Çorap, Çedik (Patik), Eldiven Örmeciliği Kaynaklar Akpınarlı, H. Feriha (1995). “El Örgüsü Çorapların Köklü, Vildan (1997). “Çankırı ili Kızılırmak İlçesi- Teknik, Desen, Renk ve Kullanım Özellik- ne Ait Birkaç Köyde Bulunabilen El Örgüsü leri”, Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Gazi Çorap Örnekleri Ve Yeni Tasarımlar”. Yayın- Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. lanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniver- sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Akpınarlı, H. Feriha (1997). “Geleneksel El Örgüsü Çoraplardan Çağdaş Yaklaşımlar”, Türkiye’de Küçükaytan, Şengül (1992). “Konya Müzelerinde ve El Sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki Evlerinde Bulunan El Örgüsü Çoraplar ve Yeri Sempozyumu Bildirileri, Ankara: Kültür Ba- Eldivenler”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. kanlığı Yayınları: 1861 HAGEM Yayınları: Konya: Doktora Tezi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bi- 237 Seminer-Kongre Bildirileri Dizisi: 51. limler Enstitüsü. s.157-162. Onuk, Taciser ve Akpınarlı, H. Feriha (2005). “Kas- Akpınarlı, H. Feriha (2008). “Akşehir El Örgü Çorap- tamonu Örücülük Sanatında Teknik Motif larında Motif ve Kompozisyon Özelliklerinin ve Kullanım Özellikleri”, II. Kastamonu Kül- İncelenmesi” I. Uluslararası Selçukludan Günü- tür Sempozyumu Bildirileri, Kastamonu: 18-20 müze Akşehir Kongresi ve Sanat Etkinlikleri Sempoz- Ögel, Bahaeddin (1991). Türk Kültür Tarihine yumu. Akşehir: 20-21 Kasım s.147-156. Giriş V, Ankara: Başbakanlık Basımevi Kültür Bakanlığı Yayınları:638 Akpınarlı, H. Feriha ve Ortaç, Serpil (2008). “Sivas Öney, Gönül (1988). Anadolu Selçuklu Mimari Süsleme- El örgüsü Çorapların Motif ve Kompozisyon si Ve El Sanatları, Ankara: Türkiye İş Bankası Özellikleri”, Cumhuriyet Döneminde Sivas Sem- pozyumu. Sivas: 27-30 Ekim. Kültür Yayınları. Genel Yayın No:185, Sanat Dizisi 33. Akpınarlı, H. Feriha ve Arslan, Pınar (2020). “Ka- Özbel, Kenan (1945). El Sanatları I. Anadolu Çorapla- radeniz Çalıklı Teknikli Çorapların Tasarım rı. Ankara: CHP Halk Evleri Bürosu Kılavuz Özellikleri” İdil, 65 Ocak s.165-177. Kitapları. Bağcı, Vildan (2015). “Samsun ili Vezirköprü İlçesi El Resimli Ansiklopedik Büyük Sözlük (1982). “ Eldi- Örgüsü Patik Ve Çorapların Teknik Ve Desen ven”, Ansiklopedik Yayıncılık, C.4. İstanbul. Özellikleri”, Geçmişten Günümüze Samsun/Canik ve Değerleri II. Sempozyumu, Samsun: Canik Be- Resimli Ansiklopedik Büyük Sözlük (1982). “Patik”, lediyesi Kültür Yayınları. Ansiklopedik Yayıncılık, C.8. İstanbul. Barışta, H. Örcün (1986). “Türk El Sanatlarında El Rutt, Richard (1989). A History of Hand Knitting. Colo- Örgüsü Çoraplar”, Ankara: Erdem II. 61. Ata- rado: Interweave Press, Leveland. türk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Atatürk Kültür Merkezi. s. 867-882. Sözen, Metin ve Tanyeli, Uğur (1994). Sanat Kavramları ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Remzi Kitabevi. Buğrul, Hasan (2018). “Hakkâri Etnografik Eserle- rinden Yün Eldivenler Üzerine Bir Çalışma” “URL 1: TDK, http://www.tdk.gov.tr (Erişim Tarihi: Erdem, Aralık s.35-66. 10.06.2020)” Diyarbekirli, Nejat (1972). Hun Sanatı. İstanbul: Milli “URL 2: TDK, http://www.tdk.gov.tr (Erişim Tarihi: Eğitim Basımevi, Milli Eğitim Bakanlığı Kül- 10.06.2020)” tür Yayınları. “URL 3: TDK, http://www.tdk.gov.tr (Erişim Tarihi: 10.06.2020)” 249
ÇÖMLEKÇILIK (ÇANAKÇILIK) Pottery Nurşen Özkul Fındık* - Samet Beder** Abstract Pottery is one of the most fundamental items in human Shaping methods on the lathe also emerged later and history. Its raw material is clay. Clay is a substance used they have survived until today by changing over time. in the history of humanity in making houses, stoves and Although pottery firing techniques have developed over pottery with a wide area of use. Pottery is first used to time in Anatolia, it is known that even the open fire firing store and cook food. It was later used for decorative technique, which is one of the most primitive methods, purposes and has survived until today. is still used in some regions today. Today, the most common cooking method is made with black kilns. In Pottery has left deep traces in its history in Anatolia. some modern pottery workshops, an electric kiln is used Even today, we find that the most primitive pottery instead of a black kiln. techniques are still used. Banding by hand is one of the oldest pottery techniques used in primitive pottery. Keywords: Pottery, Clay, Kiln * Prof. Dr., Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, nursen.ö[email protected] ** Arş. Gör. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, [email protected] 251
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Çömlekçiliğin Tanımı oper, 1978:7). Kazı ve müze teşhir/depo kayıtlarına dayanarak kanıtlanan tarihsel Çömlek, katı ve sıvı yiyeceklerin pişirildiği, yaygın kullanım ve üretim faaliyetleri kuş- korunduğu, pişmiş topraktan yapılmış kap kusuz uygarlığın geçmişini analiz ederken olarak tanımlanmaktadır. Almanca: gefäss, çok yararlı olmaktadır. Ancak bu kaynak- keramik, scherbe, tongefäss, topf; Fransız- lara günümüzde devam eden yerel küçük ca: céramique, poterie; Ingilizce: ceramic, atölyelerin faaliyetlerini de eklemekte fay- pottery’dir. Pişmiş topraktan sırlı ve sır- da vardır. Zira bu usta atölyeleri Anadolu sız çeşitli mutfak eşyası, kap-kacak (Ayta, çömlekçiliğinin tarihsel sürecinin kodlarını 2017:26). günümüze taşıyan doğrudan kaynak özelli- ği de taşımaktadırlar. Ana malzemesi “kil” olan seramik, en ya- lın haliyle “pişmiş toprak kap” olarak ifade Türkiye’de yapılan arkeolojik çalışmalar- edilmektedir. Seramik; uygarlığın erken dö- dan elde edilen bulgulara göre, çömlek nemlerinde insanoğlunun günlük hayatına üretiminin Neolitik çağla birlikte ortaya girmiş ve günümüze kadar kesintisiz olarak çıktığı anlaşılmaktadır. Yerleşik yaşamın be- kullanımını sürdürmüştür. nimsenmesi sonucu tarımsal faaliyetler ile yetiştirilen ürünlerin depolanma ve pişir- 2. Çömlekçiliğin Tarihçesi me ihtiyacı da ortaya çıkmıştır. İlk köylerin kurulmasından itibaren mimari yapı öğesi Neolitik çağın erken evrelerinden itibaren olarak kullanımı bilinen ve şekillendirme- sosyal yaşamda insan topluluklarının yaşa- si oldukça pratik olan killi toprak, çömlek dığı her alanda rastlanan pişmiş topraktan üretiminde ve çömlekçiliğin yaygınlaşma- ürünler geniş kullanım alanı nedeniyle tüm sında kolaylaştırıcı rol oynamıştır. İnsanlar dünyada bilinmektedir. Ucuz ve kolay ula- zamanla kilden heykelcikler, takılar da ya- şılabilir killi topraktan elde edilen bu mal- parak killi toprağı farklı alanlarda kullan- zeme medeniyetlerin gelişim süreçlerine maya başlamışlardır. İlk önceleri samanla bağlı olarak günlük kap kacak ihtiyaçlarını karıştırılan killi toprak elde şekil verilip gidermekten, yapı malzemesi olarak kul- güneşte kurutularak kullanılmasına geçil- lanılmasına kadar birçok alanda kullanıl- miştir. Daha sonra ateşe maruz kalan kilin mıştır. Kilin temininin kolay ve ulaşılabilir dayanıklılığının ve sızdırmazlık özelliğinin olması, plastik özelliğine bağlı olarak pratik arttığı fark edilerek ateşte pişirim yöntemi biçimlendirilebilir bir malzeme niteliği taşı- uygulamaya girmiştir. Toprak kapların kul- ması çömlek kapların coğrafi ve mekansal lanımı arttıkça da, açıkta yapılan pişirme olarak yaygın bir kullanım alanı bulmasın- yerine çömlekler fırında daha yüksek ısıda da da etkili olmuştur (Özkul Fındık- Köşklü pişirilerek kalitenin artırılması sağlanmıştır. , 2013: 52). Mezopotamya’da M.Ö. 3200’lerde çöm- lekçi çarkının kullanılmasıyla birlikte et Ağırlıklı olarak arkeolojik kazılardan elde kalınlığı oldukça ince, daha eski ve ilkel ör- edilen verilere göre Anadolu tarihi bağla- neklere kıyasla pürüzsüz denilebilecek, belli mında ele alındığında killi toprağın ülke bir standartta çömlekler üretilmeye başlan- genelinde yaygın olarak kullanıldığı, bu ni- mıştır. Çarkın keşfi ile çömlekçi ustaları çok telikteki üretimin farklı dönem ve toplum- larda kesintisiz sürdüğü anlaşılmıştır (Co- 252
Çömlekçilik (Çanakçılık) daha az enerji ve zaman harcayarak fazla şekilde sürdürülmüştür. Ustaların zor eko- sayıda, kaliteli çömlekler üretme fırsatına nomik koşullardaki hayata tutunma çaba- kavuşmuştur. Böylelikle seri üretim yapı- ları ile çömlekçilik zanaatının günümüze lırken, nitelik açısından yüksek kaliteli ve ulaşması arasında ayrılmaz bir birliktelik düzgün seramik formlar, kap türleri ortaya vardır. Ustalar atölyeyi açık tutabildikle- çıkmaya başlamıştır (Güner, 1988:6). ri için sanat devam etmiştir. Bu yaygınlık, binlerce yıldan beri süregelen bir üretim Anadolu’da farklı kelimelerle ifade edilen tarzı ve sanatın Anadolu’da ne denli köklü toprak işleri (seramik, çini, çömlek), tarih- ve yoğun yapıldığının belgesidir. sel süreç içerisinde, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde kaliteli, özgün Çömlekçilik sektöründe hayatta kalan çöm- üretimlerle dünya seramik tarihi içinde ay- lek ustaları ve atölyeleri ise kaybolmaya yüz rıcalıklı bir yer almıştır. Bu köklü gelenek, tutmuş bu sanatı sürdürmeye çalışan küçük elbette ki günümüze kadar gelmiştir. Yapı- bir gruptan ibarettir. Çömlekçilik alanında lan gözlemler bu geleneksel sanat dalının, çalışmalar yapan bilim insanları kazıla- çok yakın bir zamana kadar, il bazında rın yanı sıra, bu ustaların eski toplumların tüm Türkiye’de yapıldığını göstermektedir. kültürel geleneklerinde önemli yer tutan Pişmiş toprak kaplar 20.yüzyıla kadar yüz- geleneksel çömlekçiliği sürdürmek için gös- yıllarca insan yaşamında gerek pişirmede, terdikleri çaba sayesinde, geçmiş üretimle- gerek gıda malzemelerinin depolanma ve ri anlamakta ve kurgulamaktadır. Neolitik taşınmasında, gerekse sofra kapları olarak çağdan beri eski toplumları ve kültürlerini kullanılmıştır. Bakırın işlenmesi ve bakır analiz etmede kullanılan en önemli bilgi gibi dayanıklı metal kapların yaygınlaşma- kaynağı pişmiş toprak kaplardır. Kazılarda sı, ardından plastiğin ortaya çıkışı, ihtiyaç- genelde kırık parçalar halinde ele geçen bu ların ve yeme-içme kültürünün değişimi kaplar dönemin teknolojisi, süslemeleriy- günümüze gelene dek çömlekçiliğin gitgide le estetik beğenisi, yeme alışkanlıkları gibi yok olmasına neden olmuştur. Modern za- geçmiş kültürleri anlama ve yorumlamada manlarda metal ve plastik ağırlıklı mutfak çok önemli veriler sunmaktadır. kültürü çömleğin günlük yaşamdaki alanını daraltmıştır. Yakın geçmişte şehirleşmenin 3. Çömlekçilikte Kullanılan Araç başlaması ve su tesisatı kurularak suyun evlere kadar gelmesi sonucu su taşıma ve ve Gereçler depolamaya olan ihtiyaç ortadan kalkmış, dolayısı ile bu amaca yönelik kaplara ge- 3.1. Toprak reksinim kalmamıştır. Yaşanan bu gibi ge- lişmeler sonucunda çömlekçilik sanatı ve Çömlek imalatının hammaddesini oluştu- çömlekçiliğin toplumsal alandaki görünür- ran ana malzeme topraktır. Toprak su ile lüğü iyice azalmıştır. Ancak pişmiş toprak- birleştirilerek çömlek hamuru oluşturul- tan yapılan farklı ürünler (künk-baca-kire- maktadır (Foto.1). Çömlekçilikte kullanılan mit-saksı tuğla gibi ) üretim mekanlarının toprak yüksek silika oranı içermesinden do- kalıcılığını sağlamış, ilgilisine bildiğimiz layı plastik amaçla şekil vermesi kolay bir formlarda çömlek kapların üretimi de bir hamurdur. Çömlek hamuru kullanılan top- rağa bağlı olarak sarı, turuncu, kahverengi gibi renklere sahip olabilir. 253
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Fotoğraf 1. İşlenmemiş çömlek toprağı, yoğurulmuş çömlek toprağı (Özkul Fındık, 2013,Gümüşhane) Çömlek toprağının cinsi, su geçirmezlik Hazırlanan hamur öncelikle taban kısmı- oranını ve pişirim sıcaklığını doğrudan et- nı oluşturmak için kenarları hafif iç bükey kiler. Toprağın cinsi pişirim ve kurutma aşa- olacak şekilde elde biçimlendirilir, ardından masında çömleğin çatlama ya da patlama tezgah üzerine yerleştirilir. Daha sonra el ihtimalini artırabilir veya düşürebilir. Çöm- ile yassı parçalar halinde şekillendirilen ha- lek yapımı için hazırlanan toprak tek başına murlar taban kısmına kalın şeritler biçimin- ya da farklı topraklar ile birleştirilebilir, bu de dik olarak eklenir. Devamında tarak ile durum toprakta renk ve doku değişimine düzeltme işlemine geçilir, ardında da ıslak neden olur. bir bez yardımı ile kabın yüzeyi, ağız kıs- mı pürüzsüz hale getirilir (Özkul Fındık ve 3.2. Tezgâh Köşklü, 2013:54). Geleneksel çömlekçiliğin ilkel örneklerinde, Fotoğraf 2. Bant usulü şekillendirme (Özkul Fındık, 2013, Dölek) kaplar çarksız döndürülebilen altlıklar üze- rinde elle biçimlendirilerek üretilmiştir. Gü- Daha gelişmiş benzer çark türünde ise çöm- müşhane Dölek köyünde olduğu gibi, kare lek toprağının üzerine oturtulduğu yuvarlak şeklindeki bir tahta parçasının altına grufa tahta kısım alttan bir mil yardımıyla daha (kurufa) adı verilen, silindir biçiminde bir tah- geniş tahta bir çarka sabitlenmiştir. Bu çark ta parçasının (ağaç gövdesi-kütük) konulma- milin el veya ayak yardımı ile döndürülme- sı ile oluşan basit tezgah üzerinde, elle bant yöntemi kullanılarak kaplar şekillendirilir (Foto 2). Gökeyüp gibi bazı merkezlerde ise killi topraktan, alt tarafı konik şekillendirilmiş dönen tabak üzerine yerleştirilen kil altlık üzerinde çömlekler elle yine bant yöntemiy- le yapılmaktadır (Çizer ve Yarol, 2005:105). Bunlar basit çark türünün konik tabanlı ya da yataklı çeşitleri olarak görülmelidir. 254
Çömlekçilik (Çanakçılık) sine olanak verir. Mil kolay dönebilmesi yakılan bölüm altta, ön kısmı açık, üst kı- için metal yataklı bir parça ile çarka bağ- sımda yer alan pişirim bölümü fırın doldu- lanmış olabilir ya da daha ilkel olan çark- rulduktan sonra doldurma açıklığı/kapağı lı tezgahlarda olduğu gibi yalnızca ahşap yine kil ve tuğla ile kapatılarak hava alma- mil kullanılarak yataksız kullanılabilir. Bu yacak şekilde izole edilir. Bu sayede ısının durum çarkın döndürülmesini ve dönme çömleklere eşit şekilde dağılması ve fırın hızını olumsuz etkilerken, tezgahın üreti- içinde daha uzun süre muhafaza edilmesi mini basit kılmaktadır. Aynı zamanda bu amaçlanır (Foto 4). Isı ateş yakılan bölüm tür çarklı tezgahlarda çarkı ikinci bir kişi- ile pişirim bölümünü arasında bulunan nin çevirmesine olanak tanıyan sistemlerin bir tür delikli ızgara (tonozumsu örtü) ile de olduğu bilinmektedir, bu tür tezgahlar sağlanır. Bu ızgaranın deliklerinden altta günümüzdeki elektrikli tezgahların atası yanan ateşin ısısı pişirim bölümüne homo- sayılmaktadır. Ayakla döndürülen ve ikinci jen şekilde dağılır. Günümüzde ise yaygın bir kişi yardımıyla döndürülen çarklar daha olarak elektrikli fırınlar kullanılmaktadır. hızlı dönebilirler, bu da çömleklerin daha Elektrikli fırınlarda fırının dört yan du- ince kenarlı ve pürüzsüz olmasını sağlamak- varını kuşatan thungsten flamentler ile ısı tadır (Foto.3). sağlanmaktadır. Fotoğraf 3. Ayak ile çevrilen tezgah türü (Ölçer, 2011:59, Fotoğraf 4. Günümüzde halen kullanılmakta olan Kara fırın, Kırklareli) Ordu Ünye’deki çömlek ustası Salih Karayiğit’in fırını (Beder, 2019, Ünye) 3.3. Fırın 3.4. Şekillendirme Malzemeleri Çanak-çömlekler, ilkel çömlekçilikte açık ateş üzerinde ya da tandır tipi yerin altın- Çömleğin yapım aşamalarında sınırlı sayıda da yapılan fırınlarda pişirilmişlerdir. Daha alet kullanılır. Şekillendirme malzemeleri güncel olan ve günümüz çömlek-seramik konusunda kesin belirleyici bir kural yok- pişiriminin atası olan ateşin ve pişirim tur. Bu amaçla kullanılan gereçler kemik, bölmesinin ayrı olduğu fırınlar ise Ana- ahşap, plastik, metal, sünger gibi maddeler- dolu’da MÖ 5.yüzyıldan itibaren görülür. den yapılabilmektedir (Şekil 1). Düzleştirici Bu fırınlar kare, dikdörtgen, dairesel gibi etki yaratmak için düz plakalar, ince çizgi- çeşitli şekillerde ve formlardadırlar. Ateş ler yapmak için ahşap kalemler, tezgahtan 255
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi çömleği ayırmak için ip (misina), çömleğin 4.2. Çömlek Şekillendirme İşlemleri yüzeyini pürüzsüzleştirmek için ıslak sünger gibi malzemeler kullanılır. Tezgah ya da kap türü fark etmeksizin şekillendirilen çömleklerin et kalınlığının Şekil 1. Örnek şekillendirme malzemeleri. 1.Farklı kendi içinde bütünlük sağlaması gerekir. boylarda kumpas. 2.Kazıma aleti. 3.İnce sistire. 4.Çeki Yani çömleğin et kalınlığının değişkenlik tahtası. 5.Dip alma aleti. 6.İnce uçlu iğne. 7.Modelaj göstermemesi, eş kalınlıkta olması dikkat kalemi. 8.Misina veya ince tel. 9. Sünger (Canbolat, edilmesi gereken bir noktadır. Bant usulü 2011:66) biçimlendirmede et kalınlığında ufak oy- namaların olması normal görülmektedir. Çömlekçi çamuru elle çukurlaştırılarak şekillendirilmesi yapıldığı gibi, hamur şerit haline getirilip üst üste konularak bütün şeritlerin bir tarakla birleştirilmesiyle yapı- lan fitil, sucuk tekniği de yaygın kullanılır. Özellikle küp gibi büyük kaplarda tercih edilen bu yöntemdir. 4. Çömlek Yapımı 4.1. Çömlek Yapımı için Hazırlık İşlemleri İlk aşamada çömlek için uygun toprak bel- Fotoğraf 5. Dölek’te kurumaya bırakılan çömlekler (Özkul Fındık, li noktalardan (tek bir yerden alınabileceği 2013, Gümüşhane). gibi farklı yerlerden toplanan topraklar da birleştirilebilir) toplanır. Toprak temizlen- meden önce suda yumuşamaya bırakılır. Sonraki aşamada toprak, içindeki taş ve yabancı maddelerden ayrılması için ayakla ezilir. Günümüzde bu işlem elektrikli çamur ezme makineleri kullanılarak yapılmaktadır. Bu şekilde taşlardan ve büyük parçalardan arındırılarak pürüzsüz hale getirilen çamur tezgahta işleme aşamasına geçer. İşleme zamanı geldiğinde hazırlanan çamur Tezgahta şekillendirilen çömleğin biraz su- el ile biraz daha yoğrulur. Amaç bekleme yunu kaybetmesi beklenir, ardından üzerine esnasında azalan nem miktarının çamurun kazıma, oyma, aplike gibi çeşitli yöntemler- tamamına homojen biçimde dağılmasını le farklı süslemeler yapılabilir. Ayrıca yine sağlamaktır. Tüm bu işlemlerden sonra ça- sonradan kulp, emzik, tutamak ya da kapak mur tezgaha yerleştirilir. gibi parçalar kap yüzeyine eklenir. 256
Çömlekçilik (Çanakçılık) Çömlek son şekline kavuştuktan sonra 2013:55) (Fotoğraf 6). Tandır fırını içine ko- boyutu, türü ne olursa olsun kurumaya nulan yakacaklar köz haline geldikten sonra bırakılmak zorundadır. Kuruma esnasın- üzerine pişirilecek çömlekler yerleştirilir. 2-3 da çömleğin aşırı sıcak ya da aşırı soğuğa saat hiç dokunulmadan pişme işleminin ta- maruz kalması engellenmelidir. Sıcak hava mamlanması beklenir. çömleğin dış tabakasının iç kısımlarından daha hızlı kurumasına sebep olup çatlama- Fotoğraf sına neden olabilir (Foto 5). Aynı zamanda 6. Tandırın büyük boyutlu bir çömlek ise kururken su gömülmeye kaybeden çamurun küçüleceği hesaplanma- hazır hali ve lı, aksi halde çömleğin zemin ile temas eden Tandırın gömülü kısmı büzülme esnasında çatlayabilir. Çöm- pişirime hazır lek, toprağının cinsine göre, yapıldığı yerin hali.(Beder,2019, nem ve sıcaklığına göre farklı sürelerde ku- Bayburt). rutulmaya bırakılır. Bu konuda belli bir süre sınırlaması ve standart bulunmamaktadır. 4.3. Çömleğin Pişirilmesi Pişirme işlemi teknolojik bir konudur. Or- tam, hava akımı, ısının derecesi, yakacağın türü, süre önemlidir. Çömlek pişiriminde geleneksel üretimde üç farklı pişirim görül- mektedir. Açıkta pişirim: Daha çok kırsal kesimde, bü- Fırında Pişirim: Bu yöntemde ise tuğla ile yük ticari hedef taşımayan pişirim yöntemi- örülen fırınlar içinde daha modern ve uzun dir. Açık pişirme yönteminde toprağa açılan süreli pişirim yapılmaktadır. Fırınlar yer altı- çukura odun türü yakacaklar yerleştirildik- na doğru kazılarak örülmüş ya da zeminden ten sonra üzerine çömlekler ağızları aşağıya yukarıya doğru yükselen yapıda karşımıza doğru gelecek şekilde dizilirler. Kapların üs- çıkmaktadır. Pişirim süresi bölgeye, iklime tüne çalılar, tezekler, ince dallar konularak, göre değişmekle birlikte genelde 8 saat, 12 ateşe verilir. Yaklaşık 2-3 saat ateş yakılarak saat gibi farklı sürelere çıkabilmektedir. Alt- pişirim işlemi gerçekleştirilir. Çömleklerin taki ateşlikte yanan ateşin ısısı, ızgaranın de- her yeri eşit oranda pişmediği için yüzey- liklerinden homojen biçimde yukarıya doğru de hamur renginde, kırmızıdan, pembeye, çıkarak fırının üst kısmına yerleştirilmiş olan griye hatta siyaha kadar değişik tonlamalar çömlekleri pişirir. Elektrikli fırınlara en yakın oluşabilir. kalitede pişirim bu tür fırınlarda gerçekleşir. Tandırda Pişirim: Tandır, yine topraktan Çömlek yapımında en önemli aşamalardan yapılan ve yerden yaklaşık 60 cm aşağı biri pişirme aşamasıdır. Öyle ki bu aşamada gömülerek ekmek, yemek pişirme amacıy- pişirilecek ürünlerin fırına yerleştirilmesi, la kullanılan, konik yapılı, alt kısımlarında ısının sabit kalması, fırının soğuma süre- hava delikleri bulunan bir pişirme aracı ola- si gibi ard arda gerçekleştirilen adımların rak tanımlanabilir (Özkul Fındık-Köşklü, 257
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi herhangi birinde sorun meydana gelirse Sırlama, çömlek yapımında ek bir fırınla- b çömleklerin patlaması kaçınılmazdır. Bu ma ihtiyacı doğurduğundan nadir olarak durum geleneksel fırınların kullanılması ile uygulandığı görülmektedir. Kullanım ama- ilgili değildir. Bu türden sorunlarla elektrikli cına göre pekmez, yağ, reçel, bal, salça gibi fırınlarda da karşılaşılır. Çömleği pişiren ki- sıvı gıdalar üretilen bölgelerde çömleklerin şinin, kullandığı toprağı iyi tanıması sıkıntı saklama kabı olarak kullanılması nedeni ile yaşanmaması için önemli bir noktadır. Aynı çömleklere sır uygulanmaktadır (Foto. 7). zamanda kullandığı fırının pişirim süresini Renksiz şeffaf sırla çömleğin tamamı sırlan- ve soğuma süresini de iyi hesaplamalıdır. dığı gibi yeşil, türkuaz renkli sırlar ile çöm- Pişirim yöntemine göre pişirim süresi de bü- leklerin içinin tamamen, dış kısmının yarısı- yük değişkenlik göstermektedir. Açık şekilde na kadar sırlanarak süslendiği ya da birden ateş üzerinde pişirme yönteminde pişirim çok sırın üst üste akıtılmasından meydana süresi 2-3 saat sürerken, fırın tipi pişirimde gelen sırlı süsleme örnekleri görülmektedir. daha az ya da uzun sürebilmektedir. İşlem sonrasında fırının soğuması oldukça uzun Çömleklerin kullanım amaçları ağırlıklı sürmektedir. Çömlek fırınında yakacak ola- olarak saklama ve taşıma olduğundan tarih rak uzun süre ısı sağlayabilen çam, meşe boyunca genellikle estetik kaygılardan uzak gibi odun türleri tercih edilmektedir. Fakat olarak üretilmişlerdir. Fakat zaman içinde işletim maliyetlerini düşürmek amacıyla basit süslemeler yapılan çömleklerde ortaya atık türünden ahşap içerikli mdf, sunta vb. çıkmıştır. Çeşitli kazıma desenleri, çizgisel yakacak olarak kullanılabilmektedir. dalgalı ve geometrik şekiller çizilmiş çöm- lek örneklerine rastlanmaktadır (Foto.8). 4.4. Çömleklerde Süsleme Pişirme kabı olarak yapılan çömlekler, ate- şe doğrudan maruz kalıp karardığından Çömleklerin günlük hayatta yoğun biçimde yüzeylerine sınırlı süsleme uygulanmıştır kullanılmaya başlanması ile birlikte işlevsel- (Özkul Fındık, 2008:56). Günümüzde çöm- liğin yanı sıra süslemelere de önem verilmiş- lekler üzerinde boyalarla yapılmış farklı süs- tir. Başlarda çömlek dış yüzeyine parmak lemeler dikkat çekmektedir. bastırılarak süslemeler yapılırken ilerleyen zamanlarda kazıma, perdah, oyma, tarak bezek, kertik, baskı, kabartma, astar boya- ma, rulet baskı, tarak baskı, ajur gibi farklı tekniklerde süslemeler yapılmaya başlanmış- tır. Sırın bulunmasıyla da renkli sırlar önemli süsleme araçları olmuştur (Arcasoy, 1983:1). Fotoğraf 7. a. Salça saklamak için sırlanmış pişirime hazır küp ve b. pişmiş hali (Beder, 2019, Tokat). a 258
Çömlekçilik (Çanakçılık) Fotoğraf 8. Avanos’da bulunan bir çömlek atölyesi (URL 1). çilik yapılmıştır. Üretilen çömlekler kulla- nım amaçları, boyutları ve toprak yapıları 5. Günümüzde Çömlekçilik ve bakımından bölgelere göre farklılık gösterse de temel çömlek özelliklerini paylaşmakta- Çömlek Ustaları dırlar. Günümüzde Nevşehir-Avanos, Ay- dın-Karacasu, İzmir-Kınık, Yozgat-Sorgun, Günümüzde geleneksel çömlekçilik ülke- Denizli-Serinhisar gibi bölgelerde de gele- mizde oldukça yaygın bir şekilde icra edilse neksel çömlek üretimi yapılmaktadır. Bu de bu üretim merkezlerinin çok küçük bir bölgelerin yanı sıra Doğu Karadeniz, Ege kısmı çömlek faaliyetleri ile bilinmektedir. ve Doğu Anadolu bölgesinde de gelenek- İsmi duyulmamış bölgelerde gerçekleştiri- sel çömlek üretimi yapıldığı bilinmektedir. len çömlekçilik faaliyetleri de değişen sosyal Bu bölgelerde ağırlıklı olarak yöreye özgü yaşantının etkisiyle ve yaygınlaşan endüst- kullanım amaçlı üretimler yapılırken, Ava- riyel tüketim malları sebebiyle unutulma- nos gibi turistik yerlerde kullanım amaçlı ya yüz tutmuştur. Anadolu’da geleneksel üretimin yanı sıra hediyelik eşya formunda çömlekçiliğin yapıldığı merkezler Güngör çömlek üretiminin yoğun şekilde yapıldı- Günel’in Anadolu’da Yaşamakta Olan İlkel ğı görülmektedir. Hediyelik eşya türünde- Çömlekçilik adlı kitabında –“Gümüşhane ki üretimlerin geleneksel formların önüne Dölek, Akbulat ve Ardıçlı Köyleri, Ordu geçmesi geleneksel üretime zarar vereceği Alişar Köyü, Kars Aliköse Köyü, Ağrı Hıdır gibi, geleneksel formlar da çağın gereklerine Köyü, Giresun Karabörk Beldesi, Erzurum ayak uyduramadığı için tercih edilmemekte, Koşapınar Köyü, Yiğitbaşı Köyü, Urfa Şirin bu üretimi yapan atölyelerin zarara uğra- Köyü, Gaziantep (Zıramba)Yakacık Köyü” masına, hatta kapanmasına neden olmakta- gibi- belirlenmesine rağmen (Güner, 1988: dır. Diğer yandan odun fırınlarının duman, 12) günümüzde bu merkezlerin bir kısmın- is gibi çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle da çömlekçilik neredeyse unutulmuştur. yerini elektrikli fırınlara bırakılması ve gele- neksel çömlekçi çarklarının yerini elektrikli Ülkemizde çömlekçiliğe uygun olan toprak tornaların alması ile geleneksel üretim yön- hemen her bölgede mevcut olup, çömlek- temleri gittikçe kaybolmaktadır. Her şeye rağmen modern yaşamın gerek- lerine uyum sağlamaya çalışan çömlekçilik daralan pazardan kendine bir çıkış yolu bul- maya çalışmaktadır. Turizm bunlardan biri olurken son yıllarda geleneksel unsurlara verilen değerlerin artışı geleneksel mutfak kültürüne de yönelimleri artırdı. Güveç- ler, sütlaç ve yoğurt kaseleri modern Türk mutfağında önemli bir yer edinirken, bu kapların günlük yaşamdaki yerlerinin daha da artması ve geleneksel çömlekçiliğin koru- narak çağlar boyu devam etmesi en büyük temennimizdir. 259
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Kaynaklar Arcasoy, Ateş (1983). Seramik Teknolojisi. İstanbul. Cooper, Emmanuel (1978). Seramik Ve Çömlekçilik, Marmara Üniversitesi Yayın No:457, Güzel İstanbul. Remzi Kitabevi. Sanatlar Fakültesi Yayın No:2. Çizer, Sevim- Yasemin Yarol (2005), “Tarih Öncesi Acartürk, Buket (2012). “Toprağın Binlerce Yıllık Çömlekçiliğin Halen Yaşadığı Bir Merkez: Macerası”, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik Tür- Gökeyüp” Federasyonu Dergisi, Seramik koloji Dergisi, sayı 1, 1-17. Türkiye, No: 12,104-109. Atasoy, Nurhan- Julian Raby (1989). IZNIK: Pottery Güner, Güngör (1988). Anadolu’da Yaşamakta Olan of Ottoman Turkey. İstanbul. Türkiye Ekonomi İlkel Çömlekçilik. İstanbul: Ak Yayın. Bankası. Ölçer, Sevcan (2018). “Trakya’da Yok Olmaya Yüz Ayta, Tülin (2017). Toprak Sanatlarında Teknik Terimler Tutmuş Bir Meslek: Çömlekçilik”. Trakya Sözlüğü. İstanbul: Artshop. Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2, 55-70. Başgelen, Nezih (2006). “Seramiğin Bulunup Geliş- Özkul Fındık, Nurşen ve Köşklü, Zerrin (2014). “Gü- tiği Anadolu’ nun Benzersiz Uygarlık Döne- müşhane/ Dölek Köyünde Çömlekçilik”, Ata- mi”, Seramik Federasyonu Dergisi, 13, 109-120. türk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, (31), 51-67. Cemalettin, Sevim.(2017). “Geleneksel Çömlekçilikte Değişim ve Yüksek Pişirim Cazibesi”, Süley- URL 1: “Avanos’da bulunan bir çömlek atölyesi” ht- man Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tps://www.mutludusler.com/kapadokya-ge- Sanat Dergisi, sayı 18, 242-251. zi-rehberi/ (Erişim tarihi: 04.10.2020). 260
ÇÖZGÜ YÜZLÜ DOKUMACILIĞI Warp-Faced Weavings Gülşen Öztürk* - İlker Öztürk** Abstract Warp-faced weavings with its unique technique, with belts that repeat vertically and transversely, parallel characteristic motifs and patterns are woven in many to each other at certain intervals in the direction of settlements in Anatolia. This weaving pattern is rarely the ground warp. The interior of these generations is woven today. The last remaining samples continue to decorated with chick’s eye, eye, hook, diamond, amulet, be used especially in places where Yörük life continues. dovetail, ram horn, waterway and old Turkish motifs. These samples that are woven with a system named kirkit and sword varying according to the regions are woven In our country, warp faced weaving samples are seen for different uses such as floor mat, saddle bag, prayer among the weavings made in provinces such as Hakkâri, rug, bag, parzun and girth. It is named with different Tunceli, Bitlis, Van, Kars, Şanlıurfa, Giresun, Isparta, Mersin, local names depending on the area of use or the place Niğde, Ardahan, Malatya and Adıyaman. The preparation it touches. Warp-faced weavings are weaves with a and production stages of weaving are supported with different face and reverse. While wool is used as warp photographic images and analysis of some weaving and weft yarn in general of the weavings, hair is used samples are included within the scope of warp-faced in some weaving instead of wool. Geometric motifs are weaving. mostly preferred on the basis of warp faced weavings. The pattern compositions of the weavings are arranged Keywords: Çözgü, Weaving, Rope, Warp-faced weaving. * Dr. Öğr. Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, [email protected] ** Dr. Öğr. Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, [email protected] 261
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Çözgü Yüzlü Dokumalar oluştuğu görülmektedir. Hem kılıç hem de kirkit ile genellikle ince kalitede yapılan Dokumalar, Türk kültüründe önemli bir çözgü yüzlü ve çözgüden desenlendirilen yere sahiptir. Anadolu’nun her yöresinde dokumalardır” (Öztürk ve Özkan Tağı, ihtiyaçlar doğrultusunda dokunmuşlardır. 2018:462). Geçmişte ve günümüzde yaşayan toplum- ların; geleneksel yaşam biçimleri, inançları, “Atkıların, çözgüler tarafından tamamen coğrafi yerleşim yerleri, iklimi, ekonomik gizlendiği bu dokuma türünde, dokuma- durumları, gelenek ve göreneklerine bağlı nın yüzeyi ve desenler, çözgü ipliklerinden olarak şekillenmektedir. oluşmaktadır. Bu sebeple bu dokuma çözgü yüzlü olarak bilinmektedir” (Görgünay Kır- “Türk toplumunda dokumalar kullanım eş- zıoğlu, 1994:29). yası olmanın ötesinde çok daha anlamlı, de- rin mitolojik yorumlar ve sembolik anlam- 2. Çözgü Yüzlü Dokumaların Tarihi lar içeren bir kültür ve gelenektir” (Öztürk ve Özkan Tağı, 2018:471). Çözgü yüzlü dokumanın hangi zaman dili- minde başladığına dair bilgiler kesin değil- Çözgü yüzlü dokuma, eni ve boyu dokuyu- dir. “İnsanlık tarihi içerisinde dokumacılığın cu tarafından istenilen uzunlukta ayarlana- nerede, hangi şartlarda ve ne zaman baş- bilen, kullanım yerine göre iki, üç, dört ya ladığı konusunda yapılan araştırmalarda, da beş adet dokunan (yün, kıl) parçaların dokumacılıkta kullanılan hammaddelerin (Şak) çapraz dikiş tekniği ile dikilip birleşti- yetiştiği bölgeler ve bu bölgelerde yaşayan rilmesiyle oluşturulan dokumalardır. tarih öncesi kültürler tarafından başlatıldığı ve geliştirildiği kabul edilmektedir” (Genç, Çözgü yüzlü dokumalar, tersi ve yüzü fark- 2003:42). lı olan dokumalardır. Kullanım alanına (heybe, tuzluk, çanta, kuşak, kolon, parzun Aynı zamanda halı ve kilim gibi dokuma- gibi…) veya dokunduğu yere göre Mezer, ların tarihi yapıldığı coğrafyaya göre tarih- Mezerk -Hakkâri (KK 1), Palas (Soysal- lendirilse de çözgü yüzlü dokuma türleri ile dı, 1999:600), Çözgü yüzlü cicim-Bitlis aynı tarihlerde dokunmuş olması gerekmek- (Sökmen ve Ölmez, 2016:12), Çözgü yüz- tedir. Bazı araştırmacılara göre dokumacılı- lü cecim- Doğu ve Güney Doğu Anadolu ğın kökeni Orta Asya diğer araştırmacılara bölgesinde (Şanlıurfa, Diyarbakır, Elâzığ, göre ise, Mısır olarak kabul edilmektedir. Erzincan Tunceli), (Aksoy, 2012:301), Pa- “M.Ö. 3000 yılında Orta Asya’da M.Ö. laz dokuma, Mazman-Giresun (Demir 2400 yılına ait Mısır’da düz dokuma par- ve Atlıhan, 2017:70), Cicim, yer yaygısı, çalarına rastlanmasına rağmen Anadolu’da mezer-Van (Taş, 2005:52), Çözgü yüzlü yapılan kazılarda M.Ö. 6000- 6400 yılların- Cicim-Kars (Ergüder, 2009:39), Cicim-A- da dokuma ve dokuma parçaları bulunmuş- dıyaman (Zencirkıran, 2017:102), Mu- tur” (Sakarya, 1995:65). taf dokuma-Isparta (Genç vd., 2017:354) gibi… farklı yöresel isimler ile adlandırıl- Böylece, Türklerin Anadolu’ya yerleşme- maktadır. leriyle birlikte dokuma kültürü de yayıl- ma sürecine girmiştir. “Dokumacılık tarihi “Birden fazla renkli çözgü iplik grupları- ipin eğrilmesiyle öğrenilmeye başlanmıştır. nın bir araya gelmesiyle renkli yüzeylerinin Daha sonraları eğrilen ipler sade renkleri ve 262
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı kök boyalar ile boyanmış halleriyle ilk ola- “Kızıldereli dokumaları ile çözgü yüzlü bir rak basit tezgâhlarda dokunmaya başlan- dokuma olan kolan, kullanım amacı, renk, mıştır” (Yağan, 1978:14). motif ve teknik açıdan benzer özelliklere sahiptir” (Bakınız, Çözgü yüzlü dokuma- “Anadolu Selçuklu İmparatorluğu’nun, lar, …Kolan dokuma kabarık görünüşlü…, politik açıdan, 1308 yılında yıkılmasından Soysaldı, 2009:2032). sonra ortaya çıkan Beylikler Döneminde de düz dokuma yaygılar dokunmaya devam et- “Kolan ve kolan dokumaları Kırgızistan miştir” (Çuhadar, 2016:11). Celalabat’ta “Taar”, “Terme” gibi adlandı- rılmalarla dokunmaktadır. Bu dokumaların Geçmişte olduğu gibi günümüzde de insan- enleri daha kalın olmakta ve topak evin et- lar; ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kilim, rafına sarılmaktadır” (KK 2). cicim, zili, tülü, halı ve çözgü yüzlü doku- malar, kolon, çanta, heybe, parzun, tuzluk, “Şanlıurfa, Suruç, Siverek ve çevresindeki kuşak, beşik bağı, örtü, seccade, bez doku- köylerde yapılan araştırmada kilim doku- ma ve çeşitleri gibi birçok alanda kullanıl- mada ilkel yer tezgâhı kullanıldığı, kilim ve mak üzere farklı dokumalar üretmişlerdir. cecim teknikleriyle yapılan dokumalara pa- Üretilen bu dokuma türleri içinde dokuma las denildiği tespit edilmiştir. 45-75 cm. enin- tekniği bakımından ayrı bir grup olarak de, boyuna çizgili palas dokumalardan yan değerlendirilmesi gereken çözgü yüzlü do- yana birleştirilerek yer yaygısı, çuval, heybe kumalar ülkemizin her bölgesinde geçmiş vs. elde edilmektedir” (Soysaldı,1999:601) . yıllarda farklı kullanım amaçları için dokun- muş ve farklı isimler ile adlandırılmıştır. Günümüzde ise, Anadolu’nun birçok yerin- de bilinmekte ve özellikle de Doğu Anadolu Ayrıca, Azerbaycan’da “palas”, Kafkaslar- ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde ha- da “kilim” olarak bilinen Türk dokumala- len orta yaşın üzerindeki kadınlar tarafın- rında ise “Palas-Palaz” (Soysaldı, 1999:601) dan dokunmaktadır. Ülkemizde Hakkâri, gibi isimler ile adlandırılan dokumalar çöz- Tunceli, Bitlis, Van, Kars, Şanlıurfa, Gire- gü yüzlü dokumadır. Bu dokuma “Afganis- sun, Isparta, Mersin, Niğde, Ardahan, Ma- tan’da çadır ve çuval yapımında kullanılan latya, Adıyaman gibi illerde yapılan doku- kaba ve dar-uzun bir dokuma olarak da bi- malar içinde çözgü yüzlü dokuma örnekleri linmektedir” (Soysaldı, 1999:600). görülmektedir. “İran’da cicim” (Bakınız Resim-8 detay 3. Çözgü Yüzlü Dokumlarda Çözgü yüzdürmeli cicim tekniği, Sarnesar, 2009:1999) olarak bilinen bu dokuma aslın- Kullanılan Malzemeler ve Elde da çözgü yüzlü dokumadır. Yine burada bir isim benzerliği vardır. Dokuma uygulaması- Edilmesi nı gerçekleştirdiğimizde çözgü yüzlü doku- manın iki iplik ile yapıldığı ve cicim doku- Anadolu’nun birçok bölgesinde yapılan do- ma tekniğinin kullanılmadığı anlaşılacaktır. kumaların temel hammaddesi yün ve kıldır. Bu dokuma “Anadolu’da ve Kaşkaylar da Çözgü yüzlü dokumaların genelinde çözgü ortak bir dokuma tekniğidir” (Sarnesar, ve atkı ipi olarak yün, bazılarında kıl kul- 2009:1999). lanılmaktadır. Günümüze yakın örneklerin yapımında ise hazır ipler tercih edilmek- tedir. Yünün ve kılın dokumalarda atkı ve 263
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi çözgü ipi olarak kullanılması için bazı iş- lemlerden geçirilmesi gerekmektedir. Kırkım işlemi: Temel malzemeler yün ve kıl- dır. Koyunun kırkımı mayıs ve ağustos ay- larında yılda iki kez geleneksel yöntemler ile yapılmaktadır. İlk yapılan kırkımda yün elyafları daha dayanıklı ve uzun olduğu için çözgü ipi olarak kullanılmaktadır. Keçi kır- kımı da aynı yöntemle yılda bir kez kırkılır. Kırkım işlemi sonrasında yün elyafları ve kıllar yıkanıp, kurutulup taraklarda taran- maktadır (Fotoğraf 1). Fotoğraf 1. Kırkım işlemi, Tarama işlemi (İ.Öztürk, 2013, Hakkari), Eğirme işlemi (G.Öztürk, 2018, Hakkari) Fotoğraf 2. Keçi kılı kırkım işlemi ve tarama işlemi (Genç, 2018, Silifke) Tarama işlemi: Kırkımı yapılan yünler hava serilir. Kurumuş yünler taraktan geçirilerek alması için güneşe serilir ve belirli bir saat- taranır (Fotoğraf 1,2). ten sonra toplanarak bir çuval içine doldu- Eğirme işlemi: Taranan yünler ve kıllar kir- rulur. Pisliklerden temizlenerek yıkanır ve man ya da iğ ile eğrilir (Fotoğraf 1, 2). Eğri- tekrardan kuruması için güneşe doğru yere len yünler doğal ya da kimyasal boyalar ile 264
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı boyanmaktadır. Yumak yapılıp dokumada Fotoğraf 3. Yer kullanıma hazır hale gelmiş olur. Keçi kılı- ve germe tezgahta nın ip haline getirilmesi de koyun yününün elde edilmesi gibi aynı aşamalardan oluş- çözgü çözme işlemi maktadır. (G.Öztürk, 2018, Tezgâh: Çözgü yüzlü dokumaların ilk ör- nekleri yer tezgâhında günümüze yakın Hakkari) örnekleri ise yöreye göre değişen germe, ıstar ve sarma tezgâhlarda dokunmakta- dır (Fotoğraf 2). Yer tezgâhına, kullanıldığı yöreye göre dokuyucuları tarafından farklı isimler verilmiştir. Bu isimler “tevni, tevne, sing, kondu göçtü, üç ayak” gibidir (Fotoğ- raf 5). 4. Çözgü Çözülmesi ve Dokuma Öncesi Aşamalar Çözgü yüzlü dokumaya başlamadan önce Çözgü iplerinin renk sayısı, dokuma da dokumaya hazırlık işlemleri yapılmakta- kullanılacak motifin yapısına (büyük ya da dır. Bu işlemler sırası ile aşağıdaki şekil- küçük motif) ve desene göre değişmekte- dedir. dir. Çözgü tel sayısı kullanılan çözgü ipinin inceliğine ve kalınlığına göre farklılık gös- 4.1. Çözgü Çözülmesi termektedir. Çözgü çözme işlemi bittikten sonra tezgâh üzerinde ön ve arka çözgü Çözgü çözülmesi: Çözgünün uzunluğu doku- tellerini birbirinden ayırmak için çözgü tel- manın boy ölçüsünü belirlemektedir. Do- leri arasından varangelen geçirilmektedir. kuyucu isteğine ve kullanım amacı göre Varangelen geçirildikten sonra gücü örülür. istenilen uzunlukta çözgü uzunluğu hazırla- nabilir. Çözgü yüzlü dokumalar için çözgü 4.2. Gücü Örgüsü çözme işlemi tezgâh tipine göre, iki ya da üç kişi tarafından gerçekleştirilmektedir. Yer “Gücü örgüsü arka çözgü ipliklerini öne tezgâhında çözgü çözme işlemi: alt ve üst alarak, ikinci ağızlık açmak için örülen bir leventler başında oturan kişilere çözgü ipini örgüdür” (Soysaldı, 2006:26). Gücü örme ortada bulunan kişinin uzatmasıyla oluşan işlemi varangelenin arkasında kalan çöz- dokumalarıdır (Fotoğraf 3). gülerin sarma gücü örgüsü kullanılarak bağlanmasıyla yapılmaktadır. Gücü örgüsü Germe tezgâhta çözgü çözme işlemi: dikey şekilde yapmak için gücü ağacı kullanılmaktadır. bir duvara dayanarak sabitlenir ve iki kişi Silindir şeklindeki ağacın uzunluğu tezgâh tarafından çözgü işlemi yapılmaktadır (Fo- enine uygun olmalıdır. “Gücü ipliği gücü toğraf 3). ağacına çözgü âdetince sarılmaktadır. 265
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Varan gelenle ayrılan arkadaki çözgü ip- liğini parmağı ile öne doğru çekerek gücü ipi gücü ağacının arkasından önüne doğru getirilerek bir halka oluşturulmaktadır. Bu halka içinden gücü ipi geçirilip çekilmekte- dir. Bu işlem çözgü ipi sayısı bitene kadar tekrarlanmaktadır” (Öztürk, 2018:74). Fotoğraf 4. Yer tezgahında ve germe tezgah üzerinde gücü örme işlemi (G. Öztürk, 2017-2018, Hakkari) Fotoğraf 5. Dokuma işlemi, Çamurlu-Yayla der Kara-Hacılı- Yürüken im Taurus südlich vom Beyşehir see 1986 (Böhmer, 2004:189), Kondu tezgahı (Durul, 1977: 52) Yer tezgâhında yapılan gücü örme işlemi Çiti, saçak kısmının dağılmaması ve sökül- germe tezgâh üzerinde de aynı şekilde ya- memesi için yapılan örgülere denilmektedir. pılmaktadır (Fotoğraf 4). Gücü örme işlemi Çözgü yüzlü dokumaların başlangıç ve bitiş bittikten sonra bazı çözgü yüzlü dokumala- kısmında çiti örgüsü bazı yörelerde yapılmış rın başlangıç kısmına sarma çiti örgüsü ya- bazı yörelerde yapılmamıştır. pılarak dokuma işlemine başlanılmaktadır. 266
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı 4.3. Dokuma İşlemi “Dokumadaki renk çizgileri, çözgüdeki b renkli iplerden meydana gelmektedir. Yapı- lacak dokumanın hazırlanan çözgüleri, de- 5. Çözgü Yüzlü Dokumaların sen oluşturulacak alanlarda, istenilen renk Özellikleri çözgü ipliklerinin parmaklar veya çubuklar yardımı ile dokumanın önüne alınarak atkı “Dokumaların motif, renk, malzeme ve ta- ipinin geçirilmesi ile oluşturulmaktadır” sarım benzerliğinin temelinde mensup ol- (Öztürk ve Özkan Tağı, 2018:465). Gidiş dukları boy veya oymak yapısı en önemli dönüş yapılarak bir sıra tamamlanmaktadır. etkendir. Coğrafi ve iklim özellikleri teknik, “İkinci sıra için tekrardan desen, motif ge- malzeme ve renk özelliğini belirleyen unsur- nişleyecek ya da daralacak ise o çözgü iplik lardan biridir” (Öztürk, 2018:121). Çözgü grupları parmak ve çubuklar aracılığı ile yüzlü dokumalarının teknik, motif, desen, yine sayılarak öne çekilip arasından atkı ipi renk özellikleri ve kullanım alanları karşılaş- geçirilmektedir. Her sıra için bu işlem sırası tırmalı çalışmalarla doğru bir şekilde değer- uygulanmaktadır” (Öztürk, 2018:77). lendirilebilir. Çözgü yüzlü dokumaların yüzeylerindeki motif ve desenler bu şekilde oluşmaktadır. 5.1. Teknik Özellikleri Dar ve geniş en ölçülerine sahip bu doku- mada “yüzey ve desene tamamen çözgü Çözgü yüzlü dokumalar teknik ve yapılış hakimdir ve atkı kesinlikle görülmez” (Soy- özellikleri bakımından diğer dokuma tür- saldı, 1999:600). leri olan cicim, sili, zili, kilim, tülü ve halı Çözgü yüzlü dokumalarda tek renk atkı ipi ya göre farklılık göstermektedir. Özellikle kullanılmaktadır. Bazı çözgü yüzlü dokuma bu dokuma cicim, cacim ve cecim doku- örnekleri arasında dokuma esnasında yüze- malarına benzetilmektedir. Bu sebeple isim yine süsleme amaçlı ilave atkı ipi ile ilme atı- benzerliği olmasına rağmen dokuma tekniği lan ve arasına ponpon yerleştirilen örnekler tamamen farklıdır. Çözgü yüzlü dokumalar de vardır (Fotoğraf 5-6-7). cicim dokumaları gibi farklı üç ip grubu ile dokunmamaktadır. Cecim sadece üç ip ile dokunmaktadır. a Çözgü yüzlü dokumalar, tersi ve yüzü farklı olan dokumalar olup dokumanın tersi yü- Fotoğraf 6. Yer tezgahında dokuma işlemi (Öztürk, 2018, züne göre yüksekliği yoktur. Ön yüzleri el ile Hakkari). dokunulduğunda motif ve desen yapısından 267
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Fotoğraf 7. Yer kaynaklı hafif kabarık doku yüzeyine, arka kuma esnasında meydana gelen motif ve yaygısı (G.Öztürk, yüzleri ise düz yüzeye sahiptir. desenlendirilme şeklidir. Dokuma esnasında bu motiflerin bazıları- 2020, Isparta), , Bu dokumaların zeminleri bazen tek, bazen nın yapımında çözgülerin arasına dokuma- ise çeşitli renklerden dikine birbirini tekrar cı tarafından yerleştirilen bazı araçlar kulla- seccade (G.Öztürk, eden ve paralel çözgü şeritleri halindedir. nılmaktadır. Bu araçlar; ince dal, ince-kalın Bu şeritlerin aralıkları istenilen en ve boy ağaç çubuk ve kuş kanadıdır (Fotoğraf 5). 2018:158), çanta uzunluğunda dokuyucu tarafından ayarlan- Çözgü yüzlü dokumaların zemininde ço- maktadır. ğunlukla geometrik motifler tercih edilmiş- (İ.Öztürk, 2014) tir. “Motifler, inceli kalınlı şeritler halinde Dokumanın genel en ve boy uzunluğu da sıralanmıştır. Genişlikleri 5-8 cm. arasında dokuyanın isteğine göre değişebilir. Çözgü değişen kalın şeritler üzerinde çeşitli geo- yüzlü dokumaların saçak uzunlukları 3 cm. metrik motiflerin yanı sıra yer yer eski Türk ile 25 cm. aralığında, en boy ölçüleri ise motiflerine rastlanır. Bu kalın şeritler kena- kullanım amacına göre değişmektedir. Yer rında, ince motifler sıralanır” (Görgünay yaygısı (Fotoğraf 6, 7), parzun ve heybe ola- Kırzıoğlu, 1994:32). Az sayıda motifin tek- rak kullanılan örneklerde saçaklar oldukça rar etmesi ile yapılan desenlerle dokuma uzun bırakılmıştır. Saçak bırakılmayan do- yüzeyleri doldurulmaktadır (Fotoğraf 7, 8). kumalarda bulunmaktadır. Bazı dokumala- “Çözgü yüzlü dokumaların desen kompo- rın kenarları saçak yerine kolan dokuması zisyonları, zemin çözgü yönünde belli ara- ya da ponponlar ile süslenmektedir (Fotoğ- lıklarla birbirine paralel, dikine ve enine raf 6). tekrar eden kuşaklar ile düzenlenmiştir. Bu kuşakların içi yine birbirini tekrar eden 5.2. Motif ve Desen Özellikleri geometrik motifler ile bezenmiştir” (Öz- türk, 2018:90). Özellikle dokuma zeminin- Çözgü yüzlü dokuma iki ip grubundan de kalın kuşaklar içinde birbirini dikine ve oluşmaktadır. Çözgü ipliklerinin farklı renk enine tekrar eden civciv gözü, göz, çengel, gruplarından, atkı ipliklerinin ise tek renk- baklava, muska, kurtağzı ve koç boynuzu ten olması bu dokumaların en belirleyici motiflerinin sıkça kullanıldığı tespit edilmiş- karakteristik özelliğidir. Bu özelliğin oluş- tir. (Çizim 1). turulmasının nedeni ise dokumanın çözgü yönünde farklı çözgü renk grupları ile do- 268
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı Çizim 1. Cicviv (kuş) gözü, göz, muska-baklava, çengel-su yolu, koç boynuzu (Öztürk, 2018:103, 102, 105, 104) 5.3. Renk Özellikleri ayrılmıştır. Zeminin tümü bu kuşaklarla dol- durulmuştur. Bu kuşakların içi, dikey eksen- Çözgü yüzlü dokumaların eski örneklerinde de tarak ve adı bilinmeyen geometrik küçük daha çok yünün beyaz ve siyah olarak doğal motifler ile düzenlenmiştir. Kompozisyon renginin ve koyu renklerin tercih edildiği hem enine hem de boyuna simetri bir de- görülmektedir. Dokumalarında zemin rengi sen raporudur. Başlangıç ve bitiş kısmında olarak özellikle kırmızı, siyah, kahverengi saçak bulunmaktadır” (Öztürk, 2018:159), ve lacivert renkler tercih edilse de sarı, tu- (Fotoğraf 8). runcu, yeşil, mor, kahverengi ve pembe gibi Seccade: Hakkari merkezde tespit edilen do- renklerinde motiflerde daha küçük alanlar- kumanın; yöresel ismi mezer, en ve boy öl- da kullanıldığı görülmektedir. çüsü 156x178 cm. saçak boy ölçüsü 4 cm. dir. Yer tezgahında dokunan dokumada 5.4. Kullanım Alanları çözgü, atkı bezeme ipi olarak yün kulla- nılmıştır. Dokuma tekniği çözgüden dikine Yer yaygısı, seccade, çanta, parzun, kolon, desenlendirmedir. Dikdörtgen formlu sec- beşik bağı, heybe, bel bağı (kuşak), yüklük ve cade dört parçadan oluşmaktadır. Dokuma yatak örtüsü ve tuzluk gibi kullanım amaç- bittikten sonra parçalar yan yana getirilerek ları için dokunmaktadır. dikilip birleştirilmiştir. Seccadenin zemini dikine birbirine paralel ve tekrar eden ince Yer yaygısı: Hakkari merkezde tespit edilen ve kalın kuşaklara ayrılır. Zeminin tümü bu dokumanın; yöresel ismi mezer, en ve boy kuşaklarla doldurulmuştur. Bu kuşakların içi ölçüsü 171x201 cm. saçak boy ölçüsü 23 dikey eksende gulfik, kuşgözü ve civciv gözü cm. dir. Yer tezgahında dokunan dokumada motifleri ile düzenlenmiştir. Kompozisyon çözgü ve atkı ipi olarak yün kullanılmıştır. hem enine hem de boyuna simetri bir de- Dokuma tekniği çözgü yönünde desenlen- sen raporudur. Seccadenin başlangıç ve bi- dirmiştir. Dikdörtgen formlu dokuma dört tiş kısmında saçak bulunmaktadır (Öztürk, parçadan oluşmaktadır. Dokuma bittikten 2018:175), (Fotoğraf 8). sonra parçalar yan yana getirilerek dikilip Çanta: Eski Mardin merkezde tespit edilen birleştirilmiştir. dokumanın; en ve boy ölçüsü 50x68 cm. dir. Yer tezgahında dokunan dokumada çözgü “Dokumanın zemini dikine birbirine pa- ralel ve tekrar eden ince ve kalın kuşaklara 269
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi ve atkı ipi olarak yün kullanılmıştır. Doku- lerde ise mavi, kırmızı ve sarı renkler tercih ma tekniği çözgüden dikine desenlendirme- edilmiştir” (Öztürk, 2014:129), (Fotoğraf 8). dir. Dikdörtgen formlu dokuma tek parça- dan oluşmaktadır. Dokuma bittikten sonra ortadan katlanarak iki kenarından dikilerek çanta formuna getirilmiştir. Dokumanın ze- mini dikine birbirine paralel ve tekrar eden ince ve kalın kuşaklara ayrılmıştır Zeminin tümü bu kuşaklarla doldurulmuştur. Bu ku- şakların içi, dikey eksende göz ve baklava motifleri ile düzenlenmiştir (Fotoğraf 7). Parzun: “Yörük aşiretleri tarafından kulla- nılan bir dokuma olan parzun yaylada süt tulumu, çalı çırpı ve sırtta bebek taşınma- sında kullanılan” (Öztürk vd., 2019:2299) çözgü yüzlü bir dokumadır. Hakkâri merke- zinde tespit edilen dokumanın; “eni 85 cm boyu 56 cm ve saçak uzunluğu ise 20 cm’dir. Dokumanın zeminine dikey olarak yerleş- tirilmiş kırmızı ve kahverengi şeritlerden oluşmaktadır. Bu şeritler tarak ya da suyolu motifleri ile desenlendirilmiştir. Yine dokumanın zemininde kare şeklinde Fotoğraf 8. Parzun (Öztürk, 2014:152) ve kolan dokuma (Öztürk, cicim tekniği kullanılarak süsleme yapılmış- 2014:129) tır. Bu süslemeye yörede Şırnak gülü süsle- mesi denilmektedir. Dokumada bez ayağı Heybe: Batman Hasankeyf ilçesinde tes- ve cicim tekniği kullanılmıştır. Dokumada, pit edilen dokumanın; en ve boy ölçüsü kahverengi ve kırmızı bunun dışında süsle- 55x110 cm. dir. Dokumanın sadece bri me için beyaz, mavi, sarı renklerde kullanıl- kenarında saçak bulunmaktadır. Yer tez- mıştır” (Öztürk, 2014:152), (Fotoğraf 8). gahında dokunan dokumada çözgü ve atkı ipi olarak yün kullanılmıştır. Dikdörtgen Kolan: “Kolan olarak bilinen bu dokumalar formlu dokuma tek parçadan oluşmak- dar, uzun, şerit halinde ve çözgü yüzlü do- tadır. Dokumanın zeminine dikey olarak kumalardır” (Soysaldı, 2009:2019). Hakkâri yerleştirilmiş kırmızı, mavi, beyaz ve kah- Üzümlü köyünde tespit edielen kolan doku- verengi şeritlerden oluşmaktadır. Heybe ma “kıl çadırının dış kısmında çadırın kenar- örneğinin zeminine renkli iplerden hazır- larına asılarak kullanılmaktadır. Dokuma yer lanan ponponlar ile süsleme yapılmıştır. tezgâhında dokunmuştur, atkı ve çözgü ipi Diğer heybe örneği ise Isparta’da tespit olarak da yün kullanılmıştır. Kolan dokuma- nın boy uzunluğu 430 cm en uzunluğu ise 4 cm’dir. Dokuma örneğinin zemin kısmında siyah renk süsleme olarak yapılan püskül- 270
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı edilmiştir. Dokumanın en ve boy ölçüsü; Günümüzde birçok belediye meslek edin- 60x100 cm. dir. Başlangıç ve bitiş kısmın- dirme kursları veya sanat etkinliği adı al- da saçak bulunmamaktadır. Tek parçadan tında geleneksel sanat dallarıyla ilgili et- oluşan dikdörtgen formlu dokumanın ze- kinlikler düzenlemektedir. 10 yıl öncesine mini dikey olarak yerleştirilen beyaz ve si- göre bu sanatların bilinirliği artmıştır. Ama yah şeritlerden oluşmaktadır. özden uzaklaşılmıştır. Geleneksel sanatlar geçmişte estetik unsurun yanında işlev- 6. Çözgü Yüzlü Dokumacılığın sel yönüyle de ön planda idi. Yazı, ebru, tezhip, dokuma ve diğer alanlar estetik İcra Edildiği Bölgeler ve Bilinen unsur olmanın yanında kullanım alanı ile değerlendirilmelidir (Genç ve Tezcan, Ustaları 2015:152). Dünyada ve ülkemizde yaşanan küreselleş- Sanat etkinliklerinde kolan dokuma atöl- me ve makineleşme ile el işçiliğine daya- ye çalışmaları yapılarak bu dokuma tek- lı yerel üretimler azalmakta veya ortadan niğinin yaygınlaştırılması için çalışmalar kalkmaktadır. El dokumalarının yapımında- yapılmaktadır. Sanat, dönemin anlayışı, ki temel nokta kullanım amacıdır. Tuzluk, felsefesi, toplumsal yapısı, ekonomik ve si- seccade, parzun, çanta, yer yaygısı ve kolan yasal yapısı ile paralel gelişir. Biz formdaki olarak yapılan dokumalar değişen yaşam benzerlikle maalesef böyle ilginç bağlan- tarzına bağlı olarak ortadan kalkma duru- tılar kurabiliyoruz. Hat sanatı ve Kilime muna gelmiştir. modern sanatla benziyor dediğimizde, onun ne kadar değerli olduğunu anlatma- Günümüzde ise, Anadolu’nun birçok ye- ya çabalıyoruz. Oysa bizim sanatımız za- rinde bilinmekte ve özellikle de Doğu Ana- ten kıymetlidir. Biz zorlama benzetmelerle dolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerin- değil onu bugün yaşatarak kıymetli hale de halen orta yaşın üzerindeki kadınlar getirebiliriz. Günümüz üretimlerinde her tarafından dokunmaktadır. Doğu Anadolu eserin ardında bırakın bir felsefi akımı, bölgesinde yer alan Hakkâri’de çözgü yüz- düşünce bile yatmamaktadır. Ticari kaygı- lü dokumayı günümüzde halen yapımına larla ve popülist yaklaşımlarda sanatın her Çanaklı köyünde yaşayan Hatice Berk, Elif yere ulaşmasını sağlayabiliriz ama) kimliği- Ediş (45), Esmer Öztürk (54), Kırıkdağ kö- ni ve özünü maalesef koruyamayız (Genç yünde yaşayan Velise Turan (42) kısmen de ve Tezcan, 2015:153). olsa devam etmektedir. Mersin’de Gülseren Genç (78), Isparta’da geçmiş dönemlerde Çözgü yüzlü dokumalar diğer dokumalar 120 yıllık bir dokuma tezgâhına sahip olan kadar yaygın olarak bilinmemektedir. Do- Nuri Akkulak (1927-2019) dokuma işine 7 kuma tekniğinin ve üretiminin yaygınlaş- yaşında başlamış ve ölene kadar bu işi icra tırılması devamlılığı açısından önemlidir. etmiştir (KK 2). Geleneksel yöntemlere bağlı üretimlerin Kültür bakanlığı tarafından desteklenmesi Ülkemizde Hakkâri, Tunceli, Bitlis, Van, ve etnografya müzelerinde bu alanların uy- Kars, Şanlıurfa, Giresun, Isparta, Mersin, gulamalı öğretilmesi ve yapılacak bilimsel Niğde, Ardahan, Malatya, Adıyaman gibi çalışmalar bu sanatların unutulmamasını illerde yapılan dokumalar içinde çözgü yüz- sağlayacaktır. lü dokuma örnekleri görülmektedir. 271
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 272
Çözgü Yüzlü Dokumacılığı Kaynaklar Aksoy, Elif (2012). “Beritan Aşireti Çözgü Yüzlü Ci- mış Sanatta Yeterlik Tezi, Ankara: Gazi Üniver- cimleri”, Batman University Journal Of Life Scien- sitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Geleneksel ces, Volume 1, Number 1,), s.301-309. Türk Sanatları ASD. s.48-74. Böhmer, Harald (2004). Nomaden In Anatolıen, Begeg- Öztürk, Gülşen., Özkan Tağı, Sema (2018). “Hakkâri nungen mit einer ausklingender Kultur, Ger- Demirtaş (Yağmurlu Mezrası) Köyü Mezer man: Bernhard Eckstein, Würzburg, Wep- (Mêzerk-Mêzer) Dokumaları”, Asos Journal pert Schweinfurt, s.189. The Journal Of Academic Social Science, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 77, s. 460-473. Çuhadar, Havva Nur (2016). “Sultanhanı Yöresi Düz Dokuma Yaygılar”, Yayımlanmamış Yüksek Li- Öztürk, İlker (2014). “Hakkâri ve Çevresinde Bu- sans Tezi, Konya: Necmettin Erbakan Üniver- lunan Havsız Kirkitli Dokumalar” Yayım- sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi lanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erzurum: Ata- ve Sanatları Ana Bilim Dalı, s.11. türk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, ss.129-152. Demir, Beyza, Atlıhan, Şerife (2016). “Giresun-Şe- binkarahisar’da Geleneksel Bir Dokuma Öztürk, İlker (2018). “Sakarya İli Kaynarca İlçesi Türü: Mazman”, Akdeniz Sanat Dergisi, Cilt 9, Kilim Dokumaları ve Yeni Tasarımlar”, Ya- Sayı 17, s.70-78 yımlanmamış Sanatta Yeterlik Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, ss.10- Durul, Yusuf (1977). Yörük Kilimleri Niğde Yöresi, İstan- 40. bul: Ak Yayınları Türk Süsleme Sanatları Se- risi: 6, s.52. Öztürk, İlker., Genç, Mustafa., Öztürk, Gülşen (2019). “Hakkâri Parzun Dokumaları” İnterna- Ergüder, Aslı Ayşe (2009). “Kars Yöresi Düz Doku- tional Social Scıences Studies Journal, Vol:5, maları” Yayımlanmamış Doktora Tezi, Erzurum: Issue:34, s.2299. Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitü- sü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, s.39. Sakarya, Oğuz (1995). “Kilimciliğimizin Sorunları ve Çözüm Yolları”, I. Uluslararası Eşme Kilim Genç Mustafa, Tezcan Vedat (2015). “Gelenek ve Festivali Türkiye Kilimciliğinin Üretim ve Yenilik Kavramlarının Felsefi Tartışması Ek- Pazarlama Sempozyumu, Ankara: Turizm seninde Geleneksel Türk Sanatlarını Yeniden Geliştirme Vakfı Yayınları, s.67. Düşünmek” Kalemisi Dergisi, Cilt 3, Sayı 6, s.135-156. Sarnesar, Katayoun (2009). “İran ve Anadolu’da Ci- cim Dokumalarının Ortak Özellikleri”, An- Genç, Mustafa., Öztürk, Noman., Çeliker, Deniz kara: Atatürk Yüksek Kurulu, Atatürk Kültür (2017). “Isparta’da Mutaflık ve Son Mutaf Merkezi Başkanlığı Yayınları, 6. Uluslararası Nuri Akkulak”, Isparta: SDÜ ART-E Güzel Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Cilt IV, Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi, Cilt:10, Sayı:20, s.1999. s.354-369. Soysaldı, Aysen (1999). Türk Kilimlerinde Dokuma Gönül, Macide (1964). “Dokumacılığın Tarihçesi ve Teknikleri ve Boyama Özellikleri, Ankara: En Eski Dokuma Aletleri”, Antropoloji Der- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Ata- gisi, S.1-2, s.80-81. türk Kültür Merkezi ERDEM Halı Özel Sayısı-III, Cilt:10, Sayı:30, s.600. Görgünay Kırzıoğlu, Neriman (1994). Türk Halk Kültüründe Doğu Anadolu Dokumaları ve Giysileri, Soysaldı, Aysen (2009). Düz Dokuma Teknikleri ve Tek- Ankara: Türk Halk Kültürü Araştırma ve Ta- nik Desen Çizimleri (Kilim, Cicim, Zili-Sili, Sumak nıtma Vakfı Yayınları, s.29. vb.), Ankara: T.C. Başbakanlık, Atatürk Kül- tür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Öztürk, Gülşen (2018). “Hakkâri İli Mezer (Mezerk) Dokumaları ve Yeni Tasarımlar”, Yayımlanma- 273
Kültür Merkezi Yayını: 379, Araştırma İnce- Yağan, Şahin, Yüksel (1978). Türk El Dokumacılığı, İs- leme: 71, s.26. tanbul: s.14. Soysaldı, Aysen (2009). “Kızıldereli ve Türk Dokumaları- Zencirkıran, Ayşegül (2017). “Adıyaman Yöresi Düz nın Teknik Özellikleri” Ankara: Atatürk Yüksek Dokumaları”, Erzurum: Atatürk Üniversitesi, Kurulu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlı- Güzel Sanatlar Enstitüsü, Geleneksel Türk El ğı Yayınları, 6. Uluslararası Türk Kültürü Sanatları Anasanat Dalı, s.102. Kongresi Bildirileri, Cilt IV, s.2032. Sökmen, Sultan., F. Nuran, Ölmez (2016). “Bitlis Kaynak Kişiler Yöresi Cicim Dokumaları” Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık, Cilt 18, Sayı 2, KK 1: Öztürk, Esmer, 1968 - Hakkâri Çanaklı köyü s.1-22. doğumlu, okuma yazma bilmiyor, dokumacı (12.06.2017-Hakkâri). Taş, Ela (2005). “Van El Sanatları”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Van: Yüzüncü Yıl Üniver- KK 2: Genç, Mustafa, 1974 - Mersin Silifke doğumlu, sitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Doçent (20.10.2020-Isparta). Anabilim Dalı, s.52.
ÇUBUKÇULUK The Art Of Mouthpiece Şirin Karaman* - Feryal Söylemezoğlu** Abstract Our traditional handicrafts have created many works compared to the pipr bowl and not being related to the unique to our culture using different materials and venue. Mouthpieces are made using a wide variety of different methods. It has pursued its purpose of trees such as rose, apricot, gum, cherry, hornbeam, decorating with motifs, patterns and colors, even to serve jasmine, rosewood, ebony and germişek. In the early a purpose. In this study, the art of mouthpiece was chosen years of the mouthpiece production, it was processed by as the subject of research. The mouthpiece started to be a skilled hand and became a work of art, while production produced as an auxiliary device that provides connection was made by making use of simple tools that developed with the nozzle in tobacco smoking. As the 17th century, over time. On the other hand, Sivas master hands are tobacco brought to Anatolia by European traders was decorated with yarn and wheat stalk and the mouthpiece rapidly expanding and developed in the tools used in it. has gained more value. While this art has been forgotten The mouthpiece started to be produced as an auxiliary throughout Anatolia, it continues to exist in Sivas, albeit device that provides connection with the nozzle in small. The use of the mouthpiece today serves tourism tobacco smoking. Mouthpiece art was made in many with the quality of souvenirs regardless of tobacco. parts of Anatolia. In time, it has found a usage area independent from the pipe bowl due to its practicality Keywords: Tobacco, Handicrafts, Sivas, Germişek, Mouthpieces, * Dr. Öğr. Üyesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, [email protected] ** Dr. Öğr. Üyesi, Ankara Üniversitesi, [email protected] 275
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Meslek Tanımı nün dünya üzerinde tanınması Christoper Colombus ve beraberindekilerin Amerika Çubuk: Tütün içme amacıyla, içi delik değ- kıtasından Avrupa kıtasına ulaşmasıyla baş- nek şeklinde fildişi veya çeşitli ağaçlardan lamaktadır (Seydioğulları, 2009:4-5). yapılmış, bir ucuna tütün koymaya mahsus Amerika yerlileri tütün bitkisini kuru yap- lüle, öteki ucunda imame denilen ağızlık ta- raklarını çeşitli şekillerde sararak veya eze- kılan tütün içme aletine çubuk denmektedir rek basit pipolarla tüketmekteydiler. Deri (Arseven, 1998:421). Tütün içmek için kul- üzerine sürmek veya sakız gibi çiğnemek lanılan uzun ağızlığa denir (URL 1). Tütün gibi tütünün farklı şekillerde kullanıldığı içmekte kullanılan uzun ağızlık (Anonim, anlaşılmaktadır. İlerleyen zamanlarda tütün 1993:2798). ekim ve tüketiminin Amerika’nın daha ge- niş topraklarına yayıldığı görülmektedir. Çubukçu: Çubuk yapıp satan kimseye denir Christoper Colombus kıtada yaşayan yer- (URL 1). lilerin özellikle törenlerde kalınca sarılan bitki yapraklarını öyle ya da çubuklarla iç- Ağızlık: Bir ucuna sigara takılan, öbür ucun- meleri dikkatini çekmiştir. Tütün yaprakla- dan nefes çekilen çubuk biçimindeki araca rını içerken kullandıkları “Tobacco” olarak denir (URL 1) isimlendirilen çubukların bitkiye isim olarak verildiği görülmektedir (Barış, 1994:11-14). Ağızlıkçı: Ağızlık yapan veya satan kimseye Tütün içmede 17. ve 18. yüzyıllarda en çok denir (URL 1). Ağızlıkçı ve çubukçu aynı işi pipo tercih edilmiştir. 19. Yüzyılda hızlı bir yapan kişileri ifade eden eş anlamlı kelime- dönüşümle yüzyılın başında puro ikinci ya- lerdir. rısında ise sigara tütün içicilerin tüketimi- ne girmeyi başarmıştır. Bu dönüşümün en Duhan: Arapça tütün demektir (Çiğdem ve temel nedeni sanayi toplumuna özgü her Toprak, 2009: 126). alanda hızlı yaşama gereksinimidir. Tütün içimini zaman ve emek açısından sıralanırsa Duhancı: Tütün işiyle uğraşan esnafa den- şu şekilde pipo, puro ve sigara olarak yap- mektedir. mak gerekir (Schivelbush, 2000:115). Lüle: Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuvaya denir (URL 1). Kaşağılama: Ortası oyulan ağacın içinde ka- Tütün, tedavi edici özelliğinin yanında zevk lan talaşları çıkarma işlemine denir. verici olarak uzun zamandır insanların ter- Nakış Keskisi: Ağaç tornada takılıyken ardayı cih ettikleri bir bitkidir. Kötü kokusu, zaman yatay ya da dikey tutarak desen sınırlarının zaman yangınlara sebep olması gibi neden- belirlenmesi ve desenin yapılması işlemine lerle devlet ve din adamları tarafından ya- denir. saklansa da tam bir engelleme durumu söz konusu olamamıştır. 2. Çubukçuluğun Tarihçesi ve Tütünün Türkiye’ye İspanyol, İtalyan, İn- Gelişim Süreci giliz gemici ve tüccarlar tarafından getiril- diği bilinmektedir. Çeşitli kaynaklarda tam Tütünün anavatanın neresi olduğu konu- tarihi kesin olmamakla beraber 1550-1600 sunda tartışmalar sürmekle beraber tütü- yılları arasında olduğu görülmektedir. İlk 276
Çubukçuluk tütün üretimi Trakya topraklarımızda ya- lere ihtiyaç duyulmuş ve birbirinden farklı pılmış üretilen tütün hem ülke içinde hem aletler geliştirilmiştir. de ülke dışındaki talebi karşılamıştır. (Ba- rış,1994:11-14). Tütünün Osmanlı sınırlarına girdikten sonra hem kullanımı hızla yaygınlaşmış hem de ta- Osmanlı sınırları içinde de ölüm cezasına rım ürünü niteliği de kazanmıştır. Henüz ba- varan yasaklamalara gidilmiş ancak çok ba- tılı şirketlerin sigaraları piyasaya sunulmadan şarılı olunamamıştır. Tütün kullanımı yay- el sanatları ustaları tarafından çeşitli malze- gın bir hale gelmiştir. Öyle ki “Türk gibi si- melerden sigara içme gereçleri; lüle, çubuk, gara içmek» kavramı oluşmuştur (Kocabaş, ağızlık, nargile ve enfiye kutusu, tabaka, kese 1994;15-18). gibi saklama aletlerinin yapıldığı görülmek- tedir. Zamanla batılı şirketlerin daha ucuz “Türk gibi tütün içmek” deyimi ilk duyul- ve pratik sigaraları ile iç piyasaya da sirayet duğunda hoşa giden bir ifade gibi olsa da etmeleri sonucunda bu el sanatı eserlerin bir- gerçeklik öyle değildir. Batıda gerek görsel çoğu görevlerini tamamlamışlardır. gerekse yazılı ifadelerde “Türk ayıbı” olarak belirtilebilecek şekilde yansıtılmıştır (Van- Osmanlı topraklarında tütünü lüleden iç- zan, 2007:431). mek oldukça benimsenmiştir. Lülelere ko- nan tütünün dumanı emme özelliğine sahip Edmondo De Amicis İstanbul seyahatinde çubuklardan içmek makbul olarak bilin- tütünün yasaklanmış olduğunu ancak bu- mektedir. Çubuğun bir ucunda lüle, ağıza nun tüketimini daha da artırmaktan başka gelen ucunda ise “İmame” denen kısım bir işe yaramadığı, kapalı çarşıda çok farklı bulunmaktadır. Çubuk dumanla karışınca tütün çeşidine rastlandığından bahsetmek- hoş koku veren gül, zerdali, sakız, haru- tedir. Tütün esnafının Ermeni ve Rumlar- lap ve kiraz gibi ağaçlardan tercih edilirdi. dan oluştuğu ifade etmektedir (Bayram, Çubuklar yekpare olabildikleri gibi parçalı 2011;161). veyahut gidilen her yere götürebilmek için taşınabilen 30-40 cm uzunluğunda olanları Tütünün Avrupa’da yayılması ile birlikte da mevcuttu (Bayram, 2011;245). çubuk üretimin de yapılmaya başlandığı gö- rülmektedir. Öyle ki Sofya ve Londra gibi Yasemin, gül, fındık ve kirazdan yapılan merkezlerde çubukçular borsasının kurul- çubukların üzeri başta sona altın ve gümüş duğu bilinmektedir. Çubuk kullanımının işlemelidir. Çubukların ucu daima beyaz ve İngiltere’nin sömürgeleri vasıtasıyla yayıl- sarı amber veyahut mercanla son bulmakta- dığı ve Osmanlı topraklarına kadar ulaştığı dır. Maddi durumu iyi hanımların çubukları izlenmektedir. Çubukla tütün içme alışkan- ise tamamen değerli taşlarla süslüdür (D’o- lığı uzun yıllar devam etmekte hatta farklı hsson, 19??;55-56) coğrafyalarda bilinen zevklere hitap eden çubuklar üretilmiştir. I. Dünya Savaşında Tütün içmede kullanılan uzun olanlar sabit puro ve özellikle sigaranın popüler olması konumda bulunulan durumlarda; kahveha- çubuk ve lüle üretimini olumsuz etkilemiştir ne, ev ve hamam gibi yerde tercih edilmekte (Bayram, 2011;244). olup boyları 200-250 cm uzunluğuna sahip- tir. Daha kısa olan tek parça veya parçalı Ülkemiz sınırları içinde de tütün tüketimi- olanlar ise bir yerde oturularak içilmektedir nin yaygın olması tütün içiminde çeşitli alet- (Kuşoğlu, 1991:33). 277
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi İncelenen kaynaklarda çubukla tütün içme tedir (Becerik, 2019:70).Sivrihisar’da es- alışkanlığının oldukça yaygın olduğu özel- naflarla ilgili çalışmada çubukçu esnafının likle esnaflar kendileri içmelerinin yanı sıra olmaması ilginçtir. Tütünün başka şekilde müşterilerine de kahve ile birlikte ikram içilmesi mümkün olsa da kıyıcı esnafın ol- ettikleri bilinmektedir. Bu durum zamanla ması çubukçu esnafının olmasına bir teyit tütün ile kahve içme arasında bir bağ ku- niteliğindedir araştırmacının tespiti muh- rulduğu görülmekte ve günümüzde de bu temelen eksik kayıtlar nedeniyle doğru bu- alışkanlıklar sürdürülmektedir. lunmaktadır. İstanbul’un tütünle tanışması İngilizler vası- 18.yy’da İstanbul da ticari veya konaklama tasıyla olmuş Hicri 1009 olarak bilinmekte- nedeniyle bir handa vefat eden kişilerin dir. Tütünün tüketimi kahvehanelerde fazla tereke defterlerinden elde edilen kayıtla- olduğu için “Kahvenin zamparası” olarak ra dayanarak yapılan çalışmada çubuk- ifade edilmektedir. Birer edebiyat ve toplan- çu esnafına da rastlanmaktadır (Yaşar, tı yeri niteliği kazanan kahvehanelerin nar- 2019:541). gile ve çubuk gibi tütün içim aletleri dikkat 19.yy Selanik’te Musevi bir aile olan Alati- çekici niteliktedir (Koçu, 1947:11-14). nilerle ilgili yapılan çalışmada bu şehir de Tütünün Osmanlı topraklarına yayılması yer alan esnaflar incelenmiş, 35 duhan kı- ile birlikte çeşitli merkezlerde tütünle ilgili yıcı 24 çubukçu esnafının varlığı tespit edil- çeşitli mesleklerin oluştuğu ve bu meslekle- miştir (Karaman, 2017:129-142). rin yaygınlaştığı görülmektedir. 19.yy. Kosova’nın Yakova kazasına ait te- İstanbul’un çubuk yapımıyla ünlü yerleri mettuat defterlerine göre meslek çeşitleri Bahçekapısı, Tahtakale, Galata ve Tophane incelenmiştir. Bu çalışmada 50 civarında olarak bilinmektedir (Arseven, 1998:422). meslek tespit edilmiştir. Emek yoğun ancak Adıyaman ili olan Hısnımansur kazasında ekonomik katkısının azlığı nedeniyle diğer yapılan H.1251 tarihli nüfus sayımına göre meslekler olarak ayrı değerlendirilen bir Hısnımansur’da 4 duhâncı esnafı bulun- grupta ise 1 duhan kıyıcı 1 çubukçu esnafı duğu tespit edilmiştir. Bu esnaflardan üçü bulunmaktadır (Derer, 2018: 18-24). Müslüman diğer biri ise gayrimüslim oldu- Anadolu’da köklü el sanatlarından biri olan ğu belirtilmektedir. Aynı merkezde bir tane çubukçuluk (ağızlıkçılık) günümüzde amacı de Müslüman çubukçu esnafı bulunduğu ifa- dışında kullanımıyla birer turistik eşya nite- de edilmektedir (Toprak, 2016:154) liği kazanmıştır (Hünerel ve Er, 2012:187). Eskişehir ili Sivrihisar (Seferihisar) ilçesin- Çubuklar tek parça olabildiği gibi vidala- de 19 yy. ortalarında Osmanlı ailelerinin mak suretiyle birkaç parçadan oluşanları da hayatlarını sürmek için hane reislerinin mevcuttur (Pakalın, 1983: 383). mesleklerini tespit etmek amacıyla Temet- Osmanlı topraklarının tütünle tanışmasın- tuat defterleri incelemiştir. Bu çalışmada dan sonra saklamak ve içmek için çeşitli Sivrihisar’da 7 duhancı ve 4 duhan kıyıcı araç-gerece duyulan ihtiyaç kullanımına esnafa rastlanırken hiç çubukçu esnafı bu- paralel olarak artmıştır. Çeşitli kaynaklar lunmadığı tespit edilmiştir. Kayıtlarda çu- incelendiğinde Osmanlı topraklarının bir- bukçu esnafının bulunmaması eksik kalan çok yerleşim yerinde çubukçulukla uğraşan defterlerin varlığı ile açıklanabilir denmek- esnafa rastlanmaktadır. Bu değerli el sanatı 278
Çubukçuluk Cumhuriyet döneminde de varlığını sür- 3. Çubuk Çeşitleri dürdüğü görülmektedir. Bir orta Anadolu şehri olan Sivas bu el sanatlarına dikkat Bıçakçılar ve Çubukçular Derneği esnaf bir- çekici nitelikler kazandıran bir merkez ol- likleri varken günümüzde sayılarının azalma- muştur. sı ile sanatın ahşapla ilgili olması nedeni ile Sivas şehri, otlatmaya elverişli toprakları marangozlar odasına bağlı olarak varlıklarını ile hayvancılığa çok uygundur. Sivas doku- sürdürmektedirler. Çubuk yapımında bütün maları çok ünlüdür. Dokumalar içinde ha- işlem küçük bir atölyenin içinde ve çoğunluk- lıları ise ayrıca değerlidir. Halıcılık dışında la bir usta tarafından yapıldığı için herhangi çubukçuluk, bıçakçılık, bakır ve gümüş iş- bir sınıflandırmaya gerek duyulmamıştır. leri de bilinen el sanatlarındandır (Örnek, Sivas ilinde yapılan çubuk (ağızlık) çeşitle- 1966:3). ri; yasemin ağızlığı (küçük ağızlık) (Foto. Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetine ge- 5), ufak tanko (Foto.5), uzun tanko (lüleli) çen Anadolu şehirlerinden Sivas’ın ekono- (Foto.6), tek parça (lüleli) (Foto.6), iki par- mik varlıkları kıttır. Farklı alanlarda birkaç ça (lüleli) (Foto.7), üç parça (lüleli) (Foto.7), küçük el sanatları atölyeleri sınırlı aylarda dört parça (lüleli-tekerlekli-arabalı ağızlık) çalışan birkaç tuzla, il ve ilçelerde mal ti- (Foto.8), ramazan ağızlığı (Foto.8) olarak careti dışında pek bir ekonomik faaliyetten ifade edilmektedir. söz edilememektedir. Yurt içi pazarına yö- Çubukların 2020 itibariyle toptan fiyatları, nelik çubukçuluk, bıçakçılık, kilim ve halı yasemin ağızlık 2,5TL. ufak tanko 2,5TL. dokumacılığı, Gürün şalı dokumacılığı ya- uzun tanko lüleli 5TL. tek parça lüleli (pipo pılmaktadır. Zamanla şal, pike ve bez doku- tipi) 15TL. İki parça lüleli 20TL. üç parça macılığı da dış ticaretle yapılan anlaşmalar lüleli 35TL. Dört parça lüleli (arabalı, teker- sonucunda eski büyüklüğü de kalmamış kü- lekli) 50TL. olarak belirlenmiştir. çülmüştür. Sanayi anlamında Osmanlıdan Cumhuriyete geçildiği yıllarda Sivas için 4. Çubuk Yapımında Kullanılan küçük el sanatları atölyeleri dışında başka Araçlar ve Malzemeler bir kuruluştan söz etmek mümkün değildir ( Mahiroğulları, 2009:176-177). 4.1. Araçlar Sivas’ta 1800’lü yıllardan itibaren çubuk- çuluk sanatı ile uğraşıldığı bilinmektedir. Çubuk, eskiden kemane denen ve tamamen Sultan Abdulaziz zamanında (1861-1876) ustanın maharetiyle ve emeği ile yapılan bir çubukçuluk (ağılıkçılık) sanatı bir hayli geliş- el sanatı olarak yapılırken günümüzde yine miştir. Bu devirde ağızlıklar; kiraz, gül, yase- ustanın becerisiyle üretilmekle birlikte ba- min gibi ağaçlardan; kehribar, lüle taşı, Ha- sit elektrikli araçlardan ve elle kullanılan el cıbektaş taşı gibi taşlardan; altın ve gümüş aletlerinden faydalanılarak yapılmaktadır. gibi madenlerden yapılmıştır (Paçacıoğlu, 1990;49-52). a. Torna (çark): Ağaç veya metal eşyaya yu- Sivas’ta çubuk ve çubukçuluk sanatı daha varlak bir biçim vermek için kullanılan çoğunlukla ağızlık ve ağızlıkçılık şeklinde çarklı tezgâh (URL 1). Germişek ağa- ifade edilmektedir. cının kabuklarının soyulması, üzerine desen yapılması ve zımpara yapımında kullanılan elektrikli alettir (Fotoğraf 1) 279
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi a b. Delme Tezgâhı: Elektrikli bir motora 3mm ve 5mm çapında çubuğun içi- ni oymak için takılan uçları (Fotoğ- raf 2 de ardanın yanında görülmek- te) döndüren elektrikli bir araçtır (Fotoğraf 1). c. Doğrultacak: Eğri olan germişek ağa- cını düzeltmek için kullanılan basit bir el aletidir (Fotoğraf 1). b c Fotoğraf 1. a. Torna 280 tezgâhı, b. delgi tezgâhı ve c. doğrultacak (Karaman, 2020). d) Küçük Tüp ve Tablası: Eğri olan germi- şek ağacını ısıtma için kullanılır. Es- kiden mangal üzerinde ısıtılmaktadır (Fotoğraf 2). e) Arda: Tornaya takılı olan ağacın ka- buklarını soymak ve üzerine desen vermek için kullanılan bir el aletidir. Yörede keski de denmektedir (Fotoğ- raf 2). f) Zımpara: Kabukları soyulup desen veri- len ağacın üzerindeki pürüzleri alarak düzgün bir yüzey elde etmek için kul- lanılan bir malzemedir. Fotoğraf 2. Küçük tüp ve tablası ile arda ve delgi teli (Karaman, 2020).
Çubukçuluk 5.2. Malzemeler köylüler tarafından çubuk ustalarına satılmaktadırlar. a) Germişek: Çubuk yapımında genellikle gül ve yasemin gibi kıymetli ve güzel Germişek ağacı çubuk yanında basit kokulu ağaçların yanı sıra pelesenk, diş ağrılarının dindirilmesinde ve cilt- abanoz ve acem kirazının da kullanıl- te oluşan terme (derma) denen deri dığı bilinmektedir. hastalığında da kullanıldığı Yazarlı ta- rafından ifade edilmektedir. Ateş üze- Sivas’ta eskiden çubuk yapımında gür- rinde bakır tepside ısıtılan germişek gen, gül, yasemin ve kiraz gibi ağaçlar ağacının yağı çıkmaktadır. Soğuyan kullanılmıştır. Daha önceleri ise çam yağ ağrıyan dişe ve terme olan deriye ağacının taze sürgünlerinin kesilerek birkaç kez uygulanmaktadır. Sonucun kabuğunun ters çevrilmesi ile bir tür olumlu olduğu söylenmektedir (KK 1). çubuk yapıldığı bilinmektedir. Bu işle- min çam ağacına zarar verdiği düşün- b) Naylon İplik: Çubuğun (ağızlık) üzerine cesiyle kullanımına sıcak bakılmadığı yazı yamak için piyasada satılan renkli anlaşılmaktadır (Üçer, 2011:330). masura iplikleri kullanılır. Üzerine sa- rıldığı alete ise cehri denmektedir. Günümüzde çubuk yapımında ger- mişek denilen ağaç kullanılmaktadır. c) Buğday Sapı: Tarladaki olgunlaşmış Çalı formunda olup orman içlerinde buğdayların başakları ayrılarak kuru kendiliğinden yetişmektedir. Çubuk olan saplarıdır. Demetler halinde top- yapımında kullanılmasının nedeni lanır başaklar tarla sahibine verilir. hem ağacın içinden hem de dışından Saplar boğumlarından ayrılarak ha- işlemeye uygun olmasıdır. vadar, kuru ve serin yerde muhafaza edilir. Kullanılacağı zaman saplar ince Kaya Yazarlı’nın belirttiğine göre 1-2mm şeritler haline getirilmektedir. “Sivas’ta 45-50 yıldır bu işle uğraştığı kendisinin sadece germişek ağacından Çubukların süslenmesinde buğday veya çav- çubuk yaptığından bahsetmektedir. dar sapının kullanıldığı saptanmıştır. Ayrıca Germişek ağacı eskiden Karadeniz, çubukların renklendirilmesinde kezzapla Trakya, Koyulhisar, Niksar gibi yö- hazırlanan boya ile dolma kalem mürekke- relerden temin edilirken günümüzde binin kullanıldığı tespit edilmiştir (Karaman Kars, Erzincan- Refahiye bölgelerin- ve Söylemezoğlu, 2017;94). den alınmaktadır. Çalı formunda olan ağacı bulmanın oldukça güç olduğunu 6. Çubuk Üretimi Teknik, Yöntem ifade etmektedir.” ve Pazarlama Eskiden köylüler orman içinden kese- rek satmakta iken günümüzde Orman 6.1. Üretim Yöntemi Bakanlığından izin alınarak kesim yapılabilmektedir. 4-5m kadar boyla- Yapılacak olan ağızlığın boyutuna göre ger- nabilen germişek ağacı kesilerek 1,20- mişek ağacı 5-30 cm uzunluğunda kesilerek 1,50cm boyundakiler 1,5TL fiyatla ayarlanmaktadır. Germişek ağacının en ka- lınları 5 cm çapındadır ve çubuk yapımında 1-5 cm çapında olanlar kullanılmaktadır. 281
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Boyutları belirlenen ağaçlara ısıtma işlemi b uygulanır. Bu işlem geçmişte mangal üze- c rinde yapılırken, günümüzde küçük tüp üzerine konan bir sacın üzerine ağaçlar sı- ralanarak ısıtılır. Isınınca yumuşayan ağaç- ları kolayca düzeltmek mümkündür. Doğ- rultacak denen alet ile eğri kısımlar istenen şekilde düzeltilmektedir. Burada ağaç iyice düzeltilmezse çubuğun işlenmesi sırasında özellikle içinin oyulduğu aşamada ahşabın parçalanması söz konusu olacaktır. Düzeltilen ağaç tornaya takılarak arda de- 6.2. Desen, Renk ve Süsleme Özellikleri nilen alet ile ağacın kabukları soyulmaya başlanmaktadır. Soyulma işlemi sırasında Çubukların renklendirilmesinde eskiden ta- yine ağaçta eğrilik fark edilirse tekrar doğ- mamen kezzap kullanılmaktadır. Kezzabın rultacak ile düzeltme işlemi yinelenmekte- içine demir atılarak eritilir ve koyu kahve- dir. Hala tornada takılı iken üzeri tamamen rengi bir renk elde edilirdi. Bu karışımın içi- düzeltilen ağaca desenler ve süslemeler ya- ne su katılırsa daha açık sarı bir renk oluş- pılmaktadır. Bu aşama gerçekten ustalık ge- turulurdu. Elde edilen boya küçük bir ağaç rektirmektedir. Hızla dönen ağaca en ufak parçasına bağlanmış bir bez yardımıyla çu- bir yanlış dokunma ağacın parçalanmasına buğun üzerine sürülmekteydi. Kezzaplanan neden olmaktadır. Süslemesi tamamlanan çubukların parlak olması için ocağa tutulur çubuğun üzeri zımpara kâğıdı ile zımpara- ve daha sonra zımparalanmaktadır. “Yazar- lanarak pürüzleri giderilmektedir. lı usta bu işlemin ustaların sağlığına zararı olduğundan bahsetmektedir. Kezzaplanan Çubukların ortasını oymak için bir motora çubuklar zımparalanırken kezzap tozlarının takılan metal uçlarla ağacın tam ortası oyul- havalanarak solunduğunu ve birçok ustanın maktadır. Ağacın çapına göre kullanılan uç solunum rahatsızlıkları nedeni ile erken yaş- ona göre seçilip uygulama yapılmaktadır ta vefat ettiklerini belirtmektedir”(KK 1). (Fotoğraf 3). Çubuklar artık renklendirme- Bu boyama işlemi terk edilmiş daha sonra ye hazır hale getirilmişlerdir. renkli dolma kalem mürekkebi ile sürdürül- müştür. Günümüzde dolgu verniğine toz Fotoğraf 3. boya katılarak elde edilen boyalarla renk- a. - b. - c. lendirilmektedir. Boya bir kat sürülür kuru- maya bırakılır sonra bir kat daha sürülerek Kalem üretimi (Karaman, 2020). a 282
Çubukçuluk boyama işlemi tamamlanmış olur. Boyada üzeri sert bir malzeme ile baskılanır bir nevi renk tonları toz boya miktarı ile ayarlan- ütüleme işlemi yapılır ki tam bir düzgünlük maktadır (Fotoğraf 4). elde edilsin diye. Yapılan işlemin elle sökül- İşlemleri tamamlanan ve kullanıma hazır mesi mümkün değildir. Ancak kesici bir alet- hale gelen Sivas çubuğuna karakteristik le kesmek ya da yakarak sökülebilmektedir. özelliğini veren sarım işlemi yapılmaktadır. Bu işlem ile birlikte çubuk kullanıma hazır Önceden ince şeritler halinde hazırlanan hale gelmiştir. Bu işi bazı ustalar kendileri buğday sapları yazılacak yazıya göre sayısı 5 yaparken çoğunlukla geçmişten beri kadın- ya da 10 şerit kullanılmaktadır. Buğday sap- lar tarafından yapılmaktadır. Sarım işi için ları hafif nemlendirilir ki esneklik kazandı- küçük ağızlıklarda 1TL büyük ağızlıklarda rılsın ve yazı yazma işleminin kolaylaşması 2TL karşılığında yaptırılmaktadır. İplikte içindir. İplerin hazırlandığı cehri alınarak en çok tercih edilen renkler kırmızı, mavi ve harflere göre saplar kaldırılarak iplik sarıla- yeşil bazen de siyah kullanılmaktadır. Yazı- rak yazı yazma işlemi gerçekleştirilmektedir da Sivas hatırası, isim veya spor takım amb- (Fotoğraf 4). İşlem tamamlanınca yazının lem gibi yazılar tercih edilmektedir. Fotoğraf 4. Sarım ve boyama işlemi (Karaman, 2020). 283
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 6.3. Pazarlama sanlar Sivas’a özgü bir hatıra eşyası olarak daha çok hediyelik olarak satın almaktadır- Çubuk yapım işi artık sayıları çok azalan lar. Özellikle yurt dışında yaşayan gurbetçi- atölyelerde üretilmektedir. Bu atölyelerin ler memleketlerine geldiklerinde tekrar yurt kimi sadece üretim yaparken kimi hem ya- dışına çıkarken tercih ettikleri görülmekte- pım hem de aynı zamanda satış işini birlikte dir. yürütmektedirler. Atölyelerinin yeri insan- “Yazarlının ifadesine göre; Çubuğun sigara ların geçiş güzergâhında yer alan üretim içiminde kullanılmasında ömrü sınırlıdır. hane durumunda ise küçük dükkânlarının Günde bir paket sigara içen birisi bir çubu- vitrinlerini sergileme alanı olarak ürünlerini ğu bir hafta kullanabilmektedir. Daha fazla teşhir etme ve pazarlama imkânı bulmakta- kullanılması durumunda ise nikotinin çubu- dırlar. Yapılan eserler hediyelik eşya satan ğun üzerine çıktığı veya ortadan çatladığını diğer esnaflara satılmaktadır. Çubukları in- (nikotine doymuş) ifade etmektedir”(KK 1). Fotoğraf 5. Yasemin ağızlık ve ufak tanko (Karaman, 2020). Fotoğraf 6. Uzun tanko ve tek parça (lüleli) (Karaman, 2020). Fotoğraf 7. İki parça (lüleli) ve üç parça (lüleli) (Karaman, 2020). 284
Çubukçuluk Fotoğraf 8. Dört parça (lüleli-tekerlekli- arabalı) ve ramazan çubuğu (Karaman, 2020). 7. Çubukçuluğun Geçmişte ve 1900’lerin başına kadar götürülmektedir. Sivas’ta ilk çubuk ustası Şeyh Aziz Baba ola- Günümüzde İcra Edildiği Bölgeler rak bilinmektedir. Sivas’ta bu sanatı uygu- layan ve öğreten kişi olduğu düşülmektedir. ve Ustalar Bu kişinin mezarı Halfelik mezarlığında bu- lunmakta ve mezar taşında Çubukçu Baba Çubukçuluk Osmanlı döneminde neredey- yazmaktadır (KK 1). se ülkenin birçok yerinde yapılan bir meslek niteliği taşımaktadır. İstanbul’dan doğudaki Sivas’ta çubukçulukla uğraşan hem yapan bir şehre, oradan orta Anadolu kentlerine hem de satan esnaf eskiden Tuzcular çar- kadar tütün tüketimiyle birlikte yaygınlık şısının yanında bulunan çubukçular olarak göstermiştir. Çubuk olarak herhangi bir bilinen küçük el sanatları ile uğraşan birkaç ağaçtan basit bir ağızlıktan üzeri değerli esnaf topluluğu olarak varlıklarını sürdür- taşlarla işlenmiş kıymetli olanlarına kadar müşlerdir (Üçer, 2011:332-333). birçok özelliğe sahip çubuk yapılmıştır. Zamanla tütün içmenin şeklinin değişmesi Zaman içerisinde tuzcular çarşısından çı- ile birlikte çubuk yapımı azalmış ve birçok kan çubukçu esnafı günümüzde Kaleardı merkezde yok olmuştur. Kaynaklar incelen- ve Gökmedrese Mahalleleri civarında faa- diğinde birçok merkezde çubuk üretimi ya- liyetlerini sürdürmektedirler. Geçmişte yak- pıldığı tespit edilmekle birlikte herhangi bir laşık 30 kadar esnaf varken günümüzde bu usta ismine rastlanmamıştır. Her ne kadar sanatla uğraşan 8 usta aktif olarak çubuk kaynaklarda esnaf isimlerine rastlanmasa üretimi yapmaktadır. Bu ustaların isimleri da çubukçu soyadlı birçok ailenin olması da ise; Ali Rıza Yazarlı, A.Kaya Yazarlı, Ay- bu mesleği yaygınlığını gösterir niteliktedir. han Yazarlı, Ahat Taşkan, Erol Açıl, Doğan Günümüzde incelediğimiz kadarıyla çubuk Açıl, Mehmet Dolak, Can Sert olarak tespit yapılan herhangi bir merkeze rastlanama- edilmiştir. Sivas’ta bu mesleği belirli sülale- mıştır. Sivas ise çubuk (ağızlık) yapımını ler yapmış ve yapmaktadır (KK 1). azalarak ta olsa günümüze kadar sürdür- müş bir merkez olma niteliğini korumuştur. 7.1. Çubukçuluğun İcra Edildiği Bölgeler Hammadde bulmak geçmişte oldukça ve Günümüzdeki Durumu kolayken günümüzde germişek ağacının azalması nedeniyle bulmak güç bir soruna Sivas’ta çubukçuluk sanatının ne zaman dönüşmüştür. Var olanlara ise ancak izin başladığı tam olarak bilinmese de tarihi alarak ulaşmak mümkün olmaktadır. 285
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Geçmişte ipek iplik kullanılırken günümüz- Anadolu esnaflarıyla ilgili birçok çalışmada de piyasada bulunan naylon masura iplikler tütüncü esnafından bahsederken aynı çalış- tercih edilmektedir. Çubukçuluk geçmişte mada çubukçu-ağızlıkçı-lüleci gibi esnaflar- iyi bir geçim kaynağıyken günümüzde her dan bahsedilmediği görülmektedir. Çeşitli bir atölyeden bir ailenin geçinmesi bile kaynaklarda Anadolu’nun birçok yerinde mümkün olmamaktadır. Mesleğin geleceği duhancı, çubukçuluk veya ağızlıkçılık olarak için çırakların olması önemli bir faktördür. ifade edilen el sanatları ile uğraşan esnaf ka- Bugünkü koşullarda çırak bulmak, çalıştır- yıtlarına rastlamak mümkündür. Bu kayıtla- mak ve ücret ödemesi meslek için ciddi bir rın çoğunda esnaf sayılarına rastlanırken sorun niteliği taşımaktadır. Usta çırak çalış- bu aletlerin yapımlarıyla ve kullanılan mal- tırmak istese bile kendisi az gelir kazandığı zemelerle ilgili kaynak bulmak pek mümkün için ne kadar düşük ücret verse de yine de olmamaktadır. Bu mesleğin oldukça yaygın bir maliyeti olmaktadır. Günümüzde bir çı- olduğunun bir göstergesi niteliğindedir. Gü- rak haftalık 100TL karşılığında çalışabildiği nümüzde ise Sivas ilinde azalarak varlığını için ailelerde düşük ücret karşılığında ço- sürdürmektedir. cuklarının sanatı öğrenmesi için çırak ola- Çubukçuluk kaybolmaya yüz tutmuş diğer rak vermemektedirler. mesleklerden çok farklı değildir. Aynı sorun- lar çubukçuluk içinde geçerlidir. Hammad- 2019 yılında Çakmaktepe’nin yaptığı bir de sorunu çubukçulukta germişek ağacı ola- çalışmada yer alan bazı ustaların bu çalış- rak karşımıza çıkmaktadır. Mesleği yapan maya kadar geçen zamanda mesleklerini atölye sayısının azalmasına rağmen ağaç bıraktıkları tespit edilmiştir. sayısının giderek azalması aşılması gereken problemlerden biridir. Mesleğin devamlılı- Eskiden atölye sayısının çok olmasına rağ- ğı için çırak bulmak ise hayli zorlu bir iştir. men üründe çeşitlilik az talebin çok olması Geçmişte ustaların kendi çocukları, yeğenle- nedeni ile elde edilen gelirin daha iyi du- ri ve akraba çocukları tarafından usta-çırak rumda olduğu belirtilmektedir. Günümüz- ilişkisi ile öğrenilirken günümüzde ustaların de ise Mayıs-Eylül ayları en çok gelir elde kendi çocukları dahi bu mesleği öğrenmek edilen dönem olarak ifade edilmektedir. Bu ve sürdürmek istememektedirler. Şuan bu dönemde aylık 1500TL gelir elde edilirken meslekle uğraşan ustaların çoğunluğu iki-üç diğer aylarda oldukça düşük bir gelirden kuşaktır mesleği icra eden babadan oğula bahsedilmektedir. Bu gelir sadece çubuktan sürdürülen ve son ustalar olarak görülmek- elde ettikleri bir gelir değildir. Ustalar farklı tedirler. Ustaların iş göremeyecek kadar ağaç türü kullanarak ürün çeşitliliklerini ar- yaşlanmaları ile mesleği bırakmaları ya da tırarak kalem ve masa süsü yaparak kendi- vefat etmeleri ile meslek son bulacaktır. lerine gelir sağlamaktadırlar. Üretim yapan ustaların bu meslekten ka- zandıkları ücret ile geçimlerini güçlükle Çubukçuluk yaparak geçimlerini sağ- sağlamaktadırlar. Birçoğunun ek bir geliri lamakta zorlanan sanat ustaları kalem, bulunduğu için bu sanatı sürdürebilmekte- kalemlik, masa isimliği, minyatür saz, dirler. İçlerinde başka mesleklerden emekli şamdan, tığ sapı ve kangal köpeği maketi olmuş ustalar bulunmaktadır. Ürettikleri yaparak ürün çeşitlilikleri artırarak gelir- eserleri bazı ustaların atölyeleri satışa uygun lerini artırma çabası içerisindedirler (Çak- iken bazılarının ise uygun olmaması nedeni maktepe, 2019;383). 286
Çubukçuluk ile çoğunlukla hediyelik eşya satan dükkân- takdirde sadece çubuk yaparak bu mesleği lara toptan fiyatına satış yapmaları nedeniy- sürdürmeleri mümkün olmamaktadır. le iyi bir gelir elde edememektedirler. Bu- Bu mesleği sürdürmek isteyen ustaların ba- nun yanında yöreye özgü yapılan eserlerin zıları daha fazla üretim daha fazla kazanç kopyalarının yurt dışından çok daha ucuza elde etmek için çubuk yapımını kolaylaştır- getirilmesi de bu mesleğe zarar veren diğer mak ve dolayısıyla hızlandırmak için elleri- bir etkendir. ne imkân geçtiği takdirde daha az emek is- Çubuk yapımının yeterince gelir getirme- teyen CNC tezgâhlarını atölyelerine almak mesi nedeni ile ustalar ürün çeşitliliğine git- istemektedirler. Bu durum el emeğinin do- mişler kalem ve masa süsü gibi farklı eserler layısıyla sanatın kaybolmasına neden olacak yaparak varlıklarını sürdürmektedirler. Aksi ciddi bir durum niteliği taşımaktadır. 287
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Kaynaklar Anonim (1993). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi Karaman, Şirin ve Söylemezoğlu Feryal (2017). The 6.Cilt. İstanbul: Genel Yayın Yönetmeni, Ad- Craft Of The Cıgarette Holder (Mouthpie- nan Benk. Milliyet. s.2798 ce) In The Sivas. s.94 Fine Arts. ISSN: 1308 7290 (NWSAFA). ID: 2017.12.2.D0192. Arseven, C. Esad (1998). Sanat Ansiklopedisi. Cilt 1, İs- tanbul: Milli Eğitim Bakanlığı. s.421-422 Kocabaş, Ali vd. (1994). Sigara ve Sağlık. 1. Baskı. An- kara: MEB yayınları, s.15-18. Barış, Y. İzzettin vd., (1994). Sigara ve Sağlık. 1. Baskı. Ankara: MEB yayınları. s.11-14. Koçu, R.Ekrem (1947). “İstanbul kahvehaneleri”, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni Ekim Bayram, Nazır (2011). Dersaadet’te Ticaret. İstanbul Ti- 69. caret Odası. İstanbul’a Yönelik Araştırmalar. Yayın No:2010-109.İstanbul, s.164-245. Kuşoğlu, M. Zeki (1991). “Bir Zamanlar Çubuk Var- dı”. İlgi. s.32-35. Becerik, M. Fatih.(2019). “XIX. Yüzyıl Ortalarında Sivrihisar’da Meslekler”, ESOGÜ Tarih Dergisi Mahiroğulları, Adnan (2009). “Cumhuriyet’ten Gü- 2. nümüze Sivas’ta Ekonomik Yapı Ve İstih- dam”. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi 1, Çakmaktepe, M.Fatih (2019). “Sivas’ın El Sanatları s.176-177. Potansiyeli ve Ekonomiye Katkısı” Sivas Eko- nomisi Geçmişi-Bugünü ve Geleceği. editör: Yal- Vanzan, Anna (2007). “Türk Gibi tütün İçmek” .Tü- man,İlkay N.. s.383. Sivas. tün Kitabı.Editör Naskakali, Emine G. Kitabe- vi. s.431. Çiğdem, Mehmet ve Toprak, Ömer (2009). Osmanlı- ca-Türkçe Sözlük. İstanbul:Parıltı Yayıncılık. s. Örnek, S. Veyis (1966). Sivas ve Çevresinde Hayatın Çe- 126. şitli Safhalarıyla İlgili Bâtıl İnançların ve Büyüsel İşlemlerin Etnolojik Tetkiki, Ankara Üniversitesi Derer, Gündüz (2018). “Temettuat Defterlerine Göre Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları. Sayı: 19.Yüzyıl’da Yakova’nın Sosyo –Ekonomik 174 s.3 Durumu”. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilim- Paçacıoğlu, Burhan (1990). “Sivas El Sanatlarından ler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yakınçağ Ağızlıkçılık”, Kültür ve Sanat (Türkiye İş Bankası), Tarihi Bilim Dalı. Sivas Özel Sayısı, s:49- 51. Denizli.D’ohsson M.de.M. (19??). 18. Yüzyıl Türki- Pakalın, M.Zeki (1983). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Te- ye’sinde Örf ve Adetler. Çeviren; Zehran Yüksel. rimleri Sözlüğü 1. İstanbul:Milli Eğitim Basıme- Tercüman 1001 Temel Eser. s.55-56. İstan- vi. bul. Seydioğulları, Mustafa (2009). Dünya’da Ve Türkiye’de Hünerel Z. Sarıkaya ve Er Binnaz (2012). “Halk Kül- Tütünün Tarihçesi, Üretimi, Ticareti ve Temel Po- türünün Tanıtılmasında El Sanatlarının Yeri litikaları, http://www.tutuneksper.org.tr/files/ ve Önemi”. Batman University International parti- diger-yayin-ve-raporlar/Dunyada-ve-Turki- cipated Science and Culture Symposium, 18-20 April yede-tutunun-tarihcesi-min.pdf- erişim tarihi; 2012.s187. Batman, TURKEY 10.06.2020 Karaman, M.Ali (2017). XIX. Yüzyılda Selanikte Schivelbush, W. (2000). Keyif Verici Maddelerin Tarihi. Musevi Bir Aile: Alatiniler- History studies, Çeviren: Z. A. Yılmazer. Ankara: Dost Kita- International journal history 5 . ISSN: 1309 4173 bevi Yayınları. (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 9, De- cember 2017 DOI: 10.9737/hist.2017.563, URL 1: TDK, http://www.tdk.gov.tr (Erişim tari- p. 129-142. hi:12.06.20) 288
Çubukçuluk Üçer, Müjgân (2011). Folklorumuzda Tütün ve Sivas’ta http://dx.doi.org/10.14225/Joh1001. s. Tütün Etnografyası. Ehlikeyfin Kitabı. Editör: 141-175. Tığlı, İstanbul: Fatih Kitabevi. s. 332-333. Yaşar Ahmet (2019). Mekân ve Yabancı: 18. Yüzyıl İs- Toprak, S. Vakkas (2016). H. 1251 “Tarihli Hısnı- tanbul’unda Bir Han Odasında Tek Başına Ölmek. mansur Kazası Nüfus Defterinin Değerlen- DOI: 10.13114/MJH.2019.508. Mediterra- dirilmesi”, Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal nean Journal of Humanities. of History School (JOHS) XXVIII, DOI No: KK 1:Yazarlı, A.Kaya, 1961, Sivas, Çubuk (ağızlık) ustası (2020, Sivas). 289
D
DANTEL VE ÇARŞAF BAĞI İŞLEMECİLİĞİ Knitted Lace and Sheets Embroidery Zeynep Balkanal* Abstract People’s clothing, homes and so on. its decorations Anatolian women, who have been preparing dowry date back to ancient times. Among the many kinds of from an early age, mostly used lace in their daughters’ ornaments, there are knitted lace and sheet ties (lacing- dowry. Because it is an art form which is also currently knot lace). Dress, underwear, cover, etc. The sparse being used in home decoration lace located in almost weaving, which is sewn as an ornament to the items every region of Turkey. Linen tying is traditionally and knitted in different ways with various threads, is continued in Kastamonu, Trabzon, Merzifon, Bartın, called lace. It is also called “tentene” in folk language. Karaisalı and Denizli in our country. Although there are The bonding work done by knotting yarns of various minor differences locally, bed sheet ties are generally thicknesses at certain intervals without using tools is equivalent to each other. called bed sheet tie. Bed sheet ties are handmade form of lace made with crochet. Laces are indispensable for Keywords: Knitting, Lace, Kastamonu, Bed Sheet, Knot dowry. Lace * Doç.Dr.,Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, [email protected] 293
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Örgünün Tanımı ve Tarihçesi Özbel (1951: 4), “Oya ve Oya Çeşitleri” kitabında; “Örgülerin Avrupa’da zuhuru- Örücülük boş zamanları değerlendirir ve na ve menşeine ait rastlanan incelemelerde yapan kişiyi dinlendirir. İlmekleri iç içe ge- bazı örgü adlarının Ege masallarında geçti- çirerek sayısız desenler oluşturmaya ve ya- ği ve eski örneklerin balık ağları olduğu gös- ratıcılığa açık, estetik değeri fazla olan bir el terilmiştir. 1905’te Menfiz kazılarında bu- sanatıdır. Ülkemiz genelinde çeyize verilen lunmuş örneklerden de bu sanatın milattan önemden dolayı bol miktarda yapılmaktadır. 2000 yıl evveline ait olduğu tespit edilmiştir. İnsanların giyim kuşamlarını, evlerini vb. Diğer bazı kayıtlarda da iğne ile yapılan ör- süslemeleri çok eski devirlere kadar gitmek- gülerin 12. Yüzyılda Anadolu’dan Yunanis- tedir. Çeşitleri çok fazla olan süslemeler tan’a ve oradan da İtalya yolu ile Avrupa’ya arasında örme dantel ve çarşaf bağı (bağla- geçtiği yazılıdır. Tığ işlerini Araplar İspan- ma- düğüm danteli) işleri yer almaktadır. Bu ya’da tamim etmişler ve diğer bazı örgü- zarif süsleme çeşitleri yüzyıllardan beri giyim lerde, Doğu Asya’dan Kırım yoluyla, Orta süslemede, örtü kenarlarında, yatak ve yastık Avrupa’ya geçmiş ve oradan diğer Avrupa kenarlarında vb. sevilerek kullanılmaktadır. memleketlerine yayılmıştır. Evvela Çekoslo- Örgünün çeşitli kaynaklarda; Yün, ipek, pa- vakya’da geniş bir el sanayi halinde işlenmiş muk ya da başka bir madde ipliğinin özel olan dantel, Avrupa’da önemli bir kazanç şiş, tığ, iğne ya da mekiklerle yapılmış ilmik- teminine yol açmış ve memleketler arasında lerinin bir araya getirilmesi işlemi (Cumhu- büyük bir rekabetle uzun müddet ehemmi- riyet Ans., 1971: 2571); elde kullanılan basit yetli bir konu olarak üzerinde durulmuştur” aletlerle, tek ipliğin kendi üzerinde bükülüp, ifadesi ile örgü ve dantellerin tarihi hakkın- kıvrılarak çeşitli ilmeklerle tutturulması veya da bilgi vermektedir (Balkanal, 2010: 46). düğümlenmesidir (Akbil, 1970: 36); ince Örücülük araç ile yapılan el örücülüğü ve veya kalın bükümlü muhtelif cinste iplik- araçsız yapılan el örücülüğü olmak üzere lerin basit araçlarla ya da el vasıtasıyla sıra ikiye ayrılmaktadır. Araç ile yapılan el örü- ile birbiri üstüne ilmeklenerek tutturulma- cülüğü kullanıldığı araçların ismini alarak; sından meydana gelen işlere örgü adı verilir tığ örücülüğü, şiş örücülüğü, mekik örücü- (Özbel, 1951: 3); Örgü yün, ipek, pamuk ya lüğü, firkete örücülüğü ve iğne örtücülüğü- da başka bir madde ipliğinin özel şiş, tığ, dür. Araçsız yapılan el örgüleri ise; bağlama iğne, mekik gibi araçlarla yapılmış ilmek- örgüler ve bitkisel örücülüktür (Akpınarlı, lerinin bir araya getirilmesi işlemidir (Atay, 2011: 165). 1987: 31) şeklinde tanımları yapılmıştır. Örmeciliğin insanlığın örtünme ihtiyacını 2. Örme Dantel ve Çarşaf Bağı hissettiği zamanda başladığı, zevk ve beğen- Tanımı me kabiliyetlerinin artmasıyla da geliştiği söylenebilir. Ancak değişik tarihi belgeler ve 2.1. Dantel mesleki kaynaklar zaman olarak M.Ö. 3-5 bin yıllarını başlangıç tarihi ve orta Asya, Dantel, dantela; Her türlü iplikle örülen Çin ve Mısır’daki yaşamış toplumları da ilk veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü bi- örmeyi uygulayan insanlar diye bildirmek- çimde ince ve ağ görünümünde örgü, ten- tedir (Tasmacı, 1984: 234). tene (TDK, 2020). Elbise, çamaşır, örtü vb. eşyalara süs olarak dikilen ve çeşitli iplikler- 294
Dantel ve Çarşaf Bağı İşlemeciliği le değişik biçimde örülen seyrek dokuma. parçalarla başlatabilir, günümüze değin de- Halk dilinde tentene de denir (Eronç, 1984: vam ettirebileceğimiz örücülük, işlemecilik 108). İplikle örülen ya da bir kumaşın ke- ve dokumacılık örnekleri Türklerde bu sa- narına işlenerek yapılan desenli, delikli ince nat dallarının yüzyıllar boyu süre gelen, ge- örgü (Genel Kültür Ans., 1991: 66). İplikli leneksel sanat dalları olduğunu ortaya koy- ağ gibi örülerek ya da bir kumaşın kenarına maktadır” açıklamasıyla örücülüğün çok işlenerek meydana getirilen ince örgüdür. eski tarihlerde varlığına işaret etmektedir. Tentene de denir (Hayat Ans., 1980: 972). Koçu (1967: 172), “Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü” adlı eserinde “El, yüz, 2.2. Çarşaf Bağı burun mendilleri kadın ve erkek mendille- ri olarak ikiye ayrılır; kadın mendilleri hem Genellikle “Sarı Kıvrak” denilen ünlü Dev- küçük hem de yüzü ve kenarları nakış ve rakani Bezi’nden yapılmış yerli dokuma oyalar, dantelalarla süslü ola gelmiştir. Eski çarşafları iki veya dört yanına 20 numara kadın tuvaletinde ipek ve altın tel ile nakışlı kasarlı (kasterli) pamuk ipliğinden veya fan- ve oyalı bir mendil, üstlüğün göğsüne veya taziye tabir edilen elle düğüm atılarak ya- omuz başına elmaslı bir iğne ile iliştirerek pılan dantellere Kastamonu yöresinde “çar- ayrıca bir süs gibi de kullanılmıştır” açıkla- şaf bağı” yapılan işe de “çarşaf bağlamak” masıyla oya ve dantellerin o tarihlerde de adı verilmiştir (Tan, 1980: 65). Kastamonu yaygın olarak kullanıldığını vurgulamakta- çarşaf düğümü, iki ayrı iplik gurubunun dır. tek noktada birleştiren ve belli aralıklar- “İstanbul Harbiye Askeri Müzesindeki la alt alta, yan yana yapılmasıyla motifleri Türk İşlemeleri Üzerine” adlı makalede meydana getiren basit bir düğüm çeşididir “Çadır ve seyabanlar arasında bir grupta (Katlı, 1986: 24). Araç kullanmadan, çeşitli kafesli pencereler dikkati çekmektedir. Bun- kalınlıktaki ipliklerin, belli aralıklarla, birbi- lar ya ipek kordon bükülerek ya da kaytan rine bağlanarak düğümlenmesiyle yapılan biçiminde şeritler örülerek oluşturulmuş, bağ işi, düğüm tentenesi, çarşaf bağlama ızgara biçiminde kafeslerle süslenmiştir” işi (Barışta, 1987: 57). Başka bir tanımlama (Barışta, 1993: 77). “Türkiye’de Sanatlar ile “çarşaf bağlamalarına tığla yapılan dan- ve Zeneatlar, On dokuzuncu Yüzyıl Sonu” tellerin elle yapılan şeklidir” de denilebilir adlı eserde, “Festonlu nakış dışında eskiler (Tan ve Özbel, 1984: 27). Yörede “tırnak her çeşit puanı, plümetis, röpriz, gipür ve bağı” da denilmektedir. danteli kullanırlardı” ifadesi ile 19. yüzyılda Türkiye’de nakışların tentenelerle süslendiği 3. Örme Dantel ve Çarşaf Bağı vurgulanmıştır (Lecomte, Türkiye’de Sanat- Tarihçesi ve Gelişim Süreci lar ve Zeneatlar: 77). Türk tentene (dantel) ve oyalarından günümüze kadar ulaşabilmiş 3.1. Örme Dantel Tarihçesi ve Gelişim en eski örnekler ancak XVIII. yüzyıldan Süreci kalmadır. Günümüze ulaşan en eski örnek- ler arasında, Topkapı Sarayı Müzesi’nde Barışta (1984: 32), “Divan’ü Lugat-it sergilenen XVIII. yüzyıldan kalma çocuk Türk’de Dokuma ve Dokumanın Üzerine kaftanları ve pek çok müzede bulunan ba- Yapılan Bezemeler Çevresinde Kümelenen şörtüleri simli tenteneleriyle dikkati çeker İfadeler” adlı bildirisinde, “M.Ö. I. yüzyıl- (Barışta, 1993: 304). dan kalan Hun mezarlarından çıkarılmış 295
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 3.2. Çarşaf Bağı Tarihçesi ve Gelişim 4.1. Dantellerin Yapım Tekniklerine Göre Süreci – Araç kullanmadan yapılanlar dan- teller (Makrame, Kastamonu düğüm El düğümünün tarihi, M.Ö. 7. ve 8. Yüz- danteli-çarşaf bağı, kordon-harç) yıllara, Hun Türklerine kadar inmektedir. Kastamonu’da çarşaf bağcılığının ne za- 4.2. Dantellerin Şekline Göre man başladığı ve nasıl yayıldığı konusunda kesin bir bilgiye sahip değiliz. Bu işle meş- – Kenar dantelleri gul olanların ifadelerine göre yüz elli-iki yüz – Ara dantelleri yıllık bir geçmişe sahip. Nitekim, müzele- – Motif şeklinde olan danteller (Fotoğraf 1) rimizdeki en eski eşyalar 18. yüzyıla aittir. Çarşaf bağlarının, dokumaların etrafını Fotoğraf 1. Şekline Göre (Kenar-Ara-Motif) Danteller temizlemek, onları süslemek için uzun bı- rakılan çözgü ipliklerinin, alet kullanmadan basit düğümlerle bağlanmasından doğduğu sanılmaktadır. Çarşaf bağlarının en eski ör- nekleri küçük parçalar halinde Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir. Cumhuriyet dönemine ait bağlardır. Ayrıca, 18. ve 19. yüzyıllara ait Topkapı Sarayı Müzesinde iki, Ankara Etnografya Müzesinde iki, Ankara Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde ve Kastamonu Müzesinde birer adet uçları bağlı işlemeli havlu ve peşkir bu- lunmaktadır (Tan, 2007: 212). Çarşaf bağlamalarının kim tarafından ve 5. Örme Dantel ve Çarşaf Bağı ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinme- Örmede Kullanılan Araç ve mekle beraber Kastamonu’ya özgü, yöresel Malzeme Özellikleri bir özellik olarak tanınmakta ve halka ek gelir sağlamaktadır. Bugün çeşitli müze ve 5.1. Örme Dantelde Kullanılan Araç- koleksiyonlarda kenarları Kastamonu bağ- Gereçler lamaları ile süslenmiş işlemeli dokumalar bulunmaktadır (Katlı, 1986). 5.1.1. Araçlar 4. Örme Dantellerin Tığ: Çeşitli malzemelerden üretilen (alü- minyum, çelik vb.) boyutları değişen bir Sınıflandırılması ucu çengelli dantel, oya vb. örgüleri örmeye yarayan alettir. Tığlarda genellikle tutuşun Örme dantelleri üç bölümde incelemek daha kolay olması için iç tarafı yassı şeklin- mümkündür; de yapılmıştır. Numaraları büyüdükçe tığ incelmektedir (Fotoğraf 2a). – Dantellerin yapım tekniklerine göre – Dantellerin şekline göre 296
Dantel ve Çarşaf Bağı İşlemeciliği Tığlar, ince tığlar, kalın tığlar ve uzun tığlar larına kurt veya tırtıl adı verilen süslemeler olarak üçe ayrılırlar. yapılmaktadır. İnce Tığlar: Genellikle ince ipliklerle yapılan Yapay İplikler: Yapay ipekler ve floş vb. gibi örgülerde kullanılırlar. Boyları 12 ile 15 cm. iplikler bu iplik grubunda değerlendirile- arasında değişir. Çapları 0.60, 0.75, 1.00, bilir. Yapay ipek ve floş parlak görünüşlü 1.25, 1.50, 1.75 mm. dir (Atay, 1987: 331). yumuşak ipliklerdir. Fantazi ve dekoratif Kalın Tığlar: Yün, rafya gibi kalın gereçleri amaçlı küçük eşyaların yapımında, giyim örmede kullanılırlar. Kemik tığların boyu eşyalarını süslemek amacıyla kullanılabilir- 11-14 cm. arasında değişir. Plastik ve nikel ler. Özellikle yapay ipliklerden floş, çeşitli kaplı alüminyum tığlarda uzunluk 12.5 cm. bluzlar, yakalar ve mendiller vb. ürünlerde ve 15 cm. dir. 25 cm. olanları da vardır. Çap kullanılmaktadır. kalınlıkları 2 ile 15 mm. arasındadır (Atay, Ülkemizde dantel yapımında 50, 60, 70 nu- 1987: 331). mara dantel iplikleri sıklıkla kullanılmakta- Uzun Tığlar: Tunus ilmeği gibi uzun örgülerde dır. İnce dantellerde büyük numaralı, kalın kullanılan şiş şeklinde tığlardır. Boyları 30-35 dantellerde ise daha küçük numaralı iplik- cm. dir. İkiden altıya kadar şişler gibi buçuklu ler, kalınlık derecesine göre tığlarla örül- olarak numaralandırılırlar (Atay, 1987: 332). mektedir. 5.1.2. Gereçler 5.2. Çarşaf Bağında Kullanılan Araç- İplikler: Dantellerde kullanılacak ipliğin cinsi Gereçler sağlam, parlak ve bükümlü olmalıdır. Kulla- nılacak yere göre inceliği ve kalınlığı değişir. 5.2.1. Araçlar Dantellerde her cins ve her kalınlıkta iplik İp Takma (Bağ) İğnesi: Çarşaf bağı yaparken kullanılabilir. kumaşın kenarına iplikleri geçirmek için Bitkisel Olanlar: Pamuk, keten, kenevir lif- kullanılan bir araçtır. Genellikle elin iyi kav- lerinden yapılan iplikler (Çeşitli kalınlıkta rayabileceği yuvarlak şekilde bir ağaç ya da yumaklar 8-12-60-70-80 vb. fındık yumak, tahta parçasına yorgan iğnesini batırarak merserize sicim gibi) (Emre, Markaloğlu yapılmıştır. İp takma (bağ) iğnesi ipliğin çar- ve Doğruol, 1975: 8). Pamuk ipliği, kor- şafa geçmesini sağlar (Fotoğraf 2b). don, şerit ve perde dantellerinde daha çok Halk arasında “takma gözlü” adı verilen- iri kullanılmaktadır. Yumak ve çileler halinde delikli bir iğne yardımıyla çarşaf bağı yapı- satılmaktadır. Krem ve beyaz renkleri mev- lacak ipler ya doğrudan çarşafın kendisine cuttur. ya da ekstrafora takılır (Şahin, 2006: 527). Madensel Olanlar: Altın teller, gümüş teller Bağ Tahtası: Bağ tahtası farklı boyutlarda ipek veya yün içine sim katılarak yapılmış çarşaf bağı yaparken kumaşın düzgün dur- iplikler (Atay, 1987: 334). Madensel liflerden masını sağlayan dikdörtgen şeklinde bir tah- elde edilmiş iplikler fantazi görünüşlü dan- tadır. Ürünün temizliği için genellikle tahta- tellerde tercih edilmektedir. Ayrıca harçlar, nın üzeri bez ile kaplanır. Bazı tahtaların üst kordonlar ve tellerin küçük helezonlar şek- kısmına alttan pamuk veya sünger yerleşti- linde bükülmesinden oluşan dantellerin uç- rilir. Bağ işi yapılırken tahta kolaylık sağ- lamaktadır. Bağ yapıldıkça çarşaf (kumaş) 297
Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi açılarak tekrar tahtaya yerleştirilip bağla- maya devam edilmektedir (Fotoğraf 2b). Tırnaklık: Eskiden düğümleri sıkıştırmak c için meşinden “tırnaklık” yapılıp başparma- ğa takılırmış. Günümüzde tırnaklık madeni 5.2.2. Gereçler bir kutudan elde ediliyor. Birçok bağcı ka- Kumaşlar: Çarşaf bağı için Kastamonu ilin- dın tırnaklığı hiç bilmez. Başparmaklarının de dokunmuş “Sarı Kıvrak” denilen “Dev- tırnakları ile düğümleri ustaca sıkıştırırlar. rekâni Bezi” çarşaflık kumaşalar kullanıl- Bağcılıkta en önemli konu, düğümler ara- maktadır. Bunun yanı sıra günümüzde ev sındaki mesafeyi iyi ayarlamak ve düğümle- tekstilinde kullanılan kumaşlar kullanılmak- ri çok iyi sıkıştırmaktır. Usta çarşaf bağcıları tadır. için “onun gibi kimse tırnak vuramaz” der- Genellikle iki tip çarşafa bağ yapılır. Düz ler (Tan, 2007: 213). Düğümleri sıkıştırmak çizgili, kareli pamuk ipliği çarşaflar veya için kullanılan metalden yapılmış tırnaklık- kıvrak pamuk ipliği ile dokunmuş çarşaflar lar mevcuttur (Fotoğraf 2c). (Erdoğdu, 2018: 403). İplikler: Bağlarda iki çeşit iplik kullanılmak- Fotoğraf 2 a. tadır. 1. Kasarlı veya kasterli yirmi numara Dantel Tığları pamuk ipliği, 2. Merserize veya fantaziye (Çap Ölçüleri iplik. Merserize iplik, motifleri daha iyi gös- mm.) (Atay, 1987: terdiğinden ve daha dayanıklı olduğundan 331), b. İp Takma tercih edilmektedir (Tan, 2007: 213). (Bağ) İğnesi-Bağ Tahtası (Megep, 2012: 6), c. Tırnaklık (URL 1) a Eskiden çarşafın kenarındaki atkı iplikleri çekilerek, sadece çözgü iplikleri ile çarşaf kenarları bağlanırdı. Bu tür bağ sanat değe- ri en yüksek olanıdır (Erdoğdu, 2018: 404). Günümüzde çarşaf bağında yapılacak ürün çeşidine göre iplikler kullanılmaktadır. En sık kullanılan pamuk ipliğidir. Fantazi iplik- ler de parlak görünüşlü ve pamuk ipliğinden daha sağlam olduğu için ürün çeşidine göre tercih edilmektedir. b 298
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196
- 197
- 198
- 199
- 200
- 201
- 202
- 203
- 204
- 205
- 206
- 207
- 208
- 209
- 210
- 211
- 212
- 213
- 214
- 215
- 216
- 217
- 218
- 219
- 220
- 221
- 222
- 223
- 224
- 225
- 226
- 227
- 228
- 229
- 230
- 231
- 232
- 233
- 234
- 235
- 236
- 237
- 238
- 239
- 240
- 241
- 242
- 243
- 244
- 245
- 246
- 247
- 248
- 249
- 250
- 251
- 252
- 253
- 254
- 255
- 256
- 257
- 258
- 259
- 260
- 261
- 262
- 263
- 264
- 265
- 266
- 267
- 268
- 269
- 270
- 271
- 272
- 273
- 274
- 275
- 276
- 277
- 278
- 279
- 280
- 281
- 282
- 283
- 284
- 285
- 286
- 287
- 288
- 289
- 290
- 291
- 292
- 293
- 294
- 295
- 296
- 297
- 298
- 299
- 300
- 301
- 302
- 303
- 304
- 305
- 306
- 307
- 308
- 309
- 310
- 311
- 312
- 313
- 314
- 315
- 316
- 317
- 318
- 319
- 320
- 321
- 322
- 323
- 324
- 325
- 326
- 327
- 328
- 329
- 330
- 331
- 332
- 333
- 334
- 335
- 336
- 337
- 338
- 339
- 340
- 341
- 342
- 343
- 344
- 345
- 346
- 347
- 348
- 349
- 350
- 351
- 352
- 353
- 354
- 355
- 356
- 357
- 358
- 359
- 360
- 361
- 362
- 363
- 364
- 365
- 366
- 367
- 368
- 369
- 370
- 371
- 372
- 373
- 374
- 375
- 376
- 377
- 378
- 379
- 380
- 381
- 382
- 383
- 384
- 385
- 386
- 387
- 388
- 389
- 390
- 391
- 392
- 393
- 394
- 395
- 396
- 397
- 398
- 399
- 400
- 401
- 402
- 403
- 404
- 405
- 406
- 407
- 408
- 409
- 410
- 411
- 412
- 413
- 414
- 415
- 416
- 417
- 418
- 419
- 420
- 421
- 422
- 423
- 424
- 425
- 426
- 427
- 428
- 429
- 430
- 431
- 432
- 433
- 434
- 435
- 436
- 437
- 438
- 439
- 440
- 441
- 442
- 443
- 444
- 445
- 446
- 447
- 448
- 449
- 450
- 451
- 452
- 453
- 454
- 455
- 456
- 457
- 458
- 459
- 460
- 461
- 462
- 463
- 464
- 465
- 466
- 467
- 468
- 469
- 470
- 471
- 472
- 473
- 474
- 475
- 476
- 477
- 478
- 479
- 480
- 481
- 482
- 483
- 484
- 485
- 486
- 487
- 488
- 489
- 490
- 491
- 492
- 493
- 494
- 495
- 496
- 497
- 498
- 499
- 500
- 501
- 502
- 503
- 504
- 505
- 506
- 507
- 508
- 509
- 510
- 511
- 512
- 513
- 514
- 515
- 516
- 517
- 518
- 519
- 520
- 521
- 522
- 523
- 524
- 525
- 526
- 527
- 528
- 529
- 530
- 531
- 532
- 533
- 534
- 535
- 536
- 537
- 538
- 539
- 540
- 541
- 542
- 543
- 544
- 545
- 546
- 547
- 548
- 549
- 550
- 551
- 552
- 553
- 554
- 555
- 556
- 557
- 558
- 559
- 560
- 561
- 562
- 563
- 564
- 565
- 566
- 567
- 568
- 569
- 570
- 571
- 572
- 573
- 574
- 575
- 576
- 577
- 578
- 579
- 580
- 581
- 582
- 583
- 584
- 585
- 586
- 587
- 588
- 589
- 590
- 591
- 592
- 593
- 594
- 595
- 596
- 597
- 598
- 599
- 600
- 601
- 602
- 603
- 604
- 605
- 606
- 607
- 608
- 609
- 610
- 611
- 612
- 613
- 614
- 615
- 616
- 617
- 618
- 619
- 620
- 621
- 622
- 623
- 624
- 625
- 626
- 627
- 628
- 629
- 630
- 631
- 632
- 633
- 634
- 635
- 636
- 637
- 638
- 639
- 640
- 641
- 642
- 643
- 644
- 645
- 646
- 647
- 648
- 649
- 650
- 651
- 652
- 653
- 654
- 655
- 656
- 657
- 658
- 659
- 660
- 661
- 662
- 663
- 664
- 665
- 666
- 667
- 668
- 669
- 670
- 671
- 672
- 673
- 674
- 675
- 676
- 1 - 50
- 51 - 100
- 101 - 150
- 151 - 200
- 201 - 250
- 251 - 300
- 301 - 350
- 351 - 400
- 401 - 450
- 451 - 500
- 501 - 550
- 551 - 600
- 601 - 650
- 651 - 676
Pages: