["muhabere \n(a.i. haber'den. c. muh\u00e2ber\u00e2t) haberle\u015fme; mektupla\u015fma \nHut\u00fbt-i muhabere \ntelgraf hatlar\u0131 \nmuhabere me'muru \ntelgraf\u00e7\u0131 \nmuhabir \n(a.s. haber'den) haberci, haber veren kimse; bir yerden \ngazeteye haber, havadis g\u00f6nderen kimse \nmuh\u00e2c\u00e2t \n(a.i.) bulmaca, bilmece \u00fczerinde birbirleriyle zek\u00e2 yar\u0131s\u0131na \n\u00e7\u0131kma \nmuh\u00e2c\u00e2t \n(a.i. hecv'den) birbirini hicvetme, yerme \nmuh\u00e2cce \n(a.i. h\u00fcccet'den) huk. iddia edip m\u00fcn\u00e2ka\u015fa ederek deliller ve \nispatlar g\u00f6sterme \nmuhacceb \n(a.s.) perde ile ayr\u0131lan, perdelenmi\u015f, (bkz: tecr\u00eed) \nmuhaccel \n(a.s.) 1. zifafh\u00e2neye, gerde\u011fe konulmu\u015f. 2. i. aya\u011f\u0131 sekili, \nbeyazl\u0131 at \nmuhaccil \n(a.s. haclet'den) tahc\u00eel eden, utand\u0131ran \nmuh\u00e2cem\u00e2t \n(a.i. h\u00fcc\u00fbm'dan. mu-h\u00e2ceme'nin c.) h\u00fccumlar, sald\u0131r\u0131\u015flar \nmuh\u00e2ceme \n(a.i. h\u00fcc\u00fbm'dan. c. muh\u00e2cem\u00e2t) 1. h\u00fccum etme, sald\u0131rma. 2. \nher taraftan birden sald\u0131rma \nmuhaceret \n(a.i. hicret'den) muhacirlik, g\u00f6\u00e7 etme, g\u00f6\u00e7 \nmuh\u00e2ceret-i akvam \n1) kavimlerin muhacereti, g\u00f6\u00e7\u00fc; 2) tar. M\u00eel\u00e2d\u00ee IV. as\u0131rda, \nAvrupa do\u011fusunda Hunlar\u0131n tazy\u00eeki ile meydana gelen \nkavimler g\u00f6\u00e7\u00fc \nmuh\u00e2cet \n(a.i. hecv'den) birbirini hicvetme \nmuh\u00e2ceze \n(a.i.) f\u0131s\u0131ldamak \nmuhacim \n(a.s. h\u00fcc\u00fbm'dan) sald\u0131ran, h\u00fcc\u00fbmeden \nmuhacimin \n(a.s. muh\u00e2cim'in c.) sald\u0131ranlar; \u00fc\u015f\u00fc\u015fenler \nmuhacir \n(a.s. ve i. hicret'den. c. muh\u00e2cir\u00een) g\u00f6\u00e7men, g\u00f6\u00e7 eden, bir \n\u00fclkeden kalk\u0131p bir ba\u015fka \u00fclkede yerle\u015fen \nmuhacirin \n(a.s. ve i. muh\u00e2cir'in c.) l . g\u00f6\u00e7menler, g\u00f6\u00e7 edenler, bir \n\u00fclkeden kalk\u0131p bir ba\u015fka \u00fclkede yerle\u015fenler. 2. Hz. \nPeygamber'in emriyle Mekke'den Medine'ye g\u00f6\u00e7 edenler, \n(bkz. ens\u00e2r) \nmuh\u00e2daa, muh\u00e2daat \n(a.i. had'dan) h\u00eele etme, oyun etme, aldatma \nmuh\u00e2dara \n(a.i.). (bkz: m\u00fcnazara) \nmuh\u00e2dar\u00e2t \n(a.i. muh\u00e2dara'mn c.). (bkz. muh\u00e2zar\u00e2t) \nmuh\u00e2d\u00e2t \n(a.i.) hediyele\u015fmek \nmuhaddab \n(a.s.) ; tahd\u00eebolunmu\u015f, boyanm\u0131\u015f, (bkz: muhazzab) \nmuhadda \n(a.s.) tahd\u00eer olunmu\u015f, ye\u015fil renk verilmi\u015f, ye\u015file boyanm\u0131\u015f, \n(bkz. muhazzar) \nmuhadde \n(a.s. hadde'den) 1. s\u0131n\u0131rlanm\u0131\u015f. 2. bilenmi\u015f \nmuhaddeb \n(a.s. hadeb'den) 1. kanburlu, t\u00fcmsekli. 2. geo. d\u0131\u015fb\u00fckey, \nkonveks, fr. convexe \nmuhaddeb\u00fc't-tarafeyn \niki yan\u0131 t\u00fcmsekli, bombeli d\u00fcrb\u00fcn cam\u0131 \nmuhadded \n(a.s.) tahd\u00eededilmi\u015f, s\u0131n\u0131r\u0131 \u00e7izilmi\u015f, s\u0131n\u0131rlanm\u0131\u015f \nmuhadded \n(a.s.) eti buru\u015fmu\u015f olan \nmuhadder, muhaddere \n(a.s.c. muhadder\u00e2t) kapal\u0131, \u00f6rt\u00fcl\u00fc, namuslu kad\u0131n; M\u00fcsl\u00fcman \nkad\u0131n\u0131 \nmuhadder\u00e2t \n(a.s. muhaddere'nin c.) kapal\u0131, \u00f6rt\u00fcl\u00fc, namuslu kad\u0131nlar; \nM\u00fcsl\u00fcman kad\u0131nlar\u0131 \nmuhaddes \n(a.s. hads'den) 1. tahd\u00ees olunmu\u015f, haber verilmi\u015f. 2. \u015f\u00fckranla \nbildirilmi\u015f ","muhaddese \n(a.s.) [\"muhaddes\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhaddes) \nmuhaddid \n(a.s.) 1. tahd\u00eededen, s\u0131n\u0131r\u0131m \u00e7izen, s\u0131n\u0131rlayan. 2. bileyici, \nkeskinle\u015f-tirici \nmuhaddir, muhaddire \n(a.s. hadr'den) tahd\u00eer eden, hissi uyu\u015fturucu, uyu\u015fturan, fr. \nnarcotique \nEdviye-i muhaddire \nhek. uyu\u015fturucu il\u00e2\u00e7lar \nmuhaddir \n(a.s.) kabartan, \u015fi\u015firen \nDarbe-i muhaddire \nkabart\u0131p \u015fi\u015firen vuru\u015f \nmuhaddire \n(a.s.) [\"muhaddir\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhaddir) \nmuhaddir\u00e2t \n(a.i. muhaddire'nin c.) uyu\u015fturucu il\u00e2\u00e7lar \nmuhaddis \n(a.s. had\u00ees'den. c. muhaddis\u00een) had\u00ees ile me\u015fgul olan, Hz. \nMuhammed'in s\u00f6zlerini bildirmi\u015f olan kimse \nmuhaddis\u00een \n(a.s. muhaddis'in c.) had\u00ees ile me\u015fgul olanlar, Hz. \nMuhammed'in s\u00f6zlerini toplam\u0131\u015f olan kimseler \nmuhaddis \n(a.s. hads'den) tahd\u00ees eden, kula\u011f\u0131 t\u0131rmalayan \nmuh\u00e2dene \n(a.i.). (bkz: muh\u00e2denet) \nmuh\u00e2denet \n(a.i.) dostluk, yak\u0131n ahbapl\u0131k \nmuh\u00e2denet \n(a.i.) bar\u0131\u015fma, bar\u0131\u015f\u0131k olma. (bkz. mus\u00e2laha) \nmuh\u00e2dese \n(a.i. hadis'den) konu\u015fma; hik\u00e2ye s\u00f6yleme [birbirlerine] \nmuh\u00e2de\u015fe \n(a.i.) t\u0131rmalama, zahmet, s\u0131k\u0131nt\u0131 verme \nmu hadi' \n(a.s. had' ve h\u0131d'den) h\u00eele yapan, aldatan \nmuh\u00e2di-\u00e2ne \n(a.f.zf.) h\u00eele ile, aldatarak \nmuh\u00e2di\u015f \n(a.s.) t\u0131rmalay\u0131c\u0131, zahmet ve \u0131zt\u0131rap verici \nmuhadrem \n(a.s. hadram'dan) C\u00e2hiliye devrinde do\u011fan ve isl\u00e2ml\u0131k \nzaman\u0131nda da ya\u015fayan kimselere verilen bir ad \nmuhadrem\u00een \n(a.i. muhadrem'in c.) C\u00e2hiliyeti ve Isl\u00e2m\u0131 idr\u00e2k eden ve ikinci \nderece \u00eetib\u00e2r olunan Arap \u015f\u00e2irleri \nmuhafaza \n(a.i. h\u0131fz'dan) ; h\u0131fzetme, saklama, koruma, kay\u0131rma, (bkz. \nvikaye) \nmuh\u00e2faza-k\u00e2r \n(a.f.zf.) tutucu, bir \u015feyi oldu\u011fu gibi, de\u011fi\u015ftirmeden tutmak \nisteyen, eskiye ba\u011fl\u0131, fr. conservateur \nmuh\u00e2faza-k\u00e2r\u00e2ne \n(a.f.zf.) muhafazak\u00e2r olana yara\u015f\u0131r yolda \nmuhafaza \n(a.i.) muhaf\u0131zl\u0131k, koruyuculuk \nmuh\u00e2fete \n(a.i.) yava\u015f okuma; s\u00f6yleme \nmuhaffef \n(a.s. \nhiffet'den) \n1. \ntahfif \nolunmu\u015f, \nhafifletilmi\u015f, \nhafiflendirilmi\u015f. 2. g. s. bir yaz\u0131 sitili \nmuhaffefe \n(a.s. hiffet'den) [\"muhaffef in m\u00fcen.]. (bkz: muhaffef) \nmuhaffif \n(a.s. hiffet'den) hafifleten, hafifletici \nEsb\u00e2b-\u0131 muhaffife \nhafifletici sebepler [su\u00e7u] \nmuhaffife \n(a.s. hiffet'den) [\"muhaffif in m\u00fcen.]. (bkz: muhaffif) \nmuhaf\u0131z \n(a.s. h\u0131fz'dan) 1. muhafaza eden, de\u011fi\u015ftirmeyen saklayan, \nkoruyan. 2. i. bek\u00e7i \nmuhaf\u0131z\u0131n \n(a.i. muh\u00e2f\u0131z'\u0131n c.) muhafaza edenler, bir yeri koruyup \nbekleyenler \nmuh\u00e2k \n(a.i.) her arab\u00ee ay\u0131n\u0131n son \u00fc\u00e7 gecesi, [kelimeyi, \u00fc\u00e7 harekesiyle \nde kullanmak caizdir], (bkz: mah\u00e2k, mih\u00e2k) \nmuh\u00e2k\u00e2t \n(a.i.) birbirine hik\u00e2ye s\u00f6yleme \nmuh\u00e2k\u00e2t \n(a.i.) ahmak yerine koyma [birini] \nmuh\u00e2kem\u00e2t \n(a.i. muh\u00e2keme'nin c.) muhakemeler ","muhakeme \n(a.i. h\u00fckm'den. c. muh\u00e2kem\u00e2t) 1. d\u00e2va i\u00e7in iki taraf\u0131n \nmahkemeye ba\u015fvurmas\u0131. 2. iki taraf\u0131 dinleyip h\u00fck\u00fcm verme. \n3. bir h\u00fck\u00fcm \u00e7\u0131karmak i\u00e7in bir i\u015fi zihinde inceleme. 4. \nyarg\u0131lama. 5. fels. uslamlama, *usa vurma \nmuh\u00e2keme-i g\u0131y\u00e2biyye \nhuk. g\u0131yab kar\u00e2r\u0131, davac\u0131lardan biri veya ikisi haz\u0131r \nbulunmad\u0131klar\u0131 halde mahkemece verilen h\u00fck\u00fcm \nMuh\u00e2kemet\u00fc'l-L\u00fbgateyn (iki dilin kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131) \u00fcnl\u00fc T\u00fcrk \u015f\u00e2iri Ali \u015e\u00eer Nev\u00e2\u00ee'nin \nbir eseri olup T\u00fcrk\u00e7e ile Fars\u00e7an\u0131n kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131 ve b\u00e2z\u0131 \nalanlarda T\u00fcrk\u00e7enin bu dile \u00fcst\u00fcn olu\u015fu konusunu ele alm\u0131\u015ft\u0131r \nmuh\u00e2ki \n(a.s.) benzeyen, benzer olan \nmu hakka \n(a.i.) 1. hak iddia etme. 2. \u00e7eki\u015fme \nmuhakkak, muhakkaka \n(a. s. hakk'dan) 1. tahkik olunmu\u015f, hakikati, ger\u00e7ekli\u011fi, \ndo\u011frulu\u011fu belli olmu\u015f; do\u011fru. 2. her halde, ne olursa olsun, \n(bkz: mutlaka) \nmuhakkar \n(a.s. hakaret'den) tahk\u00eer olunmu\u015f, hakarete u\u011fram\u0131\u015f, hor ve \nhakir tutulmu\u015f \nmuhakkem \n(a.s. h\u00fckm'den). (bkz. muhkem) \nmuhakkik \n(a.s. hakk'dan c. muhakkikin) tahkik eden, hak\u00eekati, ger\u00e7e\u011fi \naray\u0131p meydana \u00e7\u0131karan; soru\u015fturucu \nmuhakk\u0131k-\u00e2ne \n(a.f.zf.) hak\u00eekati, ger\u00e7e\u011fi ara\u015ft\u0131rana yak\u0131\u015facak yolda \nmuhakkikin \n(a.s. muhakk\u0131k'\u0131n c.) muhakk\u0131klar, hak\u00eekati, ger\u00e7e\u011fi bulup \nmeydana \u00e7\u0131karanlar \nmuhakkir \n(a.s. hakeret'den) tahk\u00eer e-den, hakir ve hor g\u00f6ren \nmuhakkir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) tahk\u00eer edercesine \nmuhal \n(a.s.) m\u00fcmk\u00fcn olmayan, olamaz, olmaz, olmayacak \nHay\u00e2l-i muhal \nimk\u00e2ns\u0131z, olanaks\u0131z \u015fey \nmuhale ta'l\u00eek \nolmaza ba\u011flama \nmuh\u00e2laa \n(a.i. hal'den) huk. kad\u0131n\u0131n kocas\u0131na biraz mal vermek \nsuretiyle birbirlerinden resmen ayr\u0131lmalar\u0131 \nmuhalasat \n(a.i.). (bkz. muh\u00e2leset) \nmuh\u00e2l\u00e2t \n(a.s.c.) muhal olan, m\u00fcmk\u00fcn olmayan, olamaz, olmaz, \nolmayacak \u015feyler \nmuh\u00e2lata \n(a.i. halt'dan. c. muh\u00e2-lat\u00e2t) 1. kar\u0131\u015fma, (bkz: ihtil\u00e2l). 2. g\u00fczel \nuyu\u015fma, anla\u015fma, (bkz: h\u00fcsn-i imtiza\u00e7) \nmuh\u00e2lat\u00e2t \n. . (a.i. muh\u00e2lata'n\u0131n c.) 1. kar\u0131\u015fmalar. 2. g\u00fczel anla\u015fmalar \nmuh\u00e2lefet \n(a.i. halfden) birbirine kar\u015f\u0131 yemin etme, antla\u015fma \nmuhalefet \n(a.i. s\u00fcl. halefe'den) muhaliflik, uygunsuzluk, ayk\u0131r\u0131l\u0131k; \nd\u00fc\u015fmanl\u0131k, (bkz: z\u0131dd\u0131yyet) \nmuhalefettin li'l-hav\u00e2dis mahl\u00fbkat\u0131n (yarat\u0131klar\u0131n) hi\u00e7birine benzememek s\u0131fat\u0131 ve h\u00e2li. \n[Allah'\u0131n s\u0131fatlar\u0131ndand\u0131r] \nmuh\u00e2leset \n(a.i. hul\u00fbs'dan) birbiriyle dost\u00e7a ge\u00e7inme, dostluk ve iyi \nmuamele etme \nmuhalhil \n(a.s.) 1. havay\u0131 hafifleten. 2. fiz., kim. analizleyen. 3. eriten, \nfr. solvent \nmuhalif \n(a.s. muh\u00e2lefet'den) 1. muhalefet eden, ayk\u0131r\u0131l\u0131k g\u00f6steren, \nuymayan, uygun olmayan. 2. birinin d\u00fc\u015f\u00fcncesine z\u0131t \nd\u00fc\u015f\u00fcncede bulunan \nmuh\u00e2lif-i akl \nak\u0131l ve mant\u0131\u011fa ayk\u0131r\u0131 d\u00fc\u015fen \nmuh\u00e2lif-i \u0131rak \nmuz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin pek eski bir m\u00fcrekkep makam\u0131 olup \nXVIII. as\u0131r ortalar\u0131na kadar kullan\u0131lm\u0131\u015f, sonra terkedilmi\u015ftir. ","[Gaz\u00ee Giray'\u0131n XVI. as\u0131r sonlar\u0131ndan kalma pe\u015frev ve saz \nsema\u00eesi, makama mis\u00e2ldir] \nmuh\u00e2lif-i kaide \nmant. d\u00fczg\u00fcs\u00fcz, fr. anormal \nmuhalif kuvve-i elektr\u00eek\u0131yye fiz. z\u0131t elektromotor kuvvet \nmuhalife \n(a.s. muh\u00e2lefet'den) [\"muhalif in m\u00fcen.]. (bkz: muhalif) \nmuhalifin \n(a.s. muhalifin c.) ayk\u0131r\u0131l\u0131k g\u00f6sterenler, z\u0131t d\u00fc\u015f\u00fcncede olanlar \nmuhall\u00e2 \n(a.s. hal\u00e2'dan) tahliye olunmu\u015f, s\u00fcslenmi\u015f, s\u00fcs yap\u0131lm\u0131\u015f, \ndonat\u0131lm\u0131\u015f \nmuhall \u00e2 \n(a.s. hal\u00e2' ve h\u00e2l\u00ee'den) 1. tahliye olunmu\u015f, bo\u015falt\u0131lm\u0131\u015f. 2. \ns\u00fcslenmi\u015f, s\u00fcs yap\u0131lm\u0131\u015f \nmuhallak \n(a.s.) 1. t\u0131ra\u015f olmu\u015f. 2. hac\u0131lar\u0131n Mina'da t\u0131ra\u015f olduklar\u0131 yer \nmuhalled \n(a.s. huld'den. c. muhalled\u00een ve muhalled\u00fbn) tahl\u00eed olunan, \ndaim\u00ee, s\u00fcrekli olarak kalan, (bkz. ebed\u00ee) \nmuhalled\u00e2t \n(a.s. muhalled'in c.) 1. kalacak \u015feyler. 2. \u015faheserler \nmuhalled\u00een \n(a.s. muhalled'in c.) daim\u00ee, s\u00fcrekli olarak kalan \u015feyler \nmuhalled\u00fbn \n(a.s. muhalled'in c.) (bkz. muhalled\u00een) \nmuhallef \n(a.s.) 1. geride kalan. 2. i. \u00f6lenin b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 mal. (bkz. tereke) \nmuhallef\u00e2t \n(a.i. muhallefe'nin c.) \u00f6len bir kimsenin b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 \u015feyler, (bkz. \nmetr\u00fbk\u00e2t) \nmuhallefe \n(a.i.) \u00f6len bir adam\u0131n dul kalan kam\u0131 \nmuhallel\u00fc'n-leh \n(a.b.i.) huk. [eskiden] \u00fc\u00e7 tal\u00e2k ile bo\u015fad\u0131\u011f\u0131 kad\u0131n\u0131, mahz\u00e2 \nkendisine hel\u00e2l olmak \u00fczere ba\u015fkas\u0131na tezv\u00eece raz\u0131 olan \nmuhalles \n(a.s.) tahl\u00ees olunmu\u015f, kurtar\u0131lm\u0131\u015f \nmuhall\u00ee \n(a.s. hal\u00e2'dan) tahliye eden, bo\u015faltan \nmuhallid \n(a.s. huld'den) devaml\u0131, s\u00fcrekli k\u0131lan, ebed\u00eele\u015ftiren \nmahallide \n(a.s. huld'den) [\"muhallid\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhallid) \nmuhallil \n(a.i.) huk. [eskiden] \u00fc\u00e7 tal\u00e2k ile bo\u015fanan bir kad\u0131n\u0131, mahz\u00e2 \neski kocas\u0131na hel\u00e2l k\u0131lmak i\u00e7in, bu kad\u0131nla evlenen kimse, \n[bu hareket k\u00f6t\u00fc say\u0131l\u0131r] \nmuhallil \n(a.s. h\u00e2l\u00ee'den) 1. tahlil eden, analiz yapan. kim. \u00e7\u00f6z\u00fcmleyen. \n2. hek. yumrular\u0131, \u015fi\u015fleri veya bir iltihab\u0131 iyi eden il\u00e2\u00e7 \nmuhallil\u00e2t \n(a.i. muhallile'nin c.) hek. iltihaplan, \u015fi\u015fleri, yumrulan iyi \neden il\u00e2\u00e7lar \nmuhalifle \n(a.s.) [\"muhallil\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhallil) \nmuhallis \n(a.s. hal\u00e2s'dan) tahl\u00ees eden, kurtaran \nmuhallit \n(a.s. halt'dan) tahl\u00eet eden, kar\u0131\u015ft\u0131ran \nmuhallim \n(a.s. hilm'den) hal\u00eem eden, sakin, yava\u015f k\u0131lan \nmuhalliye \n(a.i.) fiz. bo\u015falta\u00e7 \nmuhalliyet\u00fc'l-hev\u00e2 \nfiz. hava bo\u015faltma tulumbas\u0131 \nmuhall\u00fcn-leh \n(a.b.s.) 1. kendisine hel\u00e2l olan. 2. f \u0131 k. bo\u015fad\u0131\u011f\u0131 kar\u0131s\u0131, ba\u015fka \nbirisiyle evlenip bo\u015fand\u0131ktan ve bir iddet devresi bekledikten \nsonra tekrar kendisine d\u00f6nmesi \u015fer'an kabul edilen koca \nmuh\u00e2l\u00fcn aleyh \n(a.s.) f\u0131k. \"aleyhine g\u00f6nderilen\" havaleyi kabul eden kimse \nmuh\u00e2l\u00fcn bih \n(a.s.) f\u0131k. birine havale olunan mal \nmuh\u00e2l\u00fcn leh \n(a.s.) \"lehine g\u00f6nderilen\" f\u0131k. alacakl\u0131 olan kimse, (bkz: \nd\u00e2yin) \nmuh\u00e2m\u00e2t \n(a.i.) 1. koruma. 2. avukatl\u0131k etme \nmuh\u00e2mese \n(a.i.) f\u0131s\u0131lda\u015fma \nmuh\u00e2m\u00ee \n(a.i.) 1. m\u00fcdafaa eden, savunan, koruyan. 2. avukat ","muhammara \n(a.i.) son y\u0131llarda T\u00fcrkiye'de bir\u00e7ok evlerde yap\u0131lagelen ve \nuzun k\u0131rm\u0131z\u0131 ya\u015f biber ha\u015flan\u0131p ezilerek i\u00e7ine bir miktar \nsal\u00e7a, zeytinya\u011f\u0131, limon, sar\u0131msak, ceviz ve biraz da k\u0131rm\u0131z\u0131 \ntoz biberin kan\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131yla olu\u015fan ve \u00e7erez olarak haz\u0131rlanan \nbir \u00e7e\u015fit Arap yeme\u011fi \nmuhammas \n(a.s.).(bkz: muhammes) \nMuhammed \n(a.h.i.) bir \u00e7ok defalar hamd \u00fc sena olunmu\u015f, tekrar tekrar \n\u00f6v\u00fclm\u00fc\u015f m\u00e2n\u00e2s\u0131na gelen bu kelime, Peygamberimizin ad\u0131d\u0131r. \n[Kendisi'nden evvel de bu ad\u0131 alm\u0131\u015f kimse yoktur] \nMuhammed\u00ee \n(a.s. hamd'den) 1. Hz. Muhammed'e ait, onunla ilgili. 2. (a.c. \nMuhammediyy\u00fbn) Muhammed \u00fcmmetinden olan, M\u00fcsl\u00fcman \nMuhammediyye \n(a.s.) 1. (bkz: Muhammedi). 2. i. Hz. Muhammed'in hay\u00e2t\u0131na \nd\u00e2ir Hac\u0131bayram-\u0131 Vel\u00ee'nin hal\u00eefesi Gelibolulu Muhammed \nefendi taraf\u0131ndan yaz\u0131lm\u0131\u015f olan me\u015fhur manzum eser. 3. \u015e\u00ee\u00ee \nmezhebinin bir kolu \nMuhammediyy\u00fbn \n(a.s. Muhammedi2 nin c.) Hz. Muharnmed'in \u00fcmmetinden \nolanlar, M\u00fcsl\u00fcmanlar \nmuhammen \n(a.s. hamn'den) tahm\u00een edilmi\u015f veya edilen, san\u0131lm\u0131\u015f, san\u0131lan \nmuhammene \n(a.s. hamn'den) [\"muhammen\" in m\u00fcen.]. (bkz. muhammen) \nmuhammer \n(a.s. him\u00e2r'dan) tahm\u00eer olunmu\u015f, e\u015fe\u011fe benzetilmi\u015f, kendisine \ne\u015fek denilmi\u015f \nmuhammer \n(a.s. hamr'dan) 1. tahm\u00eer olunmu\u015f, mayalanm\u0131\u015f, ek\u015fiyip \nkabarm\u0131\u015f. 2. yu\u011furulmu\u015f; \u015farap gibi kaynay\u0131p k\u0131vam\u0131n\u0131 \nbulmu\u015f, (bkz. muhmer) \nmuhammes \n(a.s.) tahamm\u00fcs etmi\u015f, ate\u015f \u00fczerinde k\u0131zd\u0131r\u0131l\u0131p kurutulmu\u015f, \n(bkz: muhammas) \nmuhammes \n(a.s. hums'dan) 1. tahmis edilmi\u015f, be\u015fli, be\u015f katl\u0131. 2. ed. [i.s.] \nher bendi be\u015f m\u0131sral\u0131 olan manzume. 3. geo. be\u015fgen, fr. \npentagone \nmuhammes-i muntazam geo. d\u00fczg\u00fcn be\u015fgen \nmuhammes-i m\u00fctekerrir ed. be\u015finci m\u0131sra\u0131 tekrarlanan muhammes \nmuhammes-i m\u00fczdevic \ned. be\u015finci m\u0131sra\u0131 tekrarlanm\u0131\u015f muhammes. 4. muz. bahr-i \nhaf\u00eef--i s\u00e2n\u00eeden 16 darbl\u0131 beste ve il\u00e2hilerde kullan\u0131lan bir \nusul \nmuhammez \n(a.s. hamz'dan) ham\u0131zlanm\u0131\u015f, oksitlenmi\u015f, paslanm\u0131\u015f \nmuhamm\u0131s \n(a.s.) 1. tava. 2. kahve, m\u0131s\u0131r gibi \u015feyleri kavuran, kavurup \nsatan [kimse] \nmuhamm\u0131z \n(a.s.) humuzlayan, oksitleyen \nmuhammin \n(a.s. hamn'den) 1. tahm\u00een eden, sanan. 2. i. karar veren, de\u011fer \nbi\u00e7en kimse, eksper \nmuhammir \n(a.s. hamr'dan) 1. tahm\u00eer eden, mayalayan, ek\u015fitip kabartan. \n2. yu\u011furan; \u015farap gibi kaynat\u0131p k\u0131vam\u0131n\u0131 bulduran, (bkz: \nmuhmir) \nmuhammir \n(a.s.) k\u0131zd\u0131r\u0131c\u0131 il\u00e2\u00e7 \nmuh\u00e2n \n(a.s. hevn'den) 1. ihanet olunmu\u015f. 2. al\u00e7ak ki\u015fi \nmuh\u00e2net \n(a.s.) [\"muh\u00e2n\" in m\u00fcen.] ihanet eden, h\u00e2in, al\u00e7ak, (bkz: \nmuh\u00e2n2) \nmuhann\u00e2 \n(a.s.) 1. e\u011fri, \u00e7arp\u0131k, b\u00fck\u00fck, dolamba\u00e7. 2. k\u0131nalanm\u0131\u015f \nmuhannes \n(a.s.) korkak, al\u00e7ak, kad\u0131n tabiatl\u0131, kalle\u015f, (bkz: n\u00e2-merd) \nmuhannes\u00e2ne \n(a.zf.) al\u00e7ak\u00e7a, al\u00e7akcas\u0131na, kalle\u015f\u00e7e, kalle\u015f\u00e7esine ","muhannet \n(a.s.) tahn\u00eet olunmu\u015f, mumyalanm\u0131\u015f, (bkz: muhnat) \nmuhannit \n(a.s.) tahn\u00eet eden, mumyalayan \nmuh\u00e2r\u00e2t \n(a.i.) sakal\u0131na g\u00fclerek biriyle alay etme \nmuh\u00e2reb\u00e2t \n (a.i. harb'den. muh\u00e2rebe'nin c.) harbetmeler, sava\u015fmalar; \nharbler, sava\u015flar \nmuharebe \n(a.i. harb'den. c. muh\u00e2re-b\u00e2t) harbetme, sava\u015fma; harb, sava\u015f, \nsava\u015fta yap\u0131lan \u00e7arp\u0131\u015fmalardan her biri. (bkz: ceng, cidal, \nperh\u00e2\u015f, vega) \nmuh\u00e2rese, muh\u00e2reset \n(a. i. hir\u00e2set'den) muhafaza, koruma \nmuh\u00e2rese \n(a.i.) k\u0131\u015fk\u0131rtma, halk\u0131 birbirine d\u00fc\u015f\u00fcrme \nmuh\u00e2rese \n(a.i.) fit verip kavga \u00e7\u0131kartma \nmuh\u00e2rib \n(a.i. harb'den) 1. muharebe eden, sava\u015fan. 2. harb tekni\u011fini \niyi bilen \nmuh\u00e2ribeyn \n(a.s.c.) iki muh\u00e2rib, iki sava\u015f\u00e7\u0131 \nTarafeyn-i muh\u00e2ribeyn \nsava\u015fan iki taraf \nmuharrak \n(a.s. har\u00eek'den) tahr\u00eek olunmu\u015f, yak\u0131lm\u0131\u015f, yanm\u0131\u015f \nmuharref \n(a.s. harfden) tahrif edilmi\u015f, de\u011fi\u015ftirilmi\u015f, kalem oynat\u0131lm\u0131\u015f \n[\u00fczerinde] \nmuharref \n(a.s.) tahrif olunmu\u015f, bunak denilmi\u015f [kendisine-] \nmuharref\u00e2t \n(a.s. muharref in c.) tahrif edilmi\u015f, de\u011fi\u015ftirilmi\u015f \u015feyler \nmuharrefe \n(a.s.) [\"muharref' in m\u00fcen.]. (bkz: muharref) \nmuharrem \n(a.s.i.c. muharrem\u00e2t) 1. tahr\u00eem olunmu\u015f, haram k\u0131l\u0131nm\u0131\u015f. 2. \nkamer takviminin birinci ay\u0131, a\u015fure ay\u0131. [M\u00fcsl\u00fcmanl\u0131ktan \n\u00f6nce bu ayda sava\u015f haram oldu\u011fu i\u00e7in muharrem ad\u0131 \nverilmi\u015ftir. Bu ay\u0131n ilk on g\u00fcn\u00fcnde, Kerbel\u00e2 vak'as\u0131n\u0131n \ny\u0131ld\u00f6n\u00fcm\u00fc olarak matem yap\u0131l\u0131r ve onuncu g\u00fcn\u00fc de a\u015fure \npi\u015firilir]. 3. erkek ad\u0131 \nmuharrem\u00e2t \n(a.i. muharrem'in c.) \u015feriat\u00e7a haram ve yasak olan \u015feyler \nmuharremiyye \n(a.i.) 1. muharrem'in ilk g\u00fcn\u00fc verilmesi \u00e2det olan bah\u015fi\u015f, \ny\u0131lba\u015f\u0131 bah\u015fi\u015fi [hicret y\u0131l\u0131 hesab\u0131yla]. 2. yeni y\u0131l i\u00e7in \ns\u00f6ylenilen kaside; muharrem ay\u0131ndan bahseden \u015fiir \nmuharrem\u00fc'l-har\u00e2m \n(a.it.) Muharrem ay\u0131 \nMuhammediyy\u00fbn \n(a.s. Muhammed\u00ee'nin c.) Hz. Muhammed'in \u00fcmmetinden \nolanlar, M\u00fcsl\u00fcmanlar \nmuhammen \n(a.s. hamji'den) tahmin edilmi\u015f veya edilen, san\u0131lm\u0131\u015f, san\u0131lan \nmuhammene \n(a.s, hamn'den) [\"muhammen\" in m\u00fcen.]. (bk muhammen) \nmuhammen \n(a.s. him\u00e2r'dan) tahm\u00eer olunmu\u015f, e\u015fe\u011fe benzetilmi\u015f, kendisine \ne\u015fek denilmi\u015f \nmuhammer \n(a.s. hamr'dan) 1. tahm\u00eer olunmu\u015f, mayalanm\u0131\u015f, ek\u015fiyip \nkabarm\u0131\u015f. 1. yu\u011furulmu\u015f; \u015farap gibi kaynay\u0131p k\u0131vam\u0131n\u0131 \nbulmu\u015f, (bkz. muhmer) \nmuhammes \n(a.s.) tahamm\u00fcs etmi\u015f, ate\u015f \u00fczerinde k\u0131zd\u0131r\u0131l\u0131p kurutulmu\u015f, \n(bkz: muhammas) \nmuhammes \n(a.s. hums'dan) 1. tahm\u00ees edilmi\u015f, be\u015fli, be\u015f katl\u0131. 2. ed. [i.s.] \nher bendi be\u015f m\u0131sral\u0131 olan manzume. 3. geo. be\u015fgen, fr. \npentagone \nmuhammes-i muntazam geo. d\u00fczg\u00fcn be\u015fgen \nmuhammes-i m\u00fctekerrir ed. be\u015finci m\u0131sra\u0131 tekrarlanan muhammes ","muhammes-i m\u00fczdevic \ned. be\u015finci m\u0131sra\u0131 tekrarlanm\u0131\u015f muhammes. 4. muz. bahr-i \nhaf\u00eef--i s\u00e2n\u00eeden 16 darbl\u0131 beste ve il\u00e2hilerde kullan\u0131lan bir \nusul \nmuhammez \n(a.s. hamz'dan) ham\u0131zlanm\u0131\u015f, oksitlenmi\u015f, paslanm\u0131\u015f \nmuhamm\u0131s \n(a.s.) 1. tava. 2. kahve, m\u0131s\u0131r gibi \u015feyleri kavuran, kavurup \nsatan [kimse] \nmuhamm\u0131z \n(a.s.) humuzlayan, *oksitleyen \nmuhammin \n(a.s. hamn'den) 1. tah-m\u00een eden, sanan. 2. i. karar veren, \nde\u011fer bi\u00e7en kimse, eksper \nmuhammin \n(a.s. hamr'dan) 1. tahm\u00eer eden, mayalayan, ek\u015fitip kabartan. \n2. yu\u011furan; \u015farap gibi kaynat\u0131p k\u0131vam\u0131n\u0131 bulduran, (bkz: \nmuhmir) \nmuhammin \n(a.s.) k\u0131zd\u0131r\u0131c\u0131 il\u00e2\u00e7 \nmuh\u00e2n \n(a.s. hevn'den) 1. ihanet olunmu\u015f. 2. al\u00e7ak ki\u015fi \nmuh\u00e2net \n(a.s.) [\"muh\u00e2n\" in m\u00fcen.] ihanet eden, h\u00e2in, al\u00e7ak, (bkz: \nmuh\u00e2n2) \nmuhann\u00e2 \n(a.s.) 1. e\u011fri, \u00e7arp\u0131k, b\u00fck\u00fck, dolamba\u00e7. 2. k\u0131nalanm\u0131\u015f \nmuhannes \n(a.s.) korkak, al\u00e7ak, kad\u0131n tab\u00eeatl\u0131, kalle\u015f, (bkz: n\u00e2-merd) \nmuhannes\u00e2ne \n(a.zf.) al\u00e7ak\u00e7a, al\u00e7akcas\u0131na, kalle\u015f\u00e7e, kalle\u015f\u00e7esine \nmuhannet \n(a.s.) tahnit olunmu\u015f, mumyalanm\u0131\u015f, (bkz: muhnat) \nmuhannit \n(a.s.) tahnit eden, mumyalayan \nmuh\u00e2r\u00e2t \n(a. i.) sakal\u0131na g\u00fclerek biriyle alay etme \nmuh\u00e2reb\u00e2t \n(a.i. harb'den. muh\u00e2rebe'nin c.) harbetmeler, sava\u015fmalar; \nharbler, sava\u015flar \nmuharebe \n(a.i. harb'den. c. muh\u00e2reb\u00e2t) harbetme, sava\u015fma; harb, sava\u015f, \nsava\u015fta yap\u0131lan \u00e7arp\u0131\u015fmalardan her biri. (bkz. ceng, cidal, \nperh\u00e2\u015f, vega) \nmuh\u00e2rese, muh\u00e2reset \n(a.i. hir\u00e2set'den) muhafaza, koruma \nmuh\u00e2re\u015fe \n(a.i.) k\u0131\u015fk\u0131rtma, halk\u0131 birbirine d\u00fc\u015f\u00fcrme \nmuh\u00e2re\u015fe \n(a.i.) fit verip kavga \u00e7\u0131kartma \nmuh\u00e2rib \n(a.i. harb'den) 1. muharebe eden, sava\u015fan. 2. harb tekni\u011fini \niyi bilen \nmuh\u00e2ribeyn \n(a.s.c.) iki muh\u00e2rib, iki sava\u015f\u00e7\u0131 \nTarafeyn-i muh\u00e2ribeyn \nsava\u015fan iki taraf \nmuharrak \n(a.s. har\u00eek'den) tahrik olunmu\u015f, yak\u0131lm\u0131\u015f, yanm\u0131\u015f \nmuharref \n(a.s. harfden) tahrif edilmi\u015f, de\u011fi\u015ftirilmi\u015f, kalem oynat\u0131lm\u0131\u015f \n[\u00fczerinde] \nmuharref \n(a.s.) tahrif olunmu\u015f, bunak denilmi\u015f [kendisine-] \nmuharref\u00e2t \n(a.s. muharrefin c.) tahr\u00eef edilmi\u015f, de\u011fi\u015ftirilmi\u015f \u015feyler \nmuharrefe \n(a.s.) [\"muharref in m\u00fcen.]. (bkz: muharref) \nmuharrem \n(a.s.i.c. muharrem\u00e2t) 1. tahr\u00eem olunmu\u015f, haram k\u0131l\u0131nm\u0131\u015f. 2. \nkamer takviminin birinci ay\u0131, a\u015fure ay\u0131. [M\u00fcsl\u00fcmanl\u0131ktan \n\u00f6nce bu ayda sava\u015f haram oldu\u011fu i\u00e7in muharrem ad\u0131 \nverilmi\u015ftir. Bu ay\u0131n ilk on g\u00fcn\u00fcnde, Kerbel\u00e2 vak'as\u0131n\u0131n \ny\u0131ld\u00f6n\u00fcm\u00fc olarak matem yap\u0131l\u0131r ve onuncu g\u00fcn\u00fc de a\u015fure \npi\u015firilir]. 3. erkek ad\u0131 \nmuharrem\u00e2t \n(a.i. muharrem'in c.) \u015feriat\u00e7a haram ve yasak olan \u015feyler \nmuharremiyye \n(a.i.) 1. muharrem'in ilk g\u00fcn\u00fc verilmesi \u00e2det olan bah\u015fi\u015f, \ny\u0131lba\u015f\u0131 bah\u015fi\u015fi [hicret y\u0131l\u0131 hesab\u0131yla]. 2. yeni y\u0131l i\u00e7in \ns\u00f6ylenilen kas\u00eede; muharrem ay\u0131ndan bahseden \u015fiir ","muharrem\u00fc'l-har\u00e2m \n(a. it.) Muharrem ay\u0131 \nmuharrer \n(a.i.) tahr\u00eer olunmu\u015f, yaz\u0131lm\u0131\u015f, yaz\u0131l\u0131 \nmuharrer\u00e2t \n(a.s. muharrer'in c.) yaz\u0131lm\u0131\u015f \u015feyler, yaz\u0131l\u0131 k\u00e2\u011f\u0131tlar, mektuplar \nmuharrer\u00e2t-\u0131 resmiyye \nresm\u00ee yaz\u0131lar, mektuplar \nmuharrere \n(a.s.) [\"muharrer\" in m\u00fcen.]. (bkz: muharrer) \nmuharrib \n(a.s. harab'dan. c. muharrib\u00een) harabeden, y\u0131kan, yok eden. \n(bkz: muhrib) \nmuharrib\u00een \n(a.s. muharrib'in c.) har\u00e2bedenler, y\u0131kanlar, yok edenler \nmuharrif \n(a.s.) tahr\u00eefeden, bozan, silen; hilecilik yapan \nmuharrik \n(a.s. har\u00eek'den) tahrik eden, yakan \nmuharrik \n(a.s. hark'dan) 1. tahrik eden, \u00e7ok yakan. 2. \u00e7ok hararet veren, \npek susatan \nmuharrik, muharrike \n(a.s. hareket'den) 1. tahrik eden, hareket getiren, oynatan. 2. \nk\u0131\u015fk\u0131rtan, ayartan, d\u00fcrten. 3. fels. devitken. 4. kim. karma\u00e7 \nmuharrik makara \nfiz. hareketli (devingen) makara \nmuharrikiyyet \n(a.i.) hareket ettiren g\u00fc\u00e7 \nmuharrir \n(a.s. ve i.c. muharririn) 1. tahr\u00eer eden, yaz\u0131 yazan, k\u00e2tib, \nyazar, bir mevzu (*konu) yu yaz\u0131 ile anlatan. 2. te'lif eser \nsahibi, (bkz: m\u00fcellif) \nmuharrir\u00e2n \n(a.i.c.) muharrirler, yazarlar \nmuharrire \n(a.s. ve i.) [\"muharrir\" in m\u00fcen.]. (bkz: muharrir) \nmuharririn \n(a.s.i. muharrir'in c.) 1. muharrirler, yazarlar. 2. te'l\u00eef, eser \nsahipleri, (bkz: m\u00fcellifin) \nmuharris \n(a.s. h\u0131rs'dan) tahri\u015f eden, h\u0131rsland\u0131ran, h\u0131rs ve tamah artt\u0131ran \nmuharris-\u00e2ne \n(a.f.zf.) h\u0131rslan-d\u0131nrcasma; h\u0131rs ve tamah\u0131 artt\u0131nrcas\u0131na \nmuharri\u015f \n(a.s.) 1. tahri\u015f eden, t\u0131rmalayan; azd\u0131ran. 2. biy. irkilten, fr. \nirritant \nmuharri\u015fe \n(a.s.) [\"muharri\u015f\" in m\u00fcen.]. (bkz: muharri\u015f) \nmuharrit \n(a.s.) ishal verici bir il\u00e2\u00e7 \nmuharriz \n(a.s.) tahr\u00eez ve te\u015fvik eden, k\u0131\u015fk\u0131rtan \nmuh\u00e2sama \n(a.i. hus\u00fbmet'den. c. muhasamat) iki taraf aras\u0131ndaki \nd\u00fc\u015fmanl\u0131k, (bkz: hus\u00fbmet) \nmuhasamat \n(a.i. muh\u00e2sama'n\u0131n c.) d\u00fc\u015fmanl\u0131k, \ni'l\u00e2n-\u0131 muhasamat \na\u015fk. harb il\u00e2n\u0131 \nmuh\u00e2samet \n(a.i. hus\u00fbmet'den) d\u00fc\u015fmanl\u0131k, (bkz: muh\u00e2sama) \nmuhasara \n(a.i. hasr'dan) ku\u015fatma, etraf\u0131n\u0131 \u00e7evirme, fr. siege \nRef-i muhasara \nmuhasaray\u0131 kald\u0131rma \nmuhasebat \n(a.i. muhasebe'nin c.) hesap i\u015fleri, hesap g\u00f6rmeler; hesap \nd\u00e2ireleri \nD\u00eev\u00e2n-\u0131 muhasebat \nSay\u0131\u015ftay \nmuhasebe \n(a.i. his\u00e2b'dan. c. muhasebat) 1. hesap i\u015fi. 2. hesapla\u015fma, \nhesap g\u00f6rme. 3. bir d\u00e2ire veya ticarethanenin hesap i\u015fleriyle \nme\u015fgul olan k\u0131sm\u0131, saymanl\u0131k \nmuh\u00e2sebe-i um\u00fbmiyye kanunu \nhuk. devlet mallar\u0131n\u0131n idaresi ve hesaplar\u0131n\u0131n \ntutulmas\u0131 usullerini d\u00fczenleyen kanun \nmuh\u00e2sede \n(a.i. hased'den) hasedle\u015fme; birbirini \u00e7ekememe \nmuh\u00e2s\u0131m \n(a.s. hus\u00fbmet'den) has\u0131m, d\u00fc\u015fman olarak kar\u015f\u0131la\u015fanlardan her \nbiri \nmuh\u00e2s\u0131ma \n(a.s. hus\u00fbmet'den) [\"muh\u00e2s\u0131m\"\u0131n m\u00fcen.]. (bkz: muh\u00e2s\u0131m) \nmuh\u00e2s\u0131m\u00een \n(a.i. muh\u00e2s\u0131m'\u0131n c.) d\u00fc\u015fmanlar, (bkz. a'd\u00e2) ","muh\u00e2s\u0131r \n(a.s. hasr'dan. c. muh\u00e2s\u0131r\u00een, muhas\u0131run) muhasara eden, \netraf\u0131n\u0131 ku\u015fatan, saran, fr. assiegeant \nmuh\u00e2s\u0131ra \n(a.s. hasr'dan) [\"muh\u00e2s\u0131r\"in m\u00fcen.]. (bkz. muh\u00e2s\u0131r) \nmuh\u00e2s\u0131r\u00een \n(a.s. muh\u00e2s\u0131r'\u0131n c.) muhasara edenler, etraf\u0131n\u0131 ku\u015fatanlar, \n(bkz. muhas\u0131run) \nmuhas\u0131run \n(a.s. muh\u00e2s\u0131r'\u0131n c.). (bkz: muh\u00e2s\u0131r\u00een) \nmuh\u00e2sib \n(a.s. ve i. his\u00e2b'dan) muhasebe, hesap i\u015flerini iyi bilen, \nsayman \nmuh\u00e2sibiyye \n(a.h.i.) Eb\u00ee Abdullah-il-H\u00e2ris bin Esed\u00fc'l-muh\u00e2sib\u00ee taraf\u0131ndan \nkurulan tarikat \nmuhassal \n(a.s. hus\u00fbl'den) 1. tahsil olunmu\u015f, h\u00e2s\u0131l edilmi\u015f, elde edilmi\u015f. \n2. zf. h\u00e2s\u0131l\u0131, hul\u00e2sa, s\u00f6z\u00fcn k\u0131sas\u0131, i\u015fin sonu \nmuhassal-\u0131 kel\u00e2m \ns\u00f6z\u00fcn k\u0131sas\u0131 \nmuhassala \n(a.i. hus\u00fbl'den) 1. elde edilen net\u00eece. 2. fiz. bile\u015fke \nmuhassan \n(a.s. h\u0131sn'dan) kuvvetlendirilmi\u015f, istihk\u00e2mlanm\u0131\u015f \nmuhassasa \n(a.s. husus ve h\u00e2ss'dan) [\"muhassas\" m m\u00fcen.]. (bkz: \nmuhassas) \nmuhassas\u00e2t \n(a.s. muhassas'\u0131n c.) 1. bir kimseye verilmi\u015f olan maa\u015f, tay\u0131n \nv.b. 2. b\u00fct\u00e7eden, devlet d\u00e2ireleri i\u00e7in ayr\u0131lan para, \u00f6denek \nmuhassen \n(a.s. h\u00fcsn'den) be\u011fenilmi\u015f, g\u00fczel, faydal\u0131, hay\u0131rl\u0131 i\u015f \nmuhassen\u00e2t \n(a.i. muhassene'nin c.) 1. g\u00fczel, faydal\u0131, hay\u0131rl\u0131 i\u015fler. 2. \n\u00fcst\u00fcnl\u00fck sebepleri \nmuhasser \n(a.s.) tahs\u00eer olunmu\u015f, hasret kalm\u0131\u015f \nmuhass\u0131l \n(a.s. hus\u00fbl'den) 1. husule getiren, h\u00e2s\u0131l eden, meydana getiren \nMuhass\u0131l-\u0131 fahm \nKarbon devri. 2. i. vergi tahsildar\u0131 [Tanzimat'tan \u00f6nce]. 3. \n[eskiden] mutasarr\u0131ftan k\u00fc\u00e7\u00fck, kaymakam ve m\u00fcd\u00fcrler \nderecesinde bir me'mur \nmuhassin \n(a.s.) 1. kale gibi korunakl\u0131 ve sa\u011flam k\u0131lan. 2. n\u00e2mahremden \nsaklayan \nmuhassin \n(a.s. hasen'den) tahs\u00een eden, g\u00fczel k\u0131lan, g\u00fczelle\u015ftiren \nmuhassir \n(a.s. hasar'dan. c. muhas-s\u0131r\u00een) hasara, zarara, ziyana u\u011fratan \nmuhassir\u00een \n(a.s. muhassir'in c.) hasara, zarara, ziyana u\u011fratanlar \nmuhassis \n(a.s. hus\u00fbs'dan) tahs\u00ees eden, has k\u0131lan \nmuha\u015f\u015fem \n(a.s.) sarho\u015f, (bkz: mest), \nmuha\u015f\u015fi \n(a.s.) ha\u015fiye yazan, h\u00e2\u015fiyeleyen \nmuha\u015f\u015fi' \n(a.s.) kibirlinin, kibrini, burnunu k\u0131ran \nmuha\u015f\u015f\u00e2 \n(a.s.) tah\u015fiye olunmu\u015f, ha\u015fiye yaz\u0131lm\u0131\u015f \nmuha\u015f\u015f\u00ee \n(a.s. ha\u015fyet'den) ha\u015fyete d\u00fc\u015f\u00fcren, korkutan \nmuha\u015f\u015fid \n(a.s.) tah\u015f\u00eededen, bir yere toplayan \nmuha\u015f\u015fim \n(a.s.) keskinli\u011fi dolay\u0131s\u0131yla sarho\u015f edici \u015fey \nmuhassin \n(a.s.) g\u00fccendiren, \u00f6fkelendiren \nmuhat \n(a.s.) 1. ihata olunmu\u015f, etraf\u0131 \u00e7evrilmi\u015f, ku\u015fat\u0131lm\u0131\u015f. 2. bir \n\u015feyin i\u00e7inde bulunan, (bkz: mazruf) \nmuhat \n(a.i.) biy. s\u00fcm\u00fck; s\u00fcm\u00fc\u011fe benzeyen yap\u0131\u015fkanl\u0131 nesneler \nmuh\u00e2t\u00fc'\u015f-\u015feyt\u00e2n \n\u00f6\u011fle s\u0131ca\u011f\u0131nda tel tel gibi g\u00f6r\u00fcnen G\u00fcne\u015f'in \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 \nmuh\u00e2tab \n(a.s. hutbe'den) 1. hit\u00e2bo-lunan, kendisine s\u00f6z s\u00f6ylenilen. 2. \ngr. ikinci \u015fah\u0131s. 3. i. eskiden, \u015feyh\u00fclisl\u00e2m taraf\u0131ndan, \nmedresede yeti\u015fmi\u015f kimseler aras\u0131ndan se\u00e7ilen ve huzur \nderslerine kat\u0131lan en \u00e7ok d\u00f6rt ki\u015fiden biri ","muhataba \n(a.i. hutbe'den. c. muh\u00e2-tab\u00e2t) 1. birbirine hit\u00e2betme, \ns\u00f6yle\u015fme, konu\u015fma. 2. me\u00e7. \u00e7eki\u015fme \nmuhatabat \n(a.i. muh\u00e2taba'n\u0131n c.) konu\u015fmalar \nmuhatara \n(a.i. hatar'dan. c. muh\u00e2-tar\u00e2t) 1. tehlike. 2. zarar, ziyan, korku \n\u015eirket-i muhatara \nk\u00e2r ve zarara ortak olmak \u00fczere kurulan \u015firket \nmuh\u00e2tara-i izmihlal \nda\u011f\u0131lma tehlikesi \nmuh\u00e2tar\u00e2t \n(a.i. muh\u00e2tara'n\u0131n c.) 1. tehlikeler; korkular. 2. zararlar, \nziyanlar \nmuh\u00e2tele \n(a.i. hatel'den) aldatma, doland\u0131rma \nmuh\u00e2ttb \n(a.s. hutbe'den) hitabeden, birine s\u00f6z s\u00f6yleyen \nmuhat\u0131 \n(a.s. muh\u00e2t'dan) biy. 's\u00fc-m\u00fcksel, s\u00fcm\u00fc\u011f\u00fcms\u00fc \nmuhattat \n(a.s. hatt'dan) taht\u00eet olunmu\u015f, \u00e7izilmi\u015f, resmi yap\u0131lm\u0131\u015f \nmuhatt\u0131t \n(a.s. hatt'dan) taht\u00eet eden, \u00e7izen; resmini yapan \nmuh\u00e2vele \n(a.i.) isteme, (bkz: taleb) \nmuh\u00e2ver\u00e2t \n(a.i. muh\u00e2vere'nin c.) konu\u015fmalar [kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131] \nmuhavere \n(a.i.c. muh\u00e2ver\u00e2t) konu\u015fma [iki ki\u015fi kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 olarak] \nmuhavvat \n(a.s. havt'dan) ihata edilmi\u015f, etraf\u0131 perde, duvar gibi \u015feylerle \n\u00e7evrilmi\u015f olan \nmuhavvef \n(a.s. havf'den) korkutulmu\u015f \nmuhavvel \n(a.s. havl'den) 1. tahv\u00eel olunmu\u015f, de\u011fi\u015ftirilmi\u015f. 2. havale \nedilmi\u015f, g\u00f6nderilmi\u015f; \u0131smarlanm\u0131\u015f, b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f \nmuhavvel\u00e2t \n(a.i. muhavvel'in c.) havaleler, devlet borcu olarak \u00f6denmesi \nbir vil\u00e2yet veya d\u00e2ireye havale edilen paralar \nmuhavvel\u00fcn aleyh \n(a.b.s.) \u00fczerine (poli\u00e7e ve \u015f\u00e2ire) havale edilen \nmuhavven \n(a.s.) tahv\u00een edilen, h\u00e2inle\u015fen \nmuhavvet \n(a.s.) tahv\u00eet olunmu\u015f, duvar \u00e7ekilmi\u015f \nmuhavv\u0131t \n(a. s.) tahv\u00eet eden, duvar \nmuhavvif \n(a. s. havfden) havf veren, \u00e7eken \nmuhavvif \n korkutan \nmuhavvife \n(a.s.) [\"muhavvif\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhavvif) \nmuhavvil \n(a.s. havl'den) tahv\u00eel eden, de\u011fi\u015ftiren, ba\u015fka \u015fekle sokan \nCen\u00e2b-\u0131 muhavvil\u00fc'l-havli ve'l-ahv\u00e2l havli, kuvvetli ve halleri ba\u015fka \u015fekle sokan, Allah \nmuhavvile \n(a.i. havl'den) fiz. transformat\u00f6r, fr. transformateur \nmuh\u00e2y\u00e2 \n(a.i.) b\u00f6l\u00fcnemeyen bir \u015feyi n\u00f6betle\u015fe kullanma \nmuh\u00e2yee \n(a.i.) b\u00f6l\u00fc\u015fmesi kabil olmayan bir \u015feyi s\u0131ra ile kullanma \nmuh\u00e2yene \n(a.i.) muayyen bir zaman i\u00e7in kiralama \nmuhayyeb \n(a.s.) mahrum k\u0131l\u0131nm\u0131\u015f, yoksun b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f \nmuhayyeben \n(a.zf.) mahrum, yoksun b\u0131rakarak \nmuhayyel \n(a.s. hay\u00e2l'den) tahayy\u00fcl olunmu\u015f, hayal kurulmu\u015f \nmuhayyel\u00e2t \n(a.i. muhayyile'nin c.) muhayyel olan, hay\u00e2l edilmi\u015f \u015feyler \nmuhayyele \n(a.s. hay\u00e2l'den) [\"muhayyel\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhayyel) \nmuhayyem \n(a.s. hayme'den) 1. kurulmu\u015f \u00e7ad\u0131r. 2. cad\u0131n kurulmu\u015f \nordug\u00e2h \nmuhayyem-g\u00e2h \n(a.f.b.i.) ordu yeri, ordug\u00e2h, (bkz: mu-asker) \nmuhayyer \n(a.s. hayr'dan) 1. se\u00e7meli, be\u011fenmeye ba\u011fl\u0131, be\u011fenmece. 2. i. \nmuz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin en eski ve en \u00e7ok kullan\u0131lan makam- \nlar\u0131ndand\u0131r. 6 numaral\u0131 basit makam olan h\u00fcseyn\u00ee'nin inici \n\u015fekline verilen bir add\u0131r. Basit bir makamd\u0131r. Dura\u011f\u0131 d\u00fcg\u00e2h \n(la) ve g\u00fc\u00e7l\u00fcs\u00fc de -be\u015finci derecede olan- h\u00fcseyn\u00ee (mi) dir. \ninici olan dizisinin \"fa\" bak\u0131yye diyezi ve \"si\" koma bemol\u00fc ","ar\u0131zalar\u0131, donan\u0131m\u0131nda g\u00f6sterilir. H\u00fcseyn\u00ee be\u015flisinin tizine \nu\u015f\u015fak d\u00f6rtl\u00fcs\u00fc getirilerek dizisi te\u015fk\u00eel olunan muhayyer'in \nniseb-i \u015ferife miktar\u0131 8, y\u00e2ni m\u00fcl\u00e2yemeti h\u00e2izdir. Orta \nsekizlisindeki sesleri, \u00f6zden pe\u015fte do\u011fru olmak \u00fczere \u015f\u00f6yledir \nmuhayyer, gerdaniye, evi\u00e7, h\u00fcseyn\u00ee, neva, \u00e7arg\u00e2h, segah ve \nd\u00fcg\u00e2h \nmuhayyer-k\u00fcrd\u00ee \n(a.b.i.) muz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin m\u00fcrekkep makamlanndand\u0131r. \nTahminen bir bu\u00e7uk as\u0131r evvel terk\u00eebedilmi\u015ftir. Muhayyer \nmakam\u0131na bir k\u00fcrd\u00ee d\u00f6rtl\u00fcs\u00fc il\u00e2vesinden ibarettir. Durak ve \ng\u00fc\u00e7l\u00fc -aynen muhayyerde oldu\u011fu \u00fczere- d\u00fcg\u00e2h ve h\u00fcseyn\u00ee \nperdeleridir. Donan\u0131m\u0131na muhayyer'in \"si\" koma bemol\u00fc ve \n\"fa\" bak\u0131yye diyezi ar\u0131zalar\u0131 konulur; k\u00fcrd\u00ee d\u00f6rtl\u00fcs\u00fc i\u00e7in, \"si\" \nbekar ve \"si\" k\u00fc\u00e7\u00fck-m\u00fccenneb bemol\u00fc de\u011fi\u015fikli\u011fi yap\u0131l\u0131r \nmuhayyer-p\u00fbselik \n(a.f.b. i.) muz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin m\u00fcrekkep makamlar\u0131ndan \nolup, tahminen d\u00f6rt as\u0131r \u00f6nce terk\u00eebedilmi\u015ftir. Muhayyer \nmakam\u0131na bir p\u00fbselik be\u015flisi veya sekizlisi il\u00e2vesinden \nibarettir. Durak ve g\u00fc\u00e7l\u00fc -aynen muhayyer makam\u0131nda \noldu\u011fu \u00fczere- d\u00fcg\u00e2h (la) ve h\u00fcseyn\u00ee (mi) dir. Donan\u0131m\u0131na \nmuhayyer'in \"si\" koma bemol\u00fc ve \"fa\" bak\u0131yye diyezi \nar\u0131zalar\u0131 konulur. P\u00fbselik dizisi i\u00e7in \"si\" bekar, \"fa\" bekar ve \n\"sol\" diyez de\u011fi\u015fiklikleri yap\u0131l\u0131r \nmuhayyer-s\u00fcnb\u00fcle \n(a.b.i.) muz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin m\u00fcrekkep makamlanndand\u0131r. En \neski terkiplerden biridir. Eskiden s\u00e2dece \"s\u00fcnb\u00fcle\" denilirdi. \nMakam, acema\u015firan, sab\u00e2 dizisinden birka\u00e7 ses il\u00e2vesinden \nm\u00fcrekkeptir. Sab\u00e2 ile, onun dura\u011f\u0131 olan d\u00fcg\u00e2h (la) perdesinde \nkal\u0131r. G\u00fc\u00e7l\u00fcler birinci derecede sab\u00e2'n\u0131n tiz dura\u011f\u0131 olan \nmuhayyer (ince la), ikinci derecede hem acem-a\u015f\u00eer\u00e2n'\u0131n hem \nde sab\u00e2'n\u0131n g\u00fc\u00e7l\u00fcs\u00fc olan \u00e7arg\u00e2h (do) \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc derecede de \nacem-a\u015f\u00eeran'\u0131n dura\u011f\u0131 olan acem-\u00e2\u015f\u00eeran veya acem \"fa\" d\u0131r. \nDizisi umumiyetle inici olarak seyreder. Donan\u0131m\u0131na, \nsab\u00e2'n\u0131n \"si\" koma ve \"re\" bak\u0131yye bemolleri ar\u0131zalan \nkonulur. Acem-a\u015f\u00eer\u00e2n i\u00e7in, \"si\" k\u00fc\u00e7\u00fck m\u00fccenneb bemol\u00fc, \n\"re\" bekar de\u011fi\u015fiklikleri yap\u0131l\u0131r. Fakat muhayyer-s\u00fcnb\u00fcle \neserlerin bir \u00e7o\u011funda evi\u00e7 perdesinin ziy\u00e2dece kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \ng\u00f6r\u00fcl\u00fcyor ki, bundan da, makamda bir muhayyer ge\u00e7kisi \nyapman\u0131n \u00e2det oldu\u011fu m\u00e2n\u00e2s\u0131 \u00e7\u0131kanlabilir. \u015eu halde, s\u00e2dece \n\"s\u00fcnb\u00fcle\" denilen makam\u0131n bu fark dolay\u0131s\u0131yla muhayyer- \ns\u00fcnb\u00fcle'den biraz ba\u015fka oldu\u011fu ihtimal dahilindedir \nmuhayyer-zeng\u00fble \n(a.f.b.i.) muz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin m\u00fcrekkep makamlanndand\u0131r. \nTahm\u00eenen bir bu\u00e7uk as\u0131r evvel terk\u00eebedilmi\u015ftir. Muhayyer ve \nzeng\u00fble makam-lanndan ibarettir. Zeng\u00fble ile d\u00fcg\u00e2h (la) \nperdesinde kal\u0131r. Her iki makam\u0131n da g\u00fc\u00e7l\u00fcs\u00fc olan h\u00fcseyn\u00ee \n(mi), burada da g\u00fc\u00e7l\u00fcd\u00fcr. Donan\u0131m\u0131na muhayyer'in \"si\" koma \nbemol\u00fc ve \"fa\" bak\u0131yye diyezi ar\u0131zalan konulur. Zeng\u00fble i\u00e7in \n\"si\" bekar ve \"si\" bak\u0131yye bemol\u00fc, \"do\" bak\u0131yye diyezi \"fa\" \nbekar ve \"sol\" bak\u0131yye diyezi de\u011fi\u015fiklikleri yap\u0131l\u0131r. \nUmumiyetle inici bir seyir t\u00e2k\u00eebeder \nmuhayyer-zirg\u00fcle \nmuz. ad\u0131na Hamparsum yaz\u0131s\u0131yla yaz\u0131lm\u0131\u015f bir dergide \nrastlanan makam ","muhayyer-z\u00eer-ke\u015f \n(a.f.b.i.) muz. T\u00fcrk m\u00fczi\u011finin en az alt\u0131 yedi as\u0131rl\u0131k bir \nm\u00fcrekkep makam\u0131 olup, son as\u0131rlarda hi\u00e7 kullan\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r; \nzaman\u0131m\u0131za makama numune olarak bir eser intikal \netmemi\u015ftir. 3. g. s. g\u00fczel sanatlarda kullan\u0131lan moiree bir \nk\u00e2\u011f\u0131t cinsi \nmuhayyib \n(a.s.) mahrum k\u0131lan, yoksun b\u0131rakan \nmuhayyib-\u00e2ne \n(a.f.zf.) mahrum, yoksun b\u0131rak\u0131rcas\u0131na \nmuhayyil \n(a.s. hay\u00e2l'den) tahayy\u00fcl eden, hayal kuran \nmuhayyile \n(a.i. hay\u00e2l'den c. muhay-yel\u00e2t) psik. hay\u00e2l etme g\u00fcc\u00fc, \nimgelem, fr. imagination \nmuhayyir \n(a.s. hayret'den) hayret veren, hayrette b\u0131rakan, \u015fa\u015f\u0131rtan \nmuhayyir\u00fc'l-ukul \n1. ak\u0131llara \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k veren, ak\u0131llan durduran. 2. me\u015fhur bir \nl\u00e2le cinsi \nmuhayyir \n(a.s. hayr'den) iki \u015fey aras\u0131nda se\u00e7im yap\u0131lmas\u0131n\u0131 serbest \nb\u0131rakan \nm\u00fcnazara \n(a.i. huz\u00fbr'dan. c. mu-h\u00e2zar\u00e2t) 1. hat\u0131rda tutulan \u015feyler. 2. \nedeb\u00ee, t\u00e2rih\u00ee f\u0131kralar, hik\u00e2yeler anlatma, bu mevzu \u00fczerinde \nkonu\u015fma \nmuh\u00e2zar\u00e2t \n(a.i. muh\u00e2zara'n\u0131n c.) ak\u0131lda tutulan hik\u00e2yeler, faydal\u0131 bilgiler \nmuh\u00e2z\u00e2t \n(a.i.) y\u00fcz y\u00fcze gelme \nmuh\u00e2z\u00e2t \n(a.i. hiz\u00e2'dan) ayni hizada bulunma, kar\u015f\u0131 durma, kar\u015f\u0131 olma \nmuh\u00e2zele \n(a.i.) hakirlik, a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k \nmuh\u00e2zere \n(a.i.) birbirini korkutma \nmuh\u00e2z\u00ee \n(a.s. hiz\u00e2'dan) 1. birbirinin kar\u015f\u0131s\u0131nda ve bir hizada bulunan. \n2. mat. paralel \nmuh\u00e2z\u00ee \n(a.s. hiz\u00e2'dan) birbirinin kar\u015f\u0131s\u0131nda bulunan, kar\u015f\u0131 hizada \nbulunan \nmuhazzab \n(a.s.) tahz\u00eebolunmu\u015f, boyanm\u0131\u015f, (bkz: muhaddab) \nmuhazzar \n(a.s.) tahz\u00eer olunmu\u015f, ye\u015fil renk verilmi\u015f, ye\u015file boyanm\u0131\u015f, \n(bkz: muhad-dar) \nmuhazzi' \n(a.s.) ot ve saman kesme\u011fe yarayan bir \u00e7e\u015fit ziraat makinesi, \nfr. hache-paille \nmuhazzil \n(a.s.) tahz\u00eel eden, al\u00e7akl\u0131k, baya\u011f\u0131l\u0131k i\u00e7inde b\u0131rakan \nmuhazzil-\u00e2ne \n(a.f.zf.) al\u00e7akl\u0131kla, baya\u011f\u0131l\u0131kla \nmuhazzir \n(a.s.) tahz\u00eer eden, sak\u0131nd\u0131ran \nmuhbir \n(a.s.i. haber'den) 1. haber veren, haberci. 2. bir gazete i\u00e7in \nhaber toplay\u0131p ula\u015ft\u0131ran. 3. f i z. deney \u015fi\u015fesi. 4. 1866'da Ali \nSuavi taraf\u0131ndan istanbul'da yay\u0131mlanm\u0131\u015f haftal\u0131k bir gazete \nmuhbir-i s\u00e2d\u0131k \ns\u00e2d\u0131k haberci; mec. mes'ul olmaktan ka\u00e7\u0131narak imzas\u0131z \nmektup yazan kimse \nmuhbire \n(a.s. ve i. haber'den) [\"muhbir\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhbir) \nmuhcil \n(a.s. haclet'den). (bkz. muhaccil) \nmuhdes \n(a.s.) 1. ihdas edilmi\u015f, sonradan meydana gelmi\u015f, eskiden \nolmayan. 2. i. g. s. bir yaz\u0131 sitili \nmuhdes\u00e2t \n(a.s. muhdes'in c.) ihdas edilmi\u015f, sonradan meydana gelmi\u015f \n\u015feyler, yeni \u015feyler \nmuhdis \n(a.s.) ihdas eden, yeniden meydana getiren, ic\u00e2deden, kuran \nmuheyh \n(a.i.) anat. beyincik \nmuhh \n(a.i.c. mih\u00e2h) 1. anat. ilik \nmuhh-i azm\u00ee \nanat. kemik ili\u011fi ","muhh-i mutavass\u0131t \nanat. orta beyin \nmuhh-i \u015fevki \nanat. murdar ilik. 2. anat. beyin. 3. madde, cevher \nmuh\u0131kk-\u00e2ne \n(\"ka\" uzun okunur, a.f. zf.) hakl\u0131 olarak; hakl\u0131 olana, do\u011fruya \nyak\u0131\u015facak surette \nmuhibb \n(a.s. hubb'dan) 1. seven, sevgi besleyen, dost \nmuhibb\u00fc'l-kils \nco\u011fr. kire\u00e7\u00e7il \nmuhibb\u00fc'l-milh \nco\u011fr. tuzcul \nmuhibb\u00fc'l-milh nebat \nco\u011fr. tuzcul bitki, fr. holophyte \nmuhibb\u00fc'l-yub\u00fbse \nco\u011fr. kurak\u00e7\u0131l \nmuhibb\u00fc'l-yub\u00fbse nebat co\u011fr. kurak\u00e7\u0131l bitki, fr. xerophyte \nmuhibb\u00fc'r-r\u00fct\u00fbbe \nco\u011fr. nemcil \nmuhibb\u00fc'r-r\u00fct\u00fbbe nebat \nco\u011fr. nemcil bitki, fr. hygrophyte. 2. i. erkek ad\u0131 \nmuhibb\u00e2n \n(a.s. muhibb'in c.) 1. sevenler, sevgi besleyenler, dostlar. 2. \nbir tarikat\u0131n tarafl\u0131s\u0131 olanlar [tarikattan olmad\u0131klar\u0131 halde], \n(bkz. yaran) \nmuhibb-\u00e2ne \n(a.zf.) 1. sevene, sevgi besleyene, dosta yak\u0131\u015f\u0131r surette, (bkz: \ndost--\u00e2ne). 2. tar\u00eekatsever kimseye yak\u0131\u015f\u0131r surette \nmuhibbe \n(a.s.) kad\u0131n dost, kad\u0131n sevgili \nmuhibbi \n(a.s.) 1. muhibbe ait, muhib ile ilgili. 2. Kan\u00fbn\u00ee'nin naz\u0131mda \nkulland\u0131\u011f\u0131 mahlas \nmuh\u00eef, muh\u00eefe \n(a.s. havf-den) korkutucu, korkun\u00e7 \nK\u0131y\u00e2fet-i muh\u00eefe \nkorkun\u00e7 k\u0131yafet \nmuhikk \n(a.s. hakk'dan) l. ihkak eden, hakk\u0131 yerine getiren. 2. hakl\u0131, \ndo\u011fru \nmuhikka \n(a.s. hakk'dan) [\"muhikk\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhikk) \nmuh\u00eel \n(a.s.) 1. ihale eden, havale eden. 2. f\u0131k. borcunu ba\u015fkas\u0131n\u0131n \nborcuna nakleden \nmuh\u00eel\u00ee \n(a.i.) h\u00eele, hilek\u00e2rl\u0131k \nmuhill \n(a.s. halel'den) ihl\u00e2l eden, dokunan, sakatlayan, bozan \nmuhill-i asayi\u015f \nasayi\u015fi, g\u00fcvenli\u011fi bozan \nmuhill-i namus \nnamusa dokunan, namusa zarar veren \nmuhiss \n(a.s. hiss'den) hissettiren, duyuran \nm\u00fbhi\u015f \n(a.s. vah\u015fet'den) korku ve deh\u015fet veren, korkutan, \u00fcrk\u00fcten, \n(bkz: muvahhi\u015f) \nmuhit \n(a.s. ve i. havt'dan. c. muh\u00ee-t\u00e2t) 1. ihata eden, etraf\u0131n\u0131 \u00e7eviren, \nku\u015fatan. 2. mat., sosy. \u00e7evre. 3. Allah adlanndand\u0131r. 4. bot. \nzarf, k\u0131l\u0131f. S. i. Vatan K\u00fct\u00fcphanesi sahibi Ohannes Ferit \nEfendi taraf\u0131ndan 1888 de yay\u0131mlanm\u0131\u015f on be\u015f g\u00fcnl\u00fck fikir \nve sanat dergisi \nmuh\u00eet-i Arz \nco\u011fr. D\u00fcny\u00e2'n\u0131n \u00e7evresi \nmuh\u00eet-i d\u00e2ire \ngeo. \u00e7enber, d\u00e2ire \u00e7evresi \nmuh\u00eet-i d\u00e2ire-i \u015fakul\u00ee \nastr. d\u00fc\u015fey daire \u00e7evresi \nmuh\u00eet-i istiva \nastr. ekvator \u00e7evresi \nmuh\u00eet-i zaviye \nmat. \u00e7evre *a\u00e7\u0131s\u0131 \nmuhit\u00fc'l-ma\u00e2rif \nansiklopedi \nmuh\u00eet\u00e2t \n(a.s. ve i. muh\u00eet'in c.) \u00e7evreler \nmuhit\u00ee \n(a.s.) \u00e7evrel, fr. peri-pherique \nmuhkem \n(a.s. h\u00fckm'den) 1. tahkim edilmi\u015f, sa\u011flam k\u0131l\u0131nm\u0131\u015f, sa\u011flam, \nberk, sa\u011flamla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, kuvvetli. 2. huk. de\u011fi\u015ftirilmesi \nm\u00fcmk\u00fcn olmayan yaz\u0131, s\u00f6z ","muhkem kaziyye \nhuk. kesin h\u00fck\u00fcm \nmuhkem\u00e2t \n(a.i. muhkeme'nin c.) i\u00e7inde h\u00fck\u00fcm bulunan, m\u00e2n\u00e2s\u0131 a\u00e7\u0131k \nolan \u00e2yetler \nmuhkem\u00e2t-\u0131 Kur'\u00e2niyye m\u00e2n\u00e2s\u0131 sar\u00eeh, a\u00e7\u0131k olan \u00e2yetler, [z\u0131dd\u0131 \"m\u00fcte\u015f\u00e2bih\u00e2t\" d\u0131r] \nmuhkeme \n(a.s.) [\"muhkem\" in m\u00fc-en.]. (bkz: muhkem) \nmuhkim \n(a.s. h\u00fckm'den) ihk\u00e2m eden, kuvvet veren, kuvvetle\u015ftiren, \nsa\u011flam k\u0131lan \nmuhlif \n(a.i.) \u015f\u00f6yle idi veya b\u00f6yle idi diye halk\u0131n yemin etmesine \nsebebolan \u015fey \nmuhlis \n(a.s.) sa\u00e7 ve sakal\u0131na k\u0131r d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f [kimse] \nmuhlis \n(a.s. hul\u00fbs'dan) 1. h\u00e2lis, katk\u0131s\u0131z. 2. dostlu\u011fu, samimili\u011fi ve \nh\u00e2li i\u00e7ten, g\u00f6n\u00fclden olan. [eskiden, b\u00fcy\u00fckten k\u00fc\u00e7\u00fc\u011fe yaz\u0131lan \nresm\u00ee yaz\u0131larda bir nez\u00e2ket dili olarak \"ben\" m\u00e2n\u00e2s\u0131na gelen \n\"muhlisiniz\" kelimesi kullan\u0131l\u0131rd\u0131]. 3. i. erkek ad\u0131 \nmuhlis-\u00e2ne \n(a.f.zf.) samim\u00ee olarak, i\u00e7ten gelerek, dostlukla, (bkz: h\u00e2lis- \n\u00e2ne) \nmuhlise \n(a.s. hul\u00fbs'dan) 1. [\"muhlis\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhlis). 2. i. \nkad\u0131n ad\u0131 \nmuhmer \n(a.s.). (bkz. muhammer) \nmuhmid \n(a.s.) ihm\u00e2deden, ate\u015fin alevini bast\u0131ran \nmuhmir \n(a.s.). (bkz. muhammir) \nmuhnat \n(a.s.). (bkz: muhannet) \nmuhnik \n(a.s. hank'dan) bo\u011fan, bo\u011fucu \nmuhnika \n(a.s. hank'dan) [\"muhnik\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhnik) \nmuhnis \n(a.s.) birine verdi\u011fi s\u00f6z\u00fc geri ald\u0131ran \nmuhnit \n(a.s.). (bkz. muhannit) \nmuhrec \n(a.s. hur\u00fbc'dan) 1. ihr\u00e2colun-mu\u015f, d\u0131\u015far\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f. 2. bir \n\u015feyin sureti \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f \nmuhrez \n(a.s.) 1. ihraz olunmu\u015f, elde edilmi\u015f, kazan\u0131lm\u0131\u015f. 2. sudaki \nbal\u0131k, akan su gibi kimsenin mal\u0131 olmay\u0131p herkes\u00e7e \nfaydalan\u0131lan bir \u015feyin ele ge\u00e7irilmesi \nmuhrib \n(a.i.) torpidolar\u0131 avlamaya yarayan ve \u00e7ok h\u0131zl\u0131 giden bir \u00e7e\u015fit \nk\u00fc\u00e7\u00fck harb gemisi \nmuhrib \n(a.s. har\u00e2b'dan. c. muhribin) harabeden, y\u0131k\u0131p yu\u011furan. (bkz: \nmuharrib) \nmuhribe \n(a.s.) [\"muhrib\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhrib) \nmuhribin \n(a.s. muhrib'in c.) har\u00e2-bedenler, y\u0131k\u0131p yu\u011furanlar \nmuhrice \n(a.i.) \u00e7\u0131kr\u0131k\u00e7\u0131 \nmuhrik, muhrika \n(a.s. hark'dan) 1. ihr\u00e2k eden, yakan, yak\u0131c\u0131 \nEdviye-i muhrika \nyak\u0131c\u0131 il\u00e2\u00e7lar. 2. yan\u0131k [ses] \nmuhrik-dem \n(a.f.b.s.) nefesi yak\u0131c\u0131 olan; \u00e2\u015f\u0131k \nmuhriz \n(a.s. ihr\u00e2z'dan) ihr\u00e2zeden, elde eden, kazanan \nmuhsan \n(a.i.) huk. [eskiden] ak\u0131l, bul\u00fb\u011f, isl\u00e2miyet, h\u00fcrriyet, nik\u00e2h-\u0131 \nsah\u00eeh ile teehh\u00fcl gibi evs\u00e2f\u0131 c\u00e2m\u00ee olan kimse \nmuhsen\u00e2t \n(a.i. muhsene'nin c.) haramdan sak\u0131nan temiz, namuslu \nkad\u0131nlar \nmuhsene \n(a.i.c. muhsen\u00e2t) haramdan ka\u00e7\u0131nan temiz, namuslu kad\u0131n \nmuhs\u0131n \n(a.s.). (bkz. muhass\u0131n1,2) \nmuhs\u00ee \n(a.s.) ihs\u00e2 eden, sayan [say\u0131] ","muhsin \n(a.s. hasen'den) 1. ihsan eden, iyilikte, ba\u011f\u0131\u015fta bulunan. 2. i. \nerkek ad\u0131. [m\u00fcen. muhsine = kad\u0131n ad\u0131] \nmuhta\u00e7 \n(a.s. hacet ve havc'den. c. muht\u00e2c\u00een) l. ihtiy\u00e2c\u0131 olan, \nkendisine bir \u015fey l\u00e2z\u0131m olan, bir eksi\u011fi olup onu tamamlamak \nisteyen. 2. yoksul, fakir \nmuht\u00e2c-\u0131 bey\u00e2n \nanlat\u0131lmaya muhta\u00e7, anlat\u0131lmas\u0131 gerekli olan \nmuht\u00e2c-\u0131 himaye \nkorunma\u011fa muhta\u00e7 \nmuht\u00e2c-\u0131 himmet \nyard\u0131ma ihtiyac\u0131 olan \nmuht\u00e2c-\u0131 muavenet \nyard\u0131ma muhta\u00e7 \nmuht\u00e2c-\u0131 sadaka \nsadakaya muhta\u00e7 \nmuht\u00e2c-\u0131 ta'r\u00eef \nanlatmaya muhta\u00e7 \nmuht\u00e2c-\u0131 tedavi \ntedaviye muhta\u00e7 \nmuht\u00e2c\u00een \n(a.s. muht\u00e2c'\u0131n c.) ihtiya\u00e7 sahipleri; fakirler, yoksullar \nmuht\u00e2ciyyet \n(a.i.) muhta\u00e7l\u0131k, ihtiya\u00e7, yoksulluk, fakirlik \nmuht\u00e2l \n(a.s. h\u00eele'den) h\u00eeleci, dalavereci, dubarac\u0131, (bkz: dessas, \nmuhted\u00ee') \nmuht\u00e2l \n(a.s.) huk. havaleyi alan kimse \nmuht\u00e2l \n(a.s. hatl'dan) kibirli, b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayan, (bkz: m\u00fctaazz\u0131m, \nm\u00fctekebbir) \nmuht\u00e2le \n(a.s.) h\u00eeleci, dalavereci [kad\u0131n] \nmuht\u00e2n \n(a.s.) 1. h\u00e2in. 2. kendisine hainlik edilen [kimse] \nmuhtar \n(a.s. hayr'dan. c. muht\u00e2r\u00e2n) 1. ihtiyar eden, se\u00e7ilmi\u015f, se\u00e7kin \n[Hz. Muhammed hakk\u0131nda kullan\u0131l\u0131r]. 2. hareketinde serbest \nolan, istedi\u011fi gibi davranan, diledi\u011fini yapan. 3. i. k\u00f6y veya \nmahalle i\u015flerine bakmak \u00fczere halk\u0131n se\u00e7ti\u011fi kimse \nmuht\u00e2r-\u0131 Hakk \nHz. Muhammed \nmuht\u00e2r\u00e2n \n(a.s.i. muht\u00e2r'\u0131n c.), (bkz. muhtar) \nmuht\u00e2re \n(a.s. hayr'dan) [\"muhtar\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhtar) \nmuht\u00e2riyyet \n(a.i.) muhtarl\u0131k, erkinlik, ir\u00e2desi ve idaresi kendi elinde olma, \nkendi kendine hareket edebilme \nmuhtasad \n(a.s. hasad'dan) hasat edilmi\u015f, bi\u00e7ilmi\u015f [ekin] \nmuhtasar \n(a.s. hasr'dan) ihtisar edilmi\u015f, k\u0131salt\u0131lm\u0131\u015f, k\u0131saltma, k\u0131sa \nmuhtasara \n(a.s. hasr'dan) [\"muhtasar\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhtasar) \nmuhtasaran \n(a.zf.) muhtasar, k\u0131salt\u0131lm\u0131\u015f, k\u0131sa olarak \nmuhtasariyyet \n(a.i. hasr'dan) muhtasar, \"\u00f6zetlenmi\u015f olma durumu, k\u0131sal\u0131k \nmuhtas\u0131d \n(a.s. hasad'dan) ihtis\u00e2-deden, ekin bi\u00e7en, ekinci \nmuhtas\u0131m \n(a.s. hasm'dan) hus\u00fbmet, d\u00fc\u015fmanl\u0131k eden \nmuhtas\u0131ra \n(a.i.) h\u00fcl\u00e2sa, k\u0131saltma \nmuhtass \n(a.s. hus\u00fbs'dan. c. muhtass\u00een) bir kimseye veya \u015feye mahsus \nolan, ....-e vergi \nmuhtassa \n(a.s. hus\u00fbs'dan) [\"muhtass\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhtass) \nmuhtassan \n(a.zf.) bilhassa, en\u00e7ok \nmuhtass\u00een \n(a.s. hus\u00fbs'dan. muhtass'\u0131n c.) bir kimseye veya \u015feye muhsas \nolan \u015feyler, ....-e vergi olanlar \nmuhtatab \n(a.i.) bot. baltal\u0131k \nmuhtat\u0131b \n(a.s. hatab'dan) 1. ihtit\u00e2beden, nik\u00e2hla isteyen. 2. hutbe \nokuyan; nutuk veren \nmuhtat\u0131b \n(a.s. hatab'dan) 1. odun kesen veya toplayan. 2. i. baltal\u0131k \nmuhtat\u0131f \n(a.s.) 1. ihtil\u00e2f eden, kap\u0131p g\u00f6t\u00fcren. 2. g\u00f6z kama\u015ft\u0131ran \nE\u015fi'a-i muhtatife \ng\u00f6z kama\u015ft\u0131ran \u0131\u015f\u0131klar ","muhtat\u0131fa \n(a.s.) [\"muhtat\u0131f\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhtat\u0131f) \nmuhtazar \n(a.s. huz\u00fbr'dan) haz\u0131rlanm\u0131\u015f, \u00f6l\u00fcme haz\u0131r, (bkz: muhtaz\u0131r) \nmuhtaz\u0131' \n(a.s.) al\u00e7akg\u00f6n\u00fcll\u00fcl\u00fck g\u00f6steren; boyun e\u011fen \nmuhtaz\u0131-\u00e2ne \n(a.f.zf.) al\u00e7akg\u00f6n\u00fcll\u00fcl\u00fckle; boyun e\u011ferek \nmuhtaz\u0131b \n(a.s.) ihtiz\u00e2beden, renklenen, boyanan \nmuhtaz\u0131r \n(a.s. huz\u00fbr'dan) intizar h\u00e2linde bulunan, can \u00e7eki\u015fen \nmuhtaz\u0131r-\u00e2ne \n(a.f.zf.) can \u00e7eki\u015fiyormu\u015f\u00e7as\u0131na \nmuhteber \n(a.i.) 1. ba\u015fvurma. 2. m\u00fcracaat yeri. 3. elkitab\u0131 \nmuhtebes \n(a.s. habs'den) hapsedilmi\u015f \nmuhtebir \n(a.s. haber'den) 1. ihtib\u00e2r eden, yoklayan, deneyen. 2. haberi \nolan, bilen \nmuhtebir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) yoklarcas\u0131na, denercesine \nmuhtebire \n(a.s. haber'den) [\"muhtebir\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhtebir) \nmuhtebis \n(a.s. habs'den) ihtib\u00e2s eden, kapan\u0131p kalan \nmuhtecib \n(a.s. hic\u00e2b'dan) \u00f6rt\u00fcl\u00fc, \u00f6rt\u00fcnm\u00fc\u015f, saklanan, gizlenen \nmuhtedd \n(a.s. hadd'den) 1. kes-kinle\u015fmi\u015f, keskin. 2. hiddetlenmi\u015f, \nk\u0131zm\u0131\u015f, hiddetli \nmuhtedi' \n(a.s. hud'a'dan) h\u00eelek\u00e2r, dalavereci, (bkz: muht\u00e2l) \nmuhtedi-\u00e2ne \n(a.f.zf.) hilecilikle, dalaverecilikle \nmuhtef\u00ee \n(a.s. haf\u00ee'den) ihtif\u00e2 eden, saklanan, gizlenen; saklanm\u0131\u015f, \ngizlenmi\u015f \nmuhtefiye \n(a.s. haf\u00ee'den) [\"muhtef\u00ee\" nin m\u00fcen.]. (bkz: muhtef\u00ee) \nmuhtekir \n(a.s.) ihtikar eden, hakir, a\u015fa\u011f\u0131, hor g\u00f6ren \nmuhtekir \n(a.s.c. muhtekirin) ihtik\u00e2r yapan, yolsuz kazan\u00e7 elde eden, \nvurguncu, istif\u00e7i \nmuhtekir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) vurgunculukla, istif\u00e7ilikle \nmuhtekirin \n(a.s. muhtekir'in c.) ihtik\u00e2r yapanlar, yolsuz kazan\u00e7 elde \nedenler, vurguncular, istif\u00e7iler \nmuhtel \n(a.s. halel'den). (bkz. muhtell) \nmuhtelef \n(a.s. halfden) ihtil\u00e2f olunmu\u015f, birbirine uymam\u0131\u015f; uyu\u015fmam\u0131\u015f \nmuhtelef\u00fcn-f\u00eeh \n(a.b.s.) \u00fczerinde ihtil\u00e2f olunmu\u015f mesele \nmuhteli' \n(a.s.) ihtil\u00e2 eden, kocas\u0131ndan bo\u015fanan [kad\u0131n] \nmuhtelib \n(a.s.) aldat\u0131c\u0131, hileci \nmuhtelic \n(a.s. halec\u00e2n'dan) ihtil\u00e2c eden, titreyen [elinde olmayarak] \nmuhtelik \n(a.s.) ihtil\u00e2k eden, t\u0131ra\u015f eden \nmuhtelik \n(a.s. halk'dan) yalanc\u0131, uydurucu \nmuhtelif, muhtelife \n(a.s. s\u00fcl. halefe) l. ihtil\u00e2f eden, biribirine uymayan, z\u0131t. 2. \nt\u00fcrl\u00fc, \u00e7e\u015fitli; \u00e7e\u015fit \u00e7e\u015fit \nEmsile-i muhtelife \na.gr. bir k\u00f6k\u00fcn ayr\u0131 zamanlara g\u00f6re tasrif edilmi\u015f, \u00e7ekilmi\u015f \n\u015fekilleri \nmuhtelim \n(a.s.) ihtil\u00e2m olmu\u015f, d\u00fc\u015f\u00fc azm\u0131\u015f \nmuhtelis \n(a.s.) ihtilas eden, \u00e7alan, \u00e7al\u0131p \u00e7\u0131rpan [resm\u00ee yerlerden] \nmuhtelis-\u00e2ne \n(a.f.zf.) \u00e7al\u0131p \u00e7\u0131r-parc as\u0131na \nmuhtelise \n(a.s. hals'den) [\"muhte-lis\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhtelis) \nmuhtelit, muhtelite \n(a.s. halt'dan) kar\u0131\u015f\u0131k, karma \nAdele-i muhtelite \nanat. boyunun arkas\u0131ndaki adele \nHey'et-i muhtelite \nt\u00fcrl\u00fc devlet delegelerinden olma hey'et (kurul) \nmuhtelit aded \nmat. karma\u015f\u0131k say\u0131, fr. nombre complexe \nmuhtelit tedris\u00e2t \nkarma \u00f6\u011fretim \nmuhtell \n(a.s. halel'den) ihl\u00e2l edilmi\u015f, bozulmu\u015f, bozuk; kar\u0131\u015fm\u0131\u015f ","muhtell\u00fc's-s\u0131hha \ns\u0131hhati, sa\u011fl\u0131\u011f\u0131 bozulmu\u015f \nmuhtell\u00fc'\u015f-\u015fu\u00fbr \nakl\u0131n\u0131 oynatm\u0131\u015f; akl\u0131 bozuk \nmuhtemel \n(a.s. haml'den) 1. ihtim\u00e2li olan, umulur, beklenir, olabilir, \nolmayacak \u015fey de\u011fil. 2. mant. olas\u0131, fr. probable \nmuhtemel\u00fc'z-z\u0131ddeyn \ned. bir s\u00f6z\u00fcn iki tarafl\u0131, y\u00e2ni hem medih, hem zem olabilecek \nsurette s\u00f6ylenilmesi. [Mesel\u00e2\"\u00e2b-\u0131 hayvand\u0131r efendim art\u0131\u011f\u0131n\" \nm\u00e2n\u00e2s\u0131ndaki (\u00e2b-\u0131 hayvan) hem \u00e2b-\u0131 hay\u00e2t, hem hayvan suyu \nm\u00e2n\u00e2s\u0131na gelir ki efendim senin art\u0131\u011f\u0131n \u00e2b-\u0131 hay\u00e2t't\u0131r, yahut \nefendim senin art\u0131\u011f\u0131n hayvan suyudur. Y\u00e2ni \"sen hayvans\u0131n, \nsenden artan su da hayvan\u0131n i\u00e7ti\u011fi bir sudur\" demek olur] \nmuhtemel\u00e2t \n(a.s. muhtemel'in c.) beklenir, umulur, olabilir \u015feyler \nmuhtemelen \n(a.zf. haml'den) muhtemel olarak, g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fe g\u00f6re, umulur ki \nmuhtem\u00ee \n(a.s.) ihtim\u00e2 eden, perhiz eden \nmuhtemir \n(a.s. hamr'dan) 1. ihtim\u00e2r eden, mayalanarak ek\u015fiyip kabaran. \n2. \u00f6rt\u00fcye b\u00fcr\u00fcnen, ya\u015fmaklanan \nmuhtenik \n(a.s. hank'dan) ihtin\u00e2k eden, nefes alamay\u0131p bo\u011fulan; \nbo\u011fulmu\u015f, bo\u011fuk \nmuhtera' \n(A.s.) 1. ihtira olunmu\u015f, \u00eec\u00e2-dedilmi\u015f. 2. uydurulmu\u015f, \nuydurma [\u015fey, s\u00f6z] \nmuhtere\u00e2t \n(a.s. muhterea'n\u0131n c.) 1. uydurma, yalan, d\u00fczme [s\u00f6zler]. 2. \nyeni \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f, yoktan meydana getirilmi\u015f [\u015feyler] \nmuhterem, muhtereme \n(a. s. h\u00fcrmet'den) 1. ihtiram olunmu\u015f sayg\u0131de\u011fer, say\u0131n \nZev\u00e2t-\u0131 muhtereme \nsayg\u0131de\u011fer kimseler. 2. i. erkek ad\u0131 \nmuhteremiyyet \n(a.i. h\u00fcrmet'den) muhterem olma h\u00e2li, muhteremlik, \nsayg\u0131de\u011ferlik \nmuhteri' \n(a.s.) 1. ihtira eden, \u00eec\u00e2-deden, yepyeni bir \u015fey meydana \ngetiren. 2. yalandan havadisler uydurarak iftirada bulunan, \n[bkz: m\u00fcfteri] \nmuhteria \n(a.s. har'dan) [\"muhteri'\"in m\u00fcen.]. (bkz: muhteri') \nmuhteri-\u00e2ne \n(a.f.zf.) 1. \u00eec\u00e2d ederek. 2. iftirada bulunarak \nmuhterib \n(a.s. harb'den. c. muhte-rib\u00een) harbeden, sava\u015fan, (bkz: \nmuh\u00e2rib) \nmuhterib\u00een \n(a.s. muhterib'in c.) harbedenler, sava\u015fanlar \nmuhterif, muhterife \n(a. i. hirefden) sanatk\u00e2r, i\u015f sahibi \nmuhterik \n(a.s. hark'dan) ihtir\u00e2k eden, tutu\u015fup yanan, yanm\u0131\u015f, yan\u0131k \nmuhterika \n(a.s. hark'dan) [\"muhterik\" in m\u00fcen.]. (bkz: muhterik) \nmuhteris \n(a.s. hir\u00e2set'den) sak\u0131nan, \u00e7ekinen, (bkz: muhteriz, muhtezir) \nmuhteris \n(a.s. h\u0131rs'dan) 1. h\u0131rs sahibi. 2. \u00e7ok istekli. 3. ate\u015fli \nmuhteriz \n(a.s. h\u0131rz'dan) ihtiraz eden, sak\u0131nan, \u00e7ekinen, (bkz: muhteris, \nmuhtezir) \nmuhteriz-\u00e2ne \n(a.f.zf.) sak\u0131narak, sak\u0131na sak\u0131na, \u00e7ekinerek, \u00e7ekine \u00e7ekine \nmuhtesib \n(a.s. his\u00e2b'dan) 1. [eskiden] belediye i\u015flerine bakan me'mur, \nbelediye me'muru. 2. [eskiden] polis ve belediye i\u015flerine \nbakan me'mur. (bkz: \u015fahne, \u015f\u0131hne) \nmuhte\u015fem \n(a.s. ha\u015fmet'den) 1. ihti\u015faml\u0131, tantanal\u0131, debdebeli, g\u00f6rkemli. \n2. i. erkek ad\u0131. [asl\u0131 \"muhte\u015fim\" dir] \nmuhte\u015fem \n(a.s. ha\u015fmet'den) [\"muhte\u015fem\"in m\u00fcen.]. (bkz. muhte\u015fem) \nmuhte\u015fi' \n(a.s.) kendisini al\u00e7ak tutan \nmuhte\u015fid \n(a.s.) ihti\u015f\u00e2d eden, biriken, toplanan, (bkz: m\u00fcteha\u015f\u015fid) ","muhtet\u0131b \n(a.s. hatab'dan) 1. ihti-t\u00e2beden, odun toplayan. 2. i. baltal\u0131k, \nkoru, orman \nmuhtetin \n(a.s. hit\u00e2n'dan) s\u00fcnnet olmu\u015f, (bkz: maht\u00fbn) \nmuhteva \n(a.s.) bir \u015feyin i\u00e7inde bulunan; i\u00e7teki \u015fey \nmuhtevi \n(a.s.) ihtiva eden, i\u00e7ine alan, i\u00e7inde bulunduran, kavrayan \nmuhteviyy\u00e2t \n(a.i.c. i\u00e7indekiler. [do\u011frusu \"muhtevey\u00e2t\" d\u0131r] \nmuhtezen \n(a.s.) biriktirilip haz\u00eeneye, anbara konmu\u015f \nmuhtezin \n(a.s.) h\u00fcz\u00fcnl\u00fc, kederli. (bkz: mahzun, m\u00fckedder) \nmuhtezin \n(a.s.) haz\u00eeneye koyan [biriktirip-], biriktirip toplay\u0131p \nsaklayan, anbara atan \nmuhtezir \n(a.s.) sak\u0131nan, \u00e7ekinen. (bkz: muhteris, muhteriz) \nmuht\u0131r \n(a.s. hatr'dan) hat\u0131ra getiren, hat\u0131rlatan \nmuht\u0131ra \n(a.i.) 1. hat\u0131rlatmak \u00fczere yaz\u0131lan ve sunulan tezkere. 2. hat\u0131ra \ngelen bir \u015feyin -unutmamak i\u00e7in- i\u00e7ine yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 k\u00e2\u011f\u0131t, \ndefter... v.b. fr. memoire \nmuht\u00ee \n(a.s. hat\u00e2'dan) 1. hat\u00e2ya d\u00fc\u015f\u00fcren, yan\u0131ltan. 2. hat\u00e2 eden, \nyan\u0131lan \nmuht\u00eey\u00e2ne \n(a.zf. hat\u00e2'dan) hat\u00e2ya d\u00fc\u015ferek, hat\u00e2 ile, hat\u00e2 ederek, \nyan\u0131larak \nmuhy\u00ee \n(a.s. hay\u00e2t'dan) ihya eden, dirilten, canland\u0131ran, hayat veren, \n[madd\u00ee, manev\u00ee] \nmuhz\u0131r \n(a.i. huz\u00fbr'dan) 1. [eskiden] \u015feriat mahkemelerinde m\u00fcba\u015fir \nhizmetini g\u00f6ren kimse. 2. a\u015fk. Yeni\u00e7eri oca\u011f\u0131nda bir yere \nba\u011fl\u0131 bulunmayan m\u00fcstakil, (ba\u011f\u0131ms\u0131z) bir kumandan \nmuhz\u0131riyye \n(a.i.) huk. aleyhine a\u00e7\u0131lan d\u00e2va m\u00fcn\u00e2sebetiyle \"muhz\u0131r\" veya \n\"m\u00fcba\u015fir\" g\u00f6nderilmek suretiyle getirilenlerden al\u0131nan para \nmuhzin \n(a.s.) h\u00fczn'den) h\u00fcz\u00fcn verici; ac\u0131kland\u0131nc\u0131 \nmu\u00eed \n(a.i. avd'den) inzibat te'm\u00eenine me'mur muallim yard\u0131mc\u0131s\u0131, \n(bkz: mubass\u0131r) \nmuidd \n(a.s. add'den) \u00eed\u00e2deden, haz\u0131rlayan \nmu\u00eel \n(a.s.) \u00e7olu\u011fu \u00e7ocu\u011fu ve m\u00fcteal-lika\u00fc \u00e7ok olan kimse \nmuill \n(a.s.) al\u00eel eden, hasta eden \nmuin \n(a.s. avn'den) l. iane eden, yard\u0131mc\u0131. 2. yard\u0131mc\u0131 \nmuine \n(a.s. avn'den) [\"mu\u00een\" in m\u00fcen.]. (bkz: mu\u00een) \nmu\u00eer \n(a.s.) iare eden, \u00f6d\u00fcn\u00e7 veren \nmuizz \n(a.s.) izzet ve ikram edici, a\u011f\u0131rlay\u0131c\u0131; Allah \nm\u00fbje \n(f.i.) 1. gam, kayg\u0131, tasa. 2. bel\u00e2, musibet \nm\u00fbk \n(a.i.) g\u00f6z p\u0131nar\u0131 \nm\u00fbk \n(f.i.) diken \nmuka'ar \n(a.s. ka'r'dan) 1. \u00e7ukur, oyuk. 2. geo. -i\u00e7b\u00fckey, fr. concave \nmuka'ar-\u0131 muhaddeb \ngeo. bir yan\u0131 \u00e7ukur, \u00f6teyan\u0131 bombeli olan \u015fekil, fr. concavo- \nconvese \nmukaare \n(a.s.) [\"muka'ar\" in m\u00fcen.]. (bkz: muka'ar) \nmuka'ariyyet \n(a.i.) \u00e7ukurluk \nmukabbeb \n(a.s. kubbe'den) kubbeli \nBin\u00e2-yi mukabbeb \nkubbeli bina \nmukabbel \n(a.s. kabl'den) takb\u00eel edilmi\u015f, \u00f6p\u00fclm\u00fc\u015f \nmukabb\u0131z \n(a.s. kabz'dan) daraltan, s\u0131kan \nmukabb\u0131z-\u0131 ev'iye \ndamar daraltan \nmukabbil \n(a.s. kabl'den. c. mukabbil\u00een) takb\u00eel eden, \u00f6pen ","mukabbil\u00een \n(a.s. mukabbil'in c.) takb\u00eel edenler, \u00f6penler \nmukabele \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. s\u00fcl. kabile) 1. kar\u015f\u0131l\u0131k verme, \nkar\u015f\u0131lama. 2. kar\u015f\u0131 gelme. 3. birbiriyle kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rma; kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 \nyap\u0131lan okuma. 4. camilerde halka kar\u015f\u0131 Kur'an okuma. 5. tas. \nMevlevi \u00e2yinlerinde tarikat mensuplar\u0131n\u0131n cezbe haliyle \nayakta d\u00f6nmesi (bkz: sem\u00e2') \nCebr \u00fc mukabele \nmat. [evvelce muadele ad\u0131n\u0131 alan] cebir \nmukabele bi'l-misl \n(\"ka\" uzun okunur, a.b.i.) misilleme, yap\u0131lan muameleyi \naynen tekrarlama \nmukabeleten \n(a.zf.) kar\u015f\u0131l\u0131k olarak; kar\u015f\u0131l\u0131k vererek; kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131larak \nmukabil \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. s\u00fcl. kabile) l. kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelen, bir \n\u015feyin kar\u015f\u0131s\u0131nda bulunan. 2. bir \u015feye kar\u015f\u0131, bir \u015feye kar\u015f\u0131l\u0131k \nyap\u0131lan. 3. i. kar\u015f\u0131l\u0131k. 4. zf. kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda \nmukabil-i helezon \nanat. sarmal \u00f6n\u00fc, fr. anthelix \nm\u00fbkad \n(a.s.) a\u011f\u0131r y\u00fckl\u00fc \nmuk'ad \n(a.s. ku'\u00fbd'dan) k\u00f6t\u00fcr\u00fcm, yatalak \nmukaddem \n(a.s. k\u0131dem'den) 1. takdim edilen, sunulan [k\u00fc\u00e7\u00fckten b\u00fcy\u00fc\u011fe- \n]. 2. \u00f6nde olan, \u00f6nden giden. 3. \u00f6nce gelen, \u00f6nceki [zamanca- \n]. 4. de\u011ferli, \u00fcst\u00fcn. 5. mant. *\u00f6ner-ti. 6. a\u015fk. redif askerinin \nayr\u0131ld\u0131\u011f\u0131 iki k\u0131s\u0131mdan birincisi \nmukaddem-i r\u00fc\u015feym \nbot. c\u00fcc\u00fck (embriyon) tasla\u011f\u0131 \nmukaddem\u00fc'l-ayn \nhek. g\u00f6z\u00fcn kenar\u0131, p\u0131nar\u0131 \nmukaddema \n(A.zf.) \u00f6nce, eskiden \nmukaddem\u00e2t \n(a.i. k\u0131dem'den. mukaddeme'nin c.) 1. mant. \u00f6nc\u00fcller. 2. \n\u00f6nc\u00fcler, ordunun ilerisinde bulunan askerler \nmukaddem-dem \n(a.f.b.s.) \u00f6nceki zamanl\u0131 takdim edilen \nmukadder \n(a.s. kader'den) 1. takd\u00eer olunmu\u015f, k\u0131ymeti bi\u00e7ilmi\u015f; kadri, \nde\u011feri bilinmi\u015f, be\u011fenilmi\u015f. 2. i. yaz\u0131l\u0131, al\u0131nda yaz\u0131l\u0131. 3. ed. \nyaz\u0131l\u0131 olmay\u0131p, s\u00f6z\u00fcn geli\u015finden anla\u015f\u0131lan. 4. i. kad\u0131n ad\u0131 \nEl-mukadder la yugayyer kader de\u011fi\u015ftirilemez, (bkz: kader) \nmukadderat \n(a.i. mukadder'in c.) al\u0131n yaz\u0131s\u0131, (bkz. mukadder) \nmukadder\u00e2t-\u0131 erbaa \nf\u0131k. \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fc, kile, okka, say\u0131 gibi \u015feylerle belirtilen nesneler \nmukaddere \n(a.s.) [\"mukadder'in m\u00fcen.]. (bkz: mukadder) \nmukaddes, mukaddese \n(a. s. kuds'den) l. takdis edilmi\u015f, m\u00fcbarek, kutsal; temiz. 2. i. \nkad\u0131n ad\u0131 \nK\u00fct\u00fcb-i mukaddese \nm\u00fcbarek, kutsal kitaplar [Kur'an, Tevrat, Zebur, incil] \nmukaddesat \n(a.s. mukaddes'in c.) kutsal \u015feyler \nmukaddim \n(a.s. k\u0131dem'den) 1. takdim eden, sunan [k\u00fc\u00e7\u00fck, b\u00fcy\u00fc\u011fe-]. 2. \n\u00f6ne, ileri ge\u00e7iren \nmukaddim\u00e2t \n(a.s.i.) mukaddime'nin c.), (bkz: mukaddime) \nmukaddimat-\u0131 ilm \nfels., fr. propedeu-tique \nmukaddime \n(a.s. k\u0131dem'den. c. mukaddim\u00e2t) 1. \u00f6ne ge\u00e7en, \u00f6nde giden, \n(bkz: p\u00ee\u015f-rev). 2.i. ba\u015flang\u0131\u00e7, giri\u015f, \u00f6ns\u00f6z [kitapta-]. fr. \npreface \nmukaddime-i beyyine \nhuk. \"beyyine ba\u015flang\u0131c\u0131\" has\u0131mdan s\u00e2d\u0131r olan bir varakad\u0131r \nki iddia edilen \u015feyi tamamen ispat etmemekle beraber bu \n\u015feyin vukuuna del\u00e2let eyler, fr. commencement de preuve \nmukaddime-i darb \u00fc cerh yaralama ve d\u00f6vme ba\u015flang\u0131c\u0131 \nmukaddime-i h\u00e2dia \ned. aldat\u0131c\u0131 ba\u015flang\u0131\u00e7 \nmukaddime-i k\u00fcbr\u00e2 \nb\u00fcy\u00fck ba\u015flang\u0131\u00e7 ","mukaddimet\u00fc'l-cey\u015f \na\u015fk. ordunun ilerisinde bulunan asker, (bkz: p\u00ee\u015f-d\u00e2r) \nMukaddimet\u00fc'l-Edeb \nZemah\u015fer\u00ee'nin \u00fcnl\u00fc Arap\u00e7a - T\u00fcrk\u00e7e s\u00f6zl\u00fc\u011f\u00fc \nmukaddir \n(a.s. kader'den. c. mukad-dir\u00een) takd\u00eer eden, k\u0131ymet bi\u00e7en; \nkadrini bilen, be\u011fenen. [Allah adlanndand\u0131r] \nmukaddir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) takd\u00eer edercesine, k\u0131ymetini bilircesine \nmukaddir\u00een \n(a.s. mukaddir'in c.) takd\u00eer edenler, k\u0131ymet bi\u00e7enler; kendini \nbilenler, kendi be\u011fenenler \nmukaffa \n(a.s.) kafiyeli, kafiyelenmi\u015f \nmukaffel \n(a.s. kufl'den) kilitli, kilitlenmi\u015f \nB\u00e2b-\u0131 mukaffel \nkilitli kap\u0131 \nmukahhir \n(a.s. kahr'den) tahkir eden, kahreden, yok eden \nmukalkal \n(a.s.) 1. karars\u0131z. 2. i. \u015farap, (bkz: bade, hamr, sahp\u00e2) \nmukalkale \n(a.i.) s\u00fcrahi; \u015fi\u015fe \nmukalled \n(a.s. kald'den) ; 1. boynuna gerdanl\u0131k tak\u0131lm\u0131\u015f. 2. takl\u00eededilen, \n\u00f6rnek tutulan \nmukallef \n(a.s.) takl\u00eef edilmi\u015f, kalafatlanm\u0131\u015f \nmukallib \n(a.s. kalb'den) kalbeden, \u00e7eviren, ba\u015fka \u015fekle sokan \nmukallid \n(a.s. kald'den. c. mukallidin) 1. bir \u015feyi takan, ku\u015fatan, \nboynuna asan. 2. taklit\u00e7i \nmukallid-\u00e2ne \n(a.f.zf.) taklit\u00e7iye yak\u0131\u015f\u0131r surette \nmukallidin \n(a.s. mukallid'in c.) 1. tak\u0131nanlar, ku\u015fananlar, boynuna \ntakanlar. 2. taklit\u00e7iler \nmukamere \n(\"ka\" uzun okunur, a.i.) kumar oynama, oyna\u015fma \nmukamir \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. ve i.) kumarbaz \nmukanfez \n(a.s.) zool. \u00fczeri yumu\u015fak dikenlerle \u00f6rt\u00fcl\u00fc olan hayvan, kirpi \nmukanfez\u00fc'l-cild \n(a.i.) zool. derisidikenlilerden, denizkestanesi ve be\u015fparmak \ngibi tiplerden olu\u015fan denizhayvan\u0131 familyas\u0131ndan biri \nmukanna' \n(a.i.) pe\u00e7eli \nmukanned \n(a.s.) \u015fekerle terbiye olunmu\u015f \nmukannen \n(a.s. kan\u00fbn'dan. c. mukan-nen\u00e2t) belli belirli, \u015fa\u015fmaz, (bkz: \nmuayyen) \nmukannen\u00e2t \n(a.s. mukannen'in c.) \u00e2det olan tahsisat \nmukannene \n(a.s.) [\"mukannen\" in m\u00fcen.]. (bkz: mukannen) \nmukannin \n(a.s. kan\u00fbn'dan) kanun yapan, (bkz: kan\u00fbn-\u015fin\u00e2s) \nmukanlar, mukantara \n(a. s. kantara'dan) kemerli, kemer \u015feklinde olan; k\u00f6pr\u00fc \nmukantar\u00e2t \n(a.i. mukantara'n\u0131n c.) kemer \u015feklinde olan \u015feyler, k\u00f6pr\u00fcler \nmukaraa \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kur'a' dan) 1. ad \u00e7eki\u015fme. 2. \u00e7eki\u015fme, \nvuru\u015fma \nmukaraza \n(\"ka\" uzun okunur, a.i.) kazanca ortak olup zarar\u0131 serm\u00e2yeye \nait olmak \u00fczere birine bir miktar sermaye verme \nmukarebe \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kurb'dan). (bkz. mukarebet) \nmukarebet \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kurb'dan) yak\u0131nl\u0131k; akrabal\u0131k \nmukarenet \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. karn'dan) 1. biti\u015fiklik; yakla\u015fma, \nkavu\u015fma, biti\u015fme, (bkz: tel\u00e2kki) 2. uygunluk \nmukarib \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. kurb'dan) kar\u00eeb, birbirine yak\u0131n olan \nmukarin \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. karn'dan) biti\u015fik, ula\u015fm\u0131\u015f, eri\u015fmi\u015f, \nyakla\u015fm\u0131\u015f, bir yere gelmi\u015f \nmukarnes \n(a.s.) 1. merdiven \u015feklinde dereceleri olan \u00e7atma tavan, \nkubbe. 2. kubbe bi\u00e7iminde olan. 3. bir \u00e7e\u015fit serpu\u015f. 4. nak\u0131\u015fl\u0131, \ni\u015flemeli, reng\u00e2renk olan ","Sey-i mukarnes \n[eskiden] \"k\u0131rk merdiven\" denilen ve a\u011fz\u0131 derece derece olan \nbir \u00e7e\u015fit k\u0131l\u0131\u00e7, [bu kelime, da\u011fdan burun gibi \u00e7\u0131kan sivrilik \nveya kalk\u0131k ve y\u00fcksek h\u00f6rg\u00fc\u00e7l\u00fc deve m\u00e2n\u00e2lar\u0131na olan \n\"kurn\u00e2s\" kelimesinden t\u00fcremi\u015ftir] \nmukarr \n(a.s. kar\u00e2r'dan) ikrar olunmu\u015f, \"vard\u0131r, evet \u00f6yledir\" denilmi\u015f \nmukarreb \n(a.s. kurb'dan c. mukar-reb\u00e2n, mukarreb\u00een) takr\u00eebedilmi\u015f \nyakla\u015fm\u0131\u015f, yak\u0131n \nMelek-i mukarreb \nAllah'a yak\u0131n, yakla\u015fm\u0131\u015f olan melek \nmukarreb\u00e2n \n(a.s. kurb'dan, mukar-reb'in c.), (bkz. mukarreb\u00een) \nmukarreb\u00een \n(a.s. mukarreb'in c.) yak\u0131nla\u015fma, yakla\u015fm\u0131\u015f olanlar, yak\u0131nlar \nMel\u00e2ike-i mukarreb\u00een \nAllah'a yak\u0131n, yakla\u015fm\u0131\u015f olan melekler \nmukarreb\u00fbn \n(A.s. mukarreb'in c.) Allah'a yak\u0131n olan b\u00fcy\u00fck melekler, \n(bkz. mukarreb\u00e2n, mukarreb\u00een) \nmukarrer \n(a.s. kar\u00e2r'dan. c. mukarrer\u00e2t) 1. kararla\u015fm\u0131\u015f. 2. \u015f\u00fcphesiz, \nsa\u011flam. 3. anlat\u0131lm\u0131\u015f, bildirilmi\u015f \nmukarrer\u00e2t \n(a.i. mukarrer'in c.) kararla\u015ft\u0131r\u0131lan \u015feyler; kararlar \nmukarrere \n(a.s. kar\u00e2r'dan) [\"mukarrer\" in m\u00fcen.]. (bkz: mukarrer) \nmukarreren \n(a.zf.) kararla\u015farak, kararla\u015ft\u0131rarak, kararla\u015ft\u0131r\u0131larak \nmukarr\u0131z \n(a.s.). (bkz. mukarriz) \nmukarri' \n(a.s. takri' eden, ba\u015fa kakan; azarlayan, paylayan \nmukarrib \n(a.s. kurb'dan) 1. takribe-den, yakla\u015ft\u0131ran; yak\u0131nla\u015ft\u0131ran. 2. \ntar. ramazanda Kur'an metinlerini padi\u015fah huzurunda \nyorumlayan hoca, huzur hocas\u0131, (bkz: mukar-rir4) \nmukarrih - \n(a.s.c. mukarrih\u00e2t) yara a\u00e7an il\u00e2\u00e7 \nmukarrih\u00e2t \n(a.s. mukarrih'in c.) yara a\u00e7maya mahsus olan te'sirli il\u00e2\u00e7lar \nmukarrin \n(a.s. karn'den) takr\u00een eden, birlikte bulunduran \nmukarrir \n(a.s. kar\u00e2r'dan. c. mukarrir\u00een) 1. takrir eden, yerle\u015ftiren, sabit \nk\u0131lan. 2. anlatan, bir maddeyi etrafl\u0131ca anlatan. 3. i. \nmedresede, dersi tekrar ederek anlatan m\u00fcderris (profes\u00f6r) \nmuavini. 4. i. huzur hocas\u0131 [ramazanda p\u00e2di\u015f\u00e2h\u0131n huzurunda \nders vermek, Kur'-\u00e2n'\u0131 tefsir etmekle vazifeli bulunan \nm\u00fcderris, ders-i \u00e2mm] \nmukarrir\u00een \n(a.s. mukarrir'in c.) (bkz. mukarrir) \nmukarr\u00fcn bih -i- \n(a.b.i.) ikrar olunan hak, ba\u015fkas\u0131na ait bulundu\u011fu, bir kimse \ntaraf\u0131ndan haber verilen hak \nmukarr\u00fcn leh j-l\u00ee- \n(a.b.i.) kendisine ait bulunan bir hak, ba\u015fkas\u0131 taraf\u0131ndan \u00eetir\u00e2f \nolunan hak\u00eek\u00ee veya (vak\u0131f gibi) manev\u00ee \u015fah\u0131s \nmukarr\u00fcn leh bi'n-neseb (a.b.i.) neseb bak\u0131m\u0131ndan m\u00eer\u00e2sa hakk\u0131 oldu\u011fu ikrar olunan \nkimse \nmukarr\u00fcn leh bi'n-nesebi ale'l-gayr fer. nesebce ba\u015fkas\u0131na karabeti iddia edilerek \nm\u00eer\u00e2sa hakk\u0131 bulundu\u011fu ikrar olunan kimse \nmukarriz \n(a.s. karz'dan. c. mukarriz\u00een) takr\u00eez eden, medheden; medih \nyollu yaz\u0131 yazan \nmukarriz\u00een \n(a.s. mukarriz'in c.) takr\u00eez edenler, medhedenler; medih yollu \nyaz\u0131 yazanlar \nmukas\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i.) zahmet \u00e7ekme, \nmukaseme \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131sm'dan) taksim etme, payla\u015fma, \nb\u00f6l\u00fc\u015fme \nmukas\u0131m \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. k\u0131sm'dan) taksim eden, payla\u015fan, \nb\u00f6l\u00fc\u015fen ","mukassat \n(a.s. k\u0131st'dan) taksitli \nmukassatan \n(a.zf.) taksitle, taksitli olarak \nmukassem \n(a.s. k\u0131sm'dan) taksim edilmi\u015f, ayr\u0131lm\u0131\u015f, b\u00f6l\u00fcnm\u00fc\u015f \nmukass\u0131r \n(a.s. kasr'dan) 1. taksir eden, yapabilir iken yapmay\u0131p \n\u00e7ekinen. 2. yapmaya g\u00fcc\u00fc yetmedi\u011fi i\u00e7in b\u0131rakan. 3. kusur \ni\u015fleyen, (bkz: m\u00fctekas\u0131r) \nmukassi \n(a.s. kasvet'den) kasvet verici, kasvetli, s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131, s\u0131k\u0131c\u0131; dar \nmukassim \n(a.s. k\u0131sm'dan) taksim eden, ay\u0131ran, b\u00f6len \nK\u0131y\u00e2s-\u0131 mukassim \nmant. ikilem, fr. dilemme \nmuka\u015f\u015fer \n(A.s. k\u0131\u015fr'dan) taksir edilmi\u015f, kabu\u011fu soyulmu\u015f \nB\u00e2d\u00e2m-\u0131 muka\u015f\u015fer \nkabu\u011fu soyulmu\u015f badem \nmukataa \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kat'dan. c. mukata\u00e2t) 1. araz\u00eenin \nkesime verilmesi, muayyen bir kira kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda birine \nb\u0131rak\u0131lmas\u0131. 2. ba\u011f, bah\u00e7e, arsa h\u00e2line getirilen ekim topra\u011f\u0131 \ni\u00e7in verilen vergi \nmukata\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. mukataa'n\u0131n c.), (bkz. mukataa) \nmukatele \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. katl'den. c. mukatel\u00e2t) 1. birbirini \n\u00f6ld\u00fcrme, vuru\u015fma, (bkz: k\u0131tal). 2. sava\u015f; kavga \nmukatel\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. katl'den. mukatele'nin c.) 1. \n\u00f6ld\u00fcr\u00fc\u015fmeler, birbirini \u00f6ld\u00fcrmeler, vuru\u015fmalar. 2. sava\u015flar; \nkavgalar \nmukatil \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. katl'den) birbiriyle vuru\u015fan, birbirini \n\u00f6ld\u00fcren \nmukatil\u00fbn \n(a.i. mukatil'in c.) d\u00fc\u015fmanla sava\u015fan m\u00fcc\u00e2hitler \nmukatta', mukattaa \n(a.s. kat'dan. c. mukatta\u00e2t) kat'edilmi\u015f, kesilmi\u015f; kesik, ayn \nHur\u00fbf-i mukattaa \nayr\u0131 ayr\u0131 yaz\u0131lan, biti\u015fik olmayan harfler \nmukatta\u00e2t \n(a.s. mukatta'\u0131n c.) 1. kat'edilmi\u015f, kesilmi\u015f, kesik \u015feyler. 2. ed. \nmatla's\u0131z \u015fiir par\u00e7alan. 3. t\u00fcrl\u00fc gazel ve kasidelerden se\u00e7ilmi\u015f \nbeyitler. 4. herbiri bir kelimeye del\u00e2let eden harfler ve \ntamamlanmam\u0131\u015f c\u00fcmleler. 5. k\u0131saltmalar, fr. abreviation \nmukattar \n(a.s. katr'dan. c. mukattar\u00e2t) taktir edilmi\u015f, inbikten \u00e7ekilmi\u015f; \ndam\u0131t\u0131lm\u0131\u015f \nM\u00e2-i mukattar \ndam\u0131t\u0131k su \nmukattara \n(a.s. katr'dan) [\"mukattar\"\u0131n m\u00fcen). (bkz: mukattar) \nmukattara-i fevkaniyye \njeol. sark\u0131t, fr. stalactite \nmukattara-i taht\u00e2niyye \njeol. dikit, fr. stalagmite \nmukattar\u00e2t \n(a.s. mukattar'\u0131n c.) taktir edilmi\u015f, inbikten \u00e7ekilmi\u015f nesneler \nmukatt\u0131b \n(a.s.) hek. buru\u015fturucu, yap\u0131\u015fkan [\u015fey] \nmukavel\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kavl'den. mukavele'nin c.) \nmukaveleler, s\u00f6zle\u015fmeler, yaz\u0131l\u0131 s\u00f6zle\u015fmeler \nmukavel\u00e2t muharriri \nnoter, (bkz: k\u00e2tib-i adi). uzun okunur, a.i. 1. s\u00f6zle\u015fme. 2. \nyaz\u0131l\u0131 s\u00f6zle\u015fme \nmukavele \n(\"ka\" kavl'den. c. mukavel\u00e2t) \nmukavele-n\u00e2me \n(\"ka\" uzun okunur, a.f.b.i.) mukavele, s\u00f6zle\u015fme senedi; \ns\u00f6zle\u015fmenin yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 k\u00e2\u011f\u0131t; kontrat \nmukavelev\u00ee \n(a.s.) mukaveleye, anla\u015fmaya ait, mukavele, anla\u015fma \nnevinden olan \nmukavemet \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131y\u00e2m'dan) kar\u015f\u0131 durma, dayanma, \nkar\u015f\u0131 koyma, direnme, direni\u015f ","mukavemet-i d\u00e2hiliyye \ni\u00e7diren\u00e7, fr. mukavemet-i d\u00e2hiliyye (profes\u00f6r) muavini. 4. i. \nhuzur hocas\u0131 [ramazanda p\u00e2di\u015f\u00e2h\u0131n huzurunda ders vermek, \nKur'-\u00e2n'\u0131 tefsir etmekle vazifeli bulunan m\u00fcderris, ders-i \n\u00e2mm] \nmukarrir\u00een - \n(a.s. mukamr'in c.).(bkz. mukarrir) \nrnukarr\u00fcn bih \n(A.b.i.) ikrar olunan hak, ba\u015fkas\u0131na ait bulundu\u011fu, bir kimse \ntaraf\u0131ndan haber verilen hak \nmukarr\u00fcn leh \n(a.b.i.) kendisine ait bulunan bir hak, ba\u015fkas\u0131 taraf\u0131ndan \u00eetir\u00e2f \nolunan hak\u00eek\u00ee veya (vak\u0131f gibi) manev\u00ee \u015fah\u0131s \nmukarr\u00fcn leh bi'n-neseb (a.b.i.) neseb bak\u0131m\u0131ndan m\u00eer\u00e2sa hakk\u0131 oldu\u011fu ikrar olunan \nkimse \nmukarr\u00fcn leh bi n-nesebi ale'-gayr fer. nesebce ba\u015fkas\u0131na karabeti iddia edilerek \nm\u00eer\u00e2sa hakk\u0131 bulundu\u011fu ikrar olunan kimse \nn\u0131ukarriz \n(a.s. karz'dan. c. mukar-riz\u00een) takriz eden, medheden; medih \nyollu yaz\u0131 yazan \nmukarriz\u00een \n(a.s. mukarriz'in c.) takriz edenler, medhedenler; medih yollu \nyaz\u0131 yazanlar \nmukas\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i.) zahmet \u00e7ekme \nmukaseme \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131sm'dan) taksim etme, payla\u015fma, \nb\u00f6l\u00fc\u015fme \nmukas\u0131m \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. k\u0131sm'dan) taks\u00eem eden, payla\u015fan, \nb\u00f6l\u00fc\u015fen, \nmukassat \n(a.s. k\u0131st'dan) taksitli \nmukassatan \n(a.zf.) taksitle, taksitli olarak \nmukassem \n(a.s. k\u0131sm'dan) taksim edilmi\u015f, ayr\u0131lm\u0131\u015f, b\u00f6l\u00fcnm\u00fc\u015f \nmukass\u0131r \n(a.s. kasr'dan) 1. taks\u00eer eden, yapabilir iken yapmay\u0131p \n\u00e7ekinen. 2. yapmaya g\u00fcc\u00fc yetmedi\u011fi i\u00e7in b\u0131rakan. 3. kusur \ni\u015fleyen, (bkz: m\u00fctekas\u0131r) \nmukassi \n(a.s. kasvet'den) kasvet verici, kasvetli, s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131, s\u0131k\u0131c\u0131; dar \nmukassim \n(a.s. k\u0131sm'dan) taksim eden, ay\u0131ran, b\u00f6len \nK\u0131y\u00e2s-\u0131 mukassim \nmant. ikilem, fr. dilemme \nmuka\u015f\u015fer \n(a.s. k\u0131\u015fr'dan) taks\u00eer edilmi\u015f, kabu\u011fu soyulmu\u015f \nB\u00e2d\u00e2m-\u0131 muka\u015f\u015fer \nkabu\u011fu soyulmu\u015f badem \nmukataa \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kat'dan. c. mukata\u00e2t) 1. araz\u00eenin \nkesime verilmesi, muayyen bir kira kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda birine \nb\u0131rak\u0131lmas\u0131. 2. ba\u011f, bah\u00e7e, arsa h\u00e2line getirilen ekim topra\u011f\u0131 \ni\u00e7in verilen vergi \nmukata\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. mukataa'n\u0131n c.), (bkz. mukataa) \nmukatele \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. katl'den. c. mukatel\u00e2t) l. birbirini \n\u00f6ld\u00fcrme, vuru\u015fma, (bkz: k\u0131tal). 2. sava\u015f; kavga \nmukatel\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. katl'den. mukatele'nin c.) 1. \n\u00f6ld\u00fcr\u00fc\u015fmeler, birbirini \u00f6ld\u00fcrmeler, vuru\u015fmalar. 2. sava\u015flar; \nkavgalar \nmukatil \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. katl'den) birbiriyle vuru\u015fan, birbirini \n\u00f6ld\u00fcren \nmukatil\u00fbn \n(a.i. mukatil'in c.) d\u00fc\u015fmanla sava\u015fan m\u00fcc\u00e2hitler \nmukatta', mukattaa \n(a.s. kat'dan. c. mukatta\u00e2t) kat'edilmi\u015f, kesilmi\u015f; kesik, ayr\u0131 \nHur\u00fbf-i mukattaa \nayr\u0131 ayr\u0131 yaz\u0131lan, biti\u015fik olmayan harfler \nmukatta\u00e2t \n(a.s. mukatta'\u0131n c.) 1. kat'edilmi\u015f, kesilmi\u015f, kesik \u015feyler. 2. ed. \nmatla's\u0131z \u015fiir par\u00e7alan. 3. t\u00fcrl\u00fc gazel ve kasidelerden se\u00e7ilmi\u015f ","beyitler. 4. herbiri bir kelimeye del\u00e2let eden harfler ve \ntamamlanmam\u0131\u015f c\u00fcmleler. S. k\u0131saltmalar, f r. abreviation \nmukattar \n(a.s. katr'dan. c. mukattar\u00e2t) taktir edilmi\u015f, inbikten \u00e7ekilmi\u015f; \ndam\u0131t\u0131lm\u0131\u015f \nM\u00e2-i mukattar \ndam\u0131t\u0131k su \nmukattara \n(a.s. katr'dan) [\"mukattar\"in m\u00fcen.]. (bkz: mukattar) \nmukattara-i fevkaniyye \njeol. sark\u0131t, fr. stalactite \nmukattara-i taht\u00e2niyye \njeol. dikit, fr. stalagmite \nmukattar\u00e2t \n(a.s. mukattar'\u0131n c.) taktir edilmi\u015f, inbikten \u00e7ekilmi\u015f nesneler \nmukatt\u0131b \n(a.s.) hek. buru\u015fturucu, yap\u0131\u015fkan [\u015fey] \nmukavel\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. kavl'den. mukavele'nin c.) \nmukaveleler, s\u00f6zle\u015fmeler, yaz\u0131l\u0131 s\u00f6zle\u015fmeler \nmukavel\u00e2t muharriri \nnoter, (bkz: k\u00e2tib-i adi). uzun okunur, a.i. 1. s\u00f6zle\u015fme. 2. \nyaz\u0131l\u0131 s\u00f6zle\u015fme \nmukavele \n(\"ka\" kavl'den. c. mukavel\u00e2t) \nmukavele-n\u00e2me \n(\"ka\" uzun okunur, a.f.b.i.) mukavele, s\u00f6zle\u015fme senedi; \ns\u00f6zle\u015fmenin yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 k\u00e2\u011f\u0131t; kontrat \nmukavelev\u00ee \n(a.s.) mukaveleye, anla\u015fmaya ait, mukavele, anla\u015fma \nnevinden olan \nmukavemet \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131y\u00e2m'dan) kar\u015f\u0131 durma, dayanma, \nkar\u015f\u0131 koyma, direnme, direni\u015f \nmukavemet-i d\u00e2hiliyye \ni\u00e7diren\u00e7, fr. resistance interieur \nmukavemet-i mahs\u00fbsa \nfiz. \u00f6zdiren\u00e7, fr. resistivite \nmukavemet-s\u00fbz \n(\"ka\" uzun okunur, a.f.b.c.) mukavemeti yok eden; \ndayan\u0131lmaz h\u00e2le getiren \nmukavemet-\u015fiken \n(\"ka\" uzun okunur, a.f.b.s.) mukavemeti k\u0131ran \nmukavim \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. k\u0131y\u00e2m'dan. c. mukavimin) 1. \nmukavemet eden, kar\u015f\u0131 duran, dayanan, direnen. 2. \ndayan\u0131kl\u0131k \nmukavimin \n(a.s. mukavim'in c.) kar\u015f\u0131 koyanlar \nmukavva \n(a.s. kuvvet'ten) 1. kav\u00eele\u015ftirilmi\u015f, sa\u011flamla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f. 2. i. \nmukavva \nmukavver \n(a.s.) 1. yuvarlak kesilmi\u015f. 2. ziftle kar\u0131\u015f\u0131k veya ziftle kapl\u0131. 3. \ng. s. bir yaz\u0131 sitili \nmukavves \n(a.s. kavs'den) 1. yay gibi e\u011fri. 2. kavisli, b\u00fck\u00fclm\u00fc\u015f, kemerli \nmukavv\u00ee, mukavviyye \n(a.s. kuvvet'den. c. mukavviyy\u00e2t) 1. takviye eden, kuvvet \nveren, kuvvetlendiren. 2. kuvvet i\u00e7in verilen [il\u00e2\u00e7], fr. tonique \nEdviye-i mukavviyye \nkuvvet ila\u00e7lar\u0131 \nmukavvim \n(a.s.) 1. k\u0131vama getiren. 2. e\u011friyi do\u011frultan, d\u00fczelten \nmukavviyy\u00e2t \n(a.s. mukavviyye'nin c.), (bkz. mukavv\u00ee) \nmukayaza \n(\"ka\" uzun okunur, a.i.) trampa etme, de\u011fi\u015fme, (bkz: \nm\u00fcbadele) \nmukayes\u00e2t \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131y\u00e2s'dan, mukayese'nin c.) 1. \nk\u0131yaslamalar, \u00f6l\u00e7meler, \u00f6l\u00e7\u00fcler. 2. f el s., g r. kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmalar \nmukayese \n(\"ka\" uzun okunur, a.i. k\u0131y\u00e2s'dan. c. mukayes\u00e2t) 1. k\u0131y\u00e2s \netme, \u00f6l\u00e7me, \u00f6l\u00e7\u00fc. 2. fels., gr. kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rma \nmukayese-i r\u00fbhiyye \npsik. ruh \u00f6l\u00e7\u00fcm\u00fc, psikometri, fr. psychometrie \nmukayese m\u00fcstev\u00eesi \ngeo. kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rma d\u00fczlemi ","mukayyed \n(a.s. kayd'dan) 1. kay\u0131tl\u0131, ba\u011fl\u0131, ba\u011flanm\u0131\u015f. 2. aya\u011f\u0131nda zincir \nve pranga bulunan. 3. bir i\u015fe ehemmiyet (*\u00f6nem) veren. 4. \nkaydolunmu\u015f, deftere ge\u00e7mi\u015f \nmukayyed\u00e2t \n(a.s. mukayyed'in c.) (bkz: mukayyed) \nmukayyede \n(a.s. kayd'dan) [\"mukayyed\" in m\u00fcen.]. (bkz: mukayyed) \nmukayyi' \n(a.s. kay'dan. c. mukayyi\u00e2t) kay ettiren, kusturan, kusturucu \nmukayyi\u00e2t \n(a.s.i. mukayyi'in c.) kay ettirici, kusturucu il\u00e2\u00e7lar \nmukayyi\u00e2t-\u0131 ma'deniyye hek. maden\u00ee kusturucu il\u00e2\u00e7lar \nmukayyi\u00e2t-\u0131 ma'deniyye hek. maden\u00ee kusturucu il\u00e2\u00e7lar \nmukayyid \n(a.s. kayd'dan. c. mukayyidin) 1. kaydeden. 2. i. kay\u0131t \nme'muru \nmukayyidin \n(a.s. ve i. mukayyid'in c.) mukayyitler, kay\u0131t me'murlan \nmukbil \n(a.s. kabl'den. c. mukbil\u00e2n, mukbil\u00een) 1. ikballi, kutlu, mutlu, \n(bkz: mes'\u00fbd, bahtiyar). 2. i. erkek ad\u0131 \nmukbil\u00e2n \n(a.f.s. kabl'den. mukbil'in c.) kutlular, mutlular, (bkz: \nmukbil\u00een) \nmukbile \n(a.s. kabl'den) 1. [\"mukbil\" in m\u00fcen.]. (bkz: mukbil). 2. i. \nkad\u0131n ad\u0131 \nmukbil\u00een \n(a.s. kabl'den. mukbil'in c.) kutlular, mutlular, (bkz: \nmukbil\u00e2n) \nmukdim \n(a.s. k\u0131dem'den) ikdam eden, gayret ve devaml\u0131l\u0131kla \u00e7al\u0131\u015fan, \ni\u015fine d\u00fc\u015fk\u00fcn \nmukdim-\u00e2ne \n(a.f.zf.) dikkat ve gayretle \nmukhem \n(a.i.) c\u00fcmle aras\u0131ndaki fazla ve l\u00fczumsuz kelime \nm\u00fbk\u0131d \n(a.s.) \u00eekadeden, ate\u015f yakan \nn\u0131\u00fbk\u0131n \n(a.s.) \u00eekan eden, \u015f\u00fcphesiz, kat\u00ee olarak bilen \nm\u00fbk\u0131r \n(a.s.) yemi\u015fin \u00e7oklu\u011fu dolay\u0131s\u0131yla dallan sarkm\u0131\u015f a\u011fa\u00e7 \nmuk\u0131rr \n(a.s. kar\u00e2r'dan) 1. ikrar eden, do\u011fruyu s\u00f6yleyen, \"vard\u0131r, evet \n\u00f6yledir\" diyen, kusurunu, kabahatini gizlemeyen. 2. f\u0131k. \nbirinin, kendisinde hakk\u0131 oldu\u011funu haber veren [kimse] \nmuk\u0131rr\u00e2ne \n(a.f.zf.) ikrar edene, do\u011fruyu s\u00f6yleyene yara\u015f\u0131r yolda; ikrar \nederek, kusurunu s\u00f6yleyerek \nmuk\u00eem \n(A.s. k\u0131y\u00e2m'dan) ikamet eden, oturan, (bkz: \u00e2r\u00e2m-s\u00e2z, sakin) \nm\u00fbkiz \n(a.s. yakaza'dan) 1. \u00eekazeden, uyand\u0131ran. 2. gafletten, \ndalg\u0131nl\u0131ktan kurtaran \nmukle \n(a.i.) anat. g\u00f6zbebe\u011fi \nmukn\u0131ir, mukmire \n(a.s. Kamer'den) mehtapl\u0131 [gece] \nmukni', muknia \n(a.s. kan\u00e2at'den) ikna eden, kanaat getiren, inand\u0131r\u0131c\u0131 \nEdille-i muknia \ninand\u0131r\u0131c\u0131 deliller \nmuknia \n(a.i.) zool. kurba\u011fa yavrusunun yumurtadan \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 ilk h\u00e2li \nmukraz \n(a.s. karz'dan) ikraz olunmu\u015f, \u00f6d\u00fcn\u00e7 verilmi\u015f \nmukr\u00eet \n(a.s. k\u0131r\u00e2at'den) 1. [Kur'\u00e2n] okuyan. 2. Kur'\u00e2n okumas\u0131n\u0131 \n\u00f6\u011freten veya ezberleten (birine) \nmukriz \n(a.s. karz'dan) ikraz eden, \u00f6d\u00fcn\u00e7 veren \nmuks\u00e2 \n(a.s.) uzak kal\u0131nm\u0131\u015f, uzakla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f \nmuksem \n(a.s. kasem'den) kasem edilmi\u015f, yemin edilmi\u015f \nmuksem\u00fc'n-bih \nhuk. [eskiden] \u00fczerine yemin edilen isim veya s\u0131fat, [isl\u00e2m \nhukukunda Cen\u00e2b-\u0131 Hakk'\u0131n ismi, z\u00e2t\u0131 veya s\u0131fatlan \u00fczerine \nyemin edilir ki bu takdirde isim, zat veya s\u0131fat muksem\u00fc'n- \nbih olur] ","muks\u0131r \n(a.s.). (bkz. mukass\u0131r) \nmuksim \n(a.s. kasem'den) 1. kasem eden, yemin eden, andi\u00e7en. 2. i. \nyemin edilecek yer \nmuksit \n(a.s. kast'dan) 1. iks\u00e2t eden, do\u011fru hareket eden, i\u015f g\u00f6ren. 2. \nAllah \nmuk\u015fairr \n(a.s.) \u0131k\u015f\u0131'r\u00e2r eden, \u00fcrperen \nmuktas\u0131r \n(a.s. kasr'dan) iktis\u00e2r eden, k\u0131sa kesen \nmuktataf \n(a.s. katfdan. c. muktataf\u00e2t) \u0131ktitaf edilmi\u015f, dev\u015firilmi\u015f, \ntoplanm\u0131\u015f, derlenmi\u015f, derleme \nmuktataf\u00e2t \n(a.s. katfdan) derlemeler, derlenmi\u015f \u015feyler, antoloji \nmuktat\u0131f \n(a.s. katfdan) \u0131ktitaf eden, derleyen, toplayan \nmuktebes \n(a.s. kabs'dan. c. muktebes\u00e2t) iktibas edilmi\u015f, faydalanmak \n\u00fczere aynen al\u0131nm\u0131\u015f, aktar\u0131lm\u0131\u015f \nmuktebes\u00e2t \n(a.i. kabs'dan, muktebes'in c.) muktebes olan, faydalanmak \n\u00fczere al\u0131nan, aktar\u0131lan \u015feyler \nmuktebis \n(a.s. kabs'den, c. mukte-bis\u00een) iktibas eden, faydalanmak \n\u00fczere alan, aktaran. [Arap\u00e7adaki as\u0131l m\u00e2n\u00e2s\u0131 \"ate\u015f yakmak \n\u00fczere birinden ate\u015f alan\" demektir] \nmuktebis\u00een \n(a.s. kabs'den. muktebis'in c.) iktibas edenler, faydalanmak \n\u00fczere alanlar, aktaranlar \nmukted\u00e2, mukted\u00e2 bih \n(a.s. kadv'dan) 1. iktid\u00e2 edilen, uyulan; \u00f6rnek tutulan. 2. \u00f6nde \nbulunan, kendisine uyulan [imam, reis... v.b.] \nmukted\u00ee \n(a.s. kadv'dan) iktid\u00e2 eden, uyan, arkadan gelen, (bkz: t\u00e2bi') \nmuktedir \n(a.s. kudret'den) iktidarl\u0131, g\u00fccU yeten, becerebilen \nmuktedirin \n(a.s. muktedir'in c.) iktidarl\u0131lar, g\u00fcc\u00fc yetenler, becerebilenler \nmuktef\u00e2 \n(a.s. kaf\u00e2'dan) iktifa edilmi\u015f, ard\u0131 s\u0131ra, izinden gidilmi\u015f; \u00f6rnek \ntutulmu\u015f, uyulmu\u015f [birine] \nmuktef\u00ee \n(a.s. kaf\u00e2'dan) iktifa eden, ard\u0131 s\u0131ra, izinden giden; \u00f6rnek \ntutan, uyan [birine] \nmuktehim \n(a.s.) iktih\u00e2m eden, g\u00f6\u011f\u00fcs geren, yorulmak bilmeyen \nmuktel\u00e2' \n(a.s. kal'den) k\u00f6k\u00fcnden kopar\u0131lm\u0131\u015f \nmukteli' \n(a.s. kal'den) k\u00f6k\u00fcnden koparan \nmukterib \n(a.s. kurb'dan). (bkz. m\u00fctekarrib) \nmukterih \n(a.s.) iktir\u00e2h eden, d\u00fc\u015f\u00fcnmeden, akl\u0131na geldi\u011fi gibi s\u00f6yleyen \nmukterin \n(a.s. iktir\u00e2n'dan) iktiran eden, yakla\u015fan, yak\u0131n gelen \nmukteriz \n(a.s. karz'dan). (bkz. istikraz, m\u00fcstakriz) \nmuktesid \n(a.s. iktis\u00e2d'dan. c. muktesid\u00e2n) tutumlu, fr. economiste \nmuktesid\u00e2n \n(a.s. muktesid'in c.) tutumlular, tutumlu kimseler, fr. \neconomistes \nmuktesir \n(a.s.) 1. iktis\u00e2r eden, k\u0131sa kesen. 2. (bkz. kanaatk\u00e2r) \nmuktetif \n(a.s.). (bkz. muktatif) \nmuktez\u00e2 \n(a.s. kaz\u00e2'dan) 1. iktiz\u00e2 etmi\u015f, l\u00e2z\u0131mgelmi\u015f. 2. kanun ic\u00e2b\u0131na \ng\u00f6re yaz\u0131lan yaz\u0131, derkenar \nmuktez\u00e2-y\u0131 h\u00e2l \u00fc makam ed. s\u00f6zde h\u00e2lin, makam\u0131n \u00eec\u00e2betti\u011fi gibi konu\u015fma tarz\u0131na \nba\u011fl\u0131 kalma, yerinde ve adam\u0131na g\u00f6re s\u00f6yleme \nmuktez\u00e2-yi hilkat \nyarad\u0131l\u0131\u015f \u00eec\u00e2b\u0131 \nmuktez\u00e2-yi tab' \nyarad\u0131l\u0131\u015f \u00eec\u00e2b\u0131 \nmuktez\u00e2-s\u0131nca \n(a.t.zf.) gere\u011fince \nmuktezay\u00e2t \n(a.i. muktez\u00ee'nin c.) 1. iktiz\u00e2 eden, l\u00e2z\u0131mgelen, \u00eec\u00e2beden \n\u015feyler. 2. neticeler ","muktez\u00ee \n(a.s. kaz\u00e2'dan) iktiz\u00e2 eden, l\u00e2z\u0131mgelen, \u00eec\u00e2beden, \u00eec\u00e2bettiren, \ngereken; gerektiren \nmukteziyye \n(a.s. kaz\u00e2'dan) [\"muktez\u00ee\"nin m\u00fcen.]. (bkz: muktez\u00ee) \nmukt\u00ee \n(a.s.) 1. koruyan, kudretli. 2. h. i. Tanr\u0131 \nmuktir \n(a.s.) kocas\u0131n\u0131 nafaka bak\u0131m\u0131ndan s\u0131k\u0131\u015ft\u0131ran \nmukz\u00ee \n(a.s.) 1. h\u00fck\u00fcm ve kaza olunmu\u015f. 2. gerekli g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f. 3. \ntamamlanm\u0131\u015f \nm\u00fbl\u00e2-minh\u00e2 \n(a.b.i.) huk. [eskiden] \u00eel\u00e2 olunan zevce, (bkz: \u00eel\u00e2) \nmu'lem \n(a.s. ilm'den) i\u015faretlenmi\u015f, belirtilmi\u015f \nm\u00fbl\u00ee ,j-l j- \n(a.i.) \u00eel\u00e2 eden zev\u00e7 \nmu'lim \n(a.s. elem'den). (bkz. m\u00fcellim) \nmu'lin \n(a.s. alen'den) \u00eel\u00e2n eden, um\u00fbma bildiren, haber veren \nmum \n(f.i.) 1. mum. 2. s. yumu\u015fak \nm\u00fbm\u00e2-ileyh \n(a.b. zm. c. mum\u00e2-ileyh\u00fcm) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukanda \nan\u0131lan [adam] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00e2 \n(a.b.zf.c. m\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcn) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukanda \nan\u0131lan [kad\u0131n, k\u0131z] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcm \n(a.b.zm. m\u00fbma-ileyh'in c.) \u00eem\u00e2 edilenler, ad\u0131 ge\u00e7enler, \nyukanda an\u0131lanlar \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcm\u00e2 \n(a.b.zm.) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukanda an\u0131lan [kad\u0131n, k\u0131z, \nerkek] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcn \n(a.b.zm. m\u00fbm\u00e2-ileyh\u00e2'n\u0131n c.) \u00eem\u00e2 edilenler, ad\u0131 ge\u00e7enler, \nyukanda an\u0131lanlar [kad\u0131n, k\u0131z] \nm\u00fbmes\u00e2t \n(a.i.). (bkz. um\u00fbm-h\u00e2ne) \nmum-h\u00e2ne \n(f.b.i.) mum yap\u0131lan veya sat\u0131lan yer, mum fabrikas\u0131 \nm\u00fbmiy\u00e2n \n(f.s.c.) k\u0131l belli, beli k\u0131l gibi ince olan g\u00fczeller \nmumt\u0131r \n(a.s. matar'dan) ya\u011fmur ya\u011fd\u0131ran \nmumya \n(F.i.) 1. tahn\u00eet edilmi\u015f, hi\u00e7 \u00e7\u00fcr\u00fcmemek \u00fczere ila\u00e7lanm\u0131\u015f \u00f6l\u00fc. \n2. her t\u00fcrl\u00fc derde deva oldu\u011fu rivayet olunan bir masal il\u00e2c\u0131. \n3. \u00e7ok zay\u0131f [kimse] \nmumz\u00e2 \n(a.s. maz\u00e2'dan) imza edilmi\u015f olan \nmunassab \n(a.s. nasb'dan) 1. birbirinin \u00fczerine tertiplenmi\u015f olan. 2. i. \nme'mur, g\u00f6revli \nmunassaf \n(a.s.) ikiye ayr\u0131lm\u0131\u015f, b\u00f6l\u00fcnm\u00fc\u015f \nmunass\u0131f \n(a.i.) mat. a\u00e7\u0131ortay, fr. bissecteur (-trice) \nmunazzaf \n(a.s. naz\u00eefden) tanz\u00eef edilmi\u015f, temizlenmi\u015f, annm\u0131\u015f \nmunazz\u0131m \n(a.s. nazm'dan) tanz\u00eem eden, d\u00fczenleyen \nmunazzif \n(a.s. naz\u00eefden) temizleyici, temizleyen \nmundak \n(a.s.) d\u00f6v\u00fcl\u00fcp ufaklanm\u0131\u015f \nmunfas\u0131l \n(a.s. fasl'dan. c. m\u00fcnfas\u0131l\u00een) 1. inf\u0131s\u00e2l eden, ayr\u0131lan, aynlm\u0131\u015f, \nayr\u0131; biti\u015fik olmayan. 2. i\u015finden ayr\u0131lm\u0131\u015f, me'murluktan \n\u00e7\u0131km\u0131\u015f, (bkz: ma'z\u00fbl) \nZam\u00eer-i munfas\u0131l \na.gr. ba\u015fka kelimeye biti\u015fik olmayan zamir [h\u00fcve, ente, ene \ngibi] \nmunfas\u0131la \n(a.s.) [\"munfas\u0131l\"\u0131n m\u00fcen.]. (bkz: munfas\u0131l) \nmunfas\u0131lan \n(a.zf.) munfas\u0131l olarak, ayn, aynlm\u0131\u015f olarak, (bkz: ma'z\u00fblen) \nmunfas\u0131l\u0131n \n(a.s. munfas\u0131l'\u0131n c.) infisal edenler, aynlanlar, ayr\u0131lm\u0131\u015f \nolanlar, biti\u015fik olmayanlar \nmunfas\u0131m \n(a.s.) 1. infis\u00e2m eden, k\u0131r\u0131lan, eksilen. 2. zul\u00fcm ve gadir \ng\u00f6rm\u00fc\u015f, k\u0131nlm\u0131\u015f, k\u0131rg\u0131n ","munfas\u00ee \n(a.s. fes\u00e2'dan) bir \u015feyden ayr\u0131l\u0131p kurtanlan \nmunfat\u0131r \n(a.s. fatr'dan) inf\u0131t\u00e2r eden, yaz\u0131lan \nmunfazih \n(a.s.) faz\u00e2hate u\u011fram\u0131\u015f, rez\u00eel olmu\u015f \nmunhas\u0131r \n(a.s.). (bkz: m\u00fcnhas\u0131r) \nmunhas\u0131ran \n(a.zf.). (bkz: m\u00fcnhas\u0131r\u00e2n) \nmunis \n(A.s. \u00fcns'ten) 1. \u00fcnsiyetli, al\u0131\u015f\u0131lan, yad\u0131rganmaz, al\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015f. 2. \ncana yak\u0131n, sevimli. 3. insandan ka\u00e7mayan. 4. i. erkek ad\u0131. \n[m\u00fcen. munise] \nmunise \n(a.i.) can yolda\u015f\u0131, hayat yolda\u015f\u0131 \nmunkab\u0131z \n(a.s. kabz'dan) 1. toplanm\u0131\u015f, \u00e7ekilmi\u015f, b\u00fcz\u00fclm\u00fc\u015f. 2. s\u0131k\u0131lm\u0131\u015f. \n3. ink\u0131baza u\u011fram\u0131\u015f, pekli\u011fe tutulmu\u015f \nmunkalib \n(a.s. kalb'den) ink\u0131l\u00e2beden, d\u00f6nen, d\u00f6nm\u00fc\u015f, de\u011fi\u015fen, ba\u015fka \nbir \u015fekle, k\u0131l\u0131\u011fa girmi\u015f, giren, (bkz: munkalib) \nmunkariz \n(a.s. karz'dan) ink\u0131raz bulan, biten, arkas\u0131 gelmeyen, s\u00f6nen, \nz\u00fcrriyeti, d\u00f6l\u00fc t\u00fckenmi\u015f, kesilmi\u015f olan \nmunkati \n(a.s. kat'dan). (bkz. munkati') \nmunsabb \n(a.s.) ins\u0131b\u00e2beden, d\u00f6k\u00fclen, kar\u0131\u015fan, kavu\u015fan, [bir denize, bir \n\u0131rma\u011fa....] \nmunsalih \n(a.s.) sulh \u00fczere olan \nmunsam\u00ee \n(a.s.) d\u00f6k\u00fcl\u00fcp ak\u0131t\u0131lm\u0131\u015f \nmunsar\u0131m \n(a.s.) insir\u00e2m eden, kesilen. (bkz. munkati') \nmunsabig \n(a.s. s\u0131bg'dan) insib\u00e2g eden, boyanan \nmukz\u00ee \n(a.s.) 1. h\u00fck\u00fcm ve kaza olunmu\u015f. 2. gerekli g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f. 3. \ntamamlanm\u0131\u015f \nm\u00fbl\u00e2-minh\u00e2 \n(a.b.i.) huk. [eskiden] \u00eel\u00e2 olunan zevce, (bkz: \u00eel\u00e2) \nmu'lem \n(a.s. ilm'den) i\u015faretlenmi\u015f, belirtilmi\u015f \nm\u00fbl\u00ee \n(a.i.) \u00eel\u00e2 eden zev\u00e7 \nmu'lim \n(a.s. elem'den). (bkz. m\u00fcellim) \nmu'lin \n(a.s. alen'den) \u00eel\u00e2n eden, um\u00fbma bildiren, haber veren \nmum \n(f.i.) 1. mum. 2. s. yumu\u015fak \nm\u00fbm\u00e2-ileyh \n(a.b. zm. c. mum\u00e2-ileyh\u00fcm) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukar\u0131da \nan\u0131lan [adam] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00e2 \n(a.b.zf.c. m\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcn) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukanda \nan\u0131lan [kad\u0131n, k\u0131z] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcm \n(a.b.zm. m\u00fbma-ileyh'in c.) \u00eem\u00e2 edilenler, ad\u0131 ge\u00e7enler, \nyukanda an\u0131lanlar \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcm\u00e2 \n(a.b.zm.) \u00eem\u00e2 edilen, ad\u0131 ge\u00e7en, yukanda an\u0131lan [kad\u0131n, k\u0131z, \nerkek] \nm\u00fbm\u00e2-ileyh\u00fcn \n(a.b.zm. m\u00fbm\u00e2--ileyh\u00e2'n\u0131n c.) \u00eem\u00e2 edilenler, ad\u0131 ge\u00e7enler, \nyukanda an\u0131lanlar [kad\u0131n, k\u0131z] \nm\u00fbmes\u00e2t \n(a.i.). (bkz. um\u00fbm-h\u00e2ne) \nmum-h\u00e2ne \n(f.b.i.) mum yap\u0131lan veya sat\u0131lan yer, mum fabrikas\u0131 \nm\u00fbmiy\u00e2n \n(f.s.c.) k\u0131l belli, beli k\u0131l gibi ince olan g\u00fczeller \nmumt\u0131r \n(a.s. matar'dan) ya\u011fmur ya\u011fd\u0131ran \nmumya \n(F.i.) 1. tahnit edilmi\u015f, hi\u00e7 \u00e7\u00fcr\u00fcmemek \u00fczere ila\u00e7lanm\u0131\u015f \u00f6l\u00fc. \n2. her t\u00fcrl\u00fc derde deva oldu\u011fu rivayet olunan bir masal il\u00e2c\u0131. \n3. \u00e7ok zay\u0131f [kimse] \nmumz\u00e2 \n(a.s. maz\u00e2'dan) imza edilmi\u015f olan \nmunassab \n(a.s. nasb'dan) 1. birbirinin \u00fczerine tertiplenmi\u015f olan. 2. i. \nme'mur, g\u00f6revli ","munassaf \n(a.s.) ikiye ayr\u0131lm\u0131\u015f, b\u00f6l\u00fcnm\u00fc\u015f \nmunass\u0131f \n(a.i.) mat. a\u00e7\u0131ortay, fr. bissecteur (-trice) \nmunazzaf \n(a.s. naz\u00eefden) tanz\u00eef edilmi\u015f, temizlenmi\u015f, ar\u0131nm\u0131\u015f \nmunazz\u0131m \n(a.s. nazm'dan) tanzim eden, d\u00fczenleyen \nmunazzif \n(a.s. naz\u00eefden) temizleyici, temizleyen \nmundak \n(a.s.) d\u00f6v\u00fcl\u00fcp ufaklanm\u0131\u015f \nmunfas\u0131l \n(a.s. fasl'dan. c. m\u00fcnfas\u0131l\u00een) 1. infis\u00e2l eden, ayr\u0131lan, aynlm\u0131\u015f, \nayr\u0131; biti\u015fik olmayan. 2. i\u015finden ayr\u0131lm\u0131\u015f, me'murluktan \n\u00e7\u0131km\u0131\u015f, (bkz: ma'z\u00fbl) \nZam\u00eer-i munfas\u0131l \n(a. gr. ba\u015fka kelimeye biti\u015fik olmayan zamir [h\u00fcve, ente, ene \ngibi] \nmunfas\u0131la \n(a.s.) [\"munfas\u0131l\"in m\u00fcen.]. (bkz: munfas\u0131l) \nmunfas\u0131lan \n(a.zf.) munfas\u0131l olarak, ayr\u0131, ayr\u0131lm\u0131\u015f olarak, (bkz: ma'z\u00fblen) \nmunfas\u0131l\u0131n \n(a.s. munfas\u0131l\u0131n c.) infis\u00e2l edenler, ayr\u0131lanlar, ayr\u0131lm\u0131\u015f olanlar, \nbiti\u015fik olmayanlar \nmunfas\u0131m \n(a.s.) 1. infis\u00e2m eden, k\u0131r\u0131lan, eksilen. 2. zul\u00fcm ve gadir \ng\u00f6rm\u00fc\u015f, k\u0131nlm\u0131\u015f, k\u0131rg\u0131n \nmunfas\u0131l \n(a.s. fasl'dan) bir \u015feyden ayr\u0131l\u0131p kurtar\u0131lan \nmunfat\u0131r \n(a.s. fatr'dan) infit\u00e2r eden, yaz\u0131lan \nmunfazih \n(a.s.) faz\u00e2hate u\u011fram\u0131\u015f, rez\u00eel olmu\u015f \nmunhas\u0131r \n(a.s.). (bkz: m\u00fcnhas\u0131r) \nmunhas\u0131ran \n(a.zf.). (bkz: m\u00fcnhas\u0131r\u00e2n) \nmunis \n(a.s. \u00fcns'ten) 1. \u00fcnsiyetli, al\u0131\u015f\u0131lan, yad\u0131rganmaz, al\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015f. 2. \ncana yak\u0131n, sevimli. 3. insandan ka\u00e7mayan. 4. i. erkek ad\u0131. \n[m\u00fcen. munise] \nmunise \n(a.i.) can yolda\u015f\u0131, hayat yolda\u015f\u0131 \nmunkab\u0131z \n(a.s. kabz'dan) 1. toplanm\u0131\u015f, \u00e7ekilmi\u015f, b\u00fcz\u00fclm\u00fc\u015f. 2. s\u0131k\u0131lm\u0131\u015f. \n3. ink\u0131baza u\u011fram\u0131\u015f, pekli\u011fe tutulmu\u015f \nmunkalib \n(a.s. kalb'den) ink\u0131l\u00e2beden, d\u00f6nen, d\u00f6nm\u00fc\u015f, de\u011fi\u015fen, ba\u015fka \nbir \u015fekle, k\u0131l\u0131\u011fa girmi\u015f, giren, (bkz: munkalib) \nm\u00fcnkar\u0131z \n(a.s. karz'dan) ink\u0131raz bulan, biten, arkas\u0131 gelmeyen, s\u00f6nen, \nz\u00fcrriyeti, d\u00f6l\u00fc t\u00fckenmi\u015f, kesilmi\u015f olan \nmunkat\u0131 \n(a.s. kat'dan). (bkz. munkati') \nmunsabb \n(a.s.) ins\u0131b\u00e2beden, d\u00f6k\u00fclen, kar\u0131\u015fan, kavu\u015fan, [bir denize, bir \n\u0131rma-8a....] \nmunsabig \n(a.s. s\u0131bg'dan) insib\u00e2g eden, boyanan \nmunsalih \n(a.s.) sulh \u00fczere olan \nmunsam\u0131 \n(a.s.) d\u00f6k\u00fcl\u00fcp ak\u0131t\u0131lm\u0131\u015f, \nmunsar\u0131m \n(a.s.) insir\u00e2m eden, kesilen, (bkz: munkati') \nmuntazar \n(a.s. nazar'dan) intiz\u00e2r edilmi\u015f, beklenmi\u015f, beklenilen, \ngelmesi umulan \nmuntaz\u0131r \n(a.s. nazar'dan. c. muntaz\u0131r\u00een) intiz\u00e2r eden, g\u00f6zleyen, \nbekleyen \nmuntaz\u0131r-\u0131 rahmet-i H\u00fbda Allah'\u0131n merhametini bekleyen \nmuntaz\u0131ra \n(a.s. nazar'dan) [\"muntaz\u0131r\"in m\u00fcen.]. (bkz: muntaz\u0131r) \nmuntaz\u0131ran \n(a.zf.) intiz\u00e2r ederek, bekleyerek \nmuntaz\u0131r-\u00e2ne \n(a.f.zf.) intiz\u00e2r ederek, bekleyerek \nmuntaz\u0131r\u00een \n(a.s. muntaz\u0131r'\u0131n c.) intiz\u00e2r edenler, g\u00f6zleyenler, bekleyenler \nmunsarif \n(a.s. sarf dan) 1. insir\u00e2f eden, geri d\u00f6nen. 2. a. gr. yerine g\u00f6re \nher t\u00fcrl\u00fc hareke' alabilen kelime ","munsarih \n(a.s. sar\u00e2hat'den) a\u00e7\u0131k, meydanda \nmunsif \n(a.s. nasafet'den) 1. insaf eden, insafl\u0131. 2. k\u00f6t\u00fcl\u00fckte ileri \ngitmeyen \nn\u0131unsif-\u00e2ne \n(a.f.zf.) insafl\u0131l\u0131kla \nmuntab\u0131' \n(a.s. tab'dan) 1. intiba' eden, bas\u0131lan, bas\u0131lm\u0131\u015f, damgalanm\u0131\u015f, \n(bkz: matbu'). 2. yarad\u0131l\u0131\u015ftan olan. 3. ho\u015f g\u00f6r\u00fcnen, g\u00fczel \nmuntab\u0131\u00e2t \n(a.s. muntab\u0131'\u0131n c.) 1. mmtab\u0131' olan, bas\u0131lan, bas\u0131lm\u0131\u015f, \ndamgalanm\u0131\u015f olan \u015feyler. 2. yarad\u0131l\u0131\u015ftan olan \u015feyler, ho\u015f \ng\u00f6r\u00fcnen, g\u00fczel \u015feyler \nmuntab\u0131h \n(a.s. tabh'dan) intibah eden, pi\u015fen, pi\u015fmi\u015f, (bkz: matb\u00fbh) \nmuntab\u0131k \n(a.s. t\u0131bk'dan) intibak eden, birbirine tam uyan; uygun, (bkz: \nmutab\u0131k) \nmuntaf\u00ee \n(a.s. tuf\u00fb'dan) 1. intifa eden, s\u00f6nen; s\u00f6n\u00fck. 2. fiz. s\u00f6n\u00fcml\u00fc, fr. \namorti \nmuntalik \n(a.s. tal\u00e2k'dan) intil\u00e2k eden, giden, b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f, koyuverilmi\u015f, \nsal\u0131verilmi\u015f, (bkz: \u00e2z\u00e2d) \nmuntam\u0131s \n(a.s.) int\u0131m\u00e2s eden, belirsiz olan \nmuntas\u0131f \n(a.s. n\u0131sfdan) 1. yar\u0131lanm\u0131\u015f, yar\u0131ya varm\u0131\u015f. 2. i. yar\u0131, orta \nmuntas\u0131f-\u0131 sene \nsenenin yans\u0131, tam ortas\u0131 \nmuntas\u0131h \n(a.s. nush'dan) nas\u00eehat kabul eden, \u00f6\u011f\u00fct dinleyen \nmuntas\u0131h-\u00e2ne \n(a.f.zf.) \u00f6\u011f\u00fct dinleyerek \nmuntas\u0131r \n(a.s.) \u00f6\u00e7 alan \nmuntav\u00ee \n(a.s. tayy'den) intiv\u00e2 eden, durulup b\u00fck\u00fclen, toplanm\u0131\u015f, \ndev\u015firilmi\u015f \nmuntavi \n(a.s.) s\u00f6zdinler. (bkz: mut\u00ee) \nmuntazam, muntazama \n(a.s. niz\u00e2m'dan) 1. intizaml\u0131, s\u0131ralanm\u0131\u015f, d\u00fczg\u00fcn, derlitoplu. \n2. tertipli. 3. mat. d\u00fczg\u00fcn, [asl\u0131 \"muntaz\u0131m\" d\u0131r] \nmuntazam hareket \nd\u00fczg\u00fcn devim \nmuntazam muhammes \nmat. d\u00fczg\u00fcn be\u015f-gen \nmuntazam m\u00fcseddes \nmat. d\u00fczg\u00fcn alt\u0131gen \nmuntazam m\u00fctehavvil hareket \nfiz. d\u00fczg\u00fcn de\u011fi\u015fen devim \nmuntazaman \n(a.zf.) 1. muntazam, intizaml\u0131 olarak. 2. devaml\u0131, s\u00fcrekli \nolarak, d\u00e2ima \nmunzac\u0131r \n(a.s. zucret'den) y\u00fcre\u011fi s\u0131k\u0131lm\u0131\u015f \nmunzalim \n(a.s.) inz\u0131l\u00e2m eden, -isteyerek veya istemeyerek- z\u00e2limin \nzulm\u00fcne boyun e\u011fen \nmunzamm \n(a.s. zamm'dan) inzim\u00e2m eden, \u00fcste konan, kat\u0131lan; ek \nmunzam\u0131n hatt \nuzat\u0131lm\u0131\u015f ek telefon teli \nmunzar \n(a.s.) inz\u00e2r edilmi\u015f, te'h\u00eer edilmi\u015f, geciktirilmi\u015f \nmunz\u0131c\u00e2t \n(a.s.i.) yaran\u0131n iltihab\u0131n\u0131 yok edici, irinini ak\u0131t\u0131c\u0131 [il\u00e2\u00e7lar] \nmunzic \n(a.s.) 1. inz\u00e2ceden, kem\u00e2le eren. 2. hek. cerahatlendiren, \nirinlendiren, olduran [yara ve \u00e7\u0131ban\u0131]. 3. hazmettirici, sindiriri \nm\u00fbr \n(f.i.c. m\u00fbr\u00e2n) 1. kar\u0131nca, (bkz: nemi). 2. yoksulluk, fukaral\u0131k \nsembol\u00fc. 3. pas hastal\u0131\u011f\u0131 \nmur\u00e2baa \n(a.i. rab'dan) yazl\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmak \u00fczere mukavele yapma \nmurabaha \n(a.i. ribh'den) 1. mal\u0131 k\u00e2r ile satma. 2. tefecilik, kanunen \nverdi\u011fi izin s\u0131n\u0131r\u0131ndan a\u015fk\u0131n faiz alma \nmur\u00e2bata \n(a.i. rabt'dan) 1. ba\u011flamak. 2. d\u00fc\u015fman\u0131, sald\u0131raca\u011f\u0131 yerlerde \ndurup bekleme ","murabba' \n(a.s. rub'dan) 1. terbi' olunmu\u015f, d\u00f6rde \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f. 2. d\u00f6rtl\u00fc, \nd\u00f6rt \u015feyden olma. 3. d\u00f6rt k\u00f6\u015feli. 4. i. geo. kare, fr. carre \nmurabba-i t\u00e2mm \ngeo. tam kare. 5. ed. d\u00f6rt m\u0131sral\u0131k k\u0131t'alardan meydana gelen \nmanzume. 6. ad\u0131, Kenz\u00ee Hasan'in edvannda (1700 y\u00f6resi) \nge\u00e7en makam \nmurabba-\u0131 m\u00fctekerrir \ned. birinci k\u0131t'an\u0131n son m\u0131sra\u0131 \u00f6teki k\u0131t'alann sonunda \ntekrarlanan murabba \nmurabba-\u0131 m\u00fczdevic \ned. birinci k\u0131t'an\u0131n son m\u0131sra\u0131 \u00f6b\u00fcr k\u0131t'alann sonunda \ntekrarlanmayarak de\u011fi\u015fen murabba \nmurabba'\u00fc't terk\u00eeb \nkim. d\u00f6rtl\u00fc bile\u015fik, fr. quaternaire \nmurabba \n(A.s.) 1. terbiye edilmi\u015f. 2. (i.c. murabbay\u00e2t) kaynay\u0131p \nk\u0131vama geldikten sonra dondurulmu\u015f meyva suyu tatl\u0131s\u0131 \nmurabba'-ni\u015f\u00een \n(a.f.b.s.) ba\u011fda\u015f kurup oturan \nmurabbay\u00e2t \n(a.i. murabba2'nin c.) kaynay\u0131p k\u0131vama geldikten sonra \ndondurulmu\u015f meyva suyu tatl\u0131lar\u0131 \nmur\u00e2b\u0131t \n(a.s. ve i. rabt'dan. c. mur\u00e2b\u0131t\u00een) 1. ib\u00e2dete ba\u011fl\u0131 kimse, (bkz: \nz\u00e2hid). 2. [Fas'ta] \u015feyhlerin, dervi\u015flerin unvan\u0131 \nmur\u00e2b\u0131t\u00een \n(a.s.i. mur\u00e2b\u0131t'\u0131n c.) ib\u00e2dete ba\u011fl\u0131 olanlar; \u015feyhler, dervi\u015fler \nmur\u00e2d \n(a.i. revd'den) 1. arzu, istek, dilek. 2. maksat, meram \nL\u00e2fz\u0131 mur\u00e2d \nm\u00e2n\u00e2s\u0131 i\u00e7in de\u011fil, l\u00e2fz\u0131 i\u00e7in s\u00f6ylenmi\u015f s\u00f6z \"tenbel bir \u00e7ocu\u011fa \nmektep talebesi demek\" gibi \nmur\u00e2d-\u0131 hakk \nAllah'\u0131n iste\u011fi. 3. erkek ad\u0131 \nmur\u00e2d-bah\u015f \n(a.f.b.s.) 1. mur\u00e2d veren. 2. Tanr\u0131 s\u0131fatlar\u0131ndan \nmurafaa \n(a.i. refden) 1. mahkemeye verme; mahkemeye getirtme; \nduru\u015fma, y\u00fczle\u015ferek mahkeme olunma \nmur\u00e2fakat \n(a.i. r\u0131fk'dan) 1. refakat etme, yol arkada\u015fl\u0131\u011f\u0131, yolda\u015fl\u0131k. 2. \nberaber bulunma, fr, accompagnement. 3. fels. birka\u00e7 olay\u0131n \nayn\u0131 zamanda olmas\u0131, d\u00fc\u015f\u00fcm-de\u015flik \nmur\u00e2f\u0131k \n(a.i. ref\u00e2kat'den) 1. refakat eden, yol arkada\u015f\u0131 olan, yolda\u015f, \n(bkz: hem-r\u00e2h). 2. bir \u015feyle beraber bulunan \nmur\u00e2fi' \n(a.s. ve i. refden) murafaa eden \nmur\u00e2gabet \n(a.i.) dileme, arzu etme \nmur\u00e2game \n(a.i. ra\u011fm'dan) birini dar\u0131ltacak, g\u00fccendirecek bir davran\u0131\u015fta \nbulunma \nmur\u00e2g\u0131b \n(a.s.) ra\u011fbet eden \nmurahham \n(a.s.) 1. terh\u00een olunmu\u015f, son harfleri veya heceleri \nd\u00fc\u015f\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015f Zeyn'el-\u00e2bid\u00een yerine \"zeynel\" demek gibi. 2. i. \nk\u0131saltma, fr. abreviation \nmurahhas \n(a.s. ve i. ruhsat'dan) 1. ruhsatl\u0131, izinli. 2. delege, devlet veya \nbir te\u015fekk\u00fcl, bir kurum ad\u0131na salahiyetli olarak bir yere, \nbirinin makam\u0131na g\u00f6nderilen kimse fr. delegue \nmurahhasa \n(a.i.) Ermeni piskoposu \nmurahhas\u00een \n(a.i. ruhsat'dan). (bkz. murahhas) \nmurahhasiyyet \n(a.i.) murahhasl\u0131k, delegelik \nmurahhil \n(a.s. nhlet'den) terh\u00eel eden, bir yerden bir yere g\u00f6\u00e7\u00fcren \nmur\u00e2\u00ee \n(a.s. ri\u00e2yet'den) ri\u00e2yet eden, sayg\u0131 g\u00f6steren \nmurakabe \n(a.i. rakb'dan) 1. bakma, g\u00f6zetme, g\u00f6z alt\u0131nda bulundurma. 2. \ntas. kendi i\u00e7 \u00e2lemine bakma, dal\u0131p kendinden ge\u00e7me. 3. \ndenetleme, kontrol \nmur\u00e2kasa \n(a.i. raks'dan) dans ","mur\u00e2k\u0131b \n(a.s. rakb'dan) 1. murakabe eden, koruyan. 2. Allah'a \nba\u011flanm\u0131\u015f. 3. denet\u00e7i, kontrol\u00f6r, fr. contr\u00f6leur \nmurakka' \n(a.s. ruk'a'dan) terk\u00ee' edilmi\u015f, yamanm\u0131\u015f, yama vurulmu\u015f, \nyamal\u0131 \nC\u00e2me-i murakka' \nyamal\u0131 elbise \nDelk-i murakka' \nikiy\u00fczl\u00fclerin -kendilerini dervi\u015f gibi g\u00f6stermek \u00fczere- \ngiydikleri yamal\u0131 h\u0131rka \nmurakka' germek \npabu\u00e7 ve \u015f\u00e2ire \u00fczerine deriye i\u015flenecek motifler i\u00e7in patron \nkesmeye haz\u0131rlanmak \nmurakkaa \n(a.i.c. murakka\u00e2t) hattat me\u015fkn\u00e2mesi, birbiri \u00fcst\u00fcne \nyap\u0131\u015ft\u0131r\u0131larak mukavva gibi olmu\u015f bir k\u00e2\u011f\u0131t \u00fczerine yaz\u0131lan \nme\u015fk, g\u00fczel yaz\u0131 \u00f6rne\u011fi \nmurakka\u00e2t \n(a.i. murakka'\u0131n c.) me\u015fk, g\u00fczel yaz\u0131 \u00f6rnekleri \nmurakkak- \n(a.s. rikkat'den) incelmi\u015f, ince \nmurakkam \n(a.s. rakam'dan) 1. yaz\u0131lm\u0131\u015f, yaz\u0131l\u0131. 2. terk\u00een edilmi\u015f, rakkam, \nsay\u0131 konulmu\u015f; numaralanm\u0131\u015f, numaral\u0131 \nmurakkan \n(a.s.) terk\u00een edilmi\u015f, bozulmu\u015f, aradan \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f \nmurakka'-p\u00fb\u015f \n(a.f.b.s.) yamal\u0131 h\u0131rka giymi\u015f olan [dervi\u015f] \nmurakk\u0131m \n(a.i. rakam'dan) pusulan\u0131n i\u011fnesi \nm\u00fbr\u00e2n \n(f.i.m\u00fbr'un c.) kar\u0131ncalar \nm\u00fbr-\u00e2ne \n(f.zf.) 1. kar\u0131ncav\u00e2ri, kar\u0131ncaya yak\u0131\u015facak surette. 2. (bkz: \n\u00e2ciz-\u00e2ne, fak\u00eer-\u00e2ne, n\u00e2\u00e7iz-\u00e2ne) \nmur\u00e2sade \n(A.i. rasad'dan) g\u00f6zetleme, dikkatle bakma \nmurassa' \n(a.s.) 1. k\u0131ymetli ta\u015flarla bezenmi\u015f. 2. e d. iki m\u0131sra\u0131 veya iki \nf\u0131kras\u0131 kelime kelime birbiriyle ayn\u0131 vezin ve kafiyede olan \n[s\u00f6z, beyit]. 3. g. s. bir yaz\u0131 sitili. 4. muz. Irak perdesiyle \ngeve\u015ft perdesi aras\u0131nda bulunan bir perde ismi \nmurassas \n(a.s.) 1. kalay veya kur\u015funla kaplanm\u0131\u015f. 2. lehimlenmi\u015f, (bkz: \nmer-s\u00fbs) \nmur\u00e2vaga \n(a.i.) g\u00fcre\u015fme, (bkz: mus\u00e2raa) \nmur\u00e2vaza \n(a.i. r\u00e2z'dan) 1. bir kimseyi hile veya kah\u0131r suretiyle ikna \netme, kand\u0131rma. 2. huk. [eskiden] sulh m\u00fck\u00e2lemesi \nmur\u00e2zaa \n(a.i. r\u0131z\u00e2'dan) emzirme \nm\u00fbr\u00e7e \n(f.i.) 1. k\u00fc\u00e7\u00fck kar\u0131nca. 2. metal, maden pas\u0131. 3. me\u00e7. al\u00e7ak, \nrez\u00eel, de\u011fersiz kimse \nm\u00fbrd \n(f.i.) mersin a\u011fac\u0131 \nmurd\u00e2d \n(f.i.) 1. takvim. 2. her ay\u0131n yedinci veya sekizinci g\u00fcn\u00fc. 3. bu \nay\u0131 ve g\u00fcn\u00fc y\u00f6netmekle g\u00f6revli bir melek \nmurdar \n(f.s.) 1. mundar, kirli, pis. (bkz: m\u00fclevves, m\u00fcnecces, n\u00e2- \np\u00e2k). 2. \u0130sl\u00e2m\u00ee \u015feriat h\u00fck\u00fcmlerine g\u00f6re kesilmemi\u015f [hayvan] \nmurd\u00e2r-h\u00e2r \n(f.b.s. ve i.) \"murdar yiyen\" karga; \u00e7aylak \nmurdia \n(a.i. nd\u00e2'dan). (bkz. murzia) \nmu'reb \n(a.s. Arab'dan) i'rabl\u0131, i'rablanm\u0131\u015f; sonu her t\u00fcrl\u00fc harekeyi \nalmaya m\u00fcsait kelime, (bkz: i'r\u00e2b) \nmurg \n(a.i.). (bkz. m\u00fcrg) \nmurg-\u00e2ne \n(f.zf.) ku\u015flar gibi, ku\u015flara yak\u0131\u015facak \u015fekilde \nmu'rib \n(a.s. Arab'dan) me\u015fhur bir kitab\u0131n irab\u0131n\u0131 (bkz. i'rab) bildiren \nkitap \nmu'rib\u00fc'l-av\u00e2mil \nav\u00e2mil adl\u0131 eserin \u015ferhi ","muris \n(a.s. ver\u00e2set'den) 1. \u00eer\u00e2seden, getiren, veren, kazand\u0131ran. 2. \nmiras b\u0131rakan \nmurise \n(a.s. ver\u00e2set'den) [\"muris\"in m\u00fcen.]. (bkz: muris) \nmu'riz \n(a.s. arz'dan) i'r\u00e2z' eden, y\u00fcz \u00e7eviren, ba\u015fka tarafa d\u00f6nen; \nta'r\u00eez eden, dokunakl\u0131 s\u00f6z s\u00f6yleyen, ta\u015f atan \nmurtab\u0131t \n(a.s. rabt'dan) 1. ba\u011fl\u0131, ba\u011flanm\u0131\u015f. 2. me\u00e7. bir \u015feyle ilgili; \nilgisi olan. [m\u00fcen. murtab\u0131ta]. 3. i. zool. kannlann\u0131n bir k\u0131sm\u0131 \ng\u00f6vdesine biti\u015fik olan b\u00f6cekler \nmurt\u00e2dd \n(a.s. redd'den) isl\u00e2m d\u00eenini b\u0131rak\u0131p ba\u015fka bir dine giren \nmurt\u00e2z \n(a.s.) al\u0131\u015fnnlm\u0131\u015f, talimli [hayvan] \nmurtaz\u00e2 \n(a.s. nz\u00e2'dan) 1. irtiz\u00e2 edilmi\u015f, be\u011fenilmi\u015f, se\u00e7ilmi\u015f, (bkz: \ng\u00fczide, m\u00fcntehab, nuhbe, pesend\u00eede). 2. (h.i.) Hz. Al\u00ee'nin \nl\u00e2kab\u0131. 3. erkek ad\u0131 \nmurtazav\u00ee \n(a.s.) Hz. Ali'ye mensup, Hz. Ali ile ilgili \nmurtaz\u0131' \n(a.s. nz\u00e2'dan) irtiz\u00e2' eden, s\u00fct emen \nmurz\u0131' \n(a.s. nz\u00e2'dan), \u0131rza' eden, \u00e7ocuk emziren \nmurzia \n(a.i. r\u0131z\u00e2'dan) ; \u00e7ocu\u011fa s\u00fct veren, s\u00fct emziren, s\u00fctnine, bebe\u011fe \ns\u00fct vermek \u00fczere para ile tutulmu\u015f kad\u0131n \nm\u00fbs \n(a.i.) b\u0131\u00e7ak, (bkz: k\u00e2rd, sikk\u00een) \nMusa, M\u00fbs\u00ee \n(a.h.i.) 1. S\u00een\u00e2 yar\u0131madas\u0131nda Eymen vadisinde T\u00fcr da\u011f\u0131nda \nAllah'\u0131n l\u00fbtfuna mazhar olarak kavmine \"Ev\u00e2mir-i a\u015fere\" (on \nemir) ad\u0131 alt\u0131nda ahl\u00e2k ve prensip kaidelerini bildiren \npeygamber. \n[M\u0131s\u0131r'da \nFiraunlann \nisrail \no\u011fullanna \nzulmettikleri s\u0131rada d\u00fcny\u00e2ya gelmi\u015f ve \u00f6l\u00fcmden kurtulmas\u0131 \ni\u00e7in bir sepet i\u00e7inde Nil Nehri'ne at\u0131lm\u0131\u015f, kurtanl\u0131p \nb\u00fcy\u00fcd\u00fckten sonra Firaune, asas\u0131n\u0131 (as\u00e2-yi Musa'y\u0131) y\u0131lan \n\u015fekline sokmak mucizesini g\u00f6stermi\u015f ve bu suretle kavmini \nM\u0131s\u0131r'dan d\u0131\u015fan \u00e7\u0131karmak m\u00fcsaadesini alm\u0131\u015ft\u0131r. K\u0131z\u0131ldeniz \nk\u0131y\u0131s\u0131na gelince as\u00e2siyle denizi yararak kavmini ge\u00e7irmi\u015f ve \narkadan gelen Firaun ve adamlan tekrar birle\u015fen su i\u00e7inde \nkalm\u0131\u015ft\u0131r]. 2. erkek ad\u0131 \nm\u00fbs\u00e2 \n(a.s. ves\u00e2yet'den) 1. vasiyet olunan mal ve menfaat. 2. tavsiye \nolunmu\u015f, tavsiye edilmi\u015f \nm\u00fbs\u00e2-bih \nvasiyet olunan \u015fey \nm\u00fbs\u00e2-leh \nkendisine bir \u015fey vasiyet olunan [adam] \nm\u00fb-s\u00e2[y] \n(f.b.i.) ustura \nmusa'ad \n(a.s. su\u00fbd'dan) 1. y\u00fcce, y\u00fccelmi\u015f, \u00e7ok y\u00fcksek. 2. i. \nkaynat\u0131larak an-\u00fclm\u0131\u015f \u015farap \nmus\u00e2are \n(a.i.) b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayarak birinin y\u00fcz\u00fcne bakmay\u0131p ba\u015f\u0131n\u0131 \n\u00e7evirme \nmus\u00e2b \n(a.s. savb'dan. c. mus\u00e2b\u00een) 1. isabet etmi\u015f, rastlam\u0131\u015f, \u00fczerine \nd\u00fc\u015fm\u00fc\u015f. 2. musibete u\u011fram\u0131\u015f, (bkz: du\u00e7ar, giriftar) \nmusabbag \n(a.s.) boyanm\u0131\u015f, boyal\u0131 \nmus\u00e2bere, mus\u00e2beret \n(a.i. sabr'dan) sabretme, katlanma \nmus\u00e2b\u00een \n(a.s. mus\u00e2b'\u0131n c.). 1. (bkz. mus\u00e2b). 2. hastal\u0131\u011fa yakalanm\u0131\u015f \nolanlar \nmus\u00e2biyyet \n(a.i.) bir k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe yakalanma, bir hastal\u0131\u011fa tutulma \nmus\u00e2daka ale'l-istihkak \n(a.b.i.) huk. [eskiden] muayyen bir hakka hangisinin \nm\u00e2likiyeti hususunda iki kimsenin ittifak etmesi, [bir vakfiye \nmucibince kendisine galle-i vak\u0131ftan \u015fu kadar sehim verilmesi ","\u00eec\u00e2beden (A), bu senmin hi\u00e7bir kimseye ait olmay\u0131p yaln\u0131z \n(B) ye ait bir hak oldu\u011funu onun tasdikine mukarin olarak ve \nkar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda bir ivaz almayarak ikrar etse aralar\u0131nda \nmus\u00e2daka bulunmu\u015f olur] \nmus\u00e2dakat \n(a.i. s\u0131dk'dan) kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 dostluk \nmus\u00e2dat \n(a.i.). (bkz. mud\u00e2r\u00e2) \nmusadda \n(a. s. sad'dan) tasd\u00ee' edilmi\u015f, ba\u015f\u0131 a\u011fr\u0131t\u0131lm\u0131\u015f \nmusaddak \n(a. s. s\u0131dk'dan) tasd\u00eek olmu\u015f, ger\u00e7ekli\u011fi, ge\u00e7irli\u011fi resm\u00ee olarak \nyaz\u0131 ile bildirilmi\u015f \nmusaddar \n(a. s. sudur'dan) sudur etmi\u015f, \u00e7\u0131km\u0131\u015f \nmusadd\u0131k \n(a.s. s\u0131dk'dan) tasd\u00eek eden, ger\u00e7ekli\u011fini, ge\u00e7erli\u011fini resm\u00ee \nolarak yaz\u0131 ile bildiren \nmusadd\u0131k-\u00e2ne \n(a.f.zf.) tasdik ederek, ger\u00e7ekli\u011fini, ge\u00e7erli\u011fini resm\u00ee olarak \nyaz\u0131 ile bildirerek \nmusaddi' \n (a.s. sad'dan) tasd\u00ee' eden, ba\u015f a\u011fr\u0131tan \nmus\u00e2defe, mus\u00e2defet \n (a.i.) sud\u00fbfd\u00e2n. bkz. mus\u00e2defe) \nm\u00fcsadif \n(a.s. suh\u00fbfdan). (bkz: m\u00fcsadif) \nmus\u00e2faa \n(a.i.) 1. birbirinin boynuna sar\u0131lma. 2. fizy. g\u00f6z\u00fcn, her \nuzakl\u0131kta bulunan e\u015fyay\u0131 g\u00f6rebilme hassas\u0131 \nmus\u00e2faha \n(a.i. safh'dan) el s\u0131k\u0131\u015fma, tokala\u015fma \nmus\u00e2f\u00e2t \n(a.i. safvet'den) samim\u00ee ve h\u00e2lis dostluk \nmusaffa \n(a.s. safvet'den) tasfiye edilmi\u015f, s\u00fcz\u00fclm\u00fc\u015f, yabanc\u0131 \nmaddelerden ayr\u0131lm\u0131\u015f \nmusaffaf \n(a.s. saffdan) tasfif edilmi\u015f, saf saf, s\u0131ra s\u0131ra dizilmi\u015f \nmusaff\u00ee \n(a.s. safvet'den) tasfiye eden, s\u00fczen, s\u0131z\u0131ran \nmusaffir \n(a.s. sufret'den) 1. tasf\u00eer eden, \u0131sl\u0131k \u00e7alan, seslenen. 2. sar\u0131ya \nboyayan, sarartan, sar\u0131la\u015ft\u0131ran \nmus\u00e2fih \n(a.s.) mus\u00e2faha eden, el s\u0131k\u0131\u015fanlardan herbiri \nmusaggar \n(a.s. sagir'den) k\u00fc\u00e7\u00fclt\u00fclm\u00fc\u015f, \"-\u00e7\u0131k, -\u00e7ak\" l\u0131 m\u00e2n\u00e2s\u0131 verilmi\u015f \nmus\u00e2hab\u00e2t \n(a.i. sohbet'den. mus\u00e2habe'nin c.) sohbetler, konu\u015fup \ng\u00f6r\u00fc\u015fmeler \nmus\u00e2hab\u00e2t-\u0131 ahl\u00e2k\u0131yye \n1) ahl\u00e2k\u00ee konu\u015fup g\u00f6r\u00fc\u015fmeler; 2) [eskiden] ilkokullarda \nokutulan bir kitap \nmusahabe, mus\u00e2habet \n(a.i. sohbet'den. c. mus\u00e2hh\u00e2b\u00e2t) sohbet, etme, konu\u015fma, \ng\u00f6r\u00fc\u015fme. mus\u00e2here, \nmus\u00e2heret \n(a.i. s\u0131hr'dan) evlenme ile meydana gelen akrabal\u0131k \nmusahhaf \n(a.s. sahfdan) yanl\u0131\u015fl\u0131kla de\u011fi\u015ftirilmi\u015f \nmusahhah \n(a.s. s\u0131hhat'den) tashih olunmu\u015f, yanl\u0131\u015f\u0131 d\u00fczeltilmi\u015f, yanl\u0131\u015fs\u0131z \nmusahhaha \n(a.s. s\u0131hhat'den) [\"musahhah\"in m\u00fcen.]. (bkz: musahhah) \nmusahhar \n(a.s.) ele ge\u00e7irilmi\u015f \nmusahhih \n(a.s. ve i. s\u0131hhat'den. c. musahhihin) tashih eden, yanl\u0131\u015f \nd\u00fczelten, d\u00fczeltici \nmusahhihin \n(a.s. ve i. musahhih'in c.) tashih edenler, yanl\u0131\u015f d\u00fczeltenler, \nd\u00fczelticiler \nmusahhin \n(a.s. sahn'den) teshin eden, \u0131s\u0131tan, \u0131s\u0131t\u0131c\u0131, k\u0131zd\u0131ran \nmusahhir \n(a.s. sahr'dan) teshir eden, zapteden, boyun e\u011fdiren; elde eden \nmus\u00e2h\u00ee \n(a.s.) bir \u015feyin h\u00e2lisi, se\u00e7ilmi\u015fi \nmus\u00e2hib \n(a.s. sohbet'den. c. mus\u00e2-hib\u00e2n) 1. biriyle musahabe eden, \nsohbette bulunan, konu\u015fan, arkada\u015f. 2. b\u00fcy\u00fck bir z\u00e2t\u0131n ","yan\u0131nda bulunarak onu s\u00f6z\u00fcyle sohbetiyle e\u011flendiren. 3. \np\u00e2di\u015f\u00e2hlar\u0131n hus\u00fbs\u00ee i\u015flerinde bulunanlardan herbiri \nmus\u00e2hib\u00e2n \n(a.f.s. mus\u00e2hib'in c.). (bkz. mus\u00e2hib) \nmusahibe \n(a.i.) kad\u0131n musahip. (bkz. nedime) \nmusahrac \n(a.s.) horasan ve kire\u00e7 ile s\u0131vanm\u0131\u015f sahr\u0131n\u00e7 (sarn\u0131\u00e7) \nmusakka \n(\"ka\" uzun okunur, a.s. saky'den) 1. sakyedilmi\u015f, sulanm\u0131\u015f. 2. \nmusakka [yemek] \nmusakkab \n(a.s. sakb'dan) tesk\u00eebolunmu\u015f, delinmi\u015f \nL\u00fc'l\u00fc-i musakkab \ndelinmi\u015f, delik inci \nmus\u00e2laha \n(a.i. sulh'den. c. mus\u00e2lah\u00e2t). (bkz: m\u00fcs\u00e2laha) \nmus\u00e2lah\u00e2t \n(a.i. sulh'den. mus\u00e2leha'n\u0131n c.) bar\u0131\u015flar \nm\u00fbs\u00e2-leh \n(a.b.i.) f\u0131k. Lehine vasiyet olunan kimse \nmus\u00e2leh\u00fc'n-aleyh \n(a.b.i.) Sulh bedeli \nmus\u00e2leh\u00fcn-anh \n(a.b.s.) huk. iddia edilen ve istenen \u015fey. (bkz. m\u00fcdde\u00e2-bih) \nmus\u00e2lih \n(a.s. sulh'den) sulh yapan, bar\u0131\u015fan \nmusalla \n(a.i.) 1. namaz k\u0131lma\u011fa mahsus a\u00e7\u0131k yer. (bkz: nam\u00e2z-g\u00e2h). 2. \ncami civar\u0131nda cenaze namaz\u0131 k\u0131l\u0131nan yer \nSeng-i musalla \nmusalla ta\u015f\u0131 \nmusallat \n(a.s. sal\u00e2tet'den) tesl\u00eet olunmu\u015f, birinin \u00fczerine d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f, \nsata\u015fm\u0131\u015f, ili\u015fmi\u015f; sata\u015fan, rahat b\u0131rakmayan \nmusallat fikr \npsik. tak\u0131nak, fr. obsession \nmusalleb \n(a.s. sulb'den) tasl\u00eebedilmi\u015f, sal\u00e2bet verilmi\u015f, katila\u015ft\u0131nlm\u0131\u015f \nmusall\u00ee \n(a.s. sal\u00e2t'dan) namaz k\u0131lan, be\u015f vakit namaz\u0131na devam eden \nmusallit \n(a.s. sal\u00e2tet'den) tasl\u00eet eden, birini ba\u015fkas\u0131na sata\u015ft\u0131ran \nmusammat \n(a.i.) 1. ed. beyitleri kafiyeli ve d\u00f6rt k\u0131s\u0131mdan ibaret \nmanzume. 2. ed. k\u0131t'alardan meydana gelen Divan Edebiyat\u0131 \nnaz\u0131m \u015fekillerinin genel ad\u0131 \nmusan\u0131mem \n(a.s. samm'dan) tesm\u00eem olunmu\u015f, kat'\u00ee olarak karar verilmi\u015f, \n(bkz: mukarrer) \nmusammet \n(a.s. ve i. sammet'den) l. i\u00e7i bo\u015f, kof olmayan \u015fey. 2.gr. Arap \nalfabesinde (m, r, b, n, f, 1) den ba\u015fka b\u00fct\u00fcn harfler \nmusanna' \n(a.s. sun'dan) 1. tasn\u00ee edilmi\u015f, sanat eseri olarak meydana \ngetirilmi\u015f, usta elinden \u00e7\u0131km\u0131\u015f, fr. objet d'art. 2. \u00e7ok s\u00fcsl\u00fc. 3. \nuydurulmu\u015f \nmusannaa \n(a.s. sun'dan) [\"musanna\" in m\u00fcen.]. (bkz: musanna') \nmusannef \n(a.s. s\u0131nfdan) 1. tasn\u00eef edilmi\u015f, s\u0131raya konmu\u015f. 2. te'lif \nedilmi\u015f, yaz\u0131lm\u0131\u015f; kitap \nmusannef\u00e2t \n(a.s.c. s\u0131nfdan) tasn\u00eef edilmi\u015f kitaplar \nmusannif \n(a.s. s\u0131nfdan. c. musannifin) 1. kitap yazan, m\u00fcellif. 2. \nd\u00fczenleyici, donat\u0131c\u0131 \nmusannif\u00e2n \n(a.i. musannifin c.) kitap yazan kad\u0131nlar, (bkz: musannifin) \nmusannife \n(a.i. s\u0131nfdan) kad\u0131n yazar \nmusannifek \n(a.i.) 1. k\u00fc\u00e7\u00fck musannif, k\u00fc\u00e7\u00fck m\u00fcellifler. 2. XVIII. y\u00fczy\u0131l \nm\u00fcelliflerinden Bekir Ahmet Efendi'nin l\u00e2kab\u0131 \nmusannifin \n(A.i. musannifin c.) ; kitap yazanlar, (bkz. m\u00fcellifin) \nmus\u00e2raa \n(a.i. sar'dan) g\u00fcre\u015fme, pehlivanl\u0131k \n(a.i. sar\u00e2hat'den) \nmus\u00e2rahaten \n(a.zf.) a\u015fik\u00e2r olarak, \nmusari' \n(a.s. ve i. sar'dan) g\u00fcre\u015f\u00e7i, pehlivan \nmus\u00e2raha \ni\u015fi meydanda g\u00f6rme ","musarra' \n(a.s. sar'dan) ed. iki m\u0131sra\u0131 kafiyeli olan beyit \nmusarrah \n(A.s. sar\u00e2hat'den) tasr\u00eeh olunmu\u015f, a\u00e7\u0131k s\u00f6ylenmi\u015f, belirtilmi\u015f, \napa\u00e7\u0131k \nmusarraha \n(a.s. sar\u00e2hat'den) [\"musarrah\"\u0131n m\u00fcen.]. (bkz: musarrah) \nmusarrahan \n(a.zf. sar\u00e2hat'den) sarih, a\u00e7\u0131k olarak, a\u00e7\u0131k\u00e7a, (bkz: \nmufassalan, muvazzaf an) \nmusattah, musattaha \n(a.s. sath'dan) sat\u0131hland\u0131nlm\u0131\u015f, d\u00fcz, yass\u0131 h\u00e2le sokulmu\u015f \nHendese-i musattaha \ngeo. d\u00fczlem geometri, fr. geometrie plane \nK\u00fcre-i musattaha \nco\u011fr. *d\u00fczlemk\u00fcre, fr. planosphere \nmusattah \u00f6l\u00e7\u00fc \nco\u011fr. pl\u00e2nimetri \nmusattar \n(a.s. satr'dan) tast\u00eer edilmi\u015f, yaz\u0131lm\u0131\u015f \nmus\u00e2vele \n(a.i. savlet'den) savlet etme, d\u00f6\u011f\u00fc\u015fmek i\u00e7in birinin \u00fczerine \natlama \nmusavver \n(a.s. s\u00fbret'den) 1. tasvirli, resimli. 2. tasarlanm\u0131\u015f, d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclm\u00fc\u015f \nR\u00fbh-i musavver \ncisimlenmi\u015f ruh \nmusavvere \n(a.s. s\u00fbret'den) [\"musavver\"in m\u00fcen.]. (bkz: musavver) \nmusavveret\u00fc'l-adale \nanat. sarkoplazma \nmusavvir, musavvire \n(a.s. ve i. s\u00fbret'den. c. musavvir\u00e2n, musavvir\u00een) 1. tasv\u00eer, \nresim yapan, ressam, fig\u00fcrist. 2. hayal, fr. image. 3. \nhayalg\u00fcc\u00fc. 4. varl\u0131klara bi\u00e7im veren man\u00e2s\u0131na gelen Allah'\u0131n \ns\u0131fatlar\u0131ndan biri \nMadde-i musavvire \nanat. protoplazma \nmusavvir\u00e2n \n(a.f.s. musavvir'in c.), (bkz: musavvir\u00een) \nmusavvir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) tasv\u00eer edene, resim yapana yara\u015f\u0131r yolda \nmusavvir\u00een \n(a.s. musavvir'in c.), (bkz. musavvir) \nmusavvit \n(a.s. ve i. savt'dan) 1. tasv\u00eet eden, seslenen, ses \u00e7\u0131karan. 2. \nsesli \nmus\u00e2yaha \n(a.i. sayha'dan) hayk\u0131r\u0131\u015fma, kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 bo\u011fu\u015fma \nmus\u00e2yefe \n(a.i. sayfden) yazl\u0131\u011f\u0131na, bir yaz tutulmak \u00fczere pazarl\u0131k etme \nmusaykal \n(a.s. saykal'dan) cil\u00e2l\u0131, parlak, yald\u0131zl\u0131, perdahl\u0131 \nmusaykala \n(a.s.) [\"musaykal\"\u0131n m\u00fcen.]. (bkz: musaykal) \nn\u0131\u00fbse u\u0131j \n(f.i.) an. (bkz: nahl) \nm\u00fbsel \n(a.s. vus\u00fbl'den) \u00ees\u00e2ledilmi\u015f, vard\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, yeti\u015ftirilmi\u015f, \nula\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f \nm\u00fbsev\u00ee \n(a.s. ve i.) Yahudi, Hz. Musa'n\u0131n din ve \u015fer\u00eeatinden olan \nkimse \nm\u00fbseviyye \n(a.s.) [\"m\u00fbsev\u00ee\"nin m\u00fcen.]. (bkz. m\u00fbsev\u00ee) \nmushaf \n(a.s. s\u00fcl. sahafe. c. mes\u00e2hif) 1. sahife h\u00e2line getirilmi\u015f \u015fey, \nkitap. 2.i. Kur'an. (bkz. F\u00fcrkan, H\u00fbda, Hit\u00e2b, Kit\u00e2b, Necm, \nNur, Zikr) \nm\u00fbs\u00ee \n(a.s. ves\u00e2yet'den) 1. vasiyet eden; birini vas\u00ee g\u00f6steren. 2. \ntavsiye eden. [m\u00fcen. \"m\u00fbsiye\"] \nmus\u00eeb, n\u0131us\u00eebe \n(a.s. sevab'dan) isabet eden, rastgelen; yan\u0131lmayan \nAkv\u00e2l-\u0131 mus\u00eebe \nisabetli s\u00f6zler \nmusibet \n(a.i.c. mes\u00e2ib) 1. fel\u00e2ket, ans\u0131z\u0131n gelen bel\u00e2, s\u0131k\u0131nt\u0131. 2. me\u00e7. \nu\u011fursuz \nMus\u00eebet-n\u00e2me \n(a.f.b.i.) \u0130r\u00e2n edebiyat\u0131n\u0131n tan\u0131nm\u0131\u015f mutasavv\u0131f \u015f\u00e2irlerinden \nFer\u00eed\u00fcdd\u00een-i Att\u00e2r'\u0131n eseridir \nmus\u00eebet-zede \n(a.f.b.s.) musibete, fel\u00e2kete, bel\u00e2ya, kazaya u\u011fram\u0131\u015f \nm\u00fbs\u00eekal \n(\"ka\" uzun okunur, f.i.). (bkz. m\u00fbs\u00eekar) ","m\u00fbs\u00eekar \n(\"ka\" uzun okunur, f.i.) 1. mizmar \u00e7e\u015fidinden s\u0131ra, kalem, \nd\u00fcd\u00fck; kaval; dervi\u015flere mahsus bir saz. 2. r\u00fczg\u00e2r estik\u00e7e \ngagas\u0131ndaki deliklerden t\u00fcrl\u00fc t\u00fcrl\u00fc ses \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \"m\u00fbsik\u00ee\" \ns\u00f6z\u00fcn\u00fcn de bundan al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 rivayet olunan mevhum bir ku\u015f. \n(bkz: di\u011fer\u00e2n). 3. ad\u0131 anonim bir Edv\u00e2r-\u0131 llm-i Mus\u0131k\u00ee'de \nge\u00e7en makam \nm\u00fbsik\u00ee, m\u00fbsik\u0131yye \n(a.i.) m\u00fczik \n\u00c2l\u00e2t-\u0131 m\u00fbsik\u0131yye \nm\u00fczik \u00e2letleri \nm\u00fbsik\u00ee-i figan \n(\"ga\" uzun okunur) feryad\u0131n m\u00fbsikisi \nm\u00fbsik\u00ee-i s\u00fck\u00fbt \nsessizli\u011fin m\u00fbsik\u00eesi \nm\u00fbsik\u00ee-\u015fin\u00e2s \n(a.f.b.i.) m\u00fczik\u00e7i, fr. musicien \nm\u00fbsil \n(a.s. vus\u00fbl'den) \u00ees\u00e2leden, ula\u015ft\u0131ran, yeti\u015ftiren, vard\u0131ran \nm\u00fbsile \n(a.i.) m\u00fcderrislikte ikinci y\u00fcksek derece \nm\u00fbsile-i sahn, -i S\u00fcleym\u00e2niyye \n\"Fatih ve S\u00fcleymaniye m\u00fcderrislikleri\" olan en \ny\u00fcksek derecedeki basamak \nmusir \n(a.s.) zengin \nmusirr \n(a.s. sarr'dan) \u0131srar eden, direnen, ayak direyen \nmusirr-\u00e2ne \n(a.f.zf.) \u0131srar ve inatla, ayak direyerek \nmusirre \n(a.s. sarr'dan) [\"musirr\"in m\u00fcen.]. (bkz: musirr) \nmusirren \n(a.zf.) \u0131srar ederek, direnerek, ayak direyerek, inatla, (bkz: \nmusirr-\u00e2ne) \nmusk\u0131t \n(a.s. ve i. sukut'dan. c. musk\u0131t\u00e2t) 1. iskat eden, d\u00fc\u015f\u00fcren. 2. \n\u00e7ocuk d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcc\u00fc il\u00e2\u00e7 \nmusk\u0131t\u00e2t \n(a.i. ve s. musk\u0131t'\u0131n c.) iskat edenler, d\u00fc\u015f\u00fcrenler, \u00e7ocuk \nd\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcc\u00fc il\u00e2\u00e7lar \nmusk\u0131t\u00e2t-\u0131 cizye \nhuk. [eskiden] cizyenin edas\u0131n\u0131 ba'delv\u00fccup \u0131skat eden \nsebepler [m\u00fckellefin isl\u00e2ml\u0131\u011f\u0131 kabul\u00fc, kableled\u00e2 vefat\u0131, \nkableled\u00e2 tam bir senenin ge\u00e7ip di\u011fer senenin girmesi gibi] \nmusk\u0131t\u00e2t-\u0131 hud\u00fbd \nhuk. hududu b\u00e2del-v\u00fccup iskat eden sebepler \nmusk\u0131t\u00e2t-\u0131 k\u0131sas \nhuk. [eskiden] k\u0131sas\u0131 \u0131skat eden sebepler, [k\u0131sas olunacak \nnefis veya uzvun fevt olmas\u0131 veliyyi cinayetin c\u00e2n\u00eeyi \naffetmesi gibi] \nmuslih \n(a.s. sulh'dan. c. muslih\u00een, muslih\u00fbn) 1. \u0130slah eden, iyile\u015ftiren, \nd\u00fczeltici, arabulucu. 2. i. erkek ad\u0131 \nmusliha \n(a.s. sulh'den) [\"muslih\" in m\u00fcen.]. (bkz: muslih) \nmuslih-\u00e2ne \n(a.f.zf. sulh'den) arabuluculukla, arac\u0131l\u0131kla \nmuslih\u00een \n(a.s. musl\u00eeh'in c.) \u0130slah edenler, iyile\u015ftirenler, d\u00fczelticiler, \narabulucular \nMuslihiyye-i Halvetiyye (a.b.i.) tas. Halvetiyye tarikat\u0131 \u015fubelerinden biri. [kurucusu, \nM\u00fbslih'in galat\u0131 olup, \"M\u00fbsil\u00ee\" lakab\u0131yla tan\u0131nan \u015eeyh \nMustaf\u00e2 Muslih\u00fcddin Efendi'ye nispetle bu ad\u0131 alm\u0131\u015ft\u0131r; \nTekirda\u011f'da do\u011fmu\u015ftur. \u00d6l\u00fcm\u00fc 1099 (1697 - 98 ) dir] \nmuslih\u00fbn \n(a.s. muslih'in c.), (bkz. muslih\u00een) \nmusmet \n(a.s. ve i.), (bkz. musam-met) \nmusrif \n(a.i.) hek. kan h\u00fccum eden yeri iyi etmek i\u00e7in kullan\u0131lan kuru \nhacamat, hardal yak\u0131s\u0131 gibi \u015feyler \nmustab\u0131r \n(a.s. sabr'dan) sabreden \nmustaf \n(a.s.) saf ve tabur h\u00e2linde dizilmi\u015f ","mustaf\u00e2 \n(a.s. safvet'den) 1. istifa edilmi\u015f, se\u00e7ilmi\u015f, (bkz. g\u00fcz\u00eede, \nm\u00fcntehab). 2. h. i. Hz. Muhammed'in adlar\u0131ndan. 3. i. erkek \nad\u0131 \nmustaf\u00e2v\u00ee, mustaf\u00e2viyye (a.s. safvet'den) Hz. Muhammed Mustaf\u00e2'ya mensup, onunla \nilgili \nAhl\u00e2k-\u0131 mustaf\u00e2viyye \nHz. Muhammed Mustaf\u00e2'n\u0131n had\u00eesleri \nm\u00fcstalah \n(a.s. sulh'den. c. mu\u015ftalah\u00e2t) \u0131st\u0131lahl\u0131, i\u00e7inde \u00e7ok \u0131st\u0131lah ve \nterim olan, a\u011fdal\u0131 \nmustalahat \n(a.i. mustalah'\u0131n c.) \u0131st\u0131lah h\u00e2line getirilmi\u015f kelimeler \nmustalah\u00ee \n(a.s.) \u0131st\u0131lahl\u0131, a\u011fdal\u0131 konu\u015fan, (bkz. \u0131st\u0131l\u00e2h-perd\u00e2z, mustalih) \nmustalih \n(a.s. sulh'den). (bkz: mustalah\u00ee) \nmustani' \n(a.s.) 1. ziyafet veren, yedirip i\u00e7iren. 2. birini yeti\u015ftirip adam \neden \nmust\u00e2r \n(a.i.) \u00e7ok sert ve keskin \u015farap \nmustar\u0131f \n(a.s.) \u00e7\u0131kar\u0131 i\u00e7in her yana ba\u015fvuran \nmustashib \n(a. sah\u00e2bet'den) birini yan\u0131na alan, beraberinde g\u00f6t\u00fcren \nmustashiben \n(a.zf.) yan\u0131nda olarak, birlikte \nmustat\u00e2b \n(a.s. tayyib'den) iyi, \u00e2l\u00e2 \nKit\u00e2b-\u0131 mustat\u00e2b \ng\u00fczel kitap \nmustat\u00eel \n(a.s. t\u00fbl'den) 1. istit\u00e2le eden, uzayan. 2. i. geo. *dik d\u00f6rtgen, \nfr. rectangle \nmustat\u00eel\u00fc'r-re's \nbiy. uzunkafal\u0131, fr. dolicdocepdale \nmustat\u00eel\u00ee \n(a.s. t\u00fbl'den) mustatil, dikd\u00f6rtgen bi\u00e7iminde olan \nmustazill \n(a.s z\u0131ll'dan) 1. istizl\u00e2l eden, g\u00f6lgede oturan, g\u00f6lgelenen. 2. \nbirinin him\u00e2yesi, korumas\u0131 alt\u0131nda [bulunan], korunan, \ng\u00f6lgesine s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015f, (bkz: mahm\u00ee) \nmustazref \n(a.s.) 1. zariflik, n\u00fckte. 2. h\u00e2v\u00ee; muhit \nmu\u015f \n(f.i.) f\u00e2re \nm\u00fb\u015f-i dest\u00ee, -i sadra \nzool. tarla faresi; k\u00f6stebek \nm\u00fb\u015f-i d\u00fc-p\u00e2 \nzool. Kuzey Afrika'da ya\u015fayan ve uzun iki arka aya\u011f\u0131 \u00fcst\u00fcnde \ns\u0131\u00e7rayan bir k\u0131r faresi \nm\u00fb\u015f-i durma \nzool. hurma s\u0131\u00e7an\u0131, [kediden biraz k\u00fc\u00e7\u00fckt\u00fcr] \nm\u00fb\u015f-i k\u00fcr \nzool. k\u00f6rs\u0131\u00e7an, k\u00f6stebek \nm\u00fb\u015f-i perende \nzool. 1) yarasa; 2) sincap; 3) Avustralya'da bulunan keseli bir \nhayvan \nm\u00fb\u015f-i sult\u00e2niyye \nzool. sincaba benzeyen k\u00fc\u00e7\u00fck bir fare \nmu\u015famma' \n(a.i. \u015fem'den) mu\u015famba \nmu\u015famma -\u0131 t\u0131bb\u00ee \ndek. yara, \u00e7\u0131ban ve s\u00e2ireye yap\u0131\u015ft\u0131r\u0131lan san mu\u015famba, yak\u0131 \nmu\u015famma-i ticar\u00ee \ntic. balyalara sanlan ziftli kal\u0131n bez \nmu\u015f\u00e2ta \n(a.i.) tararken d\u00f6k\u00fclen sa\u00e7, sakal teli \nm\u00fb\u015fek \n(f.i.) fare yavrusu \nm\u00fb\u015fek-perran \n(f.b.i.) zool. \u00f6n ve arka baca\u011f\u0131 aras\u0131nda bulunan bir zar\u0131n \nyard\u0131m\u0131yla uzun s\u0131\u00e7rayabilen sincap \nm\u00fb\u015fer \n(a.i.) bir \u00e7e\u015fit e\u011fri testere \nm\u00fb\u015f-g\u00eer \n(f.b.s. ve i.) \"s\u0131\u00e7an tutan\" \u00e7aylak [ku\u015f], (bkz: m\u00fb\u015f-h\u00e2r) \nm\u00fb\u015f-d\u00e2r \n(f.b.s. ve i.) \"s\u0131\u00e7an yiyen\" \u00e7aylak [ku\u015f], (bkz: m\u00fb\u015f-g\u00eer) \nm\u00fb-\u015fik\u00e2f \n(f.b.s.c. m\u00fb-\u015fik\u00e2f\u00e2n) k\u0131l\u0131 k\u0131rk yaran, inceden, inceye ara\u015ft\u0131ran \nm\u00fb-\u015fik\u00e2f\u00e2n \n(f.b.s. m\u00fb-\u015fik\u00e2f\u0131n c.) k\u0131l\u0131 k\u0131rk yaranlar, inceden inceye \nara\u015ft\u0131ranlar \nm\u00fb-\u015fik\u00e2f-\u00e2ne \n(f.zf.) k\u0131l\u0131 k\u0131rk yararcas\u0131na, inceden inceye ","m\u00fb-\u015fik\u00e2f\u00ee \n(f.b.i.) k\u0131l\u0131 k\u0131rk yarma, inceden inceye ara\u015ft\u0131rma \nmu\u015ft \n(a.i. m\u0131\u015f\u00e2t) tarak, (bkz: \u015f\u00e2ne) \nmu\u015ft\u00fc'l-kadem \nanat. ayak tara\u011f\u0131 \nmu\u015ft\u00fc'l-yed \nanat. elin tara\u011f\u0131 \nmu\u015ft \n(f.i.) 1. yumruk; tokat. 2. me\u00e7. avu\u00e7. (bkz: mu\u015ft, m\u00fc\u015fte1) \nmu\u015fta \n(a.i.) sa\u00e7 tara\u011f\u0131 \nmu\u015fta \n(A.i.) 1. mu\u015fta, parma\u011f\u0131n biri b\u00fck\u00fcl\u00fcp sivrilterek vurulan \nyumruk. 2. birine vurmak i\u00e7in ele ve parmaklara ge\u00e7irilen \ndemir \nmu\u015ft\u0131yye \n(a.i.) bot. narakotugiller, fr. dipsacees \nmu\u015ft\u00ee \n(a.i.) bir avu\u00e7, bir avu\u00e7luk, bir avucun alabilece\u011fi kadar \nmu\u015ft\u00ee \n(a. s. mu\u015ft'dan) tarak bi\u00e7iminde olan \nmu\u015ft-zen \n(f.b.s.) yumruk vuran, yumruk\u00e7u; boks\u00f6r, (bkz: m\u00fc\u015ft-zen) \nmu\u015ft\u00fc'r-r\u00e2\u00ee \n(a.it.) bot. \u00e7oban tara\u011f\u0131, fes\u00e7i dikeni \nmuta', mut\u00e2a \n(a.s. tav'dan) itaat olunan, boyun e\u011filen, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n \nkendisine itaat ettikleri \nCid\u00e2n-mut\u00e2' \nd\u00fcny\u00e2n\u0131n boyun e\u011fdi\u011fi, \u00e2leme h\u00fckm\u00fc ge\u00e7en \nEv\u00e2mir-i mut\u00e2a \nitaat edilen, boyun e\u011filen emirler \nmu't\u00e2 \n(a.s. at\u00e2'dan) 1. \u00cet\u00e2 olunmu\u015f, verilmi\u015f. 2. fels. * veri, verilmi\u015f, \nfr. donnee \nmut\u00e2ame \n(a.i.) g\u00fcvercinlerin \u00f6p\u00fc\u015fmesi \nmutaass\u0131b \n(a.s. asab'dan. c. muta-ass\u0131b\u00e2n, mutaass\u0131b\u0131n) 1. kendi taraf\u0131n\u0131 \na\u015f\u0131r\u0131l\u0131kla tutan. 2. kendi dinini, eski gelenek ve g\u00f6renekleri \na\u015f\u0131r\u0131 tutan, onlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131ndakilere d\u00fc\u015fman olan, hi\u00e7bir yenilik \nkabul etmeyen \nmutaass\u0131b-\u00e2ne \n(a.f.zf. asab'dan) mutaass\u0131p\u00e7a; k\u00f6r\u00fck\u00f6r\u00fcne \nmutaass\u0131b\u0131n \n(a.s. asab'dan. mutaass\u0131b'\u0131n c.) taassubu olanlar, (bkz: \nmutaass\u0131b) \nmutaatt\u0131l \n(a.s. s\u00fcl. atele) taattul eden, i\u015fsiz kalan, (bkz: muattal) \nmutaatt\u0131r \n(a.s. \u0131tr'dan) 1. taattur eden, g\u00fczel koku ile koklanan. 2. g\u00fczel \nkoku s\u00fcr\u00fcnen \nmutaatt\u0131ra \n(a.s. \u0131tr'dan) [\"mutaatt\u0131r\"in m\u00fcen.]. (bkz: mutaatt\u0131r) \nmutaazz\u0131m \n(a.s. azamet'den). (bkz: m\u00fcteazz\u0131m) \nmutaazz\u0131m-\u00e2ne \n(a.zf.) (bkz: m\u00fcteazz\u0131m-\u00e2ne) \nmutaazz\u0131v \n(a.s.) organla\u015fm\u0131\u015f \nmutabakat \n(a.i. t\u0131bk'dan) mut\u00e2-b\u0131kl\u0131k, muv\u00e2f\u0131kl\u0131k, uygunluk, uyu\u015fma, \nanla\u015fma \nmutabakat beyann\u00e2mesi uygunluk bildirisi; b\u00fct\u00e7e tatbikat\u0131n\u0131n Millet Meclisi \ntaraf\u0131ndan denetlenmesine esas olan ve Say\u0131\u015ftay'ca haz\u0131rlanan \ngerek\u00e7eli cetvel \nmutabass\u0131r \n(a.s.) a\u00e7\u0131kg\u00f6z \nmutabbak \n(a.s. tabk ve tabak'dan) 1. tatbik olunmu\u015f, uydurulmu\u015f. 2. \nkapak gibi kapanm\u0131\u015f \nmutab\u0131k \n(a.s. t\u0131bk'dan) uyan, uygun [birbirine] \nmu't\u00e2d, mu't\u00e2de \n(a.s.i.) \u00cetiyad edilmi\u015f, \u00e2det olunmu\u015f, al\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015f \nmu't\u00e2den \n(a.zf.) al\u0131\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u00fczere \nmu't\u00e2d\u00ee \n(a.s.) al\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015f, her vakitki \nmu't\u00e2diyye \n(a.s.) [\"mu't\u00e2d\u00ee\" nin m\u00fcen.]. (bkz: mu't\u00e2d\u00ee) \nmut\u00e2f \n(a.i.). (bkz. mat\u00e2f) \nmutafatt\u0131n \n(a.s. fat\u00e2net'den) hemen anlay\u0131p fark\u0131na varan ","mutaffif \n(a.s.) noksan mal veren dalavereci \nmut\u00e2her \n(a.s.) temizlenmi\u015f \nmut\u00e2here \n(a.i.) temizleme \nmutahhar, mutahhara \n(a.s. tah\u00e2ret'den) 1. tath\u00eer edilmi\u015f, temizlenmi\u015f, temiz \nLib\u00e2s-\u0131 mutahhar \ntemiz elbise. 2. temiz, m\u00fcbarek \nRavza-i mutahhara \nm\u00fcbarek, kutsal t\u00fcrbe \nmutahhir \n(a.s. tah\u00e2ret'den) tath\u00eer eden, temizleyen \nmut\u00e2hir \n(a.s.) temizleyici \nmu'tak, mu'taka \n(a.s. atak'dan) i't\u00e2k olunmu\u015f, az\u00e2dedilmi\u015f, azatl\u0131 [k\u00f6le] \nAbd-i mu'tak \naz\u00e2dedilmi\u015f k\u00f6le \nC\u00e2riye-i mu'taka \naz\u00e2dedilmi\u015f c\u00e2riye, halay\u0131k \nmu'tak\u00fc'l-ba'z \ntamamen de\u011fil, k\u0131smen az\u00e2dedilmi\u015f k\u00f6le veya c\u00e2riye \nmut\u00e2leb\u00e2t \n(a.i. taleb'den. mut\u00e2le-be'nin c.) istenilen \u015feyler, istekler \nmut\u00e2lebe \n(a.i. taleb'den. c. mut\u00e2leb\u00e2t) 1. talepte bulunma, hakk\u0131n\u0131 \nisteme. 2. d\u00e2va \nmut\u00e2li' \n(a.s. tul\u00fb'dan. c. mut\u00e2li\u00een) m\u00fct\u00e2l\u00e2a eden, kitap okuyan \nmut\u00e2li\u00een \n(a.s. mut\u00e2li'in c.) m\u00fct\u00e2l\u00e2a edenler, kitap okuyanlar \nmutall\u00e2 \n(a.s. t\u0131l\u00e2'dan) t\u0131l\u00e2lanm\u0131\u015f, yald\u0131zlanm\u0131\u015f, yald\u0131zl\u0131 \nmutall\u00e2ka \n(a.s. tal\u00e2k'dan) b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f, bo\u015fanm\u0131\u015f [kad\u0131n] \nmutall\u00e2-k\u00e2r\u00ee \n(a.f.b.i.) yald\u0131zlama, alt\u0131n kaplama i\u015fi \nmutallik \n(tal\u00e2k'dan. a.s.) huk. talak ile kar\u0131s\u0131n\u0131 bo\u015fam\u0131\u015f olan koca \nmutalsam \n(a.i. t\u0131ls\u0131m'dan) t\u0131l\u0131s\u0131ml\u0131, b\u00fcy\u00fcl\u00fc \nmutals\u0131m \n(a.s. t\u0131ls\u0131m'dan) t\u0131l\u0131s\u0131mlayan, t\u0131l\u0131s\u0131m ve b\u00fcy\u00fc yapan \nmut'am \n(a.s.) yiyece\u011fi i\u00e7ece\u011fi \u00e7ok olan \nmutammis \n(a.s.) hek. kad\u0131nlarda \u00e2det h\u00e2lini tanzim eden il\u00e2\u00e7 \nmutantan \n(a.s. tantana'dan) 1. tantanal\u0131, debdebeli; g\u00fcr\u00fclt\u00fcl\u00fc, pat\u0131rd\u0131l\u0131. \n2. \u015fatafatl\u0131, g\u00f6steri\u015fli; \u00e7ok parlak \nmut\u00e2raha \n(a.i.) birbirine s\u00f6z s\u00f6yleme \nmut\u00e2rah\u00e2t \n(a.i. tarh'dan, mut\u00e2raha'n\u0131n c.) Konu\u015fmalar, birbirine s\u00f6z \ns\u00f6ylemeler \nmutarass\u0131d \n(a.s.) tarassut eden, g\u00f6zleyen \nmutarass\u0131d\u00e2ne \n(a.f.zf.) tarassut edene yara\u015f\u0131r yolda \nmutarass\u0131d\u00een \n(a.i. mutarass\u0131d'\u0131n c.) tarassut edenler, g\u00f6zleyenler; \nbekleyenler, kollayanlar \nmut\u00e2red\u00e2t \n(a.i. mut\u00e2rede'nin c.) vuru\u015fmalar, \u00e7arp\u0131\u015fmalar \nmut\u00e2rede \n(a.i. tard'dan. c. mut\u00e2red\u00e2t) sald\u0131r\u0131\u015f\u0131na [sava\u015fta] \nmutarr\u00e2 \n(a.s. tar\u00e2vet'den) taravetli, taze \nmutarraf \n(a.i.). (bkz: ta\u015ft\u00eer, te\u015ft\u00eer) \nmutarrah \n(a.s. tarh'dan) tarhedilmi\u015f, \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f \nmutarraz \n(a.s. \nt\u0131r\u00e2z'dan) \ntarazland\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, \nz\u00eenetlendirilmi\u015f, \ns\u00fcslendirilmi\u015f, nak\u0131\u015fl\u0131, i\u015flenmi\u015f; kenarl\u0131, i\u015flemeli \nmutarred \n(a.i.) cemaati usand\u0131racak derecede okumay\u0131 uzatan imam \nmutarr\u0131z \n(a.s.) elbiseye kenar i\u015fleyen \nmutarriden \n(a.zf.) bir teviye, bir d\u00fcziye \nmutarrid \n(a.zf.) bir d\u00fcziye \nmutasabb\u0131r \n(a.s. sabr'dan). (bkz: m\u00fctesabb\u0131r) \nmutasabb\u00ee \n(a.s. sab\u00ee'den). (bkz: m\u00fctesabb\u00ee) \nmutasabbiy\u00e2ne \n(a.f.zf.). (bkz: m\u00fctesabbiy\u00e2ne) \nmutasadd\u0131' \n(a.s. sad'dan) 1. da\u011f\u0131lan. 2. yar\u0131l\u0131p \u00e7atlayan ","mutasadd\u0131k \n(a.s.c. mutasadd\u0131k\u00een) 1. tasadduk eden, sadaka veren. 2. \ns\u00e2d\u0131k, do\u011fru oldu\u011fu anla\u015f\u0131lan \nmutasadd\u0131k\u00fc'n-aleyh \nsadakay\u0131 kabul eden kimse \nmutasaddik\u00een \n(a.s. mutasadd\u0131k'\u0131n c.) tasadduk edenler, sadaka verenler. 2. \ns\u00e2d\u0131k, do\u011fru oldu\u011fu anla\u015f\u0131lanlar \nmutasadd\u0131r \n(a.s. sadr'dan. c. mutasadd\u0131r\u00een) tasaddur eden, ba\u015f sedire \nge\u00e7ip oturan, ba\u015f k\u00f6\u015feye kurulan \nmutasadd\u0131r-\u00e2ne \n(a.f.zf.) ba\u015f k\u00f6\u015feye ge\u00e7ip kurulana yak\u0131\u015facak surette \nmutasadd\u0131r\u00een \n(a.s. mutasadd\u0131r'\u0131n c.) tasaddur edenler, ba\u015f sedire ge\u00e7ip \noturanlar, ba\u015f k\u00f6\u015feye kurulanlar \nmutasadd\u00ee \n(a.s. sadv'dan) 1. tasadd\u00ee eden, bir i\u015fe giri\u015fen. 2. ba\u015fkas\u0131na \nsald\u0131ran \nmutasaff\u00ee \n(a.s.) tasaff\u00ee eden, safl\u0131k, temizlik peyda eden, safla\u015fan. \n[madd\u00ee, manev\u00ee] \nM\u00e2-i mutasaff\u00ee \nsaf, temiz su \nKalb-i mutasaff\u00ee \nsaf, temiz g\u00f6n\u00fcl \nmutasallib \n(a.s. sulb'den) 1. tasall\u00fcbeden, sertle\u015fen, kat\u0131la\u015fan; sen, \nsa\u011flam. 2. sal\u00e2betli, din i\u015flerinde gayret g\u00f6steren \nmutasallib\u00fc'l-varak \nbot. *sertyaprakl\u0131 \nmutasallib-\u00e2ne \n(a.f.zf.) sal\u00e2bet, kuvvet sahibi olana yak\u0131\u015facak surette \nmutasallif \n(a.s.c. mutasallif\u00een) haddinden fazla bilgi\u00e7lik ve incelik \ntaslayan, \u015farlatan \nmutasallif-\u00e2ne \n(a.f.zf.) mutasallif olana, nez\u00e2ket, bilgi\u00e7lik taslayana yak\u0131\u015f\u0131r \nsurette \nmutasallif\u00een \n(a.s. mutasallif\u00een c.) haddinden fazla bilgi\u00e7lik ve incelik \ntaslayanlar, \u015farlatanlar \nmutasanni' \n(a.s. sun'dan. c. muta-sanni\u00een) tasann\u00ee eden, kendini g\u00fczel, \ns\u00fcsl\u00fc g\u00f6stermek isteyen, yapmac\u0131kl\u0131 \nmutasanni-\u00e2ne \n(a.f.zf.) tasannu' ederek, yapmac\u0131kl\u0131 olarak \nmutasanni\u00een \n(a.s. mutasanni'in c.) tasannu' edenler, kendini g\u00fczel, s\u00fcsl\u00fc \ng\u00f6stermek isteyenler, yapmac\u0131kl\u0131lar \nmutasarr\u0131f \n(A.s. sarf dan) 1. tasarruf eden, kendinde kullanma hakk\u0131 ve \nsal\u00e2hiyeti bulunan. 2. bir sanca\u011f\u0131n en b\u00fcy\u00fck idare \u00e2miri \n[Tanz\u00eemat'dan sonra] \nmutasarr\u0131f-\u00e2ne \n(sarfdan. a.f.zf.) tasarruf ederek, kendinde kullanma hakk\u0131 ve \nyetkisi bulunarak \nmutasarr\u0131fiyyet \n(a.i.) 1. mutasarr\u0131fl\u0131k, tasarruf etme hakk\u0131. 2. mutasarr\u0131f\u0131n \nvazifesi \nmutasarr\u0131m \n(a.s.c. mutasarr\u0131m\u00een) tasarrum eden, kahramanl\u0131k, yi\u011fitlik \ng\u00f6steren \nmutasavver \n(a.s. s\u00fbret'den) 1. tasavvur edilmi\u015f, tasarlanm\u0131\u015f, d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclm\u00fc\u015f. \n2. akla gelebilir, olabilir, (bkz: m\u00fcmkin) \nUm\u00fbr-i mutasavvere \ntasarlanm\u0131\u015f i\u015fler \nmutasavv\u0131t \n(a.s.) tasavvut eden, ses \u00e7\u0131karan, ses veren, seslenen \nmutasavvif \n(A.s. sof dan. c. muta-savvif\u00een) 1. sofi olan. 2. tasavvufla \nu\u011fra\u015fan. 3. ilahiyatla u\u011fra\u015fan ve bunu yaymaya \u00e7al\u0131\u015fan \nmutasavvif-\u00e2ne \n(a.f.zf.) sofuca, mutasavviflere yak\u0131\u015facak surette \nmutasavvife \n(a.i.) mutasavvifler, sofular, (bkz: s\u00fbfiyy\u00fbn) \nmutasavvif\u00een \n(a.s.i. mutasavvifin c.) sofiler, sofular ","mutasavvir \n(a.s. s\u00fbret'den) tasavvur eden, tasarlayan, zihninde kurup \nkarar veren. \nmutasayyif \n(a.s.) tasayy\u00fbf eden, bir yerde yazlayan, yaz\u0131 ge\u00e7iren. \nmu'tas\u0131m \n(a.s. ismet'den) 1. i'tis\u00e2m eden, eliyle tutan, yap\u0131\u015fan. 2. \ng\u00fcnahtan \u00e7ekinen. \nmutatabbib \n(a. s. t\u0131bb'dan) hekim tasla\u011f\u0131, hekimlik taslayan. \nmutat\u00e2b\u0131k \n(a.s.) tat\u00e2buk eden, m\u00fcn\u00e2sip gelen, birbirine uyan, uygun. \nmutataffil \n(a.s.) 1. tatafful eden, tufeyl\u00ee, parazit olan, fr. parasite. 2. \nuyan, arkas\u0131ndan giden. \nmutata'\u0131m \n(a.s. ta'm'dan) tata'um eden, tadan, tad\u0131na bakan. \nmutatarrib \n(a.s. tarab'dan. c. mutatarrib\u00een) tatarrubeden, \u015fevke gelen, \nsevinen, co\u015fup s\u0131\u00e7rayan. \nmutatarrib-\u00e2ne \n(a.f.zf.) \u015fevke gelip, co\u015fup s\u0131\u00e7rayarak. \nmutatarribin \n(a.s. mutatarrib'in c.) tatarrubedenler, \u015fevke gelip sevinen, \nco\u015fup s\u0131\u00e7rayanlar. \nmutatarrif \n(a.s.) tatarruf eden, bir yana \u00e7ekilen. \nmutatarrik \n(a.s.) tatarruk eden, tarik, yol bulan, ge\u00e7en. \nmutat\u00e2vil \n(a.s. t\u00fbl'den) 1. tatav\u00fcl eden, uzun olan, uzanan. 2. uzatmak \nsuretiyle y\u00fckselen. \nn\u0131utatavv\u0131' \n(a.s. tav'dan) tatavvu' eden, nafile namaz k\u0131lan. \nmutatavv\u0131a \n(a.i.) huk. [eskiden] asker\u00ee d\u00eevandan h\u00e2ri\u00e7 olup mahz\u00e2 Allah \nr\u0131z\u00e2s\u0131 i\u00e7in cih\u00e2da i\u015ftirak eden \u015fehir, k\u00f6y, b\u00e2diye ah\u00e2l\u00eesi. \nmutatavv\u0131k \n(a.s. tavk'dan) tatavvuk eden, gerdanl\u0131k ve ba\u015fka s\u00fcs e\u015fyas\u0131 \ntak\u0131nan. \nmutatavvif \n(a.s.) tavaf eden, ziyaret maksad\u0131yla bir \u015feyin etraf\u0131n\u0131 \ndolanan. \nmutatavvis \n(a.s.) tatavvus eden, tavus gibi reng\u00e2renk giyinen. \nm\u0131\u0131tatayyib \n(a.s. tayyib'den). (bkz: m\u00fctetayyib). \nmutatayyir \n(a.s. tayr'den) bir \u015feyi u\u011fursuz sayan, o \u015feyden kendisine \nu\u011fursuzluk geliyor sanan. \nmutavaat \n(a.i. tav'dan) 1. itaat etme, ba\u015fe\u011fme. 2. gr. d\u00f6n\u00fc\u015fl\u00fc \u00f6zne \nd\u00f6n\u00fc\u015fl\u00fc fiil, faili (\"\u00f6znesi) ile nesnesi (objesi) bir olan iillerin \ns\u0131fat\u0131 [d\u00f6v\u00fcnmek, sevinmek., gibi]. \nmutavass\u0131t \n(a.s. vasl'dan) kavu\u015fan, ula\u015fan, eren. \nmutavass\u0131t ilallah \nAllah'a kavu\u015fan. \nmutavass\u0131la \n(a.s. vasl'dan) [\"mu-tavass\u0131l\" m m\u00fcen.]. (bkz: mutavass\u0131l). \nmutavass\u0131t, mutavass\u0131ta (a.s. vasat'tan. c. mutavass\u0131t\u00een) 1. tavassut eden, v\u00e2s\u0131ta olan, \narac\u0131l\u0131k eden, arac\u0131. 2. orta, ortalama. \nmutavass\u0131t\u00fc'l-kame \norta boylu. 3. orta halli, fr. bourgeois. \nmutavass\u0131t\u00een- \n(a.s. mutavass\u0131t'\u0131n) 1. tavassut edenler, arac\u0131lar. 2. orta \nhalliler. \nmutavatt\u0131n \n(a.s.). (bkz: m\u00fctevatt\u0131n). \nmutavatt\u0131na \n(a.s.) [\"mutavatt\u0131n\"\u0131n m\u00fcen.]. (bkz. rnutavatt\u0131n). \nmutavazz\u0131h \n(a.s. vuz\u00fbh'dan) tavazzuh eden, a\u00e7\u0131klanan, a\u00e7\u0131k olan. \nmut\u00e2vele \n(a.i. t\u00fbl'den) s\u00fcr\u00fcncemede b\u0131rakma, i\u015fi uzatma. \nmut\u00e2vi' \n(a.s. tav'dan) itaat eden, itaatli. \nmutavvak \n(a.s. tavk'dan) 1. boynu halkal\u0131, zincirli. 2. boynuna gerdanl\u0131k \nve \u015f\u00e2ire tak\u0131lm\u0131\u015f. \nmutavvaka \n(a.i.) boynu kudretten halkal\u0131 g\u00fcvercin. ","mutavvel, mutavvele \n(a.s. t\u00fbl'den) 1. tatv\u00eel edilmi\u015f, uzat\u0131lm\u0131\u015f, tafsil edilmi\u015f, (bkz: \nmufassal). \nMakale-i mutavvele \nmufassal makale. 2. h. i. evvelce medreselerde okutulan Arap \nedebiyat\u0131na d\u00e2ir yaz\u0131lm\u0131\u015f me\u015fhur bir kitap. \nmutavvel\u00e2t \n(a.s. mutavvele'nin c.). (bkz. mutavvel). \nmutavves \n(a.s.) renkli, l\u00e2tif, g\u00fczel. \nmutavvi' \n (a.s.). (bkz. mut\u00e2vi'). \nmutavvif \n(a.s. tavaf dan) hac\u0131 k\u0131lavuzu, K\u00e2'be'de hac\u0131 adaylar\u0131na \nk\u0131lavuzluk eden kimse. \nmu'tay\u00e2t \n(a.i. at\u00e2'dan. mu't\u00e2'mn c.) veriler, fr. donnees. \nmut\u00e2yeb\u00e2t \n(a.i. mut\u00e2yebe'nin c) e\u011flenceli hik\u00e2yeler, f\u0131kralar. \nmut\u00e2yebe \n(a.i. tayyib'den c. mut\u00e2yeb\u00e2t) 1. l\u00e2tife etme, \u015fakala\u015fma. 2. \nmizah\u00ee f\u0131kra, hik\u00e2ye. \nmutayyeb \n(a.s. tayyib'den. c. mutayyib\u00een, mutayyib\u00fbn) 1. taty\u00eebedilmi\u015f, \ng\u00fczel kokular s\u00fcr\u00fcnm\u00fc\u015f olan. 2. g\u00f6nl\u00fc ho\u015f edilmi\u015f, talt\u00eef \nolunmu\u015f, sevindirilmi\u015f. \nmutayyeben \n(a.zf.) 1. g\u00fczel kokular s\u00fcr\u00fcnm\u00fc\u015f olarak. 2. g\u00f6nl\u00fc ho\u015f \nedilerek, sevindirilerek. \nmutayyeb\u00een \n(a.s. mutayyeb'in c.) (bkz: mutayyeb). \nmutayyeb\u00fbn \n(a.s. mutayyeb'in c.). (bkz. mutayyeb\u00een). \nmutazacc\u0131' \n(a.s.) \u00fc\u015fenge\u00e7. \nmutazacc\u0131r \n(a.s. zucret'den) tazac-cur eden, i\u00e7i s\u0131k\u0131lan; s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131. \nmutazallil \n(a.s. z\u0131ll'den) 1. tazall\u00fcl eden, g\u00f6lgede bulunan, g\u00f6lgelenen. 2. \nkorunan, (bkz: mahm\u00ee). \nmutazallim \n(a.s. zulm'den. c. muta-zallim\u00een) tazall\u00fcm eden, yap\u0131lan \nhaks\u0131zl\u0131ktan \u015fik\u00e2yet eden, s\u0131zlanan, (bkz: m\u00fc\u015fteki). \nmutazallim-\u00e2ne \n(a.f.zf. zulm'den) tazall\u00fcm edene, s\u0131zlanana yak\u0131\u015f\u0131r yolda. \nmutazallim\u00een \n(a.s. zulm'den mu-tazallim'in c.) tazall\u00fcm edenler, yap\u0131lan \nhaks\u0131zl\u0131ktan \u015fik\u00e2yet edenler, s\u0131zlananlar. \nmutazamm\u0131n \n(a.s. z\u0131mn'dan) 1. tazammun eden, i\u00e7ine alan. (bkz. muhtevi). \n2. kefil olan, \u00fcst\u00fcne alan. \nmutazann\u00ee, mutazannin \na.s. zann'den) zan ile i\u015f g\u00f6ren. \nmutazarr\u0131' \n(a.s. zer'den. c. mutazarr\u00een) tazarru' eden, yalvanp yakaran. \nmutazarr\u0131-\u00e2ne \n(A.f.zf.) tazarru' edene, yalvar\u0131p yakarana yak\u0131\u015f\u0131r surette; \nniyaz ederek, yalvararak. \nmutazarr\u0131f \n(a.s. zarf'dan. c. mutazarr\u0131f\u00een) tazarruf edenler, zarafet \ntaslayan, zarafet satan. \nmutazarr\u0131f-\u00e2ne \n(a.f.zf. zarf'dan) zarafet taslayana, zarafet satana yak\u0131\u015facak \nsurette. \nmutazarr\u0131f\u00een \n (a.s. zarf'dan, mutazarr\u0131fin c.) tazarruf edenler, zarafet \ntaslayan-lar, zarafet satanlar. \nmutazam\u00een \n(a.s. mutazarr\u0131'\u0131n c.) tazarru' edenler, yalvar\u0131p yakaranlar. \nmutazarr\u0131r \n(a.s. zarr ve zurr'dan) zarar g\u00f6ren, zarara u\u011frayan. \nmutazavv\u0131' \n(a.s.) tazavvu' eden, g\u00fczel kokusu etrafa yay\u0131lan. \nmu'taz\u0131b \n(a.i.) birbirine yard\u0131m eden. \nmutbik, mutbika \n(a.s. t\u0131bk'dan) 1. bir \u015feyi \u00f6rten, etraf\u0131n\u0131 \u00f6rten, b\u00fcr\u00fcyen. 2. \nb\u00fct\u00fcn, tam. \nC\u00fcn\u00fbn-i mutbik \ns\u00fcrekli delilik. \nH\u00fcmm\u00e2-yi mutbika \niyile\u015fmeyip s\u00fcr\u00fcncemede kalan humma. \nHur\u00fbf-\u0131 mutbika \nleng. fr. enfatique. [\"\u015fad, dad, t\u00ee, z\u00ee\" harfleri]. ","mu'teber, mu'tebere \n(a.s. ub\u00fbr'dan. c. mu'teber\u00e2n) 1. itibarl\u0131, hat\u0131n say\u0131l\u0131r, sayg\u0131n. \n2. inan\u0131l\u0131r, g\u00fcvenilir. 3. y\u00fcr\u00fcrl\u00fckte olan, ge\u00e7er. 4. i. kad\u0131n ad\u0131. \nmu'teber\u00e2n \n(a.s. mu'teber'in c.) 1. itibarl\u0131, \u015ferefli, haysiyetli kimseler. 2. \nbir yerin, bir mesle\u011fin, bir s\u0131n\u0131f\u0131n ileri gelenleri. \nmu'teber\u00e2t \n(a.s. mu'teber'in c.) itibarl\u0131, ge\u00e7er \u015feyler. \nmu'teberiyyet \n1. g\u00fcvenilirlik. 2. sayg\u0131nl\u0131k. 3. y\u00fcr\u00fcrl\u00fckte olma; ge\u00e7erlik. \nm\u00fb'tecir \n(a.s.) sadaka veren. \nd \n(a.s. add'den) adedlendirilmi\u015f, say\u0131lm\u0131\u015f. \nmu'tedd\u00fcn-bih \nf\u0131k. ger\u00e7ek de\u011ferden, ihtil\u00e2f\u0131 mucip derecede kat kat \u00fcst\u00fcn \ntakdir edilen bedel. \nmu'tedil, mu'tedile \n (a.s. adl'den) 1. ne az, ne \u00e7ok, orta halde bulunan. 2. yava\u015f, \nm\u00fclayim, sert olmayan, i\u015fi pek ileriye g\u00f6termemi\u015f olan. 3. \nm\u00fcn\u00e2sip, uygun, bi\u00e7imli. 4. co\u011fr. \u0131l\u0131man. 5. fiz. n\u00f6tr. \nmu'tedil-\u00e2ne \n(a.f.zf.) mu'tedil surette, orta halde. \nmu'tekad \n(a.s. akd'den) inan\u0131lan, \u00eeti-kad edilen \u015fey. \nmu'tekad\u00e2t \n(a.i. mu'tekid'in c.) \u00eetikadolunan, inan\u0131lan hususlar, (bkz: \nakaid). \nmu'tekal\u00fc'l-lis\u00e2n \n(a.b.i.) huk. [eskiden] evvelce s\u00f6yler oldu\u011fu halde sonradan \nbir hastal\u0131ktan dolay\u0131 s\u00f6ylemeye muktedir olmayacak surette \ndili tutulan kimse. \nmu'tek\u0131l \n(a.s.) 1. devenin dizini b\u00fck\u00fcp ba\u011flayan. 2. g\u00fcre\u015fte sarmaya \ngetirip y\u0131kan. 3. sa\u011fmak i\u00e7in koyunun ayaklann\u0131 iki baca\u011f\u0131 \naras\u0131na \u00e7ekip alan. 4. m\u0131zra\u011f\u0131n\u0131 pa\u00e7as\u0131 ile \u00fczengisi aras\u0131na \nsokup tutan binici. \nmu'tekid \n(a.s. akd'den) \u00eetikad eden, inanan, d\u00eeni b\u00fct\u00fcn [kimse]. \nmu'tekif \n(a.s. akfden. c. mu'te-kif\u00een) l. bir ibadethaneye \u00e7ekilip \nnamaz, niyaz ve ib\u00e2detle me\u015fgul olan. 2. ramazanda, camide \n\u00eetik\u00e2fa \u00e7ekilen. \nmu'tekif\u00een \n(a.s. mu'tekif'in c.) bir ibadethanede us\u00fbl\u00fcne g\u00f6re ib\u00e2detle \nvakit ge\u00e7irenler. \nmu'tekis \n(a.s. aks'den) aksolunmu\u015f, tersine \u00e7evrilmi\u015f. \nmu'tell \n(a.s. illet'den) 1. illetli, alil, hasta, sakat. 2. a. gr. as\u0131l harfleri \ni\u00e7inde harf-i illet (elif, vav, ye) den biri bulunan. \nmu'tell\u00fc'l-ayn \na.gr. s\u00fcl\u00e2s\u00eenin orta harfi harf-i illetten (elif, vav, ye) biri olan \nkelime. \nmu'tell\u00fc'l-f\u00e2 \na. gr. s\u00fcl\u00e2s\u00eenin birinci harfi harf-i illetten (elif, vav, ye) biri \nolan kelime. \nmu'tell\u00fc'l-l\u00e2m \na. gr. s\u00fcl\u00e2s\u00eenin son harfi, harf-i illetten (elif, vav, ye) biri olan \nkelime. \nmu'telle \n(a.s. illet'den) [\"mu'tell\" in m\u00fcen.]. (bkz: mu'tell). \nmu'temed \n(a.s. ve i. umde'den) 1. kendisine \u00eetim\u00e2dedilen, inan\u0131l\u0131p \ng\u00fcvenilen kimse. 2. avans para al\u0131p, muayyen miktardaki \nistihkak sahiplerine us\u00fbl\u00fcne g\u00f6re veren muhasip (sayman). \nmu'temed\u00fcn-aleyh \n(a.b.s.) kendisine \u00eetim\u00e2dolunan, g\u00fcvenilen kimse. \nmu'temil \n(a.s.) zoru g\u00f6ze alarak tek ba\u015f\u0131na i\u015f g\u00f6ren. \nmu'temir \n(a.s. umre'den) 1. bir yeri ziyaret eden. 2. K\u00e2'be'yi tavaf eden. \nmu'ten\u00e2 \n(a.s. uniyy'den) itinal\u0131, \u00f6zenilmi\u015f, \u00f6zenle yap\u0131lm\u0131\u015f, se\u00e7kin. \nmu'ten\u00ee \n(a.s.) \u00eetin\u00e2 eden. \nmu'tenik \n(a.s.) birinin boynuna sar\u0131lan. \nmu'teref \n(a.s. irf\u00e2n'dan) \u00eetir\u00e2f olunmu\u015f, gizlenmeyip s\u00f6ylenmi\u015f. ","mu'terif \n(a.s. irf\u00e2n'dan) \u00eetir\u00e2f eden, kendi kusur ve kabahatini \ngizlemeyerek s\u00f6yleyen, anlatan. \nmu'teriz \n(a.s. arz'dan. c. mu'teriz\u00een) 1. itiraz eden, kar\u015f\u0131 gelen, kar\u015f\u0131 \ns\u00f6yleyen. 2. be\u011fenmeyerek bir \u015feyin bozulmas\u0131n\u0131 isteyen. \nmuterize \n(a.i.) parantez (), \nmuteriz\u00een \n(a.s. mu'teriz'in c.) edenler. \nmu'teriz\u00fcn-f\u00eeh \n(a.b.s.) \u00eetir\u00e2z olunan h\u00fck\u00fcm, karar, \u015fey. \nmu'terr \n(a.s.) dilenmeyen fakir. \nmu'tesif \n(a.s. asfdan) i'tisaf eden, do\u011fru yoldan ayr\u0131l\u0131p haks\u0131zl\u0131k \nyoluna sapan; zul\u00fcm eden. \nmu'tey\u00e2t \n(a.i.c.) fels. veriler, fr. donnees. \nmu'tesim \n(a.s.) fenal\u0131ktan, g\u00fcnahtan sak\u0131nan. \nmu'te\u015f\u00ee \n(a.s.) ak\u015fam vakti yola \u00e7\u0131kan \nmu'tez\u00ee \n(a.s.) intisab\u0131n\u0131 ileri s\u00fcren. \nmu'tezil \n(a.s. azl'den) \u00eetiz\u00e2l eden, cemaatten ayr\u0131l\u0131p bir tarafa \u00e7ekilen. \nmu'tezile \n(a.s.) [\"mu'tezil\" in m\u00fcen.]. (bkz: mu'tezil). \nmu'tezile \n(a.i.) kaderi ink\u00e2r edip \"kul, ettiklerinin yarat\u0131c\u0131s\u0131d\u0131r\" diyen \nve Allah s\u0131fatlar\u0131n\u0131 kad\u00eem saymakta ehl-i s\u00fcnnet'den ayr\u0131lan \nve V\u00e2s\u0131l bin Ata yolunda olan kimseler ki, \"Kaderiyye\" de \nbunun kollanndand\u0131r. \nmu'tezim \n(a.s.) i'tiz\u00e2m eden, giden, kendi yolunda giden. 2. hevesle \ni\u015fg\u00f6ren. 3. sa\u011flam, s\u00fcrekli. \nmu'tezir \n(a.s. \u00f6zr'den) \u00f6z\u00fcr dileyen. \nmu'tezir-\u00e2ne \n(a.f.zf.) \u00f6z\u00fcr dileyerek; \u00f6z\u00fcr diler gibi. \nmutf\u00ee \n(a.s.) itfa eden, s\u00f6nd\u00fcren. \nmutfiyy\u00fc'l-cemr \nberdelacuz (kocakar\u0131 so\u011fu\u011fu) un alt\u0131nc\u0131 g\u00fcn\u00fc. \nmuthef \n(a.s.) ithaf olunan \u015fey, hediye. \nmuthif \n(a.s.) ithaf eden, hediye veren. \nmut\u00ee, mut\u00eea \n(a.s. t\u00e2at'den) 1. itaat eden, boyun e\u011fen. (bkz: m\u00fcnkad). 2. \nba\u011fl\u0131, (bkz: t\u00e2bi'). 3. rahat. 4. i. [birincisi] erkek, [ikincisi] \nkad\u0131n ad\u0131. \nmu't\u00ee \n(a.s. at\u00e2'dan) \u00eeta eden, veren. \nmu'tik \n(a.s. \u0131tk'dan) i't\u00e2k eden, azadeden, [k\u00f6le] azadeden. \nmut'im \n(a.s. ta\u00e2m'dan) it'\u00e2m eden, yemek yediren, (bkz: fukara- \nperver). \nmutlak, mutlaka \n(a.s. tal\u00e2k'-dan) 1. \u0131tlak olunmu\u015f, sal\u0131verilmi\u015f, ba\u015f\u0131bo\u015f \nb\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f. 2. kay\u0131ts\u0131z, \u015farts\u0131z. 3. yaln\u0131z, tek, salt. \nCehd-i mutlak, Hayr-i mutlak \ntek iyilik. \nH\u00fck\u00fbmet-i mutlaka \nkay\u0131ts\u0131z \u015farts\u0131z, bir h\u00fck\u00fcmdann idaresi alt\u0131nda bulunan \nh\u00fck\u00fcmet. \nVek\u00eel-i mutlak \ndiledi\u011fi i\u015fi yapmakta serbest olan vekil (sadr\u00e2zam). \nmutlak-\u00fcl-in\u00e2n \nyular\u0131 sal\u0131verilmi\u015f, ba\u015f\u0131bo\u015f. \nV\u00fcc\u00fbd-i mutlak, Z\u00e2t-i mutlak Allah. \nmutlaka \n(\"ka\" uzun okunur, a.zf.) her halde, ne olursa olsun, ille, ill\u00e2, \nill\u00e2ki, (bkz: behemehal). \nmutlaka-i \u00e2mme \nmant. yal\u0131n *\u00f6nerme, fr. proposition assertorique. \nmutlakan \n(a.zf.). (bkz. mutlaka). \nmutlak\u0131yyet \n(a.i.) kay\u0131ts\u0131z \u015farts\u0131z bir h\u00fck\u00fcmdar\u0131n idaresi alt\u0131nda bulunan \nh\u00fck\u00fcmet \u015fekli. \nmutlak\u0131yyet-i idare \nbir ki\u015finin arzusuna ba\u011fl\u0131 olan idare sistemi. ","mutmain \n(a.s. tam'an'dan) g\u00f6nl\u00fc kanm\u0131\u015f, i\u00e7i rahat, \u015f\u00fcphesi yok [kimse], \n(bkz: em\u00een). \nmutrib \n(a.s. tarab'dan) 1. \u0131tr\u00e2b eden, \u00e7alg\u0131 \u00e7alan, \u00e7alg\u0131c\u0131, (bkz: \nsazende). 2. \u015fark\u0131c\u0131, \u015fark\u0131 okuyan, (bkz: hanende). \nmutrib\u00e2n \n(a.i. mutrib'in c.) \u00e7alg\u0131 \u00e7alanlar, \u00e7alg\u0131c\u0131lar. \nmutrib\u00e2ne \n(a.i.) muz. ad\u0131 anonim Tar\u00eek-\u0131 ber saz averden-i ud'da ge\u00e7en \nmakam. \nmuttali' \n(a.s. tul\u00fb'dan) \u00f6\u011frenmi\u015f, haber alm\u0131\u015f, bilgili, haberli [olan]. \nmuttarid \n(a. s. tard'dan) itt\u0131rad\u0131, bir d\u00fcziye giden, s\u0131ral\u0131, d\u00fczg\u00fcn. \nmuttaride \n(a.s. tard'dan) [\"muttarid\"in m\u00fcen.]. (bkz. mutarrid). \nmuttariden \n(a.zf.) \u0131tt\u0131ratl\u0131 olarak, bir d\u00fcziye, bir teviye. \nmuttas\u0131f \n(a.s. vasfdan) ittis\u00e2f eden, vas\u0131flanan, kendisinde bir hal, bir \ns\u0131fat, bir vas\u0131f bulunan. \nmuttas\u0131fa \n(a.s. vasfdan) [\"muttas\u0131f\"in m\u00fcen.]. (bkz. muttas\u0131f). \nmuttas\u0131l \n(a.s. vasl'dan) 1. ittisal eden, ula\u015fan, kavu\u015fan, biti\u015fen. 2. \naral\u0131ks\u0131z, hi\u00e7 durmadan, biteviye, (bkz: dem-be-dem, l\u00e2- \nyenkati'). \nmuttas\u0131la \n(a.s. vasl'dan) [\"muttas\u0131l\" muttas\u0131l). m\u00fcen.]. (bkz muttas\u0131lan) \nmuttas\u0131lan \n(a.zf.) 1. biti\u015fik olarak. 2. bir d\u00fcziye. \nmuv\u00e2ade \n(a.i. va'd'den) va'dle\u015fme, s\u00f6zle\u015fme. \nmuv\u00e2aza \n(a.i. va'z'dan) vaaz ve nas\u00ee hat etme. \nmuv\u00e2ceh\u00e2t \n(a.i. muv\u00e2cehe'nin c.) y\u00fczle\u015fmeler, y\u00fcz y\u00fcze gelmeler. \nmuvacehe \n(a.i. vech'den) 1. y\u00fczle\u015fme, y\u00fcz y\u00fcze gelme. 2. kar\u015f\u0131, \u00f6n. \nBi'l-muv\u00e2cehe \ny\u00fczle\u015ftirerek. \nmuvaceheten \n(a.zf.) y\u00fcz y\u00fcze, kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya, (bkz: r\u00fb-be-r\u00fb). \nmuv\u00e2daa \n(a.i. ved\u00e2'dan. s\u00fcl. \u00e2d\u00e2) 1. d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011f\u0131 b\u0131rak\u0131p bar\u0131\u015fma. 2. \nb\u0131rakma, terketme. \nmuvafakat \n(a.i. vefk'den) 1. uygunluk, uyma. (bkz: mutabakat, \nm\u00fcn\u00e2sebet). 2. uzla\u015fma, raz\u0131 olma, peki deme. \nBi'l-muv\u00e2fakat \nraz\u0131 olarak. \nmuv\u00e2fakat-i ef'\u00e2l \nfels. 'g\u00f6revde\u015flik, fr. synergie. \nmuv\u00e2fakat-\u0131 tarafeyn \niki taraf\u0131n raz\u0131 olmas\u0131. \nmuv\u00e2fakat-k\u00e2r\u00e2ne \n(a.f.zf.) raz\u0131 olur \u015fekilde, izin verircesine. \nmuv\u00e2f\u00e2t \n(a.i.) s\u00f6z\u00fcn\u00fcn eri olma. \nmuvaffak \n(a.s. vefk'den) 1. Allah'\u0131n yard\u0131m\u0131na ula\u015fm\u0131\u015f, i\u015fi rast gitmi\u015f \n[kimse]. 2. ba\u015faran, beceren. 3. i. erkek ad\u0131. \nmuvaffak\u0131yy\u00e2t \n(a.i. vefk'den. mu-vaffak\u0131yyet'in c.) basanlar. \nmuvaffak\u0131yyet \n(a.i. vefk'den. c. muvaffak\u0131yy\u00e2t) Allah'\u0131n yard\u0131m\u0131yla basan \ng\u00f6sterme. 2 . ele ge\u00e7irme, ba\u015farma. \nmuvaff\u0131k \n(a.s. vefk'den) muvaffak eden, ba\u015far\u0131 kazand\u0131ran [Allah]. \nCen\u00e2b-\u0131 muvaff\u0131k\u00fc'l-um\u00fbr i\u015flerde muvaffak\u0131yyet kazand\u0131ran [Allah]. \nmuvaf\u0131k \n(a.i. vefk'den) 1. uygun, yerinde, (bkz: m\u00fcn\u00e2sib). 2. muz. Ali \n\u015eah bin Hac\u0131 B\u00fcke'nin edvar\u0131nda (XV. yy.) and\u0131\u011f\u0131 makam. \nmuv\u00e2h\u00e2t \n(a.i. uhuvvet'den) karde\u015f etme, karde\u015fli\u011fe kabul etme \n[birbirini]. \nmuv\u00e2hebe \n(a.i.) \u00e7ok ba\u011f\u0131\u015flama. \nmuvahhad, muvahhade \n(a.s. ve i. vahdet'den) 1. tevh\u00eededilmi\u015f;- bir ve tek h\u00e2le \nkonmu\u015f. \nD\u00fcy\u00fbn-i muvahhade \nbirle\u015ftirilmi\u015f bor\u00e7lar. 2. gr. bir noktal\u0131. \nB\u00e2-i muvahhade \nbe harfi [tek noktal\u0131-]. ","muvahhid \n(a.s. vahdet'den. c. muvah-hid\u00een) tevh\u00eededen, Allah'\u0131n \nbirli\u011fine inanan. \nmuvahhid\u00e2n \n(a.i. vahdet'den. c. muvahhide'nin c.), (bkz. muvahhid\u00een ). \nmuvahhid-\u00e2ne \n(A.f.zf.) muvah-hid'e yak\u0131\u015f\u0131r surette. \nmuvahhide \n(a.s. vahdet'den) [\"muvahhid\" in m\u00fcen.]. (bkz: muvahhid). \nmuvahhid\u00een \n(a.s. vahdet'den) 1. tevh\u00eededenler, Allah'\u0131n birli\u011fine inananlar. \n2. Fas ve ispanya'da h\u00fck\u00fcm s\u00fcrm\u00fc\u015f olan bir hanedan. \nmuvahhi\u015f \n(a.s. vah\u015fet'den) tevh\u00ee\u015f eden, korkutup \u00fcrk\u00fcten, (bkz: m\u00fbhi\u015f). \nmuvahhi\u015fe \n(a.s. vah\u015fet'den) [\"mu-vahhi\u015f\" in m\u00fcen.]. (bkz: muvahhi\u015f). \nmuv\u00e2kaa \n(a.i.). (bkz. m\u00fcc\u00e2maa). \nmuv\u00e2kebe \n(a.i.) bir i\u015fte gayret ve sebat g\u00f6sterme. \nmuv\u00e2kere \n(a.i.) tarlan\u0131n mahs\u00fbl\u00fcnden bir k\u0131sm\u0131n\u0131 almak \u015fart\u0131yla \nberaberce ekme. \nmuvakkar \n(a.s. vekar'dan) 1. tevkir edilmi\u015f, a\u011f\u0131rlanm\u0131\u015f, sayg\u0131 \ng\u00f6sterilmi\u015f olan. 2. vakarl\u0131, a\u011f\u0131rba\u015fl\u0131. 3. i. erkek ad\u0131. \nmuvakkaran \n(a.zf.) 1. a\u011f\u0131rlanm\u0131\u015f, sayg\u0131 g\u00f6sterilmi\u015f olarak. 2. vakarla, \na\u011f\u0131rba\u015fl\u0131l\u0131kla. \nmuvakkat, muvakkate \n(a.s. vakt'den) l. tevk\u00eet edilmi\u015f olan, muayyen bir vakite \nmahsus, s\u00fcreksiz, ge\u00e7ici. 2. e\u011freti. \nH\u00fck\u00fbmet-i muvakkate \nge\u00e7ici h\u00fck\u00fcmet. \nmuvakkaten \n(a.zf.) muvakkat, ge\u00e7ici olarak, e\u011freti olarak. \nmuvakk\u0131f \n(a.s. vakfdan) tevk\u00eef eden, durduran, al\u0131koyan. \nmuvakki' \n(a.i. vuku'dan) fermanlara tu\u011fra \u00e7eken kimse. \nmuvakkir \n(a. s. vekar'dan) tevkir eden, a\u011f\u0131rlayan, sayg\u0131 g\u00f6steren; \nululayan. \nmuvakkit \n(a.s. ve i. vakt'den) 1. tevk\u00eet eden, vakti t\u00e2yin eden kimse. 2. \ntam ayarl\u0131 saat, fr. chronometre. \nmuvakkit-h\u00e2ne \n(a.f.b.i.) muvakkit'in bulundu\u011fu oda. [ekseriya, muvakkitle ve \nzaman\u0131 ta'yin eden \u00e2let ve saatlerle birlikte, b\u00fcy\u00fck camilerin \nyan\u0131nda bulunur]. \nmuv\u00e2l\u00e2t \n(a.i. velliy'den) dostluk, kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 sevgi, koruma, yard\u0131m. \nmuv\u00e2neset \n(a.i. \u00fcns'den) 1. \u00fcnsiyet peyda etme, birbirine al\u0131\u015f\u0131p beraber \nya\u015fama. 2. insandan ka\u00e7may\u0131\u015f, insana al\u0131\u015fma. \nmuv\u00e2nis \n(a.i. \u00fcns'den) 1. \u00fcnsiyet peyda eden, birbirine al\u0131\u015f\u0131p birlikte \nya\u015fayan. 2. insandan ka\u00e7mayan, insana al\u0131\u015fan. \nmuv\u00e2r\u00e2t \n(a.i.) bir \u015feyi \u00f6rt\u00fcp gizleme. \nmuv\u00e2red\u00e2t \n(a.i. v\u00fcr\u00fbd'dan. muv\u00e2rede'nin c.) 1. gelen \u015feyler, gelen e\u015fya, \nfr. provenances. (bkz. idh\u00e2l\u00e2t). 2. ilhamlar, akla gelen \u015feyler. \nmuv\u00e2rede \n(a.i. v\u00fcr\u00fbd'dan. c. muv\u00e2red\u00e2t) 1. gidip gelme. 2. iki \u015f\u00e2irin, \nbirbirlerinden habersiz olarak, tesad\u00fcfen ayn\u0131 beyitleri \ns\u00f6ylemeleri. \nmuv\u00e2rese \n(a.i. m\u00eer\u00e2s'dan) miras yeme [birbirinden] . \nmuv\u00e2saka \n(a.i.) birbirine s\u00f6z verip anla\u015fma. \nmuvasala, muvasalat \n(a. i. vus\u00fbl'den) v\u00e2s\u0131l olma, varma, ula\u015fma; yeti\u015fme. (bkz: \nvusul). \nmuv\u00e2s\u00e2t \n(a.i. vesy'den) 1. yard\u0131m, iyilik, dostluk etme. 2 . \u00f6len bir \nme'murun ailesine maa\u015f ba\u011flama. \nmuv\u00e2sebe \n(A.i. vus\u00fbb'dan) atlama, z\u0131plama, s\u0131\u00e7rama [bir birinin \u00fcst\u00fcne]. \nmuvass\u00e2 \n(a.s. vesayet'den) tavsiye olunan \nmuvass\u00ee \n(a.s.) bkz. m\u00fbs\u00ee ","muvassile \n(a.i.). (bkz. m\u00fbsile). \nmuva\u015f\u015fah \n(a.s. vi\u015f\u00e2h'dan) 1. s\u00fcslenmi\u015f, s\u00fcsl\u00fc, giyinip ku\u015fanm\u0131\u015f. 2. ed. \nakrosti\u015f, m\u0131sr\u00e2lann\u0131n ilk harfleri bir kelime meydana getiren \nmanzume. 3. i. muz. eski Arap halk \u015fiir ve m\u00fczi\u011finde \nm\u00fc\u015fterek bir \u015fekil olup, sonradan kl\u00e2sik bir m\u00e2hiyet \narzetmeye ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Bug\u00fcn elde besteleriyle bir\u00e7ok muva\u015f- \n\u015fah mevcuttur. \nmuva\u015f\u015fahan \n(a.zf.) muva\u015f\u015fah olarak. \nmuv\u00e2t \n(a.i.) \u00f6l\u00fcm. (bkz: mevt). \nmuv\u00e2t\u00e2t \n(a.i.). (bkz: muvafakat). \nmuv\u00e2yese \n(a.i.) yeise, kedere d\u00fc\u015f\u00fcrme. \nmuvazaa \n(A.i. vaz'dan) l . bir meselede bahse giri\u015fme. 2. mec. dan\u0131\u015f\u0131kl\u0131 \nd\u00f6v\u00fc\u015f. \nAd\u00ee (mutlak) muvazaa \nhuk. taraflar hi\u00e7 bir i\u015flem yapmad\u0131klar\u0131 halde \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc ki\u015filere \nkar\u015f\u0131 i\u015flem yapm\u0131\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnmeleri. \nMevs\u00fbf (nisb\u00ee) muvazaa huk. taraflar s\u0131rf \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc ki\u015fileri aldatmak \u00fcrere inanmadan \nyapt\u0131klar\u0131 muamele. \nmuv\u00e2zaaten \n(A.zf.) dan\u0131\u015f\u0131kl\u0131 d\u00f6v\u00fc\u015fle. \nmuv\u00e2zabet \n(a.i. vuzub'dan) bir i\u015fe durmadan \u00e7al\u0131\u015fma, bir i\u015fle d\u00e2ima \nu\u011fra\u015fma. \nmuv\u00e2z\u00e2t \n(a.i. vezy'den) 1. muv\u00e2z\u00ee, paralel olma. 2 . mukavemet, \ndayanma. \nmuv\u00e2z\u00e2tiyye \n(a.i. vezy'den) fels. ko\u015futluk, paralellik, fr. parallelisme. \nmuv\u00e2zene \n(a.i. vezn'den) 1. iki \u015fey, vezince, a\u011f\u0131rl\u0131k\u00e7a birbirine denk \nolma. 2. kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 iki \u015feyin denkli\u011fi, uygunlu\u011fu. 3. gelir ile \ngiderin bir gelmesi. 4. k\u0131yas, \u00f6l\u00e7\u00fc. 5. f i z. *denge. 6. top., \njeod. \u00f6l\u00e7\u00fclen a\u00e7\u0131 ve tullerin \u00f6l\u00e7\u00fc hat\u00e2lar\u0131n\u0131n giderilmesini \nsa\u011flamak \u00fczere tatb\u00eek edilen hesap ameliyesi. \nmuv\u00e2zene-i d\u00fcveliyye \ndevletlerin taraf\u00e7a bir gelmesi, bir kararda bulunmas\u0131, \nstat\u00fcko. \nmuv\u00e2zene-i k\u0131smiyye \njeod., top. bir \u00e7ok \u00fc\u00e7gen ve d\u00f6rtgenle bir ka\u00e7 bazdan \nmeydana gelmi\u015f bir nirengi \u015febekesinin muv\u00e2zene \nhesaplar\u0131n\u0131n do\u011fruluk veya yanl\u0131\u015fl\u0131k ameliyesinin sonunda \nkontrol edilebilece\u011finden bu mahzuru \u00f6nlemek \u00fczere \n\u015febekeyi gruplar h\u00e2linde ele alarak her grubun kontrol\u00fcn\u00fc \nsa\u011flayan ve geri d\u00f6nmeye man\u00ee olan hesap sistemi, Boltz \nGrup muv\u00e2zenesi. \nmuv\u00e2zene-i m\u00e2liyye \ndevletin geliriyle giderinin bir olmas\u0131. \nmuv\u00e2zene-i \u015febekiyye \njeod., top. bir tak\u0131m \u00fc\u00e7genler, d\u00f6rtgenlerden te\u015fekk\u00fcl eden bir \nnirengi \u015febekesinin k\u00fcl h\u00e2linde \u00f6l\u00e7me hat\u00e2lar\u0131n\u0131n giderilmesi \ni\u00e7in tatb\u00eek edilen hesap ameliyesi. \nmuv\u00e2zene-i um\u00fbmiyye \nvek\u00e2letler b\u00fct\u00e7esinin b\u00fct\u00fcn\u00fc, [m\u00fclhak, katma b\u00fct\u00e7eler buna \nd\u00e2hil de\u011fildir]. \nmuv\u00e2zene-i zaviye \njeod., top. herhangi bir nirengi \u015febekesinde \u00f6l\u00e7\u00fc hat\u00e2lar\u0131n\u0131 \ngidermek i\u00e7in yaln\u0131z zaviye rasatlar\u0131na dayanan hesap \nsistemi. \nmuv\u00e2zene-i z\u00fb erbaat-il-adl\u00e2 jeod. , top. birinci derece, ikici derece \u015febekelerindeki \nzincirlerde ve bir nirengi \u015febekesinin baz sisteminde \nkullan\u0131lan ve her k\u00f6\u015fesinde b\u00fct\u00fcn k\u00f6\u015felere rasat yap\u0131lan ","d\u00f6rtgenin \u00f6l\u00e7\u00fc hat\u00e2lar\u0131n\u0131 gidermek i\u00e7in kullan\u0131lan hesap \nsistemi. \nmuv\u00e2zenet \n(a.i. vezn'den) 1. denkle\u015fme, denk gelme, (bkz: muv\u00e2zene). \n2. fiz. denge. \nmuv\u00e2zenet-i d\u00e2ime \nfiz. bir cismi bo\u015flukta tutan eksenin, o cismin a\u011f\u0131rl\u0131k \nmerkezinde d\u00f6nmesiyle meydana gelen denge. \nmuv\u00e2zenet-i gayr-i m\u00fcstak\u0131rre \nfiz. karars\u0131z denge. \nmuv\u00e2zenet-i gayr-i m\u00fctehavvile \nfiz.bozulmaz denge. \nmuv\u00e2zenet-i m\u00e2yi\u00e2t \nfiz. hidrostatik, fr. hydrostatique. \nmuv\u00e2zenet-i m\u00fcstak\u0131rre fiz. kararl\u0131 denge. \nmuv\u00e2zenet-i m\u00fctehavvile fiz. karars\u0131z denge. \nmuv\u00e2z\u0131b \n(a.i. vuzub'dan) bir i\u015fe durmadan \u00e7al\u0131\u015fan, bir i\u015fle d\u00e2ima \nu\u011fra\u015fan. \nmuvazi \n(a.s. vezy'den) geo. paralel. fr. parallele. \nmuvazin \n(a.s. vezn'den) 1. vezince, a\u011f\u0131rl\u0131k\u00e7a birbirine denk olan. (bkz: \nmu\u00e2dil). 2. uygun, denk. \nmuvazine \n(a.s.) [\"muvazin\" in m\u00fcen.]. (bkz: muvazin). \nmuv\u00e2ziyye \n(a.s.) [\"muv\u00e2z\u00ee\"nin m\u00fcen.]. (bkz: muv\u00e2z\u00ee). \nmuvazza' \n(a.s.) itibars\u0131z [kimse]. \nmuvazzaf, muvazzafa \n(a. s.) 1. tavzif edilmi\u015f, kendisine vazife verilmi\u015f. 2. maa\u015fla \nta'yin edilmi\u015f. 3. i. ilk yap\u0131lan askerlik hizmeti. \nmuvazzaf zabit \ntemelli subay. \nmuvazzafan \n(a.zf.) vazifeli olarak. \nmuvazzaf\u0131n \n(a.s. muvazzaf\u0131n c.) (bkz: muvazzaf). \nmuvazzah \n(a.s. vuz\u00fbh'dan) tavzih edilmi\u015f, \u00eez\u00e2h olunmu\u015f, a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015f, \netrafl\u0131ca anlat\u0131lm\u0131\u015f. \nmuvazzaha \n(a.s. vuz\u00fbh'dan) [\"muvazzah\" in m\u00fcen.]. (bkz: muvazzah). \nmuvazzahan \n(a.zf.) vaz\u0131h olarak, a\u00e7\u0131ktan a\u00e7\u0131\u011fa. \nmuvazz\u0131f \n(a.s.) tavzif eden, vazifelendiren; maa\u015fland\u0131ran. \nmuvazzih \n(a.s. vuz\u00fbh'dan) \u00eez\u00e2h eden, a\u00e7\u0131klayan, ayr\u0131nt\u0131l\u0131 olarak anlatan. \nmu'vecc \n(a.s. avec, ivec'den) y\u0131lankavi, dalgal\u0131. \nm\u00fby \n(. (f.i.) k\u0131l. (bkz: m\u00fc). \nm\u00fby-i j\u00fcl\u00eede \nkarmakar\u0131\u015f\u0131k sa\u00e7. \nm\u00fby\u00e2n \n(f.i m\u00fby'un c.) k\u0131llar. \nm\u00fby-bend \n(f.b.i.) sa\u00e7 ba\u011f\u0131. (bkz: m\u00fb-bend). \nm\u00fbye \nf.i.) h\u0131\u00e7k\u0131ra h\u0131\u00e7k\u0131ra a\u011flama. \nm\u00fbye-ger \n (f.b.s.) h\u0131\u00e7k\u0131ra h\u0131\u00e7k\u0131ra a\u011flayan. \nm\u00fby\u00ee, m\u00fby\u00een \n(f.i. l- k\u0131ldan. 2. k\u00fcrkten. \nm\u00fby\u00eene \n(f.i.) k\u00fcrk. \nm\u00fby\u00eene-d\u00fbz \n(f.b.i.) k\u00fcrk\u00e7\u00fc. \nm\u00fby-t\u00e2b \n(f.i.c. m\u00fby-t\u00e2b\u00e2n) mutaf, k\u0131l dokuyan, k\u0131ldan e\u015fya yapan. \nm\u00fby-tab\u00e2n \n(f.i. m\u00fby-t\u00e2b'\u0131n c.) mutaflar, k\u0131ldan e\u015fya yapanlar. \nmut\u00e2f \n(a.i) bkz. mataf. \nm\u00fby-taf\u00e2n \n(f.b.i. m\u00fby-t\u00e2f'\u0131n c). \nm\u00fby-t\u00e2f \n(f.b.i. (bkz: m\u00fby-t\u00e2b). \nm\u00fby-t\u00e2f\u00e2n \n(bkz. m\u00fby-t\u00e2b\u00e2n). \nmuza'af \n(a.s.) taz'\u00eef edilmi\u015f, bir o kadar daha \u00e7o\u011falt\u0131lm\u0131\u015f, bir kat daha \nartm\u0131\u015f. \nmuz\u00e2af \n(a.i. z\u0131fdan) 1. iki kat, kat kat, katmerli. \nCezr-i muz\u00e2af \niki kat k\u00f6k. ","muz\u00e2af us\u00fbl \n(bkz: us\u00fbl-i muz\u00e2afa). 2. a. gr. ayn\u0131 \"orta harfi\" ile lam\u0131 \"son \nharfi\" ayn\u0131 harfin tekerr\u00fcr\u00fcnden ibaret olan kelime, [musrir: \nmusirr; m\u00fcdrir m\u00fcdirr; h\u00e2did hadd... gibi]. \nmuz\u00e2af-\u0131 devr-i keb\u00eer \nmuz. devr-i keb\u00eer us\u00fbl\u00fcn\u00fcn velvele esnas\u0131nda ald\u0131\u011f\u0131 \u015fekil. \nmuz\u00e2dd \n(a.s. z\u0131dd'dan) kar\u015f\u0131, z\u0131t. [Frans\u0131zcadaki -anti kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131]. \nmuz\u00e2dd-i iltih\u00e2b \nhek. iltihab\u0131 yokeden il\u00e2\u00e7. \nmuz\u00e2dd-\u0131 istitb\u00e2b \nhek. bir tedavinin uygun olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6steren hal, \nkontrendikasyon. \nmuz\u00e2dd-i klor \nkim. antiklor. \nmuz\u00e2dd-\u0131 m\u00fcrtecif \nhek. kurtulma \u00fcm\u00eedi kesilen bir hayvana, tecr\u00fcbe i\u00e7in, geni\u015f \n\u00f6l\u00e7\u00fcde verilen il\u00e2\u00e7. \nmuz\u00e2dd-\u0131 semm \nkim. antitoksin. \nmuz\u00e2dd-\u0131 taaff\u00fcn \n(taaff\u00fcn\u00fc gideren, mikropk\u0131ran) kim. antiseptik. \nmuz\u00e2dd-\u0131 tahamm\u00fcr \nkim. mayabozan. \nmuz\u00e2dd-\u0131 temsil \nbiy., bot. yad\u0131mlama, fr. desassimilation. \nmuz\u00e2dd-\u0131 te\u015fenn\u00fcc \nhek. tutya, bizmut, k\u00e2fur\u00ee, kediotu gibi, bir organ\u0131n \nte\u015fenn\u00fcc\u00fcn\u00fc (b\u00fcz\u00fclme, spazm) \u00f6nleyici il\u00e2\u00e7. \nmuz\u00e2dde \n(a.s. z\u0131dd'dan) [\"muz\u00e2dd\"in m\u00fcen.]. (bkz. muz\u00e2dd). \nmuz\u00e2f \n(a.s. zayfden. c. muz\u00e2f\u00e2t) 1. izafe olunmu\u015f, kat\u0131lm\u0131\u015f, \nba\u011flanm\u0131\u015f, ba\u011fl\u0131. 2. gr. [isim tak\u0131mlar\u0131nda] belirtilen, ba\u015fka \nbir isme kat\u0131lm\u0131\u015f ve onu tamamlam\u0131\u015f olan isim. \nmuz\u00e2f \ngr. tamlama. \nmuz\u00e2fun-ileyh \ngr. [terkiplerde] belirten, muz\u00e2f\u0131n (belirtilen) ba\u011fl\u0131 bulundu\u011fu \nisim [-in h\u00e2li, muz\u00e2funileyh h\u00e2lidir; T\u00fcrk\u00e7ede muz\u00e2fun ileyh \n\u00f6nce, muzaf sonra gelir, ikisine birden \"terk\u00eeb-i izaf\u00ee\" denir \n\"Kap\u0131n\u0131n k\u00f6\u015fesi..\" gibi]. \nmuz\u00e2fun-ileyh \ngr. tamlayan. \nmuz\u00e2f\u00e2t \n(a.i. zayfdan. muz\u00e2f\u0131n c.) bir \u015feyin il\u00e2veleri, ekleri; bir \nmerkezin \u015fubeleri, kollan, (bkz. il\u00e2v\u00e2t, m\u00fclhakat). \nmuza'fer \n(a.s.) 1. safran renginde, san renkte. 2. safranl\u0131 [pil\u00e2v]. \n\u00c7il\u00e2v-\u0131 muza'fer \nsafranl\u0131 pil\u00e2v. \nmuzaffer \n(a.s. zafer'den) 1. zafer, \u00fcst\u00fcnl\u00fck kazanm\u0131\u015f, \u00fcst\u00fcn. 2. i. erkek \nve kad\u0131n ad\u0131. \nmuzaffer-\u00e2ne \n(a.f.zf.) muzaffer olana yak\u0131\u015f\u0131r surette. \nmuzafferen \n(a.zf.) muzaffer olarak, \u00fcst\u00fcnl\u00fck kazanarak, \u00fcst\u00fcn gelerek. \nmuzafferiyyet \n(a.i.) muzafferlik, \u00fcst\u00fcnl\u00fck, d\u00fc\u015fmana \u00fcst\u00fcn gelme; bir i\u015fi \ngere\u011fi gibi ba\u015farma. \nmuzahat \n(a.i. zaht'den) bir \u015feye benzeme, (bkz: m\u00fc\u015fabehet). \nmuzaheret \n(a.i. zahr'dan). (bkz: m\u00fczaheret). \nmuzahir \n(a.s. zahr'den). (bkz: m\u00fcz\u00e2hir). \nmuz\u00e2h\u00ee \n(a.s. zahy'den) benzeyen, (benzeyici. (bkz ; m\u00e2nend, \u015feb\u00eeh). \nmuzallefe \n (a.i.) zool. \"toynakl\u0131lar, fr. ongules. \nmuzallel \n(a.s. z\u0131ll'dan) g\u00f6lgeli, g\u00f6lgelenmi\u015f, g\u00f6lge alt\u0131nda bulunan. \nmu'zam \n(a.s. azm'den. c. ma\u00e2z\u0131m, mu'zam\u00e2t) 1. bir \u015feyin en b\u00fcy\u00fck \nk\u0131sm\u0131. 2. \u00eez\u00e2m edilmi\u015f, b\u00fcy\u00fct\u00fclm\u00fc\u015f. \nmu'zam\u00e2t \n(a.s. azm'den) mu'zam'-\u0131n c.) b\u00fcy\u00fct\u00fclm\u00fc\u015f, b\u00fcy\u00fck g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f \n\u015feyler, (bkz: muazzam\u00e2t). \nmu'zam\u00e2t-\u0131 umur \ni\u015flerin b\u00fcy\u00fct\u00fclm\u00fc\u015f halleri. \nmuz\u00e2raa \n(a.i.) ar\u015f\u0131nla satma. \nmuz\u00e2riat \n(a.i.) muz\u00e2r\u00eelik. "]
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196
- 197
- 198
- 199
- 200
- 201
- 202
- 203
- 204
- 205
- 206
- 207
- 208
- 209
- 210
- 211
- 212
- 213
- 214
- 215
- 216
- 217
- 218
- 219
- 220
- 221
- 222
- 223
- 224
- 225
- 226
- 227
- 228
- 229
- 230
- 231
- 232
- 233
- 234
- 235
- 236
- 237
- 238
- 239
- 240
- 241
- 242
- 243
- 244
- 245
- 246
- 247
- 248
- 249
- 250
- 251
- 252
- 253
- 254
- 255
- 256
- 257
- 258
- 259
- 260
- 261
- 262
- 263
- 264
- 265
- 266
- 267
- 268
- 269
- 270
- 271
- 272
- 273
- 274
- 275
- 276
- 277
- 278
- 279
- 280
- 281
- 282
- 283
- 284
- 285
- 286
- 287
- 288
- 289
- 290
- 291
- 292
- 293
- 294
- 295
- 296
- 297
- 298
- 299
- 300
- 301
- 302
- 303
- 304
- 305
- 306
- 307
- 308
- 309
- 310
- 311
- 312
- 313
- 314
- 315
- 316
- 317
- 318
- 319
- 320
- 321
- 322
- 323
- 324
- 325
- 326
- 327
- 328
- 329
- 330
- 331
- 332
- 333
- 334
- 335
- 336
- 337
- 338
- 339
- 340
- 341
- 342
- 343
- 344
- 345
- 346
- 347
- 348
- 349
- 350
- 351
- 352
- 353
- 354
- 355
- 356
- 357
- 358
- 359
- 360
- 361
- 362
- 363
- 364
- 365
- 366
- 367
- 368
- 369
- 370
- 371
- 372
- 373
- 374
- 375
- 376
- 377
- 378
- 379
- 380
- 381
- 382
- 383
- 384
- 385
- 386
- 387
- 388
- 389
- 390
- 391
- 392
- 393
- 394
- 395
- 396
- 397
- 398
- 399
- 400
- 401
- 402
- 403
- 404
- 405
- 406
- 407
- 408
- 409
- 410
- 411
- 412
- 413
- 414
- 415
- 416
- 417
- 418
- 419
- 420
- 421
- 422
- 423
- 424
- 425
- 426
- 427
- 428
- 429
- 430
- 431
- 432
- 433
- 434
- 435
- 436
- 437
- 438
- 439
- 440
- 441
- 442
- 443
- 444
- 445
- 446
- 447
- 448
- 449
- 450
- 451
- 452
- 453
- 454
- 455
- 456
- 457
- 458
- 459
- 460
- 461
- 462
- 463
- 464
- 465
- 466
- 467
- 468
- 469
- 470
- 471
- 472
- 473
- 474
- 475
- 476
- 477
- 478
- 479
- 480
- 481
- 482
- 483
- 484
- 485
- 486
- 487
- 488
- 489
- 490
- 491
- 492
- 493
- 494
- 495
- 496
- 497
- 498
- 499
- 500
- 501
- 502
- 503
- 504
- 505
- 506
- 507
- 508
- 509
- 510
- 511
- 512
- 513
- 514
- 515
- 516
- 517
- 518
- 519
- 520
- 521
- 522
- 523
- 524
- 525
- 526
- 527
- 528
- 529
- 530
- 531
- 532
- 533
- 534
- 535
- 536
- 537
- 538
- 539
- 540
- 541
- 542
- 543
- 544
- 545
- 546
- 547
- 548
- 549
- 550
- 551
- 552
- 553
- 554
- 555
- 556
- 557
- 558
- 559
- 560
- 561
- 562
- 563
- 564
- 565
- 566
- 567
- 568
- 569
- 570
- 571
- 572
- 573
- 574
- 575
- 576
- 577
- 578
- 579
- 580
- 581
- 582
- 583
- 584
- 585
- 586
- 587
- 588
- 589
- 590
- 591
- 592
- 593
- 594
- 595
- 596
- 597
- 598
- 599
- 600
- 601
- 602
- 603
- 604
- 605
- 606
- 607
- 608
- 609
- 610
- 611
- 612
- 613
- 614
- 615
- 616
- 617
- 618
- 619
- 620
- 621
- 622
- 623
- 624
- 625
- 626
- 627
- 628
- 629
- 630
- 631
- 632
- 633
- 634
- 635
- 636
- 637
- 638
- 639
- 640
- 641
- 642
- 643
- 644
- 645
- 646
- 647
- 648
- 649
- 650
- 651
- 652
- 653
- 654
- 655
- 656
- 657
- 658
- 659
- 660
- 661
- 662
- 663
- 664
- 665
- 666
- 667
- 668
- 669
- 670
- 671
- 672
- 673
- 674
- 675
- 676
- 677
- 678
- 679
- 680
- 681
- 682
- 683
- 684
- 685
- 686
- 687
- 688
- 689
- 690
- 691
- 692
- 693
- 694
- 695
- 696
- 697
- 698
- 699
- 700
- 701
- 702
- 703
- 704
- 705
- 706
- 707
- 708
- 709
- 710
- 711
- 712
- 713
- 714
- 715
- 716
- 717
- 718
- 719
- 720
- 721
- 722
- 723
- 724
- 725
- 726
- 727
- 728
- 729
- 730
- 731
- 732
- 733
- 734
- 735
- 736
- 737
- 738
- 739
- 740
- 741
- 742
- 743
- 744
- 745
- 746
- 747
- 748
- 749
- 750
- 751
- 752
- 753
- 754
- 755
- 756
- 757
- 758
- 759
- 760
- 761
- 762
- 763
- 764
- 765
- 766
- 767
- 768
- 769
- 770
- 771
- 772
- 773
- 774
- 775
- 776
- 777
- 778
- 779
- 780
- 781
- 782
- 783
- 784
- 785
- 786
- 787
- 788
- 789
- 790
- 791
- 792
- 793
- 794
- 795
- 796
- 797
- 798
- 799
- 800
- 801
- 802
- 803
- 804
- 805
- 806
- 807
- 808
- 809
- 810
- 811
- 812
- 813
- 814
- 815
- 816
- 817
- 818
- 819
- 820
- 821
- 822
- 823
- 824
- 825
- 826
- 827
- 828
- 829
- 830
- 831
- 832
- 833
- 834
- 835
- 836
- 837
- 838
- 839
- 840
- 841
- 842
- 843
- 844
- 845
- 846
- 847
- 848
- 849
- 850
- 851
- 852
- 853
- 854
- 855
- 856
- 857
- 858
- 859
- 860
- 861
- 862
- 863
- 864
- 865
- 866
- 867
- 868
- 869
- 870
- 871
- 872
- 873
- 874
- 875
- 876
- 877
- 878
- 879
- 880
- 881
- 882
- 883
- 884
- 885
- 886
- 887
- 888
- 889
- 890
- 891
- 892
- 893
- 894
- 895
- 896
- 897
- 898
- 899
- 900
- 901
- 902
- 903
- 904
- 905
- 906
- 907
- 908
- 909
- 910
- 911
- 912
- 913
- 914
- 915
- 916
- 917
- 918
- 919
- 920
- 921
- 922
- 923
- 924
- 925
- 926
- 927
- 928
- 929
- 930
- 931
- 932
- 933
- 934
- 935
- 936
- 937
- 938
- 939
- 940
- 941
- 942
- 943
- 944
- 945
- 946
- 947
- 948
- 949
- 950
- 951
- 952
- 953
- 954
- 955
- 956
- 957
- 958
- 959
- 960
- 961
- 962
- 963
- 964
- 965
- 966
- 967
- 968
- 969
- 970
- 971
- 972
- 973
- 974
- 975
- 976
- 977
- 978
- 979
- 980
- 981
- 982
- 983
- 984
- 985
- 986
- 987
- 988
- 989
- 990
- 991
- 992
- 993
- 994
- 995
- 996
- 997
- 998
- 999
- 1000
- 1001
- 1002
- 1003
- 1004
- 1005
- 1006
- 1007
- 1008
- 1009
- 1010
- 1011
- 1012
- 1013
- 1014
- 1015
- 1016
- 1017
- 1018
- 1019
- 1020
- 1021
- 1022
- 1023
- 1024
- 1025
- 1026
- 1027
- 1028
- 1029
- 1030
- 1031
- 1032
- 1033
- 1034
- 1035
- 1036
- 1037
- 1038
- 1039
- 1040
- 1041
- 1042
- 1043
- 1044
- 1045
- 1046
- 1047
- 1048
- 1049
- 1050
- 1051
- 1052
- 1053
- 1054
- 1055
- 1056
- 1057
- 1058
- 1059
- 1060
- 1061
- 1062
- 1063
- 1064
- 1065
- 1066
- 1067
- 1068
- 1069
- 1070
- 1071
- 1072
- 1073
- 1074
- 1075
- 1076
- 1077
- 1078
- 1079
- 1080
- 1081
- 1082
- 1083
- 1084
- 1085
- 1086
- 1087
- 1088
- 1089
- 1090
- 1091
- 1092
- 1093
- 1094
- 1095
- 1096
- 1097
- 1098
- 1099
- 1100
- 1101
- 1102
- 1103
- 1104
- 1105
- 1106
- 1107
- 1108
- 1109
- 1110
- 1111
- 1112
- 1113
- 1114
- 1115
- 1116
- 1117
- 1118
- 1119
- 1120
- 1121
- 1122
- 1123
- 1124
- 1125
- 1126
- 1127
- 1128
- 1129
- 1130
- 1131
- 1132
- 1133
- 1134
- 1135
- 1136
- 1137
- 1138
- 1139
- 1140
- 1141
- 1142
- 1143
- 1144
- 1145
- 1146
- 1147
- 1148
- 1149
- 1150
- 1151
- 1152
- 1153
- 1154
- 1155
- 1156
- 1157
- 1158
- 1159
- 1160
- 1161
- 1162
- 1163
- 1164
- 1165
- 1166
- 1167
- 1168
- 1169
- 1170
- 1171
- 1172
- 1173
- 1174
- 1175
- 1176
- 1177
- 1178
- 1179
- 1180
- 1181
- 1182
- 1183
- 1184
- 1185
- 1186
- 1187
- 1188
- 1189
- 1190
- 1191
- 1192
- 1193
- 1194
- 1195
- 1196
- 1197
- 1198
- 1199
- 1200
- 1201
- 1202
- 1203
- 1204
- 1205
- 1206
- 1207
- 1208
- 1209
- 1210
- 1211
- 1212
- 1213
- 1214
- 1215
- 1216
- 1217
- 1218
- 1219
- 1220
- 1221
- 1222
- 1223
- 1224
- 1225
- 1226
- 1227
- 1228
- 1229
- 1230
- 1231
- 1232
- 1233
- 1234
- 1235
- 1236
- 1237
- 1238
- 1239
- 1240
- 1241
- 1242
- 1243
- 1244
- 1245
- 1246
- 1247
- 1248
- 1249
- 1250
- 1251
- 1252
- 1253
- 1254
- 1255
- 1256
- 1257
- 1258
- 1259
- 1260
- 1261
- 1262
- 1263
- 1264
- 1265
- 1266
- 1267
- 1268
- 1269
- 1270
- 1271
- 1272
- 1273
- 1274
- 1275
- 1276
- 1277
- 1278
- 1279
- 1280
- 1281
- 1282
- 1283
- 1284
- 1285
- 1286
- 1287
- 1288
- 1289
- 1290
- 1291
- 1292
- 1293
- 1294
- 1295
- 1296
- 1297
- 1298
- 1299
- 1300
- 1301
- 1302
- 1303
- 1304
- 1305
- 1306
- 1307
- 1308
- 1309
- 1310
- 1311
- 1312
- 1313
- 1314
- 1315
- 1316
- 1317
- 1318
- 1319
- 1320
- 1321
- 1322
- 1323
- 1324
- 1325
- 1326
- 1327
- 1328
- 1329
- 1330
- 1331
- 1332
- 1333
- 1334
- 1335
- 1336
- 1337
- 1338
- 1339
- 1340
- 1341
- 1342
- 1343
- 1344
- 1345
- 1346
- 1347
- 1348
- 1349
- 1350
- 1351
- 1352
- 1353
- 1354
- 1355
- 1356
- 1357
- 1358
- 1359
- 1360
- 1361
- 1362
- 1363
- 1364
- 1365
- 1366
- 1367
- 1368
- 1369
- 1370
- 1371
- 1372
- 1373
- 1374
- 1375
- 1376
- 1377
- 1378
- 1379
- 1380
- 1381
- 1382
- 1383
- 1384
- 1385
- 1386
- 1387
- 1388
- 1389
- 1390
- 1391
- 1392
- 1393
- 1394
- 1395
- 1396
- 1397
- 1398
- 1399
- 1400
- 1401
- 1402
- 1403
- 1404
- 1405
- 1406
- 1407
- 1408
- 1409
- 1410
- 1411
- 1412
- 1413
- 1414
- 1415
- 1416
- 1417
- 1418
- 1419
- 1420
- 1421
- 1422
- 1423
- 1424
- 1425
- 1426
- 1427
- 1428
- 1429
- 1430
- 1431
- 1432
- 1433
- 1434
- 1435
- 1436
- 1437
- 1438
- 1439
- 1440
- 1441
- 1442
- 1443
- 1444
- 1445
- 1446
- 1447
- 1448
- 1449
- 1450
- 1451
- 1452
- 1453
- 1454
- 1455
- 1456
- 1457
- 1458
- 1459
- 1460
- 1461
- 1462
- 1463
- 1464
- 1465
- 1466
- 1467
- 1468
- 1469
- 1470
- 1471
- 1472
- 1473
- 1474
- 1475
- 1476
- 1477
- 1478
- 1479
- 1480
- 1481
- 1482
- 1483
- 1484
- 1485
- 1486
- 1487
- 1488
- 1489
- 1490
- 1491
- 1492
- 1493
- 1494
- 1495
- 1496
- 1497
- 1498
- 1499
- 1500
- 1501
- 1502
- 1503
- 1504
- 1505
- 1506
- 1507
- 1508
- 1509
- 1510
- 1511
- 1512
- 1513
- 1514
- 1515
- 1516
- 1517
- 1518
- 1519
- 1520
- 1521
- 1522
- 1523
- 1524
- 1525
- 1526
- 1527
- 1528
- 1529
- 1530
- 1531
- 1532
- 1533
- 1534
- 1535
- 1536
- 1537
- 1538
- 1539
- 1540
- 1541
- 1542
- 1543
- 1544
- 1545
- 1546
- 1547
- 1548
- 1549
- 1550
- 1551
- 1552
- 1553
- 1554
- 1555
- 1556
- 1557
- 1558
- 1559
- 1560
- 1561
- 1562
- 1563
- 1564
- 1565
- 1566
- 1567
- 1568
- 1569
- 1570
- 1571
- 1572
- 1573
- 1574
- 1575
- 1576
- 1577
- 1578
- 1579
- 1580
- 1581
- 1582
- 1583
- 1584
- 1585
- 1586
- 1587
- 1588
- 1589
- 1590
- 1591
- 1592
- 1593
- 1594
- 1595
- 1596
- 1597
- 1598
- 1599
- 1600
- 1601
- 1602
- 1603
- 1604
- 1605
- 1606
- 1607
- 1608
- 1609
- 1610
- 1611
- 1612
- 1613
- 1614
- 1615
- 1616
- 1617
- 1618
- 1619
- 1620
- 1621
- 1622
- 1623
- 1624
- 1625
- 1626
- 1627
- 1628
- 1629
- 1630
- 1631
- 1632
- 1633
- 1634
- 1635
- 1636
- 1637
- 1638
- 1639
- 1640
- 1641
- 1642
- 1643
- 1644
- 1645
- 1646
- 1647
- 1648
- 1649
- 1650
- 1651
- 1652
- 1653
- 1654
- 1655
- 1656
- 1657
- 1658
- 1659
- 1660
- 1661
- 1662
- 1663
- 1664
- 1665
- 1666
- 1667
- 1668
- 1669
- 1670
- 1671
- 1672
- 1673
- 1674
- 1675
- 1676
- 1677
- 1678
- 1679
- 1680
- 1681
- 1682
- 1683
- 1684
- 1685
- 1686
- 1687
- 1688
- 1689
- 1690
- 1691
- 1692
- 1693
- 1694
- 1695
- 1696
- 1697
- 1698
- 1699
- 1700
- 1701
- 1702
- 1703
- 1704
- 1705
- 1706
- 1707
- 1708
- 1709
- 1710
- 1711
- 1712
- 1713
- 1714
- 1715
- 1716
- 1717
- 1718
- 1719
- 1720
- 1721
- 1722
- 1723
- 1724
- 1725
- 1726
- 1727
- 1728
- 1729
- 1730
- 1731
- 1732
- 1733
- 1734
- 1735
- 1736
- 1737
- 1738
- 1739
- 1740
- 1741
- 1742
- 1743
- 1744
- 1745
- 1746
- 1747
- 1748
- 1749
- 1750
- 1751
- 1752
- 1753
- 1754
- 1755
- 1756
- 1757
- 1758
- 1759
- 1760
- 1761
- 1 - 50
- 51 - 100
- 101 - 150
- 151 - 200
- 201 - 250
- 251 - 300
- 301 - 350
- 351 - 400
- 401 - 450
- 451 - 500
- 501 - 550
- 551 - 600
- 601 - 650
- 651 - 700
- 701 - 750
- 751 - 800
- 801 - 850
- 851 - 900
- 901 - 950
- 951 - 1000
- 1001 - 1050
- 1051 - 1100
- 1101 - 1150
- 1151 - 1200
- 1201 - 1250
- 1251 - 1300
- 1301 - 1350
- 1351 - 1400
- 1401 - 1450
- 1451 - 1500
- 1501 - 1550
- 1551 - 1600
- 1601 - 1650
- 1651 - 1700
- 1701 - 1750
- 1751 - 1761
Pages:
- 1 - 50
- 51 - 100
- 101 - 150
- 151 - 200
- 201 - 250
- 251 - 300
- 301 - 350
- 351 - 400
- 401 - 450
- 451 - 500
- 501 - 550
- 551 - 600
- 601 - 650
- 651 - 700
- 701 - 750
- 751 - 800
- 801 - 850
- 851 - 900
- 901 - 950
- 951 - 1000
- 1001 - 1050
- 1051 - 1100
- 1101 - 1150
- 1151 - 1200
- 1201 - 1250
- 1251 - 1300
- 1301 - 1350
- 1351 - 1400
- 1401 - 1450
- 1451 - 1500
- 1501 - 1550
- 1551 - 1600
- 1601 - 1650
- 1651 - 1700
- 1701 - 1750
- 1751 - 1761
Pages: