Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Sinekli Bakkal-Halide Edip ADIVAR

Sinekli Bakkal-Halide Edip ADIVAR

Published by eminyukseloglukaihl, 2019-10-16 23:59:28

Description: Sinekli Bakkal-Halide Edip ADIVAR

Search

Read the Text Version

kahramanlarını sardı. Ve Tevfik İstanbul’ugörür görmez bir çocuk gibi ağlamaya başladı.Rıhtıma nasıl çıktı? Bunu kendi de farketmedi. Bir insan denizinde yüzüyor gibiydi.Kalabalığın arasında gözüne SabitBeyağabey’in yüzü ilişti. Arkasına SinekliBakkal’ın bütün aşina simaları toplanmıştı.Bütün Sinekli Bakkal sokağının hürriyetkahramanını karşılamaya gelmişti. Tevfik sağasola omuz vurarak onlara yanaştı.Ağabeyonu görür görmez emir verdi. SinekliBakkal boğazını yırtarak bağırmaya,alkışlamaya başladı. “Yaşa şa şa...” Nâra, nâraüstüne!Tevfik bu tezahürattan o kadar ürkmüştü kisaklanacak yer arıyordu. Şimdi Sinekli Bakkaldelikanlıları şişman bir adamı tuttular,omuzlarına kaldırdılar. Bir ayağı bir omuzda,öteki ayağı başka bir omuzda, elinde bayrak,bir adam... İhtilal günlerinin düzine düzineortaya çıkardığı sokak hatiplerinden biri. SabitBeyağabey onu Bayezid’de dinlemiş, yenirejimi en çok hararetle, taşkın ve coşkun

şakşakladığı için çok beğenmişti. Bugün detutmuş Tevfik’in şerefine nutuk etsin diyegetirmişti. Mahalleli hatibe1947 on sarı altınv’ad etmişti. Hatip:— Ben hürriyet âşığı Sinekli Bakkal’ınyetiştirdiği bir halk kahramanını alkışlamayageldim, diye başladı. Sesi gürdü, kuvvetliydi.Sinekli Bakkal grubunun dışındaki kalabalıkbile yanaştı, durdu, dinledi.— Geçen istibdat ve zulüm devrininmazlûmu1948 olan bu kahraman, bizlerikurtaran şanlı, hürriyet kahramanlarından biri(eliyle Tevfik’i gösteriyordu), sen ey hürriyet veadalet âşığı! Senin huzurunda yemin ediyorumki hürriyetimizin senedi olan Meşrutiyet’e kim eluzatırsa, ben onun bu ellerle gırtlağını sıkar,anasını ağlatır, iki gözünü birden patlatırım!Hatip ellerini, hürriyetin gönüllü muhafızıpençelerini halka uzattı. Kısa parmaklı, genişkıllı ve korkunç iki el... Tevfik, GözpatlatanMuzaffer’in ellerini tanıdı.Sendeledi. Hapishanede gözlerinin önünde

binbir yıldız uçuran bu eller hâlâ kulak tozundaşaklıyor, tepesini yumrukluyormuş gibi geldi.Sinekli Bakkal kafilesinden iki kişi arkadangeldiler, koluna girdiler. Biri Vehbi Efendi, ötekiOsman’dı.— Bu herif burada ne arıyor?— Meşrutiyet hatibi... Yeni idareyi alkışlıyor.— Ne, ne?Osman kolundan çekti:— Kalabalıktan çıkalım.— Rabia nerede?— Torununu süslüyor... Ana oğul SinekliBakkal kahramanını bekliyor.— Torun... Torun...Tevfik’in gözlerinden iki yaş yanaklarınadamladı.Vehbi Dede dedi ki:— Hayal takımına bir çocuk ilave edersin,Tevfik!27 İkinci Teşrin 19351949

1942. II. Meşrutiyet: 23 Temmuz 1908.1943. Kurumların.1944. Zulmeden.1945. Seçimde.1946. Seçecekti.1947. Konuşmacıya.1948. Kendisine zulmedilen.1949. 27 Kasım 1935.

Sinekli Bakkal’a Son Satırlarİlk okuyuşumda, Sinekli Bakkal’ı bir masalroman gibi okumuş olmalıyım. Öylesi coşkuntatlar anımsıyorum.Halide Edib Adıvar’a romancı olarak büyükün katmış olan bu eser, dahası, Halide Edib’inKalb Ağrısı, Sonsuz Panayır, Döner Ayna gibi–sırasıyla– başarılı, toplumbilimsel,“kentleşememe” izlekli kimi değerli romanlarınıgölgelemiştir.Hemen bütün romanseverlerimiz SinekliBakkal’ı okumuşlardır da; sözgelimi bir KalbAğrısı’nın inceliklerini belki tadamamışlardır...Sinekli Bakkal’a gelince; doğrusu, ününeyaraşır bir romandır.Doğu-Batı sorunu, Halide Edib’in yazarlıkyaşamını baştan sona “işgal” etmiştir. Biryazarlık yaşamı boyunca bu sorunla uğraşan,didişen, boğuşan yazar, belki bir tek SinekliBakkal’da sentezi okuruna iletir.Defalarca basılmış, kuşaklardan kuşaklara

ulaşabilmiş Sinekli Bakkal, II. Abdülhamiddönemini bir geçmiş zaman dekoru önündeyansıtarak, eskiden yeniye devralınmasıgereken kültür, sanat ve töre değerleri üzerindedurur. Bir anlamda, yazar ve eseri, tarihîsüreklilik arayışı içerisindedirler.Yazar ve eseri, bir yandan da; çoktan yeredinmiş görünen Batılılaşmanın ortalık yerinde,Doğu’nun payını araştırırlar ve ulusal kimlikli birbileşime ulaşmayı denerler. Mimari, müzik,Mevlevîlik değerleri üzerine ilginç görüşler ilerisürmüş Sinekli Bakkal’ın, kendi kapsamında“öncü” bir roman olduğu söylenebilir.Burada Doğu ve Batı kültürleri birbirinibütünler. İkisinden birinin yadsınışı ya daeksikliği, Sinekli Bakkal’ı sarıp sarmalayanmasal mutluluğunu adeta hemen sonaerdirecektir.İstanbul sokağı tasviri ortasındaki Rabia,muhafazakâr töreyle barışıktır; bununla birliktePeregrini’yi sevmekten kendini alamayacaktır.Gerçi, Peregrini, Osman olup çıkmıştır amakendi yetiştiği ortamın müziğinden

vazgeçmemiştir. Bu müzik, Rabia’yı dabüyülememiş midir?Doğu ve Batı çatışması, Sinekli Bakkal’da,sanat ve kültür aracılığıyla yatışır, dinginliğekavuşur. Yaşamın ütopyasında da öyle değilmi, öyle olmayacak mı?Selim İleri

KİTABI YAYINA HAZIRLAYANLARINYARARLANDIĞI KAYNAKLAR[Adıvar], Halide Edib; The Clown and HisDaughter, Londra, 1935.[Adıvar], Halide Edip; Sinekli Bakkal,İstanbul, Ahmet Halit Kitap Evi, 1936.Adıvar, Halide Edib; Sinekli Bakkal,İstanbul, Atlas Kitabevi, 1976.Ana Britannica; Genel Kültür Ansiklopedisi,İstanbul, 1988.Devellioğlu, Ferit; Osmanlıca-TürkçeAnsiklopedik Lûgat, İstanbul,1970.Enginün, İnci; Halide Edib Adıvar’ınEserlerinde Doğu ve Batı Meselesi, İstanbul,1978.Meydan Larousse; İstanbul, MeydanGazetecilik, 1969-1973.Pakalın, Mehmet Zeki; Osmanlı TarihDeyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 1983.Türk Dil Kurumu; Türkçe Sözlük, Ankara,1988.


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook