöf bufejn&jfoj yfom öft-»mr>ıfr b*>*r\\jv yrytw vyır-Aiı&yr* tttiw y . İtim i* kazanm*. b* h lflrW im i 9 6 i ç im V rt r tk * b * }< U jf k u a v ru u n j y*d m o c*M DELLERİ Karar Vermeye Yardımcı Bir Süreç İçinde bulunduğu gelişim dönemini ne kadar Olarak Rehberlik başarılı yaşarsa ardından gelecek gelişim dönem­ lerini de başarıyla yaşayacağı anlamım taşıyan Demokratik toplum yaşamı sık sık bireylerin bu anlayış, bireysel gelişim dönemlerini dikkate tercihler yapmalarını gerektirecek durumlar almayı gerekli kılmıştır. Etkili rehberlik hizmetleri yaratmaktadır. İşte toplumun bireye sun­ için öğrencilerin gelişim özelliklerini, ihtiyaçlarını, duğu eğitsel, mesleki ve benzer seçenekler beklentilerini ve sorunlarını iyi tanımak gerekir. arasından bireyin kendine en uygun olanı­ İşte gelişimsel model, rehberlik hizmetlerinin bi­ na karar vermesine yardımcı süreç olarak reylerin gelişim görevlerini başarmalanna yardım­ gören bu modele göre rehberlik hizmetle­ cı olacak nitelikte verilmesi gerektiğini savunur. rinde bireyin sağlıklı kararlar alabilmesi için gerekli yardımlar verilmelidir. GunumonJi uftemc6t 6 ih i tun dunyadi ırfcfc*fQk htfTntfVriftn tfrrx<j7> y^tananiayrşçtirjjrmei rehberWktic. G tfeo tluriYaklaş» C dişim «! Yaklaşın • Kriz odak*yardm htfjwti • Gtkyntyila^tay» *r LcAıy<i}ûrx:ıy#dn hun*tı • M gım rr*»* yirxftm fed iki • km şd tjjn atanlmru jrtfftt Ltrm örm ı • UrmancdaıA • O jrrtm tncdtfi • wfVfpiMtfaiâHfıj•fİ1X»W. * —iU1 • nlt»le.iro.a/nöj.çcinm-c.K1tv-M*tt • • Zamançıprtçtti fr v n ri • Pregram bû(ûnlu$u xj*6t ö jrru n jd iijn jtrin } • Û^rtm likaynajinlm i} • YipdUnmımr} • ftçu'*Ut • Yaroiinitoum m w rfcrT* • Yarciiflidt^ ffVfldrm fvtçtkjCnT*

Rehberlik REHBERLİK Ş b i m h g R b • •

K HİZMETLERİ Şekilde rehberlik hizmetlerinin birbirleriyle ilişkisi gösterilmiştir. 8u hizmetlerin bir- birleriyle kesişen daireler şeklinde verilmesinin nedeni, zaman zaman bir hizmet içerisinde sunulan bir etkinim in diğer bir hizmetin de kapsamı içerisinde yer alabil­ mesidir. Örneğin, 'öğrenciye mesleki ilgi envanteri uygulamak' bir 'bireyi tanıma hizmeti'dir. Ancak bu etkinlik 'yöneltm e ve yerleştirme hizm eti'nin içerisinde de gerçekleştirilmiş olabilir. Rehberlik hizmetlerinin merkezinde ise 'psikolojik danışma' hizmeti yer alır ve reh­ berlik, birbirini tamamlayan birçok hizmeti içerir. Özetle; • Rehberlik hizmetleri bir butundur, birbirlerini tamamlar. Sazı etkinlikler birden fazla hizmet içerisinde yer alsa da her hizmet kendine ozgû etkinlikleri içerir. • Tum hizmetlerin merkezinde psikolojik danışma yer alır.

Rehberlik PvkoJojık danışman ve danışan arasındaki terapotık ilişkinin koşullan Psikolojik Danama Empatik anlayış Koşulsuz kabul l^ten ve samimi olma (SoydamlıkJ Olumlu saygı Bağdaşım İdinde olma Bütün bunlann danışana iletilmesi


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook