Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Bukre - Kahraman Tazeoglu

Bukre - Kahraman Tazeoglu

Published by cg.caglayan, 2016-11-02 09:29:14

Description: Bukre - Kahraman Tazeoglu

Search

Read the Text Version

yalnızca eksikbıraktığını çok iyibiliyorum. Bizbirbirimizin zenginiydikBukre. Bunu anlatmayaçalışıyorum. Bu yüzdengüzeldik. Kimsebozamazdı hayatmakyajımızı. Zenginliğinçirkini güzelleştirdiğidoğrudur; amayoksulluğun güzeliçirkinleştirdiğigörülmemiştir. Güzelolan bizim kalbimizdiYavru Kuşum. Amasaftık. Ama temizdik.

Ama korunmasızdık. Amaürkektik. Ama çokama’lıydık. Bu yüzdenben sana Yavru Kuşumdedim. Bu yüzden senbana Kuzu dedin.Sarıldık birbirimize vebüyüdük. Birimiz düşse,ötekinin dizi kanardı.Dizleri yarasız çocuklukolmazdı. Düşe kalkagüçlü olmayı öğrendik.Bizim birliktekazandığımız güç, güçlüolduğumuzda bizi ezengüçlüyü ezmeyecekkadar güçlü bir güçtü.

Biz seninle yokluğu dapaylaştık varlığı da...Tokken değil, açkenbölüşülen ekmek gerçekpaylaşımdır dedik. Bizseninle paylaşmayıpaylaştık. Biz,kendimizde yara açacakolsa da dostumuzunyarasını sarmayı bildik.Her ne kadar sen bedendaha yaralıymış gibigörünsen de aslındayara değildir seni yaralıyapan; o yaranın sendebıraktığı izdir. Ama bazıyaraların izi yoktur

Yavru Kuşum. Çünkügerçek yaralar, teninaltında kanar.Birbirine koşarkeninsanlar, kimleriçiğnediğini farketmiyorlar. Şimdi senona giderken, benibüyük bir yalnızlığıniçinde bırakacaksın.Yalnızlığım, sen gittiğiniçin değil, gidişinleherkesi ve her şeyi deberaberinde götürdüğüniçin bu kadar büyükolacak. Aslında yalnızkalmaktan değil korkum,

gittiğin yerde yalnızbırakılmandan...Dilerim Allah’tanaldığın karar doğrudur.Kişinin seçtiği kendinianlatır. İnsanız,yanılırız. Gece yatağınauzanıp düşünürkenbeyninin içinde dolaşıpd u r a n fikirler, sabahkılık değiştirebiliyor. Yada doğru düşünüp yanlışdavranabiliyor insan.Tek istediğimyanılmaman ve hakettiğin değeri bulman.Kimse bilemez ne

olacağını. Aşk, birbilinmezin içine bilerekdüşmek değil midirzaten... Sen çok fedakârbir insansın. Sevdiğiniçin yapamayacağıniyilik yoktur bilirim. Vesen bir kalbe tutunurken,neleri bırakacağınınhesabını yapmazsın asla.Ama her aşk birfedakârlık olsa da herfedakârlık bir aşkıgetirmiyor beraberinde. Sadece mutlu olmanıistiyorum Yavru Kuşum.Bazı insanlar

sevmedikleriyle yaşar,unutamadıklarıyla ölür.Hangisi olacağız Allahbilir. Kalp anlamaz,yalnızca sever. İşte buyüzden bazı mevsimlerbir günde biter.Hayatına Cem’denönce girenler aşkkatiliydi. Öldürmek içinsenin ayağına geldiler.Dilerim Cem, bir cellatdeğildir; ölmek içinayağına kendiayaklarınla gittiğin...Çok zordur uğrunaaçtığın yollardan boynu

bükük geri dönmek. Bizki ölüm geldiğinde‘Hayırdır?’ diye soracakkadar iyi niyetliinsanlarız. Çıkarsızsevecek kadarhoşgörülü, karşılığınıalabileceğimizidüşünecek kadar safız.Hak etmiyoruz bazıölümleri. Belki ölmektendeğil ama unutulmaktankorkuyor insan. Umarımyine terk edilmezsin.Giden bir kere giderama çok sevmişsen eğer,sen o gidişi her

hatırladığında yenidenterk edilirsin.Yaşayamazsın. Bazıacılar bazı acılarabenzemez Yavru Kuşum.Sana nasihatimdir;kurduğun hayallerisakın unutma. Kurulanhayaller onu kurandadeğil, unutmayanda izbırakır. O hayalleryoldaşın olsun;günaydınların bileaydınlatamayacağıkaranlık günlerininfeneri olsun ama yolunuhep gerçekler

aydınlatsın.Biz insanlar, hayatdenen koca bir yalanıniçinden seçtiklerimizegerçek diyoruz...Unutmayasın...Kötülükleri tanırsın;Allah seni iyilik kılığınabürünmüş kötülüklerdenkorusun. Hak etmediğinacılarla büyüme. Hakedilmeyen acılar insanıolgunlaştırmaz...Bir dostun sanayazdığı ilk satırlarbunlar; mükemmelliğinemükemmellik

katmayacak olsa da...Bilmediklerim beni hepşaşırttı, bildiklerimse işeyaramadı. Dilerim seninişine yarar ve keşkedemezsin hayatta. Ha buarada, keşkelerhatalardan beslenirunutma. Beni herşeyimle hatırla... Çünkühatırladığı kadarınadeğer veriyor insan.Evet, Yavru Kuşum.Artık içime atıyorumsenden geriye kalan herşeyi. Ve onlar dahaşimdiden, yan yanayken

bile özlüyorlarbirbirlerini, seni...Gitmenin zayıfbahaneleri, kalmanıngüçlü gerçekleriniyenermiş. Yenildim vegidiyorum. Bunlarıyazarken gözlerimigörmeni isterdim.Kelimeler anlatamıyorgözlerim kadar. Artıkkendimle baş başayım vebirbirimize anlatacakbir şeyimiz kalmadı.Belki yol daha bitmediama benim yolculuğumburada bitiyor. Gerçek

aşka gidiyorum. Allahbirdir ve ondan başkaaşk yoktur... Hoşça kalYavru Kuşum.”

815 yıl sonra... (Ağustos) Güzel geçiyordu tatil. Bukre,şemsiyenin altında, birazdanhavuzdan çıkacak kızı ve oğluiçin yiyecek bir şeylerhazırlıyordu. Arada bir havuzdaeğlenen çocuklarına bakıyor,babalarıyla mutlu bir şekildeoynarken duyduğu sevinççığlıklarına el sallayarak karşılıkveriyordu. Mutlu bir aileolmanın iç huzuru vardı yüzünde.Allah onlara, biri kız biri erkek

iki güzel çocuk vermişti. Buse onüç, erkek kardeşi Emre onyaşındaydı. Hep birlikte havuzdan çıkıp,şezlonglarına kadar yarıştılar.Her zamanki gibi babalarıkaybetti! “Yavaş... yavaş.Islattınız sandviçleri...” dediBukre gülerek. “Anne kurt gibiacıktık” dedi Emre. Adetasaldırdılar yiyeceklere. Babalarıkurulandıktan sonra yan taraftakişezlonga uzandı. Mutlu vehuzurluydu. Bukre, çocuklarınıve kocasını izledi bir süre.İçinde tarifi imkânsız birmutluluk vardı. Bu huzuru hiçbir

şey bozamazdı. Çocuklar,yemeğini yerken, babalarıgüneşlenmeye başlamıştı. İyi biraile babası, mükemmel birkoca... Saçlarına düşen birkaç beyaztel, onu daha da karizmatikgösteriyordu. Aradan bunca yılgeçmesine rağmen, hâlâ âşıktıkocasına. Uzun uzun seyretti onu.Ve böyle bir eşe sahip olduğuiçin Rabb’ine bir kez daha duaetti. Yemeğini bitiren Buse,“Anne babam yanacak güneşten,krem sür ona” dedi. Buse,onların ilk göz ağrısıydı. Kendiisimlerinin ilk iki harfi yan yana

gelince Buse oluyordu. Buyüzden Buse koydular adını. Plaj çantasının içindeki güneşkremini aldı ve eşinin yanınagitti Bukre. “Sırtına krem sürmemi istermisin Kuzu?” “Senin ellerin değdikten sonra,kezzap bile sürebilirsin YavruKuşum.” SON

VEBA BUSESİ(Söyle, kimin hatasıydın sen;bedeli bana ödetilen!)

Bir veba busesiymiş giderkenbıraktığın... Kim bilir bendehangi yaralarını öptün bana aitsandığın? Bu ayrılık neiyileştirdi ne öldürdü... Beniağlattı, seni güldürdü. Şimdibenim anı diye sakladıklarım,senin çoktan unuttukların... Bak,sabah olsa bile içim hâlâ gece.Bilmiyorum bu acı kaçıncı. Seninolmadan sana solmak yok mu?İşte o çok acı.Gözümdeki damlalar, içimdekuduran nehirlerinzerrecikleridir. Gidişin öğrettibana; bazı aşklar aşka ihanettir!Ben ağlarım içten ve sessiz; sen,

sana suskun sözlerimigözlerimden iç. Her ayrılık heryarada aynı kanamazmışdiyorum, derdimidillendiriyorum; anlayandinlemiyor, dinleyen anlamıyor.Yine ağlıyorum, yine kanıyorum.Soranlara gözlerden akar kalbinkanı diyorum.Keşke hayatının romanınıyazarken beni kalem diyekullanmasaydın! Kaderimizelimizde değil, alnımızdadır. Senbenim alın yazımdın... Amaokumadın... Söyle, okunmamışyazının izi mi kalır? Elbetteyerimi başkaları alır.

Sana duyduğum aşk ensevdiğim yanılgıydı. Yine deverdiklerimi geri almam ben.Çünkü senin karşılık bekleyerekverdiğin aşk, benim sanaarmağanımdı. Bunca susmandıbeni bunca konuşturan. Susmakda yalan söylemekmiş bazen.Zamanında ben de sussaydım,şimdi bu kadar konuşmakzorunda olmazdım. Seninki günümüz aşkı, yenisinibulunca geçer acısı. Korkmanagerek yok! Benim o, sessiztelefonların en yanlış numarası.Görmek istediğin kişi olamadım,istediğini görebilirsin artık.

Söyle, kimin hatasıydın sen;bedeli bana ödetilen!Yaralarıma basmadangidebilecek misin? Gitmekleiçimdeki yangını söndürebilecekmisin? Aşktan yanmışa sönmekne çare... Âşık ne olduğunudüşünendir, ne olacağını değilbe!İçinde umut olmayan bir günüayakta tutan tek şey, içinde umuttaşıyan bir yarındır. Hayat bana“Yeni bir başlangıç, yaptığımızen büyük hatadan sonra başlar”dedi. Geçmiş beni kirletmişolabilir... Ama daha önümdetertemiz bir gelecek var. Veba

busen seni kazanan yapsa da bazıyenilgilerin içinde kaybetmektençok daha fazlası var. Yaptıkların,bitmeleri başlamalaraçevirebilmeyi öğretti bana.Bilmeden çok şey kattınhayatıma. Çok teşekkür ederimsana.Güzellik, bakmayı bilengözdedir sevgilim. Artıkkendime layık olanıseçebiliyorum sayende. Birinsanın gözlerine bakıp, kalbinigörebiliyorum her seferinde.Eskisi gibi değilim. Neden misenden çok daha öndeyim?Herkesin dünyası kendi gördüğü

kadardır sevgilim. Sen önünebakarken, ben uzaklarıezberledim. Sen olup bitenlerleilgilenirken, ben olmayanınizindeydim. Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığıkanatan hüzünlü şarkılar,yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte benbu şekilde hayata karşı direndim.Keşke bana akıl vereceğine,aklımı alacak kadar benisevseydin. Ben, bir çocuklukedip büyüdüm işte! Senbüyümüşsün ama doğmamışsınbile. Ben, senin doğrundum sevgili.Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru

olanı değil, geçerli olanı seçtin.Terk etmek kazanan olmaya yeterzannettin. Bana, bir veba busesi bırakıpgittin; bak şimdi yerini başkalarıaldı. Bu aşkın vebası sende,busesi bende kaldı. Seçtiğinyolda sana mutluluklardiliyorum. Unutmak alışmaktır.Unutursun demiyorum... Amaalışacaksın biliyorum.

MERHABA EVLAT (Bazı insanlarbirbirlerini buldukları an kaybetmiştir.)

Merhaba evlat.Tanıştığımıza şaşırdım.Sanırım sen benimyaşamadığım çocukluğumdançalındın!Neyin var neyin yok dediler;sitemim var, kinim yok dedim.Yitip giden yıllara mı bu yaşlardediler; gözüm yaşlı ama kalbimgenç dedim. Cevaba hazırolmadan soru soranlardan bıktımevlat. Kendini bulmadan,başkalarını arayanlardan...Keşke insana kendisini değil deeksiklerini gösteren aynalarolsaydı. O zaman anlarlardı dış

görünüşe göre davrananların,dıştan öteye geçemediğini...Geçmişte yaşayanlara bugünlergurbet gelir evlat. Yarınlarıçoğaltmak adına bugünlerieksiltenler, neden farklıolduğumu soruyorlar. İçlerindeyaşayamadığım için, kendidünyama gömüldüğümübilmiyorlar. Bana kızıyorlar.İnsanlar hem farklı olmakisterler, hem de farklı olanıkabullenmezler.İnsanlar çoğaldıkça insanlıkazalıyor evlat. Sevdiklerindenuzak, nefret ettikleriyle yan yanayaşayanlar bilmez; insan

olmanın, hayatın kötülüklerinekarşı çıkmakla başladığını,haksızlığa göz yummaklayitirildiğini...Göründüğünden daha güçlügörünmek için, yanında hepkendinden daha güçsüz insanlarlayürüyenlerle, yanındakiningücüne sığınıp kendini güçlüzanneden güçsüzler gördümevlat. Baba parasıyla kendinizengin zannedenler, cahil olduğuiçin mutlu olanlar gördüm. Aynıacıdan payımıza düşenlerin eşitolmadığını gördüm. Yarınlarataşıması gerekenleri dündeunutanların ne aradığını unutup,

bulduğuyla yetindiğini gördüm.Uyuyormuş gibi yaşayanuyanıklar gördüm evlat. Tümbunlara rağmen şaşırmış değilimhiçbir şeye... Yeryüzünde herkeshak ettiği değeri bulsaydı, dünyaçok güzel olurdu ve bu zalimlerinişine gelmezdi. Dünya yanlışı öven, doğruyasöven insanlarla doludur evlat.Yalan geçici, doğru kalıcıkazanımlar sağlar. Bunları iyibil. Kendini kandırma sakın.Kelimelerden aldığı yarayı, yinekelimelerle sarar insan. Hayatsıkılacak kadar uzun değil.Hayattan ders alamamanın bile

bir tecrübesi vardır ama çoksonra gelir. Düştüğümüz denizdeboğulmamak için verdiğimizmücadele, ölümden çok dahafazlasıdır vevazgeçemediklerimizkaderimizdir evlat. Bunları daiyi öğren!Öğrenmek demişken. Belediyeotobüslerinde bir yönlendirmeyazısı vardır. “Lütfen arkayadoğru ilerleyiniz.” Arkaya doğruilerlemek, ilerlemek midir? Bizgeriye doğru ilerleyebilmeyibelediye otobüslerinde öğrenenbir toplumun fertleriyiz evlat!Aklın geleceğe uzanırken,

hafızan geçmişi sakın unutmasın! Yıldızlar geceyi çok severse,gündüz olmazmış bilir misin?Yıldızları çok sev amakaybolmalarına da güven.Gidenler, belki de “Yine sanageldim bak” diyebilmek içinkucak açacak. Kucak açana sırtdönmek, nefreti beslemektir.Dönme! İnsanlara güven. Amagüvenini yıkanların da insanlarolduğunu unutma. İnsanlardankopmadan, insanlara karşıkendini korumayı öğrenmelisinevlat. Fotoğraf karelerini düşün.O karelerdeki insanlar, mutlugülümseseler bile bakmazlar.

İnsanlar fotoğrafları çekilirkenbakmazlar evlat; bakıyormuş gibiyaparlar. Kimsenin hatırıkırılmasın diyedir o duruş. Buyüzden hatırını kıramayacakinsanlardan hiçbir şey isteme.Onlar, bilmeden sana sahte biriyilik sunar. Bugün hatırınıkıramayanlar, yarın kalbininkırılmasına sebep olurlar. Bugerçeklere inan, gerçeklereinanmayanlar, o gerçeklerinkurbanı olur evlat. Bazı insanlar nefes alsa dayaşadıkları söylenemez. Öldümyaşamaktan evlat. Vaktimazalıyor. Zamanı öldürmek için

yaşayanlar kolunda neden saattaşır anlamam? Zaman akıpgider. “Zaman sen geç, ben sonrayaşlanırım” deme şansımız dayok. Zaman çok hızlı geçer veyavaş yavaş anılar çoğalır.Anıları topla zamandan ve onlarasahip çık! Anlat onları evlat.Anıları anlatmak özlemeyebaşlamaktır. Birileri sana “Yalnız değilsin;biz varız” demeye başlamışsa,gerçek yalnızlığın başlamışdemektir evlat. Hayat sana ikiyalnızlık gösterip, birini tercihetmeni ister. Birinci yalnızlıksana aittir. İkinci yalnızlık sana

bırakılandır. Hangisini seçersenseç, seçtiğin kadar yalnızsındır.Yıllar büyüdükçe, çocukluğungelir aklına. Çocukluk, en çokyaşlanınca hatırlanır evlat. Hanigeceleri dolabında saklananhayaletler görür, yorganın altınasaklanırdın. Sonra dayanamayıpannenlerin odasına koşardın,odanda bir hayalet gördüğünüsöylerdin. Kimse sanainanmazdı. Ama yine dekorurlardı seni onlardan. Yıllarsonra anlayacaksın; görünenhayalet, hayalet değildir evlat. Kimseden nefret etme amanefrete inan. Çünkü sahte

mutluluk olur ama nefretinsahtesi olmaz evlat. Ruhununderinliklerini görmelerine izinver ama oraya kimseyi alıpincinme. Orası paylaşmak içindeğil, sadece görmeyibecerebilenler görsün diyevardır. Şüpheye güvenmek gerekbazen. Ruhunu saklayan birbedene değil de bedeninigösteren bir ruha sahip olmalısınevlat. Çünkü bazı insanlargördüklerine, bazı insanlarhissettiklerine inanır. Paylaşılan değil, saklanan acıdaha derindir. Sakın kendineyalanlar söyleyip, acılar içinde

kıvranma evlat. İçine saklandığınyalanlar solunca hiçbir gerçekseni kabul etmez. Sonunubildiğin aşk, aşk değilse de, yinede birine bağlanacağım diyesakın onun yakasına yapışma.Bazı insanlar birbirlerinibuldukları an kaybetmiştir amabunu öğrenmeleri bir ömürsürebilir. Bu yüzden kimseyionun ömrüne yapışır gibi sevme.Dikkat et. Aşk, azla yetinmezçünkü... Ve sadakat aslayapışmak değildir evlat. Çünküaşka inanan herkes, gidilemeyendeğil varılan olmak ister. Merhaba evlat.

Tanıştığımıza şaşırdım. Sanırım sen benimyaşamadığım çocukluğumdançalındın!

AŞAĞI MAHALLENİNHAYLAZ ÇOCUĞU (Kanat çırpmayıbilmeyen kuş,koşmayı uçmak zanneder.)

Ben aşağı mahallenin haylazçocuğuyum. Daha kendiçıkmazlarımı yeni yeniöğrenirken, senin sokaklarındakayboldum. Hayatımda ilk defabildiğim sokaklarda bilmediğimbir şey buldum. Aslında aşkıbulmak yoktur, içine düşmekvardır. Bu yüzden bu kadar yarabere. Bu yüzden bu kadar derinkalbime aldığım son darbe. Her şey sana çıkıyor. Seninyolun bir tek sana gider, benimyolum yalnızca senden geçer.Sen bencil, ben sencil. Kusurabakma! İlk defa tanışıyorumaşkla. Beni bağışla. İster kendini

başıma taç et, ister canıma tak et.Ve beni unutana kadar hatırla.Ona öyle denmez miydi yoksa?Öyle afili sözler bilmem ben.Aşağı mahallenin haylazçocuğuyum işte. Ama sen debilemezsin gülüşün bende kaçbahar eder. Cahilliğimi hoş gör;kanat çırpmayı bilmeyen kuş,koşmayı uçmak zanneder. Biliyor musun ben ne acılaröptüm seni ararken? Meğerdoğru insanı yanlış yerlerdearamışım bunca zaman. İştesonunda çıktın karşıma. Şeker gibiyimdir ha!Başkalarına mutluluk vermek

uğruna erir giderim. Zerregocunmam bundan. Sevmeyen nedemek istediğimi bilemez.Vallahi billahi kimse seninuğruna benden daha güzelölemez. Aslında çoktan öldümsenin için de hayat bana yineseninle hayat verdi işte. Aşağı mahallenin haylazçocuğuyum ben. Yetmiyor seniyazmaya alfabem. Ama öyle çokda cahil değilim ha! Hayat okulu,yalnızlık bölümü mezunuyum.Senin giderken yazdıklarını bendönerken tersten okuyorum. Sen,sen ol; başkası olma diyorum. Herkesin bir hikâyesi vardır.

Benim de var. Anlat dediler. Benhikâyemi anlattım, onlar fıkradiye güldüler. Bu yüzden amandikkat et dostuna düşmanına.İkiyüzlü dostların, acımasızdüşmanlarından daha çok iş açarbaşına. Ben hep böyle süründümama kimse düşmedi benimyüzümden. Başka türlü ayaktaduramam, hadi tut kaldır beniözümden.Bekliyorum seni. Ha eğerşaşırmamı istiyorsan,beklemiyormuş gibi de yaparım.Yeter ki gel. Bak gelmezsenşimdi şuracıkta umutlarımıbileklerinden keser, kendimi

kalbimden asarım. Hâlâ hatayapabilecek kadar insanım. Anladım... Anladım... Galibasen de yaralar taşıyorsun içinde.Fark ediyorum, zaman zamankanıyorsun. Hatta sen kanadıkçaben kendimi yara sanıyorum. Yine olmadı değil mi?Konuşamadım şiir gibi... Zatenbu aşkta bir aksilik vardı sanki.Keşke kalbim kadar zenginolabilseydim... Ama keşkelerleyürümezdi aşklar değil mi? Senbana aldırma. Ben aşağımahallenin haylaz çocuğuyum.Benden bi şiir olmaz! Bizimrenklerimiz bile birbirini tutmaz.

Sen beyazsın bulut gibi. Benkarayım. Ama güneş yanığı değil,kader yanığı bizimkisi. Dedim yabi şiir olmaz benden. Aşağımahallenin haylaz çocuğuyumben. Yani unutulmaya hephazırım. Gözlerime bakma! Benkalbimden ağlarım... Benkalbimden ağlarım...

MÜSAİT BİR AŞKTA GÜLECEK VAR (Ayrılmış ama bitirememişseinsan,nasıl başlayabilir ki yeni bir ilişkiye?)

Bazen, aradığımızı bulmanınbedeli, onun dışında kalanherkesi kaybetmek olur. Yalnızkalmışızdır ama onunlakendimizi kalabalık hissettiğimiziçin bu yalnızlığıönemsemiyoruzdur. Kader bu yaişte, günün birinde o çoksevdiğiniz ve uğruna kendinizdengeçtiğiniz, sizi terk eder. Vegerçek yalnızlık işte o zamanbaşlar. Hem o yoktur, hem onungidişiyle götürdükleri. Onungidişiyle yok olanlar, olmadığıgibi onun gelişiylekaybettikleriniz de zaten yoktur.Dilinizde tek bir sitem kalır.

“Aşk, sen hariç her şeyi veherkesi kaybetmeye değerdiderdim; ama ben bu aşkta en çokseni kaybettim.” O gidince, onunla yaşarken çokda hissedemediğiniz bir duyguyufark edersiniz... Mutluluk...“Mutluymuşum, bilmiyordum...”dersiniz. Artık söyleyecek hiçbirşeyiniz kalmamıştır. Bu yüzdenyazmaya başlarsınız. Yazmak,içinizi başkalarına göstermektir.Onu düşünerek yazdıklarınızıbaşkaları, başkalarını düşünerekokur ama... Aslında, aranızda fark etmedenderinleşen uçurum, çok çok önce

mesafe almaya başlamıştır. Amaseverken mesafeleri fark etmezinsan. Aşka inananla inanmayanaynı kaldırımda yan yanayürürken bile adımları tutmazbirbirini. Ama sizanlayamazsınız, göremezsiniz...Çünkü aşk kör etmiştirgözlerinizi. Siz sahipolamamışsınızdır, o ait.Bir insanı en çok sevdiğigüzelleştirir. Ve bir güzelliği ençabuk, zamansız gidenlersoldurur. Yaşadıklarınızısorgulamaya başlarsınızardından. En çok onda ne kadarolmadığınızı merak edersiniz.

“Sendeki varlığımı sorgulamakdeğil niyetim. Sende ne kadaryoktum odur benim derdim.‘Hiç’ kadar bile mi?” diyebaşlayan sitemli bir soruyadönüşür her gününüz. Az veyaçok sevilmek değil, boşu boşunasevmek yıkmıştır sizi. Sevginizeverilmeyen karşılık değil, osevgiye verilmeyen değerdir siziasıl üzen.Yine de bir olmazın olmasınaduyulan inançla beklersiniz.Kendinizi, geç de olsa bir gündöneceğine inandırırsınız.Gerekçeniz hep aynıdır. Onu,sizden daha iyi kimsenin


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook