Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Çankaya-Falih Rıfkı ATAY

Çankaya-Falih Rıfkı ATAY

Published by eminyukseloglukaihl, 2019-10-18 12:32:45

Description: Çankaya-Falih Rıfkı ATAY

Search

Read the Text Version

düşündüğü Mustafa Kemal'i başa geçirmemek vekendi, açıkça meydanda görünmeksizin, baştabulunmak olduğuna şüphe yoktu. Erzurum'a gelendelegelerden bazıları ile Erzurumlulara verdiği birçadır yemeğinde:- Bu size birinci yemeğim. İkincisini inşallahİstanbul'da Yuşa tepesinde yiyerek şükrannamazını da Eyüp camiinde kılacağız, demişti.Bir İngiliz şairin kadınlar için söylediği, ne onlarlane onlarsız, sözü ha rlardadır. Mustafa Kemal,şimdi onlarsız yapamıyacakları ile birlikte olmak,ama ilerde onlarla yapamıyacağını da düşünerektedbirli olmak zorunda idi. Karabekir, sözdehizme nde bulunmak, gerçekte onun en küçükhareke ni gözden kaçırmamak, sual sorarsa sırvermemek görevi ile Başçavuş Ali'yi MustafaKemal'in emrine vermiş . Ali Çavuş dilediği vakitkomutanı Karabekir'in yanına izinsiz girebilecek .Ali Çavuştan Mustafa Kemal kuşkulanmış, onu eldeetmiş r. Daha sonraları Kâzım Karabekir de ''DeliHalit'' denen tümen komutanı Halit Paşa'nın

Mustafa Kemal Erzurum'dan ayrıldığı zaman,onunla şifre ile haberleş ğini öğrenip, onun emriüzere hareket edeceği hakkında bir de telgra nıyakalamış . Halit Paşa, gerek ğinde KâzımKarabekir'le ilgisini keserek doğrudan doğruyaMustafa Kemal'i tanıyacağını yazıyordu. Karabekirbu kararın Mustafa Kemal Erzurum'da iken verilmişolduğunu tesbit e . Pek a lgan ve pek gözlü HalitPaşa gerek ğinde kumandaya doğrudan doğruyael koyacaktı.Erzurum KongresiMustafa Kemal askerlikten çekildikten sonrabeş kişi gelerek kendisine Müdafaa-i HukukCemiye nin başkanı olduğunu bildirmişlerdir.Cemiye n yeri yok, kadrosu yok, bütçesi yoktur.Pek çoklarında umut da yoktu. Müdafaa-iHukuk'un bütün parası doksan lira kadar bir şeydi.Bazıları, kadınlarımızın nesi varsa satalım,demişlerse de onlar da savaş yılları göçlerindesatılıp tükenmişti.23 Temmuz 1919. Pek orta hâlli bir okul.

Yirmiye on iki metrelik sularında çam tahtalarından,halı ve seccade ile örtülü, bir başkan, iki de kâ pkürsüsü. Gene çam tahtasından öğrenci sıraları.Duvar ve pencereler çıplak.Bağımsızlık savaşı ve ondan sonraki yeniTürkiye kuruluşunun temeli, ilk bu salondakitoplan da a lacak . Beş vilâye en elli dört delegegelmiş r. Öteki vilâyet valileri delegegöndertmemişlerdi. Gelenlerden on yedisi çi çi vetüccar, beşi emekli subay, dördü emekli memur,beşi öğretmen, dördü gazeteci, beşi hukukçu,dördü mühendis, biri hekim, al sı sarıklı hoca, üçüeski milletvekili, bir komutan, biri de eski bakandı.Kâzım Karabekir toplantıda yoktu.Başkan kim olacak ? Kâzım Karabekir'e göreMustafa Kemal olmamalı idi. Gene ona göre birçokdelegeler de bu kirdeydiler. Rauf Orbay da birbaşkasının başkan olmasını ister. İlk toplan başkanlık, İ hatçılık ve İ lâfçılık tar şmaları ilegeçer. Bir hoca, ki tanınmış bir gerici idi, kongreyiaçtığı vakit, Trabzonlu bir delege:

- İ hatçıların reisliğini istemiyoruz, in aşağı!diye bağırmış . Hoca kürsüden indi, başkası daçıkmadı.Daha sonra başkanlık edecek biri de, ''İ lâfçıistemiyoruz, in aşağı!'' haykırışları arasında kürsüyübıraktı. Sonunda bir delege söz alarak:- İşte Mustafa Kemal Paşa... İşte Rauf Bey...Ben kendi hesabıma Mustafa Kemal'i seçiyorum,siz de seçerseniz kürsüye onu davet edelim, dedi.Hava da buna göre hazırlandığı için hertaraftan:- Hay hay... sesleri geldi. Mustafa Kemalkürsüye çık . Başka esvabı olmadığı için üniformalıidi. Delegelerden bazıları bu hâli sertçe tenkit ettiler.''Paşalık üniformasını bırak, bizim gibi ol,''diyorlardı.Rauf Bey:- Paşam Erzurum valisini azletmişler. Gidecek.

Ondan bir takım isteyelim dedi. Vali redingottakımını verdi. Atatürk'ün bana anla ğına göreparasını da tam almıştır.Kongre on dört gün sürdü. Alınan kararlarşunlardı: 1- Millî sınırlar içindeki bütün vatankısımları bir bütündür. 2- Her türlü yabancı işgal veis lâsına karşı ve Osmanlı hükûme nin çöküşühâlinde millet hep birlik olarak savunma vedayatma görevini yapacak r. 3- Hükûmet vatanı veis klâli koruyamazsa bir geçici hükûmetkurulacak r. Bu hükûmet heye ni millî kongreseçecek r. Eğer kongre toplan da değilse bu seçimi''Heyet-i Temsiliye'' yapacak r. 4- Kuvay-ı Milliye'yi''âmil'' ve millî iradeyi ''hâkim'' kılmak esas r. 5-Manda ve himaye kabul olunamaz. 6- MilletMeclisinin toplan sı sağlanmasına ve böylecehükûme n murakabe al nda bulundurulmasınakarar verilmiştir.''Heyet-i Temsiliye'' başkanlığı, hükûmet, ha adevlet başkanlığı demek . Kim olmalı idi, KâzımKarabekir de, başkaları da Mustafa Kemal'i

seç rmek istemiyorlardı. Mustafa Kemal bu meseleiçin herkesin düşündüğünü açıkça bilmek ister.Toplantıdakilere birer kâğıt verir. Kâzım Dirik'in fikri:''Mustafa Kemal Paşa nokta-ı hücum olduğundanHeyet-i Temsiliye'ye girmemelidir.\" Hüsrev(Gerede): ''Girmesinin bir zararı yoktur.'' İbrahimTali: ''Mustafa Kemal uzakta kalmalıdır.'' Bunlar 19Mayıs gününün en yakın arkadaşları, millî kurtuluşsavaşçısının ''yar-ı gar''ları idi.Heyet-i Temsiliye'ye dokuz kişi seçilmiş r.İçlerinden biri Erzincan Nakşi şeyhi, biri de Mutkiaşire reisidir. Mustafa Kemal'in o günler nasıl birhava içinde bulunduğunu daha da iyi belirtmek için,gelecekteki laik Cumhuriyet kurucusunun ErzurumKongresi'ndeki duasını okuyalım: ''Cenab-ı Vâcib-ül-müteal hazretleri habib-i ekremi hürme nemübarek vatanın sahip ve müda i ve diyanet-icelile-i Ahmediyye'nin ilâ yevm-il kıyâme hâris-iesdakı olan millet-i necibemizi ve makam-ı saltanatve hilâfet-i kübrayı masun ve mukaddesa mızıdüşünmekle mükellef olan heye mizi muva akbuyursun, âmin.''

Mustafa Kemal Erzurum'dan ayrılmadan önceCevat Dursunoğlu ile bazı arkadaşlarına demişti ki:- Ben milletle kumar oynamam. Muva akolacağımızı biliyorum, ar k milletlerin kendikendilerini kurtarmaları devri gelmiş r.Müstemleke devri sona ermiştir.Sivas KongresiAr k Sivas Kongresi'ni toplamalı, hepsi kendibaşına buyruk millî kuruluşları bir tek yöne minebağlamalı, millî kuruluş hareke nin bir lideri olmalıidi.Trakya-Paşaeli Cemiye nin davası ne idi?Osmanlı Devle toprakları bölüşüldüğündeİngiltere, olmazsa Fransa'ya sığınarak Trakya'yıkurtarmıya çalışmak!Şark Vilâyetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiye ninprogramı bu vilâyetlerdeki İslâm ve Hris yanunsurların serbestçe gelişmelerini sağlamak, İslâmhalkın tarihî ve millî haklarını tanıtmak ve

savunmak, yapılmış zulümlerin hesabını sormak,sorumları olanları cezalandırmak, yakılıp yıkılmalarıyerine koymanın çarelerini aramak!Trabzon'da Pontus hükûme kuruluşunuönlemek üzere ''adem-i merkeziyet''çi bir cemiye nde yolu aynı idi.Ba da Yunanlılara karşı çete savaşına girişenlerkendilerini millî kurtuluşun kurucu ve yöne cisisaymakta idiler.Sivas'ta vatan bütünlüğü ve bütün millet adınabir kongre toplamıya karşı olanlar çoktu. Amasyatoplantısında Rauf Bey (Orbay):- Ben misa rim, diye Mustafa Kemal'inhazırladığı bildiri ve çağırış vesikasını imzalamaktançekinmiş, sonra bir ha ra olarak imzalamış . RefetBey önce reddetmiş, Ali Fuad Paşa'nın (Cebesoy)ısrarı üzerine belli belirsiz bir imza koymuştu.Balıkesir'deki ''Karasi-Saruhan havalisi hareket-imilliye ve redd-i ilhak'' cemiyeti kongre başkanı Hacı

Muhiddin Sivas'a delege yollamak daveti üzerine:- Ne kuvve var bunların? Medeniyet âleminişantaj ve blöfle ne kadar aldatabiliriz? diyordu.Bu cephedekiler daha sonra Sivas'a:- Karşımızda seksen bin asker var. Bizkomutanlarımızla ve teşkilâ mızla bağımsızkalmalıyız, diye kafa tutacaktı.Kâzım Karabekir'e göre Sivas'ta toplanmakvarlığımızı kendi elimizle tehlikeye atmak . Yeni birkargaşalığa sebep olacak k. Erzurum Kongresikararları ile ye nmeli idik. Barış esaslarıanlaşılıncaya kadar da hiç kımıldamıyaraksabretmeli idik.İşgal kuvvetleri ile İstanbul hükûme dekongreyi toplatmak için el birliği etmişlerdi. Binbaşırütbesinde bir Fransız jandarma subayı, yanına birtercüman alarak Sivas valisine geldi: ''Eğer buradakongre toplanırsa Fransızlar Sivas'ı işgal edecekler,''dedi.

Vali, Mustafa Kemal'e ikinci bir kongredenvazgeçilmesini tavsiye e . Yahut Erzincan'ı seçmeliidiler. Kuvay-ı Milliyeci bir genç, sonradan Sivasmilletvekili Rasim de valiyi desteklemekte idi.Mustafa Kemal, İngilizlerin Samsun'u topa tutmak,on güne kadar yeni işgaller yapmak şantajı ile kendiçalışmalarına engel olmak istediklerini ha rlatarakbu blöflere kulak asmamaları cevabını verdi.Erzurum'dan Sivas'a gitmek için paraları yoktu.Bir emekli binbaşı bütün parasını ödünç verdi ki900 lira idi, 100 lira da aralarında toplıyarak 29Ağustos 1919'da Erzurum'dan ayrıldıkları vakitHeyet-i Temsiliye'den yalnız beş kişi idiler. Dördügelmemişlerdi.Erzincan boğazına geldiklerinde bazı jandarmasubay ve erleri otomobilleri durdurup boğazın Kürthaydutları tara ndan tutulmuş olduğunubildirdiler. Merkezden kuvvet istedikleri için, bukuvvet gelip boğaz açılıncaya kadar beklemelerinisöylediler. Erzincan'a dönecekler, kim bilir ne kadarorada kalacaklardı. Fakat daha büyük tehlike tam

gününde Sivas'a varmamak . Mustafa Kemal, çi mitralyözlü bir otomobili öne katarak hemenyürümek kararını verdi. Ufak tefek ateşlere önemverilmiyecek, vurulanla ölenle uğraşılmıyacak,haydutlarla yakın karşılaşma olursa hepsiarabalarından atlayıp çarpışacaklar, sağ kalanlaryola devam edeceklerdi. Dadaloğlu'nun yazdığı gibi,''ölenler ölür, kalan sağlar bizimdir.''Hiçbir vak'a olmadan 2 Eylül akşamı Sivas'avarılmış r. Şehirde ne kadar fayton ve yaylı arabavarsa hepsini karşılayıcılar tutmuşlardı. YalnızHürriyet - ve - İ lâf Par sinden kimse yoktu.Kalabalık arasında Fransız subayının tehdidi üzerinetelâşlanan genç Rasim'i görünce Mustafa Kemal:- Gençler için vatan işlerinde ölmek olabilir,korkmak asla! dedi.Kurtuluş Savaşında Sakarya Zaferi nasıl birkader dönümü olmuşsa, Anadolu'da yeni devle nkuruluşunda Sivas Kongresi'nin o kadar büyükönemi vardır.

İsmet Bey (İnönü), Halide Edip (Adıvar) veRefet Bey (Bele) de içinde olmak üzere birçokyurtsever kimseler Anadolu'da kurtuluş savaşıverilebileceğine inanmıyorlar, Amerikan mandasıal na girmekten daha iyi bir çare görmüyorlardı.Halide Edip 10 Ağustos 1919 tarihi ile yazdığımektuptaki metni Atatürk'ün \"Nutuk\"unda vardır,''Biz İstanbul'da kendimiz için bütün eski yeniTürkiye sınırları içine almak üzere geçici birAmerikan mandasını ehven-i şer olarakgörüyoruz,'' dedikten sonra, mektubunu;\"Sergüzeşt ve cidal devri geçmiştir. Hudutlarında bukadar çok evlâdı ölen zavallı mille mizin kir vetemeddün (medenîleşmek) muharebesinde kaçtane şehidi var?\" diye bi riyordu. İsmet İnönü'nünKâzım Karabekir'e yazdığı mektubu buraya olduğugibi alıyorum:''Kardeşim Kâzımcığım,''Bundan evvel bir mektup yazmış m. Onudaha almamışsınızdır. Bununla vaziyet hakkındamalûmat vermek is yorum: Şimdi İstanbul'da belli

başlı iki ceryan vardır. Amerika, İngiliz tara arlığı.İngiliz tara nda Hürriyet ve İ lâf ve Türkçe İstanbulgazetesi, Adil Bey... v.s. Mütebakisi Tev k Paşadahil olduğu hâlde Amerikan muavene (koruyuculuğu) tara arıdırlar. EvvelceAmerikalıların kabul etmesi pek şüpheli olduğu içinİngilizler sakin idiler. Hâlbuki tahmin hilâ na olarak,Amerika'da gelmek için temayül artmış. İstanbul'dapropagandaya başladılar. Tara arlarını hükûmet ileberaber körüklüyorlar. İstanbul'un bazı mahallerinebeyannameler bile dağıtmışlar. İngilizleri isterizdiye... İngilizlerin emeli bu esnada memleke e,Amerikan heye nin tahkika nı ve temayüla nıiptal edebilecek ceryan ihzar ve ilân e rmek, busuretle bir defa Amerika işini suya düşürdüktensonra yine bildiklerini yapmak r, diye tahminolunuyor. Korkulur ki bütün Asya'yı eline geçirmişolan İngilizler, yegâne kabiliyet-i harbiyye veih laliyyesi olan Türkiye'yi elinde bulunduraraktamamen çürütüp mahvetmek is yeceklerdir. EğerAmerika'nın gelmesi suya düşerse, İngilizler için bugünkü taksim vaziye ni tevsik etmekten (ilerisürmekten) başka yapılacak bir şey yok gibidir ki,

İngilizlere diğerleri bu hususta muavenet edecekler,muhalefet etmiyeceklerdir.''Eğer Anadolu'da halkın Amerikalıları herkesetercih e kleri zemininde, Amerika mille nemüracaat edilse pek ziyade faydası olacak r,deniyor ki ben de tamamiyle bu kanaa eyim.Bütün memleke parçalamadan Amerika'nınmürakabesine tevdi etmek (dene mine vermek)yaşayabilmek için yegâne ehven çare gibidir. Fakatbugün bu kanaa n kıyme onun ihzarındadır.Avrupa'nın Amerika'nın pazarlık e kleri birzamanda Amerika aleyhine bir kozgöstermemektedir. Sen Erzurum'a giderkenkorkuyorum ki seni bir şeye karış racaklardemiş n. Evimden dışarı çıkmadım ve hiçbir şeyekarışmadım.''Fakat muhi m karış . Ben karışmadım da neoldu, hiç! Şûray-ı askerî teşkil e klerini ve benioraya tayin e klerini bildirdiler. Bir ha a sonraa e klerini söylediler. Kim istemiş ? Sonra nesebeple a e ler? Bilen ve söyleyen yoktur.

Anadolu'ya silâh ve cephane giderse bengönderirmişim, hep ben idare edermişim, AdilBey'in kanaa bu... Merhumun her bildiği böyle isevay mille n başına... (İsmet İnönü, bengöndermiyorum ki demek is yor.) Dahilî nifak,hükûmetle millet arasındaki i irak en soysuz enalçak kısmın idare başında bulunması gibi ahvalinmemleke daha nice felâketlere süreceğine şüpheyoktur. Anadolu'da anarşi günden güne ar yor.Hükûmetsizlik her gün daha ziyade tebarüz ediyor.Bu hâl yalnız başına bir felâke r. En muktedir, entemiz insanlar bu anarşiyi senelerce tedavi vemahvolan nüfuz-u hükûme de iadeye teşebbüsetseler muva akıyetleri şüphelidir. Bilâkis tutulansakin yolun inat ve ısrarla takibinden mütevellitnetayiç (sonuç) bakalım ne olacak r? İşte bizevimizde hiçbir kimse ve hiçbir şeyle alâkadarolmaksızın hükûme n kanaa ne rağmen ahvaliböyle teessürle görüyoruz. Dilhun (içimiz kanağlıyor) oluyoruz. Duadan başka elimizden bir şeygelmez. Malatya'dan bana Malatya mebusluğunuteklif ediyorlar. Sen ne dersin? Gözlerinden öperim.Seni bağrıma basarım sevgili kardeşim Kâzımcığım.

İsmet''Vatanseverliklerinde hiç şüphe olmıyan, askersivil, birçoklarına göre iki ih mal vardır: Biri Hürriyet- ve - İ lâf Par si ile saraya ve Bab-ı âli'ye dayananİngilizler elinde parçalanmak, bölünmek, ikincisiyalvara yakara Amerikan mandası al na girmek veböylece yurt bütünlüğünü korumak! Büyükdevletlere meydan okuyucu bir bağımsızlık savaşıbunlar için imkânsız bir şey...Kâzım Karabekir gibi gerek ğinde parçalanmıyakarşı dayatmak krinde olanlar için de sonunakadar beklemek, büyük devletleri gücendiricidavranışlardan çekinmek, İstanbul'ca ''asi'', yanikanun dışı tanınmamak şart. Damat Ferit hükûme Sivas kongrecilerini bas rmak için Kürtlüğü bileayaklandırmak üzere, İngilizlerle el birliği yaparak,cür'etli fesatçılar yollamıştı.Şüphesiz padişah da Damat Ferit de birer ''hain''değildirler. Fakat onlara göre tek çıkar yol İngilizleresığınmak, itaat etmek, iyi niyet göstermek veonlardan yardım beklemek r. Yapabilecek başka

bir şey yoktur.Sivas Kongresi'nin amaçlarından biri tam birmillî daya ştan başka bütün düşünüş vetasarlamaların hayalden ibaret olduğunavatansever ve milliyetçileri inandırmak olacaktı.Tuha ır, Kâzım Karabekir gene yeni liderinkaygısı al nda idi. Mustafa Kemal'e yazdığı birşifreli telgra a: ''Telgra ar ve tamimler al ndaimzanız olmamalıdır. Siz 'münferit'görünmemelisiniz,'' diyordu.Özel konuşmalarında da, efendim herkesMustafa Kemal padişahı indirip yerine geçecek,diyor diye kendi korkusunu ileri sürüyordu.Amerika liberal bir devle r. Hris yandır.Ermeni katliamından bütün Türklüğü sorumlututmaktadır. Eğer onun mandası al na girsekAmerika'dan Doğu Anadolu'ya bir Ermeni göçüneengel olacak mı idi? Hayır, Kürt otonomicilerinisusturacak mı idi? Hayır. Hris yanların elindenekonomik ve tarım egemenliğini zorla alıp sadece

ırgatlık, askerlik ve memurluk yapan Türkleredevredecek mi idi? Hayır. Demokra k yoldamedreseciler ve şeriatçılar eği m ve yöne minidurdurup devrimci bir yol mu tutacak ? Hayır. Nicemisyonerlerin o vatanın dört köşesinde okullar açıpTürk olmıyan unsurları ye ş rdikleri böyle birmandadan sonra Türklüğün hâli ne olacak ? İzmir1914'ten önce caretçe, varlıkça, yaşayışçaRumdu. Van Ermeni idi.Umutsuzluk içinde bunları düşünebilen yoktu.Bir millî kurtuluşun ilk şar bir lider bulmakolduğunu da anlamamazlıktan gelmek tuhaf birşey, daha doğrusu o sıra manevî otoriteyi ellerindetutanların kendi yoksun oldukları liderlik niteliğinibir başkasında görmek istemeyişten, birtakımı içinde henüz maceracılık çilesini çek ğimiz Enver'in birikincisine uğramaktan çekinişlerinden idi.Kongre toplanacağı günün arifesinde Hüsrev(Gerede) Mustafa Kemal'e geldi. İsmail Fazıl Paşa(Ali Fuad Cebesoy'un babası), Rauf Bey (Orbay),Bekir Sami sizi başkan yapmamaya ve İsmail Fazıl

Paşa'yı reisliğe seçtirmiye karar verdiler, dedi.- Araya fitne mi sokuyorsun?- Hayır efendim, ben de beraberdim.Ertesi günü kongrenin toplanacağı lisemerdivenlerini çıkarken Rauf Bey'e:- Kimi reis yapalım? diye sordu.Rauf Bey heyecanla:- Siz reis olmalısınız, dedi.- Demek bana Bekir Sami Bey'in evindekikararınızı bildiriyorsunuz, dedi ve yürüdü.Mustafa Kemal kürsüye çıkarak kongreyi açtı:- Reisinizi seçiniz, dedi.Biri kürsüye geldi:- Bendeniz reisliğin birer gün veya birer ha a

nöbetle vilâyet adlarının harf sırasına göre reislikyapılması fikrindeyim, dedi.Teklifçinin vilâyeti eliflerin (a) başında idi:Mustafa kemal:- Neden lâzım geliyor bu? diye sordu.- Şahsiyet olmamak için. İşe poli kakarıştırmamak, müsavat (eşit) olmak için...Sonunda üç oy eksikle Mustafa Kemal'i seçtiler.Sivas Kongresi'nin ilk üç günü hemen hemenboşuna kongredeki temsilcilerin İ hatçıolmadıklarına dair yemin formülü hazırlanış,padişaha ''arıza'' yazmak, gelen telgra ara cevapvermek, kongre poli ka ile uğraşacak mıuğraşmayacak mı gibi tartışmalarla geçti.Dördüncü günü önemli idi. Cemiye n ''ŞarkiAnadolu Müdafaa-i Hukuk'' olan adı ''Anadolu veRumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiye ''ne çevrilmiş,

''Heyet-i Temsiliye, Şarki Anadolu'nun heyet-iumumiyesini temsil eder'' maddesi de, ''Heyet-iTemsiliye, vatanın heyet-i umumiyesini temsileder'' olarak değiştirilmiştir.Kongre üzerine en büyük baskı Amerikanmandacılarından geldi. İstanbul'da Ahmet Rıza Bey,Ahmet İzzet Paşa, Cevat Paşa, Çürüksulu MahmudPaşa, Reşat Hikmet, Cami, Reşit Sadi beyler, EsatPaşa, Kara Vasıf gibi başta gelen şahsiyetlerin hepmanda tara ısı olduğuna dair şifreler yağdı. BekirSami ve Refet beyler (Bele) kürsüde bu davanınsözcülüğünü yaptılar. Rauf Bey de nutkunu:- Bu tehlikeler karşısında memleke mize karşıen bitaraf vaziye e bulunan Amerika'nınmüzahere ni kabul etmiye mecburuz. Ben bukanaattayım, diye bitirmiştir.Manda üzerine geçen uzun tar şmalar ki''Nutuk''ta bol yer verilmiş r, sonunda heyetistemek için Amerika'ya bir mektup yollanmak gibi,ki gönderilmemiş r, sudan bir karara bağlanıpkalmış r. Mustafa Kemal'in mandacılara karşı en

kuvvetli silâhı Erzurum Kongresi'nin ''manda vehimaye kabul olunmaz'' yolundaki kararı idi.Kongre 11 Eylül 1919'da daha kalabalık birHeyet-i Temsiliye seçerek sona ermiş r. Fakatüyeler olağanüstü toplan ih mali ile bir müddetdaha Sivas'ta kalacak . Yeni bir seçim yapılarakMeclis toplanması da kongrenin kararları arasındaidi.Kâzım Karabekir telgraf çekerek:- Sivas Heyet-i Temsiliyesi Erzurum Heyet-iTemsiliyesini kaldıramaz. Yalnız oraya seçilenlerburadan çekilmelidirler, diyordu.Bu sırada Mustafa Kemal çok ileri bir adım dahaa : Millî hareke durdurmak için Malatya'daKürtçülük ayaklanmasına kadar haince hareketlerikongre adına doğrudan doğruya padişahabildirmek için İstanbul hükûme nden izin istedi.Verilmemesi üzerine, gene kongre adına, Anadoluile İstanbul'un bütün ilişiklerini kesmeye karar veripsivil ve askerî makamlara, bugünün padişahı ile

mille arasına giren hainler hükûme yerine meşrubir hükûmet ik dara gelinceye kadar hepsininSivas'ta Heyet-i Temsiliye'ye bağlı olduklarınıbildirdi. Gerçi pek çok tenkitler ve karşı gelmelerolmuşsa da artık Anadolu'da İstanbul'dakinden ayrımillî bir ik dar çekinilmez bir olupbi , bu yeniik darın başı da Mustafa Kemal'di. 12 Eylül1919'da Anadolu İstanbul'dan ayrılmıştır.Sivas Kongresi konuşmalarından günü gününehaber verilmediği için şikâyetler eden KâzımKarabekir, bu defa da acele edildiğini söylüyordu.Kendini tek yetkili kuvvet sahibi gören KâzımKarabekir:- İstanbul'da kötü bir hükûmet bu hareke büsbütün isyancı saydırabilir, halk ayaklanabilir,Anadolu'da kardeş kanı dökülebilir, diyordu.Gerçi sonradan sıra ile bunların hepsi olacak .Ama bir kurtuluş savaşı için hepsini göze almalı idi.İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robeck, DışBakanına 13 Eylül 1919'da şöyle yazıyordu:

''Sadrazam Damat Ferit'le görüştüm. MustafaKemal'in hareke ne gi kçe daha önemvermektedir. Bu hareket, ona göre Ankara, Sivas veErzurum vilâyetlerinde beş yüz kadar subayın işi. Yaonları ezecek bir Osmanlı kuvve gönderelim, yaeğer mü e kler buna izin vermezlerse, kendileribazı kilit noktaları işgal etmek üzere kuvvetlergöndermelidirler. Ben kendisine şu cevabı verdim:Eğer Türk kuvve giderse bir iç savaş olur.Mü e kler harpten yorulmuşlardır. Kandökülmesini istemezler. Ferit'e göre halkmü e kleri çok kuvvetli biliyor. Barış kararlarınıkabul etmiye hazırdır. Kendisine Mustafa Kemal'lebir görüşme rsa aramasını söyledim. 'Bunun içinvakit geçti,' dedi.\"

17 Eylül tarihli bir rapora göre de: ''Anadolu'damillî hareket bağımsız bir cumhuriyete doğrugitmektedir. Bu hareket İstanbul'dan, bilhassaHarbiye Nazırlığından desteklenmekte, halk efkârınıDamat Ferit'ten fazla Mustafa Kemal temsiletmektedir. Onlara hükûme n kabul edeceği biranlaşmayı silâh kuvve ile zorlamak gerekecek r.Damat Ferit, ben çekilirim ama bu padişahıbırakmak manasına gelir, padişah ise kendine karşıgelenlerle bir hükûmet kurmaktansa tah ndanvazgeçmeyi tercih eder...'' deniyordu.Amerika'dan gelip Sivas'ta kendisi ile görüşenGeneral Harburd şöyle yazmış r: ''Mustafa Kemalotuz sekiz yaşlarında. Zayıfça, boyu bosu yerinde.Asker tavırlı bir genç adam. Türklerin evde vedışarda başları kapalıdır. Bunun ise açık. Ateşha nda tehlikeye uğramaktan çekinmez olduğunuve bu yüzden Alman subaylarının kendisindenşikâyetçi olduklarını işi ğimizden kendisi ile ilgiliidik. Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi. Sıkın lıişler içinde bulunduğu güzel tesbihini hiç durmadançek ğinden belli idi. Şahsiye ile arkadaşlarına

kolayca hâkim olmuştu. Onun ve yakınarkadaşlarının gerçek vatanseverler olduklarınıgördük.''General Pershing'in kurmay başkanı olanGeneral Harburd Sivas'ta Mustafa Kemal'legörüşürken der ki:- Türk tarihini okudum. Mille niz büyükkumandanlar ye ş rmiş, büyük ordularhazırlamış r. Bunları yapan bir millet elbe e birmedeniyet sahibi olmalıdır. Takdir ederim. Amabugünkü duruma bakalım. Başta Almanya,mü e klerinizle dört yıl harp e niz, yenildiniz.Dördünüz bir arada yapamadığınız şeyi, budurumda tek başınıza yapmayı nasıldüşünebiliyorsunuz? Fertlerin in har e kleri vakitvakit görülür. Bir mille n in har e ğini migöreceğiz?Mustafa Kemal generale: ''Teşekkür ederim,\"dedi, \"tarihimizi okumuş, bizi öğrenmişsiniz. Fakatşunu bilmenizi isterdim ki biz emperyalistlerinpençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş aşağılık bir

ölüme mahkûm olmaktansa babalarımızın oğullarıolarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ediyoruz.\"General ve arkadaşları sessizce ayağa kalktılar.- Biz de olsak böyle yapardık!Dış Bakanı Lord Curzon şöyle diyordu: ''Şumenhus (uğursuz) İzmir çıkarmasından beri herTürk Mustafa Kemal'in temsil e ği yurtseverlikdavasına karşı derin bir sempa den başka duygubesliyemez.'' İngiliz Genelkurmay Başkanı Sir HenryWilson, ar k İngiliz poli kası Mustafa Kemal'le dostolmaktadır, demiş . İstanbul komutanlığına gelenSir Charles Harrington yazdığı mektupta gene SirHenry Wilson, yapacağımız en doğru hareketİstanbul'dan çıkıp gitmek ve Türklerle dostolmaktır, diye yazıyordu.Mustafa Kemal davranışlarında meşruiyetçikalmıya pek dikkatli idi. Anadolu'da Millî Meclisaçılıncaya kadar Osmanlı ''mevzuat''ınadokunmamıştır.

- Her şeyi yapabilirsiniz, diyenlere, daima, hayırcevabını vermiş r. Kendisini devrimci kararlarasürüklemek istiyen Türkçü ve ilerici gençlere de:- Biz şimdi vatanı kurtaracağız. Bu işlerin sırasıdeğildir, derdi.Sivas Kongresi çoğu dürtüşle gelen 31 üye iletoplanmış, Heyet-i Temsiliye sayısına 6 kişieklenmiş . 18 gün sonra toplanan BalıkesirKongresi hareket bütünlüğünün sağlanmadığınıgösterir. Başta bulunanlar:- Biz Yunanlılara karşı bir cephe kurduk.Sivas'takilere ka lırsak poli kaya karışmış oluruz,diyorlardı.İstanbul'dan da, onlarla birlik olmadığınızı ilânederseniz size silâh da veririz, diye ayrılığıkışkır yorlardı. İzmir Kuzey Bölgesi Kuvay-ı Milliyesiadına 28 kişi ancak 1920 Mar nda şu kararı verdi:''4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nin vahdet-i milliyyemaksatlarına ve siyasî emellerine tamamiyle iş rakederiz.''

16 Mayıs İzmir işgali, uyanışını, 16 Martİstanbul işgali tamamlıyacaktı.Damat Ferit'in daya şı Ekime kadar sürdü. 1Ekimde padişah ve halifeye bağlı, fakat yurtseverşahsiyetlerden bir hükûmet kurulmuştur. MustafaKemal bu hükûme kendi yöne mi al nda tutmak,yeni Millet Meclisini de Anadolu'da toplamakisteğinde idi. İstanbul hükûme ne yardımcı olmakiçin bir hayli şartlar ileri sürdü. Yeni hükûmetkongre kararlarını tutmalı idi. Meclis toplanıncayakadar millet kaderi ile ilgili hiçbir karar vermemeliidi. Barış konferansına gidecek delegeler mille ningüvenini kazanan şahsiyetler olmalı idi. Bazıtutuklama, aziller, sorumlu olanları cezalandırmak,alınan rütbeleri geri verme, Kuvay-ı Milliyecileraleyhindeki davaları durdurma, basını yabancısansüründen kurtarma gibi istekleri vardı. Çoğu,İstanbul hükûme nin yapamıyacağı şeylerdi. Birhayli haberleşme, makine başında görüşmelerdensonra, İstanbul hükûme Bahriye Nazırı SalihPaşa'yı Mustafa Kemal'le konuşmak ve anlaşmakiçin Anadolu'ya göndermiye karar verdi. Mustafa

Kemal 18 Ekimde Sivas'tan kalkarak Salih Paşa ilebuluşmak üzere Amasya'ya gi . Bu toplan da beşprotokol imzalanmış r. Esaslar hep MustafaKemal'in istedikleri idi. Pek önemli mesele yeniseçimden sonra Millet Meclisinin toplan yeriolmuştur: Mustafa Kemal'e göre Meclis Anadolu'dabulunmalı idi. Salih Paşa ile Bursa üzerinde biruzlaşmıya vardılarsa da Bahriye Nazırı verdiğisözlerin hiçbirini yerine getiremez.Mustafa Kemal Sivas'ta iken Sivas'taki Hürriyet- ve - İ lâfçılar padişaha telgra ar çekerek neHeyet-i Temsiliye, ne de başındakileritanımadıklarını bildirmişlerdi. İstanbul'da hükûmetdeğişmiş olsa da padişahçı takım her yanda yığınkaynaş rıcılığında devam ediyordu. İstanbul'unMeclisin Anadolu'da toplanmasına karşı olduğuhaberi gelince Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir'i veAli Fuad Paşa'yı Sivas'ta son bir görüşmiye çağırdı.Gerek Meclis, gerek Paris'te hazırlığı bitmek üzerebulunan barış konferansı diktasından sonra neyapılacağı üzerine bir karar verilmeli idi.

Buluşma tarihi 28 Kasım 1919. Heyet-iTemsiliye'nin çoğunluğu ve Mustafa Kemal yeniMeclisi Anadolu'da toplamak krinde. KâzımKarabekir bu defa bütün ağırlığı ile bu kre karşıkoymuştur: ''İstanbul'la bozuşuruz. Bir Damat Ferithükûme daha gelir. Halk ayaklandırılabilir,''diyordu. Kuvvet başında yalnız kendi vardır,sanıyordu. Bu tek bir kolordudan ibare . Birincigün sonuç alamadı ise de ertesi gün Rauf Bey'in deka lması ile Mustafa Kemal ve arkadaşları dahafazla diretmediler. Rauf Bey kendi de İstanbul'agitmek, fedakârca tehlikenin içinde bulunmaktamillî hareket için fayda görür. Rauf Bey, hâlâ,Hamidiye Kahramanı'dır. Tek başına feda olmaktanne çıkabilir? Kâzım Karabekir, padişah ve halifeyi,İngilizleri fazla huylandırmaktan çekinip durur.Sabırlı olmak lâzımdı.İstanbul'a gidecek milletvekilleri ile görüşerekdirek er vermek üzere Mustafa Kemal ba yadoğru gitmeye karar verir. 18 Aralıkta Sivas'tanayrılarak Ankara'ya gelir. Gene yol parası yoktu.Bankalardan almak istemiyordu. Birinden borç

aldılar. Otomobil lâs ğini de Amerikan okulumüdüründen. Ankara'da bir nutku vardır. Bunutukta ilk defa zaferle dahi işlerin bitmiyeceğinisöylemiş r: ''Bugünkü yapacağımız vatanıparçalanmaktan ve mille esir olmaktankurtarmak r. Ama vazifemiz bununlabitmiyecek r. Medenî milletler arasında faal birunsur olabileceğimizi ispat etmemiz lâzımdır,'' der.Seçim yapıldıktan sonra son İstanbul Meclis-iMebusanı 12 Ocakta yüz kırk kişi ile toplanmış r.80 milletvekillik çoğunluk kendine ''Müdafaa-iHukuk Grubu'' adını vermek istemez. ''Felah-ıVatan'' tekli ni benimser. Padişah ''inhiraf-ımizac''ını ileri sürerek meclisi açmıya bile gelmez.Padişah Hürriyet - ve -İtilâfçılarla İngiliz korkusununbaskısı al ndadır. Meclisi kendine mal etmektenkorkmaktadır. Milletvekillerinden birtakımı dasarayın gölgesi altına girmiştir.Bu meclisin tek faydası Misak-ı Millî'yi kabuletmesidir. Misak-ı Millî yabancı işgal kuvetlerinemillî hareke n sadece Türk vilâyetleri üzerinde hak

dava e ğini, ne Suriye'de Fransızların, ne de Irak'taİngilizlerin kazançlarına dokunulmıyacağı inancınıvermek bakımından şüphesiz pek faydalı idi.Profesör Yeşke der ki: ''Mustafa Kemal ezelidüşman tanımazdı. Hiçbir zaman kazandığı zaferiaşırı isteklerle tehlikeye sokmamış r. 30 Ekim 1918mütareke ha ötesindeki Osmanlı topraklarındancesaretle vazgeçmesi ih lâlci eserlerinin enbüyüğüdür. Atatürk bu istekler çizgisini Ba -Trakyameselesinde bile aşmamış ve Dünya Harbindensonra biricik gerçek antlaşma olan Lausanne'ı eldeetmiştir.''Sevres Antlaşmasının ne Anadolu, ne onun buMeclisine zorlanamıyacağını bilen mü e kler içinyeni bir hava yaratmak lâzımdı. 18 Mart 1915'teÇanakkale Boğazı'na saldıran loya komuta etmişolan Amiral Robeck, ki İstanbul'da İngiliz YüksekKomiseri idi, verdiği raporda der ki: ''Her tara a ilîkontrolde bulunamayız. Çok gemi ve kuvvetleyalnız İstanbul'a ve kıyılara hâkim olabiliriz. Meclisaçılınca liderler İstanbul'a geldiler. Davranışlarımü e klere karşı düşmancadır. Batum'u

boşaltarak kuvvetleri İstanbul'a toplamalıyız. Barışıçabuk yapmalıyız. Padişahın durumunukuvvetlendirmeliyiz.''İstanbul işgaline karar verilmiş . MustafaKemal, Rauf Bey'e, arkadaşlarını al gel der. Hayır.Bilâkis arkadaşlarını alarak padişahla görüşmeyegider, Vahidüddin onlara öğüt verir:- Mecliste konuşmalarınıza dikkat ediniz.Mü e kler her şey yapabilirler. İsterlerseAnkara'ya da giderler, der.Bir milletvekili saray penceresinden düşmanzırhlılarını göstererek:- Padişahım bunların hükmü su kenarına kadargeçer. Rahat olunuz. Anadolu pula r (çelik r).Vatan savaşı başarılacaktır, der.Sonunda padişah ve halife gene son sözünüsöyler:- Rauf Bey bir millet var. Koyun sürüsü. Buna

bir çoban lâzım. O da benim!16 Mart 1920 günü idi. Rauf Bey Meclisedönünce muha z kıt'ası kumandanı gelir. RaufBey'e:- Kapıda İngiliz var. Sizi ve Kara Vasıf Bey'i teslimalmıya gelmişler, der.Rauf Bey Malta'ya sürülür.İstanbulŞimdi biraz da duruma İstanbul'dan bakalım.1920 Mar nın 16 sında İstanbul'un İ lâfkuvvetleri tara ndan işgal edilmesine kadar sürenbir devir geçirmiş k. Bu devirde Anadolu, yavaşyavaş İstanbul'dan kopup uzaklaşacaktır.Yunanlılara karşı ilk dayatma başgöstermiş r.Her tarafta millî kuvvetler kurulmaktadır.Saray, Bab-ı âli, Hürriyet - ve - İ lâf gazeteleri

Anadolu direnişinin barış şartlarını ağırlaş rmaktanbaşka bir şeye yaramıyacağını yazmaktadırlar. Millîkuvvetlerin adı, İstanbul edebiya nda ''haydutçeteleri''dir. Dahiliye Nazırı Ali Kemal'in birtamimine göre Anadolu'da ''yeniden şekavet(eşkıyalık) ve yağma devrini açanlar'' Yunanlılarınekmeğine yağ sürmektedirler.Damat Ferit'i ikinci defa ik dara ge rdiği vakit,Meclis İkinci Başkanı Hüseyin Kâzım Bey i razedince padişah:- Ben istersem Rum patriğini de, Ermenipatriğini de, hahambaşını da ik dara ge ririm,demişti.Damat Ferit kabinelerinden birinde Adliye NazırıBosnalı Ali Rüştü Bey Yunan taarruzu başarısı içindua ettirmiştir.İstanbul'un vatansever ve milliyetçi takımı daAnadolu direnişinden kesin bir sonuç bekliyor muidi? Hayır. Birinci Dünya Harbinde varını yoğunukaybeden, biten, tükenen, nihayet artakalmış

silâhlarının çoğunu teslim eden bir memleket,gerilla çeteleriyle, İ lâf devletlerinin ordularına vedonanmalarına nasıl karşı koyabilecek ? Üstelikşimdi İzmir'den içeriye doğru bir de is lâ ordususürmüşlerdi. Ama, Türk mille nin her şeye boyuneğmiyeceğini gösteren bir dayatma hareke barışpazarlığı bakımından elbe e faydalı idi. O şartla kiAnadolu, pek ih yatlı davranmalıydı. Hele İngilizlerigücendirmemeye dikkat etmeliydi. O sıralardaİstanbul kir ve poli ka adamlarından bir haylısınınbizim ''Akşam'' binasındaki Matbuat Cemiye salonunda bir toplan sı olmuştur. Varılan kararMustafa Kemal'e ''i dali elden bırakmaması veİngilizleri kuşkulandırmamaya çalışması'' için birtelgraf çekmek! İngilizleri kuşkulandırmamaktanmaksat, Eskişehir gibi bazı merkezlerde bulunanİngiliz kıt'alarına saldırmamak . Bu toplan içinİs hzarat-ı Sulhiye Komisyonunda çalışan İsmetBey'i (İsmet Paşa) davet etmiş k. Kendisini dahaeskiden tanırdım.Geç geldi ve salonun bi şiğindeki odadaoturdu. Toplantı tartışmalarını kendisine anlattık:

- Pekiy ama Anadolu ne diyor? dedi.Toplantıya gelenlerin unuttukları da bu idi.Bu sırada İsmet Bey'in Necmeddin'le bana:- Anadolu'da yeni bir kahraman yaratmıyaçalışmayın, dediğini de hatırlarım.Anadolu? Anadolu İstanbul'un kılavuzluğunabağlanmalı idi. Fakat İstanbul ne yapacaktı?Çoktandır İstanbul'da Amerikan mandası krialıp yürümüştü. Vatansever ve milliyetçi takımınınbaşlıca söz ve kalem sahiplerine göre eğer Türkiyetopyekûn Amerikan mandasına girecek olursaileride yeniden kurtulmak imkânını bulabilirdi.Büyük tehlike, parçalanmakta, Anadolu veTrakya'nın Fransız, İtalyan ve Yunan nüfuzbölgelerine ayrılmasındadır. Fakat iki büyük meselevar: Amerika'yı Türkiye mandasını kabul etmeyenasıl kandırabiliriz? Ermeni öldürüşçülüğüsuçumuzu Amerikalılara nasıl affettirebiliriz?

Yahya Kemal'in:- Ah bizi toptan yalnız biri alsa... diye kıvrandığıgözümün önüne gelir. İster Amerika, İster İngiltereveya Fransa...Bu sıralarda İstanbul'a uğrayan bir Amerikanâyanı manda meselesini kongreye kabul e rmeninhemen hemen imkânı olmadığını söylemiştir.Bir de İngiltere mandacıları, daha doğrusuhimayecileri vardı. Bunlar ''İngiliz MuhipleriCemiye ''ni kurmuşlardır. Cemiyet Sait Molla gibisa lık ajanların elindedir. Programları basi r: ''Eğerİngiltere bize bir lütu a bulunursa, Osmanlısaltana , hilâfe n ruhanî ve manevî bütünkudre ni İngiliz mü e klerine hadim kılmayıtaahhüt eder.''Henüz barış şartları hakkında bir şey bilindiği deyok. Ama tasarlamaların yaman olduğunubiliyoruz. Mü e kler Wilson'un barış notasınaverdikleri cevapta ''yabancı toplumları Ba medeniye ne düşman Osmanlı idaresinden

kurtarmak ve Osmanlı Devle ni İstabul'dan dışarıatmak'' gerektiğini söylemişlerdi.İstanbul Avrupa kıt'asında idi.İstanbul hükûme Paris'e bir heyetgöndermeye karar verir. 1919 yılınınHaziranındayız. Paris'e gidecek heye n eşyası,tuhaf bir tesadüf olarak, ''Demokrasi'' zırhlısınayüklenmiştir.Paris'e gidenler İ hatçı ve Anadolu düşmanıolmalarına ve Ermeni öldürüşçülüğü suçu ile adamasmalarına güvenmektedirler. Clemenceau bir sözleonların bu türlü hayellerini altüst eder: ''Her millet,kendi başındakilerin yap klarından sorumludur,''der.Heyet bir kuru vait bile almaksızın, barışşartlarının dikta edileceği günlerde yenidençağırılacağını öğrenerek İstanbul'a döner.Delegelerden biri Rıza Tev k idi. Heyetle beraberelimize geçen Paris gazetelerinde onun birkonuşması çıkmış . Anasının bir odalık ve

babasının Arnavut olduğunu söyliyen Osmanlıdelegesi:- İngilizlerden çok şey öğrendim. Fransızmedeniye ne tutkunum. Bende his ve kiri bariyle beğenilecek ne varsa sizindir. Bende fenaolan her şeyin kaynağı benim, dediğini okuruz.Milliyetçi gazeteler, sansür ve terör al nda, busözleri tenkit edebilmek hürriye nden bile yoksun.Divan-ı Harp ölüm sehpalariyle baş uçlarında.Serkeş Anadolu ''millî sınırlar içinde bütün vatanparçalarının bir bütün olduğu'' ve ''ne manda, nehimaye kirlerinin asla kabul edilmiyeceği''prensipleri üzerine dayanan davası ile, İstanbul'daalıp veren bin bir çeşit kir akımları karşısına dikilipdurur. Nedir bu Anadolu? Hiçbir şey, henüz birkaççete... Kimdir başındaki bu Mustafa Kemal?Askerlikten de is fa e ği için komuta edecekkıt'aları kalmayan ve çetelere emir vermek içinhiçbir yetkisi olmıyan bir adam, fakat bir lider...Daha Temmuz ayında onun ve arkadaşlarınınyaklanarak yargılanmak üzere İstanbul'a

ge rilmeleri emri çıkmış r. İstanbul'a dönmesiistendiği için askerlikten çekilen Mustafa Kemal,Erzurum ve Sivas kongrelerine bir çeşit millîmeclisler karakterini vermiş r. Bu kongrelerinkararlarını yürütmek üzere bir Heyet-i Temsiliyeseçilmiş r. Bu bir hükûmet demek r, reisi deMustafa Kemal'dir.Gene o sıralarda yeni bir Mebusan Meclisiseçilmek üzeredir. Hürriyet - ve - İ lâfçılar, dahaşimdiden, seçimin Anadolu'da İ hatçı baskısıal nda geç ğini söyliyerek yeni Meclisi İngilizlerecurnal etmektedirler.Fakat dışarıdan bir şey koparamıyan, içeride biri barı kalmıyan Damat Ferit Paşa'dan saray daumut keser. Anadolu'daki itaatsizliği önliyebilmek,memleke padişah etra nda toplamak üzere sessizbir ''hamiyetli paşa'' bulur. Sadrazam yapar: Adı AliRıza Paşa. Biz gazetecilere söylediği bir cümlesiha rımdadır: ''Bütün dünya demokrasi yaparkenbiz nasıl aristokrasi yaparız?'' Rejimler hakkındakifikri bile bu...

Sütunlarımızın siperlerinde nöbet tutanmilliyetçiler, genişçe bir nefes alıyoruz. DamatFerit'in hıyane nden bahsedebiliyoruz. Yakalanıpİstanbul'a ge rilmesi için hükûme n emirleriniyayınlıyan gazetelerde, Mustafa Kemal'in ilk demeciçıkıyor. Mustafa Kemal bu demecinde mahallîMüdafaa-i Hukuk teşkilâtlarının ar k memleketölçüsünde bir nitelik aldıklarını bildirir. Bubirleşmekten gaye ''vatanı ve mille kurtarmak'' r.Mustafa Kemal Paşa bu rsatla şu iki temina davermeye lüzum görür: ''İ hatçı değiliz, Hris yandüşmanı değiliz!''Ali Rıza Paşa hükûme bir ara bulmahükûme dir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarınıpadişah etra nda toplamaya kandırmak üzereAnadolu'ya Hurşit ve Fevzi (Fevzi Çakmak) paşalarıgönderir. Fevzi Paşa'nın Sivas'ta güç bir durumadüştüğü ve bu yüzden Erzurum'a doğru yola çık ğıhakkında İstanbul gazetelerinde haberler çıkar.Mustafa Kemal yeni Meclisi Anadolu'datoplamak krini yürütemedi. Fransızlar Adana ve

hinterlandını, Antep ve Maraş'ı işgal e kleri sırada,padişah imparatorluğun son Mebusan MeclisiniFındıklı Sarayı'nda açacaktır.O günlerde ''Akşam'' matbaasında otururkenbeni bir paşanın görmek istediğini haber verdiler.Kapıdan pırıl pırıl üniformasiyle Damat Ferit'inDivan-ı Harp Reisi Kürt Mustafa Paşa girdi. Buadamın aynı zamanda Kürt Taâli Cemiye ndenolduğunu biliyordum. Oturdu, ''Akşam''gazetesinde çıkan bir havadisi düzeltmek için birşey yazdığını söyledi, bana bir kâğıt uza . Yazı:''Sadr-ı sabık Damat Ferit Paşa Hazretleri...'' diyebaşlıyordu. Damat Ferit'ten de, Kürt Mustafa'danda tiksinirdim:- Biz öyle bir haine ''hazretleri'' diyen yazılarıgazeteye koyamayız, dedim.Benim kararlı hâlimi görünce, herhangi bir ağızça şmasına meydan vermemek için gülümsiyerekkâğıdı aldı, kalktı gitti.Bir müddet sonra Damat Ferit gene sadrazam,

Kürt Mustafa yeniden Divan-ı Harp Reisi olacak .Ben de ölmekliğim ve yaşamaklığım dilininucundaki bir kelimeye bağlı olan bu adamınkarşısına çıkacaktım.1920 Mar nın 16 sına, İstanbul'un işgalineyaklaşıyoruz.İstanbul'da 1919 yılının 16 Mayısına, İzmirişgaline kadar süren manevî çözülüş devri ile, 1920yılının 16 Mar ndaki İstanbul işgaline kadar süren,yeis içinde bin bir umuda kapılma ve bir şey, ismikonmıyan, gökten mi ineceği, yerden mi biteceğibilinmiyen bir şey arama devri böyle geçti.***Kuvay-ı Milliye tarihinin iç yüzünü bilmiyenlerbiraz yukarıdaki: ''Ali Rıza Paşa hükûme bir arabulma hükûme dir. Mustafa Kemal vearkadaşlarını padişah etra nda toplanmayakandırmak üzere Anadolu'ya Hurşid ve Fevzi (FevziÇakmak) paşaları gönderir. Fevzi Paşa'nın Sivas'tagüç bir duruma düştüğü ve bu yüzden Erzurum'a

doğru yola çık ğı hakkında İstanbul gazetelerindehaberler çıkar,'' krasını şaşarak okumuşlardır.Çünkü onların Cumhuriyet kitaplarındaokuduklarına göre Fevzi Çakmak millî savaşın temeldireklerinden biri idi.Hikâye Mustafa Kemal'in nasıl yapayalnız'danye ş ğini ve bazı karakter özelliklerini belir ği içinanla lmaya değer. Fevzi Çakmak vatanını seven veonun uğruna her zaman ölecek bir Osmanlı askeriidi. Mustafa Kemal'in ordu müfe şliği ileAnadolu'ya gitmesi ter plerini hazırlayanlardan biriidi. Bir gün Genelkurmay Reisliği odasında MustafaKemal, Cevdet Paşa ve o baş başa verdikleri zaman,İstanbul korkusu ile her şeyi feda etmekten bahisaçılması üzerine:- (Harita üzerinde İstanbul'u göstererek) Birnokta için (elini bütün memleket üzerindegezdirerek) hepsini feda etmek! diye haykıran o idi.Fakat Fevzi Çakmak, kafa ve vicdan kuruluşubakımından muhafazakârdır. Padişaha ve halifeyebağlıdır. Mustafa Kemal'in Anadolu hizmetlerini de

bu disiplin çerçevesi içinde görür. O gün, ki MustafaKemal askerlikten ayrılarak bir ''ferd-i millet''olmuştur. Padişah ve halifeye karşı isyan bayrağıaçmış r, Fevzi Çakmak hiç şühesiz ikiden biriarasında onu seçmez.Bir aralık Anadolu'da bulunan komutanlar daAnkara'yı değil, İstanbul'u tanımaya davetedildikleri zaman Bursa ve Konya'da bulunan ikisiMustafa Kemal'den ayrılmışlardı. Bunlar belli başlıordu parçaları idi. Refet Bey'in (General Refet Bele)bir baskını ile Konya'daki kolordu kumandanıkıt'alarının başından alınmış . Sonradan bukumandan dahi, Fevzi Çakmak gibi, kurtuluşsavaşlarında büyük hizmetler görmüştür.Fevzi Çakmak bir aralık padişahtan Heyet-iNasıha vazifesini, Anadolu'yu İstanbul'a itaate rmek ve Mustafa Kemal isyanından ayırmak içinüstüna almış r. Bunda yabancı devletmenfaatlerini düşündüğü pek uzaktan bile ha ragelemez. Ona göre devlet ve vatan, padişah vehalifesi ile bir bütündür. O bu bütünün

parçalanmasında bir ölüm kaderi görür.Şimdi rahmetli Kâzım Karabekir'in bir ha rasınıdinleyiniz: Kâzım Karabekir bu ha rayı 1946'daİstanbul Milletvekili seçildiği zaman Vali Lü i Kırdarve yanındakilere anlatmış r. Fevzi Paşa dindartanınmış, iyi konuşur, halk için pek cazibeli birşahsiyet idi. Sivas'a kadar bir hayli tesir yaparakgelmiş . O vakitler şahsî i barından başka hiçbirkuvve olmayan Mustafa Kemal bu yolculuktankuşkulandı. Fevzi Çakmak'ı daha fazladolaş rmıyarak İstanbul'a geri göndermesini KâzımKarabekir Paşa'dan rica e . Kâzım Karabekir FevziÇakmak'a yolculuğunun faydasızlığını söyliyerekbirlikte doğuya doğru yola çıkmışlar. Yolda FevziÇakmak Karabekir'e:- Sen vatansever bir askersin. Eğer MustafaKemal itaat etmezse onu padişah ve halifeninhükûmetine teslim etmez misin? demiş.Kâzım Karabekir, aynı olayı Ali Fuad Cebesoy'aşöyle anlatmıştır:

- Fevzi Paşa bana, Mustafa Kemal ve Ali Fuadpaşalar ''muhteris'' ve menfaat düşkünüdürler,dayandıkları sensin, şunu bil ki eğer Mustafa Kemalbaşa geçerse ilk işi seni ortadan kaldırmak r, ha aen güvendiğin İsmet Bey (İnönü) ve Samsunlu ŞefikBey de bu kirdedirler, Mustafa Kemal ve Ali Fuadpaşaları yakalayıp İstanbul'a götüreceğim, sen mâniolma! demişti.Fevzi Çakmak işgal tarihine kadar İstanbul'dakaldı. İngilizler devlet merkezine de el koyarak,vatanseverler arasında kendisini de tutacaklarınıöğrenince Anadolu'ya sığınmaktan başka çaregörmedi. Gizlice başken en kaç ve Geyve'de AliFuad Paşa (Ali Fuad Cebesoy) karargâhına geldi.Hikâyenin bu kısmını da Ali Fuad Cebesoy'dan bendinledim: Cebesoy hemen bir telgra a bu sığınmahaberini Mustafa Kemal'e verir. Fevzi Çakmak'ınKâzım Karabekir'e söylemiş olduğunu bilmemekleberaber Heyet-i Nasıha macerasını unutmayanMustafa Kemal, Fevzi Çakmak'ın geri çevrilmesiniister. Cebesoy, İstanbul hükûmeti Harbiye Nazırınınbu sığınması Anadolu'nun i barını ar racağını

yazarak ısrar eder. Nihayet güçlükle kabul ettirir.Fevzi Çakmak Ankara'da, pkı padişah vehalifeye olduğu gibi, Mustafa Kemal'e bağlanmış r.O bu defa da samimî idi ve şüphesiz düşündüğü tekşey, ar k düşman boyunduruğu al na girenpadişah ve halifeyi kurtarmaktı. İnsanlar üzerine hiçhayal yapmayan, realist ve işini bilir Mustafa Kemalkendisini hükûmet reisliğine kadar çıkarmış r.Sonra da ölünceye kadar GenelkurmayBaşkanlığında tuttu.Fevzi Çakmak devle n ve görevinin adamı idi.Muhafazakârdı: Devrimlerden hiçbirinin tara ısıolmadığını bilirdik. Genelkurmay Başkanlığındanayrılıncaya kadar eski yazıyı kullanmış r. Atatürkbelli başlı devrim kararlarını verdikten sonra, birdefa pek sevdiği Diyanet İşleri Reisi Hoca RıfatEfendiyi çağırıp onu tatlı dille kandırır, sonra:- Şimdi mareşale gidelim, derdi.Biri camilerin ve hocaların, biri ordunun başındaidi.


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook