Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

1

Published by dreamtasarim, 2022-02-07 20:19:28

Description: 1

Search

Read the Text Version

Antep İşi İşlemeciliği Kaynaklar Aktürk, Mehmet (2013). “Gaziantep İlinde Yaşayan Al-Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi,1/2: El Sanatları”. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s.233-272. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Enstitüsü. Özbaş, Muzaffer (1952). Çeşitli Antep Ajurları, İstan- bul: Osmanbey Matbaası. Anonim, (1997). Gaziantep’97 Rehberi, İstanbul: Gazi- antep İl Turizm Müdürlüğü Yayınları, Özbaş, Muzaffer (1964). Çeşitli Antep Ajurları, An- kara: Öğretmen Matbaası. Barışta, H. Örcün (1995). Türk İşleme Sanatı Tarihi, Ankara: Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Özdiler, Lütfiye Güler. (1990). Geleneksel Türk İşlemele- Basımevi, 2. Baskı. rinden Antep İşi Ajurlar, Ankara: Lider Matba- ası. Baykasoğlu, Nursel. Akpınarlı, H. Feriha (2017). “Kahramanmaraş Filesi ve Günümüz Uy- Özer, Abdullah (t.y). “Ünü Dünyaya Yayılan Bir El gulamalarından Örnekler”. İdil Dergisi, 6.37: Sanatımız Antep İşi”, Yöre Edebiyat Folklor s.2595-2606. ve Sanat Dergisi, 2.8/12. Kale, B. Süheyla (2001). “Gaziantep Yöresinde Ya- Sönmez, Kezban (2005). “Gaziantep İli Nizip İlçesin- de Bulunan Geleneksel Antep İşlemeleri”, Ya- pılan Ajurlu İşlemeler ve İşlemelerle Üreti- yınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya: Selçuk lebilecek Çağdaş Tasarımlar”, Yayınlanmamış Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, El Sa- Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi natları Eğitimi Ana Sanat Dalı, El ve Makine Nakışları Eğitimi Sanat Dalı. Sosyal Bilimler Enstitüsü, El Sanatları Bölü- mü. Korkusuz, Yüksel, Süheyla (1980). Nakış, İstanbul: Tazebay, Nevzat (1960). “Antep İşinin Mahiyeti”, Ga- Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları. ziantep: Gaziantep Kültür Dergisi, 34/3, Gazi- antep Kültür Derneği. Köklü, Hülya (2002). El İşlemeleri, İstanbul: Yapa Ya- yın Pazarlama. Tokuz, Gonca (2015). “Antep İşinde Beslenme Kül- türümüzden İzler”, Metro Gastro Dergisi, 76 Köylüoğlu, Akten (2009). Kadim Şehir Gaziantep, İzmir: (Ocak-Şubat-Mart) s. 150-157. (Erişim Tari- Neşa Ofset. hi: 02 Şubat 2020 https://Catalogues.Met- ro-Group.Com/Metro-Gastro/Sayi-76-O- Megep, (2008). Elde Antep İşine Hazırlık, Ankara: Milli cak-Subat-Mart2015/Page/160-161). Eğitim Bakanlığı, Mesleki Eğitim Öğretim ve Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, El Sanat- URL 1:. http://tdkterim.gov.tr/bts/, (Erişim Tari- ları Teknolojisi Alanı, Eğitim Modülü. hi:19.01.2020) Megep, (2008). Elde Antep İşi, Milli Eğitim Bakanlığı, URL 2: “Gaziantep Ticaret Odası. (2010)”. http:// Ankara: Mesleki Eğitim Öğretim ve Sistemi- w w w. i p e k y o l u n u n u s t a l a r i . o r g. t r / i n d e x . nin Güçlendirilmesi Projesi, El Sanatları Tek- php?option=com_content&view=article&i- nolojisi Alanı, Eğitim Modülü. d=124&Itemid=333&lang=tr (Erişim Tari- hi:03.012.2019) Odabaşı, Emine (2020). Çizimler, Ankara. Öner, Meltem (2017). “Türk El Sanatlarının Kültü- URL 3: http://mebk12.meb.gov.tr (Erişim Tari- rel Belleği”, El Emeği Göz Nuru Antep İşi”, hi:19.04.2020) 49



AT ARABASI, FAYTON YAPIMI Horse Carriage, Phaeton Making Emine Nas* Abstract The horse-drawn carriage is a land vehicle developed arts fed by cultural characteristics, is a cultural concrete in the first periods in history, starting with the power of example that has a carrier function with both its form human and animal, and moving on the wheels with the and ornamental style features.In the study, which was power of technology with the power of the engine, to be prepared with the idea that it would contribute to the folk used in the transportation of people and animals and in culture, the current situation of the local profiles in the events that are considered important for communities field of horse carriage was determined and it was tried to such as war, ceremony, hunting and racing. In the history reveal the roles by introducing the ongoing value of this of the world for nearly four thousand years, Turks, who folk profession to the developing world. The mobility of are prominent in horse riding and riding, have been one horse carriages has been a factor for the profession and of the first communities to use horse-drawn carriages the art to lose their commercial efficiency and started due to their nomadic lives. The use of two-wheeled war to be included in the profession group that is about to and hunting carriages in horse-drawn carriages, which disappear over time. spread from Central Asia to the whole world BC. It is dated to the beginning of the 3000s. Horse carriage, which is Keywords: Horse-drawn carriage, craft, profession, in the group of folk professions shaped by traditional traditional, art. * Prof. Dr. Selçuk Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, El Sanatları Bölümü, [email protected] 51

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. At Arabacılığının Tanımı Tarihte göçebe uygarlıkların gelişmesine, bü- insan veya eşya taşımak için kullanılan teker- yümesine katkı sağlayan ve araç kullanımı lekli taşıtların işlevinde büyük rol oynamıştır. kadar etkili olan büyükbaş hayvanlardan biri Bu kapsamda atlı araba/at arabası; tarihte ilk “at” olmuştur. Göçebe topluluklar, yöresel dönemlerde insan ve havyan gücüyle başla- yaşamlarında ürettikleri bilgiyi ve beceriyi yarak, teknolojik gelişmelerle motor gücüyle atın seri hareketi ile birbirlerine taşımıştır tekerlekler üzerinde hareket eden yük, insan, (Ögel, 1979: 495, Sümer, 1995: 120, Belek, hayvan taşımada ve savaş, tören, av, yarış gibi 2015:113). Merkezî Asya’da göçebe uygarlı- topluluklar için önemli sayılan olaylarda kul- ğın evcil hayvanları arasında yer alan at, bu lanılmak üzere geliştirilen kara taşıtıdır. “Bir bölgede yaşayan kavimlerin tarihinde önemli hayvan koşma kültürü” (Ögel, 1979: 395) ve fonksiyonel bir rol oynamıştır. “Göçebe olarak da tanımlanabilen at arabaları, ulaşım uygarlık” olarak ifade edilebilen İslam öncesi ve taşıma işlerini kolaylaştırmak üzere ahşap bozkır kültürü içindeki en önemli unsurun ve demir aksamlar ile tasarlanmış tekerlekli “at” olduğu söylenebilir. Tarihî süreç için- araçlar olarak toplum hayatında önemli yer de kara ulaşımında insanoğlunun en temel tutmuştur. Bu grupta; büyükbaş hayvanların sorunlarından biri; insan, yük ve eşyaların çektiği kağnılar, tek veya çift atın koşulduğu taşınması-nakli olmuştur. Bu bakımdan at, arabalar, yaylı arabalar ve faytonlar yer al- konar-göçer bir topluluğun yükselmesinde maktadır. (siyasî ve iktisadi), onların bir yerden başka bir yere göç etmeleri ve yurt edinmelerinde 2. At Arabacılığının Tarihçesi önemli bir işleve sahip olmuştur. Bu bağlam- da konar-göçer hayatta insanoğlu at ile bü- Tarih içindeki ilk taşıt betimlemelerine, Gü- tünleşerek, bozkırlının ayrılmaz bir kardeşi ney Mezopotamya’da M.Ö. 4000 sonlarına hâline gelmiş ve Kâşgarlı Mahmud’un Dîvâ- doğru arkeolojik kazılarla ele geçen kil tab- nu Lugâti’t-Türk adlı eserinde “At Türkün let üzerindeki tasvirlerde rastlanmaktadır kanadıdır” sözünden anlaşılacağı üzere, ko- (Littauer Crouwel 1979, 13). Mezopotam- nar-göçer Türklerin yaşamının ayrılmaz bir ya’dan ele geçen bu en erken taşıt betimle- parçası olmuştur (Sümer 1995: 1-2, Belek, meleri M.Ö. erken 3ooo’lerde yerini çok 2015: 114). Tarih içinde insanların ihtiyaçları daha başarılı ve canlı anlatımlara bırakmış- doğrultusunda atları hem binmek hem de et tır. Özellikle “Ur Standardı” ve “Akbaba ve sütünden yararlanmak amacıyla evcilleşti- Steli” olarak bilinen iki eser, tekerlekli taşıt- rilmeye başlaması Cambridge Üniversitesi’n- ların ortaya çıktığını göstermektedir. Bir sa- den bir grup genetik bilim insanı tarafından vaş sahnesinde betimlenene bu arabalar ge- yapılan araştırmaya göre günümüzden 6000 rek kasa yapıları, gerekse dört disk tekerleği yıl önce Ukrayna otlakları, güneybatı Rusya ile daha gelişmiş bir görünüm sergilemekte- ve batı Kazakistan bölgesine rastlamaktadır. dir (Littauer-Crouwel 1979:15 vd.,Çetinka- PNAS dergisinde yayınlanan araştırmaya ya, 2002:1-2). göre, evcilleştirilmiş atlar yol boyunca kısrak- Dünya tarihinde, “dört bin yıla yakın geç- larla çiftleşerek Avrupa ve Asya’ya yayıldıkla- mişleri içinde atçılık ve binicilikte önde ge- rı belirtilmektedir. Dolayısı ile at, tarih içinde len Türkler” (Sümer, 1983:1), konar göçer sürekli dolaşım gösteren bir kültür ögesi ko- yaşamlarından dolayı atlı arabaları ilk kul- numda olmuş özellikle dinamik yapısı itibarı 52

At Arabası, Fayton Yapımı lanan topluluklardan biri olmuştur. Orta edildiği (Uzunçarşılı, 1944:197) ve Osmanlı Asya ve Çin’de çok eski çağlardan beri bi- İmparatorluğu’nda kırsal kesimde kullanı- linen bir taşıma ve nakliye aracı olan ara- lan arabanın öküzle çekilen kağnı olduğu balarının “tarihçiler ve Çin kaynakları bilinmektedir. Kent içinde araba kullanımı- tarafından M.Ö. 2000’de Asya’da icat edil- nın başlangıcı ise belirsizdir. Kanuni Sultan miş olduğu öne sürülmektedir” (Anonim, Süleyman’ın (1520-1566) Sigetvar Seferi’n- 1971:195,Akurgal, 1998: 136). Türklerin de ölmesi üzerine cenazesinin arabayla ge- İslâmiyet’i kabulü ile beraber, ilk Müslü- tirilişini gösteren minyatür, “Osmanlılarda man Türk devletlerinde, Selçuklularda ve araba tarihi” açısından önemli bir belgedir. Osmanlılarda da at arabalarının kullanıldı- Minyatürdeki araba betimlemeleri araba- ğı düşünülmektedir. Anadolu ve Rumeli’de nın 16. yüzyıldan başlayarak kullanıldığını, yük taşımacılığında genellikle uzun mesafe- ancak yaygın olmadığını kanıtlamaktadır ler için deve, kısa mesafeler için araba tercih (Ödekan, 1997:121) (Fotoğraf 1). Fotoğraf 1. Kanûnî Sultan Süleyman’ın Sigetvar Seferinde 6-7 Eylül 1566 gecesi ölmesi üzerine Gizlenen Naaşının Yola Çıkarılması, Nüzhetü’l- ahbâr, 1569, TSMK, H.1339, vr. 103b-104a (Toraman, 2018:10). 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda yarısında Macaristan’ın Koçs kasabasından padişah, ailesi ve maiyeti tarafından kul- çıktığı tahmin edilmektedir. Bu arabalar lanılan arabalar “saltanat arabaları” ola- daha çok sarayda ve devlet erkânının konak- rak değerlendirilmiş olup, cenaze, hasta larında kullanılmıştr. İstanbul›un dar ve do- taşıma-ambulans, sünnet törenleri, düğün lambaçlı sokaklarında hızlı hareketi müm- ve şenliklerde gösteri amaçlı kullanılmış- kün olmayan koçu arabaların çekicilerinde tır. Saltanat arabası olarak değerlendirilen atlar ile birlikte öküzler de kullanılmaktadır. vagon tipli bu arabalara hanto-hinto adı ve- İstanbul’da özellikle taşımacılıkta kullanılan rilirdi (Miroğlu, 1997:250-251, Ödekan, koçu arabalar zamanla halk tarafından talep 1997:121). 17. Yüzyıldan itibaren Osman- görmüş ve kullanımı Anadolu’da yayılmış- lı döneminin İstanbul’unun hayvan koşulu tır. Öküz arabası (Şencan, 2016:1) olarak da ilk arabası, iki öküzün veya atın çektiği koçu isimlendirilen koçu arabasının tekerlekleri arabalarıdır. Bu tür arabalara karoça (İtal.< büyük ve yüksek ahşap gövdeli, cepheleri Lat.) ismi de verilirdi (OTDTS, 1993: 843). oyma tekniğinde motiflerle süslenmiş bir bi- Koçu tipi üzeri örtülü aracın, 16. yüzyılın ilk çime sahiptir (Fotoğraf 2. a, b, c). 53

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi b ac Fotoğraf 2. a. Yuşa Tepesi’nde Koçu Arabası 1865 Pascal Sebah, Albümin kağıt, (Guillaume Berggren, Voiture Turque, No. 67, 1880s, albumen print, Museum of East Asian Art, © RBA), Fotoğraf b. Türk Arabası (Turner, William, 1820: 480). Journal of a tour in the Levant, Vol:1, 480 pp.), Fotoğraf c. Sultanın Favorisi (Eeunuch Surrejee and Tchousbash11_published by Tyas & Paterposter Row, 1840). 54

At Arabası, Fayton Yapımı 18. yüzyıldan itibaren taşıma ve gezinti a araçlarının yapısal ve tasarım özelliğinde bazı değişiklikler görülmüş olup insanların b sarsılmadan rahat yolculuk yapabilmesi için yaylı arabalar yapılmaya başlanmıştır. Fotoğraf 3. a. Pazar 18.yy’ın sonunda altı kişilik kâtip odası olarak Sahnesi Alberto Pasini, bilinen dingiller üzerine oturtulmuş, dört 1880 (http://circasvoices. tarafı pencereli, renkleri daha rafine ve ro- blogspot.com/2014/07/ koko üslubundaki zengin süslemeleri ile bir alberto-pasi nis-circassian- oda şeklindeki arabalar ve dört kişilik talika paintings.html), Fotoğraf denilen tek veya çift atla çekilen üzeri tenteli b. Sultan Sarayı’nın uzun arabalar ve yük taşımayı amaçlayan, hanımları gezinti yerinde tek veya çift atlı, kutu biçiminde sandık deni- (Brindesi, Jean. Souvenirs len halkın kullandığı arabalar görülmekte- de Constantinople, Paris, dir (Gülersoy, 1993:289-290). [Imp. Lemercier, 1845]). 19. yüzyılın son çeyreğinde “Körüklü, açık İstanbul dışında taşra illerinde kullanılan binek arabası” anlamına gelen Fransızca arabalar ise başlıca iki tipleme şeklindeydi. kökenli fayton kelimesi ile anılan faytonlar Av- Bunlardan biri, üzeri meşin kaplı binek ara- rupa’dan ithal edilerek sosyal hayata girmiş balarıydı ki, bunlara yaylı denirdi. Diğeri de olup oldukça popüler hale gelmiştir. Fayton- Tatar arabası veya vurgun denilen yük araba- lar dört veya iki atla çekilen ön tekerlekleri larıydı. Sivas taraflarında, dört at ile çekilen küçük, arka tekerlekleri büyük, tek oklu ve büyük vurgunlara barhana adı verilmekteydi. çift at koşulu taşıtlardı. Pek çok çeşidi bu- Dört atla çekilen ve genelde Rumeli’de yay- lunan faytonlar; lando-landon (dört kişilik, gın olan arabaya da boğdan arabası denilir- karşılıklı iki kanepeli ve ön ile arkadan iki di. Türk tarihi içinde özellikle 17-19. Yüz- körüklü, üstü kapanan fayton), kupa (haline yıllarda kullanımı artan at arabaları gerek tamamen ahşap malzemeli, iki kişilik, üstü halk gerekse saray çevresinde rağbet gören kapalı, yan pencereleri camlı, kutu biçimin- bir teknoloji simgesi olmuştur. Özellikle Av- deki fayton), kaleş-kaleska (yarım karoserli rupa ülkelerinden ithal edilen örneklerden küçük boyutlu fayton), briçka (üstü tente ile esinlenilerek imal edilen saltanat arabaları kapalı, tek atla çekilen ve gece yolculuğu zengin malzeme ve süsleme özellikleri ile fo- için her iki yanında lambalar bulunan fay- toğraflar, çizimler, minyatürlerdeki betimle- ton) bato (tekerlekleri lastikli, zarif ve este- meler ve günümüzde Müzelerde sergilenen tik gövdeli fayton), brik (sayfiye yerlerinde örnekleri ile Osmanlı dönemi sanat üslubu kullanılan tam ve yarım hasır kaplamalı iki ve estetik zevkini yansıtan birer sanat nes- tekerlekli fayton), kabriyole (parlak metalik nesi konumundadır. At arabalarının halk ta- renkli karoserli, tek at koşulu, yan yana iki kişi alabilen fayton), kap (gösterişli renk ve süslemelerden oluşan tasarıma sahip fayton) Osmanlıda yaygın kullanım alanı bulmuş- tur (İpşirli, 1991:244; Tepeyran,1998: 46; Gülersoy 1993: 289-290) (Fotoğraf 3. a, b). 55

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi rafından taşımacılıkta kullanılan türleri 19 makinesi, delik delme ve şekilli olarak oyma, a ve 20. Yüzyıllarda Balkan muhacirlerinden yontma işlerinde torna makinesi, kepçe, ka- öğrenilen bir halk mesleği olarak devam vale-kavela topu, yüzeydeki pürüzleri dü- etmiş olup paralel olarak marangozluk, de- zeltme işlerinde titreşimli zımpara makinesi, mircilik, nalbantlık, semercilik, saraçlık, bo- törpü ve eğe takımları, delik delme işlerinde yacılık gibi zanaat dallarının de gelişmesine matkap, zımba, sıkıştırma işlerinde işken- katkıda bulunmuştur. ce , mengene, pafta takımları, mil, yüzey düzeltme ve tıraşlama işlerinde el planyası 3. At Arabacılığında Kullanılan (el rendesi), çivi çakma, birleştirme, demir dövme, şekil verme işlerinde çekiç ve balyoz Malzemeler takımları, baskı takımları, ispit kalıpları, ta- koz kalıpları, yontma, ayırma ve parçalama 3.1. Hammadde işlerinde keser, birleştirme ve sökme işlerin- de pense ve kerpeten, ince kesim işlerinde At arabası yapımında ağaç ve demir olmak testere (bıçkı) ve ışkı, ölçü alma ve eşitleme üzere iki temel hammadde kullanılmaktadır. işlerinde gönye, kumpas, metre, pergel, şe- Ana hammaddeyi oluşturan ağaçlar; Ada- rit, dingil mastarı ağaç oyma işlerinde oluk- pazarı, Bolu-Düzce, Bursa-İnegöl, Antalya lu kalemler, sıvama ve boya işlerinde spatula ve Alanya’dan temin edilen gürgen, çam ve ve çeşitli fırçalar, sıcak demir işlerinde ocak, Konya’dan temin edilen dişbudak olmuş- örs, soğutma havuzu, kıskaç, metal bileme tur. Sağlam ve dayanıklı olmaları açısından işlerinde çapraz verme makinesi’dir (Nas, tercih edilen bu ağaçlardan; gürgen ağacı 2005: 72-74) (Fotoğraf 4. a, b). araba oku, ön düzen yastığı, dingil takozu, alt ve üst kasaların yapımında, çam ağacı arabanın alt taban bölümü (oturma tahtası) ve yan kasa bölümlerinin yapımında, dişbu- dak ağacı ise tekerlek yapımında kullanılır. Ağaçların iyi kurutulmuş olması araba iske- letinin kalitesindeki önemli göstergelerden- dir. Arabayı meydana getiren ağaç parçalar birleştirme işlerinde ve araba alt aksamında yer alan parçalarda demir kullanılmaktadır. Yardımcı hammaddeler boyamada; macun, zımpara, astar boyası, yağlı boya, boyaları inceltmede gaz ve benzin, kerestedeki çatlak ve budakların kapatılmasında üstübeç tozu ile bezir yağından hazırlanan macun kulla- nılır (Nas, 2005: 71-72). 3.2. Hammadde Alet ve Makineler Kullanılan makine ve aletler sırası ile; ke- Fotoğraf 4. a. - b. Üretimde kullanılan ağaç tezgahı ve demir işleri sim işlerinde hızar, yüzey ve kenar düzelt- alet-ekipmanları Konya (Nas, 2005:72-74). me, traşlama işlerinde planya, el rendesi (el planyası), kalınlık eşitleme işlerinde kalınlık 56

At Arabası, Fayton Yapımı b 4. Yapım Tekniği Teknolojik gelişmelerin pozitif etkisi ile At arabasını oluşturan bu iki ana bölümün ebazı pafrçalar elde, bazırları ise makinede pek çok ayrıntılı parçası bulunmaktadır. hazırlanmakta olup, her biri, at arabasının Bu parçalar Anadolu’da temel olarak aynı farklı bölümlerini oluşturmaktadır. Tek bir isimlerle adlandırılmış olmakla birlikte usta tarafından aynı atölyede, el işçiliği ile yöresel bazı detaylarda farklı isimler de birleştirilen araba imalatı disiplinlerarası alabilmektedir. Arabayı oluşturan ağaç bir üretim süreci gerektirir ve usta, hem parçalar sırası ile; ok-mil (hayvanlarla ara- ağaç işçiliğinde marangoz hem de demir ba gövdesi arasındaki ilişkiyi kuran ve ara- işçiliğinde bir demircinin bilmesi gereken banın gidiş yönünü belirleyen ağaç), ara işleri uygular. At arabaları üst yapı ve alt ağacı (yaylı arabalarda ön ve arka dingili yapı olarak iki kısımdan oluşmakta oluşur. birbirine bağlayan uzun ağaç parça), bo- Ustalar üst yapıyı “ağaç işleri”, alt yapıyı yunduruk (hayvanların birlikte yürümesini “demir işleri” olarak birbirinden ayırmış- sağlamak için boyunlarına geçirilen ağaç), lardır. Bu şekilde iki bölüme ayrılan ara- falaka (araba okunun dibinde ve yanların- baların ağaç ve demir işleri aynı atölyede da bulunan ucuna koşum kayışlarının tut- yapılmaktadır. turulduğu ağaç, arabaya iki at koşulması halinde gürgen ağacından yapılmış falaka 57

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Fotoğraf 5. a. Alt oka geçirilir), eğri ağaç - eğilim - eylim (ara- kasa-sandık (alt kasa üzerinde yer alan, ağaç- yapıda bulunan demir bada iki okun ortasında bulunur ve tek ko- tan yapılmış kenarları 10-15 cm yükseltilmiş şulan atın üzerine geçer), takoz (alt yapıdaki bölümdür), çekmece (arabanın ön tarafında, ön düzen, b. Alt yapının demir parçaların oynamaması ve aşınma- ağaçtan yapılmış kutuya benzer çıkıntılı bö- ması için kullanılan ağaç tutucu parçalar), lümdür. Arabayı süren kişi, üzerine oturup tamamlanmış hali, c. şasi (arabada alt yapı üzerinde bulunan ana arabayı sürmek ve arabada ihtiyaç duyulan Konya yaylısı, Konya gövde ve iskeleti taşıyan ağaç bölüm), taban eşyaları koymak ve için kullanır), yemlik -yon- tahtası (alt kasanın tabanını oluşturan, ağaç calık (çekmecenin önünde atın yiyeceği yon- (Nas, 2005: 74-86). parça), üst kasa-sandık (tekerlekler üstünde ca, saman v.b. gibi bitki ve otları koymaya oturma yeri ya da yük koymaya yarayan yarayan ağaç bölüm)’tır. Arabanın demir ağaç araba gövdesi), arabayı hareket etti- parçaları ise; çark (yaylı arabaların ön düze- ren ağaç tekerlek (arabanın alt yapısındaki en ninde dönüşleri sağlayan ve ortada yer alan önemli parçadır. Önde ve arkada iki adet demir parça), ön düzen demiri (arabanın ön olmak üzere toplam dört adettir. Bir teker- düzeninde çarka bağlı bulunan, uç kısım- lek içten dışa doğru; göbek, parmak ve ispit ları kıvrımlı yarım daire şeklindeki iki adet olarak üç ayrı bölümden meydana gelmek- demir parça), yay (tekerleğin yarattığı sar- tedir), alt kasa (şasi üzerinde bulunan ağaç- sıntıyı azaltmak ve sallanmayı önlemek için tan yapılmış dikdörtgen, kenarları yüksek bir çift ya da daha fazla sıcak demir işçili- bölümdür), makas (özellikle yük çeken ağır ğinde hazırlanan yay biçimli demir parça), yük arabalarının alt yapısında önde ve ar- dingil (arabanın alt düzeninde, tekerleklerin kada olmak üzere iki adet halinde bulunan bağlantısı olan dingil, araba genişliğine göre makas biçimli kenarlarına ince demir şerit- demirden yapılan ve teker göbeklerine bağlı ler çakılarak çevrelenmiş ağaç parçalardır. olan uzun bir parça)’dir (Nas, 2005: 74-86) Arabada dönüşler ön makastan olur), üst (Fotoğraf 5a-5b-5c). b c a 58

At Arabası, Fayton Yapımı Ağaç ve demir işçiliği biten ve tüm parça- önce fırçaya aldığı mavi renkle bulutlar, su, Fotoğraf 6. a. ların montajı yapılan at arabasında süsleme dere, göl, deniz gibi birimleri boyamakta, Çiçekleme işlemi, Konya aşaması olan “çiçekleme-resimleme” ye ge- ikinci dönüşünde bulutların veya gölün ü- (Nas, 2005: 87-90), b. çilir. Ağaç gövde ve diğer parçalar üzerinde- zerinde beyaz renkle ikinci bir bulut ya da Çiçeklemede şablon ile ki çatlakların giderilmesi ve yüzeye tam bir köpük, dalga, ördek, üçüncü dönüşünde harf boyama işlemi, netlik sağlamak için; üstübeç ve beziryağı ka- yeşil renkle ağaçlar, çimler, dördüncüde ise Konya (Nas, 2005: rışımından hazırlanan macun tekerlekler de siyah renkle ağaçlara gölge vererek, bulut- 87-90), c. Süsleme dahil olmak üzere arabanın ince bir tabaka lardaki kuşları ve göldeki ördeklerin ayrın- kompozisyonu detay halinde sürülür. Macun yaz mevsimi ise 1-2 tılarını boyamaktadır. Bitkisel süslemenin görünüm, Konya (Nas, gün, kış mevsimi ise 3-4 gün kadar bekletilip ağırlıklı olduğu komposizyondaki çiçeklerin 2005: 87-90). kuruduktan sonra, zımparalanır ve üzerine yapımında da fırçanın bir yarısı seçili renk astar boyası ve zemin rengi oluşturan zemin diğer yarısı da o rengin bir ton açığı ya da kat boyası sürülür. Yağlı boya kullanılarak koyusuna batırılmış olup, bir vuruşta ve da- boyanan zemin kat rengi kuruduktan sonra iresel hareketlerle çiçeğin biçimi ve hare- boyasında çiçekleme işlemine geçilir. keti tamamlanmaktadır. Bir at arabasının çiçeklemesi 2-4 saatte bitmektedir. Süsle- me tasarımı biten arabanın belirli yerlerine maniler, iyi dilek ve temenniler, yapan ve boyayan usta yada atölyelerin isimleri ya- zılacak ise; kartondan hazırlanan şablonlar yardımı ile boyanmaktadır. Arabanın üst a b Kullanılacak renkteki yağlı boyalar ben- zinle inceltilir sonra da, boyalar renk ton- laması yapmak için belli oranlarda gazyağı ile karıştırılır. Boyacı ustasının kendi özgün motifleri ve kompozisyonunu önceden be- lirlemeksizin doğaçlama bir şekilde ve ara- ba yüzeyine eskiz yapılmadan direkt olarak boyamaya başlar. Süslemelerde kullanılan motifler konuları bakımından bitkisel, geomet- rik, nesneli, figürlü ve yazılı olarak gruplandırıl- maktadır. Belli bir kalıp/şablon kullanma- dan çiçekleme yapan ustalar, tasarladıkları süsleme kompozisyonuna göre araba kasa- sını ünitelere ayırmaktadır. Özgün tasarım- larda belirlenen renkler tonlama sırasına göre seçilerek belirlenir ve usta tasarladığı motife uygun rengi fırçasına alarak araba- nın yüzeyinde yer alan seçili motif ve renk- teki tüm ögeleri bir seferde boyar. Örneğin; 59

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi kasası boyandıktan sonra tekerlekler araba- nın tabanına da isteğe göre manzara resmi ya monte edilmeden tek tek veya araba üze- boyamaktadırlar. Arabanın boya işlemi ta- rinde elle çevrilerek boyanmaktadır. Ustalar mamlandıktan sonra 1-2 gün kurumaya bı- dekoratif amaçlı kullanılan minyatür bo- rakılmaktadır (Nas, 2005: 88-91) (Fotoğraf yutlardaki maket at arabalarının üst kasası- 6 a, b, c, Fotoğraf 7. a, b, c). c a b c Fotoğraf 7. a. Konya yaylısı önden görünüm, Konya (Nas, 2005: 87-90), b. Konya yaylısı yandan görünüm, Konya (Nas, 2005: 87-90), c. Minyatür at arabası Konya (Nas, 2005: 87-90). 60

At Arabası, Fayton Yapımı 5. Türkiyede At Arabacılığı ve değerlendirilen sanat ve zanaatların hem ticari hem de sanatsal sürdürülebilirliği za- Faytonculuğun Durumu, İcra man içinde olumlu toplumsal ve ekonomik değerlerin kazanılmasını sağlayacaktır. Kül- Edilen Yöreler, Ustalar türün küreselleşmesi düşüncesinin giderek yaygınlaştığı çağımızda geleneksel değer- Günümüzde, kendine özgü formu, yapım lerimizin yalnızlaştırılarak ötekileştirilmesi ve süsleme teknikleri ile tekerleğinden kasa- Türk tarih ve kültürü açısından düşünülme- sına kadar bir kültür varlığı haline dönüş- si gereken önemli bir konudur. Bu noktada müştür. İşlevi azalsa da dekoratif amaçlı bir bilimsel araştırmalar ile elde edilen bulgula- kültür ve sanat nesnesi olarak mekanlarda rın sanat etkinliklerinin yarattığı toplumsal varlık bulmaya devam etmektedir. Sanatın etki ile birleştirilmesi ve tarih içinde kültürel kültürel zenginliğin içindeki dinamik yapı- belleğin oluşmasında temel görevi olan halk sı düşünüldüğünde, at arabacılığı-faytonculuk mesleklerinin yeni tasarım özellikleri ile top- hem bir meslek hem de bir sanat olarak çok luma entegre edilmesi mümkündür. yönlü düşünülmesi ve devamlılığın sağlan- ması konusunda çaba gösterilmesi gereken Günümüzde Afyonkarahisar (Salih Yılmaz Bey- bir alandır. Özellikle işlevsel anlamda de- tür, Ahmet Manga, Mehmet Manga), Akşehir ğerini yitiren bir obje konumunda olan at (Süleyman Çekiç,) Aksaray (Osman Öcal), Ba- arabaları dünyadaki yapısal değişime ayak lıkesir-Havran-Edremit (Ahmet Büken, İbrahim uyduramamaktadır. Bu kapsam içinde tu- Örs), Bursa (Mehmet Dalçın), Isparta-Yalvaç rizme yönelik hareket ve yenilikler çerçe- (Zafer Erdal, Yaşar Küçüker), İnegöl (Mustafa vesinde özellikle faytonlar değerlendiril- Pesen), Karaman (Abdurrahman Özer), Konya meye devam etmekte olup, hayvan hakları (Resul Uzun, Hasan Hüseyin Bahadır, Musa düşünüldüğünde ise toplumda gereksiz ve Ünal, Hüseyin Ertavukçu, Erol Tartan), Ma- antipatik bir etki de yaratmış olmaktadır. nisa-Akhisar-Turgutlu (Faik Ünaler, Mehmet Çözüm olarak değerlendirilebilecek öneri Ateşcan, Sami Özkarkın, Hikmet Baki, Ali Çam, niteliğindeki düşüncelerden en önemlisi; at İlhan Şafak, Ercan Sertoğlu, Selçuk Sertoğlu, Şe- arabacılığı-faytonculuk alanındaki daralmanın fik Güneş, Bülent Güneş-Şehzade Fayton, Murat farklı tasarım ve sanat yorumları ile günce- Kabasakal-Güneş Fayton), Nevşehir (Ali Koca- le taşınmasını sağlamak ve işlevsel anlamda türk) illerinde 2. ve 3. nesil olarak mesleği yeni bakış açıları geliştirmektir. Ülke gene- icra etmeye çalışan az sayıda usta ve atöl- linde el sanatı-zanaatı araştırmaları ile ilgi- yeler1 tarafından geleneksel at arabası ve li destinasyonlar, temsilciler, ürünler, üslup fayton üretimi devam etmektedir. Bu usta özellikleri ve etki alanlarının belirlenerek ve atölyelere ilaveten minyatür at arabası belgelenmesi büyük önem taşımaktadır. ve fayton yapımına hobi olarak başlayan Bu çerçevede son yıllarda kültürel mirasın ve devam eden kişiler de mevcuttur. önemli bir bölümün oluşturan halk mes- lekleri/zanaatlara yönelik faaliyet ve araş- tırmalar ile toplumda ortaya çıkan farkın- dalık umut verici bir hal almıştır. Yapılan çalışmalar ile kültürel miras yelpazesi içinde 1 Manisa’nın Akhisar ilçesinde Güneş Fayton ve Şehzade Fayton tarafından aslına uygun fayton imalatı yapılmaktadır. Bkz. https://www.sehzadefayton.com.tr/, http://gunesfayton.com.tr/ 61

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Kaynaklar Akurgal, Ekrem (1998). Anadolu Kültür Tarihi, An- Noyan, Mustafa. “Tarih Boyunca İstanbul Faytonla- kara. rı”, https://www.zdergisi.istanbul/makale/ tarihbo yunca-istanbul-faytonlari-190. Anonim, (1971). “Araba”, Türk Ansiklopedisi, Cilt:. 3, İstanbul, 1971. OTDTS (1993). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Söz- lüğü. Haz. M.Zeki Pakalın, İstanbul. Belek, Kayrat (2015). Eski Türklerde At ve At Kültürü, Gazi Türkiyat, Bahar/16, Ankara, s. 111- Ögel, Bahaeddin, (1979). Türk Kültür Tarihine Giriş 1, 128. Göktürkler’den Osmanlılar’a Türk’lerde Köy ve Şehir Hayatı, Ankara. Brindesi, Jean (1845). Souvenirs de Constantinople, Paris. Ödekan, Ayla (1997). “Araba”, Eczacıbaşı Sanat Ansik- Cresswell Donald. H., Hitchings Sinclair.H (1975). lopedisi, C.1, YEM Yayınları, İstanbul. The American Revolution in drawings and prints, U.S. Govt. Print. Off, Washington. Sümer, Faruk (1983). Türk’lerde Atçılık ve Binicilik, An- kara, 1983. Çetinkaya, Göknur (2012). M.Ö. 3. Binyıl Başların- dan M.Ö. 1. Bin Ortalarına Kadar Anado- Tepeyran, Ebubekir Hazim (1998). Hatıralar, Haz. Fa- lu Arabaları, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, ruk Ilıkan, Pera Turizm ve Ticaret A.Ş., İstan- Aydın: Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal bul, Bilimler Enstitüsü. Toraman Burcugül (2018). Kanûnî’nin Son Seferini Konu Diyarbekirli, Nejat (1972). Hun Sanatı, İstanbul, 1972. Alan Bazı Tasvirlerdeki Sembolik Dil Üzerine. Os- manlı Araştırmaları/The Journal of Otto- Gamm, Niki (2014). “Getting around Ottoman İstan- man Studies, LII, 1-40. bul”, 30 August 2014, https://www.hurriyet- da ilyne ws.com/getting-around-ottoman-is- Turner, William (1820). Journal of a tour in the Levant : In tanbul-71066, Erişim Tarihi 08.12.2020. Three Volumes, Vol:1., London : John Murray Albemarle Street. Gülersoy, Çelik (1993). “Arabalar” Dünden Bugüne İs- tanbul Ansiklopedisi, C.1, İstanbul. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1944). Osmanlı Devleti Teşki- latından Kapıkulu Ocakları, II. Cebeci, Topçu, Top Littauer Mary Aiken, Crouwel, J. H (1979). Wheeled Arabacıları, Humbaracı, Lağımcı Ocakları ve Kapı- vehicles and ridden animals in the Ancient Near East. kulu Süvarileri, TTK Basımevi, Ankara. Leiden: Brill.  İnternet Kaynakları Miroğlu, İsmet (1997). “Osmanlı Yol Sistemine Dair, İ.Ü.E.F. Tarih Enstitüsü Dergisi, 15, İstanbul, s. URL1:http://www.hunersencan.com/uretim/ma- 241-252.  kaleler/0_okuz_arabasi.pdf, Erişim Tarihi 10.12.2020. İpşirli, M (1991). “Araba”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 3, İstanbul. URL2:http://circasvoices.blogspot.com/2014/07/ alberto-pasinis-circassian-paintings.html Eri- Nas, Emine (2005). Günümüz Konya’sında Yaşayan şim Tarihi 07.12.2020. Bazı Sanatlar, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bi- limler Enstitüsü, Sanat tarihi ABD, Doktora Tezi, Konya. 62

B



BAKIRCILIK Coppersmithing Emine Karpuz* Abstract Coppersmithing is an art of producing housewares whose used with the purpose of prestige. These decorations raw material is copper. The production of kitchenwares are similar to the other decorations of this period. The has been continued for centuries, particularly in decoration concept and motifs are stated in terms of Anatolia. In this research, after being in the centres of their types. It is recommended to study throughout the the coppersmithing in Anatolia, the data collected about country only to register the coppersmiths. copper ware from some museums and houses and also about copper ware production in the workshops The works in the museums and houses of Anatolia are analyzed and given. The research methods such clearly demonstrate that coppersmithing is an art that as literature review, field research, observation and has been lasting for centuries. The use of the utensils interview were used for data collection. from materials such as aluminium, glass, steel and enamel as a result of technological developments and In this research, the data about the history of the requirement of tinning process for copper use have coppersmithing, the centres of the coppersmithing in decreased the interest in coppersmithing. Therefore, it is Anatolia, the techniques of production-connection and probable to state that the number of representatives of decoration and the tools used in coppersmithing are this craft has been decreasing in recent years. The young stated. Commonly used copper kitchenwares substantially should be directed and encouraged to the education of vary by production materials and their functions. In this art and the copper works that come until today should research, copper wares are classified by their functions. be in the museums and special collections. Precautions Accordingly, they are analyzed as food preparing and should be taken against the degeneracy of decorations on cooking vessels, service and presentation utensils, copper works and support should be taken from experts keeping and carrying containers and water vessels. on design. Furthermore, the types are briefly defined in terms of their shapes and functions in each class. Decorations are seen on a great deal of copper Keywords: Coppersmithing, Anatolia, techniques, presentation, service and container utensils of Anatolia decoration, types of vessels. * Dr. Emekli Öğretim Üyesi, [email protected] 65

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Bakırcılığın Tanımı Bakırcılık, Ankara; Erginsoy, Ülker (1978). İslam Maden Sanatının Gelişmesi, İstan- Hammaddesi bakır olan madenin levha bul; Kayaoğlu, İ.Gündağ (1984). “Bakır haline getirilmesi ve elde işlenmesi sonucu Kap Yapım Teknikleri- Dövme Tekniği”, bir eşyaya dönüştürme sanatıdır. Gelenek- Folklor ve Etnografya Araştırmaları, s. 215-265 sel olarak yüzyıllardır sürdürülen bu sanatın adlı eserler sayılabilir. ortaya koyduğu eserler en çok Türk evinin Anadolu’nun geleneksel evleri, saray ve mutfağında geniş bir kullanım yeri bulmuş- tekke-dergâh yapılarının planı içerisinde tur. kısmen de olsa mutfakların incelendiği ya- Mutfakta kullanılan eşyalar yapım malze- yınlar bulunmaktadır. Ayrıca saray, dergâh meleri ve fonksiyonlarına göre büyük çeşit- ve tekkeler ile müze evlerde de zengin bakır lilik gösterir. Bu kapların en büyük grubunu eserlerle karşılaşılmaktadır. tür ve fonksiyon bakımından madeni eşya- Bakır kapların yöresel olarak incelendiği, lar oluşturur. Demir, pirinç, tunç yanında form, fonksiyon ve süslemeleri konusun- çoğunluğu bakır malzemeden yapılan bu da bilgi veren yayınlardan bazıları; Bilget, kapların süsleme özellikleri motif ve kom- Burhan (1974). “Sivas Müzesindeki Etnog- pozisyon bakımından dönemin diğer el rafik Eserler”, Sivas Folkloru, S.XII; Çetin, sanatları ile paralellik gösterir. Bu araştır- Perihan (1956). “Etnografya Müzesindeki mada ulaşılan veriler ve değerlendirmeler, Bakır Eserler Üzerine Araştırma”, Ankara, araştırmacının Anadolu’da maden sanatları TED, S.1, s. 96-101; Kayaoğlu, İ.G (1982). ve de özellikle bakırcılık konusundaki son “Buckets(Bakraçlar)”, İstanbul, Turing Bel- 25-30 yılı kapsayan bilimsel araştırma ve leten, S. 69/348, s. 72-79; Aynı yazarın, gözlemlerine dayanır. Ayrıca geniş bir lite- (1980), “Copper Cauldrons”, Turing Belleten, ratür taraması yapılmıştır. Bu konuda pek S.66/345, s. 49-56; (1979).“Copper Ewers”, çok merkezde alan araştırma yapılmıştır. Bu Turing Belleten, S.63/343, s. 52-61; (1975). merkezler arasında Anadolu bakırcılığı aça- “Copper Jugs”, Turing Belleten, S.65/344, s. sından da önem taşıyan başta Konya olmak 48-55; (1984). Anadolu’da Yaşayan Bakır üzere, İstanbul müzeleri (Sadberk Hanım İbrik Biçimleri”, I. Ulusal El Sanatları Sem- Müzesi, Topkapı Sarayı, Türk İslam Eserle- pozyumu Bildirileri, İzmir, s.263-266; Koşay, ri Müzesi), Ankara, Edirne, Tokat, Kayseri, H.Z (1957). “Türkiye Halkının Maddi Kül- Kırşehir, Çankırı, Sivas, Gaziantep, Şan- türüne Dair Araştırmalar”, TED, S.II, s.7- lıurfa, Rize, Trabzon, Afyonkarahisar, Er- 28; Özergin, M.K (1968). “Afyon’da Dövme zurum, Erzincan müze ve özel koleksiyon- Bakırcılık”, TFA, C.11, S.224, s.4683-4685. lardaki bakır eserler görülmüş, incelemeler yapılmıştır. Adı geçen yörelerdeki bakırcı 2. Bakır Madeninin Üretim atölyelerinde ustalarla mülakat gerçekleşti- Tarihçesi ve Bakırcılık Merkezleri rilmiştir1. Araştırma konumuzla ilgili teknik konusun- Bakır, tabiatta filiz halinde ve serbest olarak da kapsamlı bilgiler içeren yayınlar arasın- bulunan bir madendir. Değişik madenlerle da; Arlı, Mustafa (1984). Beypazarında Dövme birleşip ortaya tunç, pirinç gibi çok farklı 1 Araştırmalarımıza destek veren, yardımcı olan tüm müzecilere, ustalara, kaynak kişilere sonsuz teşekkür ediyor, hayatta olanlara sağlık ve uzun ömür, vefat edenlere rahmet diliyorum. 66

Bakırcılık bir maden çıkabilir. Bakırın insanoğlu tara- Maden(Ergani), Küre gibi zengin maden fından keşfedilip çinko ve kalay ile karıştı- yataklarının var olduğunu ve işletildiğini bi- rılarak tunç elde edilmesi uygarlık tarihin- liyoruz (Belli-Kayaoğlu 1993: 22-23). de yeni bir çağın başlamasına yol açmıştır. Selçuklu ve Beylikler döneminde Küre ba- Neolitik çağ yerleşmesi Çatalhöyük maden kır yataklarının işletildiği ve yüksek gelirler işçiliğinin ilk örneklerinin görülmeye baş- getirdiği tarihçilerin aktardığı bilgiler ara- ladığı yerdir. Kurşun ve bakırdan yapılmış sındadır. Yine bu dönemde bakır ticaretini bazı boncuk ve iğne gibi küçük süs eşyaları artırmak için yurt dışından ithal edilen ba- metalürjinin ilk örnekleri olması bakımın- kırdan, düşük oranda vergi alınması konu- dan önemlidir (Dinçol, 1982: 13). sunda kanunlar çıkarılmıştır (Belli ve Kaya- Yalnız Çatalhöyük değil, Diyarbakır yakı- oğlu 1993: 75). Selçuklu döneminde maden nındaki Çayönü Tepesi kazılarında bakır işletilen merkezlerin yanı sıra Erzurum, Si- malakitten dövülerek yapılmış bız parça- vas, Kayseri, Konya gibi ticaret merkezle- ları, telden dövülmüş iğneler, boncuklar rinde bakırcılık sanatının önemli bir zanaat Neolitik çağda başka yerlerde de insanla- dalı olduğu bilinmektedir (Bayram 1991: rın maden kullanmaya geçmiş olduklarını 153). kanıtlamaktadır (Erginsoy, 1978: 11). Bu Osmanlı döneminde hem sarayın hem de madenin işlenmesinde dövme ve ısıtma gibi halkın bakır eşya kullanımına itibar etmesi basit yapım tekniklerinden yararlanılmıştır. bakırcılık merkezlerinin oluşmasını sağla- Kalkolitik çağın ardından Tunç devrinde mıştır. Bu dönemde Tokat, Sivas, Amas- Anadolu’da M.Ö. 3500’lerde tunç üretil- ya, Kastamonu, İstanbul, Afyonkarahisar, meye başlanmıştır. Kazılarda Anadolu’nun Muğla, Konya, Küre, Trabzon, Erzincan, zengin maden kültürünü en iyi temsil eden Elâzığ, Diyarbakır, Siirt, Gaziantep, Maraş, Alacahöyük, Truva başta olmak üzere bir- Mardin gibi bazı önemli merkezlerde ham çok merkezde tunç silahların yanı sıra ev bakırı, toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak eşyaları da üretilmeye başlandı. İlk çağlar- şekilde biçimlendiren atölyeler vardı (Fa- da madencilik alanında ulaşım ve teknolo- roqhi 1993: 211-231). Bakırın kalaylı kulla- jiye bağlı olarak yeni gelişmeler olmuştur. nılmasının bir gereği olarak bu merkezlerde Çok değerli silahlar, süs eşyaları, takılar ile kalaycılık ta bir ticaret ve zanaat kolu olarak kap-kacak üretildiğini kazılarda ele geçen varlığını sürdürmüştür. Sürname-i Huma- arkeolojik buluntular doğrulamaktadır. yun’da bakırcıların geçişini gösteren minya- Özellikle Doğu Anadolu’da Urartuların türlerin bulunması, Osmanlı dönemi bakır- zengin bir maden sanatı geliştirdiklerini gö- cılığı hakkında fikir verir (Resim:1). rüyoruz. Yine Urartu krallığı döneminde Bugün müzelerimizde ve bazı özel kolek- çıkarılan madenlerden silah, dini amaçla siyonlarda farklı madenlerden, çeşitli tek- kullanılan kült eşyaları ve kadın takıları gibi niklerle yapılmış ve süslenmiş eserlerle kar- eşyaların yapıldığını, kazılardan elde edi- şılaşıyoruz. Bu eserler arasında; kazan, tas, len buluntular doğrulamaktadır (Kayaoğlu ibrik, bakraç, sini, leğen, maşrapa, tepsi, ha- 1994: 58). van v,d. mutfak kullanım eşyaları, mangal, Anadolu’da özellikle Doğu, Güneydoğu ve şamdan, kandil, buhurdan gibi ısıtma ve Karadeniz bölgesinde bulunan zengin bakır aydınlatma araçları ile takılar, silahlar, kapı yatakları bulunmaktadır. Orta Çağda Muş, tokmağı gibi muhtelif eşyalar sayılabilir. Siirt-Madenköy, Bitlis, Murgul, Erzincan, 67

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 3. Kullanılan Teknikler Yükseltme usulü ise; Yüksek ve derin kap- lara uygulanır ve dıştan çekiçleyerek kaba Külçe halindeki bakıra bazı teknikler uygu- form verilir. lanarak, kullanılabilecek eşya haline dönüş- türülmektedir. Anadolu’da incelediğimiz Döküm Tekniği: Kalhanelerde eritilen made- bakırcı atölyelerinde üretim için gerekli bü- nin önceden hazırlanan kalıplara dökülerek tün araç gereçler bulunmaktadır (Görsel 1). dondurulması ile kap elde edilmesine dö- Görsel 1: Bakırcı Atölyesi (Kayaoğlu’ndan) Görsel 2: Surname-i Humayun, bakırcılar 3.1. Yapım Teknikleri küm tekniği denmektedir. Bu teknikte aynı zamanda çok sayıda eşya elde etmek müm- Dövme Tekniği (Görsel 2) Doğal madenlerin kün olmaktadır. Kalkolitik çağdan bu yana keşfedilmesiyle birlikte kullanılmaya başla- kullanılan teknik zaman içinde gelişmeler nan en eski yapım tekniğidir. Bu teknikte göstermiş, havan, mangal, buhurdan, ayna bakır külçeleri kalhanelerde eritilerek ha- gibi eserler genellikle bu teknikle yapılmıştır zırlanan kalıplara dökülmekte ve ağır çe- (Erginsoy 1978: 25). Müze ve özel koleksi- kiçlerle dövülerek levha haline getirilmek- yonlarda bakır mutfak kaplarında da bu tedir. 20. yüzyıl başlarına kadar kullanılan teknikle yapılmış kaplar görülmüştür. Ayrı- bu yöntem, bundan sonra şahmerdan de- ca bakır kapların, sap, tutamak, kapak gibi nen otomatik çekiçlerle dövülerek şekillen- kısımlarına da uygulanmıştır. dirilmeye başlanmıştır. Dövülerek levha Döküm tekniğinin içi dolu(masif) döküm, içi haline getirilen bakırın istenilen kalınlığa boş döküm ve balmumu tekniği gibi farklı getirilmesi için silindirlerden geçirilme- uygulamaları vardır (Erginsoy 1978: 25-27). si gerekmektedir. Günümüzde atölyelere Tornada Çekme ve Perdahlama (Fotoğraf 1-3): bakır levhalar istenilen kalınlıkta hazır Dökülen ya da dövülerek biçim verilen kaba halde gelmekte, onlar döverek biçim ver- çarkta form vermek için yapılan işleme tor- mektedirler. Dövme tekniğinde “çökert- nada çekme denir. Bu yöntemle daha çok me” veya “yükseltme” usulleri uygulanır. daire gövdeli, içi boş kaplar yapılmaktadır. Çökertmede, kaba içten vurularak dışarı Bu yöntem torna tezgâhlarında ve çarkta doğru taşması sağlanır. Bu teknik genellik- gerçekleştirilmektedir. Bu teknikte önce- le sini, sahan, tepsi tabak gibi sığ ve ağzı den hazırlanan ağaç kalıplar (kütük) torna geniş kaplara uygulanır. Çekiçlemede ba- tezgâhına yerleştirilir ve maden levha ka- kır esner ve incelir. Çekiçlemeye kabın orta lıba sabitlenir. Çalıştırılan torna tezgâhı kısmından başlanır ve kenara doğru gidilir. 68

Bakırcılık ile kalıbın hızla dönmesi sağlanır. Bu dön- ra taşı veya kumaş parçaları kullanılmakta- mede hazırlanan madeni levhaya bastırılır dır. Daha çok seri imalatta kullanılan torna ve levhanın kalıbın şeklini alması sağlanır. ve perdah, kabı alıcıya güzel göstermek için Yüzeyi düzeltilen kabın içindeki tahta ka- uygulanan bir yöntemdir. lıp çıkarılır. Bu işlemde bir miktar maden kaybedileceğinden yumuşak bakır tercih Bazı eşyalar yekparedir. Yekpare eşya yap- edilmektedir. Perdahlama ise kabın güzel mak ayrıca bir sanattır. Ancak günümüzde görünmesi ve yüzeyindeki pürüzlerin gide- birçok eşya farklı parçaların birleştirilme- rilmesi işlemidir. Tornada düzeltilen kabın si ile meydana gelmektedir. Günümüzde yüzeyinin zımparalanması ve parlatılması- “kaynak”, “kenet”, “lehim”, “perçin” gibi dır. Bu iş için günümüzde keçe, ince zımpa- birleştirme teknikleri uygulanmaktadır. Fotoğraf 2. Tokmakla düzeltme (Gaziantep Bakırcılar çarşısı) Fotoğraf 1. Çekiçle bakırın dövülmesi (Konya-Osman Şahin) Fotoğraf 4. Fotoğraf 3. Bakırın tornada perdahlanması. Konya Çelik kalemle kazıma tekniği (Gaziantep Bakırcılar Çarşısı) 69

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 3.2. Süsleme Teknikleri dan kaldırıldığı tekniğe, “delik-işi”, “kesme” veya “ajur” tekniği denilmektedir. Bu tek- Kazıma- Çalma Tekniği: Madeni eserlerin süs- nikte dantel gibi görüntü elde edilir. Eşyaya lenmesinde geçmişte olduğu gibi günümüz- son şeklini vermek için kesilen kenarlar tör- de de en yaygın kullanılan tekniktir. Ucu pülenerek pürüzleri giderilir. keskin çelik kalemlerle açılan yivlerdeki ma- denin kesilerek çıkarılması ile gerçekleştiri- 3.3. Kullanılan Araç ve Gereçler len süsleme tekniğidir (Fotoğraf 4). Kabartma tekniği: Çeşitli çekiç ve diğer aletler Bakırcılık sanatında kap formlarında olduğu kullanılarak ya zemin çökertilerek hazır- gibi, kullanılan araç ve gereçler yöresel ola- lanan motifin yüksekte kalması ile kabart- rak farklı isim veya söylenişler alırlar. Burada, ma(röliyef) yapılmış olur, ya da hazırlanan bu sanatın yapılmasında gerekli olan araç ge- motiflere tersten vurarak istenilen şekilde reçlere genel isimleriyle yer vereceğiz. kabartılması sağlanır. Ocak: Bakırı tavlamanın yanında, parçaların Kakma: Maden üzerine açılan yiv veya yuva- birleştirilmesinde kullanılan kaynak yapı- lara istenilen cins ve renkteki başka maden- mında ve kalay işlerinde kullanılır. lerin kakılması ile yapılan süslemeye denir. Örs: Üzerinde bakırı dövmeye ve şekillen- Savatlama: Maden üzerine açılan yivlere, kü- dirmeye yarayan alettir. Uygulanacak yü- kürt ve maden karışımı olan niello(savat) adı zeye göre çeşitli biçimlerde örsler bulunur. verilen karışımın doldurulması ile yapılan Yuvarlak başlı örsler, “L” örsleri, “T” örsleri süsleme tekniğidir. gibi adları vardır. Ayrıca kabın uygulanacak Mineli süsleme: Maden üzerine açılan yuva- yüzeyine göre de adlar alırlar. Kaide, dip, lara değerli bir taş, renkli cam veya mine etek, boğaz, emzik, dirsek örsleri gibi. Örs- ile doldurularak yapılan süslemedir. Mine- lerin yüzeyinde çizik, oyuk bulunmamalıdır. li süslemede toz cam ve maden oksidinden Çünkü eşyanın kalitesi örsün yüzeyinin ka- yapılan karışım kullanılmaktadır. litesine bağlıdır. Bu nedenle örsün yüzeyi Kaplama ve yaldız: Maden yüzeyin ya da is- pürüzsüz olmalıdır. tenilen kısımların mekanik veya kimyasal Kütük: Dövme kütüğü kalın bir ağacın göv- usüllerle kaplanması ve parlatılması uygu- desinden elde edilir. Kütük için seçilen ağaç lamasıdır. Civa, altın karışımı kullanılabilir. sert olmalıdır. Genellikle karaağaç tercih Kalıp baskı tekniği (stampa): Çelik kalemler edilir. Kütüğün üzerinde değişik boy ve de- üzerindeki desenlere çekiç yardımıyla vuru- rinlikte dairevi çökertme çukurları, kenarın- larak, çelik kalemdeki desenin çıkması sağ- da da bir çökertme oluğu bulunur (Erginsoy lanır. Döküm veya kalıpla hazırlanan de- 1978: 19). sen, istenen kompozisyona göre kap üzerine Çekiç: Değişik boy ve biçimlerdedir. Mal- aktarılır. Bu süsleme açısından zahmetsiz zemesi metaldir. Kaba örs üzerinde form bir uygulamadır. Aynı desen aynı kap ya da verildikten sonra çekiçlerle uygulanacak yü- başka kaplarda istendiği kadar aktarılabilir. zeye göre biçim verilir. Çekiçler değişik ağır- Ajur (delikişi) Tekniği: Kesici, delici aletler kul- lıkta, büyüklükte ve farklı formdadır. Dü- lanılarak metal zeminin veya desenin orta- zeltme çekici, çökertme, yükseltme, perdah, tel çekici, nallama, nare(Arlı 1984: 26) gibi çekiç türleri bulunmaktadır. 70

Bakırcılık Kalem: Bakırcılıkta, uç kısımlarında kabart- teydi. Günümüzde evlerimizde yaygın olarak ma motifler bulunan ve üzerine çekiçle vu- kullanılmaktadır. Emaye, çelik, alüminyum rulmak suretiyle bu motifleri bakır eşya üze- çaydanlıkların öncesinde bakır çaydanlıklar rine basan çelik çubuklara ‘’kalem’’,‘’nakış yaygındı. Bakırdan, düz dipli, üstten hareket- kalemi’’ denilmektedir. li tek kulpludur. Havan ve Eli: Yiyecek dövmek, ufalamak için Tokmak: Ahşap dövme aletidir. Dövülen par- kullanılır. Anadolu örnekleri genellikle dö- çaları düzeltmek amacıyla dut ve gürgen küm ve pirinç malzemedendir. Bakır havan- gibi sert ağaçlardan tokmaklar yapılır. Tok- lar da vardır makla işin kabası yapılıp sonra çekiç kul- Kazan: Çok miktarda yiyecek pişirmek veya lanılır. Yuvarlak tokmak, çukur tokmağı ve su ısıtmak için kullanılan kapların geneline düz tokmak gibi çeşitleri vardır (Kayaoğlu verilen addır. Türklerin sosyal yaşantısında 1984: 232-233). ve kültüründe ayrı bir yeri olan kazanlar ge- nellikle bulgur, pekmez, aşure kaynatmak, Makas: Bakır levhanın kesilmesinde kullanı- yemek pişirmek, et kavurmak ve çamaşır lır. Düz makas, inceburun makas, tel maka- suyu ısıtmak için kullanılmıştır. Araştırma- sı ve diş makası gibi çeşitleri vardır. larda günlük yaşamda ve düğün yemeklerin- de farklı boyutlardaki kazanların kullanıldığı Kıskaç-Maşa: Tavlama ve kalaylama sırasın- tespit edilmiştir. da bakırı ateş üzerinde tutmaya ve çevir- Anadolu müze ve evlerinden incelenen ka- meye yarayan demir alettir. Kalaycı kıskacı, zanların bir kısmı ocakta kullanılmayıp, ibrik kıskacı, tav kıskacı gibi çeşitleri vardır. kulpsuz, yiyecek ve içecek maddelerini taşı- mak veya dağıtmak-servis etmek için kulla- Diğer araçlar ise pergel, ateş körüğü, eğe, nılan prestij kaplarıdır. Ayrıca hamamda su yuvarlak delik açmak için zımba ve keski, taşımak için kullanılan kulpsuz kazanlarla da polisaj makinası sayılabilir. karşılaşılmıştır. Bu tür kazanlarda süsleme görülmektedir. 3.4. Fonksiyonlarına Göre Kap Türleri Kepçe: Yemek karıştırmak, almak ve dağıtmak için kullanılan bir mutfak eşyasıdır. Uzunca 3.4.1. Pişirme ve Hazırlama Kapları bir sap ve kepçe kısmından meydana gelmiş- tir. Kepçe kısmı kaşıktan daha derindir. Kep- Aşırma: Halk ağzında “aşurma” olarak ad- çenin bakır örneklerinin yanı sıra ahşaptan landırılan kap bir çeşit kazan olup, üstten yapılanları ile de karşılaşılmıştır. hareketli kulpludur. Boylarına göre büyük, Kevgir kaşık: Kazanlar içinde pişen çok mik- küçük aşırma gibi adlarla anılır. Ocak içine tardaki yemekleri karıştırmak için kullanılan, asılarak kullanılmaktadır. Eskiden çorba ve uzun saplı ve delikli gövdeden oluşan mutfak hoşaf gibi sulu içecekler pişirilirken, günü- eşyasıdır. Tören yemeklerinde daha büyükle- müzde düğün yemeklerinin hazırlanmasında ri kullanılırken evlerde küçük boyutta olanla- kullanılmaktadır. rı kullanılmıştır. Kulaklı: Sahandan daha derin olan, kapaklı Cezve: Kahve pişirmek amacıyla kullanılan ve yanlarda tutamakları olan kaplardır. İçe- saplı ve pişen kahveyi kolayca dökmeye yara- yan ağızlı mutfak eşyasıdır. Çaydanlık-Demlik: Geç dönemlerde mutfak kapları arasında görülmektedir. Zira daha önceleri kahvaltıda çay değil, çorba içilmek- 71

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi risinde yemek ısıtmak veya yemek bulundur- Tencere: Yemek pişirmek amacıyla kullanılan mak için kullanılmaktadır. Boyutlarına göre daire dipli, derin, kulplu veya kulpsuz, ka- büyük, orta, küçük olarak adlandırılır. paklı kaptır. Bazı yörelerde “kuşana” olarak adlandırılır. Anadolu mutfağında en yaygın Kuşhana: Sahan ve tencere arası olan, derin kullanılan ve halen bulundurulan kaplardan- ve kapaklı kaplardır. Yemek ısıtmak ve bulun- dır. İçinde pişen yemeğe göre kuzu tenceresi, durmak için kullanılmıştır. çorba tenceresi, pilav tenceresi, süt tenceresi gibi farklı türleri vardır. Leğen: Anadolu’nun birçok yöresinde ileğen şeklinde söylenir. Düğün, cenaze gibi kala- 3.4.2. Servis-Sunum Kapları balık insan topluluklarına yemek pişirmek için kullanılmaktadır. Bazı yörelerde ölü için Kaşık: Tas ya da sahandaki yiyecekleri almak hazırlanan ve “can yemekleri” olarak hazır- için kullanılan mutfak eşyaları arasındadır. lanan yemeklerde kullanılan leğenler hayrat Eskiden günlük yaşamda ahşap kaşıklar, bi- olarak bırakılırdı. Süt, çamaşır, çörek leğen- raz daha geç dönemde ise bakır kaşıkların leri gibi çeşitleri vardır. kullanıldığı tespit edilmesine karşın, günü- müzde yemek yemede çelik kaşıklar yaygın Leğençe(ileğençe): İçinde yöresel yemeklerin pi- olarak kullanılmaktadır. Modernleşme sü- şirildiği küçük leğenlere denilmektedir. Ha- recinde Türk mutfak kültürüne çatallar da mamda kullanılan ve kulpsuz küçük kazanla- dâhil olmuştur. Günümüz mutfak kültürün- ra çamaşır leğeni denilmektedir. de teflon, çelik, seramik tencerelere metalin temas etmesi istenmediğinden karıştırma ve Saplı: Düz dipli, derin gövdeli ve tek kulp- pişirmede ahşap kaşıklar kullanılmaya de- lu bir kaptır. Kazanda pişen sulu yemekleri vam etmektedir. veya taneleri çokça almak için kullanılmıştır. Sivas yöresi saplıları ölçü birimi olarak da Lenger: Bakırdan, daire gövdeli, yayvan ve kullanılmaktadır. Genellikle derin gövdeli derinliği az, kenarları geniş olan, içine pi- kepçe kısmı bir buçuk litre hacmindedir. lav, et gibi susuz yemeklerin konduğu servis kabıdır. Anadolu’nun farklı şehirlerindeki Kevgir: Anadolu’da yaygın olarak süzgeç ola- müze ve evlerinde lengerlerin farklı boyutta rak kullanılan kaba yörede kevgir denmek- olanları ile karşılaşılmıştır. Anadolu’da bü- tedir. Aslı Farsça kef(köpük), gir(tutan)dır yük boyutlu lengerler “kuzu lengeri” olarak Bakırdan sulu yiyecekleri süzmek ve büyük adlandırılmaktadır. kazanlardan taneli yiyecekleri almak için kullanılır. Tava: Ateş üzerinde bir şey kavurmak ya da kızartmak için kullanılan daire gövdeli, de- rin, bir veya iki saplı bir kaptır. Bazı yörelerde “sokarıç tavası” adı verilen çorbalara dökmek amacıyla sadeyağ, soğan ve naneden oluşan ve sokarıç denilen malzemeyi pişirmek için kullanılan örneklerle de karşılaşılmıştır. Kı- zartma tavası, helva tavası gibi içinde pişen yiyeceğe göre isimler verilmiştir. Fotoğraf 5. Bakır Lenger – Kaşık, Konya 72

Bakırcılık Sahan (Fotoğraf 5): Çoğunlukla bakırdan ya- Tepsi: Çay, kahve sunmak için veya baklava, pılan, derinliği fazla olmayan, daire gövdeli, börek pişirmek için kullanılan dairevi kap- kenarları yayvan yemek kabıdır. Sahanların lardandır (Çizim 1). Siniden küçük, kenar- kapaklı ve kapaksız örnekleri ile karşılaşıl- ları biraz daha kalkıktır. mıştır. Bazı sahanlarının kenarları genellikle kertikli-dilimli (yöresel olarak değişmekle Çizim 1. birlikte yaygın kullanılış kırtişli-kirtişli-tır- Kahve Tepesi tıklı)’dir. Sadece bakır malzemeden değil, (Ankara Etn. tunçtan döküm tekniğinde yapılmış örnek- Müzesi Env. leri de vardır. No.7180) Sini (Fotoğraf 6): Üstüne yerleştirilen yemek sahan ya da taslarıyla aynı anda birçok ki- şinin oturarak yemek yiyebildiği, daire göv- deli, ince kenarlıdır. Oldukça büyük olan ve fazla sayıda insanın (yaklaşık 20 kişi)aynı anda yemek yiyebileceği sinilere “divan” ya da “meydan” sinisi denir. 3.4.3. Saklama ve Taşıma Kapları Fotoğraf 6. Sini detay (Konya Etnografya Müz. Env.No. 5050. Bakraç: Bakırdan yapılmış olup, düz ve geniş dipli, boyna doğru daralıp, ağız kenarına Tas: İçine sulu yiyecekler konulan, yuvar- doğru genişleyen, derin, üstten hareketli ya- lak ve derin gövdeli kapaklı veya kapaksız rım daire biçimli kulplu, genellikle kapaklı kaplardır. Yörelere göre üsküre veya kuşaklı taşıma kaplarıdır. Bazı yörelerde farklı bü- gibi adlar verilmiştir. İçine konulan içecek- yüklük ve biçimde olan bakraçlara “sitil, lere göre su tası, hoşaf tası, ayran tası gibi satıl, çingil” şeklinde söylenmektedir. Bu adlarla anılır. Yörelere göre form açısından kaplarda süt, yoğurt, yağ, hoşaf, bal, pek- değişiklik gösterir. Kaideli veya düz dipli, mez gibi yiyecek maddeleri bulundurulur kapaklı ya da kapaksız örneklerle karşılaşıl- veya taşınır. mıştır. Bazı tasların ağız kenarları kertiklidir. Depme: Bakırdan yapılan yoğurt taşıma veya Taslar şekillerine göre ayaklı tas, karınlı tas, yağ basılıp saklama kabıdır. Anadolu’nun karpuz tas, kirpikli tas, kulplu tas, sivri tas, farklı yörelerinde depni (Çankırı), debbe top tas gibi adlar alırlar. (Erzurum, Erzincan) gibi adlarla anılır. Ka- idesiz düz dipli, daire gövdeli, ağza doğru daralan boyunlu, iki kulplu kaptır. Boyun- daki kulplara geçirilen zincirle asılmakta veya taşınmaktadır. Helke-Helki: Bakraçlardan daha büyük ve kapaksız kaplardır. Süt sağmak, süt, yoğurt, ayran saklamak veya taşımak amacıyla kul- lanılan kaplardır. 73

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Sefer Tası: Tarlaya, bağa-bahçeye yemek gö- – Bütün yüzeyi bezemeli olanlar: Bu kaplar türmek veya yolculukta kullanılan birden üzerinde değişik motiflerden oluşan fazla yemeğin taşındığı kaplardır. Yörede bezeme bütün yüzeye dağılmıştır. Bazı bakır örneklerin yanı sıra pirinçten yapı- sini, tepsi ve lengerlerin iç yüzeyi, tas, lanlarla da karşılaşılmıştır. Daire veya oval bakraç, ibrik gibi kapların karın ve gövdeli olabilmektedir. gövdeleri bütünüyle tamamen süsle- meli örnekler vardır. 3.4.4. Su Kapları – Güğüm: İçerisine su, süt, salep, pek- – Yüzeyi belirli aralıklarla bezemeli olanlar: mez, koymaya ve taşımaya yarayan Bu tür kaplarda süsleme yüzeyi bor- çok fonksiyonlu bir kap türüdür. Yö- dürlü veya bordürsüz olarak belirle- relere göre form açısından farklılıklar nen motif veya motifler, kabın belirli gösterir. Güğümler genellikle alçak ka- yüzeyine işlenmiştir. Çoğunlukla sini, ideli-kaidesiz, ayaklı, yukarı doğru da- lenger ve tepsilerde şemseler arasında ralan silindir karınlı, dar boyunlu, tek selvi, meyveli nar dalları veya lale mo- kuplu ve kapaklıdır. tifleri bulunmaktadır. Bunların yanı – İbrik: Türk evinin ve dolayısıyla Türk sıra vazoda çiçekler, meyveler ve şal mutfağının en çok kullanılan eşya- motifleri(buta) karşımıza çıkmaktadır. larındandır. Su taşıma, bulundurma ibrikler kaideli, geniş gövdeli, dar bo- – Tek bir motifle (kartuşla) – yazı ile süslemeli yunlu, emzikli ve gövdeye ve boyna kaplar: Sadece kabın görünen bir yüze- birleşen tek kulpludur. Anadolu’da el yinde tek bir motif veya yazıya sahip yıkamak için leğen ve ibrikler birlikte olan örnekler de bulunmaktadır. Bun- yaygın olarak kullanılmıştır. Konya yö- lar sayıca azdır. resinde “bardak” olarak adlandırılır. Bezeme düzeninde gerek ana süsleme ku- 3.5. Süsleme şakları ve gerekse bordürlerde bitkisel mo- tifler çoğunluktadır. Bunların en çok görü- Türk mutfağında kullanılan kapların büyük lenleri; çoğu yaprak şekline dönüştürülmüş bölümü bezemelidir. Bezeme kompozisyon- şemseler, lale, selvi, nar, karanfil, yaprak, ları genellikle merkezi kompozisyonlar şek- hurma, palmiye gibi çeşitli ağaçlar, palmet, linde düzenlenmiştir. Bir merkez etrafında ve rumilerdir. Bazı çiçek ve yapraklar Hata- veya kabın esas görünen yüzeyi üzerinde yer yi üslupta yapılmıştır. Bitkisel bezemelerde alan bezeme kuşakları değişik bordürlerle natüralist üslup az görülür. Genellikle stilize sınırlandırılmıştır. Belirli motiflerle oluşturu- olarak işlenmiştir. lan bitkisel, geometrik, yazı, figür ve nesneli Geometrik bordürler bitkisel bezeme ile bezeme kompozisyonları farklı yoğunluklar birlikte kullanılmış ve çoğu yüzey üzerin- gösterir. Bütün yüzeyi girift olarak bezemeli deki motifleri sınırlandırmış veya bordür kaplar olduğu gibi, süsleme alanına değişik şeklinde dolanmıştır. En çok kullanılan ge- aralıklarla motiflerin sıralanışı ile gerçekleşti- ometrik motifler Mühr-ü Süleyman, yıldız, rilen kompozisyonlarda bulunmaktadır. daire, şemse, daire, üçgen, eşkenar dörtgen, Kaplar üzerindeki bezeme programlarını bu zigzag, meandr, ters V(şevron), verev-dikey bakımdan üç başlık altında toplayabiliriz. çizgiler, madalyon, çarkıfelek, yıldızlar ve tığdır. Bordürlerde ise sarmal ve zencerektir. 74

Bakırcılık Bezeme kompozisyonlarında yazı ve figür- merkezde bu sanatı icra eden ustaların bu- ler de önemli bir yer tutar. Yazılar genellik- lunduğu bir bakırcılar çarşısı vardı. Bugün le dini yazılar, şiir, beyit, sahip ya da usta de Gaziantep, Erzurum, Erzincan, Kahra- adı şeklindedir. Kaplarda yer alan yazılarda manmaraş gibi merkezlerde, çoğunluğunu nesih, sülüs ve ta’liyk’dir. Selçuklu ve erken bakırcıların oluşturduğu bakırcılar çarşısı Osmanlı dönemi kapları üzerinde yazıya yer almaktadır. Burada elde üretilen çoğu daha çok yer verilmiştir. 18. Ve 19. Yüzyıl geleneksel eşyalar hem iç turizmde hem de örneklerinde ise yazılı bezeme azalmıştır. dış turizmde canlanmaya imkân vermekte- Figür bezemeli eserler az sayıdadır. İnsan dir. ve hayvan tasvirleri, insan veya hayvan Bakırcılık sanatına ait ürünler geçmişte ol- maskları, stilize olarak ata binmiş, elinde duğu gibi bugün de ülke çapında yüzlerce ok, mızrak ve yatağan tutan süvari figürü bakırcı ustası tarafından gerçekleştirilmek- görülmektedir. tedir. Bunların tamamını bilmek ve bura- Hayvan figürleri arasında mask şeklinde da zikretmek mümkün değildir. Ancak; aslan, tek başına veya bir ağaca tünemiş araştırmacının uzun zamandır sürdürdü- olarak kuş figürü, köpek, eşek, madalyonlar ğü bakır kaplar üzerine yaptığı bilimsel içerisine yerleştirilmiş ceylan, balık, tavşan çalışmalarının alan araştırması sırasında figürleri karşımıza çıkar. karşılaştığı ve mülakat yaptığı ustalara yer Ana süsleme kuşakları içerisinde sıralı ola- vermeyi uygun buluyoruz. Adını zikrede- rak yer alan ve süsleme programı içerisin- mediğimiz tüm sanatçılara bu sanata kat- de en az rastlanan motifler nesneli bezeme kılarından dolayı şükran borçluyuz. Kay- grubudur. Bunlar arasında en çok görülen- bettiklerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. ler çadır-köşk, vazo ve ibrik motifleridir. Bakırcı ustalarından bazıları; Geredeli Çadır-köşk tasvirleri stilize olarak, iki veya Mustafa Başbuğ, Kayseri’den Tevfik Sar- üç katlı olarak yapılmıştır. Vazolar genellikle sal, Tokat’lı usta Sabahattin Bingöl, Kon- çift kulplu ve uzun boyunludur. Kulpsuz ör- ya’dan Kemal Aslan (Fotoğraf 7) (Karpuz nekler de vardır. İçlerinde meyveli nar dal- ve Karpuz 2018: 22) ( Bu araştırma sıra- ları ve çiçekler bulunmaktadır. sında kendisiyle görüşmek istedim, ancak Vazoda çiçek ve ibrik kompozisyonları 17. önemli bir sağlık sorunu yaşadığını ve işini ve 18. yüzyıl Lale devrinin en çok sevilen bıraktığını öğrendim), Mustafa Balon, Sivas süsleme ögeleridir. Diğer el sanatlarında ol- çarşısındaki bakırcı ustalar Mehmet Eyice, duğu gibi (ahşap, alçı, taş, kalemişi, çini) ba- Adem Eyice , Halil Meran, Yunus Şevran, kırcılık sanatında da karşımıza çıkmaktadır. Hacı Korkmaz, İbrahim Ödül, Ziya Durak (Karpuz, 2014, 439), Erzincan bakırcılık 4. Bakırcılığın İcra Edildiği sanatının son ustası Latif Küçük ( Naldan Bölgeler ve Bilinen Ustaları 2014: 791), Gaziantep bakırcı ustalarından rahmetli Yaşar Kervancı, günümüzde bu Bakırcılık sanatı belirli bir bölgeye ya da sanatı sürdüren yeğeni Ayhan Kervancı ile yöreye özgü bir sanat değildir. Bütün Ana- Bakırcılar Odası Başkanı ve bakırcı usta- dolu’da karşımıza çıkan sanatlarımızdan- sı Celal Açık (Rıdvan Fadıloğlu, Mülakat, dır. Geçmiş dönemlerde neredeyse her 22.05.2020). Erzurumlu bakırcı ustalardan Rahmetli Eşref Lokmacı, yaşar Hızardere, Haydar Kavgacı, hacı Muzaffer Öznülü ile, 75

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Eskiden bakırcılık yapan ve şimdi kalay işiy- çok eskiye dayanan mekân olarak mutfağı, le uğraşan 1944 doğumlu Fahrettin Çelik, mutfak eşyalarını ve mutfak kültürümüzü Ömer Hasan Usta, Hamit Usta ve Münir bütünüyle yok etmiştir. Bu kültürel değişim Usta (Zerrin Köşklü, Mülakat, 28.05.2020) ve süreç içinde artık apartman dairelerin- isimlerini burada zikredebiliriz. Günümüz- de, modern hayat tarzı ile birlikte geleneksel de mahalli idarelerin ve Milli Eğitimin açtı- mutfak mimarisi de terk edilmiş, insanlar ğı kurslarda birçok yeni usta yetiştirilmeye yeni mekanlarda modern dolapları, rafları çalışılmaktadır. Gaziantep Mutfak Kültü- ve kap-kacağı bulunan mutfaklarda yaşama- rüne ait tüm bakır maddi kültür eşyalarının ya başlamıştır. Zengin mutfak kültürümüzün sergilendiği ve Ali Atalar tarafından açılan etnografik eşyaları, müzelerde ya da bazı ev- “Saklı Konak Ali Atalar Koleksiyonu”, hem lerin bir köşesinde nostaljik, süs ögesi olarak Gaziantep ve tüm Anadolu’ya ait bakır yaşatılmaya çalışılmaktadır. eserlerin bir bütünlük oluşturacak şekilde sergilenmesi, ayrıca Türk mutfak etnog- rafyasının tanıtılması açısından önemli bir katkıdır. Bakırcılık sanatının geleneksel kap yapımın- da azalan talep karşısında bazı ustalar yeni arayışlara girmiştir. Özellikle dekoratif eşya üretimi bunların başında gelmektedir. Bakır malzemeden amblem, portre, yazı veya cami tasvirli levhalar yapmaya başlamışlardır. Er- zincan’daki Osman Parlar ile ressam Turan Turgay bu tür çalışmalar yapmaktadır ( Nal- dan 2014: 794). Sonuç olarak; son yıllardaki şehirleşme, sos- Fotoğraf 7. Konya, Bakırcı Ustası Kemal Aslan yo-kültürel değişmeler ve teknolojik yenilik- ler, yeni üretim ve tasarımlar, tarihi geçmişi 76

Bakırcılık Kaynaklar Arlı, Mustafa (1984). Beypazarında Dövme Bakırcılık, An- Kayaoğlu, İ. Gündağ (1975). “Copper Ewers”, Turing kara. Belleten 63/343, s. 52-61. Bayram, Mikail,(1991). Ahi Evran ve Ahi Teşkilatının Ku- Kayaoğlu, İ. Gündağ (1980). “Copper Cauldrons”, ruluşu, Konya, 1991, s.153. Turing Belleten 66/345, s. 49-56 Belli, Oktay ve Kayaoğlu, İ.Gündağ (1993) Anadolu’da Kayaoğlu, İ. Gündağ (1982). “Buckets(Bakraçlar)”, Bakırcılık Sanatının Gelişmesi, İstanbul, s. 22-23. İstanbul, Turing Belleten 69/348, s. 72-79. Bilget, Burhan (1974). “Sivas Müzesindeki Etnografik Kayaoğlu, İ. Gündağ (1984). “Copper Jugs”, Turing Eserler”, Sivas Folkloru, S.XII; Belleten 65/344, s. 48-55. Çetin, Perihan (1956). “Etnografya Müzesindeki Ba- Kayaoğlu, İ. Gündağ (1984). Anadolu’da Yaşayan kır Eserler Üzerine Araştırma”, Ankara, TED Bakır İbrik Biçimleri”, I. Ulusal El Sanatları 1, s. 96-101. Sempozyumu Bildirileri, İzmir, s.263-266; Dinçol, M.Ali.(1982). “Hititler Öncesinde Anadolu”, Kayaoğlu, İ. Gündağ (1994). “Erzincan Bakırcılığı”, Anadolu Uygarlıkları I, s.13. Tarih ve Medeniyet 6, s.58. Erginsoy, Ülker (1978). İslam Maden Sanatının Geliş- Kayaoğlu, İ.Gündağ (1984). “Bakır Kap Yapım Tek- mesi, İstanbul. nikleri- Dövme Tekniği”, Folklor ve Etnografya Araştırmaları, s. 215-265. Faroqhı, Suraıya (1993). Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, İstanbul, s.211-231. Koşay, Hamit, Z (1957). “Türkiye Halkının Maddi Kültürüne Dair Araştırmalar”, TED, S.II, Karpuz, Emine (2014). “Sivas Bakırcılığı ve Sivas ba- s.7-28; kır Kaplardan Örnekler”, XVI. Ortaçağ-Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sem- Naldan, Funda, (2014). “Erzincan Bakırcılığı”, Tur- pozyum Bildirileri, C.1, (18-20 Ekim), Sivas. kish Studies, International Periodical For The Lan- guages, Literature and History of Turkish or Turkic 9/10 Fall, p. 775-796, Ankara. Karpuz, Emine ve Karpuz. Haşim (2018). Konya’nın Özergin, M. Kemal (1968). “Afyon’da Dövme Bakır- Kırk Sanatı-Zenaatı, Konya. cılık”, TFA 224, s.4683-4685. 77



BASTONCULUK Walking Stick Making Ferah Şavkar* Abstract Culture is the most important civilization that societies making, which is one of these fields, has come to the fore have accumulated. Handicrafts are also an integral part with its artistic features in Zonguldak-Devrek, Bitlis-Ahlat, of this culture. First of all, handicrafts, which aim to meet Adilcevaz and Gaziantep, although it is carried out in many the needs of people, have gained visual value with the regions today and has become a local product. development of culture and people always looking for the better. These visual and functional products have been The walking stick, which has survived from father to son, used in all areas of life. Each region has created different from master to apprentice; It was originally built as a handicraft products according to its geography, living support for patients and elderly people to stand and walk, conditions and traditions. but later gained an artistic identity with the decorations made on it. The arts, whose raw material is wood, are generally Keywords: Walking Stick, Wood Art, Wood Ornament, developed in areas with wooded geography. Walking Stick Devrek, Ahlat, Adilcevaz, Gaziantep * Öğr. Gör., Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Devrek Meslek Yüksekokulu, [email protected] 79

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Bastonculuk İstanbul–Beykoz ve Ordu’da hala devam etmektedir (URL 1). Bu yerlerden sanatsal Önceleri hasta ve yaşlıların ayakta durma- özellikleriyle ön plana çıkan Devrek baston- sında ve yürümesinde destek sağlayan bir larının coğrafi işaret belgesi (2005), Ahlat araç olarak yapılmış baston; günümüzde (2017) ve Adilcevaz’ın (2019) ise mahreç bu özelliğinin yanı sıra dekoratif bir ürün, belgesi bulunmaktadır (URL 2). asalet sembolü veya giyimi ya da şark köşe- Baston yapımı bilgi ve becerinin yanı sıra si gibi mekânları tamamlayan bir aksesuar büyük sabır istemektedir. İmalat el işi oldu- olarak görülmektedir. ğu için sınırlı sayıda ve her biri birbirinden Çağlar boyu yalnızca dayanak olarak değil; farklı olmaktadır. Ayrıca yapılış itibariyle dinsel, büyüsel, siyasal, güç, sembol ve sta- sağlam ve dayanıklı olduğundan ustasından tü belirleyici olarak kullanılmıştır (Anonim, çok yaşaması sebebiyle antika özelliği de ta- 2005). Baston çoğu kez asa ile karıştırılmış ve şımaktadır. Baston boyları kişinin boyuna her ikisi de eş anlamda kullanılmıştır (Şavkar, göre belirlenmekle birlikte genellikle 75-95 2013:311). Asanın bastondan farkı baş tara- cm, gövde çapıysa 1,5-3 cm arasında değiş- fının bir topuzla bitmiş olması ve uzun olma- mektedir. Bastonların yere basan ucu ince- sıdır. Uzunluğu kullananın omuz boyu hi- dir (Şavkar, 2019: 48). zasında olup asa topuzundan tutulduğunda el de o hizada kalkmış olur, asa ile yürürken 2. Bastonculuğun Tarihçesi genellikle baston gibi bitiminden değil, üst kısmında göğüs hizasına denk gelen yerinden 2005 yılında Van - Yoncatepe’de yapılan tutulmaktadır (Koçu, 1967: 17). Asa dayanak Urartu dönemi kazı çalışmaları neticesinde olmaktan çok peygamber, kral, filozof, asker dünyanın bilinen ilk ağaç bastonuna ulaşıl- gibi kişiler tarafından bir kuvvet, bilgelik ve mıştır (Belli ve Belli, 2011: 39). Üçte ikisinden asalet simgesi olarak kullanılmıştır. Din ki- fazlası sağlam olan baston; meşe ağacından tapları peygamberlerin; mitolojiler ise tanrı- yapılma, ortalama 1,5-2 cm çapında ve 43 ların asalarından, bastonlarından uzun uzun cm uzunluğundadır. Ayrıca baston olduk- söz etmektedir. Baston ve asa, geçmişten gü- ça sade yapılmış olup üzerinde herhangi bir nümüze değin dini, siyasi ve idari bir kuvveti motife de rastlanılmamıştır (Turoğlu ve Belli, temsil etmektedir (Başaran, 2008:243). 2006: 107-110). 2700-2800 yıldan beri bu Bastonlar insan ruhundaki süsleme duygu- yörede baston üretildiğini kanıtlayan Yonca- suyla çeşitli motiflerle bezenmekte; üzerin- tepe bastonu, günümüzde Van Müzesi’nde de kullanılan kemik, gümüş, sedef gibi süs- sergilenmektedir (Belli ve Belli, 2011: 40). leyici malzemelerle bastonların görünümü Geçmiş uygarlıkların ve ulusların kendileri- zenginleştirilmekte ve değeri arttırılmak- ne özgü biçimde yaşattığı baston geleneğini tadır. Böylelikle baston yalnızca düz, sap Osmanlılarda sürdürmüştür. Kanuni Sultan gövde olmaktan çıkarak estetik ve emeğin Süleyman döneminde, Ahlat’da giriştiği imar birleşmesiyle sanata dönüşmektedir. faaliyetleri sırasında, Koca Zal Paşa’ya sunu- Ülkemizde geleneksel Anadolu sanatla- lan hediyeler arasında değerli taşlarla süslen- rından olan el yapımı baston imalatı Zon- miş bir asanın da olduğu bilinmektedir. Söz guldak-Devrek, Bitlis–Ahlat ve Adilcevaz, konusu asa, bir İngiliz konsolosu tarafından Sakarya–Taraklı ve Akyazı, Gaziantep, yurt dışına kaçırılmış olup halen British Mu- seum’da sergilenmektedir (Arınç, 1995:6). 80

Bastonculuk Devrek bastonu hakkında en eski yazılı bel- deki karikatürlerde şık İstanbul beyleri hep ge 1833 Kastamonu Salnamesinde yer al- kamış bastonlu çizilmiştir (Koçu, 1967: 26- maktadır. Kastamonu’nun bir kazası olan 27). 2. Dünya Savaşıyla ekonomik bir kriz Devrek’in sosyal ve siyasi yapısından son- içine düşülen 1939 yıllarından sonra ustalar ra ekonomisi açıklanırken, ormanlık olan geçimlerini sağlamak için başka işler edin- Devrek ve çevresinde elişi yapımı sigaralık, mek zorunda kalmış, zamanla bastonculuk sandık ve benzeri ürünlerin yanında kızılcık hobi gibi görülmeye başlanmıştır. dalından yapılma bastondan övgüyle bah- Baston üretimiyle tanınan merkezlerdeki sedilmiş ve uzun bir geçmişe sahip olduğu ustaların ataları, bastonu gövdesine nakış- anlatılmıştır (Bakka, 2014:5). lar işleyerek; sedef, gümüş, bakır gibi deği- Sultan 2. Mahmut’un (1808-1839) başlattığı şik değerli metal ve taşlarla bezeyerek kla- Batılılaşma hareketi giyim kuşamda da ken- sik baston anlayışının dışına çıkarmışlardır. disini göstermiş ve Türklerde asayı bırakıp Bugün bu merkezlerde baston sanatsal bir ilk defa baston kullanan Sultan 2. Mahmut, anlam kazanmıştır. daha sonraları ulema sınıfından ilk baston kullananda Kethüzade Mehmet Akif Efen- 3 .Baston Çeşitleri di olmuştur (Koçu, 1967: 26-27). Miladi 1892 tarihli Kastamonu Salname- Baston üretiminin, ev ve atölye tipi sanayi si’nin “Hamidiye Kazası” ile ilgili bölümün- şeklinde geliştiği gözlenmektedir. Bastonlar de, (Masnuat; Sanatlı yapılmış eserler) baş- üç tip olarak üretilmektedir. Birincisi, yaşlı lığı altında “Devrek kasabasında ceviz ağacından ve hastaların kullanımına yönelik üretilen yapılan sandık, masa, konsol, sigara ağızlığı ve bastonlardır. Bu bastonlar kalın, insan ağırlı- baston gibi şeyler şayanı memnuniyet bir suret olup” ğını kaldırabilecek dayanıklılıktadır. İkincisi denilerek, ağaç işçiliği ve baston yapımın- hediyelik, dekoratif ve turistik amaçlı küçük dan bahsedilmiştir (Bakka, 2014:5). 1892- boyutlarda üretilen minyatür bastonlardır. 1893 ve 1898-1899 Bitlis Vilayet Salname- Üçüncüsü ise yine hediyelik, dekoratif ve lerinde ise “Dahil-i vilayetde ... sigaralık, baston, turistik amaçla üretilen estetik, sanat ağır- … vesair malzeme nesc ve imal olunur” şeklinde lıklı, el emeği ile yapılan özel tasarımlardır. geçmektedir (Azap, 2017: 30). Görünüşlerine göre ise bastonlar; sap şekil- Dönemin şarkılarında, kantolarında sözü lerine, gövde şekillerine ve uç kısmında kul- edilen Osmanlı bastonu 2. Abdülhamit dev- lanılan malzemeye göre üçe ayrılmaktadır. rinde dayanak olmaktan çıkıp yaşlı genç tüm memurlarda şıklık göstergesi olarak kullanıl- 3.1. Sap Şekillerine Göre mıştır. Yeniçeri ağası, büyük rütbeli zabitler, Divan-ı Hümayunda görevli büyük memur- Takma Saplılar: Gümüş, ceviz, kemik, ortope- lar, sadrazam, vezir, şeyhülislam, ulema ve dik, yuvarlak, dağ keçisi ayaklı, manda boy- tarikat şeyhleri mevkilerine uygun olarak nuzlu, hayvan başlı olanlardan oluşmaktadır. asa kullanmışlardır. Baston Atatürk’ün elin- Kendinden Saplılar: Dalı ıslatarak ellik kısmını de de her zaman şık bir aksesuar olarak yer yarım ay şeklinde gövdeye bükerek bağlayıp almıştır. 1918 mütarekesinden sonra İstan- kururken sap şeklini alması sağlanarak oluş- bul gençleri arasında bambu-kamış baston- turulmaktadır. Bazen de direkt sapa uygun lar moda olmuş, o devrin mizah dergilerin- olacak şekilde baston yapılacak dal bulunup bu şekilde işlemlerden geçirilmektedir. 81

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Fotoğraf 1. Dağ keçisi Ayaklı, Gümüş ve Kendinden Saplı Baston Örnekleri. Devrek-Zonguldak (Şavkar, 2013). 3.2. Gövde Şekillerine Göre Budaklı: Ağacın var olan budaklarının belli olduğu modeldir. Çoban Çentiği: Çoban çentiği tekniği Devrek Oyma: Genellikle geometrik motiflerden yöresine ait bir terimdir. Kızılcık ağacı dal- olan baklava motifi ile bitkisel motiflerden ları kesilmeden önce üzerine belirli aralık- çiçek motifleri kullanılmaktadır. Burma şek- larla bıçak yardımıyla parmak kalınlığında linde oyulan yılan motifi ise özellikle Devrek çizilmektedir. Ağaç yaralarını kapatmak bastonlarının vazgeçilmezidir. için kabartılar oluşturmaktadır. Çıkıntılı bu Kakma: Kıymetli taşların bastona monte görünüm çoban çentiği olarak nitelendiril- edilmiş şeklidir. mektedir. Fotoğraf 2. Çoban Çentiği, Budaklı, Yılanlı, Baklavalı ve Kakma Baston Örnekleri, Devrek- Zonguldak (Şavkar, 2013). 82

Bastonculuk 3.3. Ucunda Kullanılan Malzemeye Göre sedef, pirinç gibi metal; manda boynuzu, dağ keçisi ayağı gibi kemik saplar da kulla- Doğal Malzeme: Manda boynuzu en çok kul- nılmaktadır (Özcan, 2016: 12). lanılan çeşididir. Bastonun sap kısmı ağaç saplı olacaksa Plastik Malzeme: Polyamit en çok kullanılan genellikle ceviz ağacı tercih edilmektedir. çeşididir. Ancak Beykoz’da üretildiği gibi kendinden saplı şekilde üretilen kestane ağacının da kullanıldığı örnekler mevcuttur. Devrek’te de Kızılcık dalını ıslatıp ellik kısmını yarım ay şeklinde gövdeye bükerek bağlanmakta, kururken sap şeklini alması sağlanarak ken- dinden saplı bastonlar oluşturulmaktadır. 4.1.2. Gövde Kısmında Kullanılan Hammaddeler Fotoğraf 3. Manda Boynuzu ve Polyamit uç (Şavkar, 2013). Bastonun, yürürken üzerine uygulanan bas- kı ve yük dolayısıyla, sağlam yapıda olması 4. Bastonculukta Kullanılan ve zamanla rutubet etkisiyle eğilmemesi ge- Araçlar ve Malzemeler rekmektedir. Bu yüzden kullanılacak ağacın tamamen kuru olmasına dikkat edilmekte- 4.1. Kullanılan Hammaddeler dir. Ancak kuru ve sağlam yapılı ağaçların şekillendirilmesi de bir o kadar zor ve zah- 4.1.1. Sap Kısmında Kullanılan Hammaddeler metlidir (Başaran, 2008:245). Gövde kıs- Baston yapımında sap kısmında esnek ağaç mında kiraz, kestane gibi ağaçların nadiren yerine sert ağaçlar tercih edilmektedir. Aksi kullanıldığı görülse de bastonların gövdesin- halde gövde ve sapın esnek olması duru- de daha çok ceviz ve kızılcık tercih edilmek- munda kullanım esnasında esnemeyi artıra- tedir. rak sap kısmının bastondan çıkabilmektedir. Ceviz Ağacı: Ahlat ve Adilcevaz bastonları- Ceviz, diş budak, gürgen, maun, şimşir, ka- nın hammaddesidir. Devrek bastonunda yın, dut gibi sert ağaçların yanı sıra gümüş, da sap kısmında kullanılmaktadır. Kolay ve düzgün şekilde işlenebilmekte, pürüzsüz yüzeyler oluşturulabilmektedir. Çivi ve vida tutma kabiliyeti iyi olan bu ağaç cilayı çok iyi kabul etmektedir. T.C. Türk Patent ve Marka Kurumu göre (2019: 18), Ceviz ağacı yaşken direkt güneş ışığına maruz kaldığında, ağaç gövdesinde eğilmeler ve çatlamalar meydana gelmekte- dir. Bu yüzden ceviz ağacı içindeki su dışarı- ya çıkıncaya kadar en az 2 yıl güneş görme- yen yerde kurutulmalıdır 110 cm boyunda, 83

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 6 cm eninde ve 2.5 cm genişliğinde kesilen 4.2. Baston Yapımında Kullanılan biçilmiş halde ham ağaç baston için uygun Araçlar bulunmaktadır (URL 3). Isıtma düzeneği: Baston dalları ısıtılması için Adilcevaz’da doğal ortamında yetişen ceviz kullanılan ısıtma düzeneği; tüp, ocak, buhar ağaçlarının sürümü ve sulaması sistematik kazanı ve su tenekesi olarak dört parçadan olarak yapılmaktadır. Bu sebeple sürgü uzun- oluşmaktadır. Buhar kazanı uzunluğu 110 lukları fazla, budak sayısı az ve sürgün atma- cm, çapı 25 cm olan, 2 mm kalınlıkta si- sı yok denecek kadar azdır (No:428-Mahreç lindirik şekle sahip tenekeden yapılmış bir İşareti. Adilcevaz Bastonu: 2). düzenektir. Baston tezgâhı: Baston imalatında; doğrula- Kızılcık Ağacı: Devrek bastonunun ana ham- ma ve düzeltme, sap ve pabuç kısmına kave- maddesidir. Batı Karadeniz Bölgesinde, la deliği açılması ve törpü yapım aşamasın- Bolu ilinin Mengen ilçesi ve Karabük’ün da kullanılan ustanın oturabildiği el yapımı Yenice ilçesi arasındaki 70 km’lik bir orman düzenektir (Fotoğraf 4. a.) alanında yetişen bir tür maki olan, meyvele- Doğrultma-düzeltme tahtası: Ağaç bastonun sap ri de sağlık açısından son derece faydalı olan kısmının düzeltilmesi için kullanılan malze- kızılcık ağacının dallarından yapılmaktadır. medir (Fotoğraf 4. b.) Ağacın yaklaşık 7-8 yaş civarındaki dalları, Torna Makinası: Torna makinasına takılan sadece Kasım ve Aralık aylarında kesilerek ağacın torna bıçağı kullanılarak kabuğun- 2 yıl kurutulmaktadır. Son derece esnek, dan ayrılabilmesi için kullanılmaktadır. sağlam, beyaz bir ağaç olması sebebiyle Geçmişte bu işlem tamamen el işçiliğiyle bastonu istenilen incelikte işlemeye elverişli yapılmasına karşın günümüzde elektrikli bir ağaçtır. Özgül ağırlığı ile elastiklik özelli- tornalar da kullanılmaktadır (Fotoğraf 4. c.) ği yüksek olan kızılcığın elastiklik istenen el sanatlarında, sandalye ve baston yapımında kullanılmaktadır (Özcan, 2016: 11). 4.1.3. Uç kısmında Kullanılan Malzemeler Uç kısmında ise koçboynuzu, manda boy- nuzu veya polyamit kullanılmaktadır. Man- da boynuzunun kullanılmasının sebebi; ağacın aşınmasını engellemek ve kaymayı azaltmaktır. Ayrıca manda boynuzunun ste- ril ve hijyenik bir organ olması, sokaktaki mikrobu eve taşımaması da bu malzeme- yi kullanmakta etkili olmuştur. Ancak son zamanlarda manda yetiştiriciliğinin azal- masıyla birlikte nadir bulunur hale gelen manda boynuzunu sadece özel isteklerde kullanmaya başlamışlardır. Bunun yerine sert plastik olan polyamit kullanılmaktadır (Şavkar, 2013: 314). Fotoğraf 4. a. Baston Tezgâhı (Şavkar, 2020). 84

Bastonculuk Fotoğraf 4. b. Doğrultma Tahtası (Şavkar, 2020). Fotoğraf 4. c. Torna Makinası (Şavkar, 2020). Rende: Çelik bıçağı bulunan ahşap kesici-de- Balıksırtı törpü: Bir yüzeyi düz, diğer yüze- lici bir malzemedir. Tornalama yapılırken yi oval aşındırıcı özelliğe sahip dişleri olan tornanın yuvasına sığmayan dalların ren- üçgen görünümlü bir alettir. Bastona şekil delenerek inceltilmesi için kullanılmaktadır. vermede kullanılmaktadır. Düz eğe: Törpüye göre daha küçük dişlere Şerit testere: Tornalanmamış dalların uç kı- sahip, kenarları küt ve keskin olmayan çelik sımları kesilip düzeltilerek sap kısmının ya- bir el alettir. Bastona uygulanan figürün be- pılmasında kullanılmaktadır. Uzunluğu 75 lirginleştirilmesi ve diş izlerinin yok edilmesi cm, yüksekliği 120 cm, genişliği 45 cm olan için kullanılmaktadır. bir malzemedir. Balıksırtı eğe: Üzerindeki çok sayıda kesici dişleri ile parçaları talaş kaldırarak işlemeye Kıl testere: Baston ile sap kısmının tam birleş- yarayan üçgen görünümde bir yüzeyi düz, mesini önleyen pürüzlerin düzeltilmesi için diğer yüzeyi oval bir alettir. Bastondaki ve- kullanılan küçük çelik dişli bir testeredir. rilen figürü belirginleştirmek ve diş izlerini gidermek için kullanılmaktadır. Dişçi frezesi: diş hekimlerinin kullandığı bir Sistire: Eğenin oluşturduğu pürüz ve izleri asma motor olan bu elektrikli alet, ucuna düzeltmeye yarayan çelikten yapılmış bir ufak uçlar takılarak bastona verilen desenin alettir. yüzeysel oymasında kullanılmaktadır. Dik freze makinesi: Baston imalatında sap kıs- mındaki kavisin düzeltilmesinde kullanılan Mengene: Materyalleri sabitlemek ve sıkış- makinedir. tırmakta kullanılan bir alettir. Baston yapı- Tutkal: Bastonların sap ve uç gibi parçaları- mında sapı sabitleyerek kavela deliği açıl- nın birleştirilmesinde kullanılan ağaç tutka- masında da kullanılmaktadır. lıdır. Oyma bıçakları: Yarım ay, düz, dik gibi türleri Düz törpü: Aşındırıcı özellik kazandırılmış bulunan çelikten yapılmış bıçaklardır. kalın baklava şeklinde dişleri olan çelik bir alettir. Bastona verilen figürü belirginleştir- mek, derin kanalları açmak ve diş izlerini gidermek için kullanılmaktadır. 85

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Zımpara: Boyama işlemine hazır düz bir 5.1. Bastonun Yapım Aşamaları yüzey elde edilmesi için kullanılan 80-100- 120-220 numaralı pütürlü kâğıtlardır. Öncelikle kullanılacak her türlü ağacın ke- Yakı kalemi: Elektrikli ısı ayarı olan bu aletle siminde önemli olan ağaç liflerine su yü- baston üzerine motiflerin işlenmesinde ve rümediği zamanın seçilmesidir. Bu zaman isim yazımında kullanılmaktadır. kızılcık ağacı için aralık ve şubat aylarıdır. Çinko: Renklendirmede sıklıkla kullanılan Zamanında kesilmeyen ağaçlarda kurtçuk- kezzaba sarı rengi vermesi için kullanılmak- lara rastlanmaktadır (Cengiz, 1990: 70). tadır. Kesicilerden belli bir ücret karşılığı satın Çini Mürekkebi: Baston süslemelerinde kulla- alınan dalların kabukları ayıklanmakta ve nılmaktadır. elde edilen parçalar iki yıl sonra kullanıl- Vernik borusu: Çapı 5,5 cm, boyu 100 cm, mak üzere istiflenmektedir. Hammadde- altı kapalı galvanizden yapılmış borudur. sinde Kızılcık kullanılan bastonlarda ku- Baston gövdesinin verniklenmesinde kulla- rutulan bu dallar genellikle çok düzgün nılmaktadır. olmamaktadır bu nedenle ağaçlar 10-15 Vernikleme kovası: Çapı 30 cm, boyu 50 cm adet gruplar halinde 180-240˚C sıcaklı- olan metal kovadır. Baston sapının vernik- ğındaki buhar kazanına atılmaktadır. 30 lenmesinde kullanılmaktadır. dakika boyunca ısıtılan dalların lifleri yu- Vernik: Bastonun sağlamlaşmasını ve par- muşayacak düzeye gelmektedir. Fırınlan- lamasını sağlamak için kullanılan selülozik mış dallar kazandan çıkartılarak düzgün dolgu verniğidir. olmayan dalların tek tek düzeltme tahta- Boya: Bastona renk vermek amacıyla kulla- sındaki deliğe sokularak eğik kısmın tersine nılmaktadır. esneterek istenilen şekilde düzeltilmektedir Tiner: Verniğe akışkanlık kazandırmak için (Şavkar, 2013: 314-315). selülozik vernikle kullanılmaktadır (Özcan, Hammaddesinde ceviz kullanılan baston- 2016: 12-20). larda ceviz ağaçlarının kerestesi kullanıl- maktadır. Hammaddenin temininde dikkat 5. Baston Üretim Aşamaları ve edilmesi gereken en önemli husus, yeni ke- Pazarlama silen yaş ceviz ağacının direkt güneşte ku- rutulmamasıdır. Ceviz ağacı yaşken direkt Ağaç bastonların kalitesini ve maliyetini kul- güneş ışığına maruz kaldığında, ağaç göv- lanılan ana malzemeyle birlikte asıl olarak desinde eğilmeler ve çatlamalar meydana bastonların üzerine yapılan süsleme işçiliği, gelmektedir. Bu yüzden ceviz ağacı içindeki süslemelerde kullanılan malzeme ve teknik su dışarıya çıkıncaya kadar (en az 1 yıl) gü- belirlemektedir. Bastonların ince olanı daha neş görmeyen yerde kurutulmalıdır. Devam çok tercih edilmektedir. Baston üretiminin eden 1 yıllık süreçte de güneşte doğal yol- birçok aşaması el işi olduğu için aşamaların larla kurumaya bırakılmalıdır. Böylece en az zaman alması nedeniyle bir baston ustası 2 yıl kurutulmuş olmalıdır (Ahlat Bastonu haftada ancak yirmi baston üretebilmekte- Mahçet Belgesi, 2017:2). dir. 5.1.1. Baston Sap İşlemleri Saplar isteğe göre değişebilmekte birlikte gümüş, ceviz, kemik, ortopedik, yuvarlak, 86

Bastonculuk dağ keçisi ayaklı, manda boynuzlu, hayvan Fotoğraf 5. başlı, pirinç kaplı, asa saplı gibi çeşitleri Tornalama İşlemi bulunmaktadır (Şavkar, 2013:317). Göv- dedeki şekle en uygun sap modeli seçilip ve Kavela Deliği kullanılacak tahta şerit kalıp yardımıyla biçilmektedir. Sap mengene aletine sıkıştırı- (Şavkar, 2013). larak sabitlenmekte ve törpü ile her kenarı yuvarlak hal alıncaya kadar bu işleme de- vam edilmektedir. Sap, üzerindeki pürüz- leşmeleri düzeltmek için zımparalandıktan sonra gövde ile birleşeceği kısmın içi derin bir şekilde oyularak kavela deliği açılmak- tadır. Bu delik daha önce bastona yapılan kavelaya uygun olacak şekilde yaklaşık 1 cm çapında ve 4 cm derinliğinde yapılmaktadır. Daha sonra sap kısmı gövdeye ahşap tutka- lıyla monte edilmektedir. 5.1.2. Baston Gövde İşlemleri Kurutulmuş malzeme tüm kullanıcılara hi- Tornalama işleminden çıkan dallar pürüz- tap etmesi için farklı boylarda yapılmakta- süz, kalından inceye doğru düzgün form- dır. Bu uzunluğu belirleyen özellik baston dadır. Bu işlemden sonra dallar 25-30’luk kullanıcının ayakları ile paralel durumda paketler halinde etrafı kapalı şekilde kuru iken omuzun normal halinde duruşuna ortamda en az üç ay dinlendirilmektedir. göre dirseklerin 15/20 derece bükük olma- Dinlenme sonunda deformasyona uğra- sıdır (URL 4). yan dallar tekrar düzeltmeye giderek üç ay Tornalama işleminde kızılcık dalı torna- bekletilmektedir. Böylece bastonun gövdesi nın yuvasına sokularak sabitleme koluyla motif işlenmesi için hazır hale getirilmiş sabitlenmektedir. Konik olan torna bıça- olacaktır (Megep, 2013: 29). ğı, elektrik motoru yardımıyla döndürülen 5.1.3. Baston Uç İşlemleri dala hafif hafif temas ettirilerek tornala- Yere temas eden ucunun, kullanım esnasın- maya başlanmaktadır. Ceviz ağacının ke- da çabuk deforme olmaması için sağlamlaş- restesinden seçilenler, hızar atölyesinde tırılması gerekmektedir. Bu amaçla pirinç, baston ebatlarında biçilmektedir. Tek par- manda, sığır veya koç kemiğinden yapılan ça halinde kesilen bastonlar el rendesi ile uçlar kullanılabilmektedir. Ancak son yıllar- yuvarlanarak üst kısmı kalın alt kısmı ince da daha çok kauçuk malzemeden yapılmış hale getirilmektedir. Gövdenin uç kısmına uçlar kullanmaktadır. Bu uçlar daha önce birleştirme işleminde kullanılmak üzere kavela1 yapılmaktadır. 1 Kavela: baston olacak dalın ucuna ve sapına bağlanması için gövdedeki gövdeye göre daha ince olan uzantısıdır. Kavela takılacak olan sap ve pabuca göre değişmekle birlikte sap için 2,5-4 cm arasında, uç/pabuç için olanı ise 1-2 cm arasın- dadır (Şavkar, 2013:315). 87

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi bastonun gövdesinin ucuna açılmış kavela- Devrek’te baston üretimi özel atölyelerde ya tutkalla sıkıca yerleştirmektedir. Oldukça yapıldığı gibi, Belediye tarafından inşa edi- sağlam oturduğundan, baston kullanıldığı len ve sadece bu işin ustalarına tahsis edilen sürece düşmesi veya çıkması pek mümkün Bastoncular Çarşısında da çeşitli boy ve ka- değildir. Takılan bu parça aynı zamanda ıs- rakterde yapılmaktadır. lak ve buzlu zeminlerde kaymayı da önleye- Devrek’te 1995 yılında ilk kez bir dernek rek emniyet sağlamaktadır. kurulmuş ve farklı yıllarda ismi değişmiştir. Bir bütün haline gelen baston ince zımpara Bu dernek Coğrafi İşaretlerin Korunması- ile son zımparalama işleminden geçirilmek- na İlişkin Tescil talebinde bulunmuş ve 9 tedir. Bu aşama oldukça dikkatli yapılmak- Ocak 2004 tarihli 25341 sayılı resmi gaze- ta, rende ve törpüleme işlemlerinde oluşan tede de yayınlanarak Devrek Bastonlarının izler yok edilmeye çalışılmaktadır (URL 5). Devrek’e özgü bir coğrafi işaret olduğunu tescillendirmişlerdir (Çelikdönmez, Yılmaz ve 5.1.4. Vernikleme Korum, 2009:145-146). Diğer yandan Dev- Boyama ve süsleme işlemi bitmiş olan ağaç rekli bastoncular 1998’de kooperatifleşme bastonun üzerindeki küçük gözenekleri ka- yoluna gitmişlerdir. 2007 yılında “Devrek patmak, parlatmak; yağmur, toz, tahtakuru- Baston ve El Sanatları Küçük Sanayi Ko- su gibi dış etkenlerden korumak ve bastonun operatifi” olarak adı değiştirilen bu koope- uzun ömürlü olması için bastona vernikle- ratif, 7.12 2007 tarihinde de Türk Patent me işlemi yapılmaktadır. Vernikleme işle- Enstitüsü’ne başvurarak “Baskop” adıyla mi fırça yardımıyla sürmek, kompresörle marka tescili yaptırmıştır (Bakka, 2014: 7). püskürtmek ve daldırma borusuna sokmak Ayrıca ilçede her yıl düzenlenen ve 2019 olarak üç farklı şekilde yapılmaktadır. Sık- yılında 30.sunun düzenlendiği ‘Uluslara- lıkla yapılan yöntem ise daldırma borusuna rası Devrek Baston ve Kültür Festivali’nin sokarak dolgu verniği yapılması, ardından baston tanınırlığı ve pazarlamasına katkısı fırçayla parlak vernik uygulanmasıdır. büyüktür. Bakka tarafından desteklenen ve Zonguldak 5.2. Pazarlama İl Özel İdaresi tarafından yürütülen “Dev- rek Baston Satış Merkezi, Müzesi ve Doğa Ağaç bastonlar yıllardır babadan oğula, us- Kültür Parkı” projesi gerçekleştirilmiş ve tadan çırağa geçmekte; ev veya atölyelerde, Zonguldak’ın Devrek ilçesinde 2019 yılın- çeşitli süsleme teknikleriyle üretilmektedir. da ziyarete açılmıştır. Devrek bastonlarının Önceleri hasta ve yaşlıların ayakta durma- tanıtılmasında önemli bir rol oynayan bu sında ve yürümesinde destek sağlayan bir müze ayrıca ülkemizin yöresel kimlikli diğer eşya olarak yapan bastoncular son zaman- bastonlarına da yer vererek geleneğin ko- larda, yeni tasarımlarla sanatsal bir objeye runmasına da katkı sağlamaktadır. Müzede dönüşerek pazarındaki payını arttırmaya farklı boy ve tasarımlarda bastonlar sergi- çalışmaktadır. Bastoncular yerel pazarda lenmekte ayrıca geçmişten bugüne ünlü ve yurtiçi fuarlarda tanıtım çalışmaları yap- baston ustalarının fotoğrafları ve biyografi- maktadırlar. Üretimin yapıldığı bölgelerde leri yer almaktadır. folklorik bir anlam kazanan bastonlar, yer- Ahlat’da üretilen bastonların en önemli alı- li ve yabancı turistler tarafından hediyelik cısı da kenti ziyaret eden yabancı turistler- eşya olarak da talep görmektedir. 88

Bastonculuk Fotoğraf 6. Devrek Bastoncular dir. Ancak bölgeye yönelen yabancı turist sini onarmak için kabuk bağlamasıyla dal- Çarşısı ve Baston akımı, uzun bir süreden beri devam eden Müzesi (Şavkar, bölücü terör hareketleri nedeniyle son de- rece azalmıştır. Bu nedenle daha çok ihra- lardaki çentikler kabarık desenler oluştur- 2020). cat yoluyla satışlarını gerçekleştirmektedir (Arınç, 1995: 12). maktadır. 6. Baston Süsleme ve Renk Budaklı: Ağacın üzerinde bulunan budakla- rın çıkıntılarını yok etmeden bırakılarak ya- Özellikleri pılan bir çeşididir. 6.1. Baston Süsleme Özellikleri Oyma: Bu teknikte yapılacak süslemelerde ağaç baston üzerine çizilen desen oyma Çoban Çentiği: Baston süslemede çoban çen- bıçaklarıyla oyulmaktadır. Derin oyma, yü- tiğinin ayrı bir yeri bulunmaktadır. Çoban zeysel oyma, burma, baklava kesim, kozalak çentiği ağaç üzerine çakı veya bıçak yardı- kesim, kezzap boyalı klasik yılanlı kesim, mıyla aynı doğrultuda çentik atılarak 2-3 yıl dişçi freze ile oyma olmak üzere yedi çeşittir. beklenmesiyle oluşmaktadır. Ağacın kendi- Oyma çeşidinde en önemli motif yılan ve baklava modelidir (Özcan, 2016: 25). Fotoğraf 7. Devrek Yılanlı Baston Örnekleri (Şavkar, 2019). 89

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Kakma: Bastonlar üzerinde delikler veya yiv- ler açılıp maden veya sedef kakılarak elde edilen süsleme tekniğidir. Kakma tekniğin- de en çok kullanılan malzeme sedeftir (Me- gep, 2014: 25). Kakma tekniği en çok Ga- ziantep baston örneklerinde görülmektedir. Kalem İşi Tekniği: Bastonların saplarını süsle- mek amacıyla genellikle gümüşten yapılmış saplar üzerine kalem işi yapılmaktadır. Ka- lemkârlık tekniğinde 6-8 cm uzunluğunda, ucu keskin, çelik kalemler veya keskiler kul- lanılmaktadır. Bu kalemlerle gümüş ve altın üzerine kanallar açılarak motifler oluşturu- lur (Megep, 2014: 27). Yakma Tekniği: Yüzey sistire yapılarak düzel- tilip zımparalandıktan sonra elektrikli yakı aleti kullanılarak yeri ve şekli belirlenen mo- tifin yakılarak bastona işlenmesidir (Megep, 2014: 34). Fotoğraf 8. Yakı 6.2. Baston Renk Özellikleri İşlemi ve Boyama Ustalar kullandığı ağacın doğal rengini boz- İşlemi (Şavkar, mayı tercih etmediğinden genellikle bas- tonlarda boyama yapmamaktadır. Eskiden 2013). siyah ve kahverenginin çok kullanıldığı bas- tonlarda son yıllarda zevke göre farklı pek çok renk kullanılmaktadır. Baston renklen- dirmede en rahat ve kalıcı boyama tekniği çini mürekkebi ile boyama ve saf nitrik asit (kezzap) ile yakılarak boyamadır. Kezzabın kullanılması yalnızca renk vermek için değil aynı zamanda bastonda ağaç kurdu oluş- masını engellemek içinde uygulanmaktadır. Nitrik asit bastona el değdirmeden dikkatli- ce sürülmekte ve tüp ateşinin üzerinde iyice yakılarak renk alması sağlanmaktadır. Nit- rik asitle renk değişimi yeşilden kahveren- giye kadar uzanmaktadır. Nitrik asit içine atılan katkı maddeleri: su, demir, çinko ve bakırdır. 90

Bastonculuk 7. Bastonculuğun İcra Edildiği cevaz’da Cumali Birol, Gaziantep Mustafa Bozkuroğlu bilinen baston ustalarıdır. Yerler ve İcra Eden Kişiler Günümüzde Devrek’te 20 kadar atölye bas- ton üretimi işi yapmaktadır. Ayrıca Devrek Ulusal ve yerel basın araştırmalarına göre Halk Eğitim Müdürlüğü kurslarında baston Türkiye‘de baston denilince bazı yerlerin yapımı kursu verilmektedir. Devrek’i bas- ön plana çıkmasının sebebi bastonculuğun ton kültürünün yaşamasına emeği geçen/ belirli bir tarihsel süreç içinde gelişmesi, geçmeye devam eden ustalardan bazıları belirli bir geçmişinin olması, bastoncu- şöyledir; Ahmet Bastoncu, Hasan Salman, luğun sanatsal anlamda bir değer olarak Hakkı Salman, Abdullah Salman, Abdü- düşünülmesi ve geleneksel anlamda hem laziz Salman, Hüseyin Salman, Abdullah Türkiye hem de dünya çapında ün yapmış Karaöz, Abdulbaki Bastoncu, Mustafa olmasıdır (Çelik, 2019: 488). Devrek, Ah- Rahmi Dilek, İsmail Hakkı Salman, Cemal lat, Gaziantep bastonu sadece işlevsel ola- Salman, Akif Atilla, Fehmi Işık, Münteka rak değil sanatsal olaraktan farklılık göster- Çelebi, Tansel Işık, Mürvet Okur, Raşit Ko- miş bastonlardır. rum, Bülent Korum, Ayşegül Korum Yur- dadur, Aysel Korum, Tülay Korum, Ayfer Ahlat’ta 1990’lı yıllarda baston üretimi ya- Korum, Cemile Korum, Hikmet İncirci, Bi- pan 9 atölye mevcutken şuanda faaliyet gös- rol Demir, Gönül Demir, Erdoğdu Özcan, teren Selçuklu Baston, Ahlat Baston, Aras Rüştü Çelebi, Dilek Çelebi, Kadriye Cici- Baston ve Karakuzu Baston atölyeleri bu- baş, Abdullah Çakan, Ali Akçasu… (URL lunmaktadır. Günümüzde Refa Gökbulak 6) Devrek’te herhangi atölyede çalışmayıp Ahlat bastonlarının tanıtımı için gayret gös- ev ortamında baston üretenlerin sayısı da teren ustalar arasında en bilinenidir. Adil- oldukça yüksektir. 91

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Kaynakça Anonim. (2005). “Devrek Bastonu”, Batı Karadeniz Sökmen, Sultan ve Balkanal, Zeynep (2018). “Ana- Milli Gazete, 22 Nisan 2005 dolu’da Önemli Bir Simge Olan Şahme- ran’ın Halk İnanışındaki Yeri”. Bingöl Üni- Arınç, Kenan (1995). “Ahlat’da Baston Ustalığı ve versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 15, Üretimi”, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Ens- s.282-296. titüsü Dergisi 2. Şavkar, Ferah (2013). “Devrek Bastonunun Var Olma Azap, Eralp Yaşar (2017). Bitlis Salnameleri, İstanbul: Süreci”. 2. Yöresel Ürünler Sempozyumu ve Ulus- Betav Yayın, lararası Kültür Sanat Etkinlikleri, s.311-322. Bakka (2014). “Orman’dan İnsan Eline Bastona Ha- Şavkar, Ferah (2019). “Devrek Bastonunda Kullanı- yat Veren Ustalarımız” İlkin Medya lan Yılan Motifinin Türk Mitolojisi Açısından İncelenmesi”, XII. Uluslararası Türk Sanatı, Ta- Başaran, Fatma Nur (2008). “Çanakkale İli Biga İlçe- rihi ve Folkloru Kongresi, s. 47-52. sinde Yasayan İki El Sanatı Ustası”, Biga De- ğerleri Sempozyumu, Olay Matbaası, Çanakkale. T.C. Türk Patent ve Marka Kurumu (2019). Resmi s.243-258. Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Bülteni. Belli, Oktay ve Belli, Vedat (2011). “Anadolu ve Turoğlu, Hüseyin ve Belli, Oktay (2006). “Urartu- Dünyanın En Eski Ağaç Bastonu ve Urartu ların Araziden Faydalanma Yöntemleri: Mühürcülük Sanatında Baston Sahneleri”. Van-Yoncatepe Sarayı ve Yakın Çevresi”, I. IV. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu, Van Gölü Havzası Sempozyumu, İstanbul, s.81- 17-21 Haziran 2008-Ahlat, Aksav, Ankara. 112. s.35-41. Çelik Coşkun, Betül (2019). “Ahlat Bastonu Süsle- URL1:https://aregem.ktb.gov.tr/TR-12753/ham- meleri ve Ahlat Baston Ustası Refa Usta”, maddesi-agac-ahsap-olan-geleneksel-el-sa- Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 62, natlari.html (Erişim Tarihi: 13.04.2020) s.480-489. URL2:https://www.ci.gov.tr/cografi-isaretler/lis- Çelikdönmez Ömür, Yılmaz Ömer ve Korum Raşit te?il=&tur=&urunGrubu=&adi=baston, (2009), Baston Tarihi Devrek’ten Bastonla Tarihe (Erişim Tarihi: 23.04.2020). Bakış. Ankara: Kalkan Matbaacılık, Ankara. U R L 3 : h t t p : / / e k i t a p. k u l t u r t u r i z m . g o v. t r / T R - Koçu, Reşat Ekrem (1967). “Türk Giyim Kuşam ve 81027/baston-yapimi.html (Erişim Tarihi: Süsleme Sözlüğü”, Ankara: Sümerbank Kül- 18.08.2020). tür Yayınları. URL4:https://www.devrekbastonevi.com/ozel-se- Megep (2013). Ağaç Baston Yapımı. Ankara. ri/91-ortapedik-sap-helezon-yilan-isle- meli-baston-ozl15.html (Erişim Tarihi: Megep (2014). Ağaç Baston Süsleme. Ankara. 18.08.2020). No:298- Mahreç İşareti. Ahlat Bastonu. URL5: www.bastonimalati.com (Erişim Tarihi: 23.04.2020). No:428-Mahreç İşareti. Adilcevaz Bastonu. Özcan, Sevil (2016). “Coğrafi İşaret Kavramı ve Dev- URL6:https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/ rek Bastonu Örneği.” Yayımlanmamış Yüksek zonguldak/kulturatlasi/baston (Erişim Tari- Lisans Tezi, Bartın: Bartın Üniversitesi. hi: 12.07.2020). 92

BELEDİ DOKUMACILIĞI Beledi Weaving Ebru Çatalkaya Gök* Abstract Beledi weavings have an important place in the history the yarn of Beledi fabrics. However, today cotton yarn of weaving due to the fact that they have a double layer colored with chemical dyes is used in warp, while weft structure and there is no other type of fabric woven with orlon and rayon yarn are used. The motifs used are called this technique among Ottoman fabrics. Süleyman, Sepet, Altıparmak, Düzbastı, Bademli, Kutulu, Celepiş, Tireiş, Aynalı, Yıldız. Saim Bayri, who continued This loom, which is woven with the most advanced weaving until 2004, is the last master who has grown double-layer fabric in folk production, has become an from profession. Later, he raised Ethem Tipirdik, with the indicator of the superiority of Turkish weaving art in the cooperation of the Municipality. However, the last trained world, considering the width of the pattern capacity. master died in 2019. Beledi weaving is carried on today by the daughter and granddaughter of Saim Bayri. In written sources, Beledi looms are classified as almond, butterfly, hedik and Süleymaniye. The Beledi counter Keywords: Beledi weaving, double layer weaving, İzmir- used today is the Süleymanlı counter. Cotton and silk Tire, fabric analysis. have been used for centuries as the raw material for * Dr. Öğr. Üyesi, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Müzik ve Güzel Sanatlar MYO, El Sanatları Bölümü, Geleneksel Türk El Sanatları Programı, [email protected] 93

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 1. Beledi Dokumacılığının Tanımı Desen kapasitesinin genişliği göz önünde bulundurulduğunda Beledi tezgahı Türk Arapça ( ) kökenli olan Beledi, Bursa dokuma sanatının dünya üzerindeki üs- tünlüğünün bir göstergesi olmuştur. Ancak Salnamesinde iplikten mamul bir nevi do- Fransa ve İngiltere’ de olduğu gibi endüst- ri devrimi ile bütünleşememiştir. Bunun kuma olarak yorumlanmaktadır. Beledi do- en büyük nedeni, Batı yapılanmasından çok farklılık gösteren köklü ve iyi bir örgüt- kumacılığı, XVI. yüzyılda özel tezgahlarda lenmeye ve öz denetime sahip Ahi (esnaf) teşkilatlarıdır. Bu teşkilatların amacı; be- genellikle pamuktan dokunmuş ancak ipek cerinin belirli kimseler arasında kalmasını sağlamak ve yaygınlaşmasını engelleyerek örnekleri de bulunan motiften bağlantılı o esnaf topluluğunun hayat standartlarını yükseltmektir. Bu amaca uygun olarak çırak yerli kumaş şeklinde tanımlanabilir (To- alınması, yetiştirilmesi, malların satışı, ku- rallara uymayanların cezalanması, meslek parlı, 2000:48, Ayverdi, 2011:130, Ergür, sahiplerinin birbirine ve yanında çalıştırdık- larına karşı davranışları, her türlü tören vb. 2002:25). ayrıntılı işleyiş kurallarına sahiptir. Tire ve Bursa’da bu biçimde örgütlenmiş olan do- Tarihi kayıtlara göre Beledi dokumalara Ti- kumacılar için kaliteyi düşürme, kötü boya re’den sonra en çok Bursa bölgesinde rast- kullanma vb. gibi hilelere karşı katı cezalar lanılmıştır. Bu dokuma türüne Konya’da uygulandığı yazılı kaynaklarda bahsedil- “Veledi”, Tire ve Manisa’da “Beledi”, di- mektedir. Bunların yanı sıra Beledi dokuma ğer bölgelerde de “Karaoğlan Dimisi” gibi ustaları sanatın başka yöreler tarafından adlar verilmiştir (Özen, 1982: 304). Ayrıca öğrenilmemesi konusunda da katı davran- gümrük kayıtlarından Merzifon’da da “be- mışlardır. Bu yüzden gerekli araştırmaları ledi alaca yastık” olarak isimlendirildiği gö- yapmadan çırak alanları cezalandırmışlar- rülmektedir (İnalcık, 2008:81). dır (Hekimoğlu, 1980:5-6). Ancak daha sonraki yıllarda gelişen batı 2. Beledi Dokumacılığının teknolojisi, diğer tüm alanlarda olduğu gibi dokumacılıkta da gelenekseli yıkarak ilerle- Tarihçesi miştir. Bu yeni sanayi ürünlerinin çıkmasıy- la, esnaf kaliteyi düşürmüş ve Beledi tezgah Türk kumaşları gerek dokunuş, gerek mal- sayıları yıllar içerisinde giderek azalmıştır. zeme ve gerekse desen zenginliği bakımın- Günümüzde ise sadece İzmir’in Tire ilçe- dan dünya kumaşçılığı içinde çok önemli bir sinde dokunmaya devam etmektedir. yere sahiptir (Altay, 1974:12). Bu çeşitli de- Bu çalışmada Beledi dokumaları, alan araş- sen ve motiflerin kumaşlara dokunması için, tırması sonucunda elde edilen bilgiler doğ- o dönemlerde çeşitli tezgahlar geliştirilmiş- rultusunda açıklanmıştır. Çalışmanın ama- tir (Özbel, 1945:13). Çekmeli (â la Tire) cı, Beledi dokumalarının genel ve teknik tezgâh olarak Orta-Doğu’ya geldiği Beledi özelliklerinin saptanması, belgelenmesidir. dokumalarına, bu konudaki birikimin ol- Çalışma Özbel koleksiyonunda bulunan dukça ileri bir düzeye gelmesinden sonra XVI. yüzyılda, İzmir’in Güney Doğusunda bulunan Tire ilçesinde rastlanmıştır (Özbel, 1949: 3). Geçmişte önemli pamuk sanayi merkezlerinden birisi olan Tire, ince pa- muk ipliği için (rîşte-i Tire) “tire” kelimesi ile sembol olmuştur (İnalcık, 2008: 80-81). Tire, ana yollar üzerinde bulunmayışı ne- deniyle Türk kültürünün değişik alanlarını kapsayan özelliklerini koruyabilmiştir. 94

Beledi Dokumacılığı Beledi dokumaları ve Tıpırdık Tarafından Mekik: Boynuzdan yapılmaktadır. Orta kıs- dokunmuş olan kumaş örnekleri ile sınırlan- mında masurun takılması için demir bir tığ dırılmıştır. bulunmaktadır (Fotoğraf 3). 3. Beledi Dokumacılığında Masur: Mekiklere takılan ipliğin sarılı oldu- ğu silindir biçimindeki araca verilen addır. Kullanılan Araçlar ve Malzemeler Tefe: Tarağı taşıyan dokuma tezgahı ele- Saim Bayrı’dan elde edilen bilgilere göre manıdır. Tefenin bağlantı noktaları dişli Beledi tezgâhının Süleymaniye, Bademli, yuvaları ile kolayca değiştirilebilmektedir. Kelebekli ve Hedik olarak, verdiği desene Böylelikle tefe arkaya alınarak kumaşı sık göre dört çeşidi bulunmaktadır. En çok de- sık selmine sarmaya gerek kalmadan doku- sen kapasitesine sahip olanı ise Süleymani- maya devam edilebilmektedir (Fotoğraf 1). ye tezgahıdır. Tire ilçesinde halen dokuma yapılan bu Süleymaniye tezgâhı 3-3,5 m. Tarak (dem): Tefenin ileri geri hareket ede- uzunluğunda, 2-2,5 metre boyundadır. Ja- bilen parçasına takılı bulunur ve çözgü ip- karlı dokuma tezgahlarında olduğu gibi do- liklerini düzenli aralıklarda tutmaya yarar. kumayı yöneten hareket tavandan başlayıp, Beledi dokuma tarağı iki ahşap arasında pedallarda sonuçlanmaktadır. Kumaş doku- düzgünce kesilmiş sazlardan hazırlanmıştır. nurken deseni oluşturan örgüler 13 pedal ile Zamanla eskiyen taraklar usta tarafından yönetilen 24 çerçeve ile sağlanır. Dokuyucu yenilenmektedir (Fotoğraf 1). 2 ayağıyla pedalları yönetmektedir. İsmail Öztürk’ün 1979 yılında İzmir Tire’de Salih Cımbar: Dokuma tezgahında dokunmakta Kısık ile yaptığı görüşmeye göre; “Günü- olan kumaşı gergin tutan ve dokumanın müzde kullanılan Beledi tezgâhı Süleymanlı enine daralmamasını sağlan araçtır (Fotoğ- tezgâhının bozulmuşudur. Zaman içinde raf 1). 17 pedal ile çalışan Süleymanlı tezgahının 4 pedalı iptal edilmiş ve Beledi tezgahında Selmin (kumaş levendi): Tezgahta dokunan ku- 13 pedal kullanılmıştır” (Öztürk ve Kavcı, maşın sarıldığı leventtir. Her 35-40 cm’de 2000:38). Beledi dokumaları ile ilgili yapı- bir, dokunan kumaş sarılmaktadır. lan birçoğu araştırmada Beledi tezgâhları- nın (Fotoğraf 1) her zaman 24 çerçeveden Pedal: Tezgahın altında yer alan ayaklara oluştuğu ele alınmıştır. Ancak sadece fotoğ- verilen isimdir. Tezgahta hareket, çerçeve- raflarına ulaşılabilen örnekler incelendiğin- lerin altına orta noktadan bağlanmış olan de bile 24 çerçeveden daha fazla çerçeve “perdahta” olarak adlandırılan pedallara gerektiren tezgahların olduğu düşünülmek- basılarak sağlanmaktadır. Beledi dokuma tedir. tezgahı 13 ayaklıdır. Bu ayaklar ipleri hare- ket ettirmeye yaramaktadır (Fotoğraf 2). Keşken (Çerçeve): Gürgen ağacından yapılan iki çubuktan ve bunların arasına gerilmiş Maymuncuk: Beledi tezgahlarının iskeletini gücü tellerinden meydana gelmektedir. Be- oluşturan bölümdür. Pedallar ile senkronize ledi tezgahında 24 çerçeve bulunmaktadır çalışarak 24 keşkenin hareket sistemini sağ- (Fotoğraf 2). lar. Yerel adıyla saz da denilmektedir. Sazla- rın keşkenlere ve pedallara bağlanmasında kenevir ipi kullanılmıştır (Fotoğraf 2). 95

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi Fotoğraf 1. Geçmiş dönemlerde Beledi dokumaları maşın en çok kullanılan yeri daha parlak Ethem Tıpırdık ve kullanım alanına göre farklı hammaddeler gözükmektedir. Günümüzde halen çözgü- Saim Bayrı (URL ile dokunmuştur. Genellikle dokumanın ön de pamuk kullanılmaya devam edilmekte, yüzü yani üst çözgü ipliklerinde ipek kulla- atkıda ise pamuk, orlon ve ipek yerine floş 3), Süleymaniye nılmıştır (Gürçay, 1969:57). Böylelikle ku- kullanılmaktadır. tipi Beledi Tezgâhı, cımbar, tefe, tarak (Gök, 2011, Tire) Fotoğraf 2. Maymuncuk, Keşkenler, Pedallar (Gök, 2011, Tire) Fotoğraf 3. Eskiden çözgü hazırlamada kullanılan bobinler (kalemler) ve mekik ve masur (Aytaç, 2002:10-11) 96

Beledi Dokumacılığı 4. Beledi Dokumaların Hazırlık uçlarına bükülerek eklenmektedir. Bu ekle- İşlemleri me olayına “pedris” denilmektedir (KK 1). Önceki dönemlerde çile halindeki çözgü Günümüzde hala dokuma yapılan Süley- iplikleri boyandıktan sonra un ile haşıllanıp maniye tipi tezgahın tahar planı Şekil’1 deki dayanıklılığı arttırılmıştır. Haşıllama işlemi gibidir. Tahar raporu çerçeve sayısını oluş- için yaklaşık 500-750 gr un, 10 litre kulla- turan 24 sıradan ve 1 rapordaki çözgü teli nılmaktadır (Fotoğraf 4) (Ertekin, 2006:19- sayısını oluşturan 132 sütundan oluşmakta- 21). Haşıllanan iplikler sıkılıp çırpılarak dır. Bu 132 çözgüden oluşan tahar raporu temizlendikten sonra nemli halde 40 (20 be- kumaş boyunca 10 defa yan yana tekrar- yaz + 20 siyah) bobine (kaleme) aktarılmak- lanmaktadır. Böylelikle Beledi dokumaları ta ve 100-200 m arasındaki çözgü iplikleri toplamda 1320 adet çözgü teli içermekte- düzgün yumaklar halinde sarılmaktadır. dir. Çözgü renk raporları 1 siyah, 1 beyaz, Saim Bayrı usta dönemine kadar çözgüler 1 siyah, 1 beyaz şeklinde devam etmektedir. bu şekilde hazırlanırken, Ethem Tıpırdık Her tarak dişinden ise 2 siyah ve 2 beyaz ol- döneminde ise tezgaha çözgü levendi ilave mak üzere toplam 4 çözgü teli geçmektedir. edilmesiyle İstanbul’dan hazır çözgü leven- Çözgü iplikleri gücü ve tarak taharı yapıl- di alınmaktadır. Yumak halindeki veya ha- dıktan sonra dokuma levendine bağlanarak zır leventteki çözgüler eski çözgü ipliklerinin tezgâh hazır hale getirilmektedir. Fotoğraf 4. Haşıllama, çerçeveye (keşken) iplerin bağlanışı, perdah hazırlanması (Ertekin, 2006:17- 21). Şekil 1. Beledi dokumalarının tahar raporu 97

Geleneksel Meslekler Ansiklopedisi 5. Beledi Dokuma Aşamaları ve Bitim İşlemleri Beledi tezgahında kumaş dokunurken dese- Şekil 3. Beledi tezgahının düzenek sistemi ni oluşturan örgüler 13 pedal ile yönetilen 24 çerçeve ile sağlanır. En basit dört çerçe- Beledi dokumaları; atkı ve çözgüsü hareketli veli el dokuma tezgahlarında her çerçeveyi değişen yüzlü çift katlı dokumalar grubuna bağımsız bir pedal komuta ederken, Beledi girmektedirler. Bu nedenle kumaşların ön dokuma tezgahlarında bir pedal 2, 4, 6, 8 ve arka yüzünde aynı desen görünmektedir. çerçeve komuta edebilmektedir. Tezgahta Ön yüzdeki zemin rengi; arka yüzdeki motif hareket, tezgahın iskeletini oluşturan may- rengini oluştururken, arka yüzdeki zemin muncuk ve pedalların senkronize çalışması rengi de; ön yüzdeki motif rengini oluştu- ile sağlanmaktadır. Beledi tezgahının dü- rur. Şekil 2’de yer alan Beledi tezgahının zenek sisteminde maymuncuklar ipler ile pedal – çerçeve bağlantı düzeninde, 7 – 9 çerçevelere, çerçeveler de yine ipler ile pe- – 11 ve 13 numaralı pedalların, II numaralı dallara bağlıdır (Şekil 2-3). Böylelikle tek bir deliğe bağlı olan 6 ve 8 numaralı çerçeveleri pedal, tüm sistemi kontrol edebilmektedir. sabittir ve bunlar kumaşın ön yüzündeki ze- Yani herhangi iki pedala basıldığında, o pe- minini oluşturur. 6 – 8 – 10 ve 12 numaralı dallara bağlı olan çerçeveler aşağı inmekte pedallar da ise VI numaralı deliğine bağlı ve ağızlık oluşmaktadır. Çerçevelerin den- olan 21 ve 23 numaralı çerçeveler sabittir. geli kalması için “A ile F” ve “B ile E bağ- Bu çerçevelerde arka yüzün zemin motifini lantıları çerçevelerin iki ucuna bağlanmıştır. oluşturmaktadır. Buradan yola çıkarak oluş- “C ile D” bağlantıları ise çerçevenin orta turulan örnek bir beledi dokuması, armür noktalarına bağlanmıştır (Şekil 2-3). sistemi ile birlikte Fotoğraf 5’deki gibidir. PEDAL DELİK NO Fotoğraf 5. Örgü analizi yapılan kumaş (Gök, 2019) NO I II III IV V VI 11 9 13 17 21 22 10 14 18 22 33 11 15 19 23 44 12 16 20 24 5 2-4 22-24 6 1-3 21-23 7 6-8 10-12 14-16 18-20 8 9-11 21-23 9 2-4 6-8 14-16 18-20 10 21-23 11 2-4 6-8 10-12 18-20 12 17-19 21-23 13 2-4 6-8 10-12 14-16 Şekil 2. Beledi tezgahının pedal – çerçeve bağlantı düzeni 98


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook